Bebeğin Rahme Tutunması Ne Zaman Olur

Geçen haftanın sonunda (döllenmeden sonra 6. gün) rahime tutunmaya başlayan embriyo, 4. haftanın sonuna kadar rahime yerleşmesini tamamlamış olacaktır.

Embriyo, geçen haftaki tüpteki yolculuğunda olduğu gibi bu haftada yerleşme sırasında kendini büyütecek ve değiştirecektir.

Bu haftadaki değişim daha karmaşıktır. 3. haftada kabaca şekillenen hücre yığını bu haftada farklılaşır. Bebeğin beslenmesini sağlayacak dış hücre kitlesi, anneye ait kılcal damarlarla etkileşirler ve anne ile bebek arasındaki ilk besin alışverişini başlatırlar.  Bebeği oluşturacak iç hücre kitlesi ise, yolk sak denilen beslenme kesesini, organların gelişimini sağlayacak üç ayrı tabakayı (endoderm, mezoderm, ektoderm) oluşturur ve bu yapı (embriyonik disk)  bebeğin ilk hali olarak tanımlanabilir.

Embriyo, rahim iç boşluğunda yaklaşık 2 gün serbest yüzdükten sonra yerleşme için, kanlanmanın çok iyi olduğu rahim arka duvarı üst kısımlarını daha fazla tercih eder.  Yerleşme, dış katmandaki özelleşmiş hücrelerin rahim iç tabakasını eritici ve kazıyıcı  etkisi ile gerçekleşir. Embriyo, eriyen bölgenin içine gömülür ve üstü rahim içi tabakasındaki hücrelerle  örtülür. Yerleşme döllenmeden sonraki günde tamamlanmış olur. Embriyo yerleşme aşamasında ihtiyaç duyduğu besinleri, eritici ve kazıyıcı özellikleri olan özelleşmiş hücrelerin oluşturduğu boşluklara dolan kan ve  salgılardan karşılar. Bazen bu boşluklardan rahim iç boşluğuna biraz kan sızar. “Yerleşme kanaması” denilen bu kanama,  sonraki adet dönemine denk gelebileceği için adet kanaması ile karıştırılabilir. Beslenme daha sonra yolk sak adını verdiğimiz beslenme kesesi  ile devam eder. Bu kese de görevini haftadan sonra plasentaya devreder.

Yerleşmenin 2. gününden itibaren (döllenmeden sonra ortalama 8. gün) hücre kitlesinin dış kısmındaki hücreler beta-hcg hormonu salgılamaya başlar. Tıbbi olarak gebeliğin ilk kanıtı olan bu hormon, gebeliğin devamını, adetle yumurtlamanın ise durmasını sağlar.

Bu haftanın sonunda adet kanamasını beklemekte olabilirsiniz. Adet gecikince kanda gebelik hormonu veya idrarda çubuk testi ile gebe olup olmadığınızı anlayabilirsiniz. Adetleriniz düzenli ve ortalama 28 günde bir oluyorsa,  adetiniz gecikmeden bile bu haftada gebelik hormonuna bakılarak gebelik tanısı alabilirsiniz. İdrar testi için ise âdetin gecikmesini beklemek daha doğru sonuç verecektir.

Gebeliklerin önemli bir kısmı farkına varılmadan yani adet gecikmesi henüz olmadan vücudunuz tarafından elenmektedir. Elenmeler (düşükler) genel olarak bu embriyoların döllenme  aşamasında kromozomal sayılarının ve yapılarının sağlıklı oluşmamasından kaynaklanır. Adet gecikmeden kandaki gebelik  hormonu düzeyi ölçülerek gebelik tespit edilirse, düşükle sonuçlanan bu gebeliklerin (kimyasal gebeliklerin) farkına varılabilir. Dolayısıyla hiç gebe kalmadığınızı söylüyorsanız  gebe kalmış, gebeliklerinizin olduğunu ama hiç düşük yapmadığınızı söylüyorsanız düşük yapmış olabilirsiniz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Embriyo Gelişimi ve Rahime Tutunma; Gebeliğin oluşması için beyin, yumurtalıklar, rahim ve vajinadan oluşan dört kompartımanın sağlıklı olması ve birbiriyle uyum içinde çalışması gerekir. Olgunlaştıktan sonra fallop tüplerine atılan kadın üreme hücresi olan yumurta, burada erkek üreme hücresi olan sperm ile döllenir.

Tek hücreli bir yapıya dönüşen döllenen yumurta bu aşamada zigot olarak adlandırılır. Baba adayından gelen 23 ve anne adayından gelen 23 kromozomdan meydana gelen zigot, hızlı bir şekilde bölünmeye başlar. Art arda gerçekleşen bölünme sayesinde zigot, 1. günün sonunda iki çekirdekli hücreye dönüşür.

2. günde dört ve 3. günde 8 hücreli yapıya dönüşen zigot; takip eden 5. ya da 6. günde blastokist olarak tanımlanır. Fallop tüplerinde gerçekleşen tüm bu olayların ardından blastokist rahme ulaşır.

Yumurtlama döneminde yumurtanın çatlayarak içinden çıktığı kese ya da tıp dilindeki adıyla yumurta folikülü, östrojen hormonu salınımını üstlenir.

Östrojen, olası gebelik oluşumuna karşı rahim içi duvarının her ay kalınlaşmasına yol açar. Rahme ulaşan blastokist, kalınlaşan rahim duvarında oluşan yeni damarlara tutunur.

Bu dönemde yerleşme olarak da tabir edilen durum gerçekleşir ve bazı anne adaylarında gebeliğin ilk belirtilerinden biri olan yerleşme kanaması görülebilir.

Blastokist, rahme tutunduktan sonra embriyo olarak tanımlanır. Yerleşmenin ardından 8 hafta boyunca bebek, embriyonik dönemde olur. Bu süreç boyunca hücreler kendi içlerinde ayrışır.

Embriyo gelişimi evreleri tamamlandıktan, yani döllenmeden 10 hafta sonra fetal dönem başlar. haftadan itibaren bebek fetüs olarak tanımlanır.

Yumurtanın döllenmesinden fetal döneme kadar geçen süre boyunca bebek, zigot, blastokist ve embriyo gibi farklı isimlerle tanımlansa da bu süreç boyunca yaygın olarak bebekten embriyo diye de bahsedilir.

Embriyo gelişimi ve rahime tutunma, hamilelik döneminin başlangıcında oluşan önemli aşamalardır. Embriyonun kalp atışı 6. haftada başlar. 9. haftada göz kapakları, kulakları ve ayak parmakları şekillenir.

Perdeli parmaklara sahip olan embriyonun fetüs olarak tanımlanmadan önceki son haftasında kemikleri sertleşmeye ve böbrekleri idrar üretmeye başlar.

Bu süreç içinde en büyük gelişim, embriyonun beyninde gerçekleşir. Embriyonun beyninde her dakikada yaklaşık bin yeni nöron oluşur. Sıklıkla sorulan &#;Embriyo gelişimi neden yavaşlar?&#; ya da &#;Embriyo gelişimi neden durur?&#; sorularından önce &#;Embriyo gelişimi hafta hafta nasıl olur? sorusunu yanıtlamak gerekir.

Embriyo Gelişimi ve Rahime Tutunma

Beyinde yer alan hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonlarının etkisiyle yumurtalık rezervinde bulunan yumurtaların bir kısmı olgunlaşır ve ardından içinde bulundukları folikülleri çatlatır. En sağlıklı olan yumurta, döllenmenin gerçekleşeceği fallop tüplerine atılır.

Kadın üreme hücresi olan yumurta, yaklaşık 24 saat kadar canlı kalabilirken, sperm hücresi kadın vücudunda gün kadar canlı kalabilir. Bu dönemde girilen cinsel ilişki sonucunda yumurtanın döllenmesiyle gebelik süreci başlar.

Ancak gebeliğin daha kolay ve doğru hesaplanabilmesi için son görülen adet (regl) kanamasının ilk günü, gebeliğin başlangıcı olarak kabul edilir.

Doğal yollardan gebelik sağlayamayan çiftlere uygulanan tüp bebek tedavisinde ise yumurta ve sperm laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllenir.

Bir tür hücre yumağı olarak tanımlanabilen zigot, döllenmenin ardından meydana gelir. Gebelik hesaplamasına göre 4. haftada veya döllenmeyi takip eden 2. haftanın sonunda döllenen yumurta, fallop tüplerinden rahme ulaşmış olur.

Farklı bir deyişle embriyo gelişimi hafta hafta incelendiğinde gebeliğin 4. haftasında embriyo meydana gelmiş olur ve bu hafta içinde embriyo ikiye ayrılır. Ayrılan parça, bebeğin ilerleyen haftalarda gelişimini sürdüreceği plasentayı oluşturur. 6. haftaya gelindiğinde bebek hızla büyümeye devam eder.

Farklı bir deyişle bebek 6. haftanın sonuna ulaştığında boyutu, 6. haftanın başına göre 3 kat artış olur. Bu hafta içinde embriyonun ilk kez kalp atışları duyulur. 7. haftada embriyonun yüz oluşumu hız kazanır. Ağız, kulak ve burun delikleri seçilebilir durumdadır.

Bebeğin ilk kez hareket ettiği bu haftanın ardından 8. haftaya gelindiğinde embriyo, son iki haftaya göre 4 kat büyümüş olur. Kalbi daha güçlü çarpmaya başlar ve göz kapakları oluşur. 9. haftada embriyonun bazı organları oluşmaya başlar. Bu hafta içinde bebeğin başı, vücudunun yarısı kadardır.

haftada embriyonun kemikleri sertleşmeye ve böbrekleri idrar üretmeye başlar. haftanın tamamlanmasının ardından embriyo, fetüs olarak adlandırılır. Embriyo gelişimi tüp bebek yönteminde de aynı şekildedir. Ancak bebeğin zigot ve blastokist aşamaları laboratuvar ortamında gerçekleşir.

Embriyo transferi olarak tanımlanan işlemin ardından embriyo, doğal yollardan elde edilen gebeliklerde olduğu gibi rahme tutunur ve normal gelişimini sürdürür.

Embriyo Gelişimi Neden Yavaşlar?

Embriyo gelişiminin yavaşlaması ya da tamamen durması, çoğunlukla genetik faktörlere bağlı olarak görülse de anne adayının 35 yaşından daha büyük olması, kaliteli yumurta sayısının azalmasına ve dolayısıyla oluşan embriyoda kromozomal defektlerin oluşmasına neden olabilir. Bu durum, genetik defektli bir bebeğin dünyaya gelmesini önleyen doğal savunma mekanizması olarak da düşünülebilir.

Anne ve baba adayından gelen 23&#;er kromozomun birleşmesi sırasında zigot olarak tanımlanan bebeğin, 4 ila 8 hücreli hâle gelmesiyle insan yaşamının ilk hücresi olarak tabir edilebilen embriyo genomu aktive olur. Bazı embriyolarda genom aktivasyonunun başarısız olması embriyo gelişiminin tamamen durmasına yol açabilir.

Embriyo Gelişimi Nerede Olur?

Döllenme ve ilk hücre bölünmeleri, rahim ile yumurtalıklar arasında bir tür kanal görevi gören fallop tüplerinde gerçekleşir. Blastokistin, rahme tutunmasının ardından bebek embriyo olarak tanımlanır.

Embriyo rahme yerleştikten sonra ikiye bölünerek bebeğin rahim içinde büyüyeceği plasenta oluşur. Dolayısıyla embriyo, rahimde bulunan plasentanın içinde gelişimini sürdürür. Gebelik planlayan kişilerin merak ettiği sorulardan bir kısmı da &#;Embriyo rahime kaç günde tutunur?&#; veya &#;Embriyo rahime ne zaman tutunur?&#; şeklindedir.

Embriyo Rahime Ne Zaman Tutunur?

Döllenmenin ardından meydana gelen zigot, hızla bölünür ve 5 ya da 6. günden itibaren blastokist olarak tanımlanır. Fallop tüplerinde gelişimi devam eden blastokist, rahme ulaşır ve gelişimini sürdürmek için ihtiyaç duyduğu kan damarlarından birine tutunur.

Tutunmanın ardından blastokist artık embriyo olarak tanımlanır ve gelecek 8 hafta embriyonik dönem olarak kabul edilir.

Embriyo rahime tutunurken belirtileri pek çok kişi tarafından fark edilmeyebilir. Bazı kişilerde oluşan implantasyon kanaması, gebeliğin ilk belirtileri arasında yer alır. Bu kanama, adet (regl) kanamasından çok daha az miktarda gerçekleşir. Kanama süresi kısa ve rengi normalden daha koyudur.

Embriyo Rahime Neden Tutunmaz?

Fallop tüplerinde sağlıklı bir şekilde gelişimini sürdüren embriyo, bazı durumlarda rahme tutunamaz. Gebeliğin sonlanmasına yol açan bu durum pek çok farklı sebepten dolayı oluşabilir.

Çoğunlukla rahim duvarı olarak bilinen endometriumun, östrojen hormon salınımına karşın tepkisiz kalması veya östrojen salınımının yetersiz olmasına bağlı olarak yeterince kalınlaşmamasından kaynaklanır.

Bazı vakalarda ise uterus kontürü olarak tanımlanan rahim boşluğu şeklinin tutunmaya uygun olmamasına bağlı olarak embriyo rahme tutunamayabilir.

Rahim içinde var olan fonksiyonel ve yapısal bozuklular, embriyonun rahme tutunmasına engel olabilir. Ayrıca polip ve miyom gibi iyi huylu tümörlerin varlığında da embriyo, rahme tutunamayabilir.

Embriyonun tutunmasına engel olan odağın saptanması için kapsamlı muayene ve farklı tetkiklerin yapılması gerekebilir. Sıklıkla sorulan &#;Embriyo rahime neden tutunmaz?&#; sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.

Anneden ve babadan gelen birer hücrenin birleşerek anne rahminde hayata tutunması tam anlamıyla mucizevi bir sürecin başlangıcıdır. Zigot denilen döllenmiş yumurta hücresinin embriyoya dönüşmesi ve anne rahmine yerleşmesi zaman alır ve pek çok anne adayı bu dönemde bazı belirtiler hissedebilir.

Sperm hücresinin yumurta hücresini ne zaman döllediği tam olarak belirlenemediği için doktorlar tarafından hamilelik regl kanamalarının başlangıcından itibaren hesaplanır.

Bebeğin yerleşmesine kadar geçen süreyi hafta hafta incelemek gerekirse;

1. Hafta

Henüz hamileliğin gerçekleşmediği, yumurta hücresinin gelişmeye başladığı dönemdir. Sağ ya da sol yumurtalıkta beyinden salgılanan hormonlarla birlikte bir yumurta hücresi olgunlaşmaya başlar. Bu süreci kadınlar her ay rutin olarak yaşadığı için herhangi bir fiziki hamilelik belirtisi gözlenmez.

Yumurta hücresinin ilk iki haftalık dönemi hamilelik açısından çok önemli olduğu için; hamile kalmak isteyen anne adayının bu süreçte sağlıklı beslenmesi ve folik asit alması çok önemlidir.

1. Hafta

Bu hafta içerisinde de hamileliği başlatacak olan yumurta hücrelerinin olgunlaşması hızlanarak devam eder. Anne adayı halen hamile değildir ve kan tahlillerinde hamilelik hormonlarına rastlanmaz.

Haftanın sonuna doğru yumurtalıklardan bir tanesinde, olgunlaşmış yumurtanın bulunduğu içi su dolu olan ve folikül adı verilen kesecik oluşur. Folikül keseciği hormonların yardımıyla çatlar ve fallop tüplerinin içerisine geçerek döllenmeye hazır hale gelir.

1. Hafta

Yaşam mucizesinin başladığı hafta olan 3. Hafta içerisinde olgunlaşmış yumurta ile sperm buluşur. Döllenme denilen bu buluşma annenin üreme organlarından biri olan fallop tüplerinde gerçekleşir.

Döllenme sonucu anne ve babanın özelliklerine sahip olan tek hücreli yapıya zigot denir. Zigot hızlı bir şekilde tüpler içerisinde bölünerek büyür, embriyoyu oluşturur ve tüplerin içinden rahme doğru ilerler. Tüpler embriyonun rahmin içerisine doğru hareket etmesini kolaylaştıracak yapıdadır. Nihayet 3. Haftanın sonuna doğru embriyo yaşamını sürdüreceği rahmin içine ulaşır.

1. Hafta
   
   Haftada rahme ulaşan embriyo kendine yerleşecek bir yer bulana kadar rahim duvarında ilerler. Adet döngüsünde rahmin en önemli görevi, oluşabilecek bir hamileliğe karşı kendini hazırlamaktır. Rahim duvarı 3 hafta boyunca embriyonun tutunabilmesi ve gelişmesi için uygun bir zemin hazırlar.

Rahim duvarı düzensiz bir yapıya sahiptir ve bazı bölümleri embriyonun yaşaması için daha elverişlidir. Yerleşme için embriyonun uygun bir yer bulması hamileliğin devamı için çok önemlidir.

Rahmin içinde kendine uygun bir yer bulan embriyo rahim duvarını kazıyarak uygun bir çukur oluşturur. Kazıma işlemi sırasında bazen kılcal damarlarda çatlamalar meydana gelir. Damarlardaki çatlaklar hamileliğin ilk ayında annenin az miktarda kanama görmesine sebep olur.

Not: Bu hafta içerisinde beynin oluşacağı bölüm ve sinirlerle birlikte, bebeğin içinde yaşayacağı amniyon sıvısı da oluşmaya başlar.

Yerleşme (implantasyon) Kanaması Nedir?

Hamilelik anneden gelen yumurtanın babadan gelen spermle follop tüplerinde birleşmesiyle başlar. Oluşan embriyo yaklaşık 7 ila 10 gün süren bir yolculuk sonunda anne rahmine ulaşır ve oraya yerleşir. Embriyo anne rahmine yerleşirken dokuları zedeler ve bir miktar vajinal kanama olmasına sebep olur. Bu kanamaya implantasyon yani yerleşme kanaması denir. Tüm gebeliklerde görülmez ve kanama gebelik için bir risk oluşturmaz. Halk arasında üstüne görme de denilen yerleşme kanamaları; genellikle lekelenme şeklinde, kısa süren ve ağrısız kanamalardır.

Yerleşme kanaması normal adet dönemine yakın bir zamanda görülür ve bu süreçten sonra regl kanaması olmaz. Genellikle günden fazla sürmeyen yerleşme kanaması daha uzun bir süre devam ediyorsa ve anneyi rahatsız edici bir durum söz konusuysa doğum uzmanına gitmek anne ve bebeğin sağlığı açısından en doğru yaklaşım olacaktır.

Yerleşme kanamaları hem hamileliği beklemeyen hem de hamile kalmayı düşünen pek çok kadını endişelendirebilir. Çocuk istemediği halde hamile kalan ve regl döneminden önce kanama yaşayan kadınlar, gebelik testleri için de erken bir dönem olduğu için herhangi bir hastalıktan şüphe edebilirler. Hamilelik bekleyen annelerde bebeklerini düşürmüş olabilecekleri korkusunu yaşayabilirler.

Adet kanaması ile de zaman zaman karıştırılabilen yerleşme kanamalarının belli başlı özellikleri vardır.

• Rengi pembe ya da açık kahverengi olabilir,
• Genellikle ağrı ya da kramp hissedilmez,
• Az miktarda olur, gün sürebilir. Bazen de tek seferlik bir lekelenme şeklinde görülebilir.
• Vücut ısısında bir miktar artış yaşanabilir.
• Bazı anne adaylarında iştahsızlık, halsizlik ve kabızlık problemleri de gözlenebilir.

Yerleşme kanaması her annede görülmez ve belirtilerin bazıları hissedilmeyecek kadar az olabilir.

Bebeğin Yerleştiği Kan ve İdrar Testlerinde Kaçıncı Haftada Belirlenebilir?

Bebek 4. Haftada rahme yerleşir ancak testlerde ve ultrason görüntülerinde hamileliğin tespit edilebilmesi için belirli bir sürenin geçmesi gerekir. Olgunlaşmış yumurtanın döllenerek bölünmeye başlaması her hamilelikte farklı zamanlarda gerçekleşir. Bu sebeple hamileliğin belirlendiği zamanlarda farklılıklar gösterir.

Gebeliğin fiziki ilk belirtisi adet gecikmesidir. Daha önce hissedilen yorgunluk, sinirli olma, hafif kasık ağrıları gibi belirtiler regl kanamalarının da belirtisi olduğu için hamilelik belirtileriyle karıştırılabilir. Eczaneden alınan hamilelik testlerini yaptırmak için en uygun zaman adet gecikmesinden sonraki ilk haftadır. Adet düzensizliği yaşayan anne adaylarında kan testi yaptırmak daha doğru bir sonuç verecektir.

Hamilelik ilk olarak kan testlerinde belirlenir. Embriyonun rahme yerleşmesinden gün sonra yani adet olma gününüze yakın bir zamanda kan testleri pozitif çıkar.

İdrar testleri kan testlerine göre daha geç sonuç vermektedir. Regl dönemine birkaç gün kala yapılan idrar testi %50 doğru sonuç verirken, bir hafta sonra yapılan test %90’nın üzerinde doğru sonuç vermektedir.

Yerleşmenin Ultrason Cihazlarıyla Görülmesi

Bebeğin rahme yerleşmiş olduğu kanda tespit edilse bile ultrasonda gebelik kesesinin görülmesi için en az 4,5- 5. Haftanın beklenmesi gerekir. Görüntüleme vajinal ultrasonda daha erken yapılabilmektedir. Karından yapılan ultrasonda ise funduszeue.infoa daha net bir görüntüleme sağlanır.

Bebeğinizin anne rahmindeki sıcacık, güvenli yuvasına yerleşip yaşam yolculuğuna başlamasıyla birlikte, anne ve baba olarak sizin de bu yolculukta üzerinize düşen bazı sorumluluklarınız olacaktır. Anne olarak sizin sağlıklı beslenmeniz, uyku düzeninize dikkat etmeniz ve özellikle ilk aylarda yorucu işlerden uzak durmanız bebeğinizin rahim duvarına tutunmasını kolaylaştıracaktır. Hamilelik süreci tüm zorluklarına rağmen eşsiz ve unutulmaz bir dönemdir. Eşlerin birbirine destek olması, olumlu olumsuz tüm duygularını paylaşması; annenin sağlıklı bir hamilelik geçirilmesine yardımcı olurken aynı zamanda yaşanacak dokuz aylık zamanı unutulmaz anılara dönüştürecektir.

Hamilelik belirtilerinin detaylıca incelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz: funduszeue.info