istemem şiir / İstemem Şiiri - Nevzat Uçar

Istemem Şiir

istemem şiir

Fatih Sultan Mehmet ve Avnî’nin Şiiri: İstemem!

Avni, Fatih Sultan Mehmet’in şiirlerindeki mahlas ismidir. Osmanlı padişahlarının en önemli özelliklerinden biri iyi eğitimalmış oldukları gibi iyi birer şair de olmalarıdır. Onca savaşa rağmen, sanatçılıklarını ve duygusallıklarını bozmayan bu padişahlar, edebiyat ve şiirle meşguldüler.

Osman Gazi ile başlayıp Orhan Gazi, I. Murat Hüdavendigar, Yıldırım Bayezid, I. Mehmet Çelebi, Fatih’in babası II. Murad ve Avni mahlasıyla Fatih Sultan Mehmet ile devam edip giden silsilede en meşhur beyitlerden biri de  Sultan Selim’in kendi ölüm sebebi olan Şirpençe hastalığını haber verdiği beyitlerdir:

Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn itdi felek

Giryemi kıldı füzûn eşkimi hûn itdi felek

Şîrler pençe-i kahrumdan olurken lerzân

Beni bir gözleri âhûya zebûn itdi felek

Öte yandan Sultan Süleyman’ın dillere destan olan şu beytini atlamayalım:

Halk içinde mu‘teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi

Olsa kumlar sağışınca ‘ömrüñe hadd ü ‘aded

Gelmeye bu şîşe-i dehr içre bir sâ‘at gibi

1.Mahmud’un şu beyitleri ise Peygamber aşkını hatıralara kazımıştır:

Yâ Resûla’llâh bu ‘abd-i ‘âcizüñdür pür-kusūr

‘Afv ile cürmüm kerem kıl nusrete lutf-ı vüfûr

Eyle ‘âciz ümmetüñe kıl şefâ‘at serverâ

Kasdı hidmetdür ider sâyeñde elbette zuhûr

Son olarak bu konunun sahilinden Peygamber efendimize ithafen yazılmış bir şiir var ki insanın okurken tüyleriniz diken diken olmaktadır.

İşte Hz. Fatih Sultan Mehmet’in AVNİ mahlasıyla Hz. Muhammet’e (sav)  ithafen yazdığı İSTEMEM şiiri.

Bestekar Padişahlardan şarkılar dinlemek için tıklayınız

İşte “Avni” mahlaslı Fatih Sultan Mehmet’in İstemem isimli şiirini 29 Mayıs Fetih günü münasebetiyle yayınlıyoruz:

İSTEMEM

Sen kokmayan gülü neyleyim,
Neyleyim sensiz baharı?
Sen doğmayan günü neyleyim,
Neyleyim sensiz ben dünyayı?

Senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem
meltemi istemem.
Seni parlayacaksa parlasın yıldızlar,
Sana yanmayan yıldızı semalarda istemem.

Bülbüller söyleyecekse seni söylesin,
Senden okumayan bülbül olsa dinlemem.

Özlemim sen olacaksan yansın yüreğim,
Sılası sen olmayan gurbeti istemem, vatanı istemem.

Bir ateş yakacaksa beni kalbimden,
Senin aşkının ateşi yaksın,
Senden gayrı başka bir aşkla kül olursa kalbim,
Bu kalbi istemem, ateşi istemem, koru istemem.

Seni göremediğim vahalar bedevilerin olsun,
Ben senin çölünü isterim, suyu istemem.

Sana çıkacaksa durmaz yürürüm,
Sonu sen çıkmayan yönü istemem, yolu istemem.

Ben gönüllü bir köleyim, kulağımda küpem.
Kalbini fethedecekse geçerim bin Sina’yı birden.

Yoksa neyime?
Bu fethi istemem, Mısır’ı istemem, cihanı istemem.

Ben Sultan Fatihim, önündeyim İstanbul’un.
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için.

Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul’u istemem.

Ben bir garip yunusum, yazdığım sensin, yandığım sen.

Senden gayrı bir aşka ben kalemi istemem, kağıdı istemem.

Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim.
Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem…

Fatih Sultan Mehmet

Dinlemek İçin Tıklayınız

Sosyal medyana değer kat!

ERDEMOĞLU HOLDİNG 3 FİRMASIYLA İHRACAT ŞAMPİYONLARI ARASINDA

Bu hafta sizlerle Fatih Sultan Mehmet’in Peygamber Efendimize atfen yazmış olduğu şiiri paylaşmak istedim. Malum Nisan ayındayız ve çeşitli programlarla O’nu (sav) anlamaya çalışıyoruz. Öncelikle bir insanın sonrada bir padişahın Efendimize beslemiş olduğu özlemin, sevginin, muhabbetin, hürmetin ifadesi olan bu şiiri istifadenize sunuyorum…

Sen kokmayan gülü neyleyim,
Neyleyim sensiz baharı?
Sen doğmayan günü neyleyim,
Neyleyim sensiz ben dünyayı?

Senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem,
meltemi istemem.
Seni parlayacaksa parlasın yıldızlar,
Sana yanmayan yıldızı semalarda istemem.

Bülbüller söyleyecekse seni söylesin,
Senden okumayan bülbül olsa dinlemem.

Özlemim sen olacaksan yansın yüreğim,
Sılası sen olmayan gurbeti istemem, vatanı istemem.

Bir ateş yakacaksa beni kalbimden,
Senin aşkının ateşi yaksın,
Senden gayrı başka bir aşkla kül olursa kalbim,
Bu kalbi istemem, ateşi istemem, koru istemem.

Seni göremediğim vahalar bedevilerin olsun,
Ben senin çölünü isterim, suyu istemem.

Sana çıkacaksa durmaz yürürüm,
Sonu sen çıkmayan yönü istemem, yolu istemem.

Ben gönüllü bir köleyim, kulağımda küpem.
Kalbini fethedecekse geçerim bin sina’yı birden.

Yoksa neyime?
Bu fethi istemem, Mısır’ı istemem, cihanı istemem.

Ben Sultan Fatihim, önündeyim İstanbul’un.
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için.

Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul’u istemem.

Ben bir garip yunusum, yazdığım sensin, yandığım sen.

Senden gayrı bir aşka ben kalemi istemem, kağıdı istemem.

Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim.
Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem…

Gitme İstemem

Gitme İstemem

Bir önceki yazımda Mevlâna’nın ‘’Etme!’’ isimli şiirini açıklarken Mevlâna’nın Şems ile olan ilahi aşklarını idrak edemeyen bir güruhun Konya'da haklarında dedikodu yapmaya başlaması üzerine Şems’in Konya’yı terk edip Şam’a gittiğini ve Mevlâna’nın bu sevgili dostunun gidişine çok üzülüp Şems'e içinde ‘’Etme!’’ isimli şiirinin de bulunduğu bir mektup gönderdiğini ve Şems’in de bu mektuptan etkilenip Konya’ya geri döndüğünü yazmıştım. 

Ancak hikâyenin devamı var tabii…

Şems’in Konya’ya gelişine herkes sevinir. Mevlâna’da hasretin sıkıntılarından kurtulur. Fakat huzurla, muhabbetle, dostluk içinde süren günler pek fazla sürmez. Dedikodular yeniden başlar. Şems, her dedikoducu topluluğun olduğu gibi o dedikoducu topluluğun da yine kinle dolduğunu, gönüllerinden sevginin uçup gittiğini, akıllarının nefislerine esir olduğunu ve kendisini ortadan kaldırmaya çalıştıklarını anlar.  Sultan Veled’e der ki Şems; ‘’Gördün ya azgınlıkta yine birleştiler. Doğru yolu göstermekte, bilginlikte eşi olmayan Mevlâna’nın huzurundan beni ayırmak, uzaklaştırmak sonra da sevinmek istiyorlar. Bu sefer öylesine gideceğim ki hiç kimse benim nerede olduğumu bilmeyecek. Aramaktan herkes acze düşecek, kimse benden bir nişan bile bulamayacak. Böylece birçok yıllar geçecek de kimse benim izimi tozumu göremeyecek.'’ İşte Sultan Veled’e böyle yakınan Şems,1247-1248 tarihinde Konya’dan aniden gidip kaybolur.

Şems’in bu kayboluşu ilgili bir başka rivayet daha vardır:

Şems ve Mevlâna bir gece sohbet ederken kapı vurulur ve dışarıdan kalabalık bir güruh; ‘’Şems! dışarı çık'' diye bağırır… Mevlâna yaklaşan acı kaderi sezmişçesine ‘’çıkma’’ diye yalvarır. Şems gülümseyerek cevap verir: "Telaşlanma! Verdiğimiz sözü tutma vakti gelmiştir." diyerek kapıya yönelir.  Mevlâna: ‘’Ne sözü, nereye gidiyorsun niye?'' diye ellerine yapıştığında Şems yıllardır sakladığı sırrını söyler: "Şam’da Rabbime yalvarmış, aşkımı seyredeceğim bir ayna istemiştim Rabbim seni verdi sende seyrettim." "İyi işte seyre devam edelim’’ der Mevlâna. Şems; "Rabbim de bana demişti ki, ‘’O aynayı verirsem ne bağışlarsın?’’ Tereddütsüz şöyle demiştim; ‘’Başımı veririm."

Şems dışarı çıkar. Sadece bir ‘’Allah!!!’’ nidası duyulur. Sonrasında Ay ışığında yerde üç beş damla kan seçilir ama ne baş ne ceset ne de katiller gözükür. Aşk sır olur. Mevlâna’yı sahiplenenler, onu paylaşmak istemeyenler şehit etmişlerdir Şemsi.

Elif Şafak ‘’Aşk’’ isimli kitabında (Doğan Kitap, 2009) Mevlâna ile Şems ilişkisini anlatırken Ahmet Ümit de ‘’Bab-ı Esrar’’ isimli kitabında (Everest Yayınları, 2016) Şems’in işte bu katledilişini anlatır.

Şems’in kaybolmasından sonra Mevlâna perişan olur, her yerde Şems’i arar, herkese Şems'i sorar. Bir gün bir adam, ‘’Şems’i Şam’da gördüm’’ diye bir haber verir. Mevlâna buna tarif edilemeyecek şekilde sevinir ve o adama hediye olarak üstündeki hırkasını verir. Dostlarından birisi, ‘’Bu haber yalandır, o adam hiç Şam’a gitmemiştir, hiç Şems’i görmemiştir’’ dediğinde Mevlâna şu cevabı verir: '’Evet onun verdiği bu yalan haber üzerine üzerimdeki hırkamı verdim. Eğer, doğru haber verseydi, canımı verirdim.'’

Mevlâna, Şems’i çok arar. Ayrılığın büyük acısıyla gözyaşları döker, şiirler söyler... İki kere Şam’a gittiyse de izine rastlayamaz Şems’in.

Şems’in bedenî varlığını bulamayan Mevlâna, onu mânâ yönünden kendinde bulur ve aramaktan vazgeçer artık. Bu duygusunu bir şiirinde şöyle anlatır:

‘’Beden bakımından ondan ayrıyım ama,
bedensiz ve cansız ikimiz de bir nûruz.
Ey arayan kişi! İster onu gör, ister beni.
Ben O’yum, O da ben.’’

‘’Etme!’’ şiirini açıklarken de yazmıştım; Mevlâna’nın Şems’e duyduğu aşkı ve sevgiyi; her sevgiye, her aşka, her güzelliğe, her özleme cinsellik gözüyle bakan bu dünyanın gafil insanları anlayamazlar. Aşkı bilmiyorsan ey insan sen nesin ki!

Mevlâna günümüze de hitap edercesine bu gafillere şöyle seslenir: ‘’Ey gafil! Sen kendi şehvetine aşk adını koymuşsun. Şu halinle o namusu ekberi soymuşsun. Aşkın asıl manasının altını oymuşsun. Bir bilebilsen küstahlığa nasıl doymuşsun.’’

Mevlâna; işte Şems’in bu gidişine, bu ayrılığına acıyla gözyaşları dökerken, büyük bir çaresizlik, içten gelen bir haykırış, arşı âlâya çıkan bir feryâd, bir figan halinde yazdığı şiirdir ‘’Gitme İstemem’’...

Kim ister ki böylesine bir sevdiğinin gitmesini…

Dosta duyulan bir sevgi böyle mi anlatılır, aşk ateşi böyle mi yakar, bir özlem böyle mi yaşanır, bir dostun, bir sevgilinin yokluğu böyle mi hissedilir, bir insan böyle mi yakarır, bir ''Gitme!'' böyle mi denir? Evet; denmiş işte:

Gitme İstemem

Demek sen böyle salına salına bensiz gidiyorsun ey canımın canı. 
Ey, dostlarının canına can katan, 
Gül bahçesine böyle bensiz gitme istemem. 

İstemem, ey gökkubbe, bensiz dönme 
İstemem, ey ay, bensiz doğma. 
İstemem, ey yeryüzü, bensiz durma 
Bensiz geçme, ey zaman, istemem. 

Sen benimle beraberken 
Hem bu dünya güzel bana, hem o dünya güzel. 
İstemem, bensiz kalma bu dünyada sen, 
O dünyaya bensiz gitme, istemem. 

İstemem, ey dizgin, bensiz at sürme. 
İstemem, ey dil, bensiz okuma. 
İstemem, ey göz, bensiz görme. 
Bensiz uçup gitme, ey ruh, istemem. 

Senin aydınlığındır aya ışığını veren geceleyin. 
Ben bir geceyim, sen bir aysın madem, 
Gökyüzünde bensiz gitme, istemem. 

Gül sayesinde yanmaktan kurtulan dikene bak bir. 
Sen gülsün, bense senin dikeninim madem, 
Gül bahçesine bensiz gitme, istemem. 

Senin gözün bende iken 
Ben senin çevganın önündeyimdir. 
Ne olur, öylece bak dur bana, 
Bırakıp gitme beni, istemem. 

O güzelle berabersen, sen ey neşe, 
İstemem, sakın içme bensiz. 
Hünkarın damına çıkarsan, ey bekçi, 
Sakın bensiz çıkma, istemem 

Bir şey yoksa bu yolda senden, 
Bitik bu yola düş enlerin hali. 
Ben senin izindeyim, ey izi görünmez dost, 
Bensiz gitme, istemem. 

Ne yazık bu yola bilmeden, rasgele girene! 
Sen ey, gideceğim yolu bilen, 
Sen ey yolumun ışığı, sen ey benim değneğim, 
Bensiz gitme, istemem. 

Onlar sadece aşk diyorlar sana, 
Oysa aşk sultanımsın sen benim. 
Ey, hiç kimsenin düşüne sığmayan dost, 
Bensiz gitme, istemem.

Mevlâna Celâleddin Rumî

Bağlantıda Halit Ergenc'in Muhteşem Yüzyıl dizisinde seslendirdiği bu şiir sunulmaktadır. Şiii beğenmişseniz bir de ney eşliğinde dinleyin isterim.

https://www.youtube.com/watch?v=QSYsVL2I6SE

Osman AYDOĞAN


Yorumlar- Yorum Yaz

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası