2013 öabt türkçe / Türkçe Öğretmenliği Alan Bilgisi Soruları ve Cevapları | Türk Dili ve Edebiyatı

2013 Öabt Türkçe

2013 öabt türkçe



Türkçe Öğretmenliği Çıkmış Sorular ve Cevapları

Bu sayfamızda KPSS ÖABT Türkçe Öğretmenliğinin geçmiş yıllarda sorulan sorularını PDF formatında paylaşacağız.

Türkçe Öğretmenliği sınavına girmeden önce mutlaka yapmanız gerekenlerden biri de geçmiş yıllarda sorulan soruları çözmektir. Bu sayede sınavın genel yapısı hakkında bilgi sahibi olabilir, başarı oranınızı arttırabilirsiniz. Eğer denemelerden yaptığınız netler sonucunda kaç puan alacağınızı merak ediyorsanız KPSS ÖABT Puan Hesaplama sayfamızdan puan hesaplaması yapabilirsiniz.
 

KPSS Lisans Çıkmış Sorular

KPSS Eğitim Bilimler Çıkmış Sorular

 


2023 TYT Konuları
2023 AYT Konuları
Üniversite Taban Puanları

Türkçe Öğretmenliği Alan Bilgisi Soruları ve Cevapları (KPSS -14 Temmuz 2013)

1.
I. Sözün ezgisine dikkat ederek okur.
II. Akıcı biçimde okur.
III. Sözcükleri doğru telaffuz eder.
Yukarıdaki okuma ile ilgili kazanımlardan hangileri öğrencinin konuşma becerisinin gelişmesine doğrudan katkı sağlar?
A) Yalnız I       B) Yalnız II         C) I ve II       D) II ve III          E) I, II ve III

2. Aşağıdaki eşleştirilmiş anlama tekniklerinden hangileri paralel özellikler taşımaz?
A) Altını çizme – Not alma
B) Konusunu belirleme – Ana düşünceyi bulma
C) Metnin şemasını çıkarma – Metnin yapısını belirleme
D) Olayları karşılaştırma – Metni sorgulama
E) Kendi kelimeleriyle yazma – Metni özetleme

Hatalı Soru 2: ÖSYM bu soruyu iptal etmiştir.

3. Aşağıdakilerden hangisi, etkili dinleme becerisini geliştirmek için yapılabilecek çalışmalardan değildir?
A) Ortamdaki dinleme engellerini belirleme
B) Dikkat dağıtan unsurlarla başa çıkmayı öğrenme
C) Dinleme türüne göre teknikleri değiştirme
D) Dinlemede doğal sesleri tercih etme
E) Dinleme sonunda değerlendirme yapma

4. Öğrencinin çözümlemeler ve karşılaştırmalar yaptığı, etkileme ve yönlendirme yollarını fark ettiği dinleme türü aşağıdakilerden hangisidir?
A)Empatik       B) Seçici        C) Yaratıcı        D) Katılımlı     E) Eleştirel

5. Aşağıdakilerden hangisi, konuşmanın amacına ulaşıp ulaşmadığını anlamak için sorulabilecek sorulardan biri değildir?
A) Sizce bu konuşmanın en etkili bölümü neresidir?
B) Konuşmadan sonra bu konudaki fikirleriniz değişti mi?
C) Konuşmayı dinlemek için harcadığınız çabaya değdi mi?
D) Bu konuşmayı niçin dinlemek istemiştiniz?
E) Anlatılanlar hakkında sormak istedikleriniz var mı?

6. Akıcı konuşma becerilerini geliştirmek için aşağıdaki edebî türlerden hangisinin öncelikli olarak kullanılması uygundur?
A) Tekerleme    B) Mâni         C) Türkü         D) Hikâye           E) Bilmece

7.
I. Okuma kurallarını kazandırma
II. Dil bilgisi kurallarını sezdirme
III. Okumaya heveslendirme
IV. Söz varlığını zenginleştirme
Okuduğunu anlamakta zorlanan ve okumayı sevmeyen bir öğrencinin okuma güçlüklerini gidermek için yukarıdakilerden hangilerine öncelik verilmelidir?
A) I ve II        B) I ve III          C) I ve IV        D) II ve III          E) II ve IV

8. Okuma sırasında, metindeki önemli bilgi ve düşünceleri seçme becerilerini geliştirmek için hangi okuma tekniğinden yararlanılmalıdır?
A) Not alma         B) Göz atma       C) Tahmin etme       D) Ezberleme      E) Sesli okuma

9. Dinlediğini anlamanın ilk aşaması, seslerin ve sözlerin işitilmesidir. Sesler ve sözler fiziksel olarak alınır ve beyne iletilir. Bu süreçte telaffuz, vurgu ve tonlama önemlidir.
Bu açıklamalara dayanarak, okuduğunu anlama sürecinde aşağıdakilerden hangisinin çok gerekli olmadığı söylenebilir?
A) Önce harflerin ve sözcüklerin görülmesi
B) Yazıların ve görsellerin beyne iletilmesi
C) Metinlerin taranarak okunması
D) Noktalama işaretlerine uyulması
E) Dil bilgisi kurallarının dikkate alınması

10. Öğrencinin yazma konusu hakkında araştırma yapması aşağıdaki amaçlardan hangisine uygundur?
A) Yazma kurallarını uygulama
B) Planlı yazma
C) Farklı türlerde metin yazma
D) Kendi yazdıklarını değerlendirme
E) Yazım ve noktalama kurallarını uygulama

11. Öğretmen, “kitap” sözcüğünü tahtaya yazarak öğrencilerinden bu sözcüğün çağrıştırdığı sözcükleri yazmalarını ve bunlarla bir metin oluşturmalarını ister.
Bu etkinlik aşağıdaki yazma türlerinden hangisiyle ilişkilendirilebilir?
A) Yaratıcı              B) Eleştirel         C) Güdümlü       D) Kontrollü           E) Serbest

12. Planlı yazma sürecinin aşamalarından biri; konuyu sınırlama, yazma amacını belirleme, ana maddeleri ve başlıkları düzenleme etkinliklerini içermektedir.
Bu etkinlikler aşağıdaki aşamaların hangisinde gerçekleştirilir?
A) Hazırlık yapma
B) Taslak oluşturma
C) Metni yazma
D) Metni düzeltme
E) Metni yayımlama

13. Konuşmada sözcük ve cümlelerdeki ton değişikliklerinin tümüne —- denir.
Bu tanımda boş bırakılan yere aşağıdaki ses bilimi terimlerinden hangisi getirilmelidir?
A) ezgi          B) vurgu        C) tını       D) durak       E) ulama

14. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde, aynı boğumlanma noktasından çıkan ünsüzler bir arada verilmiştir?
A) b, m, n, v         B) d, n, s, y          C) g, k, l, s           D) c, ç, j, ş          E) f, l, n, s

15. Türkçede edatların bir bölümü, fiil veya isim köklerine getirilen eklerin kalıplaşması yoluyla meydana gelmiştir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde, farklı kökten türemiş bir edat vardır?
A) Öğle yemeğinden sonra mutlaka biraz uyurdu.
B) Hatırlayacağınız üzere bu konuyu daha önce de anlatmıştım.
C) Getirdiğin malzemeleri belirttiğin ölçüye göre karıştırdım.
D) Sınava girmeden önce bütün konuları gözden geçirdiler.
E) Bu projeyi bitirmekten başka bir çaremiz kalmadı.

16. Bratislava’nın bir kalesi var. Tuna kıyısında bir tepenin üzerinden, dört köşesinde kulelerle şehre “tepeden bakıyor”. Bu kuleler maket gibi duruyorsa da muazzam bir mimariye sahip. Son yıllarda kulelerin ikisi müze olmuş ama ben bu hâlini henüz görmedim.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Birleşik kelime
B) Yüklemin türüne göre farklı cümleler
C) İsim tamlaması
D) Sıfat tamlaması
E) Birleşik çekimli fiil

17. Edatlarla ilgili olarak aşağıda verilen özelliklerden hangisi yanlıştır?
A) Tek başına bir anlamları yoktur, görevli sözcüklerdir.
B) Kendilerinden önce gelen adla sözcük grubu oluşturur.
C) Yalın hâl, yönelme hâli veya çıkma hâlindeki adlardan sonra gelir.
D) Oluşturduğu sözcük grubu, cümlede yüklem olarak da kullanılabilir.
E) Bazı durumlarda, işlevini bir yapım eki üstlenir.

18. Belirtisiz isim tamlamasına gelen sıfatlar, tamlamanın bütününü niteler.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uymayan bir örnek vardır?
A) Elinde içi dolu pazar poşetleriyle eve döndü.
B) Bankalar düşük faizle, kullanılmış araç kredisi vermeye başladı.
C) İki arkadaş, büyük çınar ağacının gölgesinde oturup sohbet ettiler.
D) Yaz aylarında soğuk maden suyu içmek ferahlık verir.
E) Ünlü ses sanatçısı son konseriyle gönülleri fethetti.

19. Ferdinand de Saussure’ü izleyen, onun kuramına katkılarda bulunan ve diğer dil bilimi okullarına öncülük eden dil bilimi okulu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Prag          B) Kopenhag        C) Cenevre       D)Amerikan       E) Viyana

20. Aşağıdakilerin hangisinde diğerlerinden farklı bir gönderim ögesi kullanılmıştır?
A) Her gün eve dönerken sokak başında yaşlı bir çiçekçi görürdüm. Ona birkaç gündür rastlamıyorum.
B) Yazar, yıllar boyu, oluşturduğu eserlerde toplum-birey ilişkisini ele aldı. Bu, onun için vazgeçilmez bir olguydu.
C) Ayşe, bahçedeki en güzel çiçekleri toplayarak onlardan bir çiçek sepeti oluşturdu.
D) Ahmet lise yıllarında sayısız şiir yazmış, bunların çok azını bizlerle paylaşmıştı.
E) Öğrencilik yıllarında bütçem elverdiğince kitaplar aldım. Kütüphanemin çekirdeğini o zaman aldığım bu kitaplar oluşturdu.

21. Aşağıdakilerden hangisi, çocuk kitaplarındaki resimlerde bulunması gereken en temel özelliktir?
A) Bilgilendirici olması
B) Renklerin canlılığı
C) Boyutların uygunluğu
D) Çizgilerin gerçekliği
E) Estetik değeri

22. Bir çocuk edebiyatı eserinde sanatçının ele aldığı “düşünce, olay veya durum” olarak tanımlanan öge aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konu     B) Plan      C) İzlek        D)Kazanım         E) Amaç

23. Nabi’nin, oğluna öğütler vermek amacıyla yazdığı, Türk çocuk edebiyatının ilkleri arasında sayılan eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Altın Işık      B) Hayriyye      C) Halûk’un Defteri    D) Ömer’in Çocukluğu      E) Neşideler

24. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, zaman zaman idi, bit bineğim, pire yedeğim idi. Darı topuzum, çavdar kalkanım idi. Bir tüfeğim var idi, ayran ile doldurur, şerbet ile ateşler idim. O yalan, bu yalan, masalım değil yalan. Masal masal matitas, çorba dolu tas, çorbayı içelim, masala başlayalım.
Bir masalın döşeme bölümünden alınan bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Olağanüstü olaylardan yararlanılmıştır.
B) Kalıp sözlerden yararlanılmıştır.
C) Söz sanatlarından yararlanılmıştır.
D) Uydurma sözlerden yararlanılmıştır.
E) Atasözlerinden yararlanılmıştır.

25.
I. Nazım-nesir karışık bir yapıya sahiptir.
II. Girişinde kalıp ifadeler vardır.
III. Atlı göçebe hayatının ürünüdürler.
IV. Dili, sözlü anlatmalarda sade ve anlaşılır olmasına rağmen yazma ve basma hikâyelerde klasik edebiyatın etkisi görülür.
V. Halk edebiyatının diğer türlerine ait örnekler içerebilir.
Halk hikâyelerinin içerik özellikleriyle ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangileri yanlıştır?
A) Yalnız I         B) Yalnız III          C) Yalnız IV              D)I ve II            E) IV ve V

26. Aşağıdakilerden hangisi, bir destanın oluşumunu tamamlaması için gereken özelliklerden biri değildir?
A) Halk hafızasında derin izler bırakan büyük bir olayın meydana gelmesi
B) Anlatıcılar tarafından söz konusu olayın işlenip zenginleştirilmesi
C) Sözlü gelenekte yaşatılan anlatının bir kimse tarafından yazıya geçirilmesi
D) Şekil özelliği bakımından manzum, mensur ve manzum-mensur karışık yapıda olması
E) Tarihî olayların envanteri niteliğini taşıması

27. Atasözleri, aşağıdaki yazılı kaynaklardan ilk defa hangisinde yer almıştır?
A) Divanü Lugâti’t-Türk         B) Kitab-ı Atalar Sözü             C) Codex Cumanicus
D) Orhon Yazıtları                         E) Altun Yaruk

28. XVI. yüzyılın sonu ile XVII. yüzyılın başlarında yaşadığı kabul edilir. Dinî-tasavvufi düşünceyi, mensubu bulunduğu Alevi-Bektaşi felsefesi etrafında şekillendirmiştir. Ölümünden sonra, şöhreti dolayısıyla onunla aynı mahlası kullanan şairler olmuştur.
Bu parçada anlatılan Türk halk edebiyatı şairi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kul Himmet
B) Pir Sultan Abdal
C) Şah İsmail Hatayi
D) Nesimî
E) Gevherî

29. Yenileşme döneminde, medreselerin yanında kurulan modern üniversitelerde okutulacak derslerin kitaplarını hazırlamak üzere oluşturulan kurum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Encümen-i Daniş
B) Maarif-i Umumiyye Nezareti
C) Encümen-i Şuara
D) Darü’l-Maarif
E) Darü’l-Muallimat

30. Aşağıdakilerden hangisi Ömer Seyfettin‘in, konusunu tarihten alan hikâyelerinden biri değildir?
A) Pembe İncili Kaftan         B) Topuz      C) Bahar ve Kelebekler        D) Vire          E) Forsa

31. Aşağıdakilerden hangisi, Ahmet Haşim‘in şiirlerinde sıkça ele aldığı temalardan değildir?
A) Aşk          B) Göl           C) Ölüm          D) Kaçış         E) Tarih

32. Aşağıdakilerden hangisi Garip şiiri için söylenemez?
A) Söz oyunlarına yer vermez.
B) Günlük konuşma diliyle yazılır.
C) Büyük kentlerdeki orta hâlli insanların yaşamını işler.
D) Vezin ve kafiyeyi önemser.
E) Mizah yoluyla toplumsal eleştiride bulunur.

33.
Âşıkım dirsen belâ-yı aşkdan âh eyleme
Âh idüp ağyârı esrârından âgâh eyleme

Bu beyitte şair, âşığın neyi gizlemesi gerektiğini dile getirmektedir?
A) aşk          B) âh          C) ağyâr         D) âşık          E) âgâh

34. Türk edebiyatında fabl, mizah ve hiciv gibi türlerin önde gelen örneklerinden biri olan eserini II. Murat’a sunmuştur. Eser; şahsi yetenek ve yeterliklerini hesaba katmayan, başından büyük işlere girişenlerin hayatta düştükleri acıklı ve gülünç durumları alegorik bir tarzda anlatmaktadır.
Bu parçada sözü edilen eser ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?
A) Siham-ı Kaza – Nefî
B) İşretname – Revani
C) Muradname – Bedr-i Dilşad
D) Garibname – Âşık Paşa
E) Harname – Şeyhî

35.
Oldu hevâlar mu’tedil geldi bahâr-ı dil-güşâ
Sürsün safâsın âlemin zevk etsin erbâb-ı safâ

Bu beytin vezni aşağıdakilerden hangisidir?
A) mefûlü – fâ’ilâtün – mefûlü – fâ’ilâtün
B) müstef ilün – müstef ilün – müstef ilün – müstef ilün
C) mefâ’îlün – fe’ûlün – mefâ’îlün – fe’ûlün
D) müstef ilâtün – müstef ilâtün – müstef ilâtün -müstefilâtün
E) mefâ’îlün – mefâ’îlün – mefâ’îlün – fe’ûlün

36. Aşağıdakilerden hangisi Sebkihindî’nin özelliklerinden biri değildir?
A) Sözün kısa, anlamın derin olması
B) İkiden fazla sözcükle oluşturulan tamlamalara sıklıkla yer verilmesi
C) Tasavvuf ve ızdırap gibi konuların daha çok işlenmesi
D) Bir üslup özelliği olarak alışılmamış bağdaştırmalara yer verilmesi
E) Türk edebiyatındaki en önemli temsilcilerinin XVI. yüzyılda yetişmiş olması

37.
Esrârını dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstân söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne
Ben sabr ederim diyen yalan söyler imiş

Divan şiirinde; kendine özgü vezinlerle yazılan, dört mısralık tek bentten oluşan ve bir örneği verilen nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Murabba   B) Müstezat       C) Rubai       D) Terbi         E) Kıta


38.

Ne efsûnkâr imişsin âh ey dîdâr-ı hürriyyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten

Yukarıdaki beyitte altı çizili tamlamayla hangi edebî sanat yapılmıştır?
A) Kinaye
B) Mecazımürsel
C) Teşbih
D) Tariz
E) Kapalı istiare


39. Aşağıdakilerden hangisi, karşısında verilen İslamiye öncesi türün İslamiyet sonrası dönemdeki karşılığı değildir?

A) Sagu– Ağıt
B) Sav– Atasözü
C) Şlok – Taşlama
D) Kojan – Şarkı
E) Koşuk– Koşma

40. Türk edebiyatında tekerlemeler, bazı halk oyunlarındaki olağan dışı kişiler ve olaylar, halk şiirindeki bazı şathiyeler —-le benzerlik göstermektedir.
Bu cümlede boş bırakılan yere, aşağıdaki edebiyat akımlarından hangisi getirilmelidir?
A) natüralizm
B) romantizm
C) klasisizm
D) sürrealizm
E) sembolizm

41. Yapılandırıcı yaklaşıma göre dil bilgisi öğretiminde aşağıdakilerden hangisi öncelikli değildir?
A) Dilin kurallarının öğretilmesine ağırlık verilir.
B) Dil becerileri temel alınır.
C) Etkinlikler yoluyla gerçekleştirilir.
D) Dildeki her birim bağlamla ilişkilendirilir.
E) Dilin kullanımı esas alınır.


42.
Öğretmen bir metni, sıfatların olduğu yerleri boş bırakarak tahtaya yazar ve bu boşluklara uygun sözcüklerin yazılmasını ister.
Sıfat öğretimine yönelik bu etkinlik aşağıdakilerden hangisine uygundur?
A) Kavratma        B) Sezdirme          C) Çözümleme          D) Ezberletme          E) Birleştirme

43. Türkçe öğretmeni önce sıfatların özellik ve görevlerinden söz eder, ardından sıfat türlerini örneklerle açıklar.
Bu uygulama aşağıdakilerden hangisine uygundur?
A) Genelden özele       B) Özelden genele    C) Sezdirme D) Çözümleme      E) Karşılaştırma

44. Öğretmen, derste öğrencilerin kullandıkları edebiyat, eser, rehber, telaffuz, mesaj, mektup sözcüklerinin Türkçe olmadıkları için kullanılmaması gerektiğini söyler.
Bu durum aşağıdaki yargılardan hangisiyle çelişir?
A) Düşünceyle dil arasında doğrudan bir ilişki vardır.
B) Dil, kültürün en önemli aktarıcısıdır.
C) Diller arasında kelime alışverişi olabilir.
D) Dil, insanın dünyayı tanıma aracıdır.
E) Hint-Avrupa dilleri geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.

45. Bir proje kapsamında yolum Konya Havzası’na düştü. İki yılda toplam 50.000 km.lik yol aldık Konya Havzası’nda. İlk durağımız, ülkemizin beyaz incisi Tuz Gölü oldu. Sonra bu uçsuz bucaksız beyazlığı batımıza alarak ilerledik. Bozkırların arasından geçerken Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bu şehir bozkırın tam çocuğudur. Onun gibi kendini gizleyen esrarlı bir güzelliği vardır.” sözlerini anımsadım. Bu güzelliklerden sonra derinliği 100 metreden fazla olan Obruk Gölü, enfes bir görsel şölenle karşıladı bizi. Derken Beyşehir Gölü bütün ihtişamıyla karşımıza çıkıverdi. Gölün güzelliği karşısında, “Selçuklu Sultanı Alâattin Keykubat, boş yere yazlık sarayını buraya yaptırmamış.” diye düşünmeden edemedim.
Bu metin kullanılarak aşağıdaki etkinliklerden hangisi yapılamaz?
A) Metinler arası okuma
B) Görselleştirme
C) Özetleme
D) Çıkarım yapma
E) Çözüm üretme

46. “Çanakkale Zaferi”ni anlatan resim sergisini gezen öğrencilere “Çanakkale Türküsü” dinletilir ve onlardan o dönemle ilgili hayal, duygu ve düşüncelerini yazmaları istenir.
Bu etkinlik aşağıdakilerden hangisine uygundur?
A) Yaratıcı yazma
B) Serbest yazma
C) Grup olarak yazma
D) Duyulardan hareketle yazma
E) Kontrollü yazma

47. Dil becerilerini birbirinden kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir. Bir dil becerisi geliştirilirken başka bir dil becerisinin gelişmesine de katkı sağlanır.
Bu durum aşağıdaki kazanımlardan hangisinde görülmektedir?
A) Dinlediklerinde yer alan öznel ve nesnel yargıları ayırt eder.
B) Konuşmasını, belirlenen sürede ve teşekkür cümleleriyle sona erdirir.
C) Okuduklarını kendi cümleleriyle kronolojik sıra ve mantık akışı içinde özetler.
D) Yazısına, konunun ve türün özelliğine uygun bir giriş yapar.
E) Basit, türemiş ve birleşik fiillerin kuruluş ve anlam özelliklerini kavrar.

48. Çocuk, dili çevresiyle kurduğu ilişkilerden ve çevresindeki insanlarla etkileşerek öğrenir. Dil gelişmeden, öğrenme mümkün olmaz. Öğrenme dili gerektirir, dil de öğrenmeyi etkiler.
Bu paragrafta açıklanan dil öğretim yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilişsel       B) Geleneksel        C) İşlemsel        D) Davranışçı         E) Yapılandırıcı

49. Türkçe öğretmeni öğrencilerin sunumlarını dinlerken öğrencilerin konuşma kurallarını uygulayıp uygulamadığını “evet-hayır-kısmen” gibi ölçütlere göre değerlendirmektedir.
Bu uygulama hangi ölçme aracına uygundur?
A) Ürün dosyası          B) Kontrol listesi       C) Gözlem formu     D)Görüşme formu      E) Sözlü değerlendirme

50. Öğrencilerin dinleme, okuma, konuşma, yazma becerilerinin gelişimini her ay sonunda düzenli olarak değerlendiren öğretmen,
I. sonuç değerlendirme,
II. süreç değerlendirme,
III. başlangıç değerlendirme
yöntemlerinden hangilerini kullanmaktadır?

A) Yalnız I          B) Yalnız II           C) Yalnız III          D) I ve III         E) I, II ve III

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI
ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TEST
TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ
(14 TEMMUZ 2013)
CEVAP ANAHTARI
1.    E    26.    E
2.    D    27.    D
3.    D    28.    B
4.    E    29.    A
5.    C    30.    C
6.    A    31.    E
7.    B    32.    D
8.    A    33.    A
9.    C    34.    E
10.    B    35.    B
11.    A    36.    E
12.    B    37.    C
13.    A    38.    E
14.    D    39.    C
15.    C    40.    D
16.    A    41.    A
17.    E    42.    B
18.    B    43.    A
19.    C    44.    C
20.    E    45.    E
21.    E    46.    D
22.    A    47.    C
23.-    B    48.    E
24.    E    49.    C
25.    B    50.    B

Merhaba arkadaşlar , bu yazımızda KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi çıkmış sınav sorularını bulabilirsiniz. KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi sınavı her sene ÖSYM tarafından yapılmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınacak öğretmen kadrolarına yerleştirmede dikkate alınan KPSS’de ÖABT’nin etkisi özellikle bazı branşlar için çok önemlidir.

ÖABT’ye hazırlıkta sınavda hangi konulardan yaklaşık ne kadar soru çıktığını bilmek ve çıkmış soruları çözmek sizi avantajlı duruma geçirecektir.

KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi’nde 75 soru sorulmakta olup sözel branşlarda 120 dakika , sayısal branşlarda 150 dakika süre verilmektedir.

2019 ÖABT

Türkçe Öğretmenliği

2018 ÖABT

2018 Kamu Personel Seçme Sınavı Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) Türkçe Öğretmenliği Testi ve Cevap Anahtarı

2017 ÖABT

2017 Kamu Personel Seçme Sınavı Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) Türkçe Öğretmenliği Testi ve Cevap Anahtarı

2016 ÖABT

2016 Kamu Personel Seçme Sınavı Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) Türkçe Öğretmenliği Testi ve Cevap Anahtarı

2015 ÖABT

2015 Kamu Personel Seçme Sınavı Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) Türkçe Öğretmenliği Testi ve Cevap Anahtarı

2014 ÖABT

2014 Kamu Personel Seçme Sınavı Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) Türkçe Öğretmenliği Testi ve Cevap Anahtarı

2013 ÖABT

2013 Kamu Personel Seçme Sınavı Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) Türkçe Öğretmenliği Testi ve Cevap Anahtarı

1 KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI 2013 ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ DEĞERLENDİRME RAPORU, SORULARI VE ÇÖZÜMLERİ Temmuz, 2013

2 TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ Türkçe Öğretmenliği Alan Bilgisi testinde toplam 50 soru sorulmuştur. Bu soruların 30 u doğrudan alan eğitimi, anlama anlatma teknikleri ve dil bilimi, dil bilgisi ile ilgilidir. İlk kez uygulanan bu sınav her ne kadar öğretmen adaylarına hangi alanlardan soru gelebileceğini kestirme imkânı tanımış olsa da fakültelerin Türkçe Öğretmenliği bölümlerinde verilen öğretim programıyla birebir örtüşmemektedir. Örneğin, yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, Osmanlı Türkçesi, tiyatro ve canlandırma gibi programda geniş yer tutan kimi derslere yönelik hiçbir soru yoktur. Sınav doğrudan ana dili olarak Türkçenin öğretimine ve alan bilgisi (yeni Türk edebiyatı, eski Türk edebiyatı, halk edebiyatı, çocuk edebiyatı) ile sınırlandırılmıştır. Aslına bakılırsa bu durum ÖSYM nin öğretmenlik alan bilgisi testinin konulara göre dağılımıyla ilgili yaptığı ilanla da uyumludur. Ülkemizde eğitim öğretim yılında şeklinde ifade edilen eğitim sistemine geçilmiş ve bu doğrultuda ilköğretimler kalkarak ilkokul ve ortaokula dönüştürülmüşlerdir. Türkçe öğretmenleri de ortaokullarda 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin derslerine girmektedir. Böyle olunca Türkçe öğretmenlerinin hem beşinci sınıfın hem de eski ikinci kademenin Türkçe dersi öğretim programlarından sorumlu olduğu açıktır. Beşinci sınıfların Türkçe dersi öğretim programı ise çoğu Türkçe öğretmeninin ve Türkçe öğretmeni adayının gündemine yeni girmiştir. Ancak yapılan düzenlemeyle bu programın da alan eğitimi içerisinde değerlendirilmesi zaruri bir hâl almıştır. Beşinci sınıfların Türkçe dersi öğretim programı diğer sınıfların öğretim programlarından hem içerik hem de dil becerileri açısından farklılık arz etmektedir. Dil becerileri içerisinde, diğer sınıflarda olmadığı şekilde, görsel okuma ve görsel sunu becerileri bulunmakta, dil bilgisi öğretim alanı bulunmamaktadır. Öğretmenlik alan bilgisi testinde bu durum göz ardı edilmiştir. Türkçe dersi öğretim programlarında yer alan ara disiplinlerle ilişkilendirme ve diğer bazı hususlar alan bilgisi testinde göz ardı edilmiştir. Alan eğitimi, anlama anlatma teknikleri, çocuk edebiyatı, dil bilgisi ve dil bilimi ile ilgili olan sorular ve bunların alt dallara göre dağılımı aşağıdaki şekildedir: Türk Halk Edebiyatı ile ilgili 4 soru sorulmuştur. Soruların güçlük derecesi yüksek değildir. Ayrıntıya inmeyen, temel bilgileri yoklayan sorulardır. 27. soru, oldukça ayırt edici bir sorudur. Sorununun çeldiricileri oldukça iyi hazırlanmıştır. Bunun dışındaki sorular kolaylıkla çözülebilecek sorulardır. Yeni Türk Edebiyatı ile ilgili 4 soru sorulmuştur. Güçlük dereceleri yüksek sorular değildir. 30. soru dışında ayrıntıya inilmemiştir. 30. soruda ise -belki de çocuk edebiyatıyla yakın ilişkisi nedeniyle- Ömer Seyfettin in hikâyelerinin içeriğine ilişkin bir ayrıntı sorulmuştur. Hikâyelerin içeriğine aşina olmak gerektiğinden bu soru, bu bölümde yer alan diğer sorulara göre biraz daha zordur. Eski Türk Edebiyatı ile ilgili 4 soru sorulmuştur. Sorular zor olmamakla birlikte 35. soru sınavın sürpriz sorularından biri gibi görünmektedir. Çözümü kolay olmasına rağmen doğrudan beytin vezninin bulunmasının istenmesi sorunun seçiciliğini artırmıştır. 33. soru ise Osmanlıca bilgisini yoklayan bir sorudur. Genel olarak değerlendirildiğinde sorular; ayrıntıya inmeden, temel bilgilerle çözülebilecek sorulardır. Edebiyat Bilgi ve Kuramları ile ilgili olarak 4 soru sorulmuştur. Bu sorular da güçlük derecesi yüksek olmayan sorulardır. 35. soru hariç, sorularda ayrıntıya inilmemiştir. 35. soruda ise eski Türk şiirine özgü pek fazla kullanılmayan terimlere yer verilmiştir. Bu soru diğer sorulara oranla daha seçicidir. Genel olarak bu şekilde değerlendirmesinin yapılabileceği testte yer alan kimi soruların birden çok dil becerisine yönelik olduğu görülmüştür. Sınav içerisinde dil becerilerinin bir bütün olduğu üzerinde durulmuştur. Ayrıca alan eğitiminde dil becerilerinin eğitimi dışında dil öğrenme modelleri, alan eğitimi ile ilgili genel bilgiler ile ilgili sorular da gelmiştir. Seçeneklerde güçlü çeldiriciler bulunmamaktadır. Ancak sorulan soruların kimilerinin bilgi ve hatırlama düzeyinde kimilerinin de kavrama düzeyinde olduğu düşünülmektedir. Anlama ve anlatma yöntem ve teknikleriyle ilgili sorularda ise çözümleme ve birleştirme işlemlerinin gerekli olduğu öne sürülebilir. Soru No: Soru No: 1. Bütüncül Dil Öğretimi (Okuma Eğitimi-Konuşma Eğitimi) 26. Anonim Halk Edebiyatı Destanlar 2. Anlama (Okuma) Tekniği 27. Halk Edebiyatının Yazılı Kaynakları 3. Dinleme Eğitimi 28. Tekke (Dinî-Tasavvufî) Edebiyatı XVI. Yüzyıl Sanatçıları 4. Anlama (Dinleme) Tekniği 29. Yeni Türk Edebiyatının Oluşumu ve Gelişimi 5. Konuşma Eğitimi 30. Millî Edebiyat Dönemi Hikâye 6. Konuşma Eğitimi 31. Fecriati Dönemi Edebiyatı - Sanatçılar 7. Okuma Eğitimi 32. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı Şiir (Garip Şiiri) 8. Anlama (Okuma) Tekniği 33. Divan Edebiyatında Temel Kavramlar 9. Dinleme Eğitimi 34. XV. Yüzyıl Divan Şiiri 10. Yazma Eğitimi 35. Aruz Bilgisi 11. Anlatma (Yazma) Tekniği 36. Divan Şiirinde Dönemler ve Akımlar 12. Yazma Eğitimi 37. Divan Şiiri Nazım Şekli ve Türleri 13. Ses Bilgisi 38. Edebî Sanatlar 14. Ses Bilgisi 39. İslamiyet Öncesi Nazım Şekli ve Türleri 15. Şekil Bilgisi 40. Edebî Akımlar 16. Şekil Bilgisi 41. Dil Bilgisi Öğretim Alanı 17. Şekil Bilgisi 42. Dil Bilgisi Öğretim Alanı 18. Şekil Bilgisi 43. Dil Bilgisi Öğretim Alanı 19. Dil Bilimi Okulları 44. Dil Öğretiminde Genel İlkeler 20. Gönderim Ögeleri 45. Okuma Eğitimi 21. Çocuk Kitaplarındaki Resimlerin Özellikleri 46. Anlatma (Yazma) Eğitimi 22. Metin Bilgisi 47. Dil Becerileri Kazanımları 23. Eser-Müellif Bilgisi 48. Dil Öğrenimi Yaklaşımları 24. Tür-İçerik Özellikleri Bilgisi 49. Ölçme ve Değerlendirme 25. Anonim Halk Edebiyatı Halk Hikâyeleri 50. Ölçme ve Değerlendirme

3 KPSS / ÖABT 1. Bu testte 50 soru vardır. TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ TESTİ I. Sözün ezgisine dikkat ederek okur. II. III. Akıcı biçimde okur. Sözcükleri doğru telaffuz eder. Yukarıdaki okuma ile ilgili kazanımlardan hangileri öğrencinin konuşma becerisinin gelişmesine doğrudan katkı sağlar? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III Çözüm: Sorunun öncülünde verilen okuma kazanımlarından hangilerinin öğrencinin konuşma becerisine doğrudan katkı sağlayacağı sorulmaktadır. Bilindiği üzere, okuma ile ilgili alanyazının neredeyse tamamında okumanın psikolojik, sosyolojik ve fizyolojik bir süreç olduğu vurgulanmaktadır. Okumanın fizyolojik boyutu açıklanırken de görme ve seslendirme üzerinde durulmaktadır. Dil becerilerinin birbirini etkilemesinin kaçınılmaz olması ve sesli okuma gerçekleştirilirken aslında metne dayalı olarak bir konuşma etkinliğinin gerçekleştirilmesi göz önünde tutulursa öncülde verilen bütün okuma kazanımlarının öğrencilerin konuşma becerisine doğrudan katkı sunacağı söylenebilir. Bütün bunlara ilaveten öncülde verilen kazanımları gerçekleştirmek amacıyla sesli okuma faaliyetleri gerçekleştirilebilir. Bu tür okuma çalışmalarında yapılan etkinliklerle öğrencilerin konuşma becerilerinin gelişeceği konusunda da alanyazın hemfikirdir. Ayrıca dikkat edilmelidir ki öncülde verilen kazanımlar, 2005 Türkçe Dersi Öğretim Programı nda okuduğu metni anlama ve çözümleme değil; okuma kurallarını uygulama amacı altında verilmiştir. Okuma kurallarını uygulama kazanımlarının da konuşma becerileriyle doğrudan ilişkilendirilmesi mümkündür. Sözün ezgisini dikkat ederek okumayla standart Türkçe ile konuşma, uygun yerlerde vurgu, tonlama ve duraklama yapma; akıcı biçimde okumayla Türkçenin kurallarına uygun cümleler kurma, karşısındakinin algılamakta zorluk çekmeyeceği bir hızda ve akıcı biçimde konuşma, tekrara düşmeden konuşma; sözcükleri doğru telaffuz ederek okumayla kelimeleri doğru telaffuz etme konuşma kazanımları görüleceği gibi doğrudan ilişkilendirilebilir. 2. Aşağıdaki eşleştirilmiş anlama tekniklerinden hangileri paralel özellikler taşımaz? A) Altını çizme Not alma B) Konusunu belirleme Ana düşünceyi bulma C) Metnin şemasını çıkarma Metnin yapısını belirleme D) Olayları karşılaştırma Metni sorgulama E) Kendi kelimeleriyle yazma Metni özetleme Çözüm: Soruda anlama teknikleri verilmiş ve aynı seçenekte verilen tekniklerden hangilerinin paralel özellikler taşımadığı sorulmuştur. Bunun için seçeneklerde verilen tekniklerin detaylı bir şekilde anımsanmasında yarar vardır. Bilindiği gibi altını çizme ve not alma teknikleri okunan ya da dinlenen/izlenende önemli görülen hususların fark edilmesini kolaylaştırma, daha iyi hatırlama; anahtar kelimeleri yakalama gibi amaçlarla gerçekleştirilir. Altını çizme okuma faaliyetinde sıkça gerçekleştirilirken, not alma hem dinleme hem okuma becerilerinin kullanıldığı anlama faaliyetlerinde yoğun bir şekilde tercih edilir. Her ne kadar not almada bireye ait kısaltmaların ve işaretlendirmelerin yapılması söz konusu olsa da amacın hatırlama, önemli yerleri daha iyi kavrama olduğu için altını çizme tekniğiyle benzer özellikte olduğu söylenebilir. Konusunu belirleme tekniğinde metnin veya dinlenen/ izlenenin anahtar kelimelerinden, görsellerinden, başlıklarından hareket etme söz konusudur. Ana fikri bulma çalışmalarında da konuyu tespit etmek amacıyla metnin kimden veya neyden bahsettiği sorulur, yazarın ele aldığı konu belirlenir. Ardından yazarın okuyuculara bu konuda söylemeye çalıştığı en önemli düşüncesinin ne olduğu araştırılır. Daha sonra fikir cümlesini bulmaya ya da dolaylı biçimde verilmişse ana fikir cümlesi kurmaya çalışılır. Görüleceği gibi, ana fikri bulma çalışmalarına öncelikle konusunu belirleme çalışmalarıyla başlanır. Bu nedenle ana fikri bulma çalışmalarından konuyu belirleme çalışmalarını ayrı tutarak birbirine paralel iki farklı süreç olarak düşünmek yanlış olabilir. Metnin şemasını çıkarma metindeki olayların, yerin, resimlerin, temel kahramanın eylemlerinin şema biçiminde görsel sunumunu yapmaktır. Metnin yapısını belirleme ise metindeki bilgileri düzenleme ile ilgili olup metnin küçük (kelime tanıma, cümlecikleri anlama, küçük yapıdaki bilgileri seçme), büyük (ana düşünceleri belirleme, metni özetleme ve metnin yapısını tanıma) ve üst yapısını tespit etme ile gerçekleştir. Ayrıca metinlerin yapısı, öykülendirici, bilgilendirici ve şiir olmak üzere üç türlü olabilir. Metnin yapısını belirlemek için metnin şemasını çıkarma etkinlikleri de düzenlenebilir. Görüleceği üzere bu iki faaliyet, metnin bir haritasını oluşturma, metnin özelden genele bir yapısını görerek metindeki varlık ve şahıs kadrosundan hareketle, bilgilerden hareketle bir fikre ulaşma çalışmalarıdır. 3 Diğer sayfaya geçiniz.

4 Metni özetleme çalışmaları, metindeki ana iletilerin bir özetinin çıkarılmasıdır. Metni kendi kelimeleriyle yazma çalışmaları ise okunan/dinlenen/izleneni veya bundan anlananı bireyin kendi kelimeleriyle daha kısa bir şekilde yeniden yazmasıdır. Bu açıdan bakıldığında her iki tekniğin birbirine çok benzediği görülmektedir. Fakat bu iki tekniğin anlamaya katkıları olduğu yadsınamasa da bunları saf bir anlama tekniği olarak ele almak da sakıncalı olabilir. Bu iki teknik daha çok anlatma (yazma) teknikleri içerisinde yer alır. Metni sorgulama, eleştirel ve dikkatli bir şekilde okumanın/dinlemenin/izlemenin gerçekleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilir. Öğrencinin kendine sorular sorarak okuduğu/dinlediği/izlediği birçok üst düzey bilişsel işlem gerçekleştirdiği bu anlama yolu ile öğrencilerin tarafsız ve eleştirel olması hedeflenir. Olayları karşılaştırma ise metni sorgulama için gereken bilişsel faaliyetlerin altında kalan işlemlerle gerçekleşir ve bilgi düzeyindedir. Olayları sorgulamak değil, olaylar arasındaki benzerlik ve farklılıkları bulmaya odaklanılır. Ancak olayların karşılaştırılması, metni sorgulama çalışmalarında başvurulabilecek etkinlikler arasındadır. Hatta öyle ki bazı metinler arası okuma faaliyetlerinde metni sorgulama için olayların karşılaştırılması gerekebilir. Bu nedenle iki tekniğin metne mukayeseli bir bakış açısıyla yaklaşmayı gerektirdikleri için benzer özellikler taşıdığı söylenebilir. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu sorunun doğru cevabı yoktur. Bu soru ÖSYM tarafından iptal edilmiştir. 3. Aşağıdakilerden hangisi, etkili dinleme becerisini geliştirmek için yapılabilecek çalışmalardan değildir? A) Ortamdaki dinleme engellerini belirleme B) Dikkat dağıtan unsurlarla başa çıkmayı öğrenme C) Dinleme türüne göre teknikleri değiştirme D) Dinlemede doğal sesleri tercih etme E) Dinleme sonunda değerlendirme yapma Çözüm: Soruda seçeneklerde verilen faaliyetlerden hangisinin etkili dinleme becerisini geliştirme amacıyla yapılamayacağı sorulmaktadır. Ortamdaki dinleme engellerini belirleyerek dinleme öncesinde bu engelleri bertaraf etmek dinleme becerisini geliştirmek için birer olumsuz pekiştireç görevi görür. Böylelikle öğrencinin dinlediğine odaklanması sağlanabilir. Aynı şekilde dinlemenin en temel ihtiyaçları arasında başta gelen dikkatin toplanması/ dağılmaması için çalışma, dikkat dağıtan unsurlarla başa çıkmayı öğrenme için çeşitli yollara başvurma her ortamda dinlemenin sağlanması bakımından elbette ki bireyin dinleme becerisini geliştirecektir. Dinlenenin türünü bilerek bu türe ait bir dinleme tekniği kullanma bireyin dinleme becerisinde ivme kazanmasına katkıda bulunacaktır. Örneğin, bir bilgilendirici metni dinleme ile estetik metni dinleme ve bu dinlemenin bireylere kazandıracaklarının aynı olması söz konusu olamaz. Ayrıca dinleme türü ise metni takip ederek, sorgulayarak, yaratıcı bir şekilde dinleyerek, pasif veya katılımlı dinleyerek, not alarak dinlemedir. Bu türlerin her birinde farklı bir dinleme tekniği kullanılmalıdır. Örneğin, pasif bir dinleme türünde soru sormak mümkün değildir fakat katılımlı dinleme türü benimsendiğinde empatik dinleme yapılabilir, sorular sorabilir. Bu nedenle dinleme türüne göre tekniklerin kullanılması bireylere dinleme becerilerini geliştirmek açısından katkı sağlayacaktır. Dinleme sonunda değerlendirme yapmak, dinlenenin anlaşılmasına; dinleme becerisinin geliştirilmesine emsalsiz faydalar sunacaktır. Bu değerlendirme dinlenenin içeriği ile ilgili olabileceği gibi, bireyin karşısındakinin anlatma becerilerini yahut kendisinin dinleme becerilerini değerlendirmesine, dinleme sürecindeki güçlü ve zayıf yönlerini belirleyerek diğer dinlemeler için donanımını geliştirmesine doğrudan katkıda bulunur. Dinlemede doğal sesleri tercih etme her zaman mümkün olamaz ve zaruri değildir. Bu durumda bireyin dinleme faaliyetini bırakması doğru olmayacaktır. Böylesi bir tutum, dinlemenin gelişmesine katkıda bulunmayacaktır. Cevap D 4. Öğrencinin çözümlemeler ve karşılaştırmalar yaptığı,etkileme ve yönlendirme yollarını fark ettiği dinleme türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Empatik B) Seçici C) Yaratıcı D) Katılımlı E) Eleştirel Çözüm: Öğrencinin çözümlemeler ve karşılaştırmalar yaptığı, etkileme ve yönlendirme yollarını fark ettiği dinleme türü eleştirel dinlemedir. Empatik dinlemede bireylerin konuşanın yerine kendisini koyarak onun anlattıklarını yaşaması söz konusudur ve çözümlemeler ve karşılaştırmalar yapılmaz. Seçici dinlemede ise bireyin dinlediklerinde kendisinin duymak istediklerini araması, aradığını dinlemesi konuşmada ilgisini çekmeyen yerleri dinlememesidir. Bu dinleme türünde çoğu kez bir anahtar kelimeye takılma söz konusudur ve birey bu anahtar kelimenin olmadığı konuşmalarda etkileme, yönlendirme çalışmalarını görme gibi, çözümleme ve karşılaştırma yapma gibi üst düzey dinleme faaliyetlerine girişmez. Yaratıcı dinleme aslında bireylerin dinlediklerinden hareketle yeni anlamlar üretmesiyle gerçekleşir. İyi bilinen, anlaşılan, yorumlamalardan yola çıkarak yeni sonuçlara ulaşmak, bir soruna çözüm bulmak gibi çalışmalar yaratıcı dinleme ile gerçekleşir ancak bireylerin konuşmadaki etkileme ve yönlendirmeleri fark etmeye çalışması amaçlanmaz. Bu dinlemede amaç, yeni bir çözüme ve sonuca ulaşmaktır. Katılımlı dinlemede ise bireylerin dinlediklerine yoğunlaşması ve söylenenleri anlamaya çalışmasıdır. Bu süreçte konuşmacının ne söylediğinden çok ne anladığı ön plana çıkar. Böyle olunca dinleyici, konuşmacının duygularını paylaşma ve sorular sorma durumundadır, ondaki etkileme ve yönlendirmeleri fark etmeye yönelmez. Ancak soruda açıklaması yapılan dinleme türü tam olarak eleştirel dinlemedir. Eleştirel dinlemede bireyler çözümlemeler ve karşılaştırmalar yapar, konuşmacıya ve konuya tarafsız yaklaşarak, tutarlılık ve tutarsızlık değerlendirmesi yaparak, mantık süreçlerini aktif tutarak propagandaları, ikna, telkin, yönlendirme çalışmalarını fark eder. 4 Diğer sayfaya geçiniz.

5 5. Aşağıdakilerden hangisi, konuşmanın amacına ulaşıp ulaşmadığını anlamak için sorulabilecek sorulardan biri değildir? A) Sizce bu konuşmanın en etkili bölümü neresidir? B) Konuşmadan sonra bu konudaki fikirleriniz değişti mi? C) Konuşmayı dinlemek için harcadığınız çabaya değdi mi? D) Bu konuşmayı niçin dinlemek istemiştiniz? E) Anlatılanlar hakkında sormak istedikleriniz var mı? Çözüm: Konuşmanın amacına ulaşmak için yapılabilecek birçok uygulama vardır. Bunlardan belki de en sık kullanılanı soru sormaktır. Bu soruların çeşitli özellikler göstermesi zaruridir. Örneğin, konuyla ilgili olması, dinleyicinin anlayacağı bir şekilde kurgulanması, dinleyiciye yönelik çeşitli ima ve ithamlarda bulunulmaması, metnin anlaşılma düzeyini gösterir nitelikte olması ve dilin yapısına uygun kurgulanması gerekmektedir. Konuşmanın en etkili bölümünün ne olduğunun sorulması ile dinleyicilerin bütünsel bir değerlendirme yapması, beğendiği bölümü diğer bölümlerle karşılaştırması söz konusu olacağından anlamanın gerçekleşip gerçekleşmediği kestirilebilir. Aynı şekilde konuşmadan sonra konuşulan konudaki fikrin değişip değişmediği sorularak mukayeseye dayanan, analizi gerektiren bir dinlemenin yapılıp yapılmadığı; böylelikle anlamanın gerçekleşip gerçekleşmediği yordanabilir. Konuşma amacı ve ihtiyacının öğrenilmesi ile de konuşmanın amaca götürme ve ihtiyacı karşılama yeterliliği ortaya konacağı için anlama düzeyi saptanabilir. Anlatılanlar hakkında bireylerin sormak istediklerinin sorulması ile hem bireyler katılımlı, sorgulayıcı ve eleştirel bir dinlemeye yöneltildikleri gibi hem de sordukları sorular vasıtasıyla neler anladıkları/neleri açıklığa kavuşturmak gerektiği; nerelerin anlaşılmadığı belirlenebilir, anlaşılmayan yerlerin izahı için fırsat yakalanabilir. Anlaşılamayan yerlerin belirlenmesi ile de anlama durumu görülebilir. Ancak konuşmayı dinlemenin dinleyicilerin harcadıkları çabaya değip değmediğinin sorulması, dinlemeye karşı olumsuz bir tutum geliştirilmesi gibi büyük bir olumsuz tutumun benimsenmesine yol açabileceği gibi dinlenenin anlaşılma oranını tespit etmekle ilgisi bulunmayan, çoğu kez konuşmacıyı ve konuşmayı hedef alan bir bakış açısının gelişmesine neden olabilir. 6. Akıcı konuşma becerilerini geliştirmek için aşağıdaki edebî türlerden hangisinin öncelikli olarak kullanılması uygundur? A) Tekerleme B) Mâni C) Türkü D) Hikâye E) Bilmece Çözüm: Tekerlemeler, içindeki ses tekrarları, dil oyunları gibi birçok farklı kullanım ile bireylerin konuşmalarında akıcılığı yakalamalarına katkı sağlar. Dil kıvraklığı sağlama, dil egzersizleri sunma, sesin ezgisi ve sözün ezgisine dikkat ederek konuşma, uzun kelime birlikteliklerini ve cümleleri sıralama gibi birçok fizikî ve zihnî etkinlik tekerlemelerle gerçekleştirilebileceği için bu türün bireylerin akıcı konuşmalarına seçeneklerde sıralanan diğer türlere nazaran daha çok katkı sağlayacağı söylenebilir. 7. I. Okuma kurallarını kazandırma II. III. IV. Dil bilgisi kurallarını sezdirme Okumaya heveslendirme Söz varlığını zenginleştirme Okuduğunu anlamakta zorlanan ve okumayı sevmeyen bir öğrencinin okuma güçlüklerini gidermek için yukarıdakilerden hangilerine öncelik verilmelidir? A) I ve II B) I ve III C) I ve IV D) II ve III E) II ve IV Çözüm: Okuma kurallarının uygulanması okumak için hazırlık yapma, okuma amacını belirleme, okuma amacına uygun yöntem belirleme ve bunları kullanma, okuduğu kelimeleri doğru telaffuz etme, noktalama işaretlerine dikkat ederek okuma, akıcı okuma, dikkatini okuduğuna yoğunlaştırma ile gerçekleşir. Böylelikle bireylerin okuduklarını anlamalarının, okuma başarılarının arttırılmasının önü açılmış olur. Öğretmenin öğrencilerini okumaları için heveslendirmeleri ile de öğrencilerin okumaya karşı olumsuz tutum geliştirmeleri engellenebilir. Her ne kadar bireylerin söz varlıklarının geliştirilmesi etkili ve tam anlama için elzem olsa da okumayı sevmeyen bir bireyin okuma başarısını gerçekleştirmek için öncelikle okuma kurallarının yararlarını görmesi, okumaya heveslendirilmesi gerekmektedir. Bu özellikleri taşıyan bireylere ilk olarak dil bilgisi kurallarının araştırılması doğru olmayacak, tam aksine bireylerin okumadan daha çok soğumasına yol açabilecektir. 8. Okuma sırasında, metindeki önemli bilgi ve düşünceleri seçme becerilerini geliştirmek için hangi okuma tekniğinden yararlanılmalıdır? A) Not alma B) Göz atma C) Tahmin etme D) Ezberleme E) Sesli okuma Çözüm: Sesli okuma, öncelikle bireylerin akıcı bir şekilde okumalarına yönelik uygulanan bir tekniktir. Tahmin etme ile bireylerin şemalarının harekete geçirilmesi ve ön bilgileriyle metindeki bilgiler arasında etkileşimli bir anlama süreci gerçekleştirmesi beklenmektedir. Göz atma bireylerin okuduklarının ana hatlarını, konusunu tespit etmesi, kısa bir sürede bu unsurların belirlenmesi amacıyla gerçekleşir. Ezberleme ise okuma alışkanlığı ve kültürünün oluşmasına katkı sağlayabilir. Ancak not alma doğrudan okuma sırasında metindeki önemli bilgi ve düşünceleri seçme becerilerini geliştirmek içindir. Ayrıca tahmin etme, okunacak bölümün öncesinde; ezberleme metin sonrasında yapılır. Bu nedenle bu iki seçenek elenebilir. Göz atma metnin okunması esnasında gerçekleşir. Ancak metindeki önemli bilgilere değil, temel yapıya, anahtar kelimelere ve kalıplara odaklanır. Sesli okumada ise anlamadan çok seslendirme ön plana çıkar, anlama çoğu kez seslendirme yapıldıktan sonra düşünülmesiyle gerçekleşir. 5 Diğer sayfaya geçiniz.

6 9. Dinlediğini anlamanın ilk aşaması, seslerin ve sözlerin işitilmesidir. Sesler ve sözler fiziksel olarak alınır ve beyne iletilir. Bu süreçte telaffuz, vurgu ve tonlama önemlidir. Bu açıklamalara dayanarak, okuduğunu anlama sürecinde aşağıdakilerden hangisinin çok gerekli olmadığı söylenebilir? A) Önce harflerin ve sözcüklerin görülmesi B) Yazıların ve görsellerin beyne iletilmesi C) Metinlerin taranarak okunması D) Noktalama işaretlerine uyulması E) Dil bilgisi kurallarının dikkate alınması Çözüm: Sorunun öncülünde dinleme ile gerçekleşen anlamanın ilk aşamaları açıklanmış ve okuduğunu anlama sürecinde seçeneklerde sunulan durumlardan çok gerekli olmayanın bulunması istenmiştir. Öncelikle sorudan hareketle anlama becerisinin birbirine koşut süreçlerde gerçekleşebileceği çıkarılabilir. Böyle olması durumunda, nasıl ki dinlemede ilk önce sesler ve sözlerin işitilmesi geliyorsa okumada önce harflerin ve sözcüklerin görülmesi gerekir. Dinlemede konuşmacının vurgu ve tonlamasının dinleyicide bıraktığı etki, okuma esnasında kısmen yazarın metinde kullandığı noktalama işaretleriyle sağlanır. Ayrıca dinleyici için konuşmacının telaffuzu, anlaşılır olması önemlidir. Okur için metnin yazım ve noktalama kurallarına uygun olması anlama için tek başına yeterli değildir. Yazılanların dil bilgisi kurallarına uygun olması da gerekir. Öyle ki okur, cümle içindeki ve dışındaki bağlantıları çoğu kez farkında olmadan, bazen de daha iyi anlayabilmek için bilinçli bir analizle dil bilgisi kurallarını dikkate alarak fark eder. Oysa metnin taranarak okunması, bir okuma yöntemidir ve okuma eylemindeki amaca göre seçilebilir. Metnin taranmadan anlaşılamayacağını ifade etmek mümkün değildir. Görüleceği üzere sunulan diğer seçenekler bir anlama sürecidir. Yalnızca C seçeneğinde bir anlama metodundan bahsedilmiştir. 10. Öğrencinin yazma konusu hakkında araştırma yapması aşağıdaki amaçlardan hangisine uygundur? A) Yazma kurallarını uygulama B) Planlı yazma C) Farklı türlerde metin yazma D) Kendi yazdıklarını değerlendirme E) Yazım ve noktalama kurallarını uygulama Çözüm: Yazma konusunda araştırmanın yapılması öğrencinin ele alacağı konuyla ilgili bir tarama yapmasıyla başlar, farklı bilgileri birleştirmesi ve nihayetinde kendi yargılarına ulaşması ve onu yazısına yansıtmasıyla tamamlanır. Yazma konusunda araştırma yaparak birey, ele alacağı konunun bütün boyutlarını görme imkânı yakalar ve konuya nereden başlayacağını, duygu ve düşüncelerini nasıl geliştireceğini ve sonlandıracağını tasarlama fırsatı yakalamış olur. Ayrıca araştırma yapmak öğrencilere bazen fikri dahi olmadığı bahislerde birçok bilgi ve bakış açısı kazandırır ve bu konuyla ilgili yazma eyleminin ne kadar sürede tamamlanabileceği hakkında da kuvvetli bir ipucu sağlar. Görüleceği üzere yazma konusuyla ilgili araştırma yaparak bir öğrencinin hem içerik hem de süre açısından belirli bir plan gerçekleştirmesi söz konusudur. Yazma konusu hakkında araştırma yapmak, yazma kurallarını uygulama, yazım ve noktalama kurallarını uygulamaya şekil ve tür bilgisi açısından sınırlı bir katkı sağlayabilir, araştırma sürecinde belki farklı türlerde metinler okuma imkânı yakalaması yahut araştırmasıyla elde edebileceği farklı bilgi ve duygulardan hareketle farklı türlerde metinler oluşturmasına kaynaklık edecek birikime sahip olabilir. Ancak öğrencilerin farklı türlerden metinler oluşturmaları için yapılan bütün faaliyetlerde onlara ilkin farklı türden metinler okutturulur ve aynı/farklı konuların metin türlerine göre nasıl farklı bir şekilde ele alındığı üzerinde durulur ve metin türlerinin özellikleri üzerinde durulur. Onlardan metinlerin konusuyla ilgili araştırma yapması değil, aynı konuyu ele alan farklı türlerde metinler bulması istenir. Öğrencilerin kendi yazdıklarını değerlendirmesi, yazma kuralları, yazma yöntem ve teknik bilgisi ile metin türüne ait donanımın işe koşularak mukayese edilmesiyle gerçekleşir. Bu değerlendirmenin farklı yolları olabilir. Ancak yazılacak konuyla ilgili araştırma yapılması öğrenciye kendi yazdıklarını içerik ya da şeklî açıdan değerlendirme amacından çok yazının içeriğini bilmesi ve yazma eylemini planlaması amacıyla gerçekleştirilir. 6 Diğer sayfaya geçiniz.

7 11. Öğretmen, kitap sözcüğünü tahtaya yazarak öğrencilerinden bu sözcüğün çağrıştırdığı sözcükleri yazmalarını ve bunlarla bir metin oluşturmalarını ister. Bu etkinlik aşağıdaki yazma türlerinden hangisiyle ilişkilendirilebilir? A) Yaratıcı B) Eleştirel C) Güdümlü D) Kontrollü E) Serbest Çözüm: Sorunun öncülünde verilen örnek durumda, öğretmen tahtaya bir kelime vermiş ve öğrencilerden bu sözcüğün kendilerine hangi sözcükleri çağrıştırdıklarını yazarak bunlarla ilgili metin oluşturmaları istemiştir. Bu örnek, alanyazında yaratıcı yazma çalışmaları için verilen süreç örnekleriyle birebir örtüşmektedir. Bu yazma yoluyla öğrencilerin yazma teknikleri ve yaratıcılıklarını gerçekleştirmeleri amaçlanır ve yaratıcı yazma çalışmalarında belirlenen konu boş, beyaz bir kağıdın ortasına yazılır. Çağrışım yoluyla bilinçaltında olan konuyla ilgili her şey, o konu etrafındaki boş kısımlara yazılır. Bilinçaltından çıkan kelimeler alt alta sıralanır ve kelimeler arasında bağlantı kurulur. Herhangi bir noktaya gelindiğinde konunun hangi yönde ele alınacağına karar verilir. Öğrenciler yaşadıklarından, düşündüklerinden ve hayal ettiklerinden hareketle bu yazma eylemini gerçekleştirirler. Görüleceği üzere alanyazında verilen süreç örneği ile öncülde verilen örnek büyük oranda birbirine benzemektedir. Eleştirel yazmada konunun sınıf gündemine alınarak tartışılması ve öğrencilerin konu hakkındaki düşüncelerini olumlu olumsuz yönleriyle ve tarafsız bir yaklaşımla ele almaları söz konusudur. Güdümlü yazmada ise öğretmenin bir konu hakkında öğrencileri bilgilendirmesi ve konunun tartışılıp değerlendirilmesinden sonra öğrencilerin edindikleri bilgiler doğrultusunda duygu ve düşüncelerini yazılı olarak ifade etmesi beklenir. Kontrollü yazmada ise öğrencilere örnek bir metin verilmesi, öğrencilerin metindeki anahtar kelimeleri bularak yeni bir metin oluşturması; bir paragrafı oluşturan cümlelerin yerlerinin değiştirilmesi ve öğrencilerin bunları anlamlı bir şekilde sıralaması; hazır sorular verilen cevapların bütünlük içerisinde birkaç paragraflık metin oluşturulması ile kelimelerin, cümle yapılarının ve ifade kalıplarının Türkçenin kurallarına uygun şekilde yazılması amaçlanır. Serbest yazma çalışmalarında ise öğrencilerin bir konu seçmeleri ve hiçbir tür sınırlaması olmadan bu konu hakkındaki duygu, düşünce ve hayallerini yazarlar. Görüleceği üzere örnekte verilen uygulama yalnızca yaratıcı yazma çalışmalarında gerçekleşecektir. 12. Planlı yazma sürecinin aşamalarından biri; konuyu sınırlama, yazma amacını belirleme, ana maddeleri ve başlıkları düzenleme etkinliklerini içermektedir. Bu etkinlikler aşağıdaki aşamaların hangisinde gerçekleştirilir? A) Hazırlık yapma B) Taslak oluşturma C) Metni yazma D) Metni düzeltme E) Metni yayımlama Çözüm: Planlı yazmada, taslak oluşturma aşamasında konu belirli açılardan sınırlandırılır, yazma eylemindeki amaç netleştirilir ve yazının ele alacağı ana maddeler ve başlıkları düzenlenir. Konuyla ilgili araştırma yapma hazırlık aşamasında gerçekleştirilir. Diğer seçeneklerde sunulan metni yazma, düzeltme ve yayımlama yazma esnası ve sonrasındaki eylemlerdir. 13. Konuşmada sözcük ve cümlelerdeki ton değişikliklerinin tümüne ---- denir. Bu tanımda boş bırakılan yere aşağıdaki ses bilimi terimlerinden hangisi getirilmelidir? A) ezgi B) vurgu C) tını D) durak E) ulama Çözüm: Konuşmada sözcük ve cümledeki ton değişikliklerinin tümüne ezgi denir. Vurgu, kelimelerin farklı hecerilerine vurgu yapılmasıdır ve konuşmadaki doğallığın oluşmasında büyük bir paya sahiptirler. Tını, sesin çıkarılışını, sözün söylenişini diğer seslerden ve sözcüklerden ayırt etmeye yarayan ses özelliğidir. Durak ise hem konuşmacının soluk almak hem de ifadelerindeki anlamı netleştirmek amacıyla yaptığı ses kesintileridir. Ulama ise konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlanmasıdır. 14. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde, aynı boğumlanma noktasından çıkan ünsüzler bir arada verilmiştir? A) b, m, n, v B) d, n, s, y C) g, k, l, s D) c, ç, j, ş E) f, l, n, s Çözüm: Boğumlama noktasına göre, sesler çift dudak (b, p, m); diş dudak (v,f), asıl diş (d,t, z, s, n,r); diş eti (c, ç, j, ş, l); ön damak (g, k, ğ, nazal n, y); art damak (g, kalın k); gırtlak (h) olmak üzere ayrışmıştır. Görüleceği üzere aynı boğumlama noktasında olan sesler seçeneklerde yalnızca c, ç, j, ş ile verilmiştir. Cevap D 7 Diğer sayfaya geçiniz.

8 15. Türkçede edatların bir bölümü, fiil veya isim köklerine getirilen eklerin kalıplaşması yoluyla meydana gelmiştir. Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde, farklı kökten türemiş bir edat vardır? A) Öğle yemeğinden sonra mutlaka biraz uyurdu. B) Hatırlayacağınız üzere bu konuyu daha önce de anlatmıştım. C) Getirdiğin malzemeleri belirttiğin ölçüye göre karıştırdım. D) Sınava girmeden önce bütün konuları gözden geçirdiler. E) Bu projeyi bitirmekten başka bir çaremiz kalmadı. Çözüm: A seçeneğindeki edat, (-den) sonra dır. son ra İsim Kökü B seçeneğindeki edat, üzere dir. üz(e) re İsim Kökü C seçeneğindeki edat, göre dir. gör e Fiil Kökü D seçeneğindeki edat, (-den) önce dir. ön ce İsim Kökü E seçeneğindeki edat, -(den) başka dır. baş ka İsim Kökü 16. Bratislava'nın bir kalesi var. Tuna kıyısında bir tepenin üzerinden, dört köşesinde kulelerle şehre tepeden bakıyor. Bu kuleler maket gibi duruyorsa da muazzam bir mimariye sahip. Son yıllarda kulelerin ikisi müze olmuş ama ben bu hâlini henüz görmedim. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Birleşik kelime B) Yüklemin türüne göre farklı cümleler C) İsim tamlaması D) Sıfat tamlaması E) Birleşik çekimli fiil Çözüm: Parçada I. ve III. cümlenin yüklemi isim olduğundan (I. de yüklem var, III. de sahip) bu cümleler isim cümlesidir. II. ve IV. cümlelerin yüklemi fiil olduğundan (II. de bakıyor, III. de olmuş ve görmedim ) bu cümleler de fiil cümlesidir. Bu nedenle yüklemin türüne göre farklı cümleler kullanılmıştır. Tuna kıyısında, tepenin üzeri, kulelerin ikisi tamlamaları "isim tamlaması"dır. Bu kuleler, muazzam bir mimari, son yıllarda, bu hâlini tamlamaları ise "sıfat tamlaması"dır. Duruyorsa < dur uyor ise Şimdiki Ek Fiil Zaman ifadesi şimdiki zamanın hikâyesi yle çekimlendiğinden birleşik çekimli fiildir. Parçada birleşik kelime yoktur. 17. Edatlarla ilgili olarak aşağıda verilen özelliklerden hangisi yanlıştır? A) Tek başına bir anlamları yoktur, görevli sözcüklerdir. B) Kendilerinden önce gelen adla sözcük grubu oluşturur. C) Yalın hâl, yönelme hâli veya çıkma hâlindeki adlardan sonra gelir. D) Oluşturduğu sözcük grubu, cümlede yüklem olarak da kullanılabilir. E) Bazı durumlarda, işlevini bir yapım eki üstlenir. Çözüm: Edatlar tek başına bir anlamı olmayan görevli sözcüklerdir. Adla sözcük grubu oluşturabilir: Dağ gibi bulaşık > sıfat grubu Rüzgâr gibi geçti > zarf grubu siz e göre < yönelme hâlinden sonra yalın hâl, yönelme hâli veya çıkma hâlindeki adlardan sonra gelebilir. sen den önce < ayrılma hâlinden sonra senin için < yalın hâlden sonra gelebilir. O da senin gibiydi. > Oluşturduğu sözcük Yüklem grubu yüklem olabilir. 8 Diğer sayfaya geçiniz.

9 18. Belirtisiz isim tamlamasına gelen sıfatlar, tamlamanın bütününü niteler. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uymayan bir örnek vardır? A) Elinde içi dolu pazar poşetleriyle eve döndü. B) Bankalar düşük faizle, kullanılmış araç kredisi vermeye başladı. C) İki arkadaş, büyük çınar ağacının gölgesinde oturup sohbet ettiler. D) Yaz aylarında soğuk maden suyu içmek ferahlık verir. E) Ünlü ses sanatçısı son konseriyle gönülleri fethetti. Çözüm: A da, içi dolu pazar poşetleri > Tamlamanın B de, Sıfat Belirtisiz İ. T. bütünü nitelenmiş. kullanılmış araç kredisi > Sıfat Belirtisiz İ. T. kullanılmış sıfatı; araç kredisi yle değil, araç sözcüğüyle ilgilidir. Dolayısıyla sıfat yalnızca tamlananla ilgilidir. Bu nedenle tamlamanın bütünü nitelenmemiştir. C de, büyük çınar ağacı > Tamlamanın bütünü Sıfat Belirtisiz İ.T. D de, nitelenmiş. soğuk maden suyu > Tamlamanın bütünü Sıfat Belirtisiz İ. T. nitelenmiş. E de, ünlü ses sanatçısı > Tamlamanın bütünü Sıfat Belirtisiz İ. T. nitelenmiş. 19. Ferdinand de Saussure ü izleyen, onun kuramına katkılarda bulunan ve diğer dil bilimi okullarına öncülük eden dil bilimi okulu aşağıdakilerden hangisidir? A) Prag B) Kopenhag C) Cenevre D) Amerikan E) Viyana Çözüm: Prag Dil Bilimi Okulu, 1926 yılında Çek dil bilimci Mathesius un girişimiyle kurulmuştur ve Karcevski, Troubetskoy, Jakobson un katılımıyla genişlemiştir. Çevrenin esin kaynağı Jakobson olarak görülmektedir. Kopenhag Dil Bilimi Okulu ise Danimarka da genel dil bilgisi çalışmalarından esinlenerek V. Brondal, Hjelmslev ve Uldall tarafından 1931 yılında yeni bir dil kuramı geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Amerikan Dil Bilimi Okulu ise Sapir, Harris, Chomsky gibi adların ön plana çıktığı, Saussere un ilkelerine benzeyen ilkelerle kurulmuş olsalar da ondan bağımsız olarak kurulmuş dil bilimi okuludur. Viyana Dil Bilimi Okulu ise bilgi ve bilim felsefecisi Schlick tir. Grupta Bergman, Carnap, Feigl, Frank, Gödel, Neurath, Waisman bulunur yılında Dünyanın Bilimsel Kavrayışı: Viyana Çevresi adlı bildiri ile kuruluşları ilan edilmiştir. Saussere un görüşlerinden yararlansalar da ona doğrudan bağlanabilecek bir özellikte olmadılar. Ancak Cenevre Dil Bilimi Okulu, Saussure un görüşlerine dayanarak kurulmuştur ve üyeleri arasında Seşe ve Balli vardır. Saussure un Cenevre de verdiği dersleri temel almışlardır. 20. Aşağıdakilerin hangisinde diğerlerinden farklı bir gönderim ögesi kullanılmıştır? A) Her gün eve dönerken sokak başında yaşlı bir çiçekçi görürdüm. Ona birkaç gündür rastlamıyorum. B) Yazar, yıllar boyu, oluşturduğu eserlerde toplumbirey ilişkisini ele aldı. Bu, onun için vazgeçilmez bir olguydu. C) Ayşe, bahçedeki en güzel çiçekleri toplayarak onlardan bir çiçek sepeti oluşturdu. D) Ahmet lise yıllarında sayısız şiir yazmış, bunların çok azını bizlerle paylaşmıştı. E) Öğrencilik yıllarında bütçem elverdiğince kitaplar aldım. Kütüphanemin çekirdeğini o zaman aldığım bu kitaplar oluşturdu. Çözüm: Gönderim ögesi, gönderim ilişkisini sağlayan, metinle ilgili salt kendilerine ait salt anlamları olmayan ancak diğer ögelerle kurdukları gönderim ilişkisiyle anlam kazanırlar. Kişi zamirleri, işaret zamirleri, dönüşlülük zamirleri, işaret sıfatları öncül gönderim ögesi olarak değerlendirilirken iyelik ekleri, belirtme ekleri, ilgi ekleri ve kişi ekleri ardıl gönderim ögeleridir. Bu bilgi ışığında soruya bakıldığında ilk dört seçenekteki gönderim ögelerinin öncül, son seçenekte yer alan gönderimin ardıl gönderim ögesi olduğu görülmektedir. Ayrıca ilk dört seçenekte bütün gönderim ögeleri kişi zamirleriyle kurulmuşken son seçenekteki gönderim iyelik ve kişi ekleriyle oluşturulmuştur. 9 Diğer sayfaya geçiniz.

10 21. Aşağıdakilerden hangisi, çocuk kitaplarındaki resimlerde bulunması gereken en temel özelliktir? A) Bilgilendirici olması B) Renklerin canlılığı C) Boyutların uygunluğu D) Çizgilerin gerçekliği E) Estetik değeri Çözüm: Çocuk kitaplarındaki resimlerde bulunması gereken özelliklerin başında, resimlerin estetik değerde olması gelmektedir. Çocuk kitaplarında, somut düşünme döneminde olan çocukların ilgilerini çekici, onların hayal dünyalarına hitap eden ve estetik duyma ve düşünmelerine katkı sağlayıcı resimler olması aranan ilk özelliktir. 23. Nabi nin, oğluna öğütler vermek amacıyla yazdığı, Türk çocuk edebiyatının ilkleri arasında sayılan eser aşağıdakilerden hangisidir? A) Altın Işık B) Hayriyye C) Halûk un Defteri D) Ömer in Çocukluğu E) Neşideler Çözüm: Nabi nin oğluna öğütler vermek amacıyla aruz vezniyle, oğlunu muhatap alarak yazdığı, Türk çocuk edebiyatının ilkleri arasında sayılan eser Hayriyye dir. Altın Işık, Ziya Gökalp; Halûk un Defteri, Tevfik Fikret; Ömer in Çocukluğu, Muallim Naci ve Neşideler ise Behruz Kia nın eseridir. 22. Bir çocuk edebiyatı eserinde sanatçının ele aldığı düşünce, olay veya durum olarak tanımlanan öge aşağıdakilerden hangisidir? A) Konu B) Plan C) İzlek D) Kazanım E) Amaç Çözüm: Bir metinde ele alınan düşünce, olay veya duruma konu denir. Kazanım, çocuk edebiyatı içerisinde değil, eğitim ve öğretim sahasında kullanılan bir kavramdır. Plan, bir eserin anlatış, yorumlayış ve sergilemesi ile; kurgusu ile ilgili olan önceden tasarlanan bir izlence olarak açıklanabilir. Amaç, metnin hangi hedefe yönelik yazıldığıyla ilgilidir ve çoğu kez konu amaca hizmet eder. Seçenekler arasında çeldirici kuvveti en yüksek olan izlek tir. İzlek ise metinde uzunluğu ne olursa olsun kendi içinde anlamsal tutarlılık oluşturan, cümleler arasında bağlantı kuran bu nedenle bağdaşıklıkla birlikte anılan ve genelde anlamsal büyük yapı adıyla anılan bir terimdir. Metin içerisinde yer alan kişinin eylemlerinin anlatı içerisindeki gelişimiyle oluşan örgeler ile birlikte oluşan yerdeşlikler izlek olarak tanımlanır. Görüleceği üzere metindeki anlamsal tutarlılık içeren büyük yapı izlek olarak tanımlanmaktadır. Konu ise metinde ele alınan düşünce, olay veya durumdur. 24. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, zaman zaman idi, bit bineğim, pire yedeğim idi. Darı topuzum, çavdar kalkanım idi. Bir tüfeğim var idi, ayran ile doldurur, şerbet ile ateşler idim. O yalan, bu yalan, masalım değil yalan. Masal masal matitas, çorba dolu tas, çorbayı içelim, masala başlayalım. Bir masalın döşeme bölümünden alınan bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olağanüstü olaylardan yararlanılmıştır. B) Kalıp sözlerden yararlanılmıştır. C) Söz sanatlarından yararlanılmıştır. D) Uydurma sözlerden yararlanılmıştır. E) Atasözlerinden yararlanılmıştır. Çözüm: bit bineğim, pire yedeğim idi ifadesinde olağanüstü olaylardan yararlanılmıştır. evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ifadeleri kalıplaşmış sözlerdir. Parçada abartma ya başvurulduğundan söz sanatlarından yararlanılmıştır. matitas uydurma bir sözdür. Ancak parçada atasözlerinden yararlanılmamıştır. 10 Diğer sayfaya geçiniz.

11 25. I. Nazım-nesir karışık bir yapıya sahiptir. II. III. IV. Girişinde kalıp ifadeler vardır. Atlı göçebe hayatının ürünüdürler. Dili, sözlü anlatmalarda sade ve anlaşılır olmasına rağmen yazma ve basma hikâyelerde klasik edebiyatın etkisi görülür. V. Halk edebiyatının diğer türlerine ait örnekler içerebilir. Halk hikâyelerinin içerik özellikleriyle ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangileri yanlıştır? A) Yalnız I B) Yalnız III C) Yalnız IV D) I ve II E) IV ve V Çözüm: Halk hikâyesi, Anadolu da XVI. yüzyılda destanın yerine ortaya çıkmış bir türdür. Halk hikâyeleri âşıklar tarafından özellikle köy çevrelerinde -özellikle köy kahvelerinde- icra edilir ve yerleşik kültürün bir ürünüdür. Bu nedenle atlı-göçebe hayatın ürünleri değildir. 27. Atasözleri, aşağıdaki yazılı kaynaklardan ilk defa hangisinde yer almıştır? A) Divanü Lugâti t-türk B) Kitab-ı Atalar Sözü C) Codex Cumanicus D) Orhon Yazıtları E) Altun Yaruk Çözüm: Edebiyatımızın ilk yazılı kaynakları -edebî değere sahip olmaları açısından- Orhun Yazıtları dır. Bugün bile kullandığımız kimi atasözlerinin ilk örneklerini de burada görmekteyiz. Cevap D 28. XVI. yüzyılın sonu ile XVII. yüzyılın başlarında yaşadığı kabul edilir. Dinî-tasavvufi düşünceyi, mensubu bulunduğu Alevi-Bektaşi felsefesi etrafında şekillendirmiştir. Ölümünden sonra, şöhreti dolayısıyla onunla aynı mahlası kullanan şairler olmuştur. Bu parçada anlatılan Türk halk edebiyatı şairi aşağıdakilerden hangisidir? A) Kul Himmet B) Pir Sultan Abdal C) Şah İsmail Hatayi D) Nesimî E) Gevherî 26. Aşağıdakilerden hangisi, bir destanın oluşumunu tamamlaması için gereken özelliklerden biri değildir? A) Halk hafızasında derin izler bırakan büyük bir olayın meydana gelmesi B) Anlatıcılar tarafından söz konusu olayın işlenip zenginleştirilmesi C) Sözlü gelenekte yaşatılan anlatının bir kimse tarafından yazıya geçirilmesi D) Şekil özelliği bakımından manzum, mensur ve manzum-mensur karışık yapıda olması E) Tarihî olayların envanteri niteliğini taşıması Çözüm: A, B, C, D seçenekleri destanın oluşum süreciyle ilgilidir. E seçeneği ise destanın oluşum sürecinden sonraki bir durumun ifadesidir. Bilindiği gibi destanlar bir ulusun geçmişine, kültürüne ait önemli izler taşır ve kimi zaman tarih yazıcılığında kullanılır. Ama bu özelliği onun oluşum süreciyle ilgili değildir. Çözüm: Sorudaki XVI. yüzyılın sonu ile XVII. yüzyılın başlarında yaşadığı, dinî-tasavvufî düşünce, Alevî- Bektaşî felsefesi gibi ipuçlarından ve kendinden sonraki birçok şairi etkilemesi bakımından Pir Sultan Abdal seçeneğine ulaşılır. 29. Yenileşme döneminde, medreselerin yanında kurulan modern üniversitelerde okutulacak derslerin kitaplarını hazırlamak üzere oluşturulan kurum aşağıdakilerden hangisidir? A) Encümen-i Daniş B) Maarif-i Umumiyye Nezareti C) Encümen-i Şuara D) Darü'l-Maarif E) Darü'l-Muallimat Çözüm: Özelikleri verilen kurum Encümen-i Dâniş tir. Fransız Akademisi örnek alınarak Mustafa Reşit Paşa tarafından kurulmuştur. Amacı ileride kurulacak olan üniversitede (darülfünûn) okutulmak üzere Arapça, Farsça ve Batı dillerinde yazılmış eserleri tercüme etmek, Türkçede değişik fenlere ait ihtiyaç duyulan eserlerin sayısını artırmak, Türk dilinin gelişmesine hizmet etmektir. 11 Diğer sayfaya geçiniz.

12 30. Aşağıdakilerden hangisi Ömer Seyfettin'in, konusunu tarihten alan hikâyelerinden biri değildir? A) Pembe İncili Kaftan B) Topuz C) Bahar ve Kelebekler D) Vire E) Forsa 33. Âşıkım dirsen belâ-yı aşkdan âh eyleme Âh idüp ağyârı esrârından âgâh eyleme Bu beyitte şair, âşığın neyi gizlemesi gerektiğini dile getirmektedir? A) aşk B) âh C) ağyâr D) âşık E) âgâh Çözüm: Bahar ve Kelebekler, Ömer Seyfettin in konusunu günlük hayattan alan hikâyelerinden biridir. Diğerleri ise konusunu tarihten alır. 31. Aşağıdakilerden hangisi, Ahmet Haşim'in şiirlerinde sıkça ele aldığı temalardan değildir? A) Aşk B) Göl C) Ölüm D) Kaçış E) Tarih Çözüm: Beytin günümüz Türkçesine aktarılmış hâli şöyledir: Âşık olduğunu iddia ediyorsan aşk derdinden ah edip yakınma ki başkaları sırrından (aşkından) haberdar olmasın. Burada sır olarak görülen aşk tır ve onun gizlenmesi istenmektedir. Çözüm: Ahmet Haşim, şiirinde psikolojisinin ve sanat anlayışının da etkisiyle bireysel konulara ağırlık vermiştir. Özellikle doğa manzaralarına -özellikle karanlık ve melankoliyi çağrıştıranlar-, aşk, ölüm ve kaçış temalarına bolca yer vermiştir. Tarih ise bireysel olmaktan ziyade biraz daha toplumsal içeriklidir. Bu nedenle tarih, Haşim in şiirinde ele aldığı temalardan değildir. 32. Aşağıdakilerden hangisi Garip şiiri için söylenemez? A) Söz oyunlarına yer vermez. B) Günlük konuşma diliyle yazılır. C) Büyük kentlerdeki orta hâlli insanların yaşamını işler. D) Vezin ve kafiyeyi önemser. E) Mizah yoluyla toplumsal eleştiride bulunur. Çözüm: Garip şiiri vezin ve kafiyeyi önemsemez, şiirlerinde özellikle şairanelikten kaçınırlar ve biçimsel kuralları şiire bir ayak bağı olarak görürler. Cevap D 34. Türk edebiyatında fabl, mizah ve hiciv gibi türlerin önde gelen örneklerinden biri olan eserini II. Murat'a sunmuştur. Eser; şahsi yetenek ve yeterliklerini hesaba katmayan, başından büyük işlere girişenlerin hayatta düştükleri acıklı ve gülünç durumları alegorik bir tarzda anlatmaktadır. Bu parçada sözü edilen eser ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir? A) Siham-ı Kaza Nefî B) İşretname Revani C) Muradname Bedr-i Dilşad D) Garibname Âşık Paşa E) Harname Şeyhî Çözüm: Parçadaki fabl, mizah, hiciv gibi türlerin önde gelen örneklerinden biri ve "II. Murat Dönemi" ipuçlarından ve eserin içeriğine ait bilgilerden Şeyhî nin Harname si ulaşılır. 12 Diğer sayfaya geçiniz.

13 35. Oldu hevâlar mu'tedil geldi bahâr-ı dil-güşâ Sürsün safâsın âlemin zevk etsin erbâb-ı safâ Bu beytin vezni aşağıdakilerden hangisidir? A) mef ûlü fâ ilâtün mef ûlü fâ ilâtün B) müstef ilün müstef ilün müstef ilün müstef ilün C) mefâ îlün fe ûlün mefâ îlün fe ûlün D) müstef ilâtün müstef ilâtün müstef ilâtün müstef ilâtün E) mefâ îlün mefâ îlün mefâ îlün fe ûlün Çözüm: Oldu hevâlar mu tedil geldi bahâr-ı dil-güşâ. _ /. _ /. _ /. _ Sürsün safâsın âlemin zevk etsin erbâb-ı safâ. _/. _/. _/. _ Vezni: müstef ilün müstef ilün müstef ilün müstef ilün dür. I. mısrada du, di, rı hecelerinde; II. mısrada bı hecesinde imale yapılmıştır. Ayrıca II. mısrada etsin erbab arasında da ulama yapılmıştır. 37. Esrârını dil zaman zaman söyler imiş Hengâme-i gamda dâstân söyler imiş Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne Ben sabr ederim diyen yalan söyler imiş Divan şiirinde; kendine özgü vezinlerle yazılan, dört mısralık tek bentten oluşan ve bir örneği verilen nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir? A) Murabba B) Müstezat C) Rubai D) Terbi E) Kıta Çözüm: Bendin uyak düzeni a a x a dır. Ayrıca soru kökündeki dört mısralık tek bent ifadesi de rubainin özelliklerindendir. 38. Ne efsûnkâr imişsin âh ey dîdâr-ı hürriyyet Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten Yukarıdaki beyitte altı çizili tamlamayla hangi edebî sanat yapılmıştır? A) Kinaye B) Mecazımürsel C) Teşbih D) Tariz E) Kapalı istiare 36. Aşağıdakilerden hangisi Sebkihindî nin özelliklerinden biri değildir? A) Sözün kısa, anlamın derin olması B) İkiden fazla sözcükle oluşturulan tamlamalara sıklıkla yer verilmesi C) Tasavvuf ve ızdırap gibi konuların daha çok işlenmesi D) Bir üslup özelliği olarak alışılmamış bağdaştırmalara yer verilmesi E) Türk edebiyatındaki en önemli temsilcilerinin XVI. yüzyılda yetişmiş olması Çözüm: Sebkihindî, Türk edebiyatına XVII. yüzyılda girmiş, en güçlü örnekleri ise XVIII. yüzyılda verilmiştir. Bu nedenle E seçeneğindeki bilgi yanlıştır. Çözüm: dîdâr-ı hürriyyet tamlamasının karşılığı hürriyetin yüzü dür. Bu ifadede, hürriyet canlı bir varlığa benzetilmiş ancak özelliğin asıl sahibi olan varlık (kendisine benzetilen) söylenmemiştir. Kendisine benzetilenin söylenmediği istiare türü de kapalı istiaredir. 39. Aşağıdakilerden hangisi, karşısında verilen İslamiyet öncesi türün İslamiyet sonrası dönemdeki karşılığı değildir? A) Sagu Ağıt B) Sav Atasözü C) Şlok Taşlama D) Kojan Şarkı E) Koşuk Koşma Çözüm: Sagu, İslâmiyet öncesindeki ağıt ın; sav, atasözünün ; koşuk da koşma nın karşılığıdır. Kojan Altay Türkçesinde şarkı, türkü anlamına gelir ve İslâmiyet öncesinde kullanılmıştır. Bunun İslâmiyet sonrası karşılığı ise şarkı dır. Şlok / Şloka ise aslı Sanskritçe olan ve eski Türk şiirinde kullanılan "manzume" anlamındaki bir terimdir. Dolayısıyla taşlama ile bir ilgisi yoktur. 13 Diğer sayfaya geçiniz.

14 40. Türk edebiyatında tekerlemeler, bazı halk oyunlarındaki olağan dışı kişiler ve olaylar, halk şiirindeki bazı şathiyeler ----le benzerlik göstermektedir. Bu cümlede boş bırakılan yere, aşağıdaki edebiyat akımlarından hangisi getirilmelidir? A) natüralizm B) romantizm C) klasisizm D) sürrealizm E) sembolizm 42. Öğretmen bir metni, sıfatların olduğu yerleri boş bırakarak tahtaya yazar ve bu boşluklara uygun sözcüklerin yazılmasını ister. Sıfat öğretimine yönelik bu etkinlik aşağıdakilerden hangisine uygundur? A) Kavratma B) Sezdirme C) Çözümleme D) Ezberletme E) Birleştirme Çözüm: Soruda verilen türlerin olağanüstülükler içermesi ve aklın sınırlarını zorlayan masalımsı havası bu türleri sürrealizm le ilişkilendirir. Cevap D Çözüm: Örnekte verilen etkinlikle öğrencilerin sıfatların kelime grubu ve cümle içerisindeki görevlerini görmelerine yardım edecek, sıfatların işlevlerini fark etmelerine katkıda bulunabilecek bir uygulama gerçekleştirilmektedir. Öğrencilere belli bir kural verilmemiş, bu kuralın kavranmasına yönelik çalışma yapılmamıştır. Cümle ya da kelime grubu analizine girilerek kelimelerin kelime grubu içerisindeki görevleri çözümlenmemiştir. Kurallar öğrencilere ezberletilmemiştir. Farklı kurallar ve birimlerin birleştirilmesi istenmemiştir. Görüleceği üzere öğretmen, öğrencilerinin sıfatların işlevlerini sezmelerini istemektedir. 41. Yapılandırıcı yaklaşıma göre dil bilgisi öğretiminde aşağıdakilerden hangisi öncelikli değildir? A) Dilin kurallarının öğretilmesine ağırlık verilir. B) Dil becerileri temel alınır. C) Etkinlikler yoluyla gerçekleştirilir. D) Dildeki her birim bağlamla ilişkilendirilir. E) Dilin kullanımı esas alınır. Çözüm: Yapılandırmacı yaklaşıma göre dil bilgisi öğretiminde dil becerileri temel alınarak dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesine odaklanılır. Dil bilgisi öğretimi de yapılandırmacı yaklaşımın bütün uygulamalarında olduğu gibi öğrencinin etkin olduğu öğrenmeleri sağlayan etkinlikler yoluyla gerçekleştirilir. Dildeki her birimin anlama katkısı araştırılır ve işlevleri üzerinde durularak dil bilgisi birimlerinin bağlama katkısı sorgulanır, araştırılır. Dilin etkili ve doğru kullanılması amaçlanır. Ancak dil bilgisi öğretiminde yapılandırmacı yaklaşım içerisinde kesinlikle dil kurallarının öğretilmesine ağırlık verilmez. Kuralların ezberlenmesi istenmez, sezilmesi ve doğru ifade yapıları içerisinde etkin kullanılmasına çalışılır. 43. Türkçe öğretmeni önce sıfatların özellik ve görevlerinden söz eder, ardından sıfat türlerini örneklerle açıklar. Bu uygulama aşağıdakilerden hangisine uygundur? A) Genelden özele B) Özelden genele C) Sezdirme D) Çözümleme E) Karşılaştırma Çözüm: Öncülde verilen uygulama öğretmenin genelden hareketle özele ulaştığı bir faaliyettir. Konu genel hatlarından, temel görevlerinden başlanarak anlatılmış, daha sonra detaylandırılmıştır. Özelden genele bunun tam aksidir. Sezdirmede ise öğretmenin böylesi bir açıklama yapması söz konusu değildir, öğrenciler kendilerine sunulan örneklerden hareketle sıfatların özelliklerini fark ederler. Çözümlemede ise kelimeleri türleri ve görevleri açısından ayrıştırarak inceleme söz konusudur. 14 Diğer sayfaya geçiniz.

15 44. Öğretmen, derste öğrencilerin kullandıkları edebiyat, eser, rehber, telaffuz, mesaj, mektup sözcüklerinin Türkçe olmadıkları için kullanılmaması gerektiğini söyler. Bu durum aşağıdaki yargılardan hangisiyle çelişir? A) Düşünceyle dil arasında doğrudan bir ilişki vardır. B) Dil, kültürün en önemli aktarıcısıdır. C) Diller arasında kelime alışverişi olabilir. D) Dil, insanın dünyayı tanıma aracıdır. E) Hint-Avrupa dilleri geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Çözüm: Dillerin arasında kelime alışverişinin olması doğaldır. Bu çoğu kez farklı kültür dairesindeki milletlerin sosyal hayatın farklı cephelerinde karşılaşmalarından, karşılıklı bir kültürel alışverişte bulunmalarından kaynaklanır. Bu nedenle öncülde verilen ifade öncelikle diller arasında kelime alışverişinin olmasının doğal olmasıyla çelişir. görsel ekleyebilirler yahut görsel bir anlatıma yaklaşmak için betimleme cümleleri ekleyebilirler. Paragrafta yer alan metinle ilgili yazarın ifade ettiği düşünceler özetlenebilir, bu metinden hareketle Konya Havzası ile ilgili çeşitli çıkarımlara ulaşılabilir. Ancak bu metinde Konya Havzası nın kendine has güzelliği üzerinde durulmakta, oradaki bozkırlaşma kötü bir durum olarak ele alınmamaktadır. Bu nedenle öğrencilerden, paragrafta bir güzellik olarak ele alınan duruma yönelik, orada bir sorun olduğu varsayımıyla çözüm üretme çalışmalarına girişilmemelidir. Böylesi bir çalışma metin yazarının aktarmak istediği duygu ve düşüncelerinin önemsizleşmesine, ele aldığı konunun çok ötesinde bir sorunun çözümüne girişilmesine yol açabilir ve metindeki özgün duygu ve düşüncenin kaybolmasına neden olabilir. Bu nedenle metinle ilgili çözüm üretme yapılmamalıdır. 45. Bir proje kapsamında yolum Konya Havzası na düştü. İki yılda toplam km.lik yol aldık Konya Havzası nda. İlk durağımız, ülkemizin beyaz incisi Tuz Gölü oldu. Sonra bu uçsuz bucaksız beyazlığı batımıza alarak ilerledik. Bozkırların arasından geçerken Ahmet Hamdi Tanpınar ın Bu şehir bozkırın tam çocuğudur. Onun gibi kendini gizleyen esrarlı bir güzelliği vardır. sözlerini anımsadım. Bu güzelliklerden sonra derinliği 100 metreden fazla olan Obruk Gölü, enfes bir görsel şölenle karşıladı bizi. Derken Beyşehir Gölü bütün ihtişamıyla karşımıza çıkıverdi. Gölün güzelliği karşısında, Selçuklu Sultanı Alâattin Keykubat, boş yere yazlık sarayını buraya yaptırmamış. diye düşünmeden edemedim. Bu metin kullanılarak aşağıdaki etkinliklerden hangisi yapılamaz? A) Metinler arası okuma B) Görselleştirme C) Özetleme D) Çıkarım yapma E) Çözüm üretme Çözüm: Öncülde yer alan metinde farklı metinlere yönelik gönderimler bulunmaktadır, ayrıca bahsi geçen yerlerle ilgili öğrenci bu metinden hareketle bir okuma faaliyetine girişebilir, okuyacağı metinle bu metni ilişkilendirebilir, karşılaştırabilir. Metinde belirli bir coğrafî alandan bahsedilmektedir. Öğrenciler bu metne, bahsi geçen yerlerle ilgili 46. Çanakkale Zaferi ni anlatan resim sergisini gezen öğrencilere Çanakkale Türküsü dinletilir ve onlardan o dönemle ilgili hayal, duygu ve düşüncelerini yazmaları istenir. Bu etkinlik aşağıdakilerden hangisine uygundur? A) Yaratıcı yazma B) Serbest yazma C) Grup olarak yazma D) Duyulardan hareketle yazma E) Kontrollü yazma Çözüm: Bir resimden, bir müzikten hareketle yazma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi duyulardan hareketle yazma dır. Yaratıcı yazmada bireylere verilen kelimelerden çağrışımlar üretmeleri ve bunları bütünlük içerisinde vermeleri istenirken serbest yazmada konu ve tür sınırlandırması yapılmaz. Grup olarak yazmada bireyler, verilen konunun farklı yönlerini ele alan, kendi oluşturdukları yazıları iş birliği içerisinde bir araya getirerek bütünlük arz eden bir metin oluşturmaları söz konusu iken kontrollü yazma ile dil bilgisi kuralları, anlatım kalıp ve birimlerinin kavranması için öğretmeni süreç içerisinde kontrolüyle gerçekleştirilen kimi kez paragrafların yerleri değiştirilerek öğrencilerden bunları anlamlı bir şekilde birleştirmelerinin istendiği çalışmalar gerçekleştirilir. Öncülde verilen uygulama bu nedenle yalnızca duyulardan hareketle yazma ile ilişkilendirilebilinir. Cevap D 15 Diğer sayfaya geçiniz.

16 47. Dil becerilerini birbirinden kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir. Bir dil becerisi geliştirilirken başka bir dil becerisinin gelişmesine de katkı sağlanır. Bu durum aşağıdaki kazanımlardan hangisinde görülmektedir? A) Dinlediklerinde yer alan öznel ve nesnel yargıları ayırt eder. B) Konuşmasını, belirlenen sürede ve teşekkür cümleleriyle sona erdirir. C) Okuduklarını kendi cümleleriyle kronolojik sıra ve mantık akışı içinde özetler. D) Yazısına, konunun ve türün özelliğine uygun bir giriş yapar. E) Basit, türemiş ve birleşik fiillerin kuruluş ve anlam özelliklerini kavrar. Çözüm: Öğrencilerin okuduklarını kendi cümleleriyle kronolojik sıra ve mantık akışı içinde özetlemesi ancak yazma ya da konuşma becerilerini işe koşması, anlatım yollarından birini seçmesi ile gerçekleşir. Özetleme bir anlatma işidir, ister yazılı ister sözlü olsun. Bu nedenle bu kazanımın konuşma ve yazma ile ilişkisi önemli bir derecedir. Ancak diğer seçeneklerde yer alan kazanımlar yoğun bir şekilde yalnızca bir dil becerisine yöneliktir ve diğer dil becerileriyle olan ilişkisi okuduklarını özetlemedeki kadar yoğun değildir. 48. Çocuk, dili çevresiyle kurduğu ilişkilerden ve çevresindeki insanlarla etkileşerek öğrenir. Dil gelişmeden, öğrenme mümkün olmaz. Öğrenme dili gerektirir, dil de öğrenmeyi etkiler. Bu paragrafta açıklanan dil öğretim yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilişsel B) Geleneksel C) İşlemsel D) Davranışçı E) Yapılandırıcı 49. Türkçe öğretmeni öğrencilerin sunumlarını dinlerken öğrencilerin konuşma kurallarını uygulayıp uygulamadığını evet-hayır-kısmen gibi ölçütlere göre değerlendirmektedir. Bu uygulama hangi ölçme aracına uygundur? A) Ürün dosyası B) Kontrol listesi C) Gözlem formu D)Görüşme formu E) Sözlü değerlendirme Çözüm: Öğretmenin öğrencilerin sunumları esnasında yaptığı, onların çeşitli konuşma kurallarını yordadığı değerlendirmede kullandığı ölçme aracı gözlem formudur. Sözlü değerlendirmede kuralların kullanılmasının gözlenmesi değil, içerik ve sunum üzerinde durulur. Ürün değerlendirmesi sunum yapıldıktan sonra bizzat sunumun kendisine yöneliktir ve süreç değerlendirmesi dikkate alınır. Kontrol listesinde etkinliğin aşamaları saptanır ve o aşamalardaki davranış envanterinde gözlendi ya da gözlenmedi işaretlenir. Görüşme formu ise yapılandırılmış ya da yapılandırılmamış olabileceği gibi görüşmede ele alınacak konuların, soruların yer aldığı formun doldurulmasıyla sağlanır. Bu nedenle öğretmenin yaptığı değerlendirme gözlem formu nun ölçme aracı olduğu bir değerlendirmedir. 50. Öğrencilerin dinleme, okuma, konuşma, yazma becerilerinin gelişimini her ay sonunda düzenli olarak değerlendiren öğretmen, I. sonuç değerlendirme, II. III. süreç değerlendirme, başlangıç değerlendirme yöntemlerinden hangilerini kullanmaktadır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III Çözüm: Alanyazın incelendiğinde yapılandırmacı dil öğretimi yaklaşımının temel savları olarak bireylerin dili öğrenmesi çevresiyle kurduğu etkileşimlerle gerçekleştiği, bu etkileşimle yeni bilgileri öğrenir ve zihnini gelişmenin sağlandığı, dil öğrenmenin sadece zihinsel gelişimine değil; sosyal ilişkilere de bağlı olduğu üzerinde durulmaktadır. Ayrıca dilin doğası ve işlevleri zihinsel gelişimin bir parçası olarak görülmekte, çocuğun dil becerilerini geliştirmeden öğrenmesi ve dünyayı anlamlandırması mümkün olmadığı ifade edilmektedir. Yapılandırmacı yaklaşım bu savunuları ile seçeneklerde sunulan diğer yaklaşımlardan ayrışmaktadır. Çözüm: Öğretmen her ay sonunda düzenli olarak öğrencilerin dinleme, okuma, konuşma ve yazma becerilerini gözlemlemekte ve öğrencilerini değerlendirmektedir. Burada bir üründen ya da bitmiş bir çalışmanın sonucunun değerlendirilmesinden bahsedilmemektedir. Dil gelişimi devam etmekte, öğretmenin bu gelişimi gözlemlenmektedir. Başlangıç değerlendirmesi ise öğrencilerin dil becerilerinin başından itibaren öğretmenin gözlem yapması söz konusu olamayacağı için, bundan daha önemlisi bir işe, bir göreve, bir faaliyete başlama gibi bir durumun mevzu bahis olmadığı için mümkün değildir. Öğretmen bu değerlendirmesinde yalnızca süreci değerlendirmektedir. 16

Daha göster

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır