coraspin 50 mg / İlaç Fiyatları | 19 Haziran tarihli İlaç Fiyat Listesi

Coraspin 50 Mg

coraspin 50 mg

Koruyucu Aspirin kullanalım mı

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Aspirin sahip olduğumuz en güvenli ilaçlardan biri. Yaklaşık yıldan bu yana kullanıyoruz.

Daha çok ağrı kesici olarak kullanılan bu mucize molekülün son yıllarda damarlar için de iyi olduğu, pıhtılaşmaya yol açan süreçleri engellediği anlaşıldı.

Düzenli olarak Aspirin kullanarak kanı inceltmek (yani pıhtılaşmasını biraz daha zor hale getirmek), damar riski yüksek ya da geçmişinde damar sorunları (örneğin kalp krizi) olan biri için faydalı olabilir. Aspirin bu kişilerde birçok mekanizmayla pıhtılaşma olasılığını azaltarak damar yaşlanmasını geciktirir, ani pıhtı oluşumlarını ve buna bağlı damar tıkanmalarını engeller.

Orta yaş ve sonrasında düzenli olarak koruyucu Aspirin kullanmanın yararlı olup olmadığı yönündeki tartışmalar bir türlü bitmiyor! Yeni yapılan bir araştırmanın sonuçları dikkate alınarak bakıyorsunuz bu yıl "40’ından sonra her gün mg Aspirin kullanmakta fayda var" diyenler, ertesi yıl bunun tam tersini söyleyebiliyor. Anlaşılıyor ki, hangisi doğru, hangisi yanlış hálá belli değil. Bana göre hiçbir zaman da belli olmayacak! Bunun nedeni tıbbın son zamanlarda sık sık yaptığı ciddi bir yanlışı Aspirin konusunda da yapmasıdır.

İNSANLAR OTOMOBİL DEĞİLDİR!

Modern tıbbın önemli zaaflarından biri ilaç üreticilerinin etkisinde fazlaca kalması ise diğeri de insanları aynı üretim tezgáhından çıkmış tek model tek tip mekanik araçlar sanmasıdır. Aspirin konusunda da aynı hataların yapıldığını düşünüyorum. Kırk yaşını geçmiş hatta 50’sine 60’ına merdiven dayamış "taş gibi birinin" koruyucu Aspirin kullanması gerekmiyor. Hatta eğer bu kişilerde ülser, gastrit gibi sorunlar varsa Aspirin zararlı bile olabiliyor.

Diğer taraftan kolesterolü çok yüksek bir diyabet hastası orta yaşlının (özellikle ailesinde erken yaşlarda kalp krizi geçirme sıklığı yüksekse) koruyucu Aspirin kullanması faydalı olabiliyor. Yani koruyucu Aspirin kullanımının her kişi için ayrı ayrı ve dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor.

NE ZAMAN BAŞLAMALI?

Koruyucu olarak Aspirin almaya başlama kararını doktorlara bırakmak gerekiyor. Çünkü kimin bu koruyucu tedaviden yarar veya zarar göreceğine doktoru karar verebiliyor. Aspirin’e başlamanın zamanı çok önemli. Genel olarak erkeklerde 40, kadınlarda 50 yaştan sonra Aspirin’e başlamak damar yaşlanmasını biraz yavaşlatabiliyor. "Aspirin’e ne zaman başlanmalı?" sorusuna cevap ararken kişisel sağlık hikáyesi ve ailenin sağlık öyküsü yani genetik mirası da dikkate almak gerekiyor.

Bana göre aile mirasında ileri yaşlara kadar kalp damar hastalığı, felç, kanser gibi sorunlar yoksa erkekseniz , kadınsanız 60 yaşına kadar koruyucu Aspirin kullanmanıza gerek yok. Diğer taraftan eğer ailenizde erken yaşlarda kalp damar hastalığına yakalananlar sayıca fazlaysa, yaş altında kalp krizi ve/veya felç geçirenler fazlaysa, kalın bağırsak, meme, prostat kanserlerinin görülme sıklığı yüksekse 40’lı yaşlardan sonra koruyucu Aspirin kullanmayı doktorunuzla görüşmeniz yararlı olabilir.

NASIL KULLANMALI

Aspirin’i düzenli kullanmaya başladıysanız mutlaka yemeklerden sonra ve bol suyla içmeye özen gösterin. Özellikle egzersizden hemen önce Aspirin almayın ya da alıyorsanız birlikte bol su içmeyi unutmayın. Aspirin’le beraber ibuprofen, naproksen gibi iltihaplanma önleyici bir ağrı kesici kullanıyorsanız bol su içme konusunda özellikle duyarlı davranın. Gribal enfeksiyonlar esnasında Aspirin’e bir süre ara vermeniz yararlı olabilir.

Kanı sulandırıcı başka ilaçlar kullanıyorsanız Aspirin’e başlamadan önce doktorunuza bunları belirtin. Omega-3 ve Ginko Biloba gibi destekleri kullananların da Aspirin’e başlamadan önce doktorlarına bilgi vermelerinde yarar var. Böbrek yetmezliğiniz, astımınız varsa doktorunuza bunları da hatırlatın. Eğer düzenli Aspirin kullanıyorsanız ve yakın bir gelecekte ameliyat, biyopsi gibi herhangi bir cerrahi girişim söz konusu olacaksa Aspirin’e ara vermeniz gerektiğini unutmayın. Bu durumu doktorunuza hatırlatın. Kişisel sağlık öykünüzde mide kanaması, peptit ülser, gastrit gibi sorunlar varsa bu durumların da Aspirin’e başlamadan önce değerlendirilmesi gerektiği aklınızda olsun. Her gün kaç miligram Aspirin yutacağınız kararını da doktorunuza bırakın.

Aspirin dáhil hiçbir ilacı doktorunuza danışmadan kullanmaya kalkmayın. Eski hekimlerin deyimiyle "İlaçlar iki ucu keskin bıçaklar gibidir. Dikkat edilmezse kaş yapayım derken göz çıkarılabilir!"

Mendiller elden düşmüyor

Aksırıyorsunuz, burnunuz akıyor, ürperiyorsunuz Hafif ateşiniz de var. Nezleye yakalanmış olabilirsiniz. "Havalar soğudu, üşüttüm" diye düşünebilirsiniz. Ancak, nezlenin asıl nedeni soğuk hava ya da hava değişimi değil, ortalıkta cirit atan "rhinovirus" adlı virüsler. Elbette, vücut sıcaklığını 37 C’de sabit tutmaya çalışmak, artan burun akıntısı ile virüslerin işini kolaylaştırmak nezleye davetiye çıkartacaktır. Kalabalık ortamlar, okul, iş yeri gibi havalandırma problemi olabilen yerler bulaşma için idealdir.

Ateşi düşürmek, kırıklığı ve eklem ağrılarını gidermek için "paracetamol" içeren ilaçlar kullanılabilir. Burun akıntısından çok tıkanıklığı önemlidir ve mutlaka giderilmelidir. Deniz suyu içeren spreyler kullanılabileceği gibi, evde bir su bardağı kaynamış ve ılıtılmış suya katılacak bir silme çay kaşığı sofra tuzu ile kolay yoldan "serum fizyolojik" de hazırlanabilir. Bol sıvı tüketmek, meyve ve sebzeye öncelik vermek, uyku düzenine dikkat etmek bağışıklığı güçlendirerek iyileşmeyi hızlandırır.

Ölü doğum sebepleri

Gebelik 40 haftadır; eğer bebek haftadan sonra anne karnında ölürse ölü olarak doğurtulmak zorunda kalınır. Bebek saatler, bazen de haftalarca anne karnında ölü kaldıktan sonra fark edilir. Bütün doğumların yüzde 1’i civarında görülen bu durumun büyük bir çoğunluğunda sebep bulunamaz. Böyle bir durumla karşılaşıldığında tekrar ölü doğum yapma şansı ortalama yüzde 3’e çıkmaktadır. Eğer sebep annenin kronik bir hastalığı veya genetik bir bozukluk ise, şans artmaktadır.

Sigara ve aşırı alkol ölü doğum riskini artırmakla birlikte, bulunabilen 3 ana sebep şunlardır:

- Plasenta veya kordonla ilgili sorunlar.

- Annede yüksek tansiyon, gebelik zehirlenmesi, kontrol altına alınmamış şeker hastalığı, lupus, kalp veya tiroit hastalığı, bazı viral ve bakteriyel enfeksiyonların bulunması.

- Bebeğin yapısal kusurları. Yapılan otopsilerde bebeklerin dörtte birinde bir veya birkaç yapısal anormallik bulunmuştur.

En yeni ilaç en iyi ilaç olmayabilir

Çoğu hastanın hatta hekimin- yaptığı bir hatayı siz de yapmayın! Yeni üretilen her ilacı öncekilerden daha etkili ve daha zararsız sanarak mevcut ilacınızla değiştirmeye kalkmayın. Yeni ilaç daima daha iyi ilaç anlamına gelmeyebiliyor. Hatta bazen yeteri kadar denenmemiş, yaygın olarak kullanılmamış yeni bir ilaca başlamak riskli bile olabiliyor. Eski hekimlerin şöyle bir kanaati vardı: "Bir ilacı veya tıbbi yöntemi ilk ve son kullanan hekim ve hasta olmak doğru değildir!" Bu fikir geçerliliğini bugün de koruyor. Gördüğünüz her yeni tansiyon, şeker, kolesterol ilacını daha iyisi çıkmış diye düşünerek yıllardır güvenle kullandığınız ilaçlarla değiştirmeye kalmayın. Eğer böyle bir düşünceniz varsa bunu doktorunuzla paylaşmayı unutmayın.

Mevsimsel diyetlerin yanlışı çok olur (2)

1) Yararlı olduğu düşünülerek çok fazla miktarlarda keten tohumu, üzüm çekirdeği ekstresi benzeri maddeler tüketmek.

2) Yağ yakıcı olduğunu sanarak limon suyu, kekik suyu, sirkeli su, maydanoz suyu içmek.

3) Kalorisi azaltılmış besinleri (kepekli bisküvi, kek, çikolata) sıfır kalori olarak düşünerek hedeflenenden fazla kalori almak.

4) Omega 3 kaynağı zeytinyağının sağlık yararlarından faydalanmak amacı ile aşırı miktarda tüketmek.

5) Yoğurt ve süt gurubunu bilinçsizce diyetten çıkarmak.

6) Diyet sırasında aşırı spor yapıp hedeflenen kiloya ulaşıldığında fiziksel aktiviteyi bırakmak.

7) Kolesterol üzerindeki olumlu etkilerinden faydalanmak için çok fazla miktarda kabak çekirdeği, fındık ve ceviz tüketerek kalori alımını artırmak.

8) Tatlandırıcılı gazlı içecek ve sodayı aşırı miktarda tüketmek.

9) Her gün tartılmak.

10) Tek çeşit besine dayalı diyet listeleri uygulamak.

11) Kalorisinin daha az olduğu düşünülerek meyve tüketiminde aşırıya kaçmak.

12) Kilo verme konusunda takıntılı olmak, takılma kilolarında diyeti bırakmak.

Sofranızdaki ilaçlar

Ben hipertansiyon hastasıyım. Zayıflamak için diyet yapıyorum. Tansiyonum yüksek olduğu için bu diyette ayrıca nelere dikkat etmem gerekir?

- Tuz kullanımınızı azaltın. Günde gr’ı geçmeyecek miktarda tuz tüketmeye gayret edin. - Yemeklerinize potasyumdan zengin, maydanoz, nane, kekik, dereotu, soğan, limon suyu gibi tat vericileri kullanın.

- Kansere karşı da koruyucu potansiyel etki mekanizmasına sahip olan sarmısak sofranızda mutlaka yer alsın.

- Bitkisel sıvı yağları tercih edin.

- Yeşillikleri unutmayın! Tere, roka, yeşil soğan, maydanoz - Peynirinizi tuzsuz alın. - Günde porsiyon sebze, meyve tüketin. - Alkol kullanmayın, mutlaka alkol kullanılacaksa 1 kadeh içki ile sınırlandırın.- Yüksek oranda doymuş yağ içeren; tereyağı, margarin, kuyrukyağı ve içyağı kullanmayın.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

DİKKAT!

*AKS’den şüphelenilen tüm hastalara bir an önce verilmelidir .

*AKS şüphesinde, hastane dışında Acil Tıp Sistemi (ATS) uygulayıcıları, hastaya çiğnemek için, enterik kaplı olmayan aspirin ( – mg) vermelidirler .

(Hasta aspirin almamışsa, aspirin allerjisi öyküsü yoksa ve yakın zamanda GİS kanama öyküsü yoksa yapılmalı.)

*AKS şüphesinde, ATS uygulayıcılarının gelişi beklenirken, ATS çağrı merkezi telefon görevlisinin, uygun kriterleri karşılayan hastalara aspirin ( – mg) çiğneme talimatı vermesi uygundur .

*Çalışmalar ASA erken kullanımını, azalmış mortalite oranları ile ilişkilendirmiştir. STEMI hastalarında mortaliteyi tek başına %23 azaltır. Heparinle birlikte kombine edildiğinde kısa vadede AMI ya da mortalite riskini, tek başına aspirin tedavisine göre, %56 azaltır.

Reklam

*Fibrinolitik tedavi sonrası, koronerlerin tekrar tıkanmasını ve tekrarlayan iskemik olayları azaltır.

*ISIS-2 çalışmasında (Uluslararası Enfarkt Sağkalım Çalışması), AMI’dan ölümleri azaltmaktadır ve etkisi streptokinaz etkisine katkı sağlar.

*NSTEMI’lı hastalarda da etkilidir.

*Çiğnenebilir veya çözünür aspirin, yutulan tabletlere göre daha çabuk emilir. Dolayısıyla hızlı etki başlangıcı isteniyorsa (örn. AKS’de) sadece enterik kaplı olmayan aspirin uygulanmalıdır!

*Akut iskemi durumunda, emilimi geciktiren, enterik kaplı aspirinden kaçınılmalıdır!

* mg üzerindeki dozlar Tx A2’yi derhal ve neredeyse tamamen inhibe eder. Daha az dozlar akut kullanımda etkin değildir.

*Aspirin supozituvarları ( mg) güvenlidir ve şiddetli bulantı-kusması veya üst GİS hastalıkları olan hastalar için düşünülebilir.

*Aspirin dışındaki NSAİİ’ler (hem selektif olmayanlar, hem de COX-2 selektifler) STEMI nedeniyle yatırılan hastalara uygulanmamalıdırlar . Artmış mortalite, reenfarkt, HT, kalp yetmezliği, myokard rüptürü riski vardır.

*AKS durumunda, minor kontraendikasyonlarda (kesin olmayan allerji, eski peptik ülser veya eski kanama öyküsü) kesilmemelidir!

*İnme ve TİA’nın ikincil önlenmesi için aspirin ve dipridamol kombinasyonu önerilmektedir (25 mg aspirin + 2&#;1, mg yavaş salınımlı dipridamol, po).

*Toksisite; akut aşırı alımlarda (akut overdoz) veya kronik aspirin kullanan böbrek yetmezlikli ya da dehidrate kişilerde görülür (kronik overdoz _ genellikle sıcak havalarda ve yaşlı hastalarda görülür).

!! Kronik salisilizm, glokom tedavisi amacıyla karbonik anhidraz inhibitörü alan hastalarda da gelişebilir.

*Aşırı aspirin alımı sonrası en yüksek serum salisilat konsantrasyonuna 18 – 24 saate kadar ulaşılamayabilir (Aspirinin mide pasajı üzerindeki inhibitör etkisi ve mide asit sıvısı içinde tabletlerin yüksek konsantrasyonda çözünürlüklerinin bozulması nedeniyle). Enterik kaplı veya değişken salınımlı tabletlerde bu süre 60 saate kadar gecikebilir!

Reklam

*Bazı formları aşırı alım sonrası biraraya gelerek midede jelatinöz bir kitle oluşturup, sürekli emilim için kaynak olabilir.

*Fizyolojik pH’da (7,40) hemen hemen tamamı iyonizedir. Asidemi varlığında, non-iyonize form artar ve bu form da kan-beyin bariyeri gibi hücre zarlarını geçebileceği için, beyin salisilat düzeyi artar.

*Salisilat başlangıçta solunum hızını arttırır (SSS’nde medüller solunum merkezini doğrudan uyararak). Genellikle geç dönemde görülen, çok yüksek salisilat konsantrasyonları ise solunumu baskılar.

*Salisilat zehirlenmesinin neden olduğu asit-baz bozukluğu miks tiptedir (Respiratuvar Alkaloz, Metabolik Alkaloz, Artmış anyon açıklı Metabolik Asidoz).

!! Hangi ilaçların alındığının belli olmadığı durumlarda, normal anyon açıklı metabolik asidoz, salisilat zehirlenmesini dışlamak için kullanılmamalıdır.

*Akut akciğer hasarı (Non-kardiyojenik akciğer ödemi) insan ve hayvan çalışmalarında gözlenmiştir.

*Proteinüri, salisilat zehirlenmesinin öne çıkan erken bulgularındandır, serum salisilat düzeyi >30 mg/dL olduğunda başlar ve doğrudan serum salisilat konsantrasyonu ile ilişkilidir.

*Salisilat zehirlenmesinde; normoglisemi, hiperglisemi, hipoglisemi oluşabilir.

!! Hayvan çalışmaları, toksis dozdaki salisilatın, normal serum glikoz düzeylerine rağmen, beyin glikoz konsantrasyonunda azalmaya neden olduğunu göstermiştir. Bu bulgu serum glikoz düzeyi normal bile olsa, beyin glikoz desteğinin yetersiz olabileceğini destekler.

*Salisilat ototoksisitesi, serum salisilat konsantrasyonu ile korele, geri dönüşümlü sensorinöral işitme kaybı ile karakterizedir.

*Enterik kaplı ilaçlar radyoopaktır ve batın grafilerinde görülebilirler; varlığı alımı doğrular ama yokluğu dışlamaz.

*Zehirlenme durumunda tek doz aktif kömür (1 – 2 gr/kg) uygulanmalıdır.

*1 saatten daha uzun süre önce alım öyküsü olan hastalarda da mide lavajı faydalı olabilir (midede oluşmuş olabilecek bezoar nedeniyle).

*Hemodiyaliz endikasyonları:

-Solunum ve ventilasyon desteği gerektiren salisilizm,

-Klinik bozulma veya yoğun destek ve alkalin diüreze rağmen iyileşme sağlanamaması,

-Alkali idrar elde etmedeki başarısızlık,

-Böbrek yetmezliği,

-Ciddi asit – baz bozukluğu,

-Bilinç değişikliği,

-Akut akciğer hasarı

*Enterik kaplı ya da değişken salınımlı tabletleri yüksek dozda alan hastaların en az 24 saat yatırılması ve serum salisilat düzeyi düşüşü teyit edilene kadar izlenmesi önerilir. Zehirlenme belirti ve bulgusu olmayan, yanlışlıkla alım öyküsü veren ve alım miktarı mg/kg’ın altında olanlar, acil serviste 6 saat izlem sonunda taburcu edilebilirler.

Reklam

*EKG’de hipokalemi bulgusu varsa potasyum replasmanı yapılması önerilir.

!! Ciddi hipokalemi varlığında 10 mEq/sa hızda (en fazla 40 mEq/L yoğunlukta, 24 saatte en fazla mEq) iv verilr. Serum potasyum düzeyi 4 – 4,5 arasında tutulmaya çalışılır. Hipoglisemi olanlara 1 gr/kg glikoz, %30 Dextroz ile verilebilir.

*Metabolik asidoz varlığında ikinci damar yolundan bikarbonat replasmanı yapılabilir (idrar pH’sı 7,5 – 8,5 aralığında olacak, serum pH’sı 7,5’i geçmeyecek şekilde).

CORASPIN reçetesiz fiyatı ve CORASPIN mg fiyatlarını sizler için güncelledik. Coraspin ne işe yarar gelin birlikte inceleyelim.

Kor Aspirinin yılında mg’lık 30 tablet formu olarak eczanelerde satılmaktadır. Reçeteli olarak satın alınması halinde ilaç bedelinin büyük bir kısmı devlet tarafından karşılanmaktadır. CORASPIN MG fiyatının güncel rakamlarını aşağıdaki tablomuzda sizlerle paylaşıyoruz.

Kor Aspirin içerisinde asetilsalisik asit barındıran ağrı kesici ilaç grubundandır. Kan pıhtılaşmasını önleyici etkileri mevcut olduğundan kalp ve damar rahatsızlıklarında sıkça tercih edilen bir ilaçtır.

Kan akışının sürdürülmesinde etkili olan kor aspirin ilacı reçetesiz olarak temin edilmesi mümkündür. Ancak doktor reçetesi olmadan kullanılması riskli olan bir ilaçtır.

ÜRÜN ADIÜRÜN FİYATI
Eczane Parakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)17,69 TL
Eczane Parakende Satış Fiyatı (KDV Hariç)16,38 TL
Sen İçindeki En Yüksek Fiyatı17,69 TL
Ortalama Fiyatı17,69 TL

Coraspin Ne İşe Yarar

Coraspin kullanım amacı itibari ile uzman doktor tarafından reçeteli olarak yazılan ilaçlardan biridir. Kalp ve damar rahatsızlığı gibi ciddi rahatsızlıklarda, damarlardaki kan akışının kontrol edilmesi ve ani inme, felç gibi sorunların ortaya çıkmaması için uzman kontrolünde kullanılır. Coraspin kullanım alanları;

  • Kalp damar rahatsızlıkları,
  • Kan akışı sorunları,
  • Hipertansiyon rahatsızlıkları,
  • Diyabet rahatsızlığı,
  • Yüksek kolesterol rahatsızlığı,
  •  Sigara kullanımına bağlı gelişen rahatsızlıklar.

Coraspin Baş Ağrısına İyi Gelir Mi

Coraspin kan sulandırıcı etkisi ile kanser tedavisi, damar rahatsızlıklarına bağlı gelişen sorunların çözümü gibi alanlarda düzenli olarak tercih edilmektedir. Hastada aşırı baş ağrısı olması halinde Coraspin ilaç ağrı kesici etki göstermektedir. Ancak coraspin ağrı kesici olarak alınan bir ilaç değildir.

Baş ağrısını gidermek üzere ağrı kesici almak istiyorsanız çok daha masum olan Parol benzeri doğrudan ağrı kesici olan ilaçları kullanmanız önerilmektedir. Coraspin’in kan pıhtılaşmasını engelleyici etkisi olması özellikle 50 yaş üstü olan kişilerde başka rahatsızlıkların baş göstermesine neden olabilmektedir. 

Coraspin kullanımı ile birlikte başka ilaçlar kullanılması oldukça tehlikelidir. Kan üzerindeki etkileri nedeni ile uzman doktor tavsiyesi olmadan, baş ağrısı için düzensiz olarak kullanılması kesinlikle tavsiye edilmemektedir.

Coraspin Ne Zaman İçilmeli

Coraspin ilaç kullanım zamanı itibar ile yemeklerden yaklaşık 30 dakika kadar önce kullanılmalıdır. İlaç ağız yolu ile 1 bardak su ile birlikte alınmalıdır. Coraspin uzun süreli kullanımda ciddi etkileri olabilen bir ilaçtır. Uzman doktor reçetesi olmadan kullanılmamalıdır.

Coraspin ilacın 18 yaşın altındaki kişilerde kullanımı uygun bulunmamaktadır. Güçlü bir ilaçtır. Unutulan dozları telafi etmek için birden fazla doz almamalısınız. Coraspin ilaç kalp ve damar rahatsızlıklarında, kalp krizi sonrasında, felç ve inme önlenmesi gibi durumlarda uzman doktorlar tarafından reçeteli olarak yazılan bir ilaçtır.

Parol Adeti Keser mi – Regl’da Ağrı Kesici Kullanmak Zararlı mı?

Arveles Baş Ağrısına İyi Gelir Mi – Arveles Ağrı Kesici Fiyatı

Kan sulandırıcıların kontrolsüz kullanımı ölümcül kanama sıklığında artış nedeni olabilir

Son dönemde kullanım sıklığı artan ve bilinçsiz şekilde kullanılan kan sulandırıcılar endişe yaratıyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Polat Canbolat, “Pandemiyle birlikte kan sulandırıcıların kullanım sıklığında artış oldu. İnsanlar aşı sonrasında, hastalığı geçirirken veya geçirdikten sonra kimi zaman doktorlarının, çoğunlukla da yakınlarının önerisiyle kan sulandırıcı kullanmaya başladı. Oysa bu ilaçların kontrolsüz kullanımı ölümcül kanama sıklığında artışa neden olabilir. Koruyucu tıpta en tartışmalı alanlardan bir tanesi de, bilinen kalp - damar hastalığı olmayan kişilerin günlük kan sulandırıcı almalarının gerekli olup olmadığı konusudur” diyor.

KİMLER KAN SULANDIRICI ALMALI?

Bu durumda akla, “kimler kan sulandırıcı kullanmalı” ve “kalp krizi, felç veya kalp - damar hastalıklarına bağlı ölüm riskini azaltmak için kan sulandırıcı alınmalı mı” soruları geliyor. Doç. Dr. Polat Canbolat, “Uzun yıllardır kullanılan aspirinle ilgili bilgiler, geniş çaplı ve uzun süreli çalışmalar sonucunda kullanım önerilerinin değişmesine neden oluyor. Günümüzde kan sulandırıcıların tartışmasız kullanılması gereken alanlar var. Kalp krizi veya belirli felç türlerini geçirmiş hastaların bu sorunları tekrar yaşamamak adına kesinlikle kan sulandırıcı kullanmaları gerekiyor. Benzer şekilde stent takılmış veya by-pass ameliyatı olmuş kişilerin de kan sulandırıcı kullanmaları şart” diyor.

EN BÜYÜK YAN ETKİ KANAMA

Kan sulandırıcılarda en büyük yan etki olan kanama, vücudun farklı yerlerinde meydana gelebiliyor. Bu sorun bazen fark edilmezken bazen beyin kanaması gibi yaşamı tehdit edici olabiliyor. “Elimizdeki imkanlar kanamanın hangi boyutta gelişebileceğini tahmin konusunda yeterli değil” diyen Canbolat; kalp krizi ve belirli tipte felç geçiren, stent takılmış veya by-pass ameliyatı olmuş kişilerde, kan sulandırıcının sağladığı faydanın kanamadan daha üstün olması nedeniyle mutlaka aspirin kullanılması gerektiğini söylüyor.

ALMANYA’DA YAPILAN ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI

Peki bu hastalıkların ve tedavilerin uygulanmadığı durumlarda kalp- damar hastalıklarından koruma amaçlı aspirin kullanılmalı mı? Doç. Dr. Polat Canbolat, "Almanya’da 12 binden fazla kişinin dahil edildiği son çalışmada, çalışmaya katılanların yarısına aspirin yarısına plasebo verilmiş ve katılımcılar 5 yıl boyunca takip edilmiş. Sonuçta görülmüş ki aspirinin kalp - damar hastalıklarını önlemede sağladığı yarar, kanama nedeniyle kaybolmuş. Bu sonuç bir yandan kalp krizini önlediğimizi diğer yandan ise ölümcül kanamaya neden olabildiğimizi göstermesi açısından çok dikkat çekici. Bu nedenle birincil korumada aspirin kullanımını çok kısıtladık. Bu amaçlı aspirin kullanımının muhakkak doktor önerisi ile yapılması gerektiği unutulmamalı" diyor.

KALP KRİZİ VE İNMEDEN KORUNMAK İÇİN BUNLARI YAPIN

Doç. Dr. Polat Canbolat, “Kalp krizinden ve inmeden korunmak için ne yapılmalı” sorusuna “Sağlıklı beslenin, haftada dakika yürüyüş yapın ve sigarayı bırakın. Yüksek kan basıncınız veya kolesterol yüksekliğiniz varsa ilaçlarla kontrol altına alınmasının kalp krizi ve felç riskinizi düşüreceğini bilin. Şeker hastasıysanız doğru beslenme ve gerekmesi halinde ilaçlarla, şekerinizin kontrol altında olduğundan emin olun” diyor.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası