omurgalı hayvanlar grubu / Hayvanlar Grupları Nelerdir? - Hayvan Grupları ve Özellikleri

Omurgalı Hayvanlar Grubu

omurgalı hayvanlar grubu

Omurgalı hayvanlar, dünya üzerindeki hemen hemen her türlü ortamda yaşama yeteneğine sahiptir. En yüksek zirvelerden denizlerin derinliklerine, en soğuk yerlerden en sıcak yerlere kadar her alanda yaşama imkanı bulan türleri vardır.

Omurgalıların bazı türleri tek başına bazı türleri ise topluluk veya sürü oluşturarak yaşar. Vücutlarının sırt bölgesinde omurga ve omurganın içinde de merkezi sinir sisteminin bir elemanı olan sinir şeridi bulunur. Omurgalı hayvanlar; balıklar, iki yaşamlılar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler olmak üzere beş grupta incelenir.

Balıklar; deniz, göl ve akarsularda yaşar ve solungaç solunumu yapar. Sudaki erimiş oksijeni solungaçları ile alarak kullanır. Balıklarda hem döllenme olayı hem de yavruların büyümesi ve gelişmesi dış ortamda gerçekleşir. Üreme sırasında dişi birey yumurtalarını, erkek birey ise spermlerini suya bırakır. Daha sonra sperm hücreleri hareket ederek yumurta hücrelerini bulur ve döller.

Döllenmiş yumurtaların ve yumurtadan çıkan yavruların gelişimi su ortamında gerçekleşir. Balıklar, kıkırdaklı ve kemikli balıklar olmak üzere iki grupta incelenir. Kıkırdaklı balıkların en tanınmış örneği köpek balığı ve vatozlardır.

Köpek balığı - Vatoz

Köpek balıkları ve vatozların dışındaki bütün balıklar ise kemikli balıklar grubuna girer. Alabalık, turna balığı, sazan balığı, mezgit, sardalya, orkinos, uçan balık ve pirana kemikli balıklara örnek olarak verilebilir.

Sardalya - Turna
Uçan balık - Pirana

İki yaşamlılar grubuna ait bireylerin yaşamında larva dönemi (suda yaşam) ve ergin (suda ve karada yaşam) dönem olmak üzere iki evre görüldüğü için iki yaşamlılar olarak adlandırılmıştır. Larva yumurtadan yeni çıkmış yavrulara verilen isimdir (Görsel 3.82). Daha sonra larvalar metamorfoz (başkalaşım) geçirerek ergin bireye dönüşür. Larvalar solungaç solunumu yaparken, ergin bireyler hem akciğer hem deri solunumunu birlikte yapar. Balıklarda olduğu gibi iki yaşamlılarda da hem döllenme olayı hem de yavruların büyümesi ve gelişmesi dış ortamda gerçekleşir. Siğilli kurbağa, ağaç kurbağası, gerçek su kurbağaları ve ateş semenderi iki yaşamlılara örnek verilebilir (Görsel 3.83, 3.84, 3.85 ve 3.86).

İki Yaşamlılar

Sürüngenlerin vücudunun üzeri su kaybetmelerini önlemek amacıyla keratin yapılı pul ve plakalarla kaplıdır. Bu nedenle karasal ortamlara uyum sağlamıştır. Fakat suda yaşayan türleri de mevcuttur. Akciğer solunumu yapar. İki yaşamlılarda olduğu gibi sürüngenler de kış uykusuna yatar. Bütün sürüngenlerde döllenme, dişi bireyin vücudu içinde meydana gelir. Sürüngenlere örnek olarak kara kaplumbağası, çorba kaplumbağası, deniz kaplumbağası, timsah, bukalemun, yeşil kertenkele, mahmuzlu yılan, ok yılanı ve baran engereği verilebilir (Görsel 3.87, 3.88, 3.89, 3.90 ve 3.91).

Sürüngenler

Kuşların ön üyeleri değişerek kanat adını aldığı için çoğunlukla uçma yeteneğine sahip canlıdır. Kuşlarda uçmayı kolaylaştırmak için uzun kemiklerin içi boş ve havayla doludur. Vücutları tüylerle kaplıdır. Bu özellik sadece kuşlara özgüdür. Memeli hayvanlardaki kıllarla kuşlardaki tüyleri karıştırmamak gerekir. Bütün kuşlarda iç döllenme görülür. Yavrular dış ortamda ve bir yumurtanın içinde embriyonik gelişimini tamamlar. Belirli bir kuluçka döneminden sonra yavrular, yumurtanın kabuğunu kırarak dışarıya çıkar. Göz alıcı renkleri, güzel sesleri ve hareketleriyle kuşlar; daima insanların ilgisini çeker. Tavuklar, deve kuşları ve penguenler uçma özelliği gerilemiş kuş örnekleridir. Serçe, güvercin, keklik, leylek, papağan, ördek, bülbül, şahin, atmaca ve doğan uçabilen kuşlara örnek olarak verilebilir (Görsel 3.92, 3.93, 3.94 ve 3.95). Kuşlar akciğer solunumu yaparlar ve vücut sıcaklıkları sabittir. Yani ortam sıcaklığının değişmesi bu canlıların vücut sıcaklığını değiştirmez.

Kuşlar

Kuşların derilerinde salgı bezleri bulunmamaktadır. Bu onların en önemli özelliğidir. Yalnız kuyruk kökünde yağ bezleri bulunur. Bu yağ bezlerinden sağlanan salgı, gaga ile alınarak tüyler yağlanır. Bu şekilde tüyler; yağmur, sıcaklık ve tüm canlılar için zararlı etkileri olan ultraviyole ışınları gibi dış etmenlerden korunur.

Memeliler, hayvanlar âleminin en gelişmiş ve yüksek organizasyonlu canlılarıdır. Memelilerin de tamamında iç döllenme görülür. Yumurtlayan memeliler dışındaki diğer memelilerde yavru, dişi bireyin vücudunda gelişir ve bu dişiler, doğurarak yavrularını dünyaya getirir. Memeliler yavrularını sütüyle besler. Akciğer solunumu yapar, karada ve suda yaşar. Suda yaşayan memelilerde üyeler yüzmek için, uçan memelilerde ise üye, kanat şeklini alarak uçmaya yardımcı olmak için özelleşmiştir. Ayrıca suda yaşayan memelilerde, uzun süre nefesini su altında tutabileceği yapısal değişiklikler meydana gelmiştir. Memeliler; gagalı memeliler, keseli memeliler ve plasentalı memeliler olmak üzere üç alt grupta incelenir. Ördek gagalı da denilen Platypus, gagalı memelilerin en tanınmış örneğidir. Kanguru, keseli memelilere örnek olarak verilebilir. Balina, fok, deniz aslanı, yarasa, kirpi, fil, fare, sincap, kedi ve inek ise plasentalı memelilerdendir (Görsel 3.96, 3.97, 3.98, 3.99 ve 3.100). (Plasenta; anne karnındaki bebeğin, anneden besin almasını sağlayan bir yapıdır.)

Memeliler

Kanatlı memeli olan yarasaların yaklaşık 1.000 türü bulunmaktadır. Çoğu gececi olup yön bulma ve avlanmada ses dalgalarının oluşturduğu ekoları kullanır.

Post Views:194

Omurgalı Hayvanlar

  • Vücutlarında kemik ve kıkırdaktan yapılmış iç iskeletleri bulunur.
• En gelişmiş canlı grubudur.
• Doku ve organ gelişimi en yüksek derecede bulunur.
• Vücutlarında özel görevler yapan sistemler bulunur.
• Hepsi eşeyli yollarla çoğalırlar. Böbrekleriyle boşaltım yaparlar. Omurgalılar beş ayrı grupta toplanırlar.
1. Balıklar
• Tatlı ve tuzlu sularda yaşarlar.
• Solungaç solunumu yaparlar.
• Yüzgeçleriyle hareket ederler.
• Vücutları koruyucu olan pullarla kaplıdır.
• Kalpleri bir kulakçık ve bir karıncık olarak iki odacıklıdır.
• Kalpleri, vücuttaki kirli kanı toplayıp solungaçlara gönderir. Bu nedenle kalpte sadece kirli kan bulunur.
• Soğuk kanlı canlılardır. Vücut sıcaklıkları suya bağlıdır. Kış uykusuna yatmazlar.
• Dış döllenme ve dış gelişmeyle yumurta üreterek çoğalırlar. Köpek balığı, Hamsi, Kefal, Alabalık, Palamut bu gruba girer.
2. Kurbağalar
• Derileri ince ve nemli olan canlılardan oluşur. Su kenarlarında yaşarlar.
• Yavruyken solungaç, erginken deri ve akciğer solunumu yaparlar.
• Arka ayakları uzun olup perdelidir. Sıçramasını ve suda yüzmesini sağlar.
• Dilleri uzun ve yapışkanlıdır. Çoğunlukla böcekleri tutarak beslenirler.
• Kalpleri iki kulakçık ve bir karıncıktan oluşur. Vücuttan gelen kirli kan ile akciğerden gelen temiz kan karıncıkta karışır. Vücuda karışık kan gönderilir. Yeterli enerjiyi üretemediği için soğuk kanlıdırlar.
• Dış döllenme ve dış gelişme şeklinde yumurtayla çoğalırlar.
• Büyümeleri sırasında larvaları başkalaşım geçirir ve erginleşir.
• Kuyruklu ve kuyruksuz kurbağa olarak adlandırılan türleri bulunur.
3. Sürüngenler
• Gövdelerine oranla kol ve bacakları zayıf olduğu için karınları üzerinde sürünürler.
• Vücut çevresi pullarla kaplıdır.
• Akciğerleriyle solunum yaparlar. Kalpleri üç odalı olup iki kulakçık ve bir karıncıktan oluşur. Karıncıkta bulunan yarım perde kirli ve temiz kanın karışmasını azda olsa engeller.
• Vücutta karışık kan dolaşır ve soğuk kanlı canlılardır.
• İç döllenme ve dış gelişme şeklinde yumurtayla çoğalır. 4 farklı alt grubu bulunur.
• Kertenkeleler : Bazı türleri uzun ve hareketli olan kuyruklarını düşmanlarından kaçmak için kopartabilirler. Kopan kuyruk zamanla rejenerasyonla onarılır.
• Yılanlar : Kol ve bacakları yoktur. Kıvrılarak hareket ederler. Zehirli olanlar dişleriyle avlarını etkisiz hale getirirler. Hayvanları yutarak beslenirler. Büyümeleri sırısında derilerini değiştirirler.
• Kaplumbağalar : Vücut çevresinde bağa denen sert ve kalın bir kabuk korunmasını sağlar.
• Timsahlar : Ekvatoral kuşakta yaşarlar. Kış uykusuna yatmazlar. Üst çenesini hareket ettiren tek omurgalı grubudur. Kalpleri dört odacıklıdır. Vücutlarında karışık kan dolaşır. Su kenarlarında yaşarlar.
4. Kuşlar
• Vücutları tüylerle kaplıdır. Tüyler uçmayı ve vücut sıcaklığının korunmasını sağlar.
• Akciğer solunumu yaparlar. Ağız uçları gaga şeklindedir. Ağızlarında diş bulunmaz. Dişin görevini sindirim kanalındaki taşlık organı yapar.
• Kalpleri dört odacıklı olup, sağ tarafta kirli, sol tarafta ise temiz kan bulunur. Vücutta temiz kan ve kirli kan ayrı ayrı dolaşır. Sıcak kanlı canlılardır.
• Oluşturdukları yavrularına bakarlar. İç döllenme ve dış gelişme şeklinde yumurta oluşturarak çoğalırlar. Beslenme ve yaşama şekline göre yırtıcı, tırmanıcı, ötücü, uçamayan, suda yüzebilen türleri bulunur.
5. Memeliler
Vücutları kıl ve ter bezleriyle kaplı olan canlı grubudur. En gelişmiş canlı grubu olup akciğer solunumunu yaparlar. Yeryüzünde ortam adaptasyonları (uyum yetenekleri) en yüksek olan canlılar olup hemen hemen her yerde bulunabilirler.
Kalpleri dört odacıklı olup kirli ve temiz kan karışmaz. Vücutlarında temiz kan dolaşır. Sıcak kanlı canlılardır. Kış uykusuna yatmazlar. İç döllenme ve iç gelişme şeklinde yavrularını belli bir hamilelik sürecinden sonra doğurarak çoğalırlar. Doğan yavrularını sütle besleyerek yetiştirirler. Yavruların bakım ve korunmasını sağlarlar. Beslenme ve yaşama şekline göre altı çeşidi bulunur.
• Otçul memeliler : Besinlerini bitkisel kaynaklardan alırlar. Geviş getirenlerinin mideleri 4 odalıdır ve bağırsakları uzundur. Keçi, koyun, inek gibi.
• Etçil memeliler : Besinlerini hayvansal kaynaklardan alırlar. Ağız ve ayak yapıları yırtıcı özelliktedir. Aslan, kurt, çakal gibi.
• Etçil - otçul memeliler : Besin kaynağı olarak et ve ot kullanabilen canlılardır. Ayı, fare, kedi, köpek gibi.
• Kemirici memeliler : Bitkilerin kök, gövde ve tohumlarını kemirerek beslenirler. Tavşan, sincap, fare gibi.
• Uçan memeliler : Kollarını gövdeye bağlayan pelerin şeklindeki deriyle uçarlar. Yarasa gibi.
• Yüzen memeliler : Kol ve bacakları yüzgeç şeklinde olup su ortamında hareket ederler. Balina, yunus, fok gibi.

kaynağı değiştir]

Ana madde: Omurgalıların evrimi

Omurgalılar, yaklaşık 525 milyon yıl önce, organizma çeşitliliğinde artış görülen Kambriyen patlaması sırasında ortaya çıktı. Bilinen en eski omurgalının Myllokunmingia olduğuna inanılıyor.[3] Erken omurgalıdan biri de Haikouichthys ercaicunensis'tir. Kambriyen'e egemen olan diğer faunanın aksine, bu gruplar temel omurgalı vücut planına sahipti: bir sırt ipliği, ilkel omurlar ve iyi tanımlanmış bir baş ve kuyruk.[4] Bu erken omurgalıların tümü, çenelerden yoksundu ve –batraklardaki gibi– deniz tabanına yakın yerlerde filtre beslemesine güveniyordu.[5]

Balıklardan Amfibilere[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır