vücutta kaşıntılı sivilce / Hamilelikte Kaşıntı ve Deri Hastalıkları

Vücutta Kaşıntılı Sivilce

vücutta kaşıntılı sivilce

Vücutta kaşıntı, kızarıklık ve kabarcıklar neden olur, nasıl geçer? Vücutta, ellerde kaşıntı ve kabarma için hangi doktora gidilir?

Bu açıdan bu gibi durumların gözlenmesiyle birlikte tıbbi müdahale konusunda ihmalkar davranılmamalı, bir uzman doktorun görüşü alınarak uygun tedavi yöntemi planlanmalıdır. Uzman doktor önce hastaya özel durumları gözlemleyerek söz konusu hasta özelinde vücutta kaşıntı ve kabarma neden olur sorusuna yanıt arayacak ve yaptığı tetkikler neticesinde elde ettiği veriler doğrultusunda uygun bir tedavi programını planlayacaktır.

Cilt kaynaklı problemlerin çözümü için bir dermatoloğa ihtiyaç duyulur. Bununla birlikte kaşıntı ve kabarmaların herhangi bir enfeksiyondan ötürü ortaya çıkmaması durumunda doktor bilgisi dahilinde evde uygulanması mümkün doğal tedavi yöntemlerinden de söz edilebilir. Ancak tedaviye geçmeden önce mutlak suretle bu semptomlarının kaynağının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bilinçsizce yapılan yanlış bir uygulama problemin çözümü daha zor bir hal almasına sebep olabilir. Bu açıdan önce doktor görüşüne başvurulması oldukça önemlidir.

Kaşıntı ve kızarıklığa evde doğal ve bitkisel çözüm yöntemleri: Ciltteki alerjik kaşıntıya ne iyi gelir, nasıl geçer?

KAŞINTI VE KABARMA NEDEN OLUR?

Vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkması muhtemel kaşıntı ve kabartı sorununa aşağıdaki durumlar öncülük edebilir.

  • Sedef, uyuz ve egzama gibi cilt hastalıkları
  • Demir eksikliğine bağlı olarak meydana gelen anemi hastalığı
  • Tiroit bezinin gereğinden fazla ya da az çalışıyor olması
  • Bazı karaciğer hastalıkları
  • Kullanılan ilaçların yan etkileri
  • Ciltte gelişen bir enfeksiyon
  • Tüketilen gıdaların alerjiye sebep olması
  • Tahtakurusu ısırığı
  • Cildin kuruması
  • Bazı böbrek hastalıkları
  • Gebelik
  • Çölyak hastalığı (Hastalar özellikle glüten içeren bir gıda tükettiklerinde bu sorunlarla karşı karşıya kalırlar.)
  • Huzursuz bacak sendromu
  • Kurdeşen
  • Cilt kanseri

KAŞINTI VE KABARMA SORUNLARI İÇİN HANGİ DOKTORA GİDİLİR?

Bu sorunların çözümü için öncelikle hastanelerin cildiye servislerine başvurulur. Burada yapılan tetkikler sonucunda bu sorunların kaynağının saptanması halinde hasta kaynak hastalığın tedavisi için hastayı ilgili bölüme yönlendirebilir. Örneğin; aneminin söz konusu olması halinde hasta iç hastalıkları servisine yönlendirilecek, anemi sorununu burada demir takviyesi gibi yöntemlerle çözülmesiyle birlikte kaşıntı ve kabarma problemleri sona erecektir.

Uyuz hastalığı nedir? Uyuz hastalığı belirtileri nelerdir?

KAŞINTIYA NE İYİ GELİR VEKAŞINTI NASIL GEÇER?

  • Kaşııntıya karşı uygulanan yöntemler arasında en geleneksel olanlardan bir tanesi bölgeye buz ile kompres yapmaktır. Özellikle haşere ısırığı gibi derinin akut reaksiyonuna karşı görülen kaşıntılarda buz ile kompres oldukça etkili olabilmektedir.
  • Aloe vera kaşıntıya karşı uzun yıllardır kullanılan bir bitkisel çözümdür. Özellikle aloe vera özlü kozmetik ve sağlık ürünleri de bu nedenle oldukça popülerdir.
  • Avokadonun kabuğunun kaynatılıp kaşınan bölgeye sürülmesi ile, özellikle tahriş olmuş bölgelerde görülen kaşıntıya karşı oldukça hızlı ve bir o kadar da etkili sonuç alınabilmektedir. Ayrıca avakadonun cilt üzerindeki onarıcı etkisi dolasıyla da kaşıntı sorunu görülen kişilerde kullanılması uzmanlarca da önerilen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

CİLTTEKİ KIZARIKLIKLAR VE KABARMALAR NASIL GEÇİRİLİR?

Ciltteki kızarıklık ve kabarıklığın uzun süre ciltten geçmemesi sonucu tedavi yöntemlerine başvurulmalıdır. Deri hastalığı için tedavi uygulamak kaşıntının ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır. Tedavi için öncelikle gerekli tespitler yapılmalı ve cilt tedavileri uygulanmaya başlanmalıdır.

Bunun yanında kaşıntıyı engellemek için cilt bakımına dikkat edilmelidir. Cilt bakımı için kuruluğun oluşmasını engelleyen krem ve cildi nemlendiren losyon ürünleri kullanılmalıdır. Ayrıca duş alırken cilt için kullanılan sabunlar cildi daha fazla tahriş edebileceğinden dolayı, mutlaka cildi tahriş etmeyen sabunların kullanılması ve ılık suyla duş alınması gerekir. Özellikle kızarıklık ve kabarmaların oluşmaması için kaşıntı yapan her türlü sentetik kumaşların kullanılmaması gerekir.

CİLTTEKİ KIZARIK VE KABARMAYI ÖNLEMEK İÇİN NE YAPILMALI?

Ciltte oluşan kızarıklık ve kabarıklık sonrası insanlar psikolojik açıdan kendilerini huzursuz hissetmeye başlar. Bu yüzden insanların günlük işleri aksamaya başlar. Ciltteki kızarıklık ve kabarmayı önlemek için öncelikle alerjinin sebep verdiği durumlar öğrenilmelidir. Daha sonra mantar enfeksiyonu, egzama, karaciğer hastalığı gibi nedenlerden dolayı oluşan ciltte kızarıklık ve kaşıntı sonrası mutlaka doktor kontrolü altında tedavinin yapılması gerekir. Ayrıca cildin nemli kalması sağlanarak kızarıklık ve kabarma önlenebilir. Bunun yanında cilt rahatsızlığının ve kaşıntının giderek artması sonucu uzman doktora başvurulmalıdır. Özellikle hiçbir şekilde stres ve endişeye kapılmadan ciltte kızarıklık ve kabarmanın oluşması önlenebilir.

Kaşıntı

Günlük hayatı olumsuz etkileyen rahatsızlıkların başında kaşıntı şikâyeti gelir. Özellikle tedaviye yanıt vermeyen ve kendiliğinden geçmeyen, uzun süreli kaşıntı sorunu, yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilir. Kaşıntı çeşitli sağlık sorunları sebebiyle meydana gelebildiğinden, altta yatan sebebin doğru tespit edilmesi ve uygun yöntem ile tedavi edilmesi gerekir.

Kaşıntı Nedir?

Kaşıntı veya tıptaki adıyla pruritus; çeşitli sebeplerle vücudun belirli bir bölgesinde veya vücut genelinde kaşınma dürtüsünün ortaya çıkması veya rahatsızlık hissedilmesidir. Sıklıkla cilt dokusunun tahriş olmasıyla veya yabancı maddelerce uyarılmasıyla ortaya çıksa da; bazı dahili hastalıklar nedeniyle de vücut genelinde kaşıntı görülebilir.

Kaşıntı Nasıl Meydana Gelir?

Kaşıntı, fizyolojik olarak; cilt dokusunun altında yer alan ve dokunma, basınç, titreşim ve ağrı gibi duyuların algılanmasıyla görevli sinir uçlarının, çeşitli etkenler nedeniyle uyarılması sonucu rahatsızlık hissinin ortaya çıkmasıyla ilgilidir. Buna göre, bazı kimyasal maddeler (cildi tahriş eden asitler veya çamaşır suyu vb.), çeşitli fiziksel durumlar (sıcaklık artışı, radyasyon vb.) veya bazı hastalıklarda ciltte çeşitli maddelerin birikmesi nedeniyle (böbrek yetmezliğinde toksik maddelerin birikmesi vb.) sinir uçları uyarılır. Uyarılma ile ortaya çıkan rahatsızlık hissinin bastırılması için, beyin uyarılan bölgenin kaşınma yoluyla ikinci bir uyarana maruz bırakılmasını hedefler ve kaşınma gerçekleşir.

Bununla birlikte uzun süren ve inatçı kaşıntı, cildin doku bütünlüğünün bozulmasına ve yabancı maddelere karşı üstlendiği bariyer görevinin aksamasına yol açar. Sonuçta, sürekli tekrarlayan kaşınma davranışı da doğrudan cilde zarar vererek sinir uçlarının yeniden uyarılmasına ve kaşınmanın tekrarlanmasına neden olabilir.

Kaşıntının Sebepleri Nelerdir?

Kaşıntının nedenleri dış etmenler olabildiği gibi, vücutta gelişen belirli hastalıklar da olabilir. Bu anlamda aşağıdaki rahatsızlıklar ve etkenler kaşıntıya yol açabilir:

•Kuru cilt: Cilt kuruluğu, dokunun görevlerini yerine getirmesine engel olarak kaşıntı şikâyeti ile sonuçlanır.

•Kontakt dermatit: Cildin yabancı bir kimyasala uzun süre maruz kalması sonucunda, vücudun kimyasala karşı gösterdiği reaksiyon ile ciltte meydana gelen iltihaplanma kaşıntıya yol açar.

•Alerji: Çeşitli etmenlere gösterilen alerjik reaksiyon, ciltte döküntü ve kızarıklıkla beraber kaşıntıya neden olur.

•Kimyasallar: Bazı kimyasal maddeler, cilt ile temas ettiğinde tahrişe neden olarak kaşınma gerekliliği hissini ortaya çıkarır.

•Böbrek yetmezliği: Böbrek yoluyla vücuttan atılan zararlı maddeler; böbrek yetmezliği nedeniyle vücut dokularında birikmeye başlar. Ciltte biriken maddeler iltihap reaksiyonu başlatarak vücut genelinde kaşıntıya sebep olur.

•Enfeksiyonlar: Cildin virüs, bakteri, mantar ve parazit enfeksiyonlarına maruz kalması sonucu lokal veya genel kaşıntı ortaya çıkabilir.

•Böcek ısırıkları: Sivrisinek, arı, kene gibi böceklerin ısırıkları yoluyla vücuda giren çeşitli kimyasal maddeler kaşıntı sebebidir.

•Cilt hastalıkları: Sedef, liken skleroz, pitriazis rosea gibi çeşitli cilt hastalıkları, kaşıntı ile beraber gelişme eğilimindedir.

•Safra kesesi hastalıkları: Safra kesesi veya safra yollarının tıkanıklıklarında başta bilirubin olmak üzere çeşitli maddelerin vücutta birikimi kaşıntı meydana getirir.

•Karaciğer hastalıkları: Siroz gibi karaciğer yetmezliği ile sonuçlanan durumlarda, karaciğerin vücuttan atılmasını sağladığı zararlı maddeler vücutta birikerek yaygın kaşıntı şikayetine neden olur.

•Romatolojik rahatsızlıklar: Dermatomiyozit, sistemik skleroz gibi çeşitli romatolojik hastalıklar, kaşıntı ve ciltte görülen diğer rahatsızlıklara yol açar.

•Sinir sistemi bozuklukları: Sinir hücrelerinin harabiyetine yol açan bazı sinir sistemi rahatsızlıkları kaşıntı sebeplerindendir.

•İlaç yan etkileri: Bazı antibiyotikler veya ağrı kesici ilaçlar, çeşitli yan etkileri sonucunda kaşıntının gelişiminden sorumludur.

•Gebelikle ilişkili durumlar: Gebelik sürecinde ortaya çıkan ve hormon sistemi ile cilt, safra yolları, karaciğer gibi çeşitli organları etkileyen bazı sağlık sorunları, kaşıntıyı da beraberinde getirebilir.

Kaşıntı Şikayetine Yaklaşım Nasıldır?

Tüm vücudun ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi, kaşıntının altında yatan sebebin doğru tespit edilmesi açısından oldukça önemlidir. Buna göre, kaşıntı şikâyeti ile doktora başvuran kişide öncelikle kaşıntının özellikleri sorgulanır. Kaşıntının ne zaman başladığı, lokal mi vücut genelinde mi olduğu, çeşitli durumlara bağlı olarak şiddetinde değişim olup olmadığı, beraberinde ciltte kızarıklık, döküntü, ısı artışı gibi ek belirtilerin varlığı araştırılır.

Kaşıntıya neden olabilecek çeşitli kimyasallara maruz olunup olunmadığı sorgulanır. Buna göre, yakın zamanda yeni bir temizlik malzemesi, parfüm, takı gibi kimyasal içerikli ürünlerin tercih edilip edilmediği belirlenir. Kaşıntının sebebi bu maddelerle ilişkili bulunursa; maddelerin vücutla temasına son verilir.

Bunların yanında, kaşıntıya neden olabilecek diğer hastalıkların araştırılmasına yönelik olarak kan tetkikleri, cilt testleri ve gerekirse cilt biyopsisine başvurulabilir. Tüm tetkiklerin sonucunda, altta yatan hastalığın tanısı konarak uygun tedavi yöntemi planlanır.

Kaşıntı Tedavisinde Neler Yapılır?

Kaşıntının tamamen giderilebilmesi, öncelikle altta yatan sebebin doğru tespit edilmesine ve uygun tedavinin planlanmasına bağlıdır. Buna göre, kaşıntı şikayetine sahip olan kişinin uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi; ayrıntılı öykü ve detaylı fizik muayene sonrasında istenen tetkikler ışığında kaşıntıya yol açan problemin tespit edilmesi gerekir. Bunun sonucunda en doğru tedavi yönteminin uygulanması mümkündür.

Kaşıntı probleminin giderilmesinde aşağıdaki tedavi yöntemlerine sıklıkla başvurulur:

•Kontakt dermatit veya alerji gibi kaşıntıyı başlatıcı bir dış etkenin söz konusu olduğu rahatsızlıklarda, ilk olarak bu etkenle cildin temasının kesilmesi çok önemlidir.

•Enfeksiyon durumlarında veya karaciğer, böbrek gibi iç organlardaki rahatsızlıklarda, kaşıntının, altta yatan hastalığa yönelik tedavi yapılarak giderilmesi gerekir.

•Kaşıntıya neden olan iltihaplanmalara yönelik, antihistaminik içerikli merhemler veya ağızdan alınan tabletler reçete edilebilir.

•Daha şiddetli durumlarda kortizon içerikli antienflamatuar kremler veya ağızdan alınan ilaçlar tercih edilebilir.

•Cildin kurumasını önlemek için nemlendirilmesi, kaşıntının önlenmesinde faydalıdır.

•Uzun süreli ve inatçı kaşıntılarda, kaşımaya devam etmek cilt bütünlüğünü bozarak rahatsızlığın artmasına yol açtığından, kaşımaktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

İltihaplı sivilce (akne) nedir, nasıl geçer?

Sivilceden (Akneden) bahsediliyorsa hepsinin ortak bir özelliği vardır: Tıkanmış gözenekler. İltihaplı sivilceyi (akneyi) iltihaplı olmayan sivilceden (akneden) ayıran nokta ise tıkanmış gözeneklerin içindeki bileşenler ve altında yatan nedenlerdir.

İltihaplı Sivilcelerin (Aknelerin) Diğer Sivilcelerden (Aknelerden) Farkı Nedir?

İltihaplı sivilce (akne) ; şişmiş, kızarmış, yağ ve ölü deri hücreleri ile derinlemesine tıkanmış gözeneklerden Propionibacterium acnes (P. acnes) olarak adlandırılan bakterinin etkisiyle ortaya çıkar. İltihaplı olmayan sivilceler (akneler) ise bunun aksine cilt yüzeyine daha yakındır ve bakteri içermez.

İltihaplı Sivilce (Akne) Türleri Nelerdir?

İltihaplı sivilceler (akneler) birbirinden farklıdır ve her iltihaplı sivilce (akne) türünde işe yarayan ayrı ayrı tedavi yöntemleri bulunur. İltihaplı sivilcelerin (aknelerin) geçmesi doğru tedavi yönteminin tercih edilmesine bağlıdır. Bu yüzden cildinizdeki sivilcenin (aknenin) türünü tespit etmeniz oldukça önemlidir.

En sık rastlanan iltihaplı sivilce (akne) türleri aşağıdaki gibidir;

  • Papüller: Bunlar küçük, pembe-kırmızı yumrular şeklinde cilt yüzeyinde görülürler.
  • Püstüller: İçi irin dolu papüllerdir.
  • Nodüller: Deri altında yerleşen daha sert pembe-kırmızı kabartılardır.
  • Kistler: Kistler en ciddi iltihaplı sivilce (akne) tipidir. Nodüller gibi cilt yüzeyinin altında bulunurlar. İrin dolu, genellikle büyük olan kistler dokunulduğunda acı verirler.

İltihaplı sivilceler (akneler) yüzde daha yaygın olarak görülse de boyun, göğüs, sırt ve omuzlarda da çıkabilir.

İltihaplı Sivilceler (Akneler) Nasıl Tedavi Edilir?

İltihaplı sivilce (akne) yayılabilir ve geçtiği zaman iz bırakabilir, bu sebeple çıktığı anda tedaviye hemen başlamak en iyisi olacaktır. Sivilce (akne) tipi ne olursa olsun ilk yapılması gereken uygun sivilce (akne) karşıtı ürünler ile günlük bakımın sağlanmasıdır. Günlük bakıma düzenli bir şekilde devam etmek gerekir. En az 3-4 haftada etki beklenmeli, yağlanma kontrol altına alındığında veya sivilceler (akneler) geçtiğinde bile doğru bakım ve tedavi bırakılmamalıdır.

1. Dermozkozmetik Ürünler

İltihaplı sivilceler (akneler) için birçok farklı reçetesiz, dermokozmetik ürün mevcuttur. Aşağıdaki bilgiler ışığında bu ürünlerin içinde çoğunlukla bulunan üç ana maddeyi yakından tanıyabilirsiniz;

Benzoil peroksit:
Bu bileşen sivilce (akne) gelişiminde önemli rol oynayan P. Acnes isimli bakteriyi azaltarak yardım olur ve böylece iltihaplı sivilceyi (akneyi) azaltır. Bazı kişilerde cildi kurutup tahriş edebilir.

Salisilik asit: Bu madde cilt yüzeyinde sebumla birleşip gözenekleri tıkayan ölü hücrelerin soyulmasını ve atılmasını sağlar. Bu yolla gözeneklerin derinliklerindeki ölü hücreler ciltten arındırılır. Ayrıca iltihaplı sivilce (akne) lezyonlarının azalmalarını sağlar ve tekrar çıkmalarını önler. Salisilik asit tüm cilde uygulanabilir fakat cildin yeterince nemli olduğundan emin olunmalıdır. Çünkü bu bileşen zamanla kuruluğa neden olabilir.

Sülfür: Bu maddeyi birçok sivilce (akne) tedavi ürününde bulabilirsiniz ama en iyi sonuç hafif ve iltihaplı olmayan sivilcelerde (aknelerde) alınır. İltihaplı sivilceleri (akneleri) kötü etkilemez fakat tedavi açısından da pek bir işe yaramayacaktır.

Cilt bakım rutininize salisilik asit ve benzoil peroksit içeren bir temizleyici ekleyerek başlayabilirsiniz. Değişiklik fark edinceye kadar birkaç ay geçebilir. Unutmayın ki iltihaplı sivilce (akne) her zaman hafif ve reçetesiz cilt bakım ürünlerine cevap vermeyebilir. Özellikle de aşırı yayılmış ve tekrar tekrar oluşuyorlarsa bu ihtimal artar. Üç ay geçmesine rağmen herhangi bir değişiklik gözlemlemiyorsanız bir dermatoloğa görünmeyi düşünebilirsiniz.

2. Reçeteli İlaç Tedavileri

Semptomlarınıza bağlı olarak dermatoloğunuz bir veya birkaç reçeteli ilacın kombinasyonunu ya da topikal sivilce (akne) kremlerini önerebilir, bunlar aşağıda detaylı bir şekilde açıklanmıştır;

Topikal retinoidler: Retinoidler, ölü cilt hücrelerini temizleyen güçlü A vitamini türevleridir. Bazı reçetesiz yaşlanma karşıtı ürünlerde yer almakla beraber reçeteli ve güçlü retinoidler en çok iltihaplı sivilceler de (akneler de) etkilidir. Retinoidler, kızarıklık ve soyulmalara sebep olmasının yanı sıra, cildinizi UV ışınlarına karşı da daha hassas bir hale getirir. Bu nedenle retinoid kullanırken güneş kremi kullandığınızdan emin olmanız gerekir.

İzotretinoin:
A vitamininden türetilen bu oral ilaç, sivilce (akne) için reçete edilen en güçlü tedavilerden biridir. İzotretinoin bir dizi yan etkiye neden olabilir. Bu nedenle topikal veya sistemik diğer tedavilere cevap vermeyen veya çok şiddetli iltihaplı kistik sivilce (akne) problemi yaşayanlar için reçete edilir. Eğer hamileyseniz, emziriyorsanız ya da hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız izotretinoin kullanılmaz.

Oral antibiyotikler:
Antibiyotikler P. Acnes baskılayarak iltihaplı sivilcelerin (aknelerin) gerilemesini sağlar. İltihaplı sivilceleriniz (akneleriniz) varsa dermatoloğunuz günlük bakım ürünleri ve topikal tedaviyle birlikte ağız yoluyla alınan bir dizi antibiyotik ilaç reçete edebilir. Antibiyotikler genelde yaygın sivilcelerde (aknelerde) bakterileri kontrol altına almak için geçici olarak kullanılır.

Topikal antibiyotikler: Oral versiyonlarının aksine deriye sürülen topikal antibiyotikler sadece iki aya kadar günde iki kere şeklinde kısa bir zaman dilimi süresince alınabilir. Fakat, oral antibiyotikler kadar güçlü olmadıkları için daha hafif sivilce (akne) tiplerinde en iyi etkiyi gösterirler.

Hormon tedavileri: Bazı iltihaplı sivilcelerin (aknelerin) sebebi hormon dengesizliğidir. Bu gibi durumlarda dermatoloğunuz hormon düzenleyici ilaçlar yazabilir. Ek olarak, doğum kontrol hapları, adet döngülerinden önce ve döngü sırasında daha fazla iltihaplı sivilce (akne) yaşayan bazı kadınlar için işe yarayan bir ilaçtır. Anti-androjen ilaç türleri ise alışılmadık derecede yüksek androjen seviyelerinin neden olduğu nodüllere ve kistik akneye yardımcı olabilir.

3. Cilt Bakımı

Eğer cildinize düzenli olarak bakım yapmazsanız, iltihaplı sivilcelere (aknelere) karşı koyan hiçbir tedavi yöntemi işe yaramaz. Yukarıda bahsi geçen tedavi metotlarından en iyi verimi alabilmek için cilt bakım tavsiyelerine uyduğunuzdan emin olun;

  • Hiçbir sivilce (akne) lezyonunu patlatmaya çalışmamalısınız, bu özellikle iltihaplı sivilce (akne) için önemlidir. Bunu yapmak hem iltihaplanmayı artırır hem de iz oluşumuna yol açabilir.
  • Yüzünüzü sabah ve gece cildi tahriş etmeyen, nazik ve jel bazlı bir temizleyici ile yıkayın.
  • Siyah nokta ve gözenek genişliği sorunu yoğunsa yıkama sonrası tonik, haftalık maske veya eksfoliasyon yapan ürünlerle derin temizlik yapın.
  • Spor yaptıktan hemen sonra duş alın.
  • Temizleme rutininizi bir nemlendirici ile tamamlayın. Özellikle kuruluk olan deri bölgelerinde bu adımı atlamak cildinizdeki doğal yağları ve suyu tüketebilir. Buna karşılık, yağ bezleriniz daha fazla yağ üretir, bu da daha fazla akneye (sivilceye) yol açar. Öte yandan, nemlendiricilerin sık ve yoğun kullanımı da sivilceyi (akneyi) artırabilir. Az miktarda, özellikle kuruluk olan yerlere uygulayın. 
  • Her gün güneşten koruyucu bir krem veya güneş koruyucu içeren bir nemlendirici kullanın. Bu, cildinizi UV ışınlarından korumaya yardımcı olmakla birlikte, cildinizi güneşe karşı daha hassas hale getiren retinoidler veya diğer tedavilerde olmazsa olmaz bir adımdır.
  • Makyaj yapacaksanız, gözeneklerinizi tıkamayacak veya sivilcelerinizi (aknelerinizi) daha da kötüleştirmeyecek yağsız ve komedojenik olmayan seçenekleri deneyin. Ayrıca gece yüzünüzü yıkamadan önce makyajınızı iyice çıkardığınızdan emin olun.

İltihaplı Sivilceyi (Akneyi) Geçirmek İçin Ne Yapmalı?

İltihaplı sivilceleri (akneleri) tedavi etmek bazen imkansız bir görev gibi hissettirebilir. Yağsız bir nemlendirici, jel bazlı bir temizleyici ve sivilce (akne) izlerine karşı salisilik asit içeren basit bir cilt bakım rutini benimseyerek işe başlayın. Eğer iltihaplı sivilceniz (akneniz) hafifse, muhtemelen reçetesiz ürün ve bakım yöntemlerinden iyi sonuçlar alabilirsiniz. Bunları birkaç hafta deneyin ve sivilcenin (aknenin) nasıl tepki verdiğini gözlemleyin. Eğer birkaç ay sonra herhangi bir gelişme gözlemlemezseniz doktorunuzdan randevu alın.

İltihaplı sivilceyle (akneyle) yaşamak zorunda değilsiniz. Günümüzde birçok iyi tedavi yöntemi var ve içlerinden biri cildinizi temizlemeye yardım edecektir. Sizin için işe yarayanı bulmak sadece biraz zaman ve sabır gerektirir. Dermatoloğunuz sizi inceledikten ve sizden gerekli testleri istedikten sonra önereceği tıbbi tedaviyle çok daha hızlı bir cevap almanız mümkündür. Böylece ulaşılan sonuç sizi daha fazla mutlu eder.

“Söz konusu içerik yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Lütfen uzman görüşüne başvurunuz”.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır