napolyonun yenildiği son savaş / Napolyon Bonapart Osmanlı İmparatorluğu’nu nasıl arkadan vurdu? | Independent Türkçe

Napolyonun Yenildiği Son Savaş

napolyonun yenildiği son savaş

Küresel Düzeninin Hikayesi, III. Bölüm, Napolyon Savaşları ()

Yazı dizisinin II. bölümünü, Fransız Devrimi’nin perdesinin kapandığı ve genç topçu generali Napolyon Bonaparte’nin yükselişi ile tamamlamıştım.

Yazı dizisinin, diğer bölümlerini okumadıysanız ilk bölümünü buradan okuyabilirsiniz.

Küresel Düzenin Hikayesi, I. Bölüm, Westfalya Düzeni ()

İkinci bölüme ise buradan ulaşabilirsiniz.

Küresel Düzenin Hikayesi, II. Bölüm, Fransız Devrimi&#;nin Öyküsü  ()

Napolyon Savaşlarını; basitçe uzun ve büyük bir Avrupa savaşı olarak nitelendirmek önemli bir yorum hatası olur. Napolyon Savaşları sonuçlandığı zaman, küresel sistem artık tek bir süper gücün, Britanya İmparatorluğu’nun  önderliğinde kurulan yeni bir düzen altında devam edecekti.

Napolyon Savaşları’nı içeren dönem insanlık tarihi için çok kritik bir ara dönemdir: İlk önemli bağımsızlık savaşı olan Haiti isyanı, köleliğin yasaklanması, Louisiana Bölgesi’nin satın alınması ile genç Amerikan Cumhuriyeti’nin 13 eski koloniden (eyalet) oluşan yerel bir devletten, büyük bir devlete evrimindeki ilk adımı, Sanayi Devrimi’nin ortaya çıkışı, Adam Smith’in modern kapitalizme ait  öğretilerinin hayatın içine girişi gibi.  

Fransa ve İngiltere’nin dönemindeki amansız  mücadeleleri nasıl Britanya İmparatorluğu’nu tek bir süper güç olarak yaratmış ise, çok daha sonra arasındaki ABD-Sovyetler Birliği arasındaki amansız rekabet de ABD’nin tek bir süper güç olarak sıyrılmasını sağlamıştı. sonrası NATO’nun oluşması prensipleri ile Britanya İmparatorluğu’nun arasında Avrupalı müttefikleri ile Fransa’yı dizginlemesinin prensipleri aslen aynı temele dayanıyordu.

Napolyon Bonaparte, sadece tarihin en büyük generallerinden biri değil aynı zamanda büyük bir devlet adamı idi. Fransa’da uygulamaya geçirmiş olduğu Napolyon Kodu (Code Napoleon, Code civil des Français)  bugün Kıta Avrupası’nın hukuki ve bürokratik temeline büyük katkıda bulunmuştu.

Napolyon’un Fransız Devrimi ile doğan Fransız Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırması, basit bir imparatorluk idealine dayanmıyordu. I. Fransız İmparatorluğu; Fransız Devrimi’nin halk için yarattığı kazanımları ile “Ancien Regime” yani eski Fransız Krallığı’nın (Güneş Kral XIV. Louis’in yaratmış olduğu merkezi devlet yapısı) güçlü yönlerini birleştirmişti.

Napolyon’un askeri başarıları ve tarihin en büyük mareşallerinden biri olması askeri alanda bir devrim yaratmasına dayanmıyordu. Napolyon Savaşları ile Yüzyılın bitmek tükenmeyen İngiliz-Fransız savaşları arasında devrimsel bir teknolojik fark yoktu. Ancak Napolyon’un büyük meydan savaşlarını yönetmedeki taktik düzeydeki dehası onu insanlık tarihinde neredeyse benzersiz kılacaktı.

Aslında Napolyon hiçbir zaman askeri literatürü, orduların teçhizatı, donanımı, silahları ve yönetimi anlamında devrimsel değişiklikler yaparak kökten değiştirmemişti. Ama savaş sanatını mevcut haliyle mükemmelleştirmiş ve üstün entelektüel zekâsı ile liderlik yeteneklerini birleştirerek müthiş zaferler kazanmıştı. Napolyon muazzam bir çalışma kapasitesine sahipti: Aralık vermeden günde saat çalışabilirdi. Hatta imparatorun zaman zaman üç gün aralıksız çalışabildiği ve daha sonra birkaç saat uykuya daldıktan sonra çalışmaya devam ettiği biliniyor.

Hafızası ve detaylara hakimiyeti tahmin edilemez ölçüde idi. Hemen bir vaka anlatayım. Örneğin yılında Avusturya’ya doğru yürüyen Fransız ordusu içinde yer alan bir birliğin kendi komutanı ve Napolyon&#;un karargahı ile haberleşmesi kopmuştu. Bu dönemde büyük bir orduyu yönetmek, ordu içindeki birliklerin eşgüdümünü sağlamak oldukça zor bir işti. Genel olarak birlikler arasındaki haberleşme atlı ulaklar ile sağlanırdı. Birliğin komutanı ve Napolyon’un kurmayları 7, kişiden oluşan bu tümen büyüklüğündeki birliğin nerede olabileceğini, haritaları ve yazılı emirleri saatlerce karıştırarak bulmaya çalışırken, imparator bu karmaşayı fark etmişti.

Napolyon; kurmaylarını ve birliğin komutanını utandıracak bir detayda sakince sözü ele aldı: Birliğin nerede olduğunu, son üç gün boyunca hangi yönde yürüyüş yaptığını, üç gün içinde de hangi noktaya ulaşacağını, şu anki gücünü, asker sayısı, süvari ve top sayısı detayında bilgisini birkaç cümle ile özetledi. Napolyon’un Avusturya harekatında tam , kişiden oluşan 7 kolorduyu yönettiği düşünülürse, bu örnek kendisinin detaylara hangi ölçüde hakim olduğunu gösterir.

Bir askeri harekatı, tüm lojistik gereksinimleri ile aylar öncesinden planlardı. Yüzyıl başında ordular yürüyüş yaparak ilerler ve bu orduları devasa miktarda atlı vagonlardan oluşan cephane, yem ve yiyecek kolları izlerdi. Bu da kendi topraklarını müstakhem mevkileri ile savunan tarafa müthiş bir avantaj verirdi. Napolyon, Fransız İmparatorluğu&#;nun en parlak döneminde dahi, sayısal olarak her zaman dezavantajlı durumdaydı. Buna rağmen, rakip ülkelerin kalbinde ezici zaferler kazanacak bir beceriye sahipti.

İşte bu muazzam taktik dehası, Napolyon’un stratejik yöndeki zayıflıklarını gölgeleyecek, stratejik yöndeki eksiklikleri ise İspanya’dan Rusya steplerine kadar uzanan büyük imparatorluğu çökertecekti.  

Napolyon’un müthiş hikayesini beraber incelemeye başlayalım.

yüzyıl kapanırken Fransız Devrimi on yıllık karmaşadan sonra, yarattığı anarşi ve düzensizlik ile momentumunu kaybetmişti. Fransız Devrimi’nin ateşlediği yurtseverlik ve milliyetçilik ruhu ile Fransız orduları İtalya’da, Flanders ve Meuse cephelerinde art arda koalisyon ordularına karşı başarı kazanırken, İtalya ve Mısır seferlerinin genç generali ilk önce birinci konsül (9 Kasım ) daha sonra da Fransızların imparatoru (Empereur des Français, 2 Aralık ) olmuştu.

Napolyon’un İtalya seferinde sergilemiş olduğu askeri liderlik, O’nun ilerideki yıllardaki müthiş başarılarının habercisi olacakken, arasında Fransız Cumhuriyeti’ni, I. Fransız İmparatorluğu’na dönüştürme becerisi de Napolyon’un siyasi hırsının ve becerisinin altını çizecekti.

Napolyon tarihten iyi bir ders almıştı. Siyasi olarak yükselişinin temelinde Roma konsülü ve Roma’nın unutulmaz generali Julius Caesar ile hemen ardılı olan (yeğeni ve evlatlığı) ilk Roma imparatoru olan Octavius Augustus’un tarihe bıraktığı tüm öğretileri dikkat ile incelemiş ve uygulamıştı. Roma Cumhuriyeti nasıl Roma İmparatorluğu’na dönüştü ise Napolyon ilk önce zayıf ve yozlaşmış Fransız Cumhuriyeti’nin  Direktuvar yönetimini yıkılmasını sağlamış, yerini alan üçlü konsüllüğü ise bir imparatorluğa çevirmişti.

Dikkat ediniz Napolyon Bonaparte, geleneksel olarak Fransa Kralı olarak taç giymemiş (roi de France), Fransızların İmparatoru unvanını almış ve böylece Fransız Devrimi’nin mirasını da akıllıca kullanmıştı. İmparatorluk vurgusu ise Fransız kolonilerine ve Fransa’nın Avrupa’da yeni elde ettiği topraklara yöneliktir.

Çok ileride Prusya Kralı ’de Birleşik Almanya’nın imparatoru olarak Versailles’te taç giydiğinde, Birleşik Almanya’nın mimarı şansölye Otto von Bismarck’a “Almanya İmparatoru” (Kaiser von Deutschland) olarak taç giydirdiği için serzenişte bulunacaktı. Yeni imparatorun aklında Napolyon Bonaparte’ın ünvanı kalmış idi ve “Almanların İmparatoru” (Kaiser der Deutschen) olarak taç giymeyi umuyordu. Bismarck’ın bu müthiş manevrasının anlamını ve amacını ileride anlatacağım.

Şimdi Napolyon’un hikayesine bir ara verelim ve bu dönemde gerçekleşmiş olan ve bugüne kadar etkisi hissedilen bazı kritik olayları beraber inceleyelim.

’de kölelerin başlattığı Haiti İsyanı bir sömürgenin ilk defa bağımsızlığını kazandığı önemli bir dönüm noktasıdır. Haiti bu isyan ile Fransız Cumhuriyeti’nden bağımsızlığını kazanmıştı. Bu köle isyanı Roma Cumhuriyeti’ni temelinden sarsan Spartaküs İsyanı’ndan sonraki en büyük köle isyanıdır. Ve bu isyanın başarıya ulaşması ve başlayan Endüstri Devrimleri ile yılında Britanya İmparatorluğu kendi hükümdarlık alanı içinde köleliği yasaklayacaktı. Böylece insanlık tarihi kadar eski bir kavram olan kölelik artık düzenli olarak gerileyecektir.

Bir başka önemli olay ise genç Amerikan Cumhuriyeti’nin Fransa Cumhuriyeti’nden yılında Louisiana Bölgesi’ni satın almasıdır. Napolyon, Haiti İsyanı ve İngiliz donanmasının tartışmasız üstünlüğü nedeni ile Kuzey Amerika’da yer alan yaklaşık milyon km2 büyüklüğündeki bu bölgeyi  elinde tutamayacağını hesaplamıştı. Üstelik bu devasa alana yerleşmeye başlayan Amerikan göçmenlerini de zorla çıkarmak olası olmadığı gibi, Napolyon’un yaklaşan yeni savaş için paraya da gereksinimi vardı. Ayrıca Amerikan yönetimi de bu devasa bölgeye Mississippi Nehri’nin önemli bir su yolu olması nedeni ile fazlası ile ilgi duyuyor ve bölgeyi ele geçirmek için Fransa’ya karşı eski düşmanları İngilizler ile ittifak arayışına girmiş idi.

Napolyon bu karmaşayı bölgeyi 15 milyon dolara Amerikalılara satarak çözdü. Ne de olsa Fransızlar bölgenin bir bölümünü kontrol ederlerken, bölgenin büyük kısmında Amerikan yerlileri yaşıyordu. Kızılderililer kimsenin umurunda değildi. Genç Amerikan Cumhuriyeti bir anda sahip olduğu toprakları iki misline çıkarmıştı. Artık ABD’nin sınırları batıda Rocky dağlarına ulaşmıştı. Bugün bu devasa bölgede 13 eyaletin yer aldığını not düşelim. Louisiana Bölgesi’ni satın alınması ile ABD, ileride hem Pasifik Okyanusu’na doğru genişleyecek hem de güneydeki İspanya’nın (ve daha sonra Meksika’nın) sahip olduğu devasa genişlikteki topraklara göz dikecekti.

Bu olağanüstü olayları beraberce değerlendirdikten sonra Napolyon Savaşlarına yeniden dönelim.   

Fransız Devrim Savaşlarını () bitiren Amiens Barışı’nın pek sürmeyeceği anlaşılmıştı. Napolyon İsviçre, Alman prenslikleri, Hollanda ve İtalya üzerindeki etkisini arttırır ve bu bölgelerde kendine bağlı rejimler kurarken, İngilizler Mayıs ’te savaş ilan etti. İngilizler, Avusturya’nın lideri olduğu Kutsal Roma İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu, İsveç, Napoli ve Sicilya Krallığı ile Fransa’ya karşı müthiş bir koalisyon (III. Koalisyon) kurmuştu. I. ve II. Koalisyon&#;un Fransız Devrimi Savaşları&#;nda kurulmuş olduğunu not düşelim. Prusya ise tarafsızdı.

İngilizler Fransız ekonomisini çökertmek için Fransız limanlarını ablukaya alırken, gemileri limanlara dağılmış olan ve bir araya gelmeye çalışan Fransız donanması Ekim ’te Trafalgar’da muazzam bir yenilgiye uğratılmıştı.

Ancak  bizzat Napolyon’un komuta ettiği Fransız ordusu Ekim ’te Ulm’da Avusturyalıları , Aralık ’te ise  Austerlitz’te Avusturya-Rusya imparatorluk ordularını mağlup ederek müthiş bir zafer kazandı. Bu savaşa “Üç İmparatorlar Savaşı” denir.

İngiliz Başbakanı Pitt, müttefiklerinin yenilgisinin ne kadar kesin ve dehşet verici olduğunu öğrendiğinde “Avrupa haritasını kaldırınız. Önümüzdeki on yıl boyunca bu haritaya bakmaya gerek olmayacaktır.” diyecekti. Yüzyıl savaşlarının aksine ilk defa bir büyük gücün başkenti istilaya uğrayacaktı. Ulm ve Austerlitz ile beraber üç ay içinde Viyana düşecekti.

Trafalgar, Ulm ve Austerlitz ile beraber İngilizler ve Fransızların durumu; balina ve file benzemişti. Biri denizlerin, diğeri de kıtanın hâkimi idi. İngiliz kara gücü komik denecek kadar küçükse de deniz gücü Fransa ve müttefiklerinin limanlarını abluka ile boğacak güçte idi.

Austerlitz ile Napolyon bugünkü Almanya sınırları içinde Kuzey Ren Konfederasyonunu kurdu. Bu uydu konfederasyonun kuruluşu ile Avusturya ve Prusya küçük Alman devletleri ve prensliklerinin işleyişine karışamayacak duruma gelmişti. Artık çoktan antika haline gelmiş olan Kutsal Roma İmparatorluğu () ortadan kalkmıştı. Avusturyalılar İtalya’daki son topraklarını da kaybetti. Rus ordusundan kalanlarının Rusya’ya dönüşüne izin verildi.

Savaş bitmemişti. yılında bu kez Britanya İmparatorluğu, Prusya Krallığı, Rusya İmparatorluğu, İsveç Krallığı, Sicilya Krallığı ile Saksonya Fransa ve müttefiklerine karşı IV. Koalisyonu oluşturdu.  Napolyon koalisyonun en güçlü ordusuna sahip Prusya’yı ezmeyi, Ruslar ordularını mobilize edemeden hedefliyordu.  Napolyon bugünkü Almanya içlerinde ilerlerken, Jena ve Auerstedt savaşlarında (her ikisi de 14 Ekim ) Prusya ordularını perişan edecekti. Avrupa’nın en mükemmel askeri mekanizmasına sahip Prusya da perişan edilmişti. Prusya’nın başkenti Berlin 27 Ekim ’da düşecekti.

Napolyon’un bir sonraki hedefi Rus orduları idi. Polonya’ya ulaşan Fransızlar Eylau’daki (7 Şubat ) sonuçsuz savaştan sonra, kalan Rus ordularını Friedland’da (14 Haziran ) bozguna uğrattı. Rus Çarı da barış istedi.

Ulm, Austerlitz, Jena- Auerstedt, Friedland savaşları, dönemin devasa savaşları idi. Bu dört savaş, lojistik üslerinden uzakta savaşan ve sayısal dezavantaja sahip Fransız ordularının bizzat Napolyon’un askerlik becerisi ile mucize yarattığı savaşlardı. Artık İngiltere Fransa’ya karşı tek başına idi. Eski müttefikleri Avusturya ve Prusya feci bir şekilde yenilmiş, başkentleri işgale uğramış ve daha sonra İngiltere’ye karşı Napolyon’un gönülsüz müttefikleri haline gelmişti. Rusya da  Friedland sonrası Fransa’nın gönülsüz müttefikleri arasına katılmıştı. Prusya savaş öncesi topraklarının yarısını kaybetmişti. Fransa ve kurduğu uydu devletler artık Portekiz sınırından bugünkü Doğu Polonya’ya kadar muazzam bir alanı kontrol ediyordu.

Ancak Britanya İmparatorluğu, halen donanması ile bir sorun idi. Napolyon’un bu gerçeğe karşı silahı “Kıtasal Sistem” ismini verdiği (Blocus Continental) karşı abluka olacaktı. Hiçbir İngiliz malı Kıta Avrupası’na sokulmayacak ve hatta posta iletileri dahi yasaklanacaktı. Bu sistemin iki amacı vardı: İlki Endüstri Devrimi’nin başında olan İngiliz ekonomisini çökertmek, ikincisi de Kıta Avrupası’nda Fransa’nın egemen olacağı gümrüksüz ve bütünleşik tek bir pazarın kurulması. İşte ileride Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve daha sonra Avrupa Birliği’ne dönüşecek yapının teorisi yıl önce Napolyon tarafından uygulamaya geçirilmişti. Kıtasal Sistem, sadece Fransa ve müttefiklerini kapsamıyordu. İngiltere’nin eski müttefikleri olan Avusturya, Prusya ve Rusya da barış yapmanın bedeli olarak sisteme girmek zorunda bırakılmıştı.

Kıtasal Sistem ilk başta İngiltere’ye muazzam zarar verecekti. İngiltere’nin Kıta Avrupası’na ihracatı düşerken, İngiliz tüccarlar yeni pazarlar bulabilmek için inanılmaz bir çaba göstermek zorunda kalacaktı. Karşı ablukanın anıları İngiltere’yi yüzyıl boyunca daha fazla sömürge elde etmeye odaklayacak ve ayrıca Çin ve Osmanlı İmparatorluğu gibi ülkelerde artan düzeyde kalıcı İngiliz imtiyazlarının elde edilmesini tetikleyecekti.

Kıtasal Sistemi daha da ilerleten Napolyon, İngiliz limanlarına yanaşan veya İngiltere’ye gümrük vergisi ödeyen herhangi bir ülke gemisini bir İngiliz gemisi olarak nitelendirecekti. Genç Amerikan Cumhuriyeti İngiltere açısından önemli bir hammadde  tedarikçisi iken, Amerikan pamuğu da artık İngiliz limanlarına ulaşmaz olmuştu. ABD ile İngiltere arasında gerilim artacak, ’de Napolyon Savaşları devam ederken iki ülke arasında savaş çıkacaktı. Üç yıl süren savaşın seyri bir yo-yo oyuncağının hareketi gibiydi. Amerikalılar İngiliz Kanadası’nı işgalde başarılı olamadığı gibi, başkent Washington ve Beyaz Saray 24 Ağustos ’te İngilizler tarafından işgal edilip yakılacaktı. Napolyon Savaşları’nın gidişatı tarafları barış masasına oturtacak, Amerikalılar İngiltere ile savaş öncesi duruma dönmek üzere (status quo ante bellum) anlaşırlarken, olan İngilizlerin müttefiki Kızılderili kabilelerine olacaktı.

Kıtasal Sistem ve İngiltere’ye diz çöktürmek, Napolyon’un saplantısı olmuştu. Bu saplantı ile Portekiz’i sisteme dahil etme ısrarı büyük bir stratejik hataya yol açtı. Portekiz’e diz çöktürmeye çalışan Fransızlar, İspanya üzerinden taarruza geçince olanlar oldu. İspanya bir zamanların büyük güçlerinden biriyse de artık Fransa’nın uydusu olan bir orta sıklet ülke halindeydi. Ancak Napolyon İspanyol kralını tahtan indirince, İspanyol halkı Fransız askerlerine karşı düzensiz bir savaşa başladı. Gerilla savaşı deyimi buradan çıkmadır. İspanya ve Portekiz’deki savaş, ya da daha iyi bilinen adı ile Yarımada Savaşı tam 7 yıl sürecek ()  ve yaklaşık , Fransız askerini bağlayacaktı.

Bu arada Yarımada Savaşı, Avusturya’ya İngiltere ile beraber V. Koalisyon Savaşı’na girmeyi () teşvik edecekti. Napolyon ilk yenilgisini Mayıs ’da Aspern-Essing’te tattıktan sonra, Wagram Savaşı’nda ( Temmuz ) Avusturyalıları perişan ederek, yeniden barışa zorlayacaktı. Avusturya’nın Almanya ve İtalya’daki kalan toprakları Fransa’nın uydularına verilecekti.

yılında Rusya’nın “Kıtasal Sistem” ‘den çıkması ile Napolyon tüm zarlarını bir anda atacaktı. 24 Haziran ’de yaklaşık , kişilik Fransız ordusu Rusya’ya girmiş ve birçok muhabereden sonra Moskova’ya doğru yavaş ve yıpratıcı bir yürüyüşe geçmişti.

Esasen Napolyon artık eski Napolyon değildi. Sağlığı artık bozulmuş ve epey de kilo almıştı. Rusya seferi özellikle lojistik açıdan iyi planlanmamıştı. Rusya içine ilerledikçe yakılmış tarlalar, boşalmış köyler bulan “Grand Armee” daha ilk haftada mevcudunun yarısını kaybetmişti. Ruslar Smolensk Savaşı’nda yenilmelerine rağmen, sonuçsuz kalan Borodino Savaşı her iki ordu için de bir yıkım olmuştu. Ruslar akıllıca bir strateji ile hiçbir şekilde Napolyon’a karşı büyük bir meydan savaşına girişmiyor, küçük savaşlar ile Fransız ordusunu yıpratmaya çalışıyordu. 14 Eylül ’de Moskova’ya giren Fransızlar, boşalmış bir şehir ve yangın ve açlıkla karşı karşıya kalacaktı. Ordunun Moskova’da kışlaması olanaksızdı. Geri çekilmek zorunda kalan “Grand Armee” tüm sefer boyunca yaklaşık , asker, , at ve 1, top kaybedecekti. Üstelik bu muazzam yenilgi sonrasında  Avusturya ve Prusya da Fransa’ya savaş ilan (Altıncı Koalisyon Savaşı) etmişti.

Napolyon, VI. Koalisyon Savaşı’nda muazzam bir liderlik gösterecekti. Sayıca ve donanım olarak çok üstün İngiltere, Rusya, Prusya, İsveç, Portekiz, İspanyol, Avusturya ve sayısız eski uydu devletine karşı Almanya içlerinde yaptığı savaşlarda koalisyon güçlerini defalarca yendi. Napolyon tükenmiş ordusuna rağmen halen çok tehlikeli bir rakipti. Koalisyon güçleri; gibi çok ileri bir tarihte dahi Napolyon&#;un bizzat yönettiği ordu ile karşı karşıya gelmeden, Napolyon&#;un mareşallerinin orduları ile savaşmayı tercih ediyordu.

Napolyon koalisyon güçlerini Lützen&#;de (2 Mayıs ) ve Dresden’de ( Ağustos ) perişan etmişti ama Uluslar Savaşı olarak bilinen Leipzig Savaşı’nda ( Ekim ) Napolyon’un dehası dahi bu kadar büyük bir eşitsizliği giderecek durumda değildi. Leipzig Savaşı sonrası Napolyon için, tiyatronun son oyunudur.

Üstelik Yarımada Savaşı da artık kaybedilmiş, İngiliz-İspanyol-Portekiz koalisyonu Pirene Dağlarına dayanarak doğrudan Güney Fransa’yı işgale başlamıştı. Leipzig’den sonra Napolyon bitmiş ve tükenmiş ordusu ile Almanya ve Fransa’da çok başarılı savunma savaşları vermesine rağmen artık Fransa’nın kaderi belli olmuştu. Koalisyon orduları Kuzey Fransa, Güney Fransa, Flanders, Dalmaçya ve İtalya’da tam ve mutlak zaferler kazanır durumdaydı. Paris, Mart ’te teslim oldu ve imparator tahttan feragat etti.

Elbe’ye sürgüne giden Napolyon’un yılında Paris’e geri dönüp, yeniden savaşa başlamasını (VII. Koalisyon Savaşı) ve Waterloo’da (18 Haziran ) nihai bir şekilde kaybetmesini uzun uzun anlatmayacağım. Napolyon Waterloo Savaşı&#;nı kazanmış olsaydı bile, koalisyon güçlerinin önüne çıkaracağı yeni ve muazzam büyüklükteki ordulara karşı zafer kazanması olanaksızdı.

Savaşın kaderi yıllar öncesinden belli olmuştu. Napolyon bu kez Afrika açıklarındaki (yaklaşık km.)  İngiliz kolonisi St. Helena’ya sürüldü. Bir daha Fransa’yı ve askerlerini göremeyecekti. Yaklaşık 6 yıllık esaretten sonra 5 Mayıs tarihinde, daha 51 yaşında iken mide kanserinden (veya bir teoriye göre arsenik zehirlenmesinden) hayatını kaybedecekti.

Son sözleri “France, l&#;armee, tete d&#;armee, Josephine“, “Fransa, ordu, ordunun başı ve Josephine”, idi. Eski karısı, imparatoriçe Josephine’i asla unutamamıştı. Josephine’den çocuk sahibi olamadığı için anlaşmalı olarak boşanmışlar ve 10 Ocak tarihli resmi boşanma töreninde her ikisi de birbirine olan bağlılıklarını açıkça ifade etmişti. Josephine yılında Napolyon Elbe’de sürgündeyken öldüğünde, imparator büyük bir kedere gömülecek ve bu büyük keder imparatorun ölümüne kadar sürecekti.

Napolyon 11 Mart ’da Avusturya grand düşesi Marie Louise ile evlenmiş idi. Bu evlilikten olan oğulları, babasından 11 yıl sonra 21 yaşında tek bir askere dahi komuta edemeden ölecekti.

Ama Napolyon’un soyu Josephine sayesinde beklenmedik bir şekilde devam edecekti. Josephine’in ilk evliliğinden olan kızı Hortense de Beauharnais, Napolyon’un kardeşi ile evlenecek, bu evlilikten Charles Louis Napolyon Bonapart doğacaktı. Napolyon’un kardeşi tarafından yeğeni, ilk karısı tarafından üvey kızının oğlu olan Charles Louis, Devrimi sonrası Fransa’nın ilk cumhurbaşkanı ve daha sonra da ikinci imparatoru olacak ve ismi III. Napolyon olarak anılacaktı. Hiç unutamadığı eski imparatoriçesi Josephine, ona doğrudan bir varis verememiş ama Josephine’in torunu çok daha sonra Napolyon’un ismini bir imparator olarak devam ettirmişti.

III. Napolyon amcası gibi parlak bir devlet adamı değildi. Yaptığı kritik bir hata ile Fransa, Bismark’ın oyununa gelecek ve Birleşik Almanya Fransa’nın Versailles Sarayı’nın meşhur Aynalı Odası’nda yılında doğacaktı.         

Napolyon’un sürgüne gitmesi ile beraber yeni dünya düzeni; Viyana Sistemi, Endüstri Devrimi ve Adam Smith ve ardıllarının Klasik Ekonomi öğretileri ile şekillenecek ve bu sistem 28 Temmuz ’te başlayacak olan I. Dünya Savaşı’na kadar devam edecekti. Bu dönem de yazı dizisinin bir sonraki bölümünü oluşturacaktır.

Burak Köylüoğlu,

26 Şubat

Yeni yazılardan haberdar olun.

Teşekkürler! Kayıt oldunuz.

Üzgünüz. Kayıt olamadınız.

Tüm bilgileriniz tamamen koruma altındadır.

Yeni yazılardan haberdar olun.

Teşekkürler! Kayıt oldunuz.

Üzgünüz. Kayıt olamadınız.

Tüm bilgileriniz tamamen koruma altındadır.

Waterloo Savaşı tarihi, nedenleri ve sonuçları: Waterloo Savaşı kimler arasında ve nerede yapıldı?

Napolyon’un yeniden iktidarı ele geçirmesinin ardından Avrupalı Devletler Viyana Kongresi’nde bir araya gelerek Napolyon’u kanun kaçağı ilan etmişler ne Napolyon’a karşı gelecek olan Britanya ve Prusya önderliğindeki Yedinci Koalisyon Kuvvetleri’ni kurmuşlardır.

Napolyon’un yaklaşık bin kişilik ordusuyla Belçika üzerine yürümesiyle savaş başlamış ve Prusya’ya ait olan ileri karakollar yok edilmiştir. Daha sonra devam eden büyük çarpışmalarda Napolyon önderliğindeki Fransa ordusu başarılar kazansa da Napolyon, 18 Haziran günü Waterloo bölgesinde ağır bir yenilgi almıştır.

Napolyon Bonapart; alınan ağır yenilginin ardından yeni bir ordu hazırlamak için Paris’e dönmüş ve burada kendisine duyulan güven ve verilen desteğin azaldığını görmüştür. Savaşın sonunda İngilizlere teslim olan Napolyon, Saint Helena Adası’na sürülmüş ve yılında burada hayatını kaybetmiştir.

Waterloo Savaşı Nedenleri

  • Napolyon Bonapart’ın yeniden iktidara gelmesi üzerine diğer Avrupa devletlerinin onun güçlenmesini engellemek istemeleri.
  • Napolyon önderliğindeki bir Fransa’nın Avrupa için tehdit olarak görülmesi.

Waterloo Savaşı Sonuçları

  • Fransa’nın kaybettiği savaş sonrası, Napolyon Savaşları ve Avrupa’da 23 yıldır süren güç mücadelesi sona ermiştir.
  • Napolyon teslim olmuş ve Saint Helena Adası’na sürgüne gönderilmiştir.
  • Savaşın ardından yaşanan barış ortamı yılında gerçekleşecek olan Kırım Savaşı’na kadar devam etmiştir.
  • Fransa’da monarşi yeniden kurulmuştur.
  • Napolyon’un Avrupa’da tek bir devlet olma hayalinin sona ermesiyle, ulus devletlerin önü açılmıştır. Bu durum da ileride Avrupalı devletlerin Avrupa Birliği çatısı altında toplanmasına imkân sağlamıştır.
Son Güncellenme:

Waterloo savaşı yedinci koalisyon ve Fransa arasında yapılmış olan bir savaştır. Waterloo savaşı Fransa'nın yenildiği ve yedinci koalisyonun galip geldiği bir savaştır. Waterloo savaşı günümüzde ki Belçika topraklarına ait olan Waterloo şehrinde gerçekleşti. Napolyon Bonapart'ın komutasında olduğu Fransa ordusunun yenildiği ve ağır kayıplar verdiği bir savaştır. Napolyon savaşlarını bitiren savaş olarak bilinmektedir. Tarihi kaynaklarda bu savaş hakkında Waterlolo muharebesi olarak da bilgi geçmektedir. Dünya kaderine yön veren bir savaş olarak bilinmektedir. Günümüzde de hala tartışılan bir savaştır.

Waterloo Savaşı Kısaca Özeti

Dönemin en güçlü ordularından birine sahip olan Fransa ordusu Napolyon Bonapart önderliğinde hiçbir savaşı kaybetmiyordu. Girdiği her savaştan galip gelen Fransız ordusu diğer Avrupalı devletlere korku salmaya devam ediyordu. Napolyon kış seferi olarak ise Rusya'ya çıkarma yapmıştı. Rusya'ya çıkarma yapan Napolyon umduğunu bulamamıştı. Rusya seferini kaybeden Fransa'da Napolyon yönetimine karşı ayaklanmalar başlamıştı. Halk ağır vergiler ödüyordu ve bu durum darbe girişimine kadar gitse de Napolyon'a yapılan bu darbe girişimi bastırılmıştır.

Ardından Leipzig savaşı başlamıştır. Leipzig savaşında da yenilgiye uğrayan Napolyon Bonapart iyice güç kaybetmeye başlamıştı. Leipzig savaşından da mağlup olarak çıkaran Napolyon sürgüne gönderildi. Sürgünden çıkarak tekrardan ülkeye geri dönen Napolyon Bonapart halkın güvenliğini tekrardan sağladı.

Halkın güvenini sağlayan Napolyon Bonapart ikinci kez ülkenin başına geçmeyi başarmıştır. Napolyon'un tekrardan güçlenmesini istemeyen koalisyon güçleri Fransa'ya savaş ilan etmiştir. Waterloo savaşı Waterloo kentinde başlamış oldu. Fransız ordusu savaş noktasında üstün gözüküyordu. Süvari birlikleri taktiksel olarak hazırlanmıştı. İngiliz ordusu ile karşı karşıya gelen Fransız süvari ordusu yapmış olduğu yanlış bir manevra sayesinde durum bir anda aleyhine döndü.

Koalisyon ordusu Hollandalılar, Almanlar ve Prusya ordusundan oluşan büyük bir ordu idi. Koalisyon ordusunun Fransız ordusunun içlerine doğru ilerliyordu. Fransız ordusunun süvari birliklerinin hatası orduya büyük kayıplar veriyordu. Koalisyon ordusu topçu atışları ile Fransız ordusuna kayıplar verdirmeye devam etti.

Bu esnada bazı Fransız ordusu askerleri de geri çekiliyor bir bölükte kaçmaya devam ediyordu. Geri çekilen Fransız ordusu savaşı kaybetti. Ardından Fransız ordusu komutanı Napolyon İngiliz ordusuna teslim oldu. İngiliz ordusu tarafından sürgüne gönderildi ve Napolyon sürgüne gönderildiği adada hayatını kaybetti.

Waterloo Savaşı Tarihi

Waterloo savaşı 18 Haziran tarihinde gerçekleşmiş olan bir savaştır.

Waterloo Savaşı Sonuçları

- Fransız ordusu savaşı kaybetti.
- Napolyon Bonapart sürgüne gönderildi.
- Fransız monarşisi tekrardan kuruldu.
- Fransa savaş tazminatı ödemek zorunda kaldı
- Avrupa Birliği'nin kurulmasına sebep oldu.
- İmparatorluk Fransa'sı sona erdi.

Waterloo Savaşı Önemi

Waterloo savaşı Avrupa tarihi açısından çok önemli bir dönüm noktasıdır. Eğer Napolyon Bonapart bu savaşı tekrardan kazansaydı dünya şuan çok daha farklı bir konumda olabilirdi. Napolyon Bonapart Fransa'nın süpergüç olmasına engel olan bir dönüm noktasıdır.

Waterloo Savaşı Nedenleri

- Napolyon Bonapart'ın tekrardan güçlenmesini engellemek.
- Koalisyon güçlerinin Fransa'yı tehdit olarak görmesi

Waterloo Savaşı

    “ Waterloo bir savaş değildir, dünyanın yüzünün değişmesidir” Victor Hugo

    Waterloo savaşı, Büyük İskender, Sezar, Hannibal gibi efsanelerden bile daha çok savaş görmüş ve kazanmış, Papa’nın elinden tacı alıp kendine giydirmiş, Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya Kralı ve General ünvanlarıyla İmparatorluk tacını giymiş bir kişi olan Napolyon’un son savaşıdır. Dünyanın kaderini belirleyen, tarihe yön veren bir savaştır. 18 Haziran yılında, Fransa ile İngiltere – Prusya ittifakı arasında gerçekleşmiş olan Waterloo savaşı, I. Dünya savaşı öncesinde yaşanmış son kesin sonuçlu ve büyük savaştır. Napolyon ve yenilmez ordusunun bu savaşı nasıl kaybettiği halen günümüzde tartışılmaktadır. Fakat tarih şundan emin ki eğer Napolyon, Waterloo savaşını kazansaydı bambaşka bir dünya tarihi yaşanmış olacaktı.

  • Waterloo Savaşı'nın Gelişimi

    Napolyon ve efsanevi ordusu etrafa korku soluyor ve savaş kaybetmiyordu. Önüne çıkan orduyu devirip istediği yeri fetheden ordu tarih yazıyordu. Fakat, Napolyon kış mevsiminde Rusya’ya girmeye çalışmış ve malum sonuçla karşılaşmıştır. Rusya seferinde hezimete uğrayan Napolyon ordusunun büyük bir kısmını kaybetmiştir. Bir yandan Rusya seferinin başarısızlığı bir yandan da artan vergiler halkı hükumete karşı kışkırtmış ve Napolyon’a karşı hükumet darbesi girişimleri oluşmaya başlamıştır. Her ne kadar bu darbe girişimleri bastırılmış olsa da, Rusya Seferi hezimeti ve iç karışıklıklar koalisyon kuvvetlerini oldukça cesaretlendirmiştir. Ekim ’de Leipzig Muharebesi yaşanmış ve Napolyon burada koalisyon güçleri tarafından yenilgiye uğratılmıştır.

    Leipzig muharebesi iktidarın sonunu iyice getirmeye başlamıştır. yılında düşman Paris kapılarına dayanmış ve Napolyon Elba adasına sürgüne gönderilmiştir. Elba adasından kaçıp ülkeye dönen Napolyon, halkın desteğiyle birlikte tekrar güç kazanmış ve ikinci kez tahta çıkmıştır.

    Bu dönemde savaş Napolyon’un istemediği bir şeydi. Mali durum elverişli değil ordu da hazır değildi. Prusya’ya ve İngiltere’ye barış teklif etmiştir fakat bu ülkeler teklifi kabul etmemişlerdir. Napolyon’un barış sırasında güçlenip tekrar işgallere başlayacağından çekinmişler ve güçsüz Napolyon’u bitirmek istemişlerdir. Bu düşüncenin ardından İngiltere, Prusya ve İsveç hemen birleşmişlerdir. 

  • Waterloo Savaşı

    Orduların başına Wellington dükü Arthur Wellesley, Prusyalı General Von Blucher ve İsveçten Napolyonun kişisel düşmanı Bernadette atanmıştı. Napolyon hücumda ne kadar usta bir generalse, Wellington dükü Arthur Wellesley de savunmada o kadar ustaydı. Koalisyon güçlerinin komutası kendisine verilmişti. 

    Arthur Wellesley'in, savaştan bir gün önce kaldığı yerin ismini savaş ismi yapma alışkanlığı vardı. Wellesley savaştan bir gün önce Waterloo’da kaldığı için savaşın ismini Waterloo savaşı koymuştur. Aslında savaş Waterloo’ya 2 km uzaklıkla bir kasabada gerçekleşmiştir.

    Savaşta ilk İngilizler vardı. Napolyon Prusya orduları gelmeden İngilizleri yenilgiye uğratmak için saldırıyordu fakat saldırı bir türlü başarılı olamıyordu. İngilizler çok iyi savunuyorlardı. Prusya ordusunun da gelmesiyle birlikte hücum emri veren İngilizler, Fransız ordusunu oldukça korkutmuş ve geri çekilmelerini sağlamıştı. Napolyon kaçarken top hücumunu denedi fakat bu da başarılı olamadı Fransız ordusu çoğunlukla kendi askerlerini vurdu. Askerler kaçarken Napolyon’a “Nereye gideceğiz?” diye sorduklarında Napolyon: “Paris’e. Gerisini Tanrı bilir”. Diye cevap verdi. Müttefikler savaşı kazanmıştı. Napolyon Paris’e döndüğünde yakalandı ve St. Helena adasında sürgüne gönderildi. Napolyon, 5 Mayıs ’de sürgündeyken hayata gözlerini yumdu.  

İlginizi çekebilecek diğer olaylar

Biyografiler


  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ

  • BİYOGRAFİ




izmir escort

antalya escort

izmir escort

antalya escort

izmir escort

bursa escort

porno izle

brazzers porno

istanbul escort

instagram ucuz takipçi

instagram takipci kasma

takipçi satın al

escort istanbul

escort bayan

instagram takipçi satın alma

takipçi satın al ucuz

instagram takipçi satın al

takipçi satın alma

porno

porno

smm panel

takipçi instagram

escort istanbul

escort istanbul

smm panel

instagram takipçi hilesi

takipçi satın al

escort

izmir escort

porno video

porno izle

bornova escort

istanbul escort


funduszeue.info internet sitesinde bulunan bütün içerikler Tarihi Olaylar editörleri tarafından hazırlanmaktadır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Copyright - Tüm Hakları Saklıdır.

AnasayfaKünyeİletişim

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası