beyne pıhtı atan hasta ne kadar yaşar / Beyne pıhtı atan hasta ne kadar yaşar?

Beyne Pıhtı Atan Hasta Ne Kadar Yaşar

beyne pıhtı atan hasta ne kadar yaşar

Beyne pıhtı atması belirtileri nelerdir? Beyne pıhtı atmasını tetikleyen faktörler nelerdir?

Türk sinemasının usta oyuncularından Kadir İnanır, dün akşam saatlerinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. İnanır'ın beynine pıhtı atması nedeniyle yoğun bakıma alındığı bilgisi sevenlerini üzdü. Peki beyne pıhtı atması erken belirti verir mi? Kimler en çok risk altında ve nasıl bir tedavi uygulanır? Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Yakup Krespi cevapladı

Eser AKGÜL

Yayınlanma: - 12 Şubat Güncellenme:

Beyne pıhtı atması belirtileri nelerdir? Beyne pıhtı atmasını tetikleyen faktörler nelerdir?

Dün akşam saatlerinde usta oyuncu Kadir İnanır, beyne pıhtı atması nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve yoğun bakıma alındı. Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Vasküler Nöroloji ve Girişimsel Nöroloji Uzmanı MLP Care İnme Tedavi Ağı Programı Beyin Anjiyografi ve İnme Merkezleri (BAVİM) Direktörü Prof. Dr. Yakup Krespi, yaş, cinsiyet ve yaşam şekli gibi faktörlerin pıhtı atmasını tetikleyebileceğini belirtti ve beyne pıhtı atmasının belirtilerini sıraladı.

Prof. Dr. Yakup Krespi

Prof. Dr. Yakup Krespi

Pıhtı atması nedir?
Beyin dokusu, kendi beslenmesi için yüksek miktarda kan akımı ve kan akımını sağlayacak damarlara ihtiyaç duyar. İskemik inme ise beyin damarlarının tıkanması sonucunda oluşur ve tüm inmelerin % 85'ini oluşturur. Bundan sonra, sırasıyla, beyin dokusunun kanlanması ve işleyişi bozulur. Beyin, kendisinde oluşan hasar nedeniyle, vücuda komuta edemez hale geldiğinden ortaya felç tablosu çıkar. Felç tablosunun ağırlığı tıkanan damarın büyüklüğü ile ve hasarlanan beyin dokusunun miktarıyla ilişkilidir. Kalıcı hasara uğrayan hücrelerin olduğu bölgenin işlevlerinde farklı derecelerde fonksiyon kaybı oluşmaktadır. Beyin damarına gelen pıhtının kaynağı, şah damarından, beyin damarlarının kendisinden veya kalpten köken alabilir

Beyne pıhtı atmasını tetikleyen faktörler nelerdir?
Bu faktörleri 3 grupta tanımlamak mümkün.

Değiştirilemeyen risk faktörleri
Yaş : İnmeli hastaların % 75'i 60 yaş civarındadır.
Cinsiyet : Erkeklerde kadınlara oranla görülme sıklığı daha fazladır.
Aile öyküsü : Ailede hipertansiyon,yüksek kolesterol, diyabet,kötü beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, obeziteye eğilim olması inme riskini yükseltecek şekilde etki etmektedir.
Önceden geçirilmiş inme : İskemik bir inme ve geçici inme sonrası yeni bir inme görülmesi riski oldukça yüksektir.

Yaşam Tarzına bağlı risk fakförleri
Sigara kullanımı : Kan pıhtılarının daha kolay oluşmasına ve damar yapısının bozarak inmeye neden olur.
Fazla kilo ve hareketsiz yaşam tarzı : yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol seviyesine neden olduğundan inme risk faktörüdür.
Aşırı alkol kullanımı : Kan basıncını, vücut yağ oranını yükseltmek ve kalp sorunlarına yol açarak inme riskini artırır.

Tıbbi risk faktörleri
Yüksek tansiyon : Yüksek kan basıncı damar duvar yapısını bozan en yaygın inme nedenlerinden biridir.
Şeker / Diyabet hastalığı :Şeker hastalarında, kötü kolesterol olarak bilinen LDL seviyesi de yüksek olduğundan damarlarda daralma ve tıkanma
Yüksek kolesterol : Beyni besleyen damarlar içlerinde plak tarzı birikime neden olarak kan akışını engeller ve inmeye yol açabilir.
Kalp ritm bozuklukları : Atriyal fibrilasyon adı verilen düzensiz bir kalp ritmi önemli bir inme risk faktörüdür
Yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve sigara içmek inmenin en önemli risk faktörleridir. Türk halkının yaklaşık yarısı bu üç risk faktöründen en az birini taşımaktadır.

Pıhtı riski en çok kimlerde görülür?
Pıhtı oluşma riski yukarıda bahsedilen 3 grupta tanımlanan risk faktörlerine sahip kişilerde en fazla görülmektedir. Tibbı ve yaşam tarzına bağlı risk faktörleri kontrol altına alınarak inme oluşturma oranları ciddi şekilde azaltılabilir.Tıbbi risk faktörleri azaltmak için düzenli doktor kontrollerine gidilmesi, bu risk faktörlerine zamanında teşhis konulması, gerekli tedavinin doktor denetiminde uygulanması gerekmektedir. Yaşam tarzında pıhtı oluşturarak inmeye yol açan sigara içmek, alkol kullanmak, yanlış beslenmek ve hareketsiz yaşam tarzı gibi alışkanlık ve yaşam şekilleri bırakılarak yerlerine sağlıklı seçimler koyarak risk faktörlerinden uzaklaşmak mümkün.

pihti

Yaş, önceden geçirilmiş inme, cinsiyet gibi değiştirilemeyen faktörlere sahip olan kişilerde ise düzenli doktor kontrolleri ve gerekli tüm tedavi ve sağlıklı yaşam tarzını sürdürmek çok daha önemli olmaktadır.

Beyne pıhtı atmasının belirtileri nelerdir? Erken belirtileri var mı?
Beyne pıhtı atmasının en önemli belirtileri; Yüzde tek taraflı kayma, vücudun bir tarafında, aniden ve daha önce olmayan kuvvetsizlik, bir kolu ve bacağın tutmaması, uyuşma ve karıncalanma, konuşmanın bozulması ve görmede kayıp yani geçici körlük oluşmasıdır. Bu belirtiler fark edildiğinde aksi ispatlanan dek hasta inme olarak kabul edilir. Ayağa kalkmaya çalışan bir insan kalkamıyorsa veya ayaktayken düşüyorsa, kollarını havaya kaldıramıyorsa, kelimeler ağzından düzgün çıkmıyorsa ya da düzgün cümleler kuramıyorsa inme geçiriyor demektir. Daha da önemlisi, inme gece uykuda bile gerçekleşebilir. Normal olarak uykuya yatan bir insan, uykusundan inme geçirerek, felç halinde uyanabilir.

İnme hastalığının uyarıcı belirtisi yoktur. Aniden gelişir. Bazen hastalarda bu belirtilerden biri ya da birkaçının oluşup, birkaç saat içinde (en geç 24 saat) tamamen düzeldiği geçici inme adıyla tanımlanan durum görülebilir. Belirtiler tamamen geçse bile hasta mutlaka bir inme merkezine başvurmalıdır. Geçici inmenin ardından kalıcı bir inme oluşma ihtimali oldukça yüksektir.

İnmenin tedavisi nasıldır?
İnme tedavisi mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Beyin damarı tıkandığında, beyin dokusunda hasar oluşmaya başlar. Bu hasar bekledikçe daha da genişler. Tıkanan damar büyük olduğunda ve süre uzadığında beyin hasarı artar. Bir an önce damarın açılması ise tüm bunları engelleyerek beyin dokusunda oluşan hasarın genişlemesinin önüne geçer. Beyin dokusunda, inme nedeniyle oluşan hasarı, ne kadar kısıtlı tutabilirsek o derece erken ve hızlı düzelme sağlayabiliriz. Bu nedenle, inme söz konusu olduğunda, hızlı tedavi erken ve hızlı düzelme demektir.
Bunlardan biri, pıhtı eritici ilaçların damar yoluyla verilerek ( Tromboliz ) pıhtının erimesinin beklenmesidir. İkincisi ise, son yıllarda giderek artan teknolojik yenilikler barındıran, anjiyografik pıhtı çıkarma (Trombektomi ) işlemleridir. Anjiyo yapılarak tıkanan beyin damarının bulunarak ve özel cihazlarla pıhtının çıkarılması işlemidir. Bu uygulamalardan biri diğerine alternatif olarak kullanılmaz. Aksine, birbirlerini tamamlayıcı ve başarı arttırıcı olarak kullanılır.
İlk 6 saatte uygulanan ‘anjiyografik pıhtı çıkarma tedavisi' o denli yararlıdır ki, tedavi edilen 3 hastanın 1'i tamamen eski hayatına dönmektedir.

inme

Tromboliz, yani pıhtı eritici ile tedavi ilk saatte hastaneye ulaşan hastalara uygulanır. Bu süreden sonra gelenlere uygulanmaz. Bu nedenle bir kez daha, hastaneye erken ulaşmanın önemini vurgulamak gerekir.

Erken müdahale felcin kalıcı olmasını önleyebilir. Hastaya ne kadar erken müdahale edilirse, felcinin düzelme şansı da o kadar fazla olacaktır. İdeali hastanın ilk birkaç saat içinde tedavisinin yapılabilmesidir.

Bu tedaviler donanımlı inme merkezlerinde konusunda profesyonel ve deneyimli çeşitli uzmanlıkların biraya gelmesi ise oluşan özel ekipler ve yüksek teknolojik cihazlarla 7 gün X 24 saat uygulanmalıdır.

Kadir İnanır'ın son durumu nasıl?İlginizi ÇekebilirKadir İnanır'ın son durumu nasıl?Son dakika Kadir İnanır hastanede yoğun bakıma alındı! İnanır'ın sağlık durumuİlginizi ÇekebilirSon dakika Kadir İnanır hastanede yoğun bakıma alındı! İnanır'ın sağlık durumuPıhtı küçük, riski büyük Dünyada en çok ölüme sebep olan hastalık: Trombozİlginizi ÇekebilirPıhtı küçük, riski büyük Dünyada en çok ölüme sebep olan hastalık: Tromboz

aileameliyatbacakBebekbeyindiyabetdoktorKadir İnanıroyuncuSağlıkşekersigarason dakikaTürkiyeyüksek tansiyon

Hastanın kalbinden beynine pıhtı attı! Doktor uyardı: İlk 6 saatte müdahale şart!

Geçtiğimiz günlerde ünlü oyuncu Kadir İnanır inme geçirdi, doktoru ‘felç kalabilir’ dedi. Hastalık bu kadar gündeme gelince herkes inme vakalarının tedavisini merak etmeye başladı. İzmit’te yaşayan 61 yaşındaki Melahat Avcı da bunun bir örneği

Melahat Avcı evde aniden fenalaşınca komşuları yardımına koştu. Ambulansla Sopalı Devlet Hastanesi’ne götürüldü ardından Kocaeli'de başka bir hastaneye sevk edildi. Melahat Avcı’nın kalbinden beynine pıhtı attığı belirlendi. İnme geçiren Avcı’nın sağ tarafı komple felç olmuştu. Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Uygar Utku hemen müdahalede bulundu. İki saat gibi kısa bir sürede hasta ölümün eşiğinden kurtarıldı.

İNMEDE İLK 6 SAAT HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR!

İnme vakalarında ilk 6 saatin çok önemli olduğunun altını çizen Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Uygar Utku şunları söyledi: “Melahat Avcı yılında kalp kapağı ameliyatı olmuş. 3 damar tıkalıymış açılmış. Kan sulandırıcı kullanıyormuş. Hasta bize geldiğinde kalbinden beynine pıhtı atmıştı. Bu ölümle sonuçlanabilecek bir durum. Yatalak kalabilir ya da kişiye bağımlı hale gelebilirdi. Hızlı müdahale sonrası hasta iyileşerek ayağa kalktı. Tekrar pıhtı oluşmasını önleyecek ilaçlar alarak artık normal hayatına devam edebilecek.”

Hayatını kurtaran doktorlara teşekkür eden Melahat Avcı, “Aniden uyuşma ve sağ tarafımda güçsüzlük hissettim. Komşularımdan yardım istedim. Hastaneye geldiğimde kendimde değildim. Doktorlar ölümden döndüğümü söyledi. Bir daha yürüyemem sanıyordum. Taburcu oldum, hatta yürüyerek evime gideceğim” diye konuştu.

İNME NEDEN OLUR, BELİRTİLERİ NELERDİR?

Şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, kalp hastalıkları ve diğer kan dolaşım bozuklukları ile fiziksel aktiviteden yoksun yaşam, inme riskini artırır. Genel olarak beyin damar hastalığı, riskli hastalarda ani gelişen, baş ağrısı, baş dönmesi, sağ veya sol tarafında güçsüzlük, uyuşma, konuşma bozuklukları, denge sorunları, görme, yutma gibi fonksiyonlarda bozulma ile kendisini gösterir. Semptomlar bazen daha hafif uyuşmalar, baş dönmesi, denge bozuklukları iken, bazen de ani bilinç kaybı gibi ağır tablolar şeklinde olabilmektedir.

Sağlık Rehberi

Beyin damarlarının aniden tıkanması yada yırtılması neticesinde beynin hasar alması ve ortaya çıkan belirtilerin 24 saat ya da daha uzun sürmesine inme denilir. 24 saatten kısa sürede düzelen durumlar için geçici iskemik atak (GIA) denilir. Geçici iskemik atak yaşandığında belirtiler geçici  olsada tıpkı kalp anjinası sonrası kalp krizinin gelmesi gibi geçici belirtilerin ardından ağır bir felç durumu oluşabilir. Geçici iskemik atak (GİA)  geçiren insanların %'u 1 ay, %'si 1 yıl içinde büyük bir inme geçirmektedir.

İnme sırasında beyin damarlarındaki tıkanma veya kanamaya bağlı olarak etkilenen beyin bölgesinde hasar oluşur ve kısa bir sürede o bölgedeki hücreler ölür. Buna bağlı olarak da vücudumuzla ilgili bazı fonksiyon bozuklukları görülür. İnme sırasında oluşan belirtiler;vücudun bir tarafında uyuşma, kuvvetsizlik, tam veya kısmi görme kayıpları, dilde dolanma, konuşamama yada konuşulanları anlayamama, dengesizlik, çift görme gibi  belirtilerdir. Karşımızdaki insanın yüzü eğildiğinde, konuşamadığı yada peltek konuştuğunda, bir taraftaki kol ve bacağı tutmadığı, yere yığıldığı görülmüşse veya yatar pozisyonda kadırmaya çalıştığımızda bir tarafa düşüyorsa, anlamsız bakıyor, size anlamıyor veya anlaşılmaz şekilde konuşuyorsa, yürürken dengesiz veya yalpalıyorsa, çift görmeden şikayet ediyorsa o kişi büyük olasılıkla felç geçirmektedir. Bu belirtiler geçici bile olsa mutlaka hemen hastaneye başvurulmalı ve nedeni araştırılmalıdır. Eğer inmeyi düşündüren herhangibir belirti yaşıyorsak tıpkı kalp krizinde olduğu gibi acil bir müdahale gerektiren durumdayız demektir.

İnmenin ağırlığı etkilenen beyin bölgesindeki hasarın derecesine göre, dolayısı ile her hastada farklı şiddette seyreder. Bazı hastalarda bulgular günler haftalar içinde düzelirken, hasar ağırsa bu durum, aylar sürebilir. İnme geçiren hastada bir yılda hızlı bir düzelme olup  felçte kısmen veya tamamen iyileşme görülebilir. Bir yıldan daha uzun süren bulgularda  düzelme çok daha yavaş olur.

İlk kez inme geçiren bir insanın sonraki yıllarda yeniden inme atakları geçirme riski diğer insanlara göre yüksektir. Bunun nedeni genetik nedenler, yaşam tarzına bağlı damar sertliğinin ilerlemesi, hastanın şeker ve tansiyonuna dikkat etmemesi, sigaraya devam etmesi, hareketsizlik ve düzensiz ilaç kullanımı olabilir. Aslında inme kalp ve damar sisteminin hastalığıdır. Beyne giden şah damarı gibi ana veya beyin içindeki daha ince damarların etkilenmesi ile ortaya çıkar. Damar tıkanmasına bağlı olarak gelişen inmenin en önemli birkaç nedeni vardır;

Birincisi kalp kaslarının hasarlanmaya bağlı zamanla düzensiz çalışması, kalp ritminin bozuk olması durumudur. Buna  aritmi veya atrial fibrillasyon denilir. Bu durumda kalp odacıkları içinde oluşan pıhtının kopup beyin damarlarına giderek bu damarları tıkamasına bağlı felç ortaya çıkmaktadır.

İkinci önemli neden beyne kan, oksijen ve besin götüren şah damarlarında veya beyincik bölgesine giden daha ince olan vertebral arter denilen arkada yer alan  damarlardaki daralma, bu damarlarda oluşan plakalalardan pıhtı kopması veya bu damarların tamamen tıkanmasına bağlı olarak gelişen felçlerdir.

Diğer nadir nedenler ise beynin içinde yer alan daha ince damarların başlıca kontrolsüz şeker, tansiyon hastalığı, hareketsiz yaşam, sigara, alkol kullanımı ve diğer pekçok genetik nedenlerle, pıhtılaşma bozukluğuna bağlı ve çok sayıda nadir  hastalıklar sonucunda hasarlanması veya tıkanmasıdır.

Tıkayıcı damar hastalığına bağlı olarak gelişen inmenin nedenini araştırmak amacıyla hem kalp yönünden inceleme yapılması hem de boyun ve beyin damarlarının incelenmesi gereklidir. Kalp içinde oluşabilecek pıhtılar, ateroskleroz denilen büyük damarlarda oluşabilecek plakalardan kopan pıhtılar ve küçük damarlarda oluşan hasarlar neticesinde olan küçük damar tıkanıklıklarının olası nedenleri araştırılmalıdır.

Bir diğer inme nedeni de beyin içindeki damarların yırtılarak beyin içine kan dolması sonucu ortaya çıkan kanayıcı (hemorajik) inmelerdir. Beyin damarlarındaki baloncuklar, damar yumakları gibi durumlar günün birinde aniden kanayabilir. En önemli neden genellikle yüksek tansiyondur. İnmelerin %15'ini oluşturur.

İnme tanısını koymak için ilk yapılması gereken acil işlemler, nörolojik muayene, kan tetkiki ve beyin tomografisidir. Kan şekerinin aşırı yüksekliği veya düşüklüğü veya beyin tümörleri sonucunda ortaya çıkan klinik bulgular, sara nöbeti, migren, psikolojik nedenler inme bulgularını taklit edebilir. Bu nedenle inmeden şüphelenilen hastalarda hemen kan şekeri bakılması ve beyin tomografisi veya MR görüntülemesi  yapılması önerilmektedir.

Beynin damarında tıkanıklık oluşması nedeniyle oluşan felçlerde acil dönem tedaviler benzerdir. Ancak, daha sonraki ataklardan korunmak için uygulanan koruyucu tedaviler farklılık gösterir.

Geçmişte, inme geçiren hastalar için özel bir tedavi yoktu. Tıbbın gelişmesi ile günümüzde pıhtılaşmanın neden olduğu inmelerde ( kanamaya bağlı olanlarda değil) ilk saatte hastaneye başvurulduğu durumda, pıhtılaşmanın neden olduğu tıkayıcı inmeler için pıhtı eritici ilaçlarla inmenin tamamen iyileşebilme şansı vardır. Bu tedavinin uygulanabilmesi için inme hastalarının hızlı şekilde tedavinin yapılabildiği uygun hastanelere ulaştırılması gerekir. İlk saatte toplar damardan pıhtı eritici ilaçlarla, felçten sonraki ilk 6 saatte ise atar damardan tıpkı kalp anjiosunda olduğu  gibi anjiografi yapılarak tıkalı damar açılarak inme tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle, inme bulgularından şüphelenildiğinde hemen bir ambulans çağrılmalı, eve doktor getirmek gibi zaman kaybedilmesine neden olacak girişimlerde bulunulmamalıdır. Ancak tıkayıcı felçler için ilk 6 saatte uygulanan bu tedavilerin kanama komplikasyonu gibi riski de var, bu nedenle hasta seçimi oldukça önemlidir.

İnme geçirmeden alınacak önlemlerle inmeden korunmak mümkündür. Buna 'birincil korunma' denir. Bunun için hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği ve obesite gibi risk faktörleri varsa bunları tedavi etmek; sigarayı bırakmak, aşırı alkol tüketimi varsa azaltmak ve egzersiz yapmak önerilmektedir. Bunlar değiştirilebilir ve kontrol edilebilir risk faktörleridir. Oysa yaş, cinsiyet ve genetik yatkınlık gibi risk faktörlerini değiştirmek mümkün değildir. Örneğin tansiyon hastalarının sadece %40'ı bunun farkındadır. Yüksek tansiyon nedeniyle tedavi gören kişilerin de ancak 1/3'ünün tansiyonu kontrol altındadır. Yani ilaç kullanıyor olmak yeterli değildir. Diyet yapmak, düzenli egzersiz, tuzsuz beslenmek mutlaka önerilmektedir. Belli aralıklarla tansiyonun ölçülüp yüksek seyretmesi durumunda bu kişilerin hekimlerine başvurması gerekir. Tansiyonun sürekli /90mm Hg veya altında tutulmalıdır.

İnme geçirdikten sonra da, risk faktörlerinin tedavi edilmesi ile, tekrarlayıcı inmeler önlenebilir. Buna 'ikincil korunma' denir. Risk faktörlerinin düzenlenmesinin yanısıra, inme nedenlerinin de araştırılması ve nedene yönelik tedavilerin yapılması gerekir. Genellikle inme geçirdikten sonraki ilk birkaç günde bu araştırmalar yapılır. Boyun damarlarını incelemek amacıyla doppler ultrasonografi ve kalp kaynaklı nedenleri araştırmak için de ekokardiyografi yapılması gereken diğer inceleme yöntemleridir. Elli yaş altında inme geçiren hastalara ayrıca pıhtılaşma riskini artıran genetik, damarsal hastalıklara yol açan romatizmal ve kan hastalıkları gibi bazı kan tetkikleri de yapılabilir. Tüm nedenler araştırılsa da tıkayıcı inme geçiren hastaların ortalama %30'unda inme nedeni bulunamaz.

Tedavide çeşitli kan sulandırıcı ilaçlar kullanılır. Temel yaklaşım nedene yönelik tedavidir. Eğer hastada 'atriyal fibrilasyon' gibi bir ritm bozukluğu veya geçirilmiş kalp kapak ameliyatı varsa warfarin kullanılır. Eğer, inmeden, şah damarında ileri darlığa yol açan bir plak sorumlu tutuluyorsa, bu damarın cerrahi yolla veya stent ile açılması önerilir. Sonuç olarak tedavi ve yaklaşım hastadan hastaya değişir.

Tekrarlayan inmelerden korunmak için; yaşam tarzında değişiklik yapmak (sigarayı bırakmak, kilo vermek, tuz ve yağ kısıtlamak, egzersiz yapmak) hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi gibi risk faktörlerini doktor kontrolünde tedavi etmek ve düzenli takiplerini yaptırmak doktor önerisiyle, ömür boyu düzenli bir şekilde, pıhtılaşmayı önleyici ilaçları (aspirin, dipyridamole, clopidogrel) kullanmak tedavide kan sulandırıcı ilaç olarak warfarin verildiyse, bu ilacın güvenli kullanımı için gerekli laboratuar tetkiklerini, doktorun önerdiği sıklıkta yapmak gerekir. 

Hastanın inme geçirdiği ilk günlerden itibaren fizik tedavi programına alınması önerilir. Felçli kol veya bacakta durumuna göre pasif ve aktif fizik hareketler uygulanır, aksi halde bu uzuvlarda, hareketsizliğe bağlı olarak, eklem yerlerinde donmalar oluşur ve bu da hastada şiddetli ağrılara neden olur. Ayrıca kullanmamaya bağlı olarak kaslarda zayıflamalar görülür. Bu nedenle hastanede yatarken başlayan fizik tedavi programı hasta eve çıktıktan sonra da düzenli olarak sürdürülmelidir. Hastanın iyileşeceğine inanması ve bu tedaviye aktif katılımı, moral desteği hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyecektir.

İnme geçiren hastaların önemli bir bölümünde (%) yutma güçlüğü görülebilir. Bu durumda yetersiz beslenme, besinlerin akciğere kaçarak enfeksiyona yol açması gibi sorunlar çıkabilir. Genellikle yutma bozukluğu ilk haftalarda düzelir. Yutma yeterli veya güvenli değilse ilk zamanlar beslenme burundan mideye yerleştirilen tüp aracılığı ile yapılır. Bu dönemde hazır mamalar veya evde ezilip sulandırılarak hazırlanan gıdalar kalori hesabı yapılarak verilebilir. Hasta oturamıyorsa asla yatar pozisyonda beslenmemeli, sırtı dik pozisyona gelinceye kadar desteklenmelidir. Özellikle yatağa bağımlı hastalarda yatak yaraları gelişebilir. Bu nedenle bu hastaların hareketli hale gelinceye kadar havalı yataklarda yatırılması ve sık sık çevrilmesi gerekir.

İnme geçiren hastaların, hastaneden çıktıktan sonra düzenli bir şekilde izlenmesi gerekir. Düzenli takip risk faktörlerinin ve hastalık nedeniyle ortaya çıkabilecek komplikasyonların takibi ve gerektiğinde ilaçların yeniden düzenlenmesi için gereklidir. İnme geçiren hastaların izleminde nöroloji, dahiliye, kardiyoloji ve fizik tedavi doktorları arasında koordineli bir çalışma yürütülmesi önemlidir.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası