atatürk e matematik öğretmeninin verdiği isim nedir / Atatürk'e Kemal Adını Kim Verdi? | Atatürk Hakkında Bilgiler

Atatürk E Matematik Öğretmeninin Verdiği Isim Nedir

atatürk e matematik öğretmeninin verdiği isim nedir

Başöğretmen Atatürk’e ilham veren öğretmenler!

Atatürk, mesleğinde başarılı, mesleğin gerektirdiği özellikleri taşıyan öğretmenlere sahip olmuştur ki bu kendisi ve Türk milleti için büyük bir mutluluktur

Yayınlanma:Güncellenme:

Başöğretmen Atatürk’e ilham veren öğretmenler!

Öğretmen bireylerin yaşama hazırlanmasında ve kendisini geliştirmesinde en önemli etkenlerden biridir. Eğitimin temel öğesi ve vazgeçilmez unsurudur. Bu nedenle öğretmenlik özel ve farklı bir meslektir. Öğretmen, kendini geliştiren, bilgiye ulaşma yollarını gösteren, orkestra şefi gibi her türlü değişkeni dikkate alarak bireyleri yönlendiren, destekleyen etkin bir kişidir. Stronge etkili öğretmeni öğretim sürecinin çok boyutlu olduğunu kabul eden, açık ve anlaşılır şekilde iletişim kuran, dürüst, vicdanlı ve özenli olarak görevini yapan birey olarak tanımlamaktadır(Stronge ).

Kaliteli öğretmenlerin, öğrencilere sadece okulu sevdirmekte etkin olmadığı, öğrencilerin başarısını artırmada, okuma alışkanlığı kazandırmada, kendilerine güvenmede, iletişim becerilerini artırmada, takım çalışmasını gerçekleştirebilmede, problem çözme alışkanlıkları kazandırmada etkili olduğu bilinmektedir.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ulusuna olduğu kadar diğer uluslara da öncülük eden kendine özgü çok yönlü bir liderdir. Atatürk’ün öğretmenleri de onun için özel bir öneme sahiptir. Atatürk, hemen hepsi mesleğinde başarılı, mesleğin gerektirdiği özellikleri taşıyan öğretmenlerden eğitim almıştır. Öğretmenleri Atatürk’ü çok değişik şekillerde etkilemişlerdir. O’nun sorumluluk duygusuna sahip olmasında, uzak görüşlü olmasında, kendine güveninde, liderlikle ilgili özelliklerinin ortaya çıkmasında etkili olmuşlardır.

Atatürk, anılarında “çocukluğuma dair ilk hatırladığım şey mektebe gitmek meselesine aittir” der. Ayrıca, düzenli öğrenim hayatının üzerinde olumlu etkiler yaptığını anlatır ve öğretmenlerini içten bir saygıyla anar (İnan;). Atatürk 22 Eylül günü Samsun’da öğretmenlere yaptığı konuşmada, o dönem yönetiminin her türlü baskısı altında bile kendisini gelecek için yetiştiren öğretmenlerin olduğunu, onlara minnet duyduğunu, ilham gücünü geniş ölçüde onlardan aldığını ifade eder. O’na göre ilk ilham ana baba kucağından sonra, okuldaki eğitimcinin dilinden, vicdanından, eğitim ve öğretim biçiminden alınmaktadır.

Bu öğretmenler, Atatürk’ün öğretmenleri olmalarının yanında, bazıları o dönem için çok yeni fikirler ortaya atmışlar, pedagojide yeni uygulamalara girişmişlerdir. Bu nedenlerle, onlar da Türk eğitim tarihinde önemli bir yer tutarlar.

Atatürk, öğretmenleri tarafından sağlam karakterli bir insan ve vatansever olarak yetiştirilmiştir. Atatürk’ün öğretmenleri, büyük bir dahinin yetişmesinde pay sahibi oldukları için, Türk milleti için de büyük bir övünç kaynağı olmuşlardır.

Atatürk, mesleğinde başarılı, mesleğin gerektirdiği özellikleri taşıyan öğretmenlere sahip olmuştur ki bu kendisi ve Türk milleti için büyük bir mutluluktur. Öğretmenleri O’nu çok değişik biçimlerde etkilemiş, O’na çok yararlı bir rehberlik yapmışlardır. İşte o öğretmenler:

Şemsi Efendi: Atatürk’ün ilk öğretmenidir. Eğitim tarihimizde yeni pedagojik yöntem ve uygulamaları ilk deneyenlerdendir. Öğrencileri, bir üst düzeyde okul olan Rüştiyedeki öğrencilerden daha bilgili yetişiyorlardı. Atatürk’ün dinde bağnazlığa karşı görüşlerinde, yenilikçi fikirlerinde, disiplin duygularının gelişmesinde Şemsi Efendinin öğretim ve uygulamalarının şüphesiz payı vardır. Diğer taraftan şemsi Efendi’nin eğitimde usûl-i cedide ve usûl-i savtiye’yi uygulamasının, Atatürk’ün öğretimi kolaylaştıran yeni harflerin kabulünde etkili olabileceği de ileri sürülmektedir

Şemsi Efendi, Türk eğitim sisteminde sınıfa harita, kürsü, karatahta, tebeşir, sıra ve öğretim levhalarını getiren, aynı zamanda teneffüsleri, beden eğitimi derslerini, gözlem gezileri gibi pedagojik yöntem ve teknikleri ilk uygulayan öğretmenlerdendir. O’nun öğrencileri Rüştiye son sınıf öğrencilerinden daha iyi yazı yazabilir, okuyabilir, kitap okuma alışkanlığını kazanmış olduğu fark edilebilir, matematik problemlerini kolayca çözebilir, coğrafya haritalarını istendiği şekilde kullanabilirlerdi. Atatürk’ün ilk eğitim döneminde, Şemsi Efendi gibi pedagojik ilkeleri bilen ve uygulayan bir öğretmenle karşılaşmış olması, içindeki gizil güçlerin ortaya çıkmasında, yenilikçi, özgürlükçü olmasında, okuma sevgisi ve araştırmacılığının gelişmesinde etkili olduğu inkâr edilemez (Akyüz;)

Şemsi Efendi, aynı zamanda halkın okuma alışkanlığı kazanmasına da önem veren eğitimcilerdendir. Selanik’te halkın kitap ve gazete okuması amacıyla açılmış olan kıraathanelere kitap ve dergilerle (Sönmez;) destek olması O’nun toplumsal sorunlara duyarlı bir halk eğitimci olduğunu göstermektedir. Şemsi Efendinin, halkın gereksinmelerine dönük bakış açısı Atatürk’ü de, “farkına varmadan”, dolaylı olarak etkilemiş, küçük yaşlarda toplumsal sorunlara karşı duyarlı olmasını sağlamıştır.

Askeri Rüştiye deki öğretmenlerinden, matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey ise, öğrencisinin olgunluğunu, farklılıklarını, yeteneklerini, liderlik özelliklerini görmüş ve Mustafa olan ismine Kemal’i eklemiştir. Bu davranışı ile O’nun kendisinden ve öteki öğrencilerden farklı ve üstün durumunu belirlemiş, O’nu daha iyiye, daha güzele doğru sürekli motive etmiştir (Akyüz;). Atatürk’ün diğer öğrencilerden farkını gören matematik öğretmeni Mustafa Bey Atatürk’ün kendine güveninin oluşumunda, liderlik özelliklerinin ortaya çıkmasında çok önemli etkilerde bulunmuştur. Ayrıca, Atatürk’ deki matematik sevgisini de fark eden Mustafa Bey, O’na matematik ile ilgili iyi bir rehberlik de yapmıştır. Bu rehberliğin sonucunda Atatürk’ün yaşamında Matematik önemli bir yere sahip olmaya başlamıştır. Yıllar geçtikçe daha da artan bir sevgi haline dönüşen matematik, problemlere çözümler getirmede, analitik düşünmede, arkadaşları arasında bu alanda da kendine güvenini artırmıştır.

Yüzbaşı Nakiyüddin Bey: Askerî Rüştiyede Fransızca öğretmenidir ve Atatürk’e “geleceğe Atatürk, Eylül ’te Samsun’da öğretmenlere hitaben yaptığı bir konuşmada “ilham ve kuvvetini” geniş ölçüde Askerî Rüştiyedeki Fransızca öğretmeni Nakiyüddin Bey'den aldığını ve Nakiyüddin Bey'in henüz iptidaî şeyler öğretirken istikbal (gelecek) için ilk fikirleri de verdiğini bahsetmişti. Mustafa Kemal’in da Askeri Rüştiye deki Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüdin Bey ise O’na “sen bu Fransızcanın peşini bırakma” diyerek (Öymen;) desteklemiş, iyi bir yabancı dil bilgisinin temelini, sevgisini oluşturmuştur. Yabancı dil sevgisinin gelişmesi için farklı kaynaklara ulaşmasını sağlayacak “eğitsel ortamlar” hazırlamıştır. Fransızca öğrenmesi, O’na Fransız filozoflarından bazılarını o dönemde incelemek, anlamak olanağı da yaratmıştır. Sadece Fransız filozoflarını değil, yabancı dille ilgili askeri, siyasi, ekonomik ve sosyolojik alandaki kaynaklara da ulaşması, onları irdelemeye başlaması, Atatürk’e yeni ufuklar açmış, kararlarında “etkililiğini” artırmıştır. Yüzbaşı Nakiyüdin Bey Atatürk’ün yabancı dil sevgisinin yanında, ilk gençlik dönemlerinde bağımsızlık, vatan sevgisi, Türk kültürü gibi düşüncelerinin sağlam temellerinin oluşmasında etkili olan öğretmenlerinden birisi olmuştur.

Askeri İdadi de Mustafa Kemal üzerinde olumlu etkileri bulunan öğretmenler den diğeri de Mehmet Asım Efendi’dir. O öğrencisinin “askeri anlayışa” ters düşeceğini düşünerek edebiyata, şiire fazla kapılmasını engellemiş gelecekteki liderlik yolunu çizmesinde rehberlik yapmıştır. Yine de Mustafa Kemal çevresindekilere “güzel yazı yazma arzusu bende baki kaldı” diyerek edebiyata ilgisinin devam ettiğini ifade etmiştir. Edebiyat alanındaki bilgileri iyi bir öğretmenden alması Mustafa Kemal’in konuşmasında etkililiği (Akyüz;), yazısının ve anlatımının güzel olmasını sağlamıştır. Ayrıca, edebiyat sevgisi çevresi ile etkili iletişim kurmasında, sosyal ortamlarda varlığını kabul ettirmesinde de yardımcı olmuştur. Atatürk’ün, öğrencisini tanıyan, rehberlik yapan, yönlendiren, Mehmet Asım Efendi gibi bir öğretmen ile karşılaşması, geleceğimiz için ne kadar önemli olduğu herkes tarafından kabul edilecek bir gerçektir.

Askeri İdadideki Tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bey’de Mustafa Kemal’e Tarih alanında “Yeni Ufuklar” açmış (Cebesoy;), O’nda tarih sevgisi oluşturarak, vatanın korunmasında, Türklük bilincinin pekişmesinde, yurt sevgisinde, özgürlüğün önemi konusunda bilinçli hale getirmiştir. Atatürk, Askeri lise öğrenciliğinde tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bey’den aldığı bilgilerle yaşamı boyunca tarihe ilgi duyarak geniş bir tarih kültürüne sahip olmuştur (Çoker;). Bu tarih kültürü Atatürk’e sıkıntılı, sorun olarak görülen durumların değerlendirilmesinde, geçmişten dersler alınmasında, geleceğe bakışta, milletinin özelliklerine göre hareket etmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. Atatürk, edindiği tarih şuuru ile, Hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki, hem de halk toplantılarındaki söylevlerinde tarihi olaylardan bilgiler vererek anlatımlarını güçlendirmiş, tarih sevgisini her zaman hissettirmiştir.

Edindiği tarih şuuru ile, Hem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki, hem de halk toplantılarındaki söylevlerinde tarihi olaylardan bilgiler vererek anlatımlarını güçlendirmiş, tarih sevgisini her zaman hissettirmiştir. Harp Okulundaki başlıca öğretmenleri şunlardır: Fransızca öğretmeni Necip Asım Bey, Talim öğretmeni Rahmi Paşa, onun maiyetindeki Yüzbaşı Naci Bey, Binbaşı Fazıl Bey ve Teğmen Osman Efendi

Harp Akademisindeki başlıca öğretmenleri de şunlardır: Eski Osmanlı Seferleri öğretmeni Ahmet Muhtar Paşa, Napoleon Savaşları öğretmeni Kurmay Binbaşı Refik Bey, Yüksek Matematik öğretmeni Kurmay Yarbay Macit Bey, Tabiye öğretmeni Kurmay Yarbay Nuri Bey

Pertev Paşa (Erkan-ı Harbiye Vazifeleri ile ve Prusya Avusturya ve Prusya Fransa Savaşları’nı Okutuyordu) Kurmay Albay Hasan Rıza Bey (Orduda disiplinin ilk şart olduğunu vurgulardı ve derslerinden çok yararlanılan bir öğretmendi) Kurmay Albay Zeki Bey Kurmay Yarbay Fevzi Bey

Harp Okulu ve Akademisindeki öğretmenleri Atatürk’ün özellikle askerlik bilgilerini genişletmesinde etkili olmuşlardır.

Atatürk

ATATÜRK'ÜN HAYATI

Babası bir gümrük memuru olan Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) yılına değin yaşadı.

Eğitimi


Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Ancak Mustafa Kemâl babasını çok küçük yaşlarda kaybetti (). Bu nedenle okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Mustafa ve annesi dayıları ile birlikte yaşamak üzere taşraya Rapla Çiftliği'ne gittiler. Onu annesi büyüttü. Mustafa çiftlikte çalışmaya başlamış, ancak annesi okula gitmemesi nedeniyle endişelenmeye başlamıştı. Sonunda, annesinin Selânik'teki kız kardeşi ile birlikte yaşamalarına karar verildi. Böylece Mustafa Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okuldaki Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemâl" i ilave etti. Askeri Rüştiyeyi yılında bitirdikten sonra, Mustafa Kemâl Manastırdaki Askeri İdadiye girdi. yılında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, 3 Mart 'da İstanbul'da Harbiye'nin hazırık sınıfına kaydoldu. yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 'te kurmay yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı.

Askerî Görevleri


yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. Arkadaşları ile Şam'da "Vatan ve Hürriyet" adında bir dernek kurdu. 'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19 Nisan 'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı. 

yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemâl kendi isteğiyle bir grup arkadaşıyla birlikte Trablus'a gitti; Tobruk ve Derne savunmalarında görev aldı. Mustafa Kemâl henüz Libya'da iken Balkan Savaşı başladı. Mustafa Kemâl Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. Balkan Savaşında () başarılı bir kumandan olarak hizmet verdi. Balkan Savaşı sonunda, Mustafa Kemâl Sofya'ya askeri ataşe olarak atanmıştır. 22 Aralık 'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 'de Derne Komutanlığına getirildi. 

yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 'te sona erdi. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başlamış ve Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemâl Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi. 

18 Mart 'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemâl'in komuta ettiği Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemâl, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler Ağustos 'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. 8 Ağustos tarihinde Anafartalar Grup Kumandanlığına getirildi. Birinci Dünya Savaşı esnasında, Anafartalar'daki Türk kuvvetlerine kritik bir zamanda kumanda etti. Bu sırada Çanakkale Boğazı'na çıkarma yapılmış ve Mustafa Kemâl bu durumu kişisel gayretiyle kurtarmıştır. Savaş esnasında, Mustafa Kemâl'in kalbinin üzerine bir şarapnel parçası isabet etmiş, ancak göğüs cebinde bulunan saati onun hayatını kurtarmıştır. Mustafa Kemâl Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilâf Devletlerine "Çanakkale geçilmez!" dedirtti.

Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemâl Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık şehit veren Türk ulusu onurunu İtilâf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemâl'in askerlerine verdiği "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir.
 
Mustafa Kemâl Çanakkale Savaşları'dan sonra 'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Daha sonra Kafkaslarda ve Suriye'de hizmet etti. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 'de İstanbul'a geldi. Veliaht Vahdettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunmalar yaptı. 

Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 'de Suriye'de bulunan Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 'de İstanbul'a dönüp Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı. 

Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilâf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgâle başlamaları üzerine Mustafa Kemâl 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını" ilân edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz -7 Ağustos tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemâl seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabûl edip uygulamaya başladı. 

Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 'da Yunanlıların İzmir'i işgâli sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos tarihinde Sevr antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan Birinci Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâyi Milliye ile ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı. 

Mustafa Kemâl yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır: 

Sarıkamış (20 Eylül ), Kars (30 Ekim ) ve Gümrü'nün (7 Kasım ) kurtarılışı. Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa savunmaları ( ) I. İnönü Zaferi (6 Ocak ) II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan ) Sakarya Zaferi (23 Ağustos Eylül ) Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül )

Gazi Unvanı'nın Verilmesi


Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemâl'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı. 

23 Nisan 'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. 

Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı.

Atatürk Soyadının Verilmesi


Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 'de TBMM'nce Mustafa Kemâl'e "Atatürk" soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan ve 13 Ağustos tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet Başkanlığı ve Başbakanlık yetkileriyle donatılmıştı. 29 Ekim 'te Cumhuriyet ilân edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. , , yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. 
Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

Nutuk


Ekim tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim tarihinde de Yıl Nutku'nu okudu.

Atatürk'ün Özel Yaşamı


Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevî evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Onlara iyi bir gelecek hazırladı. 

yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevî evlâtlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Atatürk Fransızca ve Almanca biliyordu.

Atatürk'ün Ölümü


Atatürk ülke içerisinde sık sık seyahat etmiştir. Gemlik ve Bursa gezileri esnasında soğuk almıştı. Tedavi olmak ve dinlenmek üzere İstanbul'a geri döndü. Ama, ne yazık ki çok ciddi bir şekilde hastalanmıştı. 10 Kasım tarihinde saat 'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu, ama insanlarının gözünde ölümsüzlük kazandı, insanlarının kalplerinde yerini aldı. Cenazesi 21 Kasım günü törenle geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım günü ebedî istirahatgâhına defnedildi.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası