17 hidroksiprogesteron yüksekliği tedavisi / 17 HİDROKSİ PROGESTERON – HİPOKRAT LABORATUVARLARI

17 Hidroksiprogesteron Yüksekliği Tedavisi

17 hidroksiprogesteron yüksekliği tedavisi

Nonklasik Konjenital Adrenal Hiperplazi Kliniği

Konjenital adrenal hiperplazi(KAH), kortizol biosentezindeki enzimatik bir defekt sonucu, kortikotropin sekresyonunda artma ve adrenokortikal hiperplazi ile karekterize bir gurup otosomal resesif hastalıktır. . Olguların %95'i, 21-hidroksilaz eksikliği sonucu oluşur. En sık görülen otosomal resesif hastalıklardan biridir.Bu hastaların anne ve babaları hastalık genini taşımalarına karşın, sağlıklıdır.  Klasik ve şiddetli tipleri yenidoğan veya erken çocukluk döneminde virilizasyon, adrenal yetmezlik ve tuz kaybı ile kendini gösterir.Erken tanı ve yerine koyma tedavisine başlanmazsa hastalar tuz kaybından kaybedilir.  Tuz kaybı olmayan basit virilizasyon gösteren tipleri de vardır.Bunlar özellikle kızlarda virilizasyon (vajinal yapışıklık klitoris büyümesi , kıllanma, kemik yaşının ilerlemesi, boy uzaması gb) belirtilerle kendini gösterir.

Nonklasik 21-hidroksilaz eksikliği hastalığın hafif formudur. Geç puberte ve erken erişkin yaşlarda tanı konur. Daha nadir olarak 11-hidroksilaz ve 3β-Hidroksilaz eksikliğine bağlı da oluşabilir. Nonklasik KAH'nin klinik bulguları değişiktir ve her yaşta ortaya çıkabilir. Prematüre adrenarşlı (erken pubik kıllanma) çocuklarda değişik serilerde farklı olmak üzere  %15-30 arasında sıklık bildirilmektedir.  Hiperandrojenemi bulguları ve kadınlarda infertilite ve maskülinizasyonun önemli bir nedeni olarak ortaya çıkar. Nonklasik  KAH taşıyıcı sıklığı etnik guruplara göre değişmekle birlikte 1/5-1/50 arasında bildirilmektedir. Şiddetli ve hafif formlarda aynı gen etkilenmiş olmasına rağmen genetik mutasyonlar hastalığın hafif formunda yalnızca 21-Hidroksilaz aktivitesini kısmen bozar. Nonklasik KAH’ de kompanse bir durum söz konusudur. Kortizol eksikliği yoktur, fakat hiperandrojenizm belirtileri özellikle geç çocukluk, adelosan veya erken 20 li yaşlarda ortaya çıkar.Şiddetli kistik akne(oral antibiotik ve retinoik asit tedavisine yanıt vermeyen), hirsutizm, erkek tipi saç dökülmesi, oligoamenore veya infertilite görülebilir. Özellikle hiperinsülinizmle birlikte olduğunda sıklıkla polikistik over sendromu (PCOS) ile sonuçlanır. Bu durum metabolik ve reprodüktif olarak komorbid bir durumdur. İnsülin rezistansı genetik  ve/ veya konstitüsyonel  olabilir. Obesite, durumu daha da ağırlaştıran bir faktördür. Nonklasik KAH'lı hastaların yaklaşık ¼'ünde PCOS ile birlikte, sendrom X  ve onun uzun vadede sonuçları,  ateroskleroz ve kardiovasküler hastalıklar ortaya çıkabilir. Teorik olarak nonklasik KAH'lı kadınlarda kronik anovulasyon ve sürekli estrojen etkisine maruz kalma sonucu reprodüktif sistemde kanser riskinin arttığı bildirilmesine karşın bu durum henüz gösterilememiştir, Prematüre adrenarşlı çocukların %5-10'unda nonklasik KAH  saptanır. Nonklasik KAH'li erkek çocuklar çoğunlukla asemptomatiktir .Fakat erken puberte veya testiküler adrenal (rest) kalıntı doku ve adrenal  adenom ve incidentaloma insidensi yüksektir.

Nonklasik KAH'lı hastalarda 24 saatlik 17-OH progesteron profilinde sirkadiyen ve pulsatil bir sekresyon örneği saptanmıştır. Sabahın erken saatlerinde alınan 17-OH progesteron düzeyleri yükselmiş olabilir.Sabah erken saatlerde çocuklarda 2.5 nmol/L(0.8ng/ml), adolesanlarda folliküler fazda 6nmol/L(3ng/L) altındaki değerler çoğu vakada nonklasik KAH tanısını dışlar. Fakat rastgele alınan örneklerde normal bulunabilir. Bu nedenle 60' lık kortikotropin testinde ,17-OH progesteron yanıtına bakılmalıdır. Nonklasik KAH da 30nmol/L-60 nmol/L(10-20 ng/ml) arasında cut-off düzeyleri bildirilmesine karşın 45.5nmol/L(15ng/ml’ nin) üzerindeki değerlerde  nonklasik KAH tanısı konur. Heterozigot KAH taşıyıcılarda, kortikotropin stimülasyon testinde hafif yükselme saptanır(17-OH progesteron düzeyleri  <30 nmo/L(2-10 ng/ml) ) ve bazen sağlıklı kişilerden elde edilen değerlerle çakışır.  Heterozigot taşıyıcılarda  hastalığın belirti ve semptomları yoktur. Nadir vakalarda kortikotropin stimülasyon testinde 17-OH progesteron düzeyleri 30.3nmol/L-45.5nmol/L(10-15ng/ml) arasında bulunabilmekte, bu gibi durumlarda heterozigot taşıyıcılar ile, homozigot 21-Hidroksilaz gen mutasyonu hafif olan hastaların ayırıcı tanısını yapmak için genetik analiz yapmak gerekir. Nadir görülen nonklasik 11β-hidroksilaz eksikliği vakalarında genellikle hipertansiyon yoktur ve nonklasik 21- hidroksilaz eksikliği belitileriyle , ACTH testinde, 17-OH progesteron artışı  vardır. Nonklasik  3β-HSD eksikliğinde de 17-OH progesteron ve DHEA artışı görülür.

Ektopik adrenal kalıntı(rest) doku, bioşimik olarak adrenal korteksle identikaldir ve adrenal dokuya benzer fonksiyonu vardır. Fonksiyonu kortikotropin artırır, yüksek doz glukokortikoidlerle azalır.Konjenital adrenal hiperplazili ve devamlı virilizasyonu olan hastalarda adrenal kalıntı doku aktive olur. Embriyolojik olarak gonadlar ve adrenaller mezodermin urogenital kıvrımından oluşur. Bu nedenle en sık testisler içinde yer alır.

Ve testiküler adrenal kalıntı doku adını alır.Çeliac pleksus, ligamentler ve overler içinde de bulunabilir. Nonspesifik radyolojik bulgu olarak over büyüklüğü saptanan hastalarda biopsi ve patolojik inceleme ile nadiren ovariyen adrenal kalıntı(rest) doku tanısı konabilir.  Testiküler adrenal kalıntı doku durumunda testiküler hassasiyet ve ağrı, oligospermi veya azospermi ve infertilite görülebilir. Klasik KAH tanısı olan 42 hastada yapılan testiküler ultrasonagrafide, %30'unda testiküler kitle saptanmış ve bunların sadece 2'sinde pozitif bulgu olarak palpe edilebilir kitle olduğu bildirilmiştir.Bu durumda testiküler ultrasonografi ile saptanan kitlelerin çoğunluğunun fizik muayenede saptanamadığı gösterilmiştir. Sadece ultrasonografide saptanabilen 5mm'den küçük kitlelerin klinik önemi bilinmiyor. Bu kitlelerin bilateral oluşu diğer testiküler tümörlerden ayırımında önemlidir. Çünkü testiküler tümörler çoğunlukla unilateraldir. Testiküler adrenal kalıntı dokunun tanı ve takibinde ultrasonografi ucuz yeterli ve kolay bir yöntem olarak tercih edilmelidir.  

Nonklasik KAH ve klasik KAH taşıyıcılarında adrenal adenom veya incidentaloma insidansında artış bildirilmektedir. Bu hastaların adrenal glandlarının magnetic resonans görüntülemesinde sıklıkla nonsekretuvar adrenokortikal adenom saptanmaktadır.  Bu hastaların 1/20 sinde 5 cm çapından daha büyük tümörler vardır. Kaba bir hesaplama ile tüm  incidentaloma'lı hastaların önemli bir kısmı nonklasik KAH veya KAH taşıyıcılarıdır. Adrenal insidentalomalar çoğunlukla nonsekretuvar olmalarına rağmen subklinik hiperkortizolime ve buna bağlı kemik kaybına yol açabilirler..sonuç olarak nonklasik KAH’lı  ve KAH taşıyıcı hastalar,  adrenal kalıntı tümörler açısından izlenmelidir.


Prof. Dr. İffet Bircan
Kurum: Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Sağ. ve Hast. Anabilim Dalı,
Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı



** Web sitemizde yer alan yazılar bilgilendirme amaçlı olup; hekim tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.

Tüylenme veya tıptaki adıyla hirsutizm  kadınlarda  siyah kılların  olmaması gereken yerlerde  (bıyık, çene bölgesi, göğüs ve karın gibi) büyümesi ve  artmasıdır.  Genel olarak üreme çağındaki kadınların yaklaşık % 5-8 kadarında tüylenme vardır. 

Tüylenme genellikle bir hormon bozukluğundan olur ve  çoğunlukla da testosteron gibi erkeklik hormonları artar.  Ancak bu hastaların önemli bir kısmında da kandaki hormon düzeyleri normal çıkabilir. 

Tüylenmenin en önemli nedeni kadınlarda  kılların kandaki testosteron denen erkeklik hormonuna karşı hassasiyetinin artmasından ileri gelir. Bu hormonlar yani kılları artıran hormonlar (testosteron)  kadınlarda ya yumurtalıktan ya da böbreküstü bezinden gelir.  Eğer kıllanma hızlı bir şekilde gelişir ve ilerlerse nedenini mutlaka araştırmak gerekir. Çoğu hastada  altta ciddi bir neden olmayabilir. 

Tanı

Tüylenmesi olan kadınların çoğunda ya hiç hormon artışı yoktur ki buna tıpta ‘’idiopatik hirsütizm’’ denir ya da polikistik over sendromundan kaynaklanır.  Nadir olarak prolaktin hormonunun  fazla olması, adrenal (böbreküstü) bezin fazla çalışması ve kullanılan bazı ilaçlar  tüylenme yapabilir.  Bazen yumurtalık ve adrenal bezdeki bir tümör de aşırı tüylenme yapabilir. 

Tümör olan hastalarda kıllanma ani başlar, hızla artar, saçlar dökülür, ses kalınlaşır ve  erkek tipi  bir yapı oluşur.  DHEAS aşırı yükselir. Teşhis için over ve adrenal bez tomografi yapılır. 

Hirsutizmin tanısında  testosteron, androstenedion,  DHEAS, 17 alfa hidroksi progesteron ve  prolaktin  hormonlarına bakılmalıdır.  

Tüylenmesi olan kadınların kan testosteronu yüksekse bunların  % 65-85 kadarında  polikistik over  vardır. 

Adrenal bezlerin büyümesi varsa  17 hidroksi progesteron (OHP) düzeyi yüksek çıkar.  Bunlarda late-onset konjenital adrenal hiperplazi vardır. ACTH iğnesi (Synacten) sonrası  17-OHP konsantrasyonu >30 nmol/L olması 21-hidroksilaz  enzim eksikliği için tanı kriteri olarak kabul edilmektedir. 

İdiopatik hirsutizminin nedeni bilinmemektedir. Kıl köklerinde kandaki testosterona karşı bir hassasiyet artması vardır. Bunun genetik olduğu söylense de daha önce bu kadar sık hirsütizm olmaması bunu açıklamaz. Androjenik etkiye sahip doğum kontrol hapğı kullanımı veya kıl köklerinde metabolik enflamatuvar olayın gelişmesi sonucu olabilir. 

Polikistik over sendromu olan kadınlarda  tüylenme yanında saçlarda dökülme, akne, adet düzensizlikleri olabilir. Bu kadınlarda kilo alma ve şeker hastalığı riski vardır. 

Tedavi

Tedavi altta yatan nedene yönelik olur. Tedavide kozmetik uygulamalar ve ilaç tedavisi aynı anda veya farklı zamanlarda gerekebilir. Genellikle her iki yaklaşımdan da yararlanılmalıdır. Kıl uzaklaştırıcı etkin uygulamalara rağmen henüz ideal bir  tedavi metodu mevcut değildir.  Traş önerilmez. Ağda yapılabilir. En iyisi laser epilasyon yapılmasıdır. Bu yöntemlerin ilaç tedavisi ile birlikte  yapılması  daha  yararlı bir yaklaşımdır. 

Hirsütizm tedavisi  sabır gerektirir. Çünkü kıl  folliküllerinin yaşam süresi 6 aydır. Bu nedenle ilaç tedavileri ile etkinin görülebilmesi için   en az 3-6 ay alınması gerekir. Hirsutizm genellikle ilaç  tedavisiyle 6-18 ay boyunca azalır ve daha sonra yeni bir  durgunluk içine girer. Tedavinin etkinliğini gösteren en önemli faktör hastanın kıl almak  için ihtiyaç duyduğu sürenin  kısalmasıdır. 

İlaç olarak kombine  oral kontraseptifler, spironolakton, siproteron asetat, finasterid ve  flutamid en sık kullanılanlardır.  Polikistik over varsa metformin ilacı faydalı olabilir. Late-onset konjenital adrenal hiperplazi varda dekzametazon tedavisi uygulanır. Prolaktin yüksekliği varsa ona uygun ilaç tedavisi yapılır. 

Kombine oral kontraseptif ilaçlar çoğunlukla ilk tercih olarak kullanılır. Bunlar Hipofizden salgılanan LH hormonunun salgısını azaltarak yumurtalıktan testosteron gibi androjen salgılanmasını azaltırlar. Bu ilaçlardaki östrojen kandaki SHBG miktarını artırarak   serbest testosteron miktarında azalmaya neden olur. Bu ilaçlardaki progestin ise  5 alfa redüktaz ve androjen reseptörü için testostosteronla yarışa girerek testosteron etkisini azaltır.  

Ancak bu kombine oral kontraseptifler sentetik yani doğal olmayan ilaçlardır. Bunların yerine doğal- biyoözdeş östrojen ve progesteron kullanılmalıdır. 

Tüylenmesi olan bayanlar kilolu ise mutlaka kilo vermelidir. Kiloluluk tüylenmeyi artırmaktadır. 

Besin Destekleri
1)Çinko: over fonksiyonuna faydası olur. 30-50 mg akşam tok  alınır. Androjeni azaltır ve progesteronu artırır. 
2)Mağnezyum: PKOS da faydası olur.
3)Diindolil metan (DIM):  Brokoli ve brüksel lahanası ve lahanada olan bir maddedir.  Androjen reseptörlerini bloke eder.  Ancak  aromataz enzimini inhibe ettiğinden östrojeni azaltabilir. Akne ve hirsütizmde 100 mg/gün kullanılabiliceği iddia edilmiştir. 
4)Saw Palmetto: 5 alfa redüktazı inhibe ettiğinden  androjenik alopeside etkili olabilir. Ancak östrojeni azaltır. 
5)Omega-3 saç kaybını azaltır.
6)Berberine
7)Nane çayı

Nedeni bilinmeyen tüylenmede yapılacaklar:
a)Sigara içiliyorsa kesilir
b)Şeker, buğday ve süt ürünlerinden  iki ay uzak durulur. Faydası olursa devam edilir.
c)Akdeniz diyeti yapılır
d)Çinkonun faydası olur.

Türkiye Klinikleri Pediatrik Bilimler - Özel Konular

1. KULLANIM KOŞULLARI

1.1. http://www.turkiyeklinikleri.com alan adından veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından ulaşılan internet sayfalarını (Hepsi birden kısaca "SİTE" olarak anılacaktır) kullanmak için lütfen aşağıda yazılı koşulları okuyunuz. Bu koşulları kabul etmediğiniz takdirde "SİTE"yi kullanmaktan vazgeçiniz. "SİTE" sahibi bu "SİTE"de yer alan veya alacak olan bilgileri, formları, içeriği, "SİTE"'yi, "SİTE" kullanma koşullarını dilediği zaman değiştirme hakkını saklı tutmaktadır.

1.2. Bu "SİTE"'nin sahibi Türkocağı cad. No:30, 06520 Balgat Ankara adresinde ikamet eden Ortadoğu Reklam Tanıtım Yayıncılık Turizm Eğitim İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'dir (bundan böyle kısaca "Türkiye Klinikleri" olarak anılacaktır). "SİTE"'de sunulan hizmetler "Türkiye Klinikleri" tarafından sağlanmaktadır.

1.3. Bu "SİTE"'de sunulan hizmetlerden belirli bir bedel ödeyerek ya da bedelsiz olarak yararlananlar veya herhangi bir şekilde "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi aşağıdaki kullanım koşullarını kabul etmiş sayılmaktadır. İşbu sözleşme içinde belirtilen koşulları "Türkiye Klinikleri" dilediği zaman değiştirebilir. Bu değişiklikler periyodik olarak "SİTE"'da yayınlanacak ve yayınlandığı tarihte geçerli olacaktır. "Türkiye Klinikleri" tarafından işbu sözleşme hükümlerinde yapılan her değişikliği "SİTE" hizmetlerinden yararlanan ve "SİTE"ye erişim sağlayan her gerçek ve tüzel kişi önceden kabul etmiş sayılmaktadır.

1.4. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" 30.03.2014 tarihinde en son değişiklik yapılarak ve web sitesi üzerinden yayınlanarak; "SİTE"yi kullanan her kişi tarafından erişimi mümkün kılınıp yürürlülüğe konmuştur. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" ayrıca, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerinden belli bir bedel ödeyerek veya ödemeden yararlanacak olan kullanıcılarla yapılmış ve/veya yapılacak olan her türlü "KULLANICI Sözleşmesi"nin de ayrılmaz bir parçasıdır.

2. TANIMLAR

2.1. "SİTE" : "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenen çerçeve içerisinde çeşitli hizmetlerin ve içeriklerin sunulduğu çevrimiçi (on-line) ortamdan http://www.turkiyeklinikleri.com alan adından ve/veya bu alan adına bağlı alt alan adlarından erişimi mümkün olan web sitesi.

2.2. KULLANICI : "SİTE"ye çevrimiçi (on-line) ortamdan erişen her gerçek ve tüzel kişi.

2.3. LİNK : "SİTE" üzerinden bir başka web sitesine, dosyalara, içeriğe veya başka bir web sitesinden "SİTE"ye, dosyalara ve içeriğe erişimi mümkün kılan bağlantı.

2.4. İÇERİK : "Türkiye Klinikleri" "SİTE"yi ve/veya herhangi bir web sitesinden yayınlanan veya erişimi mümkün olan her türlü bilgi, dosya, resim, rakam, fiyat v.b görsel, yazınsal ve işitsel imgeler.

2.5. "KULLANICI SÖZLEŞMESİ" : "Türkiye Klinikleri"nin sunacağı özel nitelikteki hizmetlerden yararlanacak olan gerçek ve/veya tüzel kişilerle "Türkiye Klinikleri" arasında elektronik ortamda akdedilen sözleşme.

3. HİZMETLERİN KAPSAMI

3.1. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden sunacağı hizmetlerin kapsamını ve niteliğini belirlemekte tamamen serbesttir.

3.2. "Türkiye Klinikleri" "SİTE" bünyesinde sunulacak servislerden yararlanabilmek için, "KULLANICI"nın "Türkiye Klinikleri" tarafından belirlenecek özellikleri taşıması gereklidir. "Türkiye Klinikleri", bu gerekliliği tek taraflı olarak dilediği zaman değiştirebilir.

3.3. "Türkiye Klinikleri"nin "SİTE" üzerinden belirli bir ücret karşılığı veya ücretsiz olarak vereceği hizmetler sınırlı sayıda olmamak üzere;

- Sağlık sektörüne yönelik bilimsel makaleler, kitaplar ve bilgilendirici yayınları sağlamak.

- - Bilimsel dergilere yönelik makale hazırlama aşamasında biçimsel, istatistikî ve editöryal destek sağlamak.

4. GENEL HÜKÜMLER

4.1. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde erişime açtığı hizmetler ve içeriklerden hangisinin ücrete tabi olacağını belirlemekte tamamen serbesttir.

4.2. "Türkiye Klinikleri"'nin sunduğu hizmetlerden yararlananlar ve siteyi kullananlar, yalnızca hukuka uygun ve şahsi amaçlarla "SİTE" üzerinde işlem yapabilirler. Kullanıcıların, "SİTE" dâhilinde yaptığı her işlem ve eylemdeki hukuki ve cezai sorumluluk kendilerine aittir. Her KULLANICI, "Türkiye Klinikleri"nin ve/veya başka bir üçüncü şahsın haklarına tecavüz teşkil edecek nitelikteki herhangi bir iş ve eylemde bulunmayacağını; yazılı, görsel ve işitsel bilgileri açıklamayacağını, "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği her türlü yazılı, görsel ve işitsel bilginin "Türkiye Klinikleri"ne açıkladığı ve/veya "SİTE"ye gönderdiği sırada her türlü biçimde kullanılması, işlenmesi, saklanması, açıklanması ve üçüncü kişilere karşı ifşa edilmesi konusunda münhasır hak sahibi olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder. "KULLANICI" "SİTE" dâhilinde bulunan resimleri, metinleri, görsel ve işitsel imgeleri, video klipleri, dosyaları, veritabanları, katalogları ve listeleri çoğaltmayacağı, kopyalamayacağı, dağıtmayacağı, işlemeyeceğini, gerek bu eylemleri ile gerekse de başka yollarla "Türkiye Klinikleri" ile doğrudan ve/veya dolaylı olarak rekabete girmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

4.3. "SİTE" dâhilinde üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerden ve yayınlanan içeriklerden dolayı "Türkiye Klinikleri"nin, işbirliği içinde bulunduğu kurumların, "Türkiye Klinikleri" çalışanlarının ve yöneticilerinin, "Türkiye Klinikleri" yetkili satıcılarının sorumluluğu bulunmamaktadır. Herhangi bir üçüncü kişi tarafından sağlanan ve yayınlanan bilgilerin, içeriklerin, görsel ve işitsel imgelerin doğruluğu ve hukuka uygunluğunun taahhüdü bütünüyle bu eylemleri gerçekleştiren üçüncü kişilerin sorumluluğundadır. "Türkiye Klinikleri", üçüncü kişiler tarafından sağlanan hizmetlerin ve içeriklerin güvenliğini, doğruluğunu ve hukuka uygunluğunu taahhüt ve garanti etmemektedir.

4.4. "KULLANICI"lar, "SİTE"yi kullanarak, "Türkiye Klinikleri"nin, diğer "KULLANICI"ların ve üçüncü kişilerin aleyhine hiçbir faaliyette bulunamazlar. "KULLANICI"ların işbu "SİTE Kullanım Koşulları" hükümlerine ve hukuka aykırı olarak gerçekleştirdikleri "SİTE" üzerindeki faaliyetler nedeniyle üçüncü kişilerin uğradıkları veya uğrayabilecekleri zararlardan dolayı "Türkiye Klinikleri"nin doğrudan ve/veya dolaylı hiçbir sorumluluğu yoktur.

4.5. "KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde kendileri tarafından sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğru ve hukuka uygun olduğunu kabul ve taahhüt etmektedirler. "Türkiye Klinikleri", "KULLANICI"lar tarafından "Türkiye Klinikleri"ne iletilen veya "SİTE" üzerinden kendileri tarafından yüklenen, değiştirilen ve sağlanan bilgilerin ve içeriklerin doğruluğunu araştırma; bu bilgi ve içeriklerin güvenli, doğru ve hukuka uygun olduğunu taahhüt ve garanti etmekle yükümlü ve sorumlu değildir.

4.6. "KULLANICI"lar, "SİTE" dâhilinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca haksız rekabete yol açacak faaliyetlerde bulunmayacağını, "Türkiye Klinikleri"nin ve üçüncü kişilerin şahsi ve ticari itibarı sarsacak, kişilik haklarına tecavüz ve taarruz edecek fiilleri gerçekleştirmeyeceğini kabul ve taahhüt etmektedir.

4.7. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" dâhilinde sunulan hizmetleri ve içerikleri her zaman değiştirebilme hakkını saklı tutmaktadır. "Türkiye Klinikleri", bu hakkını hiçbir bildirimde bulunmadan ve önel vermeden kullanabilir. "KULLANICI"lar, "Türkiye Klinikleri"nin talep ettiği değişiklik ve/veya düzeltmeleri ivedi olarak yerine getirmek zorundadırlar. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme istekleri gerekli görüldüğü takdirde "Türkiye Klinikleri" tarafından yapılabilir. "Türkiye Klinikleri" tarafından talep edilen değişiklik ve/veya düzeltme taleplerinin, "KULLANICI"lar tarafından zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle doğan veya doğabilecek zararlar, hukuki ve cezai sorumluluklar tamamen kullanıcılara aittir.

4.8. "SİTE" üzerinden, "Türkiye Klinikleri"nin kendi kontrolünde olmayan ve başkaca üçüncü kişilerin sahip olduğu ve işlettiği başka web sitelerine ve/veya "İÇERİK"lere ve/veya dosyalara link verebilir. Bu link'ler sadece referans kolaylığı nedeniyle sağlanmış olup ilgili web sitesini veya işleten kişiyi desteklemek amacıyla veya web sitesi veya içerdiği bilgilere yönelik herhangi bir türde bir beyan veya garanti niteliği taşımamaktadır. "SİTE" üzerindeki linkler vasıtasıyla erişilen web siteleri, dosyalar ve içerikler, bu linkler vasıtasıyla erişilen web sitelerinden sunulan hizmetler veya ürünler veya bunların içeriği hakkında "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir sorumluluğu yoktur.

4.9. "Türkiye Klinikleri", "SİTE" üzerinden "KULLANICILAR" tarafından kendisine iletilen bilgileri "Gizlilik Politikası" ve "KULLANICI Sözleşmesi" hükümleri doğrultusunda kullanabilir. Bu bilgileri işleyebilir, bir veritabanı üzerinde tasnif edip muhafaza edebilir. "Türkiye Klinikleri" aynı zamanda; KULLANICI veya ziyaret edenin kimliği, adresi, elektronik posta adresi, telefonu, IP adresi, "SİTE"nin hangi bölümlerini ziyaret ettiği, domain tipi, tarayıcı (browser) tipi, tarih ve saat gibi bilgileri de istatistiki değerlendirme ve kişiye yönelik hizmetler sunma gibi amaçlarla kullanabilir.

5. FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI

5.1. Bu "SİTE" dâhilinde erişilen veya hukuka uygun olarak kullanıcılar tarafından sağlanan bilgiler ve bu "SİTE"nin (sınırlı olmamak kaydıyla tasarım, metin, imge, html kodu ve diğer kodlar) tüm elemanları (Hepsi birden "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmaları olarak anılacaktır) "Türkiye Klinikleri"ne aittir. Kullanıcılar, "Türkiye Klinikleri" hizmetlerini, "Türkiye Klinikleri" bilgilerini ve "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını yeniden satmak, işlemek, paylaşmak, dağıtmak, sergilemek veya başkasının "Türkiye Klinikleri"nin hizmetlerine erişmesi veya kullanmasına izin vermek hakkına sahip değildirler. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten izin verilen durumlar haricinde "Türkiye Klinikleri"nin telif haklarına tabi çalışmalarını çoğaltamaz, işleyemez, dağıtamaz veya bunlardan türemiş çalışmalar yapamaz veya hazırlayamaz.

5.2. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde "Türkiye Klinikleri" tarafından sarahaten yetki verilmediği hallerde "Türkiye Klinikleri"; "Türkiye Klinikleri" hizmetleri, "Türkiye Klinikleri" bilgileri, "Türkiye Klinikleri" telif haklarına tabi çalışmaları, "Türkiye Klinikleri" ticari markaları, "Türkiye Klinikleri" ticari görünümü veya bu SİTE vasıtasıyla sağladığı başkaca varlık ve bilgilere yönelik tüm haklarını saklı tutmaktadır.

6. SİTE KULLANIM KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİKLER

"Türkiye Klinikleri", tamamen kendi takdirine bağlı olarak işbu "SİTE Kullanım Koşulları"nı herhangi bir zamanda "SİTE"'da ilan ederek değiştirebilir. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları"nın değişen hükümleri, ilan edildikleri tarihte geçerlilik kazanacaktır. İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" kullanıcının tek taraflı beyanları ile değiştirilemez.

7. MUCBİR SEBEPLER

Hukuken mücbir sebep sayılan tüm durumlarda, "Türkiye Klinikleri" işbu "SİTE Kullanım Koşulları", gizlilik politikası ve "KULLANICI Sözleşmesi"nden herhangi birini geç ifa etme veya ifa etmeme nedeniyle yükümlü değildir. Bu ve bunun gibi durumlar, "Türkiye Klinikleri" açısından, gecikme veya ifa etmeme veya temerrüt addedilmeyecek veya bu durumlar için "Türkiye Klinikleri"nin herhangi bir tazminat yükümlülüğü doğmayacaktır. "Mücbir sebep" terimi, ilgili tarafın makul kontrolü haricinde ve "Türkiye Klinikleri"nin gerekli özeni göstermesine rağmen önleyemediği olaylar olarak yorumlanacaktır. Bunu yanında sınırlı olmamak koşuluyla, doğal afet, isyan, savaş, grev, iletişim sorunları, altyapı ve internet arızaları, elektrik kesintisi ve kötü hava koşulları gibi durumlar mücbir sebep olaylarına dâhildir.

8. UYGULANACAK HUKUK VE YETKİ

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" uygulanmasında, yorumlanmasında ve bu "SİTE Kullanım Koşulları" dâhilinde doğan hukuki ilişkilerin yönetiminde yabancılık unsuru bulunması durumunda Türk kanunlar ihtilafı kuralları hariç olmak üzere Türk Hukuku uygulanacaktır. İşbu sözleşmeden dolayı doğan veya doğabilecek her türlü ihtilafın hallinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.

9. YÜRÜRLÜLÜK VE KABUL

İşbu "SİTE Kullanım Koşulları" "Türkiye Klinikleri" tarafından "SİTE" içersinde ilan edildiği tarihte yürürlülük kazanır. Kullanıcılar, işbu sözleşme hükümlerini "SİTE"yi kullanmakla kabul etmiş olmaktadırlar. "Türkiye Klinikleri", dilediği zaman iş bu sözleşme hükümlerinde değişikliğe gidebilir ve değişiklikler sürüm numarası ve değişiklik tarihi belirtilerek "SİTE" üzerinde yayınlandığı tarihte yürürlülüğe girer.

30.03.2014

POLİKİSTİK OVER SENDROMU

Polikistik over sendromu genetik, hormonal, metabolik ve üreme sistemini etkileyen bir sendromdur. Dünyada kadınların %10’unda görülen, hatta bazı kaynaklara göre her 5 kadından 1’inde görülen bir sendromdur. Doğurganlık çağındaki kadınlarda infertilitenin en sık nedenidir.
14-44 yaş arası her kadın polikistik over sendromu yaşayabilir. Genelde kadınların çoğu 20-30 yaşlarında tanı alırlar.
Kişilerde hormonal dengesizliklere bağlı olarak birçok semptom gelişebilir. Ayrıca birçok hastalık komplikasyonu ve riski bulunmaktadır. Aşağıda sırasıyla  bunlardan bahsedeceğim.
Polikistik overde en sık karşılaşılan tablo insülin direncidir. Ama her polikistik over hastasında insülin direnci olacak diye bir kural yoktur. Aşağıda ayrıntılı olarak bunu göreceksiniz. O yüzden polikistik over sendromuna yaklaşırken kesinlikle insülin direnci bunun nedeni sadece ona odaklanalım gibi yaklaşımlar çok basit yaklaşımlardır.
Ayrıca her polikistik over görünümü polikistik over sendromu demek değildir. Araştırmalar gösteriyor ki dünyadaki kadınların %25’inde polikistik over görünümü mevcut ve bunların sadece %5-10 arası polikistik over sendronuna sahip.
Androjen hormonların fazlalığı bir diğer altta yatan neden hem de asıl sorunlardan biridir polikistik over sendromunda. Bu tabloya neden olan androjen hormonlar testesteron – androstenedion temelde olmak üzere aynı zamanda, dihidrotestesteron,  DHEA ve DHEA-S’dir. Bu androjen hormonların fazlalığı ile alakalı geçmişte her zaman overler (yumurtalıklar) suçlansa da polikisitik over sendromlu hastaların %20-30’unda bu androjen fazlalığının sorumlusu ADRENAL BEZLERDİR. Adrenal bezler vücuttaki DHEA- S ‘in tamamını ve DHEA’nın ise %80’ini üretir. Dolaşımdaki testesteronun %25’ini, andrestenedionun ise %50’sini üretir. Bu yüzden adrenal sistem sorunları polikistik over sendromuna neden olmaktadır ve adrenal polikistik over sendromu tanımı yeni yeni bilimsel literatüre girmeye başlamıştır.
İnsülin direnci overlerin TESTESTERON üretimini arttırırken , HPA (hipotalamıs-pituer-adrenal) aks bozuklukları adrenal sistemden DHEA, DHEA-S ve androstenedion salınımına neden olur. Bu adrenal sistemden salınan hormonlar çevre dokularda testesterona çevrilebilir. Adrenal sistem kaynaklı oluşan bu tablo insülin direncinden ve yumurtalıklardan bağımsız olarak gerçekleşir.
Ayrıca kronik stress durumuna kortizol salgılanır (kortizon ve progesteron ikisi de pregnenolone dan üretilir). Stres durumunda kortizol çok üretilecek ve progesteron üretimi azalacaktır. Bu da östrojen dominansı dediğimiz östrojen baskınlığına neden olacaktır. Polikistik over sendromunda görülen semptomların büyük bir kısmı da östrojen dominansı kaynaklıdır.
 

YUKARIDA BELİRTTİĞİM GİBİ İNSÜLİN DİRENCİ POLİKİSTİK OVER SENDROMUNUN TEK NEDENİ DEĞİL, OLABİLECEK NEDENLERİNDEN SADECE BİRİDİR.


En sık adet düzensizliği şeklinde kendini gösteren bu sendromda aslında her bir semptom bize bozuk olan sistemler hakkında bilgi verebilir, yönlendirebilir.

Polikistik over sendromu KARACİĞER-TİROİD-ADRENAL-BAĞIRSAKLAR-OVERLAR-LENFATİK SİSTEM kaynaklı oluşabilecek sorunlar şeklinde hepsini kapsayan bir sendromdur. Birçok kişisinin sandığının aksine sorun overleriniz (yumurtalıklarınız) değildir. Yumurtalıklarınız sistemde bozuk olan hormonlara yanıt olarak değişirler. Ve polikistik over sendromunun asıl altta yatan nedenlerine odaklanmak lazımdır. Bunların en önemlilerinden biri kronik toksisitedir, sedanter yaşam, kronik strestir.
Hastalarımda bu şekilde bütüncül baktığımda oldukça güzel sonuçlara ulaşmaktayım.
Nedenleri;

  1. Kronik Toksisite
  2. İnsülin Direnci
  3. Kronik İnflamasyon
  4. Genetik
  5. Androjen Fazlalığı
  6. HPA Aks Bozuklukları
  7. Kronik Stres
  8. Bağırsak Florası Sorunları
  9. Karaciğer Detoksifikasyon Mekanizması Sorunları
  10. Lenfatik Sistem Sorunları
  11. Tiroid Metabolizması Sorunları

Bu sorunların mekanizmalarındaki bozukluklar çoğunlukla domino tasları gibi ilerlerler. Bir sistem bozulduğunda diğer sistemler de etkilenmeye baslar. Bu yüzden bütüncül bakış acısı hastalğı değil hastayı tedavi etmeyi amaçlar.

Genelde polikistik over sendromu kendini ergenliğe girdiğinde göstermeye ve belli etmeye baslar ama hastada tam bir sendrom oluşması ve bunu farketmesi yılları alabilir.
Her polikisitk over sendromu hastası bireyseldir. Her birinde çok farklı semptomlar bütünü görülebilir. Oluşabilecek semptomlara bakarsak :

SEMPTOMLAR

1-Adet düzensizlikleri -adet görememe ( en sık karşılaşılan )
2-Akne
3-Kıllanma ( çene-yüz-vücutta-bacaklarda )
4-Saç dökülmesi ( erkek tipi )
5-Acanthosis nigricans = cildin kararması ( özellikle boyun , iç bacak , göğüs altı , parmak aralarında )
6-Kilo alma
7-Duygudurum dalgalanmaları
8-Over kistleri – polikistik over
9-Adet sancıları
10-Kronik yorgunluk
11-Pelvik ağrı
12-Çok ağrılı adet döngüleri gecirmek

***Adet düzensizliklerinde adet günleri arası 35 günden fazla olabilir ya da adet sayısı yılda 12den az olacak sekilde ( ileri derece bazı hastalarda hatta yılda bir iki kez bile) görülebilir.
***Adetler oldukça şiddetli ya da kanamaların cok az olduğu adetler olabilir.
***Adet döngü süresi açısından 21-35 gün normal olarak algılanır. hatta dünyadaki kadınların sadece %15-20si 28 günde bir adet görmektedir düzenli olarak; geri kalanlar 21-35 günde bir şeklindedir döngüleri. Polikistik over sendromunda adet düzensizliği var diyebilmemiz için 35 günden daha uzun süren döngüler olmalıdır.Ya da adet döndülerinizin dengesinin her aydan her aya farklı olması gereklidir.
***Androjen hormon yüksekliğine bağlı olarak görülen semptomlar = akne , kıllanma , erkek tipi saç dökülmeleri vs.
***Overlerda kist görününümü polikistik over sendromundaki en önemli bulgulardan biri olsa da her polikistik over tablsou polikistik over sendromu demek değildir. Dünyadaki kadınların %5-15 arası overlerinde polikistik over hakimdir (hiçbir semptom oluşturmaksızın). Aşağıda tanı parametlerienden bahsettiğimizde de göreceksiniz. Polikistik over görünümü asla tek basına tanı koydurmaz.

Polikistik over sendromu birçok riski de beraberinde getirir. Hastalarda birçok hastalığa yatkınlık olabilir.

KOMPLİKASYONLAR VE RİSKLER

1-Kolesterol ve trigliserit yüksekliği
2-İnfertilite
3-Kardiyovasküler hastalık riski
4-Obezite
5-Pre diyabet-tip 2 diyabet ( diyabet riski 7 kat artmaktadır )
6- Hipertansiyon
7- Uyku apnesi
8-Endometrial kanser
9-Meme kanseri
10-Duygudurum hastalıkları
11-Depresyon
12-Estasyonel diyabet –hipertansiyon ( gebelik sırasında )
13-Düşük riski
14-Premature doğum riski
15-Metabolik sendrom
16-Non alkolik steatohepatitis ( alkolik olmayan karaciğer yağlanması )
17-Yeme bozuklukları
18-Anormal uterus kanaması
19-Kronik baş ağrıları

Bazı kısımları anlayabilmeniz adına ufak bilgiler;
Not : Her ay overleriniz sperm tarafından döllenilmek için bir yumurtanızı serbest bırakır. Buna ovulasyon denir. Burada temelde hipofizden salgılanan FSH VE LH hormonları görev alır. Fsh overleri folikülleri geliştirmesi için stimule eder. Bunlar yumurtalarınızdır. Lh ise bu yumurtanın salınmasını uyarır yumurtalıktan uterusa doğru yola çıkar.
Not : Üreme organlarınız östrojen ve progesteron üretirler temelde ,bunun yanında düşük oranda da androjen hormonlar üretirler.
Not : Polikist anlamı birden cok kist demektir.
Not : Yumurtalıklarınızda polikist diye aktarılanlar aslında olgunlasmamıs yumurtalar barındıran birden cok kisttir .Buradaki yumurtalar ovulasyonu tetikleyecek kadar olgunlaşamamışlardır.


POLİKİSTİK OVER TANI

En sık kullanılan tanı kriteri çizelgesi (Rotterdam kriterleri)
1- USG görüntüsünde 
-Overlerde 12 ve daha fazla folikül görünmesi
-Overlerin boyutunun artması ( 10ml üstü)
2- Androjen hormonlarına baglı
-Kanda androjen hormonların yükselmesi
-Androjen hormon yükselmesine bağlı semptomlar görülmesi = akne , kıllanma , sac kaybı gibi
3-Menstural düzensizlikler
-Adet düzensizliği ( adet görmeme ya da adet sürelerinin düzenli olmaması
-Adet miktarında değişiklikler
-Ovulasyonun olmaması ( oligo olulasyon ya da anovulasyon )
***Bu üç maddedn 2sini barındırıyorsanız genelde polikistik over sendromu tanısı alabilirsiniz.Ama hasta cok ayrıntılı değerlendirilmeli ve sadece bu kriterlere bakılmamalıdır.

Not : Ayrıca Androgen Excess And Pcos Society Guidelines' ta polikisitk over sendromunun androjen fazlalığına bağlı olduğu belrtilmiş ve buna bağlı kriterler ortaya konulmuştur. Tanı bu 3 kriteri birden barındırmalıdır. (son zamanlarda en cok kabul gören tanı kriterleridir)

Bunlar :
1-hiperandrogenisim (klinik ya da labaratuar olarak hiper androjenizim tanısı )
2-overlerin disfonksiyonu ya da polikistik over ( 25 ve daha fazla folikül bulunması overlerde ; over hacminin 10 ml den fazla olması )
3-Diğer androjen yüksekliklerinin elenmesi

***Hasta aşağıda sayacağım tüm parametreler acısından ayrıntılı değerlendirilmelidir.
***Polikistik over sendromu tanısı koymak için spesifik bir test yok. Bİrçok hormon ve semptom , aile öyküsü ,fiziksel muayane , labaratuar ve görüntüleme yöntemleri birlikte değerlendirilerek tanı koyulmalıdır.
***testler değerlendirilirken bazı testler diğer nedenleri elemek için bakılır.adrenal ve over tümörleri , adrenal hiperplazi gibi nedenler elenmelidir.

FİZİK MUAYENE

Vücutta kıllanma , akne ve sac dökülmesi değerlendirilir. tansiyon ölcülmeli ve hipertansiyon var mı bakılmalıdır.
Kişinin kilosu ölçülür.
BMI endeksine bakılır .( Body-mass index )
Pelvik fizik muayane yapılabilir.

AİLE HİKAYESİ

Polikistik over sendromu genetik yatkınlık gösterir. Buyüzden anne , kardeş ya da diğer yakın kadın akrabalarda polikistik over sendromu var mı sorgulanabilir. Aile bireylerinden birinde pcos var ise diğerlerinde de olma olaslıgı % 40 civarındadır.

LABORATUVAR

 1-    FSH  =Hipofizden salınan bu hormon yumurtalıklardaki yumurtanın olgunlaşmasını sağlar. Polikistik over sendromunda laboratuvar sonucu normal ya da düşük olacaktır.
 2-    LH =Hipofizden salınan bu hormon ovulasyonu sağlar , yani yumurtanın yumurtalıklardan salınımını uyarır.Polikistik over sendromunda muhtemelen  yükselecektir

Not : önceden lh/ fsh oranı 3 ve daha fazla olması polikistik over sendromu için bir tanı parametresi olarak kabul ediliyordu ama artık bu oransal değerlendirmenin pek doğru olmadığı belirlendi.Gene de bu değerlendirme tanı koymak için değil ama bir fikir edinmek için bakılabilir.
Not : FSh ve lh seviyeleri adet döngüsünün basında 5-20 mIU/ml civarında seyreder. Çoğu kadın adet döngülerinin ilk yarısında  eşit oranlarda fsh lh barındırır.Lh seviyesi ovulasyondan ( yumurtlama) bir gün önce 25-40 seviyelerine kadar çıkar.ovulasyon sonrasında normal seviyelerine doğru döner.Fsh ve lh oranları norml aralık olan 5-20 mIU/ml arasında olsa da yukarıda bahsettiğim gibi çoğu pcos lu kadında bu lh fsh’tan oldukça fazladır.BU bir tanı değildir ama yönlendirmesi acısından önemlidir.Yani fsh ve lh değerlerinin normal aralıkta olması polikistik over tanısını elemez.

3-    PROGESTERON =  ovulasyondan sonra corpus luteumdan salgılanır.Uterusu gebeliğe hazırlar.Düşük seviye progesteron ovulasyonun olmadığının göstergesidir. ( genelde infertilite testlerinde oldugu gibi ovulasyonun olması gereken günden 7 gün sonra progesteron seviyelerine bakılır. Porgesteron seviyeleri 14 ng /ml den düşük ise ovulasyon muhtemelen olmamıstır.)

4-    TESTESTERONE = Polkistik over sendromunda seviyeleri genelde yüksektir. Akne , kıllanma ,adet düzensizlikleri gibi birçok semptomdan sorumludur .Ama kan testeleriniz normal gelebilir ve bu semptomları ve polikistik over sendormunu yasıyor olabilrisiniz gene de.
Not : yüksek testesteron seviyeleri yumurtalıklarda testesteron salgılayan over tümörlerinden kaynaklı olabilir; mutlaka elemine edilmelidir.

***total testesteron seviyesi =normalde  6.0-86 ng/dl arasındadır.Polikistik overde biraz artabilir.Total testesteron seviyesi 40 ng/ dl üzeri değerler yakından takip edilmelidir.
***serbest testesteron  seviyesi = normalde 0.7-3.6 pg / ml arasındadır.Serbest testesteron seviyesi pcosta artabilir.

5-    DHEA-s (DEHİDROEPİANDESTERONE sülfat) =adrenal bezlerden salınan bir androjendir.Polikistik over sendromunda  çoğunlukla  artacaktır. Normal seviyeleri 35-430 ug/ dl arasındadır.Polikistik over sendormunda 200 üstü değerler şüpheli değerlendirilmelidir.
Not : yüksek dhea seviyeleri böbrek üstü bezlerden androjen salgılayan tümör belrtisi olabilir.mutlaka elemine edilmelidir.
6-    ANDROSTENEDİONE =Overler ve adrenal bezler tarafından üretilen bir hormondur. normal seviyeleri 0.7-3.1 ng/ ml arasındadır.Polikistik over sendromunda muhtemelen artacaktır.
7-    ÖSTROJEN ( estradiol )  =Genelde yumurtalıklar tarafından sentezlenen ve az miktarda da adrenal bezlerden sentezlenen bir hormondur. Seviyesi artacak ya da azalacaktır. Polikistik overli cogu kadında östrojen seviyeleri normal aralığı olan 25-575 pg/ml arasındadır ; ama aslında olması gerekenden daha düşüktür.( yani normal aralıkra da olsa o anda siklüste olması gereken aralıktan daha düşüktür )
8-    SHBG ( SEX HORMONE BİNDİNG GLOBULİNE ) = azalmış olabilir. Fazla testesteron üretimini elemek için bakılır.Eğer ortamdaki shbg oranları azalıyorsa testesteron üretimi artmış olabilir ( shbg-testesteron ile bağlanır )

9-    HCG = gebelik için bakılır
10-    AMH ( ANTİ MÜLLERİAN HORMONE )=Overlerin ( yumurtalıkların ) çalışma kapasitesini gösteren bir testtir.(foliküllerin prematur olarak gelişmesini önler amh , Ama amh seviyeleri çok yüksek olduğunda bu süreç durur ve yumurtanın olgunlaşması aksar ) Polikistik over sendromunda genelde amh seviyeleri  artacaktır.Son çalışmalar pcos tanısında amh seviyelerinin önemli bir yeri olduğunu belirtmektedir.Ve pcos hastalarını takip ederken de bir takip paramatresi olarak kullanılabilir.
*** amh seviyeleri 5 ng/ ml üstü yüksek olarak kabul edilir.
***amh seviyeleri 3.5-5.0 ng / ml  üst seviye sınırdır.
***amh normal seviyeleri 0.7-3.5 ng/ml dir
***amh sveşyeleri 0.3-0.7 arası alt seviye sınırıdır.
***amh seviyeleri = 0.3 ng/ml altı düşüktür.


Not : özellikle 35 yaş üstü kadınlarda amh sveiyeleri pcos tanısı için oldukça önemlidir.35 yaş üstü usg de polikistik görüntüler sıklıkla görülmez ve burada amh bize oldukça faydalı olabilir.
11-    TSH , T3,T4 = tiroid sorunlarını elemek için bakılır.Birçok tiroid hastalığı ve hormon dengesizliği tiroid hormonlarındaki polikistik overe benzer smeptomlar oluşturmaktadır.
12-    KORTİZOL = cushing sendormunu elemek için ( 24 saatlik idrar serbest kortizolu bakılmalı ). cushing sendormunda yüksek olur. Ayrıca cushing sendromu olmasa bile yüksek kolesterol seviyeleri kilo alımına , hipertansiyona , şeker yüksekliğine , osteoporzise , cilt sorunlarına neden olabilir. 
13-    PROLAKTİN =hipofizden salgılanan ve süt üretimini kontrol eden bir hormondur .yüksek seviyelerde salgılanması kadınlarda adet görmemeye neden olabilir. Buyüzden bu test hiperprolaktinemiyayı elemek için bakılır. Mr ( manyetik rezonans ) ile prolaktinoma adı verilen bir tümör var mı bakılır ve aynı zamanda hipotroidizm de hiperprolaktinoma yapabileceği için elenmesi gereklidir. Polikistik ovcer sendromunda genelde 25  ng/ ml den az seyreder seviyeleri. Bazı kadınlarda prolaktin seviyeleri polikistik over sendromunda artabilir , genelde 25-40 ng/ml arasında seyreder bu artış.

14-    17-HİDROKSİPROGESTERONE =konjenital adrenal hiperplaziyi elemek için bakılır.

15-    IGF-1 = fazla büyüme hormonu var mı elemek için ( akromegali )

16-    HDL , LDL , TOTAL KOLESTEROL , TRİGLİSERİTLER = pcos ile artan kardiyovasküler riski değerlendirmek için bakılır.Polikistik over sendromu olan kadınların çoğunda lipit profili ile alakalı metobolik sorunlar olabilir.Kalp hastalıklarına yatkınlıkları yüksektir.

17-    AÇLIK KAN SEKERİ VE HBA1C  VE AÇLIK İNSÜLİN= pcos ile baglantılı insülin direncini değerlendirmek için bakılır. Polikistik over sendromu olan kadınlarda insülin direnci ve diyabete yatkınlık odlukça yüksektir.
Ayrıca  ben hastanın durumunu değerlendirmek için bu tahlillere bakmaktayım.

18-    Homosistein

19-    Magnezyum

20-    Çinko

21-    Selenyum

22-    D vitamini

23-    B12 vitamini

24-    İdrarda spot iyot

25-    Spot iyot/ kreatinin

26-    Histamin

27-    Folik asit

28-    Hemogram

29-    Demir , ferritin

30-    Ggt ,ast,alt

31-    Crp , sedim

32-    BAZI VAKALARDA AGIR METAL PANELLERİ İSTENEBİLİR.

Not : oral kontraseptif kullanırken ( doğum kontrol hapları ) bakılan test soncuları doğruyu yansıtmayacaktır. Özellikle androjen hormon sonuçları oldukça etkilenecektir .Polikistik over tanısı için labaratuar tahlili yapıldığında kişiye oral kontraseptif kullanıp kullanmadığı mutlaka sorulmalıdır. Doktorunuza mutlaka oral kontraseptif kullanıyorsanız belirtiniz. EN doğru labaratuar sonuçları için kişi en az 3 ay oral kontraseptif kullanmamış olmalıdır.

GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ 

***TRANSVAGİNAL YA DA ABDOMİNAL USG ile yumurtalıklar değerlendirilr. Transvaginal usg cok daha doğru sonuçlar vermektedir.
***polikistik over hastalarında overler ( yumurtalıklar ) genelde 2-3 katı daha büyük olabilirler.
*** her bir over ayrı ayrı değerlendirilir ve her bir overde 12 den fazla yumurtalık kisti olup olmadığı bakılır.(2-9mm arası kistler vesaire)
***genelde kistler yumurtalıklarda dizilmiş olarak bulunurlar.
***foliküller genelde küçük ve olgunlasmamıs olarak görülebilirler.
*** görüntüleme yöntemleri % 90 oranında semptomları anlamada yardımcı olurlar. Ama tek basına anlamlı olmayabilirler. Görüntüsel olarak usg uyumlu iken labaratuar ve semptom olarak kişi herhangi bir semptom vermeyebilir. Ama bu vakalar herzaman yakından takip edilmelidir.
Polikistik over tanısı almak için labaratuar-klinik-görüntüleme beraber değerlendirilmelidir.
Sadece usg de çıkan sonuçlar polikistik görünüm olarak değerlendirilir ve direk sendrom tanısı almazlar.
Not : polikistik over görünümü özellikle genç kadınlarda ( ergenliğe yeni girmiş ) sık sık görülmektedir. Buyüzden adet görmeye başlamadan 8 yıl sonraya kadarki dönemde usg de görülen polikistik over görünümü çok anlamlı olmayabilir.
Not : '' İnternational Evidence-Based Guidelines For Pcos''  , polikistik over sendromu tansıında polikistik over görğnümüün bir tanı kriteri olmaması gerektiğin, belirtmiştir: Poliksiitk over görünümünün her 3 kadından 1 inde görüldüğü ortaya konulmuştur.

TEDAVİ

Tedaviye yaklaşırken hastalık tanısını değil hastayı tedavi etmek cok daha doğru bir yaklaşımdır.
Hastanın tüm labaratuar tahlilleri değerlendirilmeli ve altta yatan tüm metabolik bozukluklara odaklanılmalı.
İnsülin direnci birçok polikistik hastasının nedenidir ama tüm polikistik over sendromlu hastalarda insülin direnci bulunmamaktadır.Buyüzden yukarıda labaratuar tahlillerinde saydığım tahliller ayrıntılı incelenerek kişi insülin dirençli polikistik over sendromu mu yoksa insülin dirençsiz polikistik over sendromu mu bakılmalıdır.
İnsülin direnci elendikten sonra adrenal sisteme odaklanılmalıdır.
***Polikistik over sendromunu tedavi ederken ben karaciğer-adrenal sistem-bagırsaklar-lenfatik sistem çok fazla göz önünde bulundururum.Bu sistemlerde oluşan hastalıklar Birçok metabolik sorunlara yol açarak karsımıza en sonunda polikistik over olarak gelmektedir. Polikistik overde sadece yumurtalıklara ve belirli parametrelere  odaklanmak aslında oldukça yanlıştır .Ve sonuç olarak polikistik over sendromu tedavisi yok denilmektedir. Yıllardır birçok hastamda hem infertilitenin yok oldıugunu hem yumurtalıklarda kistlerin yok olduğunu hem labaratuar hem de klinik olarak hastaların tamamen iyileştiğini gayet görmekteyin. Hastaya bir bütün olarak bakmak ve alttaki tüm metabolik sorunları çözmek önemlidir.
***Aynı zamanda hastayı sadece bir beden olarak görmekten öte ruhsal ve zihinsel sistemine de odaklanmak kalıcı ve gerçek tedaviyi ortaya koyar.

Not : birçok polikisik over hastasına tedavi olarak doğum kontrol hapları ve metformin reçete edilmektedir.Bunlar tedavi edici değil semptomlara yönelik ilaçlardır. Sadece metfformini ciddi insülin direnci olan vakalarda tercih etmekteyim ama doğum kontrol haplarının kullanımını hiç önermemekteyim. Doğum kontrol hapı sayesinde olduğunuz kanamalar vücudunuzun doğal kanamaları değildir. Altta hala polikistik overe neden olan tüm sorunlar devam ederken siz olayı maskeliyorsunuz bu haplarla sadece.

Kronik toksitite mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve gerekirse detoks mekanizmalarını desteklemek önemlidir.
Vitamin ve mineral eksiklikleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Ayrıca kişinin doğum kotnrol hapları kullanmış ve bunları bırakmış olması bize ilaç sonrası hormonal değişikliğe bağlı olan durumlar pcos semptomlarını düşündürelbilir. Bu durumda bu tablo incelenmeli ve elenmelidir tedavi için.
Diyet ve beslenme polikistik over tedavisinde belki de en önemlisidir

Adrenal stress Birçok polikistik over sendromunun altındaki saptanamayan neden olmuştur hep.

ADRENAL PCOS

Vücut stresse girdiğinde Hipotalamus ACTH hormonu salgılar. Bunun sonucunda böbrek üstü bezlerden kortizol , adrenalin ,nöradrenalin ayrıca aynı zamanda DHEA, DHEA-S , ANDROSTENEDİON salgılanır.( cevre dokularda testesterona çevrilebilir ) Buyüzdendir ki kronik stress hem vücutta androjen hormon fazlalığına hem de polikistik over sendromuna neden olabilmektedir .Kronik stress uzun vadede aynı zamanda hem bağırsak florası sorunlarına, insülin direncinei karaciğer sorunları gibi birçok sorunlara neden olacak ve vücut kısır bir döngüye girecektir.
Acth’ın adrenal androjenleri uyarmasının nedeni bu androjenler stressin uzun vadeli etkilerinden beyini korurlar.( kortizol ve adrenalin etkilerinden ). Ama kötü bir yanı vardır. Acth ın salgıladığı kortizol ilke acth arasında bir negatif feedback vardır , yani kortizol cok artarsa acth baskılanır ama bu androjen hormonlarla acth arasında negatif bir feedback yoktur. Yani androjen hormon salınması arttıkça acth baskılanmayavaktır. Ayrıca kronik stresse bağlı yanıtlar uzun vadede bu iletişim de de (HPA AKS İLETİŞİMİ ) sorun oluşturacak ve vücudun stresse normal yanıtında da bozukluklar oluşacaktır.
Sonuc olarak kornik stress durumlarında androjen hormon fazlalığı oluşacaktır.Bu da polikistik over ve semptomları demektir.


DOĞUM KONROL HAPI SONRASI SEMPTOMLARI-PCOS

Doğum kontrol hapı kullananlar bıraktıktan sonra ilaç yoksunluğuna bağlı kanamalar yasayabilir.Bu kanamalar gerçek adet kanamaları değildir.
BU dönemde çoğu kadın yanlış bir şekilde polikistik over tanısı almaktadır.Tanı koyarken bu durum kesinlikle göz önünde bulunudurulmalıdır.
Doğum kontrol ilacını bıraktıktan sonra kısa dönem infertilite bile görülebilir.
Doğum kontrol ilacını bırakma sonrasında yaşanan smeptomlar 1-2 sene içinde kendiliğinden normale dönebilir.
Bu dönemde yaşanan  semptomlar bütünsel bir şekilde ele alınmalıdır. Genelde androjen fazlalığı görülür ve buna yönelik bir tedavi olusturullmalıdır.
Çinko suplementi oldukça faydalı olabilir bu dönemde.
Doğum kontrol ilaçları sonrası sendromu ile alakalı cok daha ayrıntılı bir yazı yazacağım 
Not : hiçbirzaman doğum kontrol ilaçları kullanılmamasını önermemekteyim. Bununla alakalı cok daha ayrıntılı bir yazım olacaktır.

KİLO VE POLİKİSTİK OVER

Kilo verme çoğu polikistik over sendromunda semptomların ve laboratuar bulgularının düzelmesinde oldukça önemlidir.
Yapılan birçok çalışmada kilo verdikçe hastaların testesteron seviyelerinin normale döndüğü , SHBG seviyelerinin arttığı , Serum insülin seviyelerinin normale döndüğü görülmüştür.
Kilo verme sonrası aksayan ovulasyonların gerçekleştiği ve overlerdeki polikistik görünümün düzeldiği görülmektedir.
Bu durum tüm polikistik over sendromu hastaları için geçerli olmayabilir.Özellikle düşük kiloda olup gene de polikistik over sendromu yasayan birçok hasta bulunmaktadır.Ama insülin direnci olan cogu vakada kilo en önemli unsurlardan biridir.
Şimdi size önemli bir detaydan daha bahsetmek istiyorum. Çok düşük beden yag kitlesi ve fazla egzersiz yapmak , az kalorili beslenmek de insülin direncine ve polikistik overe neden olabilir. Evet doğru duydunuz. Obezite gibi çok yüksek yağ kitlesine sahip olmak gibi tam tersi olarak cok düşük yağ kitlesine sahip olmak da polikistik overe nedne olabilir. AŞırı vücudu stresse sokacak egzersizler ve aşırı derecede uzun süreli kalori kısıtlamaları da polikistik over sendromu nedenleri arasındadır.


1-    BESLENME

***beslenmeden tüm rafine işlenmiş gıdalar çıkarılmalıdır!
***kızartma  yöntemi ile yapılan gıdalar asla tüketilmemelidir.
***Glutenli ürünler tüketimi inflamasyona neden olabilir.Birçok soruna neden olduğu artık günümüzde yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Polikisitk over sendromunda glütensiz beslenmenin oldukça faydalı olduğunu belitmekteyim.
*** sürekli karışınıza glisemik indeksi düşük bir diyet ile beslenin diye öneriler çıkmaktadır polkistik overde , buraya hem katılıyor hem katılmıyorum. GLisemik indeksi yüksek olan tahıl grupları , işlenmiş gıdalar abur cuburlari hamur işleri polikisitk overde asla önermediğim şeylerdir.Ama meyveler polikistik overde belki de en önemli komponentlerden biridir. Yıllardır polkistik over olarak baktığım hasta sayısı oldukça fazladır ve hepsinde de bitki bazlı, bol sebze ve bol meyve içeren diyetle mükemmel sonuç alıyoruz. Burada amaç direk glisemik indekse odaklanmak değil ; genelleme yapmaktan ziyade direk gıdalara birebir odaklanmak lazımdır. 
Ketojenik diyetler polikisitik over sendormunda başlangıçta etkili bile görünse  de birçok fonksiyonel tıp hekimi ve otoriteler üreme sistemi sağlığı için asla uzun vadede bu diyeti önermemektedirler. Uzun vadede (2-3 aydan fazla ) bu diyetler daha farklı sorunlara yol açabilir.Ketojenik diyeti cok savunan Amerikada bir fonksiyonel tıp hekimi ile görüşmemde bile kendisi poliksitik overli hastalara özellikle ketojenik diyeti çok tercih etmediğini belirtmişti. Düşük karbonhidratlı beslenme uzun vadede üreme sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir .AMa burada üstüne basa basa tekrar etmek istiyorum. Karbonhidrattan kastımız asla rafine işlenmiş gıdalar, çok fazla tahıllar , Hamur işleri , yapay şekerler gibi şeyler değil.T amamen organik sebze ve meyvelerden bahsediyorum karbonhidrat derken ! bu noktanın üzerinde özellikle durmanızı istiyorum ! karbonhidrat kaynağımız birinci sırada sebzeler sonra meyveler sonra baklagiller ve sonrasında glütensiz tahıllar olacak. Aşağıda kaynakça kısmına bu konuyla alakalı çalışma linklerini de bırakmaktayım ; işlenmemiş bütünsel karbonhidratlar insülin direncini iyileştirebilir. Ama işlenmiş rafine gıdalar ve tahıllar tam ters etki göstermektedir.


***trans yağlar ve zararlı yağların hepsi beslenmeden çıkarılmalıdır.( yağlar ile alakalı ayrıntılı yazı için “YAĞLAR”  konulu yazımı okuyunuz. ) .Ama sağlıklı yağlar ( zeytinyağı-avakado-hindistan cevizi yağı-tereyağı –sadeyağ-çiğ kuruyemişler) beslenmemizin bir parçası olmalıdır.

***kişinin intolerans gösterdiği gıdalar cogunlukla birçok inflamatuar parametreyi uyarabilir.Bir eleminasyon diyeti ile intoleransınız olduğu gıdaları gözlemleyiniz.Ben muayahanemde hem bazı testleri göz önünde bulunduruyorum hem de kişiye eleminasyon diyeti yaptırıyorum ve oldukça güzel sonuçlar almaktayız.

***Süt ve ürünlerini beslenmenizden çıkarmanız polikistik over sendromunda oldukça faydalı olmaktadır. Süt ürünlerinin hepsi ıgf-1 içerir .İnsüline benzer yapısı olan bu hormon insülin direncindeki olağan şüphelileri oynamaktadır. Ayrıca süt ürünlerini kesmek androjen hormonların üretiminin azalmasındaki pozitif etkisi çalışmalar ile gösterilmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz üzere androjen hormonlar polikistik overdeki temel sorunlar arasındadır.

***Alkol tüketimini azaltın ya da mümkün ise kesin.alkol karaciğer detoksifikasyon parametrelerinin çoğuna zarar vermektedir.Özellikle hormonların detoksifikasyonu için karaciğer oldukça önemlidir.Alkol sürekli tüketimi homonların metabolize olmasını önleyebilir.Ayrıca alkol tüketimi insülin direnci olusumunda da önemlidir.ALkolu kesmek karaciğerin üzerindeki yükü azaltmak adına oldukça önemlidir.

***Kafeini azaltın ya da mümkünse kesin .Polikistik sendromun altında odaklanılması gereken noktalar arasında adrenal sistem oldugundan bahsetmiştik. Kafein böbrek üstü bezler için oldukça stimulandır. Kafein aynı zamanda östrojen seviyeleri ve metabolizması konusunda oldukça önemlidir. Fazla kafein tüketimi vücutta östrojen metabolizmasını bozabilir. Kahve aynı zamanda b vitaminlerinin seviyesini vücutta azaltır ( atılım ve işlenmesi ile ) ve polikistik over sendromunda b vitaminleri oldukça önemlidir.Kahvenin infertilite ile bağlantısı olduğunu gösteren calsıma sayısı da oldukça fazladır.

***BÜTÜNSEL bitki bazlı antiinflamatuvar bir  beslenme polikistik over sendromlu hastalarımda en güzel sonucu aldığım beslenme türüdür.
Başlangıc dönemde olabildiği kadar çiğ gıdalar agırlıklı beslenirken pişmiş gıda oranını zamanla gittikçe arttırmaktayım.
Kalori sayımı yapmayı asla önermiyorum çünkü ben hastalarımla makrolar kadar mikrobesin değerlerine de odaklanıyorum.
ama kabataslak bakarsanız beslenmenizde aldıgınız kalorilerin büyük çogunlugunun sabah öğünlerinde olması polikistik over sendromunda faydalı olabilir.

***Kale,ıspanak,kara lahana gibi koyu yaprakları sebzeler ve tüm yeşillikler sağlıklı demir ve kalsiyum kaynakları için beslenmenizin en önemli parçası olmalıdır.
          
***Beslenmede AGEs   ( advanced glycation and products ) içeren gıdaları azaltmak polikistik over sendromunda insülin direncinle oldukça faydalı olabilir.AGEs içeren gıdalar = işlenmiş gıdalar ! Hayvansal işlenmiş gıdalar !

***hayvansal gıdalar polikisitk over sendormunda yüksek oranda tüketilmemelidir. Harvardda infertilite üzerine yapılan bir çalışmada ( asagı linkini bırakıyorum )  ; kadınların proteinlerini hayvansal kaynaklar yerine bitkisel kaynaklardan aldığında infertilitenin düzelme sansının daha yüksek olduğunu belirtmiştir. Hayvansal protein kaynakları arasında en kaliteli protein kaynağı gene yumurtadır ( sağlık acısından ) ama o da belirli sınırlar içerisinde tüketilmelidir.
***Mevsiminde deniz balıkları tercşh edilebilir , kırmızı et yenilebilir ama tavuk etinden tamamen uzak durmanızı önermekteyim.( gerçekten nasıl yetiştirildiğini bildiğiniz organik gezen köy tavuğu bulabilirseniz nadir tüketilebilir)
***Baharatlar özellikle tarçın ve zerdeçal , çörek otu , kırmızı biber polikistik over sendromunda oldukça faydalıdır.

***Konvensiyonel yetiştirilen etlerden uzak durun , ( Hayvanları büyütmek amaçlı hormon kullanımı yaygındır.) Merada otlanan doğal hayvan etleri tercih ediniz, bu konu oldukça önemlidir.
 Not : demir eksikliği ve demir fazlalığı her iki durumda polikistik over sendromuna hem neden olabilir hem sonucu olarak görülebilir. Bu durumda bazen demir eksikliği olan hastalara direk demir ilaçları başlandığında vücutta bulunan inflamasyondan dolayı bu demirin emilimi ve kullanımı pek olmayacak ve demir depoları yükselmeyeceği gibi ortada bir demir toksititesi oluşacak. Oyüzden önce antiinflamatuar bir diyetle ve gerekirse bazı suplementlerle önce kronik inflamasyon tedavi edilmelidir ve sonrasında gerekirse demir ilaçları kullanılabilir. Cogu hastamda demir ilacına hiç gerek duymadan demir yüksek gıdalarla hem demir seviyeleri yükseliyor hem de demir eksikliği semptomları ortadan kalkıyor. İlk seçenek herzaman beslenme ile demir kaynakları olmalı ve polikistik over sendromlu hastalar hemen demir ilacına başlatılmamalıdır.

***keten tohumu-chia-susam gibi omega 3 ve fitoöstrojen kaynakları polikistik overde oldukça faydalıdır.
 ***özellikle fitoöstrojen tüketimi adet dönemi zamanında yasadıgınız birçok semptomun azalmasını sağlayabilir.Çünkü bu dönemdeki sorun östrojen dominansı dedğimiz östrojenin progesteron ile karşılanamadığı tablodur.Fİtööstrojen tüketimi bu sekilde östrojen dalgalanmalrını azaltabilir ve birçok semptoma care olabilir.


***Polikistilk over tedavisinde hastanın durumuna ve altta yatan soruna göre birçok suplement ve fitoterapik ajan kullanılabilir.Bunları sizlere aktarıyorum:


2-    SUPPLEMENTLER ve FİTOTERAPİK AJANLAR


•    D VİTAMİNİ = d vitamini seviyeleri insülin direncinde oldukça önemlidir.Birçok çalışma d vitaminin bazı durumlarda metformine bile sütün olduğunu ortaya koymuştur.D vitamini seviyelerinin 60-80 civarı olmasını istemekteyim.D vitamininde yükleme dozlar yerine günlük dozları uygun görmekteyim.
•    MAGNEZYUM = Düşük magnezyum seviyeleri insülin direnci ve birçok metabolik semptomla bağlantılıdır. Günlük 200-300 mg elemental magnezyum polikistik overdeki insülin direncinde oldukça faydalı olabilir.Daha yüksek dozlar için doktorunuza başvurunuz.
•    KROM = Kromi  insülin ve kan sekeri düzenlemede esansiyel olan mineraller arasındadır. Yapılan bir çalışmada  polikistik over sendromlu kadınlarda günlük 200 mcg krom minerali kullanımı kan sekeri düzenlenmesinde oldukça önemli olduğunu ortaya koymuştur.polikistik overli hastalarda ayrıca Serbest testesteron seviyesinin krom suplementları sonrası azaldığı gösterilmiştir.200-600 mcg yemeklerden sonra kullanılabilir.
•    OMEGA 3 =  kronik inflamasyon tedavisinde ve birçok hastalıkta omega 3 ün yeri büyüktür.Yapılan bir çalışmada günlük 3 gr omega 3 alan kadınların testesteron seviyelerinde belirgin bir düşüş saptanmış 8 haftada;ve adet düzenleri placeboya göre oldukça daha düzenli hale gelmiştir.
•    B VİTAMİNLERİ = b vitamini eksiklikleri polikistik over sendromundaki semptomların cogunda önemlidir.Özellikle b2-b3-b5-b6-b8-b9-b12 kilo kontrolünde , tiroid fonksiyonlarında , hormonal dengede ve mitokondriyal fonksiyonlarda,  hormonların detoksifikasyonunda önemlidir.
•    B6 BİTAMİNİ = Seratonin ve dopamin salgılanmasında ve duygudurum değişikliklerinde önemlidir.
•    ÇİNKO = Çinko birçok metabolik basamakta oldukça önemli esansiyel bir mineraldir.Çinko eksikliği iştah açılması yapabilir.Çimko eksikliği tad ve koku kaybına nedne olabilir.Daha yoğun tada sahip yiyeceklere , tuza cok ihtiyaç duyuyorsanız çinko eksikliğni göz önünde bulundurunuz.Tiroid hormonlarında ve insülin hormonunun aktivasyonunda oldukça önemlidir. Polikistik overde foliküllerin gelişimi için ve düzgün menstural döngü için oldukça önemlidir.Akne tedavisind eoldukca önemlidir.kilo vermede önemlidir.İnsülin direncinde önemlidir.polikistik over sendromunda günlük 15-30 mg dozlar kullanılabilir.Polikisitk over sendromuna görülen depresyonda olukça etkili olabilir.Çinko eksikliği depresyona neden olmaktadır.
•    PROİBİYOTİKLER = İnflamasyonun baskılanmasında , testesteron ve östrojen dengesinde oldukça önemlidirler. Polikistik over sendromu ile bagırsal floarsı arasında da oldukça güçlü bir bağlantı vardır.Özellikle lactobacillus , bifıdobacterıum içeren probiyotikler oldukça etkilidirler.
•    COENZYME Q10 = enerji üretimi ve karbonhidrat metabolizması için oldukça önemlidir.Yapılan bir çalışmada düşük yağlı beslenen kişilerde coenzyme q10 kullanımının kilo kaybını iki katına cıkardıgı ortaya koyulmuştur.
•    ALPHA LİPOİC ACİD = Kan şekeri dengelemede oldukça önemlidir.&oo mg günlük doz kullanılabilir.
•    N ASETİL SİSTEİN ( NAC )=  insülin direncinde ve karaciğer detoksifikasyonunda oldukça önemlidir.
•    GLUTAMİNE = Şeker düşkünlüğünde faydalı olabilir.Kas yapımında oldukça önemlidir.
•    AGNUS CASTUS (VİTEX-CHASTETREE BERRY ) =  hipofizin düzgün calsıması ve fonksiyonu için oldukça önemlidir. HİPOFİZ BEZİNDEN LH SALGISININ DÜZGÜN SALINMASINI SAĞLAYARAK ; ÖSTROJEN VE ANDROJEN SEVİYELERİNİ AZALTIR , DOĞAL PROGESTERON SALGISINI ARTTIRIR ve böylece yumurtalıklarda dengeyı sağlar.Etki etmesi birkaç ayı bulabilir buyüzden en az 3-6 ay kullanılmalıdır etkiyi görmek için.Ader düzensizliklerinde , Aknede kullanılabilir.Günlük 40-60 mg arası kullanılabilir.
•    BLACK COHOS (CİMİCİFUGA RACEMOSA ) = lh seviyelerini düşürmekte önemli olabilir.Premenstral semtpomlarda oldukça etkili olabilir.
•    SAW PALMETTO ( SERENOA REPENS ) = çalışmalar gösteriyor ki saw palmetto antiandrojen etki gösteriyor.Eğer androjen fazlalığı smeptomları yasıyorsanız kullanmayı düşünmelisiniz.Testesteron seviyesini düşürdüğü çalışmalarla gösterilmiştir.(testesteeronu ; dihidrotestesterona dönüşümünü de bloke eder-5 alpha reduktaz enzimini bloke ederek)
•    MELATONİN = Bazı polikistik over sendromlu hastalar uyku sorunları da yasayabilir.Uyku düzeni sağlanana kadar ya da şiddetli insomnia vakalarında belirlki süre melatonin takviyesi kullanılabilir.Ben tercihen 3-6 mg lık dil altı melatonin formlarını kullanıyorum.
•    MİLK THİSTLE ( SİLYBUM MARİANUM ) = Karaciğer için oldukça önemli bir suplementtir.Karaciğerin yenilenmesinde ve detoksifikasyonda önemlidir.Yukarıda bahsettiğim gibi karaciğer polikistik overda alsında en merkez rolü oynuyor.Vücuttaki fazla östrojeni temizlemede ve insülin direncinde faydası bulunmuştur.
•    ISIRGAN OTU( ÜRTİCA DİOCİA)= Kökü SHBG oranını arttırır. Bu sayede serbest testesteron oranı azalır. Yaprakları ayrıca oldukça etkilidir , insülin direncinde , 
•    DONG QUAI = Hromon seviyelerinin normale dönmesinde önemlidir.BAğısıklık sistemini güçlendirir.Uterusu güçlendirir ve adet ağrılarında etkili olabilir.
•    AHUDUDU YAPRAĞI ( RUBUS İDAEUS ) = KADIN üreme sistemini birçok seviyede güçlendirir.Ağır menstural kanamalarda etkili olabilir.Demir bakımından zengindir , uterusu güçlendirir.Doğurganlıgı arttırabilir.
•    EVENİNG PRİMROSE ( OENTHERA BİENNİS ) = hormonları dengelemekte oldukça önemlidir.Östrojen ve progesteron denegsizliğinde faydalı olabilir.Pcosta görülen kolesterol yüksekliğinde etkili olabilir.
•    KETEN TOHUMU (LİNUM USİTATİSSİMUM ) = SHBG seviyelerini arttırır , androjen seviyelerini azaltır ve östrojeni metabolize edilmesinde önemlidir. Omega 3 ten zengindir. İçeriğindeki lignanlar sayesinde fitoöstrojen olarak da davranırlar.Aynı zamanda oldukça faydalı lif kaynagıdırç.Polikistik over sendromlu hastalarıma keten tohumunu beslenmelerine katmalarını mutlaka söylüyorum.
•    BEYAZ ŞAKAYIK (PEAONİA LACTİFLORA )= Progesteron seviyelerini artırdığı ve testesteron seviyelerini azalttığı gösterilmiştir.Karaciğeri sakinleştirir.Adet düzensizliğinde önemlidir.
•    NANE ( MENTHA CORDİFOLİA ) = ANdrojen seviyelerini ve serbest testesteron seviyesini düşürdüğü çalışmalarca gösterilmiştir.Çay olarak özellikle tüketilebilir.Özellikle akne ve kıllanma vakalarında kullanılabilir.
•    GURMAR BİTKİSİ ( GYMNEMA SLYVESTERE) = bitkisel metformin olarak da gecen bu bitki yüzyıllardır ayuverdik tıpta kullanılmaktadır.İnsülin seviyesi kontrolüne ve karbonhidrat sermelerinde önemli olabilir.
•    RED CLOVER = Fitoöstrojenik etki gösterir.akne tedavisinde oldukça önemlidir.Kanın temizlenmesinde (detoksifikasyonda ) oldukça önemlidir.
•    TARÇIN=  iNsülin direncine olumlu etkisinden dolayı polikistik over sendromunda oldukça faydalıdır.Adet döngülerinin düzenli olmasında da etkilidir.Adet kanamaları fazla olan kadınlarda kanamaların azalmasını sağlayabilir.Adet sancısını azaltabilir.
•    MEYAN KÖKÜ = Stress yönetiminde oldukça önemlidir.Fazla testeronu düşürmede kısmen etkilidir.Akne ve kıllanmada oldukça faydalı olabilir.Suplement ya da cay tüketebilirsiniz.Meyan kökü adrenal sistem söz konusu olduğunda oldukça etkildiri.Hipotansiyon vakalarında da fauydalı olabilir.
•    İNOSİTOL = İnositol karsımıza myo-inositol ya da d-chro insoritol olarak çıkabilir.ALdıgınız takciyeler bunlardan birini barındırabilir.EN uygunu myo-inositol / d-chiro-inositol oranı 40/1 olanlardır.İnositol takviyesinin amh seviyeşerini düşürdüğü ve over hacımini doğum kontrol haplarından daha etkili şeklide küçülttüğü gösterilmiştir.Yumurta kalitesini arttırdığı gösterilmiştir.Bazı çalışmalar metforminden bile daha etkili olduğunu göstermektedir hatta.Depresyon ve panik atakta etkli olabilir.500-2000 mg arası dozlarda kullanılabilir.doz ayarlaması mutlaka doktor kontrolünde yapılmalıdır.
•    BERBERİNE= insülin direncine etkisi nedeniyle polikistik over sendromlu hastalarda oldukça faydalı olabilir.Özelikle insülin direnci tanısını kesinleştiridiğimiz polikistik over hastalarında kullanılmalıdır.500 mg berberine günde 2-3 kez alınablir.
•    ASHWAGANDA = Adrenal sistem kaynaklı( kronik stress ) polikisitk over sendromlarında oldukça önemlidir.Hpa onarımında önemli bir adaptojendir.Kortizol seviyelerini düzeltmede etkili olabilir.Kolestertol seviyelerine olumlu etkisi çalışmalarla belirtilmişitir.Kilo vermede oldukça önemli olabilir.ANksiyete ve stress üzerine etkisi en önemli etkileridir.
•    L-THEANİNE = Yeşil çay ve bazı mantarlarda doğal olarak bulunan bir aminoasittir.Beyin bariyerini geçer ve bazı nörotransmitterlerle yarışabilir.Sakinleşmeyi sağlar ve odaklanmada önemlidir.Polikistik over sendromunda adet dönemindeki sorunlarda tercihe dilebilir.stress kaynaklı düzensizliklerde tercihe dilebilir.
•    KARAHİNDİBA = Karaciğeri detoksife eder , Hormonlaırn temizlenmesinde oldukça önemlidir.Bu hormon temizliği nedeniyle karahindibanın SHBG üretimini uyardığı ile alakalı bri ki çalışma mevcuttur.SHBG artması demek ortamdaki serbest testesteronun bağlanarak uzaklasıtırılması demektir.Testesteron fazlalığı polikisitk overdeki en önemli semptomlardan biridir.
•    MACA KÖKÜ = Hormonları dengelemede ve kortizolu dengelemede oldukça önemlidir.FErtiliteyi arrttırmak için yıllarca kullanılmış bir bitkidir.Depresyonda da faydalı olabilir.
•    HOLY BASİL(tulsi ) = insülin direncinde faydalı olabilir, Kortizol seviyelerinde etkilidir , Kilo vermede etkili olabilir.Antiandrojenşk etkisi de vardır.
•    TRİBULUS TERRESTRİS = ovulasyonu stimıle edebilir , adet döngülerinin düzgün işlemesinde önemlidir.Over kistlerini azalttığını gösteren calısmalar vardır.

3-EGZERSİZ


Eğer mucize bir yöntem arıyorsanız polikistik over sendromunda bu EGZERSİZDİR! Polikisitk over sendromu hastalarımda ve kendimde en hızlı ve güzel yanıtı egzersizle kombinlediğimde tedaviyi aldım.Egzersiz bir seçenek değil bir zorunluluktur ! Haftalık rutininiz olması oldukça önemlidir.
Hastalarıma genelde sevdikleri spor türüyle ilgilenmelerini öneriyorum.Bu egzersizin devamlılığı acısından oldukça önemli olmakla beraber sevdiğiniz sporu yapmak hormonal dengeniz acısından da oldukça önemlidir.
Bazı vakalarda HIIT(HİGH İNTENSE INTERVAL TRAİNİG )  antremanlar seklinde adlandırdığımız antremanlar daha etkili olabilir. Bu antreman tipiyle alakalı da uzun bir yazım olacak.Ama polikistik over sendromunuz adrenal sistem kaynaklı ise HIIT antremanlar sizin için uygun olmayabilir.Daha cok nefes egzersizleri içeren  yoga-yürüyüş-pilates gibi egzersizler daha uygun olabilir.

4-YOGA

Birçok çalışma gösrtermiş ki basta yoga ve diğer sporlar AMH ,LH ,TESTESTERONE seviyelerinde düşme sağlamıştır. Düzenli yoga yapmak insülin direncinde düzelme ve kardiyovasküler hastalıklarda azalma sağlamıştır. Stress seviyeleri üzerine olumlu etkisi de oldukça önemlidir.
Yogayı birçok hastalık için günlük rutininize almanızı önermekteyim ama özellikle hormonal bozukluklarda etkisi oldukça belirgindir. Haftada 2-3 kez yoga egzersizi polikistik over sendromu tedavisinde oldukça faydalı olmaktadır.

5-KİLO VERME 

Beden-kütle indeksi (BMI ) fazla olan ve insülin direnci olan polikistik overli kadınlarda kilo vermek birçok semptomun düzelmesini sağlayabilir. Normal beden kütle indeksi 18.5-24.9 arasındadır.
Bu hastalarda kilo verirken detoksifikasyon parametrelerini desteklemek ve antiinflamatuar bir diyetle kilo vermesini sağlamak cok önemlidir.Yukarıda bahsettiğim beslenme kısmı antiinflamatuar bir diyettir. 10 kilo ve daha fazla kilo verecek ve veren hastalarda medikal anlamda detok desteği gerekebilir ( gerekli suplementler ve fitoterapik ajanlarla amaç faz1-faz2-faz3 seklinde gerçeklesen karaciğerin detoksifikasyon parametreleri ve atılım yollarını desteklemektir. )

6- UYKU

Uykudan sürekli her hastalıkta bahsediyoruz en önemli ayrıntılardan biri diye ama yıllardır gözlemlediğim hastaların çoğu bunun ciddiyetinin farkında değil.
Uyku sadece bedensel dinlenmek anlamında değildir , hormonlarınız düzgün işlemesi için , detoksifikasyon paremetrelerinizin düzgün çalışması ,mitokondrilerinizin çalışması ve daha binlerce şey için  gerekli ve önemlidir.MELATONİN hormonu karaciğer detoksifikasyonu ve mitokondrileriniz için elzemdir ve gece 12yi geçtiğiniz her saatte bu hormon salgısı giderek azalmaktadır.Günde  7-8 saat uyku uyumanız ve uykuya başlama saatiniz  gece 12yi geçmemelidir .En ideali  aksam 10 civarı uykuya dalmanızdır.

7-STRESS SEVİYESİNİ DÜZELT

Düzenli kronik stress HPA (HİPOTALAMUS-PİTUER-ADRENAL)  aksını bozar ve bunun sonucunda birçok hormanal dengesizlik ve inflamasyon sonucu oluşur.Kronik stress yönetimi de kişilerin farkında olduğu ama yeterince üzerinde durmadığı bir alan aynı uyku gibi. Çoğu hastama belirtiyorum eğer stress sorunumuzu çözemezsek pek yol alamayız. Meditasyonlar, nefes egzersizleri , belirli kitaplar,eğitimler,yoga hastalarıma en önerdiğim noktalar bu konuda. Stress herzaman hayatımızda olacak önemli olan bizim nasıl başa cıktıgımız.
Bazı çalışmalar meditasyonun kortizol seviyelerini düşürdüğü ve insülin direncinde bile faydalı olduğunu ortaya koymuştur.

8-KİMYASALLARDAN ARIN

Endokrin bozucular vücudunuzun doğal hormon işleyişini bozan kimyasal ajanlardır.Bu konuda cok daha ayrıntılı bir yazı yazacağım.Ama genel olarak evde kullandığınız
*temizlik malzemeleri
*plastikler
*kişisel bakım malzemeleri
*çamaşır , bulaşık deterjanları
*parfümler ve kokular
*paketli gıdalar
*koserve gıdalar
gibi birçok seyin hormon bozucu ajan olabileceğini ve barındırabileceğini biliyor musunuz?
Bazı endrokrin bozuculara örnek verirsek = DİOXİNS , BÖCEK İLAÇLARI , BPA , GLİSOL ESTERLERİ , FTALATLAR..Bununla alakalı cok ayrıntılı bir yazım olacaktır.

9-HORMON REPLASMAN TERAPİLERİ

Özellikle progesteron hormon replasmanı ( bio-identical ) denenebilir ama hormon replesman tedavileri hiçbirzaman polikistik overde ilk tercihim olmamaktadır. Çok ciddi komplike vakalarda öne alınmalıdır.

10-HOMEOPATİ

Homeopati temel felsefesi “benzer benzeri tedavi eder” seklinde olan bir tamamlayıcı tıp yöntemidir.Homeopatide amaç kişinin yaşam enerjisini aktif etmek ve semptomları değil bütüncül bakış açısında ki gibi kişiyi tedavi etmektir. Homeopati tek basına ya da diğer bütüncül bakış acısıyla beraber tedavide değerlendirilebilir.

Polikistik over sendromu yönetilmesi ve tadavi olunması zor bir hastalık değildir , ama zaman gerektirir.kişinin iyileşme ve düzelme belirtilerini görmesi 6 ayı bulabilir.Alttaki nedenin ne olduğunu bilmek burada oldukça önemlidir.
Ama polikistik over sendromu bir kader değildir  , konrtol altına alınabilir ve tamamen düzelebilir.

Umarım yazım faydalı olmuştur.

Mutlu , huzurlu günler dilerim...


Kaynakça

 

https://www.obgyn.net/polycystic-ovary-syndrome-pcos/hormone-levels-and-pcos
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1296589
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1069067/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4171421/
https://www.longdom.org/open-access/role-of-antimullerian-hormone-amh-in-polycystic-ovary-syndrome-pcos-a-mini-review-2161-038X-3-143.pdf
https://www.fertstert.org/article/S0015-0282(12)01163-6/fulltext
https://arupconsult.com/content/polycystic-ovarian-syndrome
https://emedicine.medscape.com/article/256806-workup
https://www.bmj.com/content/358/bmj.j3694.long
http://www.clinsci.org/cs/125/cs1250423.htm
http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1744388112000060
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21205110
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3941367/
https://blog.onemedical.com/blog/newsworthy/latest-omega-3-findings/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3941370/
https://pdfs.semanticscholar.org/97c8/b92889dd7e924df065132df6e63f46fd1ec6.pdf
http://cms.galenos.com.tr/Uploads/Article_25512/JTGGA-0-0-En.pdf
http://nccam.nih.gov
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4528347/
https://bmcmedicine.biomedcentral.com/articles/10.1186/1741-7015-8-41
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/27419327
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1204764/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15650564
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29177240
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22579050
https://www.nih.gov/news-events/news-releases/nih-study-shows-caffeine-consumption-linked-estrogen-changes
http://www.europeanreview.org/wp/wp-content/uploads/1896-1903.pdf
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28595797
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17296187
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24813595
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/26315303?log$=activity
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28742409
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22574874/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22019891
http://cms.galenos.com.tr/Uploads/Article_25512/JTGGA-0-0-En.pdf
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3614604/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5871210/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4296439/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4528347/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21883512/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4836746/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/26298524
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23435443
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4583183/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25432918
https://www.hindawi.com/journals/ije/2016/3206872/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11386498
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20222840
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18854115
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19551544
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22774396
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18074942
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24606639
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21744744
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18462730
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23602205
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19278731
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21725075
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19933236
https://www.hindawi.com/journals/ecam/2012/591654/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23439798
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19718255
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2958355/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23439798
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15649737
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1756464617307727
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29498342
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29664663
http://agris.fao.org/agris-search/search.do?recordID=US201700214807
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2752973/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15579328
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19585478
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4443385/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15208835
http://emedicine.medscape.com/article/273153-overview
https://www.cochrane.org/CD007506/MENSTR_effect-healthy-lifestyle-women-polycystic-ovary-syndrome
https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/pcos/symptoms-causes/syc-20353439
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19910321
https://www.intechopen.com/books/contemporary-gynecologic-practice/polycystic-ovary-syndrome-
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3553224/
http://www.pnas.org/content/95/4/1852
https://academic.oup.com/jcem/article/101/3/787/2804711
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2213596016300447#bb0010
https://link.springer.com/article/10.1385%2FENDO%3A30%3A1%3A19
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3277302/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3309040/
https://www.acog.org/Patients/FAQs/Polycystic-Ovary-Syndrome-PCOS
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0039128X11003461
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0039128X1300086X
https://link.springer.com/article/10.1007/s11920-017-0834-2
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5399492/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4642490/
https://academic.oup.com/humupd/article/21/5/575/566450
https://academic.oup.com/humupd/article/17/2/171/692261
http://archive.sph.harvard.edu/press-releases/2007-releases/press10312007.html
http://clinchem.aaccjnls.org/content/54/9/1489
https://www.niehs.nih.gov/health/topics/agents/endocrine/index.cfm
https://www.nih.gov/news-events/news-releases/panel-recommends-changing-name-common-disorder-women
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23420000
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28570835
https://login.medscape.com/login/sso/getlogin?urlCache=aHR0cDovL3d3dy5tZWRzY2FwZS5jb20vdmlld2FydGljbGUvNzc4MDY2&ac=401
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15531511
http://emedicine.medscape.com/article/273153-overview
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/27412301

Etiketler

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır