Diyarbakırda Randevu Evleri

Diyarbakır&#;ın Yenişehir İlçesi Ofis (Kooperatifler) mahallesinde bulunan Sanat sokağında yaşananlar vatandaşa ciddi rahatsızlık veriyor.

Adıyla uzaktan yakından bir alakası kalmayan ve içinde barındırdığı sorunlardan kaynaklı mahallenin göç vermesine neden olan Sanat sokağına akşam saatlerinde girmek büyük cesaret işi. Kaçak bahis, kumar, içki ve fuhuş&#;un  kol gezdiği sokakta sabahtan akşama sokakta dolaşıp sakız, mendil satan çocukların çevreye verdiği rahatsızlık da cabası. Yenişehir İlçesi Kooperatifler mahallesi Muhtarı Abdülkadir Aydınlar, Sanat Sokağında vatandaşlara rahatsızlık veren sorunları anlattı.

SUR&#;DAKİ GÖÇ OFİS&#;İ ETKİLEDİ!

Ofis (Kooperatifler) mahallesinin genel durumuna ilişkin bilgilendirmede bulunan Aydınlar, &#;Resmiyette Kooperatifler mahallesi olarak geçen mahallemiz halk dilinde Ofis olarak geçiyor. 47 bin nüfusu, 24 bin seçmeni ve 3 bin işyeri olan sıkıntılı bir mahalledir. Sur&#;daki göçten sonra da mahallenin şekli şemali epeyce değişti ve var olan sıkıntılar daha da çoğaldı&#; şeklinde konuştu.

&#;SUR&#;DA KAYBETTİKLERİMİZİ OFİS&#;TE YAKALAYALIM&#;

Ofis mahallesinin sorunlarını sıralayan Aydınlar, eski stadyumun yerine &#;Millet parkı&#; yapılmasının uygun olmadığı konusunda kanaat belirtti.  Aydınlar şöyle konuştu: &#;Mahallemizin sıkıntılarının başında Eski Stadyumun yıkılıp yerine herhangi bir şeyin yapılmamış olmasıdır. Cumhurbaşkanımız Diyarbakır konuşmasında buranın park yapılacağı mesajını vermişti ancak zaten mahallede 80 dönümlük alanda bir Sümer Park var. Bunun dışında Vilayetin orada 25 dönümlük alanda Anıt park var. Var olan parkları bile doğru dürüst sahiplenip bakımını yapamıyoruz.  Hemen yanı başımızda, muhtarlığın bitişiğinde küçük bir park var ve biz burada her gün alkol şişesi toplamaktan usandık. Bu bölgede üçüncü bir parka gerek olmadığı kanaatindeyim.  Yani mahallenin parktan çok başka ihtiyaçları var. Mahallemiz merkez özelliğini kaybetti ve bu tüm mahalle sakinlerini rahatsız ediyor. Biz muhtarlık olarak mahalle sakinlerinin görüşlerini de aldık bu konuda. Park yerine bir AVM ya da oraya canlılık katacak başka bir yapı yapılabilir.  Burasının canlanmaya ihtiyacı var. Yoksa Ofis de Sur gibi git gide cazibesini yitirecek.  Hiç değilse Sur&#;da kaybettiklerimizi Ofis&#;te yakalayalım. Biz burada yaşayan insanların Dicle kent yada başka bir yere gitmesini istemiyoruz. Ofis halkı Ofis&#;te kalsın istiyoruz. İnsanlarımız alışverişini burada yapsın, gezmesini burada yapsın. Biz parka taraf değiliz ama yine de tabii ki takdir büyülerimizindir.&#;

ÇOCUK ALANI GASP EDİLMİŞ DURUMDA!

Aydınlar, Ofis mahallesinin can yakıcı sorunlarından olan uzunca bir süredir vatandaşlara rahatsızlık veren Sanat sokağında yaşananlara ilişkin ise şunları söyledi: &#;Mahallemizin bir diğer temel sorunu ise Sanat Sokağı&#;nın insanlarımızı rahatsız eden halidir. Sanat sokağında iki adet salıncak dışında çocukların oyun oynayacağı bir alan kalmadı. O parkta çocuklar için kaydırak vardı oyun alanı vardı ama onları kaldırıp şimdi o alanı çay ocağının oturma yeri yapmışlar. Sanat sokağı zaten halihazırda kafeler sokağı olmuş ve hepsi de kaldırım işgali yapıyor. Aileler rahat bir şekilde sokaktan geçemiyor. Bu konuda biz kaç defa belediyeye bu durumu bildirdik. Esnafın daha duyarlı olmasını istedik ama samimi bir geri dönüş almadık.&#;

&#;SANAT SOKAĞI FUHUŞ YUVASI OLMUŞ&#;

Yetkililerden Sanat sokağı ile ilgili adım atılması gerektiğini ifade eden Aydınlar, &#;Sanat sokağına özellikle bir çeki düzen verilmesi lazım. Sanat sokağının halini anlatmaya ağzım varmıyor ki söyleyeyim. Sanat Sokağı artık bir fuhuş yuvası olmuş. Akşam hava karardığında orada ne pislik deseniz var. Bunu hepimiz de biliyoruz, görüyoruz. Mahallemizin en büyük sıkıntısı artık bu olmuş. Sanat sokağı kafeler sokağı haline gelmiş ama hiç birinin de ruhsatı yok. Gece geç saatlere kadar müzik sesleri&#; Bina arkasına çember çekilmiş ve vatandaşın geçmesi için bırakılan bina boşlukları işgal edilmiş. Ruhsat yok, denetim yok, hiç bir şey yok. Ben 17 ülke gezmişim ve böyle bir şey yok. Amsterdam&#;da sanat sokağı var insan gezmeye utanıyor; o kadar ki temiz ve düzenli. Maşallah bizim Sanat sokağımızda sanatla alakalı hiç bir şey yok. Sadece adı sanat sokağı; hepsi kafe. Kafelerin üst katları ise alkollü. Çocuklar okuldan çıkıp alkol alıyor, böyle sanat sokağı mı olur. Bu durumda esnaf da sıkıntılı ama biz vatandaş olarak çok daha sıkıntıdayız. Biz istiyoruz ki, Sanat sokağına bir çeki düzen verilsin. Tabii bir düzenleme yapıldığı zaman oradaki esnafın da görüşü alınsın, bizim de görüşlerimiz alınsın. İstiyoruz ki, Diyarbakır Güneydoğu&#;da en güzel şehir olsun; tertibiyle, terbiyesiyle, edebiyle&#;  Biz istiyoruz ki, Sanat sokağında sanata dair bir şeyler olsun. Ressamı gelir resimlerini sergiler. Esnafı gelir el emeği göz nuru  ürünlerini sergiler.  Diyarbakır&#;a has el işi ürünler tanıtılır, satışı yapılır&#; şeklinde konuştu.

&#;BU ÇOCUKLARIN SAHİPLERİ KİM, NASIL BÖYLE SAHİPSİZ BIRAKILIYORLAR?&#;

Sanat sokağında sakız, mendil satan çocukların durumunu ise Aydınlar şöyle değerlendirdi: &#;Sanat sokağında şimdi ne var; sekiz on tane çocuk sokağa dadanmış ve sokaktan bir bayan rahat bir şekilde geçemiyor. Sokaktan geçenlerin koluna bacağına sarılıp, sakızdır, peçetedir bir şeyler satmaya çalışıyorlar. Ya da direkt para istiyorlar. Benim bildiğim bu çocuklar sabahtan akşama kadar bu sokakta bir uçtan bir uca dolaşıyorlar. Bu çocukların sahipleri kim, nasıl böyle sahipsiz bırakılıyorlar? Bunlara nasıl böyle müsaade ediliyor? Neden bunlar toplanıp bir kreşe götürülmüyor? Bu çocukların aileleri soruşturulsun, neden bunlar sabahtan akşama buradalar? Bütün bu sıkıntılar biran önce giderilsin. Yetkililer bu soruna bir duyarlılık göstersinler, artık bu sorunlarla birlikte yaşamak istemiyoruz.&#;

SAĞLIKSIZ GIDALAR HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR!

Aydınlar son olarak Gevran ve Ekinciler caddesindeki sorun ve sıkıntılara ilişkin şunları söyledi: &#;Gevran caddesinde olsun, Ekinciler caddesinde olsun o trafik yoğunluğunun ortasında, o egzoz dumanlarının arasında cadde kenarında döner tezgahları sağlık açısından da görüntü açsından da hiç iyi bir şey değil. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir şey yok. Bu durum tüm halkın sağlığını tehdit ediyor. Adamlar sabahtan dönerini kaldırımın üzerine bırakıyor ve oradan geçen binlerce aracın egzoz gazı, sigara içen insanların dumanı, insanların nefesi vs. o dönerin üzerine siniyor. Böyle bir ortamda o et muhakkak ki bir yerden insan sağlığını tehdit eden bir şeyler kapıyor. Biz de vatandaş olarak o eti gidip yiyoruz. Esnafımızın hali de içler acısı. 12 tane postacı var ve günde en az yirmi otuz esnafa icra geliyor, işyerleri kapanıyor.&#;

&#;ESNAF OLARAK ÇOK RAHATSIZIZ&#;

İsmini vermek istemeyen Sanat sokağı esnafı şunları söyledi: ‘‘Sanat sokağında çoğu yerde kumarhane ve kulüpler var ve bu yasal olmayan kulüpler. Bunun dışında günlük kiralık evlerin sayısı  giderek artmakta ve bu evler fuhuş için kullanılıyor.  Her gün afişler asılıyor bu evler ile ilgili ve emniyet bunlara herhangi bir müdahalede bulunmuyor. Ayrıca sanat sokağı  pislik içinde. Bunun yanı sıra sokakta çocuklar ve var insanları rahatsız ediyorlar.  Bu çocuklar, sokaktan gecen bayanları rahatsız edip para istiyorlar.  Bu olumsuz duruma kimse müdahale de etmiyor.  Biz esnaf olarak bu durumdan çok rahatsızız.  Sanat sokağında çocukların oyun alanları da kafeler tarafından ihlal edilmiş durumda. Şuan sanat sokağının en büyük problemi, fuhuş ve kumar. Yetkililerin biran önce buraya ciddi bir müdahalede bulunması gerekiyor. Sokağın zaten sanatla bir alakası yok ama bari insanlarımız bu sokaktan geçerken sorun sıkıntı yaşamasınlar.’’

&#;KAFELER DIŞINDA SOKAKTA BİR ŞEY YOK&#;

İzmir&#;de Elektronik Haberleşme Mühendisliği okuyan Mehmet Faruk Altındağ&#;ın sanat sokağına dair izlenimleri ise şöyle: &#;Biz aile olarak 4 yıl öncesine kadar Sanat Sokağında oturuyorduk. Küçük kardeşlerimin bu ortamda büyümesinden rahatsız olduğumuz için buradan Dicle kent&#;e taşındık. Bu sokakta fuhuş ve uyuşturucu sorunu had safhaya çıktı ve vatandaşlar bundan çok büyük rahatsızlık duyuyor. Bu sokakla ilgili neden hala hiç bir işlem yapılmıyor doğrusu merak ediyorum. Sanat sokağında fuhuş olayı çok fazla ayrıca sanat sokağında sanata dair bir şey yok.  Sanat sokağında maalesef sanata dair hiç bir şey yok. Kafeler dışında sokakta bir şey yok. Sanat sokağında kültürel  etkinliklerin, sosyal etkileşimlerin, dil okullarının olması daha verimli olabileceğini düşünüyorum. Kentimizde bir üniversitemiz var ama bu gençlerimiz nerelere takılıyor bilmiyoruz. Halbuki, bu sokakta sanatla alakalı etkinlikler olsa gençlerimiz buraya gelir.&#;

&#;ŞUAN OFİS&#;İN DE SANAT SOKAĞININ DA TEMEL PROBLEMİ RANDEVU EVLERİNİN OLMASIDIR&#;

Sanat sokağında bürosu bulunan ve ismini vermek istemeyen Ziraat mühendisi ise Sanat sokağında vatandaşa rahatsızlık veren konuları şöyle sıraladı: &#;Sanat sokağının en büyük problemi dilenciler. İnsanlar, özellikle çiftler ve bayanlar rahatça bu sokaktan geçemiyorlar, oturamıyorlar. Sanat sokağındaki çocuklara dair ciddi bir önlem alınmalı. Özellikle Suriyeli çocuklar sorununa acil bir çözüm bulunmalı. Sanat sokağının zaten  sanatla hiçbir alakası yok.  Kültürel bir etkinliği yok, insanlar sadece vakit öldürmek için geliyor buraya.  Zaten Ofis kentin merkezi olma özelliğini kaybediyor. Ofis artık insanlara itici gelmeye başladı. Son zamanlarda artan fuhuş olayları insanların sanat sokağına ve Ofis mahallesine olan rağbetini düşürmüş durumda.  Fuhuş olaylarından dolayı aileler de şikayetçiler ve herkes buradan gitmenin yolunu arıyor. Sanat sokağında fuhuşun yaşanmadığı bina neredeyse kalmadı. Ailelerin kaldığı binalarda buna müsaade ediliyor ama işyerlerinin bulunduğu binalar bu konuda çok sıkıntılı. Yine Ofis&#;te birçok işyeri olan arkadaşım artık bu sorunlardan dolayı işyerlerini başka yerlere taşıdılar. Ofis&#;in bu halinden çok rahatsızız ve şikayetçiyiz. Yani mesele sadece Sanat sokağı ile sınırlı değil, Ofis semti tamamen sıkıntılar içinde. Sanat sokağında uyuşturucu ticareti eskiye nazaran azaldı. Eskiden her şey alenen yapılıyordu. Şimdi uyuşturucu geriledi ama fuhuş hala had safhada. Şuan Ofis&#;in de Sanat sokağının da temel problemi randevu evlerinin olmasıdır.&#;

&#;DİYARBAKIR&#;A YAKIŞIR BİR SANAT SOKAĞI OLMALI&#;

Sanat sokağı ve Ofis çevresindeki randevu evlerinin sayısına ilişkin duyumlarını aktaran vatandaşlardan Hasan Öncel, şunları ifade etti: &#;Sanat sokağında ve Ofis mahallesi genelinde kayıtlı bin randevu evinin olduğu duyumlarını alıyoruz. Bu da sanat sokağının adını çok kötü etkiliyor. Bu durumdan rahatsız olan vatandaşlar ise kentin farklı semtlerine taşındılar; Dicle kent, 75  gibi&#; Bu da Ofis&#;in kent merkezi olma özelliğini çok olumsuz etkiledi.  Yani, kentte ciddi bir merkez kayması yaşanıyor. Daha huzurlu bir yaşam isteyen insanlar buradan gitti, gitmeye de devam ediyor. Bu gidişata bir dur demek lazım.  Sanat sokağında daha çok sokak  müzisyenlerini, resim sergilerini, takıcıların el işi ürünlerini sergilemelerini beklerdim.  Ama şuan burada bunları göremiyoruz. Diyarbakır gibi köklü bir medeniyete merkez olmuş bir kentte yakışır bir sanat sokağımız olmalı.&#;

&#;KAVGALAR BU SOKAKTA GÜRÜLTÜ BU SOKAKTA&#;

Sanat sokağı çevresinde bir kafe çalışanı Serhat Adsız, Sant sokağındaki sorunlara ilişkin&#; Bu sokağın ismi kim tarafından &#;Sanat Sokağı&#; olarak konmuş bilmiyorum ama burada sanata dair tek bir şey yok. Buraya kafeler sokağı desek daha doğru olur. Ayrıca toplumda ne kadar yoz ilişki varsa hep bu sokakta ortaya çıkıyor. Kavgalar bu sokakta gürültü bu sokakta. Bağlardaki ailelerin oyun çağındaki çocukları burada sakız satmak zorunda kalıyor. Bu sokakta nereye adımınızı atsanız kaçak bahisle karşılaşırsınız. Köşe başlarında torbacılar, fuhuş deseniz had safhada. Bu sokakta ne bu tür sorunları önleyici bir müdahale var ne de var olan sorunları yok etmeye dönük bir müdahale var. Anlayacağınız bu sokakta bir denetim doğru dürüst bir denetim yok. Kaçak bahis yapanlara ceza kesiliyor ama sonrasında bu iş kaldığı yerden devam ediyor&#; diye konuştu.

Kaynak: Tigris Haber Gazetesi

REKLAM ALANI

A+A-

Diyarbakır (Rûdaw) - Diyarbakır’daki genelevde çalışan seks işçileri, kendilerine dayatılan Osmanlı döneminden kalma tüzük nedeniyle bir gün iş bırakma eylemi yaptı. Genelev işletmecisi, Ahlak Büro Amirliği polislerinin iki yıldır türlü gerekçelerle kendilerine haksız yere baskı uyguladığını söyledi.

Diyarbakır’ın 5 kilometre dışında yılında açılan genelevinde (Beyaz Evler) 30’dan fazla seks işçisi çalışıyor.  

Ahlak Büro Amirliği polislerinin kendilerine son iki yıldır haksız yere baskı kurduğunu iddia eden genelev işletmecisi ve çalışanları, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü protesto gösterisi düzenleyerek bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

Ahlak polislerinin Osmanlı döneminden kalan tüzük maddelerini dikkate alarak, hayat kadınlarının pencereden görüşmesini yasakladığını ve ağır cezalar getirdiğini dile getiren genelev işletmecisi ve hayat kadınları bu duruma tepki gösterdi.

“Burada herşey yasal”

Rûdaw’a konuşan Beyaz Evler işletmecisi devlete yıllık 2 milyon lira vergi ödediğini belirterek, “Bayağıdır sorunlar yaşıyoruz. İsteğimiz sadece biz burada resmi bir yeriz. Burada kaçak fuhuş yapılmıyor. Resmi olarak vergimizi sigortalarımızı ödüyoruz. Ama çok büyük bir baskı var üzerimizde. Sadece bayanlar rahat etmek istiyor. Cama çıkmak onlara özellik tanımak değil. Hepimiz insanız, yazık günah bu insanlara. Ayağa kalkmak suç, pencereyi açıp bir hava almak suç. Burası cezaevi midir? O polisler hakkında dava açtık ve geri adım atmayacağız” dedi.

Genelevde çalışan hayat kadınları kendilerini “kader kurbanı” olarak tanımlıyor. Herbiri birer aile sahibi ve ailelerinin bu işten haberi yok.  

“Çocuklarım okusun diye beden ödüyorum”

Seks işçilerinden biri, “Üç çocuğum var ve ben şu anda onlara bakıyorum. Ailem var, onları geçindirmek zorundayım. Camlarımızın açılmasını istiyoruz, özgür kalmak istiyoruz, ağaya kalkıp oynamak istiyoruz. Yani rahat hareket etmek istiyoruz. Sonuçta burası bir genelev” diye konuştu.

Hayat kadınlarından bazıları hastalarına ilaç parası, bazıları da çocuklarının okul masrafı için mecburen bu işi yaptıklarını belirtti. Hayat kadınları “tescilli” oldukları için dışarıda bir yerde iş bulmalarının mümkün olmadığını ifade etti.

Bir başka seks işçisi de, “Sonuçta bizler tek başımıza bireyler değiliz. Arkamızda ailelerimiz var, onlara bakmakla mükellefiz. Hiç birimiz zengin ailenin kızları değiliz buralarda. Ben kendin iki tane çocuk okutuyorum, ikisi de başarılı öğrenci. Kötü birşey olmasın hayatlarında, güzel gitsin, yolları açık olsun. Bunun için ben zaten bir bedel ödüyorum. Benim insanlardan istediğim tek şey anlayıştır” dedi.

Polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardı

Genelevi çalıştıran işletmeci ve diğer hayat kadınları geçtiğimiz yaz da Ahlak Şube Müdürlüğü’nde çalışan bazı polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. 

Diyarbakır Genelevi’nin sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na dayandırılarak kurulduğu ve yasal olarak faaliyetine devam ettiğinin hatırlatıldığı suç duyurusunda, ilgili birim çalışanlarının “aslı astarı olmayan” nedenlerle çalışanları tehdit ettiği ve cezai yaptırımlar uyguladığı belirtilmişti.

Türkiye genelinde 32 genelev merkezi bulunuyor. Kürt illerindeki 4 genelevin en büyüğü Diyarbakır’da.