Ideal Anaokulu Yaşı

Çocukluk çağının sonuna yaklaşan çocukları olan ebeveynler, çocuklarının eğitimi, hangi sınıfta olması gerektiği veya okula hazır olup olmadığı ile ilgili kararlar hakkında endişe duyabilirler. Okula hazır olma karmaşık bir konu olabilir, bu sebeple göz önünde bulundurmanız gereken birçok faktör bulunur.

Okul öncesi, anaokulu ve temel eğitim süreçlerinin içerikleri benzer görünse de uygulama yöntem ve sistemleri tamamen farklıdır. Bu nedenle çocuğunuzun hangi eğitime ihtiyacı olduğunu tespit etmeniz faydalı olacaktır.

Peki, çocuklar için okula başlama yaşının ideali nedir? Kaç yaşında okula başlandığında daha sağlıklı bir süreç izlenebilir? 

Çocuklarda Okul Öncesi Eğitim Kaç Yaşında Başlamalı?

Özellikle hızlı gelişim süreci geçiren çocukların her yeni yaş için farklı deneyim ve bakış açıları oluşuyor. Bu durum göz önüne alındığında eğitim sürecine başlama yaşı da önemli hale geliyor.

Okul öncesi eğitim, özellikle zorunlu eğitime başlamadan önce çocuğunuz için bir geçiş süreci ve alışma dönemi vazifesi görür. Dolayısıyla okula hazırlık açısından bir destek olarak görülebilecek okul öncesi eğitimin doğru yaş aralığında başlaması önemlidir. Ayrıca mevcut yaşa hitap etmesi ve doğru şekilde uygulanması bakımından okul öncesi eğitimde oyunlaştırma aracılığıyla bilgilerin sunumu mümkün olur. Tüm bu özellikleriyle öne çıkan okul öncesi eğitime başlamak için ideal yaş aralığı 3 ve 4 yaş civarı olarak düşünülebilir.

Çocuk için kendini fark etme ve aile dışında sosyalleşme imkânı sağlayan bu süreçte 4 yaş günümüzde okul öncesi eğitim için doğru bir yaş olarak kabul edilir. Bu eğitimin çalışan anneler için de olumlu ve yardımcı bir süreç olduğundan söz edilebilir.

Eğer çocuğunuzun okula başlama aşamasında zorluk yaşayacağı konusunda endişeleriniz varsa; zorunlu eğitim öncesi sunulan okul öncesi, yeni oyun çağı eğitimleriyle geçiş sürecini yumuşatabilir ve kolaylaştırabilirsiniz.

Çocuklar Anaokuluna Kaç Yaşında Başlamalı?

Çocukların her yaşta duygusal ve zihinsel gelişim aşamaları farklıdır. Sürekli yeni bir şeyler öğrenen çocuğunuz için zorunlu eğitime geçmeden önce faydalı bir ön eğitim imkânı sunabilirsiniz. Anaokulu dönemi bu açıdan oldukça önemlidir ve normal okul sürecine geçmeden önceki en önemli dönemlerden birisi olarak kabul edilir.

Anaokulu çağındaki çocuk hem yaş olarak daha fazla farkındalık kazanır hem de arkadaş ve sınıf ortamı gibi şartlar nedeniyle zorunlu eğitime başlamadan önce hazırlık imkanına sahip olur. Anaokuluna gidecek çocuklar için en uygun yaş aralığı 5 ve 6 yaşları olarak gösterilir. Bu dönemdeki çocukların hem karşılıklı iletişim kurmayı daha fazla öğrenmiş olması hem de okul öncesinde bir geçiş sürecine ihtiyaç duyması nedeniyle mevcut yaşlar ideal kabul edilir.

Okul öncesi, anaokulu ve temel eğitim süreçlerinde okula başlama yaşı ile ilgili belirleme yapılırken bazı özellikleri göz önünde bulundurmak gerekir.

Öncelikle unutmamak gerekir ki çocuğun için her yaş aralığı farklı bir gelişim dönemidir. Bu dönemlerdeki eğitim ihtiyaçlarının karşılanması açısından doğru eğitimlere yönlendirilmesi son derece önemlidir. Yani anaokulu eğitimine ihtiyaç duyan ve yaş aralığında bulunan bir çocuğun doğrudan temel eğitime gönderilmesi uygun olmayabilir. Alışma evresinin yaşanmadığı bu tarz durumlarda çocuğun okula uyum sağlama süreci uzayabilir.

Çocuğunuzun okula başlama yaşına ek olarak farklı yaşların eğitim gerekliliklerini de incelemeniz gerekir. Bu sayede çocuğun, hangi dönemde nasıl bir gelişim sergilediğini ve ne tür eğitimlere ihtiyaç duyduğunu daha rahat tespit edebilirsiniz. Bu süreçler genelde ayrıntılı ve uzmanlık isteyen konular olduğu için bir uzman yardımıyla eğitim adımlarını çok daha rahat yönetebilirsiniz.

Çocuklar Kaç Yaşında Okula Başlamalı?

Çocuklar için okula başlama yaş aralığı ebeveynlerin kafasını karıştıran konuların başında gelir. Okul öncesi ve anaokulu sürecini başarılı şekilde tamamlayan çocukların sınıf ortamına daha iyi uyum sağlaması mümkündür. Daha önce öğrenci, öğretmen ve sınıf mantığını kavramış olan çocuğun normal eğitim sürecinde benzer ve tanıdık bir durumla karşılaşacağını bilmesi stres faktörünü azaltır.

Peki, çocuklar kaç yaşında okula başlamalıdır? Özellikle 5 ve 6 yaşları arasında anaokulu eğitimini tamamlayan çocukların 6 ve 7 yaş aralığında okula başlaması gayet uygun olacaktır. Çocuğunun okul ortamına rahatlıkla uyum sağlaması ve bulunduğu ortamın bilincinde olacak çağa erişmesi için mevcut yaşlar idealdir. Bir çocuk güvenli ve rahat hissettiği zaman bulunduğu ortama çok daha kolay uyum sağlayabilir.

Okul ve eğitim sürecini daha önceden deneyimleyerek kavramış olan çocuk, sadece biraz farklılaşmış bir eğitime dahil olur. Ancak okul öncesinde herhangi bir geçiş süreci yaşamayan ve daha önce farklı bir eğitim almadan küçük yaşta ilkokula başlayan çocuklar için bu durum zorlayıcı olabilir.

Uyum sağlama aşamasının daha sancısız ve olumlu şekilde atlatılabilmesi açısından çocuklarda doğru yaş aralığının tespit edilerek uygulanması faydalı olacaktır. Çocukların bu yaş aralığından daha erken ya da daha geç okula başlamasının zararları da olabilir. Elbette her çocuk için süreç değişmekle beraber doğru yaş aralığında okula başlamayan çocuklar için belli başlı olumsuzluklardan söz edilebilir.

Öncelikle yukarıda ifade ettiğimiz şekilde geçiş eğitimi olmadan çok küçük yaşta okula başlayan çocukların mevcut eğitimin gerekliliklerini sağlama noktasında yeterli olgunluğa sahip olmaması zorlayıcı olabilir. Ayrıca çocuğun çevresinde kendi yaşıtlarından daha çok ondan büyük kişilerin yer alması, arkadaş çevresi açısından da zorluk yaşamasına neden olur. Bu ve benzeri süreçler okula erken yaşta başlamanın bazı olumsuz dönütleri olabilir. Küçük yaştaki bir çocuğun kendi öz bakımını sağlama yetisi ve okulda tek başına sorumluluk üstlenmesi de üzerinde durulması gereken konular arasında yer alır.

Okul öncesi ya da anaokulu gibi oyun içerikli eğitime başlamadan doğrudan zorunlu eğitimle okul hayatı şekillenen çocukların, dersler ve eğitim süreci ile ilgili belirli kaygılar geliştirmesi ihtimali bulunur. Bunun yanı sıra olması gereken yaş aralığından daha geç yaşta okula başlamanın da belli başlı zararları olabilir. Her şeyden önce çocuğun akranlarıyla arasında belli bir yaş ve bilinç farkı oluşabileceği için sınıf ortamında kendini yalnız hissetmesi söz konusu olabilir.

Ek olarak okula geç başlayan çocuk için kendinden daha küçük öğrencilere yönelik sunulan eğitimler sıkıcı ve bunaltıcı bir hal alabilir. Tüm bu etkenler göz önünde bulundurulduğunda eğitim sürecinin her çağı için ideal yaş aralığının takip edilmesi önemlidir.

Eğer çocuğunuz için mevcut okul dönemlerinden herhangi birine hazırlık konusunda tereddüt yaşıyorsanız; tüm gereklilikleri göz önünde bulundurmak ve doğru karar vermek için bir psikoloğa danışabilirsiniz. Uzman psikolog desteği ile çocuğunuz için eğitim sürecinin en doğru yaş aralığını belirleyebilir ve sağlıklı gelişimini destekleyebilirsiniz.

HiDoctor alanında yetkin ve deneyimli psikologlarla hizmet verirken; çocukların okula başlama yaşı gibi önemli konular hakkında destek sunar. Uzman psikologlar aracılığıyla online kanallar üzerinden yardım alabilir ve okula başlama sürecini doğru şekilde yönetebilirsiniz.

Okula başlama yaşı, özellikle yeni eğitim dönemleri öncesi sürekli tartışılan konuların başında geliyor. Peki, okula başlamak için ideal yaş aralığı ne olmalı? Kaç yaşında okula başlanmalı? Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, doğru okula başlama yaşı ve detaylarını anlatıyor&#;

İDEAL OKULA BAŞLAMA YAŞI

Genellikle çocukların ay arası anaokuluna, ay arası ise ilkokula gidebilecek olgunluğa eriştiğini vurgulayan uzmanlar, yaşla birlikte zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimlerin de dikkate alınması gerektiğini ifade ediyor. Çocukların ebeveynlerinden ayrılmak istemedikleri için veya çeşitli farklı sebeplerle okula gitmeyi reddedebildiklerini belirten uzmanlar, okulun eve yakınlığının uyumu kolaylaştırdığını belirtiyor.

YAŞLA BİRLİKTE GELİŞİM DURUMU DEĞERLENDİRİLMELİ

Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, okula başlama yaşının bu zamana kadar tartışmalı bir konu olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: 

“Elbette zihinsel, bedensel ve duygusal gelişim açısından yaş önemli bir belirleyicidir. Normal gelişim gösteren çocuklar göz önüne alındığında, genellikle çocuklar ay arası anaokuluna ve ay arası ise ilkokula gidebilecek olgunluğa erişebilmekteler. Bu yaş aralıkları çocuğun zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimine göre farklılıklar gösterebiliyor. Bu sebepten dolayı bir çocuğun anaokuluna veya ilkokula başlayıp başlayamayacağına karar verirken yaş faktöründen sonra çocuğun zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimi de göz önüne alınmalı. Yaş, yalnızca rakamlardan ibarettir. Ancak diğerleri çocuktan çocuğa değişebilen ve daha doğru karar alınmasına yardımcı olan belirleyicilerdir. Bir çocuğun okula başlaması değerlendirilirken hem kronolojik yaşı hem de gelişim durumu göz önüne alınmalı.”

OKULUN EVE YAKINLIĞI UYUMU KOLAYLAŞTIRIYOR

Çocuğun okula uyum sürecini etkileyen birçok belirleyicinin bulunduğunu belirten Barlas,  “Çocuklar ancak rahat ve güvenli hissetiklerinde uyum sağlama sürecini daha az sancılı atlatabiliyorlar. Öncelikle okulun fiziki konumu oldukça önemli. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için ikamet ettiği eve okulun yakın olması öneriliyor. Çocuk okula ulaşırken kendisini rahat hissederse okula uyumu kolaylaşacaktır.” dedi.

ÇOCUĞA EV İÇİNDE SORUMLULUK VERİLMELİ

Uyum sürecinde okuldaki fiziki şartların sağlıklı ve çocuklar için uygun olmasının önemli olduğuna dikkat çeken Barlas, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yüzden çocuk okula başlamadan önce ebeveynlerin okulu dikkatlice gezmeleri gerekiyor. Çocuk kendisini okulda güvende hissederse okulu daha çok sevecek ve uyum süreci rahat atlatılacaktır. Çocuğun uyumunu kolaylaştıran belirleyicilerden bir tanesi de çocuğun önceden okul hakkında bilgilendirilmesidir. Hangi okula gidecek, hangi günler, ne kadar süre ile okulda kalacak, ihtiyaçlarını kime iletebilecek gibi temel durumların çocuğa sakince, kaygı verici olmadan açıklanması iyi olacaktır. Bir diğer uyum sürecinde önemli olan belirleyici, çocuğun ev içerisinde sorumluluk almasına izin vermektir. Hiçbir sorumluluk almadan büyüyen ve kuralları olmayan çocukların, sorumluluk alan ve temel kurallar ile büyüyen çocuklara kıyasla uyum konusunda zorlandıkları biliniyor.”

ÇEŞİTLİ NEDENLERLE OKULA GİTMEYİ REDDEDEBİLİYORLAR

Çocukların çeşitli sebeplerden dolayı okula gitmeyi reddedebildiklerini belirten Barlas, “Eğer çocuk daha ilk baştan okulu reddediyor ise temelde okulu reddetmediği yalnızca ebeveynlerinden ayrılmak ile ilgili zorlandığı düşüncesi gelebilir. Bu noktada ebeveynlerin okula gitmek konusunda ısrarcı olmamaları, çocuğun başka hangi durumlarda ebeveynlerinden ayrılmakta zorlandığını tespit etmeleri ve gerekirse profesyonel yardım almaları gerekiyor. İkinci koşul ise çocuğun bir süre okula gittikten sonra okulu reddetmesidir. Bu durum da ise ilk önce okulda çocuğu rahatsız eden herhangi bir etkenin olup olmadığı araştırılmalı.” ifadelerini kullandı.

ZORLA OKULA GÖNDERMEK YERİNE YAPICI OLUNMALI

İkinci basamakta çocuğun yaşamında onu etkileyen önemli bir yaşam olayının veya duygusal bir sıkıntının olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, “Çocuklar duygusal açıdan sıkıntılı hissettiklerinde reddediş davranışı sergileyebiliyorlar. Böyle bir durumda ebeveynlerin tehditle veya ısrarla okula göndermeleri çocuğun yaşadığı duygusal çıkmazı daha da arttırabilir. Bu tutumların yerine profesyonel destek alınması sürecin daha yapıcı olmasına olanak tanıyacaktır.” dedi.

İLGİLİ İÇERİKLER

Anaokulu Yaşı ve Çocuk Psikolojisi

Anaokulu yaşı ve çocuğun ne zaman başlayacağı aileler için büyük bir soru işaretidir. 3 ve 4 yaş çoğu çocuk anaokuluna başlamaya hazırdır. Organize faaliyetleri idare edebilirler, kendilerini bir sınıf ortamında yönetebilirler. Yeni arkadaşlar edinmeye ve okulun zorluğuyla başa çıkmaya hazırlar. Aileler çocuklarını anaokuluna göndermek konusunda endişeli hissediyor olabilirler. Ne de olsa anaokulu önemli bir şey. Çocuğunuz ister iki yaşından beri okul öncesi eğitiminde olsun, isterse bir sınıfta ilk deneyimini yaşıyor olabilir. Değişiklikler büyüktür ve kurallar, okul malzemeleri ve arkadaş ilişkileri belirleyici olacaktır.

Anaokulu çocuklar için büyük değişiklikler getiriyor. Bazıları için, yapılandırılmış bir okul ortamında ilk kez. Diğerleri için, anaokulundaki küçük bir sınıftan çok sayıda çocuğun olduğu büyük bir odaya geçiyor. Çocukların hepsi de farklı tepki verir. Bazıları yeni deneyimler karşısında heyecanlanır ve sabırsızlanır. Bazıları değişim konusunda zor zamanlar geçirir ve gergindir. Ve çocuklar sınıf kapısından girdiklerinde farklı tepkiler verebilirler.

Çocuklar ayrıca anaokuluna farklı hazırlık seviyeleriyle gelirler. Bazıları alfabeyi bilmek ve 10&#;a kadar saymak gibi ihtiyaç duydukları becerilere zaten sahipler.

Çocuklar kendilerini ebeveynlerinin gözünden gördüklerinde bebekliklerinde benlik algılarını geliştirmeye başlarlar. Ses tonunuz, beden diliniz ve her ifadeniz çocuklarınız tarafından emilir. Bir ebeveyn olarak sözleriniz ve davranışlarınız, onların gelişen benlik saygısını her şeyden daha fazla etkiler. Küçük de olsa başarıları övmek onları gururlandıracaktır; Çocukların bir şeyleri bağımsız olarak yapmalarına izin vermek, kendilerini yetenekli ve güçlü hissetmelerini sağlayacaktır. Buna karşılık, küçümseyici yorumlar veya bir çocuğu diğeriyle olumsuz bir şekilde karşılaştırmak, çocukların kendilerini değersiz hissetmelerine neden olacaktır.

Anaokulu yaşı tespiti için aileler şuna dikkat etmelidir.  En dengeli anneler ve babalar bile kendilerini geceleri uyuyan küçüklerinin yatağının başında dururken bulabilirler. Küçük bebeğimiz nasıl büyük bir çocuk oldu, anaokuluna gidebilir mi? Bu soru ebeveynin beynini kemirir durur bazen. Anaokulu için çocuklarının eğitime başlamadan önce dikkat etmesi gerekenler şunlardır.

En Önemli Anaokulu Yaşı İçin Pedagog İpuçları

• -Okul kavramı sohbetler içine girmeli hatta önce hikayelerle başlamalı.
• “Şu okula mı gitmek istersin, bu okula mı “ gibi seçenekler sunmadan, çok önceden tercihinizi çocuğunuzun yapısını, isteklerini, sizin beklentilerinizi göz önünde bulundurarak siz yapmalısınız.
• Çocuklar henüz o olgunlukta olmadıklarında, anlık duygularına ve hoşlandıkları şeylere göre cevap verecekleri için bir süre sonra hoşlanmadığı bir şeyle karşılaştığında ör, istediği bir şey yapılmadığında,” Ben o okula gitmek istemiyorum, beni şu okula gönder “ gibi bir istekle karşınıza gelebilir.
• Okulda kazanılacak şeyler için özendirilmeli.
• Okul, mutlaka önceden çocukla birlikte gidilerek görülmeli.

Anne-baba kendi duygu ve düşüncelerini çocuğa belli etmeme konusunda çaba göstermelidir. Evde bu konuda yapılan sohbetlerde o bir başka şeyle meşgulken bile antenlerinin çok açık olduğunu unutmamalıdır. Yaşanan zorluk karşısında çocuğun okula devam etmesi ya da etmemesi gibi konular çocuğun yanında tartışılmamalıdır.

Çocuğunuzun ilk günkü streslerini ve daha büyük endişelerini konuşarak atlamasına yardımcı olun. “Anaokulu hakkında ne bilmek istiyorsun?” gibi şeyler sorun. Veya, “Biraz gergin görünüyorsun. Ne hakkında düşünüyorsun?&#;

Teşvikler genellikle çocukları iyi davranmaya motive eder, bu nedenle olumlu eylemleri ödüllendirmek için sınıfınızda bir puan sistemi kurun. Örneğin, belirli başarılara puan değerleri atayabilirsiniz: Grup zamanında iyi dinlediğiniz için beş puan ve sırada beklerken sessiz olduğunuz için üç puan verebilirsiniz. Bir çocuk belli bir seviyeye ulaştığında, diyelim ki 25 puan, çeşitli küçük oyuncaklardan bir ödül seçmesine izin verin. Puan kazanmak, çocukları yolda tutmaya yardımcı olur ve zor davranış sorunlarının sayısını azaltabilir.

Dokunsal etkinlikler, malzemeleriyle fiziksel olarak etkileşime girmekten keyif aldıkları için anaokulu çağındaki çocukların ilgisini çeker. Sanat materyallerini kullanarak dersler yürütün, bitkilerle basit bilim deneyleri yapın ve domino kullanarak matematik kavramlarını öğretin. Çocukların gün içinde farklı zamanlarda öğrenme merkezleri arasında hareket etmelerine izin verin, böylece ekstra enerji tüketirken çeşitli projelerden öğrenebilsinler. Ayrıca bir hikaye çemberi için her gün biraz zaman ayırabilirsiniz; heyecan verici hikayeler kesinlikle genç sınıfınızın dikkatini ve hayal gücünü çekecek ve bu hikayelerden başka etkinlikler oluşturabilirsiniz.

Aileler için anaokulu yaşı ipuçları

Okul ile mutlaka işbirliği yapınız. Duygusal bağ söz konusu olduğunda hepimiz büyük olasılıkla objektifliğimizi kaybedebiliriz. Bu işi profesyonel olarak yapan kişilerin bilgi ve tecrübelerinden yararlanın. Onları dinlemekte fayda olacaktır. Durum eğer okulu aşan bir boyut gösterirse okulunuz sizi bir uzmana yönlendirecektir. Siz mutlaka bir uzmanla görüşerek bir süre yardım almanız fayda sağlar.

• Hala ağlama tepkileri gösteriyorsa kızmamak ve onun duygularını ve korkularını anlayıp kabul etmek ve sabır göstermek önemlidir.
• Evde yaptırılamayan şeyler için okulu kullanıp zorlamak da yapılmaması gerekenler arasında diyebiliriz. Şunu yapmazsan öğretmenine söylerim görürsün . Bu tutum aynı zamanda anne-baba otoritesinin yine anne-baba eliyle ortadan kaldırılması anlamına da gelecektir.
• Çocuğun eve döneceği saatlerde evde olup onu karşılayabilmek değerlidir. Küçük sürprizler hazırlamak, çocuğun yapabildiklerini öne çıkartarak olumlu yanlarını pekiştirmek faydalıdır. Aferin ….. ne kadar güzel yapabiliyorsun artık. Büyüdüğünü görmek çok güzel, gibi.

Çocuğunuz anaokuluna başlarken bilmeniz gerekenleri yukarıda listeledik. Merak ettiğiniz başka konular varsa bize iletebilirsiniz. Anaokulu genellikle bir çocuğun ilk tam günlük okul deneyimidir. Ebeveynler çocuklarının okuldan sonra, en azından ilk birkaç hafta boyunca, tükenmesine hazırlıklı olmalıdır. O ilk birkaç gün uzun ve streslidir. Başlangıçta çok fazla okul sonrası aktivite planlamayın.

Çocuğunuzla ne bekleyeceğinizi ve onları ne zaman alacağınızı konuşun.

Ne getireceğiniz konusunda anaokulunun talimatlarına uyun (örn. güneş şapkası, yedek giysi). Bir gece önceden hazırlanın, üzerinde anlaştığınız kıyafetleri yerleştirin ve çantalarını toplayın. Çocuğunuzu sabah rutininizi takip etmeye teşvik edin ve sonraki adımları ona hatırlatın. Anaokulu öğretmeniyle çocuğunuzu nasıl yerleştirmek istediğinizi konuşun (örneğin bir süre kalmak isteyebilirsiniz). Çocuğunuzdan ayrılmada sorun yaşıyorsanız, anaokulu öğretmeninden veya eğitimcilerinden size yardım etmesini isteyin. Güle güle dediğinizden emin olun – sessizce ortadan kaybolmak daha büyük sıkıntı ve güvensizliğe neden olabilir.

Küçük çocuğunuzun uzun okul gününden sonra sıkı bir uyku vakti ayarlayın. Çocukların olabildiğince fazla uyumasına izin veren bir sabah rutini oluşturun. Çocuğunuz yatağa girdikten sonra, her şeyin yolunda gitmesini sağlamak için ertesi günün giysilerini hazırlamanız faydalıdır.

Çocuğunuzun anaokulu başlangıcı konusunda size yardımcı olmak için buradayız. Bizimle hemen iletişime geçerek, stres faktörlerini nasıl ortadan kaldıracağınız veya hayatı nasıl kolaylaştıracağınızı planlamaya başlayın.

👨‍⚕️ Uzm. Dr. Gökçe Küçükyazıcı
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi

🏠 Çocuk ve Genç Kliniği
Ritim İstanbul AVM, Maltepe &#; İstanbul 🌍

Anaokulu Uyum Muayenesi Randevusu
14 74