rockefeller bursu ile okuyan türkler / rockefeller bursuyla okuyan türk siyasetçiler - uludağ sözlük

Rockefeller Bursu Ile Okuyan Türkler

rockefeller bursu ile okuyan türkler

Türkiye'deki seçilmişler kim? / Derin vakıflar ve Bilderberg

  • Çavuş
    89 Mesaj
    Konu Sahibi
    2009'da gazeteci Arslan Bulut'un ortaya çıkardığı bir gerçek vardı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Kültürel İşler Bürosu'nun (The Bureau of Educational and Cultural Affairs) resmi sitesinde Abdullah Gül'ün adı, International Visitor Leadership Program (Uluslararası Ziyaretçi Liderlik Programı) ile "yetiştirilen" dünya liderleri arasında gösteriliyordu. Yetiştirilen isimler,ECA ve Fulbright bursları altında listeleniyordu. Daha sonra ilgili içerik siteden kaldırılmış.

    Arslan Bulut bu durumu fark edene kadar Abdullah Gül'ün 1995'te 'Milli Kültür Vakfı' bursu ile ABD'ye gittiğini sanıyorduk. Bugün ortaya çıkıyor ki Gül ile birlikte Fehmi Koru da ABD burslarına tabi tutulmuş...

    CIA bağlantılı "düşünce kuruluşu" olan Rand Corporation'un yayın organı Ocak 1996'da Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan,Abdullah Gül'ün ise Dışişleri Bakanı yapılacağını açıkça yazdı. 1996'da ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz'le Erdoğan arasında bir yakınlaşma başlıyor. Erdoğan'ın yıldızı o dönemden sonra parlatılmaya başlıyor. Durumu fark eden Aydınlık, 20 Ekim 1996 tarihinde "Abramowitz, Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor" manşeti ile çıkıyor...

    İlerleyen süreçte Erdoğan ve Gül'ün ABD'li yetkililer ve çeşitli yahudi lobileriyle olan yakınlaşmalarını izliyoruz...

    ABD'nin ECA ve Fulbright'la yetiştirdiği dünya liderlerinden bazıları:
    Heinz Fischer (Avusturya Cumhurbaşkanı)
    Yves Leterme (Belçika 48. Başbakanı)
    Zeljko Komšic (Bosna-Hersek eski Cumhurbaşkanı)
    Lars Løkke Rasmussen (Danimarka eski Başbakanı, Liberal Parti Venstre lideri)
    Tarja Halonen (Finlandiya eski Cumhurbaşkanı)
    Matti Taneli Vanhanen (Finlandiya eski Başbakanı)
    Nicolas Sarkozy (Fransa eski Cumhurbaşkanı)
    François Fillon (Fransa eski Başbakanı)
    Mikheil Saakashvili (Gürcistan Cumhurbaşkanı)
    Fatmir Sejdiu (Kosava eski Devlet Başkanı)
    Dalia Grybauskaite (Litvanya Cumhurbaşkanı)
    Andrius Kubilius (Litvanya eski Başbakanı)
    Nikola Gruevski (Makedonya Başbakanı)
    Lawrence Gonzi (Malta Başbakanı)
    Jan Peter Balkenende (Hollanda Eski Başbakanı)
    Jens Stoltenberg (Norveç Başbakanı, İşçi Partisi Genel Başkanı)
    Donald Tusk (Polonya Başbakanı)
    Anibal Cavaco Silva (Portekiz Cumhurbaşkanı)
    Robert Fico (Slovakya Başbakanı)
    Fredrik Reinfeldt (İsveç Başbakanı)
    Gordon Brown (Birleşik Krallık eski Başbakanı)

    Bugün Türkiye'de kimsenin sevmediği adam Süleyman Demirel, Eski ABD Başkanı Dwight Eisenhower adına 1954'de kurulanEisenhower Vakfı'nın bursuyla gerekli "eğitim" ve "beyin yıkama" operasyonundan geçirildikten sonra Türk siyasetinde uzun soluklu bir dönem geçirmiştir.

    Bilderberg katılımcılarından Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu, Eisenhower'ı şu sözlerle övüyor:"...Bu tanış durumu ileriki dönem hayatlarında müthiş kolaylıklar sağlıyor. Gittikleri ülkelerde kapılar hemen açılıyor..."

    Rahmi Koç, Eisenhower Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi'dir. Vakfın Türkiye sorumlusu ise bir dönem yine vakıf tarafından burs verilen Radikal gazetesinden Murat Yetkin.

    Eisenhower Vakfı'nın bursiyerlerinden bazıları:
    Süleyman Demirel (Eski Cumhurbaşkanı)
    Yılmaz Argüden (Rothschild Bankası Türkiye Temsilcisi, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı)
    İsmail Üstel (Kişisel Gelişim Uzmanı, Adalet Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başbakanlık, MEB, MSB, Türk Telekom gibi bir çok kamu/özel sektöre eğitim ve danışmanlık hizmetleri)
    Duran Taraklı (ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü. Emekli Öğretim Üyesi)
    Okan Karagözoğlu (Eski Bürokrat, Meka Beton Santralleri Satış ve Pazarlama Dep. Gen. Md. Yrd.)
    Akın İzmirlioğlu (Eski Enerji Bakanlığı Müsteşarı)
    Erdal Kabatepe (İşadamı, TURKAB Genel Başkanı)
    Yurdakul Yiğitgüden (Maden Yüksek Mühendisi, Uluslararası Enerji Danışmanı) Bkz 1 / Bkz 2
    Aydın Ayan (Ressam)
    Nilüfer Narlı (Sosyolog)
    Tuğraberk Usul (13 yaşında Eisenhower bursu kazanan genç, şu an 18 yaşında) Bkz
    Serbülent Bingöl (80 darbesi sonrası Bülend Ulusu hükümetinin TBMM dışından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı)
    İpek Cem Taha (İstanbul'daki Columbia Küresel Merkezi'nin Direktörü, İsmail Cem'in kızı)
    Murat Yetkin (Köşe yazarı/Radikal)
    Şaban Karataş (TRT Eski Genel Müdürü)
    Uzun yıllar CHP'de Genel Başkanlık koltuğuna oturan ve giderken "okyanus ötesine" selam gönderen Deniz Baykal, 1963-1965 yıllarında Rockefeller Foundation bursu ile ABD'de kaldı...

    Rockefeller Foundation'ın misyonuna bakalım:"Bu kuruluş tüm ülke öğrenci ve akademisyenlerine, geri kalmış ülkelerin iktisadlarınıi geliştirecek projelerin hazırlanması ve uygulanması programlarında çalışmak üzere eğitim, staj ve istihdam olanakları vermektedir."

    Solun unutulmaz lideri Bülent Ecevit 1957'de Rockefeller Vakfı'nın bursu ile ABD'ye gidiyor, Harvard Üniversitesi'nde Ortadoğu ile ilgili incelemeler yapıyor... O sırada, Henry Kissinger da Harvard'da rektör... Ayrıca Ecevit'in hocalarından biri...

    Peki Henry Kissinger kim? Nobel Barış Ödülü almış bir katil. Bilderberg'in Türkiye sorumlusu...

    Bilderberg ne ola ki?

    Bilderberg, gelişmemiş, gelişmekte olan ve bazı gelişmiş ülkelerin bile geleceğine karar veren oluşumun üçüncü ayağıdır.. Bu üç ayağın tepedeki karar mekanizması CFR (Dış İlişkiler Konseyi)'dir. Bir altında Trilateral Commission (Üçlü Komisyon) ve en altta Bilderberg vardır.

    Erol Bilbilik'ten de alıntı yapayım: "Bilderberg Amerikan sermayesinin ve CIA'in Avrupa ayağıdır."

    Türkiye'den Bilderberg'e katılan isimler arasında geçmişte Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Cem Boyner, İsmail Cem, Gazi Erçel, Emre Gönensay gibi isimler vardı.

    1995'te Bilderberg toplantısına katılan Cem Boyner, toplantıdan sonra parti kurar. İsmi bugünlerdeki bir hareketi anımsatıyor;Yeni Demokrasi Hareketi. Partinin katılımcıları arasında Kemal Derviş, Cengiz Çandar, Etyen Mahçupyan, Kemal Anadol, Mehmet Altan gibi "ilginç" isimler vardı. Seçimler hezimet oldu.

    Son yıllarda Türkiye'den Bilderberg'e katılan isimler şunlar:
    Ali Babacan (Başbakan Yardımcısı),
    Mustafa Koç (Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı),
    Faik Öztrak (CHP milletvekili),
    Fehmi Koru (Gazeteci),
    Ferit Şahenk (Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanı)
    Enis Berberoğlu (Gazeteci),
    Hikmet Çetin (CHP eski Genel Başkanı, TDH üyelerinden),
    Kemal Derviş (Eski Bakan ve Milletvekili),
    Arzuhan Doğan Yalçındağ (Doğan TV Holding A.Ş. Yön. Kur. Bşk., TÜSİAD eski Başkanı),
    Muhtar Kent (Coca Cola Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı)
    Ümit Boyner (TÜSİAD Başkanı),
    Cem Duna (Bürokrat, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Bşk. Yrd.),
    Emre Gönensay (Işık Üniversitesi'nde Öğretim Üyesi, Eski Dışişleri Bakanı),
    Cengiz Çandar (Gazeteci),
    Mehmet Ali Birand (Gazeteci),
    Sami Kohen (Gazeteci),
    Suzan Sabancı Dinçer (Akbank Yönetim Kurulu Başkanı),
    Agah Uğur (Borusan Holding CEO'su),
    Serpil Timuray (Vodafone Türkiye CEO'su),
    Zeynep Damla Gürel (Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı, CHP eski Milletvekili),
    Ruşen Çakır (Gazeteci),
    Fuat Keyman (Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi),
    Süreyya Ciliv (Turkcell CEO'su),
    Tayyibe Gülek (Eski Devlet Bakanı ve eski Milletvekili),
    Şefika Pekin (Avukat),
    Zeynep Göğüş (Gazeteci)
    Bu isimlerle ilgili Wikipedia'dan ve başka kaynaklardan "biyografik" alıntılar yapacağım.

    Ali Babacan (Başbakan Yardımcısı):
    1990 yılında Fulbright bursu kazanarak, ABD'ye gitti.1990-1992 yılları arasında ABD Chicago'da bulunan Northwestern Üniversitesi Kellogg School of Management'da İşletme dalında yüksek lisans (MBA) yaptı. Şu meşhur Fulbright bursları... Ülkelere ajan yerleştirmek için kullanılan Fulbright'lar... Ülkemizdeki üniversitelere "ajan" öğretim görevlileri gönderen Fulbright'lar...

    Amacı misyonundan belli:
    "Komisyonumuz 60 yıldır Türk ve Amerikalı öğrenci, akademisyen, öğretmen ve profesyonellere kültürel değişime katkıda bulunmak amacıyla burslar sağlamaktadır. Ayrıca EducationUSA danışmanlarımız Amerika'daki eğitim olanakları hakkında öğrenci ve araştırmacılara bilgi vermekte, yol göstermektedir."

    Mustafa Koç (Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı):
    İsviçre'de Lyceum Alpinum Zuoz (1980) ve ABD'de George Washington University (1984) mezunu.

    Suzan Sabancı Dinçer (Akbank'ın Yönetim Kurulu Başkanı):
    Lisans öğrenimini İngiltere'deki Richmond College'da Finans ve Uluslararası Pazarlama üzerine yaptı. Sabancı Dinçer, ayrıca ABD’de Boston Üniversitesi'nden işletme dalında lisans üstü (MBA) dereceye sahiptir.National Bank of Kuwait Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi,Blackstone Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi,Chatham House Mütevelli Heyeti Üyesi,Institute of International Finance'in Yönetim Kurulu Üyesi,Gelişmekte Olan Ülkeler Danışma Kurulu Üyesi,Global İlişkiler Forumu Yönetim Kurulu Üyesi, Forum İstanbul Onursal Danışma Kurulu Üyesi,TÜSİAD Üyesi.

    Hikmet Çetin (CHP Eski Genel Başkanı):
    ABD'de Williams College'de kalkınma ekonomisi üzerine master yaptı. 1968 yılında ABD'de Kaliforniya eyaletinde Stanford Üniversitesi'nde planlama modelleri üzerine araştırma çalışması yaptı.2004 Ocak ayında NATO'nun Afganistan'daki Kıdemli Sivil Temsilcisi görevini üstlendi. Bu görevini 2006 Ağustos ayında tamamladı. CHP içinde Deniz Baykal'a karşı muhalefette yer alan Çetin, bir süre Mustafa Sarıgül'ün liderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi (TDH) içinde yer aldı.

    Kemal Derviş (İktisatçı, Siyasetçi):
    İngiltere'de Londra Ekonomi Okulu'ndan ekonomi alanında lisans ve lisansüstü derecelerini aldıktan sonra ABD'nin Princeton Üniversitesi'nde doktorasını yaptı. 1973-77 yılları arasında ODTÜ ve Princeton Üniversitesi'nde ekonomi alanında ders verdikten sonra, 1977'de Dünya Bankası'na girdi. Bu kurumda 1996 yılında Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan sorumlu başkan yardımcılığına yükseldi.3 Kasım 2002 Seçimlerinde CHP'den İstanbul milletvekili seçildi. 9 Mayıs 2005’de milletvekilliğinden istifa ederek Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanlığı görevine atandı.

    Serpil Timuray (Vodafone Türkiye CEO'su):
    Üsküdar Amerikan Lisesi’ni bitirdi. ABD'de North Caroline Aswille High School’dan mezun oldu. İstanbul'a dönerek Boğaziçi Üniversitesi'nde işletme okudu. YASED ve TUSİAD üyesi.

    Süreyya Ciliv (Turkcell CEO'su):
    Ankara Fen Lisesi'nden 1976'da mezun olduktan sonra 1977'de eğitimini sürdürmek için ODTÜ'yü terk ederek ABD'ye gitti. University Of Michigan'da, endüstri mühendisliği ile birlikte bilgisayar mühendisliği eğitimi aldı. 3.5 yılda, University of Michigan'dan iki diploma ile mezun oldu. 1981 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra, Harvard Business School'da iki yıl iş idaresi yüksek lisansı aldı. 4.5 sene Metagraphics'de çalıştı. Buradan ayrıldıktan 8 ay sonra, Metagraphics'in en büyük ortağı oldu. 1987 yılında ABD'li bir arkadaşı ile Novasoft'u kurdu. Daha sonra IBM'in de ortak olduğu firma, Gartner Group tarafından en vizyonel şirket seçildi. 1997 yılında Türkiye'ye dönerek Microsoft Türkiye'nin genel müdürlüğünü üstlendi. Bu görevi 3 yıl yürüttükten sonra şirketin ABD'deki merkezine transfer oldu. 2000 yılından sonra ABD'de Microsoft Global Satış, Pazarlama ve Hizmet Grubu'nda çeşitli yöneticilik pozisyonlarında bulundu. En son Microsoft Global Saha Hazırlık Stratejileri ve Sistemleri'nde Genel Müdür olarak görev yaptı. 9 Ocak 2007 tarihinden itibaren Turkcell'in Genel Müdürü oldu.

    Faik Öztrak (CHP milletvekili, Kemal Derviş politikalarının destekçisi):
    1973 yılında İstanbul Saint Joseph Lisesi'ni ve 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Ekonomi Bölümü'nü bitirmiştir. İngiltere'de Birmingham Üniversitesi'nden kalkınma finansmanı konusunda master derecesi almıştır.Sami Kohen(Gazeteci):Sami Kohen 1928 yılında İstanbul'da doğdu. Yahudi bir aileden gelir. Gazeteci Albert Kohen'in oğludur. Milliyet gazetesindeki köşe yazarlığının yanı sıra ABD'de yayınlanan "Christian Science Monitor" ve New York Times gazetelerinde de makaleler yazmaktadır.1954 yılından bu yana aralıksız olarak Milliyet gazetesinde yazarlık yapmaktadır.

    Agah Uğur(Borusan Holding Genel Müdürlüğü):
    İngiliz Erkek Lisesi ve İngiltere'de Birmingham Üniversitesi üretim mühendisliğinden mezun olmuştur. 1987-1989 yılları arasında Emlak Bankası Mali İşler Grup Müdürü olarak çalışmıştır. TÜSİAD, KALDER, GYİAD üyesi...

    Fehmi Koru(Gazeteci):
    Gazeteciliğe Zaman gazetesinde başladı. Zaman'dan ayrıldıktan sonra bir müddet Turkish Daily News gazetesinde yazdı. ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktora eğitimi almıştır. Harvard...

    Nedir bu Harvard? Her mezun olan bi' yerlere geliyor. Özenti piçler atlamasın şimdi "ismi yetiyor, prestij, bıdıbıdı" diye. Harvard, tıpkı Yale Üniversitesi gibi ABD'nin kendi çıkarlarına yönelik "lider" yetiştirme üniversitesidir. David Rockefeller, 2008 yılında bu yüzden Harvard Üniversitesi'ne 100 milyon dolar bağışta bulunmuştur.

    Harvard mezunu isimlerden bazıları:
    George W. Bush (ABD Eski Başkanı)
    John F. Kennedy (ABD Eski Başkanı)
    Theodore Roosevelt (ABD Eski Başkanı)
    David Rockefeller (İş adamı, petrol zengini, Yeni Dünya Düzeni ve Dünya İmparatorluğu ütopyasının mimarlarından)
    Ban Ki-mun (BM Genel Sekreteri)
    Morton I. Abramowitz (ABD'nin eski Türkiye Ankara Büyükelçisi, CFR üyesi) - (AKP'yi doğuran isim)
    Henry Kissinger (Bilderberg'in Türkiye sorumlusu)
    Dean Acheson (ABD eski Dışişleri Bakanı, 4 Başkan'ın danışmanlığını yapmış isim, Truman Doktrini ve Marshall planının mimarı)
    Abdiveli Muhammed Ali (Somali Eski Başbakanı)
    Kerim Ağa Han (Nizari İsmaili Tarikatının 49. İmamı)
    Tayyibe Gülek (Eski milletvekili, bakan, 2008'de Davos tarafından Geleceğin Genç Liderleri arasında gösterildi, 2011'de Bilderberg'e katıldı)







  • Yarbay
    2097 Mesaj
  • Yarbay
    5025 Mesaj
    Ben diyorum her zaman. Baştakilere, Para akan şirket sahiplerine güvenmeyin diye. Kendi çıkarları için satışa çıkarırlar milleti. Dünyayı derinler yönetiyor şuan bunu hepiniz,hepimiz biliyoruz. Siyonizm,Masonluk vs vs bunlar boş şeyler değil. Bizler plan yapan insanlar değiliz. Ama kötüler plan yapar.

    Gülen yüzlerin altındaki kibri göremeyiz biz.Kalbi bilemeyiz.

    Bu yüzden herkeste tam otomatik silahlar ve el bombaları olmak zorunda. Zırhlı denilebilecek 4x4 Jip ve Arazi araçlarıda.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BlackGhost12 -- 4 Mayıs 2017; 4:37:2 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yüzbaşı
    254 Mesaj
  • Yüzbaşı
    434 Mesaj
    Siyaset para vakif egitim hepsini amerika ingilterenin elinde dunya derin devleti herseyimizi ele gecirmis isin tuhafi fransa gibi avrupa basbakanlarinida bunlar ayarlamis

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yarbay
    3943 Mesaj
    Mevzu bahis kral Henry Kissenger, Abd'nin 40-50 yıllık gerçek has devlet başkanıdır. Fakat bu makamı öyle musevi,yahudi kimliğinden ziyade siyasi,politik tecrübe ve gözlem/yorum kabiliyetlerinden kaynaklandığını düşünmekteyim. Zira bu işi musevi,yahudi olmasına bağlamak yersiz dünyada yüzbinlerce musevi/yahudi var.

    Öncelikle şunu unutmamak lazım ki devletlerin,imparatorlukların gerçek liderleri,yöneticileri esasında ülkeleri için verimli olarak bir şeyler gerçekleştiremezler. Zira devlet başkanlarının iç ve dış olmak üzere yığınla zaman tüketici bürokratik,medyatik toplantıları ve görüşmeleri vardır.

    İnsan en verimli şekilde yalnız ve rahat bir şekilde düşünebilir,plan ve gözlem yapabilir,çözüm üretebilir,bir şeyler okuyup-araştırıp öğrenebilir. Haliyle liderlerin strateji ve devlet ilişkileri açısından Henry Kissenger gibi danıştığı uzmanları vardır. Henry Kissenger Abd hükümetlerine, devlet ilişkilerinden tarıma, bilişimden sanayiye kadar bir çok alanda eminim ki araştırmalar ve tavsiye,yönlendirmelerde bulunmuştur ve bulunuyordur. 90'lardan sonra teknoloji en iyi Abd'de satılabilen bir ürün türü haline geldi. Kaldı ki gerçekten iyi ürünler,hizmetler ve çözümlerde Abd'de gelişmeye başladı. Yine teknoloji üretimi konusunda muhakkak ki başka ülkelerde de Abd'li şirketlerle aynı seviyede kalitede ürün,hizmet ve çözüm üretebilecek şirketler/bireyler vardır. Fakat görüldüğü gibi Abd sınırları dışarında kaldığınızda başarı ihtimaliniz çok düşüyor. Bu durumda bir miktar payı Abd toplumunun teknoloji endüstrisine olan yakınlığına, Abd iç ekonomisinin devasallığına bağlayalım fakat unutulmaması gereken bir pay var pazarlama-reklam kabiliyeti. Abd devleti üzerinde yetişen projelerin reklamı rakip olmadıkları sürece diğer Abd şirketleri tarafından gerçekleştiriliyor. Bu konuda birbirlerini destekleyen güçlü bir ekosistem var.

    İsrail ile çıkar ortaklıkları var mı yoksa İsrail ile birbirlerine rakipler mi bilmeden şöyleler böyleler demek doğru olmaz. Her ne kadar Nato ve İsrail ne yazık ki bizle ortaklıklarını bozmuş olsalarda bizim düşünmemiz gereken şey biz nasıl Yahudi iş adamlarını, İsrail'i, Nato'yu ikna edebiliriz nasıl bizi müttefik olarak görmelerini sağlayabiliriz bunu düşünmeliyiz.

    Fakat yalan mı doğrumu bilmiyorum ama internette bir bilgiye denk gelmiştim zamanında Henry Kissenger, Bülent Ecevit'e Kıbrıs'ın iki bölgeli/eyaletli tanınan bir devlet olması için plan,imkan verdiği fakat koasliyon döneminde Bülent Ecevit'in Necmettin Erbakan'a bunu kabul ettiremediğini iddia eden bir yazı okumuştum. Necmettin Erbakan'ında mevzu bahis yazıda o dönem Kıbrıs'ı dini tabirle feth etme hayali olduğundan Bülent Ecevit'le ortaklık yapmadığı yazılmıştı.

    Şimdi doğru olmayan kanıtsız bir iddia da olabilir gerçekte olabilir. Desteksiz ve doğru olmayan bir iddia ise yazmadığımı varsayın.

    Gerçek olma durumunda eğer böyle bir sıkıntı ve hata mevcutsa burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Eğer biz ve KKTC'deki insanlarımız kendi hatalarımızdan dolayı gerek Ab gerek Nato ile ciddi sıkıntılar yaşıyorsak bundan ders çıkarmalıyız. Zira zaman geçiyor insanlar doğup büyüyüp ölüyor ölümüne düşmanlık,kavgalar ile bir şeyler gelişmez. Bugün Çin'den bile daha fazla gelir elde eden bir Almanya'dan bahsediyorsak bu 1. ve 2. dünya savaşında attıkları yedikleri mermiler ile olmadı. Ab ve Nato ile kurulan sağlam müttefiklik ile Almanya'da yaşayan toplumunun disiplini,ticari girişimleri ve hamleleriyle birlikte gerçekleşti.


    Şunu bilmek lazım ki elbetteki dünya çapında herkes (varlıklı iş adamları,devlet yöneticileri) kendisinin ve kendi şirket gruplarının,ülkesinin çıkarlarını korumaya çalışacak kendi çıkarları ile bilerek veya bilmeden kendisine fayda sağlayacak kişilerle çalışmak isteyecektir. Hayatını kaybetmiş bu geçmiş liderlerimizin arkasından futursuzca,öfkeyle kötü konuşmak doğru olmaz fakat eleştirmesini ihtimalleri çok yüceltmeden ve kontrolsüzce kötülemeden yapabilmeliyiz ihtimalleri sorgulayabilmeliyiz.

    Vakıfların faaliyetlerine gelince 1980 ve sonrasını bir gözardı edecek olursak (Zira Nato 1960'da olduğu gibi 1980'de de askerlerle ortaklık yaptı bu ilginç bir durum çok ünlü bir vakfın öğrencisi olup başbakan bile olsan demek ki uyuşulmayan konularda ve durumlarda sana eğitim ve kariyer konusunda destek veren vakıf ve insanlar seni görevinden bir süreliğine uzaklaştırabiliyorlar) . Varlıklı iş adamlarının ve devletlerin birlikte oluşturduğu vakıflarda başarılı öğrencilere burs vermeleri oldukça zeki ve kendileri açısından inanılmaz mantıklı bir hamledir.

    Bu Osmanlı'nın devşirme politikası ile kısmi benzerlik içerir. Şunu bir türlü kavramayadık en güçlü devlet,toplum en çok düşmanı olup onlarla mücadele edebilen devlet değildir. En güçlü devlet hiç düşmanı olmayan devletlerdir. Büyük devletlerce politik ve siyasi kapışmaların düelloların yaşanmadığı hiçbir devlet tarafından aman şu devlete karşı terörist silahlandıralım,yargılarına müdahale edelim demediği kendi halinde sistemini en stabil şekilde koruyabilen devletlerdir.

    İşte buna en iyi örnek küçük kendi halinde takılan iç politika olarak liberalliği ve kısmi sosyal hakları esas almış devletleri gösterebiliriz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bilgisayar Bağımlısı -- 17 Temmuz 2017; 17:28:58 >




  • yeni mesaja gitYeni mesaj
    Bilgi ikonYeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme

Benzer içerikler

İsim isim Rockefeller bursu alan yazarlar

Hürriyet gazetesi yazarı İhsan Yılmaz bugünkü köşesinde “Hangi yazar ve sanatçılar Rockefeller bursu aldı” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

“Türk-Amerikan ilişkilerinde önemli bir yeri var Rockefeller ve Ford vakıflarının” ifadeleriyle yazısına başlayan İhsan Yılmaz, sanat ve edebiyat dünyasından birçok ismin Rockefeller bursundan yararlandığını belirtti ve bazı isimler verdi.

İhsan Yılmaz’ın konuyla ilgili yazısı şöyle:

“Cumhuriyet’in kurulmasından sonra hız kazanan modernleşme ve Batılılaşma çabalarında eğitimden bilime, sanattan edebiyata, siyasete kadar pek çok alanda verdikleri desteklerle hem Amerika’nın Türkiye’deki siyasi ve kültürel nüfuzunu arttırmışlar, hem de ülkede dönüştürücü bir yönetici kitlenin oluşmasına ön ayak olmuşlardı. Özellikle Rockefeller Vakfı’nın Beşeri Bilimler Bölümü’nün müdür yardımcısı John Marshall’ın 1948 yılındaki ilk Türkiye ziyaretinden itibaren bilim ve sanat alanının önde gelen isimleriyle birebir kurduğu ilişkiler döneme damgasını vurmuştu. Rockefeller bursları için ümit vaat eden akademisyenleri ve sanatçıları belirlemek onun işiydi. Osmanlı-İslam tarihiyle ilgili araştırmaları, edebiyat çevirilerini, tiyatro ve konservatuvarların yenilenmesini finanse etmişti.

Tarihçi Ali Erken’in kaleme aldığı ve Vakıfbank Yayınları arasında çıkan ‘Amerika ve Modern Türkiye’nin Oluşumu’ kitabında yer verdiği bilgiler oldukça çarpıcı. İşte Türk sanat ve edebiyat dünyasında o dönem Rockefeller bursundan yararlananlardan bazıları:

ARŞİV ZİYARETİ

- 1954 ile 1965 arasında önemli sayıda Türk tarihçi, edebiyatçı ve filozof Rockefeller burslarından yararlandı. O tarihte Ankara Üniversitesi’nde önde gelen bir tarih profesörü olan Halil İnalcık’a bir araştırma bursu verilmişti. İnalcık bir Osmanlı tarihçisiydi ama Amerikan tarihi araştırmalarına ilgisi artıyor, bu alandaki çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak için ABD’yi, özellikle de Harvard Üniversitesi’ni ziyaret etmek istiyordu. 1956 yılında ABD’ye gitti, arşivleri ziyaret etti ve Amerikan tarihiyle ilgili dersler aldı.

GELENEKSEL HİSSİ HAYATA GEÇİRDİ

- Vakıf geleneksel sanatlar alanında da iki araştırma bursu vermişti. Türkiye’nin önde gelen seramik sanatçılarından Füreya Koral’a 1957’de ABD’yi ziyaret etmesi için burs verildi. Koral burs belgelerinde bu alanda ‘geleneksel hissi hayata geçirmiş bir sanatçı’ olarak tanımlanıyordu.

FUZÛLÎ ARAŞTIRMALARINA BURS

- 1952 ile 1965 yılları arasında edebiyat alanında daha geniş çapta destekler verildi. Rockefeller Vakfı, İstanbul Üniversitesi’nde klasik Türkçe profesörü olan Fahir İz’e Fuzûlî’nin ölümünün 400’üncü yılı vesilesiyle onun hakkında bir araştırma yapması için burs sağladı. Fahir İz, Fuzûlî’nin meşhur ‘Leyla ile Mecnun’unun yeni bir basımının hazırlıklarını tamamlamaya, bazı eserlerini Avrupa dillerine çevirmeye çalışıyordu.

19. YÜZYIL EDEBİYAT TARİHİNİ TAMAMLADI

-İstanbul Üniversitesi’nde dersler veren Ahmet Hamdi Tanpınar da 19’uncu yüzyıl Türk edebiyatı çalışmak üzere bir Rockefeller bursu aldı. Tanpınar, Türk edebiyatı tarihi üstüne çalışıyordu ve eserinin birinci cildini yayımlamıştı. İkinci ciltte 19’uncu yüzyıl sonunda, 20’nci yüzyıl başında Batı Avrupa’da yaşayan Türk entelektüellerinin faaliyetlerini konu edinmekteydi.

YARATICILIĞINI GELİŞTİRMESİ İÇİN

- John Marshall edebiyat çevrelerine rahatça girebiliyordu ve edebiyatçılar arasında birçok dostu vardı. TRT ve İngiliz büyükelçiliği için çalışan Bilge Karasu’yla tanışmıştı. Onun yazma becerisini hakkında çok olumlu görüşlere sahipti. Vakıftan alacağı bir burs Avrupa ülkelerini gezip yaratıcı yazım becerilerini geliştirmesi için Karasu’ya serbest zaman kazandıracaktı.

GÜNYOL’A ÇEVİRİ YARDIMI

- Edebiyat alanında burs almış dikkat çeken bir diğer isim; Batı klasiklerini çeviren, o yılların etkili sanat ve edebiyat dergisi Yeni Ufuklar’ı çıkarmış olan Vedat Günyol’du. Günyol başvuru dosyasında Türkiye’nin bir ‘ortaçağ’ ülkesi olmaktan ‘modern’ bir ülke olmaya doğru bir geçiş döneminde bulunduğunu ama pek az kişinin aslında ‘sanat, bilim ve teknolojide modernin ne anlama geldiğini ve Batı zihniyetini bildiğini’ savunuyordu.

BEDRİ RAHMİ’YE 10 BİN DOLAR

- Dönemin önde gelen ressamları arasında yer alan, İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde dersler veren Bedri Rahmi Eyüboğlu’na da Avrupa ülkeleri, ABD ve Meksika’yı ziyaret edip Batı’daki son tekniklerle ilgili gözlemlerde bulunması için 10 bin dolarlık bir burs verildi.”

Odatv.com

1*bülent ecevit ve deniz baykal'ın rockefeller bursu ile amerika'da çalışması... rockefeller demişken, rockefeller 1928 yılında vehbi koç'la işbirliği yaparak standart oil petrol şirketinin yerel temsilciliğine getirilmiştir. (bkz: #45831991) 2*bülent ecevit harvard üniversitesi'nde henry kissinger'ın yanında 8 ay inceleme yaptı. ilginçtir daha sonra henry kissinger abd'de dışişleri bakanlığı yaptı. o esnada ise ecevit türkiye'de başbakanlık yapıyordu. ve tarihler 1974'ü gösterdiğinde ecevit başbakan olarak kıbrıs'a müdahale planını devreye soktu. kissinger ile defalarca görüşme yaptı. 3*süleyman demirel henüz üniversite'den yeni mezun olmuşken 1950 senesinde abd'ye gidip araştırmalarda bulundu. döndü, 1953'te seyhan barajı proje müdürü oldu. bu dönemde adnan menderes'in dikkatini çekerek çok erken yaşta dsi barajlar dairesi başkanlığına getirildi. 1955'te dsi genel müdürü oldu. akabinde eisenhower bursu ile tekrar amerika'ya gitti. döndü, bir kaç sene sonra dünyaca ünlü morrison şirketinin yerel temsilcisi seçildi (bkz: morrison süleyman) ardından siyasete atıldı, 1964'te celal bayar'ın da büyük gayreti ile genel başkan seçildi. yılların süleyman demirel'i işte böyle paraşütle en tepeye iniş yaptı. 4*mehmet şimşek'in aynı zamanda ingiliz vatandaşı olması... 2007 senesinde akp'ye karşı girişilen sosyal-ekonomik-askeri baskıdan sonra yaşanan seçimleri akp %47 oy oranı ile kazandı. bu seçimlerden önce hükümet heyeti ingiltere ziyaretinde bulunmuştu. ziyaret esnasında exeter üni. mezunu mehmet şimşek her nasıl olduysa hükümetin dikkatini çekti. ardından seçimde milletvekili olarak gösterildi. milletvekili seçildi. ve hemen ekonomiden sorumlu devlet bakanı yapıldı. sanki birileri mehmet'i bakan yapın dercesine... *exeter üniversitesi demişken, eski c.başkanı abdullah gül de o okulda okudu. ardından islam kalkınma bankasında görevlendirildi. exeter üniversitesi'nin anlam ve önemi için: buyrun 5*exeter'li diğer türkler: fehmi koru (gazeteci) durmuş yılmaz (eski merkez bankası başkanı) şükrü karatepe (refahlı belediye başkaı) ekmeleddin ihsanoğlu (çatı adayı) 6*ali babacan'ın fulbright bursu ile okumuş olması. fulbright bursunun anlam ve önemi için: buyrun 7*dipnot: amerikan burslarının anlam ve önemine binaen: --- spoiler --- "1975 yılı. richard podol aıd (uluslararası kalkındırma örgütü) uzmanı.. amirlerine yolladığı türkiye raporunda bakın neler diyor: “yirmi yıldan fazla bir zamandır türkiye’de faaliyette bulunan amerikan yardım programı bir zamandan beri meyvelerini vermeye başlamıştır. önemli mevkilerde amerikan eğitimi görmüş bir türk’ün bulunmadığı bir bakanlık ya da bir iktisadi kamu kuruluşu hemen hemen kalmamıştır. bu kimseler halen bulundukları örgütte ‘ilerici güç’ niteliğini taşımaktadır. genel müdür ve müsteşarlık mevkilerinden daha büyük görevlere kısa zamanda geçmeleri beklenir. aıd bütün gayretleri bu gruba yöneltilmelidir. geniş ölçüde türk idarecilerini indoktrine etmek gerekir. burada özellikle orta kademe yöneticiler üzerinde durmak yerindedir. amaç, bunlara yeni davranışlar kazandırmaktır. bu grubun yakın gelecekte yüksek sorumluluklar mevkilerine geçecekleri düşünülürse, bütün gayretlerin bu kimseler üzerinde toplanması mantık açısından doğrudur." --- spoiler --- 8*turgut özal'ın demirel tarafından bürokratlığa getirilmesi... çok ilginçtir, basit ve sade bir hayatı olan özal semra hanım'la evlenmesinin ardından amerika'ya texas tech üni'ye gidip araştırmalarda bulundu (yazar notu: abd'ye gidip araştırmalarda bulunanlar nedense ilerde hep başbakan oluyor) dönüşte birden elektrik işleri etüd idaresi müdürü olan özal ardından demirel'in danışmanlığına peşinden de dpt müsteşarı yapıldı ve akabinde dünya bankası sanayi danışmanı olması için abd'ye davet edildi. demirel'in yanı sıra erbakanla da çalışan özal milletvekili adayı gösterildi. seçilemedi. tekrar dpt müsteşar vekili yapıldı. ardından batı ülkeleri türkiye'den bazı "ekonomik hamleler yapmasını istedi" demirel önce direndi sonra kabul etti, bu hamleleri yapması için de turgut özal'ı başbakanlık müsteşarı yaptı. böylece özal çok önemli 24 ocak kararlarının mimarı oldu. ardından darbe oldu. 22 ay boyunca bülent ulusu idaresindeki darbe hükümetiyle çalıştı. sonra demokratik seçimlere giren 3 partiden biri oldu. diğeri ise mdp'nin başkanı turgut sunalp'ti. 9*turgut sunalp demişken... turgut özal 1983 seçimleri için kenan evren'in izin verdiği üç liderden biridir. diğerleri turgut sunalp ve necdet calp'tır. turgut sunalp 1948'de abd'ye gönderilen 16 subaydan biridir. bu subaylar abd'ye nato kapsamında eğitim almaları için gönderildi. her biri geri gelince çok önemli vazifeler üstlendi. örneğin 16 subaydan 14'ü 1960 darbesinde etkin rol aldı. 60 darbesinde rol almayan iki isim ise danışkarabelen ve turgut sunalp'ti. 10*danış karabelen demişken... o da 1953'te sona eren kore savaşına katılan türk komutanlar arasındaydı. nasıl olduysa danış karabelen savaştan sonra cia tarafından üstün hizmet belgesi aldı. savaşı amerikan genel kurmayı yaptı ama belgeyi ne hikmetse cia verdi. ardından türkiye nato'ya girdi, karabelen orgeneralliğe yüksedi ve daha sonra "kontrgerilla, türk gladyosu ve ergenekon" olarak bilinen "özel harp dairesi" isimli yapılanmayı bizzat kurdu.  11* 16 subaydan 2'si 1960 darbesine katılmadı demiştik, 14'ü katıldı. evet. onlardan biri de tanıdık bir sima: alparslan türkeş. türkeş darbe bildirisini 27 mayıs cuma günü sabah 5:25 sularında okuyan kişidir. cümlelerini tamamlarken "nato ve cento'ya bağlıyız" diyordu türkeş.  12* nato ve centoya bağlıyız cümlesi türkiye'de yaşanan darbelerin tümünde kullanılmış bir cümledir. 1980 darbesi'nin de sonunu süslemiştir. netekim 12 eylül'de yapılan darbeden sadece iki hafta sonra nato genelkurmay başkanı türkiye'ye geldi ve kenan evren'le görüştü, akabinde rogers planı devreye girdi. rogers nato genelkurmay başkanıydı ve kenan evren'i "yunanistan'ın nato'nun askeri kanadına geri dönmesine onay vermesi için" ikna etmişti. 1974'te yaşanan kıbrıs müdahalesi ile yunanistan natodan ayrılmış 1977 ise geri dönemk için başvurmuştu. fakat geri dönebilmesi için tüm üyelerin onayına ihtiyacı vardı. türkiye ise onay vermediği için yunanistan geri dönemiyordu. bu türkiye'nin en büyük kozlarından biriydi. fakat kenan evren darbeden sadece 1 buçuk ay sonra yunanistan'ın nato'ya dönmesinek koşulsuz izin vermiştir.  13* nato'ya geri dönmek demişken. aslında yunanistan ile nato'dan ayrılan bir ülke daha vardı. o da fransa. fransa da nato'nun akseri kanadına geri dönmek istedi. onu da akp kabul etti. halbuki fransa 2001 senesinde saddam türkiye'yi tehdit ettiğinde türkiye'nin sınırına döşenmesi gündemde olan patriot'lara müsaade etmemiştir. 14* saddam demişken, saddam'ın humeyni'yi öldürmesi için kurulan 15 kişilik amerikan özel suikast grubunun bir üyesi olduğunu biliyor muydunuz? 15* akp demişken... akp'nin 17 aralık sürecinde sıkça adını duyduğumuz değerli dostu yasin el kadı var biliyosunuz. bu kişi aslında te 2001 senesinde abd tarafından usame bin ladin'in adamı olduğu için terörist ilan edilmiştir. daha sonra tüm mal varlığı dondurulmuştur.  16* üsame bin ladin demişken... üsame bin ladin, rusların afganistan'ı işgale kalkışmasının ardından amerika'nın "rus işgalini önlemek için müslüman grupları silahlandırmak" politikası nedeniyle doğmuş bir güçtür. usame bin ladin & brzezinski 17* brzezinski eski abd başkanlarından carter'ın danışmanı. ruslara karşı müslüman grupları silahlandırma politasının mucidi ve el kaide'nin mimarı. 2007'de obama'yı destekledi. 2012 yılında ise "abd yanlış yaptı, gerekli hazırlıklar yapmadan suriye'ye saldırmak hataydı" diye beyanat verdi. dikkatinizi çekerim, yıl 2012... haber sonra dış destekli ışid kuruldu ve palazlandı. şimdi ise ışid'e müdahale için suriye'ye müdahale gündemde. mevzuyu çakozladınız dimi? 18* brzezinski ile bu düşünceyi paylaşan bir diğer çok önemli dış politika uzmanı ise morton abramovitz. kendisi daha beyoğlu ilçe başkanı iken tayyip erdoğan'la abd'de görüşmüş bir kimse. bunu bizzat çok önemli bir iş adamından dinledim. bu iş adamının ismini söylemem fakat tayyip erdoğan'la beraber top oynamış olduğunu söyleyebilirim. abramovitz o sıralar abd ankara büyükelçisiydi. görüşmeyi ruşen çakır ayarladı. bu bahsettiğim türkiye görüşmesi. az yukarıda bahsettiğim ise "abd" görüşmesi. tayyip erdoğan bu görüşmeden sonra "abd'ye giderek temaslarda" bulunmuştur.  19* morton abramowitz ve graham fuller bu tarihten sonra sürekli refah'ı incelemeye almış. analizlerde bulunmuş ve siyasal islam=türkiye'nin geleceği tesbitine varmışlar. bakın yıl 1995, o dönem siyasal islam bırakın iktidar olmayı, parti kuramıyorlar, sürekli saldırı yiyorlar, partileri kapatılıyor, belediye başkanları içeri atılıyor, 28 şubat döneminde kıyıma uğruyorlar. ama graham fuller ve morton abramovitz siyasal islam=türkiye'nin geleceği diyor. neyse. bunu ben söylemiyorum, 1996 aydınlık da söylüyor: link 20* abd'ye gidip görüşmeler yapan erdoğan, ve exeter'li abdullah gül her nedense parti içinde farklı bir konuma geliyor: buyrun konuşma içinde dikkatinizi çekti mi bilmem, bir de fehmi koru lafı geçiyor. fehmi koru'nun da exeter'li olduğunu söylememe gerek yok sanırım. aynı zamanda koru, bilderberg toplantılarının da katılımcısı. bilderberg ne mi? o da başka zamana. ***

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası