türkçe maniler / Maniler – Mani Örnekleri - Türk Dili ve Edebiyatı

Türkçe Maniler

türkçe maniler

Maniler

manilerTanımı: Mâni, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. Aaaxa düzeninde maniler de var.

İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.

Özellikleri:

1.Sözlü edebiyat ürünlerindendir.
2. Genellikle bir dörtlükten oluşur. Ama mısra sayıları 5,6,7,8 hatta 14 olan maniler de vardır.
3. Kafiye düzeni aaxa şeklindedir.
4. Anonim halk edebiyatının en yaygın şeklidir. Özellikle yüzük oyunları ve mangal sohbetlerinde söylenirler.
5. Maninin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
6. Üçüncü mısraın serbest oluşu söyleme kolaylığı sağlar.
7. Anlam bakımından bir bütünlük gösteren maninin başlıca karakteri kendi kendine yetmesidir.
8.Manilerde konu sınırı yoktur. Genelde aşk, toplum olayları, ölüm, iyilikler, hasret, evlat sevgisi vb. konuları işlenir.
9. Maniler, Divan Edebiyatı‘ndaki “tuyuğ“un karşılığıdır.

Maniler şekillerine göre 4’e ayrılırlar.

1. Düz (tam) mani:

– 7’li hece ölçüsüylesöylenir.
– Dört mısradan oluşur.
-aaxa şeklinde kafiyelenir.
– Maninin en yaygın şeklidir.
– Bu tarz manilere tam mani de denir.

Şu dağlar olmasaydı
Çiçeği solmasaydı
Ölüm Allah’ın emri
Ayrılık olmasaydı

Kaşların ok dedikçe
Kirpiğin çok dedikçe
Pek mi gönlün büyüdü
Sen gibi yok dedikçe

2. Kesik (cinaslı) mani:

-İlk dizesi cinaslı bir sözden oluşur.
-Bu ilk mısra hece sayısı bakımından diğerlerinden eksiktir.
-Kesik manilere, cinaslı mani, hoyrat da denir.

Güle naz

Bülbül eyler güle naz
Girdim bir dost bağına
Ağlayan çok gülen az

Boğaza

Derdim çıktı boğaza
Moskof gözün oyarım
Yan bakarsan boğaza

Bağ bana

Bahçe bana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfün teli bağ bana

3. Yedekli (artık) mani:

-Düz maninin sonuna anlamı tamamlamak ya da pekiştirmek için iki dize daha eklemek suretiyle elde edilen manidir.
-Bu tarz manilere artık mani de denir.

Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim sağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi

Derdim var beller gibi
Söylemem eller gibi
Kalbimin hüznü var
Yıkılmış eller gibi
Gözlerimden yaş akar
Bulanmış seller gibi

4. Ayaklı Mani:

-Kesik manilerin birinci dizesinin doldurularak söylenen şeklidir. Bunlara doldurmalı kesik mani de denir.

Ah o beni o beni
Kakül örtmüş o beni
Ben yarimi unutmam
Unutsa da o beni

5. Düz Mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çoklukla cinassızdır.

6. Kesik mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri “aman aman” ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul manileri denir.

Örnek Kesik Maniler:

Karaca

Aldım aşkın tüfeğin
Vurdum bir kaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim
Kaşı gözü karaca

Dağ bana

Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfin teli bağ bana

Ayağı

Kuşlardan bir kuş gördüm
Var başında ayağı
Üstad manici isen
Aç maniden ayağı

6. Cinaslı mani: Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.

Yedekli (artık) mani: Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.

Örnek Yedekli Maniler:

Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim çağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi

Ne viran çeşme imiş
Su içecek tası yok
Yıkıldı viran gönlüm
Yapacak ustası yok
Şu vefasız dünyanın
Ucu var ortası yok

7. Deyiş: İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir. Soru yanıt şeklinde düzenlenir. Bir başka kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır.

Adilem sen naçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olanda
Gönlüm nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım

Adilem sen naçarsın
La’l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olunca
Yavrum nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
La’l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım 

Adilem sen naçarsın
La’lü gevher saçarsın
Ben azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın

Ağam derim naçarım
La’l ü gevher saçarım
Sen azrail olunca
Ben cennete kaçarım


 
ÇokBilgi.Com

kaynağı değiştir]

Mâni (edebiyat)

Mânî, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım biçimdir. Arapça kökenli bir kelimedir. Halk kültüründe goşa (koşa) olarak da bilinir.[1] Goşa kelimesi Türkçede çiftlenmiş (ikili) demektir ve mânînin kafiye yapısından dolayı bu ad verilmiştir. Koşa kelimesi "beyit" manası da taşır.[2] Anonim halk edebiyatında en küçük nazım biçimidir. Çoğunlukla 7 heceli dört mısralık bir bentten meydana gelir. Ama mısraları 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş mânîler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü mısralar birbirleriyle kafiyeli, üçüncü mısra serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. aaaxa düzeninde mânîler de var. İlk iki mısra hazırlık dizeleridir. Son iki mısra ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mânî, kesik mânî, cinaslı mânî, yedekli mânî, artık mânîdir.

Mânî türleri[değiştir

 

Çeşmenin başı güzel

Dibinin taşı güzel

Öyle bir yar sevmişim

Kipriği kaşı güzel

 

Ağaçlarda kestane

Kestane tane tane

Öyle bir yar sevmişim

Alpaslan'da bir tane

 

Kaya dibi kara imiş

Gün doğmadan erimiş

Otuz iki meyvenin

En tatlısı yâr imiş

 

Çaydanlıkta çayım var

Utanacak neyim var

Alpaslan'ın içinde

Aslan gibi yârim var.

 

AYRILIK - HASRETLİK ÜZERİNE SÖYLENEN MANİLERİMİZ

 

Keklik vurdum kalkmaz

Kanı yere akmaz

Önceki sevdiğim yâr

Bu yıl bana bakmaz

 

Saçım uzun tararım

Var mı size zararım

Ben yârimi yitirdim

Uğrun uğrun ararım

 

Dağlar dağladı beni

Gören ağladı beni

Ayırdı zalim felek

Derde bağladı beni.

 

ANA - KIZ ARASINDA SÖYLENEN MANÎLERİMİZ

 

Sarı taksi geliyor

Tozu duman ediyor

Ana abim evlendi

Sıra bana geliyor

 

Anam anam garip anam

Ben derdimi kime yanam

Komşu kızını sevmişem

Durmadan kanar yaram

 

Ay hırsın insin ana

Elin gül dersin ana

Göz görüp gönül sevdi

İnsafın gelsin ana

 

Bu gece ay doğacak

Kız gelin oynayacak

Benim zalim anam

Düğüne koymayacak

 

OĞLAN TARAFININ - KIZ TARAFININ ATIŞMA ŞEKLİNDE BİR BİRLERİNE SÖYLEDİĞİ MANİLER

 

Af kapı kara kapı

Yeşil billurun sapı

Siz kızınızı vermezseniz

Sürünsün kapı kapı

 

Bahçede gül ağacı

Dibindedir ilacı

Sizin deli kızınız

Karabiberden de acı

 

Karanfıl katar katar

Ucu sulara batar

Sizin tembel oğlunuz

Baba eline bakar

 

Alayı alın düze

Görüşelim yüz yüze

Arada sevgi varmış

Kızı verdik biz size

 

 

GELİN KAYNANA ARASINDA SÖYLENEN MANİLERİMİZ

 

Sokakta geziyorsun

Oğlumu üzüyorsun

Sende ne güzellik var

Maymuna benziyorsun

 

Çarşıda it kaynana

Başında bit kaynana

Biz oğlunla yan yana

Dışarı git kaynana

 

Başı saçaklı gelin

İpten kuşaklı gelin

Dün geldin adam oldun

Leylek bacaklı gelin

 

Çarşı biber kaynana

Ne bu haber kaynana

Oğlun beni boşamaz

Çatla geber kaynana

 

Bu manilerden başka, çeşitli konularda söylenen manilerimiz de vardır. Bunları şu başlıklar altında devam ettirebiliriz: Komşu manileri, manicinin maniciye söylediği maniler, kıskançlık manileri, komşu köylere söylenen maniler ile kendini övme ve üstün görme manileri gibi...

 

 

Başında ince oya,

Gül yüzü benzer aya,

Sevabı var bakmanın,

Güzeli doya doya.

 

Kaşların kara imiş,

Gözlerin ela imiş,

Sevdanı bana verdin,

Çekmesi bela imiş.

 

Ateş yanar olur kor,

Düş görünce hayra yol,

Sevda çekmek nasılmış,

Sen onu çekene sor.

 

Ovalarda bıtırak,

Yarım yeşil yaprak,

Yarimi ölmüş diyen,

Olsun kara toprak.

 

Soğuk sular akar dağda,

Mor menekşe biter bağda,

Sarılıp yatacak zamanda,

Nazına kurban olduğum.

 

Yazı yazdım vardı mı?

Yar eline aldı mı?

Doğru söyle götüren,

Yüreğinden yandı mı?

 

Altın tabak olaydım,

Yar önüne konaydım,

Yarim saat takınmış,

Kordonu ben olaydım.

 

Püskülü bağlayalım,

Biz garibiz ağlayalım,

Bugün ayrılık günü,

Birbirimize doyalım.

 

Yeni cami yapısı,

Yerden bunun kapısı,

Ana kapısına benzemez,

El oğlunun kapısı.

 

Merdivenden inmem ben,

Takırrak terlik giymem ben,

Hala oğlu varırken,

Başkasına varmam ben.

 

Makinanın ayağı,

Ayağı değil dayağı,

Çok yaşama kaynana,

Şimdi yersin dayağı.

 

Hey gül dibi gül dibi,

Gül dibi kazılmış gibi,

İnce bele şal kuşak,

Haktan yazılmış gibi.

 

Bahçelerde hasırım var,

Tarlalarda mısırım var,

Ah gidi gavurun kızı,

Benim nerde kusurum var?

 

Bahçelerde ak kuzu,

Çangal çungal boynuzu,

Kızlar varmayın dullara,

Ne tadı var ne tuzu...

 

Avlu dibinde kazık,

Kaynanam ölmüş yazık,

Kaynanama acımam,

Bir top kefene yazık.

 

Şu gelen Yarangümeli,

Kulağı altın küpeli,

Çok cilve yapıyor,

Kulağını çekmeli.

 

 

Ovanın darısına,

Sel aldı yarısına,

Asker oğlan gelsin de,

Boşasın karısına.

 

 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.