Vogue Restaurant Fiyatlar Ekşi

eski havası olmayan, artık neredeyse 1 sürüngene dönüşmüş olan dergi. ağustos sayısında tim walker'ın çektiği fotoğraflar da olmasa imiş (the ends of the world), bir zamanların efsane dergisinin kalbinin artık atmadığına inanabilirmişiz.

bu derginin amerikan edisyonunda çalışan editörler döt büyütmekle meşguldürler. derginin yönetmeni anna wintour reklamları toplar. eylül sayısı köpek ölüsü gibidir. sayfa. sayfası reklamdır.

dünya mutfağı konusunda istanbul un en iyi restoranlarından biri, ayrıca isteyen sushi de tercih edebiliyor. teras kısmı birbirine yakın masalardan rahatsız olanlar icin iceriden daha keyifli. fiyat olarak da ambiyansı, servisi, müşteri kitlesi göz önüne alındığında uçuk değil. muzikten ironik isimli dj tiny sorumlu. hafta sonu rezervasyon gerekebilir.

ayrıca range rover in hse uzerine opsiyonlar konulmus donanim seviyesi.

şu sıralar gidildiğinde, hesaba eklenen 1 ytl ile doğal hayatı koruma vakfına bağışta bulunabileceğiniz restoran.
ben katılmak istemiyorum diyip 1 ytl'yi hesaptan çıkartabiliyorsunuz.

(bkz: in vogue hommes)

manzarasindan mi baska bir seyinden mi bilemiorum ama hakikaten guzel bir yer.

eylül sayısında mario testinonun berlinde çektiği keira knightley fotoğrafları ile hiç sevmediğim o kadını sevmemi sağlamış dergi.
sen git amerikanın en ünlü aktrislerinden biriyle çekim yap, fotoğrafları da mario testino çeksin. ^*

edit: yok düşündüm de keira knightley i hala sevmiyorum ben. ama fotolar süper cidden.

4 minutes ve give it to me^* sampleları ile bambaşka bir şarkıya dönüşmüş madonna klasiğidir. "the re-invention tour'daki halinden sonra daha ne yapılabilir ki? ötesi var mı?" diyen bünyelerde şok etkisi yaratmıştır. performansı da şarkı kadar hareketlidir. madonna'nın her yerinin oynadığını görmek mümkündür. voguing de değişmiştir. dansçı kostümleri ve sahneyle kylie minogue'un homecoming turnesinde vogue'u söyleyerek madonna'ya yaptığı göndermeye selam edilmiştir.

sticky and sweet world tour'un hiç kuşkusuz en mükemmelidir her şeyiyle.

şimdii, mekandaki en güzel masalardan birine rezervasyonumuz olduğundan hakim olduğumuz manzara gerçekten çok güzeldi. havaların da şansımıza güzel devam etmesiyle açık bölümünde de vakit geçirdik, açık tarafın manzarası da gerçekten harika.
yemekler ilk önünüze geldiğinde göz doldurmasa da lezzetli. mekan gayet şık falan, ok.

ne var ki garsonların tavrı hiç hoşumuza gitmedi. bir iki garsonda "yiyip içtikten sonra defolup gider misiniz" havası vardı,
dedim acaba mekana taksiyle geldiğimiz yukarıya rapor mu edildi. ama muhtemelen bu ondan değil içerdeki 40 yaş üstü gruplardan bir tanesine mensup olmadığımızdan dolayıydı diye düşünüyorum.

sonuçta main course aralğını 30 ila 90 ytl aralığında tutan bir müesseseye gelmişsin, yemek yanı içki sonra
tatlıdır kahvedir bilmemne derken kaffam kadar bi hesap ödeyeceksin ama üstüne garsonlar bir trip bir eda. bi gidin kardeşim

tanım: bkj plaza roof'unda olma avantajını sonuna kadar kullanan mekan.

akaretler yokuşunda bjk plaza a-blok'da bulunan ve menüsü ile muhteşem olan yerdir. yalnız durduk yerde, olur olmaz elektrik çarpar insanı bu mekanın içerisindeyken. hatta oradayken başka insanlarla tokalaşsanız dahi hissedersiniz bu çarpılmayı, metal olan yerlere dokunduğunuzda ise kıvılcımları bile görebilirsiniz.