gut güvercin / Güvercinin Gerdanlığı: Alamut'a Dönüş by Ernst Wilhelm Heine | Goodreads

Gut Güvercin

gut güvercin

Ankut Güvercini

Ankut GüverciniÜlkemizde gut, gud, kut gibi adlarla da anılmaktadırlar. Dünyada “Ankut Trumpeter” ya da “Ankhut Trumpeter” adı ile bilinen bu güvercinler yurdumuzda genel olarak ankut adı ile bilinirler.

Köken olarak Orta Asya Türkmenistan kaynaklı olan bu güvercinler, bizim yerli ırklarımızdan olmakla birlikte, Türklerin göçleri ile birlikte dünyaya yayılmışlardır. Bu göçler tek bir tarihte ve tek bir yöne olmayıp farklı zaman dilimlerinde farklı bölgelere yönelmiştir. Bu bakımdan ankut ırkı güvercinler de Ortadoğu'dan, Rusya'ya ve Anadolu'nun içlerinden Avrupa'ya kadar dağılmışlardır.

Türk toplumunda ankut güvercinlerinin özel bir yeri ve önemi vardır. Bunun en önemli nedeni İslam dininin kurucusu Hz Muhammet'in halifelerinden Hz Ali'nin bu güvercinlerden beslemiş olmasıdır. Evliya Çelebi, Hz. Ali'nin de “kırmızı çatal ibikli çakşırlı güvercin” beslediğini ve bu bakımdan bunları beslemenin sünnet olduğu yazmaktadır. Burada bahsedilen güvercinler bizim bugün “ankut” adı ile adlandırdığımız kuşlardır. Çatal ibikten kastedilen şey çift tepedir. ( takka, perçem ) Çakşır ise paça ( tozluk ) anlamındadıfunduszeue.info Çelebinin Seyahatnamesinde, Peygamberimizin torunu ve Hz Ali'nin oğlu olan ve yılında Kerbela'da öldürülen İmam Hüseyin'in atmaca ve doğan avladığı, ayrıca çakşırlı (paçalı) kut güvercin beslediği yazılıdır. Evliya çelebi bu bakımdan yılında, İstanbul'da kuşu kuş ile avlayan avcıların, pirimiz İmam Hüseyin'dir dediklerini belirtiyor. Gene Evliya Çelebinin belirttiğine göre ankutların, sadekut, taçlıkut, çakşırlıkut ( paçalı ) gibi çeşitleri bulunmaktadır.

Urfa'da günümüzde ankutların uğurlu olduğuna inanılıyor. Bu inanış kaynağını çok eskilerden almaktadır. Hz Eyüp'ün mağarasında beslediği bilinen bu güvercinlerin, halk arasında çocuğu olmayan kadınlara uğur getirdiği ve hatta gece uykusunda korkan kadınların dertlerine deva olduğu söyleniyor. Hz Eyüp, cüzzam hastalığına yakalandığı için bir mağaraya çekilmiş ve yaşamını burada devam ettirmiştir. Kendisine burada eşi bakmıştır. Hz Eyüp'ün bu mağarada Ankut ırkı güvercinler yetiştirdiği bilinmektedir. Günümüzde bu mağara, Şanlıurfa ilimizin 2 Km kadar güneyinde, Eyyubi mahallesinde bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Halk arasında bir şifa yeri olarak kabul görmekte ve ziyaret funduszeue.info ırkımızın toplumumuzda böylesine derin ve köklü bir yeri olmasına ve bu kuşları beslemenin dinen sünnet sayılmasına karşın, son dönemde bu ırkı yetiştirenlerin sayıca azalması sonucu bu ırkımız artık ciddi şekilde yok olmuştur. Bu gün daha çok Doğu ve Güneydoğu illerimizde ve özellikle de Diyarbakır'da bulunurlar. Nevşehir'de de yetiştirildiklerini Konya'lı kuşçu arkadaşlardan öğrendim. Nesli tehlikede olan ırklarımızdan biridir. Acilen korunması gerekmektedir. Bugün kuş pazarlarında ara sıra gördüğüm ankutlar, form olarak bozuk bir yapıdadır. Büyük olasılıkla bunlar kırma kuşlardır. Bu tür kırmalarda en dikkat çekici fiziksel özellikler, paçaların olması gereken uzunlukta ve şekilde olmamaları, ön tepe ve takkanın düzgün bir yapıda olmaması, kuşun genel renginin parlak ve canlı olmaması, renklerinin solukluğu ve karışık renkli olabilmeleridir.

Ülkemizin dışında Rusya'da da yetiştirilmektedirler. Bugün bizim değerini bilemediğimiz ankutlara Ruslar, sahip çıkmaktadırlar. Ancak çeşitli Rus kaynaklarında, Russian Trumpeter ( Russian Barabanshik ) ve Bokhara Trumpeter ( Bokharski Barabanshik ) adları ile bilinen Rus trumpeter ırklarının kökeninin ankut ırkı olduğu belirtilmektedir.Dünyada “Ankut Trumpeter” ya da “Ankhut Trumpeter” adı ile bilinen bu güvercinler uçuş kuşu değildirler. Takla atma ve oyun gibi özellikleri yoktur. Uçurulduklarında fazla uçmadan konarlar. Bu nedenle yuva içinde ve bahçelerde form güzellikleri için beslenirler. Bir tür süs kuşu olan bu güvercinlerin en önemli özellikleri, “dem çekme” adı verilen ötüş şekilleridir. Yetiştiriciler arasında, dem çekme özellikleri ve sürelerine göre değer biçilirler. Dem çekişleri dikkat çekicidir. İyi dem çeken bir ankut güvercininin en az 40 – 45 dakika kadar dem çekmesi aranan bir özelliktir. Ankut ırkı tek renk olarak karşımıza gelmektedir. Kızıla çalan kahverengi tonda bir renkleri vardır. Bu renk tonu açık ya da biraz daha koyu olabilmektedir. Ancak renk canlı olmalıdır. Bir de “Ala gut” adı verilen bir rengi daha bulunmaktadır. Bu renkte kanatlar beyaz diğer taraflar kızıl - kahverengidir. “Kamış paça” tabir edilen tarzda uzun ve geriye doğru kıvrık şekilde paçalı olurlar. Paçasız olanı yoktur. Çift tepelidirler. Kafanın önünde düzgün bir perçem, arkada ise düzgün bir takka bulunmalıdır. Tepesiz olanlarına nadiren rastlanmaktadır. Bunlar kırma kuşlar olup değersizdirler. Gagaları normalden biraz uzun olur. Vücutları normal güvercinlere göre biraz daha büyüktür.

Ülkemizde dem çekme özelliği olan diğer güvercin ırkları arasında, demkeş ve kumru gibi ırklarımız da vardır. Kahverengi demkeşle, ankut birbirine benzerler. Demkeş biraz daha iri vücutludur. Ancak her iki ırkın ötüş şekilleri ( kuğurmaları ) birbirinden farklıdır. Konya yöresinde ankut ve demkeş güvercinlerinin, ahırlardaki örümcekleri yedikleri düşünülmektedir. Bu bakımdan bu güvercinlere bu bölgemizde “ahır kuşu” adı verilmektedir. Ankut ırkımız bugün süratle yok olmaktadır. Korunması için acilen önlemler almak gerekmektedir. Bu konuda tek tek yetiştiricilere de görevler düştüğü gibi, daha çok yerel yönetimler ve belediyelerin bu konuda duyarlı davranması gerektiği inancındayım. Bu gün birçok belediye kendi yerel dokusunu korumaya, otantik değerlerini yeniden canlandırmaya çalışmaktadır. Kaybolmaya başlayan güvercin ırklarımız için de aynı duyarlılığın gösterilmesi gerekmektedir.

Bu oldukça gösteri&#;li ba&#;l&#;&#;&#;n, çok eski zamanlardan itibaren çe&#;itli Türk topluluklar&#;nca bilinen ve nesli &#;slah etmek için yeti&#;tirilen güvercinler veya kumrularla ilgili bir dizi dil bilimsel ve tarihsel olaya dikkatinizi çekmekten ba&#;ka bir amac&#; yoktur. Ben y&#;llarca bu konuyu ara&#;t&#;rmak için niyetlendim, fakat bu konuyu ele almam, ancak y&#;l&#;nda yani, Konya Selçuk Üniversitesi Türkologlar&#;ndan Mehmet Özmen'in Türk güvercinleriyle ilgili olarak yazd&#;&#;&#;, 'de  bas&#;lm&#;&#; olan önemli bir makaleden haberdar olduktan sonra gerçekle&#;ti.
Söz konusu makale, sadece Konya ve civar&#;ndaki güvercinleri tan&#;tan s&#;n&#;rl&#; bir nitelik ta&#;&#;d&#;&#;&#; için ben bu yaz&#;da ona birkaç yeni gözlemle ilâvede bulunmay&#; ümit ettim.

M. Özmen'in bu makalesi, konuyu aç&#;klay&#;c&#; nitelikte bir dizi vurgulamay&#; ve dil bilimsel giri&#;i kapsar. Biz bu makalede bölgede ve k&#;smen de bölge d&#;&#;&#;nda olu&#;an güvercin çe&#;itleri ve türleri ile ilgili birinci elden bilgiler buluruz. Bu makalede onlar&#;n d&#;&#; görünü&#;ü; gövdelerinin boyutlar&#;, tüylerinin nitelikleri ve renkleri, üreme fizyolojisi, zekâ, hüner ve baz&#; türlerin &#;slah&#; ile ilgili s&#;rlar vs. de verilmektedir. Gözlemlerinden ayr&#; olarak yazar bu makalede, Mehmet Ali Apal&#; ve Mahmut Sural  gibi baz&#; Türk merakl&#;lar ve ku&#; uzmanlar&#;n&#;n fikirlerine de müracaat eder. Herhangi bir kimse, söz konusu makalede verilmi&#; olan pratik bilgilerden Konya'da bulunabilen güvercinlere ait bir al&#;&#; veri&#; merkezinin nerede oldu&#;unu ve ku&#;lar&#;n fiyatlar&#;n&#; vs. tek tek  ö&#;renebilir.

M. Özmen'in makalesinde; Selçuklu, taklambaç, Mardinli veya Çorumlu-Mardinli, gut, demke&#;, Musullu ve ganrik olarak adland&#;r&#;lan Konya bölgesindeki ba&#;l&#;ca güvercin türlerine yer verilmi&#;tir. Son zamanlarda orada, genellikle Almanya ku&#;u veya Almanya güvercini  olarak adland&#;r&#;lan Almanya'dan getirilmi&#; güvercinler de görülmeye ba&#;lad&#;.

Evcille&#;tirilmi&#; güvercinlerin  Türkçe isimlerinin kökenini;
1) Ku&#;un d&#;&#; görünü&#;ünden (meselâ: tahta kuyruk "tahtaya benzer kuyruklu", geni&#; göz  "geni&#; gözlü") ,
2) Tüylerinin renklerinden ( meselâ; limonlu "limon renkli", kara  kuyruk "siyah kuyruklu"),
3) &#;ç özelliklerinden (meselâ; salma güvercini  " km.'lik bir mesafeden bile evine dönen posta güvercini"),
4) Ç&#;k&#;&#; yeri veya ba&#;l&#;ca yeti&#;tirme merkezinden ve de (meselâ; Mardinli "Mardin &#;ehrinden gelen ", Musullu  "Musul &#;ehrinden veya o bölgeden"),
5) Bir tarihî aile veya hanedan isminden (&#;u veya bu &#;ekilde Selçuklulara ba&#;lanm&#;&#; olan Selçuklu ) ve di&#;er  özelliklerinden al&#;r.

Son iki madde, özellikle kültürel ve tarihsel görü&#; aç&#;s&#;ndan ilgi çekicidir.
M. Özmen, çe&#;itli renklerde olup Selçuklu olarak adland&#;r&#;lan güvercinlerin Konya'da yerel bir &#;rk oldu&#;unu  ve -- baz&#; uzmanlar&#;n iddia etti&#;i gibi funduszeue.info&#;n Selçuklular taraf&#;ndan Orta Asya'dan getirildi&#;ini iddia eder. Ayn&#; &#;ekilde, Musullu olarak adland&#;r&#;lan ve günümüzde art&#;k yeti&#;tirilmeyen güvercinlerin Musul'dan getirildi&#;i söylenmekte, Çorumlu, Çorumlu Mardinli diye adland&#;r&#;lanlar&#;n da, Hitit zaman&#;nda bile Nikonia  ad&#; alt&#;nda mevcut olan Çorum &#;ehri kaynakl&#; oldu&#;u farz edilir.

Bu tipteki güvercin isimlerine; Gy. Németh'in  Vidin'e dair yaz&#;s&#;nda belirtildi&#;i gibi, Balkanlar&#; da içeren, Osmanl&#; &#;mparatorlu&#;unun di&#;er bölgelerinde çok iyi bilinen, "M&#;s&#;r'dan gelen bir güvercin" M&#;s&#;rl&#;  ismi de eklenebilir. Söz Balkanlarda iken, Gy. Németh'i izleyerek güvercinler için verilen baz&#; di&#;er isimleri de ekleyelim:
                                                           
sak&#;zl&#;, "bu sak&#;zl&#; güvercini renkleri bak&#;m&#;ndan dikkati çeker (ba&#;&#;, arkas&#;, kuyru&#;u siyaht&#;r.)", gut, gutmaq "bir nevi güvercin, uçma esnas&#;nda daireler çizerek süzülmez" (Evliya Çelebi'nin bildirmi&#; oldu&#;u çaq&#;&#;rl&#;-gut , sâde gut , tâçl&#;-gut  gibi, yukar&#;dakilerle kr&#;.), qula "koyu sar&#; bir güvercin çe&#;idi" ve abra&#; "bir çe&#;it güvercin (birçok renkleri vard&#;r)".  demke&#; "çok k&#;ymetli bir tür (beyaz, ayaklar&#; duman rengi)" gibi Konya'da da bilinen baz&#; ba&#;ka çe&#;itler, Vidin bölgesinde de bulunur. Gy. Németh, güvercinlik anlam&#;na gelen kümes ("güvercin kafesi", Redh. kümes , " evcil ku&#;lar kafesi" kar&#;. güvercinlik) kelimesini de kaydetmi&#;tir.

Ayr&#;ca burada, M. Özmen'in Türkiye'nin ba&#;ka bölgelerini de kapsayan, önce Adana-Çukurova'da zikredilen, Konya bölgesine kom&#;u birkaç yerdeki Türk güvercinleri üzerindeki çal&#;&#;malar&#;n&#; sürdürmek niyetinde oldu&#;unu da belirtmek gerekir.

&#;nsano&#;lunun boynu halkal&#; kumru ve güvercinle temas&#;, çok eski tarihlere kadar gider, çünkü bu ku&#;lar, muhtemelen paleolitik ça&#;&#;n sonunda, yani Anadolu bölgesinde evcille&#;tirildi. Baz&#; uzmanlar, güvercinlerin insano&#;lu taraf&#;ndan evcille&#;tirilen ilk canl&#;lardan oldu&#;u fikrini kabul ederler ve bu ba&#;lamda konuyu kitabî bir efsane olan Hz. Nuh'un ve onun di&#;i güvercininin k&#;ssas&#;na dayand&#;r&#;rlar. Baz&#; çivi yaz&#;l&#; metinlerin &#;sa'dan yakla&#;&#;k üç bin y&#;l önce evcille&#;tirilmi&#; güvercinlerden bahsetti&#;i bilinir. Genellikle güvercin yeti&#;tirme faaliyetinin Anadolu'da ba&#;lad&#;&#;&#; ve oradan M&#;s&#;r'a, K&#;br&#;s'a, Roma &#;mparatorlu&#;u'na yay&#;ld&#;&#;&#; ve böylelikle do&#;uya; &#;ran'a, Hindistan'a ve baz&#; ba&#;ka ülkelere kadar ula&#;t&#;&#;&#; san&#;l&#;r. Sonuç olarak güvercinler bu gün, Hint Okyanusu ve Polenezya'daki  birkaç tak&#;m ada hariç, yeryüzünün tamam&#;nda bulunur. Bu hayvanlar dünyan&#;n çok so&#;uk bölgelerinde yoktur, fakat bununla beraber, Sibiryadaki baz&#; tecrit edilmi&#; bölgelerde de bulunur.

Güvercin çe&#;itlerinin ve türlerinin ço&#;u, do&#;u halklar&#; aras&#;nda bilinmektedir. Güvercinlerin Altaik boylara ve her ne kadar yar&#; göçebe bir hayat tarz&#; sürseler de k&#;smen Türk boylar&#;na kadar gerilere tarihlenen erken zamanlarda bilindi&#;ini farzetmek do&#;ald&#;r. Türklerin uzak ve yak&#;n kom&#;ular&#; aras&#;nda güvercinlerin önemini fark etmek dikkate de&#;er bir noktad&#;r. Çin'de posta hizmeti için güvercinlerin yeti&#;tirilmesi i&#;inin tarihin bilinmeyen çok eski bir zaman&#;ndan beri var oldu&#;u ve bunun daha sonra tüm Orta ve Yak&#;n Do&#;u'ya yay&#;ld&#;&#;&#; bilinmektedir. Bu ba&#;lamda, G. Jarring'in, Sincan'&#;n güney k&#;sm&#;n (Do&#;u Türkistan) da konu&#;ulan baz&#; Türk lehçelerindeki bedzin kepte "Pekin güvercini" terimini kaydetti&#;ini mü&#;ahade etmek dikkate de&#;er bir noktad&#;r.

Suriye'nin güçlü hükümdar&#; Nureddin (), özellikle M&#;s&#;r'da, y&#;llarca, çok mükemmel bir &#;ekilde i&#;levini sürdüren güvercinlerden olu&#;mu&#; bir posta sistemi kurmu&#; olmas&#;yla ün kazanm&#;&#;t&#;r. Bu amaç için kullan&#;lan Sultan ku&#;lar&#;,  ayak ve gagalar&#; üzerine kendi &#;ifreleriyle i&#;aretlenirdi. Bu görevdeki en de&#;erli güvercinler, Irak'tan getirilen boyunlar&#; renkli benekli, çok hünerli, kolay bir &#;ekilde e&#;itilmeye yatk&#;n beyaz güvercinlerdi . Özellikle Sultan Selahaddin Eyyübî taraf&#;ndan, Haçl&#; Ordusu taraf&#;ndan zapt edilmi&#; olan &#;ehirleri ku&#;atma esnas&#;nda güvercinlerin askerî amaçlar için kullan&#;ld&#;&#;&#; çok iyi bilinir. Torquato Tasso, Kudüs'ün ku&#;at&#;lmas&#; esnas&#;nda posta güvercinlerinin bir hizmetinden bahseder:
"una colomba per l'aeree strade vista a passar sovra lo stuol francese"

Orta Ça&#;da do&#;u insanlar&#; aras&#;nda güvercinlere ait bir ba&#;ka kay&#;t Mo&#;ollarla ilgilidir. Biz, Cengiz Ka&#;an kumandas&#;ndaki Mo&#;ol ordusunun bu ku&#;lar&#; h&#;zl&#; bir askerî haberle&#;me sa&#;lamak için kulland&#;&#;&#;n&#; biliyoruz. Onlar&#;n bu hizmetleri, karargâhlara, bozk&#;rlar boyunca posta yollar&#;n&#; (Mo&#;. örte zam )  geçerek da&#;&#;t&#;m yapan geleneksel posta vas&#;tas&#;yla kazan&#;labilmi&#; olandan daha h&#;zl&#;, emsalsiz bir bilgi ak&#;&#;&#; temin etti. Ama gene de hem Orta Ça&#; Mo&#;ollar&#; hem de günümüz Mo&#;ollar&#; aras&#;nda güvercinler meselesi detayl&#; bir çal&#;&#;may&#; gerektirmektedir.

Baz&#; önemli kaynaklar, ekseriya Asya seyyahlar&#;n&#;n raporlar&#;, çe&#;itli ça&#;larda Türk dünyas&#;na ait bölgeler üzerinde güvercinlerin varl&#;&#;&#;n&#; tastik eder. Bu kay&#;tlar prensip olarak eksik ve yüzeyseldir fakat, böyle olmakla beraber gene de konumuz için önemlidir. Di&#;er taraftan onlar&#; listelemek de s&#;k&#;c&#; bir i&#;tir.

Bir kaç örnek verelim:
Polonya Kral&#;'n&#;n 'ta Osmanl&#; devletinde Bâb-&#; Ali'deki büyükelçisi, Wojciech Miastkowski, Burgaz'da, camilerin yak&#;nlar&#;nda yuva yapan pek çok boynu halkal&#; güvercinden bahseder:
"Camilerin yak&#;n çevresinde, hemen hemen her yerde; bir çe&#;me, leylek ve boynu halkal&#; güvercin bollu&#;u vard&#;r."
Keza onun arkada&#;lar&#;ndan biri de &#;stanbul'da Sultan bahçelerindeki boynu halkal&#; güvercinleri belirtir:
"Öylece, üzerinde boynu halkal&#; güvercinler bulunan (görülebilen) &#;hlamur ve kestane a&#;açlar&#;, incir a&#;açlar&#;, selvi a&#;açlar&#;, portakal a&#;açlar&#;, limon a&#;açlar&#; vs. (di&#;er) a&#;aç çe&#;itleri aras&#;nda yürüdük."

Ünlü Orta Asya ka&#;ifi Bronislaw Grabczewski (), (Rus servisinde görevli bir Polonyal&#;) Kâ&#;gar'da kald&#;&#;&#; esnada Kum-Ravat bölgesindeki gözlemlerini rapor eder:
" Hz. &#;mam &#;akir'in türbesi etraf&#;nda uçu&#;an on binlerce güvercin".
Bu gün Özbekistan'da birçok güvercin türü ve çe&#;idi yeti&#;tirilmektedir ve muhtemelen bu olgu di&#;er Orta Asya Cumhuriyetlerini ve bölgelerini de kapsar. Yüksek kayalar üzerinde yuva yapan büyük vah&#;i güvercin sürüleri Kazakistan'&#;n birçok ilinde bulunur.

Güvercinler, hatta Bizans döneminden önce de, &#;üphesiz  tüm Anadolu'ya, yay&#;ld&#;lar ve Selçuklu ve Osmanl&#; Türkleri ile bir arada ya&#;ad&#;lar. Kur'an ö&#;retisine tamamen itaat eden Anadolulu müslüman Türkler, tüm di&#;er mahlukata davrand&#;&#;&#; gibi ev güvercinlerine de itinal&#; davrand&#;lar.

Ünlü Frans&#;z yazar&#; M. Alphonse de Lamartine, Türkiye'yi ziyareti s&#;ras&#;nda bu hususta &#;unlar&#; yazd&#;:
"C'est partout de même en Turquie; maître et peuple, grands et petits, n'ont qu'un besoin, qu'un sentiment dans le choix et l'arrangement de leurs demeures: jouir de l'oeil, de la vue d'un bel horizon; ou, si la situation et la pauvreté de leur maison s'y refuse, avoir au moins un arbre, des oiseaux, un mouton, des colombes, dans un coin de terre autour de leur masure"
(Türkiye'de her yerde ayn&#;d&#;r. Efendi olsun halktan olsun, büyük olsun küçük olsun bir arzular&#;, bir duygular&#; var ki, bu duygu onlar&#;n göze ho&#; gelecek &#;ekilde oturduklar&#; yerleri tanzim etmeleri ve güzel manzaras&#; olan bir yeri seçmeleri gerekir. Yahut, e&#;er durum ve evin fakirli&#;i bu i&#;e mani oluyorsa, hiç olmazsa bir a&#;aç, birçok ku&#;, bir koyun, birçok güvercin onlar&#;n oturdu&#;u y&#;k&#;k dökük bir kulübede dahi bulunmal&#;d&#;r.)

Ve ba&#;ka bir vesileyle de o, &#;unlar&#; ilâve etti:
"Les Turcs respectent tout ce que Dieu a fait et ils font quelquefois, en mourant, des fondations pieuses pour qu'on jette du grain aux tourterelles qu'ils nourissaient pendant leure vie" 
(Türkler Allah'&#;n yaratt&#;&#;&#; her&#;eye hürmet ederler Onlar bazen ömürleri boyunca besledi&#;i kumrular&#;na bu&#;day atanlar için ölmeden önce dinî bir vak&#;f kurarlar.).

Hem vah&#;i hem de evcil olarak ya&#;ayan say&#;s&#;z miktardaki güvercinin &#;stanbul panoramas&#;n&#;n en tipik özelli&#;i oldu&#;u yayg&#;n bir bilgidir.. &#;imdi, son yüzy&#;l&#;n ba&#;lar&#;nda Türkiye'yi ziyaret ettikkten sonra yazan bir di&#;er ünlü Frans&#;z yazar&#; F. A. Chateaubrian'dan buraya bir al&#;nt&#; yapal&#;m:
"Nous abordâmes à Galata funduszeue.info cimetièrres sans murs et placés au milieu des rues, sont des bois magnifiques de cyprès: les colombes font leurs nids dans ces cyprès, et partagent la paix des morts" 
(Galata'ya yakla&#;t&#;k Caddenin ortas&#;na konmu&#; olan duvars&#;z mezarl&#;klar.  Bu mezarl&#;klar muhte&#;em selvi a&#;açlar&#;yla donat&#;lm&#;&#;lard&#;r. Güvercinler bu selvilerin üzerine yuva yaparlar ve ölülerin duydu&#;u sulhe ortak olurlar.).

Ondan yirmi y&#;l sonra &#;stanbul'u ziyaret eden  M. A. Lamartine de benzer gözlemlerde bulundu:
"Nous entrâmes de là dans une longue rue, solitaire et étroite, qui monte par une pente escarpée au-dessus de la coline de Péra; Des colombes blanches et bleues sont éparses sur les fenêtres et les toits des maisons et remplissent les rues silencieuses de leurs mélancolique roucoulements"
(Biz uzun, kimsesiz, tenha ve dar bir yola girdik, bu yol Péra (Beyo&#;lu)'daki dik bir tepeye ç&#;kmaktad&#;r; Beyaz ve mavi renkli çe&#;itli güvercinler da&#;&#;n&#;k olarak evlerin çat&#;lar&#;nda ve camlar&#;nda bulunurlar ve melankolik üveymel eri, ötü&#;leri ile caddeleri doldururlar.).

"Les collines de Galata, de Péra et trois ou quatre autres collines ; des nuées de tourterelles et de pigeons blancs nagent dans l'air bleu au-dessus de ces jardins et de ces toits, et se détachent, comme des fleurs blanches balancées par le vent, du bleu de la mer qui fait le fond de l'horizon" 
(Galata ve Péra tepeleri ve üç dört ba&#;ka tepe; kumru sürüleri ve beyaz güvercinler; mavi gökte, bahçelerin ve çat&#;lar&#;n üzerlerinde süzülürler ve rüzgâr taraf&#;ndan dengelenmi&#; beyaz çiçekler gibi ufkun fonunu te&#;kil eden mavi deniz üzerinde birbirlerinden ayr&#;l&#;rlar.).

Ve bir ba&#;ka vesileyle de:
"Non loin du harem est un vieux et magnifique palais de Bajazet; il n'a que des vastes jardins, où les arbes croissent libres et éternels comme dans une forêt vierge, ou les eaux murmurent, où les colombes roucoulent" 
(Harem'e çok uzak olmayan bir yerde, Beyaz&#;t'ta eski ve muhte&#;em bir saray vard&#;r; burada geni&#; bahçeler bulunmakta olup orada a&#;açlar, serbest olarak ve ebedî olarak birbirlerine dola&#;&#;rlar, bir balta girmemi&#; ormanda oldu&#;u gibi burada sular &#;&#;r&#;ldar, güvercinler ötü&#;ürler [dem çekerler].).

Kural olarak evcil güvercinler her ne kadar ço&#;unlukla estetik nitelikleri sebebiyle yeti&#;tirilmi&#; olsa da, vah&#;i güvercinler daha çok faydac&#;l bir amaçla e&#;itilmek için kullan&#;ld&#; ve nadiren olmakla beraber baz&#; Türk kabilelerinin avc&#;l&#;k meraklar&#;n&#;n bir objesi hâline geldi. Bu tamamiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin güney bölgesinde ya&#;ayan Yörüklerle ilgilidir. J. - P. Roux onlar hakk&#;nda a&#;a&#;&#;daki &#;u sat&#;rlar&#; yazar:
"Les Yörük pratiquent librement le sport cynégétique et ils y initient leurs enfants, dès qu'ils ont atteint l'âge de six ans. La grande saison de chasse est l'hiver, ou comme disent les nomades la période du séjour en k&#;&#;lak On tire alors les perdrix, les lièvres, les canards, les oies et les pigeons sauvages" 
(Yörükler serbest olarak avlanma sporlar&#; üzerinde pratik yaparlar ve buna çocuklar alt&#; ya&#;&#;na bast&#;klar&#;nda ba&#;larlar. Büyük av sezonu k&#;&#;&#;n olur. Göçebe halk bu sezona k&#;&#;lak  zaman&#; der. O zamanda keklik, tav&#;an, ördek, kazlar ve yabanî güvercinler avlan&#;r. ).

&#;imdi yeniden, dil bilimsel bir karaktere birkaç hususta deyinelim. Türk boylar&#;n&#;n büyük bir ço&#;unlu&#;unun bir güvercin veya kumruyu ifade etmek için çok eski aslî bir terim kulland&#;&#;&#; dikkate de&#;er bir noktad&#;r. Bu terimin birçok fonetik varyant&#; mevcuttur ve onun ilk aslî &#;eklini ayr&#;nt&#;lar&#;yla incelemek zordur. Bu kelimenin en erken &#;ekli, tarihi muhtemelen X. yüzy&#;l&#;n ilk yar&#;s&#;na kadar giden, Suvarnaprabhâsa  veya Altun Yaruq'ta bir defa kullan&#;lm&#;&#; olan kökürçkän idi. Biz orada: "üç kökürçkän adayï laçïnqa qavïtur erkän:  "Üç güvercin yavrusu bir &#;ahinle kar&#;&#;lala&#;t&#;&#;&#; zaman" (Suv. 20).  Cümlesini okuyoruz. Muhtemelen daha sonra Mahmut Kâ&#;garî'de yaz&#;lm&#;&#; olan &#;ekil gelir &#;öyle; Arapça al-haman kelimesinin yazar taraf&#;ndan çevrilmi&#; &#;ekli olan kögürçgün. Zamah&#;eri ayn&#; kelimeyi köverçken olarak not eder. A&#;a&#;&#;daki cümlede Kâgarî taraf&#;ndan kullan&#;lm&#;&#; olan kögürçgünle&#;- fiil &#;ekli oldukça ilginçtir:

"ol mänig birle oynad&#; kögürçgünlä&#;ü ";  (B. Atalay'a göre) "o güvercini ödül koyarak yar&#;&#;a girdi. O bir hepax legomenondur ve Sir Gerard Clauson bu ortak zarf &#;eklinin muhtemelen "sadece gramere ait bir örnek olarak zikredilmi&#;"  oldu&#;unu yazd&#;&#;&#; zaman elbette hakl&#; idi. Di&#;er yandan dil bilgisi bak&#;m&#;ndan do&#;ru &#;eklin, kögürçgün &#;eklinin kökünü tespit eder gibi kullan&#;ld&#;&#;&#; yolundaki bir bilgidir. Yukar&#;daki cümle, ayn&#; zamanda etnografik bir müjdenin yani, güvercinlerin o ça&#;da paha biçilmez bir ku&#; oldu&#;u ve ona sahip olman&#;n arzu edildi&#;i yolundaki haberin ilginç bir yönünü gösterir.

Söz konusu kelime, ça&#;da&#; Türk lehçelerinin ço&#;unda ya&#;amaktad&#;r ve oldukça çok fonetik varyanta sahiptir. Güney-Bat&#; Grubu dikkate al&#;n&#;rsa, kelime a&#;a&#;&#;daki &#;ekillerde bulunur: Azerbaycan Türkçesinde: köärçin  , Osmanl&#; ve Türkiye Türkçesinde: güverçin  Gagauz Türkçesinde: güverjin , Türkmencede: gögerçin . Kuzey-Merkez Grubu: K&#;rg&#;zcada: kögürçkön ,  Kazakçada: köger&#;in  &#;eklinde buluruz, Kuzey-Bat&#; Grubu: C. Cum (Codex Cumanicus [Kodeks Kumanikus])'da kugrçin, Kazan Tatarcas&#;nda: kükärçen , Ermeni-K&#;pçakças&#;nda: kugurçin , Arap-K&#;pçakças&#;nda: kügerçin , kövärçin  , Karay&#;mcada: kugurçun (T.) , kigirçin, (L.) , ayn&#; zamanda kögürçin, kyogürçün, kigirçin, kögirçin, kögürçan, kügürçün, tigircin , Ba&#;k&#;rtçada: kügärsen , Çuva&#;çada: kavakarçan .
Bu kelimenin etimolojik tahlili on y&#;llar önce M. Pallô  taraf&#;ndan teklif edildi ve prensipte, Hasan Eren , V. G. Egorov  ve G. Clauson . gibi uzmanlar taraf&#;ndan kabul edildi. Onlar&#;n fikirlerine göre kelime, Türkçe kök kelimesinden türer, esas&#;nda gökyüzü buradan 'gök renkli, mavi, mavi-gri' (Clauson). G. Clauson "probably connected with kök (sky. etc.)" (muhtemelen kök [gök yüzü vs.] ile ili&#;kili oldu&#;unu) yazd&#;&#;&#; zaman hakl&#; idi ve  o, "morphologically obscure" (morfolojik olarak yap&#;s&#;n&#;n karanl&#;k)  oldu&#;unu ekledi. O bu ayr&#;m&#;nda, gök yüzü rengi ve güvercin ismi aras&#;ndaki anlam ili&#;kisini, Rusça golup "güvercin" kelimesinin goluboj "mavi" kelimesinden, Ossetic æxsinaeg "vah&#;i güvercin" kelimesinin æxsin "koyu gri" kelimesinden, Farsça kabutar kelimesi, kabud "mavi" kelimesinden vs'den ç&#;kmas&#; gibi di&#;er dillerle  çok aç&#;k bir &#;ekilde ispatlad&#;. Hatta Çuva&#;ça kavakarçan "güvercin" kelimesinin kavak  "mavi, gri" den geldi&#;i de söylenmelidir.

Baz&#; Kuzey Türk halklar&#;n&#;n, ba&#;l&#;ca iklim &#;artlar&#; nedeniyle hiç güvercin yeti&#;tirmedi&#;i ve onlar&#;n isimlerini bile bilmedi&#;i genellikle bilinir. Di&#;er Türk halklar&#; güvercin yeti&#;tirmeyi ve buna ba&#;l&#; olarak da güvercinlerin isimlerini kom&#;ular&#;ndan ald&#;lar. Bu suretle Farsça kabutar "güvercin" kelimesinden ç&#;kan kaptar  ödünçlemesi Özbekçede bulunur. kepter  kelimesi Karakalpakçada, kepteri "güvercinlik, güvercin evi"   kelimesi Türkmence'de, kaptär kelimesi de  Yeni Uygurcada bulunur. Ayn&#; zamanda Kuzey Grubu dillerinde nihayet Rusçadan al&#;nm&#;&#; kelimeler kullan&#;lmaktad&#;r: Yakutçada: golup, guoup goluup   ve Hakasçada: golup'un küçültme ekli &#;ekli golubok bire bir çevrilirse "küçük güvercin  anlam&#;nda.

Türkmencede, her biri bir ba&#;ka anlama gelen "vah&#;i güvercin"i tan&#;mlayan gögercin ve "ev güvercini"ni ifade eden kapderi olmak üzere yerli ve yabanc&#; iki terimin yanyana bulundu&#;unu hat&#;rlamak önemlidir.

Güvercinler için kullan&#;lan ana terim, güvercinlerle ili&#;kili bir grup kelimeye temel olu&#;turur. Bu cümleden olarak örne&#;in Osmanl&#; ve Türkiye Türkçesinde di&#;i güvercin (kumru) 'in Kumukçadaki kar&#;&#;l&#;&#;&#; ti&#;i gyägyurçun, Nogaycada köger&#;in urga&#;&#;, Ba&#;k&#;rtçada inä kügörsen, K&#;rg&#;zcada kögüçköndün mekiyanï, Özbekçede ur¥oci kaptär  vs. &#;eklindedir.
Bunun gibi dikkate de&#;er bir ba&#;ka nokta da; "güvercinlik veya güvercin evi"ni kar&#;&#;layan isimlerin Osmanl&#; ve Türkiye Türkçesinde: güverçinlik, Gagauzcada: guverjinnik Nogaycada: köger&#;in uya, K&#;rg&#;zcada kögüçkön tepesi veya kepterkana, Ba&#;k&#;rtçada kügärsen ketägä, Türkmencede: kepderi keteti veya kepderi öwürigesi, Kumukçada: gyögyurçyun uya, Yeni Uygurcada: käpterxana  Hakasçada: gobulok uyazï vs. nin farkl&#; olu&#;udur.

Türk dilleri, "posta güvercini" kavram&#;n&#; kar&#;&#;lamak için anlam taklitleri (Türkçeye ödünçleme çeviri) kelimeler veya yar&#; ödünç kelimeler kullan&#;l&#;r. Bu suretle Osmanl&#; ve Türkiye Türkçesinde bilinen posta güvercini  kelimesi, K&#;rg&#;zcada: postaçï köyückön Özbekçede; poçta kaptari  veya  xat ta&#;ugi kaptar, Çuva&#;çada: posta süreteken, kavakarcan  vs. ' kar&#;&#;l&#;klar bulur.

Türk halklar&#; aras&#;nda onlar&#;n her birinin geçmi&#;teki ve bu günkü kelime hazinesinde güvercine ait terminolojiyi tek tek dikkate alarak çok yönlü bir çal&#;&#;ma yayg&#;nla&#;t&#;r&#;lmal&#; ve sürdürülmelidir.

EK:
H. Ex. Gunnar Jarring ve Prof. Dr. Robert Dankoff'un içten davran&#;&#;lar&#; sonucunda baz&#; bilgileri sözlerime ekleyebildim. Bu suretle G. Jarring, Do&#;u Türklerine ait bilgiler çerçevesinde, Materials to the knowledge of Eastern Turki. Tales, Poetry, Proverbs, Riddles, Etnological and Historical Texts from the Shouthern Parts of Eastern Turkestan with Translation aud Notes. IV. Etnological and Historical Text From Gumma, Lund ( Do&#;u Türkistan'&#;n Kuzey Bölgesinden; Hikâyeler, &#;iirler, Atasözleri, Bilmeceler, Etnolojik ve Tarihsel Metinlerle &#;lgili Malzemeler, Çeviriler ve Notlar ile, Guma'dan IV. Etnolojik ve Tarihî Metinler , Lund ) adl&#; eserinde, iki noktaya dikkatimi çekme nezaketinde bulundu. Sayfa onalt&#;da a&#;a&#;&#;daki pasaj&#; buluyoruz: "Kentte ve köyde, k&#;&#; ve yaz mevsimi boyunca görülen hayvan isimleri &#;unlar: kara karga ve üveyikler, " on yedi ve on sekizinci sayfada sadece bölgesel baz&#; yeni güvercin isimleri de&#;il ayn&#; zamanda Guma güvercinlerini uçuran (kepterbaz)lar&#;n ilginç uygulamalar&#;na da yer verilmi&#;tir.

Güvercin uçuranlar -- mevsim e&#;er k&#;&#; ise -- 10 veya 20 Pekin güvercinini bir güvercinli&#;e koyarlar kafesleri çat&#;ya koyarlar içine de kara kargaya benzer baz&#; Pkin güvercinlerini bogul-Peking güvercinlerini ve alacal&#; karga (güvercin) sürülerini. "Beyaz ka&#;&#;t oyun güvercini" olarak isimlendirilen meniz  oyun güvercini ve "siyah pars oyun güvercinleri" diye adland&#;r&#;lan iki veya üç çe&#;it oyun güvercini vard&#;r. Bu oyun güvercinleri di&#;er güvercinlerden daha yüksekte uçarlar ve takla atarlar. Bir güvercin uçurucusunun 5 veya 10 güvercini bazen di&#;er uçurucunun güvercinleriyle kar&#;&#;&#;r. Bu durumda güvercin uçurucu hemen bu&#;day saçar ve tüm güvercinleri kafeste toplar ve bu güvercinleri beraberinde getirerek geride kalan güvercinleri toplar. Güvercin uçurucunun oraya getirdi&#;i güvercinlerin kuyruklar&#;nda düdükleri de vard&#;r. Düdükler kam&#;&#;tan yap&#;l&#;r. Su kaba&#;&#;n&#;n a&#;z&#;ndan incecik keserek kam&#;&#;a benzer hâle getirirler ve bir yerinden de küçük bir dikdörtgen &#;eklinde delik açarlar. Güvercinler uçarken, hava bu delikten içeriye girer ve böylece ses ç&#;kar&#;r.

Prof. R. Dankoff, Evliya Çelebi Seyehatname'sinin ilk cildinin Ba&#;dat Kö&#;kü 'te kay&#;tl&#; elyazmas&#;na ait b ve a varaklar&#;n&#;n iyi bir kopyas&#;n&#; (ss. &#;stanbul bask&#;s&#;) bana gönderdi. Ben yukar&#;da belirtilen ayn&#; parçan&#;n J. von Hammer taraf&#;ndan &#;nglizceye çevrilen Narrative of Travels in Europe, Asia and Africa in the Seventeenth Century, By Evliya Efendi (Evliya Çelebi'nin, XVII. Yüzy&#;lda Avrupa, Asya ve Afrika'daki Seyahatlerinin Hikâyesi). adl&#; eserin Türkçeden tercümesi, Londra , sayfalardan [Bahse konu pasaj&#;n ço&#;alt&#;lm&#;&#; kopyalar&#;n&#; bana sa&#;layan Prof. Jens Peter Laut'a içten te&#;ekkürler]): "Ku&#; tüccar (Kushbazan)lar&#;, elli dükkânl&#; iki yüz ki&#;i idi ve onlar&#;n patronlar&#; yoktu. Babalar&#;m&#;z "Ku&#; tüccar&#; ve kumarbaz&#; öldürene kahraman denilebilir (Kúshbazí kúmarbázi anlarí katl eden gházi)" anlam&#;nda bir atasözü söylerlerdi]. Ku&#; tüccarlar&#; makbul tutulmayan insanlard&#; fakat, genç çelebiler ve &#;stanbul'un mirasç&#;lar&#;, güvercinlerin alt&#;na koymak için bir yumurtaya 50 kuru&#; verirler ve yavru ku&#;lar gökyüzüne süzüldü&#;ü ve tekrar yere indi&#;i zaman bu çelebiler, onlar&#;n pe&#;inden ko&#;arlar ve etraf&#;n&#; çevirip baz&#;lar&#;n&#; öldürürüler. Bu oyun takla olarak isimlendirilir. Bu takla oyuncular&#;, Pál, Shebr, Joweizi, Shámí, M&#;s&#;rl&#;, Ba&#;datl&#;, Munakkit, Alehreh, Martolos, Demke&#;, Sába, Talazlí, Peleng, Jebár, K&#;z&#;l Aleh, Kara Aleh, Tekir Aleh, Chakar Aleh, Chár Aleh, Sádekut, Táçl&#;kut ve Çak&#;&#;rlíkut    gibi tüm çe&#;itlerden çok say&#;da güvercin yeti&#;tirirler. Güvercin tüyleri okçular için bazen gerekli olurdu, güvercin bak&#;c&#;lar&#;, güvercinlerin kanatlar&#; alabildi&#;ince aç&#;k, testi kulpu gibi, ayaklar&#; halkal&#; olarak güvercinleri ba&#;lar&#; üzerinde tutarak kendilerini e&#;itirler. Yukar&#;da zikredilen tüm güvercin türlerinin en k&#;ymetlisi Ba&#;dadî ( Ba&#;datl&#; ) isimli güvercin türüdür. Çünkü o asla yolunu kaybetmez, çok uzak mesafede olsa ve çok zaman geçse de yuvas&#;na döner. Bu türün merakl&#;lar&#;ndan olan arkada&#;lar&#;mdan baz&#;lar&#;, ben oraya varmadan bir gün önce Bursa'da güvercinleri sal&#;verdiler, onlar oradan e&#;lerini aramak için do&#;ruca &#;stanbul'a gittiler.

Bir hikâye: En büyük güvercin merakl&#;lar&#;ndan ve mirasyedi genç çelebilerden en ünlüsü, Bursal&#; Sa'di-zâde miskle sar&#;p sarmalad&#;&#;&#; ve nar taneleriyle besledi&#;i güvercinlik koleksiyonu için on bin kuru&#; harcam&#;&#;t&#;. Bir gün bu güvercin koleksiyonu (özel ad&#; Rumma idi) süzüle süzüle uçarken bütün kasabay&#; &#;a&#;k&#;nl&#;&#;a dü&#;üren çok korkunç bir f&#;rt&#;na koptu ve 24 saat sürdü. Sa'di-zâde'nin güvercinleri gözden kayboldu ve dönmedi. Sa'di-zâde akl&#;n&#; kaybetti. O ümitsizlik içinde Arabistan'a ve &#;ran'a gitti. Bu veçhile Cezayir'e gitti. Bir gün orada bir saraya giderken sevgili güvercinleri büyük bir &#;a&#;k&#;nl&#;kla gördü.
O onlar hakk&#;nda gizliden gizliye ara&#;t&#;rma yapt&#;. Saray&#;n sahibi ona güvercinlerin yedi y&#;l önce, büyük bir f&#;rt&#;nan&#;n ortas&#;nda geldi&#;ini ve geldiklerinden beri orada bulunduklar&#;n&#; anlatt&#;. "Evet" diye cevap verdi Sa'di-zâde, "Tüm bu Rummalar&#;n hepsi benimdir; ben onlar&#; yedi y&#;ld&#;r aramaktay&#;m ve Allah'a hamdolsun nihayet onlarla kar&#;&#;la&#;t&#;m." Ev sahibi kan&#;t istedi ve Sa'di-zâde söyledi&#;ini do&#;rulamak için çabucak haz&#;rland&#;: O acele pazara gitti, bir miskal misk ve bir yük nar ald&#;. Güvercinleri bir gece miskte yat&#;rd&#;. Sabahleyin güvercinlerin kendine ait oldu&#;unu ispat etmek için ev sahibini &#;ahit olarak davet etti. Güvercinli&#;e arkada&#;lar&#;yla birlikte geldi ve kap&#;s&#;n&#; açt&#;, nar tanelerini etrafa saçarak güvercinlerine al&#;&#;&#;lm&#;&#; &#;ekilde seslenmeye ba&#;lad&#;. Bir anda kanat ç&#;rpan güvercinler aras&#;nda bundan önce hiç &#;ahit olunmayan bir &#;ekilde bir gürültü koptu ve sonra onlar, yiyecekleri açgözlülükle yedikten sonra havaya süzüldüler ve bir daha görünmediler. Ev sahibi onlar&#;n dönece&#;ini umdu. Fakat Sa'di Çelebi: "Tanr&#;m sana &#;ükürler olsun, onlar&#;n benim oldu&#;unu ispatlad&#;m." dedi. Yetmi&#; gün içinde Cezayir'den Bursa'ya döndü&#;ünde, orada sevgili güvercinlerini, eski güvercinliklerinde yavru ç&#;karmak üzere kuluçkaya yatm&#;&#; buldu. Onlar&#;n ayn&#; gün, Cezayir'den ayr&#;ld&#;ktan sonra, 8 saatl&#;k bir süre içinde, Cezeyir'den ayr&#;l&#;p Bursa'ya ula&#;t&#;klar&#; iddia edildi. Bu Ba&#;dadî ( Ba&#;datl&#; ) olarak isimlendirilen ku&#; çe&#;idinin harika ve zeki ku&#;lar oldu&#;u gerçekten de do&#;rudur. Güvercinleri beslemek kötü &#;eydir, fakat, k&#;rm&#;z&#; ba&#;l&#;, pantolonlu olan ve kut-güvercin olarak isimlendirilen güvercinler bunlardan hariç tutulur. Ali'nin o&#;lu Hasan ve Hüseyin'in an&#;s&#;na baz&#; insanlar beneksiz horoz-güvercinleriyle k&#;rm&#;z&#; ba&#;l&#;, pantolonlu güvercinleri besliyor, fakat onlar&#;n beslenmesinin kanunsuz oldu&#;u bir gerçektir, çünkü çocuklar onlar&#; a&#;a&#;&#; yukar&#; döndürebilirler. Oysaki bu güvercinlere yukar&#;da da belirtildi&#;i üzere büyük bir özen gösterilmesi gerekir. Bu nedenle bu tür güvercinlerin beslenmesi istenmez çünkü, onlar&#; beslemenin töreye ayk&#;r&#; oldu&#;u bir gerçektir (J. v. Hammer'in notu: Öyle görülüyor ki, sadece zevk için Ba&#;dadî ( Ba&#;datl&#; ) adl&#; posta güvercini sürülerinin beslenmesinin kanun d&#;&#;&#; olmas&#; mant&#;kl&#; görünür, çünkü onlar&#; beslemenin maliyeti güvercin merakl&#;lar&#; için çok külfetlidir.).
 

Baz&#; Tarihsel ve Dil Bilimsel Notlar (*)
Edward TRYJARSKI (**)

Çev.: Re&#;ide GÜRSES - Dursun AYAN (***)


Dipnotlar:

(*) Bu yaz&#;da Edward Tryjarski'in, Altaica Osloensia, Proceeding: from 32th meeting of the Permanent International Altaistic Conference (PIAC). Oslo, June , , Oslo , ss. 'te ç&#;kan "Pigeons on the Turkish Roof,. Some Historical and Linguistic Remarks" adl&#; makalesinin çevirisine çal&#;&#;&#;lm&#;&#;t&#;r.
Çeviri için öncelikle Say&#;n Edward Tryjarski'den izin al&#;nm&#;&#; ve daha sonra çeviri metni yazar&#;n kendisine gönderilmi&#; ve kendileri metni gözden geçirme nezaketi göstererek çe&#;itli düzeltmelerde bulunmu&#;lard&#;r. Daha sonra metin bu düzeltmeler göz önünde tutularak yay&#;ma haz&#;r hâle getirilmeye çal&#;&#;&#;lm&#;&#;t&#;r.
Burada yeri gelmi&#;ken Say&#;n Edward Tryjarski'ye yapm&#;&#; oldu&#;u katk&#;lar&#;ndan dolay&#; &#;ükranlar&#;m&#;z&#; sunmay&#; büyük bir borç biliriz.

(**) Türkolog, Polonya &#;limler Akademisi, Var&#;ova.

(***)  Re&#;ide Gürses; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Uzman&#;., Dursun Ayan; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Kültür Merkezi Uzman&#;.

Kaynaklar:

M. Özmen, "Konya'da Güvercincilik", Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, , ss.
  a. g. m. ss.
  a. g. m.  s. 
J. Németh, Die Türken von Vidin; Sprache, Folklore, Religion, Budapest
"I colombi sono cosmopoliti. Dalla Siberia alla Tasmania, attraverso la Cina. l'India. le isole Malesie l'Australia, dall'Inghilterra al Capo di Buona Speranza. dall'America del Nord alla Patagonia, dovunque se ne trovano specie più o meno numerose", A. Gh(igi) "Colombi", art. in Enciclopedia Italiana di science, lettere ed arti.  X. , s.
Grand  Dictionnaire Universel. XII, Paris, s. a. s.
G. Jarring. An Eastern Turki-English Dialect Dictionary, Lund , s.
Grand  Dictionnaire Universel. ayn&#;  sayfa.
Torquato Tasso, Gerusalemme liberata . A cura di L. Bonfigli. Bari , s. , XVIII
The New Encyclopaedia Britannica , 30 Vols. Micropaedia. VII, , s.
Wielka legacja Wojciecha Miastkowskiego do Turcji w   r.  Ed, A.
Przybos,Warszawa-Kraków s.     a. g. e. , ss.
B. Grabczewski, Podroze po Azji srodkowei  ,Warszawa , ss.
Prof. Dr. K. M. Musaev'e bana gönderdi&#;i bu bilgiler için çok minnettar&#;m.
Souvenirs, impressions pensées et paysages, pendant un voyage en Orient () ou notes d'un voyageur, par M. Alphonse de Lamartine, membre de l'Académie, t. 3, Bruxelles , s.    a. g. e. , s.
17 Itinéraire de Paris à Jerusalem et de Jarusalem à Paris en allant par la Gréce, et revenant par l'Egypte, la Barbarie et l'Espagne par F. A. De Chateaubriand, t. 1, 2. ed, Paris , ss.
Lamartine, a. g. e. , ss.
Lamartine, a. g. e. , ss.
Lamartine, a. g. e. , ss. ,
J. -P. Roux, Les traditions des nomades de la Turquie méridionale, Paris , s.  
Arka arkaya al&#;nt&#; yap&#;ld&#; Drevnetiurkskiy slovar' Red. V. M. Nadelayev, D. M.
Nasilov. E. R. Tenisev, A. M. Scerbak, Leningrad , s.
23 Mahmud el-Kasgarî, Türk &#;iveleri Lügati (Divânü Lugat-it-Türk). &#;nceleme,
Tenkidli Metin, &#;ngilizce tercüme. Dizenler R. Dankoff, J. Kelly, II. K&#;s&#;m , s. 75, Harvard Üniversitesi, Türkçe Kaynaklar VII.
Sir Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of pre-Thirteenth Turkish, Oxford , s.
V. C. Egorov, Etimologiçeskij  slovar  çuvva&#;skogo jaz&#;ka, Çeboksary , s.
New Redhouse Turkish-English Dictionary. &#;stanbul
Gagauzsko-russko-moldavskij slovar'. Sost. G.A. Gajdarzi, E. K. Kolca, L. A.
Pokrovskaja, B. P. Tukan, Pod red. N. A. Baskakova, Moskva
Russko-turkmeniskij  slovar', Pod obscej red. N. A. Baskakova i M. J.
Khamzaeva, Moskva
K&#;rgizko-russkij slovar', Sost. K. K. Judakhin, Moskva
G. Begaliev, Kh. Makhmudov, G. Musabaev, Kratkij russko-kazakhskij slovar'
Pod. red. Kh.  Kh. Makhmudova, Alma Ata
Codex Cumanicus, Haz.:  G. Kuun. L. Ligeti'nin geni&#; bir ön sözüyle birlikte, Budapest, , s.  
Egorov, y. a. g. e.
E. Tryjarski,  Dictionnaire arméno-kiptchak d'après trois manuscrits des collections viennoises, t. I, fasc. Warszawa , 2, s.
A Zajaczkowski, Vocabulaire arabe-kiptchak de l'époque de l'Etat Mamelouk Bulgat al-mustaq f&#;  lugat at-Turk wa-l-Qifzaq, I-ère partie. Le nom, Warszawa , s.
M. Th. Houtsma, Ein Turkisch-Arabisches Glossar, Leiden , s.
T. Kowalski, Karaimische Texte im Dialekt von Troki. Eingeleitet, erläutert und mit einem karaimisch-polnisch-deutschen Glossar  versehen, Kraków , s.
A. Mardkowcz, Karaj-sez-bitigi,  Slownik karaimski. Karaimisches Wörterbuch. Luck , s.
Karaimsko-russko-polskij slovar', Pod red, N. A. Baskakova, A. Zajonçkovskogo,
S. M. Sapçala, Moskva , s. vd. 
Russko-baskirskij slovar', Moskva
Russko-cuvasskij slovar', Pod. red N. K. Dimitrieva, Moskva
M. Pallô, Nyelvtudományi Kozlemények 'de, XLVI, ss kar&#;. H. Eren,
"Türkçe gök kelimesinin türevleri" ( Jean Deny Arma&#;an&#; ) Mélanges  Jean  Deny , Haz&#;rlayanlar: J. Eckmann, A. S. Levend, M. Mansuro&#;lu, Ankara , s.
Yukar&#;daki eserde belirtildi&#;i gibi.
Egorov, a. g. e.
G.  Clauson, An Etymological Dictionary of. Pre-Thirteenth-Century Turkish . Oxford , s.
Egorov, a. g. e.
M. Fasmer, Etimologiceskij slovar' russkogo jazyka Perevod s nemeckogo i dopolnenija O. N. Trubaceva. Pod. red. i s predioslovem B. A. Larina, t. I,
Moskva , ss. 
Egorov, a. g. e.
Uzbeksko-russkij slovar'.Pod. funduszeue.infoova,funduszeue.infoova, A. T.
Khodjakhanova. Gt. red. A. K. Bolovkov, Moskva
Russko-karakalpakskij slovar'. Pod. red. N. A Baskakova. Moskva
Russko-turkmenskij slovar'. Pod obscej red. N. A Baskakova i M. J. Khamzaeva, Moskva
Russko-uigurskij slovar'.  Sost. A. Iliev, S. Kibirov, M. Ruzev i J. Cynvazo pod red. T. R. Rakhimova, Moskva
E. K. Pekarskij, slovar' jakutskogo jazyka,  t. I. Repr. 
Jakutsko-russkij slovar'. Pod. red. D. I. Slepcova, Moskva
Russko-khakasskij slovar'. Pod red. D. I. Cankova,  Moskva

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası