hamilelikte kalp atışları ne zaman başlar / Hamilelikte Bebeğin Kalp Atışları Ne Zaman Duyulur?

Hamilelikte Kalp Atışları Ne Zaman Başlar

hamilelikte kalp atışları ne zaman başlar

Anne karnında kalp atışı ne zaman başlar, ne zaman duyulur?

Bir bebeğin ilk kez kap atışını duymak yeni ebevynler için heyecanlı ve duygusal anlardan biridir. Bebeğinizin kalp atışlarını duyduğunuz anda adeta bir mucizeye tanık olduğunuzu hissedebilirsiniz. Peki anne karnında kalp atışı ne zaman başlar, ne zaman duyulur?

seafoodplus.info

Yayınlanma: - 19 Kasım Güncellenme:

Anne karnında kalp atışı ne zaman başlar, ne zaman duyulur?

Bir fetal kalp atışı ilk erken doğumdan sonra hafta gibi bir vajinal ultrasonografi ile tespit edilebilir. Gelişmekte olan bir embriyonun ilk görünür işareti olan cenin direği bazen görülebilir. Ancak gebelikten hafta sonra, bir kalp atışı daha iyi değerlendirilebilir. Doktorunuz ilk karın ve vajinal ultrasonunuzu sağlıklı, gelişmekte olan bir hamilelik belirtileri olup olmadığını kontrol etmek için programlayabilir.

BEBEĞİN KALP HIZI

Bebeğinizin kalp atışı haftada dakikada atım arasında olmalıdır. 9. Haftada, bebeğinizin kalp atışı bpm'ye ulaşmalıdır.

NEDEN BEBEĞİN KALP ATIŞINI DUYMAYABİLİRSİN?

İlk ultrason da bir bebeğin kalp atışlarını duymayabilirsiniz. Hamilelik dönemi erken olduğu için bu sorun olduğu anlamına gelmez. Kalp atışı tespit edilmezse, doktorunuz fetal ölçümleri kontrol edebilir. 5 embriyoda taç uzunluğu 5 milimetreden daha büyük olan bir embriyoda fetal kalp atışı yoksa, sağlık uzmanınız endişelenebilir.

6. haftadan sonra, doktorunuz ayrıca gebelik kesesi yoksa endişelenecektir. Doktorunuz hamileliği onaylamak için kan testi isteyebilir veya birkaç gün sonra başka bir ultrason için tekrar gelmenizi isteyebilir.

Hamilelikte ilk hafta belirtileri neler? Hamileliğin ilk haftalarıİlginizi ÇekebilirHamilelikte ilk hafta belirtileri neler? Hamileliğin ilk haftalarıHamilelik öncesi folik aside ne zaman başlanmalı?İlginizi ÇekebilirHamilelik öncesi folik aside ne zaman başlanmalı?Hamilelikte mutsuzluk belirtileri nelerdir? Gebelikte mutsuzlukla baş etmenin yollarıİlginizi ÇekebilirHamilelikte mutsuzluk belirtileri nelerdir? Gebelikte mutsuzlukla baş etmenin yolları

anneDNAgebelikhamilehamilelikkalp atışıkapSağlık

Bahçeci Sağlık Grubu

Hamilelikte Bebeğin Kalp Atışları Ne Zaman Duyulur?

Hamilelikte Bebeğin Kalp Atışları Ne Zaman Duyulur? Hamileliğin anlaşılmasından sonra, tüm anne ve baba adaylarını son derece heyecan verici ve duygusal bir süreç bekler. Anne ve babaların yaşadığı en duygusal anlardan biri de anne karnındaki bebeğin kalp atışlarının duyulmasıdır.

Doppler cihazıyla duyulan kalp atışları, çocuk sahibi olmak üzere olduğunuzu en iyi şekilde idrak ettiğiniz andır. Kalp atışlarının dinlenmesi, bebeğin sağlığının takibi açısından da büyük önem taşır.

Gebeliğin başlarında henüz ortalama bir santim boyunda olan embriyo, hiçbir organı gelişmediği için hareket edemez ve embriyonun hayatta olduğu, yalnızca kalp atışlarıyla anlaşılır.

Peki kese görüldükten kaç gün sonra kalp atışı duyulur ve hangi durumlar tehlike habercisidir, biliyor musunuz? İşte anne karnındaki bebeklerin kalp atışları hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar&#;

Hamilelikte Bebeğin Kalp Atışı Kaç Olmalı?

Bebeğin kalp atışlarının dinlenmesi, hamileliğin kesin olarak teşhis edilmesi sürecinin önemli bir parçasıdır. Kalp atışı duyulmadan önce yapılan tetkikler, Beta HCG hormonu ve ultrason görüntülemesidir.

Kandaki Beta HCG hormonunun yükselmesi, büyük oranda hamileliğe işaret etse de gebeliği kesin olarak saptamaz.

Beta HCG hormonunun farklı rahatsızlıklar ve sendromlar sebebiyle de yükselebilmesi, hamileliğin kesinleştirilmesi için diğer kontrollerin yapılmasını zorunlu hâle getirir.

Ultrason görüntülemesinde doğum kesesinin belirmesi, vücutta döllenme oluştuğunu net bir şekilde ortaya koyar. Bu kez de, hamileliğin devam edip etmediği sorusuna yanıt bulmak gerekir.

Pek çok gebelik, döllenmeden sonraki ilk 4 ila 6 hafta sonunda düşükle sona erer ve kimi zaman anne karnında hayatını kaybeden embriyoların cerrahi müdahaleyle alınması gerekir.

Bu sebeple, gebeliğin sürüp sürmediğinin anlaşılması için, embriyonun kalp atışları dinlenir. Doppler cihazıyla yapılan kontrollerde kalp atışının duyulması ise hamileliğin sağlıklı bir şekilde devam ettiğini kesinleştirir.

Anne karnındaki bebeğin kalp atışlarının ritmi de büyük önem taşır. 6 ila 7 haftalık gebeliklerde, bebeğin kalbinin dakikada ila kez atması beklenir. Bu seviyelerin altına düşülmesi, tehlike habercisi olarak kabul edilebilir ve doktor kararıyla sorunun teşhisi için ileri seviye tetkikler uygulanabilir.

Bebeğin kalp atışının ’in üzerinde olması da çeşitli sağlık risklerine işaret edebilir. Kalp atışının değerlendirilmesinin mutlaka uzman hekim tarafından yapılması önerilir.

Uzman hekimin doğru teşhis ve tespitlerde bulunabilmesi için, anne adayının medikal geçmişini doktorla eksiksiz bir şekilde paylaşması da büyük önem taşır.

Hamilelikte Kalp Atışı Kaç Haftalıkken Duyulur?

Hamilelikte bebeğin kalp atışlarının duyulması için doğum kesesinin karın ultrasonundan görülmesi ve gebeliğin belirli bir süre ilerlemesi gerekir. Pek çok hamilelikte, kalp atışları 5. ila 6. hafta arasında Doppler cihazıyla duyulabilir.

Geç döllenme, anne rahminin farklı bir şekilde olması gibi durumlarda ise kalp atışının duyulması 7. haftaya kadar beklenebilir. Peki 7 haftalık gebelikte bebeğin kalp atışlarının duyulmaması normal mi? 7. hafta, hamileliğin ikinci ayının sonuna yaklaştığı ileri bir evredir ve bu süreçte hamileliğin artık net bir şekilde rutin düzenine girmiş olması beklenir.

7. haftaya gelinmesine rağmen bebeğin kalp atışları az da olsa duyulamıyorsa, annenin genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak özel bir değerlendirme yapılır. Anne adayının obezite sınırında kilolu olması, rahim içinin dar ve arkaya dönük olması gibi durumlarda, 7 haftalık gebeliklerde kalp atışı duyulamayabilir.

Ancak yine de 7. hafta, kalp atışının duyulmaması için geç bir evredir. Bu sebeple de hamileliğin dikkatle takip edilmesinde ve bebeğin hayatta olup olmadığının araştırılmasında yarar bulunur.

Hamilelikte Bebeğin Kalp Atışı Durursa Nasıl Anlaşılır?

Gebelik net bir şekilde tespit edildikten ve anne karnındaki embriyonun kalp atışları duyulduktan sonra yaşanabilecek en büyük olumsuzluklardan biri, bebeğin kalbinin durmasıdır. Hamilelikte bebeğin kalp atışlarının durması, gebeliğin düşükle sonlandığı anlamına gelir.

Düşük durumunda embriyo, vücuttan kendiliğinden tahliye olabilir. Kendiliğinden dışarı çıkamayan düşmüş embriyoların ise vakit kaybetmeden cerrahi müdahaleyle alınması önerilir. Zamanında alınmayan embriyolar, anne adayının kan zehirlenmesi başta olmak üzere pek çok sağlık problemiyle karşılaşmasına yol açabilir.

Peki hamilelikte bebeğin kalp atışı neden durur ve bu problem nasıl tespit edilir? Kalp atışının durması, pek çok farklı sebepten kaynaklanabilir. Düşüğe yol açan en yaygın faktörler şu şekildedir:

  • Anne adayının medikal geçmişinde düşük, kürtaj, rahim içi ameliyatı gibi problemler bulunması,
  • Anne adayının vücudunu çok zorlayacak şekilde ağır yük kaldırması ya da yüksek tempolu spor yapması,
  • Aşırı stres, öfke ya da üzüntü gibi yoğun duygusal durumlar,
  • Anne adayının düşüğü tetikleyebilecek ödem söktürücü yiyecek ve içecekler tüketmesi,
  • Anne adayının sigara, alkol gibi zararlı maddeler ya da anti depresan, doğum kontrol hapı gibi ilaçlar kullanması,
  • Kan değerlerini olumsuz yönde etkileyecek kadar uzun süren açlık,
  • Trafik kazası, yüksekten düşme, darbe alma gibi şiddetli fiziksel travmalar.

Yukarıdaki faktörler, gebeliğin düşükle sonlanmasına yol açabilir. Hamileliğin birinci trimester dönemi, düşük riskinin en yüksek olduğu evredir. Bu sebeple de düşük, ilk üç aylık zaman diliminin herhangi bir noktasında gerçekleşebilir.

Peki kalp atışlarının durduğu nasıl anlaşılır? Erken evre hamileliklerde, kalp atışının durduğunun anlaşılması için yine Doppler kontrolü yapılması gerekir.

Ayrıca anne adayında halsizlik, şiddetli mide bulantısı, uyku hâli, cilt sararması gibi belirtiler gözlemleniyorsa, bu durum da embriyonun düştüğüne ve anne adayını zehirlemeye başladığına işaret edebilir.

Düşük problemi, gebeliğin ikinci ve üçüncü trimester dönemlerinde de yaşanabilir. Bu evrede, fetüsün anne karnındaki hareketliliğinin durması da dikkat edilmesi gereken bir belirtidir.

Daha önceki günlerde hareketlerini net şekilde hissettiğiniz bebeğiniz bir tam gün boyunca hiç hareket etmiyorsa, vakit kaybetmeden doktorunuza danışmanız önerilir.

HAMİLELİĞİN HAFTASI

Fetüs Cerrahisi

Daha girişimsel fetüs cerrahisi, bebeğin ana karnındayken ameliyat seafoodplus.infon karnına, cerrahın bebeğe doğrudan erişebileceği  kadar kesik açılıseafoodplus.infoat bittikten sonra dikiş atılır ve anne bebeği birkaç hafta veya ay sonra doğurur. Bu teknik, idrar yolu sisteminde tıkanıklık, diyafram fıtığı, ikizden ikize transfüzyonsendromu ve omurga tabanında sakrokoksigeal teratom adı verilen tür tümör oluşumu gibi bazı hastalıkların tedavisinde ’lerden bu yana, değişen başarı oranlarıyla kullanılmaktadıseafoodplus.infoların spina bifidalı fetüsleri ameliyat etmesi  ise çok yenidir.

Duyuların Uyanışı

Bebek, gebeliğin son 3 aylık döneminde, gelişiminin en heyecan verici dönemlerinden birini yaşseafoodplus.info dönem, bebeğin, duyuları canlandıktan sonra dünyadan ilk uyarımı aldığı zamandır. Arttık duyu organlarının çoğu olgunlaşmıştır. Yeni kuşak 4 boyutlu ultrason tarayıcıları, büyüyüp gelişmekte olan fetüsün davranışlarını, dolayısıyla da duyusal uyarıma tepkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadıseafoodplus.infoojik gelişme ve deneyimin artmasıyla, daha önce görülmesi imkansız olan bu dünya biraz aydınlanmaktadır. Bu tarama teknikleri sayesinde fetüsün 6 aylık olduğunda gözlerini sık sık açıp kapadığı ortaya çıkmıştır. Gebelik döneminin yarısını geride bıraktığında gözleri tam anlamıyla oluşur ama görme bebeğin doğmadan önce yaşayamayacağı bir duyudur. Çünkü rahmin içi çok karanlıktır. Gözler  haftadan itibaren ışığa duyarlı hale gelir ama biçim ve renk algısının, gözleri odaklama yeteneğinin gelişiminin tamamlanması için doğumdan sonra uzun bir süre geçmesi gerekir. Araştırmacılar, annenin göbeğine fotoğraf flaşları çakıldığında fetüslerin irkilebildiğini bildirmiş ve fetüslerin parlak ışığa maruz kalmasının tehlikeli olabileceği uyarısında bulunmuşlardır. Prematüre bebeklerde görülen ve önceleri, yoğun bakımda uygulanan konsantrasyonu yüksek oksijenden kaynaklandığı düşünülen retina hasarına, aslında, gelişimin henüz çok erken bir evresinde ışığa fazla maruz kalmaları yol açıyor olabilir. Taramalarda bebeklerin altıncı ayda sık sık dillerini dışarı çıkardığı görülmektedir. Bebeğin bunu neden yaptığını bilinmemektedir, ama bu dönemde ağzının tat tomurcuklarıyla dolu olduğu bilinmektedir. Bebeğin ağzı ve burnu sürekli amniyon sıvısıyla doludur. Amniyon sıvısı annenin yediği yiyeceklerin tadını ve kokusunu taşıyabilir. Bu yüzden, keskin tatlar kolaylıkla annenin kan dolaşımından plasentaya ve bebeğin kan dolaşımına ve son olarak da amniyon sıvısına geçerek bebeğin, annesinin pişirdiği yemeklerin tadına önceden bakmasını sağlayabilir. Gelişmiş tat ve koku duyusu, bebeğin, doğduktan sonra anne sütünden ilk yudumu almasına yardımcı olur. Koku moleküllerini tutan üç grup koku reseptörü vardır. Bunlar ilk olarak haftalarda ortaya çıkar. Tat tomurcukları ve  haftalarda gelişir. Bebeğin tatları ve kokuları ne kadar aldığı bilinmez ama 33 haftalık prematüre bebekler tatlandırılmış emziği sade emzikten daha kuvvetli emer ve 26 haftalık premature bebekler kokuya tepki verebilir. Bebeğin etrafı tamamen amniyon sıvısıyla doludur ve sesler, havaya kıyasla sıvıdan dört kat daha hızlı geçtiğinden bebeğin işiteceği çok şey vardır. Bebeğin işitebileceği en yüksek ses, ultrason taraması sırasında gerçekleşebilir. Ultrason amniyon sıvısında bebeğin işitebileceği ikincil dalgalara neden olabilir.

 

Acı Ve Haz

Dört boyutlu ultrason taramalarında, annenin karnı üzerinde sonda gezindikçe fetüsün yüzünü buruşturduğu ve kaşlarını çattığı izlenir. Bu da fetüste duyuların en küçük noktalara kadar yayıldığını göseafoodplus.infoıları oluşmuş ve beyni gelişmiş olsa bile, araştırmacılar fetüsün gerçekten acıyı hissedebileceğinden henüz emin olmamaktadır. Hatta acıya tepki göstermemek bile acının olmadığını göstermez. Fetüsler 20 haftalıkken pek çok yüz ifadesi takınabildiği kesindir. Dört boyutlu taramalarda bebeklerin yüzlerini buruşturmakla kalmadığı, aynı zamanda gülümsedikleri hatta güldükleri bile ortaya çıkmıştır.

 

Hüner  Ve Beceri

Bebeğin, dışarıda hayatta kalması için ihtiyacı olan emme refleksi gibi çok önemli hüner ve becerilerin büyük bir kısmı ana rahminde gelişen, doğuştan gelen davranışlardır.

 

Emme

Emme doğmadan önce mükemmelleşen en önemli reflekslerden biridir. Memeden emebilme yeteneğinin tam anlamıyla gelişmesi haftayı bulur. Yenidoğan bebeklerin meme başını bulup tutunmasına yardımcı olan aranma refleksi yaklaşık haftadan itibaren vardır. Ultrason taramalarında, başparmağını emmeye başlar. Bebeğin ömür boyu sürdüreceği ağırlıklı sağ veya sol elini kullanma özelliği, düşünüldüğü gibi çocukluğun ilk yıllarında değil ana rahminde edinilir.

 

Yutma

Ana rahmindeki 3. ayından itibaren yutma alıştırmaları yapmasına rağmen, gebeliğin son 3 ayında, günde yaklaşık yarım litre amniyon sıvısı yutacaktır. Amniyon sıvısını içmek, fetüsün sindirim sisteminin gelişmesine ve amniyon kesesindeki tuz ve sıvı dengesinin korunmasına yardımcı olur.

 

İrkilme

Ani bir gürültü ya da ani bir dokunuş, fetüsün kol ve bacaklarını bir yana silkmesine, ellerini açıp, parmaklarını gerip birbirinden ayırmasına neden seafoodplus.infoğan bebeklerde; irkilme refleksi, kendini koruma amaçlı oluşabilecek olumsuz duruma karşı kendini hazırlama girişimi olabilir.

 

Hıçkırma

Gebeliğin son 3 ayında anne artık, bebeğin hareket ettiğini her gün hissedebilir. Bu hareketler genellikle tekmeleme ya da itme şeklindedir. Ama bazen bebeğin; istemsiz, ani diyafram kasılmasıyla hıçkırdığı da hissedilebilir. Bazı araştırmalara göre hıçkırmak, bebeğin beslenmek için meme başına tutunmasına yardımcı olan bir reflekstir. Fetüsün hıçkırmasıyla oluşan kasılma, hissedilebilecek kadar kuvvetlidir ama bebeğin akciğerlerinde hava olmadığından hıçkırığı da sessizdir.

 

Öğrenme ve Bellek Hafta

Bebek, kalınlaşan derisinin altında yağ ve kas tabakaları depoladıkça hızla kilo alır. Vücudu toplar,kolları ve bacakları dolgunlaşır. Tırnakları parmak uçlarına kadar uzamıştır. Duyuları uyanır ve beyin kabuğu bilinç durumunu destekleyecek kadar olgunlaşmıştır. Etrafındaki dünyanın farkına varmaya başlar ve beyni ilk kez bellek yaratmaya girişir. Annesinin ses ritmini tanır ve hatırlar. Hatta tepki verir. Araştırmacılar, yenidoğan bebeklerin ağlayışlarının, annenin bazı konuşma ritimlerini ve özelliklerini taşıdığını bulmuşlardır. Bebeğin maruz kaldığı müzik onun ruh halini değiştirebilir. Hızlı müzik bebeği uyarır ve heyecanlandırır. Klasik ya da koro için yazılmış müzikler gibi doğal seslere yakın ve insan sesi ritimlerini içeren müziklerin sakinleştirici, yatıştırıcı etkisi vardır. Hatta aynı müzik defalarca dinletildiğinde bebek bunu hatırlayabilmektedir. haftada, 8. ayı biraz geçtiğinde, bebek bir müzik parçasını tanıyabilmekte ve hatta tempo tutabilmektedir. Bir çalışmada, gebelik sırasında belli bir televizyon dizisinin müziği dinletilen bebeklere, doğduktan sonra aynı tema çalındığında bu bebeklerin dikkat kesildikleri ve ağlamayı kestikleri gözlenmişseafoodplus.info benzer bir çalışmada, anneler haftadan haftaya kadar bir çocuk şiirini her gün tekrarlamıştır. Doğduktan sonra bebeklere bu şiirin okunması bebeklerin nabzında düzenli olarak bir düşüşe yol açmıştır.

 

Hayat Hikayesi

Hayatımız ve ölümümüzle ilgili temel genetik plan anne babamızdan aldığımız genlerle bize aktarılır, ama erişkin çağda yakalandığımız hastalıkların çoğu, belirli genlerin ve ana rahmindeki ortamımızın etkileşiminin bir sonucudur. Kalp hastalığının, obezitenin, yüksek tansiyonun, kemik erimesinin ve tip 2 diyabetin temelinde yatan nedenler ana rahmindeki koşullara kadar uzanmaktadır. Çok minik bebeklerin büyüdüklerinde kalp hastalığı riskinin yüksek olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Gelişen fetüsün ve büyüyen çocuğun, ender bolluk zamanlarında yağ depolama yeteneği olduğu çok açıktır. Batı toplumlarında bile yıl önce dünyaya gelen insanlar, kendi annelerinin tükettiğinden daha fazla yağ ve şeker tüketmektedir.

 

Uyku

Dört boyutlu taramalar, bebeklerin hızlı göz hareketleriyle belirgin REM uykusu uyuduklarını ortaya çıkarmıştır. REM, gözlerin yumuluyken hızlı hızlı hareket ettiği bir uyku dönemidir. Bu hızlı göz hareketleri, bebeğin rüya gördüğünün bir belirtisi olabilir. Gebeliğin ilk zamanlarında sakin ve aktif dönemler kararsız bir şekilde birbiri ardınca gelir. Beş ay sonra, uyku ve uyanıklık gibi görünen bu döngü ortaya çıkar. Yaklaşık 8. ayda bebeğin göz ve vücut hareketleriyle, nabzı ve beyin aktivitesi arasında düzenli REM uykusu ve derin uyku döngüsüyle uyuşan bir koordinasyon olduğuna dair belirtiler ortaya çıkar.  haftada bebek sürekli kıpırdanıp saatte 50 defa ya da daha çok hareket etse bile günün yüzde 95’ini uykuda geçirir.

 

Tek Başına Hafta

Dokuzuncu haftayı biraz geçtiğinde bebeğin beyninde milyar kadar nöron ve trilyon kadar bağlantı oluşmaktadır. İlk oluşan organ olmasına rağmen beyin oluşumunu en son tamamlar. Çoğu organın aksine günde hemen hemen oluşmuş olan beyin gebelik ilerledikçe karmaşıklaşır ve doğumdan sonra uzun süre daha gelişimini sürdürür.  hafta doğacak olursa bebek tıbbi yardım olmadan hayatta kalabilir. Yine de anne karnında ne kadar kalırsa o kadar sağlıklı doğacaktır. Doğuma doğru büyümesi yavaşlarken ana karnında geçirdiği bu son haftalarda vücuduna günse yaklaşık gram yağ eklenir ve tombullaşır. Doğduğunda vücudunun %16’sı yağdır. Tırnakları parmak uçlarından taşacak kadar uzamıştır. Bir nesneyi sıkıca kavrayabilir ve kendiliğinden ışığa dönebilir. Gebeliğin son evresi anne için zor bir evredir. Kadınların büyük bir kısmı son bir kaç ayda kendilerini rahatsız hisseder. Bebeğin ağırlığı, omurga üzerinde oluşturduğu basınç ve kendine yer açma çabası annenin sırt ve bacak ağrısı çekmesine neden olabilir. Doğumla ilgili endişeleri olabilir ve ciğerleri normalden %20 daha fazla oksijen almaya çalıştığından nefes darlığı çekebilir. Bebek artık işitebilir, tat-koku alabilir ve teması hissedebilir. Büyük olasılıkla anne karnında baş aşağı duruyordur. (Doğuma hazırdır.) Anne bu değişikliği kaburgalarına yediği can yakıcı tekmelerden anlayabilir. Artık doğma zamanı gelmiştir.

 

Geri Sayım

Bebeklerin sadece %5’i vaktinde doğar. Anne sürekli tahminlerde bulunur ve belirtileri bekler. Vajinadan mukus ve kan gelmesi, rahmin ilk kasılması ya da kesenin yırtılmasıyla birlikte suyun gelmesi ilk belirtilerdir. Gebeliğin ilk gününden itibaren annenin vücudunda meydana gelen büyük değişikliklerin yanısıra pek çok küçük değişiklik de önemli hormonların kontrolü altındadır. 10  haftada hormon en yüksek düzeyine çıkar daha sonra östrojen ve progestron üretiminin plasentanın kontrolüne geçmesiyle hızla düşer. Plasenta, CRH’yi gebeliğin en başından itibaren üretir ama miktarı en sonunda doğumu başlatacak düzeye gelinceye kadar sürekli artar. CRH düzeyinde yavaş yavaş tırmanan bu yükselmenin insanda gebeliğin kronometresi olduğu düşünülmektedir. CRH’nin yükselmesi östrojen üretimini arttıran diğer bazı hormonların düzeylerini de yükseltir.

 

Kasılma Hormonları

Bazı kadınlarda doğumdan haftalar evvel rahimde “Broxton Hicks Kasılmaları” adı verilen hafif bir gerilme olur, bu kasılmalarda doğumun başlangıcı belli olmayabilir. Kasılmalar rahatsız edici olabilir ama genellikle ağrısızdır. Bu kasılmalar rahmin “gerilip sertleşmesini” sağladıkları gibi gebeliğin son haftalarında plasentaya daha fazla kan gönderilmesini sağlar. Düzensizdir ve geçip gider, bununla beraber doğum sancıları yavaş yavaş başlar ve giderek şiddeti ve sıklığı artar. Doğum zamanı geldiğinde rahim kadının vücudundaki en büyük kas haline gelir ve prostaglandin hormonu bu kası harekete geçirir. Bu hormon rahim içi duvarında doğal olarak oluşur ve rahmin kasılmaya başlamasına neden olur. Oksitosin (bebek doğum kanalına girince rahimde kasılmaları başlatan diğer hormon) ise hipofiz tarafından salgılanır. Doğumun gecikmesi durumunda kasılmaların başlatılması için oksitosinin sentetik karşılığı olan sintosinon kullanılabilir. Sintosinon, annenin kolunun alt kısmından damar içine damla damla uygulanır. Oksitosin, rahim kasının kasılmasını başlattığı gibi doğumdan sonra rahmin küçülüp eski haline dönmesine ve emzirme sırasında sütün dışarı çıkmasına da yardımcı olur. Vajina üzerindeki basınçla bebeğin annenin memesini emmesiyle, hatta annenin bebeği görmesi ve sesini duymasıyla uyarılan oksitosin, hormonların ve sinirrlerin karşılıklı etkileşiminin bir örneğidir. Pek çok hormonun aksine, bez hücrelerinde değil, sinir hücrelerinde yapılır. Oksitosin ayrıca hatırlamayı da önler, kadınların doğum sancısını unutmasına ve yenidoğan bebeğe bağlanmasına yardımcı olmada payı olabilir. Emziren annelerle yapılan bir çalışmada, oksitosinin kadınları stres hormonlarına karşı daha az tepki gösterir ve daha az endişeli, daha az sıkınrtılı hale getirdiği, sakinleştirdiği ve sosyalleştirdiği gösterilmiştir.

 

Önce Baş

Gebeliğin sonuna doğru bebek başını genellikle pelvis açıklığına doğru çevirir. Bu sürece hafifleme adı verilir. İlk gebeliklerde hafifleme süreci en erken haftadan itibaren başlayabilirken, ikinci ve üçüncü gebeliklerde bebeğin başı, doğumun başlamasından hemen öncesine kadar pelvise geçmeyebilir. Bebeklerin doğum kanalına girerken aldığı pozisyon genellikle, başı aşağı doğru, karnı annenin omurgasına dönük, kolları ve bacakları kendine doğru çekili haldeki klasik fetüs pozisyonundadır. Baş aşağı pozisyon, doğum için en kolay ve en güvenli pozisyon olduğu gibi, bebek için de en rahat pozisyondur. Bebek bu pozisyonda kendi kendine yavaş yavaş ilerler, başının ağırlığı iyice yerleşmesine yardımcı olur. Vaktinde doğan bebeklerin %96 kadarı bu pozisyondayken %3 kadarı da ters konumda yani poposu aşağıda doğum kanalına girer. Yenidoğan bebeklerin kafatası kemiklerinin doğumdan çok sonra kaynaşır. Bebeğin beynini koruması gereken kafatası kemikleri erişkin kafatsından farklı olarak, çok daha yumuşaktır ve birbiri üzerine kayıp üst üste binebilir. Bu da bebeğin başının annenin pelvisinin şeklini alabilmesini ve doğum kanalından kolayca geçmesini sağlar. Doğumun ilk aşamasında bebeğin başı, rahim dibine yerleşir ve rahim boynuna doğru itilir. Artık rahim boynu, bebeğin başının geçmesine izin verecek kadar 10 cm kadar esner. Doğumun birinci evresi, ilk gebeliklerde ortalama 12 saat, önceden doğum yapmış kadınlarda ise ortalama 7 saat sürer. Eğer anne sırtüstü yatmak yerine ayakta, oturarak ya da çömelerek doğurursa rahim kasılmalarının acısını daha az hissedebilir. Böylece doğumun ilk evresi de hızlanabilir ve forceps ya da sezaryen gibi tıbbi müdahalelere gerek kalma olasılığı azalabilir. Bebek açısından ise, kasılmaların her biri bebeğe giden oksijenin biraz azalmasına yol açar, çünkü kasılmalar aynı zamanda rahimde, plasentayı besleyen damarlardaki kan akışını da sıkıştırır. Rahim boynu tamamen açılınca doğum sürecinin ikinci evresi (doğum) başseafoodplus.info evre ilk doğumlarda yaklaşık 50 dakika, önceden doğum yapmış kadınlarda yaklaşık 20 dakika sürer. Bebeğin başı annenin pelvis tabanının huni şeklindeki kaslarına vardığında anne kuvvetli bir ıkınma ihtiyacı duyar. Rahimden ileri vajinaya doğru olan kavisten ötürü bebeğin dışarı çıkmak için şimdi başını çevirmesi gerekir.İşte bu an, doğumun en önemli anlarından biridir ve genellikle doktorun veya ebenin anneye artık ıkınmayı bırakmasını söylediği andır.

 

Sistem Değişikliği

Bebek aniden kendini, organlarının uyum sağlamak zorunda olduğu tamamen yabancı bir ortamda bulur. Karaciğer, böbrek gibi organların ve iç salgı bezlerinin uyum sağlamaya pek fazla ihtiyacı yoktur. Bu organlar, annenin bezleriyle birlikte, ana rahminde yavaş yavaş çalışmaya başlamıştır. Ancak, bebeğin hayatta kalması için bir an önce yerine getirilmesi gereken iki işlev vardır: Oksijen sağlanması ve sıcak tutulması. Bebek dünyaya gelir gelmez akciğerlerindeki sıvı boşalarak içeri hava dolar ve hava keseciklerini genişletir. Ciğerler, bebeğin hayatta kalması için derhal oksijeni kullanmaya başlar. İlk soluksuz kalışı, bebeğin sadece akciğerlerindeki yüzey gerilimii gidermesine yardımcı olmakla kalmaz, onun nefes almasına da izin verir. Ayrıca bebeğin dolaşım sisteminde toptan bir değişime de yol açar. Erişkinlerde, kan, kalbin sol tarafından vücuda pompalanır. Kan daha sonra toplar damarlarla tekrar kalbin sağ tarafına döner. Sağ taraf bu kanı, içindeki oksijeni alması için akciğerlere gönderiri ve akciğerlerden de tekrar kalbin sol ratafına geri çseafoodplus.infoüs oksijeni plasenta yoluyla aldığından, büyük oranda akciğerlere uğramayan kanı, iki özel delikten geçerek kalbin sağ tarafından doğrudan sol tarafına akar. Bebek doğduğunda bu düzenlemenin değişmesi, kalbin etkin bir biçimde tek yönlü pompadan çift yönlü pompaya dönüşmesi gerekir. Bebek bunu büyük ustalıkla gerçekleştirir. İlk kez nefes aldığında kalbin sağ tarafındaki kan basıncı düşer ve kanat şeklindeki kapakçıklar kalpteki deliklerin üzerine aniden kapanarak soldan sağa geçitleri kapatır ve kanı akciğerlere doğru akmaya zorlar.

 

Özel Yalıtım

Soluk alıp vermeye başlama ihtiyacı aslında olabileceğinden biraz daha az acildir. Birincisi, bebeğin glikojen (oksijen olmadığında bir süreliğine enerji sağlamak üzere laktik asite dönüştürülebilen karmaşık bir karbonhidrat) deposu fazladır. İkincisi, bebekteki hemoglobin, erişkindeki hemoglabinden farklıdır ve daha düşük oksijen düzeylerinde de çalışır. Oksijenden sonra yenidoğan bebeğin en acil ihtiyacı olan şey ısınmadır. Çünkü bir erişkinle veya bir bebekle kıyaslandığında, kendi büyüklüğüne oranla çok fazla ısı kaybetmiştir.

Yeni Doğan Bebek (Doğumgünü)

Bebek, nihayet karnında dokuz ay geçirdiği annesiyle tanışacaktır.Gürültülü, parlak ışıklı bir dünyaya atılan bebeğin, soğuk ve açlık gibi rahatsız edici duyular hissetmeye başladığından, ultrason görüntülerinde sergilediği o tatlı gülümsemesi kaybolmuştur. En az 4 haftalık oluncaya kadar gülümsemeyecektir. Sezaryen operasyonuna, anne veya bebeğin tehlikede olduğuna dair belirtiler gözlenirse ya ada doğum gerçekleşemiyor ise başvurulur. Sezeryanı gerçekleştirecek pek çok neden olabilir. Bebeğin başı annenin pelvisine göre fazlasıyla büyük olabilir, bebek ters pozisyonda gelebilir, rahim kasılmaları yetersiz olabilir ya da plasenta rahimin çıkış yönünü kapatmış olabilir.

Merhaba Dünya

Bebeğin doğumu, dünyadaki serüveninin başlangıcıdır. Zaten ana karnındaki serüveni sırasında inanılmaz yollar kat etmiştir. Yumurtadan embriyoya, sonra da fetüse dönüştü ve trilyonlarca hücreye sahip yeni doğmuş bir bebek oldu. Annesinin himayesinde ve benzersiz genetik komut dizisine uyarak yüzü, kolları, gözleri ve bacakları gelişti. Vücudunu kontrol edecek bir beyni ve sinir sistemi, yiyecekleri sindirmesi için midesi ve bağırsakları, kan pompalaması için bir kalbi var. Nefes almayı, işitmeyi, beslenmeyi, hatırlamayı ve aç, yorgun, mutlu ya da ağrısı olduğunu anne-babasına söylemeyi öğrendi.

Artık dünya ile karşılaşmaya hazır.

Tek Başına Hayatta Kalmak

Fetüs, 26 ila Haftalar arasında önemli bir dönüm noktasına gelir. Bu hafalarda doğsaydı ana rahminin koruyuculuğu dışındada hayatta seafoodplus.info de yoğun bakıma ihtiyacı olurdu ama merkezi sinir sistemi, ritmik soluk alıp verme hareketlerini yönetecek, sindirim sistemindeki kasılmaları koordine edecek ve vücut sıcaklığını kontrol altında tutacak kadar olgunlaşmış, akciğerleri ve kan damarları, havadaki oksijen-karbondioksit alışverişini yapacak kadar gelişmiştir. 22 haftalıkken doğan bebeklerin, özellikle doğum ağırlıkları çok düşük değilse nadiren hayatta kaldıkları da görülüseafoodplus.info doğan bebeklerin hepsi yüksek bir beyin hasarı riski taşır; Haftadan önce doğan bebeklerin yaklaşık yarısında sakatlık ve öğrenme güçlükleri ortaya çıkar. Zamanında doğan normal bir bebek yaklaşık kg ağırlığındadır. Doğduğunda ağırlığı gramdan daha düşük olan bebekler genellikle hayatta kalmaz. Ağırlığı  ila kg arasında olan bebeklerin büyük bir kısmı hayatta kalır ama yine de komplikasyonlar oluşabilir. Erken doğan bebeklerde görülen diğer komplikasyonlar arasında olgunlaşmamış sinir sistemi, böbrekler ve diğer organlar yer alıseafoodplus.infoıca, erken doğan bebekler genellikle enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına açıktır.Önemli olan bebeğin doğduğunda gelişiminin hangi evresinde olduğseafoodplus.info nedenle, 38 haftada doğduğu halde erken doğduğu izlenimini verecek kadar küçük olan bebeklerin de özel ilgiye ihtiyacı vardır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir