Alerji Testi Yapan Devlet Hastaneler Istanbul Anadolu Yakası

Bağışıklık Sistemi Neden Zayıflar, Neden Çöker?
İnsan sağlığını temin eden ve koruyan en önemli faktör, vücudumuzun immün sistemi yani bağışıklık sistemidir.
Bu sistem zayıfsa bu kişide her türlü iltihabi hastalık, psikosomatik hastalıklar ve hatta kanser dahi immün sistemi güçlü olan birine oranla çok daha kolay ortaya çıkabilir.
Bu sisteminin gelişmesi için bebeklikten başlayarak yaşamın her devresinde gerekli itinanın ve dikkatin gösterilmesi gerekir.


Bağışıklık sistemi, çok komplike bir sistem olup, vücudu bakteri ve virüslere, birçok yabancı maddeye ve kanser hücrelerine karşı korur. Bu görevi ise, milyarlarca kan hücresi ve proteinlerin organize bir şekilde çalışması sonucu gerçekleştirir. Bağışıklık Sistemi, vücut için hayati değeri olan bir faaliyettir.
Yaşlılıkta, bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalıklar daha kolay yerleşir.
Ancak; bağışıklık sistemi bazı durumlarda da zayıflar veya çöker. Bağışıklık sistemi zayıflayıp, çöktüğünde ise, hasta olunur.
Bağışıklık (immün) Sistemini Zayıflatan ve Çökerten Nedenler :
* Kötü beslenme alışkanlıkları,
* Protein, vitamin ve mineral alımının yetersizliği
* Alkol, sigara, uyuşturucu,
* Ağır metaller, hormonlar, genetik yapısıyla oynanmış gıdalar
* Kimyasal ilaçlar,
* Serbest radikaller,
* Beden ve çevre için gereken temizlik kurallarına uyulmaması,


* Hava kirliliği,
* Egzersiz azlığı, hareketsizlik,
* Şişmanlık,
* Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar,
* Uyku saatlerinin düzensizliği,
* Vücut ısısının, sıklıkla değişik sıcaklıktaki ortamlara maruz kalması,
* Güneş ışığının azlığı.

Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Kliniği, İstanbul'un kamuda en büyük alerji-immünoloji merkezi.

Ayrıca, Türkiye'nin bu alandaki yükünü de omuzlayan önemli sağlık kuruluşları arasında yer alıyor.

Merkezde, gıda, ilaç alerjisi, solunum, cilt testi, ilaç yükleme-provokasyon, solunum fonksiyon ve bronş uyarı testleri gibi birçok tanı yöntemi gelişmiş cihazlarla uygulanıyor. Neredeyse tüm alerji ve immünoloji hastalıklarının tedavisi de başarıyla gerçekleştiriliyor.

[Fotoğraf: AA]

Alerji tespit edilmeli

Kliniğin Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. İsmet Bulut, Türkiye'de bakılan erişkin alerji-immünoloji hastalarının üçte birinin merkezlerinden hizmet aldığını belirtti. Ayrıca, İstanbul'daki hastaların büyük çoğunluğunun da burada tedavi edildiğini anlattı.

"Türkiye'de bakılan alerji hastalarını bin gibi düşünürseniz, 55 bin kadarına bir yılda biz sağlık hizmeti sunuyoruz." 

Alerjik hastalıkların tedavisinde en önemli noktanın, duyarlı olunan alerjenin tespit edilerek, uzak durulması unsuru olduğunu söyleyen Bulut, bunun uygulanabilmesi halinde yakınmaların da azalacağını ve çoğunlukla ilaç tedavisine de gerek kalmayacağını belirtti.

[Fotoğraf: AA]

Polen alerjenlerinde yüzde 80 başarı

Alerjik hastalıların çeşitli ilaçlarla kontrol altında tutulmaya çalışıldığını vurgulayan Bulut, şunları anlattı:

"Ancak ısrarla bu yöntemleri uygulamasına rağmen alerjik hastalığını kontrol altına alamadığımız hastalarda duyarlı alerjen ile ona duyarsızlaştırma tedavisi yapabiliyoruz. Buna alerji aşısı diyoruz. Hastaların duyarlı olduğu alerjenlere karşı alerjen spesifik immünoterapi, yani alerji aşısı yapıp hastalıklarını tamamen kontrol altına alabiliyoruz. Bu tedaviyi hem akarlara karşı hem de mevsimsel alerjik rinit, mevsimsel alerjik astıma yol açan polen alerjenlerine karşı yapabiliyoruz.

Akar alerjeninde alerjen spesifik immünoterapinin başarı oranı yüzde 50 gibi, polen alerjenlerinde yüzde 80'lere varan bir başarı oranımız var. Ayrıca biz tedaviye dirençli, kontrol altına alınamayan, ağır astımlı hastalarımıza da 'anti-IgE' dediğimiz biyolojik ajanların tedavilerini de merkezimizde başarı şekilde uyguluyoruz. Bu sayede hastalarımızı astımları kontrol altına alınmış şekilde, eski yaşamlarına döndürebiliyoruz."

"İstanbul'un en büyük merkeziyiz"

Doç. Dr. İsmet Bulut, merkezin Türkiye'de kamudaki erişkin alerji-immünoloji merkezleri arasındaki en büyük merkezlerden biri olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Hatta İstanbul'daki en büyük merkez diyebiliriz. Bunu şunun için söylüyorum, merkezimiz İstanbul'da yataklı kliniği olan tek merkez ve aynı zamanda bünyesinde ilaç alerji ve teşhis, tedavi ünitesi barındıran, solunum fonksiyon testleri ve özellikli astım testlerini yapabildiğimiz, gizli astım dediğimiz, daha kliniğe yansımamış alerjik nezleye eşlik eden astımın tanısını koyabildiğimiz alerjin spesifik bronş provokasyon testleri, nonspesifik metakolin bronş provokasyon testi yapabildiğimiz tek merkezdir diyebilirim."

Ayrıca lokal ve genel anestetiklerle, kanser kemoterapisinde kullanılan ilaçlarla, insülinle cilt prick testleri yapabildiklerini anlatan Bulut, hastanın kullanmasının kaçınılmaz olduğu ancak alerjisinin bulunduğu çeşitli ilaçlara da alıştırma tedavilerini yapabildiklerini söyledi.

Bulut, arı sokmalarında hayati reaksiyon gelişebilecek hastaların teşhis ve tedavilerini gerçekleştirebildiklerini, arı venom alerjeniyle alerjen spesifik immünoterapi uygulamalarını yürütebildiklerini vurguladı.

[Fotoğraf: AA]

"Doğal yaşama çabasını sürdürmeye çalışmamız lazım"

İsmet Bulut, alerjik hastalıkların prevalansının azaltılması için yapılması gereken en önemli şeylerden birinin doğal yaşama çabasını sürdürmeye çalışmak olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Düzgün beslenmemiz lazım, yaşamımıza dikkat etmemiz lazım. Yani bunlar bize ait, bizim değiştirebileceğimiz faktörler. Özellikle de probiyotik, prebiyotik besinlerin tüketiminin artırılması, bağırsak florasının düzeltilmesi alerjik hastalıkların gelişimini gerçekten çok önleyecek ve bu bizim elimizde. Yani yoğurt, soğan, sarımsak tüketimini artırmak bağırsak floramızı düzeltir ve alerjik hastalık gelişimini de gerçekten azaltır. Ayrıca çocuklarımızı dar apartman dairelerine hapsetmeyelim. Onlar dışarı çıksınlar, oynasınlar, kirlensinler, yuvarlansınlar. Orada hastalıklara yol açan mikroorganizmalarla erken dönemde karşılaşsınlar ve alerjik hastalığın gelişimini biz bu şekilde engellemeye çalışalım. Yani yaşamımızı eskiden olduğu gibi doğal yaşama dönüştürmede fayda var."

Kaynak: AA 

Alerjik hastalıklar vücudun bağışıklık sisteminde herhangi bir maddeden dolayı aşırı hassasiyet gösterdiği reaksiyonlardır. Alerjiye hassasiyeti olan kişiler tıp dilinde atopik olarak adlandırılmaktadır. Hastalık olarak görülmeyen Atopi kalıtsal bir özelliktir. Genellikle açık tenli kişilerde, deniz kenarında veya nemli yerlerde yaşayan insanlar da daha fazla rastlanmaktadır. Alerjiye sebep olan alerjenler genellikle organik kökenlidir. Normal de insanlarda herhangi bir probleme neden olmayan bu maddeler alerjik yatkınlığı bulunan kişilerde hassasiyet nedeniyle alerjik reaksiyonlara neden olur.

Genellikle gelişmiş ülkelerde daha sık rastlanan alerjik hastalıklar, yoğun çalışma temposu, stres, hava kirliliği, besinlere eklenen gıda maddeleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

En Sık Görülen Alerjenler

• Evcil hayvan deri ve ya tüyleri
• Mantar ve ya küf sporları
• Arı sokmaları
• İlaçlar
• Süt, yumurta, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler gibi birçok gıda
• Toz
• Ot ve ağaç polenleri
• Kolye ve küpe vb. takılar
• Lastik, kauçuk gibi maddeler
• Kimyasal reçineler, lastik, nikel

Genellikle dönemsel olarak gerçekleşen alerjiler en çok bahar aylarında görülür. Bahar aylarında otlar, çiçekler, polenler, çiçekler sık sık yer değiştirdiği için mevsimsel alerjisi olan kişiler için zor zamanlardır. Bahar aylarında havada yoğun şekilde uçuşan polenler alerjik reaksiyonu olan kişiler de solum sistemini ve gözlerini olumsuz yönde etkiler. Bazı alerji türleri mevsimlere göre farklılık göstermektedir. Ağaçlar da yaz başından ortasına kadar, çimenler de ilkbahar sonu yaz başı, otlar yaz sonu sonbahar başına kadar reaksiyon gösterir. Bu alerjenler genellikle bahar nezlesine ve astım gibi problemlere de yol açabilmektedir. Mevsimler alerjisi bulunan kişiler kendilerini bu dönemlerde korumaya özen göstermelidir.

Alerjik Hastalıkları

• Göz nezlesi
• Alerjik Konijkivit
• Böcek alerjisi
• Alerjik astım
• Alerjik nezle
• Alerjik rinit
• Egzama
• Gıda alerjisi
• İlaç alerjisi
• Ürtiker (kurdeşen)

Alerjenler, kan testi, besin yükleme testi, yama testi, epidermal test, intredermal test yolu ile öğrenilerek en doğru sonuca ulaşmanızı sağlar.

Alerji Tedavileri

Alerji testi uygulanarak ne tür bir alerjiniz olduğunu öğrendikten sonra genellikle aşı yöntemi uygulanmaktadır. Besinlere karşı alerjiniz bulunuyorsa alerjiniz olan besini bir daha tüketmemeniz gerekmektedir. Genellikle ilaç tedavisi uygulanan alerjenlerde geçici çözümler üretilmektedir. En etkili yöntem aşıdır. Aşı ile vücudun direnci arttırılarak alerjenlere karşı korunması sağlanır.

Alerjiden Korunmak için Alınması Gereken Önlemler

• Bahar aylarında polenlerin en fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır.
• Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde pencereler kapalı olmalıdır.
• Saçlar düzenli bir şekilde yıkanıp, kurutulmalıdır.
• Dışarıda şapka ve gözlük takılmalıdır.
• Yün yorga ve ya kuş tüyü yastık, battaniye, yorgan kullanılmamalıdır.
• Toz tutmayan perde ve kilimler tercih edilmelidir.
• Yatak odasında çiçek ya da saksı olmamalıdır.
• Günlük kıyafetler yatak odasında çıkartılmamalıdır.
• Yağlıboya, parfüm, deodorant, böcek ilaçları ve naftalin tarzı kokulardan uzak durulması gerekir.
• Evde toz yapan eşyalar olmamalıdır.
• Banyo, tuvalet ve balkonda sigara içilmemelidir.
• Çocukların oyuncakları bir kutu içerisinde saklanmalıdır. Tüylü oyuncaklar yerine toz tutmayan oyuncaklar tercih edilmelidir.
• Arı kovanlarından uzak durulması gerekir.
• Evde açan türdeki bitkiler olmamalıdır.
• Temizlik malzemesi olarak sadece beyaz sabun kullanılmalıdır.
• Tatil için deniz kenarı ya da yüksek dağlık bölgeler tercih edilmelidir.
• Alerjik gıdalar tüketilmemelidir.
• Stresten uzak durulması gerekir.
• İlaç kullanmadan önce doktora danışmanız gerekir.