emeklerin karşılığını almak / 'Emeklerin karşılığını almak' - Galatasaray

Emeklerin Karşılığını Almak

emeklerin karşılığını almak




&#;Çalışıyorum ama emeğimin karşılığını alamıyorum.&#; cümlesini duydun mu hiç?

Ben çok duydum. Bu konuşma genelde şöyle devam etti: Sence senin verdiğin kadar emeğin karşılığı ne?

Şunda bir anlaşalım: Eğer ders çalışıyorsanız, yani bir kaynaktan bilgiyi alıp kendi hafızanıza ekliyorsanız, karşılıksız emek diye bir şey yoktur. Çalışırken harcadığınız enerjinin karşılığı beyninizde oluşan bağlardır. Bunları gözümüzle göremediğimiz için ve tek gördüğümüz somut veri netler olduğu için, o netler artmadığında ya da unutma gerçekleştiğinde &#;Karşılığını alamadım&#; zannedersiniz. 

Yalnız burada değinmek istediğim başka bir nokta var, o da en baştaki PAZARLIK durumu. 

BİLGİYLE PAZARLIĞA OTURAMAZSINIZ!

&#;Gardaş ben bu konuya 5 saat ayırdıysam öğrenmiş olmak zorundayım.&#; diyemezsiniz. Çünkü size &#;Olmaz hocam, bize gelişi 4 zaten En az 8 saat lazım.&#; demez, diyemez. 

Öğrenme sürecine o kadar çok şey etki ediyor ki, sizin o konuyu tam anlamıyla kavramanızın ne kadar süreceği ancak siz o konuyu kavrayınca belli olur. 

Bununla birlikte, &#;Çok emek verdim.&#; diyen öğrencilerimin çoğu daha evvel düzenli ders çalışma alışkanlığı olmayan kişiler oluyor. Böyle olunca onun birkaç hafta çalışması kendisine &#;ÇOK&#; geliyor. İstiyor ki ona çok gelenin karşılığı kendi beklentisiyle doğru orantılı çok olsun Ama dedim ya, pazarlığa oturamayız bilgiyle. 

&#;Ben o kadar çalıştım ama hala parabol çözemiyorum.&#; cümlesine verilecek yegane cevap &#;E daha fazla çalışmanı (belki yöntem değiştirmeyi de) gerektiriyor demek ki.&#; olabilir. Bu cevaba alınıp gücenmemek gerekir. En başta pazarlığa oturulamayacak masaya beklentiyle oturmak hata, çalışmak değil! 

Sana çok gelen, sınavın gerektirdiği yanında az kalıyor olabilir. Bu durumda konuları düşman bellemenin de bir anlamı olmaz, Don Kişotluk yapmaya benzer. Konu orada öğrenilmek için masum masum bekliyor çünkü. Bir yere kaçtığı ya da saldırdığı yok. Onu &#;Fethedilecek&#; bir düşman kalesi gibi görmeye kalkıp vahşice yaklaştığında elinde bir şey göremeyince hayalkırıklığına uğrarsın. 

Ne dedik: Somut, elle tutulur bir şey değil bilgi. Soyut. Kafada! Dostane biçimde yaklaşmak zorundasın. Silahla değil, mantıkla! Vücut enerjini tüketerek değil, düşünce gücünle. Fiziksel olarak oturduğun süreyi ölçerek bilgiyle baş edemezsin çünkü bilginin ölçü birimi SAAT DEĞİL! 

Nasıl ki gereğinden fazla çalışmaya karşı geliyoruz, akıllıca çalışmalıyız diyoruz Gereğinden az çalışana karşı da dürüst olmak gerekli. Fiziksel olarak 8 saat oturdun diye 8 saatlik düşünce gücü harcadığını garantileyemeyiz zira. Düşünce başka bir alemdir. Senin 8 saatin düşünce aleminde 1 saat bile etmeyebilirken, bazen 1 dakikan 10 saat değerinde olabilir (Bana bi aydınlanma geldi dediğimiz anlar onlar).

Gereğin ne kadar olduğunu ise hedeflediğiniz yer ile sizin aranızdaki fark belirliyor. 

(Hedeflediğin yer için gereken bilgi - şu an sahip olduğun bilgi = öğrenmen gereken)

Sana çok gelenden fazlası lazımsa iki seçenek var: Ya hedef küçülteceksin ya da daha fazlasını ortaya koyacaksın. Her iki durumda da harcadığın emeğin bir karşılığı var. İlla hem somut hem de hedeflediğin şey olsun istiyorsan, o zaman pazarlık etmeyeceksin, &#;Olana kadar&#; emek harcamaya razı geleceksin. Başka bir yolu yok. 

Beyin biraz nankör olabiliyor, unutabiliyor ama bu da zaten o emeği süreğen kılmak için en büyük sebebimiz. O yüzden sen 1 ay çalışmışken senle aynı yerden başlayan biri 1 günde senle aynı yere gelemiyor. 

Bilgi almak ve onu akılda tutmak, düşünce geliştirmek, bilgili olmak zaman ve çaba isteyen şeyler. Diğer bir deyişle, zor şeyler. Zor olmasa &#;Bilgi güçtür.&#; denmezdi. Kolay olan bir şey sana güç katmaz. 

Şimdi ya hedeflediğince güçlen ya da sahip olmak istediğin güç miktarını tekrar gözden geçir. Her iki durumda da kolay(!) gelsin. ;) 

Not: Resim, Whiplash filmi için hazırlanmış bir görsel. Whiplash filmini izlemediyseniz, izlemenizi tavsiye ederim. Güzel gaza getirir. Kendi verdiği emeği yeterli bulmakla çok iyi olmak için gereken arasında savrulan bir genci konu alıyor. Son sahnesi ödüllük olmuş harika bir filmdir. Ayrıca Miles Teller bence harika biri :)))

Emeğin karşılığı ödenmelidir

Ekonomik ahlakı bozan en önemli konu, emeğin karşılığının ödenmemesi, akıtılan terin boşa akıtılmasıdır. Yüce Allah, kulunun harcadığı emeği, sarf ettiği gayreti karşılıksız bırakmayacağını ayetleriyle kanuna bağlamıştır

EMEK yılda bir gün kutlanmamalı. İnsanlığın bütün günleri emek bayramı olarak kutlanmalı ve emeğin en yüce değerlerden biri olduğu hatırlatılmalıdır. İşçinin emeği ile işverenin emeği birbirine rakip, birbirine düşman olarak gösterilmemelidir. İşveren de bir işçiye iş vermenin, aş bulmanın yüce bir değer olduğunu hayata geçirmektedir.
Bir insana evine getirecek ekmek bulma kapısını açmak yüce bir iş ve yüce bir faaliyettir. Onun için İşçi Bayramı’nı kutlamak, işveren ile işçiyi karşı karşıya getirmek anlamını ve amacını gütmemelidir. Ama bizim için emek ve ter en çok önemsenen değerlerden biri olmalıdır. Dünyamız ekmek kapısı üretenler ile ter akıtanların omuzlarında yücelecektir.
Onun için ekonomik ahlakın üzerinde oturduğu temel direklerden biri ve olmazsa olmazı “emek”tir. Bu emek “kas emeği” olacağı gibi “beyin emeği” de olabilir. Kimi bedensel emekle, kimi de beyin emeğiyle iş görür. İkisi arasında bir fark gözetmemek gerekiyor.
“Emek” görmezlikten gelinemez. Emeğin karşılığı mutlaka ödenmelidir. İşte, ekonomik ahlakı bozan en önemli konu emeğin karşılığının ödememesi, akıtılan terin boşa akıtılmasıdır. Yüce Allah, kendisinin bile emeği değerlendirdiğini ve karşılığını vereceğini gündeme getirmektedir. Ayetler şöyledir:
“Bilsin ki, insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. Çalışması da ileride görülecektir. Sonra onun karşılığı tastamam ödenecektir.” (Necm, )
Yüce Allah, kulunun yani insanın harcadığı emeği, sarf ettiği gayreti karşılıksız bırakmayacağını, ödemesinin yapılacağını, görmezlikten gelinemeyeceğini bu ayetlerle kanuna bağlamaktadır. Bu kanuna bağlayış insanlar içindir. Onlara, akıtılan terin, harcanan emeğin mutlaka görülmesi ve karşılığının ödenmesi gerektiğini öğretmektedir.
Akıtılan terin, sarf edilen emeğin görülmemesi ve karşılığının ödenmemesi toplumları ekonomik ahlaksızlığa ve zulmün karanlığına götüreceğinden, çürüme ve helake doğru gidişin başlangıcı olacaktır. Sarf edilen emeğin, akıtılan terin görülüp karşılığının ödenmemesi, kul hakkı yemenin en kötüsü olmaktadır. Sarf edilen emek, akıtılan ter “hak” denen şeyi doğurur. Onun için, “hak” çiğnenemez, görmezlikten gelinemez, karşılıksız bırakılamaz.
Günümüzde, sarf edilen emeğin ve akıtılan terin görmezlikten gelindiğine, karşılığının ödenmediğine şahit oluyoruz. İhmal edilen emek ve ter, toplumun veya toplumların ahlak ve erdemlerinin dibine zehir olarak dönmektedir. Çalışanların devre dışı bırakılmasını en çok üniversitelerde görüyoruz.
Emeğin ve terin önü kesilmekte, hakkı ödenmemekte, kıskançlığın pençesinde canı alınmaktadır. Yüce Allah, emek sarf edenin, ter akıtanın hakkını veren toplumlara öncelik vermekte ve onları dünyanın lideri haline getirmektedir.
Diğer taraftan, emek ve ter faydalı işi doğurmalı, insanlığa yarayan bir işe yönelik olmalıdır. Zararlı bir iş üreten emek için bir hak doğmaz. Emek ve ter ne denli faydalı iş üretiyorsa, o denli hakka sahip olmaktadır.
Netice olarak diyebiliriz ki, çalışan toplumlar, emeğini ve terini faydalı ve doğru amaçlar uğruna akıtanlar insanlığa en faydalı işlerden birini yapmaktadırlar. Peygamberler bile çalışmadan, emek sarf etmeden, ter akıtmadan faaliyetlerini yapmamışlardır. Onlar da oturdukları yerden hiçbir iş yapmadan, ter akıtmadan başarma yoluna gitmemişlerdir.
Hz. Peygamber gibi çöllerde hicret etmiş, savaştan savaşa koşmuş, gerektiğinde yaralanmış ve büyük emekle İslam’ın nurunu dünya insanlığına ulaştırmıştır. Onun ümmeti olan bizler çalışacağız ama durmadan çalışacağız ve onun insanlığa getirdiği ilahi ilkeleri beyinlere ve gönüllere aktaracağız. İş hayatındaki ilkeleri iş hayatına öreceğiz ve böylece insanlığı ufuktan ufuğa uçuracağız.
Üniversitelerimiz beyin emeğiyle yeni şeylerin peşine koşacak, yeni düşünceler ve teknolojiler üretecek, yeni bilgilerle insanlığa ışık saçacaklardır. Aksi takdirde çalışan toplumların sömürgesi haline gelecek, durmadan ezilecek, durmadan akıl arayacak ve emeksiz olarak bu dünyadan geçip gideceğiz. Allah katında en büyük günahlardan biri O’nun bize verdiği aklı kullanmamak, düşünce üretmemek, onu insanlığın temellerine akıtmamaktır.
Bence İşçi Bayramı bir emek bayramı, bir akıl bayramı ve bir aydınlık bayramı olmalıdır. Zaten insanlığın faydasına olan beyin ve kas emeklerimizle yerimizi alacağız ve cennetteki yerimize kavuşacağız. Aksi takdirde insanlığın zararına kullanılan emek, cehennemin ateşine dönüşecektir.

BAYRAKTAR HOCA YANITLIYOR

İslam’da evlat edinme var mı?

* Evlat edinmeye dinimizin bakışı nasıldır? Evlat edinmek mi yoksa koruyucu aile olmak mı daha uygun? O.B.
- Evlat edinmek Allah tarafından Kuran’la kaldırılmıştır. Yetim, öksüz bir çocuğa buluğ çağına gelene kadar bakılıp büyütülebilir. Buluğ çağından sonra serbest bırakılması lazım. İslam’da hukuken evlat edinme yoktur.

Ölümden sonra ruh ne oluyor?

* Ölümden sonra kıyamete kadar geçen zamanda ruhlar yaşamına devam ediyor mu? Z.K.
- İnsan ölürken ruhu Allah’a dönüyor. Ama nasıl bir hayat yaşadığını bilemiyoruz. Kıyamet kopunca ruhlar bedenlere girerek dirilecektir.

Deccal ile mehdi savaşacak mı?

* Hocam, deccal ve mehdinin yeryüzüne geleceği ve birbirleriyle savaşacağı doğru mu? O.K.
- Deccal ile ilgili haberlere hiç inanmayın, ama her çağda İslam’ın bir düşmanı, bir Firavun’u olacaktır. Mehdi yani Hz. İsa tekrar dünyaya gelmeyecektir. Böyle bir şey Kuran’da yoktur.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ’NDE ÇALIŞAN SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN ALINTERİ VE EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALMAK İÇİN MASADAKİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçilerinin alın teri ve emeklerinin karşılığını almak, sofralarına bir lokma ekmek fazladan koymak, sosyal, ekonomik, özlük haklarını iyileştirmek ve refah seviyelerini artırmak için Toplu İş Sözleşme masasındaki mücadelemiz tüm hızıyla devam ediyor.

Toplantıya sağlık emekçileri adına Genel Başkanımız Hakan Toy, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Turgut, Hukuk Müşavirimiz Av. Kadir Atıcı, Sendikamızın Uzmanları Hilal Konuk, Barış Dülger, Konya Şube Başkanımız Recep Kaplan, Şube Sekreterimiz Kudret Ateş, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi İşyeri Temsilcilerimiz Halil Dursun, Halil Doğan katılırken; işveren adına ise TÜHİS yetkilileri katıldılar.
Yapılan toplantıda sağlık emekçilerinin taleplerinin yer aldığı maddelerin bir kısmı görüşüldü. Kalan maddelerin ise bir sonraki toplantıda görüşülmesine karar verildi.

Toplantının ardından Konya Şube Başkanı Recep Kaplan, beraberindeki heyetle birlikte Genel Başkanımız Hakan Toy’u makamında ziyaret ederek istişarelerde bulundular.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası