Seeing That Kullanımı

I just want you to see that I could.

Yapabileceğimi görmeni istiyorum.

You're not seeing that.

İzlemeyeceksin.

I have a good thing going on with Rachel, and I want to see that through.

Rachel ile işler yolunda gidiyor ve ben de böyle devam etmesini istiyorum.

I see that you're awake.

Uyanık olduğunuzu görebiliyorum.

Don' t you see that this...... all came together so I could stop you from doing this?

Bütün bunların seni durdurmam...... için bir bir gerçekleştiğini göremiyor musun?

See that you do, because your opinion means a lot more than mine.

İyi edersin, çünkü senin fikirlerin benimkilerden çok daha fazla anlam ifade eder.

It's just that I never prepared myself to see that uniform within the walls of this house.

Bu üniformayı evimin çatısının altında göreceğimi söyleselerdi inanın kahkahalarla gülerdim.

When you see that, go outside.

Işığı görünce dışarı çık.

You know when you see that car in the showroom floor just before you take it home...

Hani o arabayı eve götürmeden önce galeride gördüğün bir bakışın vardır ya?

Do you see that tree over there?

Şuradaki ağacı görüyor musun?

Okay, did you not just see that?

Tamam, şu olanı görmedin mi?

I wanna see that son of a bitch!

Cesedi de olsa görmeliyim!

Even you must see that.

Bunu görmen gerektiği halde.

I'll see that she gets it.

Karına ulaşacağından emin olacağım.

Julia: “But she never did love him, anyone could see that just by looking at them together.”

Julia: “Ama kadın onu hiç sevmedi, onları birlikte gören biri bunu şıp diye anlardı.”

You will see that nobody disturbs anything in this room until the police arrive, won't you?

Polis gelene kadar kimsenin bu odaya girmemesini saglarsiniz, degil mi?

I can see that my words are not lost on you, Marisol.

Sözlerimin senin için anlamı olduğunu görüyorum Marisol.

No, I can see that by myself.

Hayır, kendimde görebilirim.

You see that?

Şunu görüyor musun?

Why can' t you see that he has betrayed us and he has fooled us all?

Neden bize ihanet ettiğini ve hepimizi kandırdığını göremiyorsun?

See, that's because they don't belong here.

Bunun sebebi, buraya ait olmamalarıdır.

I can see that

Belli oluyor

Did you see that?

Onu gördün mü?

If you lend somebody $# and never see that person again, it was probably worth it

Birine # Dolar borç verir ve bir daha onu hiç görmezsen, bu o paraya değer