savurgan ile ilgili cümleler / Sözcüklerin Yanlış Kullanılması (Anlatım Bozukluğu) - Türk Dili ve Edebiyatı

Savurgan Ile Ilgili Cümleler

savurgan ile ilgili cümleler

Son Güncellenme:

Bu deyimle eş anlamlı olan atasözlerinden bazıları şunlardır:

1- Hazıra dağ dayanmaz
2- İtimat etme sakın varlığa, sonra düşersin darlığa

Har Vurup Harman Savurmak Deyiminin Anlamı Ne Demek?

Har vurup harman savurmak, elindekilerin kıymetini bilmemek anlamına gelir. Bu deyim, geleceği düşünmeden, sadece anı yaşayan; bu nedenle elindeki maddi kaynakları kısa sürede tüketen insanları eleştirmek için kullanılır.

Savurgan kelimesi de deyimde geçen savurmak fiilinden türetilmiştir. ''Çarçur etmek'' ve ''israfa kaçmak'' da har vurup harman savurmak deyimiyle aynı anlama gelir.

Har Vurup Harman Savurmak ile İlgili Örnek Cümleler

1- Zamanında har vurup harman savurduğu için şimdi başkalarına muhtaç hale geldi.

2- Ne cimri olmalı ne de har vurup harman savurmalı. Mutlaka orta yolu bulmalı.

Sözcüklerin Yanlış Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları

Sözcüklerin yanlış kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozuklarını şu başlıklar altında inceleyebiliriz:

1. Birbiriyle Karıştırılan Sözcüklerin Kullanımı
2. Bir Sözcüğün Yerine Yanlış Anlam Verecek Şekilde Başka Bir Sözcük Kullanılması
3. Deyim ve Atasözü Yanlışları
4. Sözcüğün Yapısındaki Yanlışlık

1. Birbiriyle Karıştırılan Sözcüklerin Kullanımı

Seslerinin benzerliği ya da anlamlarının yakınlığı nedeniyle sözcükler karıştırılabilir. Bu tür yanlışlar sesçe birbirine yakın sözcüklerin karıştırılmasından kaynaklanır.

Örnekler:

Ayrıca bakınız ⇒Yanlış Yazılan/Kullanılan/Söylenen Sözcükler

cümlesindeki “çekimser” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu sözcük görüş bildirmekten çekinmek anlamındadır. Oysa cümlede verilmek istenen anlam “ürkek, sıkılgan”dır. Öyleyse bu cümlede “çekingen” sözcüğü kullanılmalıdır.

cümlesinde “kuraklık” sözcüğü yanlış kullanılmıştır; çünkü bu sözcük “toprak için nemi olmayan, çorak” anlamında kullanılır. Cümlede ise topraktan değil, gölden söz edilmiş. Öyleyse göllerde suyun çekilmesi söz konusu olabilir. Bu da “kuruma” sözcüğü ile anlatılabilir. Bu durumda cümlenin doğru şekli şöyle olacaktır: “Türkiye’de birçok göl kuruma tehlikesi yaşıyor.”

Diğer Örnekler

2. Bir Sözcüğün Yerine Yanlış Anlam Verecek Şekilde Başka Bir Sözcük Kullanılması

Örnekler:

cümlesindeki “neden olmak” eylemi daima olumsuz anlamlar verecek biçimde kullanılır. Oysa işin kısa sürede bitirilmesi olumlu bir durumdur. Öyleyse “neden oldu” sözü bu cümlede yanlış kullanılmıştır. Cümlenin doğru şekli: “Bana yardım ederek, işi kısa sürede bitirmemi sağladı.”

”olumlu tepki” olamaz, ”olumlu karşılama” olur. Aynı zamanda petrol ucuzlar, fiyat ucuzlamaz. Cümlenin doğru şekli şöyle olacaktır: “Petrol fiyatlarının düşmesini halk olumlu karşıladı.”

Ücret bir emek karşılığında ödenen bedeldir. Bu cümlede ise bir emekten bahsedilemez, çünkü kastedilen şey “taş”tır. Burada “taş”a biçilen değerden yani “fiyat”tan bahsedilebilir. Taşın ücreti olmaz, fiyatı olur.

Ölüm bir şans olarak değerlendirilemez. Burada “şans” sözcüğünün yerine “ihtimal/ olasılık” sözcükleri getirilebilir.

Çok şişmanlamak istenen bir durum değildir. Bununla birlikte “sağlamak” sözcüğü olumlu durumlar için kullanılır. Bu cümlede “sağlamak” yerine “neden oldu” veya “yol açtı” sözleri kullanılabilir.

3. Deyim ve Atasözü Yanlışları

Deyimler ve atasözleri kalıplaşmış ve halk diline, kültürüne yerleşmiş kelime gruplarıdır. Bu yüzden deyimlerdeki, atasözlerindeki kelimeler kesinlikle değiştirilemez.

Cümledeki anlama uygun doğru deyimin veya atasözünün kullanılmaması da anlatım bozukluğuna neden olur. Kullanılan deyim veya atasözü cümleye de uygun olmalıdır.

“Kulak kabartmak” deyimi, belli etmemeye çabalayarak dinlemek anlamındadır. Bu cümlede kullanılabilecek doğru deyim, “kulak kesilmek” olmalıdır.

“Ayak bağı olmak” deyimi, bir yere gidilmesine veya bir işin yapılmasına engel olmak anlamındadır. Deyimin anlamı yanlış açıklanmış.

“Elinden geleni ardına koymamak” deyimi, yapabileceği bütün kötülükleri yapmak anlamındadır. Cümlenin anlamına uygun olmayan bir deyim kullanılmıştır. Bu cümlede kullanılabilecek doğru deyim, “elinden geleni yapmak” olmalıdır.

“Üzerine/üstüne alınmak” deyimi; bir davranışın, sözün kendisine karşı olduğunu sanarak incinmek, kırılmak anlamındadır. Yukarıdaki cümlede yanlış bir deyim kullanılmıştır.

Bu cümlede yanlış deyim kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmuştur. “Saçını süpürge etmek” deyimi, (kadın) birileri için çok özveride bulunarak çalışmak, hizmet etmek anlamındadır. Bu cümlede “küplere binmek” deyimi kullanılabilirdi.

 4. Sözcüğün Yapısındaki Yanlışlık

Bir sözcük dil bilgisi kurallarına aykırı türetilirse anlatım bozukluğu doğar. Sözcüklere yanlış ekler ya da sözcükler eklenerek bu tür yanlışlar yapılır.

Örnekler:

KONU İLE İLGİLİ SORULAR

SORU-1

Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlatım bozukluğu ?

A) Oylamada oy çoğunluğu sağlanamadığı için seçimi kaybettik.
B) Bu madde mikropların öldürülmesinde çok etkendir, deniyordu.
C) Markete on metreye yaklaşık bir mesafede bir tanıdığa rastlamıştım.
D) Kısa bir süre için evden uzaklaşmak zorunda olduğunu hissediyordu.
E) Yurt dışında uzun yıllar süren eğitiminden sonra Türkiye’ye döndü.

SORU-2

I. Bu kuruluşa yıllarca emek verdi.
II. Anlatıyorum; ama beni hesaba almıyor.
III. Kadın öfkeden ve acıdan çıldırıp saçını süpürge etmiş.
IV. Okulun yapımında bizim de emeğimiz geçti.
V. O sanatçı da iki ay sonra sabun köpüğü gibi söndü.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde yanlış deyim kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

ANLATIM BOZUKLUKLARI

Anlatım bozukluklarının nedenlerini şu başlıklar altında inceleyebiliriz:

Ayrıca bakınız:

Tarım arazileri 'şantiye' oldu: 'Amaç dışı kullanım'ın yüzde 52'sine onay

Türkiye enflasyon canavarıyla mücadele ederken, dünyada bir yıldır düşüş eğiliminde olan gıda fiyatları Türkiye'de yükselmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) açıkladığı Küresel Gıda Fiyat Endeksi son bir yılda yüzde 21 düştü. Son iki yıla bakıldığında Türkiye’deki gıda enflasyonu yüzde 187. Aynı dönemde dünyadaki artış ise sadece yüzde 6’da kalırken Avrupa Birliği’nde de yüzde 26. Türkiye'de gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 67 olarak kaydedildi.

Verimli tarım arazilerine sahip Türkiye'de verimin gıda fiyatlarına yansımamasının sebeplerinden biri de arazilerin kullanılmaması. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) de yaptığı açıklamayla mevcut gerçekliği bir kez daha gözler önüne serdi.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, bugün yaptığı açıklamada, her yıl Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nun kabul edildiği 11 Haziran'ı takip eden ilk pazar gününün Toprak Bayramı olarak kutlandığını anımsattı. Bayraktar, Toprak Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajında şunları söyledi:

“Ülkemizde toprağın üreticilerimiz açısından taşıdığı önem dikkate alınarak 11 Haziran 1945 tarihinde ‘Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’ kabul edildi. Bu Kanun ile toprağı olmayan ya da yetersiz olan çiftçilerin aileleriyle birlikte geçimlerini sağlayacak ve iş güçlerini değerlendirecek ölçüde toprak edinmeleri amaçlandı. Bu Kanunla birlikte her yıl 11 Haziran tarihini takip eden ilk pazar günü ‘Toprak Bayramı’ olarak kutlanıyor.

NÜFUS ARTARKEN TARIM ALANLARI AZALIYOR

Türkiye nüfusu 1990-2022 döneminde yüzde 51 artarken, işlenen tarım alanları yüzde 14 azalmıştır. 1990 yılında 56 milyon 473 bin 35 olan nüfus, 2022 yılında 85 milyon 279 bin 553’e yükselirken, buna karşın işlenen tarım alanları aynı dönemde 27 milyon 856 bin hektardan 23 milyon 845 bin hektara geriledi. 1990-2022 döneminde kaybedilen işlenen tarım alanlarının toplamı 4 milyon 11 bin hektardır. Son dört yılda işlenen tarım alanları yüzde 3,2 oranında artmıştır. 2019 yılında 23 milyon 99 bin hektar olan işlenen tarım alanı 2022 yılında 23 milyon 845 bin hektara ulaşmıştır. Ancak bu artış hızı yeterli değildir.

'ARAZİLER KAMULAŞTIRILIP SATILIYOR'

5 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7442 sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile üst üste iki yıl işlenmeyen tarım alanlarının kiralanarak üretime kazandırılması amaçlanmıştır. Ayrıca intikal işlemleri çözülemeyen, satış ve muvafakat edilemeyen arazilerin de kamulaştırılarak satışının sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak, Kanun’un uygulanması daha büyük sorunları beraberinde getirmemelidir. Arazilerin değerinin belirlenmesine dikkat edilmeli, bu arazilerin satışı veya kiralanması köy insanına yapılmalıdır.

HER YIL BİNLERCE DEKAR VERİMLİ ARAZİ SATILIYOR

Ülkemizde her yıl binlerce dekar verimli birinci ve ikinci sınıf tarım arazisi, konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları, karayolu yapımı nedeniyle elden çıkıyor. Elimizdeki son verilere göre, 2006-2018 yılları arasında tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı için yapılan başvuruların yüzde 52’si olumlu karşılanmıştır. Başvuruların yarısının kabul edilerek tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılması kabul edilebilir değildir

'ARAZİLERE İMAR İZNİ VERİLMESİN'

Alternatif marjinal tarım arazileri mevcutken, verimli tarım arazilerini tarım dışı amaçlarla kullanmak, büyük bir savurganlıktır. Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin, imara açılmasına asla izin vermemeli, bu arazilerin üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurulmamalıdır. Turizm, madencilik ve ulaştırma için verimli tarım arazilerimizi kullanmamalı, meyve ağaçlarını, zeytinlikleri keserek yazlıklar inşa etmemeliyiz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır