bebekken konuşan 3 kişi / Erken Yürüyen ve Erken Konuşan Çocuklar Üstün Yetenekli mi Olur? | seafoodplus.info

Bebekken Konuşan 3 Kişi

bebekken konuşan 3 kişi

عن أبي هريرة رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: «لم يتكلَّم في المهد إلا ثلاثة: عيسى ابن مريم، وصاحب جرَيج، وكان جُريج رجلًا عابِدا، فاتخذ صَوْمَعَة فكان فيها، فأتته أمه وهو يصلي، فقالت: يا جريج، فقال: يا رَبِّ أُمِّي وصلاتي فأقبل على صلاته فانْصَرفت. فلمَّا كان من الغَدِ أتَتْهُ وهو يصلي، فقالت: يا جُريج، فقال: أي رَبِّ أمِّي وصلاتي، فأقبل على صلاته، فلمَّا كان من الغَدِ أتَتْهُ وهو يصلي، فقالت: يا جُريج، فقال: أي رَبِّ أمِّي وصلاتي، فأقبل على صلاته، فقالت: اللَّهُمَّ لاَ تُمِتْهُ حتى يَنظر إلى وجوه المُومِسَاتِ. فتذاكر بَنُو إسرائيل جُريجا وعبادته، وكانت امرأة بَغِيٌّ يُتَمَثَّلُ بحُسنها، فقالت: إن شِئتم لأَفْتِنَنَّهُ، فتَعرَّضت له، فلم يَلتَفت إليها، فأتت راعِيا كان يَأوِي إلى صَوْمَعَتِهِ، فَأَمْكَنَتْه من نَفسِها فوقع عليها، فحملت، فلمَّا ولدت، قالت: هو من جُريج، فَأتَوْهُ فَاسْتَنْزَلُوهُ وهدَمُوا صَومَعتَه، وجَعَلوا يَضربونه، فقال: ما شَأنُكم؟ قالوا: زَنَيْتَ بهذه البَغِيِّ فولَدَت منك. قال: أين الصَّبي؟ فجاؤَوا به فقال: دَعوني حتى أُصلَّي، فصلَّى فلمَّا انْصرف أتى الصَّبي فَطَعن في بَطنه، وقال: يا غُلام مَنْ أبوك؟ قال: فلانٌ الراعي، فأقبلوا على جُريج يقبلونه ويَتمسَّحون به، وقالوا: نَبْنِي لك صَوْمَعَتَكَ من ذهب. قال: لا، أعِيدُوها من طين كما كانت، ففعلوا. وبينا صبي يَرضع من أُمِّهِ فمرَّ رجل راكب على دابة فَارِهة وَشَارَةٍ حسَنَة، فقالت أمه: اللهم اجعل ابْني مثل هذا، فَترك الثَّدْي وأقْبَلَ إليه فنَظَر إليه، فقال: اللَّهم لا تجعلني مثْلَه، ثم أقْبَلَ على ثَدْيه فجعل يَرتضع»، فكأني أنظر إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو يَحكي ارتْضَاعه بِأصْبَعِهِ السَّبَّابَة في فِيه، فجعل يَمُصُّهَا، قال:«ومَرُّوا بجارية وهم يَضْرِبُونها، ويقولون: زَنَيْتِ سَرقت، وهي تقول: حَسبي الله ونعم الوكيل. فقالت أمه: اللَّهم لا تجعل ابني مِثلها، فترك الرَّضاع ونظر إليها، فقال: اللَّهم اجعلني مِثْلَها، فَهُنَالك تَرَاجَعَا الحديث، فقالت: مرَّ رجلٌ حَسَنُ الهَيْئَةِ ، فقلت: اللَّهم اجعل ابْنِي مِثْلَه، فقلت: اللَّهم لا تَجْعَلْنِي مِثْله، ومَرُّوا بهذه الأَمَة وهم يَضربونها ويقولون: زَنَيْتِ سَرقت، فقلت: اللَّهم لا تجعل ابني مِثلها، فقلت: اللَّهم اجعلني مِثلها؟! قال: إن ذلك الرَّجُل كان جبَّارا، فقلت: اللَّهم لا تجعلني مِثْله، وإن هذه يقولون: زَنَيْتِ، ولم تَزْنِ وسَرقْتِ، ولم تَسْرِقْ، فقلت: اللَّهم اجْعَلْنِي مِثْلَهَا».
[صحيح] - [متفق عليه]
المزيــد

Ebu Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “Üç kişiden başka beşikte konuşan (bebek) olmamıştır! (Beşikte konuşanların birincisi) Meryem oğlu İsa -aleyhisselam-’dır. Beşikte konuşanların ikincisi ise Cureyc'e nispet edilen çocuktur. Cureyc ibadete düşkün bir kimseydi. Cureyc kendisine bir manastır yaptı ve bir gün manastırda namaz kılarken annesi gelip, Ey Cureyc! diye seslendi. Cureyc kendi kendine: –Ey Rabbim! Anneme cevap mı versem yoksa namaza mı devam etsem diyerek namazına devam etti. Annesi de dönüp gitti. Ertesi gün namaz kılarken annesi yine geldi ve Ey Cureyc! diye seslendi. Cureyc yine kendi kendine: –Ey Rabbim! Anneme cevap mı versem yoksa namaza mı devam etsem diyerek namazına devam etti. Annesi de dönüp gitti. Ertesi gün namaz kılarken annesi yine geldi ve Ey Cureyc! diye seslendi. Cureyc yine kendi kendine: –Ey Rabbim! Anneme cevap mı versem yoksa namaza mı devam etsem diyerek namazına devam etti. Bunun üzerine annesi: –Ey Allahım! Fahişe kadınların yüzlerine baktırmadıkça Cureyc’in canını alma! dedi. Bir gün İsrailoğulları birbirlerine Cureyc’i ve ibadete düşkünlüğü hakkında konuşuyorlardı. Güzelliğiyle meşhur fahişe bir kadın da oradaydı. O fahişe kadın, İsrailoğullarına: –Eğer siz isterseniz, ben onu sizin için muhakkak fitneye (yani zinaya) düşürürüm dedi. Bu fahişe kadın kendisini Cureyc’e arz edip (cinsel ilişkiye girmek) istedi. Fakat Cureyc o fahişe kadına iltifat edip dönüp bakmadı bile. Sonra bu fahişe kadın, Cureyc’in manastırında kalan bir çobana geldi ve onunla cinsel ilişkiye girdi. Buna müteakiben çobandan hamile kaldı. Çocuğunu dünyaya getirince, çocuğun Cureyc’ten olduğunu söyledi. Bunun üzerine halk, Cureyc’in yanına varıp onu aşağı indirdiler ve manastırını yıkıp Cureyc’i dövmeye başladılar. Cureyc onlara: –Ne yapıyorsunuz? diye sordu. Onlar da Cureyc’e: –Sen, bu fahişe kadınla zina ettin ve o da senden bir çocuk doğurdu, dediler. Cureyc: –Çocuk nerededir? diye sordu. Onlar çocuğu Cureyc’e getirdiler. Cureyc: –Bırakın beni de namaz kılayım! dedi. Buna müteakiben namazı kılıp bitirince çocuğun yanına gelip karnına dürttü ve: –Ey çocuk! Senin baban kimdir? diye sordu. Çocuk da: –Babam falan çobandır, diye cevap verdi. Bunun üzerine halk, Cureyc’e dönerek onu öpmeye ve okşamaya başladılar. İsrailoğulları Cureyc’e: –Sana altından bir manastır yapacağız, dediler. Cureyc ise onlara: –Hayır, manastırı önceden olduğu gibi çamurdan yapın! dedi. İsrailoğulları da öylece yaptılar. (Beşikte konuşanların üçüncüsüne gelince) Çocuğun biri günün birinde annesini emerken asil bir ata binmiş çok güzel elbiseler giyinmiş bir adam oradan geçti. Çocuğun annesi: –Ey Allah'ım! Benim çocuğumu da onun gibi yap! dedi. Çocuk annesinin memesini bıraktı, o adama doğru döndü ve ona bakarak: –Ey Allah'ım! Beni onun gibi yapma! dedi ve sonra tekrar annesinin memesine dönüp emmeye başladı. Ebu Hureyre -radıyallahu anh- şöyle dedi: Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bunu bize anlatırken şehadet parmağını ağzına koyup onu emmeye başlayarak çocuğun emişini temsil edişi hâlâ gözümün önündedir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sözüne şöyle devam etti: Sonra o, çocuğu emziren kadının yanından bir cariye geçirdiler ki o cariyeyi götürenler, onu hem dövüyorlar hem de: –Sen zina ettin! Sen hırsızlık yaptın! diye söyleniyorlardı. O cariye ise: –Allah bana yeter! O ne güzel vekildir! diyordu. Çocuğun annesi: –Ey Allah'ım! Benim çocuğumu onun gibi yapma! dedi. Çocuk yine annesinin memesini bıraktı da o cariyeye baktı ve: –Ey Allah'ım! Beni onun gibi yap! dedi. Bundan sonra, anne ile çocuk, karşılıklı konuşmaya başladılar. Çocuğun annesi: –(Ey oğlum! Sütüm) boğazına dursun! –Yakışıklı bir adam geçti, onu görünce ben: –Ey Allah'ım! Benim çocuğumu da onun gibi yap! dedim. Sen ise: –Ey Allah'ım! Beni onun gibi yapma! dedin! Sonra şu cariyeyi döverek ve: –Sen zina ettin! Sen hırsızlık yaptın! diye diye yanımızdan geçirdiler. Bunu üzerine ben: –Ey Allah'ım! Benim çocuğumu onun gibi yapma! dedim. Sen ise: –Ey Allah'ım! Beni onun gibi yap! dedin! (Çocuk annesine) şöyle dedi: –Kuşkusuz ki o adam kibirli, zalim biri idi. Ben de: –Ey Allah'ım! Beni onun gibi yapma! dedim. –Ve şüphesiz şu kadın ki; zina etmediği halde, zina ettin! Hırsızlık yapmadığı halde, hırsızlık yaptın! diyorlardı. Ben de: Ey Allah'ım! Beni onun gibi yap! dedim."
[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh]

Şerh

Müellif –Allah ona rahmet etsin- Ebu Hureyre -radıyallahu anh-'ın Peygamber efendimiz –sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivayet ettiği hadiste Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve selem-'in şöyle buyurduğunu zikretmiştir: Üç kişiden başka beşikte konuşan olmamıştır. Birincisi: Meryem oğlu İsa –sallallahu aleyhi ve sellem-'dir. Meryem oğlu İsa Allah Azze ve Celle’nin mucizelerinden olup, beşikteyken konuşmuştur. İkincisi: Cureyc’e nispet edilen çocuktur. Cureyc ibadete düşkün bir kimseydi. Allah Azze ve Celle onu kendisine atmak istedikleri töhmetten temize çıkarmıştır. Bu mucizeyi onun kerameti olarak göstermiş ve beşikteki çocuğun konuşmasını sağlayarak ona atılan iftiradan onu temizlemiştir. Üçüncü olarak beşikte konuşan çocuk ise; güzel ve yetenekli bir ata binmiş, iyi giyinmiş ve yakışıklı bir adam oradan geçince annesini emen çocuktur. Allah Rasûlü –sallallahu aleyhi ve sellem- annesinin memesini emen çocuğun durumunu temsil ederken işaret parmağını ağzına alıp onu emerek hakikatte nasıl olduğunu anlatmıştır. Çocuk: Ey Allahım! Beni onun gibi yapma! dedi. Sonra o, çocuğu emziren kadının yanından bir cariye geçirdiler ki o cariyeyi götürenler, onu hem dövüyorlar hem de: Sen zina ettin! Sen hırsızlık yaptın! diye söyleniyorlardı. O cariye ise: Allah bana yeter! O ne güzel vekildir! diyordu. Çocuğun annesi Çocuğunu emzirirken Ey Allahım! Benim çocuğumu onun gibi yapma! Dedi. Çocuk yine annesinin memesini bıraktı da o cariyeye baktı ve Ey Allah'ım! Beni onun gibi yap! dedi. Annesiyle karşılıklı konuşmaya başladılar. Annesi yakışıklı bir adamın yanından geçtim ya da o benim yanımdan geçti, onu görünce ben: Ey Allah'ım! Benim çocuğumu da onun gibi yap! dedim, sen ise: Ey Allah'ım! Beni onun gibi yapma! dedin. Çocuk ise evet dedi. Kuşkusuz o adam kibirli, zalim biri idi. Ben de: Ey Allah'ım! Beni onun gibi yapma! dedim. Şüphesiz o kadına gelince; zina etmediği halde, zina ettin! Hırsızlık yapmadığı halde, hırsızlık yaptın! diyorlardı. O, ise Allah bana yeter! O ne güzel vekildir! diyordu. Ben de: Ey Allah'ım! Beni onun gibi yap! dedim. Yani işimi Allah’a döndürerek zinadan ve hırsızlıktan beni temiz kıl anlamındadır. Kadının şu sözünde olduğu gibi; Allah bana yeter! O ne güzel vekildir.

Tercüme:İngilizceFransızcaİspanyolcaUrducaEndonezceBoşnakçaBengalceÇinceFarsçaTagalogHintliVietnamHausa

Tercümeleri Görüntüle

Daha Fazla
  • Hadis: Bir gün Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi.
  • Hadis: «Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle sakınınız, bir şeyi emrettiğimde de onu, gücünüz yettiği ölçüde yerine getiriniz. Sizden önceki ümmetleri çok sual sormaları ve peygamberlerine muhalefet etmeleri helâk etti.»
  • Hadis: «Ey Kullarım! Ben zulmü nefsime haram kıldım ve sizi aranızda da haram kıldım. Birbirinize zulmetmeyiniz. Ey kullarım! Hepiniz dalalettesiniz, ancak benim hidayet ettiğim müstesna. Benden hidayet isteyiniz, sizi hidayet edeyim.»
  • Hadis: ‘’Allah Teâlâ, zalime vakit verir, bir kerede ansızın onu yakaladı mı, artık bırakmaz (onun için kurtuluş yoktur).’’
  • Hadis: "İsrâîloğulları peygamberler tarafından idare ediliyordu. Ne zaman bir peygamber ölse, onun yerine başka bir peygamber geçerdi. Şüphesiz ki benden sonra peygamber yoktur. Fakat bir çok halife olacaktır.
  • Hadis: «Ey Ebû Bekr! Üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında ne düşünüyorsun?»
  • Hadis: «Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan koparak aşağı yuvarlanan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine: İşlediğiniz salih amelleri vesile kılarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan hiçbir şey kurtaramaz, dediler.»

Beşikte iken konuşan çocuklar

Beşikte iken konuşan çocuklar

M.Ş.Y.

Beşikte iken konuşan insanların sayısı belli midir?

Kesin belli değildir. Beşikte iken konuşanlardan bazıları şunlardır:

1- Muhammed aleyhisselam doğunca, secdeye kapanıp, (La ilahe illAllah, inni resulullah) = (Allah&#;tan başka İlah yoktur, elbette ben Allah&#;ın Resulüyüm) demiştir. (Şevahid-ün-nübüvve)

2- Yahya aleyhisselam, beşikte iken, yeni doğan Hazret-i İsa&#;ya, (Sen, Allah&#;ın kulu ve Resulüsün) diyerek onun Peygamberliğini tasdik etmiştir. (İ. Süyuti)

3- İsa aleyhisselamın konuştuğu Kur&#;an-ı kerimde mealen şöyle bildiriliyor:

(Meryem, İsa&#;yı doğurup kucağında getirince, ona, Çok garip bir iş yapmışsın, baban kötü, annen iffetsiz değildi dediler. Meryem, [sormaları için] çocuğu gösterince, ona, Biz çocukla nasıl konuşuruz dediler. Çocuk dedi ki, Ben Allah&#;ın kuluyum, O bana kitap verdi ve beni Peygamber yaptı. Bana namazı ve zekatı emretti. ) [Meryem ]

4- Hazret-i İbrahim, doğunca, (La ilahe illAllah&#;) dedi. (Ruh-ül-beyan)

5- Hazret-i Meryem de, beşikte iken konuştu. Hiçbir kadından süt emmedi. Allahü teâlânın gönderdiği rızıklarla beslendi. (Beydavi)

6- Kötü bir kadın, doğurduğu çocuğun babasının, Cüreyc olduğunu söyler. Halk ayaklanır ve Cüreycin ibadetgahını yıkarlar. Kendisini ararken, Cüreyc namaz kılıp Allah&#;tan kurtulması için dua eder. Sonra çocuğun yanına gelir. Çocuk, babasının bir çoban olduğunu söyleyince, oradakiler, yaptıkları zulümden dolayı Cüreycden özür dilediler. (Buhari)

7- Yusuf aleyhisselama iftira edilince, Zeliha&#;nın akrabasından bir bebek, (Yusuf&#;un gömleği önünden yırtılmışsa kadın doğru söylüyor, Yusuf yalancıdır. Gömleği arkadan yırtılmışsa, Yusuf doğru söylüyor, kadın yalancıdır) dedi.

[Bu hususta Yusuf suresinin 26 ve âyet-i kerimelerinde bilgi vardır. Hazret-i Yusuf&#;un mucizesi ile bebek konuşunca, kadının yalanı meydana çıktı.]

8- Zalim ve kâfir bir hükümdar, ilahlık davası güdüyordu. Kendini ilah kabul etmeyenleri ve Allah&#;a iman edenleri ateşe atıyordu. Ateşe atma sırası, kucağında çocuğu bulunan bir kadına geldi. Kadın, ateşe girmek istemeyince, bebeği, (Anne sabret, sen hak din üzeresin) dedi. (Müslim)

9- İsrail oğullarından bir kadın, oğlunu emzirirken, yakışıklı ve heybetli bir genç adam, atı ile oradan geçiyordu. Kadın, (Ya Rabbi, şu bebeğimi de, böyle yakışıklı ve heybetli kıl) diye dua ederken, bebek, emmeyi bırakıp, Ya Rabbi, beni onun gibi yapma dedi. Daha sonra oradan zavallı bir cariye geçiyordu. İnsanlar, ona kötü laf söyleyerek hakaret ediyorlardı. Kadın, (Ya Rabbi, şu bebeğimi, bu cariye gibi yapma) diye dua etti. Bebek, yine emmeyi bırakıp, Ya Rabbi, beni onun gibi yap dedi. Bebeğin bu konuşmalarına şaşıran anne, bebeğine, niye böyle söylediğini sordu. Bebek, O atlı, zalim biridir. Bu cariye ise, iftiraya uğrayan suçsuz bir mazlumdur dedi. (Buhari)

Allah&#;a iman etmiş bir kadın, Firavun&#;un kızının başını tararken, tarak yere düştü. Alırken, Bismillah dedi. Firavunun kızı, (Yoksa senin, babamdan başka Rabbin mi var) dedi. Kadın, (Herkesin Rabbi Allah&#;tır) dedi. Firavunun kızı, durumu babasına haber verdi. Firavun, kadının inancından dönmesini istedi. Kadın, kabul etmedi. Kadını ateşte kızdırılmış bir heykelin içine koyarak öldürecekleri zaman, kadın, girmemek için diretti. Kucağındaki bebeği, (Anne, korkma, sen hak din üzeresin) dedi. (Hakim)

Yemameli bir zat, çocuğu ile birlikte Resul-i ekremin huzuruna gelmişti. Peygamber efendimiz, çocuğa, (Ben kimim) dedi. Çocuk da, (Sen Resulullahsın) dedi. Peygamber efendimiz çocuğu severek ona, Mübarekül-Yemame adını verdi. (Mevahib-i Ledünniyye)

Nuh aleyhisselam, mağarada doğmuştur. Annesi mağaradan onu çıkarırken, (Yavrumun hali ne olacak) diye söylendi. Hazret-i Nuh, (Anne korkma, hiçbir kimse bana zarar veremez. Allah beni yarattığı gibi korur) dedi. (Ruh-ül-beyan)

Bir kahin, Firavun&#;a, (İsrail oğullarından bir çocuk doğacak ve senin devletin yok olacak) dedi. Firavun, bunun üzerine, Beni İsrail&#;den doğan erkek çocukları öldürtmeye başlamıştı. Cellatlar her evi basıyor, yeni doğmuş çocuk görünce, hemen öldürüyorlardı. Bu sırada Hazret-i Musa doğdu. Çok geçmeden Firavun&#;un cellatları evi bastılar. Hazret-i Musa&#;nın annesi, çocuğu fırının içine sakladı. Hazret-i Musa&#;nın ablası, durumu bilmediği için fırını yakmıştı. Annesi, cellatlar gidince, çocuğu almak için geldiğinde, fırın yanmakta idi. (Eyvah, evladım yandı) diye feryat ederken, fırın içinden Hazret-i Musa, (Anne üzülme, Allah beni korudu) dedi. Annesi elini fırına sokup oğlunu çıkardı. (Ruh-ül beyan)

Allahü teâlâ her şeye kadirdir. (Şura 9)

Hazret-i Yusuf da, annesinin karnında iken, (Uzun bir müddet, babamdan ayrı kalacağım) dedi. (Ruh-ül-beyan c.4, s)


Yanıt: Beşikte iken konuşan çocuklar

mumsema
BEŞİKTE KONUŞANLARIN KISSASI

ـ ـ1ـ عن أبِي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسول اللّهِ #: لَمْ يَتَكَلّمْ في الْمَهْدِ إَّ ثَثَةٌ: عِيسى ابْنُ مَرْيَمَ عَلَيْهِمَا السَّمُ. وَصَاحِبُ جُرَيْجٍ، وَكَانَ جُرَيْجٌ رَجًُ عَابِداً فَاتَّخَذَ صَوْمَعَةً، فَكَانَ فيهَا فَأتَتْهُ
أُمُّهُ، وَهُوَ يُصَلي. فَقَالَتْ: يَا جُرَيْجُ! فقَالَ: اللّهُمَّ أُمِّي وَصََتِي. فَأقْبَلَ عَلى صََتِهِ. فقَالَتْ بَعْدَ ثَالِثِ يََومٍ في ثَالِثِ مَرَّةٍ: اللّهُمَّ َ تُمِتْهُ حَتّى يَنْظُرَ في وُجُوهِ الْمُومِسَات، فَتَذَاكَرَ بَنُو إسْرائِيلَ جُرَيْجاً وَعِبَادَتَهُ، وَكانَتْ إمْرَأةٌ بُغِيٌّ يُتَمَثَّلُ بِهَا. فَقَالَتْ: إنْ شِئْتُمْ &#;فْتِنَنْهُ. فَتَعَرَّضَتْ لَهُ، فَلَمْ يَلْتَفِتْ إلَيْهَا. فأتَتْ رَاعِياً كَانَ يَأوِي الى صَوْمَعَتِهِ، فأمْكَنَتْهُ مِنْ نَفْسِهَا. فَوَقَعَ عَلَيهاَ، فَحَمَلَتْ فَلَمَّا وَلَدَتْ قَالَتْ: هُوَ مِنْ جُرَيْجٍ. فَأتَوْهُ فَأنْزَلُوهُ مِنْ صَوْمَعَتِهِ وَهَدَمُوهَا، وَجَعَلُوا يَضْرِبُونَهُ. فقَالَ: مَا شَأنُكُمْ؟ قَالُوا: زَنَيْتَ بهذِهِ الْبَغْيِّ فَوَلَدَتْ مِنْكَ. فقَالَ: أيْنَ الصَّبِيُّ؟ فَجَاءُوا بِِهِ. فقَالَ: دَعُونِي حَتّى أُصَلِّيَ فَصَلّى، فَلَمَّا انْصَرفَ أتَى الصَّبِيَّ. فَطَعَنَ في بَطْنِهِ وَقَالَ: يَا غَُمُ مَنْ أبُوكَ؟ فقَالَ: فَُنٌ الرَّاعِي. فأقْبَلُوا عَلى جُرَيْجٍ يُقَبِّلُونَهُ وَيَتَمَسَّحُونَ بِهِ، وَقَالُوا: نَبْنِي صَوْمَعَتَكَ مِنْ ذَهَبٍ. قَالَ: َ. أعِيدُوهَا مِنْ لَبَنٍ كَمَا كَانَتْ فَفَعَلُوا وَبَيْنَا صَبِيٌّ يَرْضَعُ مِنْ أُمِّهِ مَرَّ رَجُلٌ عَلى دَابَةٍ فَارِهَةٍ وَشَارَةٍ حَسَنَةٍ. فَقَالَتْ الْمَرأةُ: اللّهُمَّ اِجْعَلْ إبْنِي مِثْلَ هذَا فَتَرَكَ الْثَدْيَ، وَأقْبَلَ يَنْظُرُ إلَيْهِ وَقَالَ: اللَّهُمَّ َ تَجْعَلْنِى مِثْلَهُ. ثُمَّ أقْبَلَ عَلى ثَدْيِهِ وَجَعَلَ يَرْتَضِعُ. قَالَ: فَكأنِّي أنْظُرُ الى رَسُولِ اللّهِ # وَهُوَ يُحْكِي اِرْتِضَاعَهُ بِإصْبَعِهِ السَّبَّابَةِ في فِيهِ يَمَصُّهَا، وَمَرُّوا بِجَارِيَةٍ يَضْرِبُونَهَا وَيَقُولُونَ زَنَيْتِ، سَرَقْتِ؛ وَهِيَ تَقُولُ: حَسْبِيَ اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ. فَقَالَتْ أُمُّهُ: َ تَجْعَلْ اِبْنِي مِثْلَهَا. فَتَرَكَ الرَّضَاعَ، وَنَظَرَ إلَيْهَا. وَقَالَ: اللّهُمَّ
اجْعَلْنِي مِثْلَهَا. فَهُنَالِكَ تَرَاجَعَا الْحَدِيثَ. فَقَالَ: مَرَّ رَجُلٌ حَسَنٌ الْهَيْئَةِ، فَقُلْتِ: اللّهُمَّ اجْعَلِ ابْنِي مِثْلَهُ، فَقُلْتُ: اللّهُمَّ َ تَجْعَلْنِي مِثْلَهُ. وَمَرُّوا بِهذِهِ ا&#;مةِ يَضْرِبُونَهَا ويَقُولُونَ: زَنَيْتِ، سَرَقْتِ. فَقُلْتِ: اللّهُمَّ َ تَجْعَلْ اِبْنِي مِثْلَهَا. فَقُلْتُ: اللّهُمَّ اجْعَلْنِي مِثْلَهَا. فقَالَ: إنَّ ذَلِكَ الرَّجُلَ كَانَ جَبَّاراً. فَقُلْتُ: اللّهُمَّ َ تَجْعَلْنِي مِثْلَهُ. وَإنَّ هذِِهِ يَقُولُونَ لَهَا زَنَيْتِ، سَرَقْتِ وَلَمْ تَزْنِ وَلَمْ تَسْرِقْ. فَقُلْتُ اللّهُمّ اجْعَلْنِي مِثْلَهَا[. أخرجه الشيخان وهذا لفظ مسلم.و»المومساتُ« هي جمع مومسة وهي الفاجرة، والمياميس مثله. و»البَغيُّ« الزانية.و»يُتَمَثلُ بِحُسنَها« أي يعجب به فيقال لكل من يستحسن: هذا مثل فنة في الحسن.و»الشَّارةُ الحسنةُ« جمال الظاهر في الهيئة والملبس والمركب ونحو ذلك.و»الجَبَّار« العاتي المتكبر القاهر للناس، واللّه أعلم .

1. ()- Hz. Ebu Hureyre (radıyAllahu anh) anlatıyor: &#;Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: &#;Üç kişi dışında hiç kimse beşikte iken konuşmamıştır. Bunlar: Hz. İsa İbnu Meryem aleyhima&#;sselam, Cüreyc&#;in arkadaşı.
Cüreyc, kendini ibadete vermiş abid bir kuldu. Bir manastıra çekilmiş orada ibadetle meşguldu. Derken bir gün annesi yanına geldi, o namaz kılıyordu.
&#;Ey Cüreyc! [Yanıma gel, seninle konuşacağım! Ben annenim]&#; diye seslendi. Cüreyc:
&#;Allahım! Annem ve namazım (hangisini tercih edeyim?)&#; diye düşündü). Namazına devama karar verdi.
Annesi çağırmasını [her defasında üç kere olmak üzere] üç gün tekrarladı. (Cevap alamayınca) üçüncü çağırmanın sonunda:
&#;Allahım, kötü kadınların yüzünü göstermedikçe canını alma!&#; diye bedduada bulundu. Benî İsrail, aralarında Cüreyc ve onun ibadetini konuşuyorlardı. O diyarda güzelliğiyle herkesin dilinde olan zaniye bir kadın vardı.
&#;Dilerseniz ben onu fitneye atarım&#; dedi. Gidip Cüreyc&#;e sataştı. Ancak Cüreyc ona iltifat etmedi.
Kadın bir çobana gitti. Bu çoban Cüreyc&#;in manastırı(nın dibi)nde barınak bulmuş birisiydi. Kadın onunla zina yaptı ve hamile kaldı. Çocuğu doğurunca:
&#;Bu çocuk Cüreyc&#;ten&#; dedi. Halk (öfkeyle) gelip Cüreyc&#;i manastırından çıkarıp manastırı yıktılar, [hakaretler ettiler], kendisini de dövmeye başladılar, (linç edeceklerdi). Cüreyc onlara:
&#;Derdiniz ne?&#; diye sordu.
&#;Şu fahişe ile zina yaptın ve senden bir çocuk doğurdu!&#; dediler. Cüreyc:
&#;Çocuk nerede, (getirin bana?)&#; dedi. Halk çocuğu ona getirdi. Cüreyc:
&#;Bırakın beni namazımı kılayım!&#; dedi. Bıraktılar ve namazını kıldı. Namazı bitince çocuğun yanına gitti, karnına dürttü ve:
&#;Ey çocuk! Baban kim?&#; diye sordu. Çocuk: &#;Falanca çoban!&#; dedi. Bunun üzerine halk Cüreyc&#;e gelip onu öpüp okşadı ve: &#;Senin manastırını altından yapacağız!&#; dedi. Cüreyc ise:
&#;Hayır! Eskiden olduğu gibi kerpiçten yapın!&#; dedi. Onlar da yaptılar.
(Üçüncüsü): Bir zamanlar bir çocuk annesini emiyordu. Oradan şahlanmış bir at üzerinde kılık kıyafeti güzel bir adam geçti. Onu gören kadın:
&#;Allah&#;ım şu oğlumu bunun gibi yap!&#; diye dua etti. Çocuk memeyi bırakarak adama doğru yönelip baktı ve:
&#;Allahım beni bunun gibi yapma!&#; diye dua etti. Sonra tekrar memesine dönüp emmeye başladı.
&#;Ebu Hureyre der ki: &#;Ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)&#;ı, şehadet parmağını ağzına koyup emmeye başlayarak, çocuğun emişini taklid ederken görür gibiyim.&#;
(Resulullah anlatmaya devam etti):
&#;(Sonra annenin yanından) bir kalabalık geçti. Ellerinde bir cariye vardı. Onu dövüyorlar ve:
&#;(Seni zani seni!) Zina yaparsın, hırsızlık yaparsın ha!&#; diyorlardı. Cariye ise:
&#;Allah bana yeter, o ne iyi vekildir!&#; diyordu. Çocuğun annesi:
&#;Allahım çocuğumu bunun gibi yapma!&#; dedi. Çocuk yine emmeyi bıraktı, cariyeye baktı ve:
&#;Allahım beni bunun gibi yap! dedi. İşte burada anne,evlat karşılıklı konuşmaya başladılar: [Anne dedi ki:
&#;Boğazı tıkanasıca! Kıyafeti güzel bir adam geçti. Ben: &#;Allahım, oğlumu bunun gibi yap&#; dedim. Sen: &#;Allahım! Beni bunun gibi yapma!&#; dedin. Yanımızdan cariyeyi döverek, zina ve hırsızlık yaptığını söyleyerek geçenler oldu. Ben: &#;Allahım, oğlumu bunun gibi yapma&#; dedim. Sen ise: &#;Allahım, beni bunun gibi yap!&#; dedin.
Oğlu şu cevabı verdi:
&#;Güzel kıyafetli bir adam geçti. Sen: &#;Allahım, oğlumu bunun gibi yap!&#; dedin, ben ise: &#;Allahım beni bunun gibi yapma!&#; dedim. Yanınızdan bu cariyeyi geçirdiler. Onu hem dövüp hem de: &#;Zina ettin, hırsızlık ettin!&#; diyorlardı. Sen: &#;Allahım, oğlumu bunun gibi yapma! &#;dedin. Ben ise: &#;Allahım, beni bunun gibi yap!&#; dedim. (Sebebini açıklayayım): O atlı adam cebbar zalimin biriydi. Ben de: &#;Allahım beni böyle yapma!&#; dedim. &#;Zina ettin, hırsızlık yaptın!&#; dedikleri şu zavallı cariye ise ne zina yapmıştı, ne de çalmıştı! Ben de &#;Alahım beni bunun gibi yap!&#; dedim.&#; [Buhârî, Enbiya 50, Amel fi&#;s-Salat 7; Müslim, Birr 7, 8, (). Metin Müslim&#;den alınmalıdır.][1]

AÇIKLAMA:

1- Müellif, metnin Müslim&#;in metni olduğunu söylerse de hadisin sonunda, Müslim&#;deki asla uymayan bir durum var; üçüncü hikâyede annenin suali eksik. Biz bunu Müslim&#;den alarak köşeli parantez ([&#;]) içerisinde kaydettik. Ayrıca, sahibinin açıklaması Müslim&#;deki asılda daha kısa. Biz bu kısımda Teysir&#;in metnindekini aynen tercüme ettik.
2- Buharî&#;de kıssalar toptan da, ayrı ayrı da anlatılmıştır.
3- Konuşma yaşından önce konuşan çocukların sayısı rivayetlerde yediye çıkmaktadır. İbnu Hacer, kaynaklarını da vererek diğerlerini de tanıtır.
Biri, Firavun&#;un kızına berberlik yapan kadının oğludur. Firavun ateşe atacağı zaman bebek: &#;Anneciğim sabret, biz hak yoldayız&#; demiştir.
Ashab-ı uhduddan bir kadın ateşe atılacağı zaman, memede olan çocuk: &#;Anneciğim sabret, sen hak üzeresin&#; demiştir.
Hz. Yahya&#;nın beşikte iken konuştuğu rivayet edilmiştir.
Hz. İbrahim de beşikte konuşmuştur.
Resulullah&#;ın o devirde Mübareku&#;l-Yemame adında bir çocuğun beşikte konuştuğu rivayet edilmiştir. Hz. Yusuf&#;un şahidi ihtilaflıdır.
Aynî, hadiste üç denmiş olmasını, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)&#;ın &#;üç&#; dediği zaman, diğerlerinin henüz vahyen bildirilmemiş olabileceği ihtimaliyle açıklar. Çünkü, Aleyhissalâtu vesselâm gaybı bilmezdi. Cenab-ı Hakk&#;ın bildirdiği kadarını bilirdi. Hz. Yusuf&#;a şahidlik eden çocuk, Firavun&#;un ateşe atmak istediği kadının çocuğu ve Yahya aleyhisselam da konuşma yaşından önce konuşan çocuklar arasında zikredilirler. Kurtubî &#;Bu üç çocuğun beşikte iken, diğerlerinin beşikten çıkmış, biraz daha büyümüş ama henüz çocuk yaşına basmamış halde konuşmalarıyla&#; te&#;vil ederek tearuzu giderir.
4- Hadiste, Cüreyc namazda konuşuyor gözükmektedir. Halbuki konuşmak namazı bozar. Alimler bu hususta şu açıklamayı yapar: Cüreyc&#;in zamanındaki şeriatte namazda konuşmak namazı bozmayabilir. Nitekim, İslam&#;ın bidayetinde namazda huşu ile ilgili ayet gelmezden önce namazda konuşulabiliyor, hareket edilebiliyordu. Ayetten sonra bu yasaklanmıştır. Mamafih, Cüreyc&#;in konuşmasını, &#;içinden, kendi kendine konuşmuş olabilir&#; şeklinde yorumlayan da olmuştur.
Cüreyc annesine cevapla, namaza devam şıklarından &#;devamı&#; tercih etmiş, ancak annesinin bedduasına mazhar olmuş ve bu dua indAllah kabul görmüştür. Birkısım alimler, hadisten böyle bir durumda anneye cevap vermek gerektiğini istidlal etmişlerdir. &#;Kıldığı namazı nafile idi, anneye cevabı ise vacibtir&#; demişlerdir. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)&#; ın &#;Eğer Cüreyc alim olsaydı, annesinin çağırmasına cevap vermenin namazdan evla olacağını bilirdi&#; dediği de rivayet edilmiştir.
Nevevî şöyle der: &#;Annesinin duası kabul edilmiştir. Çünkü, Cüreyc&#; in namazı kısa tutup annesine cevap vermesi mümkündü. Ancak o, annesinin manastırı terkedip, dünyaya ve dünyaya ait işlere dönmesini talep edeceğinden korkarak cevap vermedi.&#;
5- Hadisten Elde Edilen Bazı Fevaid:
Hadiste anne ve baba hukukunun büyüklüğü, çocuk mazur bile olsa anne ve babanın çocuğa yapacağı bedduanın makbul olacağı ders verilmektedir.
Terbiyecilerin, terbiye ettiklerine karşı rıfk ile muameleleri esastır: Annesi Cüreyc&#;e daha ağır bedduada bulunabilirdi: Ölmesi, fuhşa düşmesi gibi&#; Bunları talep etmiyor: &#;Fahişe yüzünü görmeden ölme!&#; şeklinde dileniyor.
Allah&#;a karşı sıdk içinde olana fitne zarar vermez.
Cüreyc kuvvetli bir yakine, sıhhatli bir ümide sahiptir. Nitekim, talebi üzerine, olmayacak şey vukua geliyor: Beşikteki çocuk konuşuyor.
İki iş teâruz ederse, daha mühim olana öncelik verilmelidir.
Veliler kerâmet gösterirler. Bu, talep ve ihtiyarlarıyla da olabilir.
Nefsinde kuvvet gören, ibadetin meşakkatlisini tercih edebilir.
Fuhşiyat işleyenin hurmeti kalmaz.
Hadisin bazı vecihlerinde بَيْتُ الزَّوَانِي tabiri geçmektedir. Bu tabir, İsrailoğullarında fuhuş evlerinin mevcudiyetini ve onların zillete düşüşlerinin bir sebebini gösterir.
Abdest ve namaz önceki ümmetlerde de mevcuttur.[2]

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/


kundakta konuşan bebekler, kundakta konuşan 3 bebek, kundakta konuşan 4 bebek

Bu kategoride yer alan Giyim, Eşya, Taki, Boya, Koku İle İlgili Hadisler başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer Yazılar:

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir