insanın varoluş amacı nedir felsefe / Beyin Fırtınası - Fizikist

Insanın Varoluş Amacı Nedir Felsefe

insanın varoluş amacı nedir felsefe

varoluşun amacı

  • (bkz: genlerini bir sonraki nesle aktarmak)

  • (bkz: varoluş).

  • ruh e$ini bulmak

  • sevdiğin kişiyle sağlam bir seks.
    sevdiğin insanlarla denize nazır bir rakı sofrası.
    sevdiğin bir müzik eşliğinde çakırkeyif bir halde tek başına dans.
    ha bir de bitmesin dertler sikime kadar, beşiktaşlıyız ölene kadar.

    of lan bak bir sürü var aslında düşününce. kimisine göre allah'a ibadet, şuna göre isa'ya hürmet, buna göre turuncu bi elbise giyip taştan bi heykele tapmak.(işaret parmağımla boşluğu gösterek sen! sen! seninki de bu lan galiba! dedim) 'lan sen de amma sikko çıktın. binlerce yıldır söylenegelmiş şeyleri önümüze yeni bulunmuş gibi bir fikir gibi sundun ha' diyebilirsiniz. diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? haklısın. ahahasjg. olm bambaşka bi yere gitti gene aklım. neyse ne dersen de amına koyim.

    +alo?
    -alo, varoluşun amacını aramıştım ben?
    +buyrun benim.
    -heh. nerdesin şu an sen?
    +takılıyoruz arkadaşlarla küçük bi balıkçı meyhanesinde. ne için aramıştınız?
    -adres ver adres.
    +kimsin sen kardeşim?
    -huhhh hıhhııhh tssss trrrrr
    -lan kıpırdama bi yere geliyorum. sikicem belanı.

    varoluşun amacını sikeyim size bir şey olmasın köftehorlar.

  • "nefes alsın" ile yetinmeyip biraz fazlasını isteyenler için ideal bir yaşam savunma sistemidir. bilinci kuvvetlendirir, hafızaya iyi gelir, cildi gençleştirir falan.

  • felsefi bir cevap içerir.

    ama bütün dinlerin, yada yaradılışa inancın olmasının sebebi aslında insanların varoluşda amaç aramalarıdır. halbuki varoluşumuzun sebebi var, amacı yok, her bir birey ne amaçlıyorsa o da onun kendi amacıdır, ama varolmak için hiç kimse yaradılmamıştır, zıra varolmak için ifadesini kullanırsak bu zaten yaradılış kapsamına girer. hatta sözde ateist olup da yok peki biz niye varız sorusunu soran ve varoluşda amaç arayan çok insan tanıyorum, halbuki biz niye varız sorusu sebep içeren sorudur. felsefede sebep ve amaç bir birine zıt (bu bağlamda) iki anlayıştır, ve bunları benzer kabul ederek kıyaslamak yanlıştır.

  • varoluş bir amaç içermez, ona sadece amaç yüklenir. illa bir anlam yükelencekse de iyi bir insan olmak en makuldür benim gözümde ama bunun din bağımsız olması gerçek anlamını bulmasını sağlar.

    bugün, "din diye bir olgu olmasaydı da iyi bir insan olur muydum?" diye sorduğun noktada aldığın cevap seni tatmin ediyorsa, belirlediğin varoluş amacının da bir anlamı olacaktır.

  • arındıkça bulacağımız şeydir belli ki.

    ne oyuna ne oyunculara,
    ne oyuna ne oyuncağa ihtiyacı olmayan allah, bizi kendinden verdiği, gelişmeye ihtiyacı olmayan özümüz, gelişmeye muhtaç aklımız ve ruhumuzla dünyaya gönderdi ise onu da buluruz elbet..

    biz önce paçayı nasıl kurtaracağız şimdi bir ona bakalım.. bunca zaman gönderdiği yol göstericiler bilgilerle bir yol ayrımına geldik..

    adlarının peygamber olması ya da olmaması pek bir şey değiştirmiyor. hangi öğüdü dinlemişiz dinlememişiz bir ona bakalım..

    hindistan'da buda, çin'de konfüçyüs eski yunan'da sokrates aynı çağda, ayni şeyleri söylüyorlardı biribirlerinden habersiz. belli ki onlara aynı şeyler ilham ediliyordu.

    gelişmek için yeryüzünde olan insanlar hiç sahipsiz bırakılmadılar.. animizmde de taoizmde de hatta en ilkel din olarak bilinen totemizm de bile..

    büyük ingiliz filozofu bertrand russell, burnumuzun ucuna gelen nükleer savaşı işaret için, "bugünkü insanlığı kurtaracak tek bir çare kalmıştır, o da insanların biribirini sevmesidir." demişti değil mi?..

    birini dinle de kimi dinlersen dinle. çünkü dünya'yı biz yaratmadık..

    ona, gelişmek için, üzerinde yaşayan her bir insanın ihtiyacı var.. yoldaş olan diğer canlılarla beraber..

    onu bizim oyuncağımız etmezler.

  • (bkz: teleoloji)

  • dünya üzerinde ki canlı cansız nesnelere baktığınızda hepsi bir şeylere hizmet eder, sanki varoluş amaçları sadece eksik halkayı tamamlamak gibidir. aslında yukarı da yazıldığı gibi bu bir nedendir ve bir amaca hizmet ediyordur. insanlarda bu dünyada ki varlıklardan bir tanesi olduğu için, maalesef onun da varoluşunun nedeni hizmet etmektir. bu yüzden sorgulanması gereken varoluş amacı değil, nedenidir. yaradan inancı insanlığı hizmetkar olarak nitelendirir. bilimsel görüş ise olması gereken evrimsel bir halka, haliyle her iki zıt görüşün ortak noktası insanlıkla birlikte bütün varlıkların olma nedeni, üst noktaya hizmet etmek.

    edit: yazım hataları

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Hacı Haydar Salık

Bu günkü anlamı ile Varoluşçuluk, insanın biricik oluşu ve özgün olma isteğini yok sayan baskın sistematik felsefeye, yani selefi sayılan lokomotif akım olan Rasyonalizme (Kant’çı Hegel’ci felsefeye) karşı bir tepki olarak Yüzyılın ortalarında doğmuştur. Varoluş felsefesi terimini ilk kullanan F. Heinman olsa da Varoluş (Egzistans) terimini bugünkü anlamı ile ilk olarak Soren Kierkegard kullanmıştır. Bu sebeple Soren Kierkegaard için ilk varoluşçu filozof diyebiliriz.

 

Genel bir yanılgı ile nihilizm mantığı ile karıştırılan varoluşçuluğun aslında nihilist düşünce ile pek bir bağlantısı yoktur. Kimi kaynaklarda nihilist olduğu görüşleri bulunan Nietzche aslında varoluşçudur. Hatta temellerini oluşturmuştur. Bu durum için Nietzche’nin “ tanrı öldü “ diyerek tüm otoriteleri reddetmesinin yanlış yorumlanması demeliyiz.

 

Daha doğru bir ifade ile varoluşçuluk mevcut değerleri yıkıp yeni bir dünya inşa etmenin gerekliliğini ortaya koyarken nihilizm işin sadece yıkım kısmında kalır diyebiliriz.

 

Felsefenin en önemli temsilcileri Martin Heidegger (), Gabriel Marcel (), Jean-Paul Sartre (), ve Karl Jaspers(), olmuştur. Felsefi bakımdan temelleri ise bunlardan önce Friedrich Nietzsche ( ) ve Soren Kierkegaard () gibi düşünürler tarafından atılmıştır.

 

Varoluşçuluk, (Egzistensiyalizm), Varoluşçu felsefe düşüncesini temel olarak alan bütün düşünsel uğraşılara verilen isimdir.

 

Varoluşçuluk felsefesi insanın deneyimlerinin tekilliğinin insan doğasını anlamanın anahtarı olduğunu, iradesi ve mantığa sahip insanların, irade ve mantığa sahip olmayan nesneler dünyasına fırlatılmış olduğunu öne süren, bireyin kendini yaşamı boyunca var edebileceği, değiştirip geliştirebileceği mantığına dayanan, birey özgürlüğüne inanan, davranışın insan sorumluluğunda olduğunu öne süren düşünce akımıdır.

 

Be felsefi akım psikolojinin yanı sıra teoloji, edebiyat, sanat gibi birçok dalda da büyük yankı uyandırmıştır.

 

VAROLUŞÇU FELSEFENİN TEMEL DÜŞÜNCELERİ

 

“Varoluş, özden önce gelir” ve her bir bireye bir tekillik, bir duruş kazandırmayı sağlayacak özgürlüğü engelsiz bir sınırsızlıkla içinde barındırır. “İnsan ne ise o değildir, ne olmuşsa ve olmak isterse o’dur.” İnsan kendini kendi yapar hayatının tüm sorumluluğu yalnız ve yalnız kendindedir, daha önce kazandığı deneyimler el verdiği ölçüde kendine biçim verir, kendini oluşturur. Hiçlikten gelip bilinmezliğe gitme düşüncesi varolma boyutunda içsel fırtınalara sebep olur.

 

Varoluşçu felsefe, “varoluş, özden önce gelir” düşüncesini üretirken, Rolle May aynı düşünceyi “İnsan, yalnızca doğanın programlaması ile büyümez, büyümesine kendisinin katkısı vardır” önermesiyle anlamlaştırmıştır. “Önce insan vardır, şu ya da bu olması daha sonra gelir.” funduszeue.info

 

Bu bütünsel düşünceyi maddeleştirecek olursak;

 

-Varoluş Özden Önce Gelir;
Varoluş mantığına göre dünyada kendi varlığını kendi yaratan birtek insandır. Bir dağ, bir ağaç veya bir kuş kendi varlığını oluşturamaz. Bu durumun insana özgü olduğu görüşü hakimdir. Tüm canlılar etraflarının farkındadır, fakat insan farkında olduğunun farkındadır. Bu farkındalıkla insan için varoluş özden önce gelir
-Birey yaptığı şeylerin ötesinde varoluşunun sorumluğuna sahiptir;
İnsan bir ağaç dikip bir amaca hizmet etmesi yolunda onu büyütebildiği gibi kendi varlığını da oluşturmaktadır.  Oluşturduğu yaratımın tüm sorumluluğu da kendindedir.
-Birey varoluş yolunda sınırsız irade ve özgürlüğe, kendini var etme gücüne sahiptir.
Doğumdan önce bir yaşam yoktur yaşama anlam veren insandır. İnsan varlığını kendisi oluştur. İnsan lığını kendisi yapar ve nasıl yaparsa öyle olur. Daha net bir ifade ile insan yolunu seçer değil kendi çizer.
-Varoluş Kaygısı
Varoluş döngüsünde ki kör noktalar (doğum öncesi ve ölüm sonrası) ve var olmanın sorumluluğuna sahip olmanın yükü huzura, iradeye ve özgürlüğe ket vurup bireyi mutsuzluğa sürükler.
Heidegger’e göre, felsefenin amacı temel ontolojidir (fundamental ontology). Bundan dolayı, Temel ontoloji geleneksel metafiziği ve felsefeyi yıkıp “ varlığın anlamı nedir?” sorusunu cevaplandırabilecek tek inceleme ve araştırma yeridir.

VAROLUŞÇU FELSEFEDEN PSİKOLOJİYE GEÇİŞ

 

Fenomenolojinin (görüngücülük) kurucusu olan Edmund Husserl’in öğrencisi Martin Heidegger Varoluşçu Düşünce ile psikoloji ve psikiyatri arasında bir köprü görevi yapmıştır.

 

Varoluşçu psikolojinin öncüleri ise İsviçreli psikiyatrisler Ludwig Binswanger ve Medar Boss dur başından beri varoluşçu akımı benimsemiş olan bu psikiyatrlar, Heidegger’in soyut ontolojisini bireylerin incelenmesi amacında kullanmışlar ve varoluşçu psikoloji ve psikoterapinin günümüzde halen kullanılan bir yaklaşım olmasını sağlamışlardır. Giderek yayılan varoluşçu psikolojinin Amerika’daki temsilcileri de Rollo May( ) ve Adrian Van Kaam() olmuştur.

 

Varoluş psikolojisinin temel kavramı Dasein’dir. Dasein ya da dünyada varoluş insanın bir özelliği ya da ona mal edilebilecek bir şey değildir; ne Freud un egosu, Jung un arketipleri gibi varlığının bir parçasıdır. Dasein, Heidegger tarafından kullanılan almanca bir sözcüktür ve canlı olmayan şeylerin anlatımı için kullanılan vorhandsein in karşıtıdır. Dasein = varlık olmak, dilimize yerleşmiş biçimi ile varoluştur.

 

VAROLUŞÇU PSİKOLOJİ

 

“Neden yaşadığını bilen kişi her nasılsa, hemen hemen her şeye katlanabilir”
“Beni öldürmeyen şey beni daha güçlü kılar”
Nietzsche

 

“Varoluşçu psikoterapi bireyin var olmasından kaynaklanan endişelere odaklanan dinamik bir terapi yaklaşımıdır”
Irvin Yalom

 

Varoluşçu psikoloji bütünleşik bir analiz ve terapi yöntemi olarak karşımıza çıkar Adleryan terapi de olduğu gibi bilince odaklıdır bilinçaltı bilinç dışı gibi kavramlarla ilgilenmez sürekli gelişim öngörür.

 

Hümanist psikolojinin esin kaynağıdır. ların sonlarında New York da Firtz, Laura Perls ve o zaman bu yaklaşım üzerinde çalışan psikologların yaptığı bir toplantıda alınan karara kadar Gestalt Terapi Yaklaşımı yerine Varoluşçu Terapi yaklaşımı ismi kullanılmaktaydı. Farklı alanların temellerine dayandığı görüşünden dolayı isim değiştirilmiş olsa da gestalt terapi de diğer birçok yaklaşım gibi varoluşcu temelini korumaktadır.

 

Daha sonra alandaki çalışmalarını sistematiğe döken Irvin D. Yallomun yılında psikiyatri literatürüne kazandırdığı varoluşçu psikoterapi kitabını yayınladı. Rus kökenli A.B.D’li psikiyatrist ve yazar olan Irvin D. Yallom çalışmalarının din ve psikiyatriye katkılarından dolayı The American Psychiatric Association tarafından yılında Oscar Pfister ödülüne layık görülmüştür.

 

Önemli ölçüde varoluşçu felsefe ve danışma kuramından kaynak alan ve Maslow ve Carl Rogers’ın temsil ettiği Hümanistik Psikoloji, insan doğasının iyi olduğunu ilke olarak kuramının başına koyar. O nedenle, danışman danışan ilişkisi koşulsuz saygıyı gerektirir.“Kendini gerçekleştirme”(self actualizn) kavramı ise, insan doğasının vazgeçilmek bir doğasal yeterliliği olarak görülür. Empati, değer verici tutum ve içtenlik, hümanistik psikolojinin temel kavramları olarak algılanır.

 

Yaşantılara açık olma, varoluşsal yaşam sürme, organizmaya daha çok güvenme, daha tam olarak işlevde bulunma gibi nitelikleri, kendini gerçekleştirmiş insanın temel nitelikleri olarak da kabul edebilmektedir. Varoluşçu psikolojinin ilgilendiği konular kişisel özgürlüğe ait sorunlarla mücadele etmek, kendine ve diğerlerine yabancılaşmayla başa çıkmak, ölümün ve varlığını sürdürmenin verdiği korkuyla yüzleşmek kişisel değerleri keşfetmek kaygı ve suçluluk duygusunun yapıcı yolda üstesinden gelinmesi gibi konulardır. Yani anahtar kelimeler olarak otantiklik sorumluluk özgürlük kaygı varoluşsal anlam ve varoluşsal boşluk diyebiliriz.

 

Varoluşçuluk Dasein, yani “orada olan” ( Da+olmak, sein+var ya da orada olan) kavramını felsefesinin başına koyar. Orada olmak doğrudan bir varoluştur. İnsan ve içinde bulunulan dünya bir bütündür. Özne ve nesne bütündür. Bu yüzden, insan davranışlarını açıklamanın yerine, içinde bulunulan anda, o “anın” içinde yaşananları anlamak, varoluşçu psikolojik danışmanın temel dayanak ilkesi olmuştur. Bu ilke de, “otantik” kavramıyla simgeleştirilmiştir. Geçmiş, şimdi ve geleceğe birbirinden ayırmak olanaksızdır. Ancak yaşanılan an, “şimdiki” zamandır. Şu anda yaşadıklarımızdır. Şu anda yaşadıklarımız ise bize kendi farkındalığımızı, duygularımızın farkındalığı üretir. Bu temel çizgiler boyutunda, otantik yaşam, farkındalık, içgörü, varoluş kaygısı, saydamlık ve bağdaşım içinde olmak gibi kavramlar varoluşçu psikolojinin uzantıları olarak kabul edilir. Varoluşçu psikolojik danışma öncelikle duyguların yaşandığı insan ilişkisidir. Danışana sorumluluk aldırmak temel amaçlardan birisidir. Danışman kendi varoluşunu da ortaya koyarak danışanla birliktelik içinde olur. Danışanın “kendisi” olmasına çalışmak temel amaçlardan birisidir. Gerçeğin kendilindenliği, baş etmenin de yolunu açar. Danışmanlık süreci üç adımdan oluşur. Birinci adımda danışanın yaşam, varoluş ve dünya ile ilgili his ve düşüncelerinin açıklığa kavuşturulması ve belirlenmesi sağlanır. Psikolojik Danışman, danışana kendi varoluşlarını nasıl yansıtacaklarını ve karşılaştığı ve karşılaşacağı sorunlarının içindeki rollerini incelemesini öğretir. Bu aşamada yeni farkındalıkların kazanılması, bazı davranış ve değerlerin yeniden yapılandırılması amaçlanır. Son adımda ise danışanın kendi hakkında öğrenip fark ettiği bilgileri özümseyip sindirmesi ve eylem adımlarına dönüştürmesi için yardımcı olmak üzerine odaklanılır. Çeşitli varoluşçu analizciler temel bir yöntemsel nokta konusunda aynı fikirdedirler: Analizci, hastaya görüngübilimsel olarak yaklaşmalıdır. Yani, hastanın yaşantısal dünyasına girmeli ve anlayışı bozan ön varsayımlarda bulunmadan bu dünyanın olgularını dinlemelidir. Varoluşçu terapi danışan ve danışman arasındaki karşılıklı etkileşime, empatik ilişkiye, yargısız ve eleştirisiz olarak danışanı olduğu gibi kabul etmeye dayalı bir ilişkidir.

 

“Yalnızca tek bir uzay ve zaman yoktur, insan sayısı kadar çok zaman ve uzay vardır”
Ludwig Binswanger

 

KAYNAKÇA

Orhan Hançerlioğlu, Düşünce Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul Üstün Dökmen, Varolmak Gelişmek Uzlaşmak, Sistem Yayıncılık, Ankara Doç. Dr. Engin Gençtan, Varoluşçu ve Psikiatri, Remzi Kitabevi, İstanbul Doç. Dr. Ceylan Daş Gestalt Terapi, Hyb Yayıncılık, Ankara Yrd. Doç. Gürsen Topses, International Journal of New Trends in Arts, Sports & Science Education - , volume 1 issue 3 Vikipedia

kaynağı değiştir]

Varoluşun (Alm.Almanca:&#;Existenz) üç çeşidi vardır:

Kaynakça[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası