atatürk ün kardeşi makbule hanım ın mezarı nerede / Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım anılıyor

Atatürk Ün Kardeşi Makbule Hanım In Mezarı Nerede

atatürk ün kardeşi makbule hanım ın mezarı nerede

ATATÜRK'ÜN HAYATI

Babası bir gümrük memuru olan Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) yılına değin yaşadı.

Eğitimi


Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Ancak Mustafa Kemâl babasını çok küçük yaşlarda kaybetti (). Bu nedenle okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Mustafa ve annesi dayıları ile birlikte yaşamak üzere taşraya Rapla Çiftliği'ne gittiler. Onu annesi büyüttü. Mustafa çiftlikte çalışmaya başlamış, ancak annesi okula gitmemesi nedeniyle endişelenmeye başlamıştı. Sonunda, annesinin Selânik'teki kız kardeşi ile birlikte yaşamalarına karar verildi. Böylece Mustafa Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okuldaki Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemâl" i ilave etti. Askeri Rüştiyeyi yılında bitirdikten sonra, Mustafa Kemâl Manastırdaki Askeri İdadiye girdi. yılında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, 3 Mart 'da İstanbul'da Harbiye'nin hazırık sınıfına kaydoldu. yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 'te kurmay yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı.

Askerî Görevleri


yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. Arkadaşları ile Şam'da "Vatan ve Hürriyet" adında bir dernek kurdu. 'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19 Nisan 'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı. 

yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemâl kendi isteğiyle bir grup arkadaşıyla birlikte Trablus'a gitti; Tobruk ve Derne savunmalarında görev aldı. Mustafa Kemâl henüz Libya'da iken Balkan Savaşı başladı. Mustafa Kemâl Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. Balkan Savaşında () başarılı bir kumandan olarak hizmet verdi. Balkan Savaşı sonunda, Mustafa Kemâl Sofya'ya askeri ataşe olarak atanmıştır. 22 Aralık 'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 'de Derne Komutanlığına getirildi. 

yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 'te sona erdi. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başlamış ve Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemâl Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi. 

18 Mart 'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemâl'in komuta ettiği Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemâl, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler Ağustos 'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. 8 Ağustos tarihinde Anafartalar Grup Kumandanlığına getirildi. Birinci Dünya Savaşı esnasında, Anafartalar'daki Türk kuvvetlerine kritik bir zamanda kumanda etti. Bu sırada Çanakkale Boğazı'na çıkarma yapılmış ve Mustafa Kemâl bu durumu kişisel gayretiyle kurtarmıştır. Savaş esnasında, Mustafa Kemâl'in kalbinin üzerine bir şarapnel parçası isabet etmiş, ancak göğüs cebinde bulunan saati onun hayatını kurtarmıştır. Mustafa Kemâl Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilâf Devletlerine "Çanakkale geçilmez!" dedirtti.

Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemâl Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık şehit veren Türk ulusu onurunu İtilâf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemâl'in askerlerine verdiği "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir.
 
Mustafa Kemâl Çanakkale Savaşları'dan sonra 'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Daha sonra Kafkaslarda ve Suriye'de hizmet etti. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 'de İstanbul'a geldi. Veliaht Vahdettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunmalar yaptı. 

Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 'de Suriye'de bulunan Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 'de İstanbul'a dönüp Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı. 

Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilâf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgâle başlamaları üzerine Mustafa Kemâl 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını" ilân edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz -7 Ağustos tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemâl seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabûl edip uygulamaya başladı. 

Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 'da Yunanlıların İzmir'i işgâli sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos tarihinde Sevr antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan Birinci Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâyi Milliye ile ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı. 

Mustafa Kemâl yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır: 

Sarıkamış (20 Eylül ), Kars (30 Ekim ) ve Gümrü'nün (7 Kasım ) kurtarılışı. Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa savunmaları ( ) I. İnönü Zaferi (6 Ocak ) II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan ) Sakarya Zaferi (23 Ağustos Eylül ) Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül )

Gazi Unvanı'nın Verilmesi


Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemâl'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı. 

23 Nisan 'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. 

Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı.

Atatürk Soyadının Verilmesi


Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 'de TBMM'nce Mustafa Kemâl'e "Atatürk" soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan ve 13 Ağustos tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet Başkanlığı ve Başbakanlık yetkileriyle donatılmıştı. 29 Ekim 'te Cumhuriyet ilân edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. , , yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. 
Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

Nutuk


Ekim tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim tarihinde de Yıl Nutku'nu okudu.

Atatürk'ün Özel Yaşamı


Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevî evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Onlara iyi bir gelecek hazırladı. 

yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevî evlâtlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Atatürk Fransızca ve Almanca biliyordu.

Atatürk'ün Ölümü


Atatürk ülke içerisinde sık sık seyahat etmiştir. Gemlik ve Bursa gezileri esnasında soğuk almıştı. Tedavi olmak ve dinlenmek üzere İstanbul'a geri döndü. Ama, ne yazık ki çok ciddi bir şekilde hastalanmıştı. 10 Kasım tarihinde saat 'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu, ama insanlarının gözünde ölümsüzlük kazandı, insanlarının kalplerinde yerini aldı. Cenazesi 21 Kasım günü törenle geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım günü ebedî istirahatgâhına defnedildi.

Atatürk’ün kardeşi Makbule Hanım'dan CHP’ye mektup

Atatürk’ün artık gündemde pek olmayan ve isminden az bahsedilen bir kızkardeşi vardır: Makbule Atadan ’da vefat eden Makbule Hanım, ’de Cumhuriyet Halk Partisi’ne ardarda iki mektupla müracaat ederek ağabeyinin vasiyetnamesi gereği aldığı bin lira aylık ile geçinemediğini ve geçim sıkıntısı çektiğini söyleyerek maaşının arttırılmasını istemiş ama Parti bu isteği reddetmiş ve Atatürk’ün kızkardeşinin sıkıntısını Meclis ’de vatanî hizmet aylığı bağlayarak çözmeye çalışmıştı. 

ATATÜRK’ün ailesi hakkında okullarda öğretilenler babasının gümrük muhafaza memuru Ali Rıza Bey, annesinin de Zübeyde Hanım ile sınırlıdır, arada bir nadir de olsa “Makbule” adında bir kızkardeşinden bahsedilir ama küçük yaşlarında ölen diğer kardeşlerinin isimleri bile geçmez.

Doğum tarihi hakkında kaynaklarda ile arasında değişik seneler verilen, Ankara’da bulunan kabrindeki mezartaşında ise yazan MakbuleHanım, ağabeyinin Cumhurbaşkanı olmasının ardından annesi Zübeyde Hanım ile bir müddet Ankara’da yaşadı. Milletvekili ve işadamı MecdiBoysan ile evlendi, sonra ayrıldı, ’da ağabeyinin talimatı ile Serbest Cumhuriyet Fırkası’na girdi ve uzun seneler Ankara’da, Çankaya Köşkü’nün yakınında kendisi için inşa edilen Camlı Köşk’te yaşadı ve ’da vefat etti.

AYNI HAFTA REDDETTİLER

Atatürk, 5 Eylül ’deki vasiyetnamesinde MakbuleHanım’ın yaşadığı evi ölümüne kadar kullanabilmesini istemiş ve İş Bankası’ndaki hisselerinin gelirinden de her ay bin lira aylık bağlamıştı.

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri’nde bulunan bazı belgeler, Makbule Hanım’ın son senelerinde maddî sıkıntı içerisine düştüğünü, aylığının arttırılması için Cumhuriyet Halk Partisi’ne müracaat ettiğini, Parti’nin önce “Atatürk’ün vasiyetinin dışına çıkamayız” yani “Aylığınızı arttıramayız” cevabını verdiğini ve Makbule Hanım’ın bunun üzerine “Bana ağabeyimin hizmetlerine dayanarak vatanî hizmet tertibinden maaş bağlayın” diye ısrar ettiğini gösteriyor.

Makbule Hanım’ın talebi Meclis’in ’de aldığı bir kararla yerine getirildi ve bin liralık yeni bir aylık bağlandı

‘GEÇİNEMİYORUM, HASTAYIM’

Atatürk’ün kızkardeşinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönderdiği ilk talep mektubu 7 Eylül tarihini taşıyor ve “Atatürk Hemşiresi Makbule Atadan” antetli kâğıda yazılmış olan mektupta şöyle deniyordu:

“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Kurul Sayın Başkanlığı’na,

Ağabeyim merhum Atatürk’ün vasiyetnamesi mucebince, tevkifatı çıktıktan sonra her ay Parti’den bana ödenmekte olan lira ile bu günkü hayat şartlarına intibak edemiyor ve geçinmekte çok müşkilât çekiyorum. Çünki, bu paranın tahsis edildiği zamanla bugünün parası arasında iştira (satın alma) kabiliyeti bakımından en ez beş misli fark bulunmaktadır.

Atatürk’ün hayatta kalmış yegâne kardeşi ve vârisiyim. Ağabeyimin vasiyetname ile izhar ettiği arzu, hayatta oldukça müreffeh bir hayat sürebilmekliğimi sağlamaktı. Halbuki o zamanın geçinme şartlarına uygun olarak tahsis olunan bu para bugünün apartıman kirası, şoför ve hizmetçi ücretleri ile sair müteferrik masraflarımı bile karşılamamaktadır.

Benimle yakından alâka gösterecek kimsem yoktur. Âhiren kocamdan de boşanmış olduğumdan, en büyük tesellimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin sine-i şefaketine (şefkatli göğsüne) sığınmakla buluyorum.

Vaziyetimi ve mâruzatımı nazar-ı itibara alarak, sayılı bulunan ömrümü rahatça geçirebilmek için ödeneğimin artırılmasını dilemekteyim.

Şayet vasiyetname hükümlerine göre böyle bir artırma mümkün görülmese bile alınacak başka tedbirlerle ihtiyaçlarımın giderilmesini ve Atatürk’ün beni müreffeh yaşatmak yolundaki asıl arzusunun yerine getirilmesini, başta zât-ı âlîleri olmak üzere bütün Halk Partisi’nin yetkili mensuplarından rica ve istida ederim. Makbule Atadan”.

DOKTORDAN RAPOR ALDI

Parti, kurucusunun kızkardeşi olan Makbule Hanım’a beş gün sonra, 12 Eylül ’da bir cevap mektubu hazırladı ve mektubu 16 Eylül’de gönderdi. Genel Sekreter adına Zonguldak Milletvekili Emin Erişirgil’in imzaladığı mektupta, “Her ay verilmekte olan bin lira ödenek vasiyetnameye dayanmaktadır. Bu ödeneğin çoğaltılmasına Parti’nin yetkili olmadığını derin saygı ile arzederim”, yani “Aylığınızı arttıramayız” cevabı veriliyordu.

Masraflarını azaltabilmek için Ankara’daki Camlı Köşk’ten ayrılarak İstanbul’a yerleşen ve Taksim’deki bir apartman dairesine kiracı olarak yaşamaya başlayan Makbule Hanım,  Aralık’ının ilk haftasında Parti’ye yeni bir müracaatta bulundu. Mektubuna röntgen mütehassısı Prof. Dr. Kazım Nuri İçgören’in “omurgasında ağrılı romatizma ile diz mafsallarında ve kemiklerinde deformasyona sebebiyet veren ostreo artrid bulunduğuna” dair bir raporunu da ilâve ediyor ve “Ağabeyimin bu azîz vatana yaptığı hizmetleri dikkate alınarak bu âciz halimde bana vatanî hizmet tertibinden bir geçim aylığı bağlayın” diyordu. Sonra, mektubun birer suretini Cumhurbaşkanlığı’na, Meclis Başkanlığı’na, Başbakanlık’a ve yeni kurulmuş olan Demokrat Parti’ye de gönderdi.

Makbule Hanım’ın yine aynı şekilde “Atatürk Hemşiresi Makbule Atadan” antetli kâğıda yazılı olan mektubu şöyle idi:

“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği’ne,

Ahvâl-i hâzıra (son durumlar) ve hayat pahalılığı malûmdur. Sevgili ağabeyim merhum Atatürk’ün bana bıraktığı malûm olan maaşla geçinmek imkân haricine gelmiştir. İlişik mütalâa da göstereceği gibi mâlûl bulunuyorum. Bu yüzden otomobil ve şoför masrafım olduğundan maaşımın yarısından yakın bir parayı eritiyor. İstanbul’da başımı sokacak ve barınacak bir evim olmadığı için ev kirası aylık lira veriyorum. Bu hesaplardan çektiğim geçim sıkıntısı açıkça anlaşılır. Merhum ağabeyimin bu aziz vatana yaptığı hizmetler itibara alınarak bu âciz halimde bana vatan hidemat tertibinden bir geçim aylığı tahsisini isterim”.

Atatürk’ün kızkardeşinin içerisinde bulunduğu geçim sıkıntısını, Büyük Millet Meclisi halletti. Meclis’te bu konuda verilen kanun teklifinin görüşülmesi sırasında Makbule Hanım’ın ağabeyi Mustafa Kemal Atatürk’ten kalan Türkiye’nin değişik yerlerindeki bazı gayrımenkulleri geçim sıkıntısı sebebi ile daha önce satmış olduğu da gündeme getirildi ve 18 Şubat ’de Makbule Hanım’a ağabeyinin memlekete yaptığı hizmetler sebebi ile vatanî hizmet tertibinden bin lira aylık bağlanması kabul, 26 red ve dört de çekimser oy ile kabul edildi.

AĞABEYİNİN RUHUNA MEVLİD

Atatürk’ün cenaze namazının Dolmabahçe Sarayı’nda uzun ısrarları neticesinde kılınmasını sağlamış olan Makbule Hanım, sonraki senelerde her 10 Kasım’da camilerde ağabeyinin ruhu için mevlidler okutturacaktı

Makbule Hanım’ın maddî vaziyeti hakkında daha fazla malûmat edinmek istediğiniz takdirde, Gültekin Kâmil Birlik’in Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi’nin ’te yayınlanan sayısında yayınlanan “Makbule Atadan’ın Mustafa Kemal Atatürk’ün Mirasına Yaklaşımı” başlıklı araştırmasını okuyabilirsiniz

Atatürk’ün kızkardeşinin bugün burada yayınladığım mektupları ve verilen cevap, devletin ve o günlerin “devlet” demek olan partisinin sadece eski devletlûlara, yani hanedan mensuplarına değil, kurucusu olan kişinin kızkardeşine bile “Bize ne?” şeklindeki ceberutî yaklaşımının mükemmel bir misalidir!

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası