Muzaffer Özdağ Alparslan Türkeş

kaynağı değiştir]

14'ler, yurt dışında sürgünde bulundukları süre içerisinde mevcut fikirlerini geliştirmeye ve pratiğe geçirme yolları aramaya devam edecekti. Ancak bu arada ikiye ayrılacak ve Türkeş'in liderliğini kabul etmeyen Orhan Kabibay, Orhan Erkanlı ve İrfan Solmazer; Türkiye'ye döndükten sonra 'te Cumhuriyet Halk Partisinden seçimlere katıldı. Muzaffer Karan her iki grubun da dışında kalarak Türkiye İşçi Partisinden Meclis'e girdi. Alparslan Türkeş, Rıfat Baykal, Numan Esin ve Muzaffer Özdağ grubunun başını çektiği diğerleri ise Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine katıldı.

Ondörtler sürgün yıllarında ülke hakkındaki düşüncelerini pratiğe geçirmek için Türkiye'ye döndükten sonra siyasal partiler yoluyla iktidar mücadelesinin daha verimli olabileceği konusunda hemfikir olmuşlardır.

Eleştiriler[değiştir btıpkıbasım ;

Alparslan Türkeş Özdağ ile ilgili ne anlatmıştı?

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’dan sonra Özdağ’ın suçlamalarının hedefi olan İYİ Parti’nin reaksiyonunu anlamak için partinin en önemli isimlerinden, Siyasi İşler Başkanı, aynı zamanda Ümit Özdağ’ın itham ettiği isimlerden biri olan Cihan Paçacı’yı aradım.

Cihan Bey’e İYİ Parti olarak neden bu kadar sert suçlamalara yumuşak tepki verdiklerini ve Özdağ’ın sözleri hakkında ne düşündüğünü sordum.

"Nagehan Hanım, Ümit ile çok eski tanışıklığımız var. Ama ben artık onu tanıyamıyorum. Benim hakkımda da suçlamalarda bulundu.

Güya ben ve Meral Hanım Bodrum’da buluşmuşuz, Buğra Kavuncu’nun İstanbul İl Başkanı olmasını kararlaştırmışız. Meral Hanım ile parti kurulmadan Bodrum’da görüşmüştük, doğru. Bayramdı yanlış hatırlamıyorsam, ben de Bodrum’da idim, kendisini ziyarete gitmiştim ama orada hiç iddia ettiği şeylerden bahis açılmadı. Daha parti kurulmadan oturup İstanbul İl Başkanı şu olsun diye konuşulur mu? Tamamen yalan!"

"Başka bir ithamı daha vardı size yönelik Ümit Bey’in, ona ne dersiniz?" diye sorunca da;

"Evet güya o dönem Kanal D’de reklam müdürlüğü yapan kızıma iş aldırmışım 

Halbuki bu reklam işlerini, bütçesini nasıl yapalım diye düşünürken başarılı bir reklamcı olan kızım aklıma geldi o dönem. Meral Hanım'a fikir vermesi için götürdüm, hakikaten de bize öyle bir yol çizdi, yardımcı oldu ki reklam bütçesinde ciddi tasarruf yaptık. 

Ümit tuttu bunu sanki ben kızıma rant sağlıyorum gibi anlattı. Çok yazık! Halbuki ben zamanında onu Tansu Hanım’a bir iş yapması için götürmüştüm. Detayını çok hatırlamıyorum, bir araştırma idi yanlış aklımda kalmadıysa"

Cihan Paçacı’ya bu ve benzer ithamlara yönelik parti olarak neden yumuşak bir çizgi izlediklerini de sordum.

"Meral Hanım zaten söyleyeceğini ve bu konulardaki ilkesini söyledi. Ben elbette çok üzgün ve kırgınım ama biz parti olarak diyeceğimizi dedik. Ümit’in bir de mağduriyet yaratmasına fırsat vermek istemiyoruz."

kaynağı değiştir]

Abdi İpekçi'ye göre 10 Eylül 'taki ikinci kabineye Ondörtler tarafından önerilen direktifler düşünüldüğünde içlerinde faşist eğilimlere sahip direktifler olsa da sosyalist direktifler de bulunmaktaydı. Sosyalist direktifler ilköğretim seferberliği, toprak reformu, konut sorunu, sağlık işlerinin sosyalleştirilmesi, iş ve işçiler için adalet, sosyal adalet, köylerin kalkındırılması, devletin liberalizm yerine devletçi bir ekonomi modeli tercih etmesi gibi konular etrafında toplanmıştı. Faşist eğilimi ise hareketin mensuplarının ırkçı ve aşırı milliyetçi konuşmaları, Müslüman olmayanlara karşı kötü niyetli bir bakış açısı, faşist kurumların özelliklerine sahip Ülkü ve Kültür Birliği gibi organizasyonlar, üniversiteden uzaklaştırılan akademisyenler gibi vakalar ile örneklendirdi. Abdi İpekçi, bu nedenlerle Ondörtler'i ideolojik bir kimlikten yoksun oldukları için eleştirdi.^[2]

Ondörtler[değiştir

nest...

3948 3949 3950 3951 3952