Qlairista

qlairista

5. 4 kutu kullandığım, ardından vedalaştığım ilaç.

Düğünümden birkaç hafta önce doktora gitmiş ve korunmak istediğimi söylemiştim. Bugüne kadar neredeyse hiç adet düzensizliği yaşamamış, şiddetli adet sancısı çekmemiştim. Ultrasonla kontrolümde de kist vs. görülmedi.

İlaç gerçekten çok güzel aslında. Korktuğum şeyler olmadı. Göğüslerim şişmedi, sivilcelerim hortlamadı, ödem problemi yaşamadım. Ancak kendisi benim adetimi kesti. 4 kutu kullandım ve yaklaşık 5 ay boyunca hiç adet olmadım. Adet öncesinde yaşadığım rahatsızlıkları hiç yaşamadım, çok da memnundum. Ancak çevremdekiler beni çok korkuttu. Şimdi düşünmüyor olsam bile ileride çocuk düşündüğümden yumurtalıklarımın tembelleşmesinden korktum ve bıraktım. Başka bir hapa geçmeyi düşündüm ancak sonradan düşündüm, bir hastalığım yokken beden bu ilacı kullanıp hormonlarımı delirtiyorum? Korunma işini eşime devrettim ve ilacı bıraktıktan sonra 28 gün içerisinde yeniden adet oldum. Şimdi de Allaha şükür eski düzeninde.

İlacın bana bunun haricinde tek bir yan etkisi oldu. O da aşırı artan libido. (gizlinot: )(gizlinot: )

qlairista

etken maddesi estradiol valerat ve dienogest olan, kesintisiz yani ara vermeden kullanılan, 28 tablet içeren oral kontraseptif.

kesintisiz kullanılan bir diğer oks; (bkz: yazz 24+4)
20 günlük kullanımım sonucu şimdiye kadar kullandığım oks'lerden benim için en sevimlisi olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğim oral kontraseptif.
benim için diyorum, çünkü herkeste gösterdiği yan etkiler farklı bu ilaçların.
diane 35'i bıraktıktan sonra çaat diye 10 kilo civarı kaybetmiş^*, ya da birçok kadının öve öve bitiremediği yazz 24+4'le hayatımın en korkunç regl ağrısını çekmenin yanısıra etrafta gördüğü her uyarana da ağlayarak tepki vermiş olmanın bana verdiği yetkiye dayanarak şu son bir ayda varolan kronik mide bulantımı bu ilaca bağlayamayacağım, ona bu haksızlığı yapamam. yediğim bişiler dokunuyodur, olmadı psikosomatiktir, evet :(
bir de ismi çok güzel. oks değil de başka türlü bir ilaç olsa şu isimde karakter oynatırdım kesinlikle.^*
daha önce kullandığım oks^*'nin tr'de artık satılmaması üzerine kullanmaya başladığım hap.
avrupa'da claira, amerika (ve muhtemelen avustralya ve kanada'da da) natazia adıyla satılıyor.

sevgilinin ecnebistandan gelecek olması, cildimin yaşadığı geç ergenlik buhranı ve düzenli adet görmeme rağmen iki kez acile gitmeme neden olacak kadar şiddetli adet ağrısı (takriben kusma, tansiyon düşmesi vs) geçirmem nedeniyle üçüncü oks macerama başladım.

(sağlık bakanlığının saçma sapan uygulamaları nedeniyle özel hastane acillerinin nasıl esnaf zihniyetine büründükleri de başka bir entrynin konusu olacak.)

neyse, içinde 4 farklı hormon seviyesi içeren farklı renklerle kodlanmış 26 adet hap ile iki adet hormonsuz hap bulunuyor. etkin maddeleri estradiol valerat (yani östrojen) ile diegonest (yani progestron).
temel mantığı bu hormonların oranını mümkün mertebe doğal menstrüasyon döngüsündeki hormon değişimine benzer tutmak.

sırayla şu oranlarda hormon alıyorsunuz.
2 gün: 3 östrojen, 0 progestron
5 gün: 2 östrojen, 2 progestron
17 gün: 2 östrojen, 3 progestron
2 gün: 1 östrojen, 0 progestron

clairistanın hormon değişimiyle ilgili bir grafik bulamadım, ama doğal halinde biri artarken diğeri azalan östrojen progestron dengesini nispeten taklit ettiği söylenebilir.

menstrüasyonda hormon değişimi grafiği 1
menstrüasyonda hormon değişikliği grafiği 2

grafikler size bir şey ifade etmiyorsa şöyle açıklayayım. (adet olunan gün adet döngüsünün ilk günü sayılır, özellikle erkeklere hatırlatalım, olur da okuyan varsa hangi gün hangi gün demesinler. gün de ovulasyon zamanı.)

normalde: adet ile birlikte östrojen de progestron da sıfırdan başlıyor. östrojen gün maximuma ulaşacak şekilde artarken progestron sabit. (östrojen çokluğunu=libido diyebiliriz) ovulasyondan hemen sonra östrojen kısa bir düşüş yaşıyor ve progestron yükselişe geçiyor. adet olana kadar progestron yüksek seviyede kalıyor. östrojen ise orta seviyelerde seyrediyor. (pms de progestronun yüksek olduğu bu döneme denk geliyor.) yeniden adet olduğumuzda iki hormon da yeniden sıfırlanıyor.

üstteki gibi kabaca bir oran verirsek

8 gün: 0 öst, 0 pro
6 gün: 3 öst, 0 pro
2 gün: 1 öst, 1 pro
10 gün: 2 öst, 3 pro
2 gün: 1 öst, 1 pro

sonuç olarak qlairista doğal hormon değişimine benzer bir grafik çiziyor. bu durumda normalde olduğu gibi libido dalgalanmaları, ruh hali dalgalanmaları gibi adet döngüsünün yan etkilerini de göstereceğini bekleyebiliriz.

henüz bir paketi bitirmediğim için kendi yorumlarımı daha sonraya saklıyorum.
(bkz: #) şu ilk entryme istinaden:

1. paketi neredeyse bitirdiğim oks.

yan etkiler:

ilk 7 gün normal geçti. herhangi bir farklılık yaşamadım.

fakat 17 adet olan sarı haplar (yani progestron ağırlıklı haplar) ruh halinde inişli çıkışlı bir dalgalanmaya sebep oldu. bir iki kere nedensizce saatlerce ağladım. iki üç panik atak geçirdim. dışarıdan iş bağlamaya çalıştığım birine gereksiz atarlandım. muhtemelen işi de alamadım. (tamamen mallığımdan.)
ayrıca sivilcelerimde de bir miktar artış oldu.

gerçi işi bırakmamın, kariyer-gelecek endişelerimin, uzak mesafe ilişkisinin verdiği mütemadiyen sevişememe durumunun da ruh haline etkisi olmuş olabilir.

bunun dışında önceki haplarda yaşadığım ilk paketteki 1 aylık lekelenme kanaması hiç olmadı.
memelerde bir büyüme yok.

başka yan etki de yok.
iştahta değişme, libidoda azalma, kuruluk vs, bunların hiçbiri yok. 1 ay erken olsa da şişkinlik hissi de yok.

ikinci paketi de deneyeceğim. ruh hali dalgalanması aynen devam ederse bırakacağım. ama geçer diye umuyorum.
kullanmaya başladığım günde, günde yaşadığım damlalık bir ara kanama haricinde hala regl olamadığım ilaç. daha önce de yazz kullanmıştım ama böyle bir şey başıma hiç gelmemişti. bu normal midir, hormonlar farklı oranda verildiği için regl döneminin şaşması kullanımı etkiler mi gibi konularda bilgisi olanlar yeşillendirirse çok sevinirim.
bünyeye melankolik şalterler indiren ilaç.
başlangıç düzeyinde polikistik over teşhisiyle kullanmaya başladığım ve 8 aydır da devam ettiğim doğum kontrol hapı. cildimdeki sivilceleri de yatıştırmak suretiyle, her ay düzenli çektirdiğim ultrason ile kistlerimi de neredeyse yok etmeyi başarmıştır. doğum kontrol haplarında genellikle paketin bitimini müteakiben regl olunuyor sanıyorum ki, bende ise yeni pakete başladığımın günü reglim başlıyor. reglim eskisi gibi şiddetli olmuyor, ama reglimin bitişinden sonra takip eden bir haftada yine ara kanamalarım devam ediyor. doktor ara kanama yapmasının normal olduğunu söylüyor. ama ben ayın yarısını regl olarak geçirmekten pek hoşnut değilim.

var mıdır böyle bir etkisini gören yazarımız, yeşillendirebilirlerse sevinirim.
ocak ayından beri fiyatına sürekli zam gelen ilaç. an itibarı ile tl. seneye 50tl den satmaya başlarlarsa hiç şaşırmam. kadınlar hamile kalsın diye ugrasiyorlar resmen.
kullanmaya başladıktan sonraki ilk iki hafta yorgun ama tasasız hissettiren, libidoyu azaltmak
şöyle dursun, artıran, ikinci haftanın sonunda düzensiz kanamalara yol açan ve an itibariyle ikinci kutuyu bitirmek üzere olmama karşın hala adet görmememe sebep olan doğum kontrol hapı. ilk iki haftalık kullanımdan sonra günlük hayatımı ciddi anlamda kötü etkiledi diyebilirim. adet öncesi şişkinlikleri neredeyse bir buçuk aydır bünyemde mevcut. daimi bir yorgunluk hissi ve uyku düzensizlikleri de cabası. dikkat dağınıklığı, zihinsel aktivitede yavaşlama, okuduğumu ve dinlediğimi anlamakta güçlük çekme, özetle salaklaşma benim bir buçuk aydır bu ilaçla yaşadığım tecrübe. 5 gün içerisinde bir daha geri dönmeksizin, kullanımı bırakıyorum. daha önce yasmin kullanıp duygusala bağlamıştım ama en azından adet gören ve beyni çalışan bir insandım. doğum kontrol haplarının her bünyede etkisi farklı olduğu için bu ilaç kötü kaka demek yanlış olur ancak doktorların ve eczacıların en az yan etkili ilaç argümanlarını yalanlayan içinde olduğum birkaç örnek de var.
şimdi bu ilacı yazz veya yasmin ile karşılaştıranlar olmuş;

bakıldığı zaman qlaristanın progesteron içeriği dienogest;
yazz veya yasmin' de ise drospirenon mevcut;

drospirenon; aldosteron antagonisti olan bir spironolakton analoğudur. progesteron için agonist etkili iken, mineralokortikoid ve androjenler için antagonisttir.

yani diğer progestinlerden farklı olarak mineralokortikoid etkisi bulunmamaktadır. bu yüzden su ve tuz tutucu etkisi funduszeue.infoıca antiandrojenik etkisi mevcuttur.

kısaca;

kilo alımı, su tutulması, el ve ayaklarda, yüzde şişme, kendini balon gibi hissetme hissi; yada sivilce ve kıllanma şikayetin varsa drospirenon içeren yazz veya yasmin gibi tabletler sizin için daha ideal olacaktır.

evet doğrudur, oks dediğimiz doğum kontrol hapları ara kanamayı özellikle ilk 6 ay daha yüksek oranda yapmaktadır;

bu kanamalar progesteron kırılma kanamalarıdır , yani kanda progesteron östrojene kıyasla daha yüksektir. bu durumda östrojen tablet eklemek mantıklı olacaktır ki östrojenin dozu düşük geliyor.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

: Qlairista içindeki farklı renkte hapların hormon içerikleri

Her bir kutuda 28 film kaplı tablet bulunmaktadır. Kullanım sırası ile

Qlairista, bir yenilik olarak etinil östrojen yerine estradiol valerat bulundurur. Estradiol valerat, vücudumuzda bulunan östrojene daha fazla benzeyen bir eşdeğeridir.

Qlairistanın içinde progesteron eşdeğeri olarak dienogest bulunur.

Qlairista, en düşük dozlar ile istenen etkiyi tam olarak oluşturabilmek için günlük dozları farklı olan haplardan oluşur.

Qlairista özellikle adet kanaması şiddetli olan kişilerde doğum kontrolü için tercih edilebilecek bir haptır.

Hap mümkün olduğunca her gün aynı saatte ve kutuda belirtilen sıra ile kullanılmalıdır. Kutu bitiminde ara vermeden yeni kutuya başlanmalıdır.

Her şeye rağmen bir sorun mu var? Güvenli kürtaj içi tıklayın&#;

Qlairistaya ilk kez başlama

Önceden hormonal bir yöntem kullanmayan kadınlarda adetin ilk gününde başlanır.
Önceden doğum kontrol hapı, vajinal halka veya yapıştırma kullananlarda son hapın bitiminden hemen sonraki gün ilaca başlanır.
Önceden yalnızca progesteron içeren hap kullananlarda son hapın ertesi günü, progesteron içeren rahim içi araç kullananlarda aracın çıkarıldığı gün, üç aylık enjeksiyon kullananlarda enjeksiyon zamanı geldiğinde ilaca başlanır.. İlk 9 gün kondom ile korunmak gerekir.
Kürtaj veya düşüğü takiben hemen, doğum veya üç aylıktan büyük düşüğü takiben 21 gün sonra kullanımına başlanır. Gebelik riski varsa adet olmayı beklemek gerekir.

Hap Unutma

Beyaz tabletler ilaç içermez. Unutulduysa o tablet çöpe atılır ve önemsenmez.
Diğer tabletler etken madde içermektedir. Almayı unuttuğunuzu 12 saat içinde farkederseniz hiç bir şey olmamış gibi ilacı alıp sonraki haplara kendi saati gelince devam edilmelidir. Koruma etkisi azalmaz.
Kutunun ilk 17 ilacından biri 12 saatten daha fazla geciktiyse korunma etkisi azalır. Dokuz gün boyunca ek bir yöntemle korunmak gerekir. Alınmamış olan hap farkedilir edilmez alınmalıdır. Diğer hapın saati gelmişse aynı anda iki tablet alınabilir. Devam eden tabletler saatinde alınmaya devam edilmelidir. Aynı gün ikiden fazla ilaç alınmamalıdır.
Kutunun ilaçlarından biri 12 saatten daha fazla geciktiyse korunma etkisi azalır. Dokuz gün boyunca ek bir yöntemle korunmak gerekir. Kutu bırakılıp yeni bir kutuya hemen başlamak gerekir.
Kutunun den sonraki ilaçlarından birini 12 saatten fazla geciktirdiyseniz hiç bir şey olmamış gibi ilacı alıp sonraki haplara kendi saati gelince devam edilmelidir. Koruma etkisi azalmaz.
Eğer yeni kutuya başlamayı unuttuysanız veya kutunun günleri arasında 1 veya daha fazla tableti almayı 24 saat veya daha fazla geciktirdiyseniz hamilelik riski olabilir. Unutulan tablet kutunun sonuna ne kadar yakınsa gebelik riski o kadar fazladır. Yeni kutuya başlarken kanama olmamışsa gebelik açısından kontrol olmak gereklidir.

Şiddetli gastrointestinal rahatsızlıklarda (örn., kusma veya diyare) emilim tam olmayabilir ve ek kontraseptif yöntemler kullanılmalıdır.

Eğer etkin tableti aldıktan sonraki saat içinde kusma olursa, bir sonraki tablet mümkün olduğu kadar çabuk alınmalıdır.

Doğum kontrol haplarından beklenen etki, gebeliğin önlenmesidir. Doğum kontrol yöntemi kullanılırken ay (adet dönemi) boyunca rastlanan gebelik oranına pearl indeksi denir. Qlairistanın pearl indeksi 0,79 bulunmuştur. Ancak gebe kalanlardan bazılarının ilacın zamanında kullanmadığı saptanmıştır. Bu durumda ilacı zamanında ve düzgün kullanan kişilerde ilacın başarısızlığına bağlı pearl indeksi 0,42 bulunmuştur. Yöntemin başarısı 35 yaşın üstündeki kadınlarda daha fazla bulunmuştur. Bu, 35 yaşından sonra doğurganlığın zaten azalmış olmasına bağlanmıştır.

İlacı kullanırken düzenli bir adet kanaması olması beklenir. Qlairista kullanan kadınlarda adet kanamaları diğer tüm doğum kontrol haplarında olduğu gibi azalmıştır. Kullanım süresi uzadıkça adet kanaması azalması daha belirgin hale gelir. Hatta yıllar içinde lekelenme ile geçen veya kanama olmayan adet dönemleri görülebilir. Qlairista kullanan kadınlarda ortalama adet süresi 4,5 gün olup kadınların %20’si hiç adet görmeyebilmektedir. Adet kanaması genellikle ilaç içeren son hapın alındığı gün, yani hap alındığında başlar.

İlaç alanlarda adet dışı günlerde kanama veya lekelenme çok önemli bir sorundur. Tüm doğum kontrol ilaçları gibi qlairista ile de ilk kutuda adet ara kanama görülme oranı çok yüksektir. Kullanım süresi uzadıkça ara kanama görülme oranı çok azalır.

Qlairista kullananların %79,5’i yöntemden memnun iken %0,9’u hiç memnun olmamıştır.%2,5’u kanama düzensizliği nedeniyle yöntemi bırakmıştır.

Qlairistada ilaçlardaki dozların belirlenmesi için tekrarlanan ve ilaç dozlarının kademeli olarak değiştirildiği çalışmalara yapılmıştır.

Qlairistanın yılında başlayan çalışmalarında denenen bifazik ve trifazik rejimler gebeliği başarıyla önlemiş olmakla birlikte kanama düzensizliği çok fazla görülmüştür. Bu sorunu çözmek için etinil östradiol dozları yüksek başlanıp kanama durdurulduktan sonra giderek düşürülmüş, progesteron dozlar düşük başlanır giderek artırılarak yumurtlama olması önlenmiştir.

Östradiol valerat barsaklardan hızla emilerek karaciğerde doğal östrojen olan 17 beta östradiole dönüşür. Oysa diğer doğum kontrol ilaçlarında bulunan etinil östradiolün 17 beta östradiole dönüşmesi çok daha yavaştır. Bu nedenle 2 mg östradiol valerat 20 mikrogram etinil östradiol ile etki açısından aynı olduğu halde yan etkileri çok daha düşüktür.

Piyasada 2 mg dienogest; 30 mikrogram etinil östradiol ile birlikte farklı doğum kontrol haplarının, 1 veya 2 mg estradiol valerat ile menopoz tedavisi ilaçlarının ve tek başına endometrioz tedavisi ilaçlarının içinde bulunmaktadır. Dienogest, etkili bir antiandrojendir. Yani erkeklik hormonu etkilerini önler.

Qlairistanın gebeliği önleme konusunda en büyük etkisi yumurtlamayı önlemesidir. Bunun dışında başka etkiler de ortaya çıkar. Rahim iç tabakası kalınlığı azalır. İlaca başlamadan önceki son adet döneminde rahim iç tabakası kalınlığı 10 mm iken qlairista alınan dönemlerde 6,5 mm’ye inmiştir. Diğer yandan spermlerin rahime geçişini sağlayan rahim ağzı salgısının sıvılaşması olayı qlairista ile ortadan tamamen kalkmıştır.

Etinil östradiol içeren doğum kontrol haplarına kıyasla qlairistada daha az olmakla birlikte yan etkiler ortaya çıkabilir. Bunun kesin göstergesi olmamakla birlikte qlairistanın kan kolestrol sonuçlarında olumlu etkiler yaptığı bulunmuştur.

Qlairistanın yan etkileri

Enfeksiyon ve enfestasyonlar (%35)
Üreme sistemi ve meme rahatsızlıkları (%20). Uzun süren ve düzensiz adet kanaması (%5), memede rahatsızlı hissi (%5), sivilce (%5)
Gastrointestinal şikayetler (%15) . İshal (%5)
Sinir sistemi bozuklukları (%15). Baş ağrısı (%10)
Nazofarenjit (%15)

Qlairista bırakma nedenleri

Düzensiz ve uzun süren adet kanaması (%1,5)
Sivilce (%1,1)
Baş ağrısı (%0,7)
Kilo artışı (%0,6)
Depresyon (%0,4)

Doğum kontrol ilaçlarının ek yararları

Dış gebelik oluşumunu önleme
Yumurtalık ve rahim kanseri riskini azaltma
Kansızlığı önleme
Adet ağrısını önleme

Perakende satış fiyatı Ocak tarihinde TL&#;dir.

Doğum kontrol haplarının kulanımı

Doğum kontrol ilaçları 21 tane hap içeren kutular şeklinde satılır. Monofazik haplarda ilaç paketinin arka yüzünde her hap için haftanın bir günü yazar. İlk ilaç genelde adet kanamasının başladığı ilk gün alınır. Ancak kanamanın ilk 5 günü içinde alınmaya başlanması durumunda da etkisinden birşey yitirmez. Eğer hap almaya başlarken paketin arkasında yazan günden başlarsanız bu sayede hap atlayıp atlamadığınızı daha kolay kontrol edebilirsiniz. Örneğin adet kanamanız Çarşamba günü başlamışsa paketin arkasında Çarşamba yazan haplardan birini alarak başlamalı ve daha sonra sırayı izlemelisiniz. Eğer multifazik hap kullanıyorsanız mutlaka arkasında 1 yazan haptan başlamalısınız.

21 hap hergün bir tane olacak şekilde alınır. Hapları kullanırken günün hemen hemen aynı saatlerinde almaya dikkat edilmelidir. Ancak burada çok katı olmak gereksizdir. Gün içinde hap alımında yaşanan saatlik farklar bir problem yaratmaz. Hapların tok karnına alınması bulantı riskini azaltmakla birlikte aç ya da tok kanına alınması etkinliğini değiştirmez.

21 gün boyunca kullanılan haplar bittiğinde ilaç alımına bir hafta ara verilir. Bir haftalık aranın sonunda yeni bir kutuya başlanır. Son hapın alımını takiben gün içinde adet kanaması başlar. Yeni bir kutuya başlamak için adet kanamasının bitmesini beklemeye gerek yoktur. Kanama bitmiş olsa da olmasa da önceki kutunun bitiminden 7 gün sonra sekizinci günde yeni bir kutuya başlanır.

Yeniden özetleyecek olursak sadece ilk kutuya başlarken adet kanamasının ilk 5 günü içinde hap alımına başlanır. Daha sonra sürekli bir kutu kullanıp bir hafta ara vermek şeklinde kullanılır. Bu şekilde adet kanamaları düzenli olarak 28 günde bir olur. İlaç kullanılan dönemde kanama olmaz.

Kullanımın özellikle ilk 3 ayı içerisinde ilaç almaya devam ederken lekelenme şeklide kanamalar olabilir. Bu kısmen beklenen bir durumdur ve zaman içerisinde geçecektir. Nadiren ilaç içerisindeki östrojen dozu kişiye az geldiğinden bu durum uzayabilir ve başka bir ilaca geçme gereksinimi doğabilir. Böyle bir olay başınıza geldiği taktirde jinekoloğunuzla irtibata geçiniz.

hap_kullan

Yapılan araştırmalarda kadınların %16&#;sında hap alımında düzensizikler yaşandığı saptanmıştır. Bu nedenle ilaç almayı unutmamak için belirli bir düzen oluşturmak yararlıdır. Örneğin gece yatmadan önce düzenli olarak dişlerini fırçalama alışkanlığı olan bir kişi OK kutusunu diş fırçasının yanına koyabilir. Benzer şekilde her sabah düzenli olarak makyaj yapıyorsanız kutuyu makyaj malzemelerinizin yanına koyabilirsiniz.

Düzensizlik ve karışıklık en fazla 7 gün ara verilen dönemde yaşanmaktadır. Kişi yeni kutuya hangi gün başlaması gerektiğini şaşırabilir. Bu riski ortadan kaldırmak ve hergün hiç ara vermeden düzenli olarak hap alma alışkanlığını oturtmak için bazı markalarda 21 değil 28 tane hap bulunur. Bu markalarda ilk 21 hap östrojen ve progesteron içerirken son 7 hap aktif madde içermez ve renkleri diğerlerinden farklıdır (genelde kahverengi). Bu hapların içinde çoğunlukla demir bulunur. 28 hap içeren ilaçlar kullanılırken hiç ara verilmez ve kutu bitince hemen yeni bir kutuya başlanır. Aktif madde içermeyen son 7 hap alınırken adet kanaması başlar. Bu tür 28 hap içeren ilaçlar ülkemizde nadiren bulunmaktadır.

DOĞUM KONTROL HAPLARININ KORUYUCULUĞU NE ZAMAN BAŞLAR?
İlk kutuya adet kanamasının ilk beş günü içinde başlandığı ve hiç hap unutulup atlanmadan kullanıldığı taktirde koruyuculuk ilk hapın alımıyla birlikte başlar. İlk kutu kullanılırken ek bir korunma uygulamak gerekmez. Hap alımına ara verilen 7 günlük zaman diliminde koruyuculuğun devam edip etmediği e-posta ile gelen sorular arasında sıkça yer almaktadır. Böyle bir koruyuculuk azalması söz konusu değildir ve ara verilen yedi günlük sürede ilişkiden kaçınmak ya da ek korunma uygulamak gereksizdir. Ancak yedi günün sonunda yeni bir kutuya başlanmadığı taktirde teorik olarak ilacın koruyuculuğu sona erer ve hamile kalma riski doğar.

DOĞUM KONTROL HAPLARININ KORUYUCULUĞU NE KADARDIR?
Doğum kontrol hapı etkinliği çok yüksek bir yöntemdir. Tüm yöntemlere bakıldığında en etkili geri dönebilen korunma yöntemi haplardır.

Bütün doğum kontrol yöntemlerinin teorik ve pratik koruyuculukları vardır. Aradaki fark kişisel farklılıklar ve kullanıcı hatalarından kaynaklanmaktadır. Usulüne uygun kullanıldığında oral kontraseptiflerin koruyuculuğu %&#;dır. Başarısızlık şansı yani hap kullanımına rağmen hamilelik oluşması &#;de birden daha az görülen bir durumdur. Buna karşın pratik koruyuculuk oranı %97 civarındadır. Bu oran bile diğer pekçok yöntemin teorik koruyuculuğundan daha yüksektir.

DOĞUM KONTROL HAPLARI EN FAZLA NE KADAR KULLANILABİLİR?
VÜCUDU DİNLENDİRMEYE GEREK VAR MI?
Doğum kontrol hapları ile ilgili bilinen en büyük yanlışlardan birisi belirli aralıklarla hap kullanımına ara vererek vücudu dinlendirmenin gerekli olduğudur. Bu hurafenin kaynağı belli değildir. Büyük olasılıkla eski kuşak hapların kullanımı ile yaşanan bazı yan etkileri azaltmak ve hastanın hap kullanımından kaçmasını engellemek amacıyla eskiden yapılan bir öneriyken giderek alışkanlık haline gelmiştir. Bu yanlış inanış sadece ülkemizde değil pek çok gelişmiş ülkede de mevcuttur. Yapılan araştırmalar bu tür bir &#;ara&#;nın gerekli olmadığını ortaya koymuştur. Vücudu dinlendirmek amacıyla hap kullanımına ara vermenin tek bir etkisi vardır o da istenmeyen bir gebelik ortaya çıkmasıdır.

Eski kuşak yüksek miktarlarda östrojen içeren doğum kontrol hapları hayati tehlike doğurabilen yan etki görülme riskindeki artış nedeni ile 35 yaş üzerindeki kadınlarda kullanılmaz.

Yeni yapılan çalışmalar düşük doz hapların uzun süreler güvenle kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bu nedenle yeni kuşak düşük dozlarda östrojen içeren oral kontraseptifler menopoza kadar kullanılabilir.

Oral kontraseptif ile korunan bir kadın çocuk sahibi olmaya karar verene kadar hiç ara vermeden kullanmaya devam edebilir.

HAP ALIMI UNUTULURSA NE YAPMAK GEREKİR?
Kadınların pek çoğu hap almayı zaman zaman unutmaktadır. Bu durumda hapın koruyuculuğu azalabilmekte ve istenmeyen gebelikler görülebilmektedir.

Eğer doğum kontrol hapınızı almayı unuttuğunuzu fark ederseniz unuttuğunuz hap sayısı ve bulunduğunuz döneme göre ek önlemler alarak istenmeyen bir gebeliğin önüne geçebilirsiniz.

.	Ne yapmalı ?	Ek korunma
1 hap unutulursa	Akla geldiği anda o hap alınır ve bir sonraki hap normal şekilde kullanılır	Gerekmez
İlk 2 haftada 2 hap unutulursa	Takip eden 2 günde ikişer hap alınır	Şart olmamakla beraber 7 gün ek korunma uygulanabilir.
Eğer 3. haftada 2 hap ya da herhangi bir zamanda ikiden fazla hap unutulursa	Kalan haplar bırakılıp yeni bir kutuya başlanır	Hemen ek bir korunma uygulanmalı ve 7 gün sürdürülmelidir.

KİMLER DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAMAZ?
Tüm ilaçlarda olduğu gibi doğum kontrol haplarının da kullanılmaması gereken durumlar vardır. Bunlardan bazılarında kullanıma kesinlikle izin verilmezken bazı durumlarda kontrol altında kullanıma onay verilebilir.

Doğum kontrol haplarının kesinlikle kullanılamayacağı durumlar

Bilinen ya da şüphe edilen gebelik varlığı: Adet gecikmesi olduğunda bu durumun altında yatan sebep aydınlatılmadan OK kullanımına başlanmamalıdır
Trombofilebit: Damar iltihabı olan trombofilebit varlığında ya da daha önceden bu tür bir hastalık geçirmiş kişiler doğum kontrol hapı kullanamazlar. Oral kontraseptiflerin içinde bulunan östrojen hormonu kanın pıhtılaşmaya olan eğilimini arttırmaktadır. Damar içindeki kan pıhtılaştığında damarda yıkanma meydana gelmekte ve o damarı kanlandıırdığı alanda beslenme ve oksijenlenme bozukluğu ortaya çıkmaktadır. Bu olay hayati organlardan birinde ortaya çıktığında ölüme kadar uzanan etkiler görülebilir.
Tromboembolik bozukluk, serebrovasküler hastalık varlığı ya da daha önceden geçirilmiş olması da benzer risk taşıdığından OK kullanımı kesinlikle sakıncalıdır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan yeni bir çalışmada düşük doz östrojen içeren doğum kontrol haplarının gelişmiş ülkelerdeki sigara içmeyen kadınlarda inme riskinde bir artışa neden olmadığı ancak gelişmekte olan ülkelerde bir risk artışının söz konusu olduğu bulunmuştur. Bu farkın nedeni büyük olasılıkla genel sağlık durumlarındaki farklılıklardır.
Koroner arter hastalığı ya da iskemik kalp hastalığı öyküsü
Belirgin karaciğer bozukluğu: Östrojen hormonu vücutta karaciğer tarafından yıkılır ve atılır. Eğer karaciğer tam olarak işlev göremiyorsa östrojen yıkılamaz ve istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle hepatit ya da başka bir nedenle karaciğer sorunu yaşayan kişiler doğum kontrol hapı kullanmamalıdırlar. Yapılan kan incelemelerinde karaciğer fonksiyon testleri normale dönene kadar OK kullanılmaz.
Bilinen ya da şüphe edilen meme kanseri: Östrojen hormonunun kanserli meme dokusu üzerindeki etkisi belli değildir. Bu nedenle meme kanseri ya da kuşkusu durumunda kullanılmaz.
Tanısı konmamış anormal kanamalar: Anormal vajinal kanamalar pek çok hastalığın belirtisi olabilir. Bu hastalıkların bazıları doğum kontrol haplarından olumsuz şekilde etkilenebilir. Bu nedenle anormal vajinal kanaması olanlarda tanı konana kadar OK kullanılmaz.
35 yaş üzeri sigara içenler.

Klinik değerlendirme sonrası hastanın onayı ile dikkatli şekilde kullanılabilecek olan durumlar

Migren: Doğum kontrol hapları içerdikleri hormonların etkisi ile migren ağrılarını tetikleyebilir. Bazı kişilerde var olan migren daha da şiddetlenebilirken diğerlerinde ağrıların sıklığı ve şiddeti azalabilir. Bazı kişilerde ise daha önceden migren öyküsü olmamasına rağmen hap kullanmaya başladıktan sonra migren ortaya çıkabilir. Bu etki özellikle yüksek doz içeren haplarda belirginidir. Migren problemi olanların başka bir yöntem kullanması daha uygun olur.
Yüksek tansiyon: 35 yaşından genç olan kadınlar herhangi ek bir sorunları yoksa tansiyonları ilaçlarla kontrol altına alındıktan sonra düşük doz oral kontraseptifleri kullanabilirler.
Myomlar: Myom ile doğum kontrol hapları arasındaki ilişki tartışmalıdır. Eskiden bu ilaçların içerdikleri östrojen nedeni ile myomlarda büyümeye neden olacağı düşünülmekteydi. Ancak yapılan çalışmalarda bu tür bir etki saptanamamıştır. Myomu bulunan kadınlar düşük doz doğum kontrol haplarını güvenle kullanabilirler.
Gebeliğe bağlı şeker hastalığı: Gestasyonel diabet adı verilen bu durum gebelikte salgılanan hormonların etkileri sonucu vücudun şekeri metabolize etme yeteneğinde bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Önceki gebeliklerinde şeker hastalığı ortaya çıkan kadınlar yılda en az bir kez kan şekeri kontrolü yaptırmak şartıyla düşük doz östrojen içeren hapları kullanabilirler.
Şeker hastalığı: 35 yaşından genç şeker hastaları kan şekeri düzeyleri kontrol altında olmak şartıyla OK kullanabilirler
Epilepsi (sara): Oral kontraseptifler epilepsi ataklarını tetiklemezler hatta bazı kadınlarda epilepsi krizlerinin sıklık ve şideetinde azalmalar rapor edilmektedir. Epileptik hastaların dikkat etmesi gereken durum kullandıkları ilaçların, doğum kontrol haplarının etkisini azaltabilmesidir. Bu nedenle daha etkin bir korunma sağlanması için başka bir yöntem tercih edilebilir.
Gebelikte görülen tıkanma sarılığı: Gebelikleri sırasında safra yollarında tıkanma ve buna bağlı sarılık geçiren kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı sırasında da benzer etkiler görülebileceğinden dikkatli olunmalıdır. Düşük doz içeren ilaçların bu tür tıkanma etkisi yaratması beklenmez.
Orak hücreli anemi: Taşıyıcı olan kadınlar düşük doz hapları kullanabilir. Orak hücreli anemi hastası olanlarda ise teorik olarak damar tıkanıklığı riski mevcuttur.
Safra kesesi hastalığı ya da sarılık ile birlikte seyreden hastalıklar
Kan lipide değerlerinin yüksekliği: Kan lipidleri yüksek olanlar ya da ailevi lipid yüksekliği bulunanlar yakın tkip altında kullanmalıdır

AMELİYAT ÖNCESİ OK KULLANIMI
Oral kontraseptifler kanın pıhtılaşma mekanizmasında değişikliğe neden olabildiği için herhangi bir nedenden dolayı ameliyat planlanan hastaların bu ameliyattan en az 4 hafta önce ilaç kullanımını bırakmaları önerilmektedir. Ancak bu öneri yüksek doz içeren haplar için geçerlidir. Bu öneriye uyulması yerinde olur ancak düşük doz hap kullananların bu kadar dikkatli olmaları gerekmez. Özellikle büyük cerrahi girişim geçirecek olanlarda ya da ameliyat sonrası damar tıkanıklığı geçirme riski normalden yüksek hastalarda ise her türlü doğum kontrol hapının kesilmesi yerinde olur.

EMZİRME DÖNEMİNDE KULLANIM
Doğum sonrası oral kontraseptif kullanımı sütün hem miktarını hem de kalitesini azaltmaktadır. Bu nedenle emziren annelerde 3 aydan önce doğum kontrol haplarının kullanılması önerilmez. Emzirmeyen ya da düzensiz emziren anneler ise doğumu takip eden 6. haftadan başlayarak düşük doz doğum kontrol haplarını kullanabilirler.

DÜŞÜK YA DA KÜRTAJ SONRASI KULLANIM
haftadan daha erken bir dönemde gebelik düşük ya da kürtaj ile sonlanırsa zaman kaybetmeden hemen aynı gün doğum kontrol hapına başlanabilir.

12 haftadan daha büyük gebelikler söz konusu olduğunda ise yüksek doz ilaçların kullanılması planlanıyorsa geleneksel olarak 2 hafta beklemek gereklidir. Bu teorik uygulamanın amacı dmar tıkanıklığı riskini azaltmaktır. Düşük doz ilaçların ortaya çıkması bu uygulamayı da gereksiz kılmıştır.

Gebelik haftası ne olursa olsun kürtaj, düşük ya da erken doğumu takiben düşük dozlu oral kontraseptifler hemen kullanılmaya başlanabilir.

BAŞKA İLAÇLARLA BİRLİKTE DOĞUM KONTROL HAPI KULLANIMI
Halk arasında bazı antibiyotiklerin kullanımının doğum kontrol hapının etkisini azalttığı ve hamileliklere yol açtığına dair hikayeler anlatılır. Bunlar doğru değildir. Temel olarak karaciğerin çalışmasını etkileyen ilaçların doğum kontrol hapının metabolizmasını değiştirerek etkinliğini azaltabileceği kabul edilir. Aşağıdaki ilaçları kullananlarda bu tür bir sorun yaşanabileceğinden başka bir doğum kontrol yöntemi seçilmesi uygun olur:

Rifampin

Fenobarbital

Fenitoin

Primidon

Karbamezepin

Primidon

Etosüksimid

Griseofulvin

Tam olarak ortaya konmamış olmakla birlikte doğum kontrol hapları aşağıdaki ilaçların etkisini arttırabilir ve bu ilaçlar doğum kontrol hapıyla birlikte alınırken dozlarının düşürülmesi gerekebilir:

Diazepam

Klordiazepoksit

Teofilin

Trisiklik antidepresanlar

Tam tersi olarak parasetamol ve aspirin kullanırken daha yüksek doz almak gerekebilir.

C vitamini kan östrojen düzeylerini arttırarak ara kanamalara neden olabilir Bu nedenle günde miligramdan fazla C vitamini alınıyorsa vitamin hapı ile doğum kontrol hapı alımı arasında en az 4 saat ara olmalıdır.

Yeni nesil düşük doz oral kontraseptiflerin ise bu tür etkileri son derece düşüktür.

DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAN HASTALARIN TAKİBİ
Genç, sağlıklı ve risk faktörü içermeyen ve yeni nesil düşük doz doğum kontrol hapı kullanan kadınlar yılda bir kez muayene edilmelidirler. Bu muayenelerde;

Öykü

Tansiyon kontrolü

Meme muayenesi

Karaciğer muayenesi

Jinekolojik muayene

PAP smear testi yapılır

Yüksek doz kullanan ya da yüksek risk grubunda olan kadınlar ile yukarıda belirtilen rölatif kontraendikasyonları taşıyan kadınlar ise tercihan 6 ayda bir kontrol edilmelidir.

İlk kez doğum kontrol hapı kulllananlar ise olası yan etkilerin saptanması ve kullanımda hata olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla jinekologları ile görüşmelidirler. Bu görüşmede muayeneje gitmek şart değildir. Telefon ya da e-posta ile yapılan görüşmeler yeterli olur.

Doğum kontrol hapları ilk zamanlarda zannedilenden çok daha güvenli bulunmuştur. Doğum kontrol hapını bırakmanın en önemli nedeni yan etkilerden duyulan korkudur. Oysa yan etkiler hem son derece nadirdir hem de halk arasında sıkça söz edilen kısırlık yapar, kilo aldırır, düzeni bozar gibi hikayelerin gerçekle uzaktan ya da yakından ilgisi yoktur. Üstelik doğum kontrol haplarının istenmeyen gebeliklerden korunmanın yanısıra kadın sağlığı açısından pek çok ek yararı vardır.

Doğum kontrol hapı kullanmaya başlamadan ya da kullanırken kontroller sırasında rutin laboratuvar incelemesi yapılması çoğu zaman gereksizdir. Bazı grup hastalarda ise kan şekeri ve kan lipid profillerinin kontrol edilmesinde yarar vardır. Bunlar:

35 yaş üzeri kadınlar

Ailede kalp hastalığı, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon öyküsü olanlar

Gebeliğe bağlı şeker hastalığı öyküsü olanlar

Şeker hastalığı olanlar

Kilo problemi olanlar

DOĞUM KONTROL HAPININ KESİLMESİ GEREKEN DURUMLAR
Aşağıdaki durumlar ortaya çıktığında doğum kontrol hapına hemen ara vermeli ve zaman kaybetmeden jinekoloğunuzla görüşmelisiniz.

Uzun süren başağrısı

Başağrısı ile birlikte görülen başdönmesi, bulantı ve kusma

Bulanık görme

Ani görme kayıpları, geçici körlük

Tek taraflı ve kesilmeyen başağrısı

Tedaviye cevap vermeyen başağrısı

Bacaklarda kızarıklık ve ağrı

İnme ya da felç

Şiddetli karın ağrısı

Şiddetli göğüs ağrısı ve nefes almada güçlük

Kan basıncında yükselme

nest...

115090 115091 115092 115093 115094