oluşçuluk nedir felsefe / funduszeue.info FELSEFESİ(ONTOLOJİ) - Philosophy is life

Oluşçuluk Nedir Felsefe

oluşçuluk nedir felsefe

Varoluşculuk (Egzistansiyalizm) nedir? Felsefede varoluşculuk akımı &#;zellikleri, kurucusu ve temsilcileri

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 02,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

'lü yılların sonunda ortaya çıkan Egzistansiyalizm, günümüzde de etkilerini sürdüren önemli bir felsefe akımıdır. ''Var oluş özden önce gelir'' ilkesine dayandığı için Varoluşçuluk ismini almıştır. Varoluşçuluk (egzistansiyalizm) nedir, bu akımının kurucusu ve temsilcileri kimdir? Sizin için araştırdık.

Haberin Devamı

Diğer felsefe akımların aksine Egzistansiyalist filozoflar arasında bir birik söz konusu değildir. Bazıları hiçbir akıma bağlı olmadıklarını dile getirmiş, bazıları ise Varoluşçu olmadıklarını ifade etmiştir. Özellikle Martin Heidegger ve Soren Kierkagaard, daha sonradan bu akıma dahil edilen filozoflar arasında yer alıyor. .

Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm) Nedir?

 Varoluşçuluk, bireyselliğin ön plana çıktığı ve insan varlığının tüm yönleriyle incelendiği felsefi bir sistemdir. Bu akımda, özgürlük ve sorumluluk kavramları ön plana çıkar. İnsan, yeryüzüne adeta fırlatılmıştır. Bu nedenle, önce kendi varlığına sonra diğer insanlara sorumludur. Bu sorumlukların farkına varılması ve yerine getirilmesi için bireyin özgür olması gerekir. Jean Paul Sartre'a göre insanın özgürlüğü dış koşullara bağlıdır. Devlet, toplum, yönetim mekanizmaları ve medya, insanın özgür iradesini baskı altına alabilir. Bu nedenle kitaplarından birinde ''İnsan özgürlüğe mahkumdur'' ifadesine yer vermiştir.

Haberin Devamı

Felsefe Varoluşçuluk Akımı Özellikleri

 Felsefede varoluşçuluk akımının özellikleri filozoflara göre farklılık göstermektedir. Genel olarak Egzistansiyalist filozoflar ''ateist'' ve ''deist'' olmak üzere ikiye ayrılır. Ateist filozoflara göre Tanrının varlığı ya da yokluğu kanıtlamaz, bu nedenle herhangi bir yaratıcının varlığı yok sayılmalıdır. Deist düşünürler ise varlık, özgürlük ve sorumluluk gibi kavramları metafizik yönüyle ele almıştır.

 Varoluş felsefesi hümanizm ve idealizm akımlarından etkilenmiştir. Bu görüşe göre tüm değerler ve erdemler insan baz alınarak oluşturulmalıdır. Çünkü sadece insanın düşünme, karar verme ve seçme yeteneği vardır. 'Varlık, Öz'den önce gelir'' deyişi temel ilkeleridir. Bu ilkeye göre, var oluş ile öz aynı değildir. Herkes var olabilir ama bir öze sahip olamaz. Öz ile kastedilen değerler sistemidir ve insan, ancak bu değerlerle gerçekten var olabilir. Felsefede ''özdek'' kavramı ile var olmanın iki türü vardır. Öz olmadan sadece bir hacme sahip olan varlıklara özdek denir. Yardımseverlik, düşünme, paylaşma gibi insani değerler ile oluşan öz ise var olmanın diğer yönünü teşkil eder.

Haberin Devamı

 Bu felsefede ele alınan en önemli konulardan biri de yabancılaşmadır. İnsanın yeryüzüne fırlatıldığını savunan bu görüşe göre, insan evrende yalnızdır. Bu da yabancılaşma sürecini hızlandırır. Jean Paul Sartre'da yabancılaşma ''bulantı'' olarak nitelendirilir. Düşünür, daha sonra ''Bulantı'' isminde bir roman da yazmıştır. Albert Camus'un düşünce sisteminde de yabancılaşma önemli bir yer tutar. ''Yabancı'' adlı romanında, tüm dünyaya karşı yabancılaşmış, hüzün, mutluluk, neşe gibi duyguları hissedemeyen ''Mersault'' adlı bir karakterin öyküsü anlatılır.

 Egzistansiyalizm'de ''absürd'' kavramı da geniş yer tutar. ''Saçma'' kavramı özellikle Albert Camus ve Soren Kierkagaard'ın eserlerinde tüm yönleriyle ele alınmıştır. Camus, insan var oluşunu mitolojik bir karakter olan Sisifos'a benzetir. Sisifos, büyük bir kaya parçasını bir tepenin üstüne çıkarmakla cezalandırılmıştır. Ancak, kaya tepeye her ulaştırdığında düşer ve eski yerine geri döner. İnsanı Sisifos'a benzeten Camus, diğer kitaplarında da absürt, ölüm, hiçlik gibi kavramları analiz etmiştir.

Haberin Devamı

Varoluşçuluk Akımının Kurucusu ve Temsilcileri

 Varoluşçuluk akımının kurucuları Friedrich Nietzsche ve Jean Paul Sarte'dır.

Friedrich Nietzsche ve eserleri: Böyle Buyurdu Zerdüşt, Güç İstenci, Deccal, Şen Bilim

Jean Paul Sartre ve eserleri: Sözcükler, Edebiyat Nedir, Bulantı, Duvar

 Varoluşçuluk akımının diğer temsilcileri ve eserleri şunlardır.

Soren Kierkagaard: Kahkaha Benden Yana, Korku ve Titreme

Albert Camus - Mutlu Ölüm, Yabancı, Düşüş,

 Martin Heidegger - Varlık ve Zaman, Düşünmek Ne Demektir?

Varoluş&#;uluk Nedir Ve Ne Zaman Ortaya &#;ıkmıştır? Varoluş&#;uluk Temsilcileri Kimlerdir?

Haberin Devamı

Varoluşçuluk Nedir ve Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

Varoluşçuluk, insanın önce var olduğunu ve değerleri ise kendisinin oluşturduğunu savunan bir felsefe akımıdır. Diğer ismi egzistansiyalizm olan bu düşünce akımına göre insanın geleceğini yine kendisini şekillendirecektir.

Varoluşçuluğun temel ilkeleri:

- Varoluş tek ve bireyseldir,

- Varoluş, ilk olarak varoluş sorununu araştırır ve inceler,

- Varoluş, olanaklar sunarak insandan bir tanesini seçmesini ister,

- İnsan kendi koşullarını her zaman kendi belirlemiştir.

Varoluşçuluk, yılında ortaya atılmıştır. Ortaya atan kişi ise Martin Heidegger olarak bilinmektedir. Alman düşünürün ortaya attığı bu fikir 2. Dünya Savaşı zamanlarında tüm dünyaya yayılmıştır. Yayılmasının nedeni ise Fransız romancı Sartre'nin bu düşünce akımını benimsemesi ve edebiyatta kullanmasıdır.

Haberin Devamı

Varoluşçuluk Temsilcileri Kimlerdir?

Varoluşçuluk, ortaya atıldığı günden beri büyük bir ilgi ile karşılanmıştır. Bu sayede tüm dünyada yaygınlaşan bir düşünce akımı olmayı başarmıştır. Bu felsefe akımına öncülük etmiş olan çok sayıda isim vardır.

Varoluşçuluk İlkesinin En Önemli Temsilcileri

Jean Paul Sartre

Andre Gide

Franz Kafka

Samuel Beckett

Albert Camus

Varoluşçuluğun başlıca özelliği, bireyin kendi geleceğini kendisinin belirleyeceğidir. Bu akımı temsil eden kişilerde eserlerinde öncelikle insana yer vermiştir. İnsanın yapması gerekenler ve yaşadığı problemler eserlerde sıkça yer almıştır.

Oluşçuluk Nedir? Varlık Oluştur Anlayışı

İlk Çağ’da Herakleitos evrenin sürekli değişim, akış ve oluş halinde olduğunu söylemiştir. Ona göre temel olan, değişmeyen töz değil, değişmenin, akışın ve oluşun kendisi olan “ateş”tir.

Evrenin ana maddesi “ateş”tir. Bir başka anlatımla tüm varlıkların kendisinden çıktığı ilk madde, yani arkhe, ateştir. Ateşten oluşan her şey yine ateşe döner.

Evrende değişmeyen hiçbir şey yoktur. Her şey sürekli bir değişim ve oluş içindedir. Doğa gibi insan da ruhu ve bedeni ile birlikte sürekli bir değişim içindedir. Herakleitos bu değişimi “Aynı nehirde iki kez yıkanamazsınız; çünkü üzerinde akan sular şimdi yeni sulardır.” sözüyle ifade etmiştir. Gerçekten de akıp giden sular her seferinde onu başka bir ırmak yapmaktadır.

Herakleitos’a göre doğada barış ve süreklilik yoktur. Aksine doğada tam bir savaş, mücadele ve çekişme vardır. Bundan dolayı da şöyle demiştir: “Savaş her şeyin babasıdır.” Ve “çekişme adalettir.”

Onun oluş felsefesinin özü, her şey mücadele ve savaştan doğar ve her şey sürekli bir akış içindedir bakışıdır.

Evrende sürekli bir değişme ve oluş vardır düşüncesini savunan başka bir düşünür de Whitehead’dir. Ona göre tek bir gerçeklik vardır o da görünen ve algılanan gerçekliktir.

Evren sürekli bir oluş, yani değişim ve hareket içindedir. Bu oluş sürecinde her varlık var olmak için başka bir varlığa ihtiyaç duyar. Her varlık başka varlıklarla ilişki içinde doğar. Yine bir varlık yok olup gitse bile başka varlıklarla gerçekleştirdiği ilişkilerden dolayı var olmaya devam eder.

Whitehead’e göre evrende iki güç vardır. Birisi yaratıcılık diğeri sürekliliktir. Bu güçler birbirini tamamlayan güçlerdir. Bu güçler sayesinde evren canlı bir oluş olarak varlığını sürdürür.

Derleyen: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 3. Sınıf “Çağdaş Felsefe Tarihi” Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

Tweetle

Felsefi akımlar nelerdir? YKS-TYT

YKS TYT

FELSEFİ Akımlar:
Rasyonalizm (Akılcılık)
Empirizm (Deneycilik)
sensüalizm (Duyumculuk)
Kritisizm (Eleştiricilik)
Pozitivizm (olguculuk)
Neopozitivizm (Analitik Felsefe) (Mantıkçı Empirizm)
Entüisyonizm (Sezgicilik)
Pragmatizm (Faydacılık)
Fenomenoloji (Görüngübilim)
Sofizm (Kuşkuculuk)
Septisizm (Kuşkuculuk Şüphecilik)
Sensüalist Septisizm (Duyumcu kuşkuculuk)
Nihilizm (Hiççilik)
İmmoralizm (Ahlak anlayılarını reddetme)
Taoizm(Hiççilik)
Realizm (Gerçekçilik)
Oluşçuluk (Süreç Felsefesi)
Düalizm (ikicilik)
Hedonizm (Hazcılık)
Egoizm (Bencillik)
Anarşizm (Baştanımazcılık)
Egzistansiyalizm (varoluşçuluk)
Teizm (Tanrıcılık)
Deizm (Yaratanclık)
Panteizm (Tüm tanrıcılık)
Politeizm (Çoktanrıcılık)
Monotezim (Tektanrıcılık)
Ateizmdir (Tanrı tanımazlık)
Agnostisizm (Bilinemezcilik)
Stoacılık (Kadercilik)
Hümanizm (İnsancıllık)
Neoplatonizm (Yeni Eflatunculuk):
Aristotelizm
Atomizm
Patristik Felsefe
Skolastisizm
Nominalizm (Adcılık)
Voluntarizm (İstenççilik)
İşrakizm (Işıkçılık)
Meşşaiye (Yürüyenler)
Materyalizm (Maddecilik)
İdealizm (Fikircilik)
Kartezyenler (Descartesciler)
Monizm (Bircilik):
Spiritüalizm (Ruhçuluk)
Romantizm
Relativizm (Görecelilik)
Metafizik (Fizikötesi)
Mistisizm (Gizemcilik)
Paradigma (Görüş açısı)

Rasyonalizm (Akılcılık) :
Rasyonalizme göre zorunlu kesin ve genel geçer bilgilere ancak akılla ulaşılır. O halde doğru bilginin kaynağı akıldır. Duyu organlarının verileri geçici ve doğruluğu kesin olmayan bilgilerdir ve bu verilere güvenilemez. Felsefe evreni ve insanı kavrarken aklı kullanarak doğru bilgilere ulaşabilir.
Temsilcileri: Sokrates Platon Aristoteles Farabi Descartes Spinoza Leibniz Hegel

Empirizm (Deneycilik) :
Doğru bilgiye duyu verileri ve deneyle ulaşılabileceğini savunan akımdır. İnsan aklında doğuştan bilgi olmadığını ve bilgiye dış dünyadan gelen deney verileri ile ulaşılabileceğini ileri sürer. Bilginin kaynağı deneydir. Empirizm deneye dayanan fiziği temel alır. Empirizmin ilk örnekleri ilkçağda Epiküros’ta görülür. Ona gör bütün bilgilerin ilk kaynağı duyudur.
Temsilcileri: John Locke David Hume

Sensüalizm (Duyumculuk):
beş duyu verisinin verilerini doğru kabul eden görüş. Empirizmi doğrudan duyu algısı olarak kabul eder. Duyu algılarının dışındaki bilgi kaynaklarını reddeden görüş zihnin soyutlama gücüyle elde ettiği kavramların bilgi olduğunu da reddeder.
Temsilcileri: George Berkeley Condillac

Kritisizm (Eleştiricilik) :
Kristizm bilgi teorisine aklı inceleyerek yaklaşmaya çalışır. Bunun için de bilgiyi sağlamada aklın rolünü ve deneyin rolünü ayrı ayrı ele alarak rasyonalizmle empirizmi uzlaştırmak ister.
Temsilcisi: Immanuel Kant

Pozitivizm (Olguculuk) :
Pozitivizm de yüzyıla damgasını vuran doğa bilimlerinden etkilenerek doğmuştur. Pozitivizm ancak duyu verilerine ve deneye dayanan olgusal dünyanın bilinebileceğini ve bu bilgiye de bilim aracılığı ile ulaşılabileceğini savunur. Deneyle denetlenemeyen her türlü felsefi soru anlamsızdır. Bu yüzden olguların arkasında yatan nedenler değil olguların arasındaki ilişkilerin bilgisine ulaşmayı amaçlamak gerekir.
Temsilcisi: Auguste Comte

Neopozitivizm (Analitik Felsefe) (Mantıkçı Empirizm):
Analitik felsefe felsefeye bilimlerin dilini analiz etmek işlevi yükler. Böylece felsefe düşünsel bir etkinlik alanı olmaktan çıkarılır yalnızca dil analizleri yapan bir alan haline getirilir. Felsefe bilimlerin dilini çözümleyecek onların kavram yapılarını araştıracaktır. Bunu yaparken de sembolik mantığı kullanacaktır.
Temsilcisi :
Ludwig Wittgenstein Schlick Rudolf Carnap ve Reichenbach’dır.

Entüisyonizm (Sezgicilik) :
Kesin ve değişmez bilgilere sezgi aracılığı ile ulaşılabileceğini savunan akım enstüisyonizmdir.
Temsilcileri: Henri Bergson Gazali

Pragmatizm (Faydacılık) :
Bilgiye fayda açısından yaklaşan pragmatizm bir yaşam felsefesidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan bu akım felsefi bir akım olmanın ötesinde geniş halk kitlelerinin yaşam biçimine dönüşmüştür. Temeli İlkçağ filozoflarından sofistlere kadar inen pragmatizm bilgiyi faydaya dayandırır. Pragmatizme göre ne ki faydalıdır o bilgidir ne ki bilgidir o faydalıdır.
Temsilcileri: William James John Dewey

Fenomenoloji (öz-görüngübilim) :
Fenomenoloji pozitivizmin duyusal verileri yani olguları ön plana çıkaran anlayışına karşı “genel objeler” in ruhsal (tinsel) olarak kavranabileceği anlayışını ortaya koyar. Görünenler (fenomenler) içinde bulunan “öz” doğru bilgidir ve bu “öz” ancak bilinçle kavranır.
Temsilcisi: Edmund Husserl

Sofizm (Kuşkuculuk):
Sofist felsefe İ.Ö. 5. yüzyılda doğa filozoflarına tepki olarak doğar. Sofistlere göre duyu verileri insanlara göre değiştiğinden kesin bilgilere ulaşmak olanaksızdır. Bu yüzden bilgi görelidir (relatiftir).
Temsilcisi: Protagoras Gorgias

Septisizm (sistematik kuşkuculuk şüphecilik) :
Kuşkucu Pyrhon (Piron) ve Timon verilen her yargının çelişiği için de güçlü nedenler olduğunu söyleyerek hiçbir konuda kesin yargıya varılamayacağını ileri sürer.

Sensüalist Septisizm (Duyumcu kuşkuculuk):
Sextus Empricus’a göre doğru bilgi olanaksızdır. Çünkü;
Aynı şeyler farklı insanlarda farklı etkiler yapar.
Her insan duyu bakımından farklı yaratılmıştır.
Algılar içinde bulunduğumuz duruma göre değişir.

Nihilizm (Hiççilik) :
Nihilizme göre hiçbir varlık gerçekten var değildir ve varlığı var olan olarak kabul eden görüşlere karşı çıkar. Ancak daha genel bakıldığında nihilizm hiçbir değer ve kural tanımayan bir görüştür ve toplumda düzeni sağlayan tüm otoriteleri reddeder. Nihilizm bu biçimiyle siyasal anlamda anarşizme temel oluşturur.
Temsilcileri: Gorgias W.F. Nietzsche

İmmoralizm (Ahlak anlayılarını reddetme):
Ahlakın dışlandığı bu felsefi anlayışın en önemli temsilcisi Friedrich Nietzsche’dir. Nietzsche kendi çağına kadarki ahlak anlayışlarını reddederken immoralisttir. Ancak “üst insanın” ahlakının egemen olması gerektiğini söylerken de moralisttir.

Taoizm (Hiççilik):
Nihilizmin bir başka biçimi de İlk Çağda Çin’de görülen taoizm’dir. Lao-Tse’nin kurduğu taoculuk gerçeğin tüm çeşitliliğine karşın “bir” (Tao) olduğunu ve bunun adının biçiminin maddesinin görüntüsünün olmadığını savunur. Aldatıcı olan dünya varlıktan yoksundur.

Realizm (Gerçekçilik) :
Varlık vardır anlayışı realizmdir. Realizm varlığın insan bilincinin dışında insan bilincinden bağımsız olarak var olduğunu savunur. Realizmle ilgili bir başka tartışma konusu da varlığın ne olduğu problemidir.

Oluşçuluk (Süreç Felsefesi):
Bu görüşün ilk temsilcisi İlk Çağ doğa filozoflarından Herakletios’tur. Herakleitos’a göre evrenin ana maddesi (arkhe) ateştir ve her şey ateşe dönüşecektir. Bu süreçte evrende her şey değişir. Değişimin temeli karşıtların çatışmasından doğan uzlaşma oluştur. “Değişmeyen tek şey varsa o da değişmenin kendisidir.” Herakletios değişmenin düzenine logos (akıl) adını verir.
Temsilcileri: E. Mach H. Bergson ve N. Whitehead

Düalizm (ikicilik):
Materyalizmle idealizm arasında bir uzlaşma çabasıdır. Descartes’a göre varlık madde ve ruh olmak üzere iki cevherden oluşur. Ruhun işlevi düşünmek maddenin işlevi uzayda yer kaplamaktır. Evrendeki nesne dünyasındaki varlıklar salt madde Tanrı ise salt ruhtur. İnsanda madde ve ruh bir aradadır.

Hedonizm (Hazcılık):
İnsanın haz duyduğu şeylerle mutlu olabileceğini savunur. Haz duyulan şeyler öznel olduğundan evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez. Bu görüş ilkçağ düşünürlerinden Aristippos’a göre “iyi” nin ve “kötü” nün ölçütü hazdır. Haz veren şeyler “iyi” acı veren şeyler ise “kötü” dür. Epiküros’a göre ise insan acıdan kaçarak ve hazza yönelerek mutlu olur.

Egoizm (Bencillik):
İnsan eylemlerinin kökeninde “ben sevgisi” vardır. Ahlak ise insanın kendini koruma güdüsünün dışa vurulmasından başka bir şey değildir. Bu görüşü savunan T. Hobbes’a göre insanda hayvanlarda olduğu gibi “kendini sevme” ve ”kendini koruma” içgüdüleri vardır. Dolayısı ile insan doğası gereği “bencil” dir. Bencil olan insan her şeyden önce kendi “çıkar” ını düşüneceğinden evrensel bir ahlak yasası yoktur.

Anarşizm (Baştanımazcılık):
Toplumsal yaşamı düzenleyen tüm kurum ve kuralları reddeden anarşizm doğal olarak ahlak kurallarının egemenliğini de reddeder. Bireysel iradenin her şeyin üstünde olduğunu savunulur.
Temsilcileri: Proudhon Bakunin Kropotkin ve Stirner

Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk):
insanın yaşamını kendisinin kurması açısından özgür olduğunu savunur. Kierkegaard Heiddegger Jaspers ve Sartre’a göre insan kendi varoluşunu kendisi yaratır. Bir bıçak önce zihinde tasarlanır sonra yapılır. Bıçak için özgür seçim yoktur. Sadece insan değerlerini kendisi yaratır ve özgür iradesi ile yolunu seçer. O halde insanın “varlık” ı “öz” ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak “varlık” ı “öz” ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak “iyi” ve “kötü” nün ölçütünü topluma göre değil kendi öz iradesi ile belirlemelidir. Bu nedenle evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez.

Teizm (Tanrıcılık):
Evreni ve insanı yaratan öncesiz ve sonsuz bir Tanrı’nın varlığını kabul edip Tanrı’nın aynı zamanda dünya ile sürekli ilişki içinde olduğunu kabul eden görüş Teizm’dir. Teizme göre Tanrı dünya ile ilişkisini dinler aracılığı ile kurar. Bu görüşte olanlar Tanrı’nın varlığını açıklamak üzere şu kanıtları ileri sürerler

Deizm (Yaratanclık):
Deizm Tanrı’nın evreni kendi yasalarına göre işleyen bir düzen olarak yarattığını savunur. Ancak yaratan ve düzeni kuran Tanrı’nın evreni kendi başına bıraktığını kabul eder. Bu yüzden deizm dinsel dogma ve ilkelerin varlığını kabul etmez. Deizm’e göre Tanrı’nın vahiy mucize gibi kanıtlara gereksinimi yoktur.

Panteizm (Tüm tanrıcılık) :
Panteizm Tanrı ve evreni bir gören özdeş gören anlayıştır. Bu görüş Tanrı’yı doğanın dışında düşünmez.

Politeizm (Çoktanrıcılık):
Tanrının birden fazla olduğunu savunan inanış eski yunan inanışında olduğu gibi.

Monotezim (Tektanrıcılık):
bir yaratıcı olduğunu kabul eden inanış sistemidir müslümanlık hristiyanlık yahudilik gibi.

Ateizmdir (Tanrı tanımazlık):
Ateizm tanrı’nın varlığını reddederek evreni evrene dayanarak açıklamaya çalışır. Bu nedenle ateizmi savunan düşünürler genelde materyalisttir. Ateizm tanrı’nın varlığını şu nedenlerle reddeder

Agnostisizm (Bilinemezcilik):
Tanrı’nın var olup – olmadığının bilinemeyeceğini savunan görüştür. Örneğin sofist düşünürlerden Protagoras “Tanrılar üzerine bilgi edinmekte çaresizim; ne var oldukları ne de olmadıkları ne de ne şekilde oldukları üzerine …” Agnostisizm adını ilk kullanan Thomas Huxley’e göre duyularımızla kavrayamadığımız şeyler konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz. Tanrı da duyularla kavranamadığı için var olup-olmadığını söylenemez.

Stoacılık (Kadercilik):
Dünya bir amaca göre düzenlenmiş sistemdir. Varlıklarda bu sistemde ahenkli bir bütündür. Bu bütünün bir parçası olan insan bütünün amacına uygun davranmalıdır. İnsanın amacı olan mutluluk Mutluluk erdemdir. Erdem doğaya uygun yaşamaktır. Hepsi insan iradesinin Tanrı iradesine uygun düşmesinden ileri gelir. İnsan kendini dünyanın gidişinden kendini ayıramayacağına göre yapılacak iş dünyanın gidişini olduğu gibi benimsemektir. Bu nedenle insan gereksiz sıkıntı ve tasalardan uzaklaşmalıdır.
Temsilcileri: Epiktetos ve Kıbrıslı Zenon

Hümanizm (İnsancıllık):
Rönesnas’ın işlediği ilk konu insandır
İnsanı arayan insanın özü ile bu dünyadaki yerini sorgulayan çalışmalara denir.

Neoplatonizm (Yeni Eflatunculuk):
Aristocu skolastiğe karşı Platon sevilmiştir.
Platon akademisi kurulmuştur. Platon’un güzeli baş idea arasına alması Rönesans felsefesinin platonu benimsemesine sebep olmuştur. Ayrıca platonun mistik yapısı da Rönesans ’ın din yapısına uygundu. Bu sebepler Platonizmi doğurmuştur.

Aristotelizm (Aristoculuk):
Aristo’yu ortaçağın yanlış yorumladığına inanan bir takım düşünürler Aristo’nun fikirlerine yeniden yöneldiler. Aristoculuk skolastisizmden uzak bir şekilde yeniden yorumlanmıştır.

Atomizm (Yeni maddeclik):
Rönesans atomculuğu Epiküros’a dayanır. Epiküros skolastik felsefenin etkilerinden ayıklanarak yeniden anlanmaya çalışılmıştır. Böylece yeniden canlanan atomcu felsefe skolastiğe karşı çıkmıştır.

Patristik Felsefe (Kilise babaları felsefesi):
Hristiyanlık dinine antik felsefe ile şekil verme görüşlerinin ilkidir.
Kilise babalarının felsefesidir. Hristiyan öğretilerinin temellendirilmesine çalışmışlardır.
yy larda yaşamışlardır. Kilise babaları aynı zamanda din adamıdır.
Temsilcisi: Augustinus

Skolastisizm (Kilise okulları felsefesi):
Patristik felsefenin sistematik halidir. Skolastik felsefede Aristotales felsefesinin ağırlığı vardır. Skolastik felsefe okul felsefesidir. Din adamı yetiştiren manastır ve katedraller de geliştiği için schola felsefesi ortaya çıkmıştır. Bu dönem felsefeyi dinin doğrularına uygulayıp inanç konularını kavranılır kılmayı amaçlar. Skolastik kiliseye bağlılık ve her türlü eleştiriye kapalılıktır. (dogmatizm)
Temsilcileri: Aquinalı Thomas Anselmus Ockhamlı William

Nominalizm (Adcılık):
Skolastiğin önceki dönemlerinde belirlenen ideaların zihnin ürünü olan ad’tan ibaret olduğunu savunan görüştür. Kurucusu Ockhamlı Williamdır. Felsefe ile bilimlerin dinden bağımsızlığına yol açmıştır. Rönesans felsefesine zemin hazırlamıştır.

Voluntarizm (İstenççilik):
İradenin aklı karşısındaki üstünlüğünü ileri süren görüştür. Duns Scotus’a göre insanı bilgiye ***üren iradesidir. İnsanın kilise karşısında özgür olmasına yol açmıştır. Rönesans felsefesine zemin hazırlamıştır.

İşrakizm (Işıkçılık):
İslam felsefesinin eski doğu din ve felsefesinden etkilenmesiyle oluşmuştur.
Mistik bir yapısı vardır. Yeni eflatunculuktan etkilenilmiştir. Akla karşıdır. Kurucusu Sühreverdi’ dir. İşrak aydınlanma manasındadır. İşrak insanın içine doğan ışık (sezgidir) Doğruya akıl sezgi ve benliğin arınması ile ulaşılır.

Meşşaiye (Yürüyenler):
İslam düşüncesi ve Aristo felsefesini uzlaştırmaya çalışmışlardır. Aristo felsefesini kendilerine rehber edinmişlerdir. Akıl ile İslam inançlarını açıklamaya çalışmışlardır. En önemli temsilcileri Farabi İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd’tür. Aristo’nun izinde yürüdükleri için bu felsefeye Meşşai (yürüyen) felsefesi denir.

Materyalizm (Maddecilik):
Varlığın insan zihninden bağımsız olarak var olduğunu kabul ederler ve maddi cinsten bir şeyt olduğunu savunurlar. Materyalizm çatısı altında toplanırlar. Materyalizme göre gerçekten var olan “madde”dir. Demokritos Hobbes Lametrie Marx

İdealizm (Fikircilik):
Varlığın ilk ve en önemli ögesinin idea olduğunu öne felsefi öğretiye idealizm denir. Varlığı idea kabul eden filozoflardan Platon Aristoteles Farabi ve Hegel&#;dir.

Kartezyenler (Descartesciler):
Descartes’in öğrencilerine denir aklı ön plana çıkarmışlardır.

Monizm (Bircilik):
Beden ve ruh gibi iki cevher değil bir cevher var diyen görüş

Spiritüalizm (Ruhçuluk):
Var olanların özü ruhtur diyen görüş.

Romantizm (duygusalcılık):
Kant’ın insan zihni ve ruhunda kabul ettiği her şeyin dış dünyada da var olduğunu kabul edenlere denir. funduszeue.info Musset

Relativizm (Görecelilik):
her şeyin kişiden kişiye değiştiğini mutlak ve değişmezin olamayacağını savunan görüş.

Metafizik (Fizikötesi):
Duyusal olanın üstünde olanı araştıran ve ruh cin peri vs varlıklarla uğraşan daldır.

Mistisizm (Gizemcilik):
Doğaüstü güçlerin var olduğu ve bunlarla ilişki kurulabileceği temelini savunan görüş.

Paradigma (Görüş açısı):
olguları açıklamaya yönelik kanılar inançlar ve değer yargılarından oluşmuş bir çerçevedir. Bilim adamının dış dünyaya bakışını belirleyen bir kuramdır.

YKS-TYT-AYT Felsefe Ders NotlarıYKS-TYT-AYT Notları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası