berat gecesi sorularla islamiyet / Berat Kandilimiz Mübarek Olsun | Sorularla İslamiyet

Berat Gecesi Sorularla Islamiyet

berat gecesi sorularla islamiyet

BERÂET GECESİ / BERÂET KANDİLİ

Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gece.

Bu gece, değişik adlarla da anılmaktadır:

Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle 'Mübârek'; kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle 'Beraet'; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle 'Rahmet', geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle 'Berae veya Sakk' adı da verilir.

Bu gecenin beş özelliği vardır:

1) Bu gecede önemli işlerin seçimi ve ayırımı yapılır.

2) Bu geceyi ibadetle geçirenlere yardımcı olması amacıyla Allah tarafından melekler gönderilir.

3) Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.

4) Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür.

5) Bu gecede Peygamberimize şefaat yetkisinin tamamı verilmiştir. Bu yetkinin üçte biri Şaban'ın onüçüncü günü, üçte biri Şaban'ın ondördüncü günü, geri kalan üçte biri de Şaban'ın onbeşinci günü verilmiştir.

Anne ve babasını incitenler, büyücüler, başkalarına kin besleyenler içki düşkünleri bu gecenin faziletinden yararlanamazlar.

Bu konuyla ilgili olarak şu hadisler rivayet edilmektedir:

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu geceyi Hz. Âişe validemize tanıtırken şöyle buyurmuştur:

"Bu gece Şaban'ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem'den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. " (Münziri, et-Tergîb ve't-Terhib, II, ).

İnsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibâdet ve tâatla geçirmek ve nafile namaz kılmak sevaptır. Fakat o geceye mahsus belirli bir namaz şekli yoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah'a şöyle dua etmiştir: "Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamdetmekten âcizim. Sen seni senâ ettiğin gibi yticesin. " (Münziri, Tergib, II, , ).

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bizlere de şöyle buyurmuştur:

"Şaban ayının yarısı (Berâet gecesi) gelince: gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu; onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu; rızık vereyim. Şifaâ dileyen yok mu; ifâ vereyim. "

"Allah Teâlâ Şaban'ın onbeşinci geresi (Berâet gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar. " (İbn Mace, İkametü's-Salât, ; Tirmizî, Savm, 38).

Durak PUSMAZ

BERAT GECESİ

 

Cenâb-ı Allah, mekanlar içinde mukaddes mekanlar, zamanlar içinde mukaddes zamanlar yaratmıştır.

İçinde bulunduğumuz zaman bakımından Allahü Teâlâ’nın rahmet ve mağfiretini bol bol tecelli ettiği mübarek geceleri teker teker idrak ediyoruz.

Recep ayının ilk Cuma gecesi olan Regâib gecesinde en değerli armağan paketlerine kavuştuk. Peygamberimizin, göklere seyahat mucizesinin gerçekleştiği Mi’rac gecesini bol bol namazla, bol bol ibadet ve dua ile, günahlarımızdan arınarak, çok çok sevap kazanmaya çalıştık.

Kader’deki “ilahi program” ın yürürlüğe girdiği gece olan Berat gecesinde, inşallah beratımızı almaya çalışacağız.

Rabbimizin lütuf ve ihsanının bol bol aktığı, gönüllere nur kattığı bir geceyi yaşayacağız. İşte bu ulvi gece, Berat gecemizdir.

Berat lügatte; borçtan, hastalıklardan, suç ve cezadan kurtulmak, nişan, şehadetname, ferman manaların gelir. Istılahta ise, “Günahlardan kurtulmak, manen temize çıkmak, ilahi af ve rahmete ulaşma” demektir.

İşledikleri hata, kusur ve günahlarını itiraf edip Cenâb-ı Hakka tevbe ve istiğfarda bulunan Müslümanların ilahi rahmete nail olup affedilecekleri umulduğu için bu geceye “BERAT KANDİLİ” (Kurtuluş Gecesi) denilmiştir.

Bu gece sonsuz inayetiyle gönüllere, refah ve huzur bahşeden hidayetiyle Allah’ımız bizleri sıkıntılardan kurtaracaktır. Asrımızın sıkıcı ve ezici engellerini yok ederek alnımıza “Teslim Olma” beratını verecektir. Bu, bir Müslüman için en güzel nişan ve en geçerli madalyadır. İnandığımız, güvendiğimiz, yoluna baş koyduğumuz Allah’ımızın af ve mağfiret ilanıdır.

Berat gecesinin kudsiyetine dair bazı ayet-i kerime ve hadis-i şerifler mevcuttur. Mübarek gece hakkında nazil olan Duhan suresi, Mekke'de nazil olmuş olup  bu sûre 59 (ellidokuz) âyettir. Adını, onuncu âyette geçen ve duman manasına gelen "duhan" kelimesinden almıştır. Surenin baş tarafında Cenâb-ı Allah şöyle buyuruyor:

 1. Hâ. Mîm.

 2. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki,

 funduszeue.info onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.

 funduszeue.info hikmetli işe o gecede hükmedilir.

 5.(Yani)katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz, peygamberler göndermekteyiz. [1]

 

Ha, Mim diye başladığından halkımız “Hamimler” diye isimlendirmiştir.

Kur’an-ı Kerim mübarek bir gecede indirilmiştir. “Mübarek gece” hangi gecedir? Burada bildirilmemiş. Ama “Kadir” suresinde “O gecenin Kadir Gecesi” olduğunu, Bakara suresinde de, Ramazan ayında indirildiğini Rabbim bize bildirmiştir.

 

ŞABAN AYININ YARISI OLAN BERAT GECESİNİN FAZİLETİ

 

Hz. Aişe R. Anha anlatıyor: Rasülullah (s.a.v.) buyurdular ki:

“Allahü Teâlâ Hazretleri, Şaban’ın yarısı gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder.” [2]

Bu hadis nısf-ı Şaban gecesinin faziletini beyan etmektedir. Nısf, “yarı” demek olduğuna göre, nısf-ı Şaban, Şaban ayının ortasındaki günün gecesi demek olur. Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Beraet gecesi de denir.

Hadis metin olarak “ kelb kabilesinin koyunlarının tüyünden daha çok sayıda insana mağfiret eder.” şeklinde anlaşılmaya müsaittir Ancak alimler o miktarda ashabın bulunmayışını göz önüne alarak tercümede kaydettiğimiz üzere “Kelb koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder” şeklinde anlamayı tercih etmişlerdir. Kelb kabilesinin koyunlarının zikri, “Onlar, koyun beslemede diğer kabilelerden ileri oldukları içindir” denmiştir. Böylece Allah’ın rahmet ve mağfiretinin çokluğu daha iyi ifade edilmiş olmaktadır. [3]

 

BERAT GECESİNİN İSLAM ALEMİNDE DERİN BİR SAYGI İLE KUTLANMASININ SEBEPLERİ

 

1. Kıblenin değişmesi gibi mühim bir hadisenin bu gece vuku bulmasıdır.

Müslümanlığın ilk yıllarında Kâbe, puthane halinde olduğu için, ilk namazlar Mescid-i Aksa’ya doğru kılınıyordu. Bu itibarla hicretten sonra Mescid-i Şerif’in Kudüs’e doğru yapılmıştır.

Halbuki Sevgili Peygamberimiz, Hz. İbrahim (a.s.)’ın kıblesini istikbal etmek istiyor ve Kudüs’e (Mescid-i Aksa) doğru namaz kılınması, Kâbe’nin arkada kalması kendisine ağır geliyordu. Yalnız Peygamberimiz Mekke’de namaz kılarken Kâbe’yi Mescid-i Aksa ile kendi arasına alırdı. Bu suretle hem Kâbe’ye, hem de Kudüs’e yönlenmiş oldu.

Yahudilerin “Muhammed bizim kıblemize dönüyor da dinimizi beğenmiyor” demeleri daha ziyade üzüntüsüne mucip olduğundan kıblenin tahvilini dilemekten hali kalmıyordu. Bu hal Medine’ye muvasalatından sonra on altı ay kadar devam etmiştir.

Sevgili Peygamberimiz hicretin ikinci senesi Şaban’ın on beşinci Salı günü Bişr bin Benam’ın validesini ziyaret için Beni Seleme yurduna gittiğinde mescitte öğle namazının ikinci rekâtını eda ederken, Kâbe’nin kıble olduğunu beyan eden, “Namazda Mescid-i Haram yani Kâbe tarafına yüzünü çevir ve nerede olursanız Mescid-i Haram tarafına dönünüz.”[4] ayeti nazil olmuştur. Bu vahiy üzerine Peygamberimiz namaz içinde iken Kâbe-i Muazzama tarafına döndü. Cemaat de safları ile birlikte Kâbe’ye doğru yöneldiler ve böylece namazı eda ettiler. İşte bunun için o mescide “Mescid-i Kıbleteyn” iki kıble mescidi adı verildi.

İşte birlik ve beraberliğin işareti, izzetin şiarı olan istikbali kıble bu tarihi hadise ile sabit olmuştur.

 

2. Afv-ü mağfiret rahmet ve duaların kabul olunduğu mübarek bir gece olmasıdır.

Sevgili Peygamberimizin hayatı boyunca daima ümmetini düşündüğü bir gerçektir. Bunu Cenâb-ı Hakk’a  yapmış olduğu niyazlarında da açıkça görmek mümkündür.

Hz. Aişe validemizden rivayet edilen diğer bir hadis-i şerifte şöyle buyruluyor:

“Günün birinde Hz. Peygamber yanıma geldi. Elbiselerini çıkardı. Aradan zaman geçmeden tekrar giyindi. Bunun üzerinde beni bir şüphe, kıskançlık sardı. Ortaklarımızdan birinin yanına gidecek sandım. Ve peşini takip ettim. Medine’nin kabristanı olan Cennetül Baki’de kendisine eriştim. Mü’minlere ve şahitlere dua ve istiğfar ediyordu. Kendi kendime, “Anam babam sana feda olsun. Sen Rabbimin rızası uğrunda, ben ise dünya peşindeyim.” diyerek döndüm.

Soluk soluğa eve geldim. Arkamdan da Rasülullah (s.a.v.) geldi ve girdi.

Neden böyle hızlı nefes alıyorsun? dedi. Ben de “Anam babam sana feda olsun. Yanıma gelip elbiseni çıkardıktan sonra, tekrar gittin, beni bir kıskançlık tuttu. Ortaklarımızdan birinin yanına gideceğini sandım. Nihayet sizi kabristanda dua ederken gördüm” dedim. Bunun üzerine Rasülü Ekrem, “Sana haksızlık mı edeceğimi sandın? Cibril bana geldi şöyle dedi:

“Bu gece Şaban’ın gecesidir. Cenâb-ı Hak da bu gecede Beni Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azad eder.” dedi. [5]

 

3. Her önemli işin bu gecede hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır.[6]

Yani bütün insanların gelecek seneye kadar rızıkları, ecelleri ve diğer işleri bu gecede yazılır, görevli meleklere teslim edilir. [7]

 

4. Berat gecesinde kılınan namazların, okunan Kur’an’ların, yapılan tevbe ve istiğfarların fazileti de çok büyüktür.

Bu geceye mahsus bir namaz yoktur. Bu gece hakkında rivayet edilen yüz rekat veya daha az rekat kılmanın faziletine dair yapılagelen rivayetlerin aslı yoktur.

Bu konuda en güzel örneğimiz, Efendimizin hali ve onun şu sözüdür:

“Bu geceyi kaim olarak, gündüzünü de saim olarak geçirin” Başka söze ne hacet.

 

5. Allah’ın rahmeti o gece kulları üzerine sağnak sağnak yağar.

Bununla ilgili hadisler:

“Şaban ayının yarı gecesi (Berat gecesi) oldu mu onu ibadetle geçirin. Gündüzünü de oruç tutun. Zira Allah Teâlâ, bu gece güneşin batışından itibaren dünya semasına rahmete tecelli eder ve şöyle buyurur:

-        Yok mu af dileyen, onu affedeyim.

-        Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim.

-        Yok mu bir derde mübtela olan ona afiyet vereyim.

-        Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam eder.” [8]

 

Peygamberimizin saygıdeğer hanımı Hz. Aişe (r.a.) diyor ki:

Peygamberimiz bir gece kalktı, namaza durdu, secdeyi o kadar uzattı ki ruhunu teslim ettiğini sandım, kendisini bu halde görünce kalktım, baş parmağını hareket ettirdim, parmağı hareket edince döndüm, secdede şöyle dediğini işittim:

        “Allahım! Azabından affına, gazabından hoşnutluğuna, senden yine sana sığınıyorum. Seni gereği gibi övmekten acizim, sen kendini övdüğün gibi yücesin.”

Başını secdeden kaldırıp namazını bitirince;

-        Ya Aişe! Bu gece, hangi gecedir bilir misin? Buyurdu. Ben de:

-        Allah Rasülü bilir, dedim. Bunun üzerine Peygamberimiz:

-        Bu gece, Şaban ayının yarısı (Berat) gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede kullarının durumuna bakar ve bağışlanmak isteyenleri bağışlar, rahmet isteyenlere rahmetini ihsan eder, ancak kinci olanları geri bırakır” buyurdu. [9]

 

Görülüyor ki, Berat gecesi, dua ve istekleri kabul edildiği, günahların bağışlandığı çok mübarek bir gecedir. Zamanlar aslında birdir. Ancak Cenâb-ı Hak; kullarının ibadetlerini kat kat mükâfatlandırmak, dua ve isteklerini kabul etmek, tevbelerini kabul ederek, günahlarının bağışlanmasına imkan ve fırsat vermek üzere bazı zamanları daha faziletli kılmıştır.

 

BERAT GECESİNDE AFFEDİLMEYENLER

 

Rabbimiz kullarını affetmeyi istemektedir. Bu yüzden bazı gün, ay ve gecelere kudsiyet takdir eylemekte, böylesi gün ve gecelerde ibadet edip, tevbe, istiğfarda bulunanları affedeceğini bildirmektedir.

Berat gecesiyle, on beş gün sonraki Ramazan ayımız böylesi tevbe, istiğfar devrelerinin zirvesini teşkil eylemektedir.

Berat gecesinden geçip Ramazan’ı ikmal eden kimsenin hala tevbe, istiğfar edip de kendisini affetmeyişi anlaşılacak şey değildir” diyor alimlerimiz.

Bu konuda hayretini ifade eden alimlerimiz şöyle diyorlar:

“ Bir kul Berat gecesinden geçmiş olsun, Ramazan ayına ulaşmış bulunsun, hala da tevbe, istiğfar edip de ilahi affa nail olmamış bulunsun. Bu mümkün değildir. Olsa olsa bu kul böyle gecelerdeki ilahi rahmetin bolluğunu bilmemekte, ciddi bir tevbe, istiğfar eylememiş bulunmaktadır.

Buna rağmen Kadir gecesi gibi mukaddes bir gece olan Berat gecesinin af ve bağışından mahrum kalıp istifade edemeyen bazı günahkarlar da vardır. Hadis-i şerifte bu günahların sahipleri sıralanmış, dikkatlerimize, aftan mahrum bırakan bu günahlar sunulmuştur. İsterseniz biz de şöyle bir göz atalım sahibini aftan mahrum bırakan bu günahlara. Bakalım hangi günahlar insanın manevi hayatını mahvediyor, ahiret saadetine engellemede bulunuyor. Sahibinin felaketine sebep oluyor.

1. Allah’a şirk koşan umumi aftan mahrum kalır. Halbuki Allah (c.c) birdir, ortağa, yardımcıya asla ihtiyacı söz konusu değildir. “Ortağı, yardımcısı var” demek, Allah’a şirk koşmaktır.

2. Anasına, babasına isyan eden, itaatten çıkan, hizmetlerini görmeyip, haklarını eda etmeyen evlad.

3. İçkide israr eden, vazgeçmeyi, düşünmeyen, bu konuda tevbe, istiğfarı aklına getirmeyen adam.

4. Din kardeşine haksız yere kindarlık eden, haksız olduğu halde ona düşmanlığını sürdürmek isteyen insan. Halbuki hem haksız olup hem de kindarlığını sürdürmek din kardeşliğiyle bağdaşan bir tutum olamaz. Böylesine kinli kimseler de aftan istisna edilen kimselerden olurlar.

5. Akrabasıyla alakasını kesen, imkanı olduğu halde onların ihtiyacını görmezlikten gelip sıla-i rahmi ihmal eden kimse de ilahi aftan mahrum kalanlardan.

6.  Gurur ve kibir sahipleri: Sadece kendini beğenenler, kibirlenip büyüklük taslayanlar, hayat ve ihtişamlarına mağrur olanlar. [10]

 

MÜBAREK GECELERİ VE GÜNLERİ İHYA ETMENİN ÖNEMİ

 

Mübarek geceleri ve günleri ihya etmek müstehab ve güzel adetlerimizdendir. İmanımızın kemaline, dünya ve ahiret saadetine vesiledir.

Bu bakımdan mübarek gecelere önem vermeliyiz ve bu geceleri ihya etmeliyiz. Bunu sadece kendimiz değil, aile efradımıza, konu-komşu, hısım-akraba, eş ve dostlarımıza da aynı şekilde gecenin ihyası için telkinatta bulunmalıyız.

Öyle ise neler yapmalıyız?

-        Çocuklara hediyeler almalıyız?

-        Aileler arasında ziyaretler tertiplemeliyiz?

-        Tebrikleşmelerde bulunmalıyız?

-        Uzak akrabalarımızı, dostlarımızı telefonla arayarak kandillerini tebrik etmeliyiz.

-        Ana ve babalarımızın gönüllerini almalıyız.

-        Ölülerimizi rahmetle anarak ruhlarını şadetmeliyiz.

-        Bu güzel fiil ve hareketlerin yanında Kur’an-ı Kerim’i okumalıyız.

-        Selavatü şerife, zikir ve tesbihatta bulunmalıyız.

-        Bir günlük olsun kaza namazı kılmalıyız.

-        Rabbimizden hayırlar, feyz-ü bereketler, inayetler istemeliyiz.

-        Fakirlere, yoksullara yardım etmeliyiz.

-        Nefsimiz, ailemiz, akraba, eş ve dostlarımız, aziz milletimiz ve bütün Müslümanların saadeti ve selameti için dua etmeliyiz.

-        Çünkü bu mübarek günlerde, gecelerde ve aylarda yapılan duaların kabul olacağına dair Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:

“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez, muhakkak kabul olunur. Bunlar:

1.  Receb’in ilk Cuma gecesi, yani Regâib gecesi,

2.  Şaban ayının gecesi, yani Berat gecesi,

3.  Cuma geceleri,

4.  Ramazan Bayramı Gecesi,

5.  Kurban Bayramı Gecesi [11]

 

KANDİL GECELERİNİ İHYA [12]

 

Soru: Mevlit Kandili’nde yüz rekat namaz kılınacakmış. İkişer rekat olarak mı kılacağız? Niyeti nasıl yapacağız?

Mezkur soruda asıl cevaplandırılması gereken husus, bize göre yüz rekat namazın nasıl kılınacağı ve niyetin nasıl yapılacağı değil, aksine kandil mefhumu –mübarek gece de denilebilir- ile, bu kandilleri kutlama şekilleri adına söylenen –ki soruda da o istikamettedir- şeylerin doğruluğudur.

Hemen herkesin bildiği gibi halkımızın kandil günleri adını verdikleri günler Mevlit, Regâib, Mirac, Beraat ve Kadir olmak üzere beş tanedir. Mevlit hariç diğerleri üç aylar olarak bilinen Receb, Şaban ve Ramazan ayları içindedir. Çok açık ve net bir biçimde ifade edelim ki, bu geceler içinde Efendimiz’in sahih hadislerle ihyasını emrettiği tek gece Kadir Gecesi’dir. Berat Gecesi’nin mahiyeti ve ihyası adına ise İbni Mace’de geçen bir rivayet vardır. [13] Mirac ve hele Regâib için bir rivayet bulmak imkansızdır hadis külliyatı arasında. Ama bu, Regâib ve Mirac’ın hiçbir kudsiyeti yok demek değildir. Mirac, hemen herkesin bildiği gibi Allah Rasülü (s.a.s.)’nün Rabbisi ile mülaki olduğu gece, Regâib ise en müstakim yoruma göre Hz. Âmine’nin Hz. Muhammed (s.a.v.)’e hamile olduğunu anladığı gecedir. Mevlit’e gelince; bu Efendimiz’in doğum yıldönümüdür. İhtimal, tarihi seyir içinde Berat ve Kadir gecelerinin ihya edilmesi hakkında vârid olan hadislerden hareketle Müslümanlar sıra dışı özelliklere sahip bu üç günü de onlara ilave etmişlerdir.

Buraya kadar aktardığımız bilgilerden, bizim Regâib, Mirac ve Mevlit’in Berat ve Kadir’e ilave edilmesine, dolayısıyla sair günlerden daha farklı bir biçimde bu günleri geçirmeye karşı olduğumuz zannedilmesin. Aksine biz oruç, namaz, sadaka, sıla-ı rahim gibi ibadetlerin yapılmasına vesile olduğu için bunların teşvik edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yalnız yapıla gelen şeylerin İslami naslara aykırı olmaması şartıyla

Kandil gecelerinin mahiyetini böylece özetledikten sonra kutlama şekillerine geçelim; bilindiği gibi, kandil günlerinin gündüzleri oruçlu gecirilir; geceleri camilerde veya başka mekanlarda bir araya gelinerek vaazlar ve sohbetler yapılır, Kur’an veya mevlitler okunur, nafile veya kaza namazları kılınır, akrabalar, komşular ziyaret edilip, hayır duaları alınır, kısmen de olsa aile içi hediyeleşmeler olur. Bunların hepsi ayet ve hadislerde yeri olan dolayısıyla “İslami” damgası vurulabilecek uygulamalardır. Yalnız hemen ilave edelim, bunlar İslam’ın “olmazsa olmaz” şartları arasında yer alan unsurlar değildir. Onun için kandil günlerinde oruç tutmayanların oruç tutanlar tarafından yadırganması, geceleri sabaha kadar ihya etmeyenlerin değişik değerlendirmelere konu olması doğru değildir. Bu ferdi ve iradi bir olaydır. Tutup-tutmama, kalıp-kalmama hususunda fert tamamıyla muhayyerdir. Sevabı veya varsa günahı ferde râcidir. Nafilelerin teşhir edilmemesi ihlasın genel prensipleri arasındadır. Yetiştiğim muhit itibari ile bu türlü anlayışlara şahit olmam sebebiyle, bu uyarıya yapmakta fayda mülahaza ettim.

Yukarıda belirttiğimiz kandil gecesini ihya uygulamalarında en çok dikkat edilmesi gereken husus, herhalde ve hiç şüphesiz nafile namazlardır. Her şeyden önce şunu belirtelim: Allah Rasülü’nün bu geceler mahsus olmak üzere kıldığı bir namaz yoktur. Sadece Kadir Gecesi için mutlak ihya emri ve bir de Hz. Aişe validemize öğrettiği “Allah’ım Sen affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affet” duası vardır. [14] Bunun ötesinde sahih hadisler arasında başka bir şey göstermek mümkün değildir. Buna rağmen bazı kitaplarda soruda bahsedildiği gibi yüz rekat namaz, her rekatta Fatiha’dan sonra on ihlas veya üç Kadir suresi, bir ihlas vb. rivayetvâri bilgilere rastlıyoruz. Rahatlıkla ifade edelim ki; bunların hiçbirinin Efendimiz’e isnadı mümkün olmadığı gibi, bunlar ibadet ahkamına da aykırıdır. İbadet alanında ortaya konan şeylerin mutlaka Allah Rasülü mahreçli olması şarttır. Aksi takdirde bid’atlar İslam toplumunu çepeçevre kuşatmaya başlar. Zaten bugün olan da bundan başka bir şey değildir. Kaldı ki Efendimiz (s.a.s.) “Kim şu dine uymayan bir şeyi uyduracak olursa, bu merduddur, kabul edilmez.”  [15] buyurarak buna asırlar önce işarette bulunmuştur. Onun için Efendimiz’den mervi olmayan, başkan bir tabirle mesnun olmayan, bir ibadet şeklini dayatmak doğru olmasa gerektir. Şuurlu Müslümanların bu türlü bid’atların toplumda yer etmesine imkan vermemesi gerekmektedir.

İbadet ahkamına aykırı dediğimiz husus da mesela Fatiha’dan sonra herhangi bir surenin on defa okunması gibi şeylerdir ki, bütün fıkıh uleması bun en azından mekruh hükmünü vermektedir. Zira bu da mesnun değildir. Cemaatle nafile namaz kılmak için cemaate çağrıda bulunulmasına Ömer Nasuhi Bilmen mekruh demektedir. [16]

Hülâsa; kandil günleri nass veya yorum olarak bir asla dayanmaktadır. Bu günlerin geceleri ve gündüzler ile birlikte ihya edilmesi İslami öğretiler açısından teşvik edilen, edilmesi gereken bir husustur. Yalnız ihyanın mutlaka ayet ve hadislerle çerçevesi çizilen alan içinde olması şarttır. Hayırlı Cumalar

 

KANDİL GECEMİZ NASIL GEÇİYOR? [17]

 

Kendisinde kudsi hadiseler cereyan etmiş olan gün ve geceler bizlere bir şeyler kazandırmalı, o gecenin hürmetine yeni fikri ve imani inkişaflar elde etmeliyiz. Şayet, kudsi gün ve geceleri yaşıyor, mukaddes zamanın içinden sıyrılıp geçiyor, yeni bir mefhum ve azme sahip olamıyorsak, bu zamanı değerlendiremediğimizin, gereği kadar ihya edemediğimizin delilidir.

Kandil gecelerin, mukaddes günleri ihya edip etmediğimizi anlamak isterseniz bu mana içinde kendinizi inceleyin. Yeni bir karar alıp, yeni bir fikre sahip olmuşsanız tebrike şayansınız. Geceyi ihya etmiş, en muteber haliyle değerlendirmişsinizdir.

Geceye girişinizle çıkışınız bir olmuşsa, yani ondan evvelki halinizle, sonraki haliniz aynı ise üzülmekte, esef etmekte haklısınız. Zira çok değerli bir zamanı harcamış, yeni bir ilham elde edemeden kaçırmışsınız.

Allah (c.c.)’ın her gün ve gecesi, mukadder olduğu, bir gün ve gecenin diğerinden farklı yaratılışta olmadığı halde, bazı gün ve gecelerin diğerinden ayrılışının hikmet ve maslahatı da buradadır. Yeknesak bir hayat tarzı içinde devam eden gecelerde bir ayrılık, farklılık duyacak, kendini kontrol edip, hayatına çeki düzen verecektir ki, diğer gün ve gecelerde farklı bir zamanı, hikmetine uygun şekilde yaşamış olsun.

Eskiler geceyi, (ihya) diye isimlendirirlerdi. (İhya) kelimesinin manası diriltmek, canlandırmaktır. Demek ki böyle gecelerden istifade edemeyen, yeni bir fikir ve mana alamayanlar geceyi ihya edememişler, belki de öldürmüşlerdir.

Gecenin ihyasının nasıl olacağını soranlar, iç alemlerine dalmalı, tefekkür etmeli, gelmişini, geçmişini bir bir hayalinde canlandırıp, mukayeseler yapmalıdır.

Kimler vardı bu alemde? Şimdi kimler kalıyor bu hanegâhta? Yarın kendisi de ruhlar alemine geçmişler arasına karışacak, kendinden sonra gelenler onu ancak hizmetleri ve hatıraları ile hatırlayacaklardır.

Öyle ise, baki kalan bu kubbede bir hoş sada’dan başka nedir?

Yolların toz savurduğu gibi hayatı, savurup gitme! Geride eserler, hizmetler kalsın. Vasıtanla imana girenler, hizmetler içinde yer almalar gibi eserlerin yaşasın bu alemde.

Sahralar dolusu koyunu sadaka vermek bir adamın imana ve İslam’a yakınlaşmasına yapılan yardım kadar kıymetli değildir.

Kandil gecesinde düşünmeliyiz bunları. Var mı imana, İslam’a hizmetiniz? Tutuyor muyuz böyle kudsî hizmetin ucundan bucağından? Yoksa sadece nefsimizi düşünüyor, bir yaralı parmağı sarmayan hasisler silsilesine mi dahil oluyoruz? Meşhur tabiriyle (ot gibi bitip ot gibi giden) niceleri var bu alemde. Biz de onlardan biri mi oluyoruz yoksa? Kainatın Fahri Ebedisi bizlere;

“- Ümmetim fesada gittiği zamanda sünnetim üzere yaşayanlara yüz şehid sevabı verilecektir” buyurmuştur. Onun sünnet üzere hayatı imana, İslam’a hizmet ile geçmiş, bütün kudsi ömrü, hayırlı hizmetlerin tesisi ve inşası ile bize örnek olmuştur.

Acaba bizler sünnet üzere yaşamayı böyle mi anlıyoruz? Yoksa sadece namazın sünnetlerini kılıp yüz şehit ecrine layık mı olduk, diyoruz?

Evet, kandil gecesinde hepimiz düşünmeliyiz;

“Hayatımızı değerlendiriyor muyuz? Midemizin ihtiyacı dışında imanımızın ihtiyacı olan hizmetlerimiz hayatımızı zinetlendiriyor, ömrümüzü değerlendiriyor mu? Var mı böyle kudsi hizmetin ucundan bucağından tutuşumuz? Varsa seviyesi nedir? İmkanımızla mütenasip midir?”

Şunu unutmamalıyız ki, insan hayata birkaç defa gelmez. Bu hayat, bu imtihan meydanına geliş tek defadır ve geri dönüşü de yoktur. Ne kazanacaksak bu gelişte, ne elde edeceksek şu andır.

Size bu manaların tefekkürü içinde yaşayıp kararlar vereceğiniz Berat geceleri diler, imana, İslam’a hizmetle kudsileşen ömürler niyaz ederim.

 

BERATIMIZI ALALIM BU GECE

 

Bu gece sonsuz inayetiyle, gönüllere refah ve huzur bahşeden hidayetiyle Allahımız bizleri sıkıntılardan kurtaracaktır. Asrımızın sıkıcı ve ezici engellerini yok ederek alnımıza “Teslim olma” beratını verecektir. Bu, bir müslüman için en güzel nişan ve en geçerli madalyadır. İnandığımız, güvendiğimiz, yoluna baş koyduğumuz Allahımızın af ve merhamet ilanıdır. O öyle bir Allahtır ki, “Var mı tövbe ve istiğfar eden, mağfiret edeyim” diyen Allah’tır. “Kulum bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir adım yaklaşırım” diye ferman buyuran Allah’tır. Biz günahkar kullarına rahmet kapılarını açan Allah’tır.

Kulu olmakla şeref duyduğumuz Allahımız, bu gecenin hürmetine, günahlarımızı af edeceğini müjdelemektedir.

Berat gecesinin kudsiyetiyle yepyeni bir güne, taze bir hayata başlıyoruz. Günahlarla kararan ömür dosyamızın yerine Berat’ın af ve merhametiyle başlayan yepyeni bir sayfa açılıyor. Bu bembeyaz sayfaları iyi değerlendirelim.

Bu gece camilerimiz ışıklandırılacak, mü’minler de camilerin arka bölümlerine varıncaya kadar, kadın-erkek, genç-ihtiyar, fakir-zengin herkes camilerin her yerinde diz çökecek, namazdan önce veya sonra yapılacak olan gecenin önemini içeren konuşmayı dinleyeceklerdir. Herkes huşu içinde ruhunu yücelere yükseltmiş, bir nevi yaratılış sırrındaki espriyi yakalamaya çalışmaktadır.

Her mü’min, kendini denetlemeye, değerlendirmeye çalışmaktadır. Bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp, geleceğe hazırlıklı olmanın tedbirlerini almalı ve sormalıyız:

1.       Ey Allah’ı seviyorum diyen müslüman! Borçlu olduğun kulluk vazifeni yapabiliyor musun?

2.      Peygamberimi seviyorum diyen müslüman! Onun sünnetini, ahlakını yaşayabiliyor musun?

3.      Şeytanın düşman olduğunu Kur’an söylüyor, sen de biliyorsun. İman gücün ile karşı koyabiliyor musun?

4.      Cennet haktır dediğin, inandığın ve onu arzuladığın halde ona layık neyin var?

5.      Cehennnem de haktır diyorsun, -haklı olarak- korkuyorsun, ama cehenneme sokacak kötülüklerden uzak durabiliyor musun?

6.      Ölümün hak olduğunda şüphe yok. Şu anda ölüme hazır mısın?

7.      Kendi suçlarını düzeltip tövbe etmek varken, onun bunun ayıbıyla neden uğraşıyorsun?

8.      Geçen yılın bu mübarek günlerinde beraber olduğun halde, şu anda göremediğin eşin, dostun, akraba ve arkadaşlarını düşünüp kendine çeki-düzen verebiliyor musun?

9.      Hep kendin için çalıştın, durdun. Bugüne kadar İslam’ın yaşamasına katkıda bulunacak bir hizmetin var mı? Kaç kişiyi müslüman yaptın? Kaç yetimin başını okşadın, karnını doyurdun, üstünü giydirdin? Senden sonra insanlığa hizmet edecek, malından, ilminden, neslinden ve örnek ahlakından bir evlat kazanabildin mi?

Evet, bütün bunları kendimize sorup bir durum değerlendirmesi yapmak, bu mübarek gün ve gecelerin şuuruna varmak demektir. Her an günah lekeleriyle kirlenen dudakları duaya, gönülleri dergaha yöneltmek için verilmiş olan büyük bir fırsattır. İnsanların hayat defterine hayırların kaydedilmesine, hataların affedilmesine, sevapların verilmesine vesile teşkil eden bir nimettir.

Yalvaran elleri boş çevirmeyen Allah’ın kuluyuz. O’nun huzurundaki duygularımızla hareket edelim. Gidişimize bir yön verelim. Yaratılış gayemiz olan ibadetimizi ihmal etmeyelim. Toplum ilişkilerimize de önem verelim. Büyük mahkemeye kul hakkı ile düşmeyelim. Herkesi sevelim. Fikirlere hürmet edelim. Kimseden korkmamak için, kimseyi korkutmayalım. İncinmemek için kimseyi incitmeyelim. Gönüllere taht kuralım. Hakkın rızasına giden yola varalım. Berat gecesinde Beratımızı almaya çalışalım.

Berat gecesinde, tövbe, dua, niyaz ve istiğfarlarımızla Allah’a yaklaşmaya ve kendimizi affettirmeye çalışmalıyız. Ayrıca bol bol düşünerek Kur’an okumalı, kaza namazı kılmalı, kendimiz için, ailemiz için, milletimiz için ve bütün insanlık için ellerimizi Yüce Rabbimize açıp dualar etmeliyiz. Bu gecelerde yapılacak ibadetlerin, verilecek sadakaların daha çok kabul edileceği inancımızı hatırlayarak Allah’ın türlü nimetleri ile bizi sevindirdiği gibi bizler de birer yoksul aile bulup ihsan ve ikramla sevindirmeliyiz. Hastaları ziyaret etmeli, kimsesizlerin gönlünü almalı, büyüklerimize saygımızı, küçüklerimize sevgimizi en uygun usul ve yolla mutlaka göstermeli ve “Yüce İslam’ın size ikramıdır” demeliyiz. Bu gecede, tövbe ve niyazlarımızla kurtulacağımız her türlü davranışımızı bir kenara bırakmalı ve geleceğimizi de hiçbir kötü davranışımızı bir kenara bırakmalı ve geleceğimizi de hiçbir kötü davranışın gölgelenmesine müsaade etmemeliyiz.

Bütün mü’minlerin mübarek Berat gecelerini tebrik ediyor, bu mübarek gecede Allah’a kul olmada üstün gayretler göstereceğinize inanıyor ve beratımızı bu gecede alanlardan olmamızı Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyorum.[18]

 

BERAT KANDİLİ[19]

“Bu geceyi ibadetle geçiren Mü’minler beraat ederler, kurtulur” diyorlar.

“İbadet” deyince akla evvelâ haramları terk etmek gelir. Bunlar içki, kumar, fuhuş, yalan, gıybet, dedikodu, tembellik, cahillik, beceriksizlik gibi. Özellikle kötü alışkanlıklar terk edilmeli.

Sonra farz, vacip, sünnet sırasıyla ibadetler yapılmalı.

Günümüzde sünnetlere önem verilmekte farzlar ihmal edilmektedir. Mesela yemekten evvel elleri yıkamak, besmele çekme, tuz ile yemeğe başlamak sünnettir. Fakat yemek haram ise, bu sünnetler havaya gider.

Müslümanlar üç yüz senedir “ibadet” kelimesini anlamadıklarından, üç yüz senedir “bereat” etmediler, bunun için her yerde öldürülen, aç kalan, dövülen, sürülen Müslümanlar.

 

********

 

“Bu gece Mü’minler affa uğrayıp, günahlardan kurtulacak” deniyor. Tevbe etmeyenler af istemiyor demektir. Af istemeyenler neden affedilsin?

Seve seve günah işleyenler, günahtan nasıl kurtulacak? Bunlar beraat kandilinden nasibini nasıl alacak?

Hıristiyanlık tahrif edilip, İnciller’e beşerin eli karıştığından onlar kiliseye gidip “günah çıkarıyor.” Yani bir Hıristiyan gönlüne göre yaşayacak, sonra kiliseye gidip, papaza günahını itiraf edecek o da buna vaftiz edip, temizleyecek Yahut birkaç kuruş verip cenneti de satın alacak

Bu hal bir kısım Müslümanlar da da görülüyor. “Haccını ifa etti mi anadan doğmuş gibi tertemiz olursun”

“Kandil gecesi sabaha kadar ibadet edersen kurtulursun”

“Cuma namazını kıldın mı tamam!

Bir nevi toptancılık

Halbuki Allah’a asker olmak demek, kumandana itaat ettiğimiz kadar Allah’a da itaat edersek kurtuluruz. Bunun da şartı: Haramları terk, helalleri yapmaktır.

Helal daire keyfe kâfidir, harama girmeye gerek yoktur.

*******

“Bu gece canlıların bir senelik rızkını, Allah tayin eder”

İslamiyet bir bütün halinde ele alınırsa, Müslüman muamelattan, İslam iktisadından haberdar olsun Sözünde durur, borcunu öder, yaptığı işi sağlam yaparsa rızkı genişler. Tembel, beceriksiz, cahil insanın tepesine rızık yağacak değil ya

Bu devirde İslam ülkelerinin hepsi Hıristiyan devletlerden yardım alıyor. Dindarların ekserisi fakirdir. Demek ki bunlar Berat kandillerinden nasibimin almamış veya bu kandil semtimize uğramamış bereat etmemişiz, sürünüyoruz.

***

Bu kandilde rızık gibi ecel de tayin edilirmiş; fakir zengin; üstün düşkün taksimi yapılırmış

Şimdi Müslümanların payına fakirlik, ölüm düşmüş, demek ki meziyetlerimiz gibi faziletlerimiz de düşman tarafına göç etmiş, biz düştükçe düşmüşüz.

 

Bu gece bir senelik sevapla, günah gündeme gelirmiş, tartışılırmış, sevap ağır geldi mi kurtuldu, günah ağır gelirse yandı

Yanmayan Müslüman kaç tane?

Kış geldi, meşe, çınar, çalı gibi ağaçları kesip yaktıkları gibi, meyva vermeyen ağaçları da odun yaparlar.

Müslüman ibadet meyvası vermeli, haramlardan kaçıp, helaları yapmalı ki yanmıya

 

Bir hadis-i şerifte mealen buyuruluyor ki: “Bu gece Beni Kelb kabilesin koyunlarının tüyleri sayısınca mü’mini Allah cehennemden kurtarır.”

Allah Rahman ve Rahim olduğundan ahiretimizi cennet edebilir. Fakat dünyamızı nasıl cennet edeceğiz?

İslamiyet dünya ve ahiretimizi cennet etmek için gönderilmiş bir dindir. Dünyasını cennet edememiş bir mü’min, İslam’ı anlamamıştır.

 

Berat Kandili’nde tevbe ederek berat etmeyi, af olmayı Allah cümlemize nasip etmiş, yeter ki bu nasipten payımızı alalım.

Allah’ın rahmeti her gece müsavi yağan yağmur gibidir, taşlar istifade etmez.

BERAT KANDİLİ

 

Günahlardan kurtar bizi

Beratımızı ver Allah’ım

Suçlarımız bağışlayıp

Beratımız ver Allah’ım

 

Uzun yıllar ömür sürdük

Şükür bu günleri gördük

Berat Kandili’ne erdik

Beratımız ver Allah’ım

 

Ol habibin haber verdi

Bu geceyi çok överdi.

“Mü’min bağışlanır” derdi.

Beratımız ver Allah’ım.

 

Rızkımızı bol ver bugün

Helalinden mal ver bugün

İyi güzel hâl ver bugün

Beratımız ver Allah’ım

 

Ömrümüzü uzun eyle

Güzel amel nasip eyle.

Biz kullarız rahmet eyle.

Beratımız ver Allah’ım

 

Rahmetin sonsuzdur elbet

Rabbimizsin bize lutfet

Bütün mü’minleri affet.

Beratımız ver Allah’ım. [20]

SONUÇ

Şimdi bize düşen, bu gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapmaktır.

Hayatımızın hesabını yaparak kârımızın ve zararımızın bilançosunu çıkarmaktır.

Hangimizin elinde bir sene daha yaşayacağımıza dair bir garanti vardır? Ölümü akıllarından bile geçirmeyen milyonlarca kişi, bu geçen bir sene içinde dünya denilen yerden ahirete intikal etti. Bizler de biliyoruz ki, ömür sermayemiz her geçen gün bitmekte, buna karşılık bir çıkarımızın günahları artmaktadır.

İşte her gün artan günah yükünden kurtulmak için Allah’ın bizlere bahşettiği Berat gecesi lütfundan istifade edelim. Hayatımızın muhasebesini yapalım. Allah’ın açık olan tevbe kapısına iltica edelim. Rasül-ü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz bu gecenin namaz ile ihyasını, gündüzün oruç ile geçirilmesini istemiş, güneşin batmasından o gece şafak sökünceye kadar Cenâb-ı Hak (c.c.) tarafından dua ve tevbenin kabul edileceğini müjdelemiştir. Bu muştuyu alabilenlere müjdeler olsun

Bu gecenin fazilet ve bereketinden istifade etmek için;

Uyanık bir kalple Allah’a dua ve niyazda bulunalım. Günahlarımıza tevbe ve istiğfar edelim. Bir sene boyunca yaptığımız işlerin vicdani muhasebesini yapalım. Allah’ın vermiş olduğu bunca nimetlere şükredelim. Yoksullara, kimsesizlere yardım elini uzatalım. Dargınlıkları kaldıralım, içki, zina, kin, nefret, kibir, adam öldürme ve her türlü haramları terk edelim. Hareketlerimizle, çoluğumuza, çocuğumuza güzel örnek olalım. Bu gece bol bol Kur’an okuyalım, namaz kılalım, zikir edelim, ölülerimizi ve şehitlerimizi rahmetle analım.

Şüphesiz, dini ve milli günlerin ve gecelerin millet, hayatında büyük yeri ve değeri vardır. Milletler, böyle anlarda barışmak, kaynaşmak ve yardımlaşmak suretiyle millet olmanın ve toplu halde yaşamanın zevkini tadarlar. Fertler, bu gibi zamanlarda nefis muhasebesi yapmak suretiyle geçmişi hakkında bir değerlendirme yapma imkanına kavuşurlar. Bu değerlendirme sorusuna göre ve geçmişten edindiği tecrübenin ışığı altında geleceğinin planını çizmeye gayret sarf ederler. İşte böyle bir ruh haleti içerisinde ibadet ve taate yönelerek günah işlememeye azmettiği gibi, geçmiş hatalarının bağışlanması için de Cenâb-ı Allah’a tevbe ve istiğfarda bulunurlar. Sözümüz bu noktaya gelmişken kısa bir açıklama yapmayı yararlı bulmaktayız. Bilindiği gibi haklar:

Allah hakkı ve kul hakkı şeklinde sınıflandırılır. Allah’a karşı günah işleyen, bir suç irtikab eden bir kimse yaptığına pişmanlık duyarak ve samimi olarak affını isterse rahmeti geniş olan Cenâb-ı Allah dilerse onu bağışlar. Kul hakkına gelince: Onun bağışlanması için tek çare o hakkı sahibine iade etmek veya hak sahibi ile helalleşmesidir. Burada kısa bir açıklama yapmak suretiyle kul hakkına tecavüzün nasıl tehlikeli bir şey olduğuna işaret etmiş olduk.

Hülâsa: İdrak ettiğimiz bu gece Allahü Teâlâ’nın rahmetinin bol bol tecelli ettiği bir gecedir. Ancak böyle gecelerden kimlerin nasibini alacağını belirttik.

O halde Mü’minler!

Geliniz hep beraber, mukadderatımızın tayin olduğu, amellerimizin Rabbimize arzolunduğu şu mübarek gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapalım. Bir yıllık kâr ve zararımızın bilançosunu çıkaralım. Abid isek, alimsek ilmimizin, zengin isek milyarlarımızın, fakir isek sabrımızın, hayırsever isek yardımlarımızın Allah (c.c.) yanındaki değeri ve değmezi nedir ve ne değildir diye geliniz uzun uzun düşünelim, tefekkür edelim.

Ramazan ayının müjdecisi Berat gecesinin tüm İslam alemine hidayet ve mağfiret vesilesi olmasını temenni ederim. [21]

 

[1] Duhan 44/

[2] Tirmizi Savm 39 ()

[3] İbrahim Canan, Kütüb-ü Site Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları, Ankara, , c, s

[4] Bakara, 2/

[5] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/28; Tirmizi, Savm 39; İbni Mace, İkame,

[6] Duhan 44/4.

[7] Elmalı, c.6, s; Alusi, c, s; Çantay, c.2, s

[8] el-Terğib ve’t-Terhib, c.2, s. (Beyhaki rivayet etmiştir); İbni Mace, İkametü’s-Selah, H. No, 1/; Tac, II,

[9] İbni Mace; c.1, s,Terğib ve’t-Terhib, c. 2, s

[10] Ahmet Şahin, Sohbetler, “Berat Gecesinde Affedilmeyenler, Zaman Gazetesi, ; Ragıp Güzel, Berat Gecesi, Güher Yayınları, İstanbul, , s

[11] Deylemi, Firdevs, 2/, No

[12] Ahmet Kurucan, Fıkıh Dünyası “Kandil Gecelerini İhya”, Zaman Gazetesi, 12 Eylül

[13] İbn-i Mêce, İkâmet’s-Salat,

[14] Tirmizi, Davât,

[15] Buhari, İ’tisam 5, Büyû 60, Sulh, 5; Müslim, Akdiye 18; Ebud Davut, Sünnet 6.

[16] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s.

[17] Ahmet Şahin, Sohbetler, “Kandil Gecelerimiz Nasıl Geçiyor?”, Zaman Gazetesi, ,

[18] Akit Gazetesi, 25 Aralık Çarşamba.

[19] Hekimoğlu İsmail, Tefekkür, “Berat Kandili”, Zaman Gazetesi,

[20] Talip Uluşan, Berat Kandili, Diyanet Aylık Dergi, Ekim , Sayı, s.

[21] Mehmet Talu, Milli Gazete,

 

Sual: Berat Gecesi ne zamandır, önemi nedir?
CEVAP
Berat Gecesi, Şaban ayının gecesidir Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]

Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.

Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.) [Nesaî]

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.) [Nesai, Beyheki, A, Münziri]

(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizî]

(Şaban ayında üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennette bir yer hazırlar.) [Ey Oğul İlmihâli]

(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib Gecesi, Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.) [İbni Asakir]

(Allahü teâlâ, Şaban ayının gecesinde rahmetiyle tecelli ederek, kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç, herkesi affeder.) [İbni Mace]

(Şabanın gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa istesin, vereyim.”Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mace]

(Şaban ayının gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.) [Beyheki]

(Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece Şaban ayının gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.) [Taberani] (Müşahin, bid’at ehli demektir.)

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani]

(Allahü teâlâ Berat gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindarları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez.) [Taberani, Beyheki]

(Allahü teâlâ, Şabanın gecesinde müşrik ve müşahin hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ, Şabanın yarısının [Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günahlarını affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]

(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]

(Allahü teâlâ, Şaban ayının gecesinde rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler: Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır.) [Deylemi]

(Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.) [Beyheki]

İçki içmek, cimrilik, kin gütmek gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgünse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer. Sevabları günahlarından daha çok gelirse, Cehenneme girmeden de Cennete gider.

Hazret-i Âişe validemiz buyuruyor ki: Resulullah’ın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şaban ayının tamamını oruçla geçirirdi. (Buhârî)

Bu geceyi ganimet bilmeli, tevbe istigfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, bilhassa ilim öğrenmeli. En kıymetli ilim, doğru yazılan ilmihâl bilgileridir. Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” Berat Gecesi'nde, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve la şakiyyâ) duasını çok okurdu. Büyük zatlar, Berat gecesinde şöyle de dua ederlerdi:
(Ya Rabbî, Kur’an-ı keriminde, “Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i mahfuz Onun katındadır” buyuruyorsun. Eğer benim ismim saidler [cennetlikler] defterinde ise, orada sabit kıl! İsmim şakiler [cehennemlikler] defterinde ise, ismimi oradan silip, saidler defterine yaz! Ey büyük Allah’ım, kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde sabit kıl, dininden döndürme, ayırma!)

Hazret-i Âişe validemiz, (Ya Resulallah, Allahü teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu hâlde, neden Berat Gecesi'nde çok ibadet ettin?) diye sordu. Cevabında buyurdu ki:
(Şükreden kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.) [Gunye]

Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:
(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)

Sual: Şabanın mü, günü mü oruç tutulur?
CEVAP
Onbeşinci günü tutulur.
Bünyesi zayıf olanın, Şabanın 15 inden sonra oruç tutmayıp, farz olan Ramazan-ı şerif orucuna hazırlanması iyi olur. Sağlığı yerinde olan ise, Şaban ayının çoğunu, hatta tamamını oruçlu geçirebilir.

Berat gecesinde
Sual:
Berat gecesinde, kaderimiz tekrar mı yazılıyor?
CEVAP
Hayır. Kader, ezelde Levh-i mahfuzda yazılmıştır. Sonradan bir şey yazılmaz. Yani, Levh-i mahfuzda olacak değişiklikler ve ömürlerin artması ve kısalması da, ezelde yazılmıştır. Allahü teâlânın ezeldeki ilmi nasılsa, Levh-i mahfuzdaki değişiklikler, ona uygun olur. (Tefsir-i Hazin)

Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, Berat gecesinde meleklere bildirir. (S. Ebediyye)

Sual: Berat gecesinde vefat edecekler, dünyaya gelecekler ve amelleri yazılırmış. Bu gece insanın alın yazısı mı değişir? Yani bu gece ettiğimiz dualar yüzünden alın yazımız değişebiliyor mu?
CEVAP
Alın yazısı iki türlüdür:
Biri dua ile, sadaka vermekle, iyilik etmekle değişir. Biri ise asla değişmez. Mesela evlenmemiz, iş sahibi olmamız ya değişen kısımdandır veya değişmeyen. Biz bilemeyiz. Onun için dua ederiz, iyilik ederiz, değişen kısımdan ise o değişir. Mesela birine bir bela geleceği alın yazısında var ise, yine alın yazısında bu kimse dua edecek o beladan kurtulacak diye yazılır. Biz de dua ederiz o belayı önlemiş oluruz. Berat gecesinde yazılacak olanlar da yine ezelde bildirilmiş olanlardır. Ömrün uzaması kısalması da böyledir. Şu iyiliği yapacak ve ömrü uzayacak yahut şu kötülüğü yapacak ve ömrü kısalacak diye yazılıdır. Demek ki hep iyilik yapmaya çalışmalıyız. Yaptığımız şeyler alın yazımızdır.

Berat gecesi namazı
Sual:
Berat gecesinde kılınan bir nâfile namaz var mıdır?
CEVAP
Sadece Berat gecesinde değil, her gece nâfile namaz kılınır. Ancak kaza namazı borcu varsa iki rekât kaza namazı kılmanın sevabı, ömür boyu kılınacak nâfile namazların sevabından fazladır. İmam-ı Rabbanî hazretleri, farzın yanında nâfile namazların denizde damla bile olmadığını bildirmektedir.

Eğer farz namaz borcu yoksa, isteyen nâfile namaz kılabilir. Bazı kitaplarda, (Berat gecesinde kılınacak namaza Salat-ül-hayr [Hayır Namazı] denir. Bu namaz yüz rekâttır. Her rekâtta Fatiha sûresinden sonra on defa İhlâs sûresi okunarak kılınır) deniyor.

Bir kimse, kazası olmasa da, kaza namazı kılınca, o kaza namazı zaten nâfile olur. (Nâfile kılmadım) diye üzülmeye gerek kalmaz. Oruç da böyledir. Yani oruç kazası olmayan Ramazan orucunu kaza etse nâfile olur. Zekât da böyledir. Zekât borcu olmayan zekât diye para verse nâfile olur. Yani farz diye niyet edince, o farz değilse nâfile olur, boşa gitmez. Berat gecesinde kaza namazı kılınırsa, kazamız olmasa da, yine nâfile sevabı alınır. Eğer mekruh olarak kılınan namazlarımız varsa, kaza kılınca onlar telafi edilmiş olur.

Berat kandilinde
Sual:
Berat gecesinde neler yapmalı?
CEVAP
Büyüklerimiz, şunları yapmayı tavsiye ediyor:
1- Gece bir saat kadar ibadet etmekle, gece ihya edilmiş olur. Fakat vakti müsait olan, gece daha az uyumalı.

2- Mümkünse din büyüklerimizin kabirlerini ziyaret edip feyizlerine kavuşmalı. Büyüklerimiz için çok dua etmeli.

3- Kendimiz ve bütün müminler için, dua ve istigfar etmeli. Namazdan sonra çok dua etmeli, özellikle hayırlı dua etmeli. Duada ısrar etmeli, yani duayı çok tekrarlamalı. Peygamber efendimizin Berat gecesinde okuduğu, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen min-eş-şirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okumalı.

4- Aile efradıyla merhametli konuşmalı, onlara iyi davranmalı.

5- Kur’an-ı kerim okumalı, özellikle Rabbenâ âtinâ ve Âmenerresûlü’yü çok okumalı.

6- En önemlisi de, ilim öğrenmeli, bunun için de, Seadet-i Ebediyye ilmihâlini okumalı.

7- Kazası olmasa da, çok kaza namazı kılmalı. Namaz dışında secde ederek, secdede dua ve istigfar etmeli, mümkünse toprağa secde etmeli, secdeyi çok yapmalı.

8- Güzel koku sürünmeli.

9- Allahü teâlâya hamd ve şükretmeli.

Ertesi gün de oruç tutmalı.

Berat gecesi ve fazileti
Sual: Berat gecesi ne zamandır, önemi, fazileti nedir ve böyle gecelerde ne yapmalıdır?
Cevap:
Berat gecesi, şaban ayının on beşinci gecesidir. Yani on dördüncü günü ile on beşinci günü arasındaki gecedir. Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, bu gece meleklere bildirir. Kur’ân-ı kerim, Levhilmahfûza bu gece indi. Resûlullah Efendimiz bu gece, çok ibadet ve çok dua ederdi.

Her sene, şaban ayının on beşinci Berat gecesinde o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tevbe, ret olmaz. Fıtır Bayramı'nın ve Kurban Bayramı'nın birinci geceleri, şabanın on beşinci Berat gecesi ve Arefe gecesi.)

(Cebrail aleyhisselam bana geldi. Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece, şabanın onbeşinci gecesidir dedi. Bu geceyi ihya edenleri, Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrikleri, büyücüleri, falcıları, hasisleri, alkollü içki içenleri, faiz yiyenleri ve zina yapanları affetmez.)

(Berat gecesini ganimet, fırsat biliniz! Çünkü belli bir gecedir. Şabanın onbeşinci gecesidir. Kadir gecesi, çok büyük ise de, hangi gece olduğu belli değildir. Bu gece, çok ibadet yapınız. Yoksa, kıyamet günü pişman olursunuz!)

Cuma, Arefe, Bayram, Kadir, Berat, Mirac, Aşure, Mevlid ve Regaib gecelerinde ibadet etmek çok sevaptır. Muhammed Rebhâmî hazretleri Rıyâd-un-nâsıhîn kitabında buyuruyor ki:
“Büyük İslâm âlimi, İmâm-ı Nevevî hazretleri, Ezkâr kitabında buyuruyor ki: Gecenin on iki kısmından bir kısmını yani bir saat kadar ihya etmek, yani okumak, namaz kılmak, dua etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir. Fıkıh kitaplarında, saat demek, bir miktar zaman demektir. Nevevî, Şafii mezhebinde müctehiddir. Hanefilerin de, geceleri, böyle ihya etmeleri uygun olur.”

Berat ve Regaib geceleri, camilerde toplanarak cemaatle nafile namaz kılmanın mekruh olduğu fıkıh kitaplarında yazılıdır. Mekruhu iyi bilmek, büyük cinayetlerdendir. Çünkü haramı mubah bilmek küfür, mekruhu mubah bilmek ise, ondan bir basamak aşağıdır. Bu işin çirkinliğini iyi anlamalıdır.

Berat; temize çıkmak demektir
Sual: Berat ne anlama gelmektedir ve insanın dünyada iken ahiretteki azaptan kurtulma imkânı var mıdır?
Cevap:
Berat veya Beraet kelimesinin sözlük anlamı, temize çıkmak, kurtulmak demektir. Berat, kurtuluş vesikası anlamına da gelmektedir. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
(Ahirette pek çok kimse, hesaba çekilmeden Cennete girerler. Onlar için mizan, terazi kurulmaz. Onlara verilen sayfalar üzerine; "Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah. Bu filanın oğlu filanın Cennete girmesinin ve Cehennemden kurtulmasının beraetidir" yazılır.)

Abdullah ibni Ömer hazretleri bir gün Resûlullah efendimizin huzuruna gelince;
(Kıyamet günü herkesin beratı, yani kurtuluş vesikası, her işi ölçüldükten sonra verilir. Abdullah’ın beratı ise, dünyada verilmiştir) buyururlar. Sebebi soruldukta;
(Kendisi vera ve takva sahibi olduğu gibi, dua ederken “Ya Rabbi! Benim vücudumu, kıyamet günü o kadar büyük eyle ki, Cehennemi yalnız ben doldurayım. Cehennemi insanla dolduracağım diye verdiğin sözün böylece yerine gelmiş olsun da, Muhammed aleyhisselamın ümmetinden hiç kimse Cehennemde yanmasın” diyerek din kardeşlerini kendi canından daha çok sevdiğini göstermiştir) buyurdu.

Bir hac zamanında, Ebû Amr ez-Zücâcî hazretlerinin yanına birisi gelerek;
-Haccımı yaptım, beratımı ver. Beratımı almam için beni sana gönderdiler deyince, Ebû Amr ez-Zücâcî hazretleri, o kimseye şaka yapıldığını anlar ve ona, Kâbe’yi işaret ederek;
-Git oraya ve ya Rabbi! Bana beratımı ver, de! buyurur. Daha sonra o kimse, elinde bir kâğıtla geri döner. Kâğıdın üzerinde yeşil hat, yazı ile;
"Bismillâhirrahmânirrahîm. Bu, falan oğlu falanın Cehennemden berat kâğıdıdır" yazılıdır.

Her sene, şaban ayının Berat gecesinde o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hanımı bir Berat gecesinde;
-Efendim, bu gece ecellerin ve amellerin takdir edildiği gecedir. Kim bilir Allahü teâlâ kimin defterine ölecek ve kimin defterine yaşayacak! diye kaydetti deyince, İmâm-ı Rabbânî hazretleri;
-Niçin tereddüt ve şüphe ile söylüyorsun? Ya isminin, dünyada yaşayacaklar sayfasından silindiğini görenin hâli nice olur buyurur ve o sene vefat eder.

Sual: Berat gecesinin fazileti nedir?
CEVAP
Berat gecesi, Şaban ayının gecesidir. Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]

Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.

Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.) [Nesai]

Âişe validemiz buyuruyor ki:
(Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.) [Buhari]

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.) [Nesai, Beyheki, A, Münziri]

(Şabanın gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.)
[İbni Mace]

(Şaban ayının gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere Müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.)
[Beyheki]

(Berat gecesini ganimet, fırsat biliniz. Çünkü belli bir gecedir. Kadir gecesi çok büyük ise de, hangi gece olduğu belli değildir. Berat gecesinde çok ibadet ediniz. Yoksa kıyamette pişman olursunuz.)
[S. Ebediyye]

(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi.)
[funduszeue.info]

(Cebrail aleyhisselam gelip, “
Kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece şabanın gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.) [Taberani] (Müşahin, bid'at ehli demektir.)

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.)
[İsfehani]

(Allahü teâlâ Berat gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindarları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez.)
[Taberani, Beyheki]

(Allahü teâlâ, Şabanın yarısının
[Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günahlarını affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]

(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.)
[Deylemi]

(Allahü teâlâ, Şaban ayının gecesinde rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve
Müslüman kardeşine kin güdenler hariç herkesi affeder.)
[İbni Mace]

(Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler: Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızklar yazılır.) [Deylemi]

(Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.)
[Beyheki]

İçki içmek, cimrilik, kin gütmek, ana babaya isyan gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgün ise, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer. Sevapları günahlarından daha çok ise Cehenneme girmeden de Cennete gider.

Bu geceyi ganimet bilmeli, tevbe istiğfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur'an-ı kerim okumalı, Bilhassa ilim öğrenmelidir. En kıymetli ilim, doğru yazılan ilmihal bilgileridir.

Peygamber efendimiz Berat gecesinde, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okurdu. (funduszeue.infoıhin)

Hazret-i Âişe validemiz, (Ya Resulallah, Allahü teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu halde, neden Berat gecesinde çok ibadet ettin?) diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Şükredici kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.) [Gunye]

Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:
(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)

Sual: Şabanın mü, günü mü oruç tutulur?
CEVAP
Onbeşinci günü tutulur.
Bünyesi zayıf olanın, Şabanın onbeşinden sonra oruç tutmayıp, farz olan Ramazan-ı şerif orucuna hazırlanması iyi olur. Sağlığı yerinde olan ise, Şaban ayının çoğunu, hatta tamamını oruçlu geçirebilir.

Sual: Berat gecesinde, kaderimiz tekrar mı yazılıyor?
CEVAP
Hayır. Kader, ezelde Levh-i mahfuzda yazılmıştır. Sonradan bir şey yazılmaz. Yani, Levh-i mahfuzda olacak değişiklikler ve ömürlerin artması ve kısalması da, ezelde yazılmıştır. Allahü teâlânın kaderi, yani ezeldeki ilmi nasıl ise, Levh-i mahfuzdaki değişiklikler, ona uygun olur. (Tefsir-i Hazin)

Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, Berat gecesinde meleklere bildirir. (S. Ebediyye)

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası