nabız ölçme teknikleri / KARADENİZ BLACK SEA ЧЕРНОЕ МОРЕ - PDF Ücretsiz indirin

Nabız Ölçme Teknikleri

nabız ölçme teknikleri

1 KARADENİZ BLACK SEA ЧЕРНОЕ МОРЕ Yaz/Лето /Summer Yıl/Год/Year 6 Sayı/Число/Issue 26 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANAN ULUSLARARASI HAKEMLİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ ЕЖЕКВАРТАЛЬНЫЙ МЕЖДУНАРОДНЫЙ ЖУРНАЛ ОБЩЕСТВЕННЫХ НАУК AN INTERNATIONAL QUARTERLY JOURNAL OF SOCIAL SCIENCE ISSN: Sahibi/ Учредитель/ Owner Hayrettin İVGİN Konur Sokak 66/7 Bakanlıklar-ANKARA (+90) [email protected] Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Editör/ Главный редактор/ Editor Erhan İVGİN Prof. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Yayın Kurulu/ Редколлегия/ Editorial Board Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ(Ardahan Üniversitesi) Prof. Dr. Orhan SÖYLEMEZ(Ardahan Üniversitesi) Prof. Dr. Ahmet BURAN (Fırat Üniversitesi) Prof. Dr. Anatoly A. BURTSEV (Ammasov Adına Yakutistan Devlet Üniversitesi) Prof. Dr. Tuncer GÜLENSOY (Emekli) Prof. Dr. Ali Berat ALPTEKİN (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Sivtseva-Maksimova Prasovya VASILYEVNA (Ammasov Adına Yakutistan Devlet Üniversitesi) Prof. Dr. Bekir DENİZ(Akdeniz Üniversitesi) Prof. Dr. Caval KAYA (Ardahan Üniversitesi) Prof. Dr. Sulayman KAYIPOV (Çuy Üniversitesi) Prof. Dr. Dimitri D. VASİLEV,(Moskova Bilimler Akademisi) Prof. Dr. Elfina SİBGATULLİNA (Moskova Bilimler Akademisi) Prof. Dr. Yakup ÇELİK(Yıldız Teknik Üniversitesi) Prof. Dr. Victoria V. KRASNYKH (Kiev Bilimler Akademisi) Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN (Emekli) Prof. Dr. Hüseyin TÜRK (Ardahan Üniversitesi) Prof. Dr. İhsan BULUT (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Mustafa ÜNAL(Erciyes Üniversitesi) Prof. Dr. Layli ÜKÜBAYEVA (Manas Üniversitesi) Prof. Dr. Remzi KILIÇ (Erciyes Üniversitesi) Prof. Dr. Roin KAVRELIŞVILI (Ahıska Cevahişvili Üniversitesi) Prof. Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ (Karadeniz Teknik Üniversitesi) Prof. Dr. Enver TÖRE (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Vasiliy Vasilyeviç İLLARİONOV (Ammasov Adına Yakutistan Devlet Üniversitesi) Prof. Dr. Şefika Şule ERÇETİN (Hacettepe Üniversitesi) Prof. Dr. Tina GELAŞVİLİ(Ahıska Cevahişvili Üniversitesi) Prof. Dr. Elena ARABADJİ (Melitopol Devlet Üniversitesi) Prof. Dr. Natalie KONONENKO (Alberta Üniversitesi) Prof. Dr. Ahmet Evren ERGİNAL(Ardahan Üniversitesi) Doç. Dr. Nadya TIDIKOVA ( Altayistik Enstitüsü) Doç. Dr. İbrahim TÜZER (Yıldırım Bayazıt Üniversitesi) Redaksiyon/ Редакция/ Redaction Yrd. Doç. Dr. Göksel ÖZTÜRK Yrd. Doç. Dr. Ayhan ÇELİKBAY Yrd. Doç. Dr. Mitat DURMU Teknik Sorumlu/Ответственныйпотехническойчасти / Technical Manager Öğr. Gör. Arif Cem TOPUZ : [email protected] Öğr. Gör. Eser KARADENİZ : [email protected] Uluslar ArasiIliskiler /Международныеотношения/ internationalrelationsexpert Yrd. Doç. Dr. Vedi AŞKAROĞLU : [email protected] Yabancı Dil Danışmanları/ Советникипоиностраннымязыкам/ Foreign Language Consultants Prof. Dr. Roin KAVRELİŞVİLİ / Yrd. Doç. Dr. Vedi AŞKAROĞLU Yazışma Adresi/ Адресиздательства/ CorrespondanceAddres Prof. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü-Ardahan/TÜRKİYE Tel.: (+90) (+) [email protected] Baskı/ Типография/ Press Sage Yayıncılık (ANKARA)

2 Bu dergi Tübitak/ULAKBİM TR, Index Copernicus (IC), Central and Eastern European Online Library (CEEOL), Ulrich s Web (UPD), Modern Language Association of America (MLA), Proquest ve ASOS Index tarafından indekslenmektedir. This journal is indexed by Tubitak/ULAKBIM TR, Index Copernicus (IC), Central and Eastern European Online Library (CEEOL), Ulrich s Web (UPD), Modern Language Association of America (MLA), Proquest and ASOS Index Hakem Kurulu/ Консультативный совет Редколлегия/ Editorial Board Hakem Kurulu Hakem Kurulu Prof. Dr. Adnan AKGÜN - Maramara Üniversitesi, (Türkiye) Prof. Dr. Ali AKAR - Muğla Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ali Berat ALPTEKİN - Selçuk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Walter ANDREWS - (ABD) Prof. Dr. Tayyar ARI - Uludağ Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Erman ARTUN - Çukurova Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR - Atatürk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Aygün ATTAR - Giresun Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Hasan BAHAR - Selçuk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Cevat BAŞARAN - Atatürk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Vladimir BELYAKOV - (Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Uwe BLAESİNG - (Hollanda) Prof. Dr. Bernt BRENDEMEON - (Norveç) Prof. Dr. Valerij BOVTUN Altay Devlet Teknik Üniversitesi (Altay Kray Rusya Federasyonu Prof. Dr. İhsan BULUT - Atatürk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ahmet BURAN - Fırat Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Nalan BÜYÜKKANTARCIOĞLU - Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ömür CEYLAN - Kültür Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ahmet CİHAN - Nevşehir Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Maria CİKİA - (Gürcistan) Prof. Dr. Asiye Mevhibe COŞAR - Karadeniz Teknik Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Halit ÇAL - Gazi Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Özkul ÇOBANOĞLU - Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Necati DEMİR - Gazi Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Bekir DENİZ - Akdeniz Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Remzi DEVLETOV Kırım Devlet Pedegoji ve Mühendislik Üniversitesi, (Kırım) Prof. Dr. Abide DOĞAN - Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Juliboy ELTAZAROV - Muğla Üniversitsi (Türkiye) Prof. Dr. A. Bican ERCİLASUN - Gazi Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Şefika Şule ERÇETİN - Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Gavril GAVRILEVIÇ FILIPPOV - (NEF Üniversitesi Yakutistan - Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Nevin GÜNGÖR ERGAN - Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Hande BİRKALAN-GEDİK - Yeditepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Orhan GÖKÇE - Selçuk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. İsmail GÖRKEM - Erciyes Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Kadir GÜLKAYRAN (İran) Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN - Ege Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ali Osman GÜNDOĞAN - Muğla Üniversitesi (Türkiye)

3 Prof. Dr. Hamza GÜNDOĞDU - Atatürk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Harun GÜNGÖR - Erciyes Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Figen GÜRSOY - Ankara Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Tacida HAFIZ - (Bosna-Hersek) Prof. Dr. Cengiz HAKOV - (Bulgaristan) Prof. Dr. Vasiliy Vasilyeviç İLLARİONOV (SAHA Cumhuriyeti -Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Alimcan İNAYET - Ege Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Bravina Rozalia INNOKENTYEVNA (SAHA Cumhuriyeti Bilimler Akademisi -Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Aleksander KADİRBAYEV - (Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Ruslan KADİROV, Mohaçkale Devlet Üniversitesi, (Dağıstan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Fitnat KAPTAN - Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Günay KARAAĞAÇ - İstanbul Aydın Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Kerem KARABULUT - Atatürk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Recai KARAHAN - Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ayla KAŞOĞLU - Gazi Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Roin KAVRELİŞVİLİ - (Gürcistan) Prof. Dr. Ceval KAYA - Ardahan Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Sulayman KAYIPOV (CHUI Üniversitesi - Kırgızistan) Prof. Dr. İsmail KERİMOV - (Kırım) Prof. Dr. Remzi KILIÇ - Niğde Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Faruk KOCACIK - Cumhuriyet Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Aynur KOÇAK - Yıldız Teknik Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Özdemir KOÇAK - Selçuk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Abdullah KORKMAZ - İnönü Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ - Ardahan Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Mehmet Fatih KÖKSAL - Ahi Evran Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Victoria V. KRASNYKH - (Moskova Lomonosov Üniversitesi - Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Adnan KULAKSIZOĞLU - Marmara Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Muhtar KUTLU - Ankara Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Sabahattin KÜÇÜK - Fırat Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Olga MELNITCHOUK, (NEF Üniversitesi - Yakutistan - Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Alekseyev Anatoly NIKOLAYEVIC (RAN Kuzey Sibirya Halkları Bölümü - Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Mehmet OKUR - Karadeniz Teknik Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ - Karadeniz Teknik Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Mustafa ÖNER - Ege Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Ramazan ÖZEY - Marmara Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Haydar ÖZTAŞ - Selçuk Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Nazım Hikmet POLAT - Gazi Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Hakan POYRAZ - Gazi Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Svetlana PROKOPIEVA - (NEF Üniversitesi Yakutistan - Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Abdulkerim RAHMAN - (Çin) Prof. Dr. Hülya SAVRAN - Balıkesir Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Elfina SİBGATULLİNA - (Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Orhan SÖYLEMEZ - Ardahan Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Hatice ŞAHİN - Uludağ Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. İbrahim ŞAHİN - Osman Gazi Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Musa ŞAŞMAZ - Niğde Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Esma ŞİMŞEK - Fırat Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Rüstem ŞÜKÜROV - (Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Cemalettin TAŞKIRAN - Kırıkkale Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Abdulvahap TAŞTAN - Erciyes Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Orhan Kemal TAVUKÇU - Rize Üniversitesi (Türkiye)

4 Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN - Ege Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Kerim TÜRKMEN - Erciyes Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Berrak TARANÇ - Ege Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Halil İbrahim USTA - Ankara Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Mustafa ÜNAL - Erciyes Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. İlyas ÜSTÜNYER - (Gürcistan) Prof. Dr. Olga MELNİCUK - (NEF Üniversitesi - Yakutistan - Rusya Federasyonu ) Prof. Dr. Celalettin VATANDAŞ - Karadeniz Teknik Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Kamil VELİ - İstanbul Aydın Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Sivtseva-Maksimova Praskovya VASILYEVNA (NEF Üniversitesi - Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Obayev Nikolay VYACESLAVOVIC (Tuva Devlet Üniversitesi - Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Hakkı YAZICI - Kocatepe Üniversitesi (Türkiye) Prof. Dr. Dursun YILDIRIM - Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Doç. Dr. İbrahim TÜZER - Yıldırım Bayazıt Üniversitesi, Ankara (Türkiye) Doç. Dr. Nadya TIDIKOVA - (Altay) Doç. Dr. Liudmila S. ZAMORSCHIKOVA (NEF Üniversitesi - Yakutistan - Rusya Federasyonu) Doç. Dr. Alexander D. VASILYEV (Sosyal Bilimler Ens. Şarkiyat Bölümü - Moskova - Rusya Federasyonu) Doç. Dr. Mukhopleva Svetlana DMITRIEVNA (Yakut Folklor Enstitüsü RAN - Rusya Federasyonu) Doç. Dr. Ergali ESBOSUN - (Abay Üniversitesi, Kazakistan) Dr. Stale KNUDSEN - (Norveç) Dr. Sayzana TOVUU, (Tuva Üniversitesi, Tuva, Rusya Federasyonu)

5 Temsilcilikler/ Представители/ Representative YURT İÇİ / Турция / Interior: Prof. Dr. Bekir DENİZ ANTALYA Yrd. Doç. Dr. Bilşen İNCE ERDOĞAN AYDIN Doç. Dr. Salim ÇONOĞLU BALIKESİR Yrd. Doç. Dr. Ali ATALAY BOLU Halis TEKİN BURDUR Yrd. Doç. Dr. Rahman ÇAKIR GİRESUN Yrd. Doç. Dr. Fatma Sibel BAYRAKTAR EDİRNE Doç. Dr. Davut KILIÇ ELAZIĞ Yrd. Doç. Dr. Hilal OYTUN ARSLAN İSTANBUL Doç. Dr. Özkan ÖZTEKTEN İZMİR Doç. Dr. Bayram DURBİLMEZ KAYSERİ Yrd. Doç. Dr. Cengiz GÖKŞEN KARS Osman KABADAYI KIRŞEHİR Yrd. Doç. Dr. Mehmet EROL KİLİS Dr. Erkan KALIPÇI - KONYA-NEVŞEHİR Yrd. Doç. Dr. Adnan Menderes KAYA MALATYA Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ethem ÖZKAN NEVŞEHİR Doç. Dr. Hikmet KORAŞ NİĞDE Doç. Dr. Ergin AYAN ORDU Doç. Dr. Bekir ŞİŞMAN SAMSUN Yrd. Doç. Dr. Doğan KAYA SİVAS Prof. Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ TRABZON Yrd. Doç. Dr. Rezzan KARAKAŞ DİYARBAKIR YURT DIŞI / Другие страны /Abroad: Mehmet Akif KORKMAZ ALMANYA Jale İSMAİLOV AZERBAYCAN İlya İVANOV ÇUVAŞİSTAN Serpil KUP FRANSA Maria CİKİA GÜRCİSTAN Mehmet TÜTÜNCÜ HOLLANDA Harid FEDAİ KKTC Prof. Dr. Tacide HAFIZ KOSOVA Prof. Dr. Hamdi HASAN MAKEDONYA Lübov ÇİMPOYEŞ MOLDOVA Eden MAMUT ROMANYA Doç. Dr. Miryana MARİNKOVİÇ SIRBİSTAN Prof. Dr. Elfina SİBGATULLİNA - RUSYA FEDERASYONU Hakan KARAKOÇ - RUSYA FEDERASYONU YAKUTİSTAN Doç. Dr. Nadya TIDIGOVA ALTAY Murat TOYLU - TATARİSTAN M.C. Natalya BUDNİK - KIRIM UKRAYNA Dr. İrina KAYAN - POKROVSKAYA UKRAYNA Prof. Dr. İngeborg BALDAUF ALMANYA Prof. Dr. Ramesh DEOSARAN - TRİNİDAD-TOBAGO Prof. Dr. Pavel DOLUKHANOV İNGİLTERE Prof. Dr. Charlyn DYERS - GÜNEY AFRİKA Prof. Dr. Shih-chung HSIEH TAYVAN Doç. Dr. Rainer CZICHON ALMANYA Doç. Dr. Ramile ESXADULLAKIZI - TATARİSTAN M.C. Doç. Dr. Cabbar İŞANKUL ÖZBEKİSTAN Doç. Dr. Gholam VATANDOUST KUVEYT Dr. Anarhan NADİROVA KIRGIZİSTAN Prof. Dr. İsa HABİBBEYLİ NAHÇIVAN Prof. Dr. Rukiye HACI ÇİN Prof. Dr. Cengiz HAKOV BULGARİSTAN Prof. Dr. Marika Cikia GÜRCİSTAN Prof. Dr. Dosay KENÇATAY KAZAKİSTAN Prof. Dr. Kopi KYÇYKU ROMANYA Dr. Maria MAVROPOULOU YUNANİSTAN Dr. Emna CHIKHAOUİ TUNUS Yrd. Doç. Dr. Damuta CMMİELWSKA POLONYA Prof. Dr. Tursun GABİTOV KAZAKİSTAN Doç. Dr. Kadir GÜLDİKEN İRAN Doç. Dr. Ergali ESBOSUNOV KAZAKİSTAN Prof. Dr. Ebulfez AMANOĞLU NAHÇIVAN Dr. Kızıl Maadır SİMÇİT, RUSYA FEDERASYONU TUVA. Ertuğrul KULAÇ - RUSYA FEDERASYONU BURYATİA İrina JERNOSENKO RUSYA FEDERASYONU ALTAY KRAY. Prof. Dr. Ruslan KADİROV, (Dağıstan Cumhuriyeti, RUSYA FEDERASYONU)

6 6

7 İÇİNDEKİLER/ CONTENT / СОДЕРЖАНИЕ Söz Başı Presentation Предисловиe Prof. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK 9 Kırgız Soylu Hotonlar. Moğolistan daki «Kırgız» Etnonimleri ve Toponimleri Hotans Of Kyrgyz Origin: Kyrgyz Ethnonims And Toponims In Mongolia Хотоны Потомки Кыргызов. Ареал Этнонимических И Топонимических Названий Кыргыз В Монголии Oljobay Karatayev The Case Of Using Technology By Candidate Teachers Of Mathematics In Classrooms Sınıf Öğretmeni Adaylarının Matematik Öğretimi Bağlamında Teknolojiden Yararlanma Durumları Положение По Использованию Технологии При Преподавании Математики Кандидатами В Педагоги Начальных Классов Mihriban Hacısalihoğlu Karadeniz - Sayım Aktay Судьба Человека И Социальные Проблемы В Произведениях Ч. Айтматова Social Problems And Destiny Of Man In Chingiz Aitmatov s Work Of Art Cengiz Aytmatov un Sanat Eserlerinde Sosyal Sorunlar ve İnsanın Kaderi Layli Ukubayeva Tanzimat Döneminde Osmanlı Devletinin Nehirler ve Göller İle İlgili Yaptığı Bazı Düzenlemeler Some Regulations Made By The Ottomans Concerning The Rivers And Lakes In The Reform Period Некоторые Поправки В Реестре Озёр И Рек Османской Империи В Период Танзимата Levent Küçük Balık Sözcüğü Üzerine On The Word Fısh По Поводу Слова Балык (Рыба) Yrd. Doç. Dr. Nesrin Güllüdağ К Проблеме Вождества И Раннего Государства: Историография По Эпохе Тыгына Önderlik ve İlkel Devlet Meselesi Üzerine: Tigin Dönemi Araştırma Tarihçesi Chiefdom And Earlier State: Historiography On Tygyn s Epoch В. В. Ушницкий (V. V. Ushnitsky) Çanakkale Muharebelerinde Sağlık Hizmetleri ve Mevcut Hastaneler Health Services And Existing Hospitals During The Çanakkale Battles Военные Госпитали И Медицинское Обслуживание В Период Военных Действий В Чанаккале Nurhan Aydın Dokumacılık Sanatının Trabzon/Şalpazarı Yöresindeki Yansıması ve Motif İncelemesi: Çanta ve Çorap Örneği The Reflections Of Weaving And Pattern, In The Region Of Şalpazari, Trabzon: The Examples Of Bags And Socks Ткацкое Дело В Трaбзонском/Шалпазарском Районе И Исследование Узоров На Примере Сумок И Чулков Fatma Yıldırmış

8 Gürcistân Vilâyeti Kanunnâmeleri nin Değerlendirilmesi A Study The Codex Province Of Georgia s Оценка Свода Законов Области Грузии Iasha Bekadze İskender Pala nın Romanlarında Yeni Tarihselciliğin İzleri Traces Of The New Historicism On İskender Pala s Novels Следы Новой Историографии В Романах Искендера Пала Ufuk Kırbaş - Yakup Çelik XX. Yüzyılın Başında Rus Kültüründeki «Öteki Âlem»in Kâşifleri: Y. N. Trubetskoy, S. A. Yesenin Searchers "Other Kingdom" In Russian Culture Of The Early XX Century: E. N. Troubetzkoy, S. A. Yesenin Искатели «Иного Царства» В Русской Культуре Начала XX Века: Е. Н. Трубецкой, С. А. Есенин Marianna Andreyevna Galiyeva Ferit Edgü nün Ne Adlı Küçürek Öyküsünde Modernizm Eleştirisi Critique Of Modernism In Ferit Edgü s Short Short Story Named What Критика Моденизма В Новелле Ферита Эдгу Что Yavuz Sinan Ulu Ermeni Soykırımı İddiası; Ermeni Diasporasının Rolü ve Stratejisi Alleged Armenian Genocide; Functionality In The Context Of Western And Armenian Diaspora Роль И Стратегия Армянской Диаспоры В Притязании Армянского Геноцида Recep Cengiz Выражение Субъекта Как Основного Компонента В Семантической Структуре Предложения В Тюркских Языках (На Примере Карачаево-Балкарскоко Языка) The Subject As The Main Component Of The Semantical Structure Of The Sentence In Karachai-Balkar Language Karaçay-Malkar Örnekleminde Türk Dilinin Semantik Yapısı İçerisinde Anlatım Fatima Т. Mamayeva

9 SÖZ BAŞI Saygı değer okuyucular, Bizlere, dergimizin yayın kurallarına uymayan pek çok makale gelmektedir. Bu nedenle gönderdiğiniz makalelerinizin pek çoğunu geri çevirmek veya kabul etmemekle karşı karşıya kalıyoruz. Bu hem bizim ve hem de siz değerli araştırmacılar için zaman kaybına neden olmaktadır. Lütfen, dergimizin yayın ilkelerini gözden geçirerek makalelerinizi gönderiniz. Son çalışmalarla birlikte dergimizin yayınlamış olduğu kitap sayısı da bir hayli arttı. İsteyenler bu kitapları dergimizin adresine müracaat ederek temin edebilir. İnternet adresimizde, domainimiz istenmeyen kişilerin eline geçmiş idi. Bu nedenle adımızı ve adresimizi değiştirdik. Lütfen dostlarınızı da, dergimizin başına gelen bu tatsız hadiseden dolayı haberdar ediniz. Dergimizin yeni adresi, Ardahan Üniversitesi adresinden hareketle: olarak değiştirilmiştir. Bu adreslere girdiğiniz takdirde arşivlerimiz de dahil olmak üzere istediğiniz bilgilere ulaşabilirsiniz. sayımızla birlikte Tubitak ın Dergipark projesi kapsamında dergimizde yer alan makalelere DOİ numarası da verilecektir. Dergimize gönderilen makaleler Turn It funduszeue.info intihal sorgulama sistemi tarafından taranmaktadır. Bu şekilde dergimize gönderilen ve yayınlanan makalelerin uluslararası alanda denetlenmesi de sağlanmış olacak ve prestiji daha da artmış olacaktır. Akademik yükselme sağlayanlara başarılarının devamı, aramızdan ayrılan sosyal bilimcilere Tanrıdan rahmet diliyoruz. Çalışmalarınızda kolaylık ve başarılar dilerim. Prof. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK Editör PRESENTATION Dear Readers; So far, we have received many articles which are not compatible with the writing format of our journal. Therefore, we are forced to turn down some of them for revision or not accept some at all, which means a loss of time for us and the dear writers/contributors. I kindly ask you to first have a close look at the writing principles of the journal and then send us the articles. As a consequence of the recent studies we have carried out, the number of books published in the name of our journal has increased immensely. Those wishing to attain these books can do so by communicating with our journal. Unfortunately, our web-site was attacked and so we decided to change its name and address. Could you please kindly inform our colleagues about this unfortunate event? The new address of our journal is given in a link in Ardahan University s domain as and In the new address, you can achieve both the archival documents as well as the new articles to be published in the new issues. We are glad that our journal is increasingly receiving attention in many countries and that many more academics are sending articles to us. Thus, we limited the content of our journal with language culture and literature. 9

10 Within the scope of the TÜBİTAK project named Dergipark, every article published by the journal is given a DOİ number. The papers sent to us are scanned for plagiarism with a programme called, Turn It funduszeue.info By this way, all the papers sent to us will be filtered and accepted worldwide with a better scientific reputation. We congratulate the academicians who have attained new titles and pay tribute to those who have passed away. We wish you a bright period of success.. Associate Professor Erdoğan ALTINKAYNAK Editor ПРЕДИСЛОВИE Уважаемый читатель, Последнее время мы получаем много статей, не соответствующих нашим требованиям. Связи с этим вынуждены выслать эти статьи обратно своим авторам. Всё это становится причиной патери дорогого времени. Просим прысилать доклады соответсвующие нашим требованиям. Наряду с публикациями выросло количество книг изданных нашим журналом. Желающие могут получить эти кники через наш адрес. Наш интернет адрес и домеин находится в руках у нежелательных лиц. В связи с этим, мы поменяли наше интернетназвание и адрес. Прошу Вас уведомить ваших коллег об этом. Войти на новый адрес нашего журнала можно через электронный адрес Ардаганского университета. Здесь расположены все архивы и нужные для вас материалы. Все статьи, подготовленные в рамках проекта Dergipark и финансируемые Тубитаком, обозначаются номером DOİ. Доступ ко всем докладам можно осуществлять по системе Turn It funduszeue.info Этим они становятся более престижными и доступными на международном уровне. Учёным желаю высоких научных достижений, царство небесное всем деятелям общественных наук, покинувших нас. С уважением, Профессор доктор Эрдоган АЛТЫНКАЙНАК Редактор журнала 10

11 KIRGIZ SOYLU HOTONLAR. MOĞOLİSTAN DAKİ «KIRGIZ» ETNONİMLERİ VE TOPONİMLERİ HOTANS OF KYRGYZ ORIGIN: KYRGYZ ETHNONIMS AND TOPONIMS IN MONGOLIA 1 ХОТОНЫ ПОТОМКИ КЫРГЫЗОВ. АРЕАЛ ЭТНОНИМИЧЕСКИХ И ТОПОНИМИЧЕСКИХ НАЗВАНИЙ КЫРГЫЗ В МОНГОЛИИ Oljobay Karatayev 2 ÖZ Günümüzde Moğolistan daki Ulangom bölgesinde sayısı az olan Hoton adlı türkçe konuşan topluluk yaşamaktadır. Köken olarak kendilerini Kırgızlar a yakın gören Hotonlar ın sayısı günümüzde den fazladır. Hala Moğollaşmakta olan bu topluluk buna rağmen Müslümanlardırlar. Hotonlar etnik bakımından Doğu Türkistandaki Hoten bölgesinde yaşayan Uygurlara benzetilemez (ele alınamaz), çünkü onlar kendilerini Kırgızlar olarak kabul etmekteler: Biz Kırgızlarız, Kün-Ker in torunlarıyız. Kün-Ker - Tibetçede Türk demektir. Hotonlar Ulangom bölgesinde komşu yaşayan Moğol kökenli Oyratlardan farklı olarak tarımcılıkla uğraşıyorlar. Bilim adamlara göre Hotonlar bu coğrafyaya Cungar (Oyratlar) zamanında göç etmişlerdir (sürülmüşlerdir). Kırgız etnonimi Halhalarda (Moğol gruplarının en büyüğü) hirhis, herhis şeklinde geçmektedir. Batı Moğolistandaki Hyargas-Nuur gölünün de bu ismi (Hyargas) taşıması boşuna değil. İlmi literatürde hereksur şeklindeki bir arkeolojik terim mevcuttur. Bu terim herges-uur Kırgız evi veya gerges huur Kırgız mezarları anlamını taşımaktadır. Moğollar günümüzde de eski mezarları yukarıda geçen isimlerle adlandırnaktalar. Bu gibi hususlar Kırgızlar ın eski dönemlerde yaşadıkları toprakları ve ayrıca Kırgızlların yerli Oyrat-Moğolların etnik tarihine yaptığı tesiri (etkisi) hakkında bilgi verebilmektedir. Anahtar kelimeler: Hotonlar, Kırgız, Etnik grup, Moğolistan, Hirgis, Herhis, Etnik Tarih ABSTRACT A small Turkish-speaking group, called Hoton, live in Ulangom region in Mongolia, today. Originally they regard themselves close to the Kyrgyz people, and they number more than They are in a process of Mongolization, but they are still Muslims. Ethnically Hotons cannot be associated with the Uighurs of Hoten region in Eastern Turkistan, because they accept themselves as Kyrgyz: We are Kyrgyz, grandchildren of Kün-ker. Kün-Ker means Turk in Tibetian language. Different from the Oirats of Mongolian origin, Hotons are agriculturalists. According to scientists, Hotons migrated to this territory at the time of the Zhungars (Oirats). The ethnonym of Kyrgyz is used as hirkis and herhis among Halhals, which are the biggest Mongolian group. It is no coincidence that the Hyargas-Nuur Lake in Western Mongolia carries the very name, Hyargas. In the 1. DOI: /kdeniz Prof. Dr., Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü. 11

12 scientific literatüre, there is an archeological term, hereksur. This term might have been originated from herges-uur meaning Kyrgyz home or gerges uur meaning Kyrgyz graveyard. Mongols call old graveyards by these names. These issues give information about the ancient ages of the Kyrgyz people and about their influence on the ethno-history of the Oirat-Mongols. Keywords: Hotons, Kyrgyz, Ethnic Group, Mongolia, Hirgis, Herhis, Ethno-History. АННОТАЦИЯ Хотоны самоназвание тюркской этнической группы, живущей в Улангомском аймаке Монголии, ведушей оседлый образ жизни. Хотоны прекрасно помнят, что имеют тюркское происхождение и принадлежат к мусульманской вере. Кстати, у них сохранились и некоторые исламские традиции. Еще в XIX в. побывавщие среди хотонцев русские учёные-путешественники заметили их этнически близким к кыргызам. На сегоднящний день численность хотонцев составляет человек. Этническая группа резко отличается от восточно-туркестанских уйгуров-хотонцев. Здесь их более трех веков назад поселили ойроты-жунгары. Переселенцы провели сюда искусственные водные каналы. Они по сей день функционируют, и хотоны продолжают заниматься земледелием, растениеводством. Хотоны называют себя «кыргызами» и потомком Кун-Кер-хана. «Кун-Кер» - по тибетски обозначает «тюрк». Этноним «кыргыз» широко распространен в Западной Монголии среди халха-монголов. Этнонимы присуствует в форме «хиргис», «хергис». Озеро Хяргас- Нор (в Западной Монголии) тоже связано с кыргызами живщими в этих краях в период средневековье. Местные монголы средневековых памятников называют «хергес уур кыргызские дома, хергес хуур кыргызские могильники. Все эти данные отражают этнокультурную территорию средневековых кыргызов и их влияние на этническую историю и культуру ойрат-монголов. Ключевые слова. Хотоны, кыргызы, этнические группы, Монголия, хергис, хяргас, этническая история. (onlar (hotanlar) boz üyü kullanırlar, kendilerini müslüman,kırgız soyundanız diye tanırlar). funduszeue.infoirtsov Bugün Moğolistan da, Batı Çin den göç ettirilmiş Kırgız soyundan gelen Hotonlar yaşamaktadırlar. Dili Türkçe olup gün geçtikçe Moğollaşan bir gruptur yılı yapılan nüfus sayımına göre Hotonların sayısı den fazladır. Elbette, bu etnosu Doğu Türkistan daki Hoten ile ve Hotenli Uygurlarla karıştırmamak gerektir. Uygur resmi etnonimi şekillenmeden önce Doğu Türkistan daki Uygurların büyük kısmı (Sinzyan- Uygur özerk bölgesinin esas halkı) kendilerini Hotenliyiz diyerek bir etnik gruba aidiyetlerini belirlemiş olmalarıdır. İlk başta hoton etnik ismin anlamını belirtmek gerekir. Bu etnonimin benzerleri bugünkü Kırgızların Çekir Sayak ve Sayak boylarının içinde Koton şeklinde bulunmaktadır. Hoton Moğol dillerinde şu anlamlara gelmektedir: 1. Kırg. birgazan (pelikan); 2. Fener anlamına gelir (Mongol-Oros Tol ). Etnik ismin paralelinde bugünkü Türkmenlerin içinde Gotan şeklinde bulunduğu bilinmektedir. Bu terim Türkmencede de yukarıda söylenen anlama gelir (Ataniyazov 30). Bu etnik isim yer adına (toponimiye) bağlı olarak ortaya çıkmış olabilir. Hoton toponimi şehir ve bölgenin 12

13 ismi olarak Batı Çin deki Tarım su havzasının yukarı akımına yakın bir yerde bulunmaktadır. Bu bölgede Kırgızlar hala yaşıyorlar. Hoton toponimi Manas destanının tüm varyantlarında bahsedilmektedir (Маnаs Ansiklopedisi Т.I). yüzyıl Merkezi Asya da kendilerini göstermeye başlayan Moğollar Doğu Türkistan Müslümanlarına hoton demektedirler. Elbette, Moğol dilli halklarda (Oyrot-Moğollarda) hoton kandaş yani kan bağıyla oluşmuş, konar-göçer olan birim anlamına gelir. Aha (Kırgızca aga, ake, Türkçe - ağabey) idare ettiği bu birime sayısı ikiden çok olan aileler evcil hayvanlarıyla katılıyordu. Hoton daki evlerin sayısı hayvan otlaklarının hususuna göre çoğalıp, bazen de azalıyordu. Hoton isminin anlamını Cungar (Oyrot) hanlığının tarihi üzerinde uzman olan İ.Y. Zlatkin şöylece açıklamaktadır: Hoton, kan bağı olan bir münasebenin üzerine kuruludur ve beraberce geçimini yürüten ailelerin grubudur. Hoton da 4, 10, 50 veya bundan çok aileler grubu olurdu. Bir kaç Hoton aymak veya otağı oluşturup, bu da genel mülkiyeti, sahipliği belirtiyordu. Otağlar veya aymaklar grubu ulusu, uluslar ise Cungar (Oyrot) hanlığını oluşturuyordu (Çernışev ). Şimdi ise Moğolistan daki Ubsu-Nur ve Ulan-Gom bölgelerinde yaşayan Hotonlar kimdir sorusuna cevap aramamız gerekir. Dolonlar Moğol Halk Cumhuriyetinin kuzeybatısındaki Ubsunur bölgesinin (Ubsu-Nur gölünün güney etrafı) Trailan somonunda (Moğolca zengin toprak), Ulan-Gom bölgesinin Naran-Bulak somon bölgesinin merkezinde yaşıyorlar. Daha açıklanmamış bilgilere göre Dolonlar Mancur Çin askerleri tarafından Doğu Türkistan ın hanlıkları ile olan savaşta esir alınmıştır. yüzyılın sonu, yüzyılın başlarında Hotonları şimdi yaşadığı Harhira (Kırgızca Karkıra) ya Cungar hanı Galdan-Boşoktu han yerleştirmiş denilir. Komşu yaşadığı Kalmak-Moğolların Derbet, Hotogoyt v.s. etnik gruplarından antropolojik tipi bakımından farklılık göstermektedir. Dini inançları bakımından İslam ın Sünni mezhebine aidiyet göstermektedirler. Kendi dillerini unutmuş diyebiliriz, tutunduğu dinlerinde de Budizm in, Şamanlığın ve başka dinlerin unsurları görülür. Fakat kendilerinin etnik köklerini ve dinlerini unutmadıkları bellidir. Üç yüzyıl öncesinde Harhira nehrine yakın yerlere sulama sistemleri kurulup, tarım kültürü yüksek seviyeye yükselmiştir. Bu yüzden bölgeye Trialan (zengin toprak) denilmektedir. Hotonlar günümüzde de tarımcılık ve bahçıvanlıkla hayatlarına devam etmektedirler. Ulan-Gom un Harhire (Karkıra) nehrine yakın yerlerde yaşayan, içinde bir kaç Türk etnik grupları (çoğunlukla Kırgız etnik grupları) olan hotonlar bir kaç yüzyıl önce Hoton dağlarında yaşadıklarına dair bilgiler var (Abramzon ). Ünlü bilim adamı ve Türkolog S.E. Malov da kendi araştırmalarında Hotonların etnos olarak Kırgızlara yakın olduğuna işaret etmektedir. Moğol dilleri üzerinde uzmanların söylediklerine göre Hotonlar Derbet ve Hoşutlara göre daha iyi Moğolca bilmektedirler (Dorji Masayev). Şu anda Hotonların yaşadıkları 13

14 bölge Oyrot-Kalmuklar için kutsal bir yer olarak biliniyor. Burada Galdan-Boşoktu Hanın naaşı (budda kültürü üzerinde) yakılmıştır. Hotonlarla komşu yaşayan Derbet, Hoşut, Hotogoyt ve diğer Oyrot etnik gruplarına halmg (kalmuk) denilmektedir. Kendileri ise soylarına Kırgızlarız, Küngker hanın evlatlarıyız diyorlar. Tibet dilinde Türklere Künker dedikleri bilinmektedir. Bu bölge Rusya Federasyonuna bağlı Tuva Özerk cumhuriyetiyle ile sınır olup önemli geçiş yolların buluştuğu bir yer sayılmaktadır. Bundan dolayı bölgede ünlü Rus seyyahları komşuları hakkında yazılar yazmışlar. Bu ünlü seyyahlar funduszeue.infon, funduszeue.infon, Türkolog-Tarihçi funduszeue.info, funduszeue.info, ünlü Moğol bilgisi uzmanı ve dilci funduszeue.infoirtsov, ünlü Türkolog funduszeue.infooviç Moğolistan ve Tibet e altı defa geziler düzenleyerek araştırmışlar. Ünlü seyyah funduszeue.infon Hotonlar için şunları demektedir: Hotonların dili Kara-Kırgızların dili ile çok yakınlar. Kara-Kırgızların sarı baş ( Sarıbagış belirten funduszeue.infon) boyunun kırk kızdan ortaya çıktıklarını anlatan şecere beni çok şaşırttı (Potanin ). Bu yazar Hotonların boy yapısı, onların yedi boydan oluştuğunu da yazmıştır. Moğolistan ı ve Tibet i araştıran seyyah P.K. Kozlov hotonların görünüşü Ariyler gibidir, gözleri büyük, düz burunlu, giydikleri giyimler etrafındaki diğer halklarla benzemediğini yazmıştır. O Hotonlar hakkında (Alaşan bölgesi) anlatılan efsanelere dayanarak bu bölgede Kırgızların olduğunu söylemiştir. Dünyada ünlü Moğol bilimci funduszeue.infoirtsov ve doğubilimci, Türkolog A. Smayloviç Hotonlar üzerinde etnografik ve dil araştırmalarını yapar, karışık unsurlar (Kara Kırgız ve Orta Asyalı Sartlar) olsa bile, Kırgız unsurları üstünlükte olduğunu anlatan sonuca varmıştır. B. Vladimirtsov Hotonlar kendi etnik anısında Kırgızlarız dediklerini belirtir. Onun yazdıklarına göre: Hotonlar Ulangoma a gelen Kırgızları görünce dilleri ve yasalarının aynı olduğuna inandık funduszeue.infoı bilim adamı Hotonların İslam la birlikte aynı zamanda eski Türklere ait yaşadıkları evlerini, ailesini korumak için hamilere, yer ve suyla ilgili inançlara sahip olduklarını söylemektedir. Ayrıca koyunları kurban ederek derilerini hocalara verdiklerini yazar (Vladimirtsov ). Hotonlar kendilerinin hangi boya ait olduklarını hala bilmeleri de dikkat çeken bir durumdur. Günümüzde Hotonların boy yapısını yedi boy (Doloon elken) oluşturmaktadıfunduszeue.infoirtsov şöyle demektedir: Hotonlar boz üy olarak bilinen Kırgızların çadırını kullanmaktadırlar. Kendilerinin Müslüman olduklarını söylemektedirler. Doğu Türkistan dan geldiklerini ve köklerinin Kırgız olduklarını bilmektedirler. Boyları ise: adcı-hurman, yas, ilbya, burut, udzebuk, kasıl, cuppar, hudayberdı, şava, nilva, şalbak, ozbek, hasn, tsyös (Vladimirtsov ). Bazı kaynaklarda ise Hotonların yüzde % Şaavay, % Holidog, % Şalbag, % Burdag, % Ogotor, % Hasnut, % Hoçkeld boylarına mensuptur denilmektedir. Örneğin holidag kelimesinin karışmış anlamı vardır. Burdag ise burut, ogotor ise Kırgızların Döölös ve Saruu boylarının alt parçası olarak bilinen Ogotur uruğuna benzemektedir. Höçkeld kelimesi ise göçüp geldi anlamında olabilir. Mogolistan daki Bayan-Ulgey Kazaklarının Müftisi Azatkan ın Verdigi Bilgilere Göre Hotonlar: 1. Buruud, 2. Hasnuud, 3. Ogtar, 4. Çabay, 5. Çalbık, 6. Hoşgeldi, 7. Kurumyan gibi boylardan oluşmaktadır. Mogolistan daki Kırgız özel isimleri hakkında Günümüz Moğolistan Asya nın tam ortasında bulunan bir ülkedir. Bir buçuk milliyon kilometre kare toprağa sahiptir. Nüfusları iki milyon beş yüz bin olan bu ülkenin 14

15 topraklarında Türk-Moğol, Mancur dilli halkların, boyların (Hunlar, Siyanbi, Tele konfederasyonu, Türk Kağanlıkları, Uygur devleti, Kırgız Kağanlığı, Kara Kıtaylar, Naymanlar, Moğol devleti, Moğol Halk Cumhuriyeti) etnik ve kültürel beşiğidir. Ayrıca devlet geleneklerinin geliştiği tarihi-etnografik büyük bir alan olarak da bilinmektedir. Günümüz Moğolistan ın sahip olduğu doğası, çevresel özellikleri bölgeler arasında büyük farklılıklar arz etmektedir. Toprağın büyük kısmı Gobi çölü ile kaplıdır. Genel olarak kuzey bölgeler dağlık araziye ve ovalara sahip olmakla birlikte güney Sibirya iklimine sahip bir ülkedir. Askeri ve ekonomik açıdan stratejik bir konumda olan Moğolistan (özellikle batı Moğolistan) tarih boyunca merkezi ve teşkilatlı devletlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. En başta uzak doğuya, güneydeki Çin hanedanlığına, batıdaysa Doğu Türkistan a (Doğu Türkistan üzerinden Çin in Şensi, Gansu bölgelerine çıkış yolu)ve Orta Asya ya ulaşarak Büyük İpek Yolunun kontrolü sağlanabilir bir bölgedir. Kırgızlar için de Merkezi ve Batı Moğolistan bölgesi önemli olmuştur. Profesör аarkeolog S. Hudyakov un fikrine göre Kırgızlar şuan ki Doğu Türkistan, batı Moğolistan ve ona sınır olan Tuva ve Minusin bölgesinde m.ö.iv V y.y. Hunlular ve Avarlar (Juan- Juanlar ı) sürüp çıkarmıştır. Fakat söylenen bu fikri kimse ispatlamamıştır. Savaş yönünden stratejik ve ekonomik açıdan önemli sayılan bu bölgeye Kırgızlar yılında Uygur devletin yıktıktan sonra gelebilmiştir. Tabi ki buraya Kırgızlardan başka halklar ve boylarla beraber etnik ve kültür yönünden daha da ilerledikleri sebep olmuştur. Kırgızlar ın şuanki Mogolistan topraklarına geniş olarak yayılması IX yyüzyıldan beri sürmüş olabilir. Bu dönemde Kırgız askerlerinin öncüleri Karakıtaylara (Lyao Korey yarımadasına yakın bir devlet), İç Asya ya, Tibet e kadar geldikleri tarihi kaynaklarda belirtilir. Çok büyük toprağı ve onun halklarını itaat ettirmiş olan Kırgızlar bir buçuk yüzyıl bu bölgeyi idare ederler. Kırgız Kağanlığının içine giren Tuva bölgesinden Moğol ovalarına ulaşmak mümkündür. Kırgız Kağanı, Uygur Devletin yok ettikten sonra Kağanın ordusu devlet merkezini Tanu Ola ya taşır. Bu dağ yüksekliklerinden Moğolistan ın ovalarına hakim bir yerdeydi. Batı Moğolistan Hyargas-Nuur (Kırgız-Köl) XI-XII asırda Kara Kıtayların ve Naymanların göcünden dolayı Kırgız devletinin sınırları daralmaya başlamıştır. Kırgız boylarının yaşadıkları günümüz Moğolistan ın (Kuzey ve Kuzey-Batı Moğolistan) bölgelerine Moğol dilli Oyratlar, Miyangatlar v.d. yerleşmeye başlarlar. Bu dönemden itibaren Kırgızlar ile Moğol boylarının ortasında etnikkültürel münasebetler başlanır. Belirlenmesi gereken mesele yaşam tarzı, geçimi benzer ama dili farklı Kırgızlar ile Moğol dilli (Oyrot) boyların alakaları IX-X yüzyılda başlar. Birçok doğubilimci-tarihçilerinin fikrine göre (E.Kıçanov v.d) Moğol devletinin kurucusu Cengiz Hanın kökeni Kırgızlara aittir: Cengiz Hanın boyu Alangoa nın küçük oğlu Bodonçar dan gelmektedir. Bodonçar ın öz babası Kırgız Maalih-Bayadets olduğu 15

16 sözlü şecerelerde anlatılır. Kırgız Maalih-Bayaudets Alangoa nın kocası öldükten sonra bu eve bekar bir hizmetçi olarak alınır. Diğer Kırgızlar gibi Maalih-Bayaudets kızıl saçlı, mavi gözlü idi. Bodonçor yılında Kara Kidanlar (Kara Kıtaylar) Kırgızları yenmelerinden sonra doğmuştur. Onun neslinin tamamı Cengiz Han gibi saçı kızıl, mavi gözlü idiler (İstoriya Hakasii, , sayfa). Kırgız etnonimleri Halha-Moğollarının ana boylarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Moğolistan ın Moğolları Halha(s)-Moğolları, Çin in İç Moğolistan Otonom bölgesi Moğollarına Barga-Moğolları adıyla bilinmektedir. Etnonim Uruk ve Uruu (boylar ve alt boylar) gibi teşkilatların adı anlamına gelmektedir ve Hirgis, Herhis şekillerinde Moğolistan ın merkezi ve batı bölgelerindeki Moğol dilli etnositelerin içerisinde günümüze kadar bilinmektedir. Batı Moğolistan da Hyargas-Nor (Kırgız Gölü) adlı gölün adı da boşuna verilmemiş olması da dikkat çekicidir. Hyargas-Nor (Kırgız Gölü) Moğolistan daki Büyük göller sistemine ait göl ve coğrafik terim ile bilinen Kırgız Ovası nda yer almaktadır. Kobdo, Zabhan nehirlerinin suyuyla beslenir. Deniz seviyesinden metre yükseklikte, kilometre kare alanı kapsamaktadır ve 80 metre derinliğe sahiptir. Kasım dan Nisan a kadar buzla kaplıdır. Etrafı çöl, taş-kumla kaplıdır. Bazı kısımları hayvan otlatmak için elverişlidir. Suyu minareller açısından zengindir, balıkları çoktur. Elimizdeki tarihi-etnoğrafik bilgilere dayanarak Kırgız etnokomponentleri Moğol dilli etnik grupların içerisine üç süreçte girdiklerini söyleyebilriz. 1. Bu süreçleri şartlı şekilde merkezileşen Kırgız devletinin kurulması ( yılı), Moğol devletinin gelişmesi ( yılı), Kırgızların Cengiz Han ın kurduğu devlete tabi olmaları 2. Moğolların Çin deki Yuan Hanedanının gelişmesi ( ). Tümen Kırgız Özel Bölgesinin kurulması; Kırgız-Oyrot münasebetleri, Oyrot devletindeki Kırgızların önemi; 3. Cungar hanlığının kurulması ( ). Enisey Kırgız devleti ve Cungar hanlığı, Altan Hanlar. Enisey Kırgızlarının Cungarya ya sürgün edilmesi (). Enisey Kırgızlarının dağılması ( ). Batı Moğolistan Hyargas-Nuur (Kırgız-Göl) Kırgızların bir kısmı XII yüzyılda kurulan Oyrot konfederasyonuna katıldıklarını gösteren tarihi bilgiler var. Kalmuk tarihçisi funduszeue.infoev Ordos knyazı Sagan Tsetsen yazdığı Erdeniiyn Tobçi tarihi kaynağına dayanarak Oyrot konfederasyonunu (XII y.y.) Ogulet (Olet), Bagatut (Batut), Hoyt (Hoyhat) ve Kergudların (Kırgızların) oluşturduğunu söylemektedir. Orta Moğol dillerinde Kırgız etnonimi Kergut (Kergu+t; -t eki Moğolcada çokluk anlamını bildirmektedir) şeklinde yazılmaktadır. Ünlü Moğol Araştırmacısı 16

17 funduszeue.infoirtsev in görüşlerinde Oyrot Birliğine giren (XII y.y. kadar) Kergudlar Eniseyli Kırgızlardı (funduszeue.infoirtsev, Leningrad, , sayfa) yılında Moğolların büyük kurultayında Temuçin ak keçeyle taşınarak Cengiz Han ismi verilerek tahta çıkartıldığında Kırgızlar bu tahta tabi olduklarını bildirerek elçilerini gönderirler. Moğolların Yuan Hanedanının gelişimi sürecinden sonra karakorumdaki yönetim için olan mücadeleye Kırgızlar da katılmışlardır. Haydu ve onun taraftarlarına destek veren kırgızları Kubilay Han (Yuan Hanedanının kurucusu, Cengiz Hanın torunu, Toluy Hanın oğlu) Kırgızları birkaç kere göce zorlamıştır. Neticede Kırgızlar günümüz Moğol bozkırlarından Mançurya ya kadarki bölgelere kadar dağıldıklarını tarih göstermektedir. Bilimsel kaynaklarda Hereksur denilen arkeolojik terim kullanulagelmektedir. Bu terim (Konovalov, , s) Heges-uur Kırgız alanı, evi, yurdu veya Gerges- Huur Kırgız Mezarlığı, Kırgız Kabirleri anlamlarına gelmektedir. Bu arkelojik terime ve Moğolistan daki eserlere Profesör Yuliy Hudyakov aşağıdaki tanımı vermektedir: Merkezine taşların dmküldüğü etrafına taşların dizildiği kabirler. Bilim adamı bu eserlerin Mongun-Taygadaki orta asırlara ait Kırgız mezarları ile aynı olduğunu söylemektedir. Demek ki Hereksur denilen terim Kırgızların bıraktıkları tarihi-arkeolojik eserlere verilen bir isimdir. Günümüzde de Moğollar (Merkezi ve Batı Moğolistan ın Moğolları) tarihi abideleri yukarıdaki gibi Herges-uur Kırgız alanı, evi, yurdu veya Gerges- Huur Kırgız Mezarlığı, Kırgız Kabirleri demektedirler. Ünlü bilim adamı funduszeue.infon in Kırgız mezarları (Oçerki Severo-Zapodnoy Mongolii, Vıpusk IV, ) adlı makalesi yılında Sibirskya Jizn (Sibirya hayatı) adlı gazetede yaymlanır. Bu iki heceden oluşan kelime (hereksur) eski Kırgızlar ile bağlantılıdır. Moğollar üzerine araştırmalar yapan funduszeue.infoirtsev bu eserleri eski Kırgıs adlı halka ait olduğunu ve Kazaklarla hiiç bir ilgisi olmadığını yazar. Halha-Moğolların tarihi hafızası bölge halkının etnik tarihinde, kültüründe Kırgızların yeri tarih açısından önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Moğolistan ın güzel göllerinden biri olan Hubsugul un batısındaki darhat vadisi yer almaktadır. Buradaki Darhat, Uryanhay, Halhas denilen etnik gruplar iiçerisinde Hirgis adında boy olduğu kayıtlara geçmiştir. Sözlü halk şeceresine göre Hirgis boyu ait olduğu Darhatlar Moğolların (Cengiz Hanın döneminden itibaren) köklü boylarından sayılmaktadır. Batı Moğolistan Eski Türk heykelleri Elyotların arasında da Kırgız boy adları sıkça karşımıza çıkmaktadır. Oyrot devletinin kurulmasında (Yuan dinastisi devrildikten sonra) Kırgızların aktif bir şekilde katılmışlardır. Oyrot birliğinin kurucusu Hara-Hula olmuştur. Onun tahtını Erdeni Batur- 17

18 Huntaycı miras olarak almış ve sonraki dönemde devletin gelişmesine katkı sağlayan yılındaki Moğol-Oyrot Tsaadciyin-Biçig (Yüce Kanunlar) adlı yasaların toplamıyla Yüce Kurultay olmuştur. Erdeni Batur-Huntaycı yılında vefat ettikten sonra tahtta geçmek için Kırgız hanımından olan iki oğlu Zodov ve Zoriktu Torgout hanımından oğğlu Seçen Taycinin ortasında mücadele yaşanır. Kırgız haniçesi ile oğulları Seçen Tayciyi zehirleyerek yönetimi ellerine geçirirler. Zodov ve Zoriktu Kökönordaki Elyotlara katılırlar. Erdeni Batur-Huntaycının dördüncü oğlu Ontson Tayci yılından itibaren Hirgis (Kırgız) halkını yönetmeye başlar. Demek ki Oyrot hanlığını yılına kadar Kırgız Otağı (Kırgız bölgesi, Kırgız yönetimi) olmuştur denilen fikri ortaya atabiliriz. Çünkü Enisey Kırgızları Cungarya ya yılında sürgüne tabi tutulduklarını bilinmektedir. Halkas-Moğollarının içerisinde en eski ve köklü denilen Kırgız boyu vardır. Moğol bilim adamlarının fikirlerine göre Halkasların içerisindeki Hirgis etnokomponent Moğollara Cengiz Han döneminde girdiğini söylenmektedir. XVI yüzyıla kadar Cengiz soyuna ait noyanlar tarafından ayrı yönetilmiştir. XVI yüzyıla kadar Hirgisler Tümen Han Sayn Noyon (Cengiz Hanın nesilleri Onoohu Uyzendinin oğlu) yönetimine geçmiştir. Ayrıca günümüz Halha(s)- Moğollarındaki etnik grupların biri olan Miyangatların içindeki (Mingat) Kırgız (Hirgis) denilen boy var. Bu boy üç alt boydan oluşmaktadır. Onlar Moğolcanın kurallarına göre Şar Hirgis, Har Hirgis Mödön Hirgis (Sarı Kırgız, Kara Kırgız ve Ağaç Kırgız) denilen boy isimleriyle bilinmektedir. XIX yüzyılın sonu ve XX yüzüyılın başlarına kadar Hara Hirgisler Hayrhan veya Hayrahana tapınmışlarsa Şar Hirgisler Ehiyin uud veya Anaya tapınmışlardır. Muhtemelen bu durum Umay Ananın kutsal sayılmasıyla ilgili olabilir. Mödön Hirgis Mödön ağaç anlamına gelip aynı zamanda ağaca tapınmanın şamanlıktaki izlerini taşıyor olabileceğini söyleyebiliriz. Merkezi Asya daki Türk-Moğol halkları içerisindeki Hayrhan a veya Hayrahan a tapınma sadece Kırgızlara has bir durumdur. Bu tipteki tanrılara (Hayrahan) adayıp doru atları (kök boro) kurban ederler. Demek ki Miyangatların grubuna ait Kırgızlar kendilerinin kadim dinlerini unutmamışlardır. Örneğin Miyangattlar çıkan yarayı, yaralanmış olan bedenlerini Kırgızlara göstermezlermiş. Kırgızların nazarı değer (Şamanlıkta Kara İnanç denilmektedir) inancı mevcuttu. Miyangatların diğer boyları Gök Tanrıya adayıp kır atı ve açık renk koyunu kurban ettikleri bilinmektedir. Bu örneklerle Kırgızların Miyangatların (Moğolların) içerisinde kaybolmadıklarını söyleyebiliriz. Moğolca konuşan Buryatların içinde Kudindik etno-bölgesine ait etnik grup yaşamaktadır. Bu etno-bölgenin içerisindeki grup Rusya nın İrkutsk ilinin Goloustnoy nehrinin kıyılarındaki vadilerin Kuda, Murina ve Kitaya nehirlerinin kollarında yaşarlar. İşte bu etnik grubun içerisinde Han Hirhis adıyla büyük boyun olduğunu biliyoruz. (funduszeue.infoev, Rodoslovnıye Legendı i Predaniya Buryat, Ulan-Ude, ) Aşağıda Moğol Halk Cumhuriyetinin Bayanhongor bölgesinin halkına ait Hirgis etnoniminin sumonlar (bölge adı) üzerinde dağılımı verildi. Batı Moğolistan halkının tamamında Kırgız boy adlarının sıkça kullanılması bu bölgedeki uzun süren etnik süreç içerisinde Kırgızların aktif bir şekilde katıldığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte yukarıda gösterilen delillerin ve diğer bilgilerin Kırgızların siyasi hayatta etkili olduklarını göstermektedir. 18

19 Haritada Kırgız etnonimi geçen yerler işaret edilmiştir: 1. bayan-ovood: Urianhan, sartuul 2. galuutad: Urianhan, nayman, olhunud, sartuul, hoşuud, uygad, ööld, hirhis, zavar 3. erdenesogdot:urianhan hoşuud, ööld, hirhis 4. bayan-öndört: besğd, hoşuud funduszeue.infoagaand:besüd, hoşuul, hirhis 6. Gurvanbulagg: sartuul, hoşuud, hirhis 7. Cargalangad: sartuul, urianhan 8. Zag sumand: sartuul, hoşuud, uygad. Urianhan 9. Baatsagaan: sartuul, hoşuud, hirhis Bayantsagaand: sartuul, hoşuud Buutsagaan: harçin, hoşuud, bidegüün, hirhis Bogd sumand: harçin, ööld, hirhis Hüreemarald: harçin, hoşuud, hirhis Ölziyted: ööld, hoşuud, hirhis Bayanligt: ööld, hoşuud, hirhis Bömbögört: horhoy nüdten. Hoşuud Bayanbülagt: hoşuud. Bidegüün, hirhis Cinsted: hirhis Şinecinst: hoşuud Moğolistan. Bayanhongor aymağı 19

20 Orijinal (Moğol dilinde) verilmiş bu bilgi Kırgızların Moğol dilli etnosların (Halha Moğolları) etnik tarihine olan etkisini gösteriyor. Kaynaklar: 1. Mongol-Oros Tol. Moskova, , s. 2. Ataniyazov S. Slovar turkmenskih etnonimov. Aşhabad s. 3. «Маnаs». Ensiklopedisi. Bişkek, , Т.I. 4. Çernışev А.B. Obşestvennoe i gosudarstvennoe razvitiye oyratov v XVIII v. - Moskova, s. 5. Abramzon S.M. Kirgizı i ih etnogenetiçtskiye i istoriko-kulturnıye svyazi. Bişkek, s. 6. Potanin G.N. Oçerki Severo-Zapadnoy Mongolii. -Sankt-Peterburg, bölüm IV, Etnografiya Vladimirtsov, Б. ( а) Novıye dannıye o hotonah // İmp. Rus. Arşivinin Doğu bölümünün notları, Пг.: Тip. İмp. Akademiya Nauk. T -S ; Vladimirtsov Б.Y. Turetskiy narod hotonı//zvoro Sankt-Peterburg, T S Butanayev funduszeue.info İstoriya Hakasii. Abakan, , s. 9. Vladimirtsov funduszeue.info Obşestvennıy stroy mongolov: mongolskıy koçevoy feodlizm. Moskova, Konovalov P.B. Kereksurı v Tongosengele. Kultura i pamyatniki bronzobogo i rannego jeleznogo vekov Buryatii i Mongolii. -Ulan-Ude, S Baldayev funduszeue.infoovnıye Legendı i predaniya buryat. -Ulan-Ude, s. 20

21 THE CASE OF USING TECHNOLOGY BY CANDIDATE TEACHERS OF MATHEMATICS IN CLASSROOMS * 1 SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ MATEMATİK ÖĞRETİMİ BAĞLAMINDA TEKNOLOJİDEN YARARLANMA DURUMLARI ПОЛОЖЕНИЕ ПО ИСПОЛЬЗОВАНИЮ ТЕХНОЛОГИИ ПРИ ПРЕПОДАВАНИИ МАТЕМАТИКИ КАНДИДАТАМИ В ПЕДАГОГИ НАЧАЛЬНЫХ КЛАССОВ Mihriban HACISALİHOĞLU KARADENİZ ** Sayım AKTAY *** ABSTRACT Technology use in learning-teaching environments is of vital importance at the present time, in which science and technology are changing and developing rapidly. Consequently, it is assumed that learning will become permanent and effective, thus will not be forgotten for a long time provided that technology is utilized in mathematic teaching. In this study, it is aimed to determine the problems which classroom teacher candidates encounter while utilizing technology in terms of teaching mathematic. This study has been conducted by using case study method and performed with 32 teacher candidates, who are third grade students and study at Giresun University, Education Faculty, Primary Education Programme, Department of Classroom Teaching. Observations have been made with 32 teacher candidates, who take the course called Mathematic Teaching-I for 7 weeks. Finally, a semi-structured interview form, which was prepared by the researchers, has been presented to teacher candidates. The study is analyzed and interpreted by using the descriptive analysis technique. NVivo 8 software has been utilized in order to analyze the data. It is concluded in the study that almost all of the teacher candidates have positive opinions on technology use within the context of mathematic teaching. It is designated that teacher candidates face 4 basic problems while using technology in teaching mathematic. These are problems which are encountered in the process of information seeking and while using technology, security problems and hardware problems. Keywords: Technology, Teaching Mathematic, Classroom Teacher Candidates. * The studty was presented in 2nd International Eurasian Conference on Mathematics Sciences and Applications (IECMSA), August, Sarajevo-Bosnia and Hezegovina. 1. DOI: /kdeniz ** Asisst. Prof. Dr. Mihriban Hacısalihoğlu Karadeniz, Giresun Üniversity, Fakulty of Education, Elemantary Mathematics Education Department, Turkey, Giresun, [email protected] *** Res. Asst. Dr. Sayım Aktay, Giresun Üniversity, Fakulty of Education, Elemantary Clasroom Education Department, Turkey, Giresun [email protected] 21

22 ÖZ Çalışmada, sınıf öğretmeni adaylarının, matematik öğretimi bağlamında teknolojiden yararlanmada karşılaştıkları sorunlara yönelik görüşlerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Çalışma, Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği ABD nin 3.sınıfında öğrenim görmekte olan 32 aday ile gerçekleştirilmiş ve durum çalışması yöntemiyle yürütülmüştür. Çalışmada, Matematik Öğretimi-I dersini alan adaylar ile 7 hafta süresince gözlemler yapılmıştır. Çalışma, betimsel analiz tekniği kullanılarak analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Verilerin analizinde NVivo 8 yazılımından yararlanılmıştır. Çalışmada, adayların neredeyse tamamının matematik öğretimi bağlamında teknoloji kullanımına ilişkin görüşlerinin olumlu olduğu ortaya çıkmıştır. Adayların matematik öğretiminde teknoloji kullanırken 4 temel sorunla karşılaştıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bunlar, teknolojiyi kullanırken karşılaşılan sorunlar, bilgi arama sürecinde karşılaşılan sorunlar, güvenlik problemleri ve donanımsal sorunlardır. Anahtar Sözcükler: Teknoloji, Matematik öğretimi, Sınıf öğretmeni adayları. АННОТАЦИЯ В статье рассмотриваются вопросы о положении и трудностях по использованию технологии при преподавании математики кандидатами в педагоги начальных классов. Наблюдения проводились над 32 кандидатами в педагоги 3-го американского курса педагогического факультета Гиресунского университета в течении семи недель по предмету преподавание матнматики-i. Итоги наблюдения были анализированы описательным методом. Данные анализа были рассмотрены методом NVivo 8. Итоги исследования показали, что кандидаты положительно относятся к преподаванию математики с включением технологических методов. Были выявлены четыре прблематических вопроса: трудности при исползовании технологии, по поиску информации, безопасности, оборудованию. Ключевые слова: технология, преподавание математики, кандидаты в педагоги начальных классов. INTRODUCTION Today, the advances in technology and the need aroused from technology made it necessary that educational programs need to be changed accordingly (Deniz and Kaptan, ). Today, it is aimed to raise individuals who can think fast and creatively, are aware of individual differences and know the ways of reaching information. It is aimed to raise teachers who can match the changing mentality and how the teachers who will raise the individuals having the said qualities should be trained is researched (Umay, ). Qualified teachers having the mentioned qualities must be trained in order to reach the said goal. Qualified teacher is the individual who is aware of the emerging developments and innovations; who can integrate the innovations and developments into technology and integrate all the mentioned knowledge into field teaching (Baki, ). Teachers are expected to have specific abilities and qualifications due to the fact that technology has become quite influential (Mentz and Mentz, ). Availability, power and versatile use of technology has made it necessary and possible to reconsider how students learn mathematic best as well as how they should learn it (NCTM, ). It is suggested that teachers leave the role of being the sole authority in 22

23 classroom and guide them to structure mathematical knowledge and enhance the learning and teaching environment (NCTM, , ). Teacher training programs also attract attention to use of technology in school mathematics (Lee and Hollebrands, ; Powers and Blubaugh, ). Teacher candidates must have a good command of technology and be able to use the mentioned ability effectively in learning and teaching processes (Gündüz and Odabaşı, ). Mastering in the ways of utilizing from technology within the context of teaching mathematics will ensure a teacher candidate not only to overcome the feeling of inadequacy but also to have a feeling of being a qualified teacher. Therefore, teacher candidates must first answer the question of how they will teach mathematics through technology. Using technology within the process of teaching leads to participation in learning process and profound learnings; thus, students associate the things which they learn to daily life (Thomas, ). Fendi (), in his study, has established that primary school teachers sometimes need to use technology in their classrooms. In this sense, it can be predicted that classroom teacher candidates who will also teach mathematics soon will reflect technology use on their career. Within this context, how teacher candidates utilize technology in terms of teaching mathematics, whether or not they feel sufficient about technology use and what kind of problems they encounter must be analyzed. It is considered that asking teacher candidates opinions about technology use; designating their technology utilization in teaching mathematics and revealing the problems which they encounter will contribute the literature. Purpose of the Study In this study, it is aimed to determine the problems and their dimensions which classroom teacher candidates encounter while utilizing technology as part of teaching mathematics. Answers of the following questions have been sought in line with this general purpose: 1. What do classroom teacher candidates think about the utilization of technology as part of teaching mathematics? 2. How do classroom teacher candidates utilize technology as part of teaching mathematics? 3. What kind of problems do classroom teacher candidates experience while utilizing technology as part of teaching Mathematics? 4. What solutions do classroom teacher candidates offer related to the problems which they encounter while utilizing technology as part of teaching mathematics? METHOD Research Model In this study, in which it is aimed to determine the problems which classroom teacher candidates encounter while utilizing technology as part of teaching mathematics, qualitative research model has been adopted. Qualitative research (Tavşancıl and Aslan, ; Yıldırım and Şimşek, ) is the research model in which such data gathering methods as observation and interview are used; a qualitative process which aims at revealing perceptions and events in a realistic and holistic way in their natural environment is followed. In the study in which case study pattern is adopted, a single holistic case pattern 23

24 is used. In this context, unstructured participant observation and semi-structured interview techniques are utilized. Participants of the Study Participants of the study is comprised of 32 teacher candidates who study at Giresun University, Education Faculty, Primary Education Program, Department of Classroom Teaching in spring semester and take the lesson called Mathematic Teaching- I. six and 26 participants are females and males, respectively. Data Collection Tool In the study, unstructured participant observation and semi-structured interview technique which are among qualitative research techniques are used. In terms of observation, the researcher observed the lecture of the teacher candidates through the semester. In the study in which unstructured observation technique is used, the researcher has taken notes and tried to reveal how teacher candidates utilize technology as part of teaching mathematics and the problems which they encounter while utilizing it. Semi-structured interviews were performed with the volunteer teacher candidates at the end of the semester. For this purpose, sample interview questions were prepared and reorganized in line with experts opinions. Then, a testing interview was made with one teacher candidate and interview questions were finalized in line with the expressed opinions; they were conducted with 15 teacher candidates. Analyzing the Data Before analyzing the data obtained in the research, the interview data were studied in terms of validity and reliability. In this context, in order to decode sound recordings correctly, they were listened and written separately by the researcher and another independent researcher. Then, interview printouts were controlled and cleared of mistakes and thus finalized. At the next stage, interview printouts were presented to the teacher candidates and the researcher made sure that opinions were narrated correctly. İnterview and observation data were analyzed through descriptive data analysis technique. NVIVO 8, a qualitative analysis software, was utilized to analyze the data. FINDINGS Findings and comments have been presented and commented in this section. While presenting the research findings, the order of research purposes were followed in order to clarify them. General opinions of the teacher candidates on utilization of technology as part of teaching mathematics have been presented in Figure 1. 24

25 Figure 1. General opinions of the teacher candidates on utilization of technology as part of teaching mathematics. Examining general opinions of the teacher candidates on utilization of technology as part of teaching mathematics, it is observed that almost all of the candidates have positive opinions. While according to some teacher candidates, technology is essential in teaching mathematics, according to some other candidates, technology is sometimes insufficient. While Significance of technology in teaching mathematic is incontestable emphasizes the significance of technology, a teacher candidate opining In certain cases, technology may remain incapable. We cannot learn everything via technology. states that technology is sometimes insufficient. On the other hand, some teacher candidates believe that technology has positive and negative sides. A teacher candidate reveals it by suggesting Technology has advantages as well as disadvantages. For instance, using a calculator does more harm than good for someone who is learning multiplication table. However, the opinion that technology is useful has an important place among teacher candidates. According to the teacher candidates, technology use in teaching mathematics helps in motivating teacher candidates, saving time, bringing visuals into use, concretizing and facilitating learning and teaching; attracting students attention. A teacher candidate expresses that technology motivates them by reporting We are more motivated about teaching and another candidate expresses its time saving feature by suggesting We have studied four operations through slides. In this way, we prevent time loss. For example, while lecturing on division, we can save time using slides instead of making students write the operation in their notebook. While such an expression as Presentations are better when utilizing three dimensional visuals in mathematics propounds the contribution of visual features of technology, another expression as When we use technology in teaching mathematics to young children, we can transfer information more easily addresses the facilitative role of technology in teaching mathematics. A teacher candidate expresses his opinion about the fact that technology attracts students attention by stating Mathematics is a lesson in which students must not be distracted. Technology prevents distraction as people focus on the point which the technology addresses. How teacher candidates utilize technology as part of teaching mathematics has been presented in Figure 2. 25

26 Examining Figure 2, it is observed that teacher candidates use technology in teaching mathematics in order to link students information with daily life, obtain information, visualize teaching and learning activities while giving a presentation. One of the teacher candidates refers linking students information with daily life by saying We ensure students to link information with daily life by getting them to watch videos while another one manifests how he collects information by indicating I benefit from the internet and do research. I download pictures for children. I find interesting things for them. It is also observed in the participatory observations that teacher candidates benefit from online video services such as Youtube and integrate them into their presentations. Moreover, teacher candidates try to enliven their presentations benefiting from cartoons such as Pepee. A teacher candidate states technology use as it is more fun to give the lecture through slides which I prepare and find on the net before. Another candidate expresses visualizing teaching-learning activities as We ensure students to understand better through showing visual sources thanks to technology. It is observed that teacher candidates add music to their slides and try to make their presentations more interesting. Classroom teacher candidates opinions about the problems which they experience while using technology as part of teaching Mathematics have been presented in Figure 3. Figure 3. The problems which classroom teacher candidates experience while utilizing technology as part of teaching Mathematics. Examining Figure 3, it is observed that teacher candidates encounter 4 basic problems while using technology as part of teaching Mathematics. These are the problems which are 26

27 encountered while using technology, the problems which are encountered in the process of information search, security and hardware problems. Certain problems which teacher candidates experience while using technology result from the fact that some software contents are in a foreign language and the candidates do not have enough technological information. A teacher candidate addresses the foreign language problem as Some of these programs can be in a foreign language and it could be hard to understand these programs. while another candidate sets light to lack of technological information For instance, in the first year, we studied the software in the computer class which we use in order to prepare presentations. Personally, I do not think that I learnt to use the software precisely. Therefore, I sometimes have difficulty. Observation data also support this finding. It is also observed that teacher candidates have the deficiency of competence in technology use and they experience problems in using the software. It is seen that teacher candidates know about Word and PowerPoint softwares, however they do not use them efficiently. Furthermore, it is observed that some teacher candidates have difficulty in using the projector. The candidates have stated that they experience problems such as absence of remote controller and failure of on/off button. Examining the problems which are encountered while searching information, it can be suggested that these problems are absence of de facto information resources on the internet, information pollution on the internet, lack of information sources, the fact that some websites ask membership or national identity number, resources related to certain key words cannot be reached. A teacher candidate explains the problem of absence of de facto information sources on the internet as With regard to finding resource, we cannot figure where we can find anything when we act based on our own knowledge. ; while the same candidate state the fact that some websites ask membership or T.R. identity number as Certain websites demand membership and I cannot benefit from them due to the fact that I do not trust them and give my identity number. It sometimes bothers me not to be able to access the sites although I know the things which I inquire are in these websites. It is concluded from the observations that the teacher candidates try to utilize the information resources of which they are sure and receive help from the websites of the Ministry of National Education. The candidates who express the key word problem suggesting When I type the thing which I inquire, different results display and I cannot make use of the research engine. express the information pollution suggesting it is really hard to find a standard official publishing. There is a lot of erroneous information on the internet. One of the candidates states the insufficient resource problem suggesting We do not have enough resource. We go online, however we cannot find most of what we look for. Digital security problem is another problem which is encountered while using technology in teaching Mathematics. A teacher candidate expresses this issue reporting there was virus on the website on which we found the information and my computer was infected while preparing my activity. We had to prepare again because we lost the activity we had prepared. Examining hardware problems which are among the problems of technology use, it is observed that they consist of lost hardware units, insufficient teaching materials, inconvenient classroom environment, power cuts and broken hardware units. A teacher candidate summarizes reporting School sometimes has deficiencies in terms of technology; 27

28 for example, sometimes we cannot find power cable of projector. While another teacher candidate refers to insufficient teaching materials stating Teaching materials may not be sufficient, another candidate addresses the inconvenient classroom environment suggesting When we give a presentation, sometimes slides may not be seen because there is too much light in the environment. A teacher candidate mentions power cuts reporting Electricity was cut off when we were finally ready for presentation. and another one refers to broken hardware units stating We sometimes have problems related to projectors and connecting cables. This is because some of them are not repaired. Therefore, this causes us go to other classes. In the observations which were made for the study, problems which are similar to the problems which the teacher candidates indicate have been observed. In the education environments, certain problems such as disorganization of classes in terms of technology use, insufficiency of certain technological equipment (projection screen, extension cable, the fact that candidates cannot see projection screen well due to the size of the class) and deficiency of some of them have been experienced. Furthermore, during the observations, it has been sighted that teacher candidates have problems related to presenting the information in an original way which they obtain by using technologies such as internet. It is observed that teacher candidates only paste the activities which they download from the internet, they cannot add anything original. Teacher candidates express that the reason for this, they do not know how to change, add or remove anything in the activities. Another problem which appears while students use technology is the fact that they read the presentation as it is and they do not add anything to the presentation. What solutions teacher candidates offer related to the problems which are encountered while utilizing technology as part of teaching Mathematics is presented in Figure 4. Figure 4. Solutions which classroom teacher candidates offer related to the problems which are encountered while using technology as part of teaching Mathematics. Examining Figure 4, it is observed that classroom teacher candidates offer 8 basic solutions related to the problems which are encountered while utilizing technology as part of teaching Mathematics. These are teaching educational softwares to teacher candidates well, improving technology education at education faculties, creating educational websites on which information resources are uploaded, suggesting information resources on the internet, creating technology classes, acquainting teachers with the tools in the classrooms, repairing broken hardware units and using smart boards more often. 28

29 While one of the teacher candidates express the solution of teaching educational softwares stating All of these softwares must be taught finely, another one describes the solution of enhancing technology education at education faculties as the following: I believe that we must have a good command of technology. There may be some problems. Teacher candidates should have the good command of technology so that they can address the children. Perhaps, the children know more than us about technology. We should be familiar with technology in order not to feel lowly. Smart boards cannot be used at some schools. We will be classroom teachers and they will most probably not present there but we will, in a sense, take technology there. For this reason, more things can be done at the faculty for the sake of technology. Smart boards can be taught us one to one. We must learn everything related to technology. We do not use technology adequately. We must be taught well so that we can teach better A teacher candidate expresses the solution of creating educational websites on which information resources are uploaded, one of the solution offers, asserting I want to have a website that everybody would be able to share the funduszeue.info a teacher found a new technique, he would put it on the site so everybody benefits form it. Another student expresses the solution of suggesting information resources on the internet through the following sentences: First things come to mind are internet and computer. For example, when we need to do a research, we try to do it on the internet directly. Therefore, we need to know how to reach the needed resources. It is sometimes difficult to do research. Our teachers may recommend us websites. Another offer is creating technology classrooms. A teacher summarizes it suggesting Technology classes can be formed while another teacher expresses the solution of acquainting teachers with the tools in the classrooms stating It is a good idea to act upon the available materials. For example, we should know before if there are appropriate materials that can project the slides. A student expresses the solution of repairing broken hardware units stating Some projectors in classrooms do not work. They can be repaired. Another student expresses the last solution which is using smart boards more frequently It would be better if smart boards were brought to the school, all of us will be ignorant about them, I do not know what to do and how to use them. CONCLUSION AND DISCUSSION In the study, examining general opinions of the teacher candidates on utilization of technology as part of teaching mathematics, it is ascertained that almost all of the candidates have positive opinions. Furthermore, it is observed that teacher candidates use technology in teaching mathematics in order to link students information with daily life, obtain information, visualize teaching and learning activities while giving a presentation. This result shows similarity with the results of the study which Umay () performed with teacher candidates on the same issue. The result of the same study concluding that teacher candidates do not need technology use in such classes as Mathematics and they think that students will learn more easily and pleasurably through practice contradicts the result of this study. Similarly, findings of this study differ from the results of the study performed by Çakıroğlu, Güven and Akkan () which suggest that teachers have negative opinions on using computers in teaching Mathematics. It is observed that teacher candidates use technology in teaching mathematics basically in order to link students information with daily life, obtain information, visualize teaching and learning activities while giving a presentation. It is also observed in the 29

30 participatory observations that teacher candidates benefit from online video services such as Youtube and integrate them into their presentations. These results are consistent with the results of the study performed by Niess () which concludes teacher candidates have difficulty in integrating the technology education which they receive in undergraduate education into their classes and they cannot link the information which they obtained in technology classes with their classes. It is ascertained that one of the problems which teacher candidates encounter is digital security problems. Besides, examining hardware problems, one of the technology use problems, it is observed that they consist of lost hardware units, insufficient teaching materials, inconvenient classroom environment, power cuts and broken hardware units. One of the results which has been reached is that teacher candidates have problems related to presenting the information in an original way which they obtain by using technologies such as internet. It is also observed that teacher candidates only paste the activities which they download from the internet, they cannot add anything original. Moreover, it is concluded that teacher candidates read the presentation as it is and they do not add anything to the presentation. In the study, it is concluded that teacher candidates encounter 4 basic problems while using technology as part of teaching Mathematics. It is ascertained that they are the problems which are encountered while using technology, the problems which are encountered in the process of information search, security and hardware problems. It is observed that certain problems which teacher candidates experience while using technology result from the fact that some software contents are in a foreign language and the candidates do not have enough technological information. It is observed that teacher candidates have the deficiency of competence in technology use and they experience problems in using computer softwares. It is also seen that teacher candidates know about Word and PowerPoint softwares, however they do not use them efficiently. Furthermore, teacher candidates express that they encounter certain problems while searching information, it can be suggested that these problems are absence of de facto information resources on the internet, information pollution on the internet, lack of information sources, the fact that some websites ask membership and T.R. identity number, resources related to certain key words cannot be reached. Umay () revealed that teacher candidates and active teachers do not include technology use in their instructional plan. Furthermore, he has emphasized that technology use in education process and its integration into education is in its infancy. Although ten years passed, the results of the study show similarity with the mentioned study. Suggestions Following suggestions can be made for the teacher candidates based on the results of the study: Educational softwares must be taught well. Technology education at education faculties must be improved. Educational websites on which information resources are uploaded must be created. Technology classrooms must be formed. Teachers must be acquainted with the operating status of the equipment in classrooms. Broken hardware units in classrooms must be repaired. 30

31 REFERENCES Baki, A. (). Preparing Student Teachers to Use Computers in Mathematics Classroom Through A Long-Term Preservice Course in Turkey. Journal of Information Technologyfor Teacher Education, 9(3), Çakıroğlu, Ü., Güven, B. & Akkan, Y. (). Matematik Öğretmenlerinin Matematik Eğitiminde Bilgisayar Kullanımına Yönelik İnançlarının İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 35, Deniz, E. & Kaptan, F. (). Yapılandırmacı Fen Eğitiminde Tamamlayıcı Ölçme Değerlendirme Uygulamalarından Performans Temelli Değerlendirmenin Önemi. Uluslararası Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi, Karadeniz, Black Sea - Черное Море, Sayı: 9, Fendi, F. (). İlköğretim Öğretmenlerinin Teknoloji Kullanım Yeterliliği. İstanbul: Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Gündüz, Ş. & Odabaşı, F. (). Bilgi Çağında Öğretmen Adaylarının Eğitiminde Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Geliştirme Dersinin Önemi. The Turkish Online Journal of Educational Technology, 3(1), Lee, H. & Hollebrands, K. (). Preparing to Teach Mathematics With Technology: an Integrated Approach to Developing Technological Pedagogical Content Knowledge. Contemporary Issues in Technology and Teacher Education [Online Serial], 8(4). Web: tarihinde alınmıştır. Mentz, E. & Mentz, K. (). Managing Technology Integration Into Schools. A South African Perspective. Journal of Educational Administration, 41(2), Monaghan, J. (). Teachers Activities in Technology Based Mathematics Lessons. International Journal of Computers for Mathematical Learning, 9, National Council of Teachers of Mathematics. (). Principles and Standards for School Mathematics. Reston, VA: NCTM. National Council of Teachers of Mathematics. (). Principles and Standards for School Mathematics. Reston, VA: NCTM. Niess, M. (). Preparing preservice teachers to teach mathematics with technology - Technological Pedagogical Content Knowledge (TPCK) In C. Crawford Et Al. (Eds.), Proceedings of society for information technology and teacher education international conference , Chesapeake, Va: Aace. Powers, R. & Blubaugh, W. (). Technology in Mathematics Education: Preparing Teachers for the Future. Contemporary Issues in Technology and Teacher Education [Online Serial], 5(3/4). Web: Mathematics/funduszeue.info tarihinde alınmıştır. Yıldırım, A. & Şimşek, H. (). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Seçkin Kitabevi. Tavşancıl, E. & Aslan, E. (). İçerik Analizi ve Uygulama Örnekleri: İstanbul. Epsilon Yayınevi. Thomas, G. P. (). Toward Effective Computer Use in High School Science Education: Where to from here? Education and Information Technologies, 6(1) Umay, A. (). İlköğretim Matematik Öğretmenleri Ve Öğretmen Adaylarının Öğretimde Bilişim Teknolojilerinin Kullanımına İlişkin Görüşleri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 26,

32 СУДЬБА ЧЕЛОВЕКА И СОЦИАЛЬНЫЕ ПРОБЛЕМЫ В ПРОИЗВЕДЕНИЯХ Ч. АЙТМАТОВА SOCIAL PROBLEMS AND DESTINY OF MAN IN CHINGIZ AITMATOV S WORK OF ART 2 CENGİZ AYTMATOV UN SANAT ESERLERİNDE SOSYAL SORUNLAR VE İNSANIN KADERİ Layli Ukubayeva * ABSTRACT Social problems have been raised sharply in Chingiz Aitmatov s works. Researching reasons and results of the social problems of social life in a literary style, the writer was able to skillfully describe their significant role in shaping the destiny of man. During the Soviet period, these problems weren t paid a special attention in scientific researches or critical articles written about the writer s works, or they were covered up and considered superficially. By means of different metaphors, subtexts and symbols, the writer s skillfully and openly discussions about negative phenomena happening due to social problems did not satisfy the Socialist ideology of that time. Today is another epoch and another time. Today, in renewal historic condition, Chingiz Aitmatov s works are to be read and evaluated from a renewed artistically aesthetic point of view. One of the main problems to be studied is the social problems. In our article, Chingiz Aitmatov s stories The White Steamer, Farewell Gul sary and his novel The Scaffold will be analyzed from this point of view. Scientific conclusions will be drawn on the fact that the main reason for the characters becoming tragic in the writer s work mentioned above is that social problems are unsettled and not directed in a right way. Key Words: Destiny of Man, Social Problems, Historical- Social Conditions, Intellect, Conscience, Drama- Tragedy. ÖZ Cengiz Aytmatov un eserlerinde sosyal sorunlar çok derin bir biçimde işlenmiştir. Edebi bir üslup kullanarak, sosyal yaşantı içinde beliren sosyal sorunların sonuçlarını belirleyen yazar, bu sorunların insanın kaderini belirleme konusunda oynadıkları önemli rolü de ustaca işler. Sovyet döneminde, akademik çalışmalar bu türden sorunlara önem vermemiş ya da bu sorunlar görmezden gelinerek üstü kapatılmıştır. Farklı metaforlar, alt metinler ve simgeler yoluyla, yazar; dönemin olumsuz sosyal olgularını ustaca ve kimi zaman açık biçimde irdelemiştir, çünkü ona göre bu türden sorunlar dönemin Sosyalist ideoloji öğretileri ve iddialarıyla örtüşmemektedir. 2. DOI: /kdeniz *. Prof. Dr. Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi. Kırgızistan. 32

33 Günümüz farklı bir dönem ve bakış açısıdır. Yenilenen tarihi algıda, Cengiz Aytmatov un eserleri estetik bakış açısı ile yeniden okunmalı ve değerlendirilmelidir. İncelenecek ana konulardan birisi sosyal sorunlardır. Makalemizde, Cengiz Aytmatov un Beyaz Gemi, Elveda Gülsarı hikayeleri ile Darağacı adlı romanı bu açıdan çözümlenecektir. Bilimsel açıdan, trajik bir kişiliğin ortaya çıkmasının ana nedeninin eserde işlenen sosyal sorunların çözümsüz kalması ve doğru biçimde yönlendirilmemesi olduğu gösterilecektir. Anahtar Sözcükler: İnsan Kaderi, Sosyal Sorunlar, Tarihi-Sosyal Koşullar, Zeka, Bilinç, Drama-Trajedi. АННОТАЦИЯ Одной из проблем, остро затрагивающихся в произведениях Чингиза Айтматова, является социальная проблема. Исследуя причины и следствия социальных проблем общественной жизни в своих произведениях, писатель сумел искусно описать их значительную роль в судьбе человека. В советское время в научных исследованиях и критических статьях, посвященных произведениям писателя, этим проблемам не было уделено достаточного внимания. Используя различные метафоры, подтексты и символы, писатель искусно раскрывает отрицательные явления, происходящие из-за социальных проблем и несогласия с социалистической идеологией того времени. Сегодня, в новых исторических условиях следует вновь перечитывать произведения Чингиза Айтматова и анализировать их с новой художественноэстетической точки зрения. Одной из главных проблем все еще остается социальная проблема. В настоящей статье анализ произведений Чингиза Айтматова "Белый пароход", "Прощай Гульсары" и роман "Плаха" будет основан на данных критериях. Научные выводы будут основываться на выявлении основных причин драматического трагического персонажа в указанных произведениях, которые заключаются в неразрешенных социальных проблемах. Ключевые слова: судьба человека, социальные проблемы, историко-социальные условия, интеллект, сознание, драма-трагедия. I am going to begin the word with Chingiz Aitmatov s story named The White Steamship () which drew a wide response in the society. The story of the writer was subjected to sharp and contradictory criticism in Soviet literary critique of that time. Especially, the boy s death, the central character of the story, created different views of the readers. Not only readers but also literary scholars didn t like its tragic ending. For example, when the Kazakh writer A. Alimjanov said: "with the boy s death all around darkened nothing remained, (Tragedy In The Forest Cordon. Literary Newspaper 8) writing in his article titled Essential Clarifications (Tragedy In The Forest Cordon. Literary Newspaper 20) for all readers like Alimjanov, Chingiz Aitmatov said: No, my dear reader, you have remianed. If the destiny of my boy worried you, made you think, then I am happy. Later, during his interview with the journalist of the Literary Newspaper Vladimir Korkin, the writer said the following about his goal in writing The White Steamship : He (Momun, the boy s grandfather) damaged his patrimony, conscience and morals not for his daughter and grandson s destiny. I see social aspect here. 33

34 I wanted to show interlacement of social motives among all motives. I intended to indicate Momun s dependence. I wanted to express that society should work, do a lot of things, settle lots of matters in order to make him happy, brave and independent not coward and dependent. (Ch. Aitmatov ) If we look carefully, we can see a very profound idea in the writer s thoughts. The White Steamship is a work written during the Soviet period of prosperity. In spite of this, Chingiz Aitmatov dared to expose the truth in deep dramatic style, he synthesized his own valuable thoughts through the stories of several tales like Bughu Ene (Mother Deer) and literary tale named The White Steamship. However much the censorship of the period gave him a chance, he tried to convey a slice of real life to readers. However, he didn t tell his aim of writing The White Steamship bravely in public back then as he did later on. Certainly, perestroika that came to the country after M. Gorbachev came to power had also played a role in Ch. Aitmatov s ability to speak openly. It is true that during the Soviet period there was a society wrapped with fine slogans and party appeals such as Everything is for people and for people s good and but it is also true that there was no ideal perfect communism in our social life. Momun is a victim of unsettled social problems of that time. To be more precise, he served Soviet country faithfully, he took part in the Great Patriotic War and fought for it, but today he doesn t even have a minimum package of social benefits. He and his wife live in need, his pension for which he devoted all his life isn t enough for them. That s why, he is dependent on his insolent son-in-law Orozkul, who helped him to get a job in a forest cordon. He gets salary even though it is very little. Thus, he is dependent on Orozkul not only because of his daughter, who is unable to bear a child, but also for his salary and for his job. Let s remember Orozkul s words about the timber being stolen from the forest cordon after his conflict with Momun. Hey! he cried out to Momun. Where are you going to take the horse? Tether it to its place! I can drag it out myself. You won t be in list of people here. I am firing you. Go to blazes! - (Ch. Aitmatov )said Orozkul. In addition to it, Momun s wife scolded him saying the sad truth: who are you after you have lost your salary, did you think about it? One can t be considered as a man if one have loses one s job. You won t be a man. (Ch. Aitmatov ) So, after this kind of tragic situation, poor Momun desperately took a shot at his own tale. Having shot a deer and killing it, Momun saved his own social status and soothed the others. But, his grandson lost the respect for him, Momun died in his heart and became a living dead. Who is guilty for Momun s tragedy, for such a tragic ending of the man s destiny? Certainly, it is the historical social situation and society in which he lived. While generalizing Momun s artistic figure, great humanist and intelligent man of the pen Ch. Aitmatov criticized the society that was unable to provide people s well-being. He tried to put the problem on the agenda, in which the society should be subjected to drastic changes so that people can live independently and he tried to draw attention of the public. Whichever works of Chingiz Aitmatov we take, we can see the problem related to man, man s destiny and these matters are the focus of writer s attention. Let s take artistic design of the story Farewell, Gul sary for example. During the Soviet period, people had great responsibility to society, especially, if they were communists. Provided that party gave you any task, you were to carry it out, even if you were dying at that moment, since it was considered to be sacred duty. However, at that time the society wasn t able to create primitive, let alone favorable, conditions for its members and it even didn t admit it as its own duty. Tanabai, the central character of Chingiz Aitmatov s story Farewell, Gul sary, 34

35 had to live in bad living conditions (let s remember the situation in which sheep yeaned and they had didn t even have fodder and grass to eat) and different situations can be taken as an example. According to the communist rule, Tanabai had no right to leave that place as Bektash left the herd of sheep assigned to him. Moreover, he was to tolerate curses of patrons like Segizbayev. As a realist writer, Aitmatov clearly expressed these kinds of negative sides of the socialist life. He implicated it with a deep underlying message where Tanabai attacked Segizbayev holding a hammer in his hand, showing impossibility of living in such conditions any more. The story Farewell, Gul sary was written in s, when ideology of the party was strong and the party was considered to be the intellect and pride of the Soviet period. In this story, Chingiz Aitmatov was the first to set his face against the social inequality and fake populism in the party, projecting a character of Tanabai in the Soviet literature. He opened a new trend and new words, and he made a new aesthetic artistic discovery and tried to direct the Soviet literature in the right direction. Of course, it was a great bravery and surprise for that period. In spite of the fact that Chingiz Aitmatov was one of the talented writers, he was to obey political, ideological conditions and rules of that period. Being smart in nature, the writer managed to pass the censorship of the times successfully by using subterfuge and expressing old Tanabai s desire to become a communist at the end of the story. The fact that the story depicting a character of a fighter like Tanabai was published not in tamizdat or samizdat but in the Soviet Union itself during severe totalitarian time surprised all foreign critics. (Joseph Mazur ) Especially, for author s truthfulness that doesn t run counter to artistic aesthetic truth, Chingiz Aitmatov s Farewell, Gul sary was appreciated deeply and was given careful consideration in the articles and works of American critics. (The problems of linguistics, literary and art: 1.(12) pp ) Chingiz Aitmatov s another novel named The Place of the Scull caused hot discussion in literary community as soon as it was published. (Komsomolskaya Pravda: , 30th of luly) However, none of them noticed the fact that as an exciter (originator?) there were social matters on the basis of all problems described in the novel and these problems had an important and decisive role in human s destiny. Of course, not telling these matters in public was closely related with ideology of that period. However, nowadays we should admit the fact that the main problems of the novel The Place of the Scull are social problems and morals that originate from those problems. No matter which problems are described in the novel, such as the group of drug abusers ruled by Grishan and Ober Kandalov s juntas, or Bazarbai s attempts to steal a wolf cub of Tashchainar and Akbara and to sell them, these matters arise because of the lack of normal conditions for people. These problems cause human tragedy playing with man s destiny and shaking it to different sides. Perhaps there is a reason the writer describes social backgrounds and life experiences of each his characters in detail. Lenka, Petruha, Mahach etc. wanted to live as human beings, but the society isn t still able to meet their economic and moral demands. There is perhaps a reason that Grishans, who turn their interest and this kind of unpleasant conditions of the society into particular slogans, break spiritual war out against Avdiy telling him that they had nothing to belief. They have been promising to humble man welfare, wealth and happiness since old times saying god will rule the world, there is democracy, there is equality, and there is 35

36 brotherhood. There is happiness in the team, live in commune if you d like, at the end they say that you will get to Heaven! What happened in reality? Nothing except balderdash! I will console suffering people, if you want to know. I am a shield against evil, I will lead people to non- existent God secretly Grishan said. (Aitmatov ) Who can deny the fact that there is a piece of truth in Grishan s words said with sharp sarcasm and mild irony? Seeking for a way of granting worthy life to people by pulling them out of burning social issues is the main problem of Chingiz Aitmatov s works. Great writer, humanist, sage and philosopher Aitmatov had been seeking for answers for these questions all his creative life. At the end, turning to a myth from the Gospels in his novel The Place of the Scull, in his literary heritage for his contemporaries, the writer left us his philosophic concept about human being. His deepest conviction is that everything depends on today s Man. The meaning of human life is to develop his spirit, this is the highest aim of all. The point of reasonable life is that you should go up the stairs which will lead you to spiritual perfect peak day by day. The hardest thing for a man is to be a human being every day. So, waiting for a day which you don t believe depends on people themselves says the great writer. (Aitmatov ) People experience life s terrible ordeals differently. People like Avdiy, Bazarbai, Jesus win the ordeal with strong will; others not being able to stand the test of destiny, collapse, lose their direction of the right path, commit a crime and face a crisis mentally and spiritually. That s why, human being put question What to do? point-blank. Chingiz Aitmatov is a man of letters who learned a lot from the great Russian writer F. M. Dostoevskiy and was greatly influence by him. F. M. Dostoevskiy is a talented writer who said that if there was a normal life in the society, crime would have disappeared of itself and he expressed this idea in his works. In his work named Crime and Punishment, he said: Crime is against abnormal social organization. That s all, nothing more, there are no other reasons. Then going on with his thought, he pointed that if society is arranged well, all crimes will disappear at one go as there won t be anything to protest and everybody will become the righteous in a trice. (Dostoevskiy ) We can see these valuable thoughts in the Chingiz Aitmatov s Gospel myths in the novel The Place of the Scull. Developing his master s idea, Chingiz Aitmatov explains the reasons why contradictions hold people away from better life and crimes happen through the words of Jesus from Nazareth as follows: Does disagreement between people, conflict between empires related to border, conflict between haughtiness and ambition, conflict between men of great ambition and people flattering them for no reason, taking arms and fighting each other end with it? Oh, My God! I was upset, - Why did you give intellect to these creatures if they kill themselves, if the earth turns into tomb of general disgrace? For the first time Ch. Aitmatov openly emphasized in the novel The Place of the Scull that God of today is a man of sense. Consequently, everything in society depends on man s sense and conscience. That s why socially moral problems might not be solved until human being revolutionizes his intellect and develops it. Great thinker puts this question to human beings to consider. Social problems and studying man s destiny are the main point of Chingiz Aitmatov s works, writer s each work is to be studied from this aspect, with today s new aesthetic view, from the position of democracy. In this article I tried to briefly share my opinion of only some of his works. 36

37 Bibliography: A. Alimjanov, Tragedy In The Forest Cordon. Literary Newspaper , the 8 th of June. Literary Newspaper , the 20 th of June. Ch. Aitmatov, We Replenish The World And The World Replenish Us.(Bishkek.: Kyrgyzstan, pp) Ch. Aitmatov, Volume III, Bishkek, pp Look at the same book, pp Joseph Mazur. Legend of The Past: Chingiz Aitmatov s prose (University of Pittsbyrgh Press) Duyshembiyeva A. An American View of Chingiz Aitmatov s story Gulsarat. // The problems of linguistics, literary and art.( 1.(12) pp ) Komsomolskaya Pravda ( , 30 th of luly) Ch. Aitmatov, Volume V, (Bishkek: Biyiktik, ) pp Ch. Aitmatov, Volume V, (Bishkek: Biyiktik, ) pp F. M. Dostoevskiy, Crime and Punishment. (M.: ) pp

38 TANZİMAT DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLETİNİN NEHİRLER VE GÖLLER İLE İLGİLİ YAPTIĞI BAZI DÜZENLEMELER SOME REGULATIONS MADE BY THE OTTOMANS CONCERNING THE RIVERS AND LAKES IN THE REFORM PERIOD 1 НЕКОТОРЫЕ ПОПРАВКИ В РЕЕСТРЕ ОЗЁР И РЕК ОСМАНСКОЙ ИМПЕРИИ В ПЕРИОД ТАНЗИМАТА Levent Küçük * ÖZ Osmanlılar XIV. yüzyılın başlarından itibaren batı Anadolu beyliklerinden bir takım denizci geleneklerini devralarak daha sonraki yüzyıllarda Akdeniz ve Karadeniz hâkimiyetinde kendilerine önemli avantajlar sağlayacak olan bir bilgi ve tecrübeye sahip olmuşlardır. Yüzyılın başlarında ise artık bir deniz imparatorluğuna dönüşecek olan devlet sadece denizlerde değil aynı zamanda memleketin bütün nehir ve gölleri üzerinde de dönemin ekonomik faaliyetleri ve ulaşım stratejilerini uygulayacak olan düzenlemeler yapmaktan geri durmamışlardır. Ayrıca bir takım sefer lojistikleri çerçevesinde nehirler ve göller üzerinde askerî metotlara dayanan uygulamalar geliştirmişlerdir. XVIII. Yüzyıla gelindiğinde denizcilik faaliyetlerini bir düzen altına almak politikası çerçevesinde bir bahriye kanunnamesi vücuda getiren devlet bu uygulama ile hem kaybedilen topraklarını geri alma düşüncesini hem de canlı bir ticari yaşamın ulaşım boyutu için sadece karayolu trafiğini değil aynı zamanda su yollarının potansiyelini de sisteme entegre edecektir. Biz bu çalışmamızda Osmanlı devletinin XIX. Yüzyıl ortalarında gelişen gemi teknolojisi karşısında denizlerde büyük devletlerle mücadele gücünü yitirmesine karşın ülkenin nehirleri ve gölleri üzerinde ticari yaşamın gerektirdiği dönüşümleri gerçekleştirmek yolunda neler yaptığını açıklamaya çalışacağız. Ayrıca ülkedeki nehirlerin tarım faaliyetleri için elverişli şartlara kavuşturulmasında ve nehirlerin bahar aylarında yaratmış olduğu sel ve taşkın tehlikelerine önlem almak noktasında neler yaptığını açıklamaya çalışacağız. Anahtar Kelimeler: Nehir, Göl, Modernleşme, Osmanlı, Tanzimat Dönemi, General Havg ABSTRACT From the very beginnings of 14th century, the Ottomans gained knowledge and experience during the rule of Mediterranean and Black Sea region, providing them with great advantages in the later years as they took over the mariner practices from the western Anatolian seigniors. The empire, which gained the sea rule, did not only make regulations concerning the economic activity and transportation strategy on seas but also rivers and 1. DOI: /kdeniz * Dr. Ardahan Üniversitesi, İBEF, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi. 38

39 lakes all over the empire. Moreover, military practises were developed by navigation logistics on the lakes and rivers. Ottomans intended to resume the territories they lost and systematise not only the road traffic but also the potential benefit of sea routes by enacting marine law including the regulation of marine activities. This study aims to highlight what kind of efforts were spent by the Ottomans to revitalise the sea trade on the rivers and lakes in spite of the marine technology used by the big powers. Also, what kind of cautions were taken by the Ottomans to stop the danger of overflows appearing in spring and their solution of finding the ways of creating favourable conditions for agricultural activities making use of the rivers will be explored. Keywords: River, Lake, Modernization, Ottomans,Reform Era, General Havg АННОТАЦИЯ В начале XIV-го века османцы получили от западно-анатолийских бейликов традиции мореходства. Они начали их применять в черноморском и средиземноморском мореходстве. Овладев этим исскуством они получили преймушество на морях. В начале XVI-го века Османское государство превратилось в морскую империю. В связи с этим, проводя экономическую стратегию, империя не ограничилась только морями, начала применять речные и озёрные ресурсы. В XVIII-ом веке империя приняла закон о мореходстве и порвела политику упорядочения этой отрасли. Это должно было сопутствовать возвращению потерянных територии и кроме сухопутной, увеличить потециал торговли морским путём и интегрировать обе эти направления. В статье рассматриваются вопросы применения рек и озёр Османской империей для увеличения доходов от торговли и этим противостоять сильным государствам, потенциал мореходства которых увеличилось в XIX веке за счёт технологического прогресса. Кроме этого, изучены подходы и меры принятые против разливов рек и озёр весной. Ключевые слова: река, озеро, модернизация, Османия, период танзимата, генерал Хавг. Giriş Modern insanın dünyayı izleme, keşfetme, genel kavramlar oluşturma ve dünyanın işleyişini analiz etme niyetleri onun rasyonel kapasitesine bağlı olarak gelişmektedir. Modern çağlar ile birlikte insanın kendini ancak dünyayı bildiği kadar bilebileceği gerçeğinden hareketle doğa ile olan ilişkisinde yeni metotlar geliştirmeye başladığı görülmektedir. Her ne kadar insanlık için sonradan tehdit oluştursa da doğayı anlamak, denetim altına almak ve insan varlığının amaçları doğrultusunda doğanın güçlerini kullanmak modern insanın en önemli özelliğidir. Bu durum batı Avrupa da Osmanlılardan daha önce algılanmış ve uygulanmaya konmuştur. Ancak Osmanlılarda geç kaldıkları dünyayı yeniden algılama ve ona yön verme sanatını batıdan öğrendikleri yöntemle uygulamaya başlamışlardır. Osmanlılar henüz modernleşme kavramı ile tanışmadan bu kavramın prensipleri olan akılcılık ve özgürlüğü islamın genel öğretisi içinde kabul etmişlerdi. Ancak Asrın 39

40 başlangıcına değin bu düşünceden hızla bir uzaklaşma da söz konusu olmuştur. Zaten batı karşısında uğranılan kayıplarda bu uzaklaşmanın etkisiyle olmuştur. Modernizmi, Faucault ve Touraine gibi düşünürler araçsal akılcılığın etkisiyle bilim ve teknik sayesinde dünyanın denetiminin olanaklı kılınması olarak tanımlamışlardır.(touraine, ) Akılcılık ve dünyanın büyüsünün bozulmasıyla özdeşleştirilen modernizmi; Osmanlılar kendi geleneğinin, toplumsal örgütlenme ve dinsel inanış biçimlerinin içine kapanık modelinden kurtulmak için bir çağrı olarak ancak Yüzyıl ortalarında anlamışlardır. Osmanlı devlet adamları Ülken in memleketi yalnız kitap ve tarih zaviyesinden görmek onu tanımak için yeterli değildir. Muhtelif coğrafyalardaki insanlarla tabiatın karşılıklı ilişkilerinden doğan içtimai teşekkül özellikleri araştırılmadan dünyayı algılamak mümkün değildir ifadesini şiar edinmişçesine Osmanlı ülkesinin zenginlik kaynaklarını tespit etmek, değerlendirmek ve tebea nın kullanımına tahsis etmek için Tanzimat döneminin felsefesine ihtiyaç duymuşlardır.(ülken, ) Osmanlılar reform çağı diye adlandırılan döneminde her ne kadar batının hasta adam yakıştırmasına maruz kalsalar da aynı dönemde adem-i merkezileşmeden uzaklaşarak imparatorluğu merkezileştirmeye ve savunma amaçlı bir modernleşmeye yönelmişlerdir. (Carter, 23) Bu dönemin hakim ideolojisi çerçevesinde kültürün siyasal amaçlı kullanımını gerçekleştirmek suretiyle iktidarın meşruluğunu sosyoekonomik düzenlemeler, sanat ve bilim yolu ile göstermek istemişlerdir. Bu dönemde ihtiyaç duyulan reformlarda bir çeşitlilik söz konusudur. Bununla birlikte daha çok askeri karakterli olanlarda yoğunlaşma göze çarpmaktadır ki bunu da Rusya ve Avusturya karşısında onsekizinci yüzyıl başlarında uğranılan yenilgilere bağlamak daha olasıdır. Ayrıca bu dönemde batılı seyyahların Osmanlı ülkesine yaptığı gezilerde ülkenin bayındır ve mamur unsurlarının bulunmadığı yönündeki izlenimleri bulunmaktadır. mesela Mısır seyahatinde bulunanların beklentisinin düştüğünü Jale Parla Thackeray dan naklen şöyle anlatmaktadır. Kahire bahçelerinde sivrisinekler, Nil in pis suları, yıkık köprüler ve bakımsız kanallar (Parla, ). Bu anlatılanlar Osmanlı hükümetinden daha önce modernleşme hamlesine girişmiş olan Mehmet Ali Paşa nın memleketinin dahi henüz Batı nın kırsal ve kentsel kalkınmışlığına yaklaşamadığını göstermektedir. Tanzimat Fermanı nın ilanından sonra Osmanlı hükümetinin kamu yararına olan özel girişimlere imtiyaz tanıma hususunda gösterdiği ilgi ve işbirliği manevi bir birliktelik dışına çıkamamıştır. Özellikle kıyı şeritlerinde liman ve rıhtımlar inşa etme, bataklıkları kurutup üzerinde modern tesisler kurma ve kara ile suyolu ağını daha modern hale kavuşturma politikalarını ciddi ve nüfuz sahibi sermayedarlarla işbirliği kuramadığından bu ilgi sonuçsuz kalmıştır.(yerasimos, ) Osmanlıların modernleşme girişimlerinin benzerini yüzyılda Petersburg merkezli olarak yapmaya çalışan funduszeue.info da modernleşme ile birlikte insanları nesne olmaktan çıkarıp özne yapmak niyetiyle reformlara girişmiştir. Petro ve ardından gelenler Petersburg şehrinin bataklıklarının kurutulması, zemininin temizlenmesi, yumuşak topraklarına payandalar yerleştirilmesi ve su kanallarının açılması türünden girişimlerle ekonomik ve toplumsal değişimin kaotik enerjilerini anlam ve güzelliğin toplumsal dayanışma ile yeni biçimlere bürünmesini sağlamışlardır.(berman, ) Özellikle provizyonist ekonomi modeli ile klasik dönemde başarılı görünen Osmanlı ekonomisi bu dönemde savaş kaynaklı bozulmalara maruz kalmıştır. Devalüasyonların yanı sıra tarım ve hayvancılığa dayalı üretim modellerindeki geri kalmışlık da devletin gelir gider dengesini iyice alt üst etmiştir. Buna karşın imparatorluk coğrafyasının özel 40

41 konumu 40 derece kuzey enlemleri üzerinde olması yinede dünyanın tarım için en elverişli kuşağına sahip olması gibi artı bir özellik kazandırmaktadır. Bu katma değeri kadim medeniyetleri besleyen Fırat ve Dicle gibi iki büyük nehir sisteminden başka Tuna, Sakarya, Kızılırmak, Seyhan, Ceyhan, Menderes nehirleri ile birlikte büyük kısmı Osmanlı coğrafyasında bulunan Nil nehri üzerinden kazanmaktadır. I. Tanzimat Dönemi Osmanlı Nehir Taşımacılığında Modernleşme Girişimleri Tarih boyunca akarsulardan yararlanma imkanı bulan toplumlar dönemlerinin en ileri medeniyetlerini kurmuşlar, bulamayanlar ise yurtlarını terk edip göç etmek zorunda kalmışlardır. Günümüzde de su ve sulama önemini korumakta olup, su arzının giderek artan dünya nüfusunun taleplerini karşılayamaması ile suyun stratejik bir meta haline geldiğini görmekteyiz. Gelecekte su kaynaklarının kullanımı ve kalitesini etkileyecek en önemli faktör nüfus olacaktır. Dünyanın toplam nüfusu yılı itibariyle 7 milyarı aşmıştır ve de ise 9,15 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bir başka deyişle yılına gelindiğinde, bugünkü dünya nüfusu, %30 oranında artmış olacaktır. Suya olan ihtiyaç ve zaruret her yerde ve tarihin her döneminde iyi politik münasebetler halinde nehir arazisinin ve civarda ikamet edenlerin gelişmesine sebep olmuş, aksi halde ise medeniyetlerin çökmesine neden olmuştur. İnsanlar zaman ve mekana bağlı koşullar altında suya çeşitli şekillerde ihtiyaç duymaktadırlar. Gelişmiş ülkelerde su ekonomisi için uzun, itinalı ve kontrollü inkişaf faaliyetleri düzenlenerek suya dayalı sorunlar çözümlenebilmiştir. Su meselesi sadece nakliyat ve enerji istihsali icin belirli bir objeye bağlanmaksızın geniş ölçüde hammadde durumunda olan su kantitatif, kalitatif ve biyolojik özellikleri ile günlük her turlu ihtiyacın fonksiyonlarına bağlanmaktadır. Bir akursunun cevre arazisinde meydana gelen ehemmiyetli iskan ve inkişaf ancak modern metodların yoğunlaşması ile mümkün görünmektedir. Gerçekte nehirler, taşkınlara, sel basmalarına ve sürüntü maddesi çökelmelerine yol açmaktadır. Bazen sağlık problemlerine de neden olabilmektedir. Nehirler ıslah edilirken soysuzlaştırılmadan korunmalı ve biyolojik dengesinin tahrip edilmemesi amaçlanmalıdır. Bugün çok girift bir hale gelmiş olan su ekonomisinin iskan tekniğine ve özellikle vadinin yukarı kısımlarındaki ziraat islerine ait hususları da dikkate alması modern metotlar çerçevesinde beklenen bir durumdur.( Wittmann,) Türkiye nin yüzölçümü 78 milyon hektar ( km²) olup, tarım arazileri bu alanın yaklaşık üçte biri yani 28 milyon hektar mertebesindedir. Yapılan etütlere göre ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar alanın yılı sonu itibari ile toplam 5,61 milyon hektarı sulamaya açılmıştır. Bu miktarın 3,32 milyon hektarı DSİ tarafından inşa edilmiş modern sulama şebekesine sahiptir. 1,3 milyon hektarı mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) ve İl Özel İdareleri tarafından işletmeye açılmıştır. Ayrıca, yaklaşık1 milyon hektar alanda halk sulaması yapılmaktadır yılında ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar arazinin bugün itibarıyla sulanmayan 2,89 milyon hektarlık kısmının da DSİ Genel Müdürlüğü tarafından işletmeye açılması hedeflenmektedir.( DSİ Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu, 27) Ülkemizde halen, ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar tarım alanının yaklaşık %66 sı sulanabilmektedir. Beslenme ihtiyacının karşılanması, sanayinin ihtiyacı olan tarımsal ürünlerin dengeli ve sürekli üretilebilmesi, tarım kesiminde çalışan nüfusun işsizlik sorununun çözülmesi ve hayat seviyesinin yükseltilmesi için geri kalan yaklaşık 41

42 2,89 milyon hektarın da sulanması ve bunun için gereken sulama tesislerinin bir an önce inşa edilmesi özel bir önem taşımaktadır. Tanzimat dönemi ile batılılaşma serüvenine başlayan Osmanlıların bu durumunu Tanzimat fermanının formülasyonu içerisinde tanımlayan Osmanlı hükümdarı Memleketin imarı ve halkın rahatı için hayırlı olabilecek konular üzerinde çalışmalar yapılmasını amaçlamaktayım ifadesiyle gerçekte fermandan neler beklendiğini de ortaya koymaktadır.(boa. HRT Belge No) Osmanlı devleti Tanzimat fermanının hedefleri doğrultusunda İngiliz uzman General Hawg ı ülkeye davet ederek kendisinden ülke toprakları üzerindeki bazı nehirlerin keşif ve muayenesine dair etraflı bir rapor istemiş ve bu uzmanın hazırlamış olduğu layihayı Londra sefareti aracılığı ile incelemeye almıştır. Yine aynı dönemde Memalik-i Osmaniye de bulunan akarsular üzerinde su taşkınlarını önlemek amacıyla oluşturulan değirmen çarkları ve sedlerin izalesi noktasında bir kanun layihası hazırlıkları da devletin nehirler ve göller ile ilgili olarak bir master planı hazırlığı içinde olduğunu göstermektedir. Osmanlıların yükselme döneminden itibaren özellikle askeri amaçlar doğrultusunda nehirler üzerinde tasarrufta bulunmaları ve bunu ekonomik büyümenin bir tezahürü olarak göstermeleri devletin vizyonunu göstermesi açısından önemlidir. Daha Kanuni Sultan Süleyman döneminde İran ve kuzey Kafkas politikasına hakim olmak arzusuyla Don ve Volga nehirleri arasında yapılacak kanal ile askeri nakliye kaynaklarının daha iç kesimlere hızlı bir şekilde aktarılmak istenmesi basit bir askeri hedeften ziyade öngörülen bir askeri ve ticari üstünlük stratejisinin ilk ayağını oluşturmaktadır. Yine aynı dönemde Sakarya nehrini Sapanca gölü üzerinden Marmara denizine bağlama stratejisi de ikinci deneme olarak algılanabilir. Yüzyıl ortalarında Asi ve Fırat nehirleri üzerinden Akdeniz ile Basra körfezini kanal ile birbirine bağlama fikirleri bu alanda Osmanlıların ne kadar ileri görüşlü olduklarına örnek gösterilebilir. Daha sonraki dönemde Süveyş kanalı nın açılması politikası da aynı stratejinin evrensel boyutlu olarak uygulanmak istenmesine işaret etmektedir. Tanzimat reformları ile ilgili mevcut yaklaşım modellerinde metodolojik sorunlar olduğunu söyleyen Abou-El-Haj sadece Yüzyıl reform anlayışı ve batı kaynaklı Osmanlı değişiminin hiçbir altyapı hazırlığı geçirmeden top yekun bir değişime uğramasını olanaklı görmemektedir.( El-Haj,) Bunu destekleyen görüşler çok fazla olmasa da Tanzimat ile birlikte Osmanlı toplumunda geleneksel yapıyı değiştirmeyi amaçlayan ve de mevcut durumdan daha iyi şartlara sahip bir toplum meydana getirme isteğinde olan bir aydın ve bürokrat kadrosunun bulunması bu iddiayı destekler mahiyettedir. Osmanlı bürokrat ve devlet adamlarının ülkenin bayındır hale getirilmesi, ülke zenginlik kaynaklarının rasyonel bir şekilde kullanılması gibi konularda fikirler üretmeleri ve bu fikirleri uygulamaya koymaları unutulmaya yüz tutmuş bir anlayışın tekrar hakim olduğunu göstermektedir. Bu konuda ilk girişimlerden sayılabilecek bir uygulama tarihinde Kızılırmak nehri üzerinde taşımacılık, sulama ve bitki örtüsünün korunmasını sağlayacak bir proje bir Osmanlı maden müdürü tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu projede henüz Osmanlı devleti için erken sayılacak bir zamanda yap işlet devret modelinin önerilmiş olması da ayrıca dikkat çeken bir husustur.(önal ve Doğan,) Yine bu duruma benzer yaklaşımların daha erken dönemlerden itibaren hem askerî gayelerle hem ekonomik gayelerle yapıldığını görmekteyiz. Nehirler üzerinde köprü yapımı ve nehirlerin keşifleri ile ilgili detaylı raporlar hazırlanması faaliyetlerinden devletin sadece modernleşme kaygısı gütmeden mevcut kaynaklarını rasyonelleştirmek için nasıl bir yol 42

43 izlediğini anlayabilmekteyiz. Özellikle köprü yapımı ve onarımı ile birlikte kamusal fayda için devletin coğrafi yapının elverdiği değişikliklere başvurduğunu görmekteyiz.(çulpan, ) Bu düzenlemelerin yanı sıra daha Kanuni döneminden itibaren Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde taşımacılığı geliştirmek için Birecik de gemi yapım işine büyük bir önem verildiği ve özel gemi yapım ustalarının görevlendirildiğini bu dönem belgelerinden anlamaktayız. Ayrıca Yüzyılda İngilizlerin bu iki nehir üzerinde iki adet buharlı gemi inşa ederek hem bölgenin ekonomisini ele geçirmek niyetinde olduklarını hem de Hindistan yoluna alternatif güzergah bulma arzusunda olduklarını gösteren fizibilite çalışmaları Osmanlı coğrafyasında nehirlerin ekonomik potansiyellerinden yararlanma düzeyini göstermesi açısından önemlidir. Tanzimat döneminde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki ekonomik katma değere sahip olmak isteyen yabancıların buharlı gemi şirketleri kurmaları da ticaretin boyutları hakkında bir fikir verecektir. Osmanlı Devletinin güney eyaletlerinin (Halep, Rakka, Musul, Adana vb) Bağdat ve Basra ya götürdükleri kervan yükleri Fırat ve Dicle üzerindeki iç su taşımacılığı ile gerçekleşmektedir. Bu ve benzeri nehir taşımacılıkları dönemin diğer taşımacılık çeşitlerine nazaran daha ucuza mal olmakta ve daha güvenli bir şekilde yürütülebilmektedir. Osmanlı coğrafyasının olanak vermeyişi nedeniyle nehir taşımacılığı çok yaygın olmasa da bazı nehirlerin ekonomik bütünlük sağlayan rolleri onlar üzerinde sınırlı da olsa bir ekonomik faaliyetin yürütülmesine imkan tanımıştır. Fırat ve Dicle nehirleri Birecik- Bağdat ve Basra arasında böyle bir iç suyolu güzergahı kurulmasına uygun konumda bulunmaktadır. Benzer bir şekilde Balkanların üç ünlü nehri Tunca, Meriç ve Arda üzerinde yapılan taşımacılık faaliyeti ve bu nehirler üzerinde kurulan köprüler ile Osmanlı Devletinin mekan organizasyonunun ekonomik gereklerini bir şekilde gerçekleştirdiğini bize göstermektedir. Osmanlı devletinin denizlere olan ilgisi elde edilen denizler ötesi ülkelerin korunması düşüncesinin yanı sıra Venedik, Dubrovnik, Marsilya, Cenova ve Fransa gibi devletlerle ticaret yapmak, hakimiyeti altına aldığı denizler de güvenliği tesis etmek düşüncesiyle başlamıştır. Bu gerekçelerle kuvvetli bir donanma vücuda getirilmiştir. Denizler ile irtibatı olan uzak Osmanlı memleketleri ile olan haberleşme ve idari düzenin gerektirdiği emirler Osmanlı devletini gemicilik sektöründe ciddi girişimlere yöneltmiştir. Osmanlılar denizcilik ve nehir isletmeciliği faaliyetlerini haberleşme ve ulaşım politikalarına duyduğu gereksinim çerçevesinde düzenlemek durumun da kalmıştır. Osmanlı ülkesinin kara yolu ağı üzerindeki menziller ve derbentler haricinde kalan ve kara yolu ile nehirlerin kesiştiği bölgelerde eğer coğrafya köprü yapımına elverişli değilse devlet eliyle ya da vakıflar bünyesinde kayık isletmeciliği yapılmak suretiyle hem ticari yasamın hem Kamu düzeninin isleyişine teknik destek sağlanmaktadır. (Halaçoğlu,) Osmanlılar nehir gemiciliği terimini denizlerde dolasan gemilerde çalışan kimseleri belirleyen bir terim olarak kullanmamaktadırlar. Ancak yinede su ile ilgili olarak nehir ve ırmakların köprü yapımına elverişli olmayan tehlikeli geçiş noktalarında kayık ile geçişi sağlayan kimseleri anlatmak için de bu terime başvurmaktadırlar. Osmanlı imparatorluğunda nehirlerden geçişler üç farklı şekilde yapılmaktadır. Birinci olarak devrin önde gelen devlet adamları tarafından vakfedilmiş kayıklar aracılığıyla halkın parasız geçişinin sağlanması, ikinci olarak bazı yerlerde sancakbeyi ve diğer memurlar için bir çeşit gelir temin etmek amacıyla halkın ücretli olarak geçişinin sağlanması ve üçüncü olarak da Fırat ve tuna gibi büyük nehir donanmaları ile halkın ve eşyaların nakliyatının yapılmasını 43

44 söyleyebiliriz. Başlangıçta ilk örnek modele daha çok tesadüf edilmekle birlikte zamanla devletin coğrafi olarak büyümesi ve nüfusun artışı paralelinde vakıf olan gemilerle nehirlerden karsıya geçiş isi trafiğin de sıkışık bir hal alması nedeniyle bazı kişilere ihale edilmek suretiyle bir ticari üniteye dönüştürülmüştür.(orhonlu,) Anadolu daki kırsal ve kentsel yerleşmelerden Osmanlı imparatorluğunun bu yerleşme politikasını da bir plan dahilinde yürüttüğüne anlamaktayız. Anadolu da yoğun bir kentleşme düzeyinin Gediz - Menderes vadisi Kızılırmak - Yeşilırmak vadisi ve Fırat - Dicle nehirlerinin etrafında bulunuyor olması ve bu akarsuların etrafında irili ufaklı kentlerin kurulmuş olması Osmanlı mekan organizasyonunun pratik hedeflerine işaret etmektedir.(faroqhi, ) İster nehirlerin yerel ölçekli ulaşım potansiyelinden faydalanma ister tarımda sulama tekniğinden ve ister çevrelerinde yerleşim yoğunluğunu artırmak gayesi Osmanlı yöneticilerinin yerleşme olgusuna nehirleri dahil ederek kendine has bir çözüm modeli geliştirdiklerine bizi inandırmaktadır. Tanzimat ile birlikte Osmanlı yönetiminin merkezci eğilimleri özellikle kara, deniz ve demiryolu ağlarını faal ve rasyonel bir biçimde kullanma isteğine yöneltecek, ancak bu ulaşım modellerinin birbirlerini tamamlamaları için alınan tedbirler istenen sonuçlara ulaşamamış görünmektedir. Bunun gerekçelerini ulaşım şebekesindeki bütünleşme eksikliğine ve geleneksel kurumların tam anlamıyla reforme edilemeyişine bağlamak olası görünmektedir. Bununla birlikte zikretmemiz gereken bir husus da Osmanlı devletinin geleneksel ulaşım sistemi içerisinde kırsal ve kentsel alanlar arasındaki bağlantıyı daha çok yerleşmelerin fiziki dokusundan dolayı büyük ölçüde organik enerjiye dayalı olarak yürütmesi söz konusudur. Kara yolu trafiğinde de nehirler üzerinde gerçekleşen faaliyetlerde de gelişmiş taşıma araçları kullanımı zahmetli ve pahalı olduğundan henüz yaygın görünmemektedir.(ortaylı, ) Osmanlı ulaşım sistemi ile entegre bir şekilde işleyen ticari tarım faaliyetleri su yoluyla kolayca ulaşılabilen bölgelerde mesela Tuna havzasında, Bulgaristan ın bazı nehir vadilerinde, Makedonya kıyı şeridinde ve Anadolu nun Ege bölümündeki nehir sistemleri etrafında gelişmişlerdir. ( Quataert, ). Bu durum nakliye sürelerini, maliyetlerini ve güvenlik meselelerini hesaba katmak durumunda olan devletin henüz teknolojik devrim gerçekleşmeden önce ticari tarımı geliştirmek için uyguladığı metotlardan sayılmaktadır. Bunun yanı sıra Osmanlı Devleti nin buhar gücü ile işleyen gemi ve vapur taşımacılığını nehirlerde uygulamadan önce nehirlerin akış yönü ve debilerini hesaba katarak tek yönlü bir ulaşım ağı kurmaya çalıştığını da söylemek mümkündür. Nehir ulaşımı konusunda bütün Osmanlı coğrafyası içerisinde Fırat ve Dicle nehirleri haricinde Nil ve biraz da Tuna nehirleri su seviyesi, akış düzeni ve güvertesiz gemi geçişine elverişlilik özelliklerine sahip görünümüyle bir ticari potansiyel arz etmektedir. Fırat nehri üzerindeki trafik bazı aşiretler tarafından tehdit edilmekte olduğundan devlet için sıkıntı yaratmaktadır. Tuna nehri üzerinde ki ticari taşıma faaliyeti ise bazı doğal engeller nedeniyle sadece belli bir bölümünde gerçekleşebiliyordu. Nil nehri ise imparatorluğun belki de nehir taşımacılığı için en uygun özellikler taşıyan nehri olması ve bu taşıma türünün ucuz olması nedeniyle diğer taşıma türlerinden daha fazla tercih edilmesi özellikleri ile Mısır coğrafyasının ana ticaret arteri özelliğini göstermektedir. (İnalcık, ) Gediz ve Menderes nehirlerinin fiziki yapısı, su taşkınları ve taşkınların tarıma verdiği zararlardan kurtulmak için İngiliz konsoloslarının öneri raporları çerçevesinde bir proje 44

45 hazırlanmıştır. Bu projede Menderes Nehrinin ulaşıma açılması ve etrafındaki bataklıkların kurutulması dile getirilmekle birlikte aslında Avrupalı devletlerin ama özellikle İngiltere &#;nin ticari çıkarlarına vurgu yapılmaktadır. Ege bölgesinde topraklar çok verimlidir ve yetişen ürünler sanayi için hammadde niteliğindedir. Hayvancılık da oldukça önemlidir ve dokuma sanayii için yün, tiftik; deri sanayii için ham deri bol miktarda sağlanabilmektedir. Bu ekonomik artı değerler dönemin ulaşım teknolojisi çerçevesinde kara yolu üzerinden gerçekleştirilmektedir. Kervanlarla yapılan taşıma hem zor, hem de masraflı olmaktadır. Bu nedenle bölgedeki nehirlerin taşıma potansiyelinden faydalanmak üretim ve pazarlama maliyetlerinde ciddi kazançlar sağlayacaktır. Ayrıca kara taşımacılığının çok fazla ürün kaybına yol açışı da böyle bir projenin gerekliliğini ortaya koymaktadır.(çelik, ) Nehirler daha çok enerji istihsali politikaları çerçevesinde kıymetlendirilse de sulama ve nakliyat faaliyetleri de önemli bir potansiyel arz etmektedir. Asırda su yollarının ıslahı meselesine Fargue ve Girandon isimli iki Fransız mühendis önemli katkılarda bulunmuşlardır. İleri sürdükleri fikirler Avrupa da nehirlerin ıslahı problemlerinde temel taşı vazifesi görmektedir. Fargue nin nehir ıslahı üzerine geliştirmiş olduğu bir takım kanunlar bulunmaktadır. Bu kanunları, dirseklerde oyuntu ve yığıntıların mevkilerini tespit eden kaymalar kanunu, azami oyulma derinliğini dirsek yarıçapına bağlayan derinlik kanunu, enine kesitlerdeki oyulmaların yerlerini belirleyen ve bir menderesin vasati eğriliğini tabii olarak vasati derinliği olarak belirleyen açı kanunu ve son olarak da mecranın stabilitesini temin için yatak genişliği ve dirsek uzunluğu arasındaki optimum orantıyı veren açılma kanunu olarak sıralayabiliriz.(inalcık, ) Bu kanunlar tatbik edilerek bir akursunun orta yatağındaki denge şekilleri uygun tarzda seçilerek akarsu dirseğinin dış kenarı ile iç kenarının yarıçapları ile oynanarak iki oyulmayı birbirine bitiştirmek böylece aradaki topuğun uzunluk irtifaını ve dolayısıyla mecrasıyla yapılacak kazı işlerini azaltmak imkan dahilinde olmaktadır. Fargue nin ortay koyduğu fikirler bütün nehirler üzerindeki problemleri çözme kabiliyetini haiz bulunmamaktadır. Özellikle bu kanunların su derinliğinin belli bir durumu yani belli bir debi için geçerli olduğu tezinden hareketle nehrin yıl içindeki taşıdığı suyun birbirinden farklı oluşu nedeniyle bu kanunların her nehir için tatbik edilmesi güç görünmektedir. Üzerinde ağır trafiğin yer aldığı veya en ufak yatak değişimine müsait olmayan gayet zengin arazilerden geçen nehirlerde ıslah faaliyetleri oldukça masraf gerektirmektedir. Bu nedenle bu metotların gelişmiş ülkelere nazaran gelişmekte olan ülkeler için önemli bir külfet teşkil edeceği ayrıca çok daha geniş ve ıslahı güç olan nehirlere sahip olan ülkeler için uygun sonuçlar vermeyeceği aşikar görünmektedir. Osmanlı imparatorluğunda kayık ile gerçekleştirilen taşımacılık sadece İstanbul ve çevresinde değil ülke coğrafyasının farklı noktalarındaki nehirlerin potansiyel özelliklerine bağlı olarak geniş bir görünüm arz etmektedir. Her ne kadar modern bir taşımacılık örneği sayılmasa da kayık ile yapılan taşımacılığa bir örnek olması bakımından balkanların önemli nehirlerinden Meriç ve tunca nehirleri üzerinde yüzdürülen sal adı verilen kayık türleri ile İstanbul a önemli bir ölçekte mal akışının sağlanmasını söyleyebiliriz. Bu ticari ürünlerin İnöz limanına indirildiğini hatta getirilen eşyaların yüklenmesi ve tanzimi islerini yürütmek üzere salcılar kethüdalığı kurulması da bu faaliyetin boyutlarını göstermesi bakımından önemlidir. Ayrıca Osmanlı coğrafyasında kayık ve kayıkçıların sadece normal ulaşım faaliyetlerinde değil hayatin diğer kısımlarında da önemli bir yer teşkil ettiklerini 45

46 görüyoruz. Yangınlarda tulumbaları taşıma, gerektiğinde asker nakliyatında ve bazen de ev, kir gezileri seklinde sosyal hayatin diğer formlarında yer almaları suretiyle önemli bir misyon üstlendiklerini görmekteyiz. Avrupa da deniz ve denizcilik faaliyetlerinin Osmanlılardan çok daha önce tekamül devresini gerçekleştirdiklerini tarihlerinde buhar gücü ile çalışan vapur inşa etmeleri ile tarihinde ise Hudson nehri üzerinde sürekli buhar gücüyle çalışan tekne inşa etmelerinden anlamaktayız. Bununla birlikte bu türdeki gemilerin Osmanlı ülkesine girişleri Fransa ve İngiltere nin bölgedeki ticari hedefleri doğrultusunda gerçekleşmiştir.(ertuğ, ) Deniz taşımacılığında kullanılan bütün vasıtalara daha çok büyük gemiler için kullanılsa da en genel anlamıyla sefine denilmektedir. Daha çok küçük deniz vasıtalarını ifade eden kayık kelimesi bütün dönemlerde kullanılan ve çok genel anlamı olan kaymak dan türeme Türkçe bir kelime olduğu bilinmektedir. Kayık kelimesinin genel anlamıyla pereme ve piyadeleri de içerdiği ancak dönemlerine göre sıradan kayıklardan küçük farklarla ayrılmaları nedeniyle bu ismi aldığını söyleyebiliriz. Pereme, piyade ve sandal gibi farklı isimlendirmeleri kullansak bile bütün küçük kürekli vasıtalar için bu kavramı kullanmak anlam karışıklığını gidermek açısından zaruridir. Kayık yapımı ve onarımı ile ilgili olarak kayık yapıcı, kürek yapıcı ve kalafatçılar olmak üzere üç esnaf teşekkülü meydana getirilmesi ve bunların görev tanımları dışında bir üretim faaliyeti gerçekleştirmemeleri bu esnaf grubunun teknik özelliğinden kaynaklanmaktadır. İçsu yollarının taşıma kolaylığı ve ucuzluğu nedeniyle bir ulaşım türü olarak kullanılması son zamanlarda birçok ülkede önem kazanmıştır. Ülkemizde mevcut göl ve nehirler Van gölü haricinde taşıma faaliyetlerinde yaygın olarak kullanılmamaktadır. Bazı nehirlerin ıslah edilip içsu taşımacılığında kullanılması ve böylece ülke taşıma hizmetlerine bir katkıda bulunulması amacıyla nehir ve göller üzerindeki navigasyon olanaklarının araştırılması ve etütlerinin yapılması gerekmektedir.(erden,) Bu faaliyetler Tanzimat Fermanında vurgulanan ülkenin imarı ve bayındır hale getirilmesi anlayışına uygun bir girişim görünmektedir. II. Nehirlerin Islahı ve Amaçlar Hidrolojinin geniş bir kolu olan potamoloji akarsu bilimi demektir. Bu bilim içinde karalardaki akarsular ve bunların çeşitli özellikleri ve etkileri incelenir. Akarsu biliminde akarsuların rejimi sulama ve ulaştırmaya yarama derecelerinin incelenmesi, enerji sağlama imkânları ve akarsu sürüntüleri incelenmektedir. (İzbırak,) Nehir ekosistemleri canlı ve cansız varlıklardan oluşan, akis miktarına, içinden geçtiği kanal özelliklerine göre değişiklik gösteren çeşitli bitki ve hayvanin yasam döngüsü içinde önemli yer tutan dinamik sistemlerdir. Bir nehrin ekosistemini suyun akis hızı su derinliği bulunduğu yer ve orada yasayan canlı çeşitliliği belirlemektedir. Bununla birlikte nehirler kuraklık gibi doğal veya baraj yapımı gibi yapay etkilerle akis değişikliklerine maruz kalmaktadırlar. Genellikle akıştaki büyük orandaki değişiklikler nehrin büyük oranda değişimine neden olmaktadır. Baraj yapımı, su alımı gibi yapay etkiler veya aşırı ağaç kesimi, arazi kullanımının değiştirilmesi gibi havzadaki faaliyetler direkt olarak nehir akışını etkilemektedir. Akarsulardaki değişimlerin sonuçları önlenemezken bu sonuçlar yönetilebilmekte ve böylece olumsuz etkiler belli sınırlar içinde kalabilmektedir. Bunun yanı sıra çevresel akış olarak bilinen konunun da göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Çevresel akış geniş olarak arzu edilen veya amaçlanan nehir durumuna 46

47 ulaşmak için nehir yatağına bırakılan veya nehir yatağında olması arzulanan akış olarak tanımlanmaktadır. (Okumuş, 11) Çevresel akışın amacı akış rejiminin miktar ve kalite bakımından yeterli oranda olmasını sağlamak ve nehirlerin ve diğer sucul ekosistemlerin sağlığının sürdürülebilmesini sağlamaktır. Bir nehirde sürdürülmesi planlanan sağlık derecesi, sosyal algılar çerçevesinde ülkeden ülkeye bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir. Çevresel akış yönetimi sağlanan nehir sisteminin değerlerinin bir parçasıdır. Bu değerler çevresel, ekonomik ve sosyal beklentiler ile su kullanımı arasındaki dengeyi kuracak kararları tanımlamaktadır. Dolayısıyla çevresel akış programı yalnızca tek amaç olarak ekolojik kazanımları içermemektedir. Bu program aynı zamanda su paylaşımında yeterli ekolojik su ihtiyacı ve hidroelektrik enerji, sulama, içme suyu ve rekreasyon gibi diğer su kullanımları arasında bir denge kurmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle çevresel akış belirlenirken bir çok kararın da dikkate alınması, çevresel, ekonomik, sosyal, kültürel değerlerin bütünüyle bir arada düşünülmesi gerekmektedir. (Okumuş, 15) Akarsuların pek çoğu taşkınlar ile karşı karşıyadır. Taşkınların zararlarından korunmak için taşkın büyüklüklerinin (debi, hız, su derinliği) önceden bilinmesi gereklidir. Bu nedenle pek çok araştırıcı taşkın büyüklüklerini belirlemek için çeşitli metodlar geliştirmişlerdir. Bunar hidrolojik ve hidrolik metotlar olarak sınıflandırılmıştır. Hidrolojik metot sadece süreklilik denkleminin çözümüne dayanırken, hidrolik metod hem süreklilik hem de momentum denkleminin çözümüne dayanmaktadır. Mesela hidrolik metod türlerinden birisi olan difüzyon metodu ile dikdörtgen ve üçgen enkesitli akarsularda taşkınların önlenmesi gerçekleştirilebilmektedir. Bu yöntemde akarsu yatağı eğimi, yatak sevi ters eğimi ve yatak taban genişliği tespit edilerek taşkınlara etkileri hesaplanabilmektedir. (Çimen,) Nehirlerin ıslah amaçlı düzenlenmeleri ile, taşkın zararlarının önlenmesi yada azaltılması, suyun enerjisinden yaralanılması, yeni tarım ve yerleşim alanları kazanılması, sulama ve kurutma şartlarının düzeltilmesi, ulaşım amaçlı kullanılması, diğer su yapılarının güvenliğinin sağlanması, yer altı su seviyesinin düzenlenmesi, akarsuyun kendi kendisini temizlemesinin sağlanması, buz yığılmalarının önlenmesi, akarsuyun doğa ile uyumunun sağlanması gibi hedefler bulunmaktadır. Devletin bu pratik önlemlerinin tatbik edilmekte olduğunu Nemçe elçisinin Bosna vilayetinin Globoski köyünden geçen Bizan nehrinin akış güzergahındaki bölgelerde yapılan yapay bendlerin Nemçe coğrafyası köylülerinin mahsullerine zarar vermekte olduğuna ilişkin şikayeti ve bu şikayet üzerine alınan tedbirler ile görmek mümkündür.(boa. HAT. /) Akarsuların düzenlenme güzergâhlarının seçimi yapılırken akarsuyun vadinin en düşük kotlu noktalarını takip ettiği hususu göz ardı edilmemelidir. Bu doğal özellik düzenleme çalışmalarında dikkate alınmalıdır. Yeni güzergâh mevcut akarsu yatağına olabildiğince uymalıdır. Sürüntü maddesi debisi küçük ve büyük debilerde sağlanmalıdır. Uzun ve düz yatak kesimlerinden kaçınılmalıdır. Güzergâh seçiminde kabul edilebilir en büyük eğrilik yarıçapının belirlenmesi önemlidir. Kıvrımlarda bulunan teğetler arası en küçük açı 50 o olmalıdır.(erdoğan, 30) Tanzimat dönemi devlet adamlarının geliştirmekte oldukları ekonomik politikalar etkili bir idare için mali kaynakların kıtlığı ve noksanlığını aşmanın yolunun yapılabilecek ve yapılamayacak olanların bir ölçüsünü gerçekleştirmekten geçiyordu. Buna göre öncelikli alanları ıslah etme, gelirleri artırıcı tedbirler alma devletin ana reform politikasını oluşturmaktadır.(findley, ) Devlet, bu kaynak kıtlığını çeşitli nezaretlerin bütçelerini ortak yatırımlara dönüştürerek aşmak yolunu izlemiştir. 47

48 Osmanlı devletinin Yüzyılda modernleşme girişimleri çerçevesinde vezirlerinden Hasan Fehmi Paşa tarafından Anadolu nun Bayındırlık işlerine ilişkin bir layiha hazırlandığını görüyoruz. Bu raporda günün koşullarına göre ulaşım altyapısı ile buna bağlı olarak gelişip bir ağ oluşturacak bir bayındırlık hizmet ve yatırımlarının planlandığını, güzergâh saptamasının yapıldığını ve maliyet hesaplarına ilişkin ayrıntılı bir bütçe hazırlandığını görmekteyiz.(dinçer, : ) Benzer bir uygulamanın yılında İngiliz askeri mühendis General Hawg tarafından Osmanlı ülkesindeki nehirlerin ıslah edilmesi hakkındaki raporu ile gerçekleştirilmiştir. Bu raporda Osmanlı ülkesinin sahip olduğu su kaynaklarının nasıl değerlendirileceğine ilişkin somut öneriler bulunmaktadır. (BOA, HR. TO. Dosya No/39) Osmanlı hükümeti Yüzyılda mülkiye memurlarına vermiş olduğu görev ve sorumluluklara nehirlerin seviyelendirilmesi ve temizlenmesi işini de eklemiştir. Bu amaçlar doğrultusunda 17 Ekim tarihinde hükümdara sunulan bir arzda nehirlerin temizlenmesi, seviyesinin uygun hale getirilmesi ve gerekli olan şeylerin keşfi ve tahkiki için Paris ten getirilen iki mühendisin öncelikle Kızılırmak nehri üzerinde çalışmalarda bulunmaları için izin istenmiştir. Hükümdara sunulan arzda kullanılan kızılırmağın seyr-ü sefaine ve nakl-i zehair ve saireye elverecek vechiyle tanzimi ifadesi doğrultusunda iki mühendis ile birlikte Harbiye Nezareti ve Tersane-i amireden birkaç nefer görevlendirilmiştir. Onlardan Kızılırmak nehrinin tesviyesi, temizlenmesi, keşfi, muayenesi ile haritasının çıkarılmasının yanı sıra masraf defteri tutularak maliyetinin ortaya çıkarılması talep edilmiştir.(boa. I. MVL. /) Kızılırmak nehrinin seyr-ü sefain ve nakl-i zehair için taşıdığı öneme binaen Meclis-i Ali-i Tanzimat tarafından düzenlenen bir arz belgesinde bu nehirin keişf ve muayenesi için Fransa dan Mosyö Retber davet edişmiş ancak onun gecikmesi neticesinde yerine Mısır dan getirilen iki su mühendisinin bu işle görevlendirilmesi istenmiştir. Yanlarına Baş Mimar İsmail Bey de dahil edilmiş ve önce Bolu sancağındaki Milan deresinin temizlenmesi ve ardından Kızılırmak nehrinin hem ulaşımda hem de zahire taşınmasında kullanılabilmesi için bir proje geliştirmeleri istenmiştir. Bu görev için her birine kuruş harcırah ve her yıl için kuruşluk maaş tahsisatı yapılmıştır. (BOA. I. MVL/) Osmanlı hükümetinin Nafıa Nezaretinin görev alanına giren konularda tedbirler alma hususunda hevesli olduğunu ve bu amaçla çeşitli uzmanlardan yararlanma yoluna gittiğini görmekteyiz. Bu uygulamalara örnek olacak bir girişim Nafıa Nazırı Hasan Fehmi Paşa tarafından başlatılmıştır. Hasan Fehmi Paşa başkanlığındaki Nafıa Nezareti tarafından oluşturulan komisyonun ülkenin imar ve geleceğine ilişkin görüşü aslında üzerinde dikkatli bir şekilde tartışılacak mahiyettedir. Devlet yönetiminin omurgasını oluşturan maliyemizin düzeltilmesi işiyle birlikte, sağlanacak üretim artışıyla da dengelenerek, Devletin içinde bulunduğu mali darlıktan kurtarılmasını sağlayacak önlem ve araçlar, ne vergilerin artırılması ve ne de borçlanma gibi uygulanması olanaksız koşullarda aranmamalıdır. Kamu mülkü ve maliyesini korumak temelinde, devlet gelirlerini artırarak, hazineye cidden hizmet edecek ve hatta eğitim ve bilim alanında, istendik düzeyde bir gelişme ve genişleme de sağlayacak olan Bayındırlık işlerinde araştırma ve geliştirme çalışmalarına girişmek zorunluluğu bir gerçektir. Bu durumun devletçe de kesinlikle bilindiğini düşünerek, bu konuda daha çok açıklama yapılmasına gerek görülmemiştir. Bu düşünceler dahi Osmanlı yönetiminin yol, demiryolu, nehir yollarının hazırlanması, limanların derinleştirilmesi, bataklıkların kurutulması gibi bir takım öncelikli çalışmalarının teknik planlamalar dâhilinde yapılmadığı gerçeğini gözler önüne sermektedir. (Engelhardt, ) Osmanlı 48

49 hükümetinin servet kaynaklarından istifade etme anlayışını ihmal etmiş olduğunu bu yetersizliklerinden anlamak mümkündür. Batılılar Osmanlı coğrafyasını tanımlarken Dört göle, bir yığın koy ve körfeze, üretimde bulunmaya ve pazarlamaya teşvik eden ve dört bir yanını çevreleyen altı denize sahip ifadelerini kullanmışlardır.(ubicini, ) Ancak bu varlıkların değerlendirilmeyişi sebebiyle Osmanlı devletini eleştirmişlerdir. Geniş ırmakların ve büyük nehirlerin akıntıları boyunca mahsulleri taşımak ve denizlere, limanlara ulaştırmak konusunda Osmanlı yönetiminin irade ve teknik bilgi yoksunluğuna vurgu yapmışlardır. Osmanlı ülkesi Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinin suladığı vadilere, Ege denizine akan Gediz, Bakırçay ve Menderes nehirleri gibi zengin su kaynaklarına sahip olmasına rağmen bu vadilerde tarımsal üretim neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu coğrafya adeta toprağın zenginliği ile terk edilmişliği arasında bir zıtlığı gözler önüne sermektedir. İhmalkârlık ve teknik yetersizlik tarımsal gelişme ve verim için en uygun olanaklara sahip olan Osmanlı devletini kendi toprağının zenginliklerini kullanarak yararlanmak düşüncesinden uzaklaştırmıştır. Osmanlı yönetimi Tanzimat la birlikte bir ülkenin maddi refahı için ana unsurun kara ve deniz ulaşımlarının iyileştirilmesi olduğunu öğrenerek ve bu yönde düzenlemelere girişecektir. Tanzimat hükümeti milli zenginliğin eski kaynaklarını yeniden canlandırmak için tarımın kalkındırılması gerektiğini anlayacak ve bunu en acil zamanda uygulamaya koyma kararlılığını gösterecektir. Tanzimat reformlarının uygulanma politikası çerçevesinde Anadolu nun tarımsal faaliyet için elverişli bölümlerinde su kaynaklarının kontrolü ve tarım arazilerine verdiği zararların engellenmesi ve ülke ekonomisine rasyonel katkısının hesaplanabilmesi için kamu görevlilerinin insiyatif aldıkları gözlenmektedir. Kütahya vilayeti dahilinde yer alan Simav gölü ve Balat nehirlerinin keşif ve muayenesi için görevlendirilen Salih Efendi bu göl ve nehrin sed ve bendlerinin tamir edilmesi ve tarım arazilerine zarar veren taşkınlarının engellenmesi için gerekli olan masrafın kuruş tutarında olacağını hükümete bildirerek eğer kendisine bu konuda yetki verilirse bu işi çözebileceğini ve ileride devletin daha büyük bir harcamadan kurtulabileceğini bildirmiştir.(boa. KK. /) Aynı şekilde Mihaliç(Karacabey) ovasının da Apolyont (Ulubat) gölü ve çevresindeki nehirlerin taşmaları neticesinde sular altında kaldığını ve büyük miktarda tarım ürününün ziyan olduğunu bölge halkı dilekçelerinde belirtmişlerdir. Salih efendinin bu bölge içinde bir rapor hazırlaması ve mühendislerle birlikte yerel fiyatlar çerçevesinde bir maliyet tablosu çıkarması ricasında bulunulmuştur. Bununla birlikte Osmanlıların nehirlerin ıslahı ve üzerlerinde taşımacılık faaliyetlerini gerçekleştirmek gayesiyle batının teknik bilgi ve teknolojik yeterliliklerinden faydalanma yolunda girişimler de bulunmasının bazı teknik sorunları bulunmaktadır. Özellikle Avrupa da inşa edilen nehir taşımacılığına elverişli vapurların Osmanlı coğrafyasının nehirlerinde iklim farklılığı, düzensiz akış rejimi ve yatak yapısı elverişsizliği gibi nedenlerle pek de amaca hizmet eden durumu söz konusu değildir. Ancak yine de Osmanlılar buharlı gemileri nehir taşımacılığında kullanmak noktasında reformist devlet adamları ve yöneticilerin gayretleriyle büyük bir çaba içerisinde bulunmaktadırlar.(ekinci, ) Batı teknik ve uygulamalarını Menderes nehri üzerinde uygulamak için şirket kurulması ve gemi işletilmesi hakkının bu şirkete verilmesi hususlarını içeren bir çalışma yapıldığını yapılan yazışmalardan görebilmek mümkündür. (BOA, funduszeue.info; 53,/15) Nehir ıslah çalışmalarında hükümetin almak istediği önlemler sadece tarımsal alanlara verilen zararları engellemek için değil aynı zamanda köprüler ve kamu yollarının tahrip olmasına da engel olmak içindi. Edirne vilayeti çevresinde bulunan Meriç, Tunca ve Arda 49

50 nehirlerinin Arda nehri üzerindeki Yeniköprü ve Şimendifer köprüsüne zarar vermesine engel olmak için Edirne valiliği fenni mühendislere konu ile ilgili rapor ve haritalar hazırlatmıştır. Bu rapor doğrultusunda Osmanlı hükümetini uyararak yardım isteğinde bulunmuşlardır. Bunun üzerine Osmanlı Hükümeti 11 Ekim tarihinde Sadrazam Ahmet Cevat Bey başkanlığında toplanarak kuruşluk meblağ Edirne valiliği bütçesine havale edilmiştir. (BOA. I. MMS. /) Osmanlı Devleti ülkenin ulaşım imkanlarını geliştirmek noktasında nehir ve dereler üzerinde köprüler kurma politikasını vilayet idarelerinin kendi olanakları ile çözememesi durumunda merkezi hazine bütçesinden karşılama yoluna gitmiştir. Mesela Çıldır valisinin göndermiş olduğu bir yazıda eyaletinin Livane kazasına bağlı Murgul nahiyesi dahilinde bulunan Nehri kebir üzerinde bulunan köprünün tamir masrafının kuruş tutarındaki meblağının devlet tarafından karşılandığı ancak köprü burçlarının yapımı için gerekli olan kuruş tutarındaki meblağın Kars ile Artvin livaları arasındaki köylülerden 40 ar pare tevzi edilerek köprünün tamamlanabilmesi için hükümetten izin istemiştir.(boa. funduszeue.info /) Bu duruma Meclis-i Vala dan izin alınması sonrası müsaade verilmiştir. Osmanlı devleti Yüzyılın teknolojik olanakları çerçevesinde nehir ve derelerinin tarım arazilerine vermiş olduğu zararları ortadan kaldırmak için önlemler alma girişimlerinde bulunmuştur. Bu duruma örnek olacak bir yazışma Bosna valiliği tarafından hükümete gönderilen bir yazıda görülmektedir. Tuna ve Sava nehirlerinin birbirlerine bağlandıkları mahalde miri araziye vermiş olduğu zararın önlenmesi için Abdi Paşa başkanlığında mühendislerden ve memurlardan oluşan bir heyet görevlendirilmiş ve bu görevliler bizzat araziyi gezerek alınması gereken önlemleri bir harita üzerinde rapora dönüştürmüşlerdir.(boa. I. DH. /) Anadolu da bulunan nehirlerin su taşıma kabiliyetlerinin tespiti, yatakları boyunca izledikleri güzergahın koşullarının öğrenilmesi ve bu nehirlerin hem ticari hem zirai açıdan değerlendirilmesi için bir çok uzman değişik bölgelerde görevlendirilmiştir. Bunlardan birisi Erkan-ı Harbiye kaymakamlarından Abdullah bey dir. Aydın ve İzmir taraflarında bulunan Menderes ve Gediz nehirlerinin keşif ve muayenesi için görevlendirilmiştir. Doğdukları bölgeden denize döküldükleri noktaya kadar keşfi için kendisine kuruş harcırah verilmiştir. Ancak Abdullah Bey bu meblağın keşif alanının genişliği ve bir aydan daha fazla zaman alacağı gerekçesiyle yetersiz olduğunu beyan etmiştir. Bunun üzerine görev yaptığı bölgeden alacağı mazbata çerçevesinde görevi bittikten sonra yaptığı harcamaları geri alabilmesine izin verilmiştir.(boa. I. MVL. /) Osmanlı devleti nehirlerle ilgili ıslah projeleri geliştirmek gayretleri içerisinde olmanın yanı sıra bazı nehirler üzerinde cereyan edecek ticari taşımacılık için bazı bölgelerde şirket kurdurmak suretiyle belki daha ilkel bir yöntem olacak ancak yine de girişimin özgünlüğü dolayısıyla dikkate alacağımız faaliyetlerde de bulunmuştur. Bunlardan birisi Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan kaydına göre Kelkit- Kızılırmak nehirlerini Bafra ya bağlayan bir hat üzerinde Kelek adı verilen şişirilmiş tulumlar üzerine bir çeşit sal inşa ederek nehrin akış yönü üzerinde bir taşımacılık gerçekleştirilmek istenmesi girişimidir(boa, DH. MKT;/). Bu girişim Osmanlıların nehir taşımacılığı ile ilgili bir takım projeler geliştirmekte olduğuna örnek olabilecektir. Nehirlerden ulaşım ve ticari amaçlı yararlanma hususunda devletin bazı planlamalar yapması elde edilecek maddi kazanımların devlet bütçesine sağlayacağı katkılardan dolayı bu dönemde hız kazanmıştır. Bu hususta Adana vilayeti vali muavini Ahmet beğ Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile ilgili hükümete bir rapor hazırlamıştır. Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin ve kilometrelik uzunlukları ile yaklaşık metrelik genişliklerinin seyr-ü sefain 50

51 için elverişli olduğunu bildiren bu rapor Adana, Kozan, Cebeli Bereket ve Maraş vilayetleri arsında vapurlarla külliyetli miktarda hububatın sahillere nakledilebileceğini göstermektedir. Ayrıca birkaç yıl içinde elde edilecek gelirlerin vapurların maliyetini karşılayacağına da vurgu yapmıştır. (BOA. Y. EE. 14/) Bu düşüncenin Yaver-i Ekrem Şakir bey tarafından da desteklendiğini onun yılında yazmış olduğu layihadaki şu ifadesinden anlamaktayız. Memalik-i Mahrusenin servetçe arzu buyurulan terkibatı vesaiti nakliye nin izdiyadıyla münasib olduğu (BOA. Y. EE. /15) Tanzimat reformları ülkenin servet ve ticaretinin artırılması için nehir ve limanlarının seyr-ü sefaine uygun hale getirilmesini amaçlamaktadır. Ülkedeki birçok nehrin sadece ağızlarının kullanım için açıldığını, zamanla nehrin mecrasının değişmekte olduğu ve sularının yayıldığı görülmektedir. Eğer zamanında önlemler alınmazsa bu hususun ileride nehirlerin ağızlarının kumlarla dolmasına ve temizlenmeye muhtaç bir hale gelmesine yol açacağından bahsedilmektedir. (BOA, I. MMS, 39/).Bu durumun ticareti olumsuz etkileyeceğine vurgu yapılmış ve daha masraflı hale gelmeden çözüm üretilmesinin zaruri olduğu bir raporla Sultan a arz edilmiştir. Ayrıca bu raporda nehir ve limanları temizlemek için değişik vilayetlerden gelen tarak vapuru taleplerinin teknik yetersizlik nedeniyle karşılanmadığına vurgu yapılmıştır. Tersane-i Amire de yalnızca üç adet tarak vapuru bulunduğu ve bunların ikisinin Karadeniz limanlarını, birisinin ise Rodos limanını temizlemek üzere görevlendirilmiş olduğu bilgisi vilayetlerle paylaşılmıştır. Tersane-i Amire nin tarak vapuru ve çamur dubası satın alması yolunda Meclis-i Mahsusa nın karar alması ve bir Fransız şirketi ile şartname hazırlanarak görüşmelerde bulunulması Osmanlı Devleti nin nehir ıslah programına ne kadar ciddi yaklaştığının göstergesidir. Her ne kadar günümüzdeki yaklaşım akarsuları şekil ve akım rejimi açısından düzenlemek olsa da akarsu ve havza ekosistemleri düzen değil düzensizlik üzerine kuruludur. Taşkınlar da bu düzensizliğin sürdürülebilmesi için gerekli suyu ve enerjiyi sağlamaktadır. Bu nedenle akarsu mansaplarındaki akım rejimini değiştirecek projelerde, hiç olmazsa arada sırada kontrollüde olsa taşkınlara izin verilmelidir. Sonuç Osmanlı devleti modernleşmenin gereklerini yerine getirme noktasında Avrupa ülkelerinin tecrübelerinden yararlanmak isteğini açıkça sergilemektedir. Bununla birlikte henüz geleneksel üretim metotlarını değiştirme noktasında fazla bir çaba sunamayışını hem sanayi hamlelerinden uzak kalışa hem de bu hamleleri uygulama kabiliyeti ve iradesi taşıyan nitelikli personel bulunmayışına bağlamak yanlış olmayacaktır. Bununla birlikte Tanzimat döneminde Osmanlı bürokrasisi açısından reformların ana hedefi batının üstünlüğüne karşı batının kendi kazanımları yoluyla mücadele geliştirmek ve devlet ile toplumu bu eksen üzerinden modernleştirmektir. Batının teknik ve fenni uygulamalarını model almak suretiyle Osmanlı ülkesinin tarım, sanayi ve kent reformlarını gerçekleştirmek bu dönemin hakim anlayışının ana sorunudur. Devlet içinde bulunduğu şartların elverdiği ölçüde bir yeniden yapılanma modeli geliştirmeye çabalamakta, bunu da öncelikle eğitim, tarım ve zanaatçılıkta uygulamak isteğindedir. En azından yapılan düzenlemeler hamlelerin bu yönde olduğunu göstermektedir. Özellikle nehir ve göl gibi su kaynaklarının kullanımı noktasında Avrupa da gerçekleştirilen uygulamaların bir tarım ülkesi olan Osmanlı coğrafyasında tatbiki için devlet adamlarının hevesli girişimler göstermeleri-mustafa Reşit ve diğer Tanzimat 51

52 önderlerinin Fransız kent ve şehircilik modellerinin alınmasına ilişkin öngörüleri- bu anlayışın uygulama noktasında da sürdürüldüğünü göstermektedir. Tanzimat döneminde kurulan ihtisas meclislerinden olan Ziraat Meclisinin programında yol yapımı, nehirlerin ulaşıma açılması ve alt yapı yatırımlarının ele alınması konularının yer alması, Osmanlı yönetiminin bu konuda kararlılığını göstermesi açısından önemlidir. 52 BİBLİYOGRAFYA ARŞİV BELGELERİ: BOA, DH. MKT; Dosya No: , Gömlek No: (27 Z /24 Ağustos ) BOA, HR. TO; Dosya No, Gömlek No: 39, 24 Ocak BOA. HRT. Belge No, (30 Eylül ) BOA. KK. Defter No: , (02 N /26 Eylül ) BOA, funduszeue.info; Dosya No: 53, Gömlek No, (09 Za / 14 Haziran ) BOA. Y. EE. Dosya No, Gömlek No: (13 Ş /21 Temmuz ) BOA. Y. EE. Dosya No, Gömlek No: 15(I Teşrinievvel /13 Ekim ) BOA, HAT. Dosya No: /(09 Ca/ 06 Kasım) BOA, funduszeue.info, Dosya No, Gömlek No, 25 B /21 Ekim BOA. I. MMS. Dosya No: , Gömlek No: , (7 R / 11 Ekim ) BOA. I. DH. Dosya No: , Gömlek No: (21 Za / 23 Ağustos ) BOA. funduszeue.info Dosya No: , Gömlek No: , (14 S / 21 Ocak ) BOA. I. MVL. Dosya No: , Gömlek No: ( 5 S / 17 Ekim ) BOA. I. MVL. Dosya No, Gömlek No: ( 22 C / 5 Şubat BOA. funduszeue.info Dosya No: , Gömlek No: (27 Ca/4 Şubat ) DSİ Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu,Yıl: BASILI YAYINLAR: ABOU-EL-HAJ, Rıfa at Ali(). Modern Devletin Doğası.Çev. Oktay Özel- Canay Şahin, İstanbul: İmge Kitabevi BERMAN, Marshall(). Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor, Çev: Ümit Altuğ- Bülent Peker, İstanbul, İletişim Yayınları, I. Baskı ÇELİK, Bülent(). Gerçekleşmemiş Bir Yol Hikayesi: Yüzyıl&#;ın Son Çeyreğinde Menderes Nehrinin Ulaşıma Açılması Projesi,Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi, XXVI,38, , ÇİMEN, Mesut(). Difüzyon Yöntemi ile Akarsu Yatağındaki Taşkınların Önlenmesi, Basılmamış YL. Tezi Süleyman Demirel Üniversitesi FBE, ÇULPAN, Cevdet(). Türk Taş Köprüleri, Ortaçağdan Osmanlı Devri Sonuna Kadar. Ankara: TTK Yayınları DİNÇER, Celal(). "Osmanlı Vezirlerinden Hasan Fehmi Paşa&#;nın Anadolu Bayındırlık İşlerine Dair Hazırladığı Layiha", Belgeler, c. V-VII, Sayı: , , s EKİNCİ, İlhan(). Osmanlı Devleti nde Bazı Nehir ve Göllerde Vapur İşletme Teşebbüsleri, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Sayı ENGELHARDT, P. E(). Tanzimat ve Türkiye, Çev: Ali Reşad, İstanbul: Kaknüs Yayınları,

53

Сайт медицинского центра «Женева»

В ООО Медицинский центр Женева» каждый клиент сможет пройти медицинский осмотр быстро, качественно, без утомительных очередей, в комфортных и уютных условиях!

Медицинский центр "Женева" осуществляет свою деятельность на основании лицензии на осуществление медицинской деятельности № ЛО от года, предоставленной министерством здравоохранения Архангельской области.

ООО "Медицинский центр "Женева" специализируется на проведении медицинских комиссий, которые необходимы в следующих ситуациях:

  • определение наличия или отсутствия медицинских противопоказаний при управлении транспортными средствами и маломерными судами;
  • периодический медицинский осмотр сотрудников предприятий;
Sep 23, Kola aşırı yük bindirilmesiyle kolda damar atması görülebilmektedir. Çoğunlukla ağır cisimlerin kaldırılması bu problemi tetiklemektedir. Deriye ciddi bir Sep 29, Bazı risk faktörlerinin önüne geçerek tüm dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada bulunan kalp ve damar hastalıklarından korunmak mümkün. Kalp sağılğının bozulduğunu. Jan 15, Beyin damarlarının bir tıkaç emboli ile tıkanması en sık kalpte oluşan bir pıhtının damar akımı ile beyin damarına gelmesi ile pıhtı atması ortaya çıkar; bu genellikle atriyal fibrilasyon gibi kalp ritim bozukluklarında, kalpte protez kapakçık olması durumunda, enfeksiyonlarda ortaya çıkar. Dec 1, Loavp senin için sol kolda damar atması neden olur uzman ile ilgili en iyi bağlantıları, Sıkça Sorulanları, Benzer soruları hazırladı. Kolda damar atması neden Dec 29, SVT atağı tedavisi nedir. Damar yolundan verilen adenozin adlı ilaç, SVTnin akut tedavisinde hızlı ve yüz güldüren sonuçları olan bir ilaçtır. Adenozin, kalbin üst odacıkları olan kulakçıklar atriumlar ve alt odacıkları olan karıncıklar ventriküller arasında geçici blok oluşturur. Böylece karıncıkların hızı yavaşlar. Hocam iyi gunler benim eşimin sirtinda bir damar atiyor cok rahatsiz ediyor atmasi cok agriyor beynine kadar vuruyor beyin ve sinir cerrahisi noruloji doktorlarina gittik hic birsey yok diyor mr cektik kan tahlili yaptik bakiyorlar hic bisey yok diyorlar siz bize bir ilac onerebilirmisiniz tesekkurler. Damar atması; 5 yıl önce. sağ beyin sol beyin testiJan 7, Yeşil çay tansiyonu yükseltir mi. Metabolizmayı hızlandırmak için tüketilen yeşil çay ve ekinezya gibi bitki çaylar, nabzı ve tansiyonu yükseltebiliyor. Bu nedenle fazla tüketimleri hipertansiyona neden olabiliyor. Hangi çay tansiyonu düşürür. Karahindiba, kekik, lavanta, kereviz ve atkuyruğuyla hazırlanan çaylar kan basıncını düşürüyor, Jun 28, Sağ kolda damar atması neden olur uzman. Print ca seller s permit. Słodkie smsy dla dziewczyny na dobranoc. Original uebe s fieberthermometer. Üsküdar beşiktaş forvet nedir futbolSep 10, Damar atması bazı nedenlerden dolayı ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Damar atması yaşayan kişiler bu durumun neden kaynaklandığını internet üzerinden En yaygın şikayet kolun çalıştıkça ağrıması, kramp girmesi ağrılık hissi, rahatsızlık hissi ve yorgunluktur. Genellikle istirahatte iken şikayet olmaz. Subklavian atar damar tıkandığında beyine giden kan kol tarafından çalındığı için beyinle de ilgili belirtiler olabilir. Bunlar Dengesizlik Bulanık görme Kolda güçsüzlük Kısa süreli felçler sist arayüzü nedirFeb 18, IKEA Puerto Rico-IKEA Puerto Rico: furniture and decoration. Detoks Paketi-DK Dükkan I; Uzmanından Lezzet, Sağlık, İyi. Make sure your space is inviting, and inspiring. Products Marketplace Rooms Design Deals. Services to Oct 19, WhatsApp Plus Download for Android APK Free. Fırında Pişmiş Patates Sağlıklı Mı. Fırında Patates Sağlıklı Mı. As soon as a new version becomes available, we will provide it immediately. In general, they all offer very similar functions and only the small details will make the user choose one or the other. Dec 1, Özellikle büyük damarlarda tıkanıklığa neden olan damar içi pıhtılaşma, pıhtı atması emboli ve damar iltihabı vaskülit gibi durumlarda şiddetli kol ağrısı izlenebilir. Diğer Sebepler Tümörler, Enfeksiyonlar, Travma, Kas zedelenmeleri veya yırtıkları, Bağ yaralanmaları, Kramplar. Kol Ağrısı Tedavisinde Neler Yapılır? bağcı eczanesiApr 11, Sol Kolda Damar Atması Olan Damar Tıkanıklığının Tedavi Yöntemleri, Bu gibi vakalarda ameliyat ve anjiyografi gibi tedavi yöntemleri uygulanır. Anjiyografi vucüttan açılan bir kesitten damara Jun 14, Kolda damar çekmesi neden olur. Kol damarlarının hastalığı en fazla damar sertliğinden dolayı gelişir. Ayrıca Buerger hastalığı, Raynaud hastalığı, Takayasu Feb 11, 5 5. Damarlı Kol İçin Yeterli Miktarda Su Tüketin. 6 6. Vücut Yağ ve Su Oranınızı Düşürün 1. Kolda Damarları Belirginleştirmek için Pump Olun. Damarlı kol için Feb 24, Bu hastalığın nedeni, kola giden atar damarın kola giderken boynun hemen aynı tarafında sıkışmaya uğramasıdır. Bu damarın etrafında olan, boyun omurlarının 7. Boyun omuru yan uzantıları, 1. Kaburga nizip nöbetçi noterOct 23, İmam Bayıldı Tarifi, Nasıl Yapılır. Resimli Anlatım-Yemek Com. Tavuklu Kabak This site uses Akismet to reduce spam. Fırında sebzeli makarna portakal ağacı portakal ağacı: Fırında Sebzeli Tavuk Yemek, Yemek tarifleri, Gıda son durak 5 türkçe dublaj full izleJan 15, Beyin damarlarının bir tıkaç emboli ile tıkanması en sık kalpte oluşan bir pıhtının damar akımı ile beyin damarına gelmesi ile pıhtı atması ortaya çıkar; bu genellikle atriyal fibrilasyon gibi kalp ritim bozukluklarında, kalpte protez kapakçık olması durumunda, enfeksiyonlarda ortaya çıkar. Feb 11, Vücut geliştirme sporuyla uğraşan ileri düzey profesyonel sporcularda, damarlı kol ve kas hatlarının ne kadar belirgin olduğunu görmüşsünüzdür. Bu yazımızda Apr 13, Kolda Damar Tıkanıklığı, Kol omuzdan dirseğe kadar olan bölüme verilen isimdir. Kolumuzun yuvarlak başı omuz başındaki çukura yerleşerek kaslarla birleşip Feb 8, Scribd is the worlds largest social reading and publishing site. Boyunda damar atmasının sebebi genelde altta yatan bir hastalıktır. Tabii başka faktörler de buna yol açabilir. Boyunda damar atmasının en sık karşılaşılan nedenleri şunlardır; Kansızlık Tiroid hastalıkları Damar tıkanıklığı Stres, depresyon Damar hastalıkları Yüksek ateş Boyun fıtığı ya da boyun düzleşmesi Duruş bozukluğu Yüksek tansiyon Nabız ölçümü nasıl olur. Elle nabız ölçme boyundan veya el bileğinden rahatlıkla yapılabilir. Ölçüm tekniklerinden birisi de el bileği ile ölçülmesidir.

В медицинском центре «Женева» созданы условия для:

  • прохождения комиссии в кратчайшие сроки;
  • получения справки необходимого государственного образца (при отсутствии медицинских противопоказаний);
  • качественного и внимательного обслуживания.

Мы рады видеть Вас и рады помочь Вам.

Обращайтесь к нам по адресу: г. Архангельск, ул. Карельская, д. 37, 3-й этаж.

Режим работы центра: будни - с 10 до 18 часов, выходные дни - суббота и воскресенье. Позвонив администратору по телефону (), Вы сможете задать все интересующие Вас вопросы.

ООО "Медицинский центр "Женева" дорожит не только временем, но и доверием любого клиента, обратившегося к нам за помощью. Каждый сотрудник центра работает с чувством ответственности, четко и профессионально.

Bildiri Özetleri Kitabı - II. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve
I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı ÖNSÖZ Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projesi kapsamında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile Milli Eğitim Bakanlığı, YTB (Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı), TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığı Ajansı), Eskişehir Valiliği, Eskişehir İl Millî Eğitim Müdürlüğü, TÜRKSOY, Uluslararası Türk Akademisi, TRT Avaz işbirliği ve PEGEM Akademi, Nobel, Eğiten Kitap sponsorluğunda gerçekleştirilen 1. Uluslararası Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı’na katılımınızla onurlandırdığınız için teşekkür ediyoruz. Türk Dünyası adına 36 ülke/bölgeden katılımın gerçekleşmesiyle Türk Dünyasının buluştuğu büyük bir uluslararası kurultay olmuştur. Bu kurultayda, bu projenin önemi nedir ve neden Türk Dünyası çocuk oyun ve oyuncakları sorularının cevapları, sizin adınıza sorulmuş ve cevaplanmaya çalışılmıştır. Avrupa ve Amerika’da uygulanmakta olan eğitim programları bilim insanlarımız tarafından incelenmekte ve bu programlar doğrultusunda çocuklarımızın gelişimine ve öğrenimine en fazla katkı sağlayabilecek eğitim programları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bugün eğitim programlarımız oluşturulurken çağın gerektirdiği donanım öngörülmekte ve çocuklarımızın üst düzey düşünme becerileri ile desteklenmesi hedef alınmaktadır. Ancak unutulan bir husus vardır ki bu husus toplumsal düzeni, toplum içerisinde kimlik kazanmayı ve toplumun devamlılığını sağlamayı öngören kültürün aktarımıdır. Toplum, oluşturduğu kültür ile bir arada olabilme ve sürekliliğini sağlayabilme başarısını göstermektedir. Toplum olarak Türk Toplumuna baktığımızda yıllık bir geçmişin olduğu zengin bir kültürün varlığı görülmektedir. Türk toplumu, Asya’nın Ata toprağı olduğu, buradan diğer kıtalara dağılımın gerçekleştiği ve gittiği her bölgeye kültürünü taşıdığı bir toplumdur. Modern eğitim anlayışları içerisinde var olan bu kültürün aktarımı ne kadar gerçekleştirilmekte ve çocuklarımız kültürünü ne kadar anlayabilmektedir? Bu soru gerçekten önemli bir soru ve sorundur. Tabi ki kültür sadece eğitim ortamlarında aktarılmamakta, ailelerin ve toplumsal yaşantıların da bu aktarımda rolü yer almaktadır. Ancak bu aktarım tesadüflere, ihtimallere bırakılamayacak kadar mühimdir ve toplumların eğitim felsefesi o toplumun millî ve manevi menfaatlerini içermelidir. İşte bu nedenlerdendir ki yıllık Türk Dünyası kültürü eğitimle gelecek nesillerimize kazandırılmalı ve kültürel aktarımın devamlılığı sağlanmalıdır. İkinci sorumuz olan neden oyun ve oyuncaklar sorusunun iki cevabı bulunmaktadır. Çocuk oyun ve oyuncakları, çocukların yaşadıkları toplum içerisinde gelecekteki yaşantılarının deneyimini kazandıkları roller, yemeklerimiz, giysilerimiz gibi kültürün içerisinde yer alan önemli bir unsurdur. Üstelik oyun ve oyuncaklar çocukların içerisinde aktif olarak yer almaları ve kurallarını, tekerlemelerini, oyuncağını toplumun kültürüne göre kendilerinin geliştirmeleri sebebiyle, kültür ile çocuğun en etkili şekilde bir araya geldiği bir unsurdur. İşte burada ikinci önemli cevap karşımıza çıkmaktadır. Kültürel aktarımın eğitim içerisinde hangi yollarla kazandırılacağı, diğer bir ifade ile etkin olan yöntemi bize oyun ve oyuncaklar sunmaktadır. Çocukların içerisinde eğlenerek ve isteyerek yer aldıkları oyunlar ve I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı kullandıkları oyuncaklar eğitimcilerin kültürü nasıl aktarabiliriz sorusunun cevabını verdikleri anahtar olacaktır. İşte bu anahtarın kullanımı için, Atalarımızın bize bıraktıkları mirasımız olan oyun ve oyuncaklarımız Türk Dünyası olarak pedagojik tartışmalara açılmıştır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinin ev sahipliğini yaptığı, çocuklarımız ve geleceğimiz için bu kadar önemli bir düzenleme içerisinde yer alan katılımcılara ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Yrd. Doç.Dr. Yalçın Bay Yrd. Doç.Dr. D. Neslihan Bay TUDÇOOK Düzenleme Kurulu Eş Başkanları I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı DÜZENLEME KURULU Kurultay Eş Başkanları Prof. Dr. M. Bahaddin ACAT Prof. Dr. Selahattin TURAN Düzenleme Kurulu Eş Başkanları Yrd. Doç. Dr. Yalçın BAY Yrd. Doç. Dr. D. Neslihan BAY Düzenleme Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Pınar GİRMEN Doç. Dr. Cavide DEMİRCİ Doç. Dr. Esra DERELİ Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir ÖZTÜRK Yrd. Doç. Dr. Burcu ANILAN Yrd. Doç. Dr. Emre Ev ÇİMEN Yrd. Doç. Dr. Ersin KARADEMİR Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ANILAN Yrd. Doç. Dr. Mehmet ERSOY Yrd. Doç. Dr. Semra KIRANLI GÜNGÖR Yrd. Doç. Dr. Ümmügülsüm KORKMAZ Yrd. Doç. Dr. Zeynep YURTSEVEN Arş. Gör. Ayşe DÖNMEZ Arş. Gör. Burak Yasin YILMAZ Arş. Gör. Candaş UYGAN Arş. Gör. Dilara YAYA Arş. Gör. Eren Can AYBEK Arş. Gör. İsmail KAŞARCI Arş. Gör. Mikail YALÇIN Arş. Gör. Muhammed ÖZ Arş. Gör. Özge ÖZTEKİN Arş. Gör. Özge Sultan BALIKÇI Arş. Gör. Sabiha İŞÇİ Arş. Gör. Serdar KÖRÜK Arş. Gör. Şule Betül TOSUNTAŞ Arş. Gör. Yasir ARMAĞAN Arş. Gör. Yusuf AY Arş. Gör. Zeynep KILIÇ Arş. Gör. Z. Melis DEMİR Uzm. Muhammed AYDIN Uzm. Ömer Faruk BAYRAKÇI Okt. Madina YÖRÜK I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı BİLİM KURULU 1 funduszeue.info Abdurrahman KILIÇ Düzce Üniversitesi 2 funduszeue.info Ahmet AYPAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 3 funduszeue.info Akmatali ALİMBEKOV Kırgızistan Manas Üniversitesi 4 funduszeue.info Alexey GOLIKOV Rusya Federasyonu Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bilimleri Enstitüsü 5 funduszeue.info Alimcan İNAYET Ege Üniversitesi 6 funduszeue.info Almas SHAYKHULOV Rusya Federasyonu Başkurtistan Cumhuriyeti Başkurtistan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi 7 funduszeue.info Asuman Seda SARACALIOĞLU Adnan Menderes Üniversitesi 8 funduszeue.info Ayhan AYDIN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 9 funduszeue.info Baljir BALDULMAA Mongolian State University of Education 10 funduszeue.info Basangova Tamara GORYAEVNA Rusya Federasyonu Kalmuk Cumhuriyeti 11 funduszeue.info Cabbar IŞANKUL Özbekistan Bilimler Akademisi Alişir Nevai Dil ve Edebiyat Enstitüsü 12 funduszeue.info Cemil YÜCEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 13 funduszeue.info Damir İSHAKOV Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Tataristan Bilimler Akademisi 14 funduszeue.info Darhan HIDIRALİ Türk Akademisi 15 funduszeue.info Dilshod RAHİMOV Tacikistan Bilim Akademisi 16 funduszeue.info Douslas K. HARTMAN ABD Michigan State University 17 funduszeue.info Esma ŞİMŞEK Fırat Üniversitesi 18 funduszeue.info Fatma ALISINANOĞLU Gelişim Üniversitesi 19 funduszeue.info Firdevs GÜNEŞ Bartın Üniversitesi 20 funduszeue.info Grigori TOMSKİ Académie Internationale CONCORDE 21 funduszeue.info Gülay MİRZAOĞLU Hacettepe Üniversitesi 22 funduszeue.info Handan Asude BAŞAL Uludağ Üniversitesi 23 funduszeue.info Hayati AKYOL Gazi Üniversitesi 24 funduszeue.info İsa HABBİBAYLİ Azerbaycan Milli İlimler Akademisi 25 funduszeue.info Jodene FINE ABD Michigan State University 26 funduszeue.info Kamoludin ABDULLAEV Tacikistan Central Asia: Study and Teaching 27 funduszeue.info M. Bahaddin ACAT Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 28 funduszeue.info Mehmet ŞİŞMAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 29 funduszeue.info Mustafa ERGÜN Afyon Kocatepe Üniversitesi 30 funduszeue.info Mustafa SAFRAN Gazi Üniversitesi 31 funduszeue.info Mübeccel GÖNEN Hacettepe Üniversitesi 32 funduszeue.info Nebi ÖZDEMİR Hacettepe Üniversitesi 33 funduszeue.info Nilüfer ÖZABACI Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 34 funduszeue.info Nurbubu ASIPOVAN Kırgızistan Manas Üniversitesi 35 funduszeue.info Ondar ERGELEER Rusya Federasyonu Tuva Cumhuriyeti (Çüvürekovich) Tuva Devlet Üniversitesi 36 funduszeue.info Özden TEZEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 37 funduszeue.info Özkul ÇOBANOĞLU Hacettepe Üniversitesi I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı 38 funduszeue.info Raxmonov NASIMXON Özbekistan Bilimler Akademisi 39 funduszeue.info Selahattin TURAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 40 funduszeue.info Sultan TULU Muğla Üniversitesi 41 funduszeue.info Tamara BİTTİROVA Rusya Federasyonu Kabardey-­‐Balkar Cumhuriyeti Rusya Akademisi 42 funduszeue.info Timur KOCAOĞLU ABD Michigan State University 43 funduszeue.info Victor BUTANAEV Rusya Federasyonu Hakasya Cumhuriyeti Hakasya Milli Üniversitesi 44 funduszeue.info Zarema KIPKEEVA Rusya Federasyonu Karaçay – Çerkes Cumhuriyeti Karaçayevsk Umar Aliyev Üniversitesi 45 Doç.Dr. Gülnara Yusuf qızı SEİTVANİ Kırım Tatar ve Şarq Filologiyası Fakülteti 46 Doç.Dr. Ali Fuat ARICI Yıldız Teknik Üniversitesi 47 Doç.Dr. Ayfer ŞAHİN Ahi Evran Üniversitesi 48 Doç.Dr. İlkin Rüstemzade FARİZOĞLU Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi 49 Doç.Dr. Suat UNGAN Karadeniz Teknik Üniversitesi 50 Doç.Dr. Svetlana TÜBEEVA Rusya Federasyonu Kabardey Balkar Devlet Üniversitesi 51 Doç.Dr. Akedil TOİSHANULY Kazakistan Türk Akademisi 52 Doç.Dr. Ali ERYILMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 53 Doç.Dr. Asım ARI Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 54 Doç.Dr. Ayşe AYPAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 55 Doç.Dr. Aytaç KURTULUŞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 56 Doç.Dr. Baisheva Maria İVANOVNA Rusya Federasyonu Federasyonu Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bilimleri Enstitüsü 57 Doç.Dr. Cansu Filik İŞÇEN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 58 Doç.Dr. Cavide DEMİRCİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 59 Doç.Dr. Cengiz GÖKŞEN Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi 60 Doç.Dr. Emine KOLAÇ Anadolu Üniversitesi 61 Doç.Dr. Engin KARADAĞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 62 Doç.Dr. Erkin EMET Ankara Üniversitesi 63 Doç.Dr. Esra DERELİ İMAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 64 Doç.Dr. Eyüp ARTVİNLİ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 65 Doç.Dr. Habibe YAZICI ERSOY Gazi Üniversitesi 66 Doç.Dr. İsmail ACUN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 67 Doç.Dr. Kürşat YENİLMEZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 68 Doç.Dr. Lena TROEVA-­‐LUGINOVA Rusya Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bilimleri Enstitüsü 69 Doç.Dr. Leyla ÜLMEZOVA Rusya Federasyonu Kaberdey – Balkar Cumhuriyeti Sen Petersburg Devler Üniversitesi 70 Doç.Dr. funduszeue.info BALBAĞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 71 Doç.Dr. Macid A. MELEKOĞLU Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 72 Doç.Dr. Mızrap POLAT Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 73 Doç.Dr. Mohammad Yalim YARQIN Kabil Devlet Üniversitesi, General Manager at Star Radio and TV I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı 74 Doç.Dr. Pınar ANAPA Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 75 Doç.Dr. Pınar GİRMEN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 76 Doç.Dr. S. Deniz KORKMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 77 Doç.Dr. Suzan funduszeue.infoİ Kosova Priştine Üniversitesi 78 Doç.Dr. Şengül S. ANAGÜN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 79 Doç.Dr. Zekiya MAHMUTOVANIN Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi 80 Doç.Dr. Zühal ÇUBUKÇU Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 81 funduszeue.infoç.Dr. Nuran Malta-­‐MUHAXERİ Kosova Priştine Üniversitesi 82 funduszeue.infoç. Dr. Derya YILMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 83 funduszeue.infoç.Dr. Abdulkadir ÖZTÜRK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 84 funduszeue.infoç.Dr. Asiye BERBER Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 85 funduszeue.infoç.Dr. Burcu ANILAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 86 funduszeue.infoç.Dr. C. Murat KANDEMİR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 87 funduszeue.infoç.Dr. Çiğdem KARA Anadolu Üniversitesi 88 funduszeue.infoç.Dr. D. Neslihan BAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 89 funduszeue.infoç.Dr. Dilek TÜRKYILMAZ Gazi Üniversitesi 90 funduszeue.infoç.Dr. Doğan KAYA Cumhuriyet Üniversitesi 91 funduszeue.infoç.Dr. Emre EV ÇİMEN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 92 funduszeue.infoç.Dr. Ersin KARADEMİR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 93 funduszeue.infoç.Dr. Esra EREN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 94 funduszeue.infoç.Dr. Fatih BEKTAŞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 95 funduszeue.infoç.Dr. H. Adnan ARSLANTAŞ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 96 funduszeue.infoç.Dr. Hilmi DEMİRAL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 97 funduszeue.infoç.Dr. Hüseyin ANILAN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 98 funduszeue.infoç.Dr. İlknur YÜKSEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 99 funduszeue.infoç.Dr. İsmail YÜKSEL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Mehmet ERSOY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Melih TURĞUT Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Mine SÖNMEZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Munise SEÇKİN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Nevin Güner YILDIZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Özlem Şimşek ÇETİN Kırıkkale Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Sakine GAYBELİYEVA Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi funduszeue.infoç.Dr. Semra Kıranlı GÜNGÖR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Ümit ÖZKANAL Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Ümmügülsüm KORKMAZ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Yalçın BAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi funduszeue.infoç.Dr. Zeynep YURTSEVEN AVCI Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Dr. Firuz FEVZİ Kabil Devlet University Dr. Güllü KARANFİL Moldova İMBL, South Russian Üniversity Dr. Kadiyan BOOBEKOVA Kırgızistan Manas Üniversitesi Dr. Temirbulatova Enegiz ASHİROVNA Rusya Federasyonu Karaçay-­‐Çerkes Cumhuriyeti I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı Rusya Federasyonu Dagıstan Cumhuriyeti Mahakale Devlet Üniversitesi Dr. Yusup İDRİSOV Öğrt. Gör. Intımakgül NURMAGOMBETOVA Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi Öğrt. Gör. Menent SHUKRİYEVA Bulgaristan Şumnu Üniversitesi Öğr. Gör. M. Tekin KOÇKAR ESOGÜ Halkbilim Araştırma ve Uygulama Merkezi Uzm. Aidash BARYNMANA Rusya Federasyonu Tuva Cumhuriyeti Tuva Kültür Merkezi Sanat Müdürü Uzm. Aişe MEMETOVA Kırım Tatar İslam Medeniyeti (kültürü) Bölümü Müdürü Uzm. Erzhan TOLEK Kazakistan Türk Akademisi Uzm. István VIDAK Macaristan Türkolog, Kece Uzmanı Uzm. İbrahim YILDIRIM Kazakistan Yunus Emre Türk Kültürü Merkezi Uzm. Mari NAGY Macaristan Türkolog, Kece Uzmanı Uzm. Maya SAPAROWA İran Türkolog / Yazar Uzm. Mongush ANDREY Rusya Federasyonu Tuva Cumhuriyeti Tuva Kültür Merkezi Sanat Müdürü Uzm. Musemma RASİMOVA Kırım Sakovi Lisesi Türkolog Uzm. Nadirbek JORAKOZİYEV Özbekistan Bilimler Akademisi Uzm. Nadya TIDIKOVA Rusya Federasyonu Altay Cumhuriyeti Altay Bilimler Akademisi Uzm. Osman TURDİ Nevşehir Üniversitesi Uzm. Tumen ULZİİ Mogolistan ( Munkh Itgelt) International İntellectual Museum Sahibi Uzm. Zülfiya TADİKOVNA Rusya Federasyonu Hakasya Cumhuriyeti Hakasya Kültür Merkezi Mansur KURYAZOV Özbekistan Oyuncak Ustası Marina KARYAGİNA Rusya Federasyonu Çuvaşistan Devlet Televizyonu Müfettiş Vildan BORMAMBET Romanya Eğitim Bakanlığı Valeri TURGAY Rusya Federasyonu Çuvaşistan Mihail Sespelya Vakfı Müdürü Vasiliy PETROV Rusya Federasyonu Yakutistan (Saha) Cumhuriyeti Eğitim Bakan Yardımcısı Yazar Gülnara HALFİTDİNOVA Rusya Federasyonu Başkurtistan Cumhuriyeti “Bashkortostan kizi”nda – aile ve kadınlar” Dergisi Yazar Küller TEPUKOV Rusya Federasyonu Altay Cumhuriyeti Çocuk kitabı yazarı Yazar Rabit BATULLA Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Yazar Yazar Yücel FEVZİOĞLU Almanya Türk Dünyası Masal ve Hikayeleri Yazarı I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı İÇİNDEKİLER • Geleneksel Çocuk Oyunlarının Anadili Eğitimine Etkisi 1 • Çocukların Problem Çözme Becerisi ve Dil Gelişiminde Bilmece ve Tekerlemelerin Önemi 3 • Göçebe Kırgızların Çocukları Sosyalleştirme Kültüründeki Halk Oyunlarının Yeri 5 • Çocuk Oyunlarının Çocuklara Milli Kültürel Değerlerin Aşılanmasında, Onların Ahlak ve Eğitiminin Gelişmesinde Rolü 6 • Değerler Eğitiminin Müzikli Oyunlar Aracılığı ile Kazandırılması 7 • Okul Öncesi Eğitiminde Şarkılı Oyunlar Yoluyla Değerler Eğitimi: Nitel Örnek Bir Çalışma 8 • İlkokulda Derslerde Oynatılan Oyunların Değerler Eğitimi Verilmesindeki Katkısı 9 • Türkiye’de Oynanan Geleneksel Çocuk Oyunlarının Değerler Eğitimindeki Rolü Açısından İncelenmesi 10 • Ramazan Ayını Sevdirmek İçin Düzenlenmiş Geleneksel Çocuk Oyunları 12 • Milli ve Manevi Değerlere Dayalı Kültürel Miraslarımızın Okul Öncesi Dönemde Geleneksel Oyunlar ile Tanıtımı ve Aktarımı 13 • Saha Bölgesi Masa Oyunları ve Çocukların Zihinsel Gelişimi Üzerinde Etkileri? / Настольные Игры Народа Саха И Их Влияние На Интеллектуальное Развитие Детей 14 • Çocukların Hayallerindeki Oyuncaklar 15 • Halk Oyunlarında “Karı” (Kadın) Karakteri 17 • Okul Öncesi Dönemde Ebeveynlerin Çocuklarına Oyuncak Seçimi Tercih Nedenlerinin İncelenmesi 18 • Koleksiyoner Kutu Oyunu 19 • ‘Kentleşmede Çocuğa Görelik’ İlkesinin Oluşturulması ve Bu Çerçevede Çocukluğumuzdaki Oyunların Önemi 20 • Ailelerin 0-­‐6 Yaş Çocuklara Yönelik Oyuncak Seçimlerindeki Kriterlerin İncelenmesi 21 • Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Zekâ Oyunları ile İlgili Bilgi Düzeyleri ve Oyunların Eğitimde Kullanılabilirliğine Yönelik Görüşleri 22 • Adölesanların Oynadıkları Bilgisayar Oyunları ve Oyuna Ayırdıkları Zamanın Değerlendirilmesi: Kalitatif Çalışma 23 • Okul Öncesi ve Birinci Sınıf Öğrencilerinin Oyun/Oyuncak Hakkındaki Görüşlerinin Karşılaştırılması 24 • Zeka Oyunları Dersi Öğretim Programı'nın Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi 24 • Zeka Oyunları Arayıcılığıyla İnternetin ve Telefonun Zararlı Kullanımının Azaltılması 25 • Geleneksel Kültür ve Modern Bilimin Sentezi Bir Oyun: Jipto 26 • Okul Öncesi Eğitiminde Oyun ve Oyuncak Materyallerine İlişkin Yönetici ve Öğretmen Görüşleri 28 • Türk Kültürüne Ait Oyun ve Oyuncakların Okul Öncesinde Yapılandırılmış Origami Materyalleri ile Kullanımı 29 • Dramatik Oyun, Sosyodramatik Oyun ve Öz-­‐Düzenleme 30 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Ailemin ve Benim Oyun ve Oyuncaklarım 31 • Elazığ’ın Geleneksel Çocuk Oyunları 32 • Dedeler Çocukken Neler Yapar Neler Oynarlardı 33 • Orta Asya’da Oynanan Geleneksel Oyunların Eğitsel Oyuna Dönüştürülmesinin Akademik Başarıya ve Matematik Dersine Yönelik Tutuma Etkisi 34 • Malazgirt Buka Baran Çocuk Oyunu 35 • Malazgirt Lap Oyunu 36 • Malazgirt Kosageli Oyunu 36 • Isparta-­‐ Çandır Çocuk Oyunları 37 • Kazak Çocuklarının Asık Oyunu ve Asık ile İlgili Ulusal, Kültürel Değerler 39 • Arkeolojik Veriler Işığında Antik Dönemde Oyun ve Oyuncakalar 40 • Tüm Yönleriyle Dokuztaş 41 • Özbek Çocuk Oyunlarındaki Tekerlemelerin Yeri ve Önemi 42 • Kırımın Sosyokültürel Yapısında Çocuk Oyunları: Kırım Tatar Oyunlarının Analizi / Детские Игры В Социокультурном Пространстве Крыма: Анализ Развития Крымскотатарских Игр. 44 • Kırım Tatar Dergisi "ARMANÇIK" Örneğinde Bir Kişinin Kimliğinin Oluşumunda Çocuk Eğitsel Oyunlarının Rolü / Роль Детских Развивающих Игр В Формировании Личности Человека На Примере Крымскотатарского Журнала «Арманчыкъ» 44 • Karabağ Çocuk Oyunlarının Özellikleri 45 • Ermenistan Türklerinin Çocuk Oyun ve Oyuncaklari Üzerine (Sisyan İli, Desdegerd Kasabasi Örneğinde) 46 • Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncakları Projesi ‘Üç Nesil Oyunda Buluştu’ 47 • Bizim Çocuk Oyunları 48 • Türkçede Çocuk Oyun ve Oyuncak Dünyasına Ait Sözcükler 51 • Çocuk Oyunları ve Oyuncak Kültürü: Ula Örneği 52 • Kosova’da Unutulmaya Yüz Tutan Çocuk Oyunları ve Türkiye’deki Oyunlarla Karşılaştırılmaları 53 • Anamur ve Çevresi Yörüklerinde Tarih Boyu Oyun Oyuncak İlişkisi 54 • Unutulmaya Yüz Tutmuş Emirdağ Yöresi Çocuk Oyunları ve Bu Oyunların Eğitimsel Değeri .. 55 • Kıbrıs Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Elektronik Ortamda Tanıtımına Yönelik Bir Çalışma 57 • Annelerimizin Çocukken Oynadıkları Oyunlar: Kalitatif Çalışma 58 • Kazak Çocuklarının Geleneksel Aşık Oyunu 59 • Türk Halklarındaki Zeka ve Mantık Oyunlarının Tanıtımı ve Onlar Hakkında Tarihi Bilgiler 60 • Batılılaşma Dönemi Osmanlı Saraylarında Oyuncak 61 • "Aşık Oyunu: Kars Yöresinde Eski Bir Türk Çocuk Oyunu ve Günümüzdeki Süreklilikleri" 62 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Türk Ninnilerinde Yaşayan Oyun Kültürünün Felsefi Özellikleri ve Sürdürülebilir Eğitim Uygulamaları 63 • Çocukken Oynadığımız Oyunlar: Fethiye Örneği 64 • Ebeveynlerimiz Eski ve Yeni Oyunları Değerlendiriyor: Kalitatif Çalışma 65 • Kırklareli'nde Oyun ve Oyuncak 66 • ­‐ Yıllarında Eskişehir'de Oynanan Sokak Oyunlarının Tanıtılarak Yaşatılması 67 • Dede ve Ninelerin Çocukken Oynadığı Oyunlar ile Aynı Cinsiyetteki Torunlarının Oynadığı Oyunların Karşılaştırılması 68 • 7-­‐11 Yaş Arası Çocukların Oynadığı Oyunlar 69 • Halkbilimi Çalışmalarında Çocuk Oyun ve Oyuncak Araştırma Eğilimleri Doğrultusunda Türk Dünyası Çocuk Folkloru Nasıl Çalışılmalıdır? 70 • Anadolu Türkmen Oyunlarında Çağırgan Örneği 71 • Eğitim Tarihimizde Çocuk Oyunları: Ahmed Edib’in Terbiyevi Çocuk Oyunları Eseri Üzerine Bir İnceleme 72 • Kırgız Seyirlik Çocuk Eğlence Oyunu: Tak Teke 73 • Başkurt Halk Oyunları 74 • En Eski Oyun: Masal 77 • Özbek Çocuk Oyunlarının İncelenmesi, Mitolojik Temelleri ve «Döndıraq» Oyunu 78 • Bir Türk Zekâ Oyunu Olarak Satranç 80 • Türk Devletlerinde Ortak Çocuk Oyunları 80 • Bel Omurgasının Sekiz Özelliği (Türk-­‐Moğol Halklarının Bulmaca Oyunu) 81 • Karaçay ve Balkarlılarda Çocuk Oyunları / Детские Игры У Карачаевцев И Балкарцев 83 • Karaçay ve Balkarya’da Milli Çocuk Oyunları / Детские Национальные Игры В Карачае И Балкарии 85 • Шатра -­‐ Интеллектуальная Игра Алтайцев 87 • Dünden Bu Güne Kültürel Çocuk Oyun ve Oyuncakları 88 • Anadolu Sahası Çocuk Oyunları Kataloğunun Hazırlanması Yolunda Bir Tecrübe: Trabzon Yöresi Çocuk Oyunları 88 • Azeri, Kırgız, Başkırt, Gagauz ve Kazak Çocuk Oyunlarının İçerik ve Yapı Bakımından Seferihisar-­‐Türkiye Örnekleriyle Karşılaştırılması 89 • Çocukların Dünyasından Gerçek Dünyaya: Oyun ve Oyuncak 90 • Geleneksel Çocuk Oyunları İçin Sokak Temelli Geleneksel Oyun Alanlarının Yeniden Keşfi 92 • Rus Çizgi Filmlerindeki Oyuncak Kahramanların Çocukların Okul Öncesi Eğitimindeki Önemi 93 • Türk Dünyasında Çocuk Oyuncakları: Bir Saha Çalışması 94 • Türk Dünyasında Çocuk Oyunları: Bir Saha Çalışması 97 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Ulusal Kimlik Gelişiminde Cocuk Oyun ve Oyuncaklarının Yeri ve Önemi / Место И Важность Национальных Игр И Игрушек В Усилении (Стимулировании) Национального Самосознания И В Становлении Национальной Идентичности 99 • Fiziksel Eğitim Tarihimizden • Geçmişten Günümüze Aşık Oyunları • Deliorman Türklerinin Halk Kültüründeki Çocuk Oyunları • Qırımtatar Oyuncağının Geçmişi ve Zemaneviy Ömürdeki Yeri / Прошлое Крымскотатарской Игрушки И Место В Современной Жизни • Kırım Tatarlarının Oyunları ve Oyuncaklarının Etnik-­‐Kültürolojik Özellikleri • Afganistan Özbek Çocukların Oyun ve Oyuncakları • Geleneksel Çocuk Oyunları Tacikler Sınıflandırılması • Özbek Çocuk Edebiyatında Oyun Şarkıları • Mongolian National Toys and Games • Tuva Çocuk Oyunu Sayzanak / Тувинская Детская Игра Сайзанак • Tuva Ulusal ‘Tevekteeri’ Oyununun Günümüzdeki Durumu / Современное Состояние Тувинской Национальной Игры Тевектээри • Nevruz Bayramı ile İlgili Özbek Halk Oyunları ve Çocuk Oyuncakları • Çocuk Eğitimi İçin Milli Oyunların Önemi • Türkiye ve Terek Kumuklarının Oyunları • Çocuk Oyunları ve Çocukalrın Sözel Dünyaları (Karaçay-­‐Malkar Folklor Temelinde) / Детские Игры И Вербальный Мир Малыша (На Материале Карачаево-­‐Балкарского Фольклора) • Çuvaş Halkının Parmak Oyunları • Türk -­‐ Alman Çocuk Oyunların Karşılaştırılması • Çocuk Oyunlarında Mitolojik İzler Aranabilir Mi? • Ahıska Türklerinde Çocuk Oyunları • Geleneksel Kültür Ürünlerinin Eğitim Materyaline Dönüştürülmesi • Kırım Tatarların Çocuk Oyunları. Kırım Tatar Geleneksel Oyunlar ve Oyuncaklar Konuda Bügüne Kadar Yapılan Araştırmalar Tarihinden / Аннотация Детские Игры Крымских Татар. История Изучения Крымскотатарских Игрушек И Традиционных Игр • Kültürel Süreklilik Sözlü İletişim ve Eğitim Bağlamında Türk Dünyası Çocuk Oyunları • Halk Biliminin Önemli Bir Alanı Olarak Çocuk Oyunları • Türk Dünyasındaki Tekerlemeli Geleneksel El Çırpma Oyunlarıyla, Bilimsel Gerçeklerin Öğretilmesinin Akademik Başarıya ve Tutuma Etkisi • Özbek Halk Oyunları ve Oyuncaklarının Araştırılma Meselesi • Türk Dünyası ile Amerika Yerlilerinin Geleneksel Çocuk Oyunları ve Oyuncakları Arasında Bir Karşılaştırma I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Anadolu Türkmen Oyunlarında Balçıkhisar Örneği • Türkmeneli Çocuk Oyunları • Oyuncağımı Paylaşıyorum • Çuvaş Halk Çocuk Oyun ve Oyuncakları / Чувашские Народные Игрушки И Детские Игры • Karabağ`Da Padişah Oyunu / «Padshah Game Of King)» İn Karabax • The Use of the Mongolıan Folk Tasks for Ingenuıty In Teachıng Mathematıcs (6-­‐7 Years Old) • ‘Kazıktaar’ Tuva Halk Oyunu ‘Aşık’ / Тувинская Народная Игра «Кажыктаар» • Çocuk ve Oyun • Geleneksel Çocuk Oyunları Derneği / Ankara • Türk Dünyasında Aşık Oyunları • Kazak Milli Oyunların Eğitimde Uygulanması • Somut Olmayan Kültürün Gelecek Kuşaklara Aktarılmasında Oyunun Önemi/ Bir Örneklem Olarak Çankırı’da Çocukların ve Yetişkinlerin Oynadığı Ortak Geleneksel Oyunlar • Geldi Aldı Götürdü Oynadı Oynadı Getirdi • Okulöncesi Dönemdeki Çocukların Kültürel Oyuncaklara ve Oyunlara Dair Algılamaları • Yabancı Dil Eğitiminde Çizgi Filmlerin Yeri ve Önemi • Geçmişten Geleceğe, Tüketimden Üretime Oyun ve Oyuncak • Okul Öncesi Öğretmenlerinin Oyuncak Kavramına İlişkin Metaforik Algıları • Mangala’sız Sen, Sen Değilsin! • İlk Okuma Yazma Öğretiminde Oyun ve Oyuncakların Rolü • Özel Gereksinimi Olan Çocuklarda Kültür Temelli Oyunlar • Demokrasi Eğitiminde Oyunun Yeri ve Önemi • Geleneksel Türk Çocuk Oyunlarının Eğitsel İşlevleri Üzerine Bir İnceleme • Geleneksel Çocuk Oyunları’nın Eğitimdeki Önemi ile Okullarda Oynanma Oranının Karşılaştırılması Hakkında Okul Müdürlerinin Görüşleri; Balıkesir Örneği • Geleneksel Kültür Ürünlerinin Okul Öncesi Eğitim Materyaline Dönüştürülmesi ve Örnek Uygulamalar • Kültürel Çocuk Oyunlarının Müzik Dersi Öğretim Programlarındaki Yeri ve Önemi • Aşık’a İlgisiz Kalma Değerlerinden Olma… • Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Eğitici Oyuncak Algısının Değerlendirilmesi • Geleneksel Oyunların Derslerde Kullanılmasına Yönelik Öğretmen Görüşlerinin Belirlenmesi • Oyun ve Oyuncağın Eğitsel Değeri • Yöresel Çocuk Oyunlarının Çocuk Gelişimine Yansımaları: Kuşadası Örneklemi I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Kırgızlarda Aşık Kemiği Oyunlarının Türleri ve Çocukların Gelişimi Açısından Önemi • Erken Çocukluk Eğitimi Kurumlarında Yürütülen Oyun Etkinliklerindeki Kültürel Faktörlerin İncelenmesi • Başkurt Oyunu Ustu Ustu (Uçtu Uçtu)’Nun Eğitimsel Öğeler Açısından İncelenmesi • Kırım Türklerinin Kültürel Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Eğitim Ortamlarında Kullanımı • Cultural Games As An Instructional Tool: Pre-­‐Service Teachers’ Opinions • Whether Children Prefer Cultural Turkish Games with Solid Materials or Using Technology? • Fen Eğitimini Zenginleştirmede Geleneksel Oyunların Yeri • En Güzel Elementler Bunlar • Fen ve Teknoloji Dersinin Öğretiminde Hacivat Karagöz Oyununun Öğrenci Başarısına Etkisi • Maddenin Halleri ve Isı Ünitesinin Öğretiminde Oyun Etkinliklerinin Kullanılmasına İlişkin Öğrenci Görüşlerinin İncelenmesi • The Child, the Curriculum, and Computer Games: The Digital Gamification of Education İn The U.S. • Ata Yurttan Anayurda Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları • Dünya Animasyon Edebiyatı ve Sanatında Türk (Özbek) Çocuk Oyunları ve Oyuncaklarının Yeri • Kültürel Birlik Yolunda Çocuk Oyunlarının Rolü • Azerbaycan ve Anadolu Folklorunda Gelenek ve Görenekle Bağlı Çocuk Oyunlarımız • Özbekistan`Daki Çocuk Oyunlarının Bazı Özellikleri • Türk Dünyası Cocuk Oyunlarının Kıyaslamalı İncelenmesi (Azerbaycan, Türkiye, Başkurt Türklerinin Örneklerine Dayanarak) • Türk ve Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Çocukluklarında Oynadıkları Oyun ve Oyuncaklar • Türkiye (Maraş) ve Azerbaycan (Ordubad) Çocuk Oyunlarının Karşılaştırmalı İncelenmesi .. • Kosova'da Çocuk Oyunları • Türk ve Akraba Topluluklarındaki Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Ortaklıkları Üzerine Bir Deneme • Kazakistan’da Dokuzkumalak Kütahya’da Dokuztaş • Türk Dünyasından Çocuk Oyunları Örnekleri • Türkmenistan’ın Millî Çocuk Oyunları • Çocuk Oyunlarının Evrenselliği Üzerine • Dünyanın Keşfine Giden Yol Arkadaşları: Oyuncaklar • Kazak Çocuklarının Milli Oyunları ve Oyuncakları: Türk Halkları ile Benzer Yönleri ve Farkları • İran Horasan/Halaç Türklerinden Çocuk Oyunları I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Afganistan Etnik Grupları Arasındaki Çocuk Oyunlarına Kültürel Bir Bakış • Tuva ve Türk Halklarında Çocuk Oyunlarının Karşılaştırması • İlkokul Öğrencilerinin Günlük Yaşantılarında Oyun Algılarının Resim Yoluyla İncelenmesi • Oyun ve Oyuncakların Çocuk Kitaplarındaki Yeri • Kazakh Traditional Musical Toy Orteke: Genesis of Genre • Kazanımlarla Zenginleştirilmiş Çocuk Tiyatrolarının Akademik Başarıya Etkisi • Mongolian Traditional Game Culture (In Case: Shagay Game) • Ezize Ceferzade`Nin Romanlarında Oyun ve Oyuncaklar • Çocuk Oyunlarında Ritüel-­‐Mitolojik Öğeler • Azerbaycan ve Türkiye Folklorunda Müziksel Çocuk Oyunları Üzerıne • Duygu Çemberim • Milli Değer Olarak Kazak Milli Oyunlarının Eğitim ve Terbiyedeki Yeri • Sözlü Kültür Ürünlerinde Oyun ve Oyuncak • Jipto Sanatı ve Sanat Eğitiminde Jipto • Somut Olmayan Kültürel Miras, Türk Sineması ve Çocuk Oyunları İlişkisi • Popüler Bilgisayar Oyunlarında Yer Alan Propaganda Unsurlarının, Geleneksel Çocuk Oyunları ve Eğitim Açısından İncelenmesi • Nevruz Bayramı ile İlgili Özbek Halk Oyunları ve Çocuk Oyuncakları • Geleneksel Giysi Kültürünün Porselen Bebekler ile Yaşatılması • Türk Dünyasını Oyunlarla Öğrenmek • Matematik Öğretiminde Oyunun Akademik Başarıya ve Öğrenci Görüşlerine Etkisi • Orta Düzey Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrencilere Maltuka Oyunu ile Matematik Eğitimi Verilmesi • Geometrik Şekiller Arasındaki İlişkiyi Tangram ile Öğrenme • Mangala Öğretiminin İlköğretim 4. Sınıf Öğrencilerinin Rutin Olmayan Problemleri Çözme Başarısı Üzerine Etkisi • The Use of the Mongolıan Folk Tasks for Ingenuıty in Teachıng Mathematıcs • Sek Sek Oyunu ile Çizge Kuramına Giriş Yapalım • Türk Dünyası’nda Somut Olmayan Kültürel Mirasın Matematik Öğretiminde Kullanılması .. • Türkiye’de Dijital Kültür Ürünleri Olarak Oyunlar ve Gelenek Unsurlarının Aktarımı: Facebook Örneği • Oyuncak Reklamlarının Retoriği • The Child, the Curriculum, and Computer Games: The Digital Gamification of Education in the U.S. • Çocukların Fiziksel ve Zihinsel Gelişiminde Meydan Oyunlarının Önemi • Ceddimizin Mirasından,Neslimize Akan Zeka: Akıl Oyunları I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Folk Games as Part of the Process of Upbringing and Education of Preschool Institutions .. • Natıonal Sports as a Factor of Mutual Enrıchment Cultures • Millî Bilincin Kazandırılmasında, Millî Kimliğin İnşasında Kültürel Oyun ve Oyuncakların Yeri ve Önemi • Çocuk Oyununda “Oyuna Gelmeyelim” Как Не Стать «Игрушкой» Детских Игр • Türkiye Oyuncak Müzelerinin Ulusal Kimliğin İnşasındaki İşlevsizliği • Kırgızların Milli Oyunlarının Eğitim Yönü • Kırgız Çocuk Oyunlarının Eğitim Açısından İncelenmesi • Okul Öncesi Eğitimde Kültürel Oyunların Kazandırılması: Örnek Bir Drama Çalışması • Macaristan'da Cocuk Oyunlari • Kültürel Ekonomik ve Endüstriyel Bir Alan Olarak Oyun ve Oyuncak Sektörü • Daha Çok Oyun İçin Oyuncak Kütüphanesi: Hollanda Örneklemi • Bilgisayar Oyunlarının Çocuklar Üzerindeki Etkisi • Muhteşem Osmanlı • Fetih • Çocukların Kişilik Gelişiminde Saha Halkının Ulusal Oyun ve Oyuncaklarının Rolü / Роль Национальных Игр И Игрушек Народа Саха В Становлении И Развитии Личности Детей • 7 – 15 Yaş Arası Delikanlıların Oyun ve Eğlenceleri (Boz Bala Oyunları) / Игры И Развлечения Юношей От 7 До 15 Лет (Боз Бала Оюндары • Türk Dünyası Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncaklarının Psikoterapi İşlevi Üzerine Değerlendirmeler • Çocukken Oynadığımız Oyunlar • Kültürel Oyun ve Oyuncakların Hastanede Yatan Çocuklar Tarafından Kullanımı • Çocuk Oyuncaklarının Doğal Boyarmaddelerle Boyanması • Hasta Çocuk, Terapötik Oyun ve Hemşire • Hastane Ortamında Oyun • İnsan Yetiştirmede Milli Oyunların Sosyal ve Eğitim Yönü • Bilgisayar Oyunlarının 4, 5 ve 6. Sınıf Öğrencilerinin Şiddet Eğilimlerine Etkileri • Organik Oyunlar ve Organik Oyun Alanları • Hareketli Kırgız Milli Oyunlarının İlköğretim Öğrencilerinin Çok Yönlü Gelişimindeki Rolü • Oyunlarla Yalnızlaşan Çocuklar • Öğretmen Adaylarına Mangala Öğretiyorum • Türkiye’de Oyuncak Kütüphaneleri ve Gezici Eğitimli Oyuncak Kütüphanesi Projesi • Gurup Oyunlarında Öğrenci Etkileşimlerinin İncelenmesi: "Kim Biliyor? Oyunu" Örneği • Bir Oyunun Evrimi (Toguz Korgool Oyunu Örneği) I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı • Tebriz ve Karabağ Halk Biliminde Çocuk Oyunlarının Sınıflandırılması Üzerine Bir İnceleme • Mongolian National Games and Toys • Kıbrıs Türk Kültüründe Geleneksel Çocuk Oyun ve Oyuncakları • About Social Researches of Education İn The Cultural Game "Togyzkumalak" • Oyun, Oyuncak Her Öğrenci Tarihini Öğrenecek • Beraber Yapar, Beraber Oynardık • Oyun ve Oyuncağın Çocuğun Yaşamındaki Önemi • Depremle Mücadele Etmede Disiplinler Arası İşbirliği ve Oyunların Kullanımı • Dünyada ve Türkiye'de Değişen Çocukluk, Oyun ve Oyuncak • Çocuğun Oyun, Oyunun Oyuncak İhtiyacı • Nahçıvanda Çocukların Fiziksel ve Zihinsel Gelişiminde Taş Oyunlarının Rolü • Halk Kültürünün Bir İfade Aracı Olarak Altayların Geleneksel Milli Oyunları • Çocukların Oyunları Esnasında Öğretmenin Üstlendiği Roller ile Öğretmenin Oyun Tanımı Arasındaki İlişki Üzerine Nitel Bir Çalışma • Toplumsal Cinsiyet Açısından Çocuk Oyun ve Oyuncakları • Denizli Yatağan'da Çocuk Oyunları ve Oyuncakları • Çocuk ,Oyunlar ve Toplum • Bulgaristan’ın Şumnu Bölgesinde Yaşayan Türklerin Halk Kültüründeki Çocuk Oyunları • Türk ve Rus Çocuk Sihirli Masalları (Karşılaştırmalı Araştırma Örneği) • Kosovada Çocuk Oyunları • Kosova’da Unutulmaya Yüztutan Çocuk Oyunları ve Türkiye’deki Oyunlarla Karşılaştırılmaları • Çocuk Oyun Alanlarının Bitkilendirilmesi • Yurt Dışında Yaşayan Türk Çocuklarına Türkçe ve Türk Kültürü Öğretiminde Geleneksel Çocuk Oyunlarından Yararlanma • Küreselleşme Bağlamında Akıl Oyunları • Sağlıklı Toplum Kaliteli Oyuncak • Growıng a Braın Through Play • Barbie Bebeklerin Kız Çocukların Sosyo –Duygusal Gelişimlerine Etkisi • Kültür Kurumları Olarak Oyuncak Kütüphaneleri: Türkiye’deki Uygulamaların Değerlendirilmesi ve Çözüm Önerileri • Halk Kültürünün Bir İfade Aracı Olarak Altayların Geleneksel Milli Oyunları • Altayların Halk Kültürünü İfade Etmelerinde Geleneksel ve Ulusal Oyunlar / О Традиционных Национальных Играх Алтайцев Как О Средствах Выражения Народной Культуры I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 1 Geleneksel Çocuk Oyunlarının Anadili Eğitimine Etkisi Ayşe Aydın1, Mustafa Aydın2, Giriş-­‐Amaç: İnsan, kelimelerle düşünür. Biz, en önemsiz ihtiyacımızdan en çapraşık duygu ve düşüncelerimize kadar başkalarına açıklamak istediklerimizi ancak kelimelerle anlatabiliriz (Demirel, ). Çocuklar; anadilleriyle ilgili birçok kelimeyi, deyimi, atasözünü veya anlam olaylarını, çoğu zaman oynadıkları oyunlarda öğrenirler. Çünkü oyunlar çocuğun dünyasındaki yaşam senaryolarıdır. Bu çalışmanın amacı; geleneksel çocuk oyunlarının çocukların okul öncesi dönemde dil eğitimlerine olan katkılarını ortaya koymak, geleneksel çocuk oyunlarının anadili eğitiminde daha fazla kullanılmasına katkıda bulunmaktır. Oyunlara başlarken yapılan sayışmacalar ve bazı oyunların içindeki tekerlemeler çocukların diksiyonlarını düzeltmesi açısından oldukça önemlidir. Bu noktada zengin dil özelliklerine sahip geleneksel çocuk oyunlarının rolü inkâr edilemez. Bu nedenle çocuk okul öncesi dönemde etkileşim içerine girebileceği oyunlar oynamalıdır. Çocuk, etkileşim içinde bulunduğu oyunlarda çok farklı karakterlere hayat verirken bu karakterlerin sahip olduğu dil özelliklerini de gözlem ve taklit yoluyla öğrenir. Bunun yanında çocuk oyun esnasında hakkını ararken, kendini savunurken duygu ve düşüncelerini samimi bir şekilde karşısındakilere anlatmaya çalışır. Bu vesile ile çocukların beden dilini kullanma ve başkaları karşısında veya ortamın durumuna göre nasıl konuşmaları gerektiğine dair konuşma becerileri gelişir. Sonuç olarak; çocukluk döneminde hayatımızda önemli bir yere sahip olan oyunlar, dil gelişimimizde ve anadili eğitimimizde oldukça önemlidir. Geleneksel çocuk oyunlarımız ise kültürümüzün, özellikle dil ve anlatım özelliklerimizin nesilden nesile aktarılması için oldukça gereklidir. Çocuklarımızı, okul öncesi dönemde geleneksel çocuk oyunlarımızla daha fazla buluşturmalıyız. Bu sayede unutulmuş geleneksel çocuk oyunlarımız yeniden hayat bulurken unutulmaya yüz tutmuş birçok geleneksel çocuk oyunumuzu da unutulmaktan kurtarabiliriz. The Effect Of Traditonal Children Games On Mother Tongue Introduction-­‐Aim: People think via funduszeue.info we want to explain things to others, we can only tell them by using words from the most negligible to the most complicated emotions and thoughts (Demirel, ). Children mostly learn many words, idioms, proverbs or meaning cases related wıth their mother tongues in games they play. Because games are life scenarios in the worlds of children. The aim of this study is to exhibit the contribution of traditional children games on language education of children in pre-­‐school period and contribute to be used of traditional children games in mother tongue education. While starting a game, making a count to decide who will be ‘it’ and nursery rhymes in some games are quite important in terms of correcting elocutions of children. In this point, the role of 1 2 mehmet akif ersoy üniversitesi, [email&#;protected] mehmet akif ersoy üniversitesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 2 traditional children games, which have prosperous language characteristics, can’t be denied. Because of this, children should play games in which they can have interactions in pre-­‐school period. While children are animating different characters in games, they also learn language characteristics of these characters by observing and imitating. Besides, while children are demanding justice in games, they try to tell their emotions and thoughts to others sincerely. So, speaking abilities of children in differerent situations and ability of using body language develop. As a result, games which have an important place in childhood are quite important in our language development and mother tongue education. And our traditional children games are quite necessary to be transferred of our culture and specially language and expression characteristics from generation to generation. We should bring our children together with our traditional children games more often in pre-­‐school period. Thus, while some forgotten traditional children games are arising again, we can save many of them, which are about to be forgotten, from being forgotten. Key words: Child, traditional games, mother tongue Anahtar Kelimeler: çocuk, geleneksel oyun, anadili I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 3 Çocukların Problem Çözme Becerisi ve Dil Gelişiminde Bilmece ve Tekerlemelerin Önemi Ömer Yavuz1, Oğuzhan Yavuz2, Melek Gül Eyigün3 GİRİŞ: Çocukların herhangi bir materyale destek duymadan oynadığı oyunların başında tekerleme ve bilmeceler gelir. Tekerlemeler aliterasyon, asonans gibi ahenk unsurlarının kullanıldığı, zorlu sözcüklerin tekrarından müteşekkil metinlerdir. Bilmecelerse dinleyenleri hayali bir problem durumuyla karşılaştıran düşünce unsurlarıdır. Çocukların hem dil gelişimlerini hem de sosyal gelişimlerini destekleyecek bu oyunların Türk kültürünün aktarımında önemli bir rolü vardır. GELİŞME: Bu edebi türleri gelişim psikolojisi ekseninde değerlendirecek olursak; bilmecelerin ve tekerlemelerin çocukların bilişsel, duyuşsal ve devinişsel gelişim alanlarına da faydaları olduğu görülür. Tekerlemeler sayesinde çocuklar yeni kelimelerle karşılaşır; kelimelerin nasıl boğumlanması gerektiğini uygulayarak öğrenir. Toplum içinde sırayla konuşulduğundan; birlikte hareket edildiğinden çocuklarda güven duygusunu geliştirir ve çocuklara birlikte hareket etme becerisini kazandırır. Çocuk, bilmeceler sayesinde karşılaştığı problem durumu karşısında çevresindeki arkadaş grubuyla birlikte aynı konu hakkında birçok düşünce üretildiğine şahit olur. Aynı anda sırayla sunulan bilgileri muhakeme eder. Bunlar hakkında düşünür. Demokrasi kültürü edindiği gibi istişarenin önemini de kavrar. Problem çözerken karşılaşılan durumlar, olaylar, kişiler onun için birer tecrübe olur. Bilmeceler ve tekerlemeler aracılığıyla çocukların kelime dağarcıkları ve problem çözme becerileri gelişir; böylece çocuklar olumsuz alışkanlıklardan kurtulmak için başka bir yol edinmiş olurlar. Bu yüzden zihinsel bir similasyon yöntemi de diyebileceğimiz bir düşünce etkinliğiyle ipuçlarını da takip eden çocuklar aktif bir oyun ortamı içinde beraberce bir çözüme ulaşır. Bazen de birbirleriyle yarışarak daha eğlenceli bir oyun ortamı oluştururlar. Tekerleme ve bilmeceler çocukların iletişim ve atılganlık becerilerini de olumlu yönde etkiler. İşte bu çalışmada Divan-­‐ı Lügati't Türk'te ilk örneklerini gördüğümüz tekerlemelerin, bilmecelerin Orta Oyunu'ndan, Meddah'a; Masallardan Halk Hikayeleri'ne kadar uzanan sözlü kültürün içindeki yerine de değinilerek toplumun her kesimini ilgilendiren; ama en çok da çocukların oyun sahasında yeri olan türler oldukları anlatılmıştır. Tekerleme çeşitleri, örnekleri; bilmece çeşitleri, örnekleri antoloji mahiyetindeki çeşitli kitaplar da taranarak ortaya konmuş, çocukların gelişim alanlarına olumlu katkıları örnekler verilerek açıklanmıştır. SONUÇ: Çocukların oyun ortamında kullanmış oldukları tekerlemeler ve bilmeceler aracılığıyla konuşma becerileri, sözcük dağarcığı gelişir. Kendini rahat ifade etme ve düşüncelerini açıklama alışkanlığı kazanılır. Bu tip bir ortamda çocuk, yeni kelimeler öğrenir, daha doğru ve kurallı cümleler oluşturmayı öğrenir. Öğrendiği sözcükler vasıtasıyla arkadaşlarına bir şeyler sunmayı, onları dinleyip anlamayı, bütün bu yollarla birlikte dili doğru kullanmayı öğrenir. Bilmeceler ve tekerlemelerin özellikle zihinsel becerilerin geliştirilmesinde de büyük önemi vardır. Bu etkinlikler çocuğun algılama, eleştirel düşünme, sorgulama, yargılama, analiz, sentez, değerlendirme, problem çözme, mukayese yapma, hızlı kavrama, akıl yürütme, ön görüde bulunma gibi üst biliş becerilerini de olumlu anlamda desteklemektedir. 1 Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email&#;protected] Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email&#;protected] 3 Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 4 TARTIŞMA: Türkiye'de çocuk oyunları dünyada olduğu gibi bir modernleşme sürecinden geçmektedir. Geleneksel özellikleri aktaran tekerleme ve bilmecelerin yerini internet, bilgisayar oyunları gibi bireyselliğin ön planda tutulduğu yeni oyunlar almıştır. Bu da çocukların özellikle iletişim becerilerini ve sözcük dağarcıklarını olumsuz funduszeue.infoılacak yeni düzenlemelerle birlikte kültürümüze özgü tekerlemeler ve bilmecelerin yer aldığı oyunların öğretilmesiyle bu sorunların da önüne geçilmiş olacaktır. Anahtar Kelimeler: Çocuk, edebiyat, dil gelişimi, bilmece, tekerleme I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 5 Göçebe Kırgızların Çocukları Sosyalleştirme Kültüründeki Halk Oyunlarının Yeri Akmatali Alimbekov1, Akmatali Alimbekov2, Akmatali Alimbekov3 Halk oyunlarının genelinde ulusal örf adet, gelenekler sık yer almıştır. Çocuk oyunlarında etnokültürel değerler büyüklerin hayatına göre zengin ve doğal kalıbında saklanmıştır. Halk oyunlarının çoğunda hayatsal tecrübeleri büyüklerden küçüklere iletim modeli oluşturulmuştur. Oyunlar ile çocukların etnik yönden kendini özdeşleştirmesi gerçekleştirilmiştir. Çocukların oynarken etnik kültürel çevresi, büyüklerin hayatsal kural gelenekleri ile karıştırılmıştır. Dolayısıyla halk oyunları kırgızların yaşamsal suretini, yaşam koşullarını, çalışma faaliyetlerini, vicdan, kıvanç hakkındaki anlayışlarını, kahramanlığını, sabrını, şenliği, zihni çevik, çetrefil, zafere ulaşmak azminin nesillerde yeniden ortaya çıkmasını, her nesili insan sayısına eklenmesini, toplumun haklı üyesi olarak oluşmasını sağlayıcı etnokültürel sosyalleştirmenin en küvvetli ve etkili görgüsü olarak bakmak mümkündür. Çocukları sosyalleştirme açısından göçebe kırgızların çocuklar çevresinde yaygınlaşan oyunlarını genel olarak aşağıdaki tiplere ayırabiliriz: 1. Çocukları harekete, sıcak ve soğuğa karşı dayanıklı olma, sağlığını iyileştirme, konuşma dilini geliştirme, kendi çevresini öğrenerek konuşma tecrübesini göstermeye yönelik oyunlar. 2. Savaşçılığa, vatan severliği aşılayıcı oyunlar. 3. Çalışkanlığa yöneltici oyunlar. 4. Halk geleneklerini koruyucu, taşıyıcı, geliştirici oyunlar Çocuk beşikten sonra kelime anlamlarını biraz anlamaya başladığında şımartmak anlamındaki ‘Sal, sal bilek’ şarkısıyla çocuğun kollarını ayaklarını değiştirerek avuca alarak şımartarak, hareketli alıştırmaları yaptırmaya başlanır. Her gün tekrarlanan bu tür pedagojik eylem ile çocukta göçebe toplumun her üyesinden talep edilecek cesur, kahraman sıfatları oluşmadan çocuk ile veli arasında doğal yakınlık duyusu oluşturulmuştur. Çocukların kelime hazinesi ile birlikte onların zihinsel yeteneğini, tanım tecrübelerini geliştirmeye yönelik oyunlar da yaygındır.. Sunumun tam metninde söz edilecek olan «Утушуу», «Упай», «Киште», «Тогуз коргоол», «Чатыраш», «Уюм тууду», «Топ таш», «Тап-­‐тап кара куш, таба албасаң отко түш», «Топур-­‐топур кайра кач, таба албасаң кайра кач», «Учту, учту» oyunlar ve başka oyunlarla dünyayı tanıma, zekasını, yeteneklerini geliştirme görevleri göz önüne alınmıştır. Göçebe kırgızların çocukları biraz büyürken büyüklerin gördüklerinin yardımıyla ağaç budaklarından yay, kılıç yapıp savaşçı, yeteneklerinin bazılarını oyun şeklinde yenileyerek, tekrarlamaya alışmışlardır. Bu tür oyunlar genel olarak hayvancılık ve savaş yeteneğinin öğretmenin en etkili yoludur. Dolayısıyla oyun kuralları çok zor olduğundan çocukların dayanıklılığı, vicdani değerlerini ölçme değerlendirme aleti olarak oyun sürecinde fark etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Göçebe Kırgızlar, Çocuk Oyunları , Halk gelenekleri, Sosyalleşme 1 Kırgızistan-­‐Türkiye Manas Üniversitesi., [email&#;protected] Kırgızistan-­‐Türkiye Manas Üniversitesi., [email&#;protected] 3 Kırgızistan-­‐Türkiye Manas Üniversitesi., [email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 6 Çocuk Oyunlarının Çocuklara Milli Kültürel Değerlerin Aşılanmasında, Onların Ahlak ve Eğitiminin Gelişmesinde Rolü Fidan Kasımova1 Çocuk oyunları eskiliği ve çağdaşlığı ile her zaman ilgi odağı olmuştur. Belirtmek isteriz ki, bu oyunlar bir yandan çocuklara estetik zevk verir, diğer yandan onlar serbestliğe öğrenir, pratik harekete geçiyor. Çocuğun entelektüeli de oyun sırasında gelişir. Ancak oyun öyle olmalıdır ki, bunun aracılığıyla o, dünyayı idrak etsin ve kimlik gibi formalaşa bilsin. Çocuk oyunları sanki onu gelecek hayata hazırlar. Oyun bebeğe kendi kimliğini geliştirmesine yardımcı olur. Ona kollektivde çalışmak, başka insanların arzu ve isteklerini dikkate almak yeteneği aşılayar. Çocuğun beyinində çeşitli çocuk oyunları sırasında ona okulda öğretim predmetlərinə ulaşabilmek açısından daha iyi yardımcı olacak ilişkiler oluşur. Ayrıca, oyun çocuğun davranış ve terbiyesinde en etkili yöntemdir. Oyun çocuklar için bir tür bebekliğini rahat yaşamasıdır. Çocukluk zamanını oyunsuz tasavvur etmek olmaz. Oyun sırasında bebek büyük zevk alır. Oyunda çocuklar kendi fikirlerini, hiss, arzu, bağımsızlığını, yaratıcılık yeteneklerini, fantaziyasını sergiliyor. Çocuk oynamayı bilmelidir. Bu arada da yardıma çocuk folkloru gelir. Çocuk folkloru çocuğun yaratıcılık tezahürlerini güçlendirir, fantaziyasını uyandırır. Yaratıcı kişiliği zenginleştiriyor, çocuğun hayatı daha ilginç ve içerikli olur. Çocuk folklorundan yararlanarak biz çocukları çeşitli halk adet ve gelenekleri ile tanıştırıyoruz. Folklordakı oyunlar çocuklara doğma vatanı sevmek, onun kültür ve mirasına saygıyla yaklaşmak hisleri aşılar, onların estetik terbiyesinin önemli bölümünü oluşturmaktadır. Başka halkların oyunları ile tanışma çocukların beynelmilel ruhta terbiyesinin bir parçasıdır. Genellikle, çocuk oyunları oldukça çeşitlidir. Azerbaycan folkloruna bakıldığında çocuklara ilginç olacak eski tarihe sahip oyunlarla karşılaşıyoruz. Bu oyunlar arasında çeşitli eşyalarla oynanılan oyunlar var. Örneğin, "Kirmə", "Mendil ver", "Sultan", "Hendeğe düşme" ve s. Bir kısmı ise eşyalar olmadan oynanmaktadır: "Benövşe", "Şenlik", "Enzeli", "El üste kimin eli" vb. Başka kısım oyunlar da var ki, bunlar daha sonraki dönemin ürünüdür. Bunlar ise sadece söz aracılığıyla oynanmaktadır. Bu tipte oyunların temelini bilmeceler, yanıltmaclar oluşturuyor. Günümüzde de çocuklar internet kaynaklarının kullanımı ile de oyun oynuyor. Onların gelişiminde resim boyama, çeşitli pazıllar kurma da büyük rol oynuyor. Anahtar Kelimeler: folklor, çocuk oyunları, milli kültürel değerler, ahlak, eğitim. 1 Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 7 Değerler Eğitiminin Müzikli Oyunlar Aracılığı ile Kazandırılması Ömür Bütev Dolğun1 Çağdaş eğitim kuramcılarından biri olan John Dewey’in “yaşayarak öğrenme” anlayışının (Kaya,), günümüz eğitim anlayışına yön verdiği ve biçimlendirdiği söylenebilir. Dewey’in anlayışının kabul görerek yaygınlaşması sonucunda geleneksel ezberci eğitim anlayışının yerini bu anlayış almaya başlamıştır. Bu açıdan düşünüldüğünde; günlük yaşantıdaki değerlerin eğitim yoluyla bireye kazandırılması ve pekiştirilmesi mümkündür. İnsanoğlunda doğuştan var olan içgüdülerin yanında; sonradan edinilen değerlerin de önemli olduğu bilinmektedir. Toplumsal yaşantıyı oluşturan öğelerden biri olan değerler, bu yaşantıyı belirli bir düzene oturtmak amacıyla insanlar tarafından oluşturulmuştur. Bir bireyin toplum içinde kabul görebilmesi ve toplumun yaşantısına uygun bir duruma gelebilmesi için; toplumda geçerli olan değerlere uyması beklenir. Zamana ve ortama bağlı olarak değişen değerlerin yanında; her zaman ve her ortamda geçerli sayılan değerler de vardır. Çeşitli kültürlere bakıldığında farklı değerlere rastlamak mümkündür ancak genel olarak değerlerin birtakım ortak yönlerinin ve benzerliklerinin olduğu gözlemlenebilir. Eğitimin dayandığı değerlerin yanı sıra; toplumda var olan değerlerin de eğitim aracılığı ile kazandırılması mümkündür. Eğitim anlayışının ve eğitim felsefesinin temelinde; bireyin kendisini ifade edebilmesi, toplumda huzurlu, mutlu ve sağlıklı biçimde var olabilmesinin edindirilebilmesinin yanında, toplumdaki değerlere uyum sağlayabilmesinin kazandırılması da bulunmaktadır. Bu açıdan; küçük birer birey olan çocukların da toplumsal yaşantıya daha kolaylıkla ayak uydurabilmesi açısından çok büyük önem arz eden değerler eğitiminin; müzikli oyunlar aracılığı ile kazandırılması ve pekiştirilmesi mümkündür. Çocuklar bu şekilde verilen bir eğitim ile hem daha kolaylıkla bilgi ve deneyimleri öğrenebilecek, hem de edindikleri bu bilgi ve deneyimler daha kalıcı olabilecektir. Bu çalışmada; değerler eğitiminin çocuklara müzik ve müzikli oyunlar aracılığı yoluyla kazandırılabilmesi için bazı örnek alıştırmalar ile öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Değer, Eğitim, Değerler Eğitimi, Müzikli Oyunlar 1 Artvin Çoruh Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 8 Okul Öncesi Eğitiminde Şarkılı Oyunlar Yoluyla Değerler Eğitimi: Nitel Örnek Bir Çalışma Esra Dereli İman1, Semra Kıranlı Güngör2 Okul öncesi eğitimde değerler eğitimi açısından en önemli eğitim aşamasıdır. Bu aşamada oyun çağındaki çocukların eğitiminde oyunlar önemli bir araçtır. Oyun aşamasındaki okul öncesi dönem çocukların şarkılar eşliğinde oyunlar oynayarak daha kolay ve eğlenceli bir şekilde öğrendikleri dönemdir. Bu araştırmada okul öncesi eğitiminde şarkılı oyun yoluyla değerler eğitiminin nasıl kazandırıldığının örnek bir çalışma ile ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla şarkılı oyunlar örnek alınarak her şarkıda işlenen temalara odaklanarak değerler eğitimi içeren şarkılar seçilmiştir. Araştırma, nitel araştırma yöntemiyle çalışılmıştır. Şarkılı oyunların yazılı hali birer metin olarak kabul edilerek, metin üzerinden analiz yapılmıştır. Değerleri içeren şarkılı oyunlar için içeriğine göre betimsel analiz ve/veya içerik analizine tabii tutulmuştur. Yapılan analizler temalarına göre gruplanmıştır. Analizler nitel analiz alanında ve okul öncesi alanında uzman olan araştırmacılar tarafından önce ayrı ayrı kodlanmıştır. Daha sonra kodlar üzerinde ortak bir birliktelik sağlanmıştır. Araştırmanın sonucunda şarkılı oyunlarda arkadaşlık-­‐kardeşlik, paylaşım, birliktelik, sorumluluk…vb. değerlerin değerler eğitiminde faydalı olduğu ve yer bulduğu anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi, değerler eğitimi, şarkılı oyunlar, nitel analiz. 1 2 ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email&#;protected] ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 9 İlkokulda Derslerde Oynatılan Oyunların Değerler Eğitimi Verilmesindeki Katkısı Asım Arı1 Eğitimde gelişme sağlamış ülkelerde oyunlar öğrencilere değerler eğitimi kazandırmanın yollarından biri olarak görülmektedir. Beden eğitimi ve diğer derslerde öğrencilerin oyunlar içerisinde değer kazanmalarına önem vermektedirler. Ülkemizde oyunlar aracılığı ile değerler eğitimine ne düzeyde yer ve önem verildiği araştırılmaya değer görülmüş ve bu çalışma desenlenmiştir. Bu bağlamda araştırmanın amacı, ilkokulda derslerde oynatılan oyunların öğrencilere değerler eğitimi verilmesindeki katkısını belirlemektir. Nitel bir araştırma olan bu çalışma, olgubilim yaklaşımı kullanılarak desenlenmiştir. Araştırma Eskişehir il merkezinde yer alan bir devlet biri de özel olmak üzere iki ilkokullarda gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, ilkokul öğretmenlerinden görüşmeyi kabul eden sınıf öğretmenleri oluşturmuştur. Grubun oluşturulmasında amaçlı örneklem tekniklerinden maksimum çeşitlilik örnekleme tekniği kullanılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin cinsiyet farklılıkları, yaş farklılıkları, kıdem farklılıkları, okuttukları sınıf düzeyleri, öğrenim durumu farklılıkları bu çeşitliliğin sağlanmasında dikkate alınacak boyutlar olarak karar verilmiştir. Bu çeşitlilikleri, örnekleme mümkün oluğunca yansıtılmasına çalışılmıştır. Araştırmada veriler, görüşme tekniği kullanılarak elde edilmiş ve görüşmeler Mart tarihinde gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu, araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Sorular açık uçlu soru ve yarı yapılandırılmış görüşme formuna uygun şekilde tasarlanmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Görüşme formlarından elde edilen veriler kodlanarak ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Analize başlamadan önce temalar çalışmanın amacı ve görüşme soruları dikkate alınarak araştırmacı tarafından belirlenmiştir. Özetin hazırlandığı zaman verilerin dökümü devam ettiğinden araştırmanın bulguları ve sonuçlarına özette yer verilememiştir. Anahtar Kelimeler: Eğitsel oyunlar, oyunların değerler eğitimindeki yeri, değerler eğitimi, oyunların eğitime katkısı, ilkokul 1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 10 Türkiye’de Oynanan Geleneksel Çocuk Oyunlarının Değerler Eğitimindeki Rolü Açısından İncelenmesi Ayşe Aypay1 Çocuklar adeta oyun oynamaya programlanmış varlıklardır. Oyun çocuğun en önemli işidir. Aynı zamanda oyunlar çocukların en hızlı, en kalıcı ve en etkili öğrenme bağlamlarıdır. Çünkü oyun oynarken çocuklar diğer çocuklarla ya da yetişkinlerle kurdukları eğlenceli etkileşimlerle duygusal, bilişsel, toplumsal, bedensel, cinsel ve ahlaksal gelişim alanlarında sürekli olarak uyarılmaktadırlar. Bu nedenle oyun zamanları çocukların öğrenmeye kapılarını en açık tuttukları zamanlardır. Bu değeri açısından oyunlar çocuklara başka yollarla kazandırmakta zorlanacağımız ya da çok zaman alacak öğrenmeleri hızlı bir biçimde içselleştirerek kazandırmamızda en büyük yardımcımızdır. Şüphesiz oyunlarla kazanılacak olan en değerli öğrenmelerden biri de değerlerdir. Değerler konusunda çalışan Schwartz (), evrensel olarak paylaşılan on değerden söz etmektedir. Bunlar: Başarı, cömertlik/iyilikseverlik, uyma/uyumluluk, hazcılık, güç, güvenlik, kendini yönetme, uyarılma, gelenek ve evrenselliktir. Bu çalışmada Türkiye’de oynandığı belirlenmiş geleneksel çocuk oyunlarının Schwartz’un () sözünü ettiği evrensel on değeri kazandırmadaki rolünün belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Türkiye’de oynandığı belirlenmiş ve bilimsel çalışmalarda yer almış geleneksel oyunlardan ulaşılabilen oyun değerlendirmeye alınmıştır. Oyunlar çocuklara değer eğitimi kazandırmadaki rolü ve değeri açısından nitel olarak analiz edilmiştir. Bu analizlerde her bir oyunun Schwartz’un () sözünü ettiği evrensel on değerden hangisine ya da hangilerine vurgu yaptığı belirlenmeye çalışılmıştır. Analizlerde on değer on analiz kategori olarak kabul edilmiştir. Bu kategorilere yerleştirme işleminde yine Schwartz’un () çalışmasında kullandığı her bir değerin kapsadığı kabul edilen ilişkili kavramlarından yararlanılmıştır. Araştırma kapsamında değerlendirilen oyunun 95’inin sadece erkekler tarafından oynanan oyunlar olduğu; 71 tanesinin günümüzde hem kız ve hem de erkekler tarafından oynanmakla birlikte, 5 tanesinin orjinalinde erkek oyunları olduğu; 3 tanesinin sadece kızlar tarafından oynanan oyunlar olduğu; 26 oyunda da bu oyunların alındığı kaynaklarda oynayanların cinsiyetine dair bilgi bulunmadığı belirlenmiştir. Araştırma kapsamında değerlendirilen oyunun ’ünde “BAŞARI” değerinin ön plana çıktığı belirlenmiştir. “BAŞARI” değeri biri sadece kızlar (evcilik oyunu) diğeri de hem kızlar hem de erkekler tarafından oynanan (yağmur gelini oyunu) iki oyunda vurgulanmamaktadır ki bu oyunlar ortak biçimde gelenek, iyilikseverlik ve uyma/uyumluluk değerlerinin vurgulandığı oyunlardır. “BAŞARI” değerinin ön plana çıktığı oyunlarda başarılması gereken belirlenmiş hedefler vardır ve oyunun amacı da bu hedefleri gerçekleştirip oyunun galibi olmaktır. Bu oyunlarda becerilerin etkili bir biçimde işe koşulması, rakip oyunculardan daha iyi bir performans sergilenmesi ve oyunun sonunda rakiplerin alt edilmesi önemlidir. Bu tür oyunlar başarmak için oynanmaktadır. Araştırma kapsamında değerlendirilen oyunun 81’inde “GÜÇ” değerinin ön plana çıktığı belirlenmiştir. Ancak bu 81 oyunun tamamında “GÜÇ” değeri “BAŞARI” değeri ile birlikte yer almıştır. “GÜÇ” değerinin vurgulandığı 81 oyunun 57’sinin sadece erkek cinsiyetine özgü oyunlar olduğu, 23 1 ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 11 tanesinin kız ve erkekler tarafından oynanan oyunlar olduğu; 1 oyunda da oyuncuların cinsiyetine dair bilginin yer almadığı belirlenmiştir. “GÜÇ” değerinin vurgulandığı oyunlarda oyundan galip ayrılan kişi oyunu kaybedenlere hükmetme hakkını elde etmekte, onlara istediği ya da önceden belirlenmiş cezaları verebilmektedir. Bu oyunlarda ayrıca kazanan oyuncular kaybeden oyuncuların oyuncaklarına ya da daha önceden belirlenmiş bir mülküne el koyabilmektedir. Böylece kazanan ya diğerlerini yönetme gücüne kavuşur ya da mal varlığı itibariyle oyundan güçlü ayrılır. Araştırma kapsamında değerlendirilen oyundan “GELENEK” değerinin ön plana çıktığı 4 oyunun biri sadece kızlar tarafından oynanan bir oyun iken; 3’ü hem kızlar ve hem de erkekler tarafından oynanmaktadır. “İYİLİKSEVERLİK” değerinin ön plana çıktığı 2 oyunun biri sadece kızlar tarafından oynanan bir oyun iken; 1’ide hem kızlar ve hem de erkekler tarafından oynanmaktadır. Benzer biçimde “UYMA/ UYUMLULUK” değerinin ön plana çıktığı 2 oyunun biri sadece kızlar tarafından oynanan bir oyun iken; 1’ide hem kızlar ve hem de erkekler tarafından oynanmaktadır. Bu oyunlarda bir kazanan yoktur. Amaç rakipleri alt etmek değildir çünkü rakip yoktur. Bu oyunlarda oyunların kurgusu işbirliğine, toplumsal rollere, yardımlaşmaya, birlikte hareket ederken herkesin iyiliğine olacak bir işi yapmaya dayalıdır. Bu çalışmada on evrensel değerin kazandırılmasındaki rolü açısından değerlendirilen oyundan elde edilen en önemli bulgulardan biri oyunların ağırlıklı olarak “BAŞARI” değerini kazandırıcı bir rol oynadığıdır. Geleneksel oyunlarımız ikinci sırada “GÜÇ” değerini kazandırmada rol oynamaktadır. Ancak geleneksel oyunların diğer 8 değeri kazandırma açısından bir rol oynamadığı belirlenmiştir. Bu haliyle oyunlar değerler eğitimi açısından kaçırılmış bir fırsat gibi görünmektedir. Çocuklarla oynanacak yeni oyunlar geliştirilirken diğer değerlerinde ön plana çıkacağı ya da kazandırılabileceği oyunların kurgulanması bir gereklilik gibi görünmektedir. Anahtar Kelimeler: değer, eğitim, geleneksel çocuk oyunu I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 12 Ramazan Ayını Sevdirmek İçin Düzenlenmiş Geleneksel Çocuk Oyunları Uzm. Muhammed Aydın1 Anadolu ve İstanbul’da, ramazan ayının coşkunluk içinde karşılanması ve “ihyâ” edilmesi kadim bir toplumsal pratik olarak dikkat çekmektedir. Ay boyunca bu amaçla, hem kamusal alanda hem de evde, bütün bir günlük yaşamı inşa eden çok sayıda etkinlik yapılmaktadır ve bunlar gelenekleşmiştir. Ramazana has bu yeni yaşantı içinde yalnız yetişkinlerin değil çocukların da oruç ve ramazana dair unutulmaz intibalar edinmesi esaslı bir gündem teşkil etmiştir. Bu çalışmanın amacı, genellikle Anadolu ve İstanbul’a has olan, ramazan ayını ve oruç ibadetini çocuklara sevdirmek için büyüklerin icat ettiği; tekne orucu, oruç satma, bir sonraki ramazan ayını iple çekme, sadaka taşı gibi günümüzde artık uygulaması pek görülmeyen kültürel oyunlara dikkat çekmeye çalışmaktır. Çocukların kendi aralarında oynayamadığı, büyükler tarafından çocuklar için hazırlanan ramazan ayına mahsus bu oyunların -­‐çocuklara bir değerin sevdirilmesi ya da bir alışkanlığın oyunla kazandırılması adına-­‐ gelenekten somut örnekler olabileceği düşünülmüştür. Anahtar Kelimeler: Ramazan, Oruç, Oyun, Tekne Orucu, Oruç Satma 1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email&#;protected] I. ” “İnsan gelişimi biyolojik olgunlaşma ve sosyalleşmedir. Hayat boyu süren sosyalleşme, toplumun bir bireyi olma sürecini içerir.” (Kağıtçıbaşı, 47) Doğumu ile birlikte eğitim sürecine giren, yaşamının her anını farklı tür, içerik ve düzeyde eğitim ile geçiren insan, bireysel ve toplumsal yaşamdaki tüm etkinlikleri büyük oranda eğitim ile öğrenir. Bu nedenle eğitim, toplumsal yaşamın tüm alanlarını ve kurumlarını etkileyen toplumsal bir olgu durumuna gelmiştir. İnsanı yetiştirmek olarak tanımlanabilecek eğitim, ancak sistemli bir biçimde yapılırsa amacına ulaşabilir. Bu nedenle eğitim sistemlerinin değişen ve gelişen günümüz şartlarına göre yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Okul öncesi eğitiminin yaygınlaşması ile birlikte çocuklar büyüme ve öğrenme zamanlarının önemli bir bölümünü okul öncesi eğitim kurumlarında geçirmektedirler. Bu kurumlar çocuğu ilköğretime başlamadan önce bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal bir bütün olarak desteklemeyi amaçlamaktadır Okul öncesi eğitime sayısız malzeme sağlayacak olan ve Somut Olmayan Kültürel Miras olarak adlandırılan halk bilim materyalleri, çocukların yaş ve gelişim özellikleri göz önünde bulundurularak , çocuğun bilişsel-­‐dil, sosyal duygusal alanlarda gelişiminin %70’ini tamamladığı bilinen bu dönemde eğitim kurumlarında uygulanan program ve etkinlikler içerisinde yer verilmesinin ve bir çok değeri çocuğun doğal yollarla öğrenmesinin sağlanması ve kalıcı hale getirilmesi, kültürün kuşaktan kuşağa aktarımına katkı sağlamada çok önemli bir rol oynayacaktır. Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Okulöncesi, eğitim, kültürel miras 1 ÖZEL ÜMRANİYE İRFAN ANAOKULU, [email&#;protected] ÖZEL ÜMRANİYE İRFAN ANAOKULU, [email&#;protected] 3 ÖZEL ÜMRANİYE İRFAN ANAOKULU, [email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 14 Saha Bölgesi Masa Oyunları ve Çocukların Zihinsel Gelişimi Üzerinde Etkileri? / Настольные Игры Народа Саха И Их Влияние На Интеллектуальное Развитие Детей 1 Fidan Kasımova / Мария Баишева Во введении доклада обоснуется и подчеркивается, что в философско-­‐мировоззренческом учении народа саха прослеживается нетрадиционный взгляд на мир человеческого познания. Основываясь на историко-­‐этнографические исследования, автор обращает внимание, что природная сметливость, интеллектуальная незаурядность, находчивость являются важнейшими условиями в выживании и созидании жизни в суровых природно-­‐климатических условиях Севера. Потому развитие интеллектуальных способностей детей у народа саха всегда является наиважнейшей задачей в их развитии. Автор описывает множество национальных настольных игр, которые способствуют развитию интеллекта и креативности. В докладе раскрываются: цель, содержание, результаты изучения о влиянии национальных игр на развитие интеллекта и креативности детей. Anahtar Kelimeler: Учение Айыы, народ саха, познание, национальные игры, дети, исследование, интеллект, креативность. 1 Северо-­‐Восточный федеральный университет, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 15 Çocukların Hayallerindeki Oyuncaklar Asuman Seda Saracaloğlu1, Nisa Başara Baydilek2, Betül Altay3 Çocuğun etkileşime girdiği kişiler, karakterler, hayvanlar, fiziksel ortam, oyuncaklar ve diğer materyaller çocuğun oyunu üzerinde büyük etki yapmaktadır ve çocukların ilgi alanları kendilerine sağlanan şartlardan ve kendilerinden beklenen davranışlardan oldukça etkilenmektedir. Bunun yanı sıra çocukların oyun oynamak için kullandıkları materyaller onların sağlıklı gelişimlerinin araçlarıdır. Evde yapılmış ya da üretilmiş olsun, her türlü oyuncak çocukların kendi yeteneklerini keşfetmelerini sağlamaktadır. Çünkü çocuklar; “oyuncak” adı altında üretilmiş materyalleri, yakın çevresindeki bireylerin onun için hazırladığı “oyuncak” olarak değerlendirilebilecek materyalleri, kendilerinin “oyuncak” gözüyle görüp bu şekilde değerlendirdikleri materyalleri; oyunlarına “oyuncak” olarak katabilmektedirler. Oyuncaklar günümüzde çok çeşitlidir. Farklı maddelerden yapılmış, farklı renklerde ve farklı özellikte olabilirler. Oyuncakların seri üretimle, çok uygun fiyatlardan çok yüksek fiyatlara kadar olan geniş bir aralıkta çocuklara hazır olarak sunulabilme imkanı artmıştır. Günümüzde yaşamın her alanında giderek artan endüstrileşme ve tüketim kültürünün, çocuk imgesini, çocuk oyun ve oyuncaklarını da şekillendirmekte olduğunu öne sürülmektedir. Bunun yanı sıra en iyi oyuncağın, çocuğun tekrar tekrar oynamak isteyeceği ve her defasında ona daha çok oyun ve daha fazla haz veren oyuncak olduğu da belirtmektedir. Oyuncak çocukta merak uyandırmalı, kasları çalıştırmalı, girişimciliği ve düş gücünü arttırmalı, çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir. Çocuk oyuncaklarına dışardan müdahalelerin seri üretim sonucu yoğunlaştığı düşünülürse, çocukların büyük oranda hazır sunulan oyuncaklar arasından seçim yapma durumunda olduğu ortaya çıkacaktır. Bu da çocukların hayatında önemli bir yere sahip olan oyuncakların çocukların tercih ve isteklerine ne kadar uygun olduğunu tartışılabilir bir konu haline getirebilmektedir. Çocuk oyunları ve oyuncaklarının, tıpkı çocukluk gibi, tarihsel süreçte farklı anlamlar taşımış ve niteliksel olarak değişime uğramış olduğunu öne sürmekte ve bunun sonucu olarak da çocukluğun değişim izlerinin, oyun ve oyuncak dünyasından da izlenebilir olduğu söylenebilir. Bu doğrultuda araştırmanın amacı anaokulu 3, 4 ve 5 yaş çocuklarının hayallerindeki oyuncaklarla ilgili bilgi toplamak olarak belirlenmiştir. Bunun sonucunda çocukların oyuncağa yükledikleri anlamın, oyuncaktan beklentilerinin ve bunlara paralel olarak da oyuncak tercihlerini etkileyen şartların ortaya çıkarılabileceği düşünülmektedir. Ortaya konulan konunun ve çalışılacak çocukların yaş gruplarının özellikleri göz önüne alınarak araştırma nitel araştırma yöntemiyle desenlenmiştir. Bu doğrultuda çalışma bir olgu bilim çalışmasıdır. Çünkü çalışma dahilinde çocukların oyuncaklara ilişkin düşünce ve beklentileri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Olgu bilim araştırmasında çalışma grubunun ilgilenilen tecrübeyi yaşayan ya da yaşamış olan kişilerden oluşturulması beklenmektedir. Çünkü ilk elden ve sübjektif bilgi toplanması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla örnekleme stratejisi amaçlıdır. Bu amaç dahilinde bir anaokuluna devam eden 3, 4 ve 5 yaşlarındaki çocuklardan hayallerindeki oyuncakların resimlerini çizmeleri istenecek ve daha sonra çizdikleri resimler ile ilgili onlarla 1 adnan menderes üniveristesi eğitim fakültesi, [email&#;protected] adnan menderes üniveristesi eğitim fakültesi, [email&#;protected] 3 adnan menderes üniveristesi eğitim fakültesi, [email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 16 görüşmeler yapılacaktır. Çalışma esnasında karşılaşılabilecek problemlerin tespit edilip en uygun şekilde üstesinden gelebilmek için stratejiler belirleyebilmek için öncelikle pilot çalışma gerçekleştirilecektir. Pilot çalışma dahilinde gene aynı şekilde bir anaokuluna devam eden 3, 4 ve 5 yaş çocuklarıyla planlanan şekilde görüşmeler gerçekleştirilecektir. Hem pilot çalışmada hem esas çalışmada çalışma grubuna çocuklar gönüllülük esasına göre alınacaklardır. Görüşmelerde çocuklara çizimini yaptıkları hayallerindeki oyuncaklarla ilgili düşüncellerini, beklentilerini, isteklerini öğrenmeye yönelik sorular yöneltilecektir. Bu görüşmeler sonucunda elde edilecek veriler içerik analizine tabi tutulacaktır. Böyle bir araştırmanın çocukların oyuncaklardan beklentileri ve çocuklara oyuncaklarla ilgili sunulan fırsatların çocukların isteklerine ne kadar uygun olduğu konusunda bilgi sahibi olunmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: oyuncak, okul öncesi, çocuk I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 17 Halk Oyunlarında “Karı” (Kadın) Karakteri Şebnem Huseynova1 Oyun-­‐ insanların belirli beceri ve yeteneklerini geliştiren, eğlence, zevk ihtiyacını karşılayan, stresi atmakta yardımcı olan kültürel faaliyet türüdür. Aslında oyunlar uzun kış gecelerinin olmazsa olmazlarındandır. Halk oyunları mansup olduğu halkın etnosunu temsil eder, kültürünü, tarihi gelişimini gösterir. Günümüzde halk oyunları kültürün önde gelen bileşenlerinden birine dönüşmüştür. Bir zamanlar asırlık tarihi olan halk oyunlarının nesilden-­‐ nesile transferinde bir durgunluk yaşandı. Son yıllarda tüm dünyada bu oyunların yoğun araştırma ve tanıtım çalışmasında yoğun bir gelişme gerçekleşir. Halk oyunlarının geliştirilmesi, hem azyaşlılar, hem de yetişkinler arasında tebliğinin büyük önemi var. Çünkü halk oyunları hayatın duygusal parçası olup insan düşüncesini, texeyyülünü zenginleştiren önemli bir araçtır. Her halkın kendisinin geçmişten süzülüp gelen oyun geleneği var ki, bu gelenek diğer halkların geleneğinden ciddi şekilde farklıdır. Mövzuca, içeriği farklı olan halk oyunları hem de kahramanların, imgeler dünyasının zenginliği ile seçilir ve farklıdır. Bildiride işte bu karakterlerden biri hakkında sohbet açılacak. Aynı karakter "karı" karakteridir. Diğer folklor örneklerinde olduğu gibi, halk oyunlarında da karı karakterine rastlıyoruz. "Karı" bazı oyunlarda arsa hattının merkezinde, bazı oyunlarda ise yardımcı karakter olarak görünür. Bu karakterin mitolojik kökü Ulu Anaya dayanıyor. Karı imgesinin Ulu Anadan dönüşümü onaylandı. Bildiğimiz gibi, olumlu imge olan Ulu Anadan sonraları hem olumlu, hem de olumsuz yönleri yansıtan örnekler dönüşümü onaylandı. Bunun içindir ki, diğer folklor örneklerinde olduğu gibi, halk oyunlarında da karı imgesinin fonksiyonu, özelliği farklıdır. Texnokratik bir yüzyılda bile halk oyunları önemini koruyor. Bu örnekleri günümüzde tebliğ etmekte bilgisayar oyunları bedelsiz araçtır. Dünya tecrübesine göre diye biliriz ki, karı karakteri hem de bilgisayar oyunları için uygun imgedir. Anahtar Kelimeler: Oyun, halk, karı, karakter, Ulu ana, örnek 1 AMEA FOLKLOR ENSTİTÜSÜ, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 18 Okul Öncesi Dönemde Ebeveynlerin Çocuklarına Oyuncak Seçimi Tercih Nedenlerinin İncelenmesi Belgin Parlakyıldız1, Vesile Turan2 Oyun oynama her yaştaki çocuğun önemli bir ihtiyacıdır. Oyun çocuğun en önemli işi, oyuncaklar ise en önemli araçtır. Oyun, vakit geçirmeye yarayan belli kuralları olan eğlence olarak tanımlanabilir. Oyuncak ise, çocuğun zihinsel, bedensel ve psiko-­‐sosyal gelişimlerinde yardımcı olan, hayal ve yaratıcılığını geliştiren malzemelerdir. Günümüzde farklı renkte, farklı malzeme ve farklı özellikte birçok oyuncak vardır. Oyuncağın en iyisi, çocuğun tekrar tekrar oynamak isteyeceği, her defasında çocuğa zevk veren oyuncaklardır. Oyuncak çocuklarda merak uyandırmalı, kaslarını çalıştırmalı, çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir. Okul öncesi dönemde çocuklar oyun malzemelerine büyük ilgi duymaktadırlar. Bu noktada ebeveynlere düşen büyük görevlerden biri de çocuğa uygun oyuncak sunmalarıdır. Bu araştırmada anasınıfına devam eden altı yaş çocuğuna sahip ebeveynlerin oyuncak seçiminde dikkat ettikleri noktaları belirlemektir. Çalışma grubunu İstanbul ilinde Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yer alan anasınıflarına devam eden 6 yaş grubu çocuğa sahip (N=50) ebeveyn oluşturmaktadır. Araştırmada nicel ve nitel teknikler birlikte kullanılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından geliştirilen anket ve velilerle birebir görüşmelerle elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi, oyun, oyuncak, oyuncak seçimi 1 2 İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, [email&#;protected] İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 19 Koleksiyoner Kutu Oyunu Neriman Özcan1, Meryem İnci Günay2 Oyun ;çocuğun bilişsel ,duyuşsal ve devinişsel gelişimine katkıda bulunan en önemli unsurlardan biridir.Çünkü hayatta kazanılması gereken birçok yeti ,oyun çağında elde funduszeue.infoşka bir ifadeyle oyun ,bireyin gelişiminde belirleyici bir rol oynar. Eğitimin çocukta yaratmaya çalıştığı değişim ve gelişim sadece anlatım yoluyla elde etmeye çalışmak ,çocuktan uzak bir uygulama funduszeue.info kalıcı öğrenmeler ;bilgi ,çocuğun algılayacağı yolla sunulduğunda sağlanıfunduszeue.info nedenle oyunla başlayan ve içinde oyun barındıran her türlü öğrenme ortamının verimliliği oldukça yüfunduszeue.info,'Oyun ,özümleme yoluyla gerçekleşen bir çeşit uyumdur,'diyerek oyunu ,çocuğun dış dünyadan aldığı uyaranları özümlediği ve uyum sistemine yerleştirdiği bir yol olarak görmüştü. 5.sınıf öğrencileri ile uygulanan projede öğrencilerin sanat yapıtlarındaki değerleri görmeleri sağlanmış ,simgeleri estetik ve anlatımsal nitelikleriyle algılayabilmeleri için örnekler üzerinde durulmuş ,öğrenciler bu bilgi ve deneyimleri ışığında ,sanat akımları dönem sanatçıları ve eserlerinden oluşan kutu oyunları tasarlanmıştır.Böylece öğrencinin aktif olduğu ve kalıcı öğrenmenin sağlandığı bir öğrenme ortamı oluşturulmuşfunduszeue.inforla öğrenmeyi sağlayan ,sanatsal ürünlere olan ilgiyi artıran bu çalışmalarda her grup kendi oyununu ve kutusunu tasarlayıp bunu arkdaşlarıyla paylaşmıştır. Koleksiyoner oyunuyla da öğrencilerin sanat eseri görsel dağarcığı geliştirilip estetik bakış açısı kazandırılarak sanat eğitiminin temeli atılmıştır. Anahtar Kelimeler: sanat akımları ,sanatçılar,oyun 1 2 bursa özel kültür okulları, [email&#;protected] bursa özel kültür okulları, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 20 ‘Kentleşmede Çocuğa Görelik’ İlkesinin Oluşturulması ve Bu Çerçevede Çocukluğumuzdaki Oyunların Önemi Erol Erdoğan1 Seksek, ip atlama, mendil kapmaca, bezirgânbaşı, kutu kutu pense, sek sek, çelik çomak, misket, isim şehir, birdirbir, saklambaç, hımbıl, istop, yakar top, mangala, kör ebe gibi çocukluğumuzun oyunları, modernleşme sürecinde yerini bilgisayar ve internet oyunlarına bıraktı. Dolayısıyla çocukluğumuzun oyunları ‘eski’, ‘geleneksel’, ‘unutulmuş’, ‘kaybolmuş’ gibi negatif anlama sahip kelimelerle ifade edilmeye başlandı. ’den itibaren gerçekleştirdiğim araştırmalarım sonucunda gördüm ki, bundan onbeş-­‐yirmi sene öncesine kadar Türkiye’de oynanan oyunların sayısı ’den fazladır. Geniş perspektiften bakınca ‘oyun’ meselesinin kültür ve medeniyet krizlerimizle doğrudan ilgili olduğunu görürüz. Oyunların yüz yıllar içinde aldığı formda din, kültür, edebiyat, sanat yani medeniyete ve hayata dair her şey var. Bunun yanında, oyunların hayatımızdan kayboluş gerekçeleri kültürel, siyasi, ekonomik ve sosyolojik süreçlerin bir parçası. Daha yakından bakıldığında, oyunların terk edilişinde, kentleşme, köyden şehre göç, geniş aileden çekirdek aileye geçiş, çalışma hayatının değişimi, ebeveyn çocuk ilişkileri gibi güçlü değişim araçlarının varlığını tespit ederiz. Çocukluğumuzun oyunları topluma ve çocuğa yeniden kazandırılabilir. Bunun için öncelikle ‘toplumun oyunlar konusundaki ezberinin bozulması’ gerekir. Oyunların ‘oynanmıyor’ olmasında en büyük suç ‘büyükler’indir. Çünkü oyunları terk eden büyüklerdir. Buna rağmen, büyükler ‘Çocuklar oynamıyor, sokağa çıkmıyor, internetin başından ayrılmıyor, şehirlerde oyun yeri yok.’ diyerek suçu kendisi dışındaki unsurlara yüklüyorlar. Tebliğ planım şöyledir; Birinci bölümde, yılından itibaren yürüttüğüm çocukluğumuzun oyunları derleme, yazma ve kitaplaştırma çalışmalarım hakkında bilgiler vereceğim. İkinci bölümde, büyüklerin ve toplumun oyunlara yanlış yaklaşımlarımdan örnekler vererek bu yaklaşımların analizini yapacağım. Üçüncü bölümde, oyunların topluma yeniden kazandırılması ve yeniden oynanır hale gelmesinin nasıl sağlanacağına dair önerilerimi paylaşacağım. Dördüncü bölümde ise bir süreden beridir oluşturmaya çalıştığım ‘Şehircilikte çocuğa görelik ilkesi’ üzerinde duracağım. Bu ilke şehirleşmede yeni bir paradigma anlamına geliyor. Çünkü ‘Şehircilikte Çocuğa Görelik’le ilgili bir gündemin başlatılması dahi kentleşme politikalarında entelektüel bir açılıma vesile olacak ve uygulamalarda iyileşmeler sağlayacaktır. ‘Şehircilikte Çocuğa Görelik İlkesi’ şehirde çocuklar için mekân ve etkinlik yapılmasından daha vizyoner ve dominatiftir; paradigmal bir tercihtir. Anahtar Kelimeler: Şehirleşmede Çocuğa Görelik, Çocukluğunuzdaki Oyunlar, Çocuk Oyunları, Kentleşme. 1 Serbest. Çocuk Oyunları Araştırmacısı; İlahiyatçı-­‐Sosyolog, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 21 Ailelerin 0-­‐6 Yaş Çocuklara Yönelik Oyuncak Seçimlerindeki Kriterlerin İncelenmesi Özlem Cir1 Oyunun ne olduğu ya da ne olmadığı ile ilgili olarak alan yazını incelendiğinde çeşitli tanımlamalar karşımıza çıkmaktadır. Bütün bu tanımlama ve görüşlerin ortak noktası oyunun çocuğun en büyük ve en önemli işi olduğudur. Oyun denildiğinde ilk akla gelen çocuklar için vazgeçilmez olan oyuncaklardır. Oyuncaklar, çocukların gelişim basamakları boyunca çevreleriyle etkileşimlerini sağlayan, hareketlerine düzen ve sınır getiren, bedensel gelişimlerinin yanı sıra, zihinsel, duygusal ve psiko-­‐sosyal gelişimlerini destekleyen, yaratıcılık, hayal gücü ve farklı düşünme becerilerini geliştiren tüm oyun araçlarıdır. Özellikle okul öncesi dönemde yani 0-­‐6 yaş sürecinde çocukların oyuncak ve oyun materyallerine karşı olan ilgili tutumları, oyuncağa olan ihtiyacı artırmakla beraber oyuncak seçerken işlevsellik, sağlık, kalite gibi niteliklere dikkat etmeyi gerektirmektedir. Bu nedenle anne-­‐ babalar çocuklarının tüm gelişim alanlarını destekleyebilmek için çocukların yaş, ilgi, beceri, gelişim düzeyi ve yeteneklerini iyi bilmeli ve bunlara uygun oyuncak seçimleri yapabilmelidirler. Yapılan araştırmalar doğrultusunda ebeveynlerin eğitim ve sosyo-­‐ekonomik düzeylerinin çocukları için nitelikli oyuncak seçimlerinde uyulması gereken ölçütlere dikkat etme düzeylerinde etkili olabileceği ortaya konuşulmuştur. yılında Demir ve Onur’un yaptığı araştırma ile ailelerin çocuklarının gelişim seviyelerini, oyuncakların sağlık ve güvenlilik durumlarını göz önünde bulundurdukları sonucu ortaya çıkarken, yılında Özyeşer-­‐Cinal’ın yaptığı araştırma ebeveynlerin oyuncak seçimi sırasında sağlıklı ve tehlikesiz olma durumlarına dikkat etmedikleri ortaya konmuştur. Bu amaçla, bu çalışmada anne ve babaların çocuklara yönelik oyuncak seçimlerindeki kıstasları belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, ilgili alan yazınları doğrultusunda oyuncakların nitelik özelliklerinin belirlenmesini ve yaşlara göre oyuncak tercihlerini içermektedir. İkinci bölüm, literatür taramaları sonucunda, oyuncak seçiminde uyulması gereken ölçütlere değinilmiştir. Üçüncü bölümde, yılında Özyeşer-­‐ Cinal tarafından yapılmış olan “Farklı Sosyo-­‐ Ekonomik düzeylerdeki 3-­‐6 çocukların sahip oldukları oyuncak ve oyun materyallerinin incelenmesi”, yılında Sülü-­‐Uğurlu, Özet ve Ayçiçek tarafından yapılan “1-­‐3 yaş grubu çocuğu olan annelerin oyuncak seçimi konusunda bilgi ve uygulamalarının incelenmesi” ve yılında Acar, Gülnar, Coşkun ve Aydoğdu tarafından yapılmış olan “Annelerin 0-­‐6 yaş çocukları için oyuncak seçiminde uyulması gereken ölçütlere dikkat etme düzeylerinin incelenmesi” isimli üç araştırma incelenmiştir. Bu doğrultuda anne-­‐ babalara çocuklarının ve kendilerinin demografik bilgileri, oyuncak seçimlerinde dikkat ettikleri unsurlar ve oyuncak niteliklerine yönelik sorulardan oluşan, nicel tarama yöntemi olarak anket uygulanmıştır ve bu bölümde anket sonuçlarına yönelik bulgulardan bahsedilecektir. Dördüncü bölümde ise edilen bulgulara dayanarak anne-­‐babaların oyuncak seçimleri konusundaki bilgi düzeylerini ve farkındalıklarına yönelik yapılabilecek çalışmalar tartışılacaktır. Araştırmanın verileri henüz analiz aşamasında olup, bulgular, sonuç ve değerlendirme kısmına daha sonra tam metin de yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: Oyun, Oyuncak, Anne-­‐baba farkındalığı, Oyuncak Seçimi 1 Bilfen Eğitim Kurumları, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 22 Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Zekâ Oyunları ile İlgili Bilgi Düzeyleri ve Oyunların Eğitimde Kullanılabilirliğine Yönelik Görüşleri Şahin Oruç1, Genç Osman İlhan2 Bu çalışmanın amacı eğitim fakültesi öğrencilerinin zekâ oyunları ile alakalı bilgi düzeylerini, hangi oyunları bildiklerini, zekâ oyunlarının eğitimdeki işlevini ve ders materyali olarak kullanılabilirliğini, ayrıca alanıyla zeka oyunları arasında nasıl bir bağlantı kurabildiğini belirlemeye yöneliktir. Araştırmamızın örneklemini farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan eğitim fakültesi öğrencileri oluşturmaktadır. Bu öğrenciler bölümlerine ve cinsiyetlerine göre kategorize edilerek sınıflandırılmıştır. Verilerin toplanması için beş adet açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Sorular alanında uzman kişilere danışılarak hazırlanmış ve pilot çalışması yapılmıştır. Veriler nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi yoluyla incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Eğitim, Zeka Oyunları, Öğretmen Adayları 1 2 Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, [email&#;protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 23 Adölesanların Oynadıkları Bilgisayar Oyunları ve Oyuna Ayırdıkları Zamanın Değerlendirilmesi: Kalitatif Çalışma Funda Kardaş Özdemir1, Sevinç Polat2, Birgül Tuncay3 Giriş ve amaç: Günümüzde bilgisayar oyunları, adölesanların günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle adölesanların oynadıkları oyunlar ve oyuna ayırdıkları zaman önemlidir. Bu çalışma adölesanların oynadıkları bilgisayar oyunlarını ve oyuna ayırdıkları zamanı değerlendirmek amacıyla gerçekleştirildi. Yöntem: Çalışma 21 Ocak tarihinde Kars ilinde bir lisenin öğrencisi olan ­‐16 yaş arası 10 adölesanla yapıldı. Çalışma için etik kurul izni, adölesanlar ve ailelerinden sözlü onam alındı. Veriler bireysel derinlemesine görüşme yöntemi ve yarı yapılandırılmış soru formuyla ­‐35 dakikada toplandı. Katılımcılardan izin alınarak ses kaydı yapıldı. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlendi. Bulgular: Çalışma kapsamına alınan adölesanların 6’sının 15 yaşında olduğu, 4’ünün erkek olduğu, 8’inin lise 1. sınıfta okuduğu ve 5’inin ailesinin gelirinin giderinden az olduğu belirlendi. Çalışmada 5 adölesanın 5-­‐9 yıldır, 3 adölesanın 6 aydan beri, 2 adölesanın 3 yıldır bilgisayar oyunu oynadığı saptandı. Çalışmada bir adölesanın günde 5-­‐6 saat, 2 adölesanın 4-­‐5 saat, 3 adölesanın 3-­‐4 saat, 4 adölesanın 1-­‐2 saat bilgisayar oyunu oynadığı belirlendi. İki adölesanın bilgisayar oyunlarından en çok“Okey, Poker, Batak, Candy Crush”, 2 adölesanın “ Temple Run, Subway Surfes, Hill Climb Racing”, iki adölesanın “Wolfteam, Far Cry, God of War, Pes, Stalwan, Cull of Tudy, Fifa”, bir adölesanın ise” araba yarışı” oynadıkları belirlendi. Çalışmada 4 adölesan bilgisayar oyunlarına arkadaşlarının, 3 adölesan ablası ve arkadaşlarının önerisi ile başladığını ifade etti. “Bilgisayar oyunları sağlığınızı etkiledi mi?” sorusunu 5 adölesan “gözlerime zarar veriyor, bel, boyun, baş ağrısı ve yorgunluk yapıyor”, 4 adölesan “gözlerim, ruh sağlığım bozuldu, asosyal oldum”, bir adölesan “psikolojime iyi geliyor, sağlığımı olumlu etkiliyor” şeklinde cevap verdi. Sonuç: Çalışmada adölesanların yarısının günde 3 saat ve daha fazla süre ile bilgisayar oyunu oynadığı belirlendi. Çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, adölesanların seçtikleri bilgisayar oyunları ile oyunlarının olumlu ve olumsuz etkileri konusunda bilgilendirilmelerini öneriyoruz. Anahtar Kelimeler: Adölesan, Bilgisayar Oyunu, Kalitatif Çalışma 1 Kafkas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email&#;protected] Kafkas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, [email&#;protected] 3 Bozok Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, birgul-­‐[email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 24 Okul Öncesi ve Birinci Sınıf Öğrencilerinin Oyun/Oyuncak Hakkındaki Görüşlerinin Karşılaştırılması Aytül Eliküçük1, Esin Meral Kandemir2 Bu çalışmayla yeni eğitim sisteminin 1. Sınıfa başlama yaşını öne çekmesiyle erken okula başlayan çocukların, okul öncesine devam eden öğrencilere göre oyun/oyuncak faaliyetlerinin neler olduğu, bu faaliyetlerinin ne kadar sürdüğü bu sürenin yeterli olup olmadığı, ebeveynlerin bu süreçteki yeri incelenmiştir. Bu çalışma nitel bir çalışma olup, 40 1. Sınıf velisi ve 40 okul öncesi velisiyle yarı yapılandırılmış görüşme formu ile veriler toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu ­‐ yılı İzmir ili Bornova İlçesi Kavaklıdere Saliha Hüseyin Özyavuz İlkokulu 1. Sınıf velileri ile Sultanhisar Sabiha Gökçen Anaokulu velileri oluşturmaktadır. Çalışma önce öğrencilerle görüşme yapılarak başlamıştır fakat öğrencilerin zaman kavramı tam gelişmediği için yeterli ve açık cevaplar alınamamıştır. Bu sebeple öğrenci velileriyle görüşme yapılması kararlaştırılmıştır. Araştırmanın verileri betimsel analiz yöntemiyle analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: Oyun, oyuncak, çocuk gelişimi Zeka Oyunları Dersi Öğretim Programı'nın Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi Doç. Dr. Oktay Akbaş3, Nurcan Baki4 Bu çalışmanın amacı; Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından yılında kabul edilen Zekâ Oyunları Dersi Öğretim Programı’nı öğretmen görüşlerine göre değerlendirmektir. Bu çalışma doğrultusunda, çalışma grubunu oluşturan Zekâ Oyunları Dersi Öğretim Programı’nın uygulandığı Kırıkkale ve Ankara illerindeki 8’i devlet okulu ve 5’i özel okul olmak üzere 13 okulda görev yapan toplam 20 öğretmenle yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Bu görüşmelerin sonucunda elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin bu dersle ilgilenme nedenleri arasında bu dersin öğrenmeyi ilgi çekici ve eğlendirici kılması, öğretmenlerin farklı ve yeni bir alanda kendilerini geliştirmek istemeleri, öğrencilerin muhakeme ve akıl yürütme çalışmalarına imkan tanıması gibi nedenler bulunmaktadır. Öğretmenler derslerinde akıl yürütme ve işlem (Sudoku vb.), sözel (Kelime Avı vb.), geometrik-­‐ mekanik (Tangram vb.) hafıza (Resfebe vb.), strateji oyunlarına (Satranç vb.) ve zekâ sorularına yer vermektedirler. Öğretmenler bu dersin zorunlu dersler arasında yer alarak bütün okullarda ilkokuldan itibaren verilmesi gerektiğini düşünmektedirler. Onlara göre bu ders; öğrencilerin dikkatini artırmaları, sosyalleşmeleri, alternatifli düşünebilmeleri, empati kurabilmeleri, oyunla birlikte okulu sevmeleri gibi bir çok beceri kazandırarak öğrenmelerine katkı sağlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Zekâ Oyunları, Akıl Oyunları, Zekâ Oyunları Öğretim Programı 1 SULTANHİSAR SABİHA GÖKÇEN ANAOKULU, [email&#;protected] SULTANHİSAR SABİHA GÖKÇEN ANAOKULU, [email&#;protected] 3 Kırıkkale Üniversitesi, [email&#;protected] 4 Kırıkkale Üniversitesi, [email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 25 Zeka Oyunları Arayıcılığıyla İnternetin ve Telefonun Zararlı Kullanımının Azaltılması Şahin Oruç1, Merve Aygün2 Bu çalışmanın amacı ortaöğretim öğrencilerinin internet ve cep telefonları kullanırken uğradıkları zararların, zeka oyunları yoluyla ne oranda azaltılabileceğini ortaya koymaktır. Yapılan çalışma TUBİTAK /A “Üniversite öğrencileri Yurtiçi Araştırma Projeleri Destekleme Programı“ kapsamında desteklenmeye değer görülmüş ve başarı ile tamamlanarak ilgili kuruma sunulmuştur. Projenin örneklemini İstanbul ili Esenler ilçesinde yer alan bir lise de ­‐ eğitim-­‐öğretim yılında öğrenim görmekte olan 40 kişilik öğrenci grubu oluşturmaktadır. Çalışmada tutum ölçeği kullanılmıştır. Tutum ölçeğinde; internetsiz yaşayamam, sosyal aktivite sıklığı, telefon kullanma sıklığı, internete çok zaman harcama, zeka oyunlarına ilgi-­‐bilgi, arkadaşlarla görüşme, internet kullanım sıklığı, zeka oyunları oynama sıklığı, gibi durumlara cevap aranmıştır. Öntest ve sontest şeklinde uygulanan tutum ölçeğinden elde edilen veriler SPSS kullanılarak analiz elde edilmiştir. Proje sonunda öğrencilerin okula karşı tutumlarında anlamlı bir fark ortaya çıkmış ayrıca gereksiz internet ve telefon kullanımının azaldığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Zeka oyunları, eğitim, teknolojinin zararları 1 2 Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email&#;protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 26 Geleneksel Kültür ve Modern Bilimin Sentezi Bir Oyun: Jipto Grigori Tomski1, Umay Arslan2 Düşünsel oyunların, yaratıcı imgelem ve iç disiplin oluşumunu, gözlem ve düşünme yeteneğini desteklediği, kişilik ve hafızayı güçlendirdiği, estetik bir haz duygusu verdiği ve çocuğun uyumlu bir gelişim göstermesi açısından yararlı olduğu birçok uzman tarafından dile getirilmektedir. Bu bağlamda, Yakut matematik profesörü ve yılında UNESCO’da P-­‐5 üst düzey uzman olan Grigori Tomski tarafından yılında keşfedilen JİPTO (Tomski’nin Düşünsel Kovalama Oyunu) özellikle ilginçtir. JİPTO’nun bütün zevklere hitap eden özel versiyonu bulunmaktadır. Temel versiyon, « Sonor » (Yakutça «Kovalama ») olarak adlandırılır. yılında, Yakutistan’da ilk JİPTO derneğinin kurulmasının ardından oyun, kısa sürede ülkenin yeni milli düşünsel sporu haline gelir ve anaokulundan üniversiteye kadar eğitim aracı olarak kullanılır. JİPTO’nun gelişimi, kültürel ve pedagojik değeri UNESCO’nun dikkatini çok geçmeden çeker. yılında, Tomski tarafından, UNESCO’nun desteğiyle kurulan FIDJIP (Uluslararası JİPTO Federasyonu), farklı ülkelerden birçok öğretim elemanını, psikolog, sanatçı, yazar ve matematikçiyi bir araya getirir. Böylece, JİPTO’nun etrafında, yaratıcı, pedagojik, bilimsel uluslararası bir hareket oluşur. EUROTALENT ile FIDJIP ortaklığı yılında başlar. EUROTALENT, üstün zekalı çocukların eğitiminde, yaratıcılığı geliştiren bir oyun olarak JİPTO’dan yararlanır. JİPTO bir oyundan çok daha fazlasıdır; o, aynı zamanda kültürel bir nesnedir. Yakutistan, Rusya, Fransa, Kazakistan, Amerika, Japonya ve Türkiye’den birçok sanatçı ve fotoğrafçı, JİPTO’nun sayısı ’den fazla olan dekoratif, sanatsal ve fotografik kompozisyonlarının yaratılmasında katkıda bulunmuşlardır. UNESCO’da iki kez JİPTO sanatı sergisi gerçekleştirilmiştir. İnsanlar bu kompozisyonlar ile evlerini bezerler, onları duvarlarına tablo gibi asarlar, hediye olarak verirler, koleksiyon nesnesi yaparlar. Avrupalı aydınlar ve medya tarafından JİPTO ilgiyle takip edilmektedir. Sonuç olarak, Yakutistan, Rusya, Kazakistan ve Fransa gibi farklı ülkelerin okullarındaki uygulamalara dayanarak, JİPTO’nun, düşünsel, sanatsal, pedagojik ve matematiksel yaratıcılığı harekete geçirmesinden dolayı, eğitim programlarına konulması ve üstün yetenekli çocukların eğitiminde kullanılması önerilmektedir. Türkiye’de, matematik ve sanat öğrenimi JİPTO ile daha ilginç hale getirilebilir. JİPTO, her Türk’ün evine, hem çağdaşlığın hem de kendi kültürüne ve köklerine bağlılığın simgesi olarak girebilir. JİPTO festivalleri, turnuvaları ya da farklı türden etkinlikler düzenlenerek diğer Türk devletleri ile tarihsel, kültürel bağlarımız güçlendirilebilir. Anahtar Sözcükler: JİPTO, Strateji Oyunu, Yakutistan, UNESCO, FIDJIP, EUROTALENT. РЕЗЮМЕ: Многие эксперты считают, что интеллектуальные игры способствуют формированию логического мышления и внутренней дисциплины, наблюдательности и творческого воображения, укрепляют характер и память, дают огромное эстетическое удовольствие и полезны для гармоничного развития ребенка. В этом контексте особенно интересна игра ЖИПТО / JIPTO (Jeu Intellectuel de Poursuite de Tomski / Интеллектуальная игра преследования Томского), изобретенная в году якутским профессором математики Григорием Томским, 1 2 Prof. Académie Internationale CONCORDE, [email&#;protected] Dr. [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 27 ставшем в году экспертом высшей категории Р-­‐5 ЮНЕСКО. Игра имеет версий на любой вкус, базовая версия имеет якутское название «Сонор» («Преследование»). После организации первой ассоциации ЖИПТО в Якутии в году (имевшей статус добровольного общества и преобразованной в году в федерацию), игра Сонор быстро стала новым интеллектуальным национальным видом спорта и используется в педагогических целях от детского сада до университета. В году по инициативе ЮНЕСКО была создана Международная федерация ЖИПТО (ФИДЖИП / FIDJIP), которая объединяет большое количество педагогов, психологов, художников, писателей и математиков из разных стран. С года началось сотрудничество между ФИДЖИП и Европейской ассоциацией по одаренным детям EUROTALENT с консультативным статусом возле Совета Европы. В году к международному творческому, образовательному и научному движению, сформированному вокруг ЖИПТО, присоединилась Международная академия КОНКОРД (Académie Internationale CONCORDE). ЖИПТО это больше, чем игра, это и культурный объект, ибо поле для игры представляет собой вертикальный триптих, позволяющий выразить, например, идею преследования цели или мечты. Большое количество художников и фотографов из Якутии, России, Франции, Казахстана, США, Японии и Турции внесли свой вклад в создание декоративных, художественных и фотографических композиций ЖИПТО, число которых составляет более Мы организовали две выставки JIPTO-­‐Art в ЮНЕСКО. ЖИПТО было встречено с большим интересом европейскими СМИ и интеллектуалами. Таким образом, ЖИПТО обладает всеми качествами, чтобы войти в дом каждой турецкой семьи как символ современности и привязанности к своей собственной культуре и ее корням, для интеллектуального и творческого развития подрастающего поколения. Организация фестивалей ЖИПТО, турниров, выставок и других мероприятией будет способствовать укреплению наших культурных связей между тюркскими народами. Ключевые слова: ЖИПТО, интеллектуальные игры, Якутия, ЮНЕСКО, ФИДЖИП, EВРОТАЛАНТ. Anahtar Kelimeler: JİPTO, Strateji Oyunu, Yakutistan, UNESCO, FIDJIP, EUROTALENT. I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 28 Okul Öncesi Eğitiminde Oyun ve Oyuncak Materyallerine İlişkin Yönetici ve Öğretmen Görüşleri Semra Kıranlı Güngör1, Esra Dereli İman2 ÖZET Okul öncesi eğitimde oyun ve oyuncak çocuk gelişimi açısından önemli bir yer tutar. Oyun ve oyuncak konusuna ilişkin okullardaki yönetici ve öğretmenlerin bakış açıları pek çok açıdan okullardaki oyuncak temininde ve oyun üretiminde bir etkiye sahiptir. Bu araştırmada bağımsız anaokulu yöneticileri ile ilköğretim bünyesindeki anasınıfları okul yöneticileri ve okul öncesi öğretmenlerinin oyun ve oyuncak materyallerine ilişkin görüşlerini almak amaçlanmıştır.. Araştırmada, oyun nedir? oyuncak nedir? oyuncak materyali nedir? oyun ve oyuncak ilişkisi nedir? oyuncak temininde okullar farklılıklar içinde midir?vb. sorulara cevaplar aranmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada yönetici ve öğretmenlerle görüşmeler yapılmıştır. Araştırmaya Eskişehir il merkezindeki bağımsız anaokulları ve ilköğretim bünyesindeki anasınıfları yönetici ve öğretmenleri gönüllülük esası ile katılmışlardır. Görüşme verileri içerik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Analizler nitel analiz alanında ve okul öncesi alanında uzman olan araştırmacılar tarafından önce ayrı ayrı kodlanmıştır. Daha sonra ortak kodlar üzerinde birliktelik sağlanmıştır. Tema ve alt temalara ilişkin veriler tablolarla gösterilmiş, ilgili cümle alıntılarına yer verilmiştir. Araştırma sonucunda iki ayrı grup arasındaki farklar okul türleri, okul imkanları, finansman kaynakları, yöneticilerin branş alan farklılıklarının etkileri açısından önemli olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Yönetici, okul öncesi, oyun ve oyuncak, materyal temini, nitel analiz, 1 2 ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email&#;protected] ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 29 Türk Kültürüne Ait Oyun ve Oyuncakların Okul Öncesinde Yapılandırılmış Origami Materyalleri ile Kullanımı Gözde Koç1, Belgin Parlakyıldız2 Oyun ve oyuncak, içinde bulunduğu toplumun ve kültürün izlerini yansıtır. İster halk sanatı ürünü olsun, ister endüstriyel olarak üretilmiş olsun oyuncaklar oluşturdukları dönemin yaşam biçimlerinin önemli birer kayıtlarıdırlar. Oyuncak, sözlüklerde oynayıp eğlenmeye yarayan her şey olarak tanımlanmakta, oyun ise vakit geçirmeye yarayan, belli kurallı olan eğlence ile özetlenmektedir. Fakat oyun ve oyuncağın sözlüklerdeki anlamlarının dışında çok derin etkileri vardır. Oyun doğal bir öğrenme ortamı olduğundan, çocuk eğitiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Oyun ile çocuk güç durumlara karşı koyabilme gücü, uyum sağlama ve yaratıcılık becerilerini edinir. Oyun aynı zamanda çocuğun kendisini ve dünyayı keşfetmesine yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra çocuğun sosyal duygusal, dil, psiko motor beceriler hatta öz bakım becerilerinin gelişmesine yardımcı olur. Kültürün mirası olan oyun ve oyuncakları hem çocuklara tanıtmak, hem de çocukların gelişimlerini desteklemek için farklı ve yaratıcı yöntemler geliştirilmelidir. Bu amaçla Türk kültüründeki oyun ve oyuncaklar yapılandırılmış origami materyalleri ile tanıtılabilir. Origami Japonca bir kelime olup ‘katlanmış kağıt’ anlamına gelmektedir. Kağıdı yapıştırıcı ve makas kullanmadan çeşitli figürler elde etme sanatıdır. Origaminin temellerinin Çin’de atıldığı düşülse de gelişimini Japonya’da göstermiştir Bu makale, nitel bir araştırma olup, alan yazın taraması yöntemi kullanılacaktır. Aynı zamanda, oyun ve oyuncakların, yapılandırılmış origami materyalleri ile birlikte nasıl kullanılacağını göstermeyi hedefleyen bir araştırma modelidir. Bu amaç kapsamında Türk kültüründen izler taşıyan oyun ve oyuncakların origami yöntemi kullanılarak yapılandırılması planlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: okul öncesi, oyun, oyuncak, origami 1 2 İSTANBUL SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİ, [email&#;protected] İSTANBUL SABAHATTİN ZAİM ÜNİVERSİTESİ, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 30 Dramatik Oyun, Sosyodramatik Oyun ve Öz-­‐Düzenleme Fatma Alisinanoğlu1, Sadiye Keleş2 Bu çalışmada alanyazında sosyal fantezi oyunları, sosyal –mış gibi oyunlar olarak da ifade edilen sosyodramatik oyunlar ile öz-­‐düzenleme arasındaki birliktelik incelenmiştir. Öz-­‐düzenleme, çok genel bir ifade ile bireyin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını kontrol etmesini içermektedir. Öz-­‐ düzenleme kavramını farklı kuramsal yapılar çerçevesinde ele alan araştırmacılar, öz-­‐düzenlemenin desteklenmesinde farklı pedagojik uygulamaların etkili olabileceğine ilişkin görüşler bildirmektedir. Erken çocukluk döneminde öz-­‐düzenlemeyi Kültürel-­‐Tarihsel Kuram çerçevesinde inceleyen araştırmacılar iki temel yapının öz-­‐düzenleme için belirleyici olduğunu iddia etmektedir. Bunlar; dramatik oyunlar ve kendine yönelik konuşmalardır. Vygotsky’nin yazıları incelendiğinde, oyunu, çocukların sembolleri ve işaretleri üretmesi açısından bütün gelişimsel eğilimlerin yoğunlaştırılmış şekli ve gelişimin ana kaynağı olarak ilettiği görülmektedir. Vygotsky oyunun ilginç bir çelişki içerdiğini savunmaktadır. Çocuklar oyun sırasında yapmaktan en çok hoşlandıkları davranışları sergiliyor gibi görünmektedirler. Bu durum gözlemcilerin oyunu özgür ve kendiliğinden bir eylem olarak algılamasına neden olmaktadır. Oyun sırasında tüm çocuklar, üstlenmiş oldukları rol merak uyandıran bir rol olmasa da, kendi rolleri ile uyumlu davranışlar gerçekleştirmek durumundadır. Bir diğer ifade ile dramatik oyunlar, çocukların kendilerini oyundaki senaryonun kurallarına bağımlı kılması nedeniyle, dürtülerine karşı davranış sergilemelerini gerektirmektedir. Oyuna katılım gösteren tüm çocuklar, oyundaki diğer çocukların davranışlarını katı bir biçimde kontrol etmektedirler. Bunun dışında, oyundaki her rol dolaylı kurallar içermektedir. Bu nedenle çocuklar kendi dürtüselliklerini baskılamayı ve oyundaki kuralları takip etmeyi öğrenmektedir. Bu durum öz-­‐düzenleme gelişimi sağlamaktadır. Bu çalışmada, dramatik ve sosyodramatik oyunlar ile öz-­‐düzenleme arasındaki nedensel birlikteliği ortaya koymaya yönelik araştırmalar için spesifik birtakım araştırma alanlarını hedefleyen ve pedagojik uygulamalara rehberlik edecek sistemli öğretmen eğitimi programlarını ve sınıf-­‐içi çalışmaları hedefleyen öneriler getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: erken çocukluk, öz-­‐düzenleme, oyun, Vygotsky, dramatik oyun 1 2 İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 31 Ailemin ve Benim Oyun ve Oyuncaklarım Belgin Bal İncebacak1, Erdal İncebacak2 Bu araştırmada oyuncakların geçmişten günümüze gelişim ve değişimlerinin nasıl değiştiğini gözlemlemek amacıyla yapılmıştır. Eskiden oynadığımız sokak ve ev oyunları ile el yapımı oyuncaklardan günümüze kadar gelenler ile şimdilerde yerini teknolojinin getirmiş olduğu dijital oyunlara ve oyuncaklara bıraktığı söylenmektedir. Biz de çalışmamız da eski oyunlar ile oyuncakların ve yeni oyunlar ile oyuncakların neler olduğu nasıl değişikliklere uğradığını belirlemeye çalışacağız. Araştırmamızın amacı bir kuşak öncesi ile bir kuşak sonrasındaki gelişimler göz önüne alınarak anne babaların ve çocuklarının oynadıkları oyunlar ve oyuncakların neler olduğunu tespit etmektir. Araştırmamızı Samsun Atakum ilçesine bağlı Milli Eğitim Bakanlığına ait Fahrettin Ulusoy İlkokulunda 2-­‐D sınıfındaki 31 öğrenci ile bu öğrencilerin anne ve babaları ile çalışmamız yürütülmüştür. Çalışma grubumuz Ç=31, A=31, B=31 toplamda 93 kişidir. Çalışmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen tam yapılandırılmış “geçmişten günümüze oyun ve oyuncak” görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunda, öğrenci ve velilere oynadıkları oyun ve oyuncaklar, nasıl bir oyuncaklarının olmasını istedikleri, kız ve erkek oyunları arasındaki farkların neler olduğu sorularak oyun ve oyuncaklar hakkında derinlemesine bilgi elde edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmış ve içerik analizi yapılmıştır. Çalışmamızın sonuçları görüşme formları analiz edildikten sonra kongrede tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, oyuncak, kız ve erkek oyunları 1 2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, [email&#;protected] Ondokuz Mayıs Üniversitesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 32 Elazığ’ın Geleneksel Çocuk Oyunları Nihan Karabulut1 Çalışmanın amacı ; geçmişten günümüze kadar Elazığ’da oynanan çocuk oyunlarının gelişimini ve Elazığ’ın unutulmaya yüz tutmuş geleneksel çocuk oyunlarını tekrar gün yüzüne çıkarmaktır. Oyun, çocukların iletişim kurmasında, anlamasında, arkadaşlık kurmasında ,liderlik , paylaşmayı bilme ,zihinsel beceriler, zamanı verimli kullanma , kendi kültürünü tanıma gibi becerileri sağlayan en önemli araçlardan birisidir. Günümüzdeki çocuklar ; eskisi gibi mahallelerinde, sokaklarda çok fazla oynamamaktadırlar. Apartman hayatının artmasıyla beraber gelişen teknoloji de çocukların geleneksel oyunlardan çok bilgisayar , tablet, cep telefonu gibi aletlerle oynayıp vakitlerinin büyük bir kısmını televizyon başında geçirmelerine sebep olmuştur. Bunun yanında sokakların daha az güvenli olması , çocuk kaçırılma olaylarının , çocuk istismarlarının günümüzde artmasıyla birlikte ebeveynlerin de çocuklarının sokağa çıkıp oyun oynamasına çok olumlu bakmamaları çocukların yeni arkadaşlarının ruhsuz ve soğuk ekranlar olmasını sağlamıştır. Oyunlarda kültür faktörü hakimdir. Çocuklar çoğu oyunu bir önceki kuşaktan taklit yoluyla öğrenirler. Geleneksel çocuk oyunları, yer ve zamanı oynayanlara göre değişse de belli kuralları olan, ebe, eş, takım seçimi, sayışma, ödül ve ceza gibi kendisini bütünleyen öğelere yer veren, zaman zaman müzik ve araç gereçten yararlanılan, genellikle grupla gerçekleştirilen eylemlerdir. Elazığ’da oynanan çocuk oyunları çok sayıda olmasına karşılık eskiden oynanan çocuk oyunlarında bugün büyük değişiklikler olmuştur. Geleneksel çocuk oyunlarının başında; mam bekleme , kıllı topuz, Köroğlu , molla potik , kuruşa ceviz , misket (bilye) , elin kıllandı, gelde geç, hakkul -­‐ hukul (körebe), donkilo-­‐fısto (tahteravalli), mamayak, kıç -­‐ kıç (sayışma), çellik çubuk, beştaş, güvercin taklası, mozik (topaç), aşık, kiremit kopu, yakan top, çizgiler gibi oyunlar oynanmaktadır. Elazığ’da geçmişten günümüze kadar oynanan çocuk oyunları ve Elazığ’ın geleneksel çocuk oyunları ilgili bu çalışmanın önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmanın ileride Elazığ’da oyun ile ilgili yapılacak olan çalışmalara kaynaklık etmesi beklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Oyun , Çocuk Oyunları, Elazığ , Çocukluk , Kültürel Oyunlar . 1 , [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 33 Dedeler Çocukken Neler Yapar Neler Oynarlardı Erkan Atalı1 Oyun ve oyuncağa meraklı içimdeki çocuğun oyuncak yapma serüveni çok uzun yıllar önce başladı. yılında ise çevredeki her tür malzemeyi kullanarak hazırladığım, 1,5 – 18 yaş aralığında çocukların oynayabileceği 85 oyun materyali ile Aydın’da ilk sergimi açtım. Sergi ziyaretçilerinin bu oyuncaklara, oyunlara olan ilgisi, merakı ve soruları bu alana olan ilgimi artırdı. Bu yıldan sonra çeşitli il ve ilçelerde, köylerde, ilkokul, ortaokul ve üniversitelerde, fuarlarda 40’ a yakın sergi açıp, çeşitli yaş gruplarından katılımcılara oyuncaklarla ilgili seminerler verip, atölye çalışmaları yaptım. Aydın ilinde Çocuk Kültür Merkezinde yılında oyuncaktan oluşan koleksiyonum sergilenmeye başladı. Şuanda ’e ulaşan oyuncak koleksiyonumla sergi, seminer ve atölye çalışmalarıma devam etmekteyim. Katılımcıların dokunarak, oynayarak zaman geçirdikleri bu sergiler, çocuklara geçmiş yıllara ait oyuncakları öğrenme ve oynama fırsatı sunarken, bugünün büyüklerine çocukluklarına dönme fırsatı sunmaktadır. Bu çalışmada hazırladığım oyuncaklardan bir bölümü tanıtılarak sergilenecektir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel oyuncaklar, oyuncak yapımı, çocuk oyunları. 1 , [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 34 Orta Asya’da Oynanan Geleneksel Oyunların Eğitsel Oyuna Dönüştürülmesinin Akademik Başarıya ve Matematik Dersine Yönelik Tutuma Etkisi Seval Orak1, Serkan Bakır2 Amaç: Modern dünya, çocuğu ve çocukluğu taş duvarlar arasına hapsetti. Artık çocuklar çocukluğunu yaşayamıyor, yaratıcılıklarını geliştirecek ortam bulamıyorlar. Çocuklar; sosyal, fiziksel ve zihinsel anlamda bazı becerilerini kaybediyor. İletişim çağında iletişimsiz kalan aile ortamlarında yaşamaya başladık. Çocuklar anne-­‐babalarıyla değil elektronik cihazlarla vakit geçiriyor. Bu durumun olumsuz sonuçları toplumumuzda gözlemlenmeye başladı. Çocuklarımızın yaratıcılığını, düşünme becerilerini geliştirmek için, sosyal anlamda iletişimi kuvvetli hayata hazır bireyler yetiştirmek için biz ne yapmalıyız? Zeka oyunları bize bu konuda yardımcı olabilir. Zekâ oyunları sadece planlama, organizasyon, dikkat, odaklanma, ayırt etme, öngörü vb. gibi zihinsel becerileri geliştirmekle kalmaz, işi sonunu kadar devam ettirme, azim, empati, direnme, mücadele etme gibi kişilik gelişimi ile ilgili faktörleri kazanmamızı da sağlar. Zekâ oyunları aile bireylerinin yalnızlaştığı çağımızda aile bağlarının kuvvetlenmesine de yardımcı olabilir. Orta Asya’nın bozkırlarında çobanların oynadığı, yıllık geçmişi olan bir Türk strateji ve zekâ oyunu olan “Mangala” ’nın, yine Orta Asya’da oynanan “Üçtaş, Cüz, Dokuztaş” gibi zeka oyunlarının ve “Matrak” ve “Tomak” gibi geleneksel oyunların eğitsel oyuna çevrilip, Orta Asya çadırında uygulanması; eğitsel oyun çeşitliliğinin artmasına ve kültürel değerlerimizin nesilden nesile aktarılmasına olanak verecektir. Bu araştırmanın temel amacı; müfredatın öngördüğü hedef ve kazanımlara uygun bir şekilde eğitsel oyuna dönüştürülen Orta Asya’daki geleneksel oyunlardan “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunların, ilköğretim üçüncü sınıf öğrencilerinin Matematik dersindeki başarı ve Matematik dersine yönelik tutumları üzerindeki etkisini araştırmaktır. Araştırma Yöntemi: Bursa ilinin özel bir ilköğretim okulunda araştırma yapılmıştır. Araştırmada öntest-­‐sontest kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma ­‐ eğitim-­‐öğretim yılı sonbahar döneminde yapılmıştır. Bu çalışmaya deney grubunda 20, kontrol grubunda 20 ( 18 kız,22 erkek) olmak üzere toplam 40, ilköğretim 3. sınıf öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın uygulaması Matematik Dersindeki “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünitelerinin öğretiminde gerçekleşmiştir. Deney grubundaki öğrencilere eğitsel oyuna dönüştürülen Orta Asya’daki geleneksel oyunlarla, kontrol grubundaki öğrencilere ise geleneksel öğretim yöntemleri ile öğretim yapılmıştır. Araştırma haftada 3 saat olmak üzere 24 ders saatini kapsayan süre içerisinde gerçekleştirilmiştir. Öğrencilere program öncesinde ve sonrasında Matematik başarı testi öntest-­‐sontest olarak uygulanmıştır. Verilerin analizi için t-­‐testi ve çift yönlü varyans analizi uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) ve ITEMAN (Item and Test Analysis program) programları ile analiz edilmişfunduszeue.infoılan analizlerden elde edilen veriler sonucunda; 1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim, [email&#;protected] Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim, [email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 35 Deney ve kontrol grubunun deney öncesi ve deney sonrası öntest ve sontest toplam başarı puanları arasında deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<,05). Bulgular: Uygulama sonrasında elde edilen veriler analiz edilmiştir. İşlem sonucunda eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunların, akademik başarı açısından deney grubu lehine anlamlı bir farklılık yarattığı gözlenmiştir. Asuman DUATEPE, Şebnem ÇİLESİZ tarafından geliştirilen tutum ölçeği (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi ­‐17 : ­‐ 52 [J) sonuçları analiz edilmiştir ve öğrencilerin derse yönelik tutumlarında olumlu sonuçlar elde edilmiştir . Sunuş ve Tartışma: Araştırma sonuçlarına göre, eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunlar ve geleneksel öğretim (düz anlatım, ders kitabı) yöntemlerini uygulamanın öğrencilerin “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünitelerine ait başarılarını artırmada farklı etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünitelerindeki başarılarında gözlenen bu farklılıkların eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunlardan kaynaklandığı söylenebilir. “Geometrik Şekiller, Çarpma, Bölme” ünite testi puanlarında deney öncesine göre daha fazla artış gözlenen eğitsel oyuna dönüştürülen “Mangala, Üçtaş, Cüz, Dokuztaş, Matrak ve Tomak” gibi geleneksel oyunlara dayalı öğretimin, geleneksel öğretim yöntemine göre öğrencilerin Matematik dersindeki başarılarını artırmada daha etkili olduğu görülmektedir. Bilgisayar oyunlarıyla yarışabilecek nitelikte çocukların eğlenerek öğrendiği görülmüştür. Çoklu zeka ve kinestetik öğrenme desteklenmiştir. Anahtar Kelimeler: Orta Asya, geleneksel oyun, eğitsel oyun Malazgirt Buka Baran Çocuk Oyunu Burcu Madan1, Fatma Duran2 Sonbaharda yağmur yağsın diye çocuklar bir araya gelir. Bir süpürge ve bir sopa bulur. daha sonra süpürgeye bağlanarak süpürge insana benzetilir. Süpürgenin baş tarafına başörtüsü örtülerek süpürge sembolik olarak gelin haline getirilir. Çocuklar sembolik gelinin kollarından tutarak ev ev gezdirip elma, şeker gibi yiyecek toplar. Bunu yaparken şu sözleri söylerler: "Buka Barane,Buka Barane ,Deri vekin!" Anlamı: Kapıyı açın yağmur gelini geldi Bunu üzerine kapısı çalınan kişi de sembolik gelinin üzerine bir kova su döker. Böylece Allah'a yağmur yağdırması için dua edilir. Daha sonra çocuklara şeker, elma, oyuncak dağıtılır ve oyun son bulur. Anahtar Kelimeler: Buka Baran 1 2 Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email&#;protected] Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 36 Malazgirt Lap Oyunu Burcu Madan1, Fatma Duran2 herkesin kendine ait bir taşı vardır. bu taşa "LAP" adı verilir. Laplar ebe tarafından üst üste dizilir. Belirli mesafeden bir başka taşla üst üste dizilen taşlara atış yapılır. Herhangi bir oyuncu tarafından taşlar devrilince, ebe taşları tekrar üst üste dizmek için devrilen taşların yanına gider. Diğer oyuncularda atış yaptıkları taşları almak için aynı yere gider. Ebe taşları üst üste dizdikten sonra yanına gelen oyuncuları yakalamak zorundadır. Diğer oyuncularda ebeye yakalanmadan taşlarını alıp, geri yerlerine dönmek zorundadırlar. Ebe tarafından yakalanan oyuncu, yeni ebe olarak kabul edilir. Anahtar Kelimeler: Malazgirt Kosageli Oyunu Fatma Duran3, Burcu Madan4 bu oyun yılbaşında oynanan bir oyundur. bir kız çocuğu damat kılığına girerken, oğlan çocuğu da gelin kılığına girer. yanlarına 10 tane çocuk daha alırlar. Bu çocuklarda yüzlerini sobanın isiyle boyarlar ve ev ev gezerler. Evin kapısı çalındıktan sonra, çocuklar türküler söyleyip, halay çekerler. Kapı açılınca halay çeken çocukların üzerine un yada su atılır. Böylece o senenin bereketli geçmesi sağlanır. Daha sonra çocuklara şeker, meyve, para verilir. Bu sayılanlar çocuklara verilmez ise çocuklar kapıdan gitmezler hatta gelin kapının önünde bayılma taklidi yapar. Şeker, meyve ,para alındıktan sonra başka bir eve gidilir. Oyun böyle devam eder. bu oyunu çocukların yanı sıra gençlerde oynar. Anahtar Kelimeler: 1 Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lİsesi, [email&#;protected] Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lİsesi, [email&#;protected] 3 Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email&#;protected] 4 Malazgirt Fatma Zehra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, [email&#;protected] 2 I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 37 Isparta-­‐ Çandır Çocuk Oyunları Cem Ayhan1, Muhammed Esad Özkan2 İnsanı diğer canlılardan ayıran şey, duygu ve düşüncelerini sesler aracılığı ile yorum gücünü de kullanarak aktarmasıdır. İnsan, doğumu itibari ile ses çıkarmaya başlar ve bunu gün geçtikçe geliştirerek devam ettirir. Bu seslerin bir zaman sonra yeterli olmadığı anlaşıldığında bu sefer devreye hareketler girer. Bu hareketler belli toplumsal bağlamda kendini gösterir. Hiçbir hareket anlamsız değildir. Huizinga; bu hareketlerin ilk olarak hayvanlarda gözlenmekte olduğunu belirterek, yavru köpeklerdeki kulak ısırma hareketlerini bir oyun olarak algılanması gerektiğini söylemiştir. Bu hareketler ışığında oyunun sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda duygusal bir tepkime olduğunu da söyleyebiliriz. Çünkü bu durumdaki köpek sadece fiziksel bir aktivite içinde değil, içgüdüsel bir şekilde de davranmaktadır. Özellikle köylerde oynanan oyunlara baktığımız zaman, buralarda oynanan oyunların fizyolojik çevrenin etkisi ile birlikte kültürel bir aktarımında, oyunlar içinde kendisini gösterdiğini belirtebiliriz. Bir dilin diğer dillerden üstünlüğünü, o dilde kullanılan kelimelerin anlam zenginliği belirler. Oyun kelimesine baktığımız zaman farklı lehçelerde farklı anlamlarda da kullanıldığını görmekteyiz. Örneğin Metin And’a göre oyun ’un “şaman” manası da vardır. Veya oyun kelimesine çeşitli fiiller getirerek yeni anlamlar kazandırabilmekteyiz. Oyunun anlamı ile birlikte, aynı oyunun farklı bölgelerde değişik isimlerle anıldığını da biliyoruz. Freud’a göre oyun; kişinin duygularını dışa vurması, iç dünyası ile mücadelesi olarak belirtilmiştir. Özellikle çocukların, oyun ortamlarında yaşadıklarını, hissettiklerini yani duygularını açığa vurdukları, gerçek yaşamda başa çıkamadıkları durumları anlatmaya çalıştıkları bir eylem, olarak adlandırılmıştır. Oyunun çocuğun toplumsal gelişimine katkısı ise; oyunun çocuğa belli davranış kalıpları kazandırması ile açıklanabilir. Çünkü oyunlar gelişigüzel, kuralsız davranışlar değildir. Her oyunun belli kuralları vardır. Ve oyuncular bunlara uymak zorundadır. Uymayanlar cezalandırılır. Kural ve ceza ilişkisi, çocuğa daha küçükken oyun aracılığı ile öğretilebilmektedir. Bu yazıda oyun olgusu, oyunun çocuk üzerindeki etkileri, Çandır yöresinde oynanan oyunların tanıtılması ve bu oyunların diğer bölgelerde nasıl adlandırıldığı üzerinde durulmuştur. Abstract What distinguishes man from other animals, using sounds through the power of review is to transfer the thoughts and feelings. Human beings starts to sound from after the birth and continues to develop it day by day. When this sound isn’t enough understanding, movements highlighted. These movements are manifested in society. No movement can not meaningless. Huizinga; these movements were first observed in animals and indicate that puppy biting ear movements should be perceived as a game. This movement is not only a physical state of the game, we can also say that it is an emotional reaction. Because the dog in this situation not only in a physical activity but also is acting in the instinctive way. Especially in the villages in games played this game with the effect of cultural transmission in a physiological environment, we can state that showed itself in games. 1 2 SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU, [email&#;protected] SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 38 The rule of a language from other languages, it determines the meaning of the words used in the language of wealth. Game as the word is used in different meanings in different dialects. For example, there is the game "shaman" meaning. We are bringing new meaning to various acts or gaining word game. With the sense of the game, we know that in different regions of the same game with different names are used. The game by the Freud; people acting out their emotions are expressed in the struggle with the inner world. Especially children, lived in the gaming environment, they feel that they reveal their feelings, they try to explain it in a real life situation that they can not cope action was called. Contribute to the social development of the children of the game; explained by children's games provide certain behavior patterns. Because the games are random, it is not lawless behavior. Each game has certain rules. And players must abide by them. Do not comply will be punished. Rules and penalties relationship, while smaller children can be taught through play. In this paper, the phenomenon of game, the game's impact on children, Çandır region is the introduction of games played in the region and other regions of this game focuses on how it is called. Anahtar Kelimeler: Isparta, Çandır, Çocuk, Oyun, Köy I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 39 Kazak Çocuklarının Asık Oyunu ve Asık ile İlgili Ulusal, Kültürel Değerler Nurbolat Bogenbaye1 Eski Türklerden günümüze ulaşmış “Asıq”, “Asık” ve “Aşık” adlarıyla bilinmekte olan çocuk oyunun aracı, genellikle koyunların ve keçilerin arka bacaklarındaki orta kemikle bağlı en uzun kemikte (kaval kemiğinde) bulunan dört yüzlü küçük bir kemiktir. Asık, eski halkların çoğunluğunun yaşam tarzında çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Özellikle çocuklar oyununda oyuncuk olarak, sihircilik ve falcılıkta yardımcı araç yerine, hatta müzik aletleri olarak ta kullanılmıştır. Müzik aletlerine örnek olarak Eski Türklerden bügünkü Türk halklarına değişiksiz ulaşmış “cetigen” (yedi asık) aletini söyleyebiliriz. Cetigen – yedi dizili, çalarak oynanan eski müzik aletlerinin biridir. Bu aletin düzen vermesi yedi Asığı sırayla dizmekle yapılır. Asık oyunu, çok eski çağlardan oynanan tarihi bir oyundur. Peki, “Asık oyunu ne zaman çıktı ve hangi yüzyıllarda oluştu?” gibi önemli sorulara, arkeoloji biliminin buluntularına dayanarak “Sakaların çağında ortaya çıktı” diye cevaplayabiliriz. Sakalara ait mezarlıklardan bulunmuş Asıkların yüzleri hizalanarak şekillerini kaybetmiş, bu da Asık oyununun Saka çocukları arasında çok oynandığını anlatmaktadır. Bulunmuş Asıkların dağınık şekillerini de gözaltımıza alarak Saka cocuklarının Asık oyunun iyice becerdiklerini ve bu oyunun birkaç türlerinin mevcut olduğunu tahmin edebiliriz. Günümüzdeki Kazak, Kırgız, Altay Türkleri ve Hakas halklarında oynanmakta olan Asık oyunlarının bazı çeşitlerinin çok eski çağlardan itibaren devamlı oynanmakta olduğuna eminiz. Asık ile Asık oyunuyla ilgili malümatlar arkeolojik ve etnografik verilerde, hem de Kazak Türklerinin folklor ürünlerinden masallarında, efsanelerinde ve destanlarında da iyice yansımaktadır. Örneğin, “Altın Saqa” masalının temelini Asık oyunu oluşturmaktadır. Asık oyununun çocuğun fiziksel ve psikolojik sağlığının gelişiminde çok yararlı olduğu modern tıp bilimi araştırmalarının sonucuyla tanınmaktadır. Aynı zamanda Asık oyunu çocuğun sinir sistemini geliştirerek onları atıcılığa (mergen), hassaslığa, sabırlılığa, kıvraklığa eğitir. Gençlerin karakterlerinde dilegetirilen özellikler eksik olduğu zaman yetişkin çağlarında dayanıklılık ta, sabırlılık ta söz konusu olamazdır. Kazak Türklerinde Asık oyunu ile Asık adlarıyla ilgili şunlar gibi oyun türleri mevcuttur: “Han” ya da “Hantalapay”, “Han Atu” (Hanı atma), “Qulca Atu” (Argalını Atma), “Qumar”, “Tört Asıq”, “Bes Asıq”, “Altı Atar”, “Ompa”, “Alşı”, “Bes Taban”, v.s. Bu oyunlardan “Hantalapay”, “Bes Asıq”, “İyirkemil” gibi türleri kış mevsimlerinde evin içinde oynansa, diğerleri ılık mevsimlerde özel alanlarda oynanacaktır. Makalede Asıkların kullanım özelleklerine ve onların şekillerine göre çeşitlenmesi, hem de onların isim ve anlamları hakkındaki bilgiler de irdelenecektir. Anahtar Kelimeler: Kazak çocuklarının oyunu, Asık oyunu, Hantalapay, Cetigen, Alşı 1 L.N.Gümilev Avrasya Milli Üniversitesi, Uluslararası İlişkileri fakültesi Türkoloji Bölümünün doktora öğrencisi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 40 Arkeolojik Veriler Işığında Antik Dönemde Oyun ve Oyuncakalar Tuçe Güngör1 “Arkeolojik Veriler Işığında Antik Dönemde Oyun ve Oyuncaklar” başlıklı sunum; arkeolojik mataryellerden yararlanılarak, günümüz çocuk oyun ve oyuncaklarının antik kökenlerde büründüğü şekilleri, oyun içinde yüklendiği anlamları ve günümüzdeki devamlılığını ortaya koyacaktır. Doğanın sunduğu nesneler, elde yapılan zanaat ürünleri ve basit eşyalardan oluşan ‘yaratı nesnesi’ olan oyuncaklar, kullanım araçlarımızın birçoğu gibi, biçimlerinin ardında bulundukları döneme ait izler taşımaktadırlar. Arkeolojik araştırmalara göre popüler anlamıyla tarihte bilinen ilk oyuncakların eskiden Mısırlılara ait olduğu bilinmekteydi. Ancak, Mardin kazılarında bulunan ve Mardin Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen oyuncak arabanın dünyanın en eski oyuncağı ünvanına sahip olma olasılığını taşımaktadır. Yeni veriler bilgilerimizi değiştirebileceği gibi bildiklerimizin serüveni ve kültürel birikimi hakkında da bilgi vermektedir. M.Ö. 5. yüzyılda Mısırlı çocukların tahta atlarla oynadıklarına dair bilgiler edinilmiş, M.Ö. 2. yüzyılda ise Mısır’da topaç, misket oynandığı kanıtlanmış, yine aynı dönemlere ait Firavun mezarlarında oyuncak bebekler bulunmuştur. Yeraltı mezarlarından çıkarılan Eski Mısır kültürüne ait oyuncaklar, ölülerin oyuncaklarıyla birlikte gömülmesi geleneğine ve birçok kültürde görülen oyuncak ile dinsel nesne ilişkisine örnek oluşturmaktadır. Ayrıca, British Müzesi’nde sergilenen, pişmiş topraktan yapılan iki Mısırlı kızın el vuruşma oyununu gösteren heykelcikler, Metropoliten Müzesi’nde sergilenen pişmiş topraktan yapılmış olan iki kız çocuğun sırtta taşıma oyununu oynarken gösteren heykelcikler ve M.Ö.8 yüzyıla ait sıçrayan çocuklar bu örneklerden sadece birkaçıdır. Topaç çevirmeyi gösteren duvar resimleri, antik Yunan vazoların üzerinde yer alan yo-­‐yo, çember, zar oynayan yetişkin ve çocuklar, diğer örnekleri teşkil edip, oyunun antik dönemlerden bu yana insanlar tarafından kendilerine eğlence, çocukları için eğitim ve eğlence amaçlı, kurala bağlı eylemler oluşturup geliştirdiklerinin göstergesidir. Oyunların gelişmesiyle birebir ilerleyen ve aynı hizmeti veren oyun objeleri de tarih boyunca gelişmiştir. Antik dönemde de oyunların sadece çocuklar tarafından oynanmadığı, büyükler için de Petteia, Mankala gibi tabla oyunları, ya da gymnasiumlardaki palestralarda (dört yanı sütunlarla çevrili açık avlu) Episkyros, Ephedrismos gibi top oyunları oynayan genç atletler, Micatio (tahmin oyunu) oynayan kadınlar vazo resimlerinde, kabartmalarda, figürin ve heykellerde tasvir edilmiştir. Tarihsel süreç değerlendirildiğinde, insanlık tarihi kadar eski olan oyuncakların ilk çağlardan beri var olması, bugün oynanan birçok oyuncağın binlerce yıl önce farklı kültürlerde oynanıyor olması oyuncağın evrenselliğini ortaya koymaktadır Oyun objelerinin biçimleri tarihsel süreçte değişime uğramışlarsa da anlam ve işlevleri değişmemiştir. Eski Yunan ve Roma’da oynanan oyun ve oyuncakların birçoğu bazı değişiklikler geçirmiş ya da isimleri farklılaşmış olsa da günümüzde hala varlığını sürdürmektedir. Bu da aynı coğrafyada yaşamış olan kültürler arasındaki alışverişi ve devamlılığı ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: antik dönem, oyun, oyuncak. 1 , [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 41 Tüm Yönleriyle Dokuztaş Ünal Kalaycı1 Dokuztaş oyunu çok eski dönemlerden beri yediden yetmişe tüm Türkler arasında oynanan bununla birlikte son elli yılda unutulmuşluğa terk edilen bir düşünce oyunudur. Geleneksel dokuztaşı her ortamda oynamak mümkündür. Eskiden düz bir taş üzerine iç içe üç tane dikdörtgen ya da kare çizilir, sonra dikdörtgenler ya da kareler dört orta noktadan çizgi ile birleştirilerek oyun alanı hazırlanırdı. Yerden dokuz tane küçük taşı bir kişi, dokuz tane büyük taşı diğeri alarak oyuna hazır hâle gelirlerdi. Sonra sıra ile taşlar konulur. Konma işlemi bitince bir hamle ilerletme işi başlar. Amaç rakibin taşlarını ikiye indirerek oyunu kazanmaktır. yılında Macaristan’da “Eğlenceli Anne-­‐Babalık” projesinde Türkiye’den bir çocuk oyunu olarak tanıttığım, sonra Türkiye’de AB “Gençlik Girişimleri ” başlığı altında “Dokuztaşla Büyüyorum” adlı projeyi hazırlayıp Proje Koçu olarak görev yaptığım ve “Dokuztaşla Büyüyorum” adlı kitabı hazırlayarak ortaokul çağındaki çocuklara ulaştırmaya çalıştığım bu oyunu bu çalışma ile daha geniş kitlelere ulaştırmak gayesindeyim. Yöntemimiz yazılı eserlerin taranması ve sözlü kaynaklara ulaşılarak elde edilen bilgilerin sistemli hâle getirilmesidir. Yazımızın giriş bölümünde dokuztaş oyununun kökeni hakkında ulaşılabilen kaynaklardan hareketle bilgi verilecektir. Bu bölümde dokuztaş oyununuz Türkler arasında oynandığından bahseden Thomas Hyde’nin tarihli “ De Ludis Orientalibus” eserinden ve Filippo Argenti’nin yılında kaleme aldığı “Regola Del Parlare Turcho” adlı eserinden ve diğer eserlerden yararlanılacaktır. Kaynaklarda farklı anlatılan dokuztaşın oynanma şekilleri ve dokuztaş oyunu ile aynı mantıkla oynanan üçtaş, altıtaş, onikitaş adlı türevleri açıklanacak. Dokuztaş oyununun kendine has otuz civarında terimi bulunmaktadır. Dilimize bir zenginlik kattığını düşündüğümüz terimlerine ve oyunun belli başlı taktiklerine yer verilecek. Dokuztaş yarışmalarında uyulması gerektiğini düşündüğüm geleneksel kurallar düzenlenerek yazımızda yer alacak. Kahramanmaraş’ta on iki ortaokulda tanıtımını yaptığımız bu oyunun Türkiye genelinde yarışmalarının yapılması, ortaokullardaki ‘Seçmeli Zekâ Oyunları” dersinde bu oyuna mutlaka yer verilmesi ve oyunun patentinin alınarak UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültür Mirası Koruma” çalışması içerisinde Türklere ait olduğunun tescil edilmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Kültürel miras, çocuk oyunları, Dokuztaş, dokuztaş terimleri, dokuztaş taktikleri. 1 MEB(Öğretmen) ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (Doktora), [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 42 Özbek Çocuk Oyunlarındaki Tekerlemelerin Yeri ve Önemi Abdulmurad Tilavov1 Çocukların kalbi türküye o kadar meyilli ki, onlar hatta yaşamlarının esasını oluşturan oyunlarını da türkü, şarkı, tekerlemelerle süslemektedirler. Nitekim, onlar oyun oynamak için birbirlerini şarkı, türkü, tekerlemeler söyleyerek çağırmaktalar. Örneğin: Bala bolsang kelever, Oynab, oynab ketever. Kel-­‐hâ, kel Kel-­‐hâ, kel… (Çocuksan, geliver, Oynaya oynaya geliver. Gel hey, gel Gel hey, gel) Bu tekerleme genelde yüksek sesle söylenir. Oyun iki karşı tarafa (gruba) ayrılarak düzenlenecekse («Ak terek mi, gök terek?» gibi oyunlarda çekleşmaçak (sınırlandıran) tekerlemeler söylenmektedir. Bu da, iki çocuğun gizlice anlaşarak, kendilerine takma ad koymalarıyla gerçekleşecektir. Bu durum onların Anabaşı (Oyun başı) ile yapacak soru-­‐cevaplarının sırlılığını sağlamaktadır. Çocuklar sınırlandırmayı sağlayan tüm sırlı (gizemli) isimlerin karşılıklı uygunluğuna da ayrıca dikkat ediyorlar ki, bu onların estetik zevkini, karakterini eğtici unsura dönüşmüştür. Çocuklar oyun sırasında sıradaki çocuğu belirtmeye ihtiyaç duyduklarında (örneğin, «Saklambaç» gibi oyunlarda) tekerleme söyleyerek sırada kalıcıyı belirlemektedirler. Özbek çocuk oyunlarında pratik pedagojik, sanat ve beden eğtimi esasıları bütünleşmiştir denilebilir. Ancak buna rağmen onların çoğunluğu söz (kelime) temelinde inşa olmuştur. Bu nedenle Özbek çocuk oyunlarını Haraketli oyunlar ve Manevi (Söz, Kelime) oyunları tarzda iki gruba ayırmak mümkündür. Haraketli oyunlarda herhangi bir nesne (oyuncak) veya kelime (şarkı, mani) halledici rol oynamaktadır. Bunlar tüm oyunu yöneten vasıta görevini üstlenmektedir. «Chillik» oyunda ağaçtan yapılmış kol ve çubuklar, «Çekirdek Gizleme» oyununda ise çekirdek haraketi yönlendirici nesnelerdir. Bunlar olmaksızın oyun gerçekleşemez. «Ak terek (kavak) mi, gök terek?», «Bay (zengin) hatun», «Mihman mısız? (Misafir misiniz?)» ve diğer birçok oyunlarda yöneticilik görevini söz (kelime) üstlenmektedir. 1 Özbekistan Milli Üniversitesi, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 43 Örneğin, «Mihman mısız?» oyununda iki kız çocuğu katılmaktadır. Oyun şartı gereği, kızlardan birisi iki elinin avucunu arkadaşına doğru uzatıp durur. İkincisi de: Cuba – cuba Ani tuba Dağda lale, Bir kız bale, Sokağa çıkın, Bir kız geliyor Saçı ince, Eli belinde, Vay elim,vay, Vay belim, vay, Nasılsınız, esen misiniz? Bugün bize misafirmisiniz? – diyerek, çok hızlı bir şekilde arkadaşının açık elinin avuçlarına kendi elleriyle dokunarak kaçmaya başlar. Kovalayan kız kaçan kızın elini tutabilirse veye belirlenen yere kadar yakalayabilirse, artık o, şarkıyı (tekerlemeyi) söylemesi gerekecektir. Yakalayamadığı takdirde gene kendisi ellerini açarak kalır. Manevî (kelime) oyunlarında da kelime ön plandadır. Bu tür oyunlarda kelimenin anlamını, ahenkini hissetmek, kelimede gizlenmiş anlamı işaretler ifadesi yardımında bulmak, sözcüklerindeki sesin kelimedeki anlamı değiştirici özelliğini algılaması önem arz etmektedir. Konuşmada birkaç Özbek çocuk oyunları, bu oyunlar sırasında kullanılan sözcük, tekerleme ve maniler metni üzerindeki incelemeler sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Haraketli ve Manevi (Sözcüklü) oyunlar, Oyun ve Pedagoji, Sanama (Sayma), Mihman mısınız? Oyunları ve tekerlemeler I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 44 Kırımın Sosyokültürel Yapısında Çocuk Oyunları: Kırım Tatar Oyunlarının Analizi / Детские Игры В Социокультурном Пространстве Крыма: Анализ Развития Крымскотатарских Игр. 1 Ediye Muslimova / Эдие Муслимова Во многих детских песнях и играх воспроизводятся время и события, давно потерянные памятью народа. Во все времена детские игры несут в себе незаменимую школу физического, умственного и нравственного воспитания подрастающего поколения. И только от взрослых зависит, не пропадет ли из памяти народа тот фундамент под названием «национальные детские игры», на котором растут и развиваются наше поколение. Anahtar Kelimeler: истоки культуры, крымскотатарские детские игры, память народа Kırım Tatar Dergisi "ARMANÇIK" Örneğinde Bir Kişinin Kimliğinin Oluşumunda Çocuk Eğitsel Oyunlarının Rolü / Роль Детских Развивающих Игр В Формировании Личности Человека На Примере Крымскотатарского Журнала «Арманчыкъ» 2 Zera Akimova / Зера Акимова Основная цель детского журнала «АРМАНЧЫКЪ» -­‐ приобщение ребенка к родному языку и культуре. Нужно учесть, что крымскотатарские дети живут и обучаются в русскоязычной среде, поэтому редакция прилагает максимум усилий для достижения поставленной цели. Игра развивает воображение, логическое мышление, способность мыслить нестандартно. Игра также помогает ребенку научиться организовывать свою деятельность, не ожидая подсказки, развивает любознательность и самостоятельность. Поэтому игровая форма общения в журнале -­‐ главный приоритет. Anahtar Kelimeler: Игра, логическое мышление, детский журнал "Арманчыкъ 1 2 Издательский дом "Тезис", [email&#;protected] художник-­‐дизайнер, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 45 Karabağ Çocuk Oyunlarının Özellikleri Aytac Abbasova1 Araştırmada Azerbaycan'ın Karabağ bölgesine ait olan zihinsel güç gerektiren çocuk oyun ve oyuncaklarından bahsedilir. Karabağ'da yılın tüm mevsiminde ve koşullarına bakılmaksızın çeşitli mekanlarda oynanan ilginç çocuk oyunları vardır. Daha çok bayram öncesi oynanan oyunlar tüm çocukların ve gençlerin eğlencesine dönüşmüştür. Zihinsel ve fiziksel güç gerektiren çocuk oyunları Karabağ'ın farklı bölgelerine ait olup kendine has özelliklere sahiptir. Bunlardan biri Kelbecer bölgesinde oynanan "Hacca gitme" oyunudur. Oyun hem fiziksel, hem de zihinsel güç gerektiriyor. Zihinsel güç gerektiren oyunlardan biri de "Ev aktarma" oyunu olmuştur. Bu oyun nerdtahta (tavla) oyununun basit biçimi olup güçlü mantıksal düşünme gerektirir. Kelbecerde kış akşamları evde ocak başında oynanılan "Çorapaltı oyunu" da ilginç oyunlardan biridi. İlk görüntüde basit sayılan oyunda aslında güçlü hafızası olan katılımcı galip sayılır. Bu oyunun Anadolu'da "Çorap saklamaca", "Ayakabı saklama" ve diğer seçenekleri vardır. Araştırmada belirttiğimiz çocuk oyunlarının açıklaması, onların analiz ve türk halklarında bu oyunlara benzer oyunların karşılaştırılması verilmiştir. Çocuk oyunları çocukların ilk ve eğlenceli öğretmeni de olabilmiştir. Öyle ki, birçok çocuk oyunları çocuklara rakamları saymak, kelime öğrenmek ve doğru söylemek gibi becerileri da öğretir. Bunlar içerisinde "Yedi cam", "Renk-­‐renk", "Amcamın oğlu", "Alma-­‐armut", "Beş kız" ve başka oyunlar vardır ki, bu oyunlar çocukların konuşma yeteneğini ve hafızasını artırır. Çocuk oyuncakları içerisinde daha farklı şekilde süslenmiş gelincik ve daha çok ağaçtan, taştan, topraktan yapılmış oyun için kullanılan eşyalar çoğunluk oluşturur. Şunu da belirtelim ki, yukarıda gösterdiğimiz çocuk oyunları yıllardır düşman işgali altında kalmış Karabağ'ın Azerbaycan'ın çeşitli bölgelerinde yerleşmiş sakinlerinin hafızalarından toplanan örnekler esasında yazılmıştır. Bu oyunlar artık onu yaşatan halkın hafızasından, yaşam tarzından çıkmak üzeredir. Çocuk oyun ve oyuncaklarını kültürel değerlerin korunması, unutulmaması için yeniden topluma ulaştırılması önümüzde duran önemli konulardan biridir. Anahtar Kelimeler: Anahtar kelimeler: çocuk oyunu, oyuncak, Karabağ, folklor, toplama 1 Azerbaycan Milli Bilimler Akademisinin Folklor Enstitüsü, [email&#;protected] I. Türk Dünyası Çocuk Oyun ve Oyuncakları Kurultayı -­‐ 46 Ermenistan Türklerinin Çocuk Oyun ve Oyuncaklari Üzerine (Sisyan İli, Desdegerd Kasabasi Örneğinde) Elmira Memmedova-­‐Kekeç1 Oyun ve oyuncak, her bir insanın çocukluğunun vazgeçilmez unsurlarından ve kendisinde etnografik, tarihsel, kültürel bilgiler taşıyan değerlerindendir. Bu bağlantıda yöresel farklarla dikkat çeken oyunlar, değişik kültürlerin farklı yanlarını yansıttığı gibi genel olarak ele alındığında ortak yönleriyle de dikkat çekmektedir. Günümüzde bilgisayar oyunlarının ve endüstri oyuncaklarının egemenliği sayesinde giderek özellikle şehir merkezlerinde unutulmaya doğru giden bazı oyunlar artık kaybolmak aşamasındadır. Bundan başka bazı yörelere ve bölgelere özgü çocuk oyunlarının unutulmasının ve ortadan kalkmasının nedenlerinden birisi de göçler ve kentleşme sürecidir. Bu açıdan , ­‐ ve ­‐`lü yıllarda Ermeni mezalimine maruz kalan, defalarla göçmen durumuna düşen, yılından itibaren ise Ermenistan Cumhuriyetinden tamamen çıkarılan ve kovulan Türklerin de birçok kültürel değerleriyle birlikte oyun ve oyuncakları da unutulmuştur. Göçler sonucunda genellikle Azerbaycan`ın farklı yerleşim birimlerinde yeniden hayata başlayan mülteciler, yeni geldikleri bölgelerde toplumsal kültürel değerlerini korumak zorluğuyla karşılaşmış ve hem yaşamlarından, hem de hafızalarından gelenek ve görenekleri giderek silinmiş ve unutulmuştur. Böylece Ermenistan Türklerinin sözlü edebiyatları, şive özellikleri ve folklorları giderek asimle olmaya başlamış ve özellikle de genç nesile aktarılmadıkça da unutulmaya doğru gitmiştir. Bildiri konumuzda ele alacağımız Desdegerd kasabasının örneğinde bu bölgede oynanılan oyunlar hem burada Türk kimliğinin varlığını kanıtlamakta, hem de bütün Türk Dünyası oyun örnekleriyle farklı ve aynı özellikleri göstermektedir. Derlediğimiz oyunlardan şunları kaydedebiliriz: Yedi Taş, Yedi Çubug, Azad-­‐Azad, Kıh-­‐kıh, Eşek Beli, Enzeli, Çiling Ağaç, Baba Kuş, Yoldaş Seni Kim Götürdü, Galstuk, Benövşe, Ortada Kaldı, Gizlengaç, Hala Mala Oyunu vd. Derleme zamanı artık bazı kişilerin aradan geçen 27 senelik sürede bazı oyun detaylarını söylerken ve betimlerken zorlandıklarını gördük. Bildiri çerçevesinde ayrıca çocuk oyuncakları ve ensüstri oyuncaklarından önce nelerle oynanıldığı hakkında da bilgi edinmeye çalıştık. Daha sanayi oyuncakları olmadığı dönemlerde ağaç, tahta, kağız, pamuk, bez, düğme gibi malzemelerle çocuklar için oyunçakların hazırlandığını saptadık ve örnekleme yapmak için bazılarının yapılmasını rica ettik. Böylece bildiride Türk Dünyasının eski yerleşik yerlerinden birisinde yılına kadar yaşayan insanların çocuk oyun ve oyuncaklarıyla ilgili bilgiler aktarılarak oyunların detayları anlatılacak ve özellikleri incelenecektir. Bu şekilde kültürün devamlılığını sağlama açısından olamasa da, en azından gelecek nesillere aktarmak doğrultusunda Ermenistan`da yaşamış Türklerin çocuk oyun ve oyuncakları ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Oyun, Oyunçak, Türk, Ermenistan, Sisyan, Desdegerd, Mülteci, Ermenistan 1 Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü, Türk Halkları Folkloru Bölümü, [email&#;protected]

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası