Simple Present Tense 10 Olumlu Cümle

İngilizce Geniş Zaman (Simple Present Tense) Asıl İş, Oluş bildiren fiillerle Olumlu Cümle Örnekleri

I play tennis every day.                                             Hergün tenis oynarım.

I learn English with my friends.                             Arkadaşlarımla İngilizce öğreniyorum.

You speak English very well.                                   Çok iyi İngilizce konuşuyorsun.

You teach your cat tricks.                                         Kedine numaralar öğretiyorsun.

He catches the bus every morning.                        Her sabah otobüsü yakalıyor.

He goes to gym every day.                                        Spor salonuna her gün gidiyor.

She loves to play piano.                                            Piyano çalmaya bayılır.

She thinks he is very handsome.                            Çok yakışıklı olduğunu düşünüyor.

It usually rains every day here.                               Yağmur burada genelde her gün yağar.

It smells very delicious in the kitchen.                  Mutfaktan leziz kokular geliyor.

We generally sing songs all together.                    Şarkılarımı genelde hep beraber söyleriz.

We go to a gallery every Sunday.                            Her Pazar sergievine gideriz.

They drive their kids to school every day.            Çocuklarını her gün okula götürüyorlar.

They work for a chemical company.                      Bir kimya şirketi için çalışıyorlar.

İngilizce asıl iş,oluş bildiren fiiller kullanılmadan yapılan olumlu cümleler am,is,are yardımcı fiili ile yapılan cümlelerdir.

Simple Present Tense Örnek Cümleler. İngilizce gramer konusu Tense-zamanlar konularından olan Simple Present Tense (Geniş Zaman) konusu ile ilgili 10, 20 ,30 ,40 ,50 ve tane örnek olumlu  cümleyi ve anlamlarını yazdık.

Simple Present Tense Örnek Cümleler

İngilizce geniş zaman (Simple Present Tense) olumlu örnek cümleleri&#;

My father goes to the gym every day.
Babam her gün spor salonuna gider.

She loves to play football.
Futbol oynamayı seviyor.

She thinks that he is handsome.
Yakışıklı olduğunu düşünüyor.

I run every weekend.
Her hafta sonu koşuyorum.

We play tennis every day.
Her gün tenis oynarız.

We go to Bodrum every summer.
Her yaz Bodrum&#;a gideriz.

He talks loudly.
Yüksek sesle konuşuyor.

It rains every day in this village.
Bu köyde her gün yağmur yağar.

My cousin lives in London.
Kuzenim Londra&#;da yaşıyor.

My mother does ironing at the weekend.
Annem hafta sonları ütü yapıyor.

They make the bed in the evening.
Akşamları yatağı yaparlar.

My father always washes the car.
Babam her zaman arabayı yıkar.

I like ice cream.
Dondurmayı severim.

My brother sometimes forgets his keys.
Kardeşim bazen anahtarlarını unutur.

The students wear their uniforms at school.
Öğrenciler üniformalarını okulda giyerler.

Ali brushes his teeth every morning.
Ali her sabah dişlerini fırçalar.

He gets up early every day.
Her gün erken kalkar.

They speak English.
Onlar ingilizce konuşuyorlar.

We go to the library after the lesson.
Dersten sonra kütüphaneye gidiyoruz.

He walks slowly because of his illness.
Hastalığı nedeniyle yavaş yürüyor.

He drives to his job every day.
Her gün işine arabayla gidiyor.

They sleep afternoon.
Öğleden sonra uyurlar.

The earth goes around the sun.
Dünya güneşin etrafında döner.

I like reading books.
Ben kitap okumayı severim.

My friend never lies.
Arkadaşım asla yalan söylemez.

They usually go to work by bus.

I usually go to the dentist to check my teeth.
Dişlerimi kontrol etmek için genellikle dişçiye giderim.

They often visit us.
Bizi sık sık ziyaret ederler.

The students usually ask questions to the teacher.
Öğrenciler genellikle öğretmene sorular sorarlar.

My friend never eats fish.
Arkadaşım asla balık yemez.

I seldom speak to him.
Onunla nadiren konuşurum.

She rarely smokes.
Nadiren sigara içer.

Flowers bloom in the spring.
İlkbaharda çiçekler açar.

People do skiing in the winter.
İnsanlar kışın kayak yapar.

I live in İstanbul.
İstanbulda yaşıyorum.

The course starts at 8 am.
Kurs sabah 8&#;de başlıyor.

It snows a lot in Kars.
Kars&#;ta çok kar yağar.

She swims in the pool every day.
Her gün havuzda yüzüyor.

He has a car.
Arabası var.

He loves to play basketball.
Basketbol oynamayı seviyor.

The train leaves every morning at 6 am.
Tren her sabah saat 6&#;da kalkıyor.

He reads the newspaper every day.
Her gün gazete okur.

They watch movies at the weekend.
Hafta sonları film izliyorlar.

She plays chess with friends every afternoon.
Her öğleden sonra arkadaşlarıyla satranç oynar.

Penguins live in Antarctica.
Penguenler Antartika&#;da yaşıyor.

Ali works for 8 hours a day.
Ali günde 8 saat çalışıyor.

My brother works at the school.
Kardeşim okulda çalışıyor.

He eats dessert after the meal.
Yemekten sonra tatlı yiyor.

They drink coffee every morning.
Her sabah kahve içerler.

Sun rises in the East.
Güneş doğudan doğar.

She takes selfies every time.
Her seferinde selfi çekiyor.

We walk for 5 km every day.
Her gün 5 km yürüyoruz.

She goes to bed early.
Erkenden yatar.

They kiss each other when they meet.
Karşılaştıklarında öpüşürler.

It smells delicious when she makes the meal.
Yemek yaptığında nefis kokuyor.

Daha Fazla Örnek Simple Present Tense  Olumlu Cümle

We cook every day.
Her gün pişiriyoruz.

Cats hate water.
Kediler sudan nefret eder.

She works as a teacher.
Öğretmen olarak çalışıyor.

Education helps us learn new information.
Eğitim, yeni bilgiler öğrenmemize yardımcı olur.

I write a diary regularly.
Düzenli olarak günlük yazarım.

This road leads to the zoo
Bu yol hayvanat bahçesine çıkıyor

Ali takes exercise regularly.
Ali düzenli olarak egzersiz yapar.

Practice makes perfect our talent
Uygulama yeteneğimizi mükemmelleştirir.

The Earth is spherical.
Dünya küreseldir.

She likes bananas.
Muz sever.

Water boils at C.
Su C&#;de kaynar.

I go to the school by service car.
Okula servis arabasıyla gidiyorum.

You rarely sleep late.
Nadiren geç uyursun.

I feed my fish every day at 8 o’clock in the morning.
Balıklarımı her gün sabah saat 8&#;de besliyorum.

Cows eat grass.
İnekler ot yer.

Dogs love bone.
Köpekler kemiği sever.

The Moon revolves around the Earth.
Ay, Dünya&#;nın etrafında döner.

The sun rises in the east and sets in the west.
Güneş doğudan doğar ve batıdan batar.

Cats like playing with ball.
Kediler topla oynamayı sever.

It never snows in summer.
Yazın asla kar yağmaz.

Water freezes at 0 C degrees.
Su 0 C derecede donar.

Mouses like cheese.
Fareler peynir sever.

The lesson starts at nine every day.
Ders her gün dokuzda başlar.

The plane leaves at in the evening.
Uçak akşam &#;da kalkıyor.

The program starts every day at am on weekdays.
Program hafta içi her gün saat &#;da başlamaktadır.

The bus goes at half past 7 pm.
Otobüs akşam 7 buçukta hareket ediyor.

The film starts at 8 o’clock every week.
Film her hafta saat 8&#;de başlıyor.

The festival starts on April 15th.
Festival 15 Nisan&#;da başlıyor.