asamblaj çalışması örnekleri / GÖRSEL SANATLAR DERSİ. - ppt indir

Asamblaj Çalışması Örnekleri

asamblaj çalışması örnekleri

25/05/SENEM DOYDUK, EMRE DEMİRTAŞ

Arşiv-Asamblaj
Atölye Deneyimi

Bademlik Tasarım Festivali’nde gerçekleştirilen Arşiv-Asamblaj atölyesinde Mimarlık dergisinde kullanılan başlıkların yıllar içerisindeki değişimi değerlendirildi. Mimarlık mesleğinin farklı dönemler içinde değişen hâkim dilini okumanın bir yöntemi olarak dergideki meslek alanına ait majör dilin 55 yıl içindeki anlık ve süreli dönüşümlerinin izi sürüldü. Bu yazı öncelikle geçmiş-şimdi-gelecek temalı tasarım atölyesinde; arşiv, asamblaj, dil, dergi kanalları aracılığıyla araştırma yapmanın amaçlarını ve süreç sonundaki bulguları açıklar. Ardından mimarlık öğrencilerinden oluşan katılımcıların, bu kurguyla nasıl ilişkilendiklerini ve verili çerçevede yarattıkları kişisel senaryoları aktarır. Üçüncü olarak, tasarlanan bu kişisel senaryoların asamblaj yöntemiyle bir araya getirilerek üretilen kolektif sözcelemi tartışmaya açar.

1. Arşiv-Asamblaj-Dergi İlişkileri

Neden Arşiv?

Mimarlık mesleğinin toplumsal olaylar karşısında nasıl bir tutum geliştirdiğinin incelenmesi için ana mecra olarak yazılı metinlerin yer aldığı dergi arşivi belirlendi. Arşiv içeriğinden seçilen bazı kavram ve söylemler aracılığıyla geçmişe ait hâkim dil üzerinden yeni bir okuma biçimi geliştirilerek geçmiş-şimdi-gelecek sarmalı üzerine bir değerlendirme yapıldı.

Geleceğin zaman içerisinde yerini alabilmesi için şimdiyle yüz yüze gelmesi gerekir.1 Gelecek ve geçmişin şimdiyle ilişkisi, arşivdeki mevcudiyet ve başkasıyla yüz yüze gelme olanağıyla kurulur. Zamanın insanlar ve tarih arasındaki irtibatı arşivdeki kavramların salt varlıklarıyla değil, aralarındaki anlamsal ilişkiyle sağlanır. Söz konusu atölye de bu ilişki olasılıklarının tartışıldığı bir ortam olarak kurgulandı.

Neden Mimarlık Dergisi?

Ulusal mimarlık dergileri içinde eskilik ve süreklilikleri açısından araştırma zemini sunabilecek iki dergi alternatifi öne çıkar. Daha eski tarihlere uzanan Arkitekt dergisi, yayın hayatına yılında başlaması nedeniyle o dönemin diline olan (özellikle atölye katılımcılarının temsil ettiği nesil açısından) mesafe ve yabancılık ile derginin yılında sonlanarak günümüze ulaşamaması gibi nedenlerle atölyenin araştırma çerçevesi dışında bırakıldı. Mimarlık dergisi ise ’ten itibaren yayımlanması, meslek odasının dergisi olarak ülkedeki tüm üyelere ulaştırılması ve yayının sürüyor olması nedenleriyle seçildi. Dergi, mimarlık ortamının 55 yılına eşlik etmiş bir iletişim aracı olarak, metinlerdeki dilin takibi aracılığıyla mesleki ortamın ülke ve dünyaya karşı sosyal ve politik tavrının okunabileceği önemli bir mecradır.

Neden Asamblaj?

Hem atölye katılımcılarının bireysel olarak dergi arşivinden seçtikleri kavram, söylem ve imgeleri bir araya getirme yöntemi olarak hem de on iki katılımcı2 tarafından inşa edilen bu bireysel dünyaların birlikte ‘yerliyurtlulaşmalarının’ aracı olarak asamblaj yöntemi seçildi. Asamblajın üç boyutlu tekniği, kişisel okumaların iç içe geçmesine, birbiriyle temas etmesine ve bu bir araya gelişlerden tüm katılımcıların dahil olduğu yeni ve ortak bir dünya inşa edilmesine olanak sağladı. Böylece iki boyutlu kişisel okumalara temellenen kolektif bir üretim yöntemiyle bir ‘imge makinesi’ kuruldu. Özetle atölye, dergi arşivi içerisinde kavram avcılığı yaparak üç boyutlu bir sözcelem yakalayıp bir dünya kurdu ve bir asamblaj inşa etti: Sözcükler ve nesneler onları birbirine bağlayacak çimento harcına bulandı. Zamanı çok yönlü ve katmanlı olarak görünür kılan ve beze, tele, çiviye ve başka başka şeylere dolanan bir sarmal, bir zaman-imge makinesi üretildi.

2. Önerilen Kavramlar - Seçilen Kavramlar - Kurulan Kişisel Senaryolar

Mimarlık Dergisinden Hangi Kavramlar Önerildi?

Derginin ilk sayısının içindekiler sayfasında yer alan makale başlıkları taranıp, başlıklardan 85 kavram seçildi. Bu kavramlar, ülke gündemiyle ilişkili, toplumsal konulara ilişkin söz söyleme potansiyeli ya da vaadi olduğu düşünülen kavramlardır. Meslek örgütü dergisinde, topluma ve toplumsal hareketliliklere nasıl bir dilsel içerikle ve hangi kavramlar aracılığıyla temas edildiğinin izi sürüldü (Tablo 1).3

Listede yer alan kavramlardan atölye katılımcılarının temas ettikleri ikinci bir kavram listesi oluşturulup, bu kavramların ilk göründüğü tarihe, sürekliliğine ve/veya kesintiye uğramasına ve gündemden ne zaman düştüğüne odaklanıldı. (Tablo 2) Kavramlardan oluşan listeler bir tür kronolojik sıralama barındırır. Bazı kavramların, belirli bir dönem sıklıkla kullanıldığı ve bir daha ortaya çıkmadığı, bazılarının ise belirli bir süre sonra yeniden kullanılmaya başlandığı görülür.

Sözcüklerin belirme ve yok olma tarihlerinin yanı sıra, kullanıldıkları anlamsal içeriklerin zaman içerisinde değişimi de dikkat çekicidir. Örneğin ‘işçi’ kavramı ila yılları arasında, işçi hastaneleri, yapı kooperatifleri, barınma koşulları konuları çerçevesinde yer alır. ’den sonra 31 yıllık sürede herhangi bir başlıkta anılmaz; sayıda () Ali Cengizkan’ın Fabrika’da Barınmak kitabının yayın tanıtımıyla tekrar Mimarlık dergisinin gündemine gelir. Bunun ardından, yılında çeşitli mimarlık proje konuları kapsamında anılıp son olarak sayıda () “Eski Havagazı Fabrikası’nın Sökümü”nü konu alan metinde işçi sağlığı konusuna değinilir.

‘Devrim’ ve ‘devrimci’ kavramları –77 yılları arasında sağlık devrimi, endüstri devrimi, devrimci belediyecilik gibi konularla anılırken, ’den 90’ların sonuna kadar olan sürede kaybolur. 90’ların sonundan itibaren sanayi devrimi ve cumhuriyet devrimiyle hatırlanır, Gezi protestolarının ardından da sayıda () Devrim Işıkkaya’nın “Devrim Cepheleri” başlıklı yazısıyla Paris, Berlin, İstanbul karşılaştırmasıyla bir kent tarihi metni içinde tekrar konu edilir.

Erken tarihli metinlerde hayli sık rastlanan bir diğer kavram olan ‘kapitalizm’ ile ‘kapitalist’, ‘kapitalistleşme’ gibi türevleri – yılları arasında sıklıkla, kapitalistleşme sürecinde gecekondu, toplu konut, şehirleşme gibi konu ve başlıklarda görünür. Başlıklardan uzun bir süre yok olup, 29 yıl sonra sayıda () Türk mimarların Moskova’da buluştuğuna dair bir paragraflık bir haber metniyle sayıda da () David Harvey’in “Kapitalizmin Krizi ve Kentsel Mücadele” metninin çevirisinde yer bulur.

Tablo 2’de yer alan kavramların görünüp kaybolma dağılımından da okunacağı üzere, tablonun üst sıralarında yer alan kavramlar (halk, gecekondu, boykot, komünist, mücadele, sosyalist, sendikacılık vb.) ancak uzun aralıklarla yer yer görünürlük kazanabilip, tablonun altında bulunan mimarlık akım ve felsefesiyle ilişkili kavramlar ise (postmodern, dekonstrüktivizm, katılımcılık, sürdürülebilirlik vb.) yılının ardından mimarlık gündeminde hayli fazla yer bulur. Yapılan taramalarda kavramların kullanım çokluğunun okunabileceği Tablo 3’teki en dikkat çekici süreklilik hiç şüphesiz ‘sürdürülebilirlik’ kavramıdır. İlk kez yılında bir başlıkta yer alan sürdürülebilirlik kavramı, o tarihten itibaren kesintisiz her yıl toplamda 43 kez mimarlık gündeminin meselesi olarak dergide yer bulur.

Atölye Katılımcılarının Verilen Kavramlardan Seçimleri ve Kurdukları Senaryolar

Atölye katılımcıları Tablo 1’de verilen 85 kavramdan 42’sine ilgi gösterdiler. Katılımcıların seçtikleri kavramlarla ilişkiye geçme yöntemleri ve kurdukları kişisel senaryolardan bazıları şöyle:

Ayça Bel (SAÜ), ‘örgüt’ kavramını seçti ve sayı içerisinde 22 kez başlıklarda görünen kavramın yıllar içerisinde ‘örgütleşme’, ‘örgütlenme’, ‘örgütsel’, örgütlemek’, ‘örgütçü’ gibi türemelerle nasıl anlam farklılıkları geçirdiğini ortaya koydu. İlk olarak sayıda () şehirsel örgütleşme konusuyla görünen kavram, sayıda () öğrenci örgütlenmesi konusuyla karşımıza çıkar. sayıda () tüketim kooperatifleri örgütlerinden söz edilirken, sayıda () demokrasi, ideoloji ve örgütleşme hakkındaki bir başlıkta görünür. Bunun ardından 14 yıl örgüt kelimesi başlıklarda yer almazken, sayıda (), mimarlık kültürünün örgütlenmesi konusuyla tekrar gündeme gelir ve sonraki yıllarda 12 kez sadece meslek örgütlülüğü kapsamında ele alınır.

Aycan Han (GTÜ), kavramlar listesi içerisinden çok sayıda kavramı çekerek, ikincil bir özgün liste oluşturup bu sefer kronolojik olmayan bu listeyle ilişkiler ağı oluşturarak yeni bir döngü kurdu. Bu döngünün içinde de çeşitli kırılmaları, kimi zaman toplumsal olaylara (askeri darbe, ekonomik kriz ya da bir toplu katliam gibi) kimi zaman da meslek gündemindeki değişimlere göre zamansal olarak ileri ve geri hareketler yaptı. Oluşturulan bu ağ, asamblaj aşamasında da tüm dönemleri dolaşan, kavramlara iplerin dolanarak temsil edildiği, birkaç kavramın iç içe geçerek üç boyutlu çalışmanın ana strüktürü oldu.

Kerime Hatun Uğurlu (KTÜ) listede yer alan ve kendisine tanıdık olmayan sözcüklere merak duyarak; ‘Derrida’, ‘Foucault’, ‘Hegel’, ‘Descartes’, ‘dekonstrüktivizm’, ‘yapıçözümcülük’ gibi sözcükleri seçti, bu sözcüklerin dergide nasıl kullanıldıklarını metinden anlamaya ve bu kavramlarla bir bağlantı kurmaya çalıştı.

Ebru Güner (ESOGÜ) listede yer alan kelimeler arasındaki etki-tepki ilişkisine odaklandı. Bazı kavramların başka diğer kavramların tetikleyicisi olduğunu iki boyutlu çalışmasında ip kullanarak gösterdi. ‘Devlet’ ve ‘düzen’ kelimelerini düz, kalın lineer iplerle, ‘boykot’, ‘özgürlük’, ‘eylem’, ‘toplum’ gibi kelimeleri de bir ip ağıyla ifade etti.

Sanem Odabaşı (ESOGÜ) ‘dekonstrüktivizm’ ve ‘gecekondu’ kavramlarının aralarındaki ilişkiyi inceledi. İlk kez yılında bir makale başlığında görülen gecekondu kavramının , , , , , yıllarında 9 kez başlıkta görülüp, ardından geçen 20 yıl boyunca bir daha hatırlanmadığı, ve yıllarında sadece iki kez daha belirdiği saptandı. Dekonstrüktivizm ise, ’da mimarlıkta biçimsel bir arayış ve yılında güncel bir mimarlık akımı olarak ele alınır. Katılımcı asamblaj çalışmasına gecekondu teması sorgulamalarını taşıdı, hatta asamblaj zeminine küçük ölçekli bir gecekondu soyutlaması aktardı.

Halil Mezgitli ve Ömer Faruk Aslan (KOÜ) kelimelerin anlam katmanlarını izlemek için kökenlerinde gezinmeyi denediler. Bunun için, ‘özgürlük’, ‘barış’, ‘toplum’, ‘devrim’, ‘kimlik’ gibi kelimeleri seçerek doğan, değişen, doğuran, unutulan anlamlardan oluşan bir dünya kurdular. Kelimelerin içeriklerindeki anlamsal özleri araştırıp kelimelerin türemesiyle beliren anlamsal zarları, özün üzerini örten birikmeler, katmanlaşma ve bir çeşit palimpsest oluşumu olarak ilişkilendirdiler. Kelimelerin türeyen değişimleriyle farklı anlamların değil, kelimeye enjekte edilen farklı hislerin, duyguların izini sürdüler.

Mimarlık dergisi arşivi içerisindeki tüm veriler sabit olmakla beraber verileri yorumlayan öznelerin değişmesi, kurulan senaryoları özgünleştirdi. Böylece her bir katılımcı kendi dünyasından arşiv içerisinden imge ve söylemler çekip yeni bir dünya inşa etti. Farklı yöntem ve içeriklerle kurulan bu dünyaları bir araya getirerek ilişkisel bir imge-makine yaratmak için asamblaj yöntemi kullanıldı.

3. Asamblaj Tekniğiyle Yeni bir Dünya Kurma Girişimi

Gilles Deleuze asamblajı ilişkisel bir yığışım, toplanış olarak tarif ederek arzuyla ilişkilendirir; ona göre arzu etmek asamblaj inşa etmektir. Çünkü bir şey tek başına arzulanmaz, bağlamında ve ilişkili olduğu şeylerle birlikte, yani bir yığışım içerisinde arzulanır.4 Örneğin denize girmek tek başına değil, kumsalı ve güneşi, hatta manzarası —yani ortamıyla— arzulanır. Deleuze herhangi bir şeyin bir varlıkta, bir nesnede, bir kitapta, bir aygıt ya da sistemde yeniden ‘yerliyurtlulaşabileceğini’ iddia eder.5 Atölye yönteminin ilhamı da buradan gelmektedir: Dergi arşivinden çekilen çeşitli kavram, söylem ve imgelerin kendi zamansallıklarından ‘yersizyurtsuzlaştırılarak’ farklı bağıntılar aracılığıyla yeniden ‘yerliyurtlulaştırıldıkları’ bir sözcelem makinesinin inşasından. Bu anlamda atölye sözcük, söylem, fotoğraf, nesne gibi birbirinden ayrı heterojen parçaların bir araya gelme ve ortaklaşa işlenme olanağını aradı. Parçaların bir arada olduğu bir bütün, majör bir dile dönüşmeyen, tek bir söylemde birleşmeyen çokluk ilişkisi barındıran bir bütün hedeflendi.

Böylece ilişkisel bir ağ olarak beliren bu aygıt içerisinde her bir gezinti farklı bir okumaya sahne oldu. Atölyenin bu farklı okuma biçimlerini bir araya getirme yöntemi olarak asamblajın kullanılması, kendini oluşturan parçaların birbirini etkilediği ve dönüştürdüğü dinamik bir bütün yaratma arzusundan kaynaklandı. Bu anlamda birbirinden kopuk unsurların aralarında kurduğu bağıntılar aracılığıyla ‘yeryurt’ edindikleri ve her an ‘yersizyurtsuzlaşmaya’ açık hâldeki bir üç boyutlu imge- makine üretimi planlandı.

4. Arşiv Kaynaklı Asamblaj Üretimi Üzerine Değerlendirme

Bu metindeki sonuç değerlendirmesi iki düzlemde yapılabilir. Bunlardan birincisi, arşiv çalışmasının sistematik bir değerlendirmesi ve bu değerlendirmenin kavramsal yorumudur. İkincisi bu arşiv çalışmasının atölye etkinliğiyle (yukarıda tanımlanan Deleuzeyen bir yöntem olarak tanımlanabilecek ‘yerliyurtlulaştırma’ aracılığıyla) fizikselleştirilmesi ve somutlaştırılmasında elde edilen katmanlaştırılmış yorumlardır. Bu sonuçlar ayrı ayrı ele alındığında:

Birinci kısımda arşivin, mimarlık söyleminin siyaset ve toplum tarihiyle değişmesiyle nasıl bir geçmiş-şimdi-gelecek sarmalı oluşturduğu ortaya konulurken, ikinci kısımda bu sarmala görece mesafelenmiş bir neslin bu sarmalı bugün yeniden nasıl inşa (ve ifade) ettiği ve bu yeni inşada hayli eleştirel ve kimi zaman da insafsız oldukları gözler önüne serilir.

Mimarlık dergisinin çeşitli dönemlerine ait içindekiler sayfaları asamblajın zeminine sabitlendi. Katılımcıların ele aldığı kavramlar ilgili sayılardan çekilerek ip ve raptiyeyle bir ağ kuruldu. Bu ağ bir taraftan derginin kronolojik sıralamasına göre süreklilik kazanırken diğer taraftan kavramların doğrusal olmayan anlam dönüşümleri zamanın bellekle kurduğu ilişkideki sıçramaları ve kopuklukları okunur hâle getirdi.

’lerdeki dille kıyaslandığında, bugünkü dergi dilinde, geveze bir dilsizlik ortamı olduğu iddia edilebilir. Sayısal olarak çok daha fazla metin yayımlanıyor olduğu göze çarpar. Bunda derginin dizinle taranan bir dergiye dönüşmüş olması ve akademik çevrelerin (yoğun bir atama yükseltme kriterini sağlama talebiyle) basılmak üzere gönderdikleri metinlerin sayısal çokluğu etkilidir. Bu değişim, mesleki örgütlülüğün ulusal bir yayını olan dergiyi, akademik bir kurum dergisine dönüştürür.6 Görünüyor ki dergi, mesleğin akademik, kuramsal ve felsefi konulara olan eğilimini artırmakta ama mimarlığın toplumsal hareketlerle ve halkla ilişkilenebilecek konulara ayırdığı yeri sınırlandırmaktadır. Tablolardaki kavramların 55 yıl içerisindeki dağılımı bunu açıkça gösterir.

Arşiv atölyesi kapsamında, geleneği olan ihtiyar (fakat anlamsal güçleri hâlâ genç olan) kavramların henüz lisans seviyesindeki mimarlık öğrencileriyle karşılaştırılması denendi. Öğrenciler, mimarlık metinlerindeki hâkim dil olan teknik ve felsefi konu ve kavramlara karşın, meslek alanında ve ülke koşullarında siyaseten somut karşılıkları olan kavramlarla yeni bir dünya kurdular.

{fotoğraflar: Senem Doyduk, Emre Demirtaş}

1. Levinas, Emmanuel, , Zaman ve Başka, Metis Yayınları, İstanbul.

2. Katılımcılar: Aycan Han (GTÜ), Ayça Bel (SAÜ), Burcu Yılmaz (GTÜ), Can Öztürk (ESOGÜ), Ebru Güner (ESOGÜ), Halil Mezgitli (KOÜ), Kerime Uğurlu (KTÜ), Nurseray Sarıçayır (GTÜ), Onur Asar (AÜ), Ömer Aslan (KOÜ), Sanem Odabaşı (ESOGÜ), Yelda Demirhan (ÇÜ).

3. Tabloların hazırlanması aşamasında yazarlara yardımcı olan mimarlık öğrencisi Burak Bozkurt Ateş’e (SAÜ) teşekkürlerimizi sunarız.

4. Deleuze, Gilles ve Guattari, Félix, , Anti-Oedipus, Viking Press, New York.

5. Daniel, W. Smith, , Saf İçkin Yaşam: Deleuze’nin Kritik ve Klinik Projesi, (çev.) Emre Koyuncu, Norgunk Yayıncılık, İstanbul.

6. Bu gelişmenin olumlu ve olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu yöndeki değerlendirmeler için Mimarlık dergisinin sayısındaki metinlere bakılabilir.

asamblaj, atölye çalışması, dergi, Emre Demirtaş, mimarlık, Mimarlık (dergi), mimarlık öğrencisi, Senem Doyduk

10 Maddede Enstalasyon ya da Yerleştirme Sanatı

Yerleştirme sanatı olarak da bilinen enstalasyon, geleneksel sanat eserlerinden farklı olarak, belli bir mekan için yaratılan, ziyaretçi katılımının ön planda olduğu interaktif bir sanat türüdür. Kapalı veya açık mekanlarda yapılabildiği gibi, sanatın birçok disiplininden de destek alır.

Enstalasyon, köken olarak kavramsal sanata, hatta Marcel Duchamp’ın hazır-yapımlarına ve Kurt Scwitters’e kadar, yani yüzyıl başlarına dayanan sıra dışı bir sanat anlayışıdır. ’lı yıllarda eserlerin sergilenme şekli olarak bakılan ve &#;asamblaj&#; terimiyle ifade edilen enstalasyon, ’lerde günümüzdeki halini almaya başlamıştır. ’lerde galeriler ve müzeler tarafından kabul görmüş, yüzyıl sonlarında da baskın sanat türlerinden olmuştur.

Estetik kaygının ötesinde işlev ve amaçlar taşıyan enstalasyon, günümüzde farkındalık yaratma amacıyla savaş, kadına şiddet, göç gibi birçok konuyla alakalı sosyal mesajlar verir ve hayatın hemen hemen her alanında karşımıza çıkabilir. Eskiden radikal bir sanat türü olarak görülen enstalasyona, günümüzde bir mekana değer ve ilgi kazandırmak ya da bir olayı daha dikkat çekici hale getirmek amacıyla da sıkça başvurulur.

Bu sanat akımında, hemen hemen her nesneyi kullanmak mümkündür. Resim, ışık, mimari, ses, video, heykel gibi her şey, aynı anda kullanılabilir. Böylelikle disiplinler arası bir yaklaşım sunar ve farklı söylemlerden beslenir.

Ülkemizde de enstalasyona karşı ilgi artmakta, sanatçılar bu alana yönelmektedir. Gündelik hayatta karşımıza çıkan heykeller, şemsiyelerle süslenen sokaklar gibi örnekler giderek fazlalaşmaktadır. Ayrıca dünyanın farklı yerlerinden enstalasyon sanatçıları ülkemize gelip eserlerini sergilemektedir.

Ai Weiwei, Sonsuzluk Bisikleti (Forever, Bicycles)

Çinli sanatçı Ai Weiwei, bu esere yılında Toronto’da imza atmıştır. Enstalasyon için bisiklet kullanılmıştır. Çin’de en çok tercih edilen bisiklet markası olan ve ‘sonsuza dek’ anlamına gelen Yong Jui’yi kullanan sanatçı, bu objeye de yeni ve soyut bir anlam yükler.

ai weiwei sonsuz bisiklet

Henrique Oliveira, Baitogogo

Ağaç kabukları, mobilya bantları gibi materyaller kullanan sanatçı, doğadan, bitkilerden ve ağaçlardan, onların büyüme şekillerinden ilham alıyor. Bazı eserlerinde ağaç dallarıyla ve onların fiziksel özellikleriyle, zaman ve geçiş olgusuna vurgu yapar.

Henrique Oliveira, Baitogogo

Christo Vladimirov Javacheff, Iseo Gölü (Lake Iseo)

Sarı kumaşlı yüzen küplerle oluşturulan bu yürüme yolu, 3 km uzunluğunda ve gölün kıyısında bulunan köy ve adayı birbirine bağlıyor. 16 gün sergilendikten sonra eser kaldırıldı ve kullanılan malzemeler geri dönüştürüldü.

Christo Vladimirov Javacheff, Iseo Gölü

Nele Azevedo, Eriyen İnsanlar (Melting Men)

Küresel ısınmaya ve bunun kutuplardaki etkisini gözler önüne sermek ve gündeme getirmek isteyen sanatçı, buzdan yaptığı heykelleri çeşitli ülkelerdeki kentlerin ünlü meydanlarına yerleştirip, erimeye bırakıyor.

Nele Azevedo, Eriyen İnsanlar

Ai Weiwei, Konzerthaus Berlin

Ai Weiwei’nin, can yeleği ve 1 adet şişme bot kullanarak ürettiği ve Berlin Konser Evi’nin girişine yerleştirdiği enstalasyon çalışması, mülteci sorununa ve Avrupa’daki sığınmacı krizine tepki göstermek amacıyla yapılmıştır. Sanatçı, kullandığı şişme botun üzerine &#;güvenli geçiş&#; yazmıştır.

Kapak Görseli

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂

funduszeue.info Patreon button

Kolaj Tekniği: Nedir, Nasıl Yapabiliriz?, Sanatçılardan Örnekler

Kolaj, bir asamblaj (üç boyutlu kolaj) türü olarak yüzyıl sanatında, ilk defa Kübistler tarafından bulunmuş olup Dadaistler tarafından geliştirilmiş bir resim sanatı tekniği olarak tanımlanmaktadır. ​Kökeni Fransızca olup, yapıştırmak anlamına gelir. Kelime anlamı olarak kes-yapıştır anlamına da gelebilen kolaj, her türlü basılı malzemeyi yüzey üzerine yapıştırma işlemine denir. Kolaj ve asamblaj uygulamalarının gelişmesi ve günümüze kadar geldiği süreçte sanatsal anlamda ilk kolaj üreticileri Pablo Picasso ve Georges Braque’dır.​

Bottle of Vieux Marc, Glass, Guitar and Newspaper​, Pablo Picasso,

Gündelik yaşamda geniş bir alanda kullanılmakta olan kolaj, kitap veya defter kaplamalarının yanı sıra duvar saatleri, dantel örtüleri, tuval, kağıt çalışmaları gibi çeşitli alanlarda tercih edilebilmektedir. Kolaj uygulamalarında belirlenmiş bir materyal yoktur. Hayal gücüne bağlı olarak kullanılacak malzemeler ve uygulanacak şekil belirlenmelidir. Düğme, kürdan, sticker, ip, dergi ve gazete fotoğrafları, eski fotoğraflar, kumaş gibi benzeri malzemelerden kolaj yapılabilmektedir. Bu çalışmalar için önceden zemini boyayabiliriz ya da çalışmadan sonra da zemin boyanabilir.​
Günümüzde kolajlar, stüdyolarda çekilen fotoğrafların bilgisayar ortamında birleştirilmesiyle de yapılabilmektedir.​

Kolaj Türleri

Karo tekniği; farklı ya da eşit boyutta kırpılmış olan fotoğrafların bir dizi oluşturacak şekilde bir araya getirilmesidir.​

Üst üste tekniği; birbiri ile ilişkisi olan fotoğrafların ya da tek bir fotoğrafın kırpıldıktan sonra üst üste farklı yönlerde ve boyutta bir araya getirilmesidir.​

 

Soluk teknik; bu teknikte kenarlar yumuşatılır ve bulanıklaştırılır. Fotoğrafların soluk geçişler sağlanarak iç içe yerleştirilmesi ile teknik ortaya çıkar. Burada çıkan görüntünün tamamı değil de kenarlarını soluklaştırmak ifade edilir.​

Şeffaf teknik; fotoğrafların ya da fotoğraf parçalarının farklı şeffaflıkta bir arada kompozisyon oluşturmasıdır. Genelde bu çalışma için “saydamlık” paleti kullanılır.

Bottle, Newspaper, Pipe, and Glass, Georges Braque,

Eser, şişe, gazete, pipo ve cam gibi günlük nesneleri kömür ve kağıt kullanarak soyut bir şekilde tasvir ediyor. Kompozisyonun ortasındaki boşluk, derinlik hissi ve farklı bir görsel efekt yaratıyor.

Guitar, Sheet Music and Glass, Pablo Picasso,

Eser, ilk bakışta sıradan görünüyor, ancak resme yaklaşınca, onu klasik portre görüntüsüne dönüştüren karmaşık ayrıntıları görebiliyoruz.

Kolaj Örnekleri

Tableau Rastadada, Francis Picabia, ​

The Skittle Picture, Kurt Schwitters, ​

Hanover’de yılında yapımına başladığı ve 20 yıl boyunca gelişerek devam ettikten sonra ’te yok edilen Merzbau adlı eseri, kolajın düzlemden üçüncü boyuta geçişinin sıra dışı örneğidir.

Merzbau, Kurt Schwitters,

Ohne Titel, Hannah Höch,

Egg in the Church or The Snake, André Breton, ​

Untitled (Celestial Fantasy with Tamara Toumanova), Joseph Cornell, ​

Desert Moon, Lee Krasner,

Just what is it that makes today's homes so different, so appealing?, Richard Hamilton,

yılında İngiliz sanatçı Richard Hamilton tarafından öne sürülmüş olan Pop Art akımı, popüler kültür ve Amerikan dergileri gibi farklı alanlardan seçilip bu parçalarla kolaj tekniğine yeni bakış açısı katmıştır. "Günümüz Evlerini Bu Denli Farklı, Çekici Kılan Tam Olarak Nedir?" adlı kolajı, bazı sanat tarihçileri tarafından Pop Art akımının ilk örneği olarak değerlendirilmektedir.​

Kolaj çalışmaları yüzyılda birçok modern sanatçı tarafından benimsenmiştir. Sanatçılar kolaj tekniğinin kullanım alanlarını genişletmiştir. Bu alanlardan biri reklam sektörüdür.​ Üstte gördüğümüz bu kolajlar Emilia Elfe tarafından bir mücevher firması reklamı için yapılmıştır.​

Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın susuzluğun canlıları yok edeceğine dair hazırlamış oldukları kolajlar. Nesli tükenmekte olan hayvanlar, toz ve toprakla birleştirilmiştir.

Babyboomers, Christian Barthold​

yüzyıla geldiğimizde ise iyice gelişmiş olan teknolojik imkanlar sayesinde kolajın daha farklı örneklerini görüyoruz.

Maker, Eugenia Loli, Digital Collage

Her the Sun, Ayham Jabr, Digital Collage

Serg Nehaev, Digital Collage

How on earth?, Luke Robson, Digital Collage


 

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası