rahim ağzı yarası nasıl yakılır video / Rahim Ağzı Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Rahim Ağzı Yarası Nasıl Yakılır Video

rahim ağzı yarası nasıl yakılır video

Rahimde Yara Neden &#;ıkar, Nasıl &#;nlenir? Servisit Belirtileri Ve Tedavi Y&#;ntemleri Nelerdir?

Servisit hastalığı cinsel yönden aktif olan her kadın için uygun bir hastalıktır. Özellikle vajinal akıntısı olan ve kasık ağrıları yaşayan kadınların çoğnda tek başına veya başka bir hastalık ile birlikte servsisit hastalığı da görülmektedir.

Rahimde Yara Neden Çıkar?

Rahimde yara, tıp dilinde servisit hastalığının tedavi edilebilmesi için altta yatan nedeninin araştırılması gerekir. Bunun nedeni basit bir irritan madde olabilir. Hastalığın nedeni bu ise bu maddenin kullanılmaması sorunu çözebilir. 

Bunlar dışında enfeksiyon nedeni ile de rahimde yaralar oluşabilir. Bu durumda enfeksiyonun tedavi edilmesi bu problemi ortadan kaldıracaktır. Servisite neden olan 3 farklı mikroorganizma bulunmaktadır. Bunlar klamidya, gonore ve trikomonasdır. Bunlar dışında bazı alerjik nedenler de bu duruma neden olabilmektedir.

Rahimde Yarar Nasıl Önlenir?

Servisitten korunmak veya önlemek için bazı basit yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler ile bu hastalıktan korunma sağlanabilir. Bu yöntemler şunlardır:

 - Emin olunmayan kişiler ile ilişkiye girilmemelidir.

 - Kişilerin partnerinde gonore belirtileri var ise doktor ile mutlaka görüşülmelidir.

 - Vajinal akıntı varlığında muayene olmak gerekir.

 - Kadınlarda herhangi bir şikayet bulunmasa bile yılda bir kez jinekolog ile görüşülüp muayene olunmalıdır.

 - Kokulu tamponlar, deodoran gibi maddeler kullanılmamalıdır.

Servisit Belirtileri Nelerdir?

Servisit hastalığı çok fazla belirti vermemektedir. Genel anlamda bu hastalık rahim ağzı dokusunun iltihabı olmaktadır. Bu hastalığın ilk belirtisi adet kanamasının bitişini takip eden vajinal akıntılardır. Diğer bir belirti ise vajinada kaşınma, yanma, yüksek vajinal kanama ve ilişki esnasında ağrılardır.

Servisit Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Servisit tedavisinde küçük cerrahi işlemler yapılabilir. Bunlardan en sık kullanılanı koterizasyon ve krioterapidir. Halk arasında koterizasyon işlemine yara yakma adı verilir. Krioterapi ise sıvı karbondioksit ve azot yardımı ile anormal dokuların dondurulmasıdır. 

Rahim Ağzı Kanseri

Rahim ağzı kanseri (Serviks), Serviks rahmin vajene açılan bölümüdür. Rahim ağzı yani serviks kanseri bu bölgenin hücrelerinden gelişen kanserdir. Meme kanserinden sonra kadınlarda en sık görülen kanserdir. Yılda yaklaşık yeni rahim ağzı kanseri vakası görülmektedir.

Serviks kanserinin neredeyse tamamına yakını HPV’nin (Human Papilloma Virüsü) bazı tipleri nedeniyle oluşmaktadır. Bu HPV enfeksiyonu geçiren herkesin rahim ağzı kanseri olacağı anlamına gelmez.

Rahim ağzı kanseri çok yavaş ilerlediği için tarama testi (pap smear) çok önemli hale gelmektedir.

rahim ağzı kanseri

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Bulguları

Serviks kanserinin erken döneminde herhangi bir şikâyet veya bulgu olmayabilir. Şikâyetler ve belirtiler ileri evrede belirgin hale gelmektedir.

  • Olağandışı kanamalar; ilişki sonrası kanama, mens dışında kanama, menopoz sonrası kanama
  • Akıntı; Sulu, kanlı ve kötü kokulu akıntı
  • Disparanü; İlişkide kasık ağrısı

İleri derece rahim ağzı kanserinde olan bulgular:

  • Kasık ve sırtta ağrı
  • Böbrekler nedeniyle şiddetli sırt ve yan ağrısı
  • Kabızlık
  • Normalden fazla idrara ve gaitaya çıkma
  • İdrar ve gaita tutamama
  • İdrarda kan gelmesi
  • Tek ya da her iki bacakta ödem ve şişlik
  • Şiddetli vajinal kanama

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Risk Faktörleri

Rahim ağzı hücrelerinde oluşan değişikler çok yavaş seyirli olup öncelikle anormal hücre, sonra prekansöröz hücre ve en sonunda kanser hücresine dönüşüm olur. Rahim ağzındaki hücre değişikliklerinin en önemli sebebi HPV enfeksiyonudur.

HPV sadece bir çeşit virüs değildir. Yaklaşık den fazla tipi vardır. Cinsel olarak aktif olunan dönemde direk temas veya cinsel aletlerin ortak kullanımı ile bulaşır. HPV bulaşan her kadın aktif enfeksiyon olmazlar. Bazıları hastalığı hiçbir bulgu olmadan atlatır, bazılarında siğiller oluşur ve çok nadir olarak da rahim ağzı kanseri oluşur. HPV nin 15 tipi kanser yapma potansiyeli varken en önemli iki tipi HPV 16 ve HPV 18 dir. HPV bulaştırdıktan sonra aylarca hiçbir belirti vermeyebilir.

HPV dışında rahim ağzı kanserini arttıran risk faktörleri:

  • Sigara içenlerde içmeyenler göre 2 kat daha fazla risk görülür
  • İmmün sistem zayıflığı
  • 5 yıldan fazla kesintisiz doğum kontrol hapı kullananlarda
  • 5 den fazla çocuk doğuranda ve 18 yaşından önce doğum yapmaya başlayanda
  • Birden fazla partneri olma
  • Cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların olması

Rahim Ağzı (Serviks) Tanısı

Kanser tanısı koymak için birçok test yapılır. Ayrıca kanserin yayılıp yayılmadığını öğrenmek için de testler yapılır. Birçok kanser tipinde olduğu gibi rahim ağzı kanserinde de biyopsi kanser tanısı için en iyi yoldur. Servisk kanseri için yapılması gerekenler:

  • Elle ve Spekulum ile Muayene; Rahim, yumurtalık, vajen ve servikste olan değişikler tespit edilir. Pap smear test alınır.
  • Pap Smear Test;  Rahim ağzının görünen dış kısmından ve görünmeyen iç kısmından örnek alınıp incelenmeye gönderilir.
  • Hpv Tip testi;  Smear testine benzer. Rahim ağzından alınan örnekte HPV tip 16, 18 gibi yüksek riskli tiplerin olup olmadığı araştırılır. HPV testi tek başına rahim ağzı kanseri tanısı koymaya yeterli olmaz.
  • Kolposkopi; Rahim ağzını büyütülmüş görüntüsü bakılarak anormal oluşumların varlığı değerlendirilir.
  • Biyopsi; Kolposkopi altında veya çıplak gözle anormal görülen bölgelerden lokal veya genel anestezi altında parça alınmasıdır.
  • Endo Servikal Küretaj; Kolposkopi sırasında görünmeyen rahim ağzı girişinden içeriye doğru olan bölgeden küret ile kazıyarak biyopsi alınması
  • LEEP; Elektrikli bir alet ile rahim ağzı girişinin tıraşlanarak incelenmesi
  • Konizasyon; Rahim ağzının tabanı dışarıda olacak şekilde koni biçiminde kesilip alınması. Hem tanı hem de erken dönem rahim ağzı hücresel değişikliklerin olduğu durumlarda tedavi için yapılır.
  • CT( Tomografi); Anormal dokuların ve tümör kitlesinin büyüklüğü ve yayılımının tespiti için yapılır.
  • PET (Pozitron Emisyon Tomgrafi); Uzak organ yayılımı olup olmadığının tespiti için yapılır
  • Kolonoskopi ve Sistoskopi; Komşu organlar barsak ve mesane tutulumunu değerlendirmek için yapılır.
  • Moleküler Testler: Tümor tip, genetik yapı, özel protein ve tümör belirteçleri için yapılır.

Rahim Ağzı (Serviks) Pre-kanseröz Lezyonları

Rahim ağzındaki hücrelerin değişime uğrayıp kansere dönüşmesi çok uzun yıllar almakta. Rahim ağzında oluşan Servikal hücrelerde oluşan değişikliklere Servikal İntraepitelial Neoplazi (CIN) denir. Bu durum tespit edildiğinde sağlık için henüz sorun değildir. Ancak uzun dönemde kanser gelişebilir. HPV enfeksiyonu sonrasında rahim ağzı kanseri oluşumu yıl sürer.

Tarama testleri sırasında CIN tespit edildiğinde tedavisi çok kolaydır.

Rahim Ağzı (Serviks) Tipleri

Rahim ağzı kanseri tipi tedavi ve takip için önemlidir. 2 tip rahim ağzı kanseri vardır:

Skuamöz Hücreli Kanser: Bu tip kanser rahim ağzının dış yüzeyini kaplayan skuamöz hücrelerden başlar. Buradan vajen içine doğru yayılır. Rahim ağzı kanserinin büyük çoğunluğunu oluşturur.

Adeno Karsinom: Rahim ağzının kolumnar şekilli glanadüler hücrelerinden başlayan kanserdir.

Çok nadiren iki hücreden de kaynaklanan veya rahim ağzının diğer hücrelerinden köken alan kanserler de oluşabilir.

rahim ağzı kanseri tipleri

Rahim Ağzı (Serviks) Kanser Evreleri

Bütün testler tamamlandıktan sonra kanserin hangi evrede olduğunu söyleyebiliriz:

  • Evre 0; Henüz rahim ağzında kanser hücresi yok ancak ileride kanser olma ihtimali olan pre-kansöröz değişimler var
  • Evre 1; Kanser sadece rahim ağzına (serviks) sınırlı
  • Evre 2; Kanser serviks dışına yayılmış ancak vajenin alt tarafına ve pelvis duvarına yayılmamış
  • Evre 3; Kanser vajen alt kısmına ve pelvis duvarına yayılmış
  • Evre 4; Kanser barsak, mesane ve akciğer gibi uzak organlara yayılmış

Rahim Ağzı (Serviks) Kanser Tedavisi

Rahim ağzı kanseri tedavisi evreye göre farklılık gösterir. Erken evrede (evre 0, 1 ve 2’nin erken dönemleri) cerrahi ilk seçenek olup hastanın durumuna göre beraberinde radyoterapi (ışın tedavisi) uygulanabilir.

İleri evrede radyoterapi ilk seçenek olup beraberinde kemoterapi uygulanabilir. Nadir durumlarda cerrahi tedavide eklenebilir.

Erken dönemde tespit edilen rahim ağzı kanserinde başarı % ’e yakınken geç evrede tedavi neredeyse imkânsız hale gelir. Bu dönemde palyatif tedavi yani hastanın hayat kalitesini arttırmak, vajinal kanama ve şiddetli ağrı gibi şikayetleri ortadan kaldırmak için tedaviler yapılır.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanserinden Korunma Yolları

Pap-Smear Testi

Düzenli aralıklarla smear testi yaptırmak en iyi korunma yoludur. Erken dönemde serviks kanseri tespiti ile tedaviye neredeyse % kesin cevap verir. yaş aralığında ilk birkaç yılda smear testi normal geldikten sonra herhangi şüpheli bir durum yoksa en geç 3 yılda bir smear testi yapılmalı. 50 yaşından sonra 65 e kadar 5 yılda 1 eğer daha önceden smear testi yapılmamışsa yapılması gerekir.

HPV aşısı yapılmış olsa bile mutlaka smear testi yapılmalı. Çünkü aşı tam olarak korumuyor.

Prekanseröz lezyon nedeniyle tedavi yapılmışsa daha sık smear testi yapılmalı.

Smear testi sonucu normal gelse bile ilişki sonrası vajinal kanama gibi herhangi anormal bir bulgu olduğunda mutlaka muayeneye gidilmeli.

Rahim Ağzı Kanser Aşısı

yaşından itibaren bütün kız çocuklarına HPV aşısı yapılmalı. Ülkemizde 2’li ve 4’lü olmak üzere 2 tipi mevcut. Her iki tipte en sık kanser yapan HPV ve dörtlü aşıda en fazla siğil yapan HPV tiplerine karşı aşı mevcut.

Kızların çocukluk yaşta HPV aşı programına alınması önemli. yaş grubunda 6 aylık periyotla ( ay aşılama) yapılması uygun iken 15 yaşından sonra 3 doz ( ay) gerekli

HPV aşısı kanser riskini tam olarak ortadan kaldırmaz.

Sigaradan Uzak Durma

Sigara içenlerde HPV enfeksiyonu ihtimali arttığı için kanser riski artmakta. Sigara içmeyenlerde azalan HPV enfeksiyonu nedeniyle rahim ağzı kanseri gelişme ihtimali azaltmakta.

Güvenli Seks

HPV enfeksiyonunun yayılmasındaki en önemli faktör korunmasız ilişkidir. Prezervatif kullanımı enfeksiyon yayılma hızını azaltır. HVP virüsü cilt teması ve seks aletlerinin ve iç çamaşırlarını ortak kullanımı ile de bulaşır.

Türkiye Ulusal Rahim Ağzı Kanseri Taramaları Programı

Birinci basamak sağlık kuruluşlarında pap-smear testi ile yürütülmekte olan toplum tabanlı serviks kanseri tarama programı yılında yenilenerek, pap-smear testine HPV-DNA testi eklenmiştir. Hâlihazır da ulusal serviks kanseri taraması; Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) ve buna bağlı Kanser Erken teşhis Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ile Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM), Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) yaş arası kadınlara 5 yılda bir yapılan servikal HPV-DNA testi ile sürdürülmektedir.

Tarama sürecinde;

  • Her başvurandan pap-smear ve HPV DNA olmak üzere 2 örnek alınmakta
  • Kişilerin önce HPV DNA örneğine bakılmakta;
    • HPV DNA negatif ise 5 yıl sonra test tekrarı (bu kişilerin pap-smearına bakılmıyor)
    • HPV DNA pozitif ise;
      • HPV tiplendirilmekte (13 yüksek riskli HPV tipi tek tek) ve
      • Sonuç raporlarında 16 ve 18 belirtilmekte, bunların dışında kalan 11 tip ise (31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68 ) “Diğer” olarak belirtilmektedir.
    • Pap-smear değerlendirilmektedir (çift kör).

Sonuç raporlarında 16 ve 18 belirtilmekte, bunların dışında kalan 11 tip ise (31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68 ) “Diğer” olarak belirtilmektedir.

Pap-smear değerlendirilmektedir (çift kör).

Testleri değerlendirmek için Ankara ve İstanbul’da iki tane referans laboratuvar kurulmuştur. Laboratuvarlarda, insan hatasını en aza indirecek şekilde, tam otomatik dünya standartlarında cihazlar kullanılmaktadır. Uluslararası kalite standartlarına göre iç ve dış kalite kontrolü yapılmaktadır. Taramada kullanılan moleküler teknik, servikal preinvaziv lezyon tespit etmede klinik olarak valide edilmiş, Meijer (IJC, ) kriterlerini karşılayan 4 ticari preperattan biri olan HibridCapture 2 tekniğidir (HC2). HC2, klinik olarak önemi bulunan servikal HPV enfeksiyonlarını tespit etmede %97 sensitifken diğer tekniklerin sensitivitesi %92 civarındadır. Ayrıca literatürde en fazla sayıda klinik uygulaması bulunan HC2 tekniği altın standart kabul edilmektedir.

Serviks kanseri taramasında tarama testi pozitif olan olguların yönetiminde bilimsel öneri; Avrupa ve Amerika rehberlerinde olduğu gibi; olgunun HPV sonucu, HPV tipi ve servikal sitoloji sonuçlarıyla birlikte değerlendirilmesi, takip edilmesi ya da kolposkopi ile daha ileri tetkiki yönündedir. Türk Jinekolojik Onkoloji ve Türk Kolposkopi ve Servikal Patolojiler Derneklerinin genel önerisi;

  • Sitolojisi normal (İntraepitelyal lezyon veya kanser açısından negatif) yüksek riskli HPV pozitif olguların sadece HPV tip 16 ve 18 pozitifliğinde kolposkopi yapılmasıdır. Diğer olgular için bir yıl sonra HPV ve sitolojinin tekrar bakılması yeterlidir.
  • Herhangi bir yüksek riskli HPV pozitif, sitoloji ASC-US ve üzeri olgularda kolposkopi gerekmektedir.

Mevcut uygulamalarda HPV-DNA testi pozitif tespit edilerek, teşhis için ileri merkeze sevk edilen olgulara tekrar HPV-DNA testi yapıldığı izlenmektedir. Farklı moleküler tekniklerle yinelenen test sonuçlarında da farklılıklar olmaktadır. Bu durum, hem vatandaşı sıkıntıya sokmakta, hem de kurumlar arasında tutarsızlık olmasına neden olmaktadır.

HPV-DNA testi pozitif olan olgunun; tipi dikkate alınarak ya da alınmayarak, sitoloji sonucu malignite işaret etsin ya da etmesin; tekrar HPV-DNA tarama testine tabii tutulması şeklinde bir uygulama yoktur. Tüm taramalarda olduğu gibi (meme kanseri taraması, fenilketonüri taraması, gaitada gizli kan taraması, üçlü test, … vb.) serviks kanseri taramasında da tarama testini tekrar etmek bilimsel olarak yanlıştır ve kamu zararına yol açmaktadır.

Sonuçlara HPV-DNA sonucu ve pozitif olanlarda HPV tipi ve sitoloji raporu birlikte olmak üzere seafoodplus.info web adresinden ya da aile hekimi üzerinden ulaşılabilir. Birinci basamaktan sevk edilen hastaların öncelikle her üç sonucunun da bu web adresinden de teyit edilerek değerlendirilmesi, sonra tarama algoritmasında belirtildiği üzere (şekil-1) kolposkopi yapılması ya da takibe alınması gerekmektedir.

hpv tipleri

Etiketler:pap smearrahim ağzı kanserirahim ağzı kanseri aşısıServikal kanserserviks kanseri

Rahim ağzı yarası olarak tanımlanan problemde vajinadan bakıldığında görülebilen rahmin boyun bölgesinin uç kısmındaki doku sıyrıkları kastedilmektedir. Bunun en önemli nedeni rahim ağzı iltihapları, rahim ağzı travmaları, vaginal doğum sonrası oluşan rahim ağzı yırtıklarıdır. Sezaryen ile doğum yapanlarda bu yırtıkların görülme olasılığı son derece düşüktür. Bu yaraların çoğunluğu rahim boynunun iç kanalını döşeyen hücrelerin rahim ağzındaki sorunlara bağlı olarak vajen boşluğuna doğru dönmesidir. Bu durumda vajenden bakılınca rahim ağzı kırmızı olarak izlenir. Genişliği az veya çok olabilir.

Doğum yapmamış kişilerde genellikle tedavi uygulanması önerilmez.

Tedavide rahim ağzı dokusunun koterizayonu (yakılması) veya dondurulması (cryoterapi) işlemi yapılır. Bu uygulama adet döneminden mümkün olduğunca uzak bir tarihte yapılır. Rahim ağzındaki sinir dokusu duyarsız olduğundan işlem ağrısızdır. Muayenehane koşullarında ve uyuşturmaya gerek olmadan yapılabilir. Geniş yaralarda bazen birden fazla uygulama gerekebilir. Yaygın veya tekrarlayan yaralarda LEP adı verilen işlemle rahim ağzındaki lezyon ince bir doku halinde çıkartılır.

 

Rahim Ağzı Yaraları (Servisitler)

Paylaşın:

"Rahimde yara"  nedir?
Halk arasında rahimde yara veya rahim ağzında yara olarak bilinen "servisit"jinekolog doktorlar tarafından en sık karşılaşılan jinekolojik problemlerden birisidir.

Rahim ağzı yaraları genel anlamı ile cervicit (servisit) rahim ağzı dokusunun iltihabıdır.  Servisit sıklıkla bir enfeksiyona bağlıdır, ancak bazen irritasyon ya da travma sonrası da ortaya çıkabilir.

Kadınların yarısından fazlası hayatının bir döneminde cervicit problemine yakalanır. Yaşı ne olursa olsun cinsel yönden aktif her kadın servisit için uygun bir adaydır.

Kasık ağrısı ve vajinal akıntısı olan kadınların çoğunda başka bir hastalıkla bir arada ya da tek başına servisit bulunabilir.

Belirtileri diğer pek çok hastalığa benzediği ve spesifik yakınmalar yaratmadığı için kişinin kendi kendine servisitten şüphelenmesi zordur. Genelde başka bir nedenden dolayı yapılan jinekolojik muayene ile fark edilir.

Rahim ağzı yaralarının belirtileri nelerdir?
Servisitin ilk belirtisi adet kanamasının bitişini takip eden dönemde ortaya çıkan vajinal akıntıdır. Diğer belirtiler arasında anormal vajinal kanama, kaşınma, vajinada yanma, ilişki esnasında ağrı, ilişki sonrasında kanama, idrar yaparken yanma ve bel ağrısı bulunur.

Hafif vakalarda herhangi bir bulgu olamayabilir ancak olay ilerledikçe kötü kokulu ve iltihabi bir akıntı ortaya çıkar.

Uzamış ve tedavi edilmemiş bir servisit mukus (serviks salgısı) yapısını kötüleştirerek spermlerin servikal kanala girişini bozabilir ve bu şekilde kısırlığa yol açabilir.

Kısırlık tedavisinin ilk aşaması serviks ve vajendeki enfeksiyonların düzgün şekilde giderilmesidir.

Servisiti olan kadın gebe kalırsa da düşük ve erken doğum riskleri vardır. Ayrıca bu tür annelerden doğan bebeklerde doğum sonrası akciğer ve göz enfeksiyonları da normalden daha fazla görülür.

Rahim ağzı yara tanısı nasıl konur?
Yalnızca bir jinekolojik mauyene bile önemli derecede fikir vericidir. 
Servikste en sık karşılaşılan problemler; Servisit (Resim 2) ve Servikal "ektoprion" denilen iç epitelin dışa taşınması durumlarıdır (Resim 3).

Serviks, rahim ağzı, rahim ucu, cervix
Resim 1- Normal serviks görünümü

Serviks, rahim ağzı, rahim ucu, cervix
Resim 2-  Servisit  (Rahim ağzı yarası)

Serviks, rahim ağzı, rahim ucu, cervix
Resim 3- Ektoprion 

Servisit, yani serviksin iltihabı, vücudun normal çalışan savunma mekanizmalarının bir sonucu gelişir.

Herhangi bir dokuda yaralanma, irritasyon ya da enfeksiyon olduğunda beyaz kan hücreleri yani akyuvarlar o bölgeye göç ederler ve bu bölgedeki kan akımı artar. Bu olay serviskte olduğunda, normalde açık pembe olan serviks kızarır ve şişer. Bu durum muayenede yara şeklinde görülebilir.

Servisit tanısı genelde jinekolojik muayene ile konsa da tanıdan emin olmak ve kesin tanı koyabilmek için bazı ek tetkikler gerekebilir.

Serviksteki lezyonları tanımak çok önemlidir. Nitekim bazan Serviks kanseri de özellikle erken evrede servikal yaralar ile karıştırılabilmektedir.

Servisit Tanısında Kullanılan Testler
Smear
Servikal enfeksiyonu ve erken dönem serviks kanserinin taramasında kullanılır.

Smear her kadının yılda bir defa yaptırması gerek son derece basit ancak bir o kadar da önemli bir testtir. Muayene sırasında, rahim ağzı salgısından ince bir fırça ile sürüntünün alınıp bir cam üzerine yayılarak patolojik incelemenin yapılması işlemlerini içerir. Son derecede ağrısız ve basit bir işlemdir.

Smear Testi ile ilgili bilgiler için tıklayınız  >>>

Cervical (servikal) Biopsi
Eğer rahim ağzı ileri derecede anormal görünüyor ise lokal anestezi altında şüpheli alanlardan serviks biopsisi (parça alımı) yapılabilir.

Eğer tek bir alan belirlenemiyorsa saat 3,6,9 ve 12 hizalarından biopsi alınır ve patolojik incelemeye gönderilir.

Kolposkopi
Rahim ağzının ve vajenin ışık altında büyütece benzer bir optik alet yardımı ile incelenmesidir.

Şüpheli alanları daha kolay ortaya çıkarmak için kolposkopi öncesi rahim ağzı bir takım kimyasal maddeler ile silinir ve daha sonra boyanır. Dokunun boya tutmadaki farklılıklarına göre biopsi alınacak yer tespit edilir.

Kolposkopi ile rahim ağzındaki kılcal damarların yapıları da değerlendirilir ve anormal damarlanma olup olmadığı saptanır. Bu damarlanma değişiklikleri servisit ile kötü huylu hastalıkların ayrımında önemlidir.

Kolposkopi ile ilgili bilgiler için tıklayınız >>>

Servisit Nedenleri
Servisitin başarılı şekilde tedavi edilebilmesi altta yatan nedeninin tanımlanması ile ilgilidir. Eğer buna neden basit bir irritan (tahriş edici) madde ise bu maddenin kullanılmaması sorunu çözecektir.

Altta yatan sebep bir enfeksiyon ise uygun şekilde antibiyotik tedavisi servisit problemini de çözecektir.

Servisite neden olan en önemli üç mikroorganizma klamidya, gonore ve trikomonasdır. Bunun dışında bazı allerjik maddeler de bu duruma yol açabilir.

Rahim ağzı yaralarının tedavisi nasıl yapılır?
Eğer servisit durumu uzamış veya altta yatan etkenin tedavisine rağmen tabloda gerileme yoksa bu bölgedeki anormal hücreleri tahrip etmek için bazı küçük cerrahi girişimler yapılabilir.

En sık kullanılan koterizasyon (yakma), krioterapi (dondurma) ve lazer tedavileridir.

Her üç metotta da amaç aynıdır: iltihabi dokunun öldürülerek yaranın adeta dağlanması.

Koterizasyon
Koterizasyon ısı yardımı ile tahrip etmektir. Halk arasında bu işleme "yara yakma" adı verilir.

Kronik servisitteki en eski ve en klasik yöntemdir. Kalem şeklinde bir probun ucundan elektrik akımı geçirilerek ısı elde edilir.
Bir kaç dakika süren işlem esnasında çok hafif ağrı olabilir. Nadiren koter sonrası oluşan nedbe dokusu rahim ağzı kanalında tıkanmalara yol açabilir.

Kriyoterapi
Krioterapi ise sıvı karbondioksit veya azot yardımı ile anormal dokuların dondurulmasıdır. Buna da halk arasında "yara dondurma" ismi verilir.

Kotere göre bazı avantajları vardır. Daha az ağrıya neden olur ve daha kontrollü bir doku tahribine olanak tanır.
Daha az nedbe dokusu oluşmasını sağlar. Bu nedenle servikal kanalda daralmaya yol açmaz.

Tabanca şeklinde bir cihaz ile uygulanır. Bu tabancanın ucunun değdiği yerler donar. İşlem herhangi bir anestezi uygulanmadan yapılır. Son derece basit ve bir kaç dakika süren bir işlemdir.

Lazer
Dokuların lazer ışığı ile tahrip edilmesidir. Rahim ağzı yaralarının lazerle yaklılması işleminde anestezi gereksinimi yoktur. Yara iyileşmesi de oldukça hızlıdır.

Lazerle rahim ağzı yara yakılması işlemi elektrik ile yakma (elektrokoter) işlemine göre daha az travmatiktir. Ancak lazer, her klinikte bulunmamaktadır.

Rahim ağzı yara tedavisi sonrası
Tedavi şekli ne olursa olsun hücrelerin tahrip edilmesini takiben hafta kadar süren kirli bir vajinal akıntı görülür. Bu süre zarfında lekelenme şeklinde kanamalar olabilir, bu nedenle işlemlerden sonra hafta kadar cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. Tamamen iyileşme bazen hafta kadar zaman alabilir.

Servisitten Korunmak İçin Önlemler
Servisitten korunmak ya da erken dönemde teşhis edilmesini sağlamak için bazı basit önlemler yeterlidir.

  • Çok emin olmadığınız kişiler ile ilişkiye girmeyin. Partnerinizde gonore belirtileri varsa hemen doktorunuzla görüşün. Şüpheli ilişkilerinizde prezervatif kullanın.
  • Vajinal akıntı varlığında muayene olmayı geciktirmeyin.
  • Herhangi bir şikayetiniz olmasa bile yılda bir kez jinekolojik muayeneden geçin ve mutlaka smear aldırın.
  • Kokulu tampon, deodorant, pudra gibi irritan maddeleri asla kullanmayın.
  • Vajen içini suyla veya sabunla kesinlikle yıkamayın. Çünkü o bölgenin doğal asidik bir ortamı vardır. O ortamın bozulması sizi enfeksiyonlar açısından riske atacaktır.
  • İç çamaşırlarınızı sık sık değiştirin ve sentetik olmayan pamukluları tercih edin.
  • Tuvalet sonrası temizliğinize dikkat edin. Her zaman önden arkaya doğru silin, arkadan öne taşımayın.

Servisit Kronikleşirse
Serviks enfeksiyonu kronikleşirse servikal kanal etrafında Nabothi bezlerinde kistleşmeler yapabilir. Bu durumda da dondurma ve yakma işlemeri gerekli hale gelebilir.

Nabothi Kistleri ile ilgili bilgiler için tıklayınız  >>>

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir