köyde ekmek fırını nasıl yapılır / Seyyar Taş Fırınlar

Köyde Ekmek Fırını Nasıl Yapılır

köyde ekmek fırını nasıl yapılır

Ekmek fırınını nasıl yaptık?

Yola çıkarken “Yaptığımız her şeyi belgelendireceğiz” dedik. Maksat, ileride televizyon programlarına çıkıp kameralara “biz bunların hepsini yazdık, belgeleri mevcut” diye sallayacak materyalimiz olsun. Bi’ de şu var tabi: İnternette “şeylerin” nasıl yapılmaları gerektiğini anlatan video ve yazılar gırla; ama o “şeyi” daha önce yapmamış insanın, o şeyi ilk defa yaparken yaşadığı somut süreç, soru işaretleri, dinamikler ve hatalar hakkında pek bi’ ipucu yok.

Kırsala dönen ve/veya kendine yeterliliğini arttırma yolunda olanların, yani başlangıç aşamasındakilerin temel ihtiyacı tam da bu tür bir bilgi ama.

Neyse, uzatmayayım şimdilik. Yeşil Gazete'de tüm bu meselelerle ilgili uzun bir yazı dizisi fikri var kafamda, orada girerim detaya.

Yaptığımız hemen her işte olduğu gibi bu fırın projesinde de temel yaklaşımımız şu oldu: Varolan malzeme ve altyapıyla, mantık yürüterek, insanlara sorarak (ve ama her söyleneni de hemen yapmaya kalkmadan!), en düşük masrafla yap.

İşin keyfi burada zaten.

Fırın bittikten sonra yaptığımız çok derin ve kapsamlı (=google'lamaca) araştırmada gördük ki, fırının kubbesindeki eğim için özel olarak kesilip traşlanmış tuğlalar bile satılıyormuş. Bunları kullanarak inşa ettikleri fırını “kendin-yap” olarak değerlendirenler de var. Saygımız sonsuz, cidden (ironi yok). Ve ama biz tam ters kutuptayız: Bırak özel kesilmiş tuğlayı, 30 yaşından genç ya da şekilsizlikten ayna çatlatmayan, en az bir köşesi kırık olmayan tuğlayı kullanmıyoruz. (Geçen haftalardaki duvar yapımı, misal)

Fırınla ilgili genel veriler şöyle:

Toplam masrafımız, 25 TL. Tek kalem zaten: 50 kg iri deniz tuzu (kilosu 50 kuruş).

Yapım zamanı: Aralık 2013

Net süre: Yaklaşık 40 kişi*saat

Brüt süre: 9 gün

Bizim hakoşun (çerkesçe: evin dışında bulunan mutfak/kiler binası) duvarına dayalı bir fırın vardı yıllar önce, zamanla çökmüş. Onun tabanını kullandık ve bu sefer ağzını hakoşun içine doğru değil de, bahçeye doğru verdik (Yaptığımız salça, turşu, püre, kısacası gıda saklıyoruz, içerinin ısınmaması lazım).

image

İlk iş, yukarıdaki fotoda görünen bir ufak sopayla, yıllardır kullanılmayan fırın “kaidesi”/temeli üzerinde biriken toprağı ve bitkileri kazımak oldu.

Çıkan yüksek humuslu toprağı (tahminen potasyum ve kalsiyumu yüksektir), bi’ çeşit soğandan tohum almak için ayrıca değerlendirdik.

Toprağı birer arkeolog titizliğinde temizledik, altında kalmış eski tuğlalara ulaşana dek.

image

Duvarda gözüken eski fırın ağzını tuğlayla ördük sonra, harcımız hep aynı bu arada: Kara (killi) toprak ve ince elediğimiz kum.

Fırının beton temelinin bir kısmı kırılmış, sadece onu tamir ederken birazcık çimento kattık harca (zemin beton olunca, el mecbur). Üstünü tuğlalarla kapattık.

image

Unutmadan: Fırının üstündeki çatıyı da Kasım ayında yapmıştık, o da eski-püskü odunlardan. Zaten bahçe yepisyeni kalas dolu, eski ve şekilsizler bitti. Hala da onlardan arıyoruz fellik fellik; eski malzemeyi yeniden kullanarak iş yapmanın zevki bariz bağımlılık yaratıyor.

Temel düz ve hazır ve nazır olduğunda, etrafını bir sıra tuğlayla çevreledik.

image

Burada bir not: Fırın yapımı sırasında kullandığımız tuğlaların tamamı, bundan 15 sene önce, 20 yaşındayken falan yıkılmış dam var bi’ tane evin yukarısında, onun toprak altında kalmış yıkıntılarından.

Yukarıdaki fotoğrafta görünen alanı izolasyon malzemesiyle doldurmaya geldi şimdi sıra.

Formülümüz:

  • Cam kırıkları,
  • tuz,
  • mil (ince) kırmızı toprak,
  • kül.

Camı küçük parçalara kırmak en zoru oldu. Baya’ farklı yöntemler denedik (birinin fotoğrafı aşağıda), olmadı. Sonunda Onur, örs gibi bi’ şey var bizde, onun üzerinde kalın demir boruyla yufka açar gibi kırıntıladı camları, teker teker. (Fotoğrafı yok bunun, hayalgücünüze güveniyoruz)

image


Kullandığımız tuğlalara yakından bakış: Yosunları temizlemek için eski tel fırça, fi tarihinden kalma kireç harcı artığından kurtarmak için de keski ucu.

image

İzolasyona başlamadan önce, kalite kontrol ekibi iş başında.

image

Önce tuz:

image

Ardından yufka gibi açılmış/kırılmış cam parçaları:

image

Cam yetmeyince, yine tuz:

image

Üstüne, zemin düz oldu mu diye ev yapımı-tepsi tipi su terazisiyle kontrol etmece (altında da, düz dursun diye cam var bak, şeytan ayrıntılarda gizli!)

image

Üstüne kül, ince elenmiş. Amacı hem izolasyon yapması (kül çok iyi izole eder ısıyı!), hem de üstüne sereceğimiz toprağın içinde olabilecek kum parçacıklarının (ki iyi izole etmez), zamanla tuz ve camın arasına karışıp onları da yoldan çıkarmasını engellemek.

image

Son sıra, çay boyundan getirdiğimiz kırmızı mil toprakta:

image

Bu toprağı, şu el yapımı ve özel tasarım “mini endüstriyel boy” eleğimizde elemiştik tabi önce:

image

Bu eleğin çalışma şekliyle ilgili editlenmemiş bi’ videoyu da ekleyelim madem:

El yapımı tambur elek - Home made rotary sieve from Ormanevi on Vimeo.

Toprağı eleyip serdikten sonra üstünden, bu iş için özel olarak ABD'den 599 $‘a aldığımız mutfak tüpüyle geçtik, zemini düzledik.

image

En sonunda da, yanında hediyesi olarak gelen kalasla son bir tur bastırmaca

image

Bu arada, tuğlaları da yukarıdaki dam arkeolojik yıkıntısından toplayıp getiriyor, boyutlarına göre mümkün mertebe sınıflandırıyor ve yosundan neyin temizliyorduk.

image

Şimdiki adım, fırının tabanını örmece: Tuğla sıralarını aynı hizada değil de, böyle adeta sanki birbirinin içine girermişçesine gibi dizmek önemli: Sürtünme, ve haliyle sağlamlığı artıyor zeminin (eli-yüzü düzgün, fabrika çıkışı ve tektip tuğlalarınız varsa da önemli bu unsur, teknoloji her şeye kadir değil). Karanlık ve gizemli fotoğrafları sevenlere gelsin:

image

Siz okumaktan, ben yazmaktan bıktım ama yine: Tuğlalar düz ve düzgün olmanın çok uzağında, adeta birer serseri gibi kafalarına göre şekillerde, malum. Biz de modern toplumdan öğrendiklerimizi tuğlalara uyguladık: Jet'in (taşlama aleti) ucuna taktığımız bir zımpara taşıyla kendilerini biçip düzleyip, istediğimiz hizaya getirdik.

image

Zeminimiz hazır mı? Henüz değil, çünkü bunu yazmış mıydım emin değilim ama tuğlalar çok şekilsiz. Aralarındaki boşluğu da bir adet telleri dökülmüş çelik fırça yardımıyla, ve yine kırmızı mil toprakla dolduruyoruz.

image

Olduğu kadarıyla şu kadar:

image


Fırın örmeye başlayabiliriz artık. Malzemelerimiz:

  • Aynı tuğlalar
  • Kara killi toprak
  • İnce elenmiş kum


Harcı yaparak başlamalı. Bunun için eski bir naylonu toprağa seriyoruz, altına 3-5 taş koyarak biraz çukur yapıyoruz. İçine killi toprak ve ince elenmiş kum dolduralım. Şimdi de (hava soğuk olduğu için), içeride maşinganın üstünde ısıttığımız suyu ilave edip ayaklarla çiğneyerek yoğuralım.

image

Harcın hazır olduğunu hissederek anlayacaksınız. Bir de içinde böyle büyük (nohuttan büyük, diyelim) parçacık kalmamış olacak, onlar su ve kumun içine nüfuz edemediği kil topakları çünkü, o halde harç işlevi görmezler.

Harcı zeminin üstüne koyup, üstüne de tuğlayı bastırarak (ama sakin sakin bastırarak, zemini falan kırmadan) yerleştiriyoruz. Tuğlaların bir yanı oyuk, o oyuk kısmı aşağı getirecek şekilde yaptık biz hepsini. Böylece hem üst sıralar, altlarındaki sıralara daha iyi yapıştı, hem de artan/kenarlardan portlayan harç, hemen yanına koyacağımız tuğlaya zemin oldu, falan.

image

Şimdi o değil de, şu kubbe örmece gerçekten ince iş. Ve ama, teknik falan bilmeden de, içgüdüler ve akıl yürütmeyle olacak iş, bence. Hatta esas öyle yapılması gereken bi’ iş bile olabilir. Ben ilk defa yaptım misal hayatımda, öncesinde herhangi bir inşa veya mimari eğitimim de yok, “Kubbe nasıl yapılır” videosu da izlememişim, makalesi de okumamışım. Hatta itiraf edeyim, Google'a “Nasıl fırın yapılır?” diye sorup, “Fırın Kardeşliği"ndeki fırın tariflerinden birini okumam da fırının inşası neredeyse bittikten sonra oldu.

Oluyor yani, gözünüz korkmasın. "Kırsalda yaşam 101” dersini iyi aldıysanız hayattan, gerisi kolay. Onsuz da hiç bi’ şey olmaz zaten.

image

Kubbenin ilk sırasını örmeye başlar başlamaz, bahçeden bulduğumuz şekilli bir demir parçasını koyduk araya - ağız niyetine. Fırını bitirdikten sonra onun üst kısmını da kille kapattık (ki o da acayip bi’ mühendislik deneyimiydi, hele benim gibi Eşit Ağırlıkçı'ya) gerçi, gereğinden fazla büyük olduğunu fark edip.

Arada lafa daldık da, 3. sıraya kadar gelmişiz:

image

Bu noktadan kubbenin sonuna kadar olan süreçte fotoğraf yok, çünkü çekecek insan yoktu o ara. 3. sıraya kadar tuğlaları her seferinde 1-2 cm içe doğru kaydırarak geldik. Bunu yaparken harç işini iyi yapmanız gerekiyor ama, özellikle de çimento gibi malzemeler kullanmıyorsanız. 3. sıradan itibarense, her sırada hem 1-2 cm içeri doğru kaydık, hem de tuğlaları böyle hafiften dikmeye başladık: Yani fırının çeperinde kalan yanlarının altına nispeten bol harç, iç tarafına neredeyse hiç harç  - Ama iç tarafa hiç harç koymamaya kalkmayın, fırın çöküverir kafanıza. Ya da neyse öyle yapın isterseniz ya, iç güdülerinize ve aklınıza güvenin.

Kubbenin sonuna yaklaştıkça, şöyle bi’ şey olmaya başladı:

image

Arada dik koyduğumuz bir iki tuğla oldu, fotoğrafta da gözüken. Fazladan ısı hapsetsinler de içlerinde, içerideki ısıyı düzenlesin ve daha uzun süreli kılsın diye. Oturma odanızın içine bir varil su koymak gibi (şimdi örnek verdik diye gaza gelip yapmayın ama), gündüz ısınıp içeriyi serinletir, akşam da o ısıyı yayarak sıcak tutar.

Az önce bahsettiğim “tuğlaları hafiften dikmek” işi şu alttaki fotoğrafta net gözüküyor.

image

Burada harcı güzel yapmak önemli, kile ve kuma güvenmek (ama her kile ve kuma da güvenmemek, içgüdülerinizi izleyiniz derim yine). Bu tuğlaların her biri 2 kg'ya yakın; o ağırlığı, belli bir yükseklikten sonra hele, dik açılı bir zeminde sabit tutmanız gerekiyor. İşte bunlar hep harç.

Kubbe bitmeden az önce, içeriden görünüm:

image

Bir de tepeden foto alıp bir sonraki aşamaya geçelim. Kubenin üst kısmının tam kapanmış halinin de fotoğrafını çekememişiz, ama işte bunu böyle devam ettirip karga tulumba nihayete erdirdiğimizi hayal ediverin:

image

Fırının iskeleti tamam, devamı da şu: üstünü sıvamak. Bu da çok önemli bi’ kısım, zira esas ısı izolasyonunu bu sıva sağlayacak. Hatta şöyle diyelim: O sıvayı, şu tuğlaları olmadan yapmanın (ve sonra o sıvanın kalıp gibi öyle kalmasının) bir yolunu bulsaydık, tuğla falan koymazdık hiç. O kadar önemli bu sıva işte. Malzemelerimiz de şunlar:

  • Kırmızı (mil) toprak
  • İnce elenmiş saman (kalın olmaz)
  • Bi’ de opsiyonel, biz deneysel olsun diye kattık, ince talaş (Mantık şu: Talaşlar kilin içinde ısıyla yanıp gaz olacak ve böylece sıva içinde hava kabarcıkları oluşturacaklar = fazladan ısı izolasyonu)

Karışımın miktarı da yaklaşık şöyle - az saman, çok toprak (yine, içgüdü ve akıl en doğrusunu söyler; hem bu tür yerel ve standart olmayan malzemelerde hata yapmak da pek kolay değil).

image

Samanın özelliği şu: Mil toprağın arasında kılcal kılcal yerleşiyor, sıvanın kuruduğu zaman çatlamasını engelliyor. İlk katın yine de çatlayan kısımları, ikinci kat bi’ sıvamayla kapatılabiliyor, muş, köyden 3-5 abiye göre. Ve ama, bizimki pek çatlamadı da nedense…

Sıvayı ayaklarla çiğnedikçe şu hale geliyor, gelmeli, gelecek:

image

Sonra da fırın iskeletinin üstünü bol bol (ortalama 2-3 parmak kalınlığında) şekilde sıvıyoruz.

Bu sıvanın üstünden ıslak bi’ bezle ve/veya ıslak ellerle geçerek pürüzsüzleştirmek de, hem sıvanın güzel ve homojen oturmasını sağlamak için önemli, hem de estetik kaygılarınız varsa..

image

Sol tarafında “avans” denen boşluğu da bıraktık, tee tuğlaları dizerken (ve sonra sıvarken). O da içerinin sıcaklığını dengelemek için kullanabileceğimiz bi’ başka mekanizma (Aç, kapa, yine aç, falan…)

Fırının nasıl kullanıldığı ve ekmeğin nasıl yapıldığı ayrı mesele, baya’ da ince bi’ iş. Aşağıda fırının son halini koyup kapatalım bu yazıyı (Şu ana kadar 6 seferde toplam 60-65 tane ekmek yaptık).

image

Böyleyken böyle.

Durukan

ufuk saçıntı

Müstakil bir eviniz var ise veya hobi bahçenizde kendiniz “yeni bir şeyler yapabilirmiyim?” diye düşünüyorsanız, bir köy fırınını yapmak iyi bir fikir olabilir. Sitenizin bahçesinde de bunu ortak karar alıp yapabilirsiniz. Taş fırın yapımı zahmetli, sabır ve beceri isteyen bir iştir. Sonucunda ise sevdikleriniz ile güzel vakitler geçirebilmek için yeni bir sebep ortaya çıkmış olur.

Fırın için Yer Seçimi ve Planlama

Öncelikle fırınınızı yapacağınız yeri seçmelisiniz. Fırın yeri seçerken rahatlıklar odun alabileceğiniz ve suya yakın bir yer güzel bir tercih olacaktır. Seçtiğiniz yer, fırın yandığı zaman çıkardığı duman komşularınızı rahatsız etmeyecek ve çok da ayakaltı olmayacak bir yer olmalıdır. Bahçe içerisinde 160x200 cm ’lik bir alan fırın için yeterli olacaktır.

Fırın Yapımı İçin Gerekli Malzemeler

Taş fırın yapımında birçok malzeme kullanılabilir. Fırın büyüklüğü, görselliği ve kullanım sıklığına göre farklı malzemeleri seçebilirsiniz. Çoğunlukla yapılan yöntemlere göre şu malzemeler kullanılarak fırınınızı yapabilirsiniz.

  • Çimento 3 torba,
  • Kireç 1 torba,
  • Ateş tuğlası 40 adet  ,
  • Harman tuğla 300 tane,
  • Şamot 1 torba,
  • Kaya tuzu 50 kg,
  • Cam şişe 1 çuval,
  • Dere kumu 1 m3,
  • Kalıp malzemesi,
  • Parça demirler,
  • İri taş veya yığma tuğla,
  • 4 parça taş yünü ve el aletleri ile fırınınızı yapabilirsiniz.

Taş Fırın Yapım Aşamaları

Öncelik ile fırının yapılacağı yerdeki varsa bitkisel toprağı 20-30 cm kazarak temeli hazırlayalım. Bitkisel toprak pek kıymet vermediğimiz zeminin 30-40 cm üst tabakasıdır, oluşumu yılları bulur. Kazılan yerin etrafı kalıp tahtaları ile kapatılarak temel betonu olacak alan belirlenir. Burada 160x200 cm alanı temel olarak kullanacağız. Beton dökülecek alanın alt kısmı 5-10 cm ‘lik taşlar ve mıcır ile blokaj yapılır. Blokaj üzeri bulunan demir parçaları ile her iki yönde ızgara olacak şekilde demir bağlanarak 15 cm olacak şekilde temel betonu dökülür.

Bahçede Taş FırınTemel betonu üzerine 80-90 cm yüksekliğinde olacak şekilde tuğla, briket veya iri taşlardan fırın kaidesi hazırlanır. U şeklinde yapılan kaidenin üzerine kalıp konularak kaide betonu dökülür. Kaide betonu üzerine net 90 cm gelecek şekilde daire şeklinde 2 sıra harman tuğlası örülür. Dairenin içerisi kırık cam parçaları ile doldurulur, daha sonra üst kısıma kaya tuzu ve en sonda ince sofra tuzu konarak tesviye işlemi yapılır. Bu işlemler, fırında kaliteli ekmek pişirmek için gereklidir.

Fırın bitmiş tabanını oluşturmak için ateş tuğlası döşenir. Ateş tuğlası tabana döşenirken şamot harcından faydalanılır. Şamot harcı 1 ölçek çimento, 1 ölçek şamot, 1ölçek kireç ve 3 ölçek dere kumu ile hazırlanır.
Sonraki işlem fırın ağzının hazırlanmasıdır. Fırın ağzı 50 cm ‘lik bir tepsinin girebileceği büyüklükte olmalıdır. Tercihen 50 cm ağız genişliği 40 cm yükseklik seçilebilir. Bu ölçüler 90 cm lik yarım küre şeklinde olacak fırın içindir. Fırın ağzı kemeri yapıldıktan sonra arka tarafında kubbe yapılmaya başlanır. Fırın kubbesi ön tarafı yaptığımız fırın ağzına değen her kademede içe doğru eğimli örülen bir yapıdır. Fırın kubbesini yaparken basit bir şablondan yararlanabiliriz veya fırının içine tamamen nemli kumla doldurup üzerine çimento kâğıtları ile kapatarak kendimize rahatça çalışacağımız bir taban hazırlayabiliriz. Çimento kâğıtları kalıp için koyduğumuz kumların harca ve tuğlalara yapışmasını engelleyecektir. Kubbe yapılırken içine askı için bir demir parçası da koyabilirsiniz, yapacağınız fırın işlerinde bu size bayağı fikirler verecektir. Kubbe harman tuğlası ile örüldükten sonra üzeri şamot harcı ile kaplanır. Kubbe içerisindeki kum boşaltılarak genel bir temizlik yapılır.

                                               

                                                         AMCA VE YEĞENİN KÖY FIRINI



Selam arkadaşlar. İlk defa bir blok yazıyorum. bundan dolayı hatalarım olacak ise af oluna. Kısa süre önce amcam ile bir köy fırını yaptık. Bir fırının nasıl yapılacağını elbette bilmiyorduk. İnternet'te görmüş olduğumuz köy fırını yapılışlarını inceledim. yapılabilir gözüküyordu. Amcamdan da cesaret alarak ,birlikte bir köy fırını yapmaya karar verdik.
Sizlere elimden geldiğince fırın yapım aşamalarını adım adım resimli bir şekilde anlatmaya çalışacağım. İnternet'teki  arkadaşlardan faydalandığım birçok yöntem oldu. Amcam ile geliştirdiğimiz yöntemler de oldu. Hepsini harmanlayıp , fırın yapmak isteyen benim gibi acemi arkadaşlara faydalı olmak istedim.
Dediğim gibi, Amcama bir köy fırını yapma fikrini sunduğumda, bana eğer yapmak istersem yardımcı olabileceğini belirtti. Amcamın bu işlere eli yatkın olduğunu bildiğimden cesaret alarak, kararımızı vererek kolları sıvadık. İşe ilk olarak fırınımızı nereye yapacağımıza karar vererek başladık. Rahmetli babamın diktiği söğüt ağacına yakın bir yeri fırın için uygun gördük. Bayanlarımızın yer hakkında tartışmalarını dinlemeden ilk kazmayı vurduk. Bir an önce başlamak istediğimizden ölçü filan hesaplamadan kazmayı vurduk. Ölçüsünü 2.50 ye 2.20 belirledik. Tabanı teraziye aldık göz kararı.

Resim 1 :    




Bu aşamadan sonra fırın tabanı betonunu atmak için kalıp hazırladık.

Resim 2 :


Kalıp hazır olduğunda ise tabanı sağlam olsun ve biraz da beton açısından ekonomik olması açısından tabanı taş ile döşeyip harcımızı taşların üzerine döktük. Hatta harcımızı taşların içinde  hazırladık.

Resim 3 :

                                             


                                       


Harcımızı karıştırdıktan sonra harcın donması bekledik. Kumumuz bittiğinden dolayı paydos ettik. 1 hafta sonra malzemelerimizi tedarik edip kalıbı doldurmak için tekrardan bir harç hazırlayıp harcı teraziye alıp donmasını bekledik. Arada bir betonu sulamayı unutmayın.

Resim 4 :        
                                       



Donma işleminden sonra  90-100 arası briket ile fırın alt duvarını örmeye başladık. Ölçülere pek dikkat etmedik, fakat 5 sıra briket yetiyor arkadaşlar.

Resim 5 :
                                       

Fırın altı odunluk mu yapalım diye düşündük, lakin fırın yapan diğer arkadaşların tavsiyesine 

uyarak' tan odunluk yapmadık. Fırın yanmaya başladıktan sonra o boşluktan ısı kaybı olduğunu belirttiler. Biz de riske girmek istemediğimizden, içini tavsiye üzerine taşlarla doldurduk. İrili ufaklı taşlarla doldurmanızı öneririm. büyük taşlar arasında boşluklar oluşmasın. Balyoz ile büyükleri kırın derim ben. İleride yük bindiğinde çökme olmasın.

Taşları doldurduktan sonra sağlamlık açısından ızgara demir koyduk ve üzerine tekrardan harç döktük. Döktük ama bir hatamız oldu, küçük bir kalıp hazırlayıp briketlerin üzerine de harç koymamız gerekirdi. İlk etapta önemsemedik ve üşendik. Ama sıkıntısını ileride göreceğiz.Siz üşenmeyin ve kalıp hazırlayın ve briketlerin üzerine de harç dökün ki, hepsi aynı hizada olsun.

 Resim 6 :

                                         



İkinci bir hatamız oldu. 5. briketi yüksek oldu sebebi ile geri kestik. Lakin bu sefer de de taşlar yüksek attı ve diğer malzemeler için yer açmak için ufak tuğlalarla bir sıra da örmek zorunda kaldık. Yeterince alan açılmış gözüküyordu. 600 civarında irili ufaklı cam şişe toplamıştım. Oluşturduğumuz havuz içerisine ilk önce şişeleri koyduk ve çekiç yardımıyla hepisini de kırdık. Unutmayın, cam sıçramasın diye üzerini çuval ile örtün ve öyle kırın. Cam koyuyoruz ki alt izolasyonu bunlar sağlayacak.

Resim  7  :
                                                 

                                                 

                                               

Camları kırdıktan sonra üzerine ikinci bir izolasyon olarak almış olduğumuz 200 kg kaya tuzunu serdik.

Resim  8 :
                                       

Kaya tuzunu sıkıca pekiştirdikten sonra aldığım bir öneri üzerine tuzun üzerine 2-3 cm kalınlığında Ekrem abimin getirdiği demir talaşını döktüm. Demir talaşı kızdığında kolay kolay soğumayacağını söylediler. Aynen uyguladım ben de. 

Resim 9 :   

                                         

UYARI :   5. briketi kestiğimiz için burada pişman olduk işte. Bir sıra tuğla örmemize rağmen  demir talaşı yüksek attı. Fırın tabanı olarak döşeyeceğimiz ateş tuğlası kırmızı tuğlaların içine gömülmedi ve 1 cm kadar yüksek atı. Ama ona ileride bir çözüm düşüneceğiz artık. .Çünkü talaşın üzerine 5 lik ateş tuğlası koyacağımız için kırmızı tuğla üzeri alçakta kalacak .2 lik ateş tuğlası seviyeyi aynı hizaya getirecek diye umuyorum.

Demir talaşından sonra 5 lik ateş tuğlası ile fırın tabanını oluşturmaya başladık. Aşağı yukarı toplamında 400 adet 5 lik  ateş tuğlası kullandık. Taşları döşer iken çapraz döşeyin.  Dört dörtlük hesap yapmadığımız için tuğlanın sığamadığı yerleri doldurmak için ateş tuğlasını kesmek zorunda kaldık ve sığdırdık. Uyarı, jet taşı ile kestik, lakin siyah olan kesmede zorluyor. Bu yüzden ateş tuğlasını kesmek için elmas uçlu taş kesme bıçağı kullanmanız gerek. 1 adet bıçak bize yetti. 

Resim 10 :

                                         



Ateş tuğlalarını döşedikten sonra karmış olduğumuz özel bir harç hazırlamalıyız. Şamot harcı diyorlar. Biz onu kullandık.Ama şamot harcı hazırlama için özel bir ölçüsü var. Ebat ne olursa olsun,hep aynısını kullanın. Ben 1 litrelik kırmızı taslardan kullandım ölçü olarak.

Harç Ölçüsü :   

1 ölçü şamot toprağı

1 ölçü çimento

1 ölçü kireç

3 ölçü 0,3 kum (ince kum)

Uyarı:  Arkadaşlar, bu karışım çabuk donduğu için hepsini birden sulandırmayın. İlk önce bu karışımı bir el arabasında tek renk olana kadar el ile karıştırın. Ardından azar azar kullanacağınız kadar alıp, bir kovada sulandırın ve bitirdikten sonra aynı işlemi tekrar yapın. Mala ile karıştırmak zamanla eli yoruyor. Biz matkap kullandık. Kovanın içini rahatça karıştıracak kadarlık inşat demirinin ucunu bir iki kere M şeklinde büküp matkaba taktık ve böylece harç karıştırma zahmetini en basite indirdik. Tavsiye ederim çok kolaylık sağlıyor. Yoksa harç işi bizi yorardı.

Ateş tuğlalarını döşedikten sonra az bir şamot harcı hazırlayıp, tuğlaların arasına girecek kadar sıvılaştırıp tuğlaların üzerine döktük ve aralarına girmesi için bu harcı tuğlaya yedirdik ki, tuğla aralarında boşluk kalıp oynamasın.

Artık yavaş yavaş fırın kubbemizin temelini yapma zamanı geldi. Kubbe içi çapını standart ölçüsü olan 110 cm olarak belirledik. Yeter diye düşündük. 60 cm lik bir tahtaya 55. cm'inden bir çivi çaktık. Çiviyi merkez olarak belirlediğimiz bir noktaya sabit tutarak saat yönünde çevirerek tuğlaları dik konumunda dizdik. Tahtayı saat yönünde çevirin ve her çevirişte tuğlayı koyun. Amcam dizdi ,ben de onun dizdiği tuğlaları şamot harcı ile birbirine bağladım. Donması 1 dk bile sürmüyor.

Resim  11 :

                                             

Fırın ağzını kendiniz belirleyin arkadaşlar. Biz 54 cm olarak yaptık ki, tepsileri içine rahat bir şekilde sürebilelim. İlk sıradan sonraki tuğlaları yatay bir şekilde koyama başladık. 

Resim 12 :              

           

Devam etmeden önce fırın ağzını yaptık. taşlardan bir kalıp yaparaktan inşat teli kestik ve taşların arasına yerleştirip örmeye devam ettik. 

3.sıradan sonra artık yavaş yavaş kubbeyi oluşturmak için taşların açılarını genişletmeniz gerek. Elbette koyduğunuz tuğlalar şamot harcı özelliği ile  bir yere kadar düşmüyor ( harç fazla da kuru olmasın). Bir noktadan sonra artık kalıp kullanmanız gerek. Birçok öneriler vardı araştırmalarımızda. Kimisi kum koyuyor, kimileri de balona benzer kalıp hazırlıyordu. Amcamın önerisini uygulamaya karar verdik. 2-3 boy ince pvc su boruları tedarik ettik. Kubbe oluşturacak şekilde büktük, koli bantlarıyla da birbirine bağladık. İşimizi gördü. 

Resim 13-14 :          


 
İleride fırını yaktığımızda içerisine et asarız diye tuğlaların arasına demir koyduk ve ördük. Görünen beyaz borular pvc. kubbe bittikten sonra kesip kesip ön kapaktan geri çıkarttık.

Resim 15  :          
                                   

Kubbeyi sonunda tamamladık. Bir yandan ördük, bir yandan da şamot harcı ile boşlukları doldurduk. Tuğlalar bir noktadan sonra tam uymuyor ve boşluklar çok oluyor. Bu sebepten dolayı birçok tuğlayı kesip kesip yerleştirmek zorunda kaldık.  Kubbeyi tamamladıktan sonraki görüntüsü bu şekilde.

Resim 16  :

                               

İlk önce direkt sıvama işine geçtik. Elimizde hazırda harç vardı. Onu değerlendirdik ve sıvayı attık. Lakin ertesi gün geldiğimizde sıvanın çatlamış olduğunu gördük. Bir sıva daha atacağımızdan önemsemedik ve bacayı yapmaya başladık. Çatlaklar resimde görünüyor. Bu şekil alırsa endişelenmeyin. gayet normal.

Resim 17 :

Bu şekilde donmaya bıraktık. Sıra geldi bacayı yerleştirmeye. Yengem önde baca mı olur, nerede görülmüş diye feryat etti. Tabi ki amcam ve ben yengemi dinlemedik ve önden koymaya çalıştık. Nasıl koyacağımızı düşünür iken aklımıza bir fikir geldi. 2 adet uzun 2 cm lik taş bulduk. Ölçüye göre kestik ve boşluğa köprü gibi oturttuk. 6 adet baca tuğlası aldık. Yan yana koyup 3 sıra şeklinde üst üste koyup sıvadık.

Resim 18 :                         

                                 

Resimde bacanın altında uzanan uzun taşlar gözüküyor.Taş  2-3 genişliğinde olsun ki bacayı taşısın. Artık iyicene ilk ateşi yakmak için sabırsızlandığımızdan hemencecik ilk ateşimizi yaktık. Ama dikkat, ilk önce sadece kağıt ve çalı çırpı yakın. 1-2 gün sonra biraz tahta parçası. Odun ise 1 hafta sonra.Fırın iyicene kuruduktan sonra yakılabilir.  Ve ilk ateşimiz :)

Resim 19 :

                                           

Kubbenin izolasyon konusuna gelince, sadece 1 kat şamot harcı bulunuyor. Amcam yeterli olacağını düşündü. Ben ne olur ne olmaz diye İnternet'te araştırma yaptığımdan , kimilerinin cam yünü kullandıklarını görmüştüm. Bir top izocam  tedarik ettik ve kubbeyi sarmaya başladık. İzocam sıva tutmayacağından sıva teli de kullandık ve güzelce sardık. Üzerini de kalekim ile sıvadık. Neden kalekim diye sorarsanız, inanın bilmiyorum. Amcam kalekim ile yapacağız dedi ve yaptık :)

Resim 20 :

                               

Fırınımız kullanıma hazır. Kalekim ile yaptığımız sıva hoş durmadı. Attığımız sıva kuruduktan sonra bir de şamot toprağı ile bir sıva yapmayı denedim, Kum, çimento ve kireç kullanmadım. Bittiğinde güzel durdu. Fakat ertesi gün geldiğimde bütün sıva yarık yarık olmuş ve dökülmüştü. Yaptığım araştırmalarda saman kullanmam gerektiğini söylediler. Ben de her zamanki gibi şamot harcını hazırladım ve bu sefer de harcı hazırlar iken içine saman da koydum. Miktarını siz belirleyeceksiniz. Az olursa görüntüsü açısından ben beğenmedim. Biraz fazla koydum ki, samanlı görünürse hoş durur diye. Çok da fazla koyarsanız harcın sürülmesi insanı yoruyor. Çünkü çok kalın oluyor. Benim oğlan da kalite kontrol yaptıktan sonra diğer aşamaya geçtik.

Resim 21 :

                                           

       

Sıra geldi fırının kapağını oturtmaya. Demirci Mustafa abimize rica ettik, sağ olsun bahçeye kadar geldi ve fırın kapağı için ölçü aldı. Kapağı da taktıktan sonra artık iş hanımlara düşecek gibi. Yaptırabilirsek ekmek yiyeceğiz :)

Resim 22 :

                                            





Herkese bol şans arkadaşlar. Yapabilir miyiz diye düşünmeyin. Bazen yapacağız deyin ve yapın. Deneye deneye bunu başarmak mümkün. Aşağı yukarı gerekli olan malzemelerin de bir listesini oluşturacağım. Bana kaç TL ye mal oldu onu da tarih vererek belirteyim ki, bütçenizi aşağı yukarı tartabilirsiniz. 2017 yılının haziran ayı diyebiliriz. 1500- 1700 TL aralığında bir fiyata yapmak mümkün.

Gerekli olan malzemeler :

  • 400 adet 5 lik ateş tuğlası
  • 200 Kg kaya tuzu
  • 3 adet 25 kg lık şamot toprağı
  • 600 adet cam şişe
  • 2 boy pvc su borusu( kubbe içi için)
  • 3 torba çimento
  • 4 torba kalekim
  • 20 teneke civarında 0.3 ince mil
  • 100 adet briket
  • 6 baca tuğlası
  • 1 top izocam
  • sıva teli ( fazla almayına) 
  • VE EN ÖNEMLİSİ  AZİM, İSTEK VE SEVGİ

    Sonunda Fırınımın üzerini 2 yıl aradan sonra Covit 19 öncesi  sokağa çıkma yasaklarının   başlamasından önce fırınımın üzerini amcamla birlikte kapatabildik. Keşke daha önceden kaptma fırsatımız olsaydı. kısmet bu seneyeymiş. 2021 de de allah izin verirse dış süslemesini yaparız amcamla birlikte. bir resim de o zaman koyarım inşallah.





Merhaba uzun zamandır aklımda olan ama cesaret edip başlayamadığım Köy fırını projeme nihayet karar verdim ve ilk kazmayı vurdum :)

Öncelikle Fırın yapımı konusunda İnternet’te ciddi bir araştırma yapmak gerekiyor.

Fırının kabaca şekli, ebadı, hangi malzemeler kullanılacak, malzemelerin alımı vb. konularda aklınızda bir soru kalmamalı.

Hatta etrafınızda ticari ya da şahsi fırın sahipleri varsa onlarla da istişare etmek süreci kontrol etmenizde size yarar sağlıyor.

Öncelikle kafanızda işi bitirmeniz gerekiyor -bu kesin- sonrası kendiliğinden gelişiyor, en azından benim ki öyle oldu.

İlk konu Fırının projesi ve yeri ? Fırının ölçülerini planlamanız gerekiyor niye derseniz, örn. kullanacağınız tepsi, tencere vb. vazgeçemeyeceğiniz kapkacak varsa bunlara göre fırın ağzını ve iç genişliği ayarlamak sonraki pişmanlıkları giderecektir. 

Yeri ise size kalmış ama ben; bahçede uygun olacağını düşündüğüm bağevinin kuzey tarafını seçtim, amacım ise bir yandan güneş bir yandan fırın ateşi ile uğraşmamak, hem de bağevine kuzeyden gelen soğuğa bir nebze engel olmak.


Uygulayacağım proje işte bu, 
dikkatli bakarsanız fırının kaideye ortalı olmadığını görürsünüz fırını eve dayayacağım için bunu özellikle yaptım siz bağımsız yaparsanız ortalı yapabilirsiniz ölçüleri değiştirmekten de korkmayın.

ve başlıyoruz;

Evin kenarın da olan kilitli taş yürüme yolunu söküp oraya yapmaktı niyetim ama, taşların yerine çok iyi oturduklarını görünce ve birbirlerine bağları sebebi ile daha sağlam olacağını düşündüğüm için mevcut taşların üstüne yapmaya karar verdim, fırın ölçüsünden eksik olan kısma beton döktüm.

Betonun tam olarak kuruması yaklaşık 4 gün sürdü tabi bunda nisan havasının etkisi büyük. Sonrasında bahçede bulunan briketler den duvarlarını ördüm

Not: mesai problemi sebebi ile hafta sonları ancak çalışabildiğim için inşaat beklemeli-dinlenmeli ilerleyecek.



 oğlum Onur da yardım ediyor

Bu arada fırının altının dolgu olması gerekliliğini Naci Yılmaz Beyin tecrübelerinden bildiğim için en baştan doldurmaya karar verdim. Bu önemli; çünkü fırın tabanı, ince yada yalıtımı iyi olmazsa çabuk soğuyor ve ekmek gibi hamur işlerinde taban pişiremiyor. Odunları koyacak başka yer bulursunuz bence, fırının altını doldurmak faydalı olacak , aman dolgu olsunda neyle dolarsa dolsun da demeyin çünkü taş veya kaya parçaları ısındıktan sonra kolay soğumayacağı için toprak yada mucurdan daha faydalı olacaktır. 

 İçeride gördüğünüz kaya parçası bahçeden çıkmış ve bir kenarda atıl halde idi, taşımak veya kaldırmak mümkün olmadığı için yuvarlayarak fırının içine denk gelecek şekilde yerleştirdim. Duvarı da onun etrafına ördüm. Duvar briket sayısından anlaşılacağı üzere 80 cm. yüksekliğinde.

İlk duvarcılık denememe göre fena olmadı sanki?



Örme işi bitip duvarın kuruduğuna emin olduktan sonra, taş ve kaya parçaları ile dolgu işini hallettim. Dolgu yüksekliği yaklaşık 60 cm. 3. Sıra brikete kadar doldurdum. 4. Sıra briket; alt beton, cam kırıkları, tuz ve ateş tuğlası için gerekli havuzu sağlayacak.





Dolgu işi bitince, taşları boşluklarını alarak tesviyeye getirerek yerleştirdim ve üzerine çakıl taşları dökerek, sonra dökeceğim beton içi hazır hale getirdim (bu çakıl işi dolgu taşları arasında ki boşlukları kapatarak fazla betonu da engelleyecek)

Bu yerleştirme ve düzeltme işi bitince, sıra betona geldi. Beton için demir döşemem gerekiyordu onu da eski çamaşır kurutma askısını bozdum ve demir işini de hallettim :) sağ ve sol boşluklarda fotoğraftan sonra bir iki demir daha var.



Ve betonu döktüm 



4 gün betonun kurumasını bekledikten sonra biriktirdiğim soda şişelerini, üzerlerine çuval örterek ve gözlükle kırdım. 

İnanın bu iş çok tehlikeli, kırıklar etrafa fırlayıp dağılıyor, gözünüzü özellikle koruyun.


Size küçük bir tüyo daha vereyim cam kırığı bulma konusunda sorun yaşıyorsanız özel hastanelerden yardım isteyin serum şişelerini gönüllü vereceklerdir.

Bu arada cam niye lazım diyenler olursa ısı tutma konusunda cam ve üzerine tuz kullanılıyor en üstdeki tuz ayrıca taban tuğlalarının düzgün durmasını ve tesviyede kalmasını sağlıyor. 

 

23 Nisan 2014 fotoğrafı

Bu arada kubbenin yapımı konusunda bir kılavuza yada kalıba ihtiyacım olacaktı, bunun içinde aşağıdaki gibi koli mukavvalarından parçalar keserek, kağıt havlu silindirine sıcak silikonla yapıştırdım sonra bunların üzerini naylon yada koli bandı ile sararak hem mukavemetini artırıp hemde harcın ıslağından koruyacağım.




kalıbın bitmiş resminde sağ alttaki gördüğünüz ara parçalar dilimlerin eşit mesafede durmasını ve esnekliklerini almak için kullandığım küçük mukavva parçaları.

Yağmurlar sebebi ile tuz ve ateş tuğlasını döşeyememiştim birtürlü ama hamdolsun halledebildim



Sonrasında tezgah için mermer yerleştirdim , bu mermer tadilat sırasında pencere altından çıkan mermerdi.



 Mermerden sonra yukarıdaki plana göre merkezini ayarlayarak 90 cm lik bir daire çizdim , ağız genişliğini 50 cm ayarlayıp çizdikten sonra tuğlaları örmeye başladım. 
Kullandığım harç
1 ölçü şamot
1 ölçü çimento
1 ölçü kireç
3 ölçü elenmiş dere kumu 
olmak üzere 6 birimlik bir karışım. Suyu katmadan önce toz halindeyken iyice birbirine karıştırarak olabildiğince homojen bir karışım elde etmeye çalıştım sonra suyu yavaş yavaş katarak macun kıvamına getirdim. 


harcı azar azar yapın ki hem dinlenin hemde kaldı dondu derdi olmasın nasılsa ölçü belli. 
(bu arada 1-2 soru geldi, tuhaf bulmayın lütfen "ölçü" nedir diye, bilenler affetsin; 
ölçü: işin büyüklüğüne göre fincanda olabilir kovada, önemli olan tek bir kap kullanmak, ben 500gr salça kutusu kullandım)
 sağda görüldüğü gibi daireyi tamamladım. ağız çizgileri de farkediliyordur.
 sonra kubbe kalıbını oturtacağım kaideyi ayarladım. fazla iş yükü olmasın diye kubbe kalıbının eteklerini yapmamıştım.
sonra kubbekalının üzerine daha önce belirttiğim gibi harcın ıslağından etkilenip deforme olmasın diye naylon örttüm.
ilk 2 sırayı; spiral/flex/taşlama ile ikiye böldüğüm harman/ot tuğlaları ile ördükten sonra ağzın üstüne gelen yere demir bir Lento/kiriş atıp kubbenin örgüsüne yine yarım tuğlalarla devam ettim. Bu arada küçük bir tüyo vereyim; kubbe kavisi size müsade ettiği sürece tuğlaları kesmeden de tüm olarak kullanabilirsiniz tuğlaları bölmeye çok uğraşmayın ama çap küçüldükçe yarım ve hatta daha küçük tuğla parçalarına ihtiyaç olacak.

 Şekil fena olmadı sanki deformasyon yok denecek az hamdolsun,
 
ve nihayet kubbe tamamlandı. bundan sonra 
fırın ağzı, 
baca , 
yalıtım 
ve sıva kaldı 

sonra istersek etrafını kapatıp boya ve süs işleri ...



 kalıbı dikkatlice söktüm. lütfen kalıbı sökerken zorlamamaya dikkat edin, ki emekleriniz boşa gitmesin.

Fırının içi bu şekilde görülmekte,


 

fırın ağzında mermer vardı ama biraz yüksek gelince, kullanım ve temizlik sırasında sorun olacağını düşünerek mermeri kaldırıp yerine fayans döşedim. :(


Fayansın tam kuruduğundan emin olduktan sonra kalan tuğlalarla fırının ağzını ve ilk bacasını yerleştirdim bu kısım kemer şeklinde olsa güzel olurdu ama o kadar uğraşmayı gözüm yemedi ve 4 parça demiri lento yaparak bacayı üzerine yerleştirdim.


fırının üzerine kalan şamot harcı ile son sıvasını yaptıktan ve kurumasını bekledikten sonra yalıtım için aldığım taşyünü plakaları kubbeye göre falçata ile kesip, ip ve tel ile mümkün olduğunca sabitleyerek yerleştirdim.



üzerine ; hem taşyünü düzgün dursun hemde sonra yapacağım sıva için çatlamayı ve dökülmeyi engelleyip bütünlüğü bozulmasın, bağlayıcı olsun diye küçük gözlü kümes telini döşedim dikkatli bakılırsa altıgen halkalar görülebilir.

bu kümes teli sıva sonrası değil sıva sırasında bile çok faydalı oldu tel olmadan taşyününe sıvayı tutturmak nerdeyse imkansız 


 ve nihayet sıvayı bitirdim 

ve ilk ateş

Şimdi yağmur ve kardan korumak gerekli bunun içinde çatı yaptım.



hiç fena olmadı sanki sonuçta ilk ustalık ve en önemlisi ilk fırın tecrübesi...

http://www.youtube.com/watch?v=aNELFp2-L2Q

21.09.2014

köy fırını nasıl yapılır , köy fırını yapımı , köy fırını ölçüleri , köy fırını projesi

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası