Hafize Sultan Macunu
Merkez Efendi’den kalan tat
Muslihiddin Merkez Efendi’yi ismen duymuşsunuzdur. Özellikle tıp ve tedavi alanında ilim sahibi bir isimdir Merkez Efendi. Bilinen odur ki, Kanunî Sultan Süleyman’ın annesi Hafize Sultan hastalanır. Kanunî Sultan Süleyman, Merkez Efendi’ye durumu iletir, Manisa’da bulunan annesi için deva ister. Merkez Efendi, topladığı tam 41 çeşit şifalı bitkiden bugünkü Osmanlı macununa yakın bir karışım elde eder. Bu karışımı kullanan Hafize Sultan’ın iyileştiği söylenir.
Akşam yürüyüşlerinde iyi gider
Bilinen hikayesi bu, fakat günümüzden baktığımızda, bir eğlencedir Osmanlı macunu. Özellikle Ramazan akşamlarında, iftar sonrası yürüyüşlerde, geleneksel Osmanlı kıyafetleri içinde bir amcanın önünde sıralanmış rengarenk duruşuyla insanın kalbini kazanır bu tatlı. Yemesi oldukça zor. Isırıldığında, dişlerden ayrılmak bilmeyen bir kıvamı var. Ama macunu sırf seyretmek için bile almaya değer. renk, bir tahta çubuğa sıralandığında, eline alıp, gökyüzüne o renkler ardından bakmak istiyor insan. Osmanlı macunu, içindeki baharatlarından ziyade, hayatı renklendirerek şifa vermek istiyor sanki insana. Ortasında bulunan limonlu sosa batırılması, biraz şairane bakmasını bilen gözler için, acı ve tatlının buluşması gibi görülebilir. Renkli duruşu hayatı çağrıştırır mesela. Bir çubuğun ucuna iliştiriliverilmesi ise, günümüzün renkli ambalajlarına sığınan çocuk ürünlerine karşı protest bir duruş gibidir. Çok mu abarttık? Belki. Yine de, televizyon reklamlarına sığınmayarak varlığını devam ettiren geleneksel tatlıları biraz şımartmak gerektiği düşündeşindeyseniz, abartmak da hakkımızdır, demiş olalım.
Rengarenk bir eğlence!
Osmanlı motifleriyle süslü bakır tepsilerde sunulan macunların gribe ve nezleye iyi geldiği söylenir. Elbette Merkez Efendi’nin bizzat toplattığı 41 çeşit bitki yerine, şimdilerde her renk için çeşit baharat kullanılıyor. Baharatlar, rengini verecek olan meyvelerle karıştırılıp, şekerle kaynatılıyor. Satanlardaki kostümün şaşasına aldanmadan, bu işi aslına mümkün olduğunca uyarak yapmaya çalışan bir yerden aldığınızda ise, tarifi zor bir nostalji hali sizi bekliyor.
Sümeyye Karaarslan Osmanlı macununu yemeye kıyamıyor
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
Manisa Şehzadeler İlçe Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik'in İzmir Medya Platformu üyeleri olarak konuğu olduk. Başkan Ömer Faruk, başkanlığı döneminde Şehzadelere yaptıklarını anlatmaya ve bir yandan da yaptıklarını göstermeye başladı. Not aldığımız defterde, nede fotoğraf makinesinde yer kaldı. Bu nedenle yazıma bu başlığı attım…
Fatih Sultan’ın Annesi Hafıza Sultan, O dönemlerde yaşadığı Şehzadeler şehri Manisa da hastalanır. Lokman Hekimler bir türlü teşhis koyamazlar ve Hafize Sultan’ı iyileştiremezler. Orada bir Hekim Başı çıkar ve Şimdilerde konuştuğumuz” Koca Karı” ilaçlarından yapmaya başlar. Bal ve 41 çeşit baharatın karışımından hazırladığı macunu yedirirler ve Hafize Sulatan bir süre sonra sağlığına kavuşur. Hafize Sultan; “Bu macun karıla ve halka şifa niyetine dağıtıla” der O günden beri Manisa da 23 Nisan tarihlerinde o ‘Şifalı Mesir Macunu’ Merkez Efendi caminin kubbelerinden ve minarelerinden toplanan halka saçılır…
Şehzadeler İlçesi, Tarihi ve kültürel zenginlikleri kadar sanayi ve tarım gücüyle de Manisa'nın gözbebeği konumundaki iki merkez ilçeden birisidir…
Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik'in beraberinde Başkan Yardımcısı Bilal Demir'le birlikte, bizi gezdirip yapılan o güzel icraatlarını anlattı. Tabi bu arada İzmir Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan ve beraberindeki basın dünyasının usta kalemleri de bulunuyordu. Başkan Ömer Faruk Çelik, kendisinin inşa ettirdiği Şehzadeler Parkı'nı gezdirirken burada bulunan Türk İslam dünyasındaki 32 adet önemli tarihi eserin minyatürlerinin birebir ölçüleriyle yaptırdığını, Ayrıca Osmanlı Şehzadeler'inin heykellerinin, Dioremik Mesir Müzesi'nin ve çizgi film kahramanlarının bulunduğu Masal Parkını gezdirdi…
Başkan Ömer Faruk, konuya ve eserlere çok hâkim, rehbere gerek görmeden birebir kendisi bütün eserleri tarihleriyle ve kaç yılında kim tarafından yaptırıldığına kadar her şeyi en ince detaylarına kadar anlattı. Ağzım açık ve hayranlıkla dinliyorum. Ayrıca şimdiye kadar burnumuzun dibindeki Manisa da böyle bir park ve Müzenin olduğunun bilmediğimin ezikliğini yaşadım…
Başkan Ömer Faruk, belediyecilik de belediye başkanları, o şehrin insanlarının doğumundan, ölümüne kadar sorumludur ve hizmet etmek zorundadır. Yol, su, park, bahçe, yapmak zaten bizim görevimizdir, ben, belediye başkanı olarak, Okullarımızın, camilerimizin, Cem evlerimizin de gereken ihtiyaçlarını karşıladığım gibi, Osmanlı döneminden kalan tarihimize ışık tutan ve gelecek nesillerimize evlatlarımıza gururla bırakacağımız bu tarihi eserleri hem bakım onarım ve restorasyonlarını yaptırarak ayakta kalmalarına çalışıyorum…
Daha sonra Şehzadeler parkı “Mesir Müzesi- Minia Şehzadeler- Masal Park” hayata geçirdiği proje ve yatırımlarının bilgisini aktardı.
Tabi bizde not aldığımız defterde yer, Yapılanları görmekten çektiğimiz fotoğraf makinelerinde fotoğraf kareleri doldu…
Tarihi Kurşunluhan Kültür ve Sanat Merkezi haline getirilen atölyeleri gezdim. El sanatları ustalarının yaşatmaya çalıştıkları ürünlerini gördüm, yetiştirdiği öğrencilerle konuştum. Hafıza Sultan’ı iyileştiren şifalı Mesir Macununu tatmayı unutmadım. Tarihi Yenihan da Başkan Yardımcısı Bilal Demir’in ikram ettiği, meşhur cilveli kahveyi yudumladım. Değişik bir tat ve görsel.
Manisa’ya gidip 40 yıllık gazeteci arkadaşım Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Ertuğrul Aytaç’ görmemek olmaz. Ertuğrul Aytaç bizi karşıladı. DGYD Başkan Yardımcısı Nezih Varol, bizi yalnız bırakmadı…
Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik’in yaptırdığı bu parkı 7'den 70 herkesin görmesini isterim. Teşekkürler Başkan Ömer Faruk Çelik, sizin ve ekibinizin eline sağlık…