seviyorum her halimi ister düz ister bukleli / (PDF) Tanrılar Okulu | Duygu Demirtaş - funduszeue.info

Seviyorum Her Halimi Ister Düz Ister Bukleli

seviyorum her halimi ister düz ister bukleli

Tanrılar Okulu

Skinship (For L. E. L.) I They say that worlds which went wrong Hold an unique equipment For the dreamers to sail the unknown seas. II From , ‘till further. When Dead of winter becomes ever-axis mundi, True gazing stars will accompany and And just before northing itself falls Woolgatherer, this existence is. Nothing more. IV While candles are starting to burn low, Trying to cope with an incubation might be a shame But these coldest stairs won’t stop kidnapping the pace. V Noodle with duck and marihuana related ignorance She misses the times where God was an existential crisis Now, there is no language left to trust, at all. VI It’s July and I’m in love I’ll almost make devil shame By turning into something seducable again. VII Reflecting, hospice and sarcophagy Protégé, please give me a way. Walking down the empty aisles, She is late for her own death again. VII Need a place to hang a hat? For the time being, your upper hand dissolves uselessly The matter will never be settled, as long as the story never changes. VIII Metaphoric fountainheads beckon to The oneiricness of thinking. It was surely a tracking down for a while But now, even the sky is broken into pieces. IX Fractals of honeymoon will behind an Anechoic ennui, When herd immunity goes south Throughout its own cradle. X In the realm of long-lost poems, Nobody is at large. What darkness spare will surely reborn from? If anything at all, She is the wrong poet. XI In the act of hoarding canvases, She is an all-nighter. Winds are settling the house Through these violentest chrysantemums To the funduszeue.info be. Artless Mania (For A. Bradstreet) I To underrated hookers and dead causality, Where these initiatives go under, Out of the woods which happen to pass. II On the nights of petrichor, The one who wants to die in a shadow Despises the uses of enchantment. Tenaciousness, it holds in pledge. III The universe is more upsetting Than the phantom of last line itself. Because last line is just a gamble of Apparition The rest is nothing but a failed parody. IV The phrase of dead man walking is a fractured time Like sharing a room with a newborn might be. To sleep is not always to be open to the self. V Something the dog brought back Something the cat dragged in A Zephyr disgruntled. All taunted me about vents of a soul Nothing pondered. Nothing relentless. VI What legible sex mentions Points toward a latchkey world, so to speak. A decoy for you. A pseudonym for them. VII To buy a meaning, simply just focus and ignore the craquelures If being rescinded is one of its rules, Then, so be it. VIII Palliated, impugned and pristine flutters, This is surely their non-terrestrial niche An evasive gloat to gnaw on, As sparse as it could be. IX Malevolent dims hover around To toil and moil endlesslyin agitation To engulf a balking in an avalanche I was almost disruptively eluded. X Stoop altars and penances frown at Reveries and vacant novices who just subsist They need meshed sojourns, a stellar-span. They need a venerable prowl to indulge in. XI Stifled, harvested dark is spinning redundant Riveting eyes on rains pelting down A misdeed is born. It looms. Phases are stagnated. Dismal lacerations all there. XII Tools of spirit and infamous wharfs boggle at vaccines Artisan’s wife pouts while macabre probes digress from the essence She eventually will be coaxed as the winter is subsided. But still she won’t elicit what she seeks from those collaterals. Badireler I Engin silajlardan, opak bir yırtılma gibi yağıyor kar Okunması ender, sevmesi de. II Bir masalın başlangıcı, binlerce kez gerçekleşir Nedense kabuledilegelen, sedasız tin cümbüşlerinde III Oluşun kendine düşmesi gibi, karlar da yukarıdan aşağı değil İçeriden dışarı doğru yağar herhâlde. IV Bir ziyarette yüz yüze gelen özleşmelerin, tabiri caizsesi olmaz Zamanın doğasına sarp bir uğultu, bir tuval olduğunda. V Metamorfozların evreni, kendi gökkubbesini doğuruyor şimdi Çirkin olduğu kadar, hiç işte. VI Kadim bir dost, kendisinin o kadar da var olduğunu sanmayan Ormanların ayakları da çıplak, karanlığın bu topraksılığında. VII Bir değme ifşa olurken, gözlerini bir yere dikiyor yılgın olan Güven duymak bir kötülüktü bir zamanlar, bu özlerde. VIII Meraklı bir jüpon içinde güzel bir kız Sinirlenmiş kendisine yanlış yapan birine, Bir ramak hikâyesi bu, her yerinden belli, Aksatılmış bir temasın hikâyesi. IX They say saké tastes better When someone else pours it into the cup Is this also true, when she nights me? X Something to lower your presence Against the need of grasp. Being toward the wreath Between umbrella drinks and hollow leg. XII Subconscious alogism will forgive When she is all through with toothpaste Another sherpa, for sure, she is But also, another cosmicism misunderstood? XIII A mother and her baby, Is it? Hetch out soon! Hands and mouth are as sins now. As the numbers XIV Everyone knows All it takes is one really bad day For an artless bestow upon To turn into an ubiquitous presence. XV Asked all the questions, None of the answers are liked. All germane. All redundant. Tiyatral Temrinler I Bir denge özlenmiş demektir, Ödünç verilen mutlaka geri alınacaksa Kölelerin ettiği alayda. II Geri sayımlar ve kötüleme yazıları Gösterdikleri direnişte kaybolurlarken İstinaf ruhları kendi sıralarını salarmış. III Vesilelerin zevalleri birer sarmaşık misali Çevimsiz tanrılara tutunmuşlar ya yardım için, İltimaslar sorguluyor herbirini şimdi bu yüzden. IV Edebiyatın özsel alilliğinde Ağırbaşlılığın ücreti Sadece teskin illeti ile ödenir. V Bir kusmaya adanan viranlarınız Hoyrat yorumlanan fosiller gibi, Ruhlarınızın lengerleri bile kullanılmamış daha. VI Surat asan bir meczup Tanrılarından birine küsmüş belli Derli toplu olmayan bir alametin söyleşisi bu. VII Şair ruhlu çocukların getirdiği musibetler Tekdüze bir gurbetten dönüyorken, Doğa üvey bir şeydir. VIII Alçak gönüllülüğün intikal edebildiği beyhudeliklerde Tanrıçaların zafer çığırtkanlıkları da insafa gelmiyorsa Bu himayelerin ve sirayetlerin çapları Yeniden ölçülmeli demektir. IX İhtiyatlı olmak neye sirayet edemez? Adaptasyon teorilerinin izahları da işe yarar elbet ama, Sadece vakitsiz ölen doktorlar bilir bunun asıl cevabını. X Bir istifade etmeyi dağıtın herkese hadi bolca! Bir riyadan medet ummaktan daha usturuplu bir şeymiş gibi sanki bu Bazı ruhlar payandalara ihtiyaç duymaktan asla kurtulamayacak, belli. XI Zifire bulanan yaşlarına çengel atmaya çalışan tüm tanrısallar Önce, bozbulanıklaştığını fark etmedikleri meleklerine yabancılaşır Sonra, kavga yüzü görmemiş barışlarına. XII Tan kızıllığında kristal gayzerler Sineye çekiyorlar Tüm bu yayılan fersizliği. Ve güzel bir şey haddimi bildiriyor bana. XIII Manidar bir dore rengi bir numune izlenimi veriyor sanki, Çoktan bozguna uğramış olan bir alarma dair, Pazarlar ve ipliklerin masalı misali.

Bebeğin 40'&#x; ç&#x;k&#x;nca annemin ve dad&#x;n&#x;n yoğun &#x;srarlar&#x;yla bebek mevlidi düzenleme karar&#x; alm&#x;şt&#x;k, hummal&#x; haz&#x;rl&#x;klar sonunda bitmişti, büyük gün gelip çatm&#x;şt&#x;.
Sabah erkenden uyan&#x;p Tolga'yla kahvalt&#x; yapt&#x;m.
Bebek doğduğundan beri bambaşka bir adam olmuştu. Hoş, zaten mükemmel bir herifti, iyice kendimi kaybediyordum art&#x;k adam&#x; görünce.
Özellikle Cengiz Han'la oynarken.. O kadar tatl&#x; oluyorlard&#x; ki..
Sofradan kalk&#x;p elini yüzünü y&#x;kad&#x;, odadan indiğinde yan&#x;nda getirip mutfaktaki tezgaha b&#x;rakt&#x;ğ&#x; k&#x;ravat&#x; al&#x;p banyoya, yan&#x;na gittim. O s&#x;rada elini yüzünü kuruluyordu. Havluyu yerine b&#x;rak&#x;p bana döndü, yüzünde büyük bir gülümseme vard&#x;.
Uzan&#x;p gömleğinin yakas&#x;n&#x; kald&#x;rd&#x;m, k&#x;ravat&#x; bağlamaya başlad&#x;m.
"Anne olunca daha da güzelleştin.." Dedi.
Mahcup bir şekilde gülümsedim.
"Sana yak&#x;şmak için daha çok güzelleşmem laz&#x;m.."
Yüzü ciddileşti, kollar&#x;n&#x; belime sard&#x;.
"Kurtul bu düşünceden. Ben sana hep ne diyorum? Seni sevdiğim kadar güzelsin."
"Yani..?" Dedim imal&#x; bir şekilde.
"&#x;lla söyleteceksin değil mi? K&#x;z&#x;m romantik bir adam değilim ben böyle laflar söyletme bana.."
"Nas&#x;l laflar?" Dedim masum masum, kirpiklerimi k&#x;rp&#x;şt&#x;rarak.
Baş&#x;n&#x; havaya kald&#x;r&#x;p güldü.
"Seni seviyorum.. Gibi laflar.."
"Başkaa?" Dedim
"Imm, sana aş&#x;ğ&#x;m, gibi."
"Hmm, başka?" Dedim neşeyle.
"Uzatma." Dedi ciddi bir şekilde.
"Öküz." Deyip arkam&#x; döndüm, gideceğim s&#x;rada belimden tutup kendine çekti, her zamanki gibi dudaklar&#x; köprücük kemiğimi buldu.
"Akl&#x;m&#x; baş&#x;mdan al&#x;yorsun, gibi."
K&#x;k&#x;rdad&#x;m.
Bir öpücük de kulağ&#x;m&#x;n yak&#x;nlar&#x;nda bir yere b&#x;rak&#x;p f&#x;s&#x;ldad&#x;,
"Bu konu burada kapanmamal&#x;, akşam konuşal&#x;m."
"Kesinlikle." Dedim, banyodan s&#x;r&#x;tarak ç&#x;kt&#x;m.

Beyaz, tamamen beyaz dantel kapl&#x; kalem elbisemi üstüme geçirdim. Hamilelik kilolar&#x;mdan kaza ve sonras&#x;ndaki eziyetli süreç sebebiyle ister istemez kurtulmuştum.
Saçlar&#x;m&#x; taray&#x;p, yanlardan ald&#x;ğ&#x;m iki tutam&#x; bükerek arkaya getirdim, Pelin'le gittiğimiz seyahatlerden birinden bay&#x;larak ald&#x;ğ&#x;m  swarovski  taşl&#x; küçük bir mandal tokayla ortadan tutturdum, sonra saçlar&#x;m&#x;n uçlar&#x;na maşayla küçük bukleler yapt&#x;m.
Tak&#x; sand&#x;ğ&#x;m&#x; aç&#x;p içinden babam&#x;n düğünümde yapt&#x;r&#x;p hediye ettiği elmas kolyeyi takt&#x;m, tektaş&#x;m&#x;n üstüne de Tolga'n&#x;n onlarca doğum hediyesinden biri olan beş taş&#x;m&#x; takt&#x;m.
Bej tonlar&#x;nda uçuk bir göz makyaj&#x; yap&#x;p ince bir eyeliner çektim, bol rimel ve nude bir rujla makyaj&#x;m&#x; tamamd&#x;m. Ayağ&#x;ma mürdüm stilettolar&#x;m&#x; geçirdim, son olarak yan&#x;ma dad&#x;m&#x;n mevlidde baş&#x;ma takmam için haz&#x;rlatt&#x;ğ&#x; mürdüm şifon şal&#x; da ald&#x;m,
Cengiz Han'&#x;n odas&#x;na girdim. Onu beşiğinde göremeyince de panikleyip koşar ad&#x;m aşağ&#x;ya indim,
"Havva! Cengiz Han nerede?!"
Havva mutfaktan gülümseyerek ç&#x;kt&#x;,
"Efendim, Asude Han&#x;mlar geldiler, Cengiz Han da teyzesinin yan&#x;nda."
Elimi göğsüme koyup konuştum;
"Ödüm koptu bir an."
Anlay&#x;şla gülümsedi,
"&#x;çecek bir şeyler getirmemi ister misiniz?"
"Teşekkür ederim, haz&#x;rl&#x;klar ne durumda?"
"Her şey haz&#x;r say&#x;l&#x;r. Tatl&#x;lar f&#x;r&#x;ndan ç&#x;k&#x;nca tam olacağ&#x;z."

Salondan ç&#x;k&#x;p k&#x;ş bahçesine geçtim. Tolga bebek doğduktan sonra yapt&#x;rm&#x;şt&#x; buray&#x;. Cengiz Han doğunca daha çok evde durmak zorunda kal&#x;yordum ve bunal&#x;yordum. K&#x;ş bahçesini zevkime göre özgürce döşemiştim. Beyaz ahşap yükseltilerim üzerinde duvar boyunca goblen desenli sedirlerin, bir sürü düz renk kadife k&#x;rlentlerin olduğu, cumbal&#x;, ortas&#x; ç&#x;tal&#x; pencerelerin sade ince tüllerle süslendiği, bir köşede beyaz, yuvarlak bir masan&#x;n ve bebe mavisi koltuğu and&#x;ran büyük sandalyelerin olduğu, kenarlardan tavana as&#x;lan saks&#x;lar&#x;n içinden ç&#x;kan ortancalar&#x;n onlarla mükemmel uyumu yakalad&#x;ğ&#x;, özgür bir mekand&#x; buras&#x;.

&#x;çeri girdiğimde, Pelin bahsettiğim çiçekli sedirlere oturmuş, Cengiz Han'&#x; da pusetine koyup yan&#x;na alm&#x;ş, komik komik suratlar yap&#x;p gülümsemesini yakalamaya, fotoğraflamaya çal&#x;ş&#x;yordu.
Aç&#x;kças&#x; bunu yapmas&#x;n&#x; oldukça doğal buluyordum, küçük bebeğin öyle güzel gamzeleri ve gülüşü vard&#x; ki, bazen bay&#x;lana kadar g&#x;d&#x;klay&#x;p gülüşünü izleyesim geliyordu..
Pelin'in yapt&#x;ğ&#x; suratlara dehşet içindeki bir ifadeyle bakan 40 günlük evlad&#x;ma k&#x;yamay&#x;p yanlar&#x;na gittim. Cengiz Han'&#x; pusetinden kucağ&#x;ma ald&#x;m.
"Oğluşum? Bu teyze ne yap&#x;yor diyorsun değil mi? Deli mi bu teyze oğlum? Komik mi teyze?"
Pelin "Teyze" ise bu s&#x;rada bana ters bak&#x;şlar at&#x;yordu, ayağa kalk&#x;p Cengiz Han'&#x; kucağ&#x;mdan ald&#x;,
"Rahat b&#x;rak&#x;rsan iyi anlaşacağ&#x;z." Deyip tekrar onunla oynamaya başlad&#x;.
"Oğlumu kendine benzetirsen aç&#x;klamay&#x; Tolga'ya sen yapars&#x;n."
K&#x;k&#x;rdad&#x;.
"Genetik der geçerim!"
S&#x;r&#x;t&#x;p yuvarlak masan&#x;n etraf&#x;nda oturan annem ve Dad&#x;'n&#x;n muhabbetine kar&#x;şt&#x;m,
konu ne miydi? &#x;leride bir k&#x;z çocuk doğurursam ona haz&#x;rlanacak çeyiz.
"Durun bakal&#x;m han&#x;mefendiler. Ne hamileyim, ne k&#x;z çocuk doğurdum, ne onu büyüttüm, ne de evlendiriyorum! Siz ikiniz! Şu cad&#x;ya çeyiz haz&#x;rlay&#x;n!" Bu s&#x;rada işaret parmağ&#x;mla Cengiz Han'a dil ç&#x;karan Pelin'i gösterdim, tekrar onlara döndüm,
"Doğmam&#x;ş evlad&#x;ma bulaşmay&#x;n."
Annem ve dad&#x; k&#x;k&#x;rdarken kap&#x;n&#x;n sesini duydum, ayağa kalk&#x;p salondan geçtim. Havva çoktan kap&#x;y&#x; açm&#x;şt&#x;, ben de gelenleri karş&#x;lad&#x;m. Annemin cemiyetten tan&#x;d&#x;ğ&#x; birkaç kad&#x;n gelmişti.
"Hoşgeldiniz." Dedim samimi bir gülümsemeyle. Aralar&#x;ndan k&#x;z&#x;l saçl&#x; olan, ismini bile hat&#x;rlamad&#x;ğ&#x;m, çakma Dior takan kad&#x;n konuştu;
"Helin'ciğim! &#x;yi olmana o kadar sevindim ki! Haberlerde o konserve kutusuna dönen araban&#x; görünce yüreğime bir b&#x;çak saplanm&#x;ş gibi hissettim."
Amac&#x;, kocam&#x;n arabas&#x;na -pardon onlarca arabas&#x;ndan birine- laf atmak m&#x;yd&#x;?
Ciddiyetle baş&#x;m&#x; sallad&#x;m;
"Çok hakl&#x;s&#x;n&#x;z. Kemer olmad&#x; m&#x;, model Range Rover bile insan&#x; korumakta aciz kal&#x;yor."
Kad&#x;n&#x;n yüzü buruşurken yüzümdeki keyifli sahte gülümsemeyle onlar&#x; salona yönlendirdim, bu s&#x;rada annemler de salona geçmişti. Annem onlarla ilgilenirken titreyen bacaklar&#x;mla mutfağa girdim.
Bu kaza olay&#x; bende travma etkisi yaratm&#x;şt&#x;. Ne olurdu yani şu konuyu açmasalar? Bir ayd&#x;r Tolga ne televizyon izletiyor, ne de internette tak&#x;lmama izin veriyordu. Çünkü bir süre sonra ya sosyal medyada, ya da haberlerde kolaj yap&#x;lm&#x;ş ezik büzük arabam&#x;n ve yan&#x;nda prematüre doğmuş bebeğimin fotoğraflar&#x; ç&#x;k&#x;yordu.
Hem babadan ve cemiyetten gelen ünüm, hem Tolga Han Kurt'un kar&#x;s&#x; olmamdan gelen ünüm, bu kazan&#x;n abart&#x;larak sayfalarca haber edilmesine sebep olmuştu.
Mutfağa girince dağ&#x;lm&#x;ş halimi gören hizmetlilerden biri elinde büyük bir bardak soğuk suyla yan&#x;ma geldi, bardağ&#x; al&#x;p kafama diktim.
"&#x;yi misiniz?" Dedi iri, dolu dolu gözleriyle.
Gülümsedim.
"Daha iyiyim, teşekkür ederim."
Hastaneden ç&#x;k&#x;p evime geldiğim süreçte, evdeki çal&#x;şanlarla da aram daha iyi olmuştu aç&#x;kças&#x;. Yaşad&#x;klar&#x;m&#x; bildikleri için k&#x;yam&#x;yorlard&#x; bana. Düşününce, o kadar eziyetli bir 40 gündü ki.. Sadece benim için değil, başta Tolga için, ailem için hatta evimizdeki çal&#x;şanlar&#x;m&#x;z için..
Ama benden en çok Tolga çekmişti herhalde. Sabaha karş&#x; ameliyat yerlerimin ağr&#x;s&#x;yla ağlayarak uyand&#x;ğ&#x;m günler hala gözlerimin önünde. Onun endişeyle baş&#x;mda bekleyişi, bazen hiç uyumadan işe gidişi..
Hoş, Tolga, bebek doğduğundan beri doğru düzgün uyumuyordu. Gecede en az üç kez yerinden kalk&#x;yor, bebeğin odas&#x;na gidip onu kontrol ediyor, kendini t&#x;rnaklar&#x;yla çizmesin diye kundaklayarak sar&#x;p uyuttuğum bebeğin üstü aç&#x;ld&#x; m&#x; diye bak&#x;yordu. Bazen gülmekten alam&#x;yordum kendimi. Gece yar&#x;s&#x; o odaya gidip nazar dualar&#x; okuyordu. &#x;nternetten okuya okuya Nazar Ayetlerini ezberlemişti art&#x;k..
Tolga'y&#x; geçip hizmetlilere gelecek olursak, başta Havva..
Gün içinde Tolga yokken kötüysem bebeğin baş&#x;ndan asla ayr&#x;lm&#x;yordu. Sonra diğerleri.. Değişik değişik şifal&#x; bitkiler bulup bana içirmeye çal&#x;ş&#x;yor, süt yaps&#x;n diye değişik yemekler haz&#x;rl&#x;yorlard&#x;. Hepsinin hakk&#x; o kadar büyük ki..

Kids Marketing ve En Başarılı Örnekleri

Burcu ŞekerBurcu Şeker

16 MAR 18

Kids Marketing, en hassasiyet gerektiren pazarlama alanlarının başında gelir. Çocuklara yönelik pazarlama ve iletişim faaliyeti hazırlamak için onları çok iyi gözlemlemek ve hayatı çocukların gözünden görüp, onlarla doğru iletişimi yakalayabilmek ve istenilen hissi uyandırmak çok önemlidir.

Kids Marketing&#;in satın alma üzerindeki etkisini ve son yılların en önemli projeleri neler?

Eski Türk aile yapısında ebeveynler satınalma sürecinde söz sahibiyken, artık Z kuşağı dediğimiz sonrası doğan çocuklar ebeveynlerinin kararlarını etkiliyor. Çünkü bu çocuklar sokakta oyun oynayarak büyümüyor, her gün yüzlerce görsel ve işitsel uyarana maruz kalıyorlar. Çocukların ilgisini belirli bir alana yoğunlaştırmalarını sağlamak için onları çok iyi izlemek ve anlamaya çalışmak Kids Marketing&#;in üzerinde en çok durduğu konu. 3 yaşındaki bir çocuk rahatlıkla tablet kullanabiliyor ya da 6 yaşına geldiğinde video içerik sitelerinde istediği videoyu seçip oynatabiliyor. Durum böyle olunca markalar bütçelerinin önemli bir bölümünü Kids Marketing için ayırıyor.

Çocukların ebeveynlerinin satın alma kararları üzerinde ne kadar etkili olduğunu daha iyi anlamamız için YTV Kids and Tweens Report&#;a bakalım. Bu araştırmaya göre çocuklar, satınalma gücüne sahip olmasalar bile ailelerinin satınalma kararını büyük oranda etkileyebiliyorlar.

  • Çocuklar kahvaltılarının %97’sine etki ederken bu rakam öğlen yemeklerinde yüzde 95 seviyelerine düşüyor,

  • Ailelerin restoran tercihlerini %98 çocuklar belirliyor,

  • Giyim alışverişindeki etki %95 civarında,

  • Bilgisayar gibi teknolojik ürün alışverişindeki rol ise % dolaylarında.

Bu rakamlara bakıldığında Kids Marketing&#;in gerek yerel gerekse global markalar için ne kadar önemli olduğu su götürmez bir gerçek.

Günümüzde Kids Marketing çok tartışılan bir konu, reklamların etkisinde kalan bir çocuk ailesinin bütçesini düşünmeden o ürüne sahip olmak isteyebilir ya da bir ebeveyn sırf çocuğunun istediğini yerine getirebilmek için imkanlarını zorlayabilir. Bu olumsuz durumun önüne geçebilmek adına reklamların çocuklar üzerindeki etkisini azaltmak için bazı önlemler alınmaya çalışılıyor. Bu önlemlerden belki de en önemlisi, aralarında Coca Cola ve Ferrero gibi dev global markaların da imzaladığı CFBAI (Children’s Food and Beverage Advertising Initiative) anlaşması diyebiliriz. Bu anlaşmanın maddelerine göre katılan taraflar 12 yaşın altındaki çocuklara yönelik reklam yapmama sözü verdiler. Çünkü çocuklar 12 yaşına kadar reklamların amacının farkına varamıyor. Cartoon Network de bu bağlamda çizgi filmlerindeki karakterlerin gıda şirketlerince kullanımına izin vermeyeceğini söyledi. Ne yazıkki tüm bu önlemlere rağmen yüzlerce marka bilhassa gıda şirketleri özendirici reklamlarla sağlıksız ürünlerin çocuklara ulaşmasını sağlamakta.

Peki markaların gözünde Kids Marketing hedef kitlesinin özellikleri nedir, gelin bunları inceleyelim.

Kids Marketing Hedef Kitle Özellikleri

  • Hayal dünyası çok geniş,

  • Çizgi film izliyor ve kahramanlarıyla kendisini özdeşleştiriyor, hayranlık duyuyor,

  • Birbiriyle alakalı küçük eşyalar biriktirmeyi seviyor,

  • Hemen büyümek istiyor,

  • Yalnız kalmak istemiyor ve bir gruba ait olmak istiyor,

  • Bolca reklam izliyor ve reklamlarda vaadedilene inanıyor.

Kids Marketing Çalışmalarının Özellikleri

  • Hayal kurduruyor, çocukların ilgisini çekici dünyalar yaratıyor,

  • Çizgi karakterler yaratıp, onlara doğa üstü özellikler yüklüyor ya da en çok sevilen çizgi film karakterlerini kullanıyor,

  • Ürünlerin içlerine küçük parçalar yerleştiriyor ve her ayrı paketten çıkan ayrı parçalarla koleksiyonu tamamlatıyor,

  • Büyümeyi vaadediyor,

  • Reklamlarında kalabalık neşeli görüntüler gösteriyor, o markayı satın alırsan çocuk klübüne de dahil olabilirsin mesajı veriyor,

  • Vaad ediyor.

Şimdi gelin son zamanların en başarılı Kids Marketing projelerine birlikte bakalım.

Cem Yılmaz – Opet Reklamı

Mayk rolündeki Cem Yılmaz tiplemesi ve Git adındaki Murat aracı izleyicilere çok sempatik gelmişti. Mayk tiplemesi daha sonra çekilen devam reklamlarında farklı farklı hikayelere değindi. Burada dikkat çekici nokta akaryakıt ne çocuklarla ilgili bir ürün ne de fiyat farklılığı yaratılabiliyor. Peki tüketici Opet&#;i neden tercih edecek?

Yapılan kampanyada Opet kart ile akaryakıt alışverişi yapan müşterilere oyuncak olarak Mayk bebek hediye edildi. Hedef kitle ile hiç alakası olmayan bu promosyon, doğrudan onların çocuklarını hedefledi ve oldukça başarılı oldu. Çocuklar için televizyon reklamında gördükleri maliyeti belki de lirayı geçmeyen o oyuncak, mağazadaki pahalı oyuncaklardan çok daha değerliydi.

O dönem &#;Opet Reklamını izledin mi?&#; sorusunu onlarca insandan duymamız, ayrıca reklam hakkında Ekşi Sözlük&#;te 14 sayfa yazı yazılmış olması da başarısının göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir.

Chester&#;lı Cheetos Reklamı

Frito-Lay markasının en popüler ürünü olan Cheetos, Kids Marketing adına çok çok başarılı bir örnek. Cheetos&#;un karakteri olan Chester Cheetah, çocuklar ve gençler arasında tanınan ve son derece sevilen sevilen bir maskot. Chester karakteri, Cheetos&#;un her reklam filminde hedef kitlesi olan çocuklar ve gençlerle birlikte yer alıyor. Onlarla eğleniyor, müzik dinliyor, dans ediyor, birlikte Cheetos yiyor, kısacası onlarla arkadaşlık ediyor. O&#;na çocukların &#;çılgın arkadaşı&#; olarak da bakabiliriz. Chester&#;ın gözlük takan turuncu bir kaplan olmasının altında, hedef kitlenin aklında kalabilecek ve cezbedici özellikte olması gerektiği yatıyor. Hedef kitleye mesajını &#;senin gibi genç, dinamik ve eğlenceliyim, atıştırmalık deyince aklına ben gelmeliyim&#; şeklinde yer ettiriyor. Çocukların ve gençlerin iç dünyasını çok iyi analiz etmiş yaratıcılık örneği bir çalışma.

Dove – Saçlarını Taçlandır Projesi

Dove marka şampuanlar için hazırlanan ve #SaçlarınıTaçlandır hashtagi ile yayılan bu proje yılına damga vuran reklamlar arasında gösterilebilir. İlk olarak sosyal medyada yayılan çalışma daha sonra reklam filmiyle adından çokça söz ettirdi.

Kıvırcık saçlarından hoşnut olmayan kız çocukları, anne ve arkadaşlarının desteğiyle bu fikirden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Reklamda altı çizilen ve motive edici nokta olarak &#;özgüven&#; mesajı veriliyor.

Reklamın cıvıl cıvıl enerji veren şarkısı, sözleriyle de dikkat çekiyor;

&#;seviyorum her halimi
ister düz, ister bukleli
herkes böyle sevsin beni,
kendine güven en güzeli,
saçlarını taçlandır…&#;

Kısacası konusu çok güzel yakalanmış ve sonu ürüne çok iyi bağlanmış Kids Marketing örneklerinden.

Algida – Aslan Max Reklamı

Algida&#;nın Max dondurmasıyla aynı ismi taşıyan Max karakteri çocukların hayal dünyasına hitap eden başarılı çalışmalardan biri olarak değerlendirilebilir. Max karakteri bir aslan ve konuşma dili, seçtiği kelimeler, giydiği tişört, gözlerinin büyüklüğü gibi detaylarla çocuklar tarafından çok sevildi, hatta dondurmanın önüne geçti bile diyebiliriz.

Aslan Max karakteri, çocukların ilgisini bu denli çekmişken ilgiyi korumak ve karakteri daha da sağlamlaştırmak için Algida, her reklam filminde Max figürünü daha da ilginç kılıyor. Algida&#;nın başarısının altında, toplanan datanın doğru analiz edilmesiyle yaratılan ve ürünü direk yansıtan Aslan Max karakteri yatıyor.

Victor Hugo&#;ya


Eğri kıvrımlarında o eski başkentlerin,
Orada, dehşet bile, kapılır bir büyüye,
Garip yaratıkları, suyuna tirit, şirin,
Gözetlerim tekinsiz huyuma uygun diye,

Bu pörsük umacılar vaktiyle kadındılar,
Eponine veya Laı's! Kambur, çarpık ucube
Veyahut iki büklüm, sevelim! candır onlar.
Delik eteklikler ve soğuk libas içinde

Sürünürler, insafsız poyrazla kırbaçlanıp,
Arabaların titrek sesinde fırdolayı,
Ve kutsal eşya gibi böğürlerinde sıkıp,
Çiçek veya harf işli küçücük bir torbayı;

Seke seke yürürler hepsi bir kukla kadar;
Güç yürürler, sanırsın bunlar yaralı hayvan,
Veya oynarlar zorla, zavallı çıngıraklar
Ki orada ipini çeker zalim bir Şeytan!

Kırılmış olsalar da, gözleri burgu gibi,
Gece, suyu uyumuş bir kuyu ışık veren;
İlahi gözleri var, küçük bir kız misali,
Işıldayan her şeye hep şaşıran ve gülen.

- Hiç gözlemlediniz mi, pek çok yaşlı kadının
Tabutu küçücüktür, çocuklarınki kadar?
Bilgin Ölüm içine bu benzer tabutların
Aşırı, garip zevkin bir simgesini koyar,

Ne zaman bir hayalet görsem güçsüz, dağınık,
Paris&#;in kalabalık tablosuyla kesişen,
Sanırım ki her zaman, bu çok narin yaratık
Gidecek tatlılıkla bir beşiğe yeniden;

Ne var ki, geometri üstünde düşünerek,
Araştırırım, bakıp bu çarpık uzuvlara,
İşçinin daha kaç kez şekil vermesi gerek
Bütün bu vücutların konacağı kutuya.

- Bu gözler kuyulardır bir milyon gözyaşından,
Potalardır soğumuş demirin işlendiği
Bu gizemli gözlere karşı koyamaz insan
Ağır bir mutsuzluğun emzirip beslediği!


II

Merhum Frascati&#;nin aşka düşmüş Vestale&#;i;
Thalie rahibesi, yazık! ki adını bilen
Yalnız medfun suflördü; o ünlü hercaiyi
Vaktiyle Tivoli&#;nin çiçeğinde gizlenen.

Hepsi mest eder beni! bu sıskalar içinde
Öyleleri de var ki acıyı bal eylerler,
Dediler kanadını al diyen Özveri&#;ye :
Güçlü Hippogriffe, bana göğün yolunu göster!

Biri, vatan yüzünden alışkın faciaya,
Öteki, kocasına tarifsiz acı verdi,
Beriki, oğlu için delik deşik Madonna,
Hepsi gözyaşlarıyla nehir kurabilirdi!


III

Ah! İzledim bu küçük kocakarıları ben!
Bir tanesi, güneşin battığı bu saatte
Kızıl yaralarla gök kana boyanıyorken,
Oturuyordu, dalgın, bir bank üzerinde,

Dinlemek için zengin bir bando konserini,
Askerlerin kimi kez dolduğu bahçemizde,
Ve altın akşamlarda, insanın gönendiği,
Onlar yiğitlik döker kentlilerin kalbine.

O, hâlâ dimdik, mağrur ve her kurala uyar
Ve iştahla içerdi bu savaş şarkısını,
Bazan gözünü açıp bir kartal gözü kadar;
Mermer alın defne taç için yaratılmıştı!


IV

Böyle geçiyorsunuz, sabırlı ve iyimser,
Kargaşası içinden yaşayan şehirlerin,
Kan ağlayan anneler, yosmalar, azizeler,
Adlarınız yaşardı belleğinde herkesin.

Siz ki zarafetsiniz, belki de şeref ve şan,
Kimse bilmiyor sizi! bir ayyaş, abuk sabuk,
Geçerken azarlıyor anlarmış gibi aşktan;
Arkanızda hopluyor aşağılık bir çocuk.

Varlığından utanan, ey buruşuk gölgeler,
Ürkerek geçersiniz yoklayıp duvarları;
Ve kimse selam vermez, ey garip talihsizler!
Ey sonsuzluğa layık insan muşmulaları!

Ben ki uzaktan şefkat ile süzerim sizi,
Ürkek gözüm, ayrılmaz hiç adımlarınızdan,
Ben sizin babanızmış gibiyim, oh ne iyi!
Gizli zevkler tadarım haberiniz olmadan :

Gördüm çiçek açıyor o toy tutkularınız;
Tattım ak veya kara kayıp günlerinizden;
Kabaran yüreğime haz verir suçlarınız!
Ve ruhum ışıldıyor bak erdemlerinizden!

Yıkıntılar! ailem! ve ey türdeş kafalar!
Her akşam benden size bir &#;hoşça kal&#; cümlesi!
Yarın neredesiniz, ey seksenlik Havva&#;lar,
Üstünüzde Tanrı&#;nın aman vermez pençesi?


Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası