Fransa'da seçmenler, parlamentoda görev yapacak milletvekilini seçmek için yapılan seçimlerin ilk turu için dün sandık başındaydı. Sandık çıkış anketlerine göre, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron liderliğindeki Ensemble (Birlikte) İttifakı ile eski Marksist Jean-Luc Mélenchon liderliğindeki sol ittifak (NUPES) başa baş gidiyor.
İlk sonuçlar sol ittifakın ilk turdaki oyların yüzde 25,66'sını, Macron'un Merkez ittifakının ise oyların yüzde 25,75'ini aldığını gösteriyor.
Seçim öncesi tahminler de, sosyalist ve yeşilleri de kapsayan sol ittifakın, Cumhurbaşkanı Macron'u zorlayacağı yönündeydi. Jean-Luc Mélenchon ilk sonuçların gelmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Gerçek şu ki, birinci tur sonunda cumhurbaşkanının partisi yenildi" dedi ve "Macron'un çoğunluğu kazanmasını engellemek üzere" seçmenleri ikinci tur için sandığa çağırdı.
Seçimlerin ilk turuna katılım ise yüzde 47, 5 ile tarihin en düşük seviyesinde oldu.
Seçimler, Nisan ayında 2. kez Cumhurbaşkanı seçilen Macron'un parlamentoda çoğunluğu elinde tutup tutamayacağı anlamında önemli. Macron'un çoğunluğu koruyabilmesi için gelecek Pazar yapılacak seçimlerde sandalye kazanması gerekiyor.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin tahminleri, Macron'un çoğunluğu elinde tutmasının garanti olmadığını gösteriyor. Ifop, Macron'un Ensemble ittifakının sandalye sayısının arasında, sol-yeşil ittifakın sandalye sayısının da olacağı tahmininde bulunuyor. Ipsos ile Ensemble'ın milletvekili, sol ittifakın ise arasında milletvekili çıkaracağını tahmin ediyor.
Mélenchon'un NUPES (Yeni Ekolojik ve Sosyal Halk Birliği) ittifakı; sosyalist ve komünist partiler ile Boyun Eğmeyen Fransa'nın yanı sıra ülkenin ana yeşiller partisini de kapsıyor.
Macron emeklilik yaşını 62'den 65'e çekmeyi savunurken, Mélenchon emeklilik yaşını 60'a düşürme sözü veriyor.
NUPES'in seçim vaatleri arasında ayrıca temel maddenin fiyatlarını dondurmak ve milyonlarca istihdam yaratmak da var.
Jean-Luc Mélenchon, Nisan ayındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde üçüncü gelmiş, ikinci tura giden seçimlerde Macron, aşırı sağcı rakibi Marine Le Pen'i yüzde 42'ye karşı yüzde 58 oyla geride bırakmıştı.
Le Pen'in Ulusal Birlik'inin de ilk turda oyların yüzde 18,74'ünü aldığı görülüyor. Tahminler Le Pen'in şu anda 8 olan milletvekili sayısını arasına çıkaracağı yönünde.
Fransa da artan gıda fiyatları ve enflasyonla boğuşuyor.
Fransa'da her bir seçim bölgesinde adaylar kendi aralarında mücadele ediyor. Bir adayın kazanabilmek için oyların yarısından fazlasını ve aynı zamanda o bölgede kayıtlı seçmenlerin en az yüzde 25'inin oyunu alması gerekiyor. Bunu başarabilen aday yoksa ikinci tur seçim yapılıyor.
Fransa'da yılında da benzer bir durumun yaşandığı hatırlatılıyor. O dönemde parlamento seçimlerini sürpriz şekilde solcular kazanmış, partili cumhurbaşkanı başka partiden bir başbakan ile birlikte çalışmak durumunda kalmıştı. Dönemin muhafazakar cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Lionel Jospin liderliğindeki sosyalist hükümet ile karşı karşıya kalmıştı.
Nisan ayında düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerindeasıl rekabet Cumhurbaşkanı Macron ile aşırı sağcı Marine Le Pen arasında geçmiş, ikinci tura bu iki siyasetçi kalmıştı.
Dün ilk turu yapılan ve ikinci turu da 19 Haziran'da düzenlenecek olan parlamento seçimlerinde ise Macron'un rakibi solcu, sosyalist, yeşiller ve komünistlerden oluşan yeni ittifak Nupes Yeni Ekolojik ve Toplumsal Halk Birliği.
İttifakın lideri, Nisan ayında yapılan cumhurbakanlığı seçimlerinde yüzde 22 gibi yüksek oy oranıyla üçüncü olan Jean-Luc-Mélenchon. Mélenchon, gösterdiği başarı ile solcu grupları arkasında toplamayı başarmıştı. Parlamento seçimleri öncesinde yapılan kamuoyu yoklamalarında Nupes'in sempati değerlerinin arttığı dikkat çekiyordu.
Rtr, dpa / SSB, JD
Bize yazın
Yaklaşık 48 milyon bin kayıtlı seçmenin bulunduğu Fransa'da seçimlerin ilk turuna katılım oranı ise yüzde 47,5 ile tarihin en düşük seviyesinde kaldı.
Seçimler, Nisan ayında 2. kez Cumhurbaşkanı seçilen Macron'un parlamentoda çoğunluğu elinde tutup tutamayacağı açısından önem taşıyor. Aksi takdirde partili Cumhurbaşkanı, başka bir siyasi parti veya ittifaktan bir başbakan ile ülkeyi yönetmek üzere işbirliği yapmak zorunda kalabilir. Cumhurbaşkanı ile başbakanın ayrı partilerden olduğu durumda da başbakan devlet içinde daha güçlü bir konuma sahip oluyor.