Bu oldukça gösterili baln, çok eski zamanlardan itibaren çeitli Türk topluluklarnca bilinen ve nesli slah etmek için yetitirilen güvercinler veya kumrularla ilgili bir dizi dil bilimsel ve tarihsel olaya dikkatinizi çekmekten baka bir amac yoktur. Ben yllarca bu konuyu aratrmak için niyetlendim, fakat bu konuyu ele almam, ancak ylnda yani, Konya Selçuk Üniversitesi Türkologlarndan Mehmet Özmen'in Türk güvercinleriyle ilgili olarak yazd, 'de baslm olan önemli bir makaleden haberdar olduktan sonra gerçekleti.
Söz konusu makale, sadece Konya ve civarndaki güvercinleri tantan snrl bir nitelik tad için ben bu yazda ona birkaç yeni gözlemle ilâvede bulunmay ümit ettim.
M. Özmen'in bu makalesi, konuyu açklayc nitelikte bir dizi vurgulamay ve dil bilimsel girii kapsar. Biz bu makalede bölgede ve ksmen de bölge dnda oluan güvercin çeitleri ve türleri ile ilgili birinci elden bilgiler buluruz. Bu makalede onlarn d görünüü; gövdelerinin boyutlar, tüylerinin nitelikleri ve renkleri, üreme fizyolojisi, zekâ, hüner ve baz türlerin slah ile ilgili srlar vs. de verilmektedir. Gözlemlerinden ayr olarak yazar bu makalede, Mehmet Ali Apal ve Mahmut Sural gibi baz Türk merakllar ve ku uzmanlarnn fikirlerine de müracaat eder. Herhangi bir kimse, söz konusu makalede verilmi olan pratik bilgilerden Konya'da bulunabilen güvercinlere ait bir al veri merkezinin nerede olduunu ve kularn fiyatlarn vs. tek tek örenebilir.
M. Özmen'in makalesinde; Selçuklu, taklambaç, Mardinli veya Çorumlu-Mardinli, gut, demke, Musullu ve ganrik olarak adlandrlan Konya bölgesindeki balca güvercin türlerine yer verilmitir. Son zamanlarda orada, genellikle Almanya kuu veya Almanya güvercini olarak adlandrlan Almanya'dan getirilmi güvercinler de görülmeye balad.
Evcilletirilmi güvercinlerin Türkçe isimlerinin kökenini;
1) Kuun d görünüünden (meselâ: tahta kuyruk "tahtaya benzer kuyruklu", geni göz "geni gözlü") ,
2) Tüylerinin renklerinden ( meselâ; limonlu "limon renkli", kara kuyruk "siyah kuyruklu"),
3) ç özelliklerinden (meselâ; salma güvercini " km.'lik bir mesafeden bile evine dönen posta güvercini"),
4) Çk yeri veya balca yetitirme merkezinden ve de (meselâ; Mardinli "Mardin ehrinden gelen ", Musullu "Musul ehrinden veya o bölgeden"),
5) Bir tarihî aile veya hanedan isminden (u veya bu ekilde Selçuklulara balanm olan Selçuklu ) ve dier özelliklerinden alr.
Son iki madde, özellikle kültürel ve tarihsel görü açsndan ilgi çekicidir.
M. Özmen, çeitli renklerde olup Selçuklu olarak adlandrlan güvercinlerin Konya'da yerel bir rk olduunu ve -- baz uzmanlarn iddia ettii gibi funduszeue.infon Selçuklular tarafndan Orta Asya'dan getirildiini iddia eder. Ayn ekilde, Musullu olarak adlandrlan ve günümüzde artk yetitirilmeyen güvercinlerin Musul'dan getirildii söylenmekte, Çorumlu, Çorumlu Mardinli diye adlandrlanlarn da, Hitit zamannda bile Nikonia ad altnda mevcut olan Çorum ehri kaynakl olduu farz edilir.
Bu tipteki güvercin isimlerine; Gy. Németh'in Vidin'e dair yazsnda belirtildii gibi, Balkanlar da içeren, Osmanl mparatorluunun dier bölgelerinde çok iyi bilinen, "Msr'dan gelen bir güvercin" Msrl ismi de eklenebilir. Söz Balkanlarda iken, Gy. Németh'i izleyerek güvercinler için verilen baz dier isimleri de ekleyelim:
sakzl, "bu sakzl güvercini renkleri bakmndan dikkati çeker (ba, arkas, kuyruu siyahtr.)", gut, gutmaq "bir nevi güvercin, uçma esnasnda daireler çizerek süzülmez" (Evliya Çelebi'nin bildirmi olduu çaqrl-gut , sâde gut , tâçl-gut gibi, yukardakilerle kr.), qula "koyu sar bir güvercin çeidi" ve abra "bir çeit güvercin (birçok renkleri vardr)". demke "çok kymetli bir tür (beyaz, ayaklar duman rengi)" gibi Konya'da da bilinen baz baka çeitler, Vidin bölgesinde de bulunur. Gy. Németh, güvercinlik anlamna gelen kümes ("güvercin kafesi", Redh. kümes , " evcil kular kafesi" kar. güvercinlik) kelimesini de kaydetmitir.
Ayrca burada, M. Özmen'in Türkiye'nin baka bölgelerini de kapsayan, önce Adana-Çukurova'da zikredilen, Konya bölgesine komu birkaç yerdeki Türk güvercinleri üzerindeki çalmalarn sürdürmek niyetinde olduunu da belirtmek gerekir.
nsanolunun boynu halkal kumru ve güvercinle temas, çok eski tarihlere kadar gider, çünkü bu kular, muhtemelen paleolitik çan sonunda, yani Anadolu bölgesinde evcilletirildi. Baz uzmanlar, güvercinlerin insanolu tarafndan evcilletirilen ilk canllardan olduu fikrini kabul ederler ve bu balamda konuyu kitabî bir efsane olan Hz. Nuh'un ve onun dii güvercininin kssasna dayandrrlar. Baz çivi yazl metinlerin sa'dan yaklak üç bin yl önce evcilletirilmi güvercinlerden bahsettii bilinir. Genellikle güvercin yetitirme faaliyetinin Anadolu'da balad ve oradan Msr'a, Kbrs'a, Roma mparatorluu'na yayld ve böylelikle douya; ran'a, Hindistan'a ve baz baka ülkelere kadar ulat sanlr. Sonuç olarak güvercinler bu gün, Hint Okyanusu ve Polenezya'daki birkaç takm ada hariç, yeryüzünün tamamnda bulunur. Bu hayvanlar dünyann çok souk bölgelerinde yoktur, fakat bununla beraber, Sibiryadaki baz tecrit edilmi bölgelerde de bulunur.
Güvercin çeitlerinin ve türlerinin çou, dou halklar arasnda bilinmektedir. Güvercinlerin Altaik boylara ve her ne kadar yar göçebe bir hayat tarz sürseler de ksmen Türk boylarna kadar gerilere tarihlenen erken zamanlarda bilindiini farzetmek doaldr. Türklerin uzak ve yakn komular arasnda güvercinlerin önemini fark etmek dikkate deer bir noktadr. Çin'de posta hizmeti için güvercinlerin yetitirilmesi iinin tarihin bilinmeyen çok eski bir zamanndan beri var olduu ve bunun daha sonra tüm Orta ve Yakn Dou'ya yayld bilinmektedir. Bu balamda, G. Jarring'in, Sincan'n güney ksmn (Dou Türkistan) da konuulan baz Türk lehçelerindeki bedzin kepte "Pekin güvercini" terimini kaydettiini müahade etmek dikkate deer bir noktadr.
Suriye'nin güçlü hükümdar Nureddin (), özellikle Msr'da, yllarca, çok mükemmel bir ekilde ilevini sürdüren güvercinlerden olumu bir posta sistemi kurmu olmasyla ün kazanmtr. Bu amaç için kullanlan Sultan kular, ayak ve gagalar üzerine kendi ifreleriyle iaretlenirdi. Bu görevdeki en deerli güvercinler, Irak'tan getirilen boyunlar renkli benekli, çok hünerli, kolay bir ekilde eitilmeye yatkn beyaz güvercinlerdi . Özellikle Sultan Selahaddin Eyyübî tarafndan, Haçl Ordusu tarafndan zapt edilmi olan ehirleri kuatma esnasnda güvercinlerin askerî amaçlar için kullanld çok iyi bilinir. Torquato Tasso, Kudüs'ün kuatlmas esnasnda posta güvercinlerinin bir hizmetinden bahseder:
"una colomba per l'aeree strade vista a passar sovra lo stuol francese"
Orta Çada dou insanlar arasnda güvercinlere ait bir baka kayt Moollarla ilgilidir. Biz, Cengiz Kaan kumandasndaki Mool ordusunun bu kular hzl bir askerî haberleme salamak için kullandn biliyoruz. Onlarn bu hizmetleri, karargâhlara, bozkrlar boyunca posta yollarn (Mo. örte zam ) geçerek datm yapan geleneksel posta vastasyla kazanlabilmi olandan daha hzl, emsalsiz bir bilgi ak temin etti. Ama gene de hem Orta Ça Moollar hem de günümüz Moollar arasnda güvercinler meselesi detayl bir çalmay gerektirmektedir.
Baz önemli kaynaklar, ekseriya Asya seyyahlarnn raporlar, çeitli çalarda Türk dünyasna ait bölgeler üzerinde güvercinlerin varln tastik eder. Bu kaytlar prensip olarak eksik ve yüzeyseldir fakat, böyle olmakla beraber gene de konumuz için önemlidir. Dier taraftan onlar listelemek de skc bir itir.
Bir kaç örnek verelim:
Polonya Kral'nn 'ta Osmanl devletinde Bâb- Ali'deki büyükelçisi, Wojciech Miastkowski, Burgaz'da, camilerin yaknlarnda yuva yapan pek çok boynu halkal güvercinden bahseder:
"Camilerin yakn çevresinde, hemen hemen her yerde; bir çeme, leylek ve boynu halkal güvercin bolluu vardr."
Keza onun arkadalarndan biri de stanbul'da Sultan bahçelerindeki boynu halkal güvercinleri belirtir:
"Öylece, üzerinde boynu halkal güvercinler bulunan (görülebilen) hlamur ve kestane aaçlar, incir aaçlar, selvi aaçlar, portakal aaçlar, limon aaçlar vs. (dier) aaç çeitleri arasnda yürüdük."
Ünlü Orta Asya kaifi Bronislaw Grabczewski (), (Rus servisinde görevli bir Polonyal) Kâgar'da kald esnada Kum-Ravat bölgesindeki gözlemlerini rapor eder:
" Hz. mam akir'in türbesi etrafnda uçuan on binlerce güvercin".
Bu gün Özbekistan'da birçok güvercin türü ve çeidi yetitirilmektedir ve muhtemelen bu olgu dier Orta Asya Cumhuriyetlerini ve bölgelerini de kapsar. Yüksek kayalar üzerinde yuva yapan büyük vahi güvercin sürüleri Kazakistan'n birçok ilinde bulunur.
Güvercinler, hatta Bizans döneminden önce de, üphesiz tüm Anadolu'ya, yayldlar ve Selçuklu ve Osmanl Türkleri ile bir arada yaadlar. Kur'an öretisine tamamen itaat eden Anadolulu müslüman Türkler, tüm dier mahlukata davrand gibi ev güvercinlerine de itinal davrandlar.
Ünlü Fransz yazar M. Alphonse de Lamartine, Türkiye'yi ziyareti srasnda bu hususta unlar yazd:
"C'est partout de même en Turquie; maître et peuple, grands et petits, n'ont qu'un besoin, qu'un sentiment dans le choix et l'arrangement de leurs demeures: jouir de l'oeil, de la vue d'un bel horizon; ou, si la situation et la pauvreté de leur maison s'y refuse, avoir au moins un arbre, des oiseaux, un mouton, des colombes, dans un coin de terre autour de leur masure"
(Türkiye'de her yerde ayndr. Efendi olsun halktan olsun, büyük olsun küçük olsun bir arzular, bir duygular var ki, bu duygu onlarn göze ho gelecek ekilde oturduklar yerleri tanzim etmeleri ve güzel manzaras olan bir yeri seçmeleri gerekir. Yahut, eer durum ve evin fakirlii bu ie mani oluyorsa, hiç olmazsa bir aaç, birçok ku, bir koyun, birçok güvercin onlarn oturduu ykk dökük bir kulübede dahi bulunmaldr.)
Ve baka bir vesileyle de o, unlar ilâve etti:
"Les Turcs respectent tout ce que Dieu a fait et ils font quelquefois, en mourant, des fondations pieuses pour qu'on jette du grain aux tourterelles qu'ils nourissaient pendant leure vie"
(Türkler Allah'n yaratt hereye hürmet ederler Onlar bazen ömürleri boyunca besledii kumrularna buday atanlar için ölmeden önce dinî bir vakf kurarlar.).
Hem vahi hem de evcil olarak yaayan saysz miktardaki güvercinin stanbul panoramasnn en tipik özellii olduu yaygn bir bilgidir.. imdi, son yüzyln balarnda Türkiye'yi ziyaret ettikkten sonra yazan bir dier ünlü Fransz yazar F. A. Chateaubrian'dan buraya bir alnt yapalm:
"Nous abordâmes à Galata funduszeue.info cimetièrres sans murs et placés au milieu des rues, sont des bois magnifiques de cyprès: les colombes font leurs nids dans ces cyprès, et partagent la paix des morts"
(Galata'ya yaklatk Caddenin ortasna konmu olan duvarsz mezarlklar. Bu mezarlklar muhteem selvi aaçlaryla donatlmlardr. Güvercinler bu selvilerin üzerine yuva yaparlar ve ölülerin duyduu sulhe ortak olurlar.).
Ondan yirmi yl sonra stanbul'u ziyaret eden M. A. Lamartine de benzer gözlemlerde bulundu:
"Nous entrâmes de là dans une longue rue, solitaire et étroite, qui monte par une pente escarpée au-dessus de la coline de Péra; Des colombes blanches et bleues sont éparses sur les fenêtres et les toits des maisons et remplissent les rues silencieuses de leurs mélancolique roucoulements"
(Biz uzun, kimsesiz, tenha ve dar bir yola girdik, bu yol Péra (Beyolu)'daki dik bir tepeye çkmaktadr; Beyaz ve mavi renkli çeitli güvercinler dank olarak evlerin çatlarnda ve camlarnda bulunurlar ve melankolik üveymel eri, ötüleri ile caddeleri doldururlar.).
"Les collines de Galata, de Péra et trois ou quatre autres collines ; des nuées de tourterelles et de pigeons blancs nagent dans l'air bleu au-dessus de ces jardins et de ces toits, et se détachent, comme des fleurs blanches balancées par le vent, du bleu de la mer qui fait le fond de l'horizon"
(Galata ve Péra tepeleri ve üç dört baka tepe; kumru sürüleri ve beyaz güvercinler; mavi gökte, bahçelerin ve çatlarn üzerlerinde süzülürler ve rüzgâr tarafndan dengelenmi beyaz çiçekler gibi ufkun fonunu tekil eden mavi deniz üzerinde birbirlerinden ayrlrlar.).
Ve bir baka vesileyle de:
"Non loin du harem est un vieux et magnifique palais de Bajazet; il n'a que des vastes jardins, où les arbes croissent libres et éternels comme dans une forêt vierge, ou les eaux murmurent, où les colombes roucoulent"
(Harem'e çok uzak olmayan bir yerde, Beyazt'ta eski ve muhteem bir saray vardr; burada geni bahçeler bulunmakta olup orada aaçlar, serbest olarak ve ebedî olarak birbirlerine dolarlar, bir balta girmemi ormanda olduu gibi burada sular rldar, güvercinler ötüürler [dem çekerler].).
Kural olarak evcil güvercinler her ne kadar çounlukla estetik nitelikleri sebebiyle yetitirilmi olsa da, vahi güvercinler daha çok faydacl bir amaçla eitilmek için kullanld ve nadiren olmakla beraber baz Türk kabilelerinin avclk meraklarnn bir objesi hâline geldi. Bu tamamiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin güney bölgesinde yaayan Yörüklerle ilgilidir. J. - P. Roux onlar hakknda aadaki u satrlar yazar:
"Les Yörük pratiquent librement le sport cynégétique et ils y initient leurs enfants, dès qu'ils ont atteint l'âge de six ans. La grande saison de chasse est l'hiver, ou comme disent les nomades la période du séjour en klak On tire alors les perdrix, les lièvres, les canards, les oies et les pigeons sauvages"
(Yörükler serbest olarak avlanma sporlar üzerinde pratik yaparlar ve buna çocuklar alt yana bastklarnda balarlar. Büyük av sezonu kn olur. Göçebe halk bu sezona klak zaman der. O zamanda keklik, tavan, ördek, kazlar ve yabanî güvercinler avlanr. ).
imdi yeniden, dil bilimsel bir karaktere birkaç hususta deyinelim. Türk boylarnn büyük bir çounluunun bir güvercin veya kumruyu ifade etmek için çok eski aslî bir terim kulland dikkate deer bir noktadr. Bu terimin birçok fonetik varyant mevcuttur ve onun ilk aslî eklini ayrntlaryla incelemek zordur. Bu kelimenin en erken ekli, tarihi muhtemelen X. yüzyln ilk yarsna kadar giden, Suvarnaprabhâsa veya Altun Yaruq'ta bir defa kullanlm olan kökürçkän idi. Biz orada: "üç kökürçkän adayï laçïnqa qavïtur erkän: "Üç güvercin yavrusu bir ahinle karlalat zaman" (Suv. 20). Cümlesini okuyoruz. Muhtemelen daha sonra Mahmut Kâgarî'de yazlm olan ekil gelir öyle; Arapça al-haman kelimesinin yazar tarafndan çevrilmi ekli olan kögürçgün. Zamaheri ayn kelimeyi köverçken olarak not eder. Aadaki cümlede Kâgarî tarafndan kullanlm olan kögürçgünle- fiil ekli oldukça ilginçtir:
"ol mänig birle oynad kögürçgünläü "; (B. Atalay'a göre) "o güvercini ödül koyarak yara girdi. O bir hepax legomenondur ve Sir Gerard Clauson bu ortak zarf eklinin muhtemelen "sadece gramere ait bir örnek olarak zikredilmi" olduunu yazd zaman elbette hakl idi. Dier yandan dil bilgisi bakmndan doru eklin, kögürçgün eklinin kökünü tespit eder gibi kullanld yolundaki bir bilgidir. Yukardaki cümle, ayn zamanda etnografik bir müjdenin yani, güvercinlerin o çada paha biçilmez bir ku olduu ve ona sahip olmann arzu edildii yolundaki haberin ilginç bir yönünü gösterir.
Söz konusu kelime, çada Türk lehçelerinin çounda yaamaktadr ve oldukça çok fonetik varyanta sahiptir. Güney-Bat Grubu dikkate alnrsa, kelime aadaki ekillerde bulunur: Azerbaycan Türkçesinde: köärçin , Osmanl ve Türkiye Türkçesinde: güverçin Gagauz Türkçesinde: güverjin , Türkmencede: gögerçin . Kuzey-Merkez Grubu: Krgzcada: kögürçkön , Kazakçada: kögerin eklinde buluruz, Kuzey-Bat Grubu: C. Cum (Codex Cumanicus [Kodeks Kumanikus])'da kugrçin, Kazan Tatarcasnda: kükärçen , Ermeni-Kpçakçasnda: kugurçin , Arap-Kpçakçasnda: kügerçin , kövärçin , Karaymcada: kugurçun (T.) , kigirçin, (L.) , ayn zamanda kögürçin, kyogürçün, kigirçin, kögirçin, kögürçan, kügürçün, tigircin , Bakrtçada: kügärsen , Çuvaçada: kavakarçan .
Bu kelimenin etimolojik tahlili on yllar önce M. Pallô tarafndan teklif edildi ve prensipte, Hasan Eren , V. G. Egorov ve G. Clauson . gibi uzmanlar tarafndan kabul edildi. Onlarn fikirlerine göre kelime, Türkçe kök kelimesinden türer, esasnda gökyüzü buradan 'gök renkli, mavi, mavi-gri' (Clauson). G. Clauson "probably connected with kök (sky. etc.)" (muhtemelen kök [gök yüzü vs.] ile ilikili olduunu) yazd zaman hakl idi ve o, "morphologically obscure" (morfolojik olarak yapsnn karanlk) olduunu ekledi. O bu ayrmnda, gök yüzü rengi ve güvercin ismi arasndaki anlam ilikisini, Rusça golup "güvercin" kelimesinin goluboj "mavi" kelimesinden, Ossetic æxsinaeg "vahi güvercin" kelimesinin æxsin "koyu gri" kelimesinden, Farsça kabutar kelimesi, kabud "mavi" kelimesinden vs'den çkmas gibi dier dillerle çok açk bir ekilde ispatlad. Hatta Çuvaça kavakarçan "güvercin" kelimesinin kavak "mavi, gri" den geldii de söylenmelidir.
Baz Kuzey Türk halklarnn, balca iklim artlar nedeniyle hiç güvercin yetitirmedii ve onlarn isimlerini bile bilmedii genellikle bilinir. Dier Türk halklar güvercin yetitirmeyi ve buna bal olarak da güvercinlerin isimlerini komularndan aldlar. Bu suretle Farsça kabutar "güvercin" kelimesinden çkan kaptar ödünçlemesi Özbekçede bulunur. kepter kelimesi Karakalpakçada, kepteri "güvercinlik, güvercin evi" kelimesi Türkmence'de, kaptär kelimesi de Yeni Uygurcada bulunur. Ayn zamanda Kuzey Grubu dillerinde nihayet Rusçadan alnm kelimeler kullanlmaktadr: Yakutçada: golup, guoup goluup ve Hakasçada: golup'un küçültme ekli ekli golubok bire bir çevrilirse "küçük güvercin anlamnda.
Türkmencede, her biri bir baka anlama gelen "vahi güvercin"i tanmlayan gögercin ve "ev güvercini"ni ifade eden kapderi olmak üzere yerli ve yabanc iki terimin yanyana bulunduunu hatrlamak önemlidir.
Güvercinler için kullanlan ana terim, güvercinlerle ilikili bir grup kelimeye temel oluturur. Bu cümleden olarak örnein Osmanl ve Türkiye Türkçesinde dii güvercin (kumru) 'in Kumukçadaki karl tii gyägyurçun, Nogaycada kögerin urga, Bakrtçada inä kügörsen, Krgzcada kögüçköndün mekiyanï, Özbekçede ur¥oci kaptär vs. eklindedir.
Bunun gibi dikkate deer bir baka nokta da; "güvercinlik veya güvercin evi"ni karlayan isimlerin Osmanl ve Türkiye Türkçesinde: güverçinlik, Gagauzcada: guverjinnik Nogaycada: kögerin uya, Krgzcada kögüçkön tepesi veya kepterkana, Bakrtçada kügärsen ketägä, Türkmencede: kepderi keteti veya kepderi öwürigesi, Kumukçada: gyögyurçyun uya, Yeni Uygurcada: käpterxana Hakasçada: gobulok uyazï vs. nin farkl oluudur.
Türk dilleri, "posta güvercini" kavramn karlamak için anlam taklitleri (Türkçeye ödünçleme çeviri) kelimeler veya yar ödünç kelimeler kullanlr. Bu suretle Osmanl ve Türkiye Türkçesinde bilinen posta güvercini kelimesi, Krgzcada: postaçï köyückön Özbekçede; poçta kaptari veya xat taugi kaptar, Çuvaçada: posta süreteken, kavakarcan vs. ' karlklar bulur.
Türk halklar arasnda onlarn her birinin geçmiteki ve bu günkü kelime hazinesinde güvercine ait terminolojiyi tek tek dikkate alarak çok yönlü bir çalma yaygnlatrlmal ve sürdürülmelidir.
EK:
H. Ex. Gunnar Jarring ve Prof. Dr. Robert Dankoff'un içten davranlar sonucunda baz bilgileri sözlerime ekleyebildim. Bu suretle G. Jarring, Dou Türklerine ait bilgiler çerçevesinde, Materials to the knowledge of Eastern Turki. Tales, Poetry, Proverbs, Riddles, Etnological and Historical Texts from the Shouthern Parts of Eastern Turkestan with Translation aud Notes. IV. Etnological and Historical Text From Gumma, Lund ( Dou Türkistan'n Kuzey Bölgesinden; Hikâyeler, iirler, Atasözleri, Bilmeceler, Etnolojik ve Tarihsel Metinlerle lgili Malzemeler, Çeviriler ve Notlar ile, Guma'dan IV. Etnolojik ve Tarihî Metinler , Lund ) adl eserinde, iki noktaya dikkatimi çekme nezaketinde bulundu. Sayfa onaltda aadaki pasaj buluyoruz: "Kentte ve köyde, k ve yaz mevsimi boyunca görülen hayvan isimleri unlar: kara karga ve üveyikler, " on yedi ve on sekizinci sayfada sadece bölgesel baz yeni güvercin isimleri deil ayn zamanda Guma güvercinlerini uçuran (kepterbaz)larn ilginç uygulamalarna da yer verilmitir.
Güvercin uçuranlar -- mevsim eer k ise -- 10 veya 20 Pekin güvercinini bir güvercinlie koyarlar kafesleri çatya koyarlar içine de kara kargaya benzer baz Pkin güvercinlerini bogul-Peking güvercinlerini ve alacal karga (güvercin) sürülerini. "Beyaz kat oyun güvercini" olarak isimlendirilen meniz oyun güvercini ve "siyah pars oyun güvercinleri" diye adlandrlan iki veya üç çeit oyun güvercini vardr. Bu oyun güvercinleri dier güvercinlerden daha yüksekte uçarlar ve takla atarlar. Bir güvercin uçurucusunun 5 veya 10 güvercini bazen dier uçurucunun güvercinleriyle karr. Bu durumda güvercin uçurucu hemen buday saçar ve tüm güvercinleri kafeste toplar ve bu güvercinleri beraberinde getirerek geride kalan güvercinleri toplar. Güvercin uçurucunun oraya getirdii güvercinlerin kuyruklarnda düdükleri de vardr. Düdükler kamtan yaplr. Su kabann azndan incecik keserek kama benzer hâle getirirler ve bir yerinden de küçük bir dikdörtgen eklinde delik açarlar. Güvercinler uçarken, hava bu delikten içeriye girer ve böylece ses çkarr.
Prof. R. Dankoff, Evliya Çelebi Seyehatname'sinin ilk cildinin Badat Kökü 'te kaytl elyazmasna ait b ve a varaklarnn iyi bir kopyasn (ss. stanbul basks) bana gönderdi. Ben yukarda belirtilen ayn parçann J. von Hammer tarafndan nglizceye çevrilen Narrative of Travels in Europe, Asia and Africa in the Seventeenth Century, By Evliya Efendi (Evliya Çelebi'nin, XVII. Yüzylda Avrupa, Asya ve Afrika'daki Seyahatlerinin Hikâyesi). adl eserin Türkçeden tercümesi, Londra , sayfalardan [Bahse konu pasajn çoaltlm kopyalarn bana salayan Prof. Jens Peter Laut'a içten teekkürler]): "Ku tüccar (Kushbazan)lar, elli dükkânl iki yüz kii idi ve onlarn patronlar yoktu. Babalarmz "Ku tüccar ve kumarbaz öldürene kahraman denilebilir (Kúshbazí kúmarbázi anlarí katl eden gházi)" anlamnda bir atasözü söylerlerdi]. Ku tüccarlar makbul tutulmayan insanlard fakat, genç çelebiler ve stanbul'un mirasçlar, güvercinlerin altna koymak için bir yumurtaya 50 kuru verirler ve yavru kular gökyüzüne süzüldüü ve tekrar yere indii zaman bu çelebiler, onlarn peinden koarlar ve etrafn çevirip bazlarn öldürürüler. Bu oyun takla olarak isimlendirilir. Bu takla oyuncular, Pál, Shebr, Joweizi, Shámí, Msrl, Badatl, Munakkit, Alehreh, Martolos, Demke, Sába, Talazlí, Peleng, Jebár, Kzl Aleh, Kara Aleh, Tekir Aleh, Chakar Aleh, Chár Aleh, Sádekut, Táçlkut ve Çakrlíkut gibi tüm çeitlerden çok sayda güvercin yetitirirler. Güvercin tüyleri okçular için bazen gerekli olurdu, güvercin bakclar, güvercinlerin kanatlar alabildiince açk, testi kulpu gibi, ayaklar halkal olarak güvercinleri balar üzerinde tutarak kendilerini eitirler. Yukarda zikredilen tüm güvercin türlerinin en kymetlisi Badadî ( Badatl ) isimli güvercin türüdür. Çünkü o asla yolunu kaybetmez, çok uzak mesafede olsa ve çok zaman geçse de yuvasna döner. Bu türün merakllarndan olan arkadalarmdan bazlar, ben oraya varmadan bir gün önce Bursa'da güvercinleri salverdiler, onlar oradan elerini aramak için doruca stanbul'a gittiler.
Bir hikâye: En büyük güvercin merakllarndan ve mirasyedi genç çelebilerden en ünlüsü, Bursal Sa'di-zâde miskle sarp sarmalad ve nar taneleriyle besledii güvercinlik koleksiyonu için on bin kuru harcamt. Bir gün bu güvercin koleksiyonu (özel ad Rumma idi) süzüle süzüle uçarken bütün kasabay aknla düüren çok korkunç bir frtna koptu ve 24 saat sürdü. Sa'di-zâde'nin güvercinleri gözden kayboldu ve dönmedi. Sa'di-zâde akln kaybetti. O ümitsizlik içinde Arabistan'a ve ran'a gitti. Bu veçhile Cezayir'e gitti. Bir gün orada bir saraya giderken sevgili güvercinleri büyük bir aknlkla gördü.
O onlar hakknda gizliden gizliye aratrma yapt. Sarayn sahibi ona güvercinlerin yedi yl önce, büyük bir frtnann ortasnda geldiini ve geldiklerinden beri orada bulunduklarn anlatt. "Evet" diye cevap verdi Sa'di-zâde, "Tüm bu Rummalarn hepsi benimdir; ben onlar yedi yldr aramaktaym ve Allah'a hamdolsun nihayet onlarla karlatm." Ev sahibi kant istedi ve Sa'di-zâde söylediini dorulamak için çabucak hazrland: O acele pazara gitti, bir miskal misk ve bir yük nar ald. Güvercinleri bir gece miskte yatrd. Sabahleyin güvercinlerin kendine ait olduunu ispat etmek için ev sahibini ahit olarak davet etti. Güvercinlie arkadalaryla birlikte geldi ve kapsn açt, nar tanelerini etrafa saçarak güvercinlerine allm ekilde seslenmeye balad. Bir anda kanat çrpan güvercinler arasnda bundan önce hiç ahit olunmayan bir ekilde bir gürültü koptu ve sonra onlar, yiyecekleri açgözlülükle yedikten sonra havaya süzüldüler ve bir daha görünmediler. Ev sahibi onlarn döneceini umdu. Fakat Sa'di Çelebi: "Tanrm sana ükürler olsun, onlarn benim olduunu ispatladm." dedi. Yetmi gün içinde Cezayir'den Bursa'ya döndüünde, orada sevgili güvercinlerini, eski güvercinliklerinde yavru çkarmak üzere kuluçkaya yatm buldu. Onlarn ayn gün, Cezayir'den ayrldktan sonra, 8 saatlk bir süre içinde, Cezeyir'den ayrlp Bursa'ya ulatklar iddia edildi. Bu Badadî ( Badatl ) olarak isimlendirilen ku çeidinin harika ve zeki kular olduu gerçekten de dorudur. Güvercinleri beslemek kötü eydir, fakat, krmz bal, pantolonlu olan ve kut-güvercin olarak isimlendirilen güvercinler bunlardan hariç tutulur. Ali'nin olu Hasan ve Hüseyin'in ansna baz insanlar beneksiz horoz-güvercinleriyle krmz bal, pantolonlu güvercinleri besliyor, fakat onlarn beslenmesinin kanunsuz olduu bir gerçektir, çünkü çocuklar onlar aa yukar döndürebilirler. Oysaki bu güvercinlere yukarda da belirtildii üzere büyük bir özen gösterilmesi gerekir. Bu nedenle bu tür güvercinlerin beslenmesi istenmez çünkü, onlar beslemenin töreye aykr olduu bir gerçektir (J. v. Hammer'in notu: Öyle görülüyor ki, sadece zevk için Badadî ( Badatl ) adl posta güvercini sürülerinin beslenmesinin kanun d olmas mantkl görünür, çünkü onlar beslemenin maliyeti güvercin merakllar için çok külfetlidir.).
Baz Tarihsel ve Dil Bilimsel Notlar (*)
Edward TRYJARSKI (**)
Çev.: Reide GÜRSES - Dursun AYAN (***)
Dipnotlar:
(*) Bu yazda Edward Tryjarski'in, Altaica Osloensia, Proceeding: from 32th meeting of the Permanent International Altaistic Conference (PIAC). Oslo, June , , Oslo , ss. 'te çkan "Pigeons on the Turkish Roof,. Some Historical and Linguistic Remarks" adl makalesinin çevirisine çallmtr.
Çeviri için öncelikle Sayn Edward Tryjarski'den izin alnm ve daha sonra çeviri metni yazarn kendisine gönderilmi ve kendileri metni gözden geçirme nezaketi göstererek çeitli düzeltmelerde bulunmulardr. Daha sonra metin bu düzeltmeler göz önünde tutularak yayma hazr hâle getirilmeye çallmtr.
Burada yeri gelmiken Sayn Edward Tryjarski'ye yapm olduu katklarndan dolay ükranlarmz sunmay büyük bir borç biliriz.
(**) Türkolog, Polonya limler Akademisi, Varova.
(***) Reide Gürses; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Uzman., Dursun Ayan; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Kültür Merkezi Uzman.
Kaynaklar:
M. Özmen, "Konya'da Güvercincilik", Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, , ss.
a. g. m. ss.
a. g. m. s.
J. Németh, Die Türken von Vidin; Sprache, Folklore, Religion, Budapest
"I colombi sono cosmopoliti. Dalla Siberia alla Tasmania, attraverso la Cina. l'India. le isole Malesie l'Australia, dall'Inghilterra al Capo di Buona Speranza. dall'America del Nord alla Patagonia, dovunque se ne trovano specie più o meno numerose", A. Gh(igi) "Colombi", art. in Enciclopedia Italiana di science, lettere ed arti. X. , s.
Grand Dictionnaire Universel. XII, Paris, s. a. s.
G. Jarring. An Eastern Turki-English Dialect Dictionary, Lund , s.
Grand Dictionnaire Universel. ayn sayfa.
Torquato Tasso, Gerusalemme liberata . A cura di L. Bonfigli. Bari , s. , XVIII
The New Encyclopaedia Britannica , 30 Vols. Micropaedia. VII, , s.
Wielka legacja Wojciecha Miastkowskiego do Turcji w r. Ed, A.
Przybos,Warszawa-Kraków s. a. g. e. , ss.
B. Grabczewski, Podroze po Azji srodkowei ,Warszawa , ss.
Prof. Dr. K. M. Musaev'e bana gönderdii bu bilgiler için çok minnettarm.
Souvenirs, impressions pensées et paysages, pendant un voyage en Orient () ou notes d'un voyageur, par M. Alphonse de Lamartine, membre de l'Académie, t. 3, Bruxelles , s. a. g. e. , s.
17 Itinéraire de Paris à Jerusalem et de Jarusalem à Paris en allant par la Gréce, et revenant par l'Egypte, la Barbarie et l'Espagne par F. A. De Chateaubriand, t. 1, 2. ed, Paris , ss.
Lamartine, a. g. e. , ss.
Lamartine, a. g. e. , ss.
Lamartine, a. g. e. , ss. ,
J. -P. Roux, Les traditions des nomades de la Turquie méridionale, Paris , s.
Arka arkaya alnt yapld Drevnetiurkskiy slovar' Red. V. M. Nadelayev, D. M.
Nasilov. E. R. Tenisev, A. M. Scerbak, Leningrad , s.
23 Mahmud el-Kasgarî, Türk iveleri Lügati (Divânü Lugat-it-Türk). nceleme,
Tenkidli Metin, ngilizce tercüme. Dizenler R. Dankoff, J. Kelly, II. Ksm , s. 75, Harvard Üniversitesi, Türkçe Kaynaklar VII.
Sir Gerard Clauson, An Etymological Dictionary of pre-Thirteenth Turkish, Oxford , s.
V. C. Egorov, Etimologiçeskij slovar çuvvaskogo jazka, Çeboksary , s.
New Redhouse Turkish-English Dictionary. stanbul
Gagauzsko-russko-moldavskij slovar'. Sost. G.A. Gajdarzi, E. K. Kolca, L. A.
Pokrovskaja, B. P. Tukan, Pod red. N. A. Baskakova, Moskva
Russko-turkmeniskij slovar', Pod obscej red. N. A. Baskakova i M. J.
Khamzaeva, Moskva
Krgizko-russkij slovar', Sost. K. K. Judakhin, Moskva
G. Begaliev, Kh. Makhmudov, G. Musabaev, Kratkij russko-kazakhskij slovar'
Pod. red. Kh. Kh. Makhmudova, Alma Ata
Codex Cumanicus, Haz.: G. Kuun. L. Ligeti'nin geni bir ön sözüyle birlikte, Budapest, , s.
Egorov, y. a. g. e.
E. Tryjarski, Dictionnaire arméno-kiptchak d'après trois manuscrits des collections viennoises, t. I, fasc. Warszawa , 2, s.
A Zajaczkowski, Vocabulaire arabe-kiptchak de l'époque de l'Etat Mamelouk Bulgat al-mustaq f lugat at-Turk wa-l-Qifzaq, I-ère partie. Le nom, Warszawa , s.
M. Th. Houtsma, Ein Turkisch-Arabisches Glossar, Leiden , s.
T. Kowalski, Karaimische Texte im Dialekt von Troki. Eingeleitet, erläutert und mit einem karaimisch-polnisch-deutschen Glossar versehen, Kraków , s.
A. Mardkowcz, Karaj-sez-bitigi, Slownik karaimski. Karaimisches Wörterbuch. Luck , s.
Karaimsko-russko-polskij slovar', Pod red, N. A. Baskakova, A. Zajonçkovskogo,
S. M. Sapçala, Moskva , s. vd.
Russko-baskirskij slovar', Moskva
Russko-cuvasskij slovar', Pod. red N. K. Dimitrieva, Moskva
M. Pallô, Nyelvtudományi Kozlemények 'de, XLVI, ss kar. H. Eren,
"Türkçe gök kelimesinin türevleri" ( Jean Deny Armaan ) Mélanges Jean Deny , Hazrlayanlar: J. Eckmann, A. S. Levend, M. Mansurolu, Ankara , s.
Yukardaki eserde belirtildii gibi.
Egorov, a. g. e.
G. Clauson, An Etymological Dictionary of. Pre-Thirteenth-Century Turkish . Oxford , s.
Egorov, a. g. e.
M. Fasmer, Etimologiceskij slovar' russkogo jazyka Perevod s nemeckogo i dopolnenija O. N. Trubaceva. Pod. red. i s predioslovem B. A. Larina, t. I,
Moskva , ss.
Egorov, a. g. e.
Uzbeksko-russkij slovar'.Pod. funduszeue.infoova,funduszeue.infoova, A. T.
Khodjakhanova. Gt. red. A. K. Bolovkov, Moskva
Russko-karakalpakskij slovar'. Pod. red. N. A Baskakova. Moskva
Russko-turkmenskij slovar'. Pod obscej red. N. A Baskakova i M. J. Khamzaeva, Moskva
Russko-uigurskij slovar'. Sost. A. Iliev, S. Kibirov, M. Ruzev i J. Cynvazo pod red. T. R. Rakhimova, Moskva
E. K. Pekarskij, slovar' jakutskogo jazyka, t. I. Repr.
Jakutsko-russkij slovar'. Pod. red. D. I. Slepcova, Moskva
Russko-khakasskij slovar'. Pod red. D. I. Cankova, Moskva
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası