İçindekiler
Klamer farenjit, tonsillit, sinüzit, alt solunum yolu enfeksiyonları, yumuşak doku enfeksiyonları durumunda kullanılan etkili bir antibiyotiktir. Klamer nedir, ne işe yarar, nasıl kullanılır, yan etkileri, fiyatı, muadili gibi sorunların hepsi yazımızda.
Farenjit (yutak iltihabı), tonsillit (bademcik iltihabı), akut maksiler sinüzit (sinüs iltihabı), kronik bronşitte akut bakteriyel alevlenme, pnömoni (zatürre), çeşitli deri ve yumuşak enfeksiyonları durumun kullanılan etkili bir ilaçtır. 12 yaşından büyüklerde kullanılan bir antibiyotiktir. Klamer mg şeklinde her kutuda 14 film tablet bulunur. Bu ilacın klamer şurup formu da vardır.
Bu antibiyotiğin etken maddesi duyarlı bakterilerde protein sentezine engel olarak etkisini gösterir. Bu hapın açık sarı rengi vardır, oval ve bir yüzünde S yazısı vardır. Macrolid ismi verilen bir gruba ait yarı-sentetik bir antibiyotiktir. Kortizon içermeyen bir ilaçtır ve ağızdan alınarak kullanılır. Mide rahatsızlığı olanlar bu ilacı mide koruyucu ile kullanması gerekmektedir.
Normal reçete ile satılmaktadır. Reçeteli olarak eczaneden alınabilir ve reçetesiz satışı yoktur. Reçeteli olduğu takdirde devlet tarafından ödenmektedir. Bu antibiyotiği aile hekimleri de yazabilir. Bu ilacın ruhsat sahibi ve üreticisi Atabay İlaç Fabrikası A.şdir. Üretim yeri ise İstanbuldur.
Etken (etkin) madde: Klaritromisin (Bir tablette mg etken madde bulunur.)
Yardımcı maddeleri: Kroskarmeloz sodyum, mikrokristalin selüloz, silikon dioksit, povidon k, magnezyum stearat, talk, opadry yellow, opadry clear.
İlginizi Çekebilir: Klacid Mg Neye Yarar?
mg 14 film tablet TL’dir. Bu fiyattan yüksek söyleyen eczanelerden alım yapmayın. Reçeteli olması durumunda bu ilaca ödeyeceğiniz fark sadece 7 TL’dir. Son kullanma tarihi geçen ürünleri ya da kutusu zarar görmüş olanları almayın. İlaç fiyatları duruma göre de güncellenmektedir.
Bebeklerin ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde bu ilacı muhafaza edin. Buzdolabına koymayın 20 derecedeki ılık ortamlarda saklayın. Nemsiz, rutubetsiz yerlerde muhafaza edin. Son kullanma tarihi geçen ilacı ise kullanmadan atın.
Bu antibiyotik hakkında detaylı bilgileri aşağıdaki fotoğraftan görebilirsiniz. İncelemenizi tavsiye ederiz.
Reçete edilmesi durumunda SGK tarafından karşılanan bir antibiyotiktir.
Antibiyotik grubu ilaçlar reçetesiz alınmaz ondan dolayı da bu ilaçta reçetesiz olarak alınmaz.
12 yaşından büyüklerde kullanılan bir ilaçtır.
Makrolid ismi verilen gruba ait bir antibiyotiktir. Bu antibiyotik yarı-sentetiktir.
Öksürüğe iyi gelen bir ilaç değildir.
Muadil ilaçlardır ve etken maddeleri aynıdır. Bu iki ilaçta yakın etkileri göstermektedir.
Cevap 1: Antibiyotiktir yazımızda da belirttik.
Cevap 2: Genel olarak alerji yapma durumu yoktur.
Cevap 3: Aç karnına da tok karnına da bu ilacı kullanabilirsiniz.
Cevap 4: Boğaz ağrısına iyi gelen bir ilaçtır.
Cevap 5: Reçete edilmesi durumunda devlet tarafından karşılanan bir ilaçtır.
Cevap 6: Diş içinde bu ilaç kullanılabilir.
Cevap 7: Günde 2 kez kullanılır.
Cevap 8: Emziren anneler bu ilacı kullanamazlar.
Cevap 9: Yan etkileri arasında uykusuzluk vardır bazı kişilerde uykusuzluk yapabilir.
Cevap Uyku yapma durumu yoktur.
Cevap gün içerisinde etkisini gösterir.
Cevap İshal yapabilmektedir.
Cevap Hamileler (gebeler) bu ilacı doktor önerisi ile kullanabilir.
Cevap Kulak iltihabı durumunda bu ilacı kullanabilirsiniz.
Cevap Bademciğe iyi gelen bir ilaçtır.
Cevap Çok fazla kullanım durumunda zehirlenme olabilir buna dikkat edilmelidir.
Cevap Yan etkileri 1 hafta içerisinde geçecektir.
Cevap Geniz akıntısına da iyi gelen bir ilaçtır.
Cevap Nefes darlığı yapma durumu genel olarak yoktur.
Cevap Ağızda acı tat bırakabilir ama acı tat birkaç saat içerisinde geçmektedir.
Cevap İdrar yolu enfeksiyonunda bu ilacın etki ettiği görülmüştür kullanabilirsiniz.
Cevap Etken maddeleri farklıdır.
Cevap Etken maddeleri farklıdır ikisi de son derece etkili antibiyotik ilaçlardır.
Cevap Pişik yapma durumu yoktur.
Cevap Bronşit durumunda da bu ilaç kullanılabilir.
Hayat kurtaran antibiyotiklerin her ilaç gibi yan etkileri vardır. Ender de olsa öldürücü olabilirler. Yerinde kullanıldığında riskleri yararlarına göre çok düşüktür. Gereksiz kullanıldıklarında ise risk kabul edilemeyecek kadar yüksektir
Oya Hanım gönderdiği elektronik postada, antibiyotiklerin mikroplara direnç oluşturmalarının yanı sıra alerji yaparak tehlikeli olabileceklerini de hatırlatıyor. Öksürük için verilen antibiyotiğin başına neler açtığını anlatıyor:
“62 yaşındayım, diyabet dışında bir sağlık sorunum yok. İki ay kadar önce 1 haftadır devam etmekte olan burun tıkanıklığı ve öksürük nedeniyle doktora gittim. Muayene ve akciğer röntgeni çekildikten sonra ciddi bir şey olmadığı ama sinüzit ve bronşit olduğum söylendi. Her ihtimale karşı antibiyotik almam tavsiye edildi. Doktor ‘sipro’ diye bir ilaç yazıyorum kutu bitene kadar günde bir tane alacaksın dedi.
Reçeteye yazıldığı gibi ilacı kullanmaya başladım. Ertesi gün yataktan kalktığımda her tarafımın ağrıdığını fark ettim. Bir gün sonra ağrılarım daha da arttı, yürümem bile güçleşti. Kulaklarım çınlıyor, başım dönüyor, midem bulanıyordu. ‘Her halde bu antibiyotik işe yaramıyor, hastalığım ilerledi’ diye düşünerek tekrar doktora gitmeye karar verdim. Otobüs durağından hastaneye yürürken sol topuğumun üstünde bir acı hissettim, sanki birisi arkadan tekme atmıştı. Etraftan gelenlerin yardımıyla acı içinde hastanenin acil servisine gidebildim.”
1- En sık rastlanan sorunlar
Antibiyotiklerin çeşitlerine ve kullanan kişinin özelliklerine göre birçok yan etkileri vardır. Bunların kimi alerjik kimi alerjik değildir. Bu şekilde sık rastlanan yan etkiler görülse de bunların dışında da birçok olumsuzluk görülebilir.
Oya Hanım’ın sorununun ne olduğunu çözmek kolay değil. Lakin klasik bir alerjik reaksiyona benzemiyor. Kendi düşündüğü gibi hastalığının ilerlemesine bağlı olabilir. Ama yaygın şikâyetlerin hepsini, hele topuğunda oluşan ani ağrıyı bu yolla açıklamak mümkün değil. Sorun, aldığı antibiyotiğin yan etkilerine bağlı olabilir.
Antibiyotiklerin en sık rastlanılan yan etkileri mide ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi rahatsızlıklarıdır. Bu şikâyetler sindirim sistemi sorunları olanlarda daha kolay ortaya çıkar.
Görmeyi bile etkiler
Baş dönmesi, baş ağrısı, kulak uğultusu, tad almada bozukluklar da ender olmayan yan etkilerdir. Bazı antibiyotikler iç kulak ve duyma sinirlerini etkileyip sağırlığa yol açabilir. Güçlü bir antibiyotik grubunun, ender de olsa, gözün arkasındaki retina tabakasını zedeleyerek görmeyi bozduğu olur.
Birçok ilaç böbreklerde süzülüp idrarla atılır. Süzmeyi yapan hücrelere zarar verip, böbrek yetersizliğine yol açabilen antibiyotikler vardır. Bazen böbreklerde bir olumsuzluk olmaz ama idrar yapmakta güçlük ve yanma ortaya çıkabilir.
Her şey alerji değil
Başka ilaçlarda olduğu gibi antibiyotik alanlarda da birçok yan etki oluşabilir. Bu yan etkiler mutlaka alerjik reaksiyon değildir. Tam aksine, Oya Hanım’da olduğu gibi çoğu alerjiye bağlı olmayan yan etkilerdir. Her yan etkiyi alerji olarak nitelemenin uzun dönemde zararları olabilir.
Örneğin penisilin grubundan bir ilaç alan kişide ilaç mide bulantısı ve kusma nedeniyle kesilmiş ve bu etki alerji diye nitelenip kayıtlara geçmişse veya hasta benim penisiline alerjim var derse, doktorlar bundan sonra çok gerekse bile hastaya penisilin ailesinden hiçbir ilacı kullanamaz. Bu ender rastlanan bir durum değildir. Oysa, penisilin alerjisi olduğunu söyleyen 10 hastadan sadece birinde ilaca karşı ciddi alerjik reaksiyon tehlikesi vardır.
İlacı aldıktan sonra nefes almada güçlük, kalpte çarpıntı, deride kabarık kızarıklıklar oluşursa ciddi bir alerjik reaksiyonundan şüphe etmek gerekir.
2- Ölüme kadar götürebilir!
Gerçek alerji ölüme kadar götüren ciddi sonuçlar doğurabilir. Sadece antibiyotikler değil birçok ilaç ve doğal madde alerjiye yol açabilir. Fıstık yiyince ya da arı sokunca şişen, solunumu güçleşen insanlar var. Antibiyotiklerin en korkulan yan etkilerinin başında alerji gelir. Bu reaksiyonların çoğu kaşıntı, deride çabuk yayılan kızarık kabartılardan ibarettir. Ender de olsa daha ciddi sorunlarla karşılaşılabilir. En ciddi olanı ‘anaflaksi’ denen durumdur.
Alerji yapan ilaç, besin ya da böceğin zehiri kısa sürede deride şiddetli kaşınma, ürtikere benzer değişiklikler, boğazda sıkışma, nefes almakta güçlük, kan basıncında düşmeye bağlı fenalık hissi, bayılma ve bilinç kaybına yol açar. Birkaç dakika içinde müdahale edilmezse ölüm tehlikesi vardır.
3- Güçlü bir savunma
Kanda ve dokularda savunma görevi yapan bir çeşit akyuvar olan hücreler daha önceden tanıdıkları antibiyotik veya başka bir maddeyi (sarı üçgenler) özel moleküller aracılığıyla bağlarlar. Daha sonra harakete geçip içlerindeki keseciklerde bulunan histamin ve benzeri maddeleri (mavi noktalar) dokuların içine saçarlar. Saçılan maddeler hem damarları genişletir hem de kılcal damarlardan dışarı sıvı sızmasına yol açar. Sızan sıvıyla dokular şiser, genisleyen damarlar tansiyonun düşmesine yol açar. Kısacası, olumsuz olaylar zincirinin tetiği çekilmiş olur.
Allerji bağışıklık sistemimizin yabancı bir maddeye aşırı hassas davranması sonucu ortaya çıkar. Allerjen denilen allerji yapıcı maddeyle vücut daha önce en az bir kez tanışıp hazırlık yapmıştır. Allerjilerin bir çoğu, anaflaksinin aksine hayati tehlike veya kalıcı hasar oluşturmaz.
Olumlu etkisi de güçlü olumsuzu da
Oya Hanım’ın başına gelenler tüm dünyada kısaca ‘cipro’ olarak adlandırılan antibiyotiğin yan etkisiyle oluşmuş bir durum. Alerji değil. Sadece ‘cipro’nun değil, mensubu olduğu ‘fluorokinolon’ adlı antibiyotik grubundaki diğer antibiyotiklerin ender de olsa çok ciddi olumsuz etkileri olabiliyor.
Uzmanlar çok güçlü olan bu antibiyotiklerin başka seçenekler varken kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Diğer birçok antibiyotiğin kullanılabileceği çok ciddi olmayan durumlarda verilmelerini bir sineği balyozla öldürmeye çalışmaya benzetiyorlar.
Oya Hanım’ın belki antibiyotik tedavisine gerek olmayan rahatsızlığında en güçlü antibiyotiklerden birini kullanması tüm vücudu olumsuz etkilediği gibi topuğu baldırdaki kaslara bağlayan aşıl kirişinde de yırtılmaya yol açmış. Topuğun üstünde ortaya çıkan ağrının nedeni olan yırtılma bu grup antibiyotiklerin ender görülen ama çok ciddi bir yan etkisi. Ama buna da şükretmek gerek, ‘fluorokinolon’ grubu ilaçların daha ciddi yan etkileri var.
4- Kalp düşmanı
Emekli askerlerde yapılan araştırmada, cipro ve ona benzer güçlü bir antibiyotiğin (sarı çizgi), bir çeşit penisilin olan amiksisiline (kırmızı çizgi) göre çok daha fazla öldürücü çarpıntı ve ölümlere yol açtığı, ölümlerin 10 gün boyunca giderek arttığı saptandı.
‘Annals of Fam ily Medicine’ adlı tıp dergisinin bu ayki sayısında yayınlanan bir bilimsel makalede, cipro ve benzeri antibiyotiklerin kalbe öldürücü etki yapabilecekleri belgeleniyor. ABD’de emekli askerlere bakan hastanelerde tedavi görmüş olan yaklaşık 2 milyon kişi üstünde yapılan bu çalışmadan, cipro veya aynı antibiyotik ailesinden bir başka ilacı alan insanlarda tehlikeli kalp çarpıntılarının ve ölümlerin, ilaç almayan veya daha az güçlü bir antibiyotik alanlara göre çok daha sık görüldüğünü öğreniyoruz.
5- Fırtınaya yol açan ilaç
‘Fluorokinolon’ gurubu antibiyotiklerin ölümcül çarpıntılara yol açabileceğini gösteren başka araştırmalar da var. Bu ilaçlar kalp hücrelerinin kasılması için gerekli olan elektrik akımının yayılmasında bazı düzensizliklere yol açarak öldürücü olabilen çarpıntılara zemin hazırlıyor. Böylesine ciddi yan etkileri olan ilaçlar niye piyasadan çekilmiyor diye sorabilirsiniz. Bu etkiler bin kişide bir görülen oldukça ender olumsuzluklar. Tabii ki, milyonlarca insanın bu ilaçları kullandığı düşünülürse hafife alınamayacak bir risk. Buna karşılık, iyi bir seçeneğin olmadığı ağır enfeksiyonlarda, hastalığın riski çok daha yüksek olduğu için hayat kurtarıcı olan bu ilaçları yasaklamak düşünülemez.
Son söz: Tıbbın temel kavramlarından biri yarar risk oranının iyi hesap edilmesidir. Antibiyotikler için de bu kavram geçerlidir. Yerinde kullanıldıklarında, bu oran genellikle çok yüksek, gereksiz yere alındıklarında ise çok düşüktür.
Antibiyotik ishali genelde antibiyotik kullanılmaya başlandıktan sonraki gün aralığında görülse de ilk 48 saatte başlayanlarına da rastlanabiliyor. Belirtiler ise çok tipik. Kötü kokulu bir dışkı, ishal durumu, karında ağrı ve gerginlik, yanı sıra tabii ki ateş!
Peki çare ne? İlk çare doktor gerekli görmedikçe her ateş yüksekliğinde antibiyotik yutmamak.
İkinci çare antibiyotik yazan doktora “doktor bey/doktor hanım tedavim antibiyotiksiz olamaz mı?” diye sormaktan çekinmemek.
Üçüncü çare sizin değil, doktorun elinde. Doktorunuz ishal yapma ihtimali minimum olan bir antibiyotiği seçecek. Gerekiyorsa sizi ek probiyotiklerle de destekleyebilir.
GİZLİ GLÜTENE DİKKAT EDİN
Çölyak hastası ya da glütene duyarlı biriyseniz (glüten/tahıl intoleransınız varsa) glüten içeren yiyecekleri asla yememelisiniz.
Peki sadece bu önlem yeter mi? Yetmez. Glütenin gizli kaynaklarını da bilmeli, onları da yiyip içmemeli, hatta glüten içeren hapları bile yutmamalısınız. Kısacası vücudunuza giren her gıdanın (özellikle çölyak hastasıysanız) glüten içermediğinden emin olmalısınız.
Buğdayda, çavdar veya arpada, bunlardan üretilen ekmeklerde, kuskus, irmik ya da makarnalarda, erişteler ve kahvaltı gevrekleri ile yulafta da glüten olduğunu biliyor musunuz?
Peki ya gizli glüten kaynaklarına ne demeli? Mesela hazır et sosları ya da paketlenmiş bazı et suları. Mesela salata sosları ya da bu soslarla terbiye edilmiş hazır salatalar. Hatta kızarmış patates. Mesela şekerlemeler. Malt veya pirinç şurupları. Bazı sakızlar. Mesela tahıldan üretilmiş alkoller, örneğin bira veya viski.
Mesela dolgu veya katkı maddesi eklenmiş bazı yoğurtlar, bazı işlenmiş peynir türleri.
Özeti şudur: Glütenden kaçmak öyle pek kolay başarılabilecek bir iş gibi görünmüyor, dikkatli olun.
MİDE KANSERİ VAKALARINDA ARTIŞ VAR
Bazı kanserlerin görülme sıklığı eskiye oranla arttı. Bazılarında ise alarm noktasına ulaştı. Alarm veren kanserlerden biri de mide kanseri. Son yıllarda onda da ciddi bir artış hızı var. Onkologlar/kanser uzmanları, önlem için bakın neleri tavsiye ediyor:
- Besinleri mümkün olduğunca taze ve doğal halleriyle tüketin.
- İşlemden geçmiş, yoğun tuz eklenmiş, tütsülenmiş besinleri yememeye gayret edin.
- Nitrat eklenmiş işlenmiş et ürünlerinden (sosis, salam) özellikle uzak durun. Sucuk yiyecekseniz nerede ve nasıl üretildiğinden emin olmaya bakın.
- Aşırı sıcak gıda yiyip içmeyi bırakın (çay).
- Alkol alımınızı minimuma indirin ya da tamamen yok edin.
- Tütün mamullerinin her türlüsünden (pipo, puro, nargile dahil) uzak durun.
- Daha bol sebze ve meyve tüketin, mümkünse renklilerini tercih edin.
- Midenizde helikobakter enfeksiyonu varsa mutlaka tedavi olun.
MiDE YANMASINDA EV USULÜ TEDAViLER
Mide yanması en sık karşılaşılan şikayetlerden biri. Herkes yaşamının herhangi bir döneminde bir değil birçok kez onunla tanışır.
Yanmaya yol açan nedenlerse oldukça fazladır. Gastrit, ülser, reflü, hatta doğrudan asit fazlalığı bile midenizde yanmaya sebep olabilir. Ayrıca ilaçlara bağlı yanmalar da giderek artan bir sorun haline geldi.
Peki, ne yapalım? Hemen bir “anti asit hap” mı yutalım? Hayır, durun. Biraz bekleyin ve önce şunları bir deneyin.
- Zencefil özü ile hazırlanmış haplar ya da zencefil içeren çaylar
- Rezene çayı
- Papatya veya hatmi kökü çayı (Ya da bunların karışımları)
- Bir çay kaşığı kabartma tozu eklenmiş bir bardak su içmek
#Osman Mftoğlu#Kşe Yazarı#Kşe Yazısı
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Antibiyotik bakterileri öldüren ilaçlardır. Antibiyotikler 50 yıldır insanlığın hizmetinde kullanılmaktadır. Şimdiye kadar sayısız insan hayatını kurtarmıştır. Bunun yanında bu ilaçların nadirde olsa bazı yan etkileri olmaktadır. Bu yan etkilerden biride uzun süreli olabilen ishal gelişimidir, buna antibiyotiğe bağlı ishal denmektedir. Bunun diğer adı Clostridium difficiale ishali veya psödomembranöz enterokolittir.
Doğumda steril olan bağırsak içine birkaç saat içinde vücut dışından gelen bakteriler yerleşir ve birkaç hafta içinde hayat boyu kalıcı şekilde üreyecek şeklide trilyonlarca bakteri bağırsakta yerleşir. Normalde bağırsak içinde ’den fazla çeşit bakteri türü vardır ve bunlar bize rahatsızlık vermediği gibi fayda sağlarlar, bu bağırsak mikroplarına flora denilir. Eğer bağırsağımız sağlıklı ise bu bakterilerin arasına zararlı olanları gelemez. Bazı nedenlerden dolayı bağırsak içindeki bu bakteri türleri değişir ve zararlı olanlar ürer. Bunların arasında en sık görüleni Clostiridium Difficialedir. Yakın zamanda uygulanan antibiyotik kullanımı, yaşlılık, böbrek yetersizliği, batın cerrahisi, yanıklar, kemoterapi, vücut direnç düşüklüğü, yoğun bakımda tedavi bunun başlangıç sebebi olabilir. Hastanede yatan hastaların %20’sinde, normal insanların %’ünün bağırsaklarında funduszeue.infoiale sporları taşıyıcı ve in aktif olarak bulunmaktadır. Bu taşıyıcılık durumunda ishal olmaz, eğer kuvvetli antibiyotikler bağırsak florası baskılarsa C. Difficiale bakterileri ve bağırsakta çoğalır ve normal bağırsak mikrop ahalisinin türleri arasında dengesizlik başlar. C. Difficialenin ürettiği toksinler bağırsakta tahribat yaparak ishale neden olur.
Hangi Antibiyotikler Buna Sebep Olur?
Her antibiyotiğin bir etki mekanizması vardır. Bazıları diğerinden daha güçlüdür ama her hangi bir antibiyotik bile bağırsak florasını baskılar. Cleocin, Lincocin, Ampisillin, Duocid, Augmentin, Keflin, Ceclor, Claforan, Cefobid, Zinacef gibi antibiyotikler bunlardan bazılarıdır.
Antibiyotikten Ne Kadar Sonra İshal Başlar?
Antibiyotik tedavisini tamamladıktan 2 gün sonradan 6 hafta sonraya kadar ishal başlayabilir.
Şikâyetler Nelerdir?
Birçok hastada bağırsak alışkanlığında değişme olur, dışkı yumuşaktır. Bazı hastalarda bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı olabilir. Hafif vakalarda günde 5–10 kez, ağır vakalarda ise 10’dan fazla tuvalet sayısı vardır.
Nasıl Teşhis Konur?
funduszeue.infoiale değişik 2 toksin (toksin A ve B) salgılar, bunlarda bağırsak mukozasında tahribat yaparak ishale neden olur. Dışkıda bunların varlığının gösterilmesi ile tanı konur. %25 vakada tanı konmayabilir. Gaitada bu toksinlerin gösterilememesi hastalığın olmadığını göstermez. Kolonoskopide kalın bağırsak mukozasında psödomembran adı verilen sarı renkli plakların olması tanıya yardımcıdır.
Tedavi
Eğer değişik nedenlerle antibiyotik tedavisi alınıyorsa ve bu tedavi sırasında ishal başlarsa ilacı derhal kesmek en önemli davranıştır. Genelde bu şekilde normal bağırsak florası tekrar yerleşir ama her zaman böyle olmaz.
1- Metranidazol (Flagyl, Metrajil) : C. Difficiale bakterilerini yok eden en önemli 2 ilaçtan biridir. Ağız yoluyla verilir, çok şiddetli vakalarda damar yoluyla uygulanır. 7–10 gün, günde – mg, 4x1 şeklinde verilir. Ucuzdur. Bulantı, kusma, ağızda metalik tat, mide bozulması görülür. Çocuk ve hamilelere kullanılmaz.
2- Vancomycine (Vancocin): pahalıdır. mg tab 4x1, 7–14 gün devam edilmelidir. Başarı oranı %90’dan fazladır. Çok şiddetli vakalarda doz yükseltilir. Bağırsaktan emilmeyen bir ilaç olmadığı için rahatça yüksek dozlar uygulanabilir. Bu ilaca karşı süratle hastanede vankomisin-resistant enterokok direnci gelişmektedir.
3- Colestiramin: Bu normalde kanda fazla oranda bulunan kolesterolü düşürmeye yarayan bir ilaçtır ve bu ilaç Clostiridium difficiale toksinini bağlamaktadır.
4- İshal kesici ilaçların kullanılmaması gereklidir. Bu ilaçlar bağırsakta toksinlerin tutulmasını arttırırlar.
5- Probiyotikler: Asidofilus sütünde veya yoğurtta bulunan laktobasilius bakterisi bağırsakta normal florayı oluşturmaktır.
6- Cerrahi Kolektomi: %5’den az hastada cerrahi olarak hastanın tedavisi gerekebilir.
Hastalığı Tekrar Ortaya Çıkışı
%10–20 hastada hastalık tekrar çıkar. Tedavi aynıdır.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası