kedilerde sistit hastalığı / Erkek Kedilerde İdrar Yolu Tıkanıklığının Tedavisi | Hill's Pet

Kedilerde Sistit Hastalığı

kedilerde sistit hastalığı

Çalışma Saatlerimiz

Anasayfa › Makaleler › Kediler › Kedilerder üriner sistemi ve hastalıkları

Kedilerder üriner sistemi ve hastalıkları

Kedinizi, tuvalet eğitimini bilmediği için suçlamadan önce, tıbbi bir sorunun olup olmadığından emin olun.

Kediler, son yıllarda insanların en sevdiği ev hayvanı haline geldi, çünkü insandan bekledikleri bakım çok az. Kedi sahipleri, kedilerini kaka gezisi için dışarıya çıkartmak için evlerine koştura koştura dönmek zorunda değil.

Kediler idrarlarını toprak ya da kuma gömmek dürtüsü ile doğduklarından, ev içinde de düzenli bir şekilde yaşayabilmeleri için bir kedi tuvaleti büyük önem taşır. Bu yazıda kedilerin üriner sistemi ve bu sistemi etkileyebilen hastalıklar ve bozukluklar ele alınmaktadır.

Üriner sistemi oluşturan dört anatomik unsur vardır: iki adet böbrek, iki adet ureter, idrar torbası ve üretra. Böbrekler kanın sekresyon ve filtrasyon sistemidir ve bedenin sıvı düzeyini kontrol ederler. Kan, böbreklerin içinden geçerek dolaşır, su burada emilir ve idrar denilen bir atık madde üretilir. Normal böbrekler, sürekli olarak idrar üretir; idrar miktarı hayvanın içtiği su miktarına, hayvanın yediği yaş gıdanın miktarına, çevre ısısına, hareketlilik düzeyine ve kedinin genel sağlığına bağlıdır.

İdrar böbreklerden üreter kanalı ile akıtılır. Her böbreğin kendine ait bir üreteri vardır, ve onlar idrarı idrar torbasına taşımakla görevlidir. Mesane -idrarı depolayan rezervuar - içine idrar doldukça genişleyip bir su topu gibi şişer. İdrar torbası dolduğunda, buradaki sinirler doluluğu hisseder ve beyne mesaj gönderirler. Beyin bunun üzerine mesanenin kasılmasına ve bu şekilde kedinin idrarını yapmasına izin verir. İdrar torbasından idrarı kedinin bedenin dışına gönderen geçide ise üretra denilir.

Erkek ve dişilerin üretraları yapı olarak birbirlerinden farklıdır. Dişi kedinin üretrası kısa, düz ve geniştir ve vajinanın son kısmından boşalır. Erkek kedide ise üretra uzun, dar ve kavislidir ve penisin içinden geçer. Bu anatomik farklılıklar yüzünden, dişi ve erkek kedilerin üriner sistemlerini etkileyen sorunlar da farklıdır. Bunun bir örneği, erkek kedilerde görülen üriner blokajdır.

Üriner sistemi etkileyen hastalıklar, sorunun nerede oluştuğuna göre gruplandırılır. Bazı sorunlar tıbbı, bazıları ise davranışsaldır. Yaş, ırk, beslenme ve yaşam biçimi, bunların her biri üriner sistemi fonksiyonlarını etkiler. Pek çok üriner sistem hastalığı vardır, ama burada sadece en yaygın olanlarını ele alacağız.

Böbrek yetersizliği

Böbrek bozukluklar yaşamı tehdit edebilir. Kedinin bedeninden düzgün bir şekilde atılamayan atık maddeler, kanda yüksek oranda birikir ve kediyi hasta eder. Yetersiz böbrek fonksiyonu, 10 yaşın üzerindeki kedilerde en sık görülen metabolizma sorunudur. Böbrekler kendilerini yenilemeyediklerinden, hücrede oluşan tahribat genellikle telafi edilemezdir.

Hayvanın bedeni, olağanüstü bir makinadır. Eğer böbrekler fonksiyonlarının % 50'sini yerine getirebiliyorsa - ki bu da bir böbrek demektir - beden düzgün çalışır. İdrar yapısındaki değişimler, ki bunlar idrar analizleri ile tespit edilir ve kanda biriken atık maddeler, ki bu da kan testi ile belirlenir, böbrek fonksiyonlarının üçte ikisinden fazlası yitirilinceye kadar fark edilmez.

Böbrek rahatsızlıklarının belirtileri arasında da, daha fazla su içmek, daha fazla idrar yapmak, iştah kaybı, dikkat kaybı ve su kaybı bulunur. Bu belirtilerden herhangi biri kesinlikle bir veteriner hekim kontrolünü gerektirir. Eğer veteriner hekim, böbrek yetersizliğinden kuşkulanıyorsa, kan ve idrar testleri isteyecektir. Tahrip olmuş böbrekler, idrar oluşturamaz. Atık maddeleri süzmek ve suyu bedende tutmak yerine, kanda fazla miktarda atık madde kalır ve fazla miktarda su bedenden atılır.

Böbrek yetersizliğinin süresi, tedaviyi belirler. Akut böbrek yetersizliğinin, kronik ve uzun süreli hastalığa göre tedavi şansı daha yüksektir. Tedavi, bedeni çok miktarda damar içi sıvılar ile yıkamaktan oluşur. Diüretikler, antibiyotikler, mineral takviyeleri ve düşük proteinli gıdalar kullanılır. Tedaviye alınan yanıt, kandaki atık madde miktarı ile ölçülür. Tıbbi tedaviye yanıt veremeyen kediler, böbrek nakline aday olabilir, ama bu çarenin başta ekonomik olmak üzere pek çok güçlüğü vardır.

Böbrekler, kedinin diğer ana organlarının göre daha hızlı aşınır. Kronik böbrek yetersizliği yaşlı kedilerde görülür. Buradaki iyi haber, eğer yaşlı bir kedide böbrek yetersizliği teşhis edilirse, ama kedi her şeye rağmen sağlıklı görünüyorsa, yıllar boyunca tedavi edilebilmesidir. Kedi sahipleri, evlerinde bile kedilerine düzenli olarak sıvı takviyeleri yapabilirler. Bu şekilde kandaki atık madde seviyesi düşük tutularak hayvana iyi bir yaşam kalitesi sunulabilir. Ama günün birinde böbrek yetersizliği ilerleyecek ve sıvı enjeksiyonları kediyi rahatlatmaya yetmeyecektir.

Kediler, hasta böbreklerle de doğabilir. Doğuştan gelen böbrek yetersizliğine örnek, az sayıda Abesinyan kedide görülen renal amyloidosis, ya da iran, Himalaya ve bazı uzun tüylü kedilerde ender olarak görülen polykistik böbrektir. Yine de 10 yaş altında bir kedide böbrek hastalığı normal bir şey değildir.

Doğuştan gelen hastalıklarının dışında, enfeksiyonlar, metabolizma dengesizlikleri ve toksinler, gene kedilerde böbrek hastalıklarına yol açabilir. Mesela antifrizler ya da klima soğutucu sıvılarının tadı tatlıdır, ama birkaç saat içinde böbrek dokularının öldürebilir. Kedileri ev dışında yaşayan kişiler, arabalarından bu tür sıvılarının akmamasına dikkat etmelidir.

Böbrek yetersizliği, ciddi bir durumdur. Her kedi, tedaviye farklı biçimde yanıt gösterir. Veteriner hekiminiz sizinle kedinin test sonuçlarını ve tedavi seçeneklerini tartışmalıdır. Böbrek fonksiyonlarını değerlendirmenin bir yöntemi kan üre nitrojen testidir. Su kaybı ve böbrek fonksiyonlarının düşmesi, bedende protein metabolizmasının bir yan ürünü olan bu maddenin miktarını artırabilir. Böbrek hastası olan bir kediyi düşük proteinli bir gıda ile beslemek bu değerin düşmesini sağlayabilir. Böbrek hastası olan kediler için özel veteriner mamaları mevcuttur.

Alt idrar yolları hastalıkları

Alt idrar yollan hastalığı, idrar torbasını ve üretrayı etkileyen sorunlar için genel bir isimdir. Alt idrar yolları hastalıklarının nedenleri bakteriyel, virütik, idiyopatik (bilinen herhangi bir neden olmaksızın oluşan), interstisial sistit (idrar torbasi duvarlarının yangısı), taşlar ve üretral tıkanmalar olabilir. Bunların arasında, üriner sistemi tıkanması en ağır olanıdır. Alt idrar yolları hastalıklarının bazı türleri tedavi edilebilirken, bazılarının tedavisi çok uzun sürer.

Alt idrar yollan hastalıklarının belirtileri, alışılmadık yerlerde idrar yapma, idrarda kan, idrar yapmada zorlanma, sık sık idrar yapma ve idrar yapamamadır. İdrarda kan, acil bir durum değildir, ancak idrar yapamamak acildir. Eğer bir hayvan idrar yapamıyorsa, idrar torbasından üreterlerden geçerek böbreklere doğru basınç oluşur ve sonucunda böbrekler tahrip olarak kapanır. Böbrek yetersizliği ve kanda atık maddelerin birikmesi ölümcül olabilir.

Kedinin giz dolu yaşamı, alt idrar yollan hastalıklarının teşhisini güçleştirir. Kediler tuvaletlerini yaparken yalnız kalmayı tercih ettiklerinden, kedi sahipleri kedilerinin ne zaman tuvaletlerine çekildiğini fark etmeyebilir. Ancak kediler alışkanlıklarının esiri olan hayvanlardır, yani eğer sahibi dikkat kaybı, idrar yaparken bağırmak ya da genital bölgenin sürekli olarak yalanması gibi anormal davranışları fark ederse, onu hemen veteriner hekime götürmelidir.

Bundan sonraki adım, bir idrar tahlili olacaktır. Bir idrar tahlilinden elde edilen bilgiler, pH ile protein düzeyleri ve kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri, bakteri veya kristallerin varlığı hakkındadır. Alt idrar yollan hastalıklarının çoğu idiyopatiktir. (çoğu durumda antibiyotikler verilmesine rağmen, bu durumun nedeni çoğu zaman bakteriler değildir. )

İdrarda pH düzeyinin yüksek çıkması, genelde bakteriyel enfeksiyonların işaretidir, idrarda kristallerin oluşumuna neden olur, bu kristaller de idrar torbası duvarlarını tahriş ederek ciddi iltihaplanmalara yol açabilir. Kedilerin besinlerindeki mineraller, kristal oluşumunda büyük rol oynar. İdrarda kristallerin oluşumu zamanla mesane taşlarına dönüşür.

Mesane taşları

Önce kristaller topak haline gelir, sonra üst üste katmanlar birikerek küçük taşlar meydana gelir. Kedilerde genelde az sayıda taş oluşur, ama bazı kedilerde bir avuç dolusu taşın birikmiş olduğu da görülmüştür. Tedavi olanakları taşın türüne bağlıdır.

Struvit denilen taş türleri - magnezyum, amonyak ve fosfat minerallerinden oluşurlar - en yaygın olanıdır. Veteriner hekimin vereceği bir beslenme programı, kesinkes uyulduğu takdirde, iki ay içinde taşların erimesine yol açabilir. Bu beslenme şeklinde idrarın içindeki pH düzeyi düşülerek idrar daha asitli bir yapıya dönüştürülür. Asitli idrar, struvitlerin oluşmasına neden olan mineralleri engeller. Besinde, struvit oluşumunda önemli bir role sahip bir mineral olan magnezyumun miktarı çok düşüktür. Eğer taş bu beslenmeden sonraki bir ay içinde erimez ise, taşın erimeyen bir yapıda olduğu belli olur. Eğer erirse, yeniden taş oluşumunu önleyecek bir beslenme planı uygulanır.

Eritilemeyen taşların çoğunluğu ameliyat ile alınır. Bir taş alındıktan sonra, tahlil için laboratuvara gönderilmesi gerekir. Taşın kimyasal yapısı belirlendikten sonra, tedavi edici veya önleyici yöntemler uygulanır.

Son beş yıl içinde, kedilerde kalsiyum oksalat taşları daha sık görülmeye başlandı. Araştırmacılara göre, kedi gıdalarında aşırı miktarda asitleyici madde kullanılması bu taş türüne neden oldu. Kalsiyum oksalat taşlar, beslenme ile giderilemez. Bunları üreten kediler, büyük bir olasılıkla her zaman yine üretecektir, ancak belirli bir perhiz ve takviye edici tedavi ile bu oran azaltılabilir.

İdrarda asiti artırıcı maddelerin fazla kullanımı, böbrek hastalıklarına da yol açabilir. Yaşlı kedilerde genelde böbrek yetersizliği görülü ve fazla asitli bir idrar yaşlı böbrekleri daha çok yorar.

Ortalama bir kedi, günde iki kez idrar yapar. Burada hem bilinçli, hem de bilinçsiz komutlar idrar yapımını denetler. Beyin, idrar torbasının dolduğunu anladığında, bilinçli komutlar kediye tuvaletine gidip oraya çişini yapmasını söyler. Ev dışında yaşayan kediler de bilinçli komutları ile idrar bırakma için uygun yerler bulurlar. Bir kedi heyecanlanıp korkarak bulunduğu noktaya idrar bırakırsa, bilinçsiz komutlar denetimi ele almıştır.

Uygun olmayan idrar yapma

Kedilerin yüzde onu, yaşamları içinde uygunsuz idrar bırakır. Kedi, tuvalet kutusunun dışına idrar yapıyorsa idrarın, tıbbi sorunların olup olmadığını anlamak için tahlil edilmesi gerekir. İdrar normal ise, davranışsal bir sorunun var olduğu düşünülebilir. Çoğu zaman kediler, sahiplerinin dikkatini çekmek veya bir sorunu bildirmek için tuvalet kutularının dışına idrar yapar. Kedinizi bu yanlış davranışı için suçlamadan önce, tıbbi bir sorunun bulunmadığından emin olun.

Kedilerin üriner sistemlerine bağlı önemli davranış sorunları, idrar püskürtmek ve ev kirletmektir. Püskürtürken kedi, ayakta durur, yatay bir yüzeyin üzerine çişini yapar, kuyruğu diktir ve titrer. Ev kirletmek ise, kedinin normal idrar yapma pozisyonunda tuvalet kutusu dışına çişini yapmasıdır.

Uygunsuz idrar yapmanın davranışsal nedenleri arasında bölge işaretleme, stres ya da kirli bir tuvalet kutusu olabilir. Bir evin içinde çok sayıda kedi bir arada yaşıyorsa, davranış sorunları daha sık görülür. Bazı kediler, tuvalet kutusunun türünü sevmemiş olabilir, onun için yeni tip bir tuvalet kutusu alıp koymak, bir anda sorunu ortadan kaldırabilir. Kediler çoğu zaman kirlenmiş bir kedi kumundan da rahatsızlık duyar, onun için tuvalet kutusunun düzenli temizliği de çok önemlidir.

Ev kirletme ya da püskürtme gibi sorunların erkenden ele alınması önem taşır, ama her kediyi tedavi etmek mümkün değildir. Kedinin böyle bir sorunu neden geliştirmiş olduğunu anlamaya çalışmak, bir çözüm yolu bulmak için ilk adım olmalıdır.

Normal üriner sistem fonksiyonlarına sahip kedilerin tuvalet kutusu ziyaretleri düzenlidir. Kedinizin buradaki alışkanlıklarında gördüğünüz değişimler, tıbbi ya da davranışsal bir sorunun belirtisi olabilir - yani, tuvalet kutusunu kullanmadığı için onu azarlamak yerine, onu veteriner hekiminize götürün. Üriner sorunlar, üriner sistemin farklı kısımlarından kaynaklanabilir; her kısım farklı biçimde tedavi edilir. Bazı üriner sistem sorunları kolayca tedavi edilebilirken, bazıları ölümcül olabilir. Kedinizin üriner sistem sağlığını korumak için veteriner hekiminizle iş birliği yapın.

İdrar püskürten kedilerin çoğu çiftleşmek arzusundadır. Bu davranış bozukluğunun giderilmesi, eğer erkek kedi 1 yaşından büyükse kısırlaştırılmayla sağlanabilir.

Kedilerde idiyopatik sistit tedavisi. kedilerde sistit

İdiyopatik sistit, bulaşıcı olmayan bir yapıya sahip mesanenin iltihaplanmasıdır. Alt üriner sistem hastalığına yol açabilecek çok sayıda neden vardır, ancak ne yazık ki bazı kedigiller bu hastalığı herhangi bir belirgin neden olmaksızın geliştirebilir. Hastalığın oluşumunda da bir düzen yoktur - patoloji, hayvanın cinsiyeti, yaşı ve cinsi ne olursa olsun kendini gösterir.

Hayvanın sahibi nelere dikkat etmelidir.

Bu klinik belirtiler tespit edilirse, hayvan teşhis önlemleri için acilen bir veterinere gösterilmelidir:

Anüri - idrara çıkmanın tamamen yokluğu

Hematüri - kanla idrara çıkma

Pollakiüri - sık idrara çıkma

Dizüri - zor veya ağrılı idrara çıkma

Periüri - çöp kutusunun dışında idrara çıkma

İdrar yaparken seslendirme

Genital bölgede artan yalama

İdiyopatik sistitli kedilerde hastalığın semptomları kendi kendine düzelebilir, ancak hızlı bir şekilde tekrarlayabilir. Hastalığın şiddetli seyrinde, klinik belirtiler uzun süre gözlenebilir ve organ duvarının hipertrofisine kadar mesanenin genel iltihaplanmasına yol açar. Tanı anında, bu bir neoplazm olarak kabul edilebilir ve bir neoplazmı ekarte etmek için biyopsi gerektirebilir.

Bir hastalığın teşhisi

Şu anda, idiyopatik sistit gibi bir tanı koymak için araştırma yöntemi yoktur, bu nedenle bu hastalığın tanısı alt üriner sistemin diğer patolojileri dışlanarak yapılır.

Kullanılan teşhis yöntemleri:

1. Genel klinik analiz ve idrarın bakteri kültürü

2. Mesanenin röntgen muayenesi (röntgen kontrast muayenesi dahil)

3. Ultrason

4. Sistoskopi

Sadece kapsamlı bir muayeneden ve alt üriner sistem patolojisinin dışlanmasından sonra "idiyopatik sistit" tanısı konulabilir.

İdiyopatik sistitli kedilerde idrar tahlili kan ve inflamatuar hücrelerin varlığını ortaya çıkarabilir ancak bu değişikliklerin mesane taşı veya enfeksiyon gibi net bir nedeni olmayabilir. Ayrıca idrar örneğinde kristalleri (en yaygın temsilciler olarak struvitler, oksalatlar, fosfatlar) bulabilirsiniz. Bununla birlikte, bu taşlar bu durumda patolojinin nedeni değildir ve idiyopatik sistit olmayan kedilerde bulunabilir, çünkü kristallerin oluşumu için uygun bir ortam olan çok konsantre idrar ile karakterize edilirler.

Hastalığın nedenleri

İdiyopatik sistitli kediler, patolojiye katkıda bulunabilecek bir dizi benzer bozukluk gösterir:

  1. Mesanenin astarındaki kusurlar. Mesanenin iç duvarı, duvarı hassas mukozayı koruyan polisakkarit glikozaminoglikan içeren koruyucu bir hücre tabakası ile temsil edilir. Kedi idrarı, bu hücreleri tahriş eden birçok maddeyi yüksek konsantrasyonda içerir. Mukoza üzerindeki koruyucu tabakada bir kusur olması durumunda, idrar ve mesanenin mukoza zarı temas eder, bu da tahrişe, ülserasyona ve iltihaplanma sürecinin gelişmesine yol açar.
  2. nörojenik inflamasyon. Patoloji, mesane mukozası üzerindeki aşırı tahriş edici etkiler veya strese verilen bir yanıtın sonucu olan beyinden gelen sinir uyarıları nedeniyle gelişir. Bu sinirlerin uyarılması, lokal iltihaplanma ve ağrıya neden olabilen kimyasalların (nörotransmiterler) salınmasına neden olur.
  3. Stres ve strese patolojik tepki. Hastalığın patogenezinde doğrudan bir ilişkinin izini sürmek zor olsa da, stres idiyopatik sistit belirtilerinin gelişiminin önemli bir nedenidir. Sağlıklı hayvanlarda stres, katekolaminlerin (adrenalin, norepinefrin) ve kortizolün kana salınmasına yol açar. İdiyopatik sistitli kedilerde katekolamin seviyeleri yüksek iken kortizol seviyeleri düşüktür, bu da sempatik sinir sisteminin aşırı aktivasyonu ve/veya uygunsuz depresyonu ile birlikte hastalığın gelişmesine yol açar.

Tedavi

İdiyopatik sistit tedavisinin ana prensipleri şunlardır:

1. Daha az konsantre idrar, mesane mukozası üzerindeki olumsuz etki riskini azalttığından, büyük hacimlerde tatlı suya sınırsız erişim. Hayvanın suya olan ilgisini artırmak için bir su çeşmesi kurabilir, şişelenmiş su kullanabilirsiniz.

2. Ürolitiazisin önlenmesi ve tedavisi için özel diyet yemlerinin kullanılması.

3. Azaltılmış stres yükü. Kalabalık tutulan kediler için, hiperaktif sempatik sistemin uyarılmasının azaltılmasına ve ayrıca hayvanlar arasındaki çatışmanın azaltılması ilkesine dayanan karmaşık çevresel değişim sistemi (CIOS) önemlidir. Bunu başarmak için, her hayvana gerekli miktarda "kaynak" sağlamak gerekir. Her kedinin kendi çöp kutusu, su ve mama kapları ve (yiyecek rekabetini azaltmak için) fazladan bir seti olmalıdır. Kaseler farklı uygun yerlere yerleştirilmelidir. Stresi azaltmanın yanı sıra hayvan ve sahibi arasındaki ilişkiyi de geliştirecek olan doğal içgüdüleri uyarmak için çeşitli oyuncaklar kullanılabilir.

4. İdrar yaparken ağrıyı gidermek için antispazmodikler, ağrı kesiciler ve / veya steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar (diğer kontrendikasyonların yokluğunda) kullanılması önerilir.

5. Mesaneyi doğal yoldan boşaltmak mümkün değilse (akut üriner retansiyon), idrar çıkışını sağlamak, eşlik eden hastalıkların gelişmesini ve hatta ölümü önlemek için acil mesane kateterizasyonu gereklidir.

6. Mesane mukozasının koruyucu tabakasını eski haline getirmek için glikozaminoglikanlar içeren müstahzarlar. Ayrıca, bu ilaç grubu profilaksi olarak kullanılabilir.

7. Davranış problemlerini düzeltmek ve evde ve/veya sabit koşullarda (tedavi veya otelde kalma süresi için) stresi azaltmak için hayvanlar için feromon kullanmak mümkündür.

8. Antidepresan kullanımı. Bu ilaç grubunun kullanımına ancak yukarıdaki yöntemlerin tümü denenmişse ve istenen etkiyi vermemişse izin verilir. Bu ilaç grubunu reçete etmenin uygunluğu sadece bir doktor tarafından kabul edilir.

Çözüm

Hayvanın beslenmesine ve tükettiği su miktarına gereken özenin gösterilmesi ve stresli durumların dışlanması ile idiyopatik sistit gelişme riskini azaltmak mümkündür. Bununla birlikte, semptomlar önceden belirlenmiş bir tanı ile bile ortaya çıktığında, bu hastalığın klinik belirtileri birçok yönden alt üriner sistemin diğer hastalıklarına benzer olduğundan, bir uzmana görünmek daha iyidir. Uygun tedavinin yokluğunda, sorunu görmezden gelmek, geri dönüşü olmayan patolojilere ve hatta ölüme yol açabilir.

SVK "Own Doctor" şirketinde veteriner

Kedilerde sistit, mesane iltihabıdır. İdrar yaparken rahatsızlık içinde kendini gösterir - kedi tepside uzun süre oturur veya genellikle yürür ve küçük su birikintileri bırakır, yüksek sesler çıkarabilir, idrarda kan görülebilir. Genellikle sistit, kedilerin vicdansız davranışlarının nedeni olur - tepsiyi ziyaret etmekte sorun yaşamayan bir evcil hayvan yanlış yerlere gitmeye başlarsa (yumuşak ve sıcak yüzeyler - kanepeler, halılar, terlikler dahil), her şeyden önce ziyaret etmeniz gerekir. bir veteriner ve sistitin başlayıp başlamadığını kontrol edin. Çoğu zaman, sahipleri kedinin bir şey tarafından "rahatsız edildiğine" inanır - bir hareket, bir yiyecek değişikliği, bir kasenin yeniden düzenlenmesi, bir ağlama, yeni bir insan vb. Aslında, tüm bu nedenler bir kedi için stresli olabilir ve stres sırayla sistitin gelişmesine veya alevlenmesine neden olabilir, sonuç olarak kedi yanlış yerlerde yürümeye başlar. Çoğu zaman, sistitli tepsiyi görmezden gelmek ağrı sendromu ile ilişkilidir - kedi idrar yaparken ağrı yaşar ve tepsiyi ve ağrıyı zihninde birleştirir.

Sevecen bir kedi sahibinin dikkati, en azından kedi tepsisinin içeriğine çekilmemelidir. Evcil hayvanın tuvalete ne sıklıkta ve hangi sonuçla gittiği hakkında konuşmak geleneksel değildir, ancak bu bilgi kedinin sağlığı için son derece önemlidir.

Kediler nispeten yakın zamanda evcilleştirildi ve köpeklerin aksine, subtropiklerin sakinleri. Bu nedenle, evrimsel bir bakış açısıyla, kedigiller, yüksek hava sıcaklığı ve su eksikliği koşullarında hayata uyarlanır. Subtropiklerin, yarı çöllerin ve çöllerin diğer birçok hayvanı gibi, kediler de böbreklerin artan konsantrasyon yeteneğine sahiptir. Bu, su tutma ihtiyacı hissetmeyen hayvanlarda kısmen böbrekler tarafından süzülüp üreterler yoluyla mesaneye gönderilen ve kısmen kan dolaşımına dönen suyun, kedilerde neredeyse tamamen kan dolaşımına dönebildiği anlamına gelir. Bu, ilk olarak, idrarın konsantrasyonunu ve yoğunluğunu büyük ölçüde arttırır ve ikincisi, susuzluk hissinin ihlaline neden olur, nesnel olarak vücudun suya ihtiyacı olmasına rağmen, kedi içmek istemeyebilir. Doğal koşullarda, kediler canlı av avladıklarında ve çok hareket ettiklerinde, boşaltım sistemlerinin bu özelliği harika çalışır. Ancak ev konforunda, yiyeceklerin bir kaseye konulduğu ve onu elde etmek için daha fazla aktiviteye ihtiyaç duyulmadığı durumlarda sorunlar başlar. Bu nedenle kedi sahiplerinin doktora başvurmalarının en yaygın nedenlerinden biri ürolojik sendrom, yani alt idrar yolu hastalıklarıdır.

Kedilerde sistit belirtileri

Kedilerde sistit, zor ağrılı idrara çıkma (pollakiüri, strangurya) yol açar. Bu duruma çeşitli semptomlar eşlik edebilir:

  • hasta bir kedi tepsiyi sık sık ve uzun süre ziyaret eder, içinde sadece küçük su birikintileri ve hatta idrar damlaları bırakır;
  • huzursuz davranış;
  • takıntılı durumlar - örneğin, bir kedi genellikle kuyruğun altını yalar, mideye dokunmaya izin vermez;
  • letarji;
  • iştah kaybı;
  • akut vakalarda, idrarda bir kan karışımı görünebilir.

Bazen sistit inkontinans olarak algılanır - sahibi, kedinin oturduğu veya yattığı her yerde küçük idrar birikintileri olduğunu görür. İdrara seslendirme - miyavlama, kedinin acı verici duyumlar nedeniyle yaptığı diğer sesler eşlik edebilir.

Sistitten muzdarip kediler, idrara çıkma sırasındaki ağrının tepsi ile ilişkili olduğuna karar verebilir - ve ardından sahibinin yatağı, terlikleri ve döşemeli mobilyaları acı çeker. Bu nedenle, bir kedinin, özellikle bir yetişkinin ve daha önce bir tepsi ile kaçırmayan bir kedinin tuvalet davranışının herhangi bir ihlali, bir doktora danışmak için bir nedendir. Çoğu zaman, sahipleri yanlış yere idrar yapan bir kedinin bir şey için "intikam aldığını" veya sadece yetersiz eğitimli olduğunu düşünür - aslında çoğu durumda sorun davranışta değil sistittedir. Bu nedenle yanlış yere tuvalete giden bir kediyi cezalandırmadan önce veterinere gösterin.

Sistit nedenleri


Sistit şunlardan kaynaklanabilir:

  • kedilerde ürolitiyaziste tuz kristallerinin veya daha büyük taşların (taşların) mukoza zarında hasar;
  • tümör veya yaralanma nedeniyle mesane duvarındaki değişiklikler;
  • patojenik bakteri ve virüslerin penetrasyonu;
  • dengesiz beslenme;
  • yetersiz su tüketimi;
  • zehirlenme;
  • Açıklanan nedenler olmadan - idiyopatik sistit.

Hastalığın nedenini belirlemek önemlidir - tedavi taktikleri buna bağlıdır.

En yaygın idiyopatik sistit, kedilerde su metabolizmasının özellikleri ile ilişkilidir. Çok sık olarak, sistit ürolitiyazis ile birlikte görülür, kök nedenin ne olduğunu kesin olarak söylemek zordur - mesanede iltihaplanmaya neden olan bakteriler kristalleşme merkezleri olarak hizmet edebilir ve böylece taşların, kristallerin ve taşların oluşumuna katkıda bulunabilir, sırayla, mesanenin duvarlarına zarar verebilir ve sistit gelişimini tetikleyebilir.

Ayrı olarak, sistit gelişimini tetikleyebilecek beslenme özellikleri hakkında söylemek gerekir. Sanılanın aksine kuru mama kedilerde sistit ve ürolitiyazise yol açmaz. Ancak dolaylı bir etkisi vardır - kuru mama ile beslenen bazı kediler su metabolizmalarının özelliklerinden dolayı yeterince su içmezler. Sonuç olarak, idrar çok yoğun, yoğundur ve bu tür idrar hem bakteri gelişimi için hem de ürolitlere dönüşebilen tuzların çökelmesi için çok iyi bir ortam görevi görür. Böyle bir sorunun önlenmesi, kedinin su tüketimi üzerinde kontrol olabilir. Bir kedinin yeterince su içip içmediğini anlamak için genel bir klinik idrar testi yapabilirsiniz - yoğunluk yüksekse, o zaman daha fazla su olmalıdır. Ayrıca idrarın durumunu da gözlemleyebilirsiniz - koyu, bulutlu, keskin bir koku ile neredeyse kesinlikle seyreltme gerektirir, idrar hafif, şeffaf olmalıdır. Su tüketimini artırmak için çeşitli seçenekler deneyebilirsiniz - kaseleri evin farklı odalarına koyun, sadece sıradan kaseleri değil, aynı zamanda içme çeşmelerini de kullanın - bazı kediler durgun suyu görmezden gelir, ancak mevcut suyu zevkle içerler. Suya birkaç damla (koku için) süt veya et suyu eklenebilir, ancak bu su sık sık değiştirilmelidir. Başka bir yol, kuru yiyecekleri ıslak yiyeceklerle değiştirmek veya bir beslenme uzmanından evde bir diyet hesaplamaktır.

Dengesiz bir ev diyeti de kedilerde sistite neden olabilir.

Kedilerde sistit teşhisi


Bir tanı koymak ve bir tedavi planı geliştirmek için bir dizi muayene ve test gereklidir, genellikle sistit tanısı anamnez, klinik belirtiler, mesane ultrasonu ve idrarın klinik analizi temelinde yapılabilir.

Şunlar da gerekli olabilir:

  • klinik idrar tahlili,
  • genel klinik kan testi,
  • idrarın biyokimyasal analizi.

Bazı durumlarda, idrarın bakteriyolojik muayenesi (tank ekimi) yapılır - bunun için, bir kateter ile veya karın duvarının delinmesi (sistosentez) vasıtasıyla steril bir test tüpüne bir idrar testi alınır. Deri ve idrar organlarının yüzeyinde birçok bakteri yaşadığından, idrar toplamanın diğer yöntemleri işe yaramaz ve sonuç güvenilmez olacaktır. Bu analiz, patojenik bakterilerin çeşitli antibiyotiklere duyarlılığını ortaya koymaktadır. Bu, kedilerde kronik, tedavisi zor sistit için en önemli olan tedavi için doğru bir antibiyotik seçmenizi sağlayacaktır.

Bazen kesin tanıyı koymak için mesane duvarının biyopsisi kullanılır.

idiyopatik sistit

Tam bir muayenenin sonuçlarına dayanarak, sistit gelişiminin nedeni belirlenmezse, doktor "idiyopatik sistit" teşhisi koyabilir, yani. "görünürde tanımlanabilir bir nedeni olmayan." Ancak bu hastalık kedilerde bağımsız bir birimdir ve popülasyonda oldukça yaygındır.

Stres, kedilerde veya kedilerde idiyopatik sistit gelişimini tetikleyebilir. İdiyopatik sistite yatkınlığın doğuştan olduğuna ve hem mesane mukozasındaki kusurlarla hem de artan "stres hormonları" - katekolaminler ve kortizol üretimi ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır.

Kedilerde sistit nasıl tedavi edilir

Sistit tedavisi, ağrı kesicilerin (stres kaynağı olarak ağrının giderilmesi önemlidir), antispazmodiklerin, antimikrobiyallerin, diüretiklerin (genellikle bitki bazlı) ve gerekirse hemostatik ilaçların kullanımını içerir.

Evde doktor gözetimi olmadan kendi kendine tedavi kesinlikle önerilmez - sistit semptomları ürolitiyazis semptomlarına çok benzer ve bir dizi daha nadir patoloji ve bu patolojilerin tedavisi ciddi şekilde farklıdır. Bazen sahipleri, insan normlarına, internetten gelen bilgilere veya diğer hayvanların tedavisine odaklanarak kedilere kendi başlarına antibiyotik vermeye başlarlar - sonuç olarak, uygun tedavi ile bir kez ve herkes için ortadan kaldırılabilecek bakteriler yerine, mikroflora ucuz ve uygun fiyatlı antibiyotiklere, kalıcı nükslere karşı çok dirençlidir ve tedavi çok daha pahalı ve uzun sürer. Antispazmodikleri kendi başınıza kullanmak da tehlikeli olabilir - örneğin, forumlarda sıklıkla önerilen en popüler antispazmodik olan no-shpa, aşırı dozda alındığında kedilerde ölümcül zehirlenmelere yol açabilir. Bir doktora zamanında erişim ve yetkin teşhis ile tedavi çok daha az zaman ve para alacak ve evcil hayvanınız birçok komplikasyondan kaçınacaktır.

Sistitin nedeni mesanede büyük taşlar (ürolitiyazis) veya mesane duvarının bir neoplazmı (tümör veya iyi huylu polip) ise, cerrahi tedavi endikedir.

Her bir durumda, tedavi, sistitin nedenine ve hastalığın ciddiyetine göre bir doktor tarafından reçete edilecektir. Doktor bir teşhis koyar ve bir tedavi rejimi belirler, diğer tüm tedaviler evde yapılabilir, esas olarak oral haplardan, enjeksiyonlardan oluşabilir.

Bir kedide sistitin video teşhisi:


Kedilerde sistit için evde bakım

İlaç tedavisine ek olarak, idrar konsantrasyonunu azaltmayı amaçlayan hasta bir kedi için uygun bir diyet seçmek gerekir. Aynı amaçla kedinin sıvı alımını artırmak da önemlidir. Birkaç yere temiz su kapları yerleştirebilir, kediye bir içme suyu sunabilir, mamasına su eklemeyi deneyebilir veya en aşırı durumda evcil hayvanı daha fazla içmeye zorlayabilirsiniz. Kuru mamadan (çünkü kediler susamayabilir ve yeterince su içmeyebilir) ıslak ya da evde beslenmeye (sistitli bir veteriner beslenme uzmanı tarafından yapılmalıdır) geçiş, kedinin mamadan ilave nem almasına izin vermek için belirtilebilir.

İdiyopatik sistit nedir? Bu, enfeksiyon, taş ve kristallerin yokluğunda belirgin bir sebep olmaksızın ortaya çıkan mesane ve idrar yollarının iltihaplanma sürecidir.

IC, idrar yolu enfeksiyonları ve ürolitiyazis gibi diğer koşulları ekarte ederek teşhis edilir. Alt üriner sistem sorunları olan tüm kedilerin yaklaşık 2/3'ünü etkiler.

İdiyopatik sistit, "ağrılı mesane sendromu", "interstisyel sistit" olarak da bilinir.

İdiyopatik sistit: belirtiler

IC'nin en yaygın nedenleri şunlardır:

İdrar yaparken zorluklar: kedi tepsiye gitmeye çalışır, ancak başarılı olmaz;

Küçük porsiyonlarda sık idrara çıkma;

Kontrolsüz idrara çıkma: kedinin tepsiye ulaşmak için zamanı yoktur ve gerektiğinde rahatlar;

İdrar yaparken ağrı: evcil hayvanı rahatlatmak için endişelenir ve miyavlar;

İdrarda kan bulunması

Yaygın semptomlar: uyuşukluk, kaygı, iştahsızlık.

İdiyopatik sistit: nedenleri

Hastalığın kesin nedenleri tespit edilmemiştir. Bununla birlikte, IC genellikle yetersiz beslenme ve stres ile ilişkilidir.

Birçok sahip, evcil hayvanlarının kaygı semptomlarının kendilerini stresli bir durumda gösterdiğini not eder. Örneğin, korkmuş bir kediyi kanepenin altına saklanmaya zorlayan apartmanda nakliye veya onarımdan sonra.

Stres hormonu dairesel bir zincirleme reaksiyonu tetikler: sfinkterin spazmı → mesanenin aşırı kalabalıklaşması → bakteriyel floranın büyümesi → mesane duvarlarının epitelinde tahriş ve hasar → ağrı sendromu → stres hormonu üretiminin artması → artan spazm.

Kötü beslenme, aşırı kilo ve hareketsiz bir yaşam tarzı da IC'nin potansiyel nedenleridir.

Kedilerde idiyopatik sistitin önlenmesi ve tedavisi

Kedinizde bir veya daha fazla idiyopatik sistit belirtisi fark ederseniz, tek doğru karar en kısa zamanda veterinerinizle iletişime geçmektir. Kendi kendine ilaç tedavisi bir kedinin hayatı için tehlikelidir. Ek olarak, geciktirerek durumu daha da kötüleştirecek, hastalığa gelişme fırsatı verecek ve evcil hayvanın acı çekmesine neden olacaksınız.

Sadece bir uzman hastalığı teşhis edebilir ve optimal tedaviyi reçete edebilir. Kediyi muayene edecek, gerekli testleri yapacak ve evcil hayvanınızın çok yakında daha iyi hissedeceği önerilerde bulunacaktır.

Bir veteriner tarafından reçete edilen ilaç tedavisi, iltihaplanma sürecini ortadan kaldırmayı amaçlayacaktır. Ve sorumlu bir sahip olarak, kedi kaygısı gibi olası nedenleriyle başa çıkmanız ve uygun bir diyet sürdürmeniz gerekir.


Anksiyete, özel besin takviyeleri yardımıyla azaltılabilir. Evcil hayvan için stresli bir durum varsaydığınız durumlarda hem hastalığın tedavisi hem de önlenmesi için kullanılırlar. Örneğin, idiyopatik sistit için "ambulans" - "Cistofan" katkısı hafif bir yatıştırıcı görevi görür ve mesanenin mukoza zarlarını tahrişten korur. Kedi zaten IC'den muzdaripse veya yakın gelecekte herhangi bir stresli durum planlanıyorsa, diyetine Cystophane'yi eklemeniz yeterlidir. Ayrıca, üriner sistemin sağlığına özel fonksiyonel yemlerin korunmasına yardımcı olunur (örneğin, üriner sistem hastalıklarının tedavisi için Monge VetSolution Üriner Struvite veteriner diyeti). Ancak diyet seçimi sadece ilgili doktorun gözetiminde yapılır.

Dikkat olmak. Veteriner uzmanının iletişimini daima elinizin altında bulundurun ve sorularınız olması durumunda onunla temas kurmaktan çekinmeyin.

Ve Feline İdiyopatik Sistit:

modern anlayış, önleme ve tedavi olanakları

Kedilerde alt idrar yolu hastalığı

- Modern veteriner hekimliğin en acil sorunlarından biri

ilaç. İdrarı etkileyen patolojiler

mesane ve üretra, çok fazla. Birincil olabilirler, yani.

Başlangıçta sağlıklı bir organizmada gelişir ve ikincil

- zaten var olan hastalıkların komplikasyonları olarak ortaya çıkar.

Kedi idiyopatik sistit (FIC)- ürolojik sendromdan muzdarip hayvanların %65'inde gözlenen en yaygın işlev bozukluğu. FIC, alt ekstremite iltihabı ile ilişkili bir patoloji olarak anlaşılmaktadır.

Bulaşıcı olmayan doğanın üriner sistem bölümü. Hastalık, sistit semptomları (bakteriyel sistit belirtileri olmaksızın) ile karakterizedir, insan sistiti ile ortak semptomlara sahiptir ve buna bir inflamatuar eşlik eder.

Ny fenomeni, ülseratif odakların oluşumu ve büyüme

Bağ dokusu (fibrozis), hayvanın cinsiyetinden bağımsız olarak (Biffington ve ark., ). Bazen mesanenin tüm duvarı patolojik sürece dahil olur. Hastalık akut veya kronik olabilir.

Mevcut araştırmalara göre, FCI, mesaneyi kaplayan koruyucu mukoza tabakasındaki glukozaminoglikanların (GAG'ler) seviyesindeki değişikliklerden kaynaklanır (Hurst ve diğerleri, ).

^ Kedilerde obstrüktif olmayan idrar yolu lezyonlarının nedenleri:

Obstrüktif olmayan FIC - %65;

Mesanedeki ürolitler - %14 (bunların %'i oksolat ürolitiazis, struvit - %'i);

Anatomik kusurlar (kanser vb.) - %11;

Davranış sorunları - %9;

Bakteriyel enfeksiyonlar - %1.

(Örneğe kedi ve kedi katıldı. İrlandalı doktor Tom Barrett'ın bir makalesinden)

Ayrıca son zamanlarda kedi ürolojik sendromunun nedenleri arasında köpüren virüs, FLV, FIV (Kirk'in ansiklopedisi) gibi belirli virüslerin etkisi de yer almaktadır.

Obstrüktif olmayan idrar yolu hastalığı olan kedilerde FIC'nin klinik belirtileri (Biffington ve ark., ):

Mesanenin işlevleri morfolojik yapısı ile belirlenir. Organın duvarı üç katmandan oluşur: içeriden submukozal bir taban üzerinde uzanan bir mukoza zarı ile kaplanır, ardından kas ve dış adventisyal zarlar takip eder. Mukoza zarı, mesanenin, üreterlerin ve üretranın iç tabakasını temsil eder. Yapısı, oldukça agresif bir sıvı - idrarın etkisine bozulmadan kalma yeteneği sağlar. Mukoza, yüzeylerinde geçiş epitel hücreleri ve GAG'lerle kaplıdır. İkincisinin optimal seviyesi, kristallerin mukoza zarına yapışmasını önler ve yükselen mikrofloraya karşı direnci arttırır (Hurst ve diğerleri, ).

İdrarın yüzey zarının benzersiz bariyer özellikleri

Mesane vücudun depolama işlevini sağlar (Lavelle ve ark., ).

GAG tabakasındaki herhangi bir hasar, idrarın nüfuz etmesine izin verir.

Mesanenin duvarları iltihaplanmaya neden olur. GAG seviyelerinin olduğu kanıtlanmıştır.

Kaybı sistitin ana nedeni olan mesanenin sıkılığını arttırmada önemli bir faktördür. GAG düzeylerindeki azalma, kronik inflamatuar ve ağrı reaksiyonlarının gelişmesine ve organ kaslarının dejenerasyonuna yol açar (Hurst ve ark., ).

Ek olarak, sistite, yerel doğal savunma mekanizmalarının zayıflaması eşlik eder: tüm immünoglobulin fraksiyonlarının (IgA, IgM ve IgG) seviyesinde bir azalma, nötrofillerin kemotaktik ve fagositik fonksiyonlarının ihlali, içeriğinde bir azalma. idrarda interlökin IL-2 ve IL IL-8'in, patojenin hızlı eliminasyonu için koşullar yaratan glikozaminoglikanlar için bir bağlanma yerine sahip olduğu için (Rot, ), mukoza zarlarının lokal bağışıklığında önemli bir rol oynadığına dikkat edilmelidir. Tabii ki, koruyucu mekanizmaların ihlali, bulaşıcı nitelikteki sistitin patogenezinde önemli bir rol oynar.

Son çalışmalar, hücreler arası etkileşimlere aracılık eden peptit molekülleri olan sitokinlerin, hem fizyolojik hem de patolojik süreçlerin düzenlenmesinde öncü bir rol oynadığını göstermiştir. Sitokinler sadece hücrelerin karşılıklı iletişimini ve işbirliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bağışıklık tepkisini, fagositoz ve kemotaksi süreçlerini kontrol eder ve düzenler, hücre büyümesi ve farklılaşması, anjiyogenez ve apoptoz süreçlerinin düzenlenmesinde görev alır. Çeşitli kan hücreleri, endotel, bağ dokusu ve epiteli içeren lokal savunma reaksiyonlarının gelişimini düzenleyen sitokinlerdir, yani. klasik belirtileri ile tipik bir enflamatuar reaksiyonun oluşumunu sağlar: hiperemi, ödem gelişimi, ağrı reaksiyonunun ortaya çıkması ve fonksiyon bozukluğu.

Aktive edilmiş immünokompetan hücreler tarafından salgılanan sitokinler, patolojik sürecin seyrinin doğasını büyük ölçüde belirler. Sadece bağışıklık sistemi hücrelerinin (lenfositler, makrofajlar, monositler) değil, aynı zamanda stromal bağ dokusu hücrelerinin de sitokin üreticisi olarak hareket edebileceğine dikkat edilmelidir.

Bu bağlamda, çeşitli sitokinler üreten hücrelerin aktivitesinin düzenlenmesi, patolojik süreci düzeltmenin etkili bir yolu olarak kabul edilebilir ve çeşitli hastalıklarda ve hatta etiyolojinin olmadığı durumlarda terapötik önlemlerin başarısının anahtarı olarak hizmet edebilir. çok açık - özellikle ICC'de.

Örneğin, insanlarda, sikloferon merheminin topikal uygulaması (intraüretral uygulama) sıklıkla IC tedavisinde kullanılır.

Yine de, uzun yıllar süren araştırmalara rağmen, FIC'nin gerçek nedeninin bilinmediğini ve bunun bir tedavi stratejisi seçmeyi zorlaştırdığını belirtmek isterim. FCI'nin gelişiminde ve tekrarlanmasında stresin önemli bir rol oynadığına dair bir görüş vardır, bu nedenle, şu anda, FCI tedavisi için ana öneriler, antidepresan amitriptilin atanmasına ve diyet modifikasyonuna (yerine konserve gıda kullanımı) indirgenmiştir. kuru gıda ve su alımının uyarılması). Bununla birlikte, bazı durumlarda amitriptilin kullanımı yan etkilerin gelişmesiyle ilişkilidir: aşırı idrar retansiyonu (antikolinerjik etkiler), bozulmuş karaciğer fonksiyonu, trombositopeni ve nötropeni. Doğal kedi feromonunun (Feliway) sentetik bir analoğunun stres düzeltici olarak kullanılması, hayvanların psikolojik durumunu önemli ölçüde iyileştirmesine rağmen, ICC tedavisinde istenen terapötik sonucu getirmez (Gunn-Moore ve Cameron, ). ).

Glukokortikosteroidler, analjezikler ve ayrıca antikolinerjik ilaçlar ve glikozaminoglikan preparatları dahil olmak üzere anti-inflamatuar ilaçların kullanımının terapötik etkinliğine dair ikna edici kanıtlar henüz elde edilmemiştir.

IGCC tedavisini özetleyerek, yine de birkaç noktayı vurgulamak istiyorum:


  1. Antidepresanlar reçete etmek ve stres nedenini ortadan kaldırmak

  2. Subkutan infüzyonlar yoluyla su alımının veya infüzyon tedavisinin uyarılması.

  3. GAG'ın Amacı???

  4. İdeal olarak lokal olarak inflamatuar mediatörlerin uygulanması.

Tüm bu noktalar sadece doğrulanmış hastalığın tedavisi için geçerlidir!!!

funduszeue.info'dan alınmıştır.

Alt idrar yolu hastalıkları(Kedi alt idrar yolu hastalığı, FLUTD) bir kedinin mesanesini ve/veya üretrasını etkileyen durumlardır.

Kedi idiyopatik sistit tedavisi.

Karma tedavi, kedilerde sistitin kontrolü için en iyi yaklaşım olarak kabul edilir. Bu basitçe, tekrarlayan sistit alevlenme ataklarının olasılığını azaltmaya yardımcı olmak için çeşitli yöntemlerin kullanıldığı anlamına gelir. İlaç tedavisi tedavinin önemli bir parçası olmasına ve bazı durumlarda oldukça yardımcı olmasına rağmen, sistit iyi tedavi edilen bir hastalık değildir. Birçok ilacın başlangıçta olumlu bir etkisi vardır, en çok etkilenen kedilerde klinik belirtileri azaltır, ancak araştırmalar uzun vadede çok az ilacın, eğer varsa, bu hastalık üzerinde gerçek bir etkisi olduğunu göstermektedir. Sistit tedavisinde kritik öneme sahip olduklarından, doğru beslenmeye ve kedinin yaşam koşullarının iyileştirilmesine odaklanmak çok önemlidir.

Sistitten muzdarip kediler için diyet.

Daha sık idrara çıkmaya ve böylece daha az konsantre idrar üretmeye teşvik etmek (muhtemelen mesaneyi kaplayan hücreler için daha az tahriş edicidir) sistitli bir kediyi rahatlatmalıdır. Bu, en azından kısmen, kedinin normal diyetini değiştirerek elde edilir. Su alımını artırmaya yönelik diğer önlemlerle birlikte iyi bir etki, kuru gıdadan ıslak veya konserve gıdaya geçiştir.

Nemli yiyeceklere ek olarak, alt üriner sistem hastalığı olan kediler için veteriner tedavi edici diyetler (sadece bir doktor tarafından tavsiye edilir) geliştirilmiştir. Bu tür diyetler, enflamasyonu azaltma potansiyeline sahip çoklu doymamış yağ asidi takviyelerini içerir, ancak geleneksel diyetlere göre ek faydaları henüz tanımlanmamıştır.

Kediler genellikle belirli bir yiyeceğe oldukça bağımlıdır, bu nedenle onları bir diyete dönüştürmek bazen çok zor olabilir. İşte bazı ipuçları:

  • Yavaş yavaş yeni bir mamasına geçin - kedi daha kaprisli ise birkaç günden birkaç haftaya kadar;
  • Her zamanki yemeğinize çok az miktarda yeni yiyecek ekleyerek ve iyice karıştırarak başlayın;
  • Yeni mamanın ilavesini yalnızca kedi önceki orandaki karışımı yeme konusunda rahat hissettiğinde artırın. Aynı zamanda yeni yiyecek miktarını çok yavaş artırın;
  • Yiyeceği vücut sıcaklığına kadar ısıtın (yaklaşık 30°C) - bu, lezzetini artırmaya yardımcı olur;
  • Gerekirse kedinizin iştahını artıran ve yeni mamaya geçişi kolaylaştıran ilaçlar konusunda veterinerinizle görüşün;

Kedinizin su alımını artırmak için ek adımlar:

  • Kedi için her zaman temiz su bulunduğundan emin olun. Birkaç kaynak, farklı yerlerde farklı yemekler, vb. varsa, kedi daha fazla içebilir;
  • Aromalı su kullanın (örneğin tavuk veya ton balığı kokulu). Bazı kediler akan suyu tercih eder (örneğin çeşmelerden) - bu aynı zamanda su alımını da uyarır;
  • Mama su ekleyin (bu, kedinin iştahını azaltmazsa);

Kedinizi daha fazla içmeye teşvik etmek için, suyu birkaç yere ve kedinin vakit geçirmek için rahat olduğu yerlere yerleştirmeniz önemlidir. Çöp kutusunun yakınında gürültülü yerlerden ve yerlerden kaçının. Suyun seramik bir kapta olması en iyisidir - metal ve plastik bir kedi için hoş olmayan bir koku veya tat yayabilir. Küçük tabaklar kullanmak daha iyidir, böylece kedi içerken etrafta neler olup bittiğini görebilir ve bıyıkları tabağın kenarlarına sürtünmez (bu kedi için tatsız olabilir).

Bir kedinin hayatındaki stres seviyelerini azaltmak.

Stres, sistit gelişiminde çok önemli bir rol oynar, bu nedenle kaygıyı azaltmak, kedinin refahı üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Sakin bir ortamda, kedi daha sık içer ve tuvalete gider, bu da sistit alevlenmelerinin sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olur. Kedilerin etraflarında olup bitenleri kontrol altında tuttuklarından emin olmaları önemlidir.

Kedinizin çöp kutusuna ücretsiz erişimi olduğundan emin olun. Birkaç kedi varsa, her birinin kendi tepsisi olmalıdır (ideal olarak farklı yerlerde birkaç tane bile). Kediniz için doğru yeri ve çöp kutusunu bulmaya çalışın. Kediler bu tür yerlerden kaçınmaya çalıştıkları için, tepsi gürültülü ve kalabalık yerlere yerleştirilmemelidir.

Diğer hayvanlar, diyetteki ani değişiklikler, birden fazla misafir, kedi sahibinin hayatındaki stres ve daha fazlası gibi belirli stres nedenlerini belirlemeye ve ekarte etmeye çalışmak önemlidir. Mümkünse, stresin nedenlerini ortadan kaldırmaya veya etkisiz hale getirmeye çalışmalısınız.

Sistiti alevlendiren en yaygın stres nedenlerinden biri diğer kedilerle olan çatışmalardır. Tespit etmek çok zor olabilir ama evde birden fazla kedi varsa bu olasılığı kesinlikle göz önünde bulundurmalısınız. Bazı durumlarda, kedinin durumunu hafifletmek için en iyi seçenek yeni sahipler bulmak olacaktır, çünkü sürekli stresin sağlığı üzerinde son derece olumsuz bir etkisi vardır.

Hayatlarının büyük bir kısmını kapalı ortamlarda geçiren kediler de strese karşı hassastır. Vahşi ataları Afrika yaban kedisi ile karşılaştırıldığında, evcil kediler genellikle çok dar alanlarda yaşarlar ve zamanlarını ve zihinlerini meşgul etmek için çok az fırsata sahiptirler - bu kadar sıkıcı bir yaşam da ciddi strese neden olabilir. Oldukça basit önlemler buna karşı mücadelede yardımcı olabilir, örneğin:

  • Kedinizle oynamak için zaman ayırın. Bunu düzenli olarak, günlük olarak yapın. Oyunlar için farklı oyuncaklar kullanın;
  • Bazen kedinin yasak yerleri ziyaret etmesine izin verin - odalar, balkon, avlu. Kedi ilgilenebilir;
  • Odayı, kedinin yapacak bir şey bulabileceği (örneğin, tırmalama direkleri takabileceği) ve rahatça rahatlayabileceği şekilde düzenleyin. Kedi, en azından bir dereceye kadar bu bölgeyi kontrol etmek için biraz bölgeye ve rahat bir yere ihtiyaç duyar. Kedinin keşfedecek bir şeyi olması ve saklanabileceği yerler olması önemlidir - ideal olarak yükseklikte (örneğin, dolaplarda ve diğer mobilyalarda);
  • Stresi azaltmak için nesneleri sentetik kedi yüz bezi feromonlarıyla tedavi etmek faydalı olabilir - kokuları stresi azaltır ve kediyi sakinleştirir;

Kedilerde sistit tedavisi için ilaçlar.

İdiyopatik sistit ilaçlara iyi yanıt vermese de bazı durumlarda ilaç tedavisi tedavinin etkinliğini artırabilir. Çoğu durumda, ilaçlar yalnızca diyet değişiklikleri ve kedinin yaşam alanındaki iyileştirmeler başarısız olursa reçete edilir.

  • Glikozaminoglikan (GAG) ikameleri- teorik olarak, mesaneyi kaplayan GAG tabakası yeterince yoğun değilse, güçlendirilmesi kedilerde sistit üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmalıdır. GAG'lerin ikameleri artık tabletler ve enjeksiyon çözeltileri şeklinde geliştirilmiştir. Kullanmaları güvenlidir (bir doktor tarafından reçete edildiği gibi), ancak şu ana kadar sistit tedavisinde bunlarla ilgili çok az kanıt vardır, çünkü belki de oral ilaçlar ve enjeksiyonlar mesaneyi kaplayan tabaka üzerinde doğrudan bir etkiye sahip değildir.
  • trisiklik antidepresanlar Amitriptilin gibi ilaçlar şiddetli sistitli kedileri tedavi etmek için kullanılabilir ve yardımcı olabilir. Antidepresanların çeşitli yan etkileri olabilir, bu nedenle kullanımları yalnızca diğer tedavi yöntemlerine dirençli ciddi sistit vakalarında haklı çıkar.

Ağrı kesici ilaçların kullanımı (analjezikler).

Sistite ağrı eşlik eder, bu nedenle alevlenmeler sırasında, özellikle kedi rahatsızlık belirtileri gösteriyorsa, analjeziklerin (bir veteriner tarafından reçete edilen) kullanılması yararlı olabilir.

Kedilerde idiyopatik sistit tedavisi için prognoz.

Son araştırmalar, su alımını artırmaya ve stresi ve can sıkıntısını azaltmak için bir kedinin yaşam alanını düzenlemeye yeterince dikkat edilirse, sistitli çoğu kedinin önemli ölçüde iyileştiğini göstermektedir. Çoğu durumda, kedi olgunlaştıkça sistit yavaş yavaş iyileşir. Ancak ciddi vakalarda sistitin tedavisi zor olabilir.

Kategoride popüler:

Danil Koretsky: Dövmeli cilt

Danil Koretsky: Dövmeli cilt

okuman
Aile hakkında dövme yazı

Aile hakkında dövme yazı

okuman
Skyrim'de taş ocağı taşı nereden bulunur Skyrim'de taş ocağı taşı nereden alınır

Skyrim'de taş ocağı taşı nerede bulunur Taş ocağı taşı nereden alınır

okuman
İzografları tahmin ettikten sonra nesnelerin isimlerini öğreneceksiniz.

İzografları tahmin ettikten sonra nesnelerin isimlerini öğreneceksiniz.

okuman

Erkek Kedilerde İdrar Yolu Tıkanıklığı: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

İdrar yolu tıkanıklığı, çoğunlukla erkek kedileri etkileyen, acı verici ve hayati risk içeren bir durumdur. Erkek kedinizde idrar yolu tıkanıklığı varsa üretrası, yani idrarı mesaneden alarak penise iletip vücuttan atan tüp, minerallerden ve hücrelerden oluşan bir tıpayla tıkanmıştır. Üretra tıkandığında ve idrar vücuttan atılamadığında mesane aşırı dolar ve "aşırı genişler". Tıkanıklık çok uzun süre devam ederse böbrekler, şişmeye ve hasar görmeye başlayabilir, nihayetinde mesane yırtılır ve idrarın, kedinin karın boşluğuna sızmasına yol açar.

Erkek kedilerde, özellikle de kısırlaştırılmış erkek kedilerde idrar yolu tıkanıklığı oldukça yaygındır. Bu nedenle, evcil hayvan sahiplerinin bu durumun tüm belirtilerine dikkat etmesi çok önemlidir. Kedi doğru tedaviye ne kadar erken başlatılırsa sağlıklı bir iyileşme süreci geçirme olasılığı o kadar yüksek olur.

Erkek Kedilerde İdrar Yolu Tıkanıklığının Nedenleri

Kısırlaştırılmış erkek kediler; üretraları, istemsiz idrar yolu kas spazmlarının idrar akışını engelleyebileceği kadar dar olabileceği için özellikle idrar yolu tıkanıklığına yatkın olurlar. Bir erkek kedinin üretrası, küçük idrar yolu taşları veya üretral tıpalardan da tıkanabilir. Bu tıpalar, mesaneyi oluşturmak için kullanılan hücreler, mukoza ve idrardaki minerallerden oluşan kristallerin bir karışımıdır. İdrar yolu tıkanıklığının diğer nedenleri, magnezyum oranı yüksek yiyeceklerle beslenmek ve felin idiyopatik sistis (FIC) adında altta yatan bir hastalığın olmasıdır.

Erkek Kedilerde İdrar Yolu Tıkanıklığının İşaretleri ve Teşhisi

"İdrar yolu tıkalı" kedilerde görülen en yaygın işaret, kedinin tuvaletini yapmak için kum kabına gitmesi, tuvalet pozisyonunu alması ancak hiçbir şeyin çıkmamasıdır. Kediniz, tuvaletini yapmaya çalışırken rahatsız görünebilir veya bağırabilir. Tıkanıklık devam ederse kedinizde, veteriner hekimler "üremi" dediği durum oluşur. Bunun nedeni, normalde idrarda toplanan tüm toksinlerin vücutta birikmesidir ve bu da, depresif veya farklı zihinsel bir duruma, kusmaya ya da düşük kalp ritmine yol açabilir. Ayrıca insanlardan gizlenebilir veya temastan kaçınabilir.

Veteriner hekim, kedinizin tıbbi geçmişine, fiziksel muayeneye, kan ve idrar testlerine ve muhtemelen karın röntgeni veya ultrasona dayanarak bir teşhis koyar. Veteriner hekim, kedinizde mesane enfeksiyonu olduğundan şüphelenirse kültür için bir idrar örneği gönderebilir.

İdrar Yolu Tıkanıklığı Tedavisi

Kedinizin idrar yolu tıkanırsa acil tedavi için derhal hastaneye götürülmelidir. Veteriner hekim personeli, kedinize sıvı ve ilaç vermek için damar içi kateter takabilir. Sonrasında kedinize sakinleştirici verilir ve tıkanıklığı azaltma ve mesanesini boşaltmak için bir idrar yolu kateteri takılır. Kateter, üretranın iyileşmesini ve kedinizin düzelmesini sağlamak için birkaç gün takılı kalır. İdrar yolu tıkalı kedilerin çoğu, birkaç gün hastanede kalır.

Kediniz idrarını normal şekilde yapmaya başladığında onu evinize getirebilirsiniz. Veteriner hekim muhtemelen antibiyotik, ağrı kesici ve/veya üretrayı rahatlatıcı ilaç reçete edecek ve üriner sağlık, kateter takılması nedeniyle oluşan rahatsızlık ve FIC ile üriner taşların yeniden oluşmasını önlemeye yardımcı olmak amacıyla formüle edilen, sağlığa yararlı bir mama önerecektir.

Kafasını kum kabından çıkarmış gri bir kedinin yukarıdan görünümü.

Erkek Kedilerde İdrar Yolu Tıkanıklığını Önleme

Ne yazık ki bir erkek kedide idrar yolu tıkanıklığı olduğunda, bunun yeniden olma ihtimali yüksektir. Üriner sorunlar ilk görüldüğünde, yeniden oluşma olasılıklarını azaltmak amacıyla kedinizin üriner sağlığını daha iyi desteklemek için doğru besinleri seçme konusunda veteriner hekiminizle konuşmalısınız. Tekrarlama ihtimali yüksek durumlarda veteriner hekiminiz bir kedi üretrostomisi önerebilir. Bu, normal idrar boşaltımını sağlamak için üretrada, tıkanıklığın üst kısmında bir açıklık oluşturan cerrahi operasyondur.

Su tüketimi, atıkların kedinizin sisteminden atılması ve tıkanıklığı önleme konusunda önemlidir. Kase yerine su çeşmesinden su vermeyi, ikinci bir kaseyi ton balığı suyuyla aromalandırmayı ve şu anda kuru mama yiyorsa konserve mamaya geçirmeyi düşünebilirsiniz.

Beslenme de tıkanıklığı engellemede önemli bir rol oynar. Kediniz zaten üriner sağlık sorunları yaşıyorsa sağlığa yararlı kedi maması, kedinizin kristallerini çözmenize yardımcı olabilir veya yeni kristallerin oluşma olasılığını azaltır. Ayrıca genel üriner sağlığa katkı sağlayan sağlıklı bir idrar pH değerinin korunmasını sağlar. Bu mamayı veteriner hekiminizden temin edebilirsiniz ve kedinize, veteriner hekim denetiminde verilmelidir. Veteriner hekiminize, Prescription Diet kedi mamasının kedinize uygun olup olmadığını sorun.

Stresin Rolü

Felin alt idrar yolu hastalığı (FLUTD) ile ilgili durumlardaki diğer bir önemli faktör de strestir. Üriner sorunları değerlendirirken kedinizin stres düzeyini de göz önünde bulundurmak önemlidir. Kediler, Felin İdiyopatik Sistit (FIC) olarak da bilinen stresle bağlantılı alt idrar yolu hastalıklarına karşı hassastır ve bunlar tıkanıklığa yol açabilir. Kedinin stresini azaltmak, üretral tıkanıklık da dahil olmak üzere alt idrar yolu hastalıkları yaşama olasılıklarını azaltabilir.

Kediniz aşağıdaki durumlarda stresli olabilir:

  • Canı sıkıldığında
  • Evde çok fazla kedi varsa ve kaynaklar için (ör. kum kabında yalnız zaman veya mama ve su için rekabet etme) mücadele etmek zorundaysa
  • Diğer kediler ona zorbalık yapıyorsa
  • Kum kabı kirliyse

Bazen şehir dışından gelen misafirler, mobilyaların yerlerinin değişmesi ve yenileme de kedileri strese sokabilir. Kediniz idrar yolu tıkanıklığı sorunları yaşarsa onun stres olmasına yol açabilecek bir etken olup olmadığını düşünün ve sonrasında bu stres kaynaklarını ortadan kaldırmaya çalışın. Kediniz için stresi ortadan kaldırmaya yönelik birkaç ipucu:

  • Kedinizi meşgul tutmak için ona birçok oyuncak sağlayın.
  • Evde, sahip olduğunuz kedi sayısından en az bir adet daha fazla kum kabı olmasını sağlayın; böylece tuvaletlerini yaparken biraz mahremiyete sahip olabilirler. Bu kum kaplarını evin farklı kısımlarına yerleştirerek ayrı tutun. Ayrıca kum kaplarının her gün temizlendiğinden emin olun.
  • Her kedinin ayrı bir kasesinin olmasını sağlayın. Şöyle düşünün: Tabağınızı başkasıyla paylaşmak ister miydiniz?
  • Kedinize bir kedi salıncağı veya kulübesi ayırın. Kediler, her şeyi görebildikleri yüksek yerlerde olmayı severler ve bu, onlara istedikleri mahremiyeti sağlar.
  • Son olarak, kedilerdeki stres tepkisini yönetmek için formüle edilmiş belirli sağlığa yararlı mamalar hakkında veteriner hekiminizle görüşün.

Üretral tıkanıklık, kısırlaştırılmış erkek kedilerde yaygın olsa da sizin minik kediniz için bir sorun haline gelmek zorunda değil. Kedinizin en iyi tedaviyi alabilmesi için veteriner hekiminizle görüşün.

Yazarın Biyografisi

Dr. Sarah Wooten

Dr. Sarah Wooten

Dr. Sarah Wooten, yılında UC Davis Veterinerlik Fakültesinden mezun olmuştur. Amerika Veteriner Hekim Gazeteciler Topluluğu üyesi olan Dr. Wooten, mesai saatlerini Greeley, Colorado'daki küçük bir veteriner kliniğinde ve mesleğiyle ilgili kamu konuşmalarına, liderlik yapmaya ve müşterilerle iletişim kurup yazışmaya ayırıyor. Ailesiyle kamp yapmak, kayak, dalış ve triatlona katılmak boş zamanlarında yapmayı sevdiği aktivitelerdendir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası