Karamanın Koyunu Nerede Çekildi

NURAY BAŞARAN

Aslında daha ilk günden belli olan İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı,  YSK tarafından dün akşam saatlerinde açıklandı. YSK kararına kadar birçok merak edilen vardı. Ve herkes birbirine, 'Ne olacak?' diyordu. Nedendir bilinmez ama YSK kararını açıklamasına rağmen yine herkes birbirine, 'Ne olacak?' diye soruyor.

Evet bundan sonra ne olacak? Aslında ne olmuştur?

Doğrusunu isterseniz bugünüve neler olduğunu anlatan güzel bir atasözüve deyimimiz var. Malum yazımızın başlığına taşıdım:

Karaman'ın koyunu, sonraçıkar oyunu!

Dilerseniz bunun hikayesine bir bakalım. Ki hikaye şöyle:

Eski zamanlarda Moğol orduları her şeyi yakıp yıkarak Anadolu’nun içlerine kadar ilerle­miş. Konya’yı da aldıktan sonra sıra Karaman’a gelmiş. Bu sıralarda Karaman, Karamanoğulları Beyliği’nin idaresindeymiş. El kadar beylik, kos­koca zalim Moğol ordusu karşısında ne yapa­bilir ki? Karamanoğlu Bey düşünmüş, taşınmış, Moğollara bir oyun oynamaya karar ver­miş. O sıralarda Moğol ordusu yakınlarda­ki Karadağ’da çadır kurmuş dinleniyormuş.

Karamanoğlu Bey’in emri üzerine büyük bir koyun sürüsü hazırlanmış, Karadağ’a doğru sürülmüş. Sürünün arkasına da koyun postuna bürünmüş askerler yerleştirilmiş. Moğollar kendilerine gelen koyun sürüsü­nü görünce pek sevinmişler. Hemen ateşler yakılmış, ziyafetler çekilmiş. Gecenin ilerleyen saatlerinde sızıp kalmış koca ordu.

Onların etkisiz hâle geldiğini görünce koyun postlarının altından Karaman askerleri çıkıp daha Moğollar neye uğradıklarını anlamadan hepsini alt etmişler. Moğol ordusu toparlanamadan Karaman ordusu da yetişmiş. Moğollara kaçıp gitmek düşmüş.Onlar kaçmışlar ama arkalarında bu deyim kalmış: “Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu.”

Ben şimdi soruyorum:

Koyun postuna giren askerler kimin? Bu askerleri koyunun postuna kim sakladı? Truva kimin?

 Sizi bilmem ama son 17 yıldır seçim tarihleriyle Türkiye'nin seçim  kaderine MHP Lideri Devlet Bahçeli karar veriyor. Daha ilk günden beri seçimin yenilenmesi gerektiğini de söyleyen Devlet Bahçeli. Ve bu kez de söylediği oldu.

Peki her zamanki soruyu soralım. Bu sonuçkime yarar?

YSK kararı ile elinden mazbatası da alınan Ekrem İmamoğlu bugünün siyasi 'mağduru mudur? Mağduru ise, bir zamanlar bir şiir okuduğu için siyasi mağdur olan Tayyip Erdoğan gibi bu mağduriyetten bir kariyer mi elde edecektir? Ya da bugüne kadar girdiği bütün savaş ve kavgalardan galipçıkan Erdoğan mı yine kazanacaktir?

Aslında bu soruların bazılarının cevabı net:

Kararları sorgulanmayan ve yargılanmayan YSK'ya göre; yapılan seçimlerde yasal olmayan unsurlar var. Güvenilirlik ve yasal olmayan unsurlar var. Ve yine aynı YSK,  bu kişiler için suçduyurusunda bulunulduğuna da dikkatçekiyor. Yani seçim aynı zamanda sadece sandığa değil, mahkemeye de taşınıyor.

Ancak unutmamak gerekir ki; bugünün iktidarı ve başkanı olan kişi de buülkede hem yargıdan, hem de devletin katı müdahaleleriyle dayak yiye yiye güçlendi V e bugün 'demir kızgın soğuması gerekir' cümlesinden saatler sonra,  neden yeniden demiri kızgın hale getirdiğini anlamak mümkün değil! Peki o zaman bir düşünelim:

Bugün Karaman'ın koyunundan hangi oyunçıkar?

Bu deyimle ilgili çeşitli rivayetler ve hikâyeler vardır.

BİRİNCİ HİKÂYE

Karaman Oğullarıyla, Osman Oğulları kıyasıya savaşa tutuştuğu yıllarda, Karaman halkı savaşlardan çok çekmiş; ezilmişler, evleri, barkları, malları çok zarar görmüş. O devrin uluları toplanıp, "Bu kardeş kavgasını tatlılığa bağlayalım" diye kurultay kurmuşlar.

Karaman Beyi ile Osmanlı Beyi'ni Konya'ya çağırmışlar, her iki tarafın şikâyetini dinlemişler. Sözü tatlıya getirip, her iki beye de, bir daha savaş yapmamaları için yemin ettirmişler.

Karaman Beyi yemin ederken, elini koynuna götürerek: "Bu can burada kaldıkça, Osmanlı'yı kardeş bilip, kılıç çekmeyeceğime söz veriyorum" demiş. Fakat kurultaydan çıkan Karaman Beyi, kaftanının altından bir kuş çıkarıp salıvermiş ve "İşte can çıktı söz bitti" demiş. Karaman Bey'inin koynundan kuş çıkarıp salıvermesinden sonra bu darb-ı mesel halk arasında yayılmıştır.

İKİNCİ HİKÂYE

senesi Kösedağ Savaşın’dan ve bozgunundan sonra, Selçuklu ordusu çekilmiş, Moğol ordusu yer yer Anadolu'yu istilaya başlamıştı. Moğollar Müslüman olmadıkları için, Müslüman Türklere karşı çok düşmanca hareket ediyorlardı.

Kuvvetçe çok üstün durumda bulunuyorlar ve her savaşta galip geliyorlardı. Konya'yı istila ettikten sonra, Kerimüddin Karaman Bey zamanında Karaman'ın üzerine yürüdüler. Tarih takriben sıraları idi.

Karamanoğlulları telaşa düştüler. Zira Moğollar kendilerine direnen yerlerde halkı kılıçtan geçiriyorlardı. Ne yapıp yapıp, bu putperest Moğolları yenmek lazımdı. Karamanlılar basit bir harp hilesi düşündüler.

Netice de Moğollar'a baskın yapacaklardı. Moğol ordusu Konya üzerinden Karadağ'a doğru ilerliyordu. O tarihte Karadağ ormanla kaplı idi.

Karaman askerleri koyun postuna bürünerek, bir koyun sürüsünün arasına karıştılar. Sürü ile birlikte Moğol ordusuna doğru yaklaşmaya başladılar. Moğol ordusu, sürüyü gasp etmek, yiyip içmek için bir kaç koyun yakalayıp kestiler, kızarttılar ve içkiyle beraber yemeye başladılar.

Tam sızdıkları sırada, koyun postuna bürünen Karaman askerleri üzerilerindeki postları atarak, Moğolların üzerilerine çullandılar. Bir yandan da ormanda gizlenmiş bulunan esas ordu, Moğollara hücum etti. Bütün Moğol ordusu orada yok edildi. Tek tük kaçıp kurtulabilen Moğollar da etrafa bu deyimi yaydılar.

ÜÇÜNCÜ HİKÂYE

Karaman Kalesi Osmanlı ordusu tarafından sarıldığı zaman, kale içindeki halk, canını ve malını kurtarmak endişesine düşer. Bu arada, bir sürü sahibi de sürüsünü kurtarmak hazırlığı içindedir.

Sürünün, Karaman Kalesi’nin dışına açılan karanlık dehlizde yolunu bulabilmesi için, keçilerin boynuzlarına yanan meşaleler takar ve bu suretle dışarıya çıkarlar.

Kaleyi sarmış bulunan Osmanlı askerleri, arka tarafta ellerinde meşaleler bulunan bir ordunun kendilerine saldırmak üzere bulunduğunu sanarak, kuşatmayı kaldırıp, ağırlıklarını bırakarak kaçarlar.

Bunun bir sürü olduğunu, iş işten geçtikten sonra anlarlar ve bu lafı çıkarırlar.