Güneş alerjisi, güneşe karşı hassasiyeti olan kişilerde semptomlara neden olur. Çoğunlukla ilkbahar ve yaz aylarında görülmektedir. Diğer adıyla güneş ürtikeri olarak bilinmektedir.
Güneş alerjisi, güneş ışığına maruz kalan ciltte kaşıntılı ve kırmızı döküntülerin meydana geldiği nadir görülen bir alerjidir. En yaygın türü, güneş zehirlenmesi olarak da bilinen polimorfik ışık patlamasıdır. Bağışıklık sisteminin güneş ışınlarına tepki vermesi ile oluşur.
Bazı insanlar genetik olarak bu alerji türüne sahip olabilir. Diğerleri ise daha çok güneş ışınlarına uzun süreli maruziyet sonucu ürtiker sorunu ile karşılaşabilir. Ortaya çıkan semptomlar birkaç saat veya daha kısa bir süre içinde kendiliğinden düzelebildiği gibi şiddetli vakalar için medikal tedavi gerekebilir. Bununla birlikte güneşe alerjisi olanların mutlaka koruyucu önlemler alması ve güneşten koruyan giysiler giymesi gerekmektedir.
Güneşe karşı alerjide, etkilenen cildin görünümü, sorunun neden olduğuna bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Güneş ürtikerinin en temel belirtileri genellikle cildinizde kaşınan, acıtan ve yanan kırmızımsı lekelerin oluşmasıdır. Bununla birlikte yaygın görülen belirtiler şu şekildedir:
Güneş ürtikerinin cildin tamamını kapladığı daha ağır vakalarda ise görülen belirtiler şunlardır:
Birkaç çeşit güneş ürtikeri çeşidi vardır. Bunlar şu türleri içermektedir:
Bu alerji türünün nedeni tam olarak bilinememekle birlikte, bazı güneş alerjisi formlarının kalıtsal olabileceği kanıtlanmıştır. Kullanılan bazı ilaçların cilt hassasiyeti oluşturduğu için de güneş ürtikerine zemin hazırladığı bilinmektedir. Bu ilaçlar genel itibari ile aşağıdaki gibidir:
Bunun için alanında uzman bir dermatolog tarafından muayene edilmeniz yeterlidir. Daha ağır vakalarda ileri testler de yapılabilmektedir. Bunlar; çeşitli kan testleri, fototest veya cilt biyopsilerini içermektedir.
Bazı durumlarda güneş ürtikeri, kendiliğinden kaybolmaktadır. Bununla beraber güneş ürtikeri tedavisi, semptomların ciddiyetine bağlı olarak değişmektedir. Genellikle hafif reaksiyonlarda güneşten belli bir süre uzak durmak problemi çözmek için yeterli olmaktadır. Bununla birlikte, dermatoloğunuz kurdeşenleri sakinleştirmek için oral antihistaminikler veya kremler gibi medikal ilaçlar önerir.
Daha şiddetli vakalarda önerilen ilaçlar genellikle şu şekildedir:
İlaçların yanı sıra alternatif bir yöntem olarak fitoterapi tedavisi de uygulanabilmektedir. Bu tedavi şeklinde, ilkbahar aylarında belirli bir süre periyodik olarak cilt UV ışınlarına maruz bırakılır ve duyarsızlaşması sağlanır. Bebeklerde ve çocuklarda güneş alerjisi vakalarında da bu tedavi yöntemlerinden en uygun olanı hekim tarafından seçilerek uygulanmaktadır. Ancak etkisi bir süre sonra geçeceği için uzun süreli olmama ihtimali vardır. Hafif ve geçici alerji semptomları geçiren kişilerin dışarı çıktıklarında korunma amaçlı muhakkak yüksek faktörlü güneş kremi kullanması gerekmektedir. Bununla birlikte zorunlu olmadıkça güneşin en yoğun olduğu öğle saatlerinde dışarı çıkılmamalıdır. Uzun süreli ve geçmeyen ürtikerlerde ise hemen uzman bir doktora başvurulması gerekmektedir.
Güneş ışınlarına bağlı alerji, vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilmektedir. Ancak sıklıkla elde ve yüzde güneş alerjisi görülmektedir. Bununla birlikte şiddetli alerji vakalarında giysilerle korunan alanlarda bile etkilenir. Yaz aylarında kolda güneş alerjisi görülme olasılığı da kış aylarına göre daha fazladır.
Güneş ışığına karşı alerjik reaksiyon geliştirme olasılığı yüksek olan risk faktörleri şunlardır:
Güneşe karşı artan hassasiyetinizin olduğu durumlarda, aşağıdaki adımları uygulayarak reaksiyon gelişme riskini en aza indirebilirsiniz:
Güneş alerjisi neden olur?
Güneş ürtikerinin nedeni tam olarak bilinememekle birlikte, bazı güneş alerjisi formlarının kalıtsal olabileceği kanıtlanmıştır. Kullanılan bazı ilaçların cilt hassasiyeti oluşturduğu için de güneş ürtikerine zemin hazırladığı bilinmektedir.
Güneş alerjisi kaşıntı yapar mı?
Bu alerji türünün belirtileri arasında kaşıntı vardır. Bununla birlikte yaygın güneşe alerji belirtileri; kırmızı lekeler, ağrı, kabuklanma, kanama, kabarcıklar ve kurdeşendir.
Güneş alerjisi nasıl geçer?
Bazı durumlarda güneş ürtikeri, kendiliğinden kaybolmaktadır. Bununla beraber güneş ürtikeri tedavisi, semptomların ciddiyetine bağlı olarak değişmektedir. Genellikle hafif reaksiyonlarda güneşten belli bir süre uzak durmak problemi çözmek için yeterli olmaktadır. Bununla birlikte, dermatoloğunuz kurdeşenleri sakinleştirmek için oral antihistaminikler veya kremler gibi medikal ilaçlar önerebilir.
Dermatoloji-Cildiye bölümü doktor listesi aşağıda yer almaktadır:
hayatımda böyle bir ızdırap görmedim burada bu şekilde ızdırabı olanlara yardımcı olmasını umut ettiğim bilgileri paylaşacağım
en önemlisi güneşte yanmayın boş verin denizi falan girecekseniz önce kaliteli bir krem kullanın ve kremi sürdükten sonra biraz güneşlenip öyle denize girin + organik falan ayağına kanmayın benim hatam o oldu bilindik kaliteli kremler kullanın
ha yandınız her yanmada böyle kaşıntılar olmaz ben 35 yaşındayım en az 5 kez yandım ama bu seneki çok farklıydı
benim kaşıntılar yanmadan 48 saat sonra başladı ve genelde de saat sonra başladığını okudum
kaşıntı artınca banyo yaptım(en büyük hata) banyodan sonra kaşıntı atakları krize döndü döndü yani su değmeyecek
evde sistral ve prednol vardı kullandım işe yaramadı
acile gittim oradaki hekime beni uyutun yoğun bakıma alın böyle acı görmedim böyle kaşıntı yok dedim ama evde eşimin bana gülmesi gibi o da sırıtıp avill decort yaptı işe yarar gibi oldu ama yaramadığını anlamak 1 aat sürdü, baktım umut yok dermatolog bir arkadaşı aradım atarx+allerset+bepontol krem önerdi 4 allerset 4 atarax yuttum bapantolü sürdüm ama yine uyuyamadım
sabaha kadar işkence gibi geçti
sabah baktım olacak gibi değil psikiatriye gittim durumumu anlattım orada xanax ve seroquel aldım eve geldim attım ve 16/18 saat uyudum sonra yavaş yavaş geçti
yani anlayacağınız su değmeyecek,uyuyacaksınız,uyuyamadınız tıbbi destek alacaksınız bepantol gibi nemlendirici dışında pek bir ilacın etkisi yok
yaklaşık 24 saat işkence gibi geçti umarım sizin için bu bilgiler faydalı olur
aman be kaşıntıdan ne olacak demeyin arkadaşlar. böyle bir kaşıntı yok. kaşısan ağırıyor ve yanık bölgesi olduğu için enfeksiyon riski fazla, kaşımasan duramıyorsun. ha kaşısan durabiliyor musun, yine duramıyorsun.
ben bir doktor olarak dün ne yapacağımı bilemedim. tıp bilgilerim uçtu kaşıntıdan. annemin yanında kıvranıyor ne yapabileceğimi anneme soruyordum en son. evde anestol var ama ne fayda. 1 tane de avil tablet attım. ama nafile. gecenin üç buçuğunda kaşıntı şikayetiye acile gittim. nöbetçi hekim ben olsam ve bana kaşıntı şikayetiyle gecenin o saatinde hasta gelse sanırım arkasından söverdim. acilde 1 amp avil de intramuskuler yaptırınca rahatladım.
bu kaşıntı hissini yaşayan ne demek istediğimi anlamıştır. demem o ki kaşıntı şikayetiyle acile mi gidilir demeyin, alternatif çözümler aramayın, geçmesini de beklemeyin. gidin acile avil yaptırın dostlar.
bölgesi son derece önemli olan kaşıntıdır.
omzunuz, kolunuz, sırtınız yanar kaşınır eyvallah da; ya insanın poposu ve bacakları yanmışsa?
sokak ortasında hatır hutur totonuzu kaşımamak icin kendinizi zor tutarsiniz. ama nafile
yatsam da saatlerce, günlerce kaşısa biri beni. hatta benzincilerdeki araba yıkama makinaları gibi büyük boy bi fırça ile haşır neşir olasım var.
aloe vera gerçekten işe yarıyor.
mümkünse yaprağını bulun, içindeki jeli sürün. kuruduktan sonra bepanthol nemlendirici jeli sürün. anında kesiyor.
insanın düşmanının dahi çekmesini istemeyeceği bir çeşit ızdırapdır. bir iki günlük yanma hissinden sonra gelen ve yanma hissinden çok daha zor geçen bir süreçdir.
diğer alerjik reaksiyonlarda olduğu gibi güneş yanığı sonrası yaşadığımız bu kaşıntı da vücudun "histamin" adlı himyasalı salgılaması ile ortaya çıkar. bu sebepten dolayı kesin çözümü "anti-histamin" içeren ilaçlardır (bkz: xyzal). fakat bu ilaçların yirmi dört saat içerisinde birden fazla kullanılmasının sağlık açısından tehlikeli olması ve ilacın etkisi geçtiğinde kaşıntının aynı şiddette vücudu sarmasından dolayı alternatif çözümlere başvurmak zaruridir. bu alternatif çözümler içerisinde en kısa sürede etki edeni ve kaşıntıyı en çok geçireni ise yine içerdiği yoğun "anti-histamin" sebebiyle elma sirkesidir. fakat sirkenin etkisini göstermesi ilaçlara göre uzun sürmektedir ve bu süreçte sabır göstermek oldukça zordur.
kaşıntıyı dindirmenin yanında tedavi sürecini hızlandırabilmek için ise anestol ve silvadiazin kremleri avuç içinde karıştırılarak sürülebilir. yine bu kremlerin yanında fenistil adlı jel ise hem "anti-histamin" içermesi hem de tedavi sürecine sağlayacağı katkı ile kesinlikle iyi bir tercih olacaktır.
en başta bahsettiğim gibi gerçekten çok ama çok sancılı bir süreçtir. fakat bu tedavilerinde yardımıyla saat içerisinde geçtiğinde gerçekten çok zor bir sabır sınavı atlatılmış ve kişi zihnen ve bedenen daha dayanıklı bir hale bürünmüş olacaktır.
(bkz: #)
nokta.
scholl'ün ayak törpüleri var ya
onları sopaya takıp sırtımı onlarla kaşıyasım var.
ormanda üstümü çıkartıp ağaçlara sırtımı süresim var.
hamama gidip keselete keselete derimi soydurasım var.
oooyyy dumanli dağlar!
gece uykudan uyandırıp yatakta oturtup saatlerce sırtınızın en ücra köşelerine ulaşmaya çabalamanıza neden olan hasar.
- yanık kremleri
- xyzal gibi antihistaminik bir ilaç
- tercihen majezik olmadı ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaç kullanmak bu kaşıntılı dönemi en rahat şekilde atlatmanızda yardımcı olacak önerilerdir. insanın fazlasıyla huzursuz eden bir kaşıntı türüdür sonuçta.
ızdıraptır, cehennemi yaşamaktır. güneşin altında yandığınızı farketmezsiniz, saat sonra omuzlarınızda, sırtınızda güneş yanığı acısı başlar ve dersiniz ki ''iyi yanmışım haa''. bundan 24 saat sonra ise o ızdırap başlar. kaşıntı, karıncalanma. koca adamsınızdır sinirden, kaşıntıdan ağlayacak duruma gelirsiniz, delirecek duruma gelirsiniz psikolojiniz bozulur. allah bu ızdırabı yaşayanın yardımcısı olsun. eczaneden fenistil jel almanızı tavsiye ederim. kaşıntı olan bölgelere su, sıvı, krem, el değince kaşıntı daha da azdığı için bu jeli de sürerken çıldıracak duruma geliyorsunuz, işe yaramayacak zannediyorsunuz ama 10 dakika sabredince etkisini gösteriyor.
bir işkence yöntemi olabilir. o derece etkilidir. adamı bülbül gibi öttürür.
bunu yaşayan insan bir daha önlem almadan güneşin altına girmeyeceğine yemin eder lakin nafile, insanoğlu unutkan ve ahmaktır!
4 yıl önce bu acıyı yaşadıktan sonra bir daha böyle bir hata yapmayacağımı düşünüyordum lakin bugün gene öğle saatlerinde 2 saat havuzda zaman geçirip kendime iyi bir kötülük ettim!
şimdi kaşıntının geleceği saatleri kara kara düşünüyorum. en azından bu sefer duş almamam gerektiğini biliyorum.
yıl , gökçeada'da yan gelip askerlik yapıyorum. bi devre arkadaşımla bozcaada'ya gitmeye karar verdik. ayazma plajına gittik. su buz gibi, girmek cesaret istiyor. hava da kavruluyor bir süre sonra suya girince alıştım tabi. su da soğuk ama tertemiz, ben de suya girince çıkmak bilmiyorum bir de taktım şnorkeli suyun altını izleye izleye en az 3 saat öylece takildim. tabi vücut komple suyun içinde olunca güneşin yakıcılığını o anda hissetmiyorsun. sırtım güneşe dönük saatlerce durunca ıstakoza döndüm. gökçeada'ya gidip eve girince durumun ciddiyetini daha iyi anladım. sırtım kıpkırmızı! o gece uyuyamadım. ertesi gün kışlada da rahat edemedim. taburda görevli olduğum için gün içinde dışarı çıkmam gerekmiyor, güneşle yüz göz olmuyorum en azından ama üç dört gün sonra da kolordu denetlemesi var ve mecbur batarya ile birlikte batarya komutanı ve batarya subayının arkasındaki yerimizi alacağız. asıl sıkıntı o zaman. ancak o zamana kadar da geçer diye düşünüyorum. normalde kışladan çıkar çıkmaz yıldız koyuna gidip denize atıyoruz kendimizi ama benim hiç tadım yok, doğru eve gidiyorum. sırtımda kaşıntılar başlamış durumda. gece uykusu zaten mümkün değil, sırtımın üstüne yatamıyorum ki
kaşıntılar başlayınca bi soğuk duş alayım rahatlarım diyerek atıyorum kendimi banyoya. o da ne! rahatlamak umuduyla girdigim banyodan kendimi dışarı atıyorum. sırtım ıslandıkça kaşıntı artıyor. suyun deydigi yer bi nebze rahatlasa da susuz kalan bölüm kuduruyor.
hemen bi eczaneye gittim (1 tane vardı zaten merkezde) durumu izah ettim. tabi ben heyecanlı ve panik halinde anlatıyorum eczacının umurumda değil. "olur öyle" modunda, adam böyle bi mallığı hiç yapmadığı için bu acıdan da haberdar değil muhtemelen. jel gibi bir şey verdi, koştum eve arkadaş sürdü sırtıma ancak o da zike derman olmayınca gene duşa girip çareyi soğuk suda aramaya devam ettim. ara ki bulasın. bu kabus bir gün sürdü. sonra kalıp gibi soyuldum. sırtımdan bir sırt daha cıktı.
her şeyde olduğu gibi sorunun çözümü baştan önlem alarak sorunun doğmasını engellemek. güneşten uzak duralım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
Güneş yanığı hem doğal güneş ışınları hem de güneş lambası gibi yapay UV ışınları sebebiyle cildin geçici olarak iltihaplanmasına verilen isim olmaktadır. Cildin UV ışınlarına çok fazla maruz kalması iltihaplanmasına ve dolayısıyla kızarıklık, sıcaklık ve ağrıya neden olmaktadır.
Hafif güneş yanıklarının ev ilaçları ile kısa süre içerisinde iyileşmesi mümkün olurken, ağır vakalarda tıbbi müdahale gerekli olabilmektedir. Bunun yanında güneş yanığı olmuş cildin tekrar yüksek UV ışınlarına maruz kalması koyu renkli lekelerin ve kırışıklıkların oluşmasına neden olacaktır. Bunların yanında cilt hasarının artması da söz konusu olmaktadır. Cilt hasarının oluşması ise melanom gibi cilt kanserleri riskini arttıran en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bu problemlerin yaşanmaması için de her yaştan ve cinsiyetten kişinin hava koşullarından bağımsız olarak cildini UV ışınlarına karşı koruması gerekmektedir.
Güneş yanığının tanı alabilmesi için fiziksel muayene yeterli olmaktadır. Bunun yanında hekimler daha önceki UV maruziyetleri ile ilgili de çeşitli sorular sorabilir. Ancak sınırlı UV maruziyetine karşı güneş yanığının olduğu durumlarda hekimler çeşitli testler kullanmaktadır. Cildin küçük bir bölümüne uygulanan bu testlerde UVA ve UVB ışınları ile cilt reaksiyonları kontrol edilir. Fototest adı verilen bu test ile cildin ışığa duyarlılığı belirlenir.
UV ışınlarına maruz kalmak güneş yanıklarına neden olmaktadır. UV ışınları doğal kaynaklı olarak Güneş’ten gelebileceği gibi solaryum yatakları ya da UV lambaları aracılığı ile de olabilmektedir. Ciltte doğal olarak bulunan ve cildin UV ışınlarından korunmasında görev alan melanin aynı zamanda cildin dış tabakasına rengini veren bir pigment olmaktadır. UV ışınları ile koyulaşan melanin cildin korunmasını sağlar. Ancak uzun süreli ya da aşırı UV ışınlarına maruz kalınması durumunda bu koruma yeterli kalmaz ve sonuç olarak güneş yanığı meydana gelir.
Bunların yanında kum, kar ve su gibi yüzeyler UV ışınlarının yansımasına neden olarak cilde daha fazla UV ışınının ulaşmasına neden olur. Bu durum da bulutlu havalarda dahi daha fazla UV maruziyetinin yaratılmasına neden olmaktadır.
Mavi gözlü, açık tenli ve sarı saçlı olan bireylerde melanin seviyesinin düşük olması güneş yanığı riskinin artmasına neden olmaktadır. Bunların yanında açık havada çalışmak, az gölgeli yerlerde yaşamak ya da tatil yapmak, atmosferin daha az koruma sağladığı yüksek irtifalı alanlar gibi yerlerde bulunmak ve güneşli bölgelerde yaşamak güneş yanığı riskinin artmasına neden olmaktadır.
Güneş yanığını riskini arttıran bir diğer etmen ise cildin nemli ya da ıslak olmasıdır. Bu sebeple de yüzmek, cilde su püskürtmek ya da cildi yıkamak daha fazla UV ışınını çekeceği için riski arttırmaktadır. Alkol kullanmak bireyleri ışığa daha duyarlı hale getirmesi sebebiyle güneş yanığı riskini arttıran bir diğer faktör olmaktadır. bunların yanında bazı ilaçlar da güneş yanığı riskinin artmasına neden olmaktadır.
Güneş yanığının en karakteristik belirtisi cildin pembe ya da kırmızı bir ton almasıdır. Bunun yanında güneş yanığının belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır:
Bunların yanında güneş yanıklarının şiddetli olması durumunda ek belirtiler de görülebilmektedir. Bu belirtilerin içerisinde ise şunlar yer almaktadır:
Bu belirtilerin görülmesi durumunda en kısa süre içerisinde tıbbi yardım alınması gerekmektedir. Güneş yanığının belirtileri genellikle UV maruziyetinden birkaç saat sonra ortaya çıkmaktadır. Ancak güneş yanığının ne kadar şiddetli olduğunu belirlenebilmesi iççin birkaç gün geçmesi gerekmektedir.
Güneş yanığı iyileşme evresine girdiğinde cildin üst tabakasında soyulmalar görülmektedir. Bu soyulmalardan dolayı cilt renginde düzensizlikler ve desenler oluşabilir. Bunlar iyileşmenin bir parçası olmaktadır. Yanmanın daha ciddi olması durumunda ise bu iyileşme belirtileri birkaç gün sürebilmektedir.
Güneş yanığının tedavisi derecesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Birinci derece güneş yanıklarında cildi serin tutmak ve cildin sakinleşmesini ve beslenmesini sağlayan kremlerden yararlanmak yeterli olmaktadır.
2. derece güneş yanıklarında ise acı ve ağrı söz konusu olabileceği için 1. Derece güneş yanıklarına yapılan uygulamalara ek olarak ağrı kesici ilaçlar da tedavi edilebilmektedir.
3. derece güneş yanıkları ise ciddi tıbbi durumlar olduğu için tıbbi müdahale gerekmektedir. Bu güneş yanıklarında hastane yatışı söz konusu olabilmektedir. Enfeksiyonun temizlenmesi için antibiyotik tedavisi uygulanmasının yanı sıra yaraların temiz tutulması için düzenli bakımlarının da yapılması gerekir.
Güneş yanığı genellikle evde tedavi edilebilen bir durumdur. Bunun için de güneş yanığı oluşması durumunda aşağıda belirtilen ipuçlarından yararlanılabilir.
Güneş yanıklarının neden olduğu hassasiyetin giderilmesi gerekmektedir. Bunun için de vücudun soğutulmasına öncelik vermek gerekir. Bunun için yanık olan bölgeye soğuk kompres uygulamasının yapılması gerekir. Ilık duş almak ya da ıslak bez uygulaması vücudun soğutulması için kullanılabilecek en etkili yöntemler içerisinde yer almaktadır.
Güneş yanıklarının tedavisinde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta bol su tüketimine dikkat edilmesi gerekir. Yeterince su tüketiminin olmaması güneş yanığının neden olduğu su kaybının telafi edilmesinin önüne geçecektir.
Cildin soğutulması için kullanabileceğiniz banyo suyunuza 2 yemek kaşığı kabarma tozu ya da yulaf ezmesi eklemek güneş ışınlarının neden olduğu tahrişin azaltılmasını sağlayacaktır. Bunun yanında cilt hasarlarının iyileşmesi için de kabartma tozu ve yulaf ezmesinden yararlanabilirsiniz.
Cilt sorunlarından mide rahatsızlıklarına kadar birçok farklı sorun için kullanılabilen aloe vera bitkisi güneş yanıkları tedavisinde de kullanılmaktadır. Bitkinin yapraklarının içerisinde bulunan jel güneş yanıklarının neden olduğu olumsuzlukların giderilmesine yardımcı olacaktır. Aloe veranın yanı sıra soya içerikli kremlerinde kullanılması şikayetlerin rahatlatılmasını sağlayacaktır. Bunların yanında reçetesiz olarak da alabileceğiniz hidrokortizon içerikli kremler de etkili olacaktır.
Güneş yanıklarının neden olduğu ağrının ve şişliklerin hafifletilmesi için ibuprofen içerikli ağrı kesicilerden ya da aspirinden yardım alabilirsiniz.
Yapılan araştırmalar oral yolla kullanılan D vitamininin, güneş yanıklarının neden olduğu iltihabın azaltılmasını sağladığını göstermektedir. D vitamini takviyeleri kullanarak güneş yanıklarının neden olduğu hasarın azaltılması sağlanabilir.
Güneş yanıklarında en çok kullanılan yöntemlerden birisi de yoğurt olmaktadır. Yoğurt güneş yanıklarının neden olduğu acının hafifletilmesini sağlar. Ancak bunun dışında iyileşme sürecine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır.
Güneş yanıklarının iyileşme sürecinde UV ışınları maruziyetinden kaçınmak gerekir. Aksi halde güneş yanığı tekrarlayarak durum daha da kötüleşmesine neden olabilir.
Güneş yanıklarında kullanılabilecek bir diğer yöntem ise papatya çayı olmaktadır. Normal şekilde demlenen papatya çağının soğumasının ardından yanık bölgelere pamuk yardımı ile sürülmesi iyileşme sürecinin hızlanmasını sağlayacaktır.
Hafif derecedeki güneş yanıklarının tedavisinde sirke de kullanılabilmektedir. Bunun için banyo suyuna birkaç bardan sirke ilave etmek eterli olacaktır. Ancak yoğun semptomların yaşanması durumunda sirke kullanılmamalıdır.
İyileşmenin daha hızlı bir şekilde gerçekleşebilmesi için bol kıyafetlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Bu sayede yanıklardan dolayı hassaslaşan cildin daha fazla tahriş olmasının önüne geçilecektir.
Cehennem kaşıntısı olarak da adlandırılan bu kaşıntılar genellikle güneş yanıklarının oluşmasından 24 ile 72 saat sonrasında ortaya çıkmaktadır. Özellikle omuzlarda ve sırt bölgesinde görülen kaşıntı güneş ışınlarının neden olduğu tahriş sebebiyle oluşmaktadır. Bu bölgelerde görülmesinin temel sebebi ise SPF korumasının bu bölgeleri koruyabilmesi için yeterince uygulanamamasıdır.
Güneş yanıklarından sonra kaşıntı ve cildin soyulması beklenen bir durumdur. Ancak bazı vakalarda bu kaşıntı acı verici olabilmektedir. Bu sebeple de cehennem kaşıntısının tanımında genellikle zonklama ve tedavisi zor olarak nitelendirmektedir. Bazı hastalar ise bu kaşıntıyı ateş karıncalarının ısırıklarına benzetir.
Güneş yanığı kaşıntısının neden olduğu ya da kimleri daha fazla etkilediği bilinmemektedir. Bunun yanında güneş yanıkları ile cehennem kaşıntısının bağlantılı olduğu gösteren de bir çalışma bulunmamaktadır. Ancak güneşte geçirilen sürenin uzun olması cehennem kaşıntısının habercisi olarak yorumlanmaktadır.
Güneş yanığı kaşıntısının risk faktörleri tam olarak belirlenememekle birlikte güneş ışınları sebebiyle oluşan cilt hasarlarının en kuvvetli ihtimal olduğu düşünülmektedir. Bunu yanında açık tenli olan ve güneş ışınları altında fazla zaman geçiren kişilerde cehennem kaşıntısının görülmesi daha yüksek bir ihtimal olmaktadır. Daha koyu renkli kişilerde ise melanin seviyesinin yüksek olmasından dolayı daha az güneş yanığı kaşıntısı görülmektedir.
Cehennem kaşıntısının giderilmesinde kullanılan ilk yöntem sıcak su uygulaması olmaktadır. Ancak güneş yanığı da söz konusu ise cildin fazla ısıtılmamasına dikkat edilmesi gerekir. Aksi halde cildin daha fazla tahriş olmasına neden olunabilir. Bunun yanında nane yağı, yulaf ezmesi ve kabartma tozu macunu da kaşıntının giderilmesine yardımcı olacaktır.
UV ışınlarına maruz kalma süresi ve şiddeti güneş yanığının derecelenmesine neden olmaktadır. Genel olarak güneş yanıkları 3 kategoriye ayrılır.
1. derece güneş yanığında cildin üst tabakası etkilenmektedir. Bu sebeple de görülen belirtiler hafiftir ve cilt birkaç hafta içerisinde eski görünümüne geri döner.
1. derece güneş yanığı belirtileri içerisinde şunlar yer almaktadır.
2. derece güneş yanığında cildin iç tabakası etkilenmektedir. Bu sebeple de belirtiler daha şiddetli olmakla birlikte iyileşme süresi de daha uzun olmaktadır.
2. derece güneş yanığının belirtileri içerisinde 1. Derece güneş yanığı belirtilerine ek olarak aşağıdaki belirtiler de görülmektedir.
3. derece güneş yanığı nadir olarak görülür. Ancak belirtileri son derece şiddetli olduğu için tıbbi müdahale gerekebilmektedir.
3. derece güneş yanığında ciltte görülen belirtilere ek olarak hastalarda farklı belirteler de ortaya çıkmaktadır. 3. Derece güneş yanıklarında 1. ve 2. Derece güneş yanığı belirtilerine ek olarak cilt yüzeyinde kabuklanmalar görülmektedir. Bunun yanında hastalarda görülebilecek diğer belirtiler şunlar olmaktadır:
* Yazın ülkemize gelen güneş ışıklarının artması,
* Ten rengimizin beyaz oluşu ve kültürel özelliklerimiz,
* Temel eğitim yetersiz olduğu için korunmanın bilinmemesi.
Direkt güneş ışığının sorumlu olduğu ve en sık görülen cilt sorunları; akut ve kronik güneş yanıkları ve bunun doğurduğu olumsuzluklardır
Güneş yanıkları
Güneş ışığına bağlı olarak vücutta ortaya çıkan sağlık sorunlardan birincisi, hemen müdahale edilmesi gereken güneş yanıkları.
Günümüzde gerek sağlıklılığın bir işareti olarak, gerekse "moda" olduğu için "Bronz bir tene kavuşmak" herkesin özlemi. Ancak böyle bir cilt rengine kavuşmak çok kolay olmuyor.
Ten rengi beyaz olanlarda daha fazla olmak üzere; herhangi bir güneş perdesi ya da güneş ışınlarından koruyucu bir madde kullanmayan kişilerde, güneş ışınlarının özellikle dik geldiği saatlerde cilt yanıkları ortaya çıkması olağan.
Güneş yanıkları; ışınların dik geldiği anlarda çok kısa sürede saat içinde ortaya çıkabiliyor. 12 saatte en üst şiddete ulaşan yanıklarını, 72 saatte de giderek etkisi kaybolmaya başlıyor.
Güneş yanığında, önce deri bütün olarak kızarıyor , sonra içi sıvı dolu sivilce gibi küçük kabarıklıklar meydana geliyor. Bu sırada deri sıcak ve hassas oluyor. Yanık ilerledikçe derinin daha alt tabakalarda bulunan sinirlerin uçları da etkileniyor ve şiddetli ağrılar oluşuyor.
Uzmanlar, bulunulan ortam rüzgarlıysa ve denizden yansıyan ışınların da etkisiyle güneş altında kalınan süre artmışsa yanığın hemen fark edilmeyeceğini kaydediyorlar. O sırada tabloya güneş çarpması belirtileri de eklenebiliyor. Uzmanlar yanığın farkına erken varılıp ortam değiştirilirse yanmanın durabileceğini, fark edilmezse; küçük sivilce şeklindeki kabarıklıkların birbirleriyle birleşerek "bül" adı verilen daha büyük içi sıvı dolu keseciklerin meydana geleceğini belirtiyorlar.
Güneş yanıkları günde iyileşmeye başlayabiliyor. İyileşme döneminde kaşıntı oluşuyor, yanık nedeniyle ölmüş bulunan cildin en üst tabakası gün içinde soyulup atılıyor ve alttan yeni deri dokusu geliyor.
Uzmanlar, su toplayacak şekilde yanmış olan deri bölgesinin yüzde 10'un üzerinde olması veya yanığın yüksek ateşle seyretmesi halinde ya da yanık yerlerinde yaralar oluşması ve bunların üzerinde iltihap gelişimi söz konusu olmuşsa, acil müdahale yapılması gerektiğini söylüyorlar. Çünkü yanık nedeniyle oluşan sıvı kaybı sonucu yaşamsal organlarda hasarlar ve enfeksiyon nedeniyle de ciddi durumlar oluşabiliyor.
Ne yapılmalı?
Güneş yanığında derinin soğutulması ilk önce yapılacak işlem.
Soğuk suyla ıslatılmış kompres uygulanması, ağrı kesici ve ateş düşürücülerin verilmesi, tüm vücut soğutulduktan sonra yağlanarak derinin nemini koruması da önemli.
Eğer yanık yerlerde kaşıntı varsa onu azaltacak ancak, alerji yapmayacak ve alkol içermeyen kremler uygulanabilir. Su toplayan yerlerin ise olduğu gibi bırakılması; eğer patlamışlarsa cildin enfekte olmasını engelleyecek önlemler alınması gerekiyor.
Güneşin kronik etkileri
Uzmanlara göre, güneşin ikinci olumsuz etkisi yinelenen temaslara bağlı olarak yıllar içinde birikerek ortaya çıkıyor.
Güneşin içerdiği bazı çok zararlı ışınlar, özellikle cilde rengini veren maddelerin yapıldığı hücreler başta olmak üzere, sık yenilenen hücrelerin yapısında değişiklik meydana getiriyor ve bazı hastalıkların oluşmasına yol açıyor.
Güneşe sık maruz kalan yerlerde; çiller, farklı renkte lekeler, deride sertleşme ve kalınlaşmalar bunlar arasında sayılıyor. Uzmanlar bunların bir bölümünün bir çeşit kansere bile yol açabileceğini kaydediyorlar.
Güneşin uzun sürede ortaya çıkan bir diğer etkisi de erken deri yaşlanması olarak adlandırılıyor.
"Aşırı terlemeye" ve "ıslaklığa" bağlı olarak
Yazın görülen cilt hastalıkları arasında aşırı terlemeye bağlı sorunlar ve halk arasında "isilik" denilen durum var.
Sıcak ve terlemenin neden olduğu özellikle büklüm yerlerinde görülen sürtünme ve tahrişle, derinin yağ salgısının sık yıkama nedeniyle alınmasına bağlı olarak ortaya çıkan pişikler en sık görülen sorunlar arasında sayılıyor.
Cildin ıslak kalmasına ve vücudun büyük bölümünün açıkta olmasına bağlı olarak, en küçük bir doğrudan temasta geçebilen mantar hastalıkları sık rastlanılan diğer cilt hastalıkları arasında sayılıyor.
Uzmanlar, doğal ya da sentetik bazı kimyasal maddelerin vücuda alınımı ya da temasına güneş ışığının eklenmesiyle ortaya çıkan bazı alerjik reaksiyonları da önemli cilt hastalıkları arasında sayıyor. Bu durum kozmetik kullanımında da ortaya çıkabiliyor.
Kozmetik ürünleri kullanmasını bilmemek
Çoğu insanın güzelleşmek için kullanılan kozmetik maddelerini ve özellikle de parfümleri kullanmasını bilmediğini ileri sürüyor uzmanlar.
Kozmetik maddeler, doğru kullanılmadığında mevcut kozmetik sorunları çözmek yerine, daha çok sorun yaratıyor.
Kozmetik amaçlarla uygulanan birçok krem, losyon ve ağızdan alınan ağrı kesici antibiyotik ilaçların cildi güneş ışınlarına karşı oldukça duyarlı hale getirdiği kaydediliyor.
Toplum yeterince bilgili ve duyarlı olamadığı için, bu tür sorunların giderilmesi için gereken işlemler ve bu amaçla harcanan paralar da daha çok oluyor.
Örneğin isilik,çok alışılmış tablolardan birisi olduğu için ve genellikle hastalık diye kabul edilmediğinden bireyler, bir sağlık kuruluşuna başvurmayabiliyor.
Ona karşılık, eğitim düzeyi yükseldikçe duyarlılığın arttığı belirtiliyor.
Uzmanların dikkat çektiği bir başka nokta da birçok insanın bilgisizlik nedeniyle düşük koruma faktörlü ürünlerle güneşin zararlarından korunmaya çalıştığını, bunun sorunları azaltmak bir yana tam tersi artırdığını kaydediyorlar:
"Estetik nedenlerle cildin güneşten yanmasının istenmesi ve bunun çabuk olmasının arzulanması, bronz görünmek moda olduğu için hiçbir koruyucu özelliği olmayan çeşitli yağlar sürülmekte bunların sonucunda insanlar, güneşe bağlı olarak istenmeyen biçimde çeşitli lekelerle karşı karşıya kalıyor."
Mantar enfeksiyonları
Havuzlardan daha fazla olmak üzere yüzme amacıyla girilen sulardan gelen bir diğer hastalık etkeni de "mantar enfeksiyonları"na neden oluyor.
Bunu önlemede kişisel vücut temizliğinin önemi büyük. Uzmanlar şu uyarıları yapıyor:
* Bu hastalıklar, havuzların içinden değil, çevresinden, ortak kullanılan şezlong, tabura vb. eşyalardan ve yine ortak kullanılan terlik, havlu ve diğer kişisel eşyalarla, vücudun doğrudan doğruya temasıyla geçer.
* Bulaşması ve tedavisi kolaydır.
* Ancak aynı kişi gerekli dikkati göstermezse hastalığı birçok kereler kapabilir.
* Mantar hastalıkları mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurularak tedavi ettirilmelidir.
* Mantar tedavisinde hastalığın vücutta tuttuğu bölgeye göre, farklı tedavi süreleri vardır.
* Bu süre içinde kaşıntı gibi yakınmalar genellikle başlangıçta olur,
* Tedavinin uygulanmasıyla bu yakınmalar geçer, ancak yakınmaların geçmesi hastalığın bittiği anlamına gelmez. Tedavinin doktorun önerdiği süre boyunca devam ettirilmesi gerektir.
* Mantarın tedavisi yanında vücudun hijyenine ve korunmasına da dikkat edilmesi gerekir.
* Hastalığın oluşmasına yol açan olumsuz koşulların da düzeltilmesi önemlidir.
* Sık banyo yapılmalı ancak hastalığın olduğu bölge, mutlaka çok kuru tutulmalıdır . Mümkünse, kişisel giysi, terlik vs. gibi malzemeler kimseyle paylaşılmamalıdır.
Allerjik hastalıklar
Alerjik bünyeli kişilerde, tatil yerlerinde karşı karşıya geldikleri maddelere bağlı olarak, alerjik reaksiyonlar artabilir.
Örneğin bazı kişilerde, havuzların temizlenmesi için kullanılan klorlu suya karşı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir, bu nedenle, havuzlarda klor ayarlanmasının özenle yapılması ve havuzlardaki temizliğe dikkat edilmesinin önemi tekrar karşımıza çıkıyor.
Cilt hastalıklarında güneşin etkisi
Güneş ışınları bazı deri hastalıklarına olumlu bazılarına da olumsuz etki yapar. Örneğin:
* Derinin rengini veren maddenin yeterince yapılmaması ya da ciltte bulunmaması durumunda görülen "vitiligo"
* Ya da "kseroderma pigmentozum" denilen hastalıklarda, güneş ışınlarından daha dikkatli korunmak gerekir.
* Halk arasında "sedef" de denilen "psoriasis" hastalığıyla gençlerde görülen ergenlik sivilcelerinin ise güneş ışınlarının etkisiyle şiddetlerini yitirip dahası tümden iyileşebileceği de kaydediliyor.
Deri kanserleri
Güneş ışığına aşırı maruz kalmaya bağlı olarak cilt kanserlerinin özellikle de halk arasında "kara kanser" denilen Malign melanom adlı kanserin görülme sıklığında artış olduğunu vurgulayan dermatoloji uzmanları; buna ilişkin verilerin son yıllarda daha fazla ortaya konulduğunu kaydediyor.
Özellikle ozon tabakasının incelmesi ve bazı bölgelerde tümden yok olması sonucu bu tabakanın tuttuğu kimi çok zararlı güneş ışınlarının, deriye doğrudan ulaşması bu tür kanserlerin oluşumuna neden oluyor.
Bu duruma bağlı olarak uzmanların uyarıları şu noktalarda toplanıyor:
* Korunmanın önemi daha da çoğalmaktadır.
* Tekrarlanan ve kabuklanan değişik büyüklükteki yaralar, eskiden var olmayan, birdenbire renk değişikliği ile belirginleşen lekeler ve kabarıklıklar,
* Benlerdeki aşırı ve hızlı büyümeler ,
* Kaşıntı, ağrı ya da diğer yakınmalar, renk ve biçim değişiklikleri,
* Benlerin yüzeyinde ortaya çıkan küçük yara ve kanamalar bu açılardan uyarıcı kabul edilmelidir.
* Özellikle orta yaştan itibaren uzun yıllar açık havada, bir şekilde dolaşmış, bulunmuş insanlar kendilerini düzenli kontrol etmeleri,
* Olağan dışı ya da öncekinden farklı bir durumda bir uzman kuruluşa başvurmaları gerekir.
(MS/NU)
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası