KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
TROMBOSİT (PLT) NEDİR?
Trombosit ne demek sorusu, kan pulcukları ya da plateletler olarak da bilinen bir tür kan hücresi grubu olarak yanıtlanabilir. Kemik iliğinde üretilen trombositler, kanda çeşitli kimyasal reaksiyonların yürütülmesi için önemli görevler üstlenir.
Kanın pıhtılaşması, damar hasarlarının onarılması ve yaraların iyileştirilmesi gibi birçok durumda trombositler, çeşitli şekillerde farklılaşarak oluşan travmanın derhal kapatılmasını sağlar. Böylelikle kan kaybının önüne geçilirken hasar gören dokuların onarımı için gereken ortam hazırlanmış olur.
Trombosit sayısının normalden daha düşük olması durumunda kan damarları yaralanmaya ve kanamaya yatkın hale geleceğinden yaralanmalarda aşırı kan kaybı görülebilir, yara iyileşmesi gecikebilir ve kanın pıhtılaşma süresi uzar.
TROMBOSİT (PLT) NORMAL DEĞERİ NEDİR?
Trombosit sayısı, kişiden kişiye ve günden güne önemli farklılıklar gösterebilir. Ancak sağlıklı yetişkin bireylerde ortalama trombosit sayısının 150.000 ile 450.000 hücre/mL aralığında olması beklenir.
Dolayısıyla PLT değeri kaç olmalı sorusu 150 ile 450 bin trombosit arası olarak yanıtlanabilir. Çeşitli hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, yaş, cinsiyet ve gebelik durumu gibi birçok faktör, bu değerlerde değişikliklere yol açabilir.
Bu nedenle kan sonuçlarındaki trombosit sayısı bireye özgü olacak şekilde hekim tarafından değerlendirilmelidir. Bazı durumlarda sınıra yakın olan düşüklük ve yükseklikler herhangi bir olumsuzluk teşkil etmez. Ancak belirgin trombosit düşüklüğü ve yüksekliği durumunda bu sorunun nedeni mutlaka araştırılmalıdır.
TROMBOSİT (PLT) DÜŞÜKLÜĞÜ NEDİR?
Kan sayımında trombosit değerinin 150.000 hücre/mL’den daha düşük çıkması, kanda PLT düşüklüğü olarak adlandırılır. Bu durumun bir diğer ismi ise trombositopenidir. Kanda trombosit değerinin düşük olmasının altında yatan birçok sağlık sorunu söz konusu olabilir.
Trombosit üretiminin azalması, trombosit yıkımının artması, kanın normalden daha seyreltik olması gibi durumlarda birim kandaki trombosit sayısı düşeceğinden trombositopeni durumu ortaya çıkabilir.
Bazı hastalıkların yanı sıra kullanılan bazı ilaçlar, beslenme veya alınan bazı tedaviler trombosit sayısını düşürücü etki gösterebilir.
TROMBOSİT DÜŞÜKLÜĞÜ NEDENLERİ
Trombosit düşüklüğü tespit edilen hastalarda bu duruma yol açabilecek pek çok durum söz konusudur. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
-Akut veya kronik çeşitli hastalıklar
-Gebelik
-Kan nakli
-Sepsis (mikroorganizmaların kan dolaşımına karışması ile görülen kan zehirlenmesi durumu)
-Kullanılan bazı ilaçların yan etkileri
-Folik asit veya B12 vitamininin eksikliğine bağlı olarak gelişen anemiler
-Aplastik anemi
-İmmünolojik veya romatolojik hastalıklar
-Çeşitli kanser türleri (özellikle hematolojik kanserler)
-Uzun süreli ve aşırı alkol kullanımı
-Zehirlenme, toksik maddelere veya radyasyona maruz kalma
-Kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavileri
-Kemik iliğine ilişkin hastalıklar
-Viral enfeksiyonlar.
TROMBOSİT DÜŞÜKLÜĞÜ BELİRTİLERİ
Kanda PLT değerleri düştüğünde bu durum kişide çeşitli belirtilere neden olabilir. Trombosit değeri ne kadar düşükse, belirtiler de genellikle o kadar şiddetli şekilde hissedilir. Bazı trombositopeni belirtileri şunlardır:
-Vücudun çeşitli bölgelerinde mor, kırmızı veya kahverengi renge sahip morarma ya da renk değişiklikleri
-Aralıklı olarak gelişen burun ve diş eti kanamaları
-Yara iyileşmesinin gecikmesi
-Kanın pıhtılaşmasının zorlaşması
-Ciltte kırmızı veya mor renkli beneklenmeler (Peteşi)
-İdrarda kan görülmesi
-Makattan kan gelmesi, kanlı dışkılama veya siyah renkli dışkı (melena) görünümü
-Kanlı kusma (Hematemez)
-İç kanamalar
TROMBOSİT (PLT) YÜKSEKLİĞİ NEDİR?
Kanda PLT yüksekliği, trombosit sayısının 450.000 hücre/mL’den daha yüksek olması durumudur.
Trombosit yüksekliği veya trombositoz olarak adlandırılan bu durumun gelişiminde trombositopeninin tam tersi şekilde kanda pıhtılaşma eğilimi artar.
Kan hücrelerinin üretimi ve miktarının düzenlenmesi ile ilişkili olan mekanizmalarda veya hormonal dengede oluşan sorunlar, trombosit üretiminde artışa neden olabilir. Yine benzer şekilde kullanılan bazı ilaçlar veya kişide bulunan çeşitli hastalıklar trombosit sayısının yükselmesinde etkili olabilir.
TROMBOSİT YÜKSEKLİĞİ NEDENLERİ
Trombosit yüksekliği veya trombositoz durumuna yol açabilecek çeşitli nedenler söz konusudur. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
-Kandaki sıvı oranının düşmesine bağlı olarak trombosit oranının artmış olması (kanın yoğunlaşmış olması)
-Fizyolojik olarak trombosit üretiminin fazla olması
-Demir mineralinin yetersizliğine bağlı olarak trombosit üretiminin artması
-Trombosit yıkımında görev alan dalağın fonksiyonunu yitirmesi veya dalağın splenektomi operasyonuyla alınmış olması
-Kemik iliğinde bulunan tümörler
-İnflamatuar bağırsak hastalıkları
-Romatizmal hastalıklar
-Çeşitli kanser türleri
-Hemoliz (kırmızı kan hücrelerinin yıkımı)
-Kullanılan bazı ilaçlar.
TROMBOSİT YÜKSEKLİĞİ BELİRTİLERİ
Kanda PLT değeri yüksekliği kişilerde genellikle herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bu nedenle çoğu durumda kan sayımı sonuçlarında tesadüfi olarak saptanır.
Ciddi bir trombositoz durumu var ise hastada baş dönmesi, baş ağrısı, göğüs ağrısı, görme bozuklukları, el ve ayak şişmesi, uyuşukluk, dalak şişliği ve kaşıntı gibi çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir.
Yüksek trombosit sayısına bağlı olarak vücudun çeşitli bölgelerinde pıhtılaşma sorunu meydana gelebileceğinden belirtiler pıhtılaşmanın oluştuğu bölgede yoğunlaşır.
Söz konusu pıhtılaşmalar kalp ve beyin damarlarında da meydana gelebileceğinden ciddi trombositozlarda kalp krizi ve felç gibi riskler de söz konusudur. Bu nedenle belirgin trombosit yükselmelerinde tıbbi tedavi uygulanması oldukça önemlidir.
İnsanlarda bulunan kan farklı çeşitlerde hücreler içermektedir. Her hücrenin yerine getirmesi gereken farklı görevleri vardır. PLT olarak da adlandırılan trombositler ise, kanın pıhtı haline dönüşmesine de katkı sağlar. Kanın içinde olan trombositlerin normal seviyesinin ise, 450 binden yüksek olmasına da plt yüksekliği denir. Tedavide genel olarak medikal yöntemlere başvurulmaktadır.
Trombosit, kan pulcukları veya plateletler şeklinde de adlandırılan bir çeşit kan hücresi çeşididir. Trombositler kemik iliğinde üretilmişlerdir. Kanda farklı kimyasal tepkimelerin ilerlemesi için ciddi sorumluluklar alır. Kanın pıhtılaşması, damarda oluşan zedelenmenin iyileşmesi ve yaraların iyi olması gibi durumlarda trombositler, farklı biçimlerde değişerek oluşmuş olan travmanın hemen onarılmasını mümkün kılar. Böylece kan kaybının önüne geçilir ve hasar gören yapıların tamiri için gerekli ortam sağlanır.
Trombosit oranının yükselmesi ya da trombositoz durumunda, trombosit azlığına sebep olan durumların aksi gözlemlenir. Bu yüzden aşağıda belirtilen durumların birinin varlığı düşünülmektedir;
Trombosit üretiminde artış: Bilhassa kan hücrelerinin ayarlanmasında rolü olan hormon ve kimyasal yapıların yükselmesiyle ya da farklı kemik iliği tümöründe trombosit oranı yükselir.
Trombosit yıkımında düşüş: Trombositlerin ana yıkım bölgesi olan dalağın alınması gibi olaylarda trombositlerin süresi uzamaktadır ve kandaki miktarı artar.
Kanın derişik şekle dönüşmesi: Kanın sıvı seviyesinin düşmesi durumunda tam kan sayımı çizelgesinde trombosit miktarı yüksek gözlemlenebilir. Trombositoz seviyesi sağlığı yerinde olan kişilerde görülebileceği gibi, farklı sağlık problemlerinin de habercisi olabilir. Trambosit yüksekliği nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Fizyolojik fazla üretim: Farklı genetik etkenlerin olması bazı kişilerde trombosit oranını arttırır.
Demir (FE) eksikliği: Demir miktarındaki düşüş kemik iliğinde bulunan kırmızı kan hücrelerinin oranında gelişen düşüş ile sonuçlandığı için, üretimi hızlı hale getirmek üzere yükselen hormonlar sebebiyle trombosit seviyesi de artar.
Kanamalar: Bedende devam eden kanamalarda kırmızı kan hücresi eksildiğinden üretim hızlı bir şekilde devam eder. Sonuç olarak bu durumda trombosit oranı da yükselir.
Kronik rahatsızlıklar: Temeli romatolojik olan kronikleşmiş hastalıklarda (iltihaplaşan bağırsak rahatsızlıkları, iltihaplı romatizma vs.) trombosit oranında yükseklik görülebilir.
Trombosit düşüklüğü, farklı birçok rahatsızlığa bağlı gelişebilir. Direkt trombosit ile ilişkisi olan rahatsızlıklarda da meydana gelebilir. Bundan dolayı iki düzenek üzerinden trombosit oranında bir düşüş yaşanabilir. Kanda trombosit seviyesinin az olmasının altında farklı sağlık problemleri vardır. Trombosit üretiminin azlığı, trombosit yıkımnın fazla olması, kanın normal akışından daha seyrek olması, gibi durumlarda birim kandaki trombosit sayısı düşer. Bazı rahatsızlıklar ile birlikte kullanılan bazı ilaçlar, yemek düzeni ya da alınan bazı tedaviler trombosit sayısını düşürülmesinde etkili olabilir.
Trombosit (plt) rakamının normalin altında olması durumunda kan damarları yaralanmaya ve kanamaya, meyilli duruma gelir ve yaralanma gibi durumlarda yoğun kan kaybı yaşanır, yaranın iyi olması gecikir ve kanın pıhtılaşma zamanı uzamaktadır. Plt düşüklüğü nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Trombosit üretiminde azalma: Trombositler megakaryosit şeklinde kemik iliğinde üretilmektedir. Farklı kan hücreleri şeklinde trombositlerin üretilmesi farklı hormonların ve biyokimyasal yapının kontrol altında olması ile düzenlenebilir. Bu yüzden, kemik iliğinde bir sorun yaşanması, kemik iliğinde bulunan trombosit üretimiüzerinde baskı oluşması ya da düzenleyici hormon ve yapıların oranının düşmesi ile trombosit üretimi de zarar görür ve trombosit oranı azalır.
Trombosit yıkımında artma: Trombositler, farklı diğer kan hücreleri gibi yaşlanırlar ve işlev kaybı yaşarlar. Buda dalak gibi birçok beden yapılarında yıkılır ve yeni olanı üretilir. Farklı rahatsızlıklarda trombositlerin bu yıkılma evresi ilerler ya da direkt olarak kan içinde ya da dokularda yıkım yaşar. Böylece trombositler sayı olarak düşer.
Kanın seyrelmesi: Tam kan sayımı, kan sıvısına göre hücre oranını hesap ettiğinde kanın sıvı miktarının yükselmesi şeklinde normal rakamdaki trombosit oranı düşük olarak saptanır. Trombosit düşüklüğünün nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
B12 vitamini ya da folik asit eksikliği: Kan hücresinin üretim mekanizması bozulur, önemli aneminin ile birlikte trombosit oranında azalma görülür.
Hamilelik: Trombosit hasarı yükselirken kanın sıvı seviyesi artmış olarak seyreldiğinden trombosit oranı düşük olarak belirlenir.
İlaçların yan etkileri: Bazı haplar trombosit üretimini bozup trombositopeni oluşturur.
Eskiden yapılan kan nakli: Farklı vericilerin olan kanların nakli esnasında gelişen antikorlar sebebiyle trombositler yıkım yaşayabilir.
Farklı viral enfeksiyonik durumlar: Suçiçeği, Epstein Barr Virüsü ya da AIDS gibi çeşitli viral virüsler trombositlerin yıkılmasını yükseltir.
Alkol kullanımı: Fazla alkol tüketilmesi trombosit oranında azalma sağlar.
Kronikleşen rahatsızlıklar: Bedendeki farklı mekanizmaların kronik hastalıkları trombosit oranını azaltabilir.
Trombosit oranında yükselme genel olarak farklı bir klinik semptom ya da şikayete neden olmamaktadır. Genellikle rutin tam kan sayımı tahlili esnasında tesadüf eseri ortaya çıkar. Bunun haricinde, önemli oranda yükseliş gözlemlenen trombosit sayısı aşağıda gözlemlenen belirtilere neden olabilmektedir;
Trombosit oranındaki artış veya azalmalarda tedavi planının uygulanması, ilk önce altta yatan rahatsızlığın uygun biçimde teşhis edilmesine karakterizedir. Bu yüzden, uzmanlaşmış bir doktor tarafından hastanın hastalığa dair detaylı öyküsü alınıp, fiziki muayene uygulanır. Daha sonra gerekli ise görüntüleme ve ek kan tahlilleri istenebilir ve tanı belirlenir.
Hafif trombositopeni görüldüğünde uzman ek bir tedavi istemeyebilir, yalnızca kişi takip edilebilir. Bunun haricinde altta yatan hastalığın iyileşmesine yönelik tedavi planı yapılır. Trombositoz durumu için hasta olan kişinin devam eden probleminin var olması ve altta olan rahatsızlığın tespit edilmesi önemli olabilir.
Genellikle tedavi olmadan takip edilse de; önemli trombosit artışlarında ilaç tedavisi ya da tromboferez olarak adlandırılan kanda bulunan yüksek trombositlerin alınması gibi yöntemler uygulanabilir.
Kanda blulunan PLT oranının mikrolitrede 500.000'den fazla çıkması trombositoz, yani PLT yüksekliği olduğunu gösterir. PLT oranının fazla olması kanın damar içinde pıhtı oluşturmasına sebep olur ve bu önemli bir olaydır. Çünkü kan damarın içinde pıhtılsşırsa dolaşımda aksama yaşanır, doku ve organlara yeteri oranda kan gitmez.
Trombositler bedende kanamanın durması için pıhtı oluşmasına yardım eden ufak rengi olmayan kan hücreleridir. Kan damarlarından biri zedelenirse, trombositler zedelenen yere koşar ve oluşan zedelenmeyi tamir etmek için tıkaç ya da pıhtı oluştururlar.
Trombositler sağlığı yerinde olan bir bireyde 150 bin ila 450 bin mikrolitre seviyeleri arasındadır. Trombositlerin kanda 450 binden çok olması tıp kavramında trombositoz olarak tanımlanır.
Trombosit vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan kanamada devreye girer ve hayati öneme sahiptir. Bu sebeple kanda aşırı yüksek ve aşırı düşük olması ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Bu değer basit bir kan testi ile kolaylıkla ölçülebilir.
“Trombosit nedir?” sorusu kadar bu testin ne olduğu da merak konusu. Kan damarları hasar gördüğünde kanda pıhtılaşmayı başlatarak kanamanın durmasını sağlayan hücreler platalet olarak da bilinir ve çok sayıda granül içerir. Renksiz olan bu hücreler kemik iliğinde bulunan megakoryositler tarafından üretilir. Trombosit kan tahlillerinde PLT ile yorumlanır ve tam kan sayımı testinin parçası olarak uygulanır. Mutlaka aç karnına yapılması gereken bu test ile kişinin damarından alınan kan örneğindeki eritrositler hemolize edilir ve geriye kalan trombositler sayılır.
Sağlıklı bir vücutta trombosit normal değeri mikrolitrede 150 bin ile 450 bindir. Bu değer 450 binden fazla olursa trombositoz vr 150 binin altında olursa da trombositopeni ortaya çıkar. Trombositin 50 binin altında olması durumunda da kanama ciddi boyuta ulaşabilir.
trombosit eksikliği ve yüksekliği ile çeşitli hastalıkların tanısı yapılabilir. Trombosit yüksekliği belirtileri ve düşüklüğündeki semptomlarla da en doğru tedavi gerçekleştirilir. Bu test ile aşağıdaki hastalıkların tanısı gerçekleştirilir:
Trombosit yüksekliği, mikrolitrede 450 binin üzerinde olması durumudur. Bu da göğüs ağrısı, baş ağrısı, bayılma, ellerde uyuşma, baş dönmesi gibi sorunlara neden olur.
trombosit düşüklüğü de mikrolitrede 150 binin altında olmasıdır. Trombosit düşüklüğü tedavisi en kısa sürede gerçekleştirilmelidir. Peki, trombosit düşüklüğü neden olur? Bu durum kandaki trombositlerin hızla yıkılması, kemik iliğinde trombosit yapılamaması ve dalak büyümesi ile ilgilidir. Trombosit düşüklüğü belirtileri de küçük kesiklerde bile uzun süreli kanama, deride mor ya da kırmızı döküntüler, uzun süren ve fazla gelen regl kanaması, burunda kanama, kırmızı idrar, dışkıda kan ve beyin kanamasıdır.
“Trombosit düşüklüğü kanser belirtisi midir?” sorusu da merak edilenler arasında. Trombositin düşük olması bir kanser belirtisi değildir. Ancak kemik iliği kanseri ve kan kanseri türleri bu düşüklüğe neden olabilir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası