Sedat Bozkurt Izmir

Eshat Bozkurt, Sedat Bozkurt

Çelimsiz küçük bir kız çocuğu sokağın köşesine oturmuş dileniyordu. 

Üzerindeki elbise yırtık, parça parçaydı.
Yüzü gözü kir içindeydi. Gerçekten perişan haldeydi.
küçük kız dilenirken sokaktan, genç sağlıklı zengin görünümlü bir adam geçti.
Kızı farketmişti ama belli etmemek için dönüp bir daha bakmadı. 
Geniş ve lüks evine, konfor içinde yaşayan ailesinin yanına geldiğinde çok güzel hazırlanmış bir akşam sofrası onu bekliyordu.
Zengin adam tam sofraya oturduğunda gördüğü o dilenci kız aklına takıldı.
Duyguları birşeylere itiraz ediyordu.
Sonra kolay yolu tercih etti ve itirazlarını Allah'a yöneltti.
"Tanrım, böyle bir şeyin olmasına nasıl izin veriyorsun? Neden o küçük kıza yardım için birşeyler yapmıyorsun?" diye yakınmaya başladı.
O bunları düşünürken, ruhunun derinliklerinden gelen şu sesi işitti:
"Yaptım, seni yarattım!"
Eğer, bu dünyada başkalarından farklı şeylere sahipseniz, mutlaka bir nedeni vardır.
Her insanın bir yaratılış nedeni vardır.
Tanrı, insanları yaratırken onlara belli görevler de verir.
Kimileri bunu ömürleri boyunca anlayamaz.
Sanır ki, o Allah'ın sevgili kuludur ve sahip olduğu zenginlikler sadece ona özel verilmiştir.
Kimileri de vardır, Tanrı'nın kendilerine verdiği görevi çok iyi anlamıştır.
Çok zengin olmasalar da ruhları zengindir onların.
Sahip oldukları şeyleri paylaşmayı çok severler.
Fakir fukaraya yardım yapar, ekmeklerini bölüşürler onlarla.
Kötü örneklerle işimiz yok. 
O kadar çok ki onlardan.
Ama iyi örnekleri mutlaka görmemiz lazım.
Tepecik'de Bozkurt Kardeşler var.
Urfa Siverek'ten gelip İzmir'e yerleşen..
Günümüzde manasını yitirmeye başlayan "Delikanlı" olgusunun son örnekleri:
Yiğit adamlar.. Eshat Bozkurt ve Sedat Bozkurt.
Bölgede ne kadar ihtiyacı olan varsa.
Açsa yedirirler,
Açıksa giydirirler.
Fakir babası onlar.
Lüks otellerde iftar yemekleri vererek hava atmayı bilmezler.
Eski Ülkü Sineması'nın hemen karşısındaki yerlerinde hergün binlerce kişiye iftar yaptırırlar Ramazan boyunca.
Onlar, Tanrı'nın, o bölgedeki ihtiyaç sahipleri için yarattığı gerçekten çok özel insanlar.
Önümüzdeki cumartesi iftarlarına ben de katılacağım.
Binlerce kişi ile birlikte iftar yapacağız kısmetse.
Ve ben o gün orada tüm İzmirliler adına,
İnsanlık adına onlara teşekkürlerimi sunacağım.
İyi ki varsınız Bozkurt kardeşler...
"Türkiye sizinle gurur duyuyor" sözü en çok size yakışıyor.
İzmir sizinle gurur duyuyor...

Hüseyinoğulları'ndan yadım eli uzanıyor!

İzmirli işadamı Hüseyinoğulları şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Bozkurt, halk'a daima eli açıktır!

Hüseyinoğulları İşletmeleri, 1969 Yılında İzmir'in Konak İlçesine bağlı Yenişehir Semtinde Baba Hüseyin Bozkurt tarafından kurulmuştur. Eshat Bozkurt ve Sedat Bozkurt kardeşler tarafından yönetilmektedir.

Hayır işlerinde de sıkça ismini duyduğumuz Bozkurt kardeşler bir çok kişinin mutluluğuna sebep oldu. İzmir’ deki binlerce aileye yemek, kömür yardımında bulundu. Birçok öğrenciye burs ve iş imkanı sağladı. Bozkurt kardeşler, ihtiyaç duyulan yerlere sağlık ocağı yaptırmak için harekete geçtiler.

Hüseyinoğulları Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Bozkurt'un katılımıyla, muhtarlıklar, camiler, okullar, halkın katkı ve katılımıyla her cuma halk yemeği,  çay keyfi, lokma dökümü ve doğum günü kutlaması yapılmaktadır.

Hüseyinoğulları bir çok etkinlikler düzenlemektedir.

TOPLU SÜNNET



TOPLU NİKAH



GİYİM YARDIMI



AŞURE ETKİNLİĞİ



HER CUMA SİVEREK BULGUR PİLAVI İKRAMI

Link: http://www.gazetesonhavadis.com/haber/yasam/huseyinogullarindan-yadim-eli-uzaniyor/6751.html

Gazetem İzmir / Buket Karaldı - İzmir’de yaptıkları hayır işleriyle adlarından sıkça söz ettiren Hüseyinoğulları’ndan Sedat-Eshat Bozkurt kardeşlerden Sedat Bozkurt’un gerçekleştirdiği Umre ziyareti hayrına verilen 5000 kişilik hayır yemeğine katıldık. Duaların edildiği, mevlüdün okunduğu yemeğin ardından Sedat Bozkurt’la röportaj yaptık…

Salih Erkek: Sedat Bey Allah kabul etsin, umreye ziyarete gittiniz geldiniz, güzelde bir mevlit yaptınız. Her Cuma günü burada yemek verildiğini söylediniz. Yemekleri vatandaşlara Cuma günleri kendi yerinizde dağıtmanız yıllardır bir gelenek haline gelmiş durumda. Hayırseverlikleri ile Sedat ve Esat Bozkurt kardeşler iyi bilinmekte. Hepsini bir kenara bırakacak olursak ilk sorum aslında Umre ziyaretinizle ilgili olacak. Umreye gitmenize ne vesile oldu? Bizlere Umre deneyimlerinizi anlatır mısınız?

Sedat Bozkurt: Salih Bey memnuniyetle anlatırım. Yaklaşık 10 yıldır İzmir il müftülüğüne müracaatım vardı. Sedat Bozkurt ve ailesi olarak bu müracaatım yıllardır vardı. Bu 10 yıl içinde de asıllarda çıkmayıp yedeklerde adınız çıktı müracaata gelin denildi. 2 sefer bazı şeyler gitmemizi engelledi. Dünya işleri, etrafın sorumluluğu, çocukların durumu derken hep bir şeyler gitmemize mani oldu. Şimdi artık Umreyi gördükten sonra bu sebepler için sudan sebepler diyorum. 10 yıldır her sene ramazan ayı başlamasıyla kalbimde hep bir kıpırdamalar oluyordu. Gidip Umre programına yazılayım diyorum, yazılıyorum ama yine bir şey çıkıyor ve gitmek nasip olmuyor. Bu işler para ile çevre ile olmuyor. Kesinlikle Allah isterse olur buna bu şekilde inanmamız gerekiyor. Bu dedim ki kendi kendime bu büyük bir eksiklik, etrafıma bakıp kendimden utandım çünkü oturduğum bölge kırsal bir bölge çevremde ne kadar insan oturuyorsa tüm komşularım Umreye gitmiş. Dedim ki demek ki bu bir aşk bu aşkı bizim pekiştirmemiz lazım. Ailece bir karar aldık ve gidip en azından 7 günlük bir umre programına yazılalım dedik. Başvurumuzu yaptık nasip oldu, İzmir müftülüğü ve diyanet aracılığı ile ziyaretimizi gerçekleştirdik. Orada yaşadıklarımı sizlere anlatacak cümleler bulmakta zorlanıyorum. Bu arada söylemek isterim ki oraya gitmeme bir vesile de İzmir Vali yardımcısı Mehmet Suat İlhan oldu. Buca ilçesinde Bimar marketlerinin sahibi Hasan Bitirim kendisi yakın dostum olur. Bana, abi sen git işlemlerini ben yapacağım, yeter ki Umre ziyaretini yap dedi. Baktım bütün dostlarımda gitmem taraftarı. İçimde 10 yıldır var olan o istekle Umreye sonunda gitmek nasip oldu. Umrede 7 günlük programımızı bitirdik. Fakat bu bir haftalık program bana ve aileme yetmedi; doyamadık. Dostalarımız aracılığıyla programımızı bir 7 gün daha uzatarak 14 güne tamamladık. Orada ziyaretlerimizi yaptık, ibadetlerimizi gerçekleştirdik ve çok güzel unutulmaz anılarımız oldu. Anlatmakla inanın olmaz yaşamanız lazım. 45 senemi ve tüm serüvenimi orada temize çektim.

Salih Erkek: Sedat kardeşim müsaade edersen seni biraz kendi gözümle anlatmak isterim. Benim tanıdığım kadarı ile deli dolu, hayırsever, gözü kara, haksızlığa tahammülü olmayan bir yapıya sahiptin. Şu anda karşımda Umreyi anlatmaktasınız. Doğru mudur?

Sedat Bozkurt: Sayın Salih Erkek abim evet gözlemlerin doğrudur. Sen de sevdiğimiz, değer verdiğimiz bir aile büyüğümüzsün. Seni tanıdığım için de çok mutluyum. Çünkü tanıdığım insanlar içerisinde kendi çizgisini bozmayan insanlardan sayılı kişiler arasındasın. Gerek bize gerek topluma karşı olsun etkinliklerle halkın içinde olman bizi hep onurlandırdı. Bu açıklamana karşılık şunu söylemek isterim ki her şey zamanında güzelmiş. Deli doluluk bir rüzgar gibi gelip geçti. Bundan sonrasında inanıyorum ki çok daha duyarlı, planlı programlı, yardımsever olacağım. Ekibim, eşim, dostum ve sizlerle yaptığımız plan ve programlardan hiç sapmadan yolumuza devam edeceğiz. Parasız olan aileler var çocuklarını bu sebepten okutamıyorlar. Resmi nikahı olmayan çiftler var. Onları buluyoruz ve elimizden geleni vatandaşlara sağlamaya çalışıyoruz. Konak Belediye Başkanımız her kim ise şu anda Sema Pektaş sağ olsun bunu onunla yapmaktayız. Lakin bu işe 1989 yılında Ahmet Sarışın ile işe başladık. Belediyeciliği çok seviyorum. O günden bugüne 2 dönem Ahmet Sarışın’ la bir dönem Erdal Ezgi’yle, bir dönem Muzaffer Tunçağ, bir dönemde Hakan Tartan’la yaptık toplu nikahlarımızı. Bu isimleri unutmadığıma göre demek ki bende bir anıları var. Kendilerine buradan teşekkürlerimi de iletmek isterim. Bunun yanı sıra toplu sünnet yapıyoruz, toplu düğünler yapıyoruz. Yapıyoruz diyorum bunu geniş tutuyorum çünkü ben burada Hüseyinoğulları düğün salonu işletmecisiyim. Burada akşamları para kazanıyorum yaptığım işlerle. Gündüzlerim salonlarım boş geçmesin hayır işleri için nasıl değerlendirebiliriz diye düşündük ve ekibimizle ailemle bu işleri yaptık. Buca halk eğitim müdürü ile yapmış olduğumuz proje kapsamında 3 tane kurs açtık. Dikiş kursu, iğne oyası kursu ve bijuteri takı kursu olmak üzere düzenlenen bu üç kursun her birinde 25 er tane bayanımız çalışmaktadır. Bunların bana görünüşte maddi bir faydası yok, bir külfet gibi görünüyordur uzaktan bakanlara ama yanılıyorlar. Onların bana bir Allah razı olsun demeleri her şeyden ötedir. Bunu demeleri beni doyuruyor.

Salih Erkek: Anlattıklarınıza dayanarak Sedat ve Eshat kardeşler kendilerini tamamen hayıra adadılar dememiz doğru mudur?

Sedat Bozkurt: Hayra adadık kendimizi ama Salih abim bunu konuşurken inşallah Allah elimizden işimizi devam ettirmemizi sağlasın. İşimiz devam edecek ki, para kazanacağız, bizde aş evimizi, giyim bankamızı ve diğer hayır hizmetlerimizi devam ettirebilelim. Para kazanalım ki para kazandırabilelim diye düşünüyorum. İzmir’den kazandığımızı yine İzmir’e yatırmak adına çalışmalarımız devam ediyor. Derler ya bir kısmını ayır bir kısmını harca, inanın ki biz tamamını harcıyoruz. Kendimize göre ihtiyaçlarımızı zaten karşılıyoruz. Bu saatten sonra kendimizi tamamen halkımıza, vatandaşlara yardıma adamış durumdayız. Salih bey yapmış olduğumuz etkinlikler saymakla bitmez; okul etkinliklerimiz var. İlkokul, ortaokul ve liselerde düzenlenmekte olan bu etkinliklerde mesela pilav günleri yapıyoruz. Onu da size şöyle aktarmak isterim. Bizler burada kuru fasulye pilav etkinlikleri düzenledik. Yaklaşık on yıl önce Cuma namazı çıkışı işletmede çalışan arkadaşlarımıza ve orada ki misafirlerimize bunu dağıtmaya başladık. Daha sonrasında bu hayrımız aldı başını gitti, katılımcılar çoğaldı. Bizde buraya elemanlar aldık, mutfak kısmında bunu yapıp dağıtmaya başladık. Bakın neler neleri getirdi. Misafirler sürekli çoğaldı ve Hüseyinoğulları aş evi adı altında bir mutfak kurduk. Her Cuma oturup ne yapsak diye düşünüyorduk. Bir Cuma patlıcan bir Cuma kuru fasulye çeşitli yemekler yaptık. Pilav programı bizim için çok önemliydi. Baktık ki yemek konusunda fikir ayrılıkları çıkmaya başlayacak en güzel kuru Fasulye pilav dedik ve hafta bunu dağıtmaya başladık. 3 sene yaklaşık bu böyle devam etti sonra bir baktık ki, pirinç pilavı ithal oldu, Kara borsa yaşandı. Pilavı 3 liraya alırken oldu 10 lira. Bulmakta, almakta zorlanıyorduk. Ama bu etkinliğimizden de vazgeçemezdik. Derken Siverekten bulgur pilavı getirmeye başladık. Değer verdiğimiz ortak bir tanıdığımız var. İlhan Gül abimizin de aracılığıyla biz bu pilav etkinliğimizde bulgur pilavı ile devam ettik. Derken bize Siverekten bulguru göndermeye devam ettiler. Eş, dost, akraba bizden bulgur almaya başladı. Baktık iş ilerlemeye başladı, bu işin ticaretini yapmaya başladık. Doğduğum yere nankörlük yapmak istemedim ve Sivereğimi İzmir’e bulgur pilavı ile tanıttım. Camilere, okullara bulgur pilavı ikram ettik. Bunun günlerini yaptık. Her yerden çok güzel tepkiler aldık. Olumlu karşılamalar oldu, muhtarlıkların önünde bile pilav günleri yaptık. Hatta sizde bizden bulgur aldınız. Şu anda İzmir’de Faruk Özçamlı’nın fabrikasının İzmir’de bayisiyim. Siverek bulgurunu kamyonlarla buraya getirtiyorum. İsteyen marketlere, toptancılara veriyoruz.

Bugünkü mevlüdümüzün ve bu geniş çaplı yemeğin veriliş sebebi de şöyle oldu. Umre ziyareti sonrasında sağ olsunlar eş dost duyan herkes bizi ziyaretimize geldi. Evde sürekli misafir ağırladık. Tam 6 gündür gelen giden o kadar çok ki Allah eşimizden dostumuzdan razı olsun. Baktık böyle olacak gibi değil herkese haber verdik, Cuma günkü halk yemeğimize davet ettik. Yardımcım Aygül Hanım ve Sevgi Hanım herkese haber verdiler. Sonrasında Esat abim geldi ve bana bu böyle olmaz, bir özelliği olsun bu yemeğimizin 300 kişi ile sınırlı kılmayalım 5000 kişilik yemek hazırlayalım. Yemek göndereceğimiz yerler olsun dedi. Benimde aklıma yattı ve bu hafta ki yemeğimizi bu konsepte yaptık. Bütün dostlarla beraber yedik yemeğimizi. Çok mutluyum, olağan üstü bir kalabalık mevcuttu yemekte. Üst düzey yöneticiler, vekil adaylarımı, İzmir vali yardımcımız, dernek başkanlarımız, yerel meclis üyelerim, vakıf başkanları ve en güzeli halk buradaydı. Sizler buradaydınız ve çok onur duydum.

Salih Erkek: Gazetem İzmir ve Yenigün ailesi olarak doğru işler yaptığınızı bildiğimiz için buradayız. Bu vesile ile İzmir halkına söylemek istedikleriniz nelerdir?

Sedat Bozkurt: Öncelikle Gazetem İzmir ve Yenigün ailesine teşekkürlerimi borç bilirim. Bu vesile ile burada olmanızdan onur duydum. Şunu söylemek isterim ki Salih Erkek adına var olan her şeyden memnunum. Bu televizyon olur gazete olur fark etmez. Allah sizlerden razı olsun. Benim bütün halkıma söyleyeceğim şudur ki umreye gidenlerden olumlu bakmadığım kişilerde oluyordu samimiyetle söylüyorum ki diyordum şuna bak önce kendini düzletsin öyle umreye gitsin. Ama umreye gidince işin öyle olmadığını anladım. Oraya herkes gitmelidir. Orası asıl bozukların yeridir. Olumsuz yanlarınızı düzeltmek ve farkına varmak adına oraya gidince eksik yanlarınızı anlıyorsunuz. Gidince bakış açınız değişiyor. Benim nerede ne eksikliğim varsa farkına vardıklarımı düzelteceğimi biliyorum. Her şeyden önce selamlaşmayı kesmemelisiniz. Bugün öyle bir olay yaşadım ki paylaşmak isterim sizlerle de. Dibimizde bir cami var Hüseyin oğulları camisi… Camide görev yapan arkadaş bugün beni şaşırttı. Niye derseniz umreye gitmeden önce onu hep negatif görüyordum ya da belki de bana öyle geliyordu. Bugün baktım buraya gelmiş çok pozitif buldum kendisini. Şaşırdım kendisine de soracağım.

Bugün burada ilahi okudu, kendisi benim umreye gitmeme vesile olanlardan biridir. Ama bu durum beni şaşırttı. Kapıda görmüşsünüz Kızılay ekibi aracı her ay buraya gelir. Bizde ailece, çalışanlarımızla birlikte kan bağışında bulunuruz. O kan bir gün bize lazım olacaktır. Bir gün hocamıza gittim dedim ki hocam Kızılay bugün burada cemaate seslenir misiniz gelip kan bağışında bulunsunlar dedim. Tabi dedi ve hemen bunu halka bildirdi. Bugünde yine cemaate seslenmiş, bizim umreden geldiğimizi ve yemek vereceğimizi, mevlüdümüzün olduğunu söylemiş. Bu durum beni çok mutlu etti.

Bu arada, Salih Bey burada verilen bugünkü umre yemeğimizin aynısı haftaya cumada Buca ilçesinde Hüseyinoğulları düğün salonumuzda gerçekleşecektir. Yardımcım Sevgi Hanım yönetiminde aynı kalabalık yine halkla birlikte olacaktır. Buca demişken, Levent Piriştina başkanımdan da bahsetmek isterim. Umre ziyaretimde kendisini bir isteği var mı diye aradım oda bana sağ salim gel yeter dedi. Kendisini çok severiz ailecek. Oğlumla iki gün önce kendisine hurma gönderdim. Teşekkürlerini iletmiş. Sağolsun var olsun.

Salih Erkek: Bildiğim kadarı ile kır bahçeleriniz var. Piknik alanlarınız mevcut. Yaz geldiğinde Gümüldür’de halk plajlarınız var. Nisan ayıyla birlikte sezon da açılır. Bu konuyla ilgili neler yapıyorsunuz?

Sedat Bozkurt: Bizde bir çok iş alanı mevcut bahsettiğiniz gibi. Çeşitli işleri bir araya getirdik. Kışın kömür işi yapıyoruz. Odun kömür işi bitip havalar ısınınca kaynaklarda ki piknik alanımızla ilgileniyoruz. Havalar iyice ısınıca düğünler ve plaj işimize hızlanıyoruz. Ailece bu işleri birlikte dayanışmayla yapmaktayız. Allah bizim bu birliğimizi bozmasın. Bunun için dua ediyorum.

Salih Erkek: Özetle halk neredeyse Sedat Bozkurt’ta orada diyelim. Halkın içinde bir iş adamısınız. Halktan aldığınızı yine halka veriyorsunuz. Doğrudur değil mi bu tanımlamalar?

Sedat Bozkurt: Halkın içinde halkla bütünüm ve halk adına yapıyoruz her şeyi. Kimse tabi dört dörtlük değildir. Bizimde eksiklerimiz vardır elbette ki kul hakkı çok önemlidir. Bu konuya çok önem veriyorum. Ben çalışanımın derdiyle dertlenen bir insanım. Bundan sonra, umre sonrası çok daha iyi, yararlı işler yapacağıma inanıyorum. Umre de çok farklı duygular yaşadım hiç inanmazdım öyle olacağıma yaşamak lazımmış.

Salih Erkek: Sedat Bey siyasetle ilgili düşünceniz oldu mu? Şu anki siyasi durumla ilgili neler söylemek istersiniz?

Sedat Bozkurt: 1986 yılından beri İzmir’de Konak ve büyükşehir belediyesinin içindeyim. Milletvekilleri ve meclis üyeleri ile tanışıyorum. İş yerimizi biliyorsunuz. Ahmet Sarışın dönemiydi, siz meclis üyesiydiniz o dönem kurdelemi sizler kesip açılışımızı yaptınız. O günden beri yaklaşık 6 dönem geçirdik. Yerel ve genel yöneticilerin bir çoğunu yakından tanımaktayım. Şimdi bakın seçim arifesi, bugün umre yemeği kalabalığımda bir çok partiden aday adayları geldi. Tamam, bu tabi ki de çok güzel bir durum ama soruyorum aday adaylarına sayın vekilim diyorum birinin şu derdi var şu durumu var. Benim yanıma geldiklerinde tabi halkta görünce hemen isteklerini söylüyor. Lakin vekillerin yaptıkları en büyük eksiklik tamam der çeker gider gün gelir seçilir ve verilen sözler hep söylendiğiyle kalır. Ben 1. Bölgede hem yaşıyorum hem de ticaret yapıyorum. Fakat bana sorsanız toplamda 1. Bölgede 14 tane vekil adayı kaç tanesini sayarsın 14 taneden 8 tanesi ancak sayarım. Bunu ben bu kadar biliyorsam bu kadar halk adamıyken vatandaş nerden bunu bilecek? Deseniz ki kaç tanesine ulaşıyorsun ulaşacağım dört taneden iki taneyse işini halledecek sıfır tanedir. Kendim için değil halk adına bu üzücü bir durum. Vekillerden şikâyetçiyim. Hepsine kapımız açık ama sözlerinde dursunlar istiyoruz. Halka hizmet etsinler istiyoruz.

Salih Erkek: Ben Salih Erkek olarak sizleri kutluyorum. İyi ki Bozkurt ailesini, Hüseyinoğulları’nı tanımışım. Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da yanınızdayım. Allah işinizi, gücünüzü rast getirsin.

Sedat Bozkurt: Allah hepinizden razı olsun abim. Samimi olduktan sonra yapılan her hayırda bereket olur. İnsan demek bereket demek. Bu hayatta hiçbir şey kalıcı değil. Acıda, sevinçte, hüzün de… O yüzden şunu söylemek isterim ki Sedat Bozkurt eşittir paylaşmak.

Salih Erkek: Bizi ağırladığınız için teşekkür ederiz. Herkes sizin gibi duyarlı olsa kim bilir nerelerde olacağız. Halkın size ihtiyacı var; var olun.

Sedat Bozkurt: Sizi ağırlamak bizim için mutluluk vericiydi. İyi ki varsınız...