vücutta kaşıntı neden olur nasıl engellenir kadınlar kulübü / Sinirsel Kaşıntı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi - Acıbadem Hayat

Vücutta Kaşıntı Neden Olur Nasıl Engellenir Kadınlar Kulübü

vücutta kaşıntı neden olur nasıl engellenir kadınlar kulübü

Tırnak Mantarı

Onikomikoz olarak da adlandırılan tırnak mantarı, el ve ayak tırnaklarında ortaya çıkan yaygın bir enfeksiyon türüdür. Bu enfeksiyonun tek bir tırnaktan diğerlerine ya da ayaktan ayak tırnaklarına sıçraması oldukça sık görülen durumlar arasında yer alır. Çoğu durumda, bu rahatsızlığın hayati bir tehlike yaratmadığı bilinse de yüksek vaka sayısından dolayı tırnak mantarının ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğu söylenebilir. Hastalık, kişide fiziksel ağrıya sebep olabileceği gibi, iş hayatı ve sosyal yaşantıda da birtakım sorunlara neden olabilir. Tedavisi mümkün olmasına rağmen, hastalığın tamamen ortadan kaldırılması uzun zaman alır.

Tırnak Mantarı Nedir?

Tırnak mantarı, dermofit ya da dermofit olmayan küf ve maya (yaygın olarak Candida türü) mantarları nedeniyle oluşan bir çeşit enfeksiyon hastalığıdır. Genel olarak tırnak ucunda veya üzerinde ufak lekelerle ortaya çıkan hastalık tedavi edilmediğinde tırnakta şekil bozukluğuna, renk değişimine, kalınlaşmaya, kokuya ve aşırı kırılganlığa neden olabilir. Başlarda ağrısız ilerleyen süreç, ileri evrelerde ciddi ağrılara neden olabilir. Bu durumda, hastalığın tedavi edilmesi için cerrahi operasyona ihtiyaç duyulabilir.

Mantarların en kolay üreyebileceği yerler sıcak, nemli ve havasız ortamlardır. Mantar, ayak ve el hijyenine yeteri kadar dikkat edilmediği durumlarda kolayca ortaya çıkabilir. Mantar, genel olarak tırnak çevresindeki ufak kesiklerden, tırnaktaki kırıklardan ya da deri ile tırnak arasındaki kısımdan girerek bütün tırnağa yayılabilir.

Tırnak mantarı, yaşlılarda daha çok görülen bir hastalıktır. Bu durum, yaş ilerledikçe vücutta dolaşan kanın daha yavaş akmasından kaynaklanır. Bunun dışında, 6 yaşından küçük çocuklarda tırnak mantarının görülme sıklığının oldukça düşük olduğu söylenebilir. Tırnakta ya da parmak uçlarında travma sonrası görülebilen mantar vakalarına, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde (HIV ile yaşayanlar, şeker hastaları, kanser tedavisi alan hastalar, sedef hastaları vb.) daha sık rastlanır.

Hastalığa genellikle muayene sırasında tanı konulabilir. Yüksek risk grubundaki kişiler ve bazı özel durumlar için tırnaktan parça alınıp mantar cinsinin tespit edilebilmesine yönelik olarak laboratuvar incelemesi yapılabilir. En yaygın klinik bulgular ise tırnağın renginin sarı ya da kahverengiye dönmesi, tırnağın aşırı kalınlaşıp ufalanması, kötü koku, ayakkabı içerisinde rahatsızlık ve ağrıdır.

Tırnak Mantarı Tedavisi

Tırnak mantarı gibi ölümcül risk taşımayan ve genelde ağrısız seyreden hastalıklarda hastalar doktora gitmeyi uzun zaman erteleyebilir. Ancak, birden fazla tırnağa ya da bölgeye yerleşmiş olan enfeksiyonun tedavisinin daha uzun ve zorlu olduğu unutulmamalıdır. Bu noktada, erken müdahale ile tedavi süresi kısaltılabilir.

Enfeksiyon, tırnağın renk değiştirmesine ve deforme olmasına neden olur. İlerleyen ve daha ağır seyreden vakalarda, aşırı kalınlaşma nedeniyle hastalar, tırnak kesmek gibi basit gündelik faaliyetleri bile yerine getiremeyebilirler. Farklı hastalıkları olan kişilerde tırnak mantarı enfeksiyonu tırnak çevresindeki dokuya zarar verebilir ve farklı bakteriyel enfeksiyonlara sebep olabilir. Son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar, genel olarak önemsenmeyen ve ihmal edilen bu enfeksiyon türünün kişilerde psikolojik sorunların yanı sıra, sosyal ve mesleki hayatta da birtakım problemlere yol açabileceğinin altını çizmektedir.

Tırnak mantarının tedavisi, vakadan vakaya değişiklik gösterse de genel olarak uzun sürer. Tedavinin ilk adımı tırnaktaki enfekte kısmın mümkünse uzaklaştırılmasıdır. Tırnak kesilmesi ve törpülenmesi ilk etapta belirtilerin hafifletilmesini sağlayabilir. Tüm enfeksiyonun iyileşmesi ise tırnağın uzamasıyla mümkün olacaktır. El tırnakları ortalama ay arasında uzarken, ayak tırnakları ise ortalama ay arasında kendini yenileyebilir. Bu süreler; yaşa, mevsime, egzersiz alışkanlıklarına ve kalıtsal faktörlere göre değişiklik gösterebilir.

Enfeksiyonun sadece belirli bir bölgeye değil, diğer tırnaklara da yayıldığı durumlarda dermatoloğa başvurmak en iyi çözüm olacaktır. Şiddetli vakalarda mikroskopik inceleme yapılarak mantar cinsi belirlenip enfeksiyona karşı en uygun ilaçlar belirlenebilir. Tedavi aşamasında en önemli faktörlerden biri düzenli ilaç kullanımıdır. Düzensiz ya da ara vererek ilaç kullanmak iyileşme sürecini uzatacak hatta etkisiz kılacaktır.

Tedaviden sonra mantar tamamen ortadan kalksa bile tırnak eski görüntüsüne kavuşamayabilir. Hatta başarılı tedavilerin sonrasında bile tırnak mantarının yeniden tekrarlayabileceği unutulmamalıdır. Çok şiddetli enfeksiyon durumlarında ise tedaviden cevap alınamadığı durumlarla karşılaşabilir. Bu gibi durumlarda cerrahi müdahale ile tırnağın tamamının alınması söz konusu olabilir.

Tırnak Mantarı Tedavi Yöntemleri

El ve ayak hijyenine özen gösterilmesiyle çözüm sağlanamayan durumlarda, tedavi planı enfeksiyonun cinsi ve şiddetine göre şekillendirilir. Reçetesiz ürünler çoğu zaman güvenilir sonuçlar vermediği için uzmanlar tarafından önerilmez. Çoğu reçetesiz ya da kozmetik ürünün tedavide yararı olamayacağı gibi, bu ürünler enfeksiyonun yayılmasını da hızlandırabilir. Hastalık fark edildiğinde hemen doktora başvurmak en doğru çözüm olacaktır. Tırnak mantarı tedavisinde uygulanan yöntemler aşağıda detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

Topikal Tedavi

Topikal tedavi, genel olarak hafif seyreden vakalarda ya da oral tedaviyle birlikte uygulanır. Tırnak mantarına karşı yalnızca topikal kremlerin başarılı olduğu durumların nadir olduğu söylenebilir. Bunun nedeni ise enfeksiyondan dolayı sertleşen tırnak yapısının geçirgenliğini yitirmesi ve kremin mantara etki edememesidir.

Son yıllarda sıklıkla kullanılan ilaçlı tırnak cilası, antifungal kremlere göre daha başarılı sonuçlar vermektedir. Siklopiroks ve Amorolfin gibi antifungal ajan içerikli tırnak cilalarının çok daha etkin bir tedavi sağladığı söylenebilir. İlaçlı cilaların doğrudan tırnak üzerine düzenli aralıklarla uygulandığı bu topikal tedavi yöntemi, çoğunlukla tırnak mantarının ortadan kaldırılmasında büyük bir rol oynar. Bu yöntemde, tedavi süresi uzun olsa da hem mantarın yayılması engellenmiş olur ve hem de cerrahi operasyona ihtiyaç kalmayabilir.

Oral Tedavi

Genel olarak şiddetli ve birden fazla tırnağa yayılma görülen vakalarda oral tedavi yöntemlerine başvurulur. Bu yöntemde kullanılan antifungal içerikli ilaçların ağız yoluyla alınması gerekir. Enfeksiyon ilaçlarla yok edilse de bu tedavinin başarılı olup olmadığını anlamak için tırnağın yeniden uzamasını beklemek gerekir. Bu yöntemde en yaygın olarak kullanılan ilaçlar terbinafin ve itrakonazoldur. Ancak, bu tür ilaçların doktor kontrolünde alınması gerektiği ve çok uzun süre kullanıldığında çeşitli komplikasyonlara sebep olabileceği unutulmamalıdır. Örneğin, bu ilaçların 4 ila 12 hafta arasında değişen uzun kullanım süreleri olduğu için baş ağrısı, gastrointestinal bozukluk, kaşıntı ve döküntü gibi yan etkiler görülebilir. Tırnak mantarı tedavisinde oral tedavi yöntemleri; karaciğer ve kalp hastaları, düzenli olarak bazı ilaçları kullanan kişiler ve hamilelere önerilmez.

Tırnak Mantarından Korunma

El ve ayak hijyenine dikkat edilmesi kişide enfeksiyon görülme ihtimalini azaltan en önemli faktördür. Tırnak mantarı bakterisi vücutta bulunsa bile bu bakterinin kolay üreyebileceği ortamların oluşmasının önüne geçmek büyük önem taşır. Tırnak mantarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir:

•Hava alan, rahat ayakkabılar tercih etmek

•Ayakları her gün yıkamak ve ardından kurulamak

•Sıklıkla çorap değiştirmek (Bu noktada, özellikle nemlenmiş çorapların temizlenmeden önce tekrar kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır.)

•Yüzme havuzu, ortak duş vb. alanlarda ortak eşya kullanılmamalı ve çıplak ayakla yere basılmamalıdır.

•Tırnak mantarı tedavisi sürecinde veya öncesinde kullanılan ayakkabı, terlik vb. ürünleri daha sonrasında kullanmamak en doğru tercih olacaktır. Eski eşyaların içinde mantar üreme ihtimali oldukça yüksektir ve bu eşyaların yeniden kullanması durumunda tırnak mantarı yeniden ortaya çıkabilir.

•Ayakkabının içine antifungal pudra dökmek (Bu işlem, var olan mantarı yok etmese de mantarın gelişip yayılmasını engelleyebilir.)

•Tırnakları düzenli olarak kesmek

•Kişisel bakım ürünlerini başkalarıyla paylaşmamak (Özellikle tırnak bakım ürünlerinin paylaşılması mantar enfeksiyonu riskini büyük ölçüde artıran bir faktördür.)

"Vücuttaki kaşıntıyı dikkate alın"

Kaşıntı, nedeni belli olmayan bir etmene karşı vücut tarafından verilen yanıt olabilir..
_xjpg


Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, vücudun uyarı sisteminin bir parçası olan kaşıntının bazen nedeni bilinen, bazen de nedeni belli olmayan bir etmene karşı vücut tarafından verilen yanıt olduğunu söyledi.

Şiddetli kaşıntıların kişinin sosyal yaşantısını etkileyecek düzeye kadar çıkabildiğine dikkat çeken Dr. Yüksek, bu tür durumlarda kaşıntı sebebinin mutlaka tespit edilerek tedavi edilmesinin pek çok rahatsızlığın erken tedavisinde önemli olduğunu ifade etti.

Dermatolog Dr. Yüksek şöyle konuştu:

"Kaşıntı genellikle deride kuruma gibi basit nedenlerle gelişir ancak bazen de önemli bir hastalığın belirtisidir. Kişinin yaşının ilerlemesi, sıcak su ile sık sık duş alma alışkanlığı, duş jeli, sıvı sabun, dezenfektanlar gibi kimyasallara derinin maruziyeti sonucu derinin su tutma kapasitesi azalır ve cilt kurur. Bu durum bazen cilt döküntüsünün eşlik etmediği bir yaygın vücut kaşıntısı ile kendini gösterir. Kimi zaman ise sadece el gibi daha sınırlı deri bölgesinde izlenebilir. Bu durumlarda kimyasal maruziyetlerin kesilmesi ve vücudun ılık suyla yoğun liflenme yapmadan yıkanması, sık sık nemlendirilmesi ile kaşıntı tamamen kaybolabilmektedir."

Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yüksek, kaşıntının yanı sıra cilt döküntüleri de görülebildiğini, bacakların alt kısmında şişme, kızarıklık, sulu yaralar ve kaşıntı varsa bunun bacakta kötü kan dolaşımı göstergesi (staz dermatiti) olabileceğini kaydetti. Bu durumda kan damarlarının ultrasonu yapılarak sebebin kolayca anlaşılabileceğini ifade eden Dr. Yüksek, "Dolaşımın iyileştirilmesi, sulantılı yaraların pansumanı, nemlendirici kullanma ve antihistaminik (kaşıntı önleyici) hap tedavileri ile rahatsızlık tedavi edilebilir" dedi.


ciltte-kuruluk-ve-kasinti-nasil-onlenirjpeg


STRES KAŞINTIYA YOL AÇIYOR


Dr. Jale Yüksek, stres sonucu da tetiklenen kaşıntılar olduğunu belirterek, "Kaşıntı ile birlikte bacak, kol ense gibi elin rahatça ulaşabildiği bölgelerde kalınlaşmış kahverengi renge dönmüş deri varsa (Liken simpleks kronikus) kişinin stres sonucu tetiklenen kaşıntısı söz konusudur. Tedavinin en önemli adımı stresin iyi yönetilmesi, nemlendirici kremler, kaşıntıyı azaltıcı kremler ve antihistaminik haplardır. Hastalığın belirlenmesi, tedavi şekli ve süresi için mutlaka bir Dermatoloji uzmanına muayene olunması gereklidir."

Saçlı deride görülen kaşıntılarla ilgili olarak Dr. Yüksek, bu tür kaşıntılarla birlikte yoğun kepeklenme, saç dibinde kızarıklık, sivilce benzeri döküntünün de hastalığın seyrine eşlik edebileceği uyarısında bulundu. Bu durumda yağlı egzemanın (seboreik dermatit) söz konusu olduğunu belirten Dr. Yüksek, yağlanmayı azaltan şampuanlar, steroidli saç losyonları, şiddetli durumda ise dermatiti azaltan ağızdan alınan hap tedavileri ile başarılı sonuç alınabileceğinin altını çizdi.

funduszeue.info



ŞEKER HASTALIĞI DA KAŞINTIYA NEDEN OLABİLİR


Dr. Yüksek, özellikle saçlı deride döküntü olmadan uzun süreli dirençli kaşıntı varsa, saç diplerinde kuruma ve hassasiyet hissediliyorsa bunun sebeplerinden birinin de şeker hastalığı olabileceğini söyledi. Bu durumda aç karnına bakılan kandaki şeker düzeyi ile tanı konulabileceğini belirten Dr. Yüksek, şeker düzeyinin dengelenmesi ile kişinin rahatlamaya başlayacağını bildirdi.

Dermatolog Dr. Yüksek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Mevsimsel değişiklikler de kaşıntıya neden olur. Güneş ışığına bağlı alerjik kaşıntıda özellikle yüz, boyun kollar gibi güneş gören bölgelerde kızarık döküntü ile birlikte kaşıntı görülür. Sıcak iklimlerde yoğun klima maruziyetinin ciltte kuruma yapması da sık görülür. Bazı kişilerde ise soğuğa bağlı alerjik kaşıntılar söz konusudur, vücudun uç bölgeleri olan eller, ayaklar, parmaklar, burun ucu, kulak gibi bölgelerde karıncalanma, yanma, kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı izlenebilir. İklim şartlarına bağlı kaşıntıda sıcak veya soğuktan kaçınmak en önemli tedavi basamağıdır. 30 faktörün üstünde güneş koruyucu kremlerin kullanımı etkili olur."

Vücut bölgesinde ayakta, kasıkta, gövdede, boyunda sık görülebilen bir cilt enfeksiyonunun da mantar olduğuna dikkat çeken Dr. Yüksek, bu rahatsızlığın özellikle ciltte nemli ortam oluşmasıyla ortaya çıktığını vurguladı. Dermatolog Dr. Yüksek, cildin kuru tutulması ve mantar önleyici krem ve hap tedavileri ile rahatsızlığın tamamen ortadan kaldırılabileceğini ifade etti.

kaşıntıfunduszeue.info


İLAÇ ALERJİSİ VE İÇ HASTALIKLARA DİKKAT

Vücuttaki kaşıntı nedenleri arasında ilaç alerjisinin de yer aldığına değinen Dr. Jale Yüksek şöyle konuştu:

"Aspirin, penisilin türevi antibiyotik kullanımı, tansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları alerjik kaşıntıya neden olabilir. Uzun süreli antibiyotik hap kullanımı vücutta mantar enfeksiyonunu tetikleyerek kaşıntı yapabilir. Bazen vücuttaki yaygın kaşıntı iç hastalıkların bir bulgusu olabilir. Kişi düzenli nemlendirici kullanmasına rağmen uzun süren dirençli kaşıntı sorunu yaşıyorsa karaciğer, böbrek, guatr (troid), sarılık (hepatit), kansızlık, vitamin eksikliği, kanserle ilgili ayrıntılı kan tetkiklerinin yapılması önem arz eder. Kan tetkiklerinde anormal bir değer saptanırsa dahiliye uzmanına danışılması gerekir. Bu durumlara bağlı kaşıntı uzun süreli ve şiddetli ise ışık tedavisi (fototerapi) başarı sağlayabilmektedir."
Dermatolog Dr. Yüksek kaşıntı ile ilgili genel önerilerini de şöyle sıraladı:

"Vücut kaşıntısı olan kişilerin dikkat etmesi gereken adımlar; iyi bir nemlendirici edinmek ve düzenli kullanmak, kimyasal ve tahriş edici, alerjen maddeler ve kıyafetlerden uzak kalmak, ılık su ile banyo yapmak, doğal beslenmeye özen göstermek, katkı maddesi içeren besinlerden uzak kalmak. Dirençli ve uzun süreli kaşıntı varsa dermatoloji uzman doktoruna başvurmak gerekir."

İHA

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası