rahman suresi oku / RAHMAN SURESİ - Rahman Suresi Oku (Arapça-Türkçe) | Okuma

Rahman Suresi Oku

rahman suresi oku

Rahman Suresi Arap&#;a, T&#;rk&#;e Anlamı Ve Okunuşu: Rahman Duası Faydaları Ve Faziletleri (Tefsir Ve Diyanet Meali Dinle)

Rahman Suresi Arapça bilmeyenler tarafından Türkçe okunabilecek bir suredir. Ayrıca Arapça olarak anlamını öğrenemeyen kişilerin Türkçe olarak okuması ve anlamını da öğrenmesi gerekir. Rahman Suresi pek çok konudan bahsetmektedir. Öğrenilen konuların günlük yaşamda uygulanması kişiye salih amel işleme şansı verir.

Rahman suresi, insanın ve cinlerin yaratılışını anlatır. Dünya’daki her şeyin bir düzende yaratıldığını, bu düzenin sahibinin Allah olduğunu gösterir. İnkar eden kimseler için cehennem azabı bulunduğunu, Allah’a iman eden kişileri güzel olayların beklediğini anlatır. Akdeniz ve Atlas Okyanusunun birleşmemesinin Allah tarafından olduğunu da anlatmaktadır.

Rahman Suresi, Allah’ın verdiği nimetler üzerinde sıkça durmaktadır. Allah’ın hangi nimetlerinin yalanlanabileceği sorusu, sure içinde 31 ayrı yerde geçmektedir. Böylelikle insanlardan beklenen şükür olduğunu, her duruma yardım edecek kişinin Allah olduğu belirtilmektedir.

Rahman Suresi Türkçe Okunuşu

  1. Er rahman.
  2. Alleme lkur'ane.
  3. Halekal insane.
  4. Allemehul beyan.
  5. Eş şemsu vel kameru bi husban.
  6. Ven necmu veş şeceru yescudan.
  7. Ves semae rafeaha ve vedaal mizan.
  8. Ella tatğav fil mizan.
  9. Ve ekıymul vezne bil kıstı ve la tuhsirul mizan.
  10. Vel erda vedaaha lil enam.
  11. Fiha fakihetuv ven nahlu zatul ekmani.
  12. Vel habbu zul asfi ver rayhan.
  13. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  14.  Halekal'insane min salsalin kelfahhari.
  15. Ve hale kalcanne min maricin min narin.
  16. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  17. Rabbulmeşrikayni ve rabbulmağribeyni.
  18. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  19. Mereclbahreyni yeltekıyani.
  20. Beynehuma berzahun la yebğıyani.
  21. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  22. Yahrucu minhumellu'lu velmercanu.
  23. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  24. Ve lehulcevarilmunşeatu fiylbahri kela'lami.
  25. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  26. Kullu men 'aleyha famin
  27. Ve yebka vechu rabbike zulcelali vel'ikrami.
  28. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  29. Yes'eluhu men fiyssemavati vel'ardı kulle yevmin huve fiy şe'nin.
  30. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  31. Senefruğu lekum eyyuhessekaleni.
  32. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  33. Ya ma'şerelcinni vel'insi inisteta'tum en tenfusu min aktarissemavati vel'ardı fenfuzu la tenfizune illa bisultanin.
  34. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  35. Yurselu 'aleykuma şuvazun min narin ve nuhasun fela tentesırani.
  36. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  37. Feizenşakkatesissemau fekanet verdeten keddihani.
  38. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  39. Feyevmeizin la yus'elu 'an zenbihi insun vela cannun.
  40. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani
  41.  Yu'refulmucrimune bisiymahum feyu'hazu binnevasıy vel'akdami.
  42. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  43. Hazihi cehennemulletiy yukezzibu bihelmucrimune.
  44. Yetufune beyneha ve beyne hamiymin anin.
  45. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  46. Ve limen hafe mekame rabbihi cennetani.
  47. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  48. Zevata efnanin.
  49. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  50. Fiyhima 'aynani tecriyani.
  51. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibani.
  52. Fiyhima min kulli fakihetin zevcani.
  53. Febieyyi alai rabbikuma tukezziban.
  54. Muttekiiyne ala furuşim betainuha min istebrak ve cenel cenneteyni dan.
  55. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban.
  56. Fihinne kasıratut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve la can.
  57. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban.
  58. Ke ennehunnel yakıtı vel mercan.
  59. Fe be eyyi alai rabbikuma tukezziban.
  60. Hel cezaul ıhsani illel ihsan.
  61. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban.
  62. Ve min dunihima cennetan.
  63. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  64. Mudhammetan
  65. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  66. Fihima aynani neddahatan.
  67. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  68. Fihima fakihetuv ve nahluv ve rumman
  69. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  70. Fihinne hayratun hısan
  71. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  72. Hurum maksuratun fil hıyam
  73. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  74. Lem yatmishunne insun kablehum ve la can
  75. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  76. Muttekiiyne ala rafrafin hudriv ve abkariyyin hısan
  77. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
  78. Tebarakesmu rabbike zil celali vel ikram.

Rahman Duası Faydaları ve Faziletleri

70 kez okunduğunda için daralmasını engeller.

Bunalımda olan kişilerin sıklıkla okuması gerekir.

Rahman Suresini sürekli okumak kişilere hayır getirir.

Hadid ve Vakıa Sureleri ile sürekli okunan kişiye Firdevs Cennetinin Sahibi hitabında bulunacağı belirtilmiştir.

Allah’tan yardım istemek için okuyan kişiye Allah yardım eder.

Rızkı arttırır, zor durumdakilere yardım eder.

Zengin olmayı, geçim sıkıntısı çekmemeyi sağlar.

Rahman Suresi Yerine Hangi Sure Okunur?

 Rahman Suresi hem anlam hem de fazileti açısından tek olan bir suredir. Bu sebeple yerine okunan başka sureler Rahman Suresinin tam karşılığını sağlamamaktadır. Surenin okunamadığı durumlarda okunabilecek başka bir sure ile ibadete devam edilmesi gerekir. İbadetleri yarım bırakmamak gerekir.

Rahman Suresi Hangi Durumlarda Okunur?

Rahman Suresi, istenen her an ve durumda okunabilmektedir. Allah’ın nimetleri hakkında bilgi almak; Dünya, insan ve cinlerin yaratılışını öğrenmek için okunabilir. Allah’tan yardım dilemek, rızık kapılarını açmak için okunabilmektedir. Faziletlerini alabilmek için belirtilen zamanlarda ve belirtilen sayılarda okunması gerekir.

RAHMAN SURESİ OKUNUŞU, Rahman Suresi Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı, Meali ile Tefsiri

Rahman Suresi Türkçe Anlamı

Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla

Rahmân,

Kur'an'ı öğretti.

İnsanı yarattı.

Ona anlayıp açıkça anlatmayı öğretti.

Güneş ve ay bir belirli bir hesâba göre hareket etmektedir.

Yıldızlar da ağaçlar da Allah'a secde ederler.

Göğe gelince, Allah onu yükseltti, kâinattaki mükemmel ahengi sağlayan ölçü ve dengeyi koydu.

Ta ki siz de bundan ders ve örnek alıp ölçüyü aşmayasınız!

Öyleyse tarttıklarınızı adâletle dosdoğru tartın ve hiçbir zaman ölçüyü eksik tutmayın!

Yeryüzüne gelince, Allah onu tüm canlılar için yayıp döşedi.

Orada çeşit çeşit meyveler, ürünler ve salkımlarla yüklü hurma ağaçları vardır.

Sapları ve yaprakları hayvanlara yiyecek olarak kullanılan taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Allah insanı kiremit gibi pişmiş bir çamurdan yarattı.

Cinleri de dumanı olmayan saf bir ateş alevinden yarattı.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.

Fakat aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbirine karışmazlar.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Deniz üzerinde koca dağlar gibi yüzüp giden devâsâ gemiler O'nundur.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Yeryüzünde bulunan herkes fânidir.

Yalnız sonsuz büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâkî kalacaktır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Göklerde ve yerde bulunan her canlı tüm ihtiyaçlarını O'ndan ister. O ise, sayısız isim ve sıfatlarıyla her an sınırsız tecellî ve yaratma hâlindedir.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Ey cin ve insan topluluğu! Yakında hesabınızı görmek üzere sizin için de boş vaktimiz olacak!

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin hududundan geçip gitmeye gücünüz yetiyorsa, haydi geçin gidin bakalım! Şunu bilin ki, onları ancak üstün bir güç, kuvvetli bir delil ve bilgi ile geçebilirsiniz.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Üzerinize dumansız bir ateş alevi ve erimiş bir bakır gönderilir de ne yapsanız Allah'ın azabından kurtulamaz, kendinize yardım edecek kimse de bulamazsınız.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Gök yarılıp kızarmış yağ gibi kıpkırmızı bir güle dönüştüğünde son derece korkunç bir hal alacak ve müthiş işler olacak!

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Artık o gün ne insanlara ne de cinlere günahları sorulur.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Ömürlerini günahla doldurmuş inkârcı suçlular simalarından tanınırlar; derhal perçemlerinden ve ayaklarından kıskıvrak yakalanıp cehenneme atılırlar.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

İşte kâfirlerin dünyada iken varlığını inkâr edip durdukları cehennem!

Şimdi onlar, cehennem ateşiyle kaynar su arasında devamlı döner dururlar.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Rabbinin huzuruna çıkıp hesap vermekten korkan kimseye iki cennet vardır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Her iki cennet de türlü türlü meyveler veren sık yapraklı ağaçlarla doludur.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

İkisinde de akıp giden iki pınar vardır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

İkisinde de her çeşit meyveden çifter çifter vardır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Cennetlikler, orada astarları kalın atlastan dokunmuş döşekler üzerine kurulurlar. Her iki cennetin olgunlaşmış meyveleri de ellerinin altında, hemen erişilip toplanıverecek yakınlıktadır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

cennetlerde bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş öyle tatlı bakışlı güzel kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan eli değmiştir ne de cin.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

kadınlar güzellik ve parlaklıkta sanki yakut ve mercandırlar.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

İyiliğin mükâfatı böyle iyilikten başka ne olabilir ki?

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Baştanbaşa yemyeşil iki cennet.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

İkisinde de gürül gürül akan iki pınar vardır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Her ikisinde de türlü türlü meyveler, hurmalar, narlar bulunur.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Bunların içinde iyi huylu, güzel yüzlü hanımlar vardır.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Onlar çadırlarda sadece eşleri için ayrılmış gözlerinin siyahı simsiyah, beyazı bembeyaz fevkalade güzel hûrilerdir!

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Daha önce kendilerine ne bir insan eli değmiştir, ne de cin.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

cennetlerdekiler, yeşil yastıklara ve harikulade güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.

Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz?

Sonsuz büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin ismi ne yücedir!


Karşılaştır Rahmân Sûresi 1: 1,2. O Rahmân (olan Allah), Kur'ân'ı öğretti.

Karşılaştır Rahmân Sûresi 2: 1,2. O Rahmân (olan Allah), Kur'ân'ı öğretti.

Karşılaştır Rahmân Sûresi 4: Ona beyânı (açıkça anlatmayı) öğretti.

Karşılaştır Rahmân Sûresi 5: Güneş ve ay, bir hesâba göre (hareket etmekte)dir.

اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ ﴿٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi 6: (Gövdesiz olarak yerde biten) bitkiler de ağaçlar da (Allah'a) secde ederler.

وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ ﴿٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi 7: Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı (umum kâinâtta adâlet ve dengeyi) koydu.

وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ ﴿٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi 8: Tâ ki tartıda haddi aşmayın!

اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ ﴿٨﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi 9: Ve tartmayı adâletle dosdoğru yapın, hem tartıda eksiklik etmeyin!

وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ ﴿٩﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Yere gelince, onu mahlûkat için alçalttı (yaşamaya elverişli bir şekilde döşedi).

وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ ﴿١٠﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Orada meyveler ve tomurcuklu hurma ağaçları vardır.

ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ ﴿١١﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Yapraklı hubûbât ve hoş kokulu bitkiler (vardır).

وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ ﴿١٢﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (Ey insanlar ve cinler!) O hâlde Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٣﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (O,) insanı pişmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı.

خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِۙ ﴿١٤﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Cânnı (cinlerin babasını) ise, ateşin dumansız alevinden yarattı.

وَخَلَقَ الْجَٓانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍۚ ﴿١٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (O, yaz ve kış için farklı farklı olan) iki doğunun Rabbi ve iki batının Rabbidir!

رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ ﴿١٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٨﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.

مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ ﴿١٩﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (Ama) aralarında bir engel vardır; birbirine tecâvüz etmezler (karışmazlar)!

بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ ﴿٢٠﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢١﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi O ikisinden inci ve mercan çıkar!

يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ ﴿٢٢﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢٣﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Denizde koca dağlar gibi yükseltilmiş (akıp giden) gemiler, O'nundur!

وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ ﴿٢٤﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ ﴿٢٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Onun (o yerin) üzerindeki herkes (ve herşey) fânîdir.

كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ ﴿٢٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (Ancak) celâl (azamet ve kahır) ve ikram sâhibi Rabbinin vechi (Zât'ı ve O'nun rızâsı için olan şeyler) bâki kalır.

وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ ﴿٢٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢٨﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Göklerde ve yerde kim varsa, (ihtiyaçlarını) O'ndan ister. O, her gün (her an) bir iştedir!

يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ ﴿٢٩﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٠﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Ey insanlar ve cinler! Yakında size (hesâbınızı görmek için) yöneleceğiz!

سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ ﴿٣١﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٢﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin sınırlarından geçip gitmeye gücünüz yetiyorsa, haydi geçin gidin! (Hâlbuki) bir kuvvet olmadıkça, çıkıp gidemezsiniz!

يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ ﴿٣٣﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٤﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Üzerinize ateşten (dumansız) bir alev ve alevsiz bir duman gönderilir dekurtulamazsınız.

يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ ﴿٣٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Artık o zaman gök yarılıp da erimiş yağ gibi (kıpkırmızı) bir gül hâline gelir!

فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ ﴿٣٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٨﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Artık o gün (günahkârlar hemen tanındıklarından) ne insan, ne de cin günâhından(öğrenmek için) sorulmaz!

فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ ﴿٣٩﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٠﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Günahkârlar sîmâlarıyla (yüzlerinin karalığıyla) tanınır, derhâl perçemlerinden ve ayaklarından yakalanır (da Cehenneme atılıverirler)!

يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِس۪يمٰيهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاص۪ي وَالْاَقْدَامِۚ ﴿٤١﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٢﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi 43, Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!

هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَۢ ﴿٤٣﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi 43, Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!

يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَم۪يمٍ اٰنٍۚ ﴿٤٤﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ ﴿٤٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (Hesab vermek üzere) Rabbinin huzûrunda (durmaktan) korkan kimse için (Allah'a yakın kılınmış kullar olan sâbikun için Adn ve Naîm olarak) iki Cennet vardır!

وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ جَنَّتَانِۚ ﴿٤٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ ﴿٤٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (O her iki Cennet de) dallar (çeşit çeşit meyveli ağaçlar) sâhibidirler!

ذَوَاتَٓا اَفْنَانٍۚ ﴿٤٨﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٩﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi İkisinde de akan iki pınar vardır!

ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ ﴿٥٠﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥١﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi İkisinde de her meyveden çifter çifter (çeşitler) vardır.

ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ ﴿٥٢﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٣﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (Onlar o gün), astarları kalın atlastan döşekler üzerinde yaslanan kimselerdir. İki Cennetin de olgunlaşmış meyveleri (kendilerine) yakındır (toplaması kolaydır)!

مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ ﴿٥٤﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Onlarda (kocalarından) başkasına bakmayan kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!

ف۪يهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِۙ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ ﴿٥٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٥٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Sanki onlar yâkut ve mercan gibidirler!

كَاَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُۚ ﴿٥٨﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٩﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?

هَلْ جَزَٓاءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ ﴿٦٠﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٦١﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Bu ikisinden başka (amel defterleri sağ eline verilen Ashâb-ı Yemîn için Firdevs ve Me'vâ olarak) iki Cennet daha vardır!

وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِۚ ﴿٦٢﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ ﴿٦٣﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (Onun her ikisi de) yemyeşildirler!

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٦٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi İkisinde de fışkıran iki pınar vardır!

ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ ﴿٦٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٦٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi İkisinde de (her nevi' emsâli görülmemiş) meyve, hurma ve nar vardır!

ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ ﴿٦٨﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٦٩﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Onlarda (o Cennetlerde), hayırlı (iyi huylu) güzel hanımlar vardır!

ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ ﴿٧٠﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٧١﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (İnciden) çadırlar (cibinlikler) içinde perdelenmiş hûriler!

حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ ﴿٧٢﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٧٣﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Onlardan (kocalarından) önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!

لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ ﴿٧٤﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٧٥﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi (Onlar) yeşil yastıklara ve (hârikulâde) güzel döşeklere yaslanmış kimselerdir.

مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ ﴿٧٦﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?

فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٧٧﴾

Karşılaştır Rahmân Sûresi Celâl (azamet ve kahır) ve ikram sâhibi Rabbinin ismi ne yücedir!

تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ ﴿٧٨﴾

Rahman suresi oku - Rahman suresi anlamı, tefsiri, T&#;rk&#;e ve Arap&#;a okunuşu (Diyanet Meali)

Haberin Devamı

Rahman Suresi Ölülere Okunur mu?

Mezarlık ziyaretlerinde Fatiha ve Kevser suresi ile birlikte okunmasında bir sakınca yoktur.

Rahman Suresi Özellikleri

Rahman Suresi insan ve cinlere seslenir. Onları cehennem azabına karşı uyarırken salih amel işleyenleri cennetle müjdeler.

Rahman Suresi Şifa İçin Okunur mu?

Bu sure hem şifa için hem de maddi sıkıntılardan kurtulmak için Allah'a dua ederken okunabilir.

Rahman Suresi ve Uzun Bağışlanma Duası

Her Müslüman Allah'tan bağışlanma dilemelidir. Bu nedenle Rahman Suresi ve uzun bağışlanma duası sırayla okunabilir.

Rahman Suresini Üzerinde Taşımak

Rahman suresinin üzerinde taşıyan kişileri kaza ve belalara karşı koruduğuna inanılır.

Rahman Suresi Ne Zaman Okunmalı?

Rahman Suresi namazlarda ve günlük ibadetlerde okunmalıdır. Ramazan Ayı boyunca sahur ve iftarda vakitlerinde de okunabilir.

RAHMAN SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Rahman suresi oku - Rahman suresi anlamı, tefsiri, Türkçe ve Arapça okunuşu (Diyanet Meali)

Rahman suresi oku - Rahman suresi anlamı, tefsiri, Türkçe ve Arapça okunuşu (Diyanet Meali)

Rahman suresi oku - Rahman suresi anlamı, tefsiri, Türkçe ve Arapça okunuşu (Diyanet Meali)

Rahman suresi oku - Rahman suresi anlamı, tefsiri, Türkçe ve Arapça okunuşu (Diyanet Meali)

RAHMAN SURESİ DİYANET MEALİ

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Rahmân Kur'an'ı öğretti. ?? İnsanı yarattı. ?3? Ona beyanı (düşünüp ifade etmeyi) öğretti. ?4? Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir. ?5? Otlar ve ağaçlar (Allah'a) boyun eğerler. ?6? Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. ?7? Ölçüde haddi aşmayın. ?8? Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın. ?9? Allah yeri yaratıklar için var etti. ?10? Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır. ?11? Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır. ?12? O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ?13? Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı. ?14? "Cin" i de yalın bir ateşten yarattı. ?15? O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ?16? O iki doğunun ve iki batının Rabbidir. ﴾17﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾18﴿ (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. ﴾19﴿ (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. ﴾20﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾21﴿ O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar. ﴾22﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾23﴿ Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O'nundur. ﴾24﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾25﴿ Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. ﴾26﴿ Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır. ﴾27﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾28﴿ Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır. ﴾29﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾30﴿ Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar! ﴾31﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾32﴿ Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz. ﴾33﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾34﴿ Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız. ﴾35﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾36﴿ Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman (haliniz ne olur?) ﴾37﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾38﴿ İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak. ﴾39﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾40﴿Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. ﴾41﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾42﴿ İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir. ﴾43﴿ Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler. ﴾44﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾45﴿ Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duracağından korkan kimseye iki cennet vardır. ﴾46﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾47﴿ İki cennet de (ağaçlar, meyveler, rengarenk bitkiler gibi) çeşit çeşit güzelliklerle bezenmiştir. ﴾48﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾49﴿ İçlerinde akan iki pınar vardır. ﴾50﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾51﴿ İkisinde de her meyveden çift çift vardır. ﴾52﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾53﴿ Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. Bu iki cennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır. ﴾54﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾55﴿ Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur. ﴾56﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾57﴿ Onlar sanki yakut ve mercandır. ﴾58﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾59﴿ İyiliğin karşılığı, yalnız iyiliktir. ﴾60﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾61﴿ Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır. ﴾62﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾63﴿ O iki cennet koyu yeşil renktedir. ﴾64﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾65﴿ İçlerinde kaynayan iki pınar vardır. ﴾66﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾67﴿İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır. ﴾68﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾69﴿ Onlarda huyları güzel, yüzleri güzel dilberler vardır. ﴾70﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾71﴿ Onlar, çadırlara kapanmış hurilerdir. ﴾72﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾73﴿ Onlara, eşlerinden önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur. ﴾74﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾75﴿ Onlar yeşil yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar, (nimetlenirler). ﴾76﴿ O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? ﴾77﴿ Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı yücedir. ﴾78﴿

Rahman suresi TEFSİRİ

Sûreye Cenâb-ı Allah’ın rahmetinin enginliğini, kulluk görevini yapsın yapmasın bütün kullarına nimet vermesini ifade eden rahmân ismiyle ve O’nun Kur’an’ı öğretmesiyle başlanmakta, böylece dinin irade sahibi varlıklar için nimetlerin en büyüğü olduğuna, din konusunda insanlığa bahşettikleri arasında da Kur’an’ın zirvede bulunduğuna dikkat çekilmektedir (Zemahşerî, IV, 49; rahmân ismi hakkında ayrıca bk. Fâtiha 1/1). “Öğretti” anlamına gelen fiile “alâmet kıldı” mânası da verilebildiğinden bazı müfessirler bu âyetler için şöyle bir yorum yapmışlardır: Allah, Kur’an’ı Hz. Muhammed’in peygamberliğini gösteren, ibretle okuyacaklar için işaretler içeren bir mûcize kıldı (Râzî, XXIX, 84).

İnsanı da yaratanın Allah olduğu belirtilip ona verilen özelliklerin en önemlisinin, duygu ve düşüncelerini açıklayabilme, konuşma ve anlatma yetisi olduğuna işaret edilmektedir. Anlamak, anlatabilmenin ön şartı olduğuna göre burada altı çizilen nimetin idrak ve ifade yetisi olduğu söylenebilir. Böylece bu âyetlerde insanı insan yapan akıl nimeti ve muhâkeme gücünün pratiğe yansıyan yüzü ön plana çıkarılmaktadır. İnsanın, her şeyden önce Allah’a olan kulluğunu idrak ve ifade etmesi, başka insanlarla ilişkilerinde hak ve vecîbelerini kavrayıp bunların gereğini yerine getirmesi, kısaca akıl nimetinin semere verebilmesi hep anlama ve anlatma yetisine bağlıdır; dolayısıyla kültür ve medeniyetleri oluşturan temel faktör de budur. Gülme, ağlama, sevgi veya nefretle bakma, anlamlı söz söyleme, düşündüklerini eyleme dönüştürme, bir sanat eserine şekil verme hep anlama ve anlatma faaliyetinin sonuçlarıdır ve birer anlatım biçimidir. Güzel, düzgün ve etkili söz söylemeyi, bir anlamı belli yöntem ve kurallara göre değişik yollarla ifade etmeyi, anlatım fenomenini kendisine konu edinen belâgat, hitabet, beyân, narratoloji gibi teorik incelemeler; en güçlü örneklerine görsel sanatlarda rastlanmakla beraber esasen herhangi bir alanda anlatım imkânlarını zorlayan sanat akımı ekspresyonizm (dışavurumculuk) ve bu konudaki fikrî çekişmeler, hep insanın bu yetisinin önemini somut biçimde ortaya koyan ürünler ve göstergelerdir.

TEFSİRİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Okumak İsteyenler için Namaz Sureleri

İhlas Suresi

Felak ve Nas Suresi

İnşirah Suresi

Yasin Suresi

Bakara Suresi

Ayetel Kürsi

Kadir Suresi

Fil Suresi

Fetih Suresi

Kevser Suresi

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir