evladını kaybeden annenin sözleri / Anne Özlemi için Kaleme Alınmış En Güzel 30 Söz | Hediye Sepeti

Evladını Kaybeden Annenin Sözleri

evladını kaybeden annenin sözleri

19 yaşındaki evladını kaybeden annenin sözleri yürek dağladı: Kızım 'Annem yanıyorum' diye bağırıyordu

Adana'da 19 yaşındaki Zeliha Kerse, geçirdiği trafik kazasında bagajda bulunan piknik tüpünün patlaması sonucu yandı. 15 gün hastanede kalan genç kız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yavrusunu toprağa veren acılı annenin, "Kızım 'Annem yanıyorum!' diye bağırıyordu. Ben yavrumu, kuzumu kurtaramadım. 6 çocuğum vardı, ama 2'si vefat etti 4 kaldı" demesi yürekleri dağladı.
Adana'da 24 Mayıs'ta geçirdiği trafik kazasında araçta sıkışan ve otomobil içinde bulunan piknik tüpünün patlaması sonucu yanarak ağır yaralanan 19 yaşındaki Zeliha Kerse hayatını kaybetti. "ANNEM YANIYORUM" DİYE BAĞIRMIŞHastanede 15 gün boyunca yaşam mücadelesi veren genç kızın acılı annesi, kızıyla son konuşmasını anlattı. Rahime Saydan, "Bana haber geldi gittim, kızım 'Annem yanıyorum' diye bağırıyordu. Ben yavrumu, kuzumu kurtaramadım." diye konuşması yürekleri dağladı.Haber

funduszeue.info

Depremde evladını kaybeden acılı anne, oğlunun kırkında mezarı başında feryat etti

Güncelleme Tarihi:

İHA

Oluşturulma Tarihi: Mart 19,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

On yıl önce sağlam diye aldığı ev depremde yıkılıp bir oğlunu orada kaybeden acılı anne, evladının kırkında mezarı başında feryat etti. Anne Alev Demirok, “ bin dolar para verdik, sağlam dedik. En güvenli dediğim yerde oğlumun ölüsünü aldım” derken, baba Serdar Demirok, “Müteahhit Hikmet Günsay ve oğlu Burak Günsay, birinci derecede suçlu onlardır” diyerek sorumluların bir an önce yakalanmasını istedi. Demirok çiftine evlatlarından geriye ölmeden önce çektikleri videoları kaldı.

Haberin Devamı

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin büyük yıkıma neden olduğu şehirlerden olan Hatay’da çok sayıda vatandaş enkaz altında kalarak can verdi. Deprem sonucu hayatını kaybedenlerden biri de Demirok ailesinin 11 yaşındaki oğulları Ali Armanç Demirok oldu. Anne Alev Demirok, evladının ölümünün kırkıncı gününde mezarına giderek dualar edip, toprağına sarıldı. Gözyaşları içinde feryat eden acılı annenin ayakta durmakta dahi zorlandığı görüldü. Mezarlıktan ayrıldıktan sonra evladını kaybettiği binanın önüne giden Alev Demirok, o gece yaşananları anlattı. Demirok, binayı yapan müteahhidin bir an önce yakalanmasını istedi.

“BİR YERDEN ÇIKACAK DİYE UMUTLA BEKLEDİM. ÇOK KÖTÜYDÜ HER ŞEY”

Deprem gecesi yaşananları anlatan Alev Demirok, “O gece saat 2 buçuk gibiydi. Bir ara uyandım, lavaboya gittim, baktım oğlum uyanık. Çok da mutluydu, çok güler yüzlü, elindeki tabletiyle oyun oynuyordu. Sabah okula gidecekti. Sonra uyudu, ben de uyumaya geçtim ve uyandığımda deprem oluyordu. Önce yanımdakini salladım, ‘Yusuf, uyan’ dedim. Sonra Ali Armanç’a seslendim.

Haberin Devamı
Depremde evladını kaybeden acılı anne, oğlunun kırkında mezarı başında feryat etti

‘Anneciğim Deprem oluyor, uyan oğlum’ dedim. kez böyle söyledim, Yusuf’u da bırakıp gidemedim, çok şiddetliydi. Yüzümüze bir şeyler dökülmeye başladı, sesler geldi ve ben artık çöktüğünü anladım. defa ‘La İlahe İllallah’ dediğimi biliyorum ve gözlerimi kapatıp kendimi küçük oğlumun üzerine attım. Sonra altımız yarıldı ve yere düştük. Yere düştüğümüzde oğlum bana, ‘Anne buradan çıkalım. Buradan ışık görünüyor, buradan çıkabiliriz’ dedi.

Depremde evladını kaybeden acılı anne, oğlunun kırkında mezarı başında feryat etti

Biraz zorlandık ama çıktık. Sonra ben küçüğünü getirdim ve bir yere koydum. Sonra arkaya, aynı yere gitmek istedim ama yolu bulamadım, çok karışıktı. Öğlen saatinde gittiğimde Ali’nin yorganını gördüm. Zannettim ki yorganı düşmüş. O akıllıdır, kalkmıştır, arkamdan koridora doğru gelmiştir, o bir yerden çıkacak diye umutla bekledim. Çok kötüydü her şey” dedi.

Haberin Devamı

“EN GÜVENLİ DEDİĞİM YERDE OĞLUMUN ÖLÜSÜNÜ ALDIM”

Oturdukları evi sağlam diye aldıklarını ancak oğullarına mezar olduğunu söyleyen acılı anne, “10 yıl önceydi, burası yeniydi, sıfırdı. Buraya bin dolar vermiştim ama en son milyon arası fiyatlar söyleniyordu. Bu milyon nedir yahu, bunun için mi? Çocuğum ısınsın diye aldığım eve bakın yahu. Ben bunun sözünü de almışım, yakalanacak. Zaten söz verilmese de ben devlet yetkililerine bu anlamda sonsuz güveniyorum. Bir an önce yakalanmalarını istiyorum.

Benim zaten iki elim bu dünyada da öbür dünyada da onların yakasında. Ben acılı bir anneyim, ben çok kötü durumdayım, ben artık tükendim. Ben artık yarım bir insanım, ben hayalleri yarım kalmış bir anneyim. Çocuğunuza ısınsın diye ev alıyorsunuz, bin dolar para veriyorsunuz, değeri milyon TL diye evde oturuyorsunuz, sağlam diyorsunuz. En güvenli dediğim yerde ben oğlumun ölüsünü aldım” diye konuştu.

Haberin Devamı

10 YIL BOYUNCA ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI BEKLEMİŞLER

Öte yandan Alev Demirok, eşiyle evlendikten sonraki 10 yıl boyunca çocuk sahibi olamadıklarını, geçirdikleri birçok tedavi ve meşakkatli bir sürecin ardından Ali Armanç’ın dünyaya geldiğini söyledi. Uzun yıllar bekleyip kucağına aldığı evladını el bebek gül bebek büyütüp, gözünden bile sakındığını belirten acılı anne, onu kaybettikten sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade etti.

“BİRİNCİ DERECEDE SUÇLU ONLARDIR”

Oğlunu kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan baba Serdar Demirok ise, “Bizim ciğerimiz yandı, evladımızı kaybettik. Arka bina sağlam, karşı bina sağlam, yandaki bina sağlam ama bizim bina yıkıldı. Alya Uçar Apartmanı diyorum.

Haberin Devamı
Depremde evladını kaybeden acılı anne, oğlunun kırkında mezarı başında feryat etti

Buranın müteahhidi Hikmet Günsay ve oğlu Burak Günsay, birinci derecede suçlu onlardır. Yapanlar onlardır, kontrollerini sağlam yapacaklardı. İkincisi yapı-denetimciler, buraya nasıl imza verdiler, nasıl onay verdiler, bu betonu nasıl kontrol ettiler. Bana yaşatılan acıyı Allah inşallah onlara da yaşatır. Bir evlat acısı nasıl oluyormuş onu görsünler yaşasınlar. O evlat acısını yaşasınlar. Buraya sebep olan, imza atan herkes o acıyı yaşasın, bunu istiyoruz. Bizler rahatlayacak mıyız? Hayır. Ama biraz olsun içimiz soğuyacak” diyerek sitem etti.


Sual: Küçük çocuğumuz öldü. Ana-baba olarak çok ağladık. Bize günah oldu mu?
CEVAP
Ağlamak merhametten ileri gelir. Ağlamak günah olmaz. Bağırıp çağırıp isyan etmek günahtır. Çocuğun ölmesi, malın elden çıkması, gözün kör, kulağın sağır olması, bir uzvun telef olması gibi, insanın isteği ile ilgisi olmayan musibetlere sabretmekten daha faziletli sabır yoktur. Sabredenlere verilen sevabın miktarını Allahü teâlâdan başkası bilmez.

Musibetlere sabır, sıddıkların derecesidir. Bunun için Peygamber efendimiz şöyle dua ederdi:
(Ya Rabbi, bana öyle yakîn ver ki, musibetler bana kolay gelsin!) [Tirmizi]

Oğlu İbrahim ölünce de, (Ya İbrahim, ölümüne çok üzüldük. Gözlerimiz ağlıyor, kalbimiz sızlıyor. Fakat, Rabbimizi gücendirecek bir şey söylemeyiz) buyurmuştu.

(Bir çocuk ölünce, Allahü teâlâ, bildiği halde, meleklerine sorar:
- Kulumun çocuğunu aldınız, kalbinin meyvesini kopardınız. Peki kulum buna ne dedi?
- Ya Rabbi, hamd edip teslimiyet gösterdi.
- O kuluma Cennette bir ev yapıp, adını da, “Hamd evi” koyun!)
[Tirmizi]

Bunları Cennete götürün
Kıyamette Allahü teâlâ, müminlerin çocukları için, (Bunları Cennete götürün) buyurur. Melekler, çocukların Cennete girmesini söylerler. Çocuklar, (Ana-babamız hani?) derler. Melekler, (Onlar sizin gibi günahsız değildir. Görülecek hesapları var) derler. Çocuklar ağlaşır, (Ana-babamızı almadan girmeyiz) derler. Cenab-ı Hak, çocuklara buyurur ki:
(Ey yavrular, haydi gidin, ana-babanızı da alıp Cennete girin!) [Nesai]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Küçükken ölen çocuklar, ana-babaları ile karşılaşınca, ellerinden tutup, ana-babaları Cennete girinceye kadar, onlardan ayrılmazlar.) [Müslim]

(Hiçbir Müslüman yoktur ki, büluğa ermemiş bir çocuğu ölsün de, Allahü teâlâ, bol rahmeti sebebiyle, onu Cennete koymasın.)
[Buhari, Nesai]

(Üç evladı ölmüş olan bir Müslüman ateşe girmez.)
[Buhari, Müslim]

(Kimin bâlig olmamış üç evladı ölmüşse, bu çocuklar, onu ateşten koruyan bir kale olur, ölen evlat iki, hatta bir olsa da)
[Tirmizi]

Peygamber efendimiz, (Üç çocuğu ölen, Cennete girer) buyurdu. Oradakiler, (İki çocuğu ölen de mi?) diye sual edince, (İki çocuğu ölen de Cennete girer) buyurdu. (Ya bir çocuğu ölen?) diye tekrar sual edilince, buyurdu ki: (Allah’a yemin ederim ki, bir çocuk doğup hemen ölse, annesi sabredip sevabını Allahü teâlâdan beklerse, annesini Cennete götürür.) [Taberani]

Yine buyurdu ki:
(Alan da, veren de Allahü teâlâdır. Çocuğu ölen o kadına taziyede bulunun. Sabretsin, ecrini görecektir.) [Müslim]

Musibete uğrayanı teselli etmelidir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çocuğu ölen kimseyi teselli edene Cennet hırkası verilir. Musibete uğrayanı teselli eden, onun sevabı kadar sevap kazanır.) [Tirmizi]

Sual: Çocuğum yok veya öldü diye fazla üzülmek uygun mu?
CEVAP
Hayır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ sevdiği kulu kendisine bağlar. Çoluk çocuğu ile meşgul etmez.) [Deylemi]

Belanın geliş sebepleri
Sual:
Bazı hadis-i şeriflerde, Peygamberi sevenin, çeşitli musibetlere maruz kalacağı ve Ona düşmanlık edenin ise, mal ve evladının çok olacağı bildiriliyor. Bunların açıklaması nasıldır?
CEVAP
İnsanlara dert, bela, musibet birkaç bakımdan gelir:
1- Bunlardan biri işlediğimiz günahlar sebebiyledir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Belaların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Size gelen musibet, işlediğiniz [günahlar] yüzündendir.) [Şura 30]

(Sana gelen kötülük, kendindendir, [günahların yüzündendir.]) [Nisa 79]

(Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah onların hallerini değiştirmez.) [Rad 11]

2-
Bela, hastalık ve musibetler, günahların kefareti [affolması] için gelir. Dünyada musibetlere maruz kalıp da güzelce sabreden kimse, ahirete günahsız gider.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Her musibet, affedilecek bir günah için gelir.) [Ebu Nuaym]

(Mümine gelen her sıkıntı, günahlarına kefaret olur.) [Buhari]

(Müminin günahları affoluncaya kadar bela ve hastalık gelir.) [Hakim]

İnsan kendisine gelen beladan hoşlanmaz. Halbuki günahları affolacak ve güzel sabrederse ahirette büyük nimetlere kavuşacaktır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.) [Bekara ]

3-
Cennette yüksek derecelere kavuşması için mümine musibet gelir. Bunun için Peygamberlere çok bela gelmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Nimete kavuşması için insana musibet gelir.) [Buhari]

(Musibet, kavuşulacak bir derece için gelir.) [Ebu Nuaym]

(Allahü teâlânın hayrını murad ettiği kul, belaya maruz kalır.)
[Taberani]

(Kişi, hep sıhhat ve selamette olsa idi, bu ikisi onun helakı için kâfi gelirdi.) [funduszeue.info]

(Mümin, keler deliğine saklansa, ona, eza edecek biri musallat olur.)
[Beyheki]

(Dünya, [Cennetteki nimetlerin yanında] mümine zindandır.) [Müslim]
(Allah’ı ve Resulünü seven, belaya
[hazırlıklı olsun] zırh giysin!) [Beyheki]

(En şiddetli bela, Peygamberlere, velilere ve benzerlerine gelir.) [Tirmizi]

Demek ki belanın en şiddetlisi, Allahü teâlânın çok sevdiği kimselere geliyor. Belalara sabır, sıddıkların derecesidir. Peygamber efendimiz, kendisine gelecek musibetlere karşı dayanma gücü vermesi için Allahü teâlâya dua ederdi.

4-
Bela, imtihan için de gelir. Bakalım kul, Allahü teâlânın gönderdiği belaya razı olacak mı, olmayacak mı? Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şüphe edilen altın, ateşle muayene edildiği gibi, insan da bela ile imtihan olur.) [Taberani]

(Ya Rabbi, beni sevene, hayırlı mal ver! Bana düşmanlık edene de çok mal, çok evlat ver!)
[İbni Asakir]

Mal ve evlat fitne mi?
Mal ve evlat kötü mü de böyle buyuruluyor? Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Mallarınız ve çocuklarınız sizin için elbette bir fitnedir.) [Tegabün 15]
Fitne imtihan demektir. Anarşi, bozgunculuk, günah, şirk, bela, düşman ve daha başka manalara da gelir. Mal ve çocuklar hayırlı olmazsa bela olur, fitne olur.

İnsan, genel olarak malını iyi yolda kullanmaz. Bu bakımdan malı kendisi için düşman olmuş olur. Aslında mal, kılıç gibi bir nimettir. İyi kullanılmazsa sahibini keser. Evlat da, bir nimet iken, iyi terbiye edilmezse, ana-babaları ile birlikte Cehenneme gider. Nimet, düşman olmuş olur. Çoğunluk bu imtihanı kazanmadığı için, mala ve evlada fitne denilmiştir. Mesela, İskoçyalılar, genelde cimri oldukları için, her İskoçyalıya cimri gözü ile bakılır. Belki de içlerinde çok cömert olanları da vardır. Kayserililer, gözü açık olarak bilinir. (Okur-yazar değilim ama Kayseriliyim) denir. Kayseri’de gözü açık olmayan da vardır. Hüküm ekseriyete göre verilir. Peygamber efendimiz, (Zenginlerin ve kadınların çoğunu Cehennemde gördüm) buyurdu. Halbuki Cennete gidecek zenginler ve kadınlar da çoktur. (Ramuz)

(Sizin çokluğunuzla, diğer ümmetlere karşı iftihar ederim)
ve (Velud [doğurgan] kadınla evlenin) hadis-i şerifleri, evlenmeyi teşvik etmektedir. Gerekli İslami terbiye verilemediğinden gençler, namaz kılmamakta, dinden uzaklaşmakta, hatta bir kısmı dinsiz ve anarşist olmaktadır. Peygamber efendimiz elbette, böyle gençlikle övünmez. İbni Asakir’in bildirdiği (İki yüz yılından sonra en iyiniz, hanımı ve çocuğu olmayandır) hadis-i şerifi, ortam müsait olmayınca, çoluk çocuk sahibi olmamanın daha iyi olduğunu göstermektedir.

Sual: Küçük çocuklar da ölürken sıkıntı çeker mi?
CEVAP
Bir Müslümanın çocuğu, ölüm döşeğinde iken, melek gelir, o masumun karşısında durup, (Ya masum, müjdeler olsun sana, bugün, ölmüş olan, âbâ ve ecdadını ve bütün komşularını, Hak teâlâdan dile) derler.

Melekler, başına bir şefaat tacı ile gayret ve kuvvet gömleğini giydirip, gözünün perdesini kaldırırlar. Perdeler kalkınca, tâ Hazret-i Âdem aleyhisselamdan beri, geçmiş ecdatlarını görür. Onların bazısı için hazırlanan azabı görünce, haykırıp titrer. Bunu bilmeyenler can çekişiyor zanneder.

Can alıcı melekler gelirler, (Ya masum, âlemlerin yaratıcısı sana selam söyleyip, “Ben onu yarattım, yine bana gelsin. O ruh emanetini ben verdim, yine bana versin. Onun karşılığında ona Cennet ve didar vereyim” buyurdu. Haydi yüzünü çevir, bak) dediklerinde, o masum da, bakar, melekleri görür. Sevinçten coşup titrer ve döşeğinde can vermeye atılır.

Yine o azap içindeki ecdatları gözüne erişince, yine canını vermek istemeyip, (Ey melekler! Allahü teâlâ, akraba ve ecdadımı bana bağışlasın) der. Allahü teâlâ da, (İzzim hakkı için bağışladım) buyurur.

Melekler, (Ya masum, sana müjdeler olsun, Hak teâlâ, imanı olanların günahlarını bağışladı ve bütün dileklerini kabul eyledi) dediklerinde, masum sevinçli iken, masumun anası ve babası suretinde iki huri gelip, kollarını açarak, (Ey evladımız, bizimle gel, biz Cennette sensiz olamayız) derler.

Masumun eline bir Cennet meyvesi verirler. Masum, meyveyi koklarken Azrail aleyhisselam, kendi gibi, bir güzel masum olup, habersizce canını alır ve Cennete götürür.

Orada, yeşil bir sahra vardır. Masum, (Beni buraya niçin getirdiniz) diye sorar.

Melekler şöyle cevap verirler:
Kıyamet yeri vardır. Çok sıcaktır. Bu sahrada, 70 bin rahmet pınarı vardır. Resul-i ekremin havzının başında durup, nurdan bardakları görürsün.

Anan, baban kıyamet yerine geldiklerinde, bu bardakları su ile doldurup, onlara verirsin ve onları bırakma ki, Cehennem yoluna gitmesinler. Çünkü, senin duan, Hak katında makbuldür. Cuma geceleri, yeryüzüne inersin. O vakit Allahü teâlânın selamını, Müslümanlara ulaştırırsın.

Ne mutlu, çocuğu ölüp de, sabreden ana-babaya

Depremde bir evladını kaybeden annenin sözleri yürekleri dağladı

Dailymotion

Dailymotion

Hatay'ın Samandağ ilçesi enkaz altında çocuğunu kaybeden Gülfer Hüzmeli, "Çocuğum benden reçel istedi. Reçeli ona alamadan onu toprağa verdim" sözleriyle yürekleri dağladı. Türkiye, Kahramanmaraş'ta yaşanan ve büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Tüm Türkiye'nin birlikte hareket ederek yaralarını sarmaya çalıştığı bu zor günlerde acı hikayeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Sutaşı ilçesinde yaşayan Gülfer Hüzmeli enkaz altında 7 yaşındaki oğlu Yunus Emre'yi kaybetti. Oğlunu kaybeden Hüzmeli, "Deprem olunca çocuklarım ve ben enkaz altında kaldık. 3 saat sonra babam beni kendi çabaları ile çıkardı enkazdan. Sonrada 2 çocuğu mu kurtardı. Ama üçüncü çocuğumu kurtarmaya fırsatımız olmadı. Çok kötü ve felaket bir deprem yaşadık burada ayakta duran binada yıkılmaya mahkum bir bina oldu artçılar hala devam ediyor. 7 yaşındaki çocuğum benden reçel istemişti o reçeli yedirmeye fırsatım olmadı melek oldu benim çocuğum" dedi. Haber funduszeue.info

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası