buying ne demek / buying ne demek? buying nedir? buying anlamı - seafoodplus.info

Buying Ne Demek

buying ne demek

İngilizcede buy'ın anlamı

This ensures local stakeholder buy-in and that we do not invest in technology that is unlikely to be adopted.

Cambridge English Corpus kaynağından

Indeed, one referred to buying whole collections as part of his collection building process.

Cambridge English Corpus kaynağından

Consider the example of an electronic shopping mall, where consumers can buy various goods in different shops.

Cambridge English Corpus kaynağından

For some cities with water connections, households take a variety of defensive actions, such as buying bottled water and using electronic filter systems.

Cambridge English Corpus kaynağından

The retailers, so they argued, were impeding the government's deflationary policy and were indirectly attacking the buying power of wage-earners.

Cambridge English Corpus kaynağından

It is expressly designed for photocopying, however, so there is no need to buy pupil sets.

Cambridge English Corpus kaynağından

Many of those who bought such private pensions have since been found to have been wrongly advised.

Cambridge English Corpus kaynağından

These bids flowed down the chain from customer to supplier until most of the buy bids had filtered to the sellers.

Cambridge English Corpus kaynağından

As was mentioned earlier, newcomers who buy supplemental insurance must bear a waiting period, which is expected to discourage moves.

Cambridge English Corpus kaynağından

Money that had been spent on television and radio advertising was diverted to buy space in the print and outdoor media.

Cambridge English Corpus kaynağından

Moreover, his ' simplification ' of the number of prosodic layers buys him little in terms of elegance.

Cambridge English Corpus kaynağından

After buying a ticket, visitors are guided to the left, descending steps before they set out across the open landscape.

Cambridge English Corpus kaynağından

buy'a dair bütün örnekleri gör

Örneklerdeki görüşler Cambridge Dictionary'nin editörlerinin, Cambridge University Press'in ya da lisans sağlayıcılarıın görüşlerini temsil etmez.

Do not share my Personal Information.

Bir cümlede Buying kullanım örnekleri ve çevirileri

You're not really considering buying that car, are you?
Gerçekten o arabayı almayı düşünmüyorsun, değil mi?
First y'all got me buying, now y'all got me selling?
Önce bana satın aldırdınız, şimdi de sattıracak mısınız?
Which means she's buying food, and Lourdes is heating it up.
Bu da o yemek alıyor ve Lourdes ısıtmasına yardım ediyor demek oluyor.
First y'all got me buying, now y'all got me selling?
İlk önce beni satın al, şimdi satıyor musunuz?
Robbing banks they get… buying?
Banka soymaktan anlarlar, satın almak?
My son keeps buying me new ones and then just backing away and laughing.
Oğlum bana devamlı yeni bir tane alıyor, sonra da geri çekilip eğleniyor.
People love buying baby gifts when they don't have a baby of their own to buy them for.
Hediye alacak bebekleri olmayınca insanlar bebek hediyesi almaya bayılır.
You will buying supplies if there was a war going on!
Viski… bir savaş oluyordu eğer malzemeleri satın olacak!
Hello.- Are you by any chance buying books?
Kitap alıyor olabilir misin? Merhaba?
What are you doing? Buying you time to grab Kirschner?
If it's a casino he's buying, it will be mine.
Alacak olduğu bir kumarhane ise o benim olacak.
I had your back. Why not? But you're buying.
Ama sen ısmarlıyorsun, arkanı kolladım ne de olsa.- Neden olmasın?
I can't afford to keep buying Nim's food,
so I'm gonna start catching it.
Nime yiyecek alacak param kalmadı. Ben de avcılığa başladım.
If the Fruit Union stops buying we will have to export to Europe.
Eğer Meyve Birliği alımı durdurursa Avrupaya ihraç etmemiz gerekecek.
But I highly doubt that he was in London buying antique books last week.
Ama geçen hafta Londrada antika kitaplar alıyor olduğuna dair şüphelerim var.
Junior's buying a new rifle for your hunt this weekend.
Junior bu haftaki av için yeni bir tüfek alıyor.
After they got divorced, the jewelry buying stopped.
Boşanınca mücevher alımı durdu.
Why not? cause after all, I had your back. But you're buying.
Neden olmasın? Ama sen ısmarlıyorsun, arkanı kolladım ne de olsa.
Well, according to his buying habits, it's himself.
Alışveriş alışkanlığına göre kendisini önemsiyor.
Come on. I'm buying us another week before they realize they have the wrong weapon.
Ellerindekinin yanlış silah olduğunu anlamadan önce bize bir hafta kazandırıyorum.
I'm really good at buying things online.
Sonuçlar: , Zaman:

seafoodplus.info anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


seafoodplus.info kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir