tasavvufi oluşumlar / huseyinarasli.com: Kültürümüzde Etkin Olan Tasavvufi Yorumlar (12. Sınıf)

Tasavvufi Oluşumlar

tasavvufi oluşumlar

Din Kültürü 12. Sınıf 3. Ünite Özeti



KAZANIMLAR

1. İslam düşüncesinde tasavvufi düşüncenin oluşum sürecini değerlendirir.

2. Tasavvufi düşüncede ahlaki boyutun önemini fark eder. Edep ve insan-ı kâmil kavramlarının tasavvufi düşüncedeki yerine de değinilir.

3. Kültürümüzde etkin olan bazı tasavvufi yorumları tanır. Yesevilik, Kadirilik, Rifailik, Mevlevilik, Nakşibendilik ve Alevilik-Bektaşilik konularına yer verilir.

4. Alevilik-Bektaşilikteki temel kavram ve erkânları tanır. Cem ve cemevi, musahiplik, razılık ve kul hakkının sorulması, cemde on iki hizmet, semah, gülbank, Hızır ve Muharrem orucu konularına yer verilir.

Bu kapsamda;

• Hacı Bektaş Veli’nin, Bektaşiliğin oluşumu ve Aleviliğin gelişimindeki rolüne, Alevilik-Bektaşilikteki “ocak kültürü”ne, “el ele, el hakka ikrarı”na ve “dört kapı kırk makam”a yer verilir; Bektaşilikte musahipliğe “ikrar ve nasip alma” da denildiğine ve bu kavramın İslam tarihindeki muhacir ensar kardeşliğine dayandırıldığına değinilir.

• Cemevi; âyin-i cem erkânının yapıldığı, “yol, âdap ve erkân yeri” olarak nitelendirilir; Bektaşilikte ise cemevi yerine “meydan evi” ifadesinin kullanıldığına da değinilir. “Düşkünlükten kaldırma cemi”, “Dardan indirme cemi” ile “Abdal Musa cemi”nden bahsedilir. Âyin-i cem ve cemevi ile ilgili görsellere yer verilir.
kaynağı değiştir]

Referans kitaplar[değiştir

KÜLTÜRÜMÜZDE ETKİLİ OLAN TASAVVUFİ YORUMLAR

Hoca Ahmet Yesevî, Yunus Emre, Mevlana, Ahi Evran ve Hacı Bektaş Veli gibi ünlü mutasavvıflar, Türklerin din anlayışlarını etkilediği gibi felsefe, sanat, edebiyat, mimari ve musiki alanlarında yaptıkları çalışmalarla kültür ve medeniyet hayatımızın şekillenmesinde etkili olmuşlardır. Bu şahsiyetlerin ortaya koyduğu düşünce ve yorumlar, günümüze kadar ulaşan Yesevilik, Mevlevilik ve Alevi-Bektaşilik gibi tasavvufi oluşumların ortaya çıkmasını sağlamıştır.

1) YESEVİLİK DÜŞÜNCESİ:

Yesevilik, Türkistanlı Ahmet Yesevî’ye nispet olunan tasavvufi bir oluşumdur. Sahabeden Hz. Ali ve Hz. Ebu Bekir’e dayandırılan Yesevilik adlı bu tasavvufi oluşum, Orta Asya’da ve özellikle Türklerin manevi hayatı üzerinde asırlarca etkili olmuştur. Ahmet Yesevî öğrencilerini Anadolu ve Balkanlara göndererek İslamiyet’in o yörelerde yayılmasına öncülük etmiştir. Ahmet Yesevi’nin bize ulaşan en önemli eseri Türkçe olarak yazılmış hikmet adı verilen şiirlerinden meydana gelen Divan-ı Hikmet’tir.

Yesevilik düşüncesine göre hayat, uzun bir ibadet yoludur. Allah’ı seven biri için bu yol ne kadar uzun olursa olsun kısa sayılır. Bu nedenle ömrün her anını Allah sevgisiyle dolu olarak yaşamak gerekir. Tek ve mutlak hakikat olan Allah’a varmak ancak aşk ile mümkündür.


2) KADİRİLİK:

Kâdirilik, İslam dünyasında olan tasavvufi oluşumlardan biridir. Kurucusu Abdülkâdir Geylâni (öl. 1160)’dir. Abdülkâdir Geylâni, İran’ın Geylan şehrinde dünyaya gelmiştir. İslam dünyasının birçok yerinde mensupları bulunan Kâdirilik, Anadolu’da ilk defa XV. yüzyılda Hacı Bayram Veli’nin öğrencisi olan Eşrefoğlu rumî (öl. 1470) aracılığıyla yayılmıştır. Kâdirilikte haramdan sakınmak, hizmeti güzelleştirmek, nimete saygı göstermek, ilim öğrenmek ve Allah’ı sıkça zikretmek önemli hususlardır.

3) NAKŞİBENDİLİK:

Nakşibendilik, Anadolu’da ve Asya topraklarında en yaygın olan tasavvufi yorumlardan biridir. Bahâuddin Nakşbend (öl. 1389) tarafından kurulmuştur. Dinin emirlerine bağlı kalma, tasavvuf yoluyla nefsin kötü isteklerinden temizlenme, sevgiyle Allah’a yakınlaşma, bilgi ve marifetle Allah’a ulaşma Nakşibendiliğin temel ilkelerindendir. İnsanların kendilerini geliştirip iç dünyalarını temizlemeleri için kötü alışkanlıkları bırakmaları, günahlardan tövbe ve istiğfar etmeleri, zikirle, tefekkürle meşgul olmaları ve nafile namaz kılmaları önemle tavsiye edilir.

4) MEVLEVİLİK:

Mevlevilik, Mevlana Celalettin Rumi (öl. 1273)’ye nispet edilen tasavvufi bir oluşumdur. Selçuklular devrinden başlayarak Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar geçen süre içerisinde, toplumu derinden etkileyen tasavvufi oluşumların başında gelmiştir. Şems-i Tebrîzi’nin Konya’ya gelmesi Mevlana’nın hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Onunla yaptığı sohbetler, Mevlana’nın üzerinde derin izler bırakmıştır. Mevlana, Şems-i Tebrîzi’den sonra ilahi aşk, sema ve şiir ile yoğrulmuş bir tasavvuf anlayışı sergilemiştir.

Mevlevilikte temel esaslar Allah’a iman ve teslimiyet, İlahî bir muhabbet, Hz. Muhammed’in yolunda gitmek, Allah’ı zikretmek ve ona kulluk etmek, kalbi temiz tutmak, Allah için hizmet etmek, ilim, fazilet, zarafet ve nezakettir.

Mevlana’nın düşüncesi temelde vuslat, sevgi ve hoşgörü kavramlarına dayanır. Vuslat, Cenab-ı Mevla ile her an birlikte olduğumuzu unutmamak ve ölümü o sevgiliye kavuşma anı olarak görebilmektir. Sevgi, Yüce Yaradan’ı ve onun eseri olan her şeyi sevebilmektir. Hoşgörü ise ona olan derin bağlılığın verdiği öz güvenle farklı olanı hikmet gözüyle anlamaya çalışmak demektir.

Mevleviliğin en önemli iki özelliği sema ve çiledir. Sema, dönerek yapılan Mevlevi ayinidir. Mevlevi ayin ve sema’nında ney ve kudüm gibi musiki aletlerine de yer verilmiştir.

5) ALEVİLİK – BEKTAŞİLİK:

Alevi kelimesi, “Ali’ye mensup” ya da “Ali’ye ait’” anlamlarına gelir, bu anlamda Hz. Ali’yi seven, sayan ve ona bağlı olan kişiye Alevi ismi verilmiştir. Alevi kavramı, Hz. Muhammed’in ölümünden sonra halifeliğin Hz. Ali’nin hakkı olduğuna inananlar için kullanılmıştır.

Bektaşilik ise Hacı Bektaş Veli’ye bağlı olan ve onun düşüncelerine inananların oluşturduğu yolun adıdır. Bektaşîliğin kurucusu Hacı Bektaş Veli’dir. Bektaşilik, Hz. Ali ve ehl-i beyti sevenleri sevme (tevella), ehl-i beyti sevmeyenleri sevmeme (teperra) gibi Aleviliğin temel esaslarına bağlı oluşlarından dolayı Alevilikle birlikte anılır,olmuştur.

Hacı Bektaş Veli’nin, Aleviliğin Anadolu’da yerleşmesi, kökleşmesi ve gelişmesinde önemli bir rolü vardır. Bektaşîliğin, oluşmasında Hacı Bektaş Veli’nin “Makalat” adlı eserinin etkisi büyüktür. Hacı Bektaş Veli bu eserinde iman, ibadet ye ahlak konularındaki düşüncelerini, Kur’an ve Hz. Peygamberin sünnetini esas alarak ayet ve hadislerle açıklamıştır.

Bektaşilik, Balım Sultan (öl. 1516)’ın da etkisiyle bugünkü şeklini almıştır.. Balım Sultan, tarikatın ikinci piri. kabul edilmiştir, Bektaşilik, XV ve XVI. yüzyıllarda Yeniçeri Ocağı’nda etkili olmuş ve Osmanlı Devleti’nde önemli bir, tasavvufi oluşum olarak kendini göstermiştir.

Alevilik-Bektaşilik düşüncesinde Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin başta olmak üzere ehlibeyt sevgi ve saygısı, ön plana çıkarılmıştır. Alevi-Bektaşi kültüründe Hz. Ali’nin çok önemli bir yari bulunmaktadır, Hz. Ali’nin, söz ve tavsiyelerine değer yerilir. Özellikle, Hz. Ali’nin hutbe, mektup ve vecizelerini içerisinde barındıran Nech’üh Belağa adlı eser, Alevi-Bektaşi düşüncesini derinden etkilemiştir.

Alevilik ve Bektaşilik düşüncesine göre her türlü haram ve yasaklardan korunmak için “eline, diline .ve beline sahip olma” temel; düsturdur. Birlik, iman, amel ve ahlak ile gerçekleşir. Birlik ve dirliği; kibir, haset, cimrilik, açgözlülük, öfke ye gıybet gibi ahlak dışı davranışlar bozar. Alevi- Bektaşi düşüncesinde dostluk, kardeşlik, komşuluk, misafirperverlik, mertlik, cömertlik, küçüklere sevgi, büyüklere saygı ve doğruluk gibi ilkeler bu değerlerin başında gelmektedir.

                                       KAYNAKÇA 

,1)http://www.wikisitesi.com/kulturumuzde-etkin-olan-tasavvufi-yorumlar.html

2)http://www.cevapsizkalma.com/kulturumuzde-etkin-olan-tasavvufi-yorumlar-nelerdir.html

3)http://docplayer.biz.tr/9238440-Kulturumuzde-etkin-olan-tasavvufi-yorumlar.html

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır