sev yeter 194 / Login • Instagram

Sev Yeter 194

sev yeter 194

Sev Yeter &#; Ye Hai Mohabbatein Bölüm İzle

15 Mart Cuma

RUHAN RAMAN&#;LA KARŞILAŞIYOR

Kanal 7 Hint dizisi Sev Yeter 15 Mart Cuma günü yayınlanan son bölümü bölümüyle seafoodplus.info&#;da. Sev Yeter’de bu akşam Raman bir iş için Avusturalya’ya gider ve yanında Pihu’yu da götürür. Markası için Ruhan’la anlaşma yapmak isteyen Raman onun yanına gider. Bir anda babasını gören Ruhan ne yapacak?

Bölüm

Ruhan karşısında İshita’yı görünce polise Niddhi hakkında kötü bir şey söylemez. Raman Pihu’yu Avusturalya’ya götürür. Tesadüfen İshita’yla aynı pastaneye giden Pihu onu görünce evdeki resimlerden onun yüzünü hatırlar ve bunu Shagun’a söyler. Raman Avusturalya’nın popüler şarkıcısı Ruhan’la anlaşma yapmak ister. Niddhi kendileriyle iş birliği yapmak isteyen kişinin Raman olduğunu bilmeden teklifi kabul eder. Ruhan karşısında bir anda babasını görünce şok olur. Ruhan Raman’la konuşurken kendisine hakim olabilecek mi?

Sürükleyici hikayesi, etkileyici sahneleri ve tutku dolu aşkıyla ekranlarda fırtınalar koparan Sev Yeter hafta içi her gün ’de Kanal 7’de…

Künye:
Orijinal Adı: Ye Hai Muhabbetin
Yapım: Ekta Kapoor
Yönetmen: Neeraj Baliyan Imran
Oyuncular: Divyanka Tripathi, Karan Patel, Abhishek Verma, Ruhanika Dhawan, Aditi Bhatia, Ribbhu Mehra, Abhishek Verma, Kaushal Kapoor, Shahnaz Rizwan, Sangram Singh, Avantika Hundal, Shireen Mirza Senarist: Ritu Bhatia
Türü: Romantik, dram

Toplum Bilimleri Dergisi Fatıma Zeynep BELEN (*) EŞLERARASI İLETİŞİME MANEVİ PSİKOLOJİK YAKLAŞIM (**) öz Evlilik kurumu ailenin çekirdeğini, aile de toplumun temelini oluşturur. Kültürü- müzün binlerce yıllık geçmişe sahip olmasında, ailenin büyük rolü vardır. Aile, geçmiş ve gelecek arasında bir kültür elçisidir. Bu çalışma evliliğe adım atacak bireylere farkındalık kazandırmak, eşler arası iletişimi besleyen manevi-kültürel değerlerimizi tespit etmek ve bu değerlerin yaşanması için öneriler geliştirmek amacı ile hazırlanmıştır. Evlilik kurumu manevi-psikolojik yaklaşım çerçevesin- de ele alınmış, “manevi değerlerin eşler arası iletişime katkısı ve günümüzdeki evliliklerin manevi-kültürel değerlerle ilişkisi” incelenmiştir. Veri toplama aracı olarak mülakat kullanılmıştır. Mülakata 24’ü evli, 5’i nişanlı olmak üzere toplam 29 kişi katılmıştır. Mülakatlar, içerik analizi ile değerlendirilerek yorumlanmıştır. Bu makalede “kendini tanıma, denklik, dindarlık algısı, eşler arası iletişimde manevi değerler” konusunda yapılan görüşmelerin analizine yer verilmiştir. Elde edilen veriler neticesinde öneriler geliştirilmiştir. anahtar kelimeler Aile, evlilik, manevi değer, din. © Toplum Bilimleri • Ocak-Haziran • 8 (15) : Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) abstract Spiritual Psychologic Approach to Communication Between Spouses Marriage constitutes the family as a consequence family is the core of the society. In our culture having thousands years of history the most important key role is no doubt the family system . The family system in fact is so called cultural bridge in between present and past. This study is intended to give awareness to individuals that are planning to marry, to identify the cultural and spritual differences that feeds the communication in between spouses as well as to develop suggestions to keep spiritual values seafoodplus.info this study marriage has been evaluated in the frame of ‘spiritual psychologic approach’. Contribution of spritual values over communication between the spouses has been studied and the relation between ‘spiritual cultural’ values and today’s marriages are covered. Interview method was used to collect data. 24 married, 5 engaged of total 29 people participated to the interview. Interviews have been evaluated with content analysis method. In this article topics covering self recognition, equivalence , perception of religiosity, spouse to spouse communicaton and spritual values are included in the analysis of the negotiations. Proposals have been developed as a result of the data obtained. keywords Family, marriage, moral values, religion. Giriş Binlerce yıllık geçmişe sahip olan kültürümüzün, günümüze ulaşmasında aile- nin misyonu oldukça etkilidir. Evlilik anlaşması ile kurulan ailelerin güçlü olma- sındaki önemli etkenlerden biri eşler arası iletişimin kalitesidir. Evliliğe yükle- nen anlam ve maneviyat eşler arası iletişimin kalitesini etkilemektedir. Araştır- mada, eşler arası iletişim manevi-psikolojik yaklaşım çerçevesinde ele alınmış, “manevi değerlerin eşler arası iletişime katkısı ve günümüzdeki evliliklerin ma- nevi-kültürel değerlerle ilişkisi” incelenmiştir. Manevi yaklaşım kavramı ile üç kaynağa dikkat çekilmektedir: 1. İslam dininin temel kaynağı olan Kur’an-ı Kerim. 2. İslam dininin yaşama boyutunu temsil eden Hz. Muhammed (s.a.v) 3. Anadolu bilgelerinin konu ile ilgili görüşleri Yaratılış amacımızı ortaya koyan, dünya ve ahiret hayatında huzuru hedef- leyen Kur’an-ı Kerim, evlilik hayatı hakkında evrensel mesajlar1 içerir. Kur’an-ı Kerim’i hayatının her alanında yaşayan Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), aile ha- yatı içerisinde sergilediği davranışlar ile tüm insanlığa örnek olmuştur. Efendi- miz vahyin rehberliğinde, evliliğe dünyevi anlamın yanında uhrevi anlam da Eşlerarası İletişime Manevi Psikolojik Yaklaşım yüklemiştir. Gümüş ve altın biriktirme ile ilgili ayet indiğinde sahabilerin “Öy- leyse hangi malı biriktirmeliyiz?” sorusuna Peygamberimiz (s.a.v): “Her biriniz ‘şükreden bir kalp’, ‘zikreden bir dil’, ‘ahiret işinize yardımcı olacak mü’mine bir kadın’ edinsin” şeklinde cevap vermiştir (İbn Mâce, Nikâh, 5). Peygamberimizin (s.a.v) bu hadisi eş seçiminin manevi boyutunu ele alması bakımından dikkate değerdir. Evlilikte yaşanan manevi değerler eşleri birbirine bağlar ve sevgi duy- gusunu besler. Manevi değerler, ailenin işlevlerinden olan kültür aktarımına da hizmet eder. Tural’a göre, aile kurumu sağlam kurulmuş toplumlarda “sadakat, namus, iffet, dürüstlük, şefkat ve merhamet” başta olmak üzere, insanî yüce değerler daha kolay korunmakta ve canlılığını devam ettirmektedir (Tural, ). Kur’an-ı Kerim ve hadislerde eşler arası iletişimi güçlendiren ana değerler “Allah’a iman ve takva, hilm, doğruluk ve dürüstlük, iffet, ma’ruf” olarak ifade edilmiştir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) eşler arası iletişimde “aile sırlarını diğer insanlara ifşa etmemeyi, güzel ahlaklı olmayı ve erkeğin ailesine karşı sorumlu- luk sahibi olması”nı hadislerinde vurgulamıştır. İslam’dan önceki dönemde Türklerin aile yapısı bir takım milli-kültürel de- ğerlere dayanmakta idi. Eski Türk ailesinde kadın “anne, eş, kız çocuğu, gelin, kayınvalide, hatun” gibi yer aldığı her rolde toplumdan soyutlanmamıştır. “Yu- vayı dişi kuş yapar” misali Türk ailesinin sağlam temeller üzerine bina edilme- sinde kadının önemli bir misyonu olduğu da görülmektedir (Banguoğlu, ; Eröz; Çubukçu, ; Donuk;). Sekizinci yüzyılda İslam dinine girme- ye başlayan Türkler, Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya yerleşmeye başlamıştır. Böylece, İslam öncesi milli-kültürel değerlerini, İslami değerler ile sentezleyerek Türk-İslam kültürünü oluşturmuştur (Çubukçu, ). Türk-İslam kültürünün oluşmasında manevi önderlerin önemli bir yeri bulunmaktadır. Araştırmada yer alan manevi önderlerden her biri, farklı bir zaman diliminin kültürünü ve aile yapısını yansıtmak amacı ile seçilmiştir. Gö- rüşlerine yer verilen manevi önderlerden ilki, Oğuz ailesini geniş bir biçimde ele alan Dede Korkut’tur. İkincisi, Karahanlılar zamanında yaşayan Hoca Ahmet Yesevi’dir. Üçüncüsü, Selçuklular zamanında Gönüller Sultanı olarak bilinen Mevlana Celalettin Rumi’dir. Dördüncüsü, Osmanlıların ilk zamanında yaşamış olan Hacı Bektaş-ı Veli ve beşincisi Osmanlının son âlimlerinden Kanuni zama- nında yaşayan Kınalızāde Ali Çelebi’dir. 1. Araştırmanın Problemi Modernleşme ile birlikte evliliğin manevi boyutunun ihmal edildiği, manevi kültürel değerlerimizin yozlaştığı ve iletişim araçlarının olumsuz etkisinin aile Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) kurumuna zarar verdiği görülmektedir. Günümüzde evlilik gibi önemli bir ku- rumun inşasında ve evliliğin devamında özümüzden, kültürümüzden her ge- çen uzaklaşıldığı fark edilmektedir. Bu bağlamda, özünden uzaklaşan bireylerin yaptığı evliliklerin mutsuz yuvalarla sonuçlandığı gözlemlenmektedir. Bu süreç evlenme çağına gelmiş genç neslin manevi gelişimi açısından manevi bir tehdit oluşturmaktadır. Manevi değerlerin yaşandığı huzurlu evliliklerin azalması, top- lumdaki güven duygusunu her geçen gün biraz daha azalttığı görülmektedir. Bu araştırmada, “manevi değerlerin eşler arası iletişimdeki katkısı ve gü- nümüzdeki evliliklerin manevi-kültürel değerlerle ilişkisi” incelenmiştir. “Evlili- ğin başlangıç ve devamında manevi değerlerin evlilikle ile ilişkisi nedir?” sorusu araştırmanın problem cümlesidir. 2. Araştırmanın Amacı ve Önemi Eşler arası iletişimde kaliteyi artırarak kendini bilen, sorumluluk ve özgüven sahibi, kendini gerçekleştiren bireyler yetiştirebilmek, manevi-kültürel değer- lerimizle beslenen “huzurlu aileler” kurabilmek için öneriler geliştirmek, eşler arası iletişimi besleyen unsurları tespit etmek bu araştırmanın amacını oluştur- maktadır. Araştırma, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde il müftülüklerinde kurulan Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarına gelen kişilere derinlemesine mülakat tekniği uygulanarak yapılan ilk çalışmadır. Bu sebeple araştırmanın, bundan sonraki çalışmalara ışık tutması öngörülmektedir. 3. Araştırmanın Sınırlılıkları Araştırma, örneklem ve mülakat sorularıyla sınırlıdır. Örneklem, 1 Temmuz – 30 Nisan tarihleri arasında Kırıkkale İl Müftülüğü Aile İrşat ve Reh- berlik Bürosu’na başvuran nişanlı/evli kişiler ile sınırlıdır. Bu makale “kendini tanıma, denklik, dindarlık algısı, eşler arası iletişimde manevi değerler” konu- sunda yapılan görüşmelerin analizi ile sınırlıdır. 4. Yöntem Araştırmanın teorik bölümü için literatür taraması yapılmıştır. Mülakat soruları seçilirken, teorik kısımdaki bilgiler referans olarak alınmıştır. Mülakat soruları hazırlandıktan sonra güvenirlik geçerlilik çalışması yapılarak soruların bir kısmı elenmiştir. Uygulama boyutunda, Kırıkkale İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu’na başvuran nişanlı veya evlilere ilk görüşmede araştırma hakkında bil- Eşlerarası İletişime Manevi Psikolojik Yaklaşım gi verilmiştir. Araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul edenlerin iletişim bil- gileri alınmıştır. Katılımcılar ile iletişim kurularak ortalama 45 dakika süren derinlemesine mülakat yapılmıştır. Mülakata 24’ü evli, 5’i nişanlı olmak üze- re toplam 29 kişi katılmıştır. Katılımcıların genel özellikleri değerlendirilirken SPSS 11,0 programından faydalanılmıştır. Yapılan mülakatlar, içerik analizi ile değerlendirilerek yorumlanmıştır. Elde edilen veriler neticesinde öneriler geliştirilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler, Sosyal Ekonomik Araştırmalar merkezi SEKAM’ın, yılında TUİK’in belirlediği 12 bölgede ve bu bölgeler- deki toplam 67 vilayette, kişiye sorudan oluşan “Türkiye’de Aile” ko- nulu araştırmada elde edilen bulgular ile karşılaştırılmıştır. 5- Araştırmanın Evreni ve Örneklemi Araştırmamızın evreni Türkiye’deki ailelerdir. Araştırmamızın örneklemi, Kırık- kale İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu’na başvuran, nişanlı veya evli kadın/erkeklerdir. 6. Katılımcıların Demografik Özellikleri 7. 1. Evli Katılımcıların Cinsiyete Göre Dağılımı Mülakata, 19 kadın ve 5 erkek olmak üzere 24 evli katılmıştır. Katılımcıların %79,2’sini kadınlar, % 20,8’ini erkekler oluşturmaktadır. Tablo 1: Evli Katılımcıların Cinsiyete Göre Dağılımı N( Sayı) % (Yüzde) Kadın 19 79,2 Erkek 5 20,8 Toplam 24 ,0 7. 2. Evli Katılımcıların Yaşa Göre Dağılımı Katılımcıların %16,7’si 28 ve 40 yaşındadır. İkinci sırada % 4,2 ile “29, 32, 42” yaşları izlemektedir. Evli katılımcılardan en küçüğü 21 yaşında iken en büyüğü 60 yaşındadır. 3. Evli Katılımcıların Kaç Yıllık Evli Olduğu Katılımcıların kaç yıllık evli olduğuna dair dağılımda ilk sırayı % 20,8 ile 15 yıllık evli olanlar almaktadır. İkinci sırada % 8,3 ile “4,7,18,19,24” yıllık evli bireyler bulunmaktadır. % ’lik kısmı ise, diğer katılımcıları ifade etmektedir. Burada bir yıldan az olmak üzere sırasıyla “1,5,3,5,9,12,14,25,44” yıllık evli bireylerin mülakatımızda yer aldığını görülmektedir. 4. Evli Katılımcıların Doğum Yeri Dağılımı Araştırmaya katılanların % 41,7’si Kırıkkale doğumlu iken ikinci sırayı %16,7 ile Ankara doğumlular oluşturmaktadır. Kırıkkale’nin dışardan göç alarak farklı kültürleri içinde barındıran bir şehir olması mülakata katılanların doğum yeri bilgilerinden de görülmektedir. Tabloya göre, doğum yeri Akdeniz ve Marmara bölgesi olan hiç kimse mülakata katılmamıştır. 5. Evli Katılımcıların Eğitim Durumu Dağılımı Eğitim durumuna bakıldığında, katılımcıların % 45,8’inin lisans, % 25’inin lise, % 12,5’inin yüksek lisans, % 8,3’ü ilkokul, % 4,2’si ön lisans mezunu olup % ’si okur yazar değildir. Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) 7. 6. Nişanlı katılımcıların Cinsiyete Göre Dağılımı Nişanlıların % 60’ı kadınlardan % 40’ı erkeklerden oluşmaktadır. Nişanlı katılım- cıların kadın ve erkek oranlarının birbirine yakın olması her iki cinsin fikirlerinin araştırmaya yansıması bakımından önem arz etmektedir. Tablo 6: Nişanlıların Cinsiyete Göre Dağılımı N( Sayı) % (Yüzde) Kadın 3 60,0 Erkek 2 40,0 Toplam 5 ,0 7. 7. Nişanlı Katılımcıların Yaşa Göre Dağılımı Nişanlı katılımcıların 21 ve 31 yaş aralığında olduğu görülmektedir. Katılımcılar- dan her biri farklı yaştadır. Bu da her bir yaşın % 20’sine karşılık gelmektedir. Tablo 7: Nişanlı Katılımcıların Yaşa Göre Dağılımı N( Sayı) % (Yüzde) 21,00 1 20,0 23,00 1 20,0 25,00 1 20,0 28,00 1 20,0 31,00 1 20,0 Toplam 5 ,0 7. 8. Nişanlı Katılımcıların Eğitim Durumuna Göre Dağılımı Nişanlı katılımcıların % 60’ı lisans mezunu iken % 40’ı lise mezunudur. Evli çift- lerde olduğu gibi eğitim seviyesinin yüksek olması olumlu bir tablodur. Eğitim seviyesi yükselirken nişanlılık yaşının da arttığı görülmektedir. Tablo 8- Nişanlı Katılımcıların Eğitim Durumuna Göre Dağılımı N( Sayı) % (Yüzde) Lise 2 40,0 Lisans 3 60,0 Toplam 5 ,0 Eşlerarası İletişime Manevi Psikolojik Yaklaşım 8. Araştırma Bulguları Soru: Birey olarak kendinizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi yeterince tanıyor musu- nuz? Kendinizi tanımak ve geliştirmek adına neler yapıyorsunuz? Bu soruya verilen cevaplar neticesinde iki grup ortaya çıkmıştır. 1. Kendimi tanıyorum. “Kendimi tanıyorum. Çok inatçıyım. Her şeyin mantıklı bir açıklamasının olmasını isterim. Eşim geç gelse bile sebebini öğrenmek isterim. Çok sorgulayıcı biriyim.” (Kadın, 36) “Kendimi tanıyorum. Nazik, duygusal, merhametliyim. Yardımseverim. Ba- zen hayır diyemiyorum. İnsanları kırmamak için kendimden ödün veriyorum.” (Erkek, 44) “Yüzde doksana yakın tanıyorum. Duygusal, azimli, kırılganım. Özgüven sahibiyim. Kararlı olduğumu düşünürdüm ama kararsız olduğumu nişanlandık- tan sonra anladım.” (Kadın, 25) 2. Kendimi tanımaya çalışıyorum. “Kendimi tam olarak tanıdığım söylenemez. Kendimi tanıyabilmek için ki- taplar okuyorum.” (Kadın, 29) “Kendimi tanımaya çalışıyorum. İnsan başlı başına muamma, ölünceye ka- dar tanıyacağımı sanmıyorum. Yaşadığım olaylar neticesindeki tepkilerim, beni benle tanıştırıyor. İçimdeki potansiyel gücü ortaya çıkarıyor.” (Kadın, 40) Soru: Hayatınızda kendinizle ilgili geleceğe yönelik kararlarınızı kimlerle beraber alırsınız? Vereceğiniz kararların neticeleriyle yüzleştiğinizde ya da bu neticeler hoşunuza gitmediğinde, birilerini suçlar mısınız? Bu soruyu verilen cevaplar göre iki kategoride incelenmiştir: Birinci kategorideki gruplar şöyledir: 1. Kendi yaşamlarına ait kararları kendisi verenler. 2. Kendi yaşamları hakkındaki kararı verirken eş/anne-baba/arkadaş gibi diğer insanların kararından etkilenenler. İkinci kategoriyi üç gruba ayrılmıştır: 1. Kararlarının neticeleri ile yüzleştiklerinde kendileri de dâhil hiç kimseyi suçlamayanlar. 2. Sadece kendilerini suçlayanlar. 3. Kendilerini ve kararı almada etkili diğer insanları suçlayanlar. Araştırmamızın ikinci sorusuna verilen cevaplara göre aşağıdaki tablolar düzenlenmiştir: Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) Tablo 9: Özüyle iletişim içinde olan bireylerin karar alma süreci Tevekkül Verilmesi İstişare + Kararın olumlu Teslimiyet Gereken İç dünyaya ya da olumsuz Kimseyi suçlamama Karar danışma sonucu Özüyle barışık olma Tablo Kendini Özü İle İletişime Kapatan Bireyin Karar Alma Süreci Sonuç olumlu ise, İç dünyasında kendini iyi hissetme. hissettiği Olumsuz ise, kendisi kararı vermeye başta olmak üzere cesaret Verilmesi Kararın olumlu kararında etkili olan edememe. Gereken ya da olumsuz herkesi suçlama. Karar sonucu İçdünyasında Eş/anne/baba/ mutsuzluk ve öfke arkadaşın hissetme. kararından Kendisini özü ile etkilenme. iletişime kapatma. Soru: Size göre denklik nedir? Eş adayınızı ya da eşinizi seçerken denkliğe dikkat ettiniz mi? Eşler arası denklik konusu, evlilik sürecinde iletişiminizi nasıl etkiledi? Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar herhangi bir kategoriye ayrıl- mamıştır. Bu soruya verilen cevaplardan bazıları şöyledir: “Eğitim, kültür gibi konularda birbirine yakınlık demektir. Evlilik sürecinde kültür farklılığı sıkıntılara yol açabiliyor.” (Erkek, 44) “Denkliğin ne olduğunu bilmiyordum, dikkat etmedim. Eşimin okur yazardı ben değildim.” (Kadın, 29) “Dünya görüşüme uygun olması demektir. Buna dikkat ettim.” (Kadın, 40) “Denklik tek bir şeyle açıklanamaz. Sadece eğitim ve ekonomi değil. Gele- cekten beklenti ve vizyon da denklik içerisinde düşünülebilir. Ortak bir kültür- den gelmek önemli. Denklik konusunda bazı tatsız olaylar yaşadık.” (Kadın, 28) “Bence denklikte önemli olan, yaşama biçilen değerdedir. Evlenirken denkliği düşünmedim. Eşim kendi kararlarını kendi veremedi. Aile kararlarımızı da başkaları verdi.” (Kadın, 29) “Etmedim. Bu işler nasip meselesi” (Erkek, 25) “Denklik bence sosyal, kültürel, duygusal yönden eşlerin uyum içerisinde olması. Sadece evlenecek çiftte değil, aileler arasında da mutlaka bulunması Eşlerarası İletişime Manevi Psikolojik Yaklaşım gereken bir vasıf. Aksi takdirde evlenen iki kişi arasında sonu gelemeyen tartışmalar, huzursuzluklar, sorunlar ortaya çıkıyor. Bu da zamanla iki kişi arasındaki bütün güzel duyguların yok olmasına, birlikte zaman geçirememe problemine neden oluyor.” (Kadın, 36) “Eğitim ve dindarlık yönünden eşlerin uyum içinde olmasıdır. Eğitim ve dindarlık açısından denkliğe dikkat ettim. Ama aile konusunda denkliğe bakmadım. Eşim, maddi açıdan ve görgü bakımından bana denk değildi. O genelde, ailesinden gördüğü gibi ailemizin olmasını istedi. Bu da aramızda çatışmalara sebep oldu. ” (Kadın, 32) Soru: Size göre dindarlık nedir? Dindar olduğunuzu düşünüyor musunuz? Eşinizde ahlaki anlamda bilgi ve eylem, diğer bir deyişle davranış ve bilgi bü- tünleşmesi var mı? Glock ve Stark () tarafından yapılan analizde dinin insan yaşamına etkisi; inanç, ibadet, tecrübe (duygu), bilgi, etki olmak üzere beş boyutta gö- rülür. Katılımcıların bu soruya verdiği cevaplar, beş temaya ayrılmıştır. 1. İnanç Boyutu “İnsanın yaratanını bilmesi ve onun ortaya koyduğu ilahi değerlere inan- masıdır. ‘Allah vardır ve ben onun varlığına inanıyorum’ diyen herkes dindardır. Tarifime göre dindarım. Eşim, düşündüğü gibi davranır. Olduğu gibi. “ 2. İbadet Boyutu “Allah’ın farz kıldıklarını yerine getirmektir. Evet var. Namazını kılıp her şe- yin Allahtan geldiğini bilmesi ve bunun karşısında şükür etmesi.” (Erkek, 31) 3. Tecrübe (Duygu) Boyutu “Manevi bir duygudur.” (Erkek, 25) 4. Bilgi Boyutu “Abdest, namaz, Allah’ı, Kitab’ı bilmek ve Kur’an okumaktır. Dindar olduğu- mu düşünüyorum. Eşim abdestli namazlı değildir. Fakat ahlakı mükemmeldir. Benim yaptığım ibadetlere karışmaz.” (Kadın, 40) seafoodplus.info Boyutu “Bence dindarlık günlük hayattan zevklere kadar dini ölçü kabul etmek de- mektir. Eşim bilgi ve eylem noktasında uyum içindedir.” (Kadın, 37) Soru: Size göre eşler arası iletişimi besleyen manevi değerler nelerdir? Eşi- nizle iletişiminizde bu değerleri yaşıyor musunuz? Araştırmada eşler arası iletişimi besleyen en önemli değerler “doğruluk” “yalan söylememe” “dürüstlük” “sevgi” “saygı” “güven” “din” olarak ifade edilmiştir. Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) Otuz yıllık evli olan bir katılımcı şöyle demiştir: “Otuz yıllık evliliğimde şunu anladım ki mutluluk benim elimde, eşimi yıllarca ben idare ettim.” (Kadın, 60) Diğer bir katılımcı, “güler yüzlü olma ve iyi davranışların” eşi ile arasındaki sev- giyi artırdığını ifade etmiştir. (Erkek, 45) Başka bir katılımcı, “doğru sözlü” olmayı “güvenin temeli” olarak tanımlamıştır. (Kadın, 28) Manevi değerlerin karşılıklı yaşanması hakkında, katılımcılardan bir bayanın verdiği şu cevap mutlu bir evliliği de özetlemekte- dir: (Kadın,42) “Evliliğin güzel olması için sevgi ve saygı mutlaka olacak. Doğruluk ertelen- meyecek. Bencillik olmayacak. En önemlisi de, karşıdaki insanın neye ihtiyacı olduğunu anlayıp ona göre davranış sergilenecek.” 9. Tartışma Araştırmadaki ilk iki sorusunda kendini tanıma farkındalığı ve maneviyatın eşler arası iletişimdeki yeri incelenmek istenmiştir. İlk soruya verilen cevaplar analiz edildiğinde “kendimi tanıyorum” “kendimi tanımaya çalışıyorum” olmak üzere iki grup ortaya çıkmıştır. Katılımcıların çoğu kendini tanıdığını, güçlü ve zayıf yönlerini bildiğini söylemiştir. “Kendimi tanıyorum” cevabını verenlerin bir kıs- mı, özü ile iletişimde olan tecrübeli ve olgun kişilerden oluştuğu gözlemlenmiş- tir. Bu bireylerin kendilerini geliştirmek ve insanlığa hizmet için emek harcadığı, güçlü ve zayıf yönlerini yönetebildiği, tecrübe ve gözlemin yardımıyla iç dünya- larını keşfetmeye çalıştığı fark edilmiştir. Diğer kısmı ise “kendimi tanıdım bitti” şeklinde düşünen ve özü ile yeterli iletişim kuramayan kişilerdir. Bu katılımcı- ların kendilerini tanımlarken zorlandıkları gözlemlenmiştir. Bu kişilerin “hayır cevabı vermekte zorlanırım”, “sinirlenince tepkili davranırım” tarzındaki cevap- ları, zayıf yönlerini yönetemedikleri izlenimi oluşturmuştur. “Kendini tanımaya çalışıyorum” cevabını veren katılımcılar, zayıf yönlerinin farkında olduğunu ifade etmişlerdir. Bazı katılımcılar “şu özelliklerim var; ama bunun için şöyle davranıyorum” şeklinde cevap vermiştir. Buna göre, kendini tanımaya çalışan bireyler “her olayı, yeni bir çevreyi ve insanı” kendini tanımak için bir fırsat olarak görmektedir. Bu katılımcıların “Yaratıcısı, kendisi ve diğer insanlar” ile iletişimi güçlü olduğu izlenimi edinilmiştir. Katılımcıların çoğu, kendini tanımak ve geliştirmek için kişisel gelişim ki- tapları, gazete ve dergi okuduğunu, internetten araştırma yaptığını, konferans ve seminerlere katıldığını ifade etmiştir. Katılımcıların kültürümüzü yansıtan eserleri okuduğuna dair bir ifadeyi kullanmamaları dikkate değerdir. Bu bağ- lamda, kültürel değerlerimizin yozlaşmaya başlamasının sebeplerinden biri de özümüzü ve kültürümüzü yansıtan eserlerin okunmamasına bağlanabilir. Eşlerarası İletişime Manevi Psikolojik Yaklaşım Kişinin kendisi hakkında farkındalık bilinci kazanması maneviyat ile bağ- lantılıdır. Özdoğan, maneviyatın özümüzdeki cevher olduğunu ifade etmekte- dir. Bu cevheri ortaya çıkarmak için “Ben kimim?” “Bu dünyada niçin varım?” “Yaratılış gayem nedir?” “İnsanlığa nasıl hizmet edebilirim?” gibi soruları sor- mamız gerekmektedir (Özdoğan, ). Hacı Bayram Veli’nin düşüncesinde “kendini bilmek” bu dünyada yaşarken “yaratılış amacımızın bilincine varmak” demektir (Kılıç, ). Kendini tanımak, hayatın her safhasında yer alan bir sü- reçtir; bir insanlık serüvenidir. Yunus’un deyimiyle “kendin bilmektir”. Tarhan, insanın kendini tanımasını “güçlü ve zayıf yönlerini, imkânlarını, yeteneklerini, fırsatlarını ve tehditlerini” doğru değerlendirebilmesi şeklinde ifade etmekte- dir (Tarhan, 11). Yetişkin olma yolunda bireyselleşen ve kimliğini bulanlar, kendini tanıdığı ve zayıf yönleriyle cesurca yüzleşebildiği için iyi evlilik yapmaya adaydır” (Tarhan, ). Kişinin kendisini tanıması, evleneceği kişiyi tanımasından önce gelmelidir (Tarhan, ). Bireyin kendini ne kadar tanıdığının göstergelerinden biri de, verdiği ka- rarlar sonucunda iç dünyasında ne hissettiğidir. Araştırmamızda kararlarının sorumluluğunu alabilenlerin, kararın sonuçları ile yüzleştiğinde kendisi dâhil kimseyi suçlamadığı görülmüştür. Karar verme sürecinde net olanlar, iç sesleri- ne kulak verenlerin de başkalarını suçlamadığı fark edilmiştir. Bireysel ve ailevi kararlar verilirken Kur’anî bir kavram olan “istişare”nin iletişimde olumlu etkisi görülmüştür. Başka insanların görüşlerini kendi görüşleri ile değerlendirip mu- hasebe yapan, sonunda kendi içindeki uyuma bakarak karar veren bireyler de kimseyi suçlamamaktadır. Sonuçlar ne olursa olsun “kabullenme” bireyi olum- lu anlamda etkilediği anlaşılmıştır. Bu süreçte Allah inancı, tevekkül-teslimiyet ve maneviyatın bireyin iç dünyasını rahatlattığı ifade edilmiştir. Kararlarını verme sürecinde sevdiği insanların etkisinde kalan bireylerin, iç dünyasında kararlarını alabilecek cesareti gösteremedikleri ve kararların sonuç- larında başkasını suçladığı görülmektedir. Kendisini ya da başkalarını suçlayan bireylerin “kızgınlık, pişmanlık, öfke” gibi duyguları yoğun olarak yaşadığı fark edilmiştir. Kararlarını yalnız başına veremeyenlerin “hata yapmaktan korktukla- rı” için tek başına karar veremedikleri anlaşılmıştır. Kendi kararlarını tek başına veremeyen bireylerin eş seçerken “anne/baba/arkadaş/akraba”nın etkisi ile eş seçimi yaptığı görülmüştür. Kişinin içinde yetiştiği kültürün evlilik hayatına yansıması, eşler arası iletişi- min niteliğinde belirleyici faktörlerden olduğu söylenebilir. Bu bağlamda “günü- müzde eş seçiminde denklik ve denkliğin eşler arası iletişime etkisi” sorulmuş- tur. Katılımcıların denklik algısının birbirinden farklılık arz ettiği görülmüştür. Bu sebeple herhangi bir kategori ya da gruba ayrılmamıştır. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak toplum yapısında meydana gelen değişikliklerin, evlilikte denklik algısını etkilediği düşünülmektedir. Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) Araştırmada, denkliğin eşler arası iletişimin kalitesinde etkili olduğu anla- şılmıştır. Katılımcılar, “ailelerin denkliğinin eşler arası iletişimde önemli bir etki- ye sahip olduğunu” belirtmiştir. Katılımcılardan bazısı evliliklerinin uzun sürme- sinin nedenini “evlilik kararında denkliğe dikkat etmesi” olarak ifade etmiştir. Evlilikte denkliğe dikkat etmeyenler, “eşini kendisinin değil de ailesini seçme- sini” denkliğe dikkat etmeme sebebi olarak belirtmiştir. SEKAM’ın () araştırmasına göre, toplumsal kabuller açısından bakıldığında “gelir, eğitim, güzellik/yakışıklılık, ailelerin sosyo-ekonomik denkliği” gibi özellikler önemsen- mektedir. İslam dini, eşler arasında iletişimin kaliteli olması için erkek ve kadın ara- sında “denklik” olgusunun önemini vurgulamıştır. İslam hukukunda denklik “evlenecek eşler arasında dini, iktisadi ve sosyal bakımdan bir uyumu” ifade eder. Denklikte kastedilen özellikle erkeğin kadına denk olmasıdır. Hanefi mez- hebine göre kocanın kadına denk olmasında aranan kıstaslar “soy, Müslüman oluş, dindar oluş, hürriyet, servet ve meslek” olmak üzere altı başlıkta toplan- mıştır (Aydın, ). Gönüller Sultanı Mevlana, şu beyitlerle evlilikte denkliğin önemini dile ge- tirmektedir: “Eşlerin birbirine benzemesi lâzım; ayakkabı ve mestin çiftlerine bir bak! Ayakkabının bir teki ayağa biraz dar gelirse ikisi de işe yaramaz. Kapı kanadının biri küçük, diğeri büyük olur mu? Ormandaki asla- na, kurdun eş olduğunu hiç gördün mü? Bir gözü bomboş, öbürü tıka basa dolu olsa hurç bineğin üstünde doğru duramaz” (Rumi, /–). “Kapının bir kanadı tahtadan, öbürü fildişinden Böyle şey olur mu hiç?” Aslanın eşi de bir aslan olmalı, kim görmüş aslanın bir kurtla evlendiğini? Öyle ise, “Nikâhta iki çiftin birbirine eşit ve denk olması lâzım, yoksa iş bozulur, geçim olmaz” (Rumi, / ). Dilimizde kullandığımız, “boyu boyuna, huyu huyuna” deyimi ve “yerine düşmeyen gelin yerine yerine, boyuna düşmeyen esvap sürüne sürüne eskir” atasözü evlenecek eşlerde denkliğin önemini vurgulamaktadır. Tarhan’a göre, evlenme kararı verirken eş adayının kültür, eğitim, yaş, hayata bakış açısı, eko- nomik durum gibi farklılıklara dikkat etmek gerekir. Farklılıkların ileride sorun olmaması için çiftler birbirini olduğu gibi kabul etmelidir (Tarhan, ). Bu çalışmada ortak değerlere sahip olmanın, eşler arası iletişimi olumlu etkilediği fark edilmiştir. Katılımcılar aileler arası denkliğin önemini vurgulamış- tır. Eşlerarası İletişime Manevi Psikolojik Yaklaşım Katılımcıların dindarlık hakkında sorulan soruya verdiği cevaplar, “inanç, ibadet, tecrübe, bilgi ve etki” olmak üzere beş temaya ayrılmıştır. Dindarlık al- gısı etki boyutunda olan ve eş adayında dindarlığın etki boyutunu kıstas olarak alan bireylerin, aile hayatında daha huzurlu olduğu anlaşılmıştır. Katılımcıla- rın verdiği cevaplara göre dinin “bilgi, ibadet ve ahlak boyutu”nun birbirinden ayrı idrak edildiği ortaya çıkmıştır. İslam’da “bilgi, ibadet ve ahlak” birbirinden ayrılmayan bir yapıya sahiptir. Dindarlığı etki boyutunda yaşamayan bireylerin kendileri ve eşleri ile iletişimde bilgi ve eylem konusunda tutarsızlıklar yaşadığı tespit edilmiştir. Dindarlık, ilim sahibi olmak ve sahip olduğu ilmi yaşamak olarak ifade edi- lebilir. Dindarlık, Ahmet Yesevi’nin anlayışında “insan sevgisi ve insana hizmet”, Mevlana’da “Allah aşkı ve insanın değerli oluşu”, Yunus Emre’de “ sevgi ve hoş- görü”, Hacı Bektaş-ı Veli’de “incinsen de incitme” gibi bakış açılarını pratiğe döken bir bakış açısı olarak özetlenebilir. Araştırmada, eşler arası iletişimi besleyen en önemli değerler “doğruluk” “yalan söylememe” “dürüstlük” “sevgi” “saygı” “güven” “din” olarak belir- lenmiştir. Doğruluk, dürüstlük gibi değerleri sözlü ve eylemsel olarak yaşayan çiftlerin kendinden emin ve huzurlu oldukları görülmüştür. Araştırmada mi- safirperverlik, affetme, cömertlik gibi değerlerin katılımcılar tarafından ifade edilmemesi oldukça manidardır. Cevapların hepsi değerlendirildiğinde özellikle “edep, sabır, misafirperverlik ve cömertlik” katılımcılar tarafından zikredilme- mesi kültürümüzün en önemli değerlerinin yavaş yavaş unutulmaya başladığı izleniminin oluşmasına sebep olmuştur. Özmete’nin () değerlerin yaşam kalitesi üzerinde yaptığı araştırmaya göre kadınlar ve erkekler en fazla dostluk ve arkadaşlık ilişkilerinde sevgi, doğ- ruluk, dürüstlük değerlerine en az müzik edebiyat gibi sanatsal yetenekler ve beceriler bireysel moral değerlerine önem vermektedir. Psikolojide değerler, insan davranışlarına yol göstermesi bakımından mü- him bir rol oynamaktadır (Tarhan, ). Bu soru, manevi değerlerin eşler arası iletişimdeki yerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Verilen cevaplar neticesinde katılımcıların “doğruluk” “yalan söylememe” “dürüstlük”, “sevgi”, “saygı”, “güven” ve “din” gibi değerler konusunda hem fikir olduğu gö- rülmektedir. İslamiyet öncesi ve sonrası Türk ailesini en güzel şekilde anlatan Dede Korkut Hikâyeleri’nde Oğuz ailesinde yer alan manevi değerler şöyle sınıflan- dırılabilir: “Allah inancı, tamahkâr olmamak, alçak gönüllü olmak, mert olmak, cömert olmak, misafirperver olmaktır” (Kocakaptan, ). Oğuz ailesinde, ‘kuvvetli bir bağlılık, sıra, saygı ve sevgi’ vardır. Ahmet Yesevi’de “Allah’a aşkla yönelmek, ihlâs yani içtenlikli Müslümanlık, insan sevgisi, hoşgörü, kadın ve erkek eşitliği, emek ve işin kutsallığı ve bilimdir” (Zeybek, ). Hacı Bektaş’ın Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) dünyasında “Edep, takva sahibi olmak, sabır, hayâ, cömertlik, bilgi sahibi ol- mak, Allah’ı bilmek, kişinin kendini bilmesi, toprak gibi mütevazı olmak, insan- ları ayıplamamak, elinden gelen her iyiliği yapmak ve güvenilir olmak” şeklinde özetlenebilir (Yılmaz, ; Akkuş, ; Öztürk, 29–31). SEKAM’ın () araştırmasına göre, katılımcılara “iyi bir eş sizce nasıl olmalıdır?” sorusuna verilen cevaplar ve dağılımları şöyledir: İyi eş seçiminde güzel/yakışıklı, iyi gelire sahiplik, iyi gelire sahiplik, iyi kariyere sahiplik, iyi bir aileye mensubiyet gibi seçeneklerin son derece düşük bir yüzdede kaldığı tes- pit edilmiştir. Bu bulgulara göre eşlerin birbirine saygılı olması % 24,3 ve sadık olması % 24,2 ile en yüksek oranda olduğu tespit edilmiştir. Eşin anlayışlı olması % 19,4 iken, evine bağlı olması % 18,1 oranındadır. Bu araştırmaya göre, ailede hiçbir dönemde değişmeyen ve hep aranan “sadakat, saygı, anlayış ve evine bağlılık” gibi değerler hala güncelliğini korumaktadır. Sonuç ve Öneriler Manevi değerlerin nüvesi insanın özünde yer almaktadır. Kültürümüzün içe- riğinde bu öze çağrı vardır. Ahmet Yesevi, Mevlana, Hacı Bektaş aynı çağrıyı seslendirmektedir. Gerek insanlar arası iletişimde, gerek eşler arası iletişimde manevi değerleri yaşamak bireyin kendisini gerçekleştirmesine yardımcı olur. Bu değerler, eşler arasında sinerjiyi ortaya çıkararak manevi gelişimlerine des- tek olur. Araştırmada, manevi değerlerin eylem boyutunda yaşanmasının eşler ara- sı iletişime olumlu katkı sağladığı tespit edilmiştir. Bireylerin özünden uzaklaş- tıkça, bu özden kopuşun davranışlara ve özellikle de eşler arası iletişimin kalite- sine yansıdığı görülmüştür. “Eşler Arası İletişime Manevi-Psikolojik Yaklaşım” adlı araştırmada, elde edilen veriler neticesinde şu öneriler geliştirilmiştir: 1. Yazılı ve görsel medyada din psikolojisi bilimi ışığında, insanın manevi yönüne hitap eden milli manevi değerlerimizi yansıtan aile programları yayımlanabilir. 2. Manevi değerlerin eylem boyutunda benimsetilmesini sağlayacak bi- limsel araştırma ve çalışmalar yapılabilir. 3. Topluma hizmet veren din görevlilerinin, toplumla sağlıklı iletişim ku- rabilmesi için din psikolojisi ve din sosyolojisi bilimleri alanında uzman- laşmaları önem arz etmektedir. 4. Eşler arası iletişimde denklikten kaynaklanan sorunların asgariye inme- si için farklılıkların zenginleştirici yönünü öğreten eğitim programları hazırlanabilir. Eşlerarası İletişime Manevi Psikolojik Yaklaşım 5. Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarında çalışan görevlilerin üniversiteler ile iş birliği kurularak “Dini-Manevi Danışmanlık ve Rehberlik” alanında ciddi bir formasyona sahip olması öngörülmektedir. Notlar (*) Ankara Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Din Psikolojisi Bölümü Doktora Öğrencisi, Kırıkkale İl Müftülüğü Vaiz, [email protected] (**) Bu makale, yılında Prof. Dr. Öznur ÖZDOĞAN ve Prof. Dr. Niyazi AKYÜZ danışman- lığında tamamlanan ve Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bi- limleri (Din Psikolojisi) Anabilim Dalı’na sunulan, “Aile İçi İletişime Manevi Psiko-Sosyal” başlıklı yüksek lisans tezinden üretilmiştir. 1 Bkz. Bakara, 2/; Bakara, 2/, ; Nisa, 4/4,19–21,; Araf, 7/; Nahl, 16/72; Rum, 30/21; Talâk, 65/7; Tahrim, 66/5. Kaynaklar Aydın, Akif, “Aile Hayatı”, İlmihal II İslam ve Toplum, Ankara, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, , s Bonguoğlu, Tahsin, “Türklerde Aile”, Aile Yazıları I Temel Kavramlar Yapı ve Tarihi Süreç, Derle- yenler Beylü Dikeçgil, Ahmet Çiğdem, Ankara, Araştırma Kurumu Başkanlığı Yayınları, , s. – Çubukçu, İbrahim Agâh, Türk-İslam Kültürü Üzerinde Araştırmalar ve Görüşler, Ankara, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, Donuk, Abdülkadir, “Çeşitli Topluluklarda ve Eski Türklerde Aile”, Aile Yazıları I Temel Kavramlar Yapı ve Tarihi Süreç, Derleyenler Beylü Dikeçgil, Ahmet Çiğdem, Ankara, Araştırma Ku- rumu Başkanlığı Yayınları, , s. – Eröz, Mehmet, “Türk Ailesi”, Aile Yazıları I Temel Kavramlar Yapı ve Tarihi Süreç, Derleyenler Beylü Dikeçgil, Ahmet Çiğdem, Ankara, Araştırma Kurumu Başkanlığı Yayınları, , s. – Glock, Charles; Y., Stark, R. Religion and Society in Tension, Chicago, , s İbn Mâce, Muhammed b. Yezîd, Sünen-i İbn Mâce, İstanbul, Çağrı Yayınlan, Kocakaptan, İsa, “Dede Korkut’ta İnsan Hükümdar Aile”, Aile Yazıları II Kültürel Değerler ve Sosyal Değişme, Derleyenler Beylü Dikeçgil, Ahmet Çiğdem, Ankara, Araştırma Kurumu Başkanlığı Yayınları, , s. Özdoğan, Öznur, Aşkın Yanımız Maneviyat, Ankara, Özden Öze Yayınları, Rûmî, Mevlânâ Celaleddin, Mesnevi, Çeviren Adnan Karaismailoğlu, Ankara, Akçağ Yayınları, , I-II. SEKAM, Türkiye’de Aile Ailenin Yapısal Özellikleri, İşlevleri ve Değişimi, İstanbul, Sekam Yayın- ları, Tarhan, Nevzat, Kadın Psikolojisi, Basım, İstanbul, Nesil Yayınları, Tarhan, Nevzat, Duyguların Dili, 1. Baskı, İstanbul, Timaş Yayınları, Tarhan, Nevzat, Evlilik Psikolojisi, 5. Baskı, İstanbul, Timaş Yayınları, Tarhan, Nevzat, Var mı Beni Anlamak İsteyen, İstanbul, Timaş Yayınları, Toplum Bilimleri • Ocak • 8 (15) Özmete, Emine, Değerlerin Yaşam Kalitesi Üzerindeki Rolü (Tokat Örneği), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Öztürk Hüseyin, Kınalızade Ali Çelebi’de Aile, Ankara, Araştırma Kurumu Başkanlığı Yayınları, Tural, Sadık, Tarihten Destana Akan Duyarlılık, 4. Baskı, Ankara, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Yılmaz, Ali v.d., Makalat Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, 1. Baskı, Ankara Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Zeybek, Namık Kemal, Türk Olmak, 2. Baskı, Ankara, Ocak Yayınları,

Sev Yeter Bölüm Özeti 15 Mart Fragmanı Ruhan Raman İle Karşılaştı

Sev Yeter Bölüm Özeti

Sev Yeter dizisinde İşita ve Mani şirketin satılması ile görüşme yapmaktadırlar. Ruhan İşita yı görüyor ve yine sinir krizlerine giriyor. Nancy onu hava alsın diye dışarı çıkarıyor. Pihu odasının penceresinden Ruhan&#;ı görüyor ve Raman dan onu görmek için aşağıya indirmesini istiyor. Raman ve Pihu aşağıya indiklerinde Ruhan daha da kötüleşiyor. Raman onu kucağına aldığı gibi dinlenme odasına götürüyor. Raman Ruhan&#;ın yüzündeki beni görünce Ruhi aklına geliyor. Ruhan&#;ın daha da kötüye gitmesi üzerine Raman doktor çağırmak için dışarı çıkıyor. Pihu da Ruhan ile birlikte kalıyor. İşita bir hasta için yardım istendiğini duyunca hemen odaya doğru gidiyor. Raman da yardım için geliyor. İkili yüz yüze geldiklerinde ışıklar sönüyor.

Yüz yüze gelmelerine rağmen birbirlerini göremiyorlar. Telefonlarının ışıklarını yakan ikili yollarına devam ediyor. İşita nın şarjı bitince Ruhan&#;ın kaldığı odaya karanlıkta giriyor. Ona Pihu baba diye sarılıyor. İşita onu göremiyor ve kendisinin doktor olduğunu söylüyor. Pihu babam nerde kalsı diyerek dışarı çıkarken İşita da Ruhan&#;ı tedaviye çalışıyor. Ancak ateşinin çok yüksek olduğunu söylüyor ve onu eve götüreceklerini belirtiyor. Raman ve Pihu daha sonra odaya geliyorlar ancak Ruhan&#;ı bulamıyorlar. Ruhan İşita nın elinin tutuyor ve lütfen beni bırakma diyor. İşita Ruhi yi hatırlayıp ağlıyor.

Nany İşita dan Nidhi gelmeden gitmesini istiyor. İşita şirketin satılmasını istemiyor. Ona Aliya da katılır ve ürünlerinin gençler arasında popüler olduğunu ve reklam arayüzü olarak Ruhan&#;ı kullanabileceklerini söyler. Bu fikir İşita ve Mani nin hoç-şuna gider. Aliya Ruhan&#;ı değil de annesini ikna etmenin daha zor olacağını söyler. Mihir de Raman&#;a şirket tanıtımı için bir elçi bulmalarını ister. Raman&#;ın aklına Ruhan gelir ve menajeri ile görüşmesini ister. Sharavan ise Aliya ile internette sohbet etmekte ve 21 yaşında olduğunu yalanını anlatmaktadır. Adi yazdıklarını okuyunca neden yalan söylediğini soruyor. Sharavan Aliya ya aşık olduğunu anlatıyor. Adi Aliya yı bulmayı düşünüyor.

Sev Yeter 15 Mart Özeti

Nidhi konserin iptal edildiğini öğrenince çılgına döner ve Ruhan&#;ı azarlamaya başlar. Ruhan ağlamaya başlar. Nidhi onu tokatlamak için hamle yaptığında Mani nin menajeri Ruhan&#;ın şirket için reklam yüzü olmasını ister. Nidhi sevinir ve ayrıntılar için yeniden görüşeceklerini söyler. Biraz sonra da Raman&#;ın menajeri arar ve Ruhan&#;ın tanıtım elçisi olmasını ister. Nidhi bir anda iki teklif birden almıştır. Raman ve Mani nin menajerleri Mumbai de anlaşmanın olacağını söylerler. Pihu Şagun&#;u aramış ve Ruhan&#;ın hasa olduğunu ve doktor teyzenin onu kurtardığını söyler. Şagun doktor teyze deyince bu İşita diye kalbine gelir. Raman ve Pihu geri dönmek için hazırlık yaparken Şagun sürprizi ile karşılaşırlar. 

Şagun sizi çok özlediğim için geldim derken İşita nın hayatta olduğunu düşündüğünü kimseyle paylaşmıyor. Şagun Avustralya yı gelmişken gezelim diyor. Raman da müdürünü arar ve Ruhan ile tanışmak istediğini söyler. Nidhi nin evde olmadığı bir gün Raman Ruhan&#;ı görmeye gider. Ruhan karşısında Raman&#;ı görünce duygulanır. Eli ayağı birbirine dolanır. Geçmişi düşünür. Raman benim kızım Pihu senin en büyük hayranın der. Ruhan Pihu nun küçük kardeşi olduğunu düşünür. Raman&#;ın İşita dan haberi olmadığını düşünür. İşita nın başka bir adamla yaşadığını ve Raman&#;ın bundan haberi olmadığını düşünüyor. Raman ve İşita beni kolayca terkettiler diyerek onlardan nefret ettiğini söyler. 

Ruhan hem Mani hem de Raman&#;ın şirketi için tanıtım yapacaktır. Şagun her yerde İşita yı arıyordur. Ancak umudu kalmamıştır. Pihu nun sözleriyle buraya kadar geldiği için kendine kızıyordur. Mani Ruhan&#;ın menajeri için görüşmeye gittiğinde Ruhan&#;ın Mumbai de Raman&#;ın şirketi ile de anlaşma yaptığını öğrenir. İşita ve Raman ise Mumbai ye gitmek için uçakta yerini almıştır. Ruhan ise bilerek uçağı kaçırmıştır. Mani İşita nın Raman ile karşılaşacağını haber vermek için arasa da ona ulaşamaz. Sev Yeter 15 Mart Cuma Özeti sona erdi.

Sev Yeter Bölüm Fragmanı

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir