Sinema tarihi akıllara kazınan binlerce romantik aşk öyküsüyle doludur. Bazen mutlu bir sona ilerleyen filmler, kimi zaman da kalp kırıcı finallerle göz yaşartır. Ne olursa olsun hemen hepimizin bu romantizmin tavan yaptığı aşk filmlerinden birçok favorisi vardır. Aralarından seçim yapmak zor olsa da kolları sıvadık ve "izlemezsen olmaz" dediğimiz 25 filmi listeledik.
İşte Casablanca’dan Her’e, her meşrebe uygun 25 romantik aşk filmi.
Romantik komedi denen türü bir anlamda yeniden tanımlayan When Harry Met Sally, hayatlarının çeşitli dönemlerinde sık sık karşılaşmalarına rağmen bir türlü düzgün ilişki kuramayan ama en sonunda 30’lu yaşlarına gelmişken bir ilişkiye başlamaya karar veren Sally ile Harry’nin hikayesini anlatıyordu. Başrollerinde Billy Crystal ile Meg Ryan’ın olduğu film meşhur yemek sahnesi ile de sinema tarihine geçmişti.
Çekildiği yıldan itibaren yılbaşı gecelerinin favori filmlerinden birine dönüşen Love Actually, yeni yıl arifesinde Londra’da geçen 10 ayrı aşk hikayesini getirmişti karşımıza. Mutluluklar, hayal kırıklıkları, beklentiler, mucizeler 10 hikayede tüm duygular birbirine karışıyor ve en sonunda bir şekilde birbirine bağlanıyordu.
'90'lı yılların belki de en çok konuşulan romantik komedilerinden biriydi Pretty Woman. Richard Gere ve Julia Roberts’ın kimyası da bu çifti aşk filmlerinin aranan ikilisine dönüştürmüştü. Modern bir Sindirella masalı anlatan film, bir fahişe ile zengin bir işadamının önce bir oyun gibi başlayan daha sonra ise tutkulu bir aşka dönüşen sıra dışı ilişkisini anlatıyordu.
Eğer aşk filmlerinden bahsediyorsak elbette Casablanca sözün bir yerinde geçmeli. İkinci Dünya Savaşı sırasında Fas’ın Casablanca kentinde rastlaşan iki eski sevgili Rick (Humphrey Bogart) ve Isla’nın (Ingrid Bergman) sonu hüzünlü bitmeye mahkum hikayesi bugün bile en çok izlenen filmlerden birine dönüşüp bol bol kalp kırmıştı.
Yerli sinemamız da harika aşk filmi örnekleri ile dolu elbette. Vesikalı Yarim de onlardan biri. Bir manav olan Halil (İzzet Günay) ile ucuz kulüplerde sahneye çıkan Sabiha’nın (Türkan Şoray) aşkı hem çevreleri hem de karakterlerinin farklı olması nedeniyle çeşitli engellerle karşılaşır. Üstelik Halil evlidir ve Sabiha henüz bunu öğrenmemiştir. Bir imkansız aşk hikayesi olan film “çok eskiden rastlaşacaktık” repliğiyle de akıllarda yer etmişti.
"İmkansız aşk” demişken yürekleri dağlayan bir başka filmi anmazsak olmaz. The Bridges of Madison County hayatlarının ikinci baharında karşılaşan fotoğrafçı Robert (Clint Eastwood) ve Francesca (Meryl Streep) ile tanıştırmıştı bizi. Evli olan Francesca ile Robert’ın sadece 4 gün süren aşkı sonunda zorlu bir seçimle baş başa kalır. Francesca ya Robert ile birlikte kaçacak ya da ailesine sadık kalacaktır
Bir not defteri sayesinde kalp yakan bir aşk hikayesine uzandığımız film, ’lı yıllarda geçiyordu. Ailesiyle sakin bir yaz geçirmek üzere Güney Carolina'daki Seabrook Adası'na gelen Allie (Rachel McAdams) burada Noah (Ryan Gosling) ile tanışır ve iki gencin de hayatı yavaş yavaş değişmeye başlar. Klasik bir zengin kız - fakir erkek hikayesi olarak başlayan The Notebook, aşk filmlerinin tüm klişelerini barındırıyor. Rachel McAdams ve Ryan Gosling, filmdeki aşklarını gerçek hayata da taşımışlardı, not düşmemek olmaz.
Bir modern klasik ile devam edelim. Birçok insanın favori aşk filmi olan Eternal Sunshine of the Spotless Mind, birbirlerini zihinlerinden sildiren Joel (Jim Carrey) ve Clementine’ın (Kate Winslet) fantastik aşkını anlatıyordu. Bu “sildirme” işlemine rağmen yine bir şekilde bir araya gelen çiftin önünde zorlu bir "yeniden başlama" süreci olacaktır.
Eh, Titanic demezsek de olmaz tabii. '90’lı yılların sonunda ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyayı kasıp kavuran Rose (Kate Winslet) ve Jack’in (Leonardo DiCaprio) aşkı denizin dibini boylayan bir gemiye rağmen bitmeyip sinema tarihine kazınmıştı.
Eğer meselemiz "aşk filmi" ise dört başı mamur bir örneği de In the Mood for Love elbette. ’lı yıllarda Hong Kong’da geçen film, her ikisi de evli olan bir kadın ile erkeğin bir evde başlayıp Kamboçya tapınaklarında sonsuzluğa ulaşan aşklarını olağanüstü müzik ve görüntüler eşliğinde anlatıyordu.
Her bir filminin (Before Sunrise, Before Sunset, Before Midnight) ayrı hayranı vardır şüphesiz. Biz de ayırmak istemedik o yüzden. Jesse (Ethan Hawke) ve Celine’in (Julie Delpy) Viyana’da başlayıp son olarak bir Yunan adasında evli ve üç çocuklu süren aşkı sinema tarihinin bir üçlemeye dönüşen ilk aşk hikayesi de olmuştu.
Ülkemizde 7’den 70’e neredeyse herkesin izleyip başucu filmi yaptığı Selvi Boylum Al Yazmalım’ı atlamak olmaz elbette. "İstanbullu" İlyas (Kadir İnanır) ile Asya’nın (Türkan Şoray) tutkulu bir aşk olarak başlayıp hüzünle sonlanan öyküsü yönetmen Atıf Yılmaz’ın elinde yerli sinemanın en seçkin örneklerinden birine dönüşmüştü.
İspanyol yöntmen Pedro Almodovar kariyeri boyunca hep saplantılı ve tutkulu ilişkilerin ardından koştu. Olgunluk döneminde çektiği ve iki ayrı aşk hikayesini harmanladığı Talk To Her de onun başyapıtlarından biriydi. Özellikle Alicia ile Benigno’nun hikayesi kalp kırarken film oldukça sıra dışı “mutlu sonu” ile de izleyiciye ters köşe yapmıştı.
Aşk filmleri içinde en mistik örneklerden olan Heaven, yanlışlıkla iki kişinin ölümüne neden olan Philippa (Cate Blanchett) ile ona aşık olan polis memuru Philippo’nun (Giovanni Ribisi) aşkını anlatıyordu. İkilinin bir karakolda başlayıp, bir helikopterle cennete yükseldikleri bir sekansla biten film türünün sıra dışı örneklerinden.
Bize “kar neden yağar” sorusunu sorduran ve en sonunda bunun cevabını veren film, '90’lı yılların unutulmaz çifti Johnny Depp ile Winona Ryder’ı da bir araya getiren belki de en fantastik aşk filmiydi. Ustasının ölümü ile “yarım kalan“ Edward, yüksek kaledeki evinde makas elleriyle yapayalnız yaşarken bir gün insanların arasına karışmaya karar verir. Bu ona hem ilk aşkını yaşatacak hem de büyük acılar çekmesine neden olacaktır.
İnsanların birbirine aşık olmasıyla bulaşan bir salgın hastalık, inanılmaz sıcak geçen günler ve bu durumdan insanlığı kurtarmakla görevlendirilen Alex adlı romantik bir adamın bir aşk için bulaştığı pis işler Fransız sinemasının altın çocuğu Leo Carax’ın bu başyapıtı Juliette Binoche’un da muazzam bir performansına ev sahipliği yapıyordu.
Janu Austen’ın klasik eserinin belki de en iyi uyarlaması olan film Joe Wright’ın elinden çıkmıştı. Hareketli mi hareketli bir cimcime olan Lizzie ile burnundan kıl aldırmayan asilzade Darcy arasındaki aşk tüm tutkusuyla beyazperdeye taşınmıştı.
Neredeyse 80 yaşında olan bu epik başyapıt aşk filmi denen türün ilk büyük örneğiydi. Bir çiftlikte başlayıp uzun yıllara yayılan ve yapılan başka birçok evliliğe rağmen bitmeyen bir tutkuyu anlatan filmin başrollerinde Clark Gable ile Vivien Leigh vardı.
Gelecekte aşk nasıl olacak? Her, işte bu soruyu sorup oldukça sıra dışı bir cevap veriyordu. Thedore (Joaquin Phoenix) eşinden boşandıktan sonra yalnız kalmış bir adamdır. Bir gün bir uygulama ile tanışır ve uygulamadaki sese (ses elbette Scarlet Johansson'un sesiydi) karşı bir ilgi duymaya başlar. Zamanla tuhaf ve tutkulu bir aşka dönüşen bu ilgi Thedore’un kalbinin kırlmasına neden olacaktır.
Patricia Highsmith’in aynı adlı kitabından uyarlanan Claude Miller imzalı film, Gerard Depardieu’nün performansıyla unutulmaz bir başyapıta dönüşüyordu. Çocukluğundan beri aynı kıza aşık olan David’in bu tutkusu aşık olduğu kadının evlenip çocuk sahibi olmasına rağmen bitmemiştir. Ve hala tüm hayatını onu elde etmek için harcamaktadır. Yolun sonunda ise onu kötü bir son beklemektedir.
Cary Grant ile Audrey Hepburn'ü bir araya getiren bu suçla soslanmış romantik komedide, eşini bir cinayete kurban veren Regina ile onun peşindeki özel dedektif Peter’ın sık sık ters köşe yapan ilişkisine tanık olmuştuk. Her iki oyuncunun da kariyerinin olgunluk dönemine denk gelen Charade, aynı zamanda sinema tarihinin en komik filmlerinden biri.
Bazen aşkın içine şiddet de karışır elbette. Sinema tarihin en kanlı filmlerinden olan Bonnie and Clyde’da çiftimizin yollarına çıkan herkesi öldürdükleri ve yolun sonunda bir yaylım ateşinde ölmeleri ile biten aşklarına tanık olmuştuk.
İkisi de sıra dışı birer karakter olan Alvy (Woody Allen) ile Annie (Diane Keaton) bir tenis merkezinde tanışırlar. Başta bu farklılıları bir ilişki yürütmelerini zorlaştırsa da, daha sonra ikilimiz birbirine aşık olur. İki ayrı “kafanın" bir araya gelmesini ve buna rağmen çabalayıp ilişkilerini sürdürmeye çalışmasını anlatan film mutlu bir sonla bitmese de, izleyenlerin zihninde "iyi gelen" bir film olarak kalmıştı.
Bir ayağa kalkma hikayesi olarak da hatırlanan filmde neredeyse her şeyini kaybetmiş Pat (Bradley Cooper) ile en az onun kadar dibe vurmuş olan Tiffany’nin (Jennifer Lawrence) bir nefret ile başlayıp zamanla birbirlerinin hayatlarına dokundukları bir aşka dönüşen ilişkilerini izlemiştik. Film, Jennifer Lawrence’a bir Oscar heykelciği de kazandırmıştı.
Yepyeni bir aşk filmi ile listemizi bitirelim. Elio ile Oliver'ın bir İtalyan kasabasında başlayan ilişkisi Elio için hayatının ilk aşkı, Oliver için ise gerçek hayata atılmadan önce yaşayacağı son tutku olacaktır. Birbirine tutkuyla bağlanan çiftimiz şahane bir pastorallikle karşımıza çıkıp hafızalarımıza kazınmıştı.
Mum ışığı eşliğinde partnerinizle yaşayacağınız bir akşamı filmlerle renklendirebilirsiniz. Aşkı en iyi şekilde yansıtan romantik film önerilerini keşfedin.
Partnerinizle evde romantik bir gece planlıyorsanız, kendinize hikayesiyle iç ısıtan bir film seçmenizi öneririz Mum ışığı, güzel yemek ve müzik eşliğinde geçen gecenizi güzel bir filmle taçlandırabilirsiniz. İzlerken sizi gülümsetecek, kalbinize dokunacak en güzel romantik filmleri bir araya getirdik.
Romantik komedi türünde karşımıza çıkan Marry Me filminde Jennifer Lopezi aldatıldığını öğrenmesiyle tanımadığı biriyle evlenmeye karar veren bir süperstar olarak izliyoruz. yılında vizyona giren film Lopeze, Owen Wilson ve John Bradley eşlik ediyor.
Ticket to Paradise filmi ile George Clooney ve Julia Robertsun mükemmel sahne uyumuna tanık oluyoruz. yılında vizyona giren filmde, üniversiteden mezun olduktan sonra Baliye giden ve burada evlenme kararı alan kızlarına engel olmak için birlikte hareket etmek zorunda kalan eski bir karı kocanın hikayesini izliyoruz.
yapımı müzikalin uyarlaması olan Batı Yakasının Hikayesi, iki genç arasındaki yasak aşkı ve farklı etnik kökenlere sahip olan Jets ve Sharks adlı iki sokak çetesi arasındaki rekabeti konu ediniyor.
Müzikleri Leonard Bernstein, şarkı sözleri ise geçtğimiz günlerde kaybettiğimiz Stephen Sondheima ait olan filmin yönetmen koltuğunda Steven Spielberg oturuyor.
Dul Maxim de Winter (Armie Hammer) ile Monte Carlo’da geçirdikleri romantik günlerden sonra evlenmeye karar veren genç bir kadın (Lily James), eşinin İngiltere kıyısında olan malikânesi Manderley’e yerleşir. Naif ve saf yeni evli kadın eve yerleşmeye çalışırken kendini bir anda Maxim’in eski eşi olan Rebecca’nın gölgesinde bulur. Zarif ve kibar Rebecca’nın bu akılda kalıcı mirası ise her fırsatta Manderley’in tekin olmayan hizmetlisi Mrs. Danvers (Kristin Scott Thomas) tarafından gün yüzüne çıkmaktadır.
Bir film yapımcısı olan Malcolm, kız arkadaşı Marie ile birlikte çok önemli bir filminin galasından eve dönmüştür. İkili evde filmin eleştirmenlerden alacağı tepkileri beklerken geçmiş hakkında konuşmaya başlarlar. Çok geçmeden Malcolm ve Marie arasındaki ilişki, geçmişlerinin hesaplaşmaları ile sınanmaya başlar.
Will Traynor (Sam Claflin) zengin, başarılı, yakışıklı, yaşamayı seven ve istediği her şeye sahip olan genç bir adamdır. Ancak talihsiz bir motosiklet kazası sonrası felç kalınca yaşama hevesini kaybetmiş, ölmeyi düşünmeye başlamıştır. Louisa Clark (Emilia Clarke) ise bir kafede garsonluk yapan, hayatta fazla bir başarısı ve beklentisi olmayan, her daim ablasının gölgesinde kalmış bir kadındır. Lou kafedeki işini kaybedince yeni bir iş aramaya başlar ve Willin bakıcısı olarak çalışmaya işe alınır. Son derece kültürlü ve donanımlı biri olan Will, Louisayı önce küçümsese de genç kadının varlığı
Nelson Moss (Keanu Reeves) ve Sara Deever (Charlize Theron) bir sürücü sınavı esnasında karşılaşmışlardır. Sara, erkeklerin iyi yönlerini ortaya çıkaran çekici ve hayatı özgürce yaşamaya çalışan bir karakterdir. Nelson, sadece kar-zarar hesaplarıyla ilgilenen, işten başka birşey düşünmeyen bir reklamcıdır. Sara onunla 1 ay geçirmesini, ardında onu çok daha mutlu bir insan yapacağını söyler. Nelson ilk başta bunu kabul etmez, ancak aynı günde işini ve kız arkadaşını kaybettikten sonra Saranın yanına gelir. Birbirlerinden etkilenirler, fakat tam olarak bağlanmaya hazır olmadıklarından, pek de alışagelmiş ilişkilere benzemeyen bir birlikteliğe başlarlar. Sonunda kendi yollarına gidecekleri bir aylık bir deneme. Beklenti yok. Baskı yok. Bağ yok. İkisinin de hesaba katmadıkları nokta ise, aşık olmaktır.
16 yaşındaki Hazel üç yıldır tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve kanser akciğerlerine de sıçradığı için yanında bir oksijen tüpüyle gezmektedir. Kanserli hastalar için oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı esnasında Augustus isimli bir gençle tanışır. Augustus da beyin tümörüyle savaşmış ve bu yolda bir bacağını kaybetmiştir. İkili birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar. Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Hazelın yanından bir an dahi ayrılmayan Augustus, sevgilisinin çok istediği bir hayali gerçekleştirmek için onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre Amsterdama gidecek ve Hazelın en sevdiği yazar olan Peter Van Houteni bulmaya çalışacaklardır..
Karısı kendisini başka bir adam için terk ettikten sonra akıl hastanesinde kalan Pat, karısını geri kazanmaya ve hayatını yeniden düzene sokmaya kararlıdır. Moralinin bozulmasına asla izin vermemeye çalışan Pat anne babasının yanına taşınır ve kendisini karısının istediği türden bir adam olmaya çalışmaya adar. Ancak bu zor bir mücadeledir. Ta ki hayatı istediği gibi gitmeyen güzel bir genç kadın olan Tiffany ile tanışana kadar. Çift birlikte hayatlarını yönlendirmeye ve kendi kişiliklerine sadık kalmaya çalışacak, bu süre içerisinde benzersiz bir dostluğa, hatta aşka bir adım uzaklıkta olacaklardır.
Sevgisiyle evinde film izleyerek romantik bir akşam geçirmek isteyenler için 90’ların romantik komedilerinden daha iyi bir seçenek olabilir mi? Kendi janrasının öne çıkan filmlerinden, Türkiye’ye çevrilen adıyla Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi, Bianca ve Kat isimli, birbirine tamamen zıt iki kız kardeşin hikayesine odaklanıyor. Okulun en popüler kızlarından biri olan güzeller güzeli Bianca’nın aksine, ablası Kat asabi, alaycı ve sert mizaçlıdır. Popülaritesine rağmen hiç erkek arkadaşı olmamış Bianca’nın bu konudaki tek büyük engeli babasının koyduğu kuraldır: Ablası Kat’in sevgilisi olmadan, Bianca’nın da olamaz. Bu engeli ortadan kaldırmak için Bianca, Kat’in biriyle çıkabileceği türlü oyunlara girişir.
Başrol oyuncuları arasında Joker karakteriyle bütünleşmiş, efsanevi oyunca Heath Ledger’ın da yer aldığı film, aynı zamanda Ledger’ın yıldızının parladığı ilk film olarak karşımıza çıkıyor.
{}
Fransız Yeni Dalgası’nın usta yönetmeni Jean-Luc Godard’ın senaryosunu kaleme aldığı ve yönetmenliğini üstlendiği film, dünyadaki ilk örneğini oluşturduğu bir serbestlikle ve olabildiğince sempatik bir şekilde serseri aşıkların hikayesini işliyor. Marsilya’da bir otomobil çalarak bir polisi öldüren Michel Poiccard, ülkeden kaçabileceği parayı toparlamak için Paris’e kaçar. Paris’te New York Herald Tribune gazetesinde stajyerlik yapan Amerikalı genç Patricia’yı bulur. Patricia ile daha önce birliktelikleri olmuş Michel, kaçarken yanında Patricia’yı da götürmek ister. Michel’in cazibesine kapılarak onunla yola çıkan Patricia, çıktığı yolda arzular ve doğrular arasındaki mücadelede sıkışıp kalır.
Cannes Film Festivali’nde yönetmen Pawel Pawlikowski’ye En İyi Yönetmen ödülü kazandıran film, 50’li yıllarda Polonya’dan Berlin’e, Yugoslavya’dan Paris’in gece kulüplerine uzanıyor. Fonda soğuk savaş atmosferini hissettiğimiz film, imkansız bir aşkın hikayesini işliyor. Birbirlerine tamamen zıt karakterlerdeki Zula ve Wiktor’un yolları umulmayacak bir biçimde kesişir. İki aşık; politik meseleler, kişilik özellikleri ve kaderin cilveleriyle oradan oraya savrulur durur. Çifti birbirlerinden uzaklaştıran kader ve tutkulu aşkları, aynı zamanda ikiliyi sürekli birbirlerine döndürür.
Yönetmenliğini Bradley Cooper’ın yaptığı A Star Is Born filminde, geçmişin ünlü şarkıcısı Jackson Maine, artık kariyerinde düşüşe geçtiği bir dönemi yaşarken Ally adında yetenekli ancak tanınmamış bir genç müzisyenle tanışır. Tutkulu bir aşk yaşamaya başlarlar. Jackson, Ally’yi şöhrete kavuşturmaya, ünlü bir müzisyen olmasına yardımcı olmuştur. Jack, Ally’nin kariyenin kendisini gölgede bıraktığını fark eder. İkilinin kariyerlerindeki ayrım büyüdükçe, ilişkileri hasar almaya başlar.
{}
Nick Cassavetes’in yönettiği sinema tarihinin en romantik filmleri arasında yer alan The Notebook filmi, muhteşem doğa görüntüleri ve insanı derinliklere sürükleyen müzikleriyle farklı bir dünyaya götürüyor. Rachel McAdams ve Ryan Gosling’in başrollerini paylaştığı filmde tutkulu bir aşka şahit olacaksınız.
Casablanca, yönetmenliğini Michael Curtizin üstlendiği Hollywood klasikleri arasında özel bir yere sahip. O zamanların en iyi iki Hollwood oyuncusu Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’nın başrollerini paylaşıyor. Gerçekçi ve büyüleyici bir romantik film.
Julia Roberts ve Hung Grant’in başrollerini paylaştığı Notthing Hill filmi Londra’da Notthing Hill semtinde geçmektedir. Eşinden yeni boşanan William Thacker’ın (Hung Grant) Anna Scott’un (Julia Roberts) dükkanına girmesiyle hikaye başlar.
{}
Cameron Diaz, Kate Winslet, Jude Law ve Jack Black’in başrollerini paylaştığı The Holiday filminde, ilişkileri yeni bitmiş ve noel tatillerini başka ülkelerde tek başlarına geçirmek isteyen iki kadın ev değişim sitesinden evlerini değiştirir. Amaçları hayatlarında tamamen bir farklılık yaratmaktır… Ve bu degişimle başlarına beklenmedik olaylar gelir.
Damien Chazelle tarafından yazılan ve yönetilen Amerikan romantik müzikal komedi/dram filmi. Filmin başrollerini Emma Stone ve Ryan Gosling’in paylaştığı Aşıklar Şehri filminde hevesli Mia ile caz piyanisti Sebastian’ın ilişkisi konu ediliyor.
Sevgililer gününde, duygusal filmler yerine romantik komedi arayışındaysanız “How To Lose A Guy In 10 Days” filmini izlerken çok eğleneceksiniz. Kate Hudson ve Matthew McConaughey ile başrollerini paylaştıkları filmde kadınların erkeklerle ilişkilerinde yaptığı ve onların kaçmasına sebep olan hatalar konu alınmıştır.
{}
Tüm gününüzü arka arkaya film izleyerek geçirmek isterseniz Before Sunrise filmini severek izleyeceksiniz. Celine ve Jesse, Viyana treninde şans eseri yolları kesişir. Jesse, Celine’e ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığı için sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine’ın ona eşlik etmesini ister. 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar.
Marc Webb’in yönetmenliğini yaptığı Days of Summer’da, Summer isimli kıza umutsuzca aşık olan Tom’un hikayesi anlatılıyor. Gerçek aşkın varlığına inanmayan bir kadınla, ona aşık olan genç adamın sıradışı, romantik bir film.
Valentine’ Day yılında vizyona giren, Garry Marshall’ın yönettiği Amerikan romantik komedi türü filmidir. Los Angeles’ta, Sevgililer Günü’nde on farklı hikaye anlatılıyor. Kahramanlarımız sevgililer gününün romantizmi içinde, kendi hayatlarında, o güne kadar fark etmedikleri önceliklere yer vermeleri gerektiğini görüyorlar.
Michael Shannon, Joel Edgerton, Marton Csokas ve Rurht Negga gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin yönetmenliğini Jeff Nichols üstleniyor. Loving, ırklararası evlilik yapmış bir çifti konu ediniyor. Çift yılında evlendikleri için Virginia hapishanesinde mahkum edilir. Kanuna karşı gelerek evlenen Richard Loving ile Mildred Loving çiftinin tüm dünya ırkçılığa karşı önemli bir duruş sergilemelerini, kendilerini ırkçılığın sembolü olarak ilan etmelerini ve aşklarını ölümsüzleşmelerini konu ediyor.
{}
Alex Lehmann’ın yönetmenliğini yaptığı yılında gösterime giren Blue Jay, siyah beyaz çekilen bir film. Jim ve Amanda lise döneminde birbirlerine aşık iki gençtir ve ayrılmalarının ardından yirmi yıl sonra yaşadıkları kasabanın küçük marketinde karşı karşıya gelirler. Film, birbirlerine deli gibi aşık olan iki insanın yıllar sonra karşı karşıya geldiğinde neler hissettiğini ve nasıl davrandığını anlatıyor.
Richard Curtis’in senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı yapımlı filmde, Noel’e kadar devam eden 10 farklı aşk hikayesi anlatılıyor. Bazı hikayeler mutlu sonla biterken, bazıları mutsuz sonla bitmesiyle acı tatlı bir film.
Sam ve Molly birbirlerini çok seven, Newyork’ta yaşayan bir çift. Yolda saldırıya uğrarlar ve Sam öldürülür. Ancak Sam bir hayalet olarak yaşamayı sürdürür ve sevgilisini tehlikelerden uzak tutmaya çalışır. İnsanlarla falcı aracılığıyla iletişim kurmayı başaran Sam, Molly’e daha çok aşık olmaktan kendisini alamaz.
OGGUSTO
editörün tüm yazıları
Kullanıcılarımız tarafından yüklenen duvar kağıdı, Yalnızca masaüstü duvar kağıdı kullanımı için, DMCA Contact Us
: xpx: MB: 4K
çözünürlüğü seç ve duvar kağıdını indirRomantikRomantik KalpAnimeTrendySidhu Moose Wala BlackSahnedeRomantik filmlerRomantik bollywood filmiRomantik SahneuzayanimasyonPrabhasPembe KalpFilmden sonraEstetik Basit Anime
Sadece kadınlar değil erkeklerinde büyük bir ilgi gösterdiği romantik filmler, aşkın hayatın en değerli duygularından biri olduğunu haykırmaya dokunaklı hikayeler ve muhteşem oyunculuk performansları eşliğinde devam ediyor ve edecekler de.
1-Sil Baştan () IMDb 8,4
yüzyıla dair gerçekçi ve güçlü bir aşk filmi arayanlar için ideal bir yapım. Bir insanı aklınızdan tamamen silme ekseninde gelişen farklı bir aşk hikayesine tanıklık etmek isterseniz kaçırmayın. Farklı kurgusu ve senaryosu ile alternatif aşk hikayelerine ilgi duyanlara hitap ediyor.
2-Prenses Gelin () IMDb 8,1
Romantik aşk filmleri arasında eğlenceli yönleri ile de seyircinin ilgisini çeken bir film. Robin Wright'ın çekici güzelliği ile Cary Elwes'in karizması birleştiğinde solukları kesen sahnelerle ortaya çıkıyor. Mutlaka izlenmesi gereken romantik filmler arasında yer alıyor.
3-Gün Doğmadan () IMDb 8
Ethan Hawke ve Julie Delpy'nin başrollerini paylaştığı romantik yapım, 20 yaşlarındaki Jesse ile Celine'in kalplere dokunan aşk hikayesi filmi özel kılıyor. Trende iki yabancı arasında başlayan aşk, yüksek IMDb puanı ile günümüzde de merak uyandırıyor.
4-Aynı Yıldızın Altında () IMDb 7,9
Film, ilham verici bir aşk hikayesine seyircileri çağırıyor. Birbirleri için nefes alan ama fazla vakitleri de olmayan genç aşıklar Hazel ve Augustus'un tutku dolu aşkı filmi, unutulmayan romantik filmler listesine taşıyor.
5-Not Defteri () IMDb 7,9
Muhteşem bir aşk hikayesini beyaz perdeye yansıtan en iyi romantik filmlerden biri. Bir izleyenin tekrar tekrar izlediği Not Defteri, zengin bir ailenin kızının fakir bir genç ile birbirlerine duydukları aşkı, unutulmaz aşk sahneleri ışığında ekranlara getiriyor. Rachel Mcadams ve Ryan Gosling'in olağanüstü performansları yıllar geçse de üstünden hala akıllarda.
6-Günden Kalanlar () IMDb 7,9
yüzyıl başlarında İngiltere'de geçen filmde, Kahya Bay Stevens (Anthony Hopkins) ile temizlikçi bayan Kenton'ın (Emma Thompson) özgürce yaşanamayan bastırılmış güçlü aşkı filme damgasını vuruyor. Kahya Bay Stevens'ın disiplinli ve asla kurallarından taviz vermeyen yapısı tutkulu bir aşk karşısında dayanabilecek mi? Tam 8 Oscar'a aday gösterilen etkileyici bir film.
7-Aşk ve Gurur () IMDb 7,8
Bay Darcy ile Elizabeth Bennet arasındaki tutkulu aşk, eşsiz diyaloglarla izleyenleri büyülüyor. Aşk ve Gurur filmi adından da anlaşılacağı üzere gurur ve aşk çatışmasını beyaz perdeye taşıyor. Aşk uğruna gururundan vazgeçebilmek ne kadar mümkün? Bu sorunun yanıtını bu çarpıcı aşk hikayesinde arayabilirsiniz.
8-Zamanda Aşk () IMDb 7,8
Aşk Her Yerde, Aşk Engel Tanımaz ve Dört Nikah Bir Cenaze gibi çok ses getiren filmlerin yazarı Richard Curtis imzalı sürükleyici bir yapıt. Zamanda yolculuğa çıkmak isteyenleri bu filmde aşk dolu sahneler bekliyor.
9-Titanic () IMDb 7,7
Aşka dair başyapıtlardan biri. Jack ve Rose'un Titanic gemisinde çıktıkları yolculuk aslında ölümsüz bir aşka yolculuk. Muhteşem müziği, hikayesi ve oyunculuk performansları ile efsaneleşen film, aşkın ne kadar güçlü ve sarsıcı bir duygu olduğunu kalplere tekrar hissettiriyor. 3 saat 30 dakika romantik ve dram dolu sahnelerle akıp gidiyor.
Devdas () IMDb 7,6
Hint yapımlarını sevenlerin mutlaka göz atmaları gereken bir aşk filmi. Klasik aşk filmlerinden sıkılan ve farklı bir atmosfer arayanlar için yüksek IMDb puanı ile ön plana çıkan bir yapım.
Cesaretin Var mı Aşka? () IMDb 7,6
Fransız aşk filmi, aşkın cesaret istediğini Julien ve Sophie'nin çocuklukta başlayan arkadaşlıklarının cesaret oyunu etrafında çarpıcı bir aşka dönüşmesini anlatıyor.
Uzaktaki Anılar () IMDb 7,4
Mady Moore ile Shane West'in başrollerini paylaştığı film, etkileyici senaryosu ve oyunculuk performansları ile IMDb puan tablosunda üst sıralardaki izlenmesi gereken yapımlardan.
Çılgın Aptal Aşk () IMDb 7,4
Eğlenceli romantik bir film izlemek isteyenler için önerilen bir film. Kusursuz bir yaşama sahip gözüken Cal, eşi tarafından aldatılmaktadır. 40 yaşında bekar bir adam olarak hayatına devam etmek zorunda kaldığında ise yanında çapkınlık konusunda uzman Jacob bulunmaktadır. Cal'ın kızı ise Jacob ile aşk yaşamaktadır. Güçlü oyuncu kadrosu ile kaçırılmaması gereken aşk filmlerinden.
Remember Me () IMDb 7,1
Hayatları zorluklarla mücadele içerisinde geçen iki gencin aşk ve sadakat kavramları ile iç içe geçen hikayeleri izlenmesi gereken filmlerden. Alacakaranlık serisinin ünlü yıldızı Robert Pattinson başrolleri Emilie de Ravin ile paylaşıyor.
Not: Seni Seviyorum () IMDb 7
En iyi duygusal, romantik filmler kategorisinde üst sıralarda göze çarpan yapım, farklı konusu ile de ilgi çekiyor. Beyin tümörü nedeni ile hayatını kaybeden Gary, bu dünyadan ayrılsa da tüm kalbi ile eşi Holly'nin yanındadır ve mektupları ile onun yaşama tekrar sıkı sıkıya sarılması için onu yönlendirecektir. Ölümsüz aşka inanmayanlar için düşündürücü bir film.
Özel Bir Kadın () IMDb 7
Zengin bir iş adamı ile bir hayat kadınının yaptıkları bir anlaşma ve bu anlaşma akabinde birbirlerine aşık olmalarını konu alan gelmiş geçmiş en etkileyici aşk filmleri arasında gösterilen müthiş bir yapım. Bu başarı da Richard Gere ile Julia Roberts'ın birbirleri ile muhteşem uyumlarının payı tartışılmaz.
Bir Gün () IMDb 7
Üniversitenin son yıllarında tanışan iki gencin 20 yıllık aşk dolu yaşam serüvenleri bu film ile izleyicilerin beğenisine sunuluyor. Ünlü yönetmen Lone Scherfig imzalı hem komik hem üzücü temaları işleyen etkileyici bir film.
Gül Evi () IMDb 6,8
Sandra Bullock ve Keanu Reeves bu romantik filmde bir araya geliyorlar. Birbirine çok yakışan ikili, filmde de aşkı en güzel şekilde izleyicilere aktarıyorlar. Doktor Kate ile kiracı Alex'in aşk hikayeleri
ve akabinde gelişen olaylar etkileyici bir senaryo ile taçlanıyor.
Anna Karenina () IMDb 6,6
Tolstoy'un dünya çapında tanınan, yılında basılan ünlü romanı Anna Karenina'nın beyaz perdeye uyarlanmış halidir. Hazin sonu ile ağlatan aşk filmleri arasında ayrı bir yere haiz.
Melekler Şehri () IMDb 6,7
Nicolas Cage ve Meg Ryan ikilisinin etkileyici performansı ile unutulmaz aşk filmlerinden biri. Hastasının ölümünden sonra depresyona giren Maggie'yi hayata yeniden döndürmek için görevlendirilen melek Seth bu güzeller güzeli ve iyi kalpli kadına aşık olur. Onun için ölümlü olmayı seçen Seth'i zor bir sınav beklemektedir.
Neden Aşk Filmleri İzleniyor?
Aşk yaşamdaki en güzel duygulardan. Bu duyguları hissetmek ve bu duygularla hüzünlenmek isteyenler aşk filmlerini izlemeyi tercih ediyorlar. Birbirinden farklı aşk hikayeleri çoğu zaman aşk duygusunun ne kadar güçlü bir duygu olduğunu insanlara tekrar hatırlatması bakımından önem kazanıyor. Akıp giden hayatta kalplerini dinlemeyi ve hayata güzel bir mola vermeyi planlayanlar filmlerde kahramanlarla birlikte kimi zaman masalımsı kimi zaman gerçek duygulara yolculuk ederek kendilerini daha iyi hissediyorlar.
Aşk Filmlerinde Hangi Temalar İşleniyor?
Aşk filmlerinde genel olarak hayata dair tüm temalar vücut buluyor. Bununla birlikte komedi, dram, gerilim, eğlence, tutku, aile, dostluk, arkadaşlık, kariyer, aşk ve sevgi temaları ağırlıklı olarak bu filmlerde karşımıza çıkıyor.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası